• Sonuç bulunamadı

Hekim ve patron

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hekim ve patron"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

213

T›p Tarihi

1) Modern E¤itim Fen Okullar›, Aile Hekimli¤i Uzman›, ‹stanbul

Ç

a¤dafllaflmadan söz eden, ayn› zamanda bir anak-ronizmden; “ça¤d›fl›l›k”tan da söz eder. Kültü-rün maddi unsurlar› – kimi zaman bir insan öm-rüne s›¤abilen – h›zl› bir de¤iflim gösterirken, tutum ve davran›fllar› kapsayan manevi unsurlar, kendilerini olufl-turan toplumsal iliflkilerin ortadan kalkmas›ndan sonra da varl›klar›n› sürdürürler.

Günümüz sa¤l›k ortam›n›n, – daha genel olarak ta akademik ortam›n – geçmifl dönemlerden miras ald›¤› tu-tum ve davran›fllar var m›d›r? Bu tutu-tum ve davran›fllar sa-dece geçmiflin kal›nt›s› m›d›r? Yoksa kendini yeniden üretmekte midir?

‹nalc›k’›n ufuk aç›c› k›sa monografisi “fiair ve Patron” (2003)1bu sorular› ele alabilmek için iyi bir ç›k›fl noktas› sa¤lamaktad›r:

“Bilim adam› ve sanatç›, belli bir toplumda egemen sosyal iliflkileri ve o kültür çevresinin sanat›n› ifade eder, sosyal onur, statü ve mertebelerin mutlak egemen

hü-kümdar taraf›ndan belirlendi¤i Osmanl› gibi patrimonyal bir toplumda bu daha da belirgindir”. “Matbaan›n genifl kitlelere okuma imkan› verdi¤i, böylece edebi ve ilmi eserlerin, yazar›na geçimini sa¤lad›¤› döneme kadar (Do-¤uda ve Bat›da) bilgin ve sanatkar, hükümdar ve seçkin s›-n›f›n deste¤ine muhtaçt›. Bat›da, Rönesans ‹talya’s›nda, servet kayna¤› toprak ve tar›m yerine ticaret ve sanayi alanlar›na kay›nca, yeni zengin burjuva s›n›f› feodal -pat-rimonyal efendilerin yerini almaya bafllad›. Aflikar olarak böyle bir geliflme Do¤u’da gerçekleflmedi.”

“Patrimonyal devlette yüksek kültür, yaln›z Yüksek Saray Kültürü olarak varoldu. Hükümdar saray› ve ekabir saraylar›, toplumda fleref ve itibar›n, servet ve becerinin tek kayna¤› ve s›¤›na¤› idi. Osmanl›da, en yüksek mimar, mimarbafl›, en iyi kuyumcu kuyumcubafl›, en gözde flair, padiflah›n ilgi ve lütfuna lay›k görülen “sultan’ufl flu’ara” idi. Bilgin ve sanatkar; hükümdar›n prestijini, saray›n nam-u-flan›n› yüceltmek için gerekli ögeler say›l›rd›.”

Hekim ve patron

Physician and the patron

Halûk Ça¤layaner1

Özet

Günümüz sa¤l›k ortam›n›n, geçmifl dönemlerden miras ald›¤› tu-tum ve davran›fllar var m›d›r? Bu tutu-tum ve davran›fllar sadece geç-miflin kal›nt›s› m›d›r? Yoksa kendini yeniden üretmekte midir? Ma-kale, bu sorular› ‹nalc›k’›n “fiair ve Patron” monografisinden (2003) yola ç›karak gözden geçirmektedir.

Anahtar sözcükler:Hekim ve iktidar.

Summary

Are there attitudes and types of behavior inherited from old times the in the daily health environment of Turkey? Are these attitudes and types of behavior only the remnants of the past or are they reproducing themselves? In this article, we review these questions based on ‹nalc›k’s monography (2003) “The Poet and the Patron”.

Key words:Physician and the political power.

Türk Aile Hek Derg 2008; 12(4): 213-215 T›p Tarihi | History of Medicine

doi:10.2399/tahd.08.213

2008 © Yay›n haklar› Türkiye Aile Hekimli¤i Uzmanl›k Derne¤i (TAHUD)'a aittir. Her hakk› sakl›d›r. Deomed Medikal Yay›nc›l›k taraf›ndan yay›mlanmaktad›r. Copyright © 2008 Turkish Society of Family Practice. All rights reserved. Published by Deomed Medical Publishing, Istanbul.

(2)

Ça¤layaner H |Hekim ve patron

214

T›p Tarihi

“Patrimonyal devlette her türlü nimet ve mertebe, yaln›z ve yaln›z hükümdardan kaynakland›¤› için, buna eriflmek isteyen namzetler aras›nda k›yas›ya bir rekabet, hased, entrika ve yaltakç›l›k egemendi ve toplumun ahla-k›n› ya da ahlaks›zl›¤›n› olufltururdu. Osmanl› Vekayina-meleri ve fiu’ara Tezkireleri bu ac›mas›z rekabet ve çekifl-melerin hikayeleri ile doludur. Fuzuli, büyüklerin yan›na varamaman›n tesellisini, “hased ehli”nden uzak kalmakta bulur. Hükümdara yaklaflman›n tek yolu, yak›nlar›ndan birinin himaye ve arac›l›¤›n› sa¤lamaktad›r.”1

Osmanl› toplumunda, “fleref, itibar, servet ve beceri-nin tek kaynak ve s›¤›na¤› Saray” oldu¤una göre bu çer-çevede t›rnak içinde “en iyi hekimin” de hekimbafl› oldu-¤unu söyleyebiliriz. “…Her türlü mertebe hükümdardan kaynakland›¤› için, buna eriflmek isteyen namzetler ara-s›nda k›yas›ya bir rekabet, hased, entrika ve yaltakç›l›k egemendi ve toplumun ahlak›n› ya da ahlaks›zl›¤›n› olufl-tururdu.” Buna göre patronla birey aras›nda “intisâb” edecek nüfuzlu kifliler yer al›r. Yaltaklanma ve intisâb›n sanatla ba¤daflt›r›lm›fl, kurumlaflm›fl biçimi de kasîde sun-mak, sultan› ve padiflah› en abart›l› parlak ifadelerle gök-lere ç›karmakta görülür.” Bu flemay› hekimli¤e uygulad›-¤›m›zda intisâb* merhalesi için yine nüfuzlu kiflilerin ara-c›l›¤› gerekecektir. Kâside sunman›n yerine ise 1) Padifla-h›n ac›s›n› hafifletmek, gidermek ve padiflaPadifla-h›n hayat›n› sa¤l›k nedenleriyle kaybetmemesi, 2) Yap›lan t›bbi müda-halelerin nesnel de¤erlendirmesi ve bu de¤erlendirmenin etkisi s›n›rl› kalaca¤›ndan, hekimin bir saray “parti”sinin deste¤ini kazanmas› ve mümkünse padiflah›n “musâ-hib”leri** aras›nda yer almas› geçer.

Bayat’›n (1998)2

tesbitlerine göre II. Beyazit dönemin-de kurumlaflan hekimbafl›l›k I. Abdülmecid dönemine ka-dar sürmüfltür: 1481-1861. Bu 380 y›l boyunca (ortalama 15 y›l 9 ay 18 gün) hüküm süren 24 padiflaha karfl›l›k, 42 hekimbafl› (üçü 2’fler kez, üçü 3’er kez, biri 4 kez, biri 5 kez olmak üzere) toplam 58 kez göreve gelmifltir. Buna göre göreve gelen bir hekimbafl› ortalama 6 y›l 7 ay görevde kal-maktad›r. Bayat’›n (1999) incelemesinde dikkati çeken bir di¤er nokta da hekimbafl›lara verilen di¤er ünvan, görev ve arpal›klar›n hekimbafl›l›k görevleri boyunca ve sonras›nda çok h›zl› bir de¤iflim göstermesidir.3

Bu verilerden hare-ketle hekimbafl›l›¤›n –di¤er saray görevleri gibi- fevkalade siyasileflmifl bir mevki oldu¤unu söyleyebiliriz.

Burada bir zihniyet incelemesi söz konusu oldu¤un-dan hekimbafl›l›k kurumunun sona ermesi iliflkilerin seyri aç›s›ndan önemli bir tarih de¤ildir. Kald› ki, Mardin’in (1983)4vurgulad›¤› gibi, “1890’larda Jön Türkleri hareke-te geçiren etkenlerden biri tasavvur edebildikleri “ideal” toplulukla II. Abdülhamid dönemi toplulu¤u aras›ndaki de¤er uyuflmazl›¤›” idi. Bu “de¤er uyuflmazl›¤›”n›n teme-linde ise toplumsal ba¤lar›n kiflilere ba¤lanarak kuruldu¤u bir toplulukla, toplumsal ba¤lar›n soyut ilkelerin peflinden giderek kuruldu¤u bir topluluk aras›ndaki fark bulunu-yordu.”

Hekimlik mesle¤i ülkemizde büyük ölçüde bir devlet memuriyeti statüsünde sürdürülmüfltür. Böylece hekim-bafl›l›¤›n la¤v›n› da içeren Tanzimat döneminden bafllaya-rak “sosyal onur, statü ve mertebelerin yönetiminin/da¤›-t›m›n›n mutlak egemen hükümdar yerine giderek devlet mekanizmas› taraf›ndan yap›ld›¤›n› söyleyebiliriz. Peki 19. yüzy›ldan bafllayarak Türkiye’de hekim-devlet iliflkile-ri nas›l bir seyir izlemifltir? Bu nokta üzeiliflkile-rinde durmak sonraki dönemleri anlamak için önemli ipuçlar› içermek-tedir.

O dönem, “toplumsal ba¤lar›n kiflilere ba¤lanarak ku-ruldu¤u bir topluluk”a en sert elefltirileri Prens Sabahad-din yöneltmiflti: Prens SabahadSabahad-din’in etkisi alt›nda kald›-¤› düflünürlerden Edmond Demolins’e (“A Quoi Tient La Supérioté des Anglo-Saxons” Anglo-Sakson’lar›n Üs-tünlü¤ü Neye Dayan›r? 1897) göre “Anglosakson mem-leketlerinde terbiye herfleyden önce bireysel yetenekleri gelifltirmeye yönelir. Sonuçta toplum bundan yararlan-m›fl, ‹ngilizler ve Amerikal›lar geliflmifl milletlerin bafl›n-da yer alm›fllard›. Bu tutumun devlet yönetimine yans›y›-fl› kendini genifl bir adem-i merkeziyetçilikte gösteriyor-du. Tersine, karakteristi¤i “amme iktidar›n›n geniflli¤i ve merkezi bir idare” olan, bireye önem vermeyen toplum-lar, merkeziyetçi nitelikleri devam ettirecek bir e¤itim sistemine dayan›yorlard›. Bu tip toplumlarda bireyin ki-flisel geliflim e¤ilimine set çekiliyordu ve birey herfleyi toplumdan beklemeye al›fl›yordu. Demolins, Fransa ve Prusya’da devlet memuriyetine olan ra¤beti bu flekilde aç›kl›yordu.

Bu tip toplumlarda memurlar›n çok olmas› merkeziyet ve amme iktidar›n›n kuvvetlenmesi sürecini durmaks›z›n kuvvetlendirecekti, böylece bir k›s›r döngüye girilmifl

(3)

olu-Türkiye Aile Hekimli¤i Dergisi | Turkish Journal of Family Practice | Cilt 12 | Say› 4 | 2008 215

T›p Tarihi

yordu. Anglosakson e¤itim sistemiyse bu ülkelerde yafla-yan kimselerin hürriyetleri bak›m›ndan k›skanç davran›fl-lar›na yol aç›yordu.”

“Prens Sabahaddin’in Demolins’in eserinde yukar›da söz konusu etti¤imiz k›s›r döngü fikrine rastlad›¤› anda kendi toplumu hakk›nda o zamana kadar kimsenin önem vermedi¤i baz› noktalar›n ayd›nland›¤›n› hissetti¤ine kufl-ku yoktur. Sabahaddin Bey’e göre Osmanl› toplumunun da özelli¤i bir memur zümresinin tahakkümüydü.”

“Bugün dahi, Türkiye’de memur s›n›f›na dahil olma-n›n verdi¤i imkanlar, memurlarca kolay kolay terkedilme-mektedir. Bundan altm›fl y›l önce [Mardin, tezini “1950’lerin bafl›nda” yazm›flt›], bütün bir hayat tarz›n›n de¤ifltirilmesini ve mevcut sistemde çöreklenmifl bürokra-sinin kald›r›lmas›n› öngören bir tasavvur pek tabi-i ktabi-i btabi-irçok engellerle karfl›lacakt›. Radtabi-ikal btabi-ir toplum de-¤iflmesi düflünmeyen, yaln›z kendi konumlar›n› garanti al-t›na almak isteyen bir memur (Mülkiyeli ve Askeri T›bbi-yeli) grubunun ço¤unlu¤unu oluflturdu¤u ‹ttihat ve Te-rakki Cemiyeti do¤al olarak memurlu¤a hücum eden bir ö¤retiyi en sert bir flekilde reddedecekti.”

Günümüzde baflhekimlik, servis flefli¤i, akademik yük-seltmeler v.d.ni nesnel bir ölçüte dayand›rma çabalar›n›n suland›r›ld›¤›, ölçütlerin de¤iflen yönetimler/iktidarlarla birlikte de¤iflti¤ini, o anki iktidar partisinin il ve ilçe bafl-kanlar›n›n hastane baflhekimleri üzerinde etkili olmaya ça-l›flt›klar›n› görüyoruz. Bu patronaj sistemi bir yönüyle yu-kar›da ‹nalc›k taraf›ndan tasvir edilen durumu and›rmak-tad›r. Kültürün manevî unsurlar›n›n maddi koflullar orta-dan kalkt›ktan sonra da yaflamay› sürdürdükleri düflünül-dü¤ünde acaba “ekâbiran’a intisab”›n günümüz tababetin-de tababetin-de yükselmenin emin bir yolu oldu¤u söylenebilir mi?

Kaynaklar

1. ‹nalc›k H. fiair ve Patron Patrimonyal Devlet ve Sanat Üzerinde Sosyolojik Bir ‹nceleme. Ankara, Do¤u Bat› Yay›nlar›, 2003; 10, 16-7. 2. Bayat AH. Osmanl› Devletinde Hekimbafl›l›k ve Hekimbafl›lar T›p Tarihi

Araflt›rmalar›. ‹stanbul, ‹flaret Yay›nlar›, 1999; 62-72.

3. Bayat AH. Osmanl› Devletinde Hekimbafl›l›k Kurumu ve Hekimbafl›lar. Ankara, Atatürk Kültür Merkezi Baflkanl›¤› Yay›nlar›, 1999.

4. Mardin fi. Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895 – 1905. ‹stanbul, ‹letiflim Yay›nlar›, 1983; 16, 213-4.

Gelifl tarihi: 01.10.2008 Kabul tarihi: 19.10.2008

Çıkar çakıflması:

Çıkar çakıflması bildirilmemifltir.

‹letiflim adresi:

Dr. Halûk Ça¤layaner MEF Okullar›

Ulus Mah. Dereboyu Cad. Ortaköy 34340 ‹stanbul Tel: (0212) 287 69 00 / 1244 e-posta: caglayanerh@mef.k12.tr

Referanslar

Benzer Belgeler

kanaatin aksine Osmanlı toplumunda birden fazla eşle yapılan evlilik pek de yaygın değildir. Arşiv kaynaklarının ortaya koyduğu bu neticeyi, seyahatname türündeki kaynaklar

Cerrahi yöntemler, bat›k t›rna- ¤›n parsiyel veya total avülsiyonunu takiben, o bölümde yeni t›rnak oluflmamas› için lateral matriksin cerrahi ya da kimya-.

• ¿qué palabras habéis identificado?.. AHORA VAIS A COMPLETAR LA LETRA DE LA CANCIÓN MIENTRAS LA ESCUCHÁIS DE NUEVO.. DESPUÉS DE ESCUCHAR LA CANCIÓN POR. SEGUNDA VEZ, ¿DE

Mi nascimiento fue dentro del río Tormes, por la cual causa tome el sobrenombre; y fue desta manera: mi padre, que Dios perdone, tenía cargo de proveer una molienda de una aceña

Ne 18/1 OE-Rotor ipliginden brtilen numuneler icin PM ile L aras~ndaki iliskiler. TABLO

Birinci tür hata olasılığı sabit tutulduğunda ikinci tür hata olasılığı en küçük olan bir test varsa böyle bir test en iyi testtir.. Ayrıca, birinci tür hata

yüzyıl başlarında incelenen tereke defterlerinde toplumsal gruplar tarafından çorap kullanımına rastlanılmazken, yüzyıl ortalarında Müslüman kadınların % 10

ler~nin degil diger blitlin kamu mliesseselerinin konuya ili§kin potan- siyelinin koordine edilme:eri ger:egini ortaya Qlkarmi§, diger yonden de koruyucu saghk