• Sonuç bulunamadı

PROGRAM SUNUCUSU

MET‹N KAYIHAN

Kanal B Haber Müdürü

KATILIMCILAR

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU

Baflkent Üniversitesi

Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K

Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› Politik Psikoloji Derne¤i Baflkan›

Prof. Dr. SERTAÇ HAM‹ BAfiEREN

Ankara Üniversitesi

Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Üyesi

Dr. CAN ÜNVER

Baflkent Üniversitesi

Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Görevlisi

Tarih:10 May›s 2009 Saat:11.00 Yer: Kanal B Stüdyosu

MET‹N KAYIHAN (Kanal B Haber Müdürü)- Kanal B’den iyi Pazarlar. Say›n

seyirciler, bugün Anneler Günü. fiehit anneleri baflta olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. Terör Özel Program›’nda geçen hafta terörün geldi¤i noktay› ve genelde de askeri boyutunu konuflmufltuk. Son bölümde birazc›k olsun toplumdaki o psikolojiye girmifltik, ama bu hafta terörü biz hem toplum psikolojisi hem de uluslararas› boyutuyla ele alaca¤›z. Tabii ki bu terör sadece Bölücü Terör Örgütü’nün yapm›fl olduklar›yla s›n›rl› de¤il ve biz bugün Mardin’de yaflanan, ad›na ister terör deyin, ister katliam deyin, ne derseniz deyin anlat›lmas› çok zor olan o vahfletle bafllayaca¤›z. Ben öncelikle konuklar›m› sizlere tan›tay›m:

Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› ve Politik Psikolojisi Derne¤i Baflkan› Prof. Dr. Abdülkadir Çevik.

Baflkent Üniversitesi ve Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdülkadir Varo¤lu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Sertaç Hami Bafleren.

Baflkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Görevlisi Dr. Can Ünver.

Say›n seyirciler, Terör Program›m›za siz de SMS’lerinizle sorular›n›z› yöneltebilirsiniz. Kanal B yaz›p boflluk b›rakacaks›n›z ve 3929’a mesaj göndererek siz de sorular›n›zla program›m›za kat›labilirsiniz. Ayr›ca, 104.2 Baflkent Radyo’dan da bu program›m›z› dinleyebilirsiniz.

Evet Hocam, hemen size dönece¤im, çünkü bunun psikolojisini anlamakta çok zorluk çekiyorum. Evet, bu olay yaflanal› yaklafl›k bir haftaya yak›n bir zaman oldu, her kanalda, her gazetede tart›fl›ld›. Ben biraz daha farkl› de¤erlendiriyorum, bir de siz Mardinlisiniz, hem oray› çok iyi biliyorsunuz hem bu iflin psikolojisini biliyorsunuz, ama ben olay› biraz daha genifl tutup; insanlar art›k birbirlerini öldürmüyorlar, ya kafa kesiyorlar -ki bizim literatürümüzde pek olmayan bir fley- sevgilisinin kafas›n› kesip çantan›n içine koyup çöpe at›yor veya çocuk annesinin kafas›n› kesiyor, öndeki yolcu birazc›k farkl› bir fley yapt› diye onun kafas›n› kesiyor, bunu da konuflal›m, ama 44 tane can ve “Yere bak, nefes al›yorlar m›? Bir daha atefl et”, insanlar›n vücudundan ç›kan kurflun oran› en az on üç. Ne oluyor bize?

Prof. Dr. ABDULKAD‹R ÇEV‹K (Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› ve Politik Psikoloji Derne¤i Baflkan›)- Ben de her fleyden önce o

terörde evlad›n› kaybeden tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum, hiçbir zaman bir daha böyle bir ac› yaflamamalar›n› diliyorum. Mardin’de olup biten bu olay do¤rusunu isterseniz benim için çok sürpriz olan bir durum da de¤il. Neden diyeceksiniz, çünkü bölgeyi düflündü¤ümüz zaman, daha önce de programda ifade etmifltim, yirmi y›la yak›n, belki de aflan bir süre içinde o bölgede yaflam›fl olan bir kifliyim, bölgenin tamam›n› Hakkâri’ye kadar gezdim, dolaflt›m, biliyorum. Belli bir sosyal düzeni, aile düzeni feodal düzen olarak bir düzen var bu bölgede ve ataerkil bir yap›, tamam›yla ailenin en büyük otorite figürünün etkinli¤inde. O bölgede afliret reisinin veyahut da a¤an›n ifllevi tanr› ve peygamberden sonra gelen üçüncü kifli olarak alg›lan›r, yani o boyutta önemsenir ve bir de tabii ki dini de¤erler de çok önemlidir. Bütün bunlar›n hepsini bir arada düflündü¤ümüz zaman, bölgede yaflanan bu düzenin hangi dönemden kald›¤›na dikkatimizi yo¤unlaflt›rd›¤›m›zda bir çeflit Ortaça¤ anlay›fl›n›n hükmünü devam ettirdi¤ini de görüyoruz. D›flar›da bir bak›yorsunuz televizyonu var, buzdolab› da var, çamafl›r makinesi, bulafl›k makinesi, teknolojik araçlar da var, ama sosyal ve psikolojik iliflkiler bak›m›ndan hiç bunlarla uyumlu olmayan bir iletiflim formasyonu içinde yaflamlar›n› devam ettiriyorlar. Genellikle her fley o ailenin, o afliretin reisinin tamam›yla egemenli¤i alt›nda sürüp gidiyor. Toprak reformunun zaman›nda yap›lmam›fl olmas›, yani aidiyet duygusunu önemli oranda etkileyen bir unsurdur. Toprak reformunun yap›lmam›fl olmas› kaybedecek bir fleyi olmayan insanlar için çok daha kolayl›kla birtak›m olumsuzluklar içine girmelerini sa¤layabilir. Bir de toplum olarak insanlar›n geliflmifllik düzeyine bakt›¤›m›z zaman, çocuklar do¤duklar› zaman psikolojide önemli bir fley var, bu Freud’un tan›mlamas›nda da böyle, bir agresif dürtüler, bir de libidinal dedi¤imiz dürtülerle dünyaya gelirler, yani birinde sald›rganl›k dürtüleri, öbüründen de sevgiyle ilgili, doyum iliflkisiyle ilgili dürtüler vard›r ve bu dürtüler paraleldir. ‹nsanlar sosyallefltikçe ehlileflme, medenileflme süreci içinde bu sald›rganl›k dürtülerini topluma ve sosyal çevreye, ça¤dafl dünyaya uyumlu hale getirmeye çal›fl›rlar. Çocukluktan itibaren, özellikle çok çocuklu aileleri de dikkate ald›¤›m›z zaman yeterli sevginin olmad›¤›, bu nedenle yerine göre ihmalin, istismar›n oldu¤u, -yani sevgisizlik de bir istismar say›labilir- fliddetin oldu¤u, çocuklar›n söz hakk›n›n bulunmad›¤›, büyüklerin, mesela, kendisi çocuk sahibi olmufl, ama halen büyükbabas›n›n önünde çocu¤unu dahi sevemeyen bir anlay›fl›n hüküm sürdü¤ü, yani çok farkl› bir fley, o bölgede yaflad›¤›n›z zaman bunlar›n ne kadar önemli oldu¤unu görürüz. Onlar›n o iliflkisi içinde bunlar normal olarak kabul edilen fleylerdir, yani patolojik durumlar olarak say›lm›yorlar; bu yüzden böyle.

Peki, afliret düzeni ve töre dedi¤imiz bu durumlar neyi ifade eder? Töreler de tabii ki ilkel dönemlerde, hukukun olmad›¤› zamanlarda o toplulu¤un düzenini korumaya yönelik birtak›m kurallar›n olufltu¤u bir durumu gösteriyor, yani töreler de o küçük toplumlar›n, afliretlerin, boylar›n vesaire, iletiflimlerinin daha sa¤l›kl› olmas› için oluflmufl kurallar silsilesidir. Hukuk devletine geçildi¤i zaman, dünyada art›k ça¤dafl hukuk oldu¤u zaman bu törelerin hükmünün kalmam›fl olmas› gerekiyor, fakat e¤itimin oraya yeterince girmemifl olmas› da törelerin hükmünün devam etmesi ve hukukun oraya girmedi¤ini de gösteriyor. Bir yerde hukuk orada pek ifllemiyor, aile içinde al›nan kararlar, afliret düzeninde al›nan kararlar uygulamaya sokuluyor; bu kan davalar›nda da böyle, toprak anlaflmazl›klar›nda da böyle oluyor.

Bütün bunlar›n hepsini bir çerçeve içine koydu¤umuz zaman, bir bak›yorsunuz böyle bir fley iflleniyor, ama bunun ifllenifl biçimine bakt›¤›m›z zaman tipik bir kan davas›nda veya namus davas›nda olan bir cinayette, katliama benzer bir fley de¤il, çünkü orada namusunu ve onurunu korumak için aç›kça herkesin önünde de gidip o cinayeti iflleyebiliyor, fakat burada ö¤renilmifl birtak›m davran›fllar da söz konusu, çünkü bu suçu iflleyenler ellerinde de¤iflik silahlar olan kifliler. Mesela, PKK terör eylemcilerinin yapt›klar›na benzer bir biçimde, onlar› taklit eden, onlardan ö¤renilmifl birtak›m flekillerde bu cinayeti iflliyorlar. Demek ki y›llard›r savaflan bu kifliler ister istemez bu savaflla da iç içe, onlar da kendilerine savafl yöntemleri olarak bunu benimsemifller. Ortaya flu ç›k›yor: Bunun yap›lma biçimi bir PKK eylemi tarz›nda ortaya ç›km›fl oluyor, yani klasik, al›fl›lagelen, afliretler aras› bir anlaflmazl›k ve bunun sonucu ifllenen cinayetlere pek benzemiyor; iflin bir bu boyutu var.

Bir topluluk stres alt›na girdi¤i zaman, zorlanma oldu¤u zaman, normal beyin fonksiyonlar›n›n iflleyifl düzeyi farkl›laflmaya bafllar. Sa¤l›kl›, mant›kl› düflünmek ve kararlar vermek yerine o toplumun bireyleri psikolojik olarak regresyona u¤rayarak ilkel düzeyde, mant›ks›z düzeyde, belki hiç aç›klayamayaca¤›n›z anlamda tepkiler vermeye bafllar. Sizin ifade etti¤iniz, neredeyse bafl›n› keserek icab›nda en yak›n›n› öldürmek vesaire gibi bütün bu, o regresyonun sonucu olan bir fleydir. Yeni do¤an bir bebe¤in o agresif dürtülerini, yani sald›rganl›k dürtülerini ortaya koymak biçimini yok etmek tarz›nda, yani yiyip yok etmek tarz›nda. Nas›l ki çocuk sütünü al›yor ve onu yok ediyor, daha ehlileflmemifltir o duygular.

MET‹N KAYIHAN- Hocam, bir çocuk do¤du¤u zaman içerisinde bu yok etme

duygusu var, biz onu e¤iterek ehlilefltiriyoruz, e¤er bu e¤itim yok ise ya da baflka bir flekilde olumsuz bir e¤itim varsa onun …

Prof. Dr. ABDULKAD‹R ÇEV‹K- Ya da e¤itim yeterlili¤i olmay›p ileriki bir

dönemde büyük bir travma yaflanm›flsa, o travman›n yaratt›¤› öfke, nefret, k›r›lganl›k duygular› onu tekrar geriletir ve o çocukluk döneminin tepkilerini vermeye yönlendirir. Burada da bak›yoruz ki, afliretler aras› kavgada onur, namus, özellikle onur; afl›r› onurlu kiflilere bakt›¤›m›z zaman onlarda birtak›m eksiklikleri örtmeye yarayan bir tutumdur onurluluk. Gurur, bir fleyleri örtmeye yarayan bir savunma arac›d›r. Neyi örtmeye yar›yor? Kendindeki eksikli¤i. En ufak yaflanan bir travma o eksikli¤i ortaya ç›kard›¤› için fliddetli bir tepki do¤urur; narsistik öfke, narsistik tepki, sald›rganl›¤a yol açan bir tepkidir bu. Bu tepki çok yok edici bir biçimde, çok brütal bir tarzda olabilir, bundan dolay› da zaten ifllenen bu cinayetlerde, öyle görünüyor ki ciddi, daha önce yaflanm›fl olan travmalar›n izlerini görmek mümkün olabiliyor. Benzer fleyleri baz› ülkelerin destekledikleri terörist organizasyonlarda da görebiliriz. Örne¤in, ASALA’da. ASALA neye göre o tepkileri veriyordu? Türkler taraf›ndan yok edildikleri inanc›yla ve o inanc›n hazmedilemeyifline yönelik yaflad›klar› k›zg›nl›k ve öfkeye tepki olarak böyle bir fley veriyorlar bir bak›yorsunuz. Psikolojideki her fley realiteyle uyumlu olmayabilir, yani realite çok farkl› olsa bile alg›lanan fleye göre tepki veriliyor. O yüzden de alg› boyutu çok önemlidir, bunu da de¤erlendirmemiz laz›m.

MET‹N KAYIHAN- Hocam, hemen bu noktada o psikolojiyi koyduktan sonra,

bu olay yafland›ktan sonra en kolay olan yöntemi seçtik; “koruculuk sistemi kald›r›ls›n, ellerine silahlar› al›yorlar bu yüzden oluyor” gibi, kimi “töre cinayetleri bu noktaya getirdi”, kimi “o bölgede silahl› ve silahs›z güç olarak köyler ikiye ayr›l›yor, bunun nedeni bu” gibi konuflmalar, tart›flmalar, yaz›lar bafllad›. Biz biliyoruz ki flu anda bölgede 70 bin korucu var ve bunun 47 bini maafl alan korucu, di¤er geri kalan› da gönüllü. Bu noktada siz neler söyleyeceksiniz? Uluslararas› koruculuk sisteminin, mesela, Amerika’n›n Irak’ta bu tür bir milis gücü var, say›s›n› bilmiyorum, ama san›yorum 100 bine yak›n. Siz neler söyleyeceksiniz bu konuda?

Prof. Dr. SERTAÇ HAM‹ BAfiEREN (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü Ö¤retim Üyesi)- Korku ve dehflet

verici bir olay. Hiçbir hakl›-haks›z duygusu, hiçbir adil-gayri adil duygusu, hiçbir do¤ru-yanl›fl duygusu bunu meflrulaflt›ramaz. Pek çok sebebi de var, Say›n Hocam, bu sebeplerin psikolojik ba¤lant›lar›n›, sebeplerini ortaya koydu. Sizin iflaret etti¤iniz konulara gelince hemen flunu söyleyerek bafllayal›m: Bu, tek bir sebebe indirgenecek bir davran›fl modeli de¤il; bunun pek çok sebebi oldu¤u görülüyor. Koruculukla bir iliflkisi var m›? Sizin sordu¤unuz sorunun özü buna iflaret ediyor. Koruculuk sistemine tek bafl›na ba¤lanmas›n›, “tek

sebebi budur” denilmesini do¤ru bulmuyorum. Sebeplerinden biri de bu olabilir. Korucular›n içerisinde suç iflleyenler yok mudur? Elbette vard›r. Baflka mesleklerin, baflka ifllerle u¤raflanlar›n da suç ifllediklerini biliyoruz. Korucular›n bu suçlara kar›flmas›, bu tür eylemlere girmesi bir normalin, yani bir standard›n d›fl›nda m›d›r, üstünde midir? Olabilir, e¤er böyle bir fley varsa, o zaman buna iliflkin tedbirler almak laz›m, bundaki aksamalar› düzeltmek laz›m. Münferiden, bireysel olarak bu ifle kar›flm›fl, hangi iflle u¤rafl›rsa u¤rafls›n, korucular›n içinde suç iflleyecek olan kifliler elbette vard›r. Onlar da bu ifllere kar›flm›fl olabilirler, ama onlar›n say›s› bu konuda ortaya konulabilecek birtak›m normallerin, standartlar›n üzerine ç›k›yorsa, birtak›m standart tespitlerinin üstüne ç›k›yorsa, o zaman mekanizmada aksamalar var demektir. Bu durumda da bu mekanizmalar›n düzeltilmesi laz›md›r. Bu iflin, bu boyutuyla bölgedeki terörle de ilgisi var. Asl›nda bu bir terör olarak çok rahat adland›r›labilecek bir konudur. Konuflmama bafllarken bunun korku ve dehflet verici bir davran›fl biçimi oldu¤unu söylemifltim, terörü de zaten böyle tarif ediyoruz, ama terörizm de¤il, çünkü terörizm dedi¤imiz zaman, biz belirli bir hedefe yönelmifl bir dizi hareketi arar›z. Burada belki öyle bir fley yok, ama burada hiç flüphesiz bir dehflet hadisesi var, bu yönüyle bir terör boyutu var. Siyasal bir sebebi olmad›¤› görünüyor, en az›ndan ortaya ç›kan bilgiler miktar›yla durum böyle gibi görünüyor. Siyasal terörizmde tabii en önemli sebep siyasal konulard›r, faili harekete geçiren siyasal sebeplerdir. Bu yönüyle siyasal terörizmden farkl›laflan bir yan› var, ama di¤er yanlar›yla terörizmin sahip oldu¤u bütün kötülükler burada da var, hiçbir yan›yla, hiçbir sebeple meflrulaflt›r›labilecek bir konu de¤il.

Terörizmle ba¤lant›s›n›n belki bir baflka noktada daha alt›n› çizebilirim. Say›n Hocam iflaret etti, dedi ki; “Terör örgütlerinin yapt›klar› davran›fl biçimlerini tekrarlad›lar, yani ö¤renilmifl birtak›m davran›fllar var.” Ben buna flunu da ilave edebilirim: Belki terör örgütünün arkas›na saklanmak düflüncesi de var, böyle bir ba¤lant›y› da burada görebilmek mümkün.

MET‹N KAYIHAN- Zaten karakolda kendi aralar›nda yapt›klar› o

konuflmalarda da, yap›lan itiraflarda ya da söylenilen sözlerde de, “biz kimseyi sa¤ b›rakmayacakt›k, çekip gidecektik ve terör örgütünün üzerine y›kacakt›k” O konuda kesinlikle verilen ifadeler de sizin hakl›l›¤›n›z› ortaya koyuyor. Abdülkadir Varo¤lu Hocam, terör öyle bir noktaya geldi ki, art›k bölgede 44 kifli ölüyor, sanki kan›ksad›k ya da tabii olabilir, mesela hocam konuflmas›na bafllarken flöyle bir fley söyledi: “Bu beni flafl›rtmad›.” Çünkü belli bir birikim, belli bir art›k patlama noktas› var. Siz neler aktaracaks›n›z?

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU (Baflkent Üniversitesi ve Stratejik Araflt›r- malar Merkezi Müdürü)- Efendim, tabii normalize etmeye bafllad›¤›m›z anda

herhangi bir sorunla bafla ç›kma yönünde ciddi bir negatif duruma geçmifliz demektir. Yani “olaylar kendi ak›fl› içerisinde böyle gelifliyor, biz bunu do¤al haliyle kabul etmek durumunday›z, bu olay zaten töresinin bir gere¤idir, bu flekliyle oluflmas›nda herhangi anlams›z birfley yoktur” demeye bafllad›¤›m›z anda oradaki sorunu büyütüyoruz veya zaman içerisinde oradaki iddiam›z› kaybetme noktas›na dönüyoruz demektir, bu çok önemli. Yani biraz önce Sertaç’›n da söyledi¤i gibi terör insan›, toplumlar› bir gerilime götürüyor, fliddet olgusu, bir gerilim yarat›yor. Bu gerilimin tabii ki toplumda sonsuza kadar sürmesi mümkün de¤il, ama çabucak gevflemek ve görmezden gelmek, öne almamak türü birtak›m reaksiyonlar göstermeye bafll›yoruz. Tabii bu bizim kültürümüzle çok uyumlu de¤il, yani biz Türkiye’de toplumsal anlamda ataerkil bir kültür tafl›yoruz, ama bunun yan›nda korumac› bir yan›m›z da var. Yap›lan birtak›m uluslararas› araflt›rmalar asl›nda bizim tamamen maskülen bir yap›da de¤il, belirli ölçülerde de bir tür feminen bir yap›y› öngördü¤ünü, korumac› bir yap›y› öngördü¤ünde ortaya ç›kar›yor ve bunu ben anlamakta güçlük çekiyorum, yani böyle bir olay›n çok h›zl› bir flekilde normalize edilip toplumun günlük yaflam›n› hiç yokmufl gibi sürdürmeye bafllamas› çok önemli bir sorun diye de¤erlendiriyorum. Bu toplumsal fark›ndal›¤›n yarat›lmas› bak›m›ndan herhalde baflka mekanizma- lar›n devreye sokulmas› gerekir gibi birtak›m de¤erlendirmeler ortaya koymak gerekiyor.

‹flaret etmek istedi¤im nokta flu: Mesela, Abdülkadir hoca, afliret reisiyle fl›h aras›na s›k›flm›fl bir yap›dan bahsetti. 2009 y›l›nday›z, orada Cumhuriyetin çok ciddi kazan›mlar› var. Hem asker bürokrasinin hem sivil bürokrasinin orada çok ciddi birtak›m giriflimleri var, ama bütün bunlara ra¤men oradaki o s›k›flmalardan ç›kamam›fl›z, bu çok önemli bir sorun diye düflünüyorum. E¤itimle ne kadar bir sürede ç›kmam›z gerekiyordu? Mesela, korucu sisteminden bahsettik. Tarihler itibariyle bakt›¤›mda terör örgütünün düflüfl ve küçülme aflamas›nda korucu sisteminin belli esaslara ba¤lanmas›yla bir paralellik gösterdi¤ini söylemek mümkün, ciddi bir korelasyon var. Geçti¤imiz haftaki tart›flmada ben ona iflaret etmek istiyordum. Mesela, yerel halk deste¤inin bir belirgin arac› ve görüntüsü, birtak›m sorunlar›na ra¤men korucu sisteminin çal›fl›yor olmas›d›r. Bütün bunlara ra¤men orada o afliret reisi ve fl›h yap›s›n›n korucu sistemin içerisinde kaybolmamas›n›n baflka birtak›m sonuçlar yaratt›¤›n› söylemek mümkün.

Bir baflka önemli nokta: Burada ben çok da fazla töre cinayeti ve plans›z, h›zla geliflmifl bir olay› görmüyorum. Çünkü hemen ard›na bakt›¤›m›zda, neden- sonuç iliflkisine bakt›¤›m›zda toplumda flu tart›fl›ld›: Orada hayat›n› kaybeden

44, hatta hamile anneleri de sayarsak 47 insan› bir kenara koyal›m, birçok yönünün ötesinde hemen bir suçlu bulduk, dedik ki “korucu sisteminden kurtulmak zorunday›z.” Bunu sorgulamak, bunun hangi aflamada ne tür katk›lar yapabildi¤ini veya yapmas› gerekti¤ini, neden yapmad›¤›n› tart›flmak yerine birdenbire sonuç yaratt›k, bu bizim h›zl› bir flekilde sonuca s›çrama tarz›m›zdan, karar vermek anlay›fl›m›zdan olufluyor.

MET‹N KAYIHAN- Art›, bir de ben bafllang›çta flunu ortaya koymufltum:

fiimdiye kadar iki bin baflvuru var, orada annesiz, babas›z kalan çocuklar› alal›m, e¤itelim, yard›m yapal›m. Yani biz nedense hep sonuçlar›n sonras›nda bir ad›m atmaya kalk›yoruz, önlemeye yönelik, çünkü birazdan onu konuflaca¤›z; hem terörün uluslararas› boyutu hem de teröristin da¤a ç›kmas›n› önlemeye yönelik -ki geçen hafta o noktada kalm›flt›k- herhangi bir fley yapm›yoruz, olacak, bitecek. Sonuç? Zaten terörün de amac› bu de¤il mi? Bir yandan k›rg›nl›k var, bir yandan k›zg›nl›k var, öbür taraftan düflmanl›k var ve bunlar›n hepsi yafland›ktan sonra ortada kalan sonuca, çocuklara sahip ç›kal›m, belki birazc›k toplum olarak kendimizi tatmin ediyoruz. Biz korumac›y›z, kollamac›y›z, ama hocam›n söyledi¤i, alt›n› çizdi¤i gibi de, her an bir korku, -zaten bir korku cumhuriyeti hastal›¤›m›z var- her an bir terörize olma durumu, ama bundan daha tehlikelisi de, sizin iflaret etti¤iniz kan›ksama durumu.

Prof. Dr. SERTAÇ HAM‹ BAfiEREN- Müsaade ederseniz bu kan›ksama

durumuyla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum, çünkü ben konuflmamda “terörizmin bir dizi olay oldu¤unu, oysa bunun bir münferit korku ve dehflet hadisesi oldu¤unu” söyledim. Bu benim arzu etmedi¤im de¤erlendirmelere giden bir yol oluflturabilir. Abdülkadir hocam dedi ki “bu olay beni hiç flafl›rtmad›.” Neden flafl›rtmad›? Falc› oldu¤u için de¤il, ama sebepleri hakk›nda öngörüsü oldu¤u için. Birtak›m sosyal problemleri, sebepleri var. Siz de dediniz ki“bunu art›k toplum unutur, görmezden gelirse en tehlikesi bu.” Gerçekten de en tehlikesi bu. Bu iflin birtak›m sosyal problemleri, sebepleri var, bu sebepler yeni olaylar da ortaya ç›kartabilir. Bu çok önemli bir iflaret olmal›, bu konular› teferruatl› de¤erlendirmeliyiz. Kald› ki boyutlar› itibariyle çok genifl bir olay ve bunun ileriye yönelik birtak›m baflka problemleri de var. Say›lar› 30 kadar, anas›n›, babas›n› kaybetmifl bir sürü küçük çocuk var, bunlara ilaveten sadece babas›n› ya da annesini kaybedenleri de bunun üstüne eklerseniz say› 40 civar›nda san›yorum.

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K- Burada bir fley söyleyebilir miyim? Sizin ifade

etti¤iniz, Abdülkadir hocan›n söyledi¤i; bir an önce biz sanki bir olay oluyor ve hemen bir suçlu bulal›m ve hemen bir çözüm bulal›m gibi bu çok kolayc› bir yaklafl›m, hakikaten olay›n boyutlar›n› göz ard› eden indirgeyici bir yaklafl›m

durumu. Bu nereden kaynaklan›yor biliyor musunuz? Benim inanc›ma göre bizim, çocuk yetifltirme geleneklerimizle ba¤lant›l› bir yan› var gibi

Belgede TÜM YÖNLERİYLE TERÖR (sayfa 43-69)

Benzer Belgeler