• Sonuç bulunamadı

Akut anti gravite koşu bandı egzersizinin elit sporcularda inflamatuar belirteçler üzerine etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akut anti gravite koşu bandı egzersizinin elit sporcularda inflamatuar belirteçler üzerine etkisi"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

AKUT ANTİ GRAVİTE KOŞU BANDI EGZERSİZİNİN

ELİT SPORCULARDA İNFLAMATUAR BELİRTEÇLER

ÜZERİNE ETKİSİ

Muhammed Salih KIRIŞKA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

FĠZYOLOJĠ (TIP) ANABĠLĠM DALI SPOR FĠZYOLOJĠSĠ BĠLĠM DALI

DANIŞMAN

Prof. Dr. Muaz BELVİRANLI

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

AKUT ANTİ GRAVİTE KOŞU BANDI EGZERSİZİNİN

ELİT SPORCULARDA İNFLAMATUAR BELİRTEÇLER

ÜZERİNE ETKİSİ

Muhammed Salih KIRIŞKA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

FĠZYOLOJĠ (TIP) ANABĠLĠM DALI SPOR FĠZYOLOJĠSĠ BĠLĠM DALI

DANIŞMAN

Prof. Dr. Muaz BELVİRANLI

(3)

i ONAY SAYFASI

(4)

ii ÖNSÖZ

Sitokinler, hücreler arasında mediatör olarak davranan antikor olmayan proteinlerin oluĢturduğu bir gruptur. Sitokinler, öncelikle bağıĢıklık süreçlerini düzenleyen hücreler olmalarının yanı sıra birçok sitokinin bağıĢıklık sistemi dıĢındaki hücreler tarafından da üretildiği bilinmektedir. Bu tez çalıĢmasında interlökin-8, C reaktif protein ve tümör nekroz faktör-α seviyelerinin akut koĢu bandı egzersizlerine cevaben değiĢimleri incelenmiĢtir.

Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Fizyoloji Anabilim Dalı Spor Fizyolojisi Bilim Dalı’ndaki Yüksek Lisans öğrenimim süresince bilgi, beceri ve tecrübelerini benimle paylaĢan danıĢmanım Prof. Dr. Muaz BELVĠRANLI’ya ve hocam Prof. Dr. Nilsel OKUDAN’a teĢekkür ederim.

Egzersiz testlerinin yapılmasında destek veren sporculara ve Konyaspor Futbol Kulübüne, çalıĢmam süresince yardımlarını esirgemeyen AraĢ. Gör Tuğba SEZER’e, hep yanımda olan eĢim AyĢe KIRIġKA’ya sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

iii İÇİNDEKİLER SİMGELER VE KISALTMALAR ... v ÖZET ... vi SUMMARY ... vii 1. GİRİŞ ... 1 1.1. Sitokinler ... 1

1.1.1. Sitokin Ekspresyonu ve Kas Hücreleri Tarafından Salgılanması ... 3

1.1.2. Sitokin Sentezi ve Salgısının Düzenlenmesi ... 5

RNA bağlayıcı proteinler ... 5

Mikro RNA’lar ... 6

Sitokin Sinyali Baskılayıcılar ... 6

Çözünebilir reseptörler ... 6

1.2. Ġnterlökin 8 ... 7

1.2.1. Ġnterlökin 8’in Muhtemel Biyolojik Etkileri ... 7

1.3. Tümör Nekroz Faktör Alfa ... 8

1.3.1. TNF-α'nın Lokal ve Sistemik Etkileri ... 8

1.3.2. TNF-α'nın Diğer Sitokinlerle EtkileĢimi ... 8

Endotel hücreleri ... 9

Nötrofiller ... 9

Makrofajlar ... 9

Keratinler... 9

Eklem ve kemik değiĢiklikleri ... 10

Sistemik etkiler ... 10

1.4. Yüksek Duyarlılıklı C Reaktif Protein (Hs-CRP) ... 10

1.5. Egzersizin Sitokinler Üzerine Etkisi ... 11

1.6. Antigravite KoĢu Bandı (Alter G) ... 12

2. GEREÇ VE YÖNTEM ... 15

2.1. Katılımcı Seçimi ... 15

(6)

iv

2.3. Egzersiz Testlerinin Uygulanması ... 16

2.4. Kan Örneklerinin Alınması ... 17

2.5. Biyokimyasal Analizler ... 17 2.5.1. IL-8 Seviyelerinin Ölçümü... 17 2.6. Ġstatistiksel Analizler ... 18 3. BULGULAR ... 19 4. TARTIŞMA ... 22 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER ... 25 6. KAYNAKLAR ... 26 7. EKLER ... 34 ÖZGEÇMİŞ ... 35

(7)

v SİMGELER VE KISALTMALAR

ATP: Adenozin Trifosfat

Hs-CRP: Yüksek Duyarlılıklı C Reaktif Protein IL: Ġnterlökin

INF: Ġnterferon

MCP: Monosit Kemotaktik Protein MMP: Matriks Metalloproteinaz mRNA: Haberci RNA

NFAT: T hücrelerinin nükleer faktörü RNA: Ribonükleik Asit

SOCS. Sitokin Sinyali Baskılayıcılar

STAT: Sinyal Transdüktörü ve Transkripsiyon TGF: DönüĢtürücü Büyüme Faktörü

TNF: Tümör Nekroz Faktör

VEGF: Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü

(8)

vi ÖZET

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Akut Anti Gravite Koşu Bandı Egzersizinin Elit Sporcularda İnflamatuar Belirteçler Üzerine Etkisi

Muhammed Salih KIRIŞKA

Fizyoloji Anabilim Dalı/Spor Fizyolojisi Bilim Dalı

YÜKSEK LİSANS TEZİ / KONYA-2019

Bu çalıĢmanın amacı erkek sporcularda maksimal oksijen tüketiminin (VO2maks) %70’inde 45 dk’lık normal ve antigravite koĢu bandı, egzersizlerine kandaki interlökin-8 (IL-8), tümör nekroz faktör-α (TNF-α) ve yüksek duyarlılıklı C reaktif protein (Hs-CRP) cevaplarını karĢılaĢtırmaktı.

Etik kurul onayı alındıktan sonra çalıĢmaya gönüllü olarak 11 katılımcı dahil edildi. Katılımcıların VO2maks’ları 20 metre mekik koĢu testi yardımıyla belirlenerek, koĢmaları gereken ideal hız hesaplandı (VO2maks’un %70’i). Katılımcılar hem Alter G hemde normal koĢu bandında 45 dk boyunca bu hızla koĢturuldu. Alınan örneklerde IL-8, TNF-α ve Hs-CRP seviyeleri analiz edildi. Sonuçlar istatistiksel olarak karĢılaĢtırıldı.

Normal KoĢu bandı ve anti gravite koĢusu sonrasında kandaki Hs-CRP seviyeleri bakımından bir fark yoktu (p>0,05). TNF-α seviyelerinde ise iki grup arasında fark yoktu (p>0,05). Bununla birlikte, normal koĢu bandında egzersizden 30 dk sonraki TNF-α seviyeleri egzersizden hemen sonrasına göre düĢüktü (p<0,05). IL-8 seviyelerinde normal koĢu bandı ve Alter G grubu arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0,05). Ancak anti gravite egzersizinden 2 saat sonraki IL-8 seviyeleri, egzersiz öncesi ve egzersizden hemen sonraki seviyelere göre yüksekti ( p<0,05).

Sonuç olarak; sporcularda normal koĢu bandı ve anti gravite egzersizlerinden sonra inflamatuar belirteçlerin bazılarında artıĢ gözlemlenir. Ancak, iki farklı koĢu egzersizinin belirteçler üzerinde ki etkileri farklı değildi.

(9)

vii SUMMARY

REPUBLIC of TURKEY SELÇUK UNIVERSITY HEALTH SCIENCES INSTITUTE

The Effect of Acute Anti Gravity Treadmill Exercise on Inflammatory Markers in Elite Athletes

Muhammed Salih KIRIŞKA

Depertment of Physiology (Medicine) / Division of Sports Physiology MASTER THESIS / KONYA-2019

The aim of this study was to determine normal and anti-gravity treadmills in 70% of maximal oxygen consumption (VO2max) in male athletes, interleukin-8 (IL-8) tumor necrosis factor-α (TNF-α) and high-sensitive C reactive protein (Hs-CRP) responses.

After the approval of the ethics committee, 11 volunteers were included in the study. The VO2maks of the participants was identified with the help of 20 meters shuttle run test and the ideal speed was calculated (70% of VO2maks). Participants were run at this speed for 45 minutes on both the Alter G and the normal treadmill. In the samples taken IL-8 TNF-α and hs-CRP levels were analyzed. The results were compared statistically.

There was no difference in blood Hs-CRP values after normal treadmill and anti-gravity run (p> 0.05). There was no difference in TNF-α levels between the two groups (p> 0.05). However, TNF-α levels were lower in the normal treadmill after 30 minutes of exercise compared to immediately after exercise. (p<0,05). There was no significant difference in IL-8 levels between normal treadmill and Alter G group (p> 0.05). However, IL-8 levels 2 hours after antigravity exercise were higher than pre-exercise and immediately after exercise (p <0.05).

As a result; athletes increased some of the inflammatory markers after normal treadmill and antigravity exercises. However, the effects of two different running exercises on the markers were not different.

(10)

1 1. GİRİŞ

1.1. Sitokinler

Sitokinler, organizmada bağıĢıklık sisteminin düzenlenmesinde ve inflamatuar olaylarda belirgin ve önemli rol oynayan moleküllerdir. Sitokinler antijenlere ve yabancı ajanlara karĢı gerçekleĢen reaksiyonlarda bir kontrol birimidir. Bununla beraber hücreler arası iliĢki ve iletiĢimi de düzenleyerek lokal ve sistemik inflamatuar cevap oluĢturmada önemli rol oynarlar (Peake ve ark 2015).

Son yirmi yılda, sitokin araĢtırması, normal ve anormal insan geliĢimi hakkında temel bilgileri sağlamak için en heyecan verici ve kritik alanlardan biri olarak ortaya çıkmıĢtır. Bugün, sitokinlerin erken embriyonik aĢamadan yetiĢkinliğe kadar olan dönemde büyümeyi düzenlediği ve neredeyse her organ sisteminin normal iĢlevinden sorumlu olduğu açıktır. Dahası, hemen hemen tüm hastalık durumları, en azından kısmen, sitokin sapmaları ile iliĢkilendirilmektedir (Razelle Kurzock ve Moshe 1995).

Sitokinler, geniĢ bir polipeptit veya protein ailesinin üyeleridir. Bu aile, interlökinleri (IL), interferonları (INF), büyüme ve kolon stimüle edici faktörleri (CSF), kemokinleri, tümör nekroz faktör (TNF) grubunun üyelerini ve dönüĢtürücü büyüme faktörlerini (TGF) içerir. Salgılandıktan sonra, hücreler arası iletiĢime lokal veya sistemik olarak aracılık edebilirler. Alternatif olarak, hücre zarlarına bağlandığında bile hücreler arası haberleĢmeye aracılık etmeye devam edebilirler. Bu özellikler, sitokinleri doğrudan hücreden hücreye temas gerektiren diğer adezyon moleküllerinden ve endokrin organlar tarafından üretilip dolaĢıma salınan hormonlardan ayıran özelliklerdir (Ross ve ark 2010).

Sitokinlerin çoğu uyarılabilir mediatörlerdir, sistemik dolaĢım boyunca taĢınırlar ve çeĢitli uyaranlara cevap olarak hızlıca, çok sayıdaki farklı hücre tipleri tarafından sentezlenebilirler. Tek bir hücre bir uyarana yanıt olarak, aynı anda birkaç farklı sitokini eksprese edebilir veya salgılayabilir. Sitokinler pleiotropiktir, çünkü birkaç hücre tipini etkileyebilir ve hedef hücre tipine bağlı olarak farklı etkiler ortaya çıkarabilirler. Pleiotropik etkilerini iki aĢamada uygulayabilirler. Ġlk olarak, farklı kökenleri ve/veya fonksiyonları olan hücrelerde bulunan spesifik reseptörlere

(11)

2

bağlanırlar. Ġkincisi, çeĢitli hücre içi haberciler ve transkripsiyon faktörleri yoluyla sinyal iletimine aracılık ederler (Ponte ve ark 2007). Sitokinlerin biyolojik etkileri, sinerjik veya karĢı düzenleme etkileri bulunan diğer sitokinlerin varlığına ve konsantrasyonlarına bağlıdır. Sitokinler kendi sentezlerini uyarmak veya baskılamak ya da diğer sitokinlerin ve reseptörlerinin üretimini düzenlemek için otokrin, parakrin veya endokrin tarzda hareket edebilirler. ÇeĢitli otoregülatör mekanizmalar ve negatif geri bildirim yolları ile kendi sentezlerini sınırlayabilen önemli bir özelliğie sahiptirler. Bu mekanizmalar, eikosanoidlerin ve kortikosteroid hormonlarının sentezini, çözünür reseptörlerin ekspresyonunu ve sinyal iletimini bloke eden hücre içi transkripsiyon faktörlerinin uyarılmasını içerir (Phillips ve ark 2008). Sitokinlerin temel iĢlevi bağıĢıklık fonksiyonunu düzenlemektir. Bununla birlikte, hücre çoğalması, farklılaĢması, göçü, hayatta kalma ve apoptoz üzerindeki geniĢ etkileri çeĢitli dokuların, organların ve sistemlerin homeostatik kontrolünde rol oynamalarına izin verir. Örneğin, hormonlar ve nöropeptidlerle birlikte, sitokinler sinir, endokrin ve bağıĢıklık sistemleri arasındaki etkileĢimlere aracılık ederler (Peake ve ark 2015).

Bazı sitokinler ayrıca vücut ısısını, yorgunluğu, iĢtahı ve metabolizmayı da kontrol ederler. Sitokinler ve iskelet kası arasında bir bağlantı ilk olarak neredeyse 50 yıl önce araĢtırmacıların iskelet kası içinde endojen bir pirojenin varlığını belirlemesiyle kurulmuĢtur (Snell ve Atkins 1965). Cannon ve Kluger (1983) daha sonra dayanıklılık egzersizinin bir pirojenik bileĢiğin sistemik salgılanmasını uyardığına dair önemli bir keĢif daha yapmıĢlardır. Bu bulgular, egzersizin kasta sitokin üretiminin biyolojik öneminin yanı sıra sepsis, yaĢlanma, kanser kaĢeksisi ve kronik inflamatuar hastalıklarda da etkisi olduğunu göstermiĢtir.

Egzersiz araĢtırmalarında ilk olarak, sitokinlerin egzersize bağlı kas hasarında inflamatuar cevaplara neden olan rolüne odaklanılmıĢtır. Ancak, son on yılda sitokinlerin egzersiz sırasında daha geniĢ bir rol oynadığına dair kanıtlar artmıĢtır. Günümüzde sitokinlerin, egzersiz sırasında hormon benzeri bir Ģekilde hareket ettiği ve iskelet kasında, karaciğerde ve yağ dokusunda anjiyogenez ve metabolizmaya aracılık ettiği bilinmektedir (Pedersen 2011). Egzersizi takiben çeĢitli sitokinlerin dolaĢımdaki konsantrasyonlarında artıĢ gözlenir. Bu sitokinlerin uyardığı gen ekspresyonu da iskelet kası içinde artar. Sonuç olarak, iskelet kasındaki lokal

(12)

3

gen ekspresyonuyla diğer sitokinlerin sistemik konsantrasyonları arasında bir fark olduğu görülmektedir. Örneğin, egzersizden sonra, iskelet kasında TNF–α ve IL-1β ekspresyonu artar, ancak bu sitokinlerin dolaĢımdaki konsantrasyonu değiĢmez (veya sadece biraz artar). Buna karĢılık, dolaĢımdaki IL-1 reseptör antagonisti (IL-1ra) ve IL-10 konsantrasyonları belirgin Ģekilde artar, ancak bu sitokinler egzersiz sonrası iskelet kasında eksprese edilmezler (Peake ve ark 2015). Bunlara bağlı olarak birkaç bilimsel derlemede, iskelet kasının salgı organı olduğu ileri sürülmüĢtür (Pedersen ve Febbraio 2008, Pedersen ve Febbraio 2012, Raschke ve Eckel 2013, Welc ve Clanton 2013). Egzersiz sırasında iskelet kası hücrelerinin iskelet kası içindeki ana sitokin gen ekspresyonu kaynağı olup olmadığını özellikle inceleyen çalıĢmalarda sitokinlerin eksprese edildiği kas dokusu bölümleri histolojik boyama yöntemiyle iĢaretlenmiĢtir (Abbasi ve ark 2013). Hem iskelet kası ve farklı dokularda hem de sistemik dolaĢımdaki diğer potansiyel sitokin kaynaklarına ulaĢmak amaçlanmıĢ ve iskelet kası hücreleri tarafından sitokin salgılanmasını uyaran sistemik faktörler ve hücre içi sinyal yolakları belirlemiĢtir. Buna karĢılık, iskelet kası hücrelerinde sitokin translasyonunu kısıtlayan veya engelleyen faktörler ve egzersiz sırasında sitokin salınımını serbest bırakan faktörler hakkında çok fazla Ģey bilinmemektedir (Abou-Khalil ve ark 2010).

1.1.1. Sitokin Ekspresyonu ve Kas Hücreleri Tarafından Salgılanması

Ġskelet kasındaki sitokin ekspresyonu için yapılan çalıĢmaların çoğunda kas hemojenatından izole edilmiĢ RNA veya protein ekstraktlarının analizinden elde edilen sonuçlar kullanılır. Bu, in vivo olarak spesifik hücresel sitokin kaynaklarını tanımlamayı zorlaĢtırır (Neubauer ve ark 2014).

Hücre kültürü çalıĢmalarından elde edilen kanıtlara göre C2C12 miyoblastları, kas hücreleri ve insan miyoblastları IL-8, IL-12, IL-15 ve TGF-8 'i eksprese ederler (Frost ve ark 2002, Quinn ve ark 2005). Bazı araĢtırmalar, Kim ve ark (2012), miyoblastların aynı zamanda IL-1, IL-6, TNF-α ve MCP-1'i de sentezlediğini bildirmiĢtir. Miyoblastlar, IL-10 ve interferon (IFN)-γ eksprese edemezler (Nagaraju ve ark. 1998). Sitokin sentezleme yeteneği genellikle farklılaĢmıĢ miyotüplerde miyoblastlara kıyasla daha güçlüdür (Haugen ve ark 2010, Henningsen ve ark 2011). Miyoblastlar ve miyotüpler geniĢ bir uyaran aralığına cevaben in vitro olarak sitokinleri eksprese eder ve salgılarlar. ATP, ksantin/ksantin

(13)

4

oksidaz, nitrik oksit ve adrenalin egzersiz sırasında redoks reaksiyonları ve otonom sinir sistemi aktivitesi ile üretilir. Bu ajanlar, çeĢitli sinyal yollarını aktive ederek iskelet kası hücrelerinde sitokinlerin sentezini doğrudan düzenlerler (Jacquemin ve ark 2007, Allen ve ark 2010).

Hücre kültürü çalıĢmalarından elde edilen bulgular travma, sepsis veya kronik inflamatuar koĢullarda iskelet kası hücrelerinde sitokinlerin ekspresyonu hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Bununla birlikte, bu bulgular iskelet kası hücrelerinin çeĢitli nedenlerle sitokin oluĢturma aktivitesini nasıl baĢlattığını anlamak için yeterli değildir. Ajanların çoğunun konsantrasyonları egzersiz sırasında iskelet kasında hücre kültürü çalıĢmalarında kullanılan konsantrasyonlara kıyasla daha düĢüktür (Miura ve ark 2012). Ġskelet kasının egzersiz sırasında bu ajanlara maruz kaldığı süre hücre kültürü çalıĢmalarında kullanılan kuluçka dönemlerinden de tipik olarak daha kısadır. Her ne kadar adrenalin, IL-6 mRNA’sının ekspresyonunu ve sekresyonunu uyarsa da egzersiz sırasında IL-6'daki sistemik değiĢikliklerin düzenlenmesinde nispeten küçük bir rol oynar (Steensberg ve ark 2002, Frost ve ark 2004).

Ġn vivo kas analizinden elde edilen kanıtlar ve insan biyopsi çalıĢmaları iskelet kası hücrelerinin sitokinler için mRNA eksprese ettiğini göstermektedir (Broholm ve ark 2011, Hoier ve ark 2013). Olgun miyofibriller iskelet kası içindeki hücresel kütlenin çoğunu oluĢtururlar ve miyotüpler çeĢitli sitokinler için mRNA eksprese ederler. Bununla birlikte, kas homojenatları farklı tipte hücrelerin bir karıĢımını temsil eder ve iskelet kasındaki diğer inflamatuar ve stromal hücreler de sitokin salgılarlar. Bazı araĢtırmalar istirahatte sağlıklı insan kasındaki sitokinlerin hücresel kaynaklarını incelemek için immünohistokimyasal ve immünfloresan boyama kullanmıĢtır (Plomgaard ve ark 2005, Nielsen ve ark 2007). Ġnflamatuar miyopatili hastaların kaslarında sitokinler oldukça fazla miktarda bulunur, ancak esas olarak inflamatuar T hücreleri ve makrofajlar gibi diğer hücre tiplerine veya endomisyum ve permisyumdaki kan damarlarına yakın bir yerde bulunurlar. Toplu olarak, bu bulgular sitokinlerin muhtemelen sadece iskelet kası hücrelerinin kendisi tarafından değil, iskelet kası içinde bulunan diğer hücre tipleri tarafından da salgılandığını göstermektedir (De Bleecker ve ark 2002, Salomonsson ve Lundberg 2006).

(14)

5 1.1.2. Sitokin Sentezi ve Salgısının Düzenlenmesi

Ġskelet kası hücreleri tarafından sitokin salgılanması, mitojenle aktive olan protein kinaz, ısı Ģok proteini 1, histon deasetilazlar, aktive edilmiĢ T hücrelerinin nükleer faktörü (NFAT), aktive edici protein (AP) -1 ve nükleer faktör kappa β gibi transkripsiyon faktörleri de dahil çeĢitli hücre içi faktörler tarafından kontrol edilir (Frost ve ark 2002, Kosmidou ve ark 2002, Frost ve ark 2004). Ek olarak, Ca+2 sinyali ve protein açılımı gibi hücresel süreçler sitokin genlerini eksprese etmek ve/veya sitokinleri salgılamak için kas hücrelerini de uyarır (Welc ve ark 2013). Sitokin sentezini tetikleyen faktörler hakkındaki bilgilerimizle karĢılaĢtırıldığında sitokin ekspresyonunu ve sekresyonunu kısıtlayan ve/veya inhibe eden faktörler hakkında çok fazla Ģey bilinmemektedir (Naka ve ark 2000). Egzersiz bağlamında, bu bilgi önemlidir, çünkü iskelet kası içindeki IL-1 ve TNF-α mRNA ekspresyonlarının neden arttığını açıklayabilir, ancak bu sitokinlerin dolaĢımdaki konsantrasyonları egzersiz sonrası nispeten düĢük kalır. Ġskelet kası hücreleri tarafından sitokin ekspresyonunu ve salgılanmasını yönetebilecek bazı potansiyel düzenleyici mekanizmalar aĢağıda açıklanmıĢtır (Nieman ve ark 2004).

RNA bağlayıcı proteinler

Hücre içi mRNA kullanımı; mRNA olgunlaĢması, mekik değiĢimi ve stabilite gibi çeĢitli iĢlemlere bağlıdır. Bu transkripsiyon sonrası iĢlemler sırasıyla, RNA bağlayıcı proteinlerin ve mikro RNA'ların kontrolü altındadır. RNA bağlayıcı proteinler, transkripsiyonların çevrilmemiĢ bölgelerinin akıĢından aĢağı doğru adenin/urasil bakımından zengin elementlere bağlanarak mRNA kullanımını düzenlerler (Stamou ve ark 2010). Ġnsan antijeni R, TNF-α mRNA'nın stabilitesini artırır (McMullen ve ark 2003). Bununla birlikte, CUG bağlayıcı protein 1 ve tristetraprolin ile birlikte; insan antijeni R de tristetraprolin ekspresyonunu artırarak TNF-α translasyonunu baskılayabilir (Jing ve ark 2005, Katsanou ve ark 2005). Antiinflamatuar sitokinlerden IL-4 ve IL-10'’un sekresyonu da insan antijen R ekspresyonunu baskılar. (Rajasingh ve ark 2006).

(15)

6 Mikro RNA’lar

MikroRNA'lar transkripsiyonun çevrilmemiĢ bölgelerine bağlanarak mRNA ekspresyonunu düzenlemek için RNA bağlayıcı proteinlerle etkileĢime girerler (Taganov ve ark 2006, Ma ve ark 2010). Let-7, miR-146, miR-221, miR-155 ve miR-106 gibi mikroRNA'lar bağıĢıklık hücreleri tarafından IL-1, IL-6, IL-8, TNF-α ve IL-10 ekspresyonunu düzenlerler. Ġskelet kası hücreleri, 133, 1, miR-367, miR-135a, miR-222, miR-29a, b ve c, miR-221, miR-223 ve miR-206'yı içeren bir dizi mikroRNA salgılanmasını baĢlatabilir (Chen ve ark 2006, Kim ve ark 2006, Cardinali ve ark 2009). MikroRNA Let-7, insan miyotüplerinde IL-13 salgılanmasını inhibe eder (Jiang ve ark 2013). miR-367, miR-222 ve miR-29 gibi diğer mikroRNA'lar, endotelyal nitrik oksit sentaz ve sinyal transdüktörü ve transkripsiyon (STAT) proteinlerinin aktivitesini değiĢtirerek dolaylı olarak iskelet kası hücreleri tarafından sitokin salgılanmasını kontrol edebilir. Ġskelet kasında daha fazla mikroRNA tanımlandığı için bu durum iskelet kası hücreleri tarafından sitokin ekspresyonunu ve salgılanmasını düzenleyip düzenlemediğine dair bilgimizi artırabilir (Dentelli ve ark 2010).

Sitokin Sinyali Baskılayıcılar

Az sayıda araĢtırma sitokin sinyali baskılayıcılar (SOCS) proteinlerinin sitokin sentezini düzenleyiĢ ve iskelet kas hücrelerini etkileyiĢ Ģeklini araĢtırmıĢtır. Paradoksal olarak, mevcut olan sınırlı kanıtlar SOCS3'ün aĢırı ekspresyonunun miyotüplerde IL-6 transkripsiyonunu artırdığını göstermiĢtir (Spangenburg ve ark 2006). Bazı koĢullar altında, SOCS proteinleri ve sitokinler arasındaki etkileĢim karĢılıklı olabilir. IL-6 ve TNF-α, C2 miyoblastlarında ve kardiyak miyoblastlarda SOCS3 mRNA ekspresyonunu indükler. Ġn vivo TNF-α infüzyonu ayrıca fare iskelet kasında SOCS3 mRNA'yı uyarır (Vona-Davis ve ark 2004, Al-Shanti ve ark 2012)

Çözünebilir reseptörler

Çözünebilir reseptörler, iki ana mekanizma yoluyla sitokin sinyalleĢmesini kısıtlayabilir. Ġlk olarak, çözünür reseptörler ligand bağlanması için doğrudan zara bağlı reseptörler ile rekabet eden bir 'sinyalleĢme yapmayan çukur' olarak iĢlev görebilir. Çözünür reseptörlerin ve membrana bağlı reseptörlerinin ligand bağlama

(16)

7

affinitesi benzer ise de çözünür reseptörlerin sinyalleri inhibe etme kapasitesi IL-1 ve TNF-α için çözünür reseptörler arasındaki dengeye bağlıdır (Aderka ve ark 1992, Arend ve ark 1994).

1.2. İnterlökin 8

IL-8, CXC kemokin ailesine aittir. CXC terminolojisi, bir amino asitten ayrılmıĢ amino bölgesinde iki korunmuĢ sistein kalıntısının varlığı ile ilgilidir. IL-8, bu proteinlerin birincil yapısında ilk korunan sistein amino asit kalıntısından önce gelen Glu-Leu-Arg (ELR) amino asit dizisine sahip olan CXC kemokinlerinin bir alt bölümüne aittir (Baggiolini 2001). CXC kemokinleri, in vivo olarak güçlü anjiyogenik faktörlerdir (Koch ve ark 1992, Norrby 1996, Bek ve ark 2002). IL-8, insan mikrovasküler endotelyal hücrelerinde anjiyojenik bir faktör olarak iĢlev görür (Heidemann ve ark 2003).

1.2.1. İnterlökin 8’in Muhtemel Biyolojik Etkileri

IL-8'in anjiyogenezi tetikleme yeteneği inflamasyonu tetikleme yeteneğinden farklıdır (Keane ve ark 1997). IL-8, CXC reseptörleri 1 ve 2 ile birleĢir (CXCR1 ve CXCR2) (Belperio ve ark 2000). CXCR2, insan mikrovasküler endotel hücreleri tarafından eksprese edilir ve IL-8'in neden olduğu anjiyogenezden sorumlu reseptördür (Addison ve ark 2000). Lokal bir IL-8 ekspresyonunun kasılan kasta sadece küçük ve geçici bir salınımla gerçekleĢtiği bulgusu kas kaynaklı IL-8'in lokal olarak etki gösterdiğine iĢaret eder. Egzersiz esnasında üretilen IL-8, endotel dokusundaki kılcal tübüller içinde bulunan CXCR2 reseptörü ile etkileĢime girerek etkisini ortaya çıkarabilir (Addison ve ark 2000; Heidemann ve ark 2003). Konsantrik egzersizin CXCR2 mRNA'sını ve kas liflerinin damar endotel hücrelerinde protein ekspresyonunu tetiklediği bulgusu, kas kaynaklı IL-8'in, CXCR2 reseptörü sinyalleĢmesi yoluyla anjiyogenezi uyarmak için lokal olarak etki ettiğini ileri sürmektedir (Frydelund-Larsen ve ark 2007).

Sistemik IL-8 artıĢı sadece eksantrik egzersizle ortaya çıkar gibi görünmektedir. Konsantrik egzersiz ile ilgili olarak hem IL-8 hem de reseptörü insan iskelet kasında belirgin bir Ģekilde eksprese edilir ve sistemik konsantrasyonları etkilemeden küçük bir miktar IL-8 geçici olarak kastan salınır. Egzersizle indüklenen

(17)

8

anjiyogenezde kas IL-8'in rol oynayabileceği varsayılmaktadır (Laudanna ve ark 1994)

1.3.Tümör Nekroz Faktör Alfa

Ġnsan vücudundaki hücresel fonksiyonların karmaĢık organizasyonu kesin bir etkileĢim gerektirir. IL-1 ve TNF-α gibi birincil sitokinler doğal immün sistemin bir parçası olarak kabul edilirler ve insan dokularında inflamatuar kaskadları bağımsız olarak baĢlatabilirler. Sekonder sitokinler, primer sitokinlerden sonra kaskadda üretilirler ve sınırlı bir aktivite aralığına sahiptirler (Weinberg ve Buchholz 2006).

1.3.1. TNF-α'nın Lokal ve Sistemik Etkileri

TNF-α, bir primer sitokin örneğidir ve neden olduğu çeĢitli biyolojik aktivitelerle ve reseptör moleküllerinin benzerliği ile sınıflandırılan bir protein ailesinin üyesidir. TNF-α hücresel metabolizma üzerine etkili ve antiviral etkilere sahip çok yönlü bir sitokindir. PıhtılaĢma süreçleri, hücrelerin büyümesinin düzenlenmesi ve insülin cevabı gibi hücresel aktivitelerde rol oynar. Ġnflamasyon ve bağıĢıklık sistemi üzerinde geniĢ bir etki yelpazesine sahip olan TNF-α, malign tümörlerin nekrozunu uyardığı için bu Ģelilde adlandırılmıĢtır (MacEwan 2002).

1.3.2. TNF-α'nın Diğer Sitokinlerle Etkileşimi

Sitokin kaskadlarının TNF-α ile uyarılması, inflamasyonu baĢlatabilir ve sürdürebilir. Bu durum IL-1, IL-2, IL-6, IL-8, granülosit-monosit koloni uyarıcı faktör (GM-CSF) dönüĢtürücü büyüme faktörü (TGF) ve interferon-γ (INF-γ)’nın uyarılmasıyla kanıtlanmıĢtır (Weinblatt ve ark 2003). TNF-α ayrıca yaĢlanan lenfositlerin apoptozunda da rol oynar. Sitokinlerin karmaĢık iliĢkisinin anlaĢılması, inflamasyon ve hücresel proliferasyon üzerindeki etkileri değiĢtirebilen ajanların geliĢtirilmesinde kritik öneme sahiptir (Gupta ve Gollapudi 2005).

(18)

9 Endotel hücreleri

TNF-α, lokal damarlardaki değiĢikliklerle inflamasyonu baĢlatır. TNF-α ile tedavi edilen endotel hücrelerinde prostaglandinler ve nitrik oksit gibi vazodilatörlerin üretiminin arttığı gösterilmiĢtir. Sonuçta ortaya çıkan artıĢ perfüzyonu ve bölgedeki inflamatuar hücrelerin konsantrasyonunu artırmaya yarar. TNF-α endotel hücrelerinin yüzeyini iyileĢtirir; L-selektinler, E-selektinler ve P-selektinler ve ICAM-1 gibi lökositlerin bağlanmasını, aktive olmasını ve yapıĢmasını teĢvik eder (Yang ve ark 2005). Endotel hücreleri ayrıca lökositlerin aktivasyonuna neden olan ve göçlerine yardımcı olan sitokinleri salgılarlar. TNF-α, vasküler geçirgenliğe, lökosit göçüne ve yeni damar ağları oluĢturmaya yardımcı olan vasküler endotel büyüme faktörünü (VEGF) uyarır (Malaguarnera ve ark 2005). Vasküler sızıntı, lökositler tarafından uzun süreli göç için kullanılabilecek bir matriks oluĢturmaya yardımcı olurken matriks metaloproteinazlarının (MMP) uyarılması hücre dıĢı matriksin tahribatına neden olur (Windham ve ark 2016).

Nötrofiller

TNF-α, IL-8 ekspresyonunu uyararak nötrofil birikimini artırır. Nötrofiller psoriatik deri lezyonlarında ana IL-8 kaynağı olabilir ve otokrin olarak salgılanması mikro apseye ve kabarcık oluĢumuna neden olur (Duan ve ark 2001).

Makrofajlar

TNF-α makrofajların ana aktivatörüdür; nitrik oksit üretimini, proinflamatuar sitokinleri ve kemokin üretimini artırır. TNF-α, makrofaj inflamatuar protein-3 alfa (CCL20)'yı düzenler (Homey ve ark 2000). Aynı zamanda, VEGF ve heme oksijenaz-1 ekspresyonunu da artırır (Malaguarnera ve ark 2005).

Keratinler

TNF-α sadece inflamatuar yanıtları değil, aynı zamanda hücre hareketliliğini, hücre döngüsü aktivitesini ve apoptozu da düzenler. Sonuçta, keratinositlerin çoğalması hızlanır. TNF-α, aktin hücre iskeleti düzenleyicileri ve integrinleri uyarır

(19)

10

ve bunun sonucunda da keratinosit hareketliliği ve eklenmesi artar (Banno ve ark 2004).

Eklem ve kemik değişiklikleri

TNF-α; prostaglandinler ve lökotrienler gibi inflamatuar moleküllerin hareketleriyle kemik ve proteoglikan emilimini uyarır. Kıkırdak sentezini sadece inhibe edilmekle kalmaz, aynı zamanda oluĢan kıkırdak da kollajenaz proteinleri tarafından tahrip edilir. TNF-α, nötrofilleri ve fibroblastları uyararak kollajenaz ve MMP gibi çeĢitli enzimler üretir (Myers ve ark 2004).

Sistemik etkiler

TNF-α sistemik bir akut faz reaksiyonunu baĢlatabilir. TNF-α uygulanan hepatositlerde akut faz proteinlerinde artıĢ ve ateĢ ve Ģok gibi sistemik etkiler ortaya çıkar. TNF-α, doku faktörü gibi prokoagülan proteinleri artırarak ve antikoagülan proteinleri azaltarak doku ve damar hasarına neden olabilir. Bu nedenle, TNF-α'nın ana bileĢenin kronik inflamasyon olduğu ve sistemik hastalıklarda önemli bir rol oynadığı düĢünülmektedir (Pryhuber ve ark 2005).

1.4. Yüksek Duyarlılıklı C Reaktif Protein (Hs-CRP)

Multimerik bir protein ailesine ait olan pentraksinler (Mantovani ve ark 2008), alt biriminin birincil yapısına dayanarak kısa pentraksinler ve uzun pentraksinler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Klasik bir kısa pentraksin olan C-reaktif protein (CRP) esas olarak karaciğerde üretilir ve çeĢitli inflamatuar hastalıklara veya doku hasarına cevap olarak plazmadaki konsantrasyonunda belirgin bir artıĢ ile bir akut faz reaktanı olarak çalıĢır (Volanakis 2001, Pepys ve Hirschfield 2003). Öte yandan, pentraksin 3 (PTX3) yeni tanımlanmıĢ uzun pentraksindir ve birincil inflamasyon veya doku hasarına cevap olarak inflamasyon bölgesinde iskelet kası, monositler/makrofajlar, endotel hücreleri ve inflamasyon alanındaki vasküler düz kas hücreleri dahil olmak üzere çeĢitli hücre tipleri tarafından üretilir (Mantovani 2008).

(20)

11

Günlük düzenli egzersizin, antiinflamatuar etkilere sahip olduğu ve serum CRP’de azalmayla birlikte ateroskleroz gibi kronik düĢük dereceli sistemik inflamasyonla iliĢkili kardiyovasküler hastalık riskine karĢı koruma sağladığı bilinmektedir (Plaisance ve Grandjean 2006; Kasapis ve Thompson 2005). Son zamanlarda, kardiyovasküler hastalıkları olan bireylerde kardiyak rehabilitasyonun dolaĢımdaki ve hs-CRP seviyesini düĢürdüğünü bildirilmiĢtir (Nakajima ve ark 2009). Bununla birlikte, egzersizin antiinflamatuar etkisinin aksine, akut yüksek yoğunluklu ve uzun süreli egzersizler stres hormonlarının dolaĢımdaki seviyelerinde değiĢikliklere, lökosit mobilizasyonuna ve lökositoz dahil olmak üzere çeĢitli immün hücrelerin aktivasyonuna neden olurlar (Büttner ve ark 2007).

Bu nedenle, yorucu egzersiz akut faz yanıtında, IL -1, IL-6 ve G-CSF gibi sitokinlerin salınımını aktive eder (Zaldivar ve ark 2006) ve nötrofillerin gen ekspresyon profillerinde değiĢikliklere (Büttner ve ark 2007) ve ciddi doku hasarına neden olur (Shephard 2001). Bu nedenle yüksek yoğunluklu egzersiz, cerrahi operasyon, travma ve sepsis gibi birçok klinik strese benzer inflamatuar tepkiler ortaya çıkarır, bu da egzersizin inflamatuar yanıt için iyi bir model olabileceğini göstermektedir (Shephard 2001). Bugüne kadar, akut egzersizin serum CRP seviyeleri üzerine etkileri hakkında çeĢitli çalıĢmalar yapılmıĢtır. Maraton koĢusu gibi uzun süreli yorucu egzersizden 16 saat sonra bile serum CRP'nin yüksek kaldığı bildirilmiĢtir (Castell ve ark 1997). Risøy ve ark (2003), 1 saatlik çalıĢma ile CRP'de hızlı bir artıĢ bildirmiĢler ve egzantrik egzersizden sonra da CRP seviyesinde bir artıĢ bildirilmiĢtir. Bu nedenle, yüksek yoğunluklu egzersiz inflamatuar yanıta neden olur ve ardından serum CRP'yi artırır (Phillips ve ark. 2003).

1.5. Egzersizin Sitokinler Üzerine Etkisi

Egzersize sitokin cevabı genellikle egzersiz türü, yoğunluğu, Ģiddeti ve süresinin kombinasyonuna bağlıdır. Örneğin; uzun süreli egzersizle plazma IL-6 konsantrasyonunda büyük miktarda artıĢı sağlanır (Pedersen, and Febbraio 2008). Dayanıklık egzersizini takiben plazma IL-6 konsantrasyonunun yaklaĢık 120 kat arttığı gösterilmiĢtir (Reihmane ve ark 2013). IL-1ra’nın 90 kata kadar, IL-10’un 80 kata kadar, IL-8’in 15 kata kadar ve monosit kemotaktik protein-1 (MCP-1)’in 3 kata kadar arttığı bildirilmiĢtir (Starkie ve ark 2001, Steensberg ve ark 2002, Toft ve ark 2002, Febbraio ve ark 2003, Suzuki ve ark 2003, Chan ve ark 2004, Fischer ve ark

(21)

12

2004, Peake ve ark 2004, Nieman ve ark 2005, Peake ve ark 2005, Keller ve ark 2006, Nieman ve ark 2007). Egzersizden sonra plazma seviyelerindeki değiĢikliklerle egzersizin yoğunluğu (Nieman ve ark 2012) ve egzersiz kaynaklı kas hasarı (Nieman ve ark 2014, Van de Vyver ve Myburgh 2014) iliĢkili olabilir. Diğer taraftan, TNF-α, 4 kat, IL-1 2 kat, IL-12 p40, 0,3 kat ve IL-15 0,05 kat gibi daha küçük oranda artarken, lösemi inhibe edici faktör (LIF) ve TGF-β egzersiz sonrası değiĢmeden kalır (Suzuki ve ark 2002, Riechman ve ark 2004, Nieman ve ark 2005, Buford ve ark 2009, Matthews ve ark 2009, Rojas ve ark 2010, Broholm ve ark 2011). Ġskelet kasında IL-1, IL-6, IL-8, IL-10, IL-15, TNF-α, MCP-1, LIF ve TGF-β gen ekspresyonu, dayanıklılık (Liebler ve ark 1994, Nieman ve ark 2003, Hamada ve ark 2005, Keller ve ark 2006, Neubauer ve ark 2014) ve direnç egzersizinin ardından artar (Nieman ve ark 2004, Nielsen ve ark 2007, Hubal ve ark 2008, Della Gatta ve ark 2014). Plazmadaki sitokin yanıtlarına benzer Ģekilde kasta sitokin gen ekspresyonunda egzersize bağlı değiĢiklikler de muhtemelen sitokinleri eksprese eden genlerin içindeki tek nükleotid polimorfizmlerindeki değiĢiklik nedeniyle oldukça değiĢken olabilir (Dennis ve ark 2004). Bununla birlikte, egzersiz sonrası iskelet kası içindeki bu sitokinlerin protein miktarındaki değiĢiklikler hakkında daha az Ģey bilinmektedir. IL-6 protein ekspresyonu, dayanıklılık egzersizini takiben iskelet kasında artarken (Fischer ve ark 2004, Hiscock ve ark 2004, Matthews ve ark 2009), IL-6, IL-8 ve MCP-1'in protein miktarı da direnç ve eksantrik egzersizden sonra artar (Hubal ve ark 2008, Della Gatta ve ark 2014).

1.6. Antigravite Koşu Bandı (Alter G)

Son zamanlarda, bir antrenman yöntemi olarak çalıĢılan yerçekimine karĢı egzersiz (AG) kullanımının seçkin spor branĢlarında popülerliği artmıĢtır. Tipik olarak, yaralanma rehabilitasyonunda ve antrenman programlarına geri dönüĢte bu sistemin önemi büyüktür. Genç, yaĢlı ve kronik olarak sakatlanan sporcularda dahil olmak üzere antrenman yükünde azalma gerektiren bireylerde kullanılmaktadır. Buna rağmen kullanımını destekleyen, özellikle de normal yerçekimi (NG) koĢularına nazaran ortaya çıkan antrenman cevaplarını destekleyen çok az çalıĢma vardır. Tüm vücut kütlesi ile karĢılaĢtırıldığında, AG koĢularına verilen fizyolojik tepkilerin önemli ölçüde azaldığı bilinmektedir (Grabowski ve Kram 2008, Raffalt ve ark

(22)

13

2013). AG koĢu egzesizi sırasında aktif olan kasların EMG aktivitesini de önemli ölçüde azaldığı görülmüĢtür (Hunter ve ark 2014, Liebenberg ve ark 2011). Genel olarak, bu bulgular AG koĢu egzersizinin metabolik ve kardiyovasküler tepkileri azaltabileceğini göstermektedir (Mercer ve ark 2013).

Şekil 1.1: Antigravite KoĢu Bandı (Alter G)

Bu tür azaltmaların uzun vadedeki etkisi Ģu anda tam olarak bilinmemekle birlikte, AG antrenmanının egzersiz adaptasyonlarını olumsuz yönde etkileyebileceğinden Ģüphelenilmektedir. AG egzersizi sırasında yüksek yoğunluklu antrenmanlardan kaynaklanan olumlu adaptasyonları ortaya çıkarmak için gereken laktat eĢiğine ulaĢılamaması (Tabata ve ark 1996), geliĢmiĢ mitokondriyal fonksiyon (Chilibeck ve ark 1998) ve arttırılmıĢ kas tamponlama kapasitesi (Harmer ve ark 2000) gibi kardiyovasküler ve intramüsküler tepkileri uyandıramayacağına inanılmaktadır (Smith ve ark 1999). Bu tür adaptasyonların dayanıklılık ve yüksek yoğunluklu egzersiz performansı sağladığı bilinmektedir (Laursen ve Jenkins, 2002). Bununla birlikte, AG egzersine dair araĢtırmalar, normal koĢu bandıyla karĢılaĢtırıldığında 4-12 hafta boyunca, kalp hızı ve VO2maks değerlerinde AG

antrenmanını takiben beklenen geliĢimler açısından olumlu sonuçlar göstermiĢtir. (Di Stefano, 2012, Joubert ve ark 2013, Gojanovic ve ark 2015). Gojanovic ve ark (2015) ayrıca VO2maks’ın %60’ında dört haftalık yüksek yoğunluklu aralıklı bir antrenman

programını takip ederek anaerobik eĢik ve submaksimal kalp hızında benzer değiĢiklikler bildirmiĢlerdir. Ayrıca AG antrenmanı, antrenman süresinin ardından tükenme süresinde iyileĢme göstermiĢtir (Gojanovic ve ark 2015).

(23)

14

AG antrenmanının düĢük seviyelerde adaptasyona yol açacağı ve NG egzersizlerine kıyasla koĢu kinematiğini değiĢtireceği varsayılmıĢtır. AG ve NG koĢularını takiben egzersiz yükünü, kreatin kinazı ve algısal iyilik hali cevaplarında farklılık bildirilmiĢtir. AG antrenman grubunun düĢük antrenman yüklerine sahip olduğu ve antrenmana duyulan algısal iyilik yanıtları ile birlikte kreatin kinaz aktivitesinin daha düĢük olduğu gösterilmiĢtir (Figueroa ve ark 2012). Önceki çalıĢmalarda (Di Stefano 2012, Joubert ve ark 2013 Gojanovic ve ark 2015) AG antrenmanı yalnızca vücut ağırlığı değiĢtiricisi olarak kullanmıĢ olmasına rağmen yüksek performanslı egzersizlerde bu uygulamanın geçerliliğini artırmak için çalıĢmaların AG ve NG'nin bir kombinasyonu Ģeklinde olmasının daha kullanıĢlı olabileceği bildirilmiĢtir.

(24)

15 2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. Katılımcı Seçimi

ÇalıĢma için Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi GiriĢimsel Olmayan Klinik AraĢtırmalar Etik Kurulundan 19.12.2018 tarih ve 2018/452 karar sayısı ile onay alındı. Katılımcılar profesyonel olarak Atiker Konyaspor Futbol Klübü’nün alt yapısında oynayan ve yaĢları 18-21 arası değiĢen 11 sağlıklı erkek sporcudan oluĢtu. ÇalıĢmaya baĢlanmadan önce tüm katılımcılara çalıĢma hakkında gerekli bilgiler verildi ve aydınlatılmıĢ onam formu imzlatıldı.

Katılımcılar çalıĢmalara baĢlamadan 2 hafta öncesinde, egzersiz kapasiteleri ölçmek ve test esnasında egzersiz yüklemesini en objektif Ģekilde yapabilmek amacıyla bir maksimum oksijen tüketim (VO2maks) ölçme testi olan 20 metre mekik

koĢusu testine tabi tutuldular. Test son antrenmandan veya müsabakadan en az 72 saat sonra uygulandı.

2.2. 20 Metre Mekik Koşu Testi

20 metrelik çok aĢamalı mekik koĢusu testi, hızın giderek arttığı ve dönüĢleri de içinde barındıran doğrulanmıĢ bir koĢu testidir. 20 metrelik bir rotada gerçekleĢtirilir ve VO2maks'ın tahmin edilmesini sağlar (Larsen ve ark 2002).

Test, sporcuların sürekli olarak çalıĢtıkları Konyaspor Futbol Tesisleri sahasında 20 metre olarak ölçülüp iĢaretlenmiĢ bir alanda yapıldı. Ölçülen alanların baĢına ve sonuna iĢaretler (koni) konuldu ve sporculara test ayrıntılı olarak anlatıldı. Ardından baĢlangıç ve her tur için sinyal ses olarak verildi. Sporculardan her bir sinyalde baĢlangıç ve bitiĢ noktalarının önündeki iki metrelik alan içinde olmaları istendi. Test protokolüne uygun olarak 8,5 km/s hızla baĢlatılıp her 1 dakikada hız, 0.5 km/s arttırıldı. Her mekik sonunda sporculardan baĢlangıç ve bitiĢ çizgilerine basmaları istendi. Sporcunun yakaladığı her bir ses sinyali bir mekik olarak kaydedilmiĢ, yakalayamadığı her ses sinyali de bir hata olarak kabul edildi. Sporcunun bip sesinde 20 metreyi ard arda 3 defa tamamlayamazsa test sonlandırıldı

(25)

16

ve protokoldeki seviye ile mekik sayısı kayıt altına alındı. Tahmini VO2maks değeri

aĢağıdaki formül kullanılarak hesaplandı.

Formül: Y= 31,025 + 3,238X – 3,248A + 0,1536AX (Léger ve ark 1988) (Y=VO2maks ml.kg-1 .dk-1 , X= koĢu hızı km.s-1 , A= yaĢ (yıl))

Sporcuların VO2maks değerlerine göre koĢu bandı üzerindeki koĢu hızları ve iĢ

yükü hesaplamaları aĢağıdaki formülle hesaplandı.

 Hedef VO2maks = (VO2maks) × (0,7)

 Hedef VO2maks = 3,5 + (0,2 × Hız)

 Hız(m/dk) × 60/1000 = Hız (km/s) (Ferguson 2014).

2.3. Egzersiz Testlerinin Uygulanması

ÇalıĢma her sporcu için iki aĢamada gerçekleĢtirildi. Ġlk aĢamada AG koĢu bandında ve ikinci aĢamada ise normal koĢu bandında 45 dakika boyunca VO2maks’larının %70’inde koĢtular. ÇalıĢma zamanı sporcuların katıldığı son

antrenmandan veya müsabakadan 48 saat sonrasına denk gelecek Ģekilde ayarlandı. Testler, katılımcılar hafif kahvaltı yaptıktan sonra sabah 9:00 ile 12:00 saatleri arasında, yapıldı. Katılımcılar kahvaltıdan 2 saat sonrasında, çalıĢmaya baĢlamadan önce rahat ve koĢuya uygun Ģekilde giyindiler. Testler öncesi 10’ar dakikalık hafif tempo bisikletle ısınma uygulandı.

Özellikle yer çekimine karĢı koĢu bandında koĢacak katılımcılara cihaz ve emniyet tedbirleri tanıtıldıktan sonra, katılımcının koĢu bandı içine yerleĢmesi için gerekli olan tayt giydirildi. Daha sonra cihazın içine yerleĢen katılımcının, tayttaki fermuar ile cihazla bağlantısı sağlandı. ÇalıĢtırılan cihazın kendini kalibre etmesi amacıyla katılımcının belden aĢağısını kaplayan plastik fanusu hava ile dolduruldu. Egzersiz yapacak kiĢinin ağırlığını ölçmek ve kiĢiye uygun doğru basıncı yaratmak için cihaz kendini programladı. Ardından sporcunun ağırlığının % 80’i alınacak (vücut ağırlığının % 20’siyle koĢacak) Ģekilde cihaz programlanarak koĢuya baĢlandı. KiĢiye uygun hesaplanan ideal koĢu hızına ise 1 dakika içinde kademeli

(26)

17

olarak ulaĢıldı. Sporcular 45 dk boyunca bu Ģekilde koĢturuldular. KoĢu esnasında sıvı ihtiyacı için su sporcunun yanında hazır bulunduruldu.

Normal koĢu bandında koĢacak katılımcıya da cihaz ve emniyet tedbirler tanıtıldı. AG koĢu bandı ile aynı koĢullarda koĢması sağlandı.

2.4. Kan Örneklerinin Alınması

ÇalıĢma günü deneyimli bir hemĢire tarafından her sporcudan; testten önce, testten hemen sonra, 30 dakika sonra ve 2 saat sonra olacak Ģekilde toplam 4 kez venöz kan örnekleri alındı. Alınan kanlar Selçuk Üniversitesi Spor Fizyolojisi Bilim Dalı’nda 3000 g’de 30 dakika santrifüj edilerek serum örnekleri ayrıĢtırıldı. Daha sonra ölçümler yapılıncaya kadar -80 derecede saklandı.

2.5. Biyokimyasal Analizler 2.5.1. IL-8 Seviyelerinin Ölçümü

Serum IL-8 (HL-H0048 Elabscience, Çin), Hs-CRP (H5134 Elabscience, Çin) ve TNF-α (H0109 Elabscience, Çin) seviyeleri insan ELISA ticari kitleri kullanılarak ölçüldü. Bu kitler biyolojik sıvılarda çalıĢılan belirteç seviyelerinin belirlenmesi içindir. Test prosedürleri kısaca Ģöyle idi:

1. Her kuyucuğa 100 μL standart veya numune eklendi. 2. 37°C'de 90 dakika boyunca inkübe edildi.

3. Kuyucuklardan sıvı temizlendi ve 100 μL Biotinylated Detection Ab eklendi. 4. 37°C'de 1 saat inkübe edildi.

5. 3 kez aspire edildi ve yıkandı. 6. 100 μL HRP Konjugat eklendi. 7. 37°C'de 30 dakika inkübe edildi. 8. 5 kez aspire edildi ve yıkandı. 9. 90 μL Substrat Reaktifi eklendi. 10. 37°C'de 15 dakika inkübe edildi.

11. 50 μL Durdurma Solüsyonu eklendi ve direk olarak ELISA okuyucusunda (Powerwave XS, Biotek, ABD) 450 nm'de optik dansite ölçüldü.

(27)

18 2.6. İstatistiksel Analizler

ÇalıĢmanın ardından elde edilen verileri analiz etmede SPSS 22,0 for Windows (Chicago, ABD) programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler ortalama ± standart sapma (Ort ± SS) Ģeklinde verildi. Verilerin normal dağılıma uyumu Shapiro-Wilk testi ile incelendi. Normal olmayan verilere logaritmik transformasyon uygulandı. Ġki grubun arasındaki homojenliğe Levene’s testi ile bakıldı. Ġki grup karĢılaĢtırmasında ise normal dağılıma sahip parametreler için Student-t testi ile (independent t testi), normal dağılıma sahip olmayan parametrelere ise Mann Whitney-U testiyle bakıldı. Tekrarlı parametreler için normal verilere tekrarlı ölçüm ANOVA ve ikili karĢılaĢtırmalar için de Bonferroni düzeltmeli Post-hoc testi kullanıldı. Normal olmayanlara ise Friedman testi uygulandı. Eğer Friedman testi ile ortanca değerlerin eĢit olmadığı saptanırsa Post hoc karĢılaĢtırma yöntemi olarak, yanılma düzeyini azaltacak, Wilcoxon testiyle bakıldı. Gruplarda tekrarlayan ölçümlerdeki değiĢimleri karĢılaĢtırmak için kovaryans analizi kullanıldı. P < 0,05 düzeyi istatiksel olarak anlamlı kabul edildi.

(28)

19 3. BULGULAR

ÇalıĢmaya katılan sporcuların antropometrik ve demografik özellikleri Çizelge 3.1’de gösterilmiĢtir.

Çizelge 3.1. Grupların demografik ve antropometrik özellikleri (ort ±SS)

Değişken Ort ±SS Yaş (yıl) 19,54±0,89 Kilo (kg) 69,10±6,66 Boy (m) 1,75±0,06 Koşu hızı (km/sa) 11,11±0,43 VO2maks (ml/kg/dk) 57,90±2,06

Sporcularda egzersize Hs-CRP yanıtları Çizelge 3.2'de gösterilmiĢtir. Egzersiz öncesinde ve sonrasında her iki grupta da Hs-CRP seviyelerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir değiĢim yoktu (P > 0,05). Gruplar arasında da Hs-CRP seviyeleri açısından fark yoktu (P > 0,05).

Çizelge 3.2. Grupların Hs-CRP (µg/mL) seviyeleri (ort ± SS)

0.ölçüm 1.ölçüm 2.ölçüm 3.ölçüm p

Normal koşu bandı (n=11)

186,4±96,6 209,3±105,2 205,6±118,6 183,4±100,4 0,312

Alter G (n=11) 160,8±87,6 151,2±88,1 159,9±96,8 153,2±78,5 0,701

p 0,374 0,131 0,265 0,354

0. ölçüm: istirahat; 1. ölçüm: egzersizden hemen sonra; 2. ölçüm: egzersizden 30 dk sonra; 3. ölçüm: egzersizden sonraki 2. saat

(29)

20

Sporcularda akut koĢu egzersizine TNF-α cevapları Çizelge 3.2'de gösterilmiĢtir. Normal koĢu bandı egzersizden hemen sonraki TNF-α seviyesi, egzersizden 30 dakika sonraki seviyeye göre yüksekti (P < 0,05). Antigravite koĢu bandında yapılan egzersiz sonrasında farklı zaman dilimlerinde alınan ve TNF-α seviyelerine göre analiz edilen kan örnekleri arasında bir fark yoktu (P > 0,05). Antigravite ve normal koĢu arasında anlamlı bir fark yoktu (P>0,05).

Çizelge 3.2. Grupların TNF-α (µg/mL) seviyeleri (ort ± SS)

0.ölçüm 1.ölçüm 2.ölçüm 3.ölçüm p

Normal koşu bandı (n=11)

0,08±0,04 0,08±0,04 0,07±0,03b 0,08±0,03

0,016

Alter G (n=11) 0,07±0,04 0,09±0,05 0,08±0,04 0,08±0,05 0,232

p 0,37 0,13 0,26 0,35

0. ölçüm: istirahat; 1. ölçüm: egzersizden hemen sonra; 2. ölçüm: egzersizden 30 dk sonra; 3. ölçüm: egzersizden sonraki 2. Saat

b

1. Ölçüme göre P<0,05

Sporcularda akut koĢu egzersizine IL-8 cevapları Çizelge 3.3'de gösterilmiĢtir. Antigravite koĢu bandı egzersizinde IL-8 değerleri açısından zamana bağlı olarak istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiĢtir (P < 0,05). Anlamlı farkın hangi gruptan kaynaklandığını tespit etmek için yapılan ikili karĢılaĢtırmalar sonucunda egzersizden 2 saat sonraki IL-8 seviyesinin, istirahate ve egzersizden hemen sonrasına göre yüksek olduğu görülmüĢtür (P < 0,05). Analizler sonucunda normal koĢu bandında yapılan egzersiz sonrasında farklı zaman dilimlerinde alınan kan örnekleri arasında istatistiksel anlamda bir fark yoktu (P > 0,05). Antigravite ve normal koĢu bandındaki egzersizleri arasında anlamlı bir fark yoktu (P > 0,05).

(30)

21 Çizelge 3.2. Grupların IL-8 (µg/mL) seviyeleri (ort ± SS)

0.ölçüm 1.ölçüm 2.ölçüm 3.ölçüm p Normal koşu bandı

(n=11)

7,16±3,70 11,35±5,26 11,12±4,50 12,13±5,30 0,071

Alter G (n=11) 6,39±3,95 7,42±4,13 11,51±10,90 17,71±13,4ab 0,010

p 0,374 0,131 0,265 0,354

0. ölçüm: istirahat; 1. ölçüm: egzersizden hemen sonra; 2. ölçüm: egzersizden 30 dk sonra; 3. ölçüm: egzersizden sonraki 2. Saat

a0. ölçüme göre P<0,05 b

(31)

22 4. TARTIŞMA

Bu çalıĢmada, elit futbolcularda VO2maks’ın %70’in de 45 dakikalık normal

koĢu bandı egzersizi ile antigravite koĢu bandı egzersizini karĢılaĢtırarak kandaki inflamatuar belirteçler açısından fark olup olmadığının ortaya konması amaçlanmıĢtır.

Ġskelet kası ve sitokinlerin metabolizma aracı olarak önemi hakkındaki anlayıĢ son on yılda önemli ölçüde artmıĢtır. Bugüne kadar yapılan araĢtırmalar, iskelet kası hücreleri tarafından salgılanan 600'den fazla farklı protein tanımlamıĢtır (Pedersen ve Febbraio 2012). Egzersiz proinflamatuar sitokinlerde artıĢa neden olabilir (Mizuhara ve ark 1994). Ancak çoğunlukla inflamatuar sitokinlerin sekresyonu yüksek yoğunluklu ve birkaç saat süren devamlı egzersiz sonrası ortaya çıkan bir durumdur (Drenth ve ark 1995). Bununla birlikte, iskelet kası biyopsi örneklerinde 3 saatlik ekzantirik koĢu bandı egzersizinden sonra sitokin seviyesinin arttığını bildirilmiĢtir (Nieman ve ark 2003). KoĢu bandı egzersizi iskelet kası hasarına ve buna bağlı bir inflamatuar yanıta yol açan önemli bir eksantrik bileĢen içerir (Brenner ve ark 1999). Buna karĢılık Mucci ve ark (2000), yoğun tempolu bisiklet egzersizinde 30 dakika boyunca plazma sitokin seviyelerinde az bir artıĢ tespit etmiĢlerdir. Aynı zamanda konsantrik egzersizi takiben de plazma içerisindeki sitokin mRNA’larında minimal bir artıĢ tespit edilmiĢtir (Chan ve ark 2004). Bu verilerin ıĢığında koĢu egzersizinin kandaki sitokin seviyelerini ölçmek için en uygun yöntem olduğu görülmektedir.

Egzersizin süresi ve egzersize katılan iskelet kası miktarına bağlı olarak sitokin seviyelerinin belirgin bir Ģekilde arttığı bildirilmiĢtir (Fischer 2006). Ayrıca, plazma IL-6 düzeylerinin TNF-α üretimini inhibe ettiği, TNF-α üretiminin sadece aĢırı egzersizden sonra uyarıldığı ve aerobik egzersizden sonra uyarılmadığı bildirilmiĢtir (Gannon ve ark 1997). Bu bilgiler bize plazma içersindeki sitokin seviyelerinin bir çok duruma bağlı olarak değiĢtiğini göstermektedir. White ve ark (2006) uzun süreli progresif direnç antrenmanına cevap olarak sitokin değiĢikliklerini araĢtırmıĢ ve antiinflamatuar sitokinler olan IL-4 ve IL-10 ve TNF-α seviyelerinde azalma gözlemlemiĢlerdir.

(32)

23

Sitokinlerin egzersiz ile beraber artmasının egzersizin sağlık üzerine etkilerini düzenlemede rol oynadığı bildirilmiĢtir (Starkie ve ark 2000). Bu fikrin desteklendiğinin kanıtı olarak tempolu yürüyüĢle birlikte dolaĢımdaki sitokinlerde gözle görülür bir artıĢ olduğu bildirilmiĢtir (Markovitch ve ark 2008). Ayrıca, maraton koĢusu, yüksek fizyolojik stresi ve büyük bir sitokin yanıtı tetikler (Nieman ve ark 2001), ancak sitokinlerdeki bu büyük artıĢın sağlık açısından etkileri Ģüphelidir. Bunun yerine, egzersize bağlı sitokin değiĢiklikleri, iç ve/veya dıĢ strese daha genel bir tepki gösterebilir. Oksidatif veya nitrosatif stres, hasar görmüĢ proteinler, hipertermi veya enerji dengesizliği gibi faktörler, egzersiz sırasında katekolaminler, endotoksin, ATP ve proinflamatuar sitokinlerin kendileri aracılığıyla sitokin üretimini indüklerler (Welc ve Clanton 2013).

Miyokinlerin yağ dokusu, karaciğer, pankreas ve beyin dahil olmak üzere çeĢitli metabolik olarak aktif organlar üzerinde çeĢitli endokrin etkilerinin olmasıyla beraber, iskelet kası hücrelerini çeĢitli ajanlara cevap olarak çok sayıda sitokin üretmesi için tetikler (Taganov ve ark 2006). Bu bireysel ajanlar iskelet kası hücrelerinde sitokinleri üretmek için son derece hassas ve iyi karakterize edilmiĢ bir reaksiyon zinciri tarafından organize edilmektedir (Pedersen ve ark 2001). Bununla birlikte, egzersiz sırasında iskelet kası içindeki sitokin üretiminin kontrolü, in vitro ortamdan daha karmaĢıktır ve çeĢitli lokal ve sistemik faktörler arasındaki etkileĢime bağlıdır (Zaldivar ve ark 2006). Ġskelet kası miyotüplerinin in vitro sistematik bir kasılma ve elektromanyetik olarak uyarılması, egzersiz sırasında iskelet kası hücreleri tarafından sitokin üretimini yöneten sinyal yolaklarına bakıĢ açısından faydalı olmuĢtur. Bu deneysel sistemde sitokinlerin kendileri gibi baĢka faktörlerin eklenmeside egzersiz sırasında kas mikro ortamını simüle edebilir. Bu yaklaĢım, iskelet kası hücrelerinin egzersiz sırasındaki sitokin üretme kabiliyetini uyaran veya inhibe eden faktörler arasındaki etkileĢimlerin karakterize edilmesine yardımcı olabilir (Simbirtsev ve Kozlov 2012).

ÇalıĢmamızda katılımcıların beyanları ve gözlemlerimizle normal koĢu bandı egzersizinin antigravite koĢu bandı egzersizine oranla daha yorucu olduğunu gözlemledik. Bununla birlikte, kan analizleri sonucunda inflamatuar belirteçler arasında TNF-α’nın normal koĢu bandı egzersizinden hemen sonraki seviyesine göre 30 dakika sonraki seviyesinde anlamlı bir artıĢ görüldü. Antigravite koĢu bandı egzersizinden sonra ise IL-8 seviyelerinde egzersizden 2 saat sonra, egzersizden

(33)

24

hemen sonra ölçülen seviyeye göre artıĢ görüldü. Bu da koĢu egzersizindeki yükleme farklarının belirteçleri farklı Ģekilde etkilediğini düĢündürmektedir.

Egzersiz Ģiddetinin sitokin sentez ve salgılanması etkilemesi ve literatürde antigravite koĢu bandıyla ilgili yeterli sayıda çalıĢma olmaması bu konuda sonuç çıkarılamamasında etkili olmuĢtur. Ancak elde edilen farklılıklar. egzersiz sonrası kas hasarının ve inflamatuar belirteç sentezinin değiĢkenliğini kanıtlamıĢtır. Bu tür araĢtırmaları farklı Ģekillerde geliĢtirilerek vücut üzerinde ciddi travmatik etkiler bırakan egzersiz türlerini daha sağlıklı Ģekillerde insan hayatında adapte etmeye yardımcı olarak kullanılabilir.

(34)

25 5. SONUÇLAR ve ÖNERİLER

Bu çalıĢmada elde ettiğimiz bulgulara göre, TNF-α seviyesi normal koĢu bandı egzersizine yanıt olarak artarken, IL-8 seviyesi antigravite koĢu bandına cevap olarak artar. Hs-CRP seviyelerinde ise herhangi bir değiĢiklik yoktur. Bununla birlikte bu konuda daha ayrıntılı çalıĢmalara ihtiyaç vardır.

(35)

26 6. KAYNAKLAR

Abbasi A, Fehrenbach E, Hauth M, Walter M, Hudemann J,Wank V, Niess AM, Northoff H. 2013. Changes in spontaneousand LPS-induced ex vivo cytokine production and mRNA expression in male and female athletes following pro longed exhaustive exercise. Exerc Immunol Rev 19: 8-28. Abou-Khalil R, Mounier R, Chazaud B. 2010. Regulation of myogenic stem cell behavior by vessel

cells: The "menage atrois" of satellite cells, periendothelial cells and endothelial cells. Cell Cycle 9: 892-96.

Addison CL, Daniel, T.O. Burdick, M.D. Liu, H, Ehlert, J.E. Xue, Y.Y. 2000. The CXC chemokine receptor 2,CXCR2, is the putative receptor for ELR+CXC chemokine-induced angiogenic activity. J. Immunol.

Aderka D, Engelmann H, Maor Y, Brakebusch C, Wallach D. 1992. Stabilization of the bioactivity of tumor necrosis factor by its soluble receptors. J Exp Med 175: 323-29.

Allen DL, Uyenishi JJ, Cleary AS, Mehan RS, Lindsay SF, Reed JM. 2010. Calcineurin activates interleukin-6 transcription inmouse skeletal muscle in vivo and in C2C12 myotubes invitro. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 298: 198-10.

Al-Shanti N, Stewart CE. 2012. Inhibitory effects of IL-6 on IGF-1 activity in skeletal myoblasts could be mediated by the activation of SOCS-3. J Cell Biochem 113: 923-33.

Arend WP, Malyak M, Smith MF, Whisenand TD, Slack JL, Sims JE, Giri JG, Dower SK. 1994. Binding of IL-1α, IL-1β, and IL-1 receptor antagonist by soluble IL-1 receptors and levels of soluble IL-1 receptors in synovial fluids. J Immunol 153: 4766-74.

Baggiolini M. 2001. Chemokines in pathology and medicine. J, Intern. Med. 250: 91–104.

Banno T, Gazel A, Blumenberg M 2004. Effects of tumor necrosis factor-alpha (TNF alpha) inepidermal keratinocytes revealed using global transcriptional profiling. J Biol Chem 279-31: 3633–42.

Bek EL, McMillen MA, Scott P, Angus LD, Shaftan GW 2002. The effect of diabetes on endothelin, interleukin-8 and vascular endothelial growth factor-mediated angiogenesis in rats. Clin Sci Lond 103 Suppl. 48, 424S–429S.

Belperio, J.A, Keane, M.P, Arenberg, D.A, Addison, C.L, Ehlert, J.E, Burdick, M.D. 2000. CXC chemokines in angiogenesis. J. Leukoc. Biol.

Brenner, I.K, Natale, V.M, Vasiliou, P, Moldoveanu, A.I, Shek,P.N, Shephard, RJ. 1999. Impact of three different types ofexercise on components of the inflammatory response.

Broholm C, Laye M, Brandt C, Vadalasetty R, Pilegaard H,Pedersen BK, Scheele C. 2011. LIF is a contraction-induced myokine stimulating human myocyte proliferation. J Appl Physiol 111: 251-59.

Buford TW, Cooke MB, Willoughby DS. 2009. Resistance exercise-induced changes of inflammatory gene expression withinhuman skeletal muscle. Eur J Appl Physiol 107: 463-71.

Büttner P, Mosig S, Lechtermann A, Funke H, Mooren FC 2007. Exercise affects the gene expression profiles of human whiteblood cells. J Appl Physiol 102: 26–36

Cannon JG, Kluger MJ. 1983. Endogenous pyrogen activity inhuman plasma after exercise. Science 220: 617-19.

Cardinali B, Castellani L, Fasanaro P, Basso A, Alema S,Martelli F, Falcone G. 2009. MicroRNA-221 and microRNA-222 modulate differentiation and maturation of skeletal muscle cells. PLoS One 24: 77-81.

Castell LM, Poortmans JR, Leclercq R, Brasseur M, Duchateau J, Newsholme EA 1997. Some aspects of the acute phase response after a marathon race, and the effects of glutamine supplementation. Eur J Appl Physiol Occup Physiol 75: 47–53

(36)

27 Chan MH, Carey AL, Watt MJ, Febbraio MA. 2004. Cytokinegene expression in human skeletal muscle during concentriccontraction: evidence that IL-8, like IL-6, is influenced byglycogen availability. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 287: 322-7.

Chen JF, Mandel EM, Thomson JM, Wu Q, Callis TE, Ham-mond SM, Conlon FL, Wang DZ. 2006. The role of microRNA-1 and microRNA-133 in skeletal muscle proliferation and differentiation. Nat Genet 38: 228-33.

Chilibeck, PD, Bell, G. J, Farrar, R. P, & Martin, T. P. 1998. Highermitochondrial fatty acid oxidation following intermittent versus con-tinuous endurance exercise training. Canadian Journal of Physiologyand Pharmacology,76-9: 891–894.

De Bleecker JL, De Paepe B, Vanwalleghem IE, SchroderJM. 2002. Differential expression of chemokines in inflammatory myopathies. Neurology 58: 1779-85.

Della Gatta PA, Cameron-Smith D, Peake JM. 2014. Acuteresistance exercise increases the expression of chemotacticfactors within skeletal muscle. Eur J Appl Physiol 11: 2157-67.

Della Gatta PA, Garnham AP, Peake JM, Cameron-Smith D. 2014. Effect of exercise training on skeletal muscle cytokineexpression in the elderly. Brain Behav Immun 39: 80-6.

Dennis RA, Trappe TA, Simpson P, Carroll C, Huang BE, Nagarajan R, Bearden E, Gurley C, Duff GW, Evans WJ, Kornman K, Peterson CA. 2004. Interleukin-1 polymorphismsare associated with the inflammatory response in human mus-cle to acute resistance exercise. J Physiol 560: 617-26. Dentelli P, Rosso A, Orso F, Olgasi C, Taverna D, Brizzi MF. 2010. MicroRNA-222 controls

neovascularization by regulating signal transducer and activator of transcription 5A expression. Arterioscler Thromb Vasc Biol 30: 1562-68.

Di Stefano, P. J. 2012. Training benefits of maximal oxygen consumption usingan anti-gravity treadmill versus a terrestrial treadmill (Master of Sciences, Exercise and Sport Studies). William Paterson University, Wayne NJ.

Drenth JP, Van Uum SH, Van Deuren M, Pesman GJ, Van der Ven-Jongekrijg J, Van der Meer JW. 1995. Endurance run increases circulating IL-6 and IL-1ra but downregulates ex vivo TNF-alpha and IL-1 beta production. J Appl Physiol: 79: 1497-503.

Duan H, Koga T, Kohda F, Hara H, Urabe K, Furue M. 2001. Interleukin-8-positive neutrophilsin psoriasis. J Dermatol Sci26(2): 119–124

Febbraio MA, Steensberg A, Keller C, Starkie RL, NielsenHB, Krustrup P, Ott P, Secher NH, Pedersen BK. 2003. Glucose ingestion attenuates interleukin-6 release from contracting skeletal muscle in humans. J Physiol 549: 607-12.

Ferguson B, 2014. ACSM’s guidelines for exercise testing and prescription 9th Ed. 2014. J Can Chiropr Assoc. 58-3, 328.

Figueroa, MA, Wicke, J, Manning, J, Escamilla, P, Santillo, N. 2012. Validation of ACSM metabolic equations in an anti-gravity environment: A pilot study. Int J Appl Sci Tech 2: 204–210,

Fischer C, Hiscock N, Penkowa M, Basu S, Vessby B, KallnerA, Sjoberg L-B, Pedersen B. 2004. Vitamin C and E supplemen-tation inhibits the release of interleukin-6 from contractinghuman skeletal muscle. J Physiol 558: 633-45.

Fischer T. 2006. Prevention and preventive therapy of age-related macular degeneration through the beneficial effect of treatment of endothelial dysfunction. Orv Hetil. 2006. 24: 2465-8

Frost RA, Nystrom GJ, Lang CH. 2002. Lipopolysaccharide regulates proinflammatory cytokine expression in mouse myoblasts and skeletal muscle. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 283: 698-09.

Frost RA, Nystrom GJ, Lang CH. 2004. Epinephrine stimulates IL-6 expression in skeletal muscle and C2C12 myoblasts: Role of c-Jun NH2-terminal kinase and histone deacetylase activity. Am J Physiol Endocrinol Metab 286: 809-17.

Frydelund-Larsen, L, Penkowa, M, Akerstrom, T, Zankari, A, Nielsen, S, Pedersen, BK. 2007. Exercise inducesinterleukin-8 receptor (CXCR2) expression in human skeletalmuscle. Exp. Physiol.

(37)

28 Gannon GA, Rhind SG, Suzui M, Shek PN, Shephard RJ. 1997. Circulating levels of peripheral blood

leucocytes and cytokines following competitive cycling. Can J Appl Physiol. 1997: 133-47 Gojanovic, B, Cutti, P, Shultz, R, Matheson, GO. 2015. Maximalphysiological parameters during

partial body-weight support treadmilltesting. Medicine and Science in Sports and Exercise, 44-10, 1935–41

Grabowski, A. M, Kram, R. 2008. Effects of velocity and weight supporton ground reaction forces and metabolic power during running.Journal of Applied Biomechanics, 24, 288–97.

Gupta S, Gollapudi S 2005. Molecular mechanisms of TNF-alpha-induced apoptosis in aginghuman T cell subsets. Int J Biochem Cell Biol37-5: 1034–42

Hamada K, Vannier E, Sacheck JM, Witsell AL, Roubenoff R. 2005. Senescence of human skeletal muscle impairsthe local inflammatory cytokine response to acute eccentric exercise. FASEB J 19: 264-66.

Harmer, A. R, McKenna, MJ, Sutton, J. R, Snow, R. J, Ruell, P. A, Booth, J, Eager, D. M. 2000. Skeletal muscle metabolic and ionic adaptations during intense exercise following sprint training in humans. Journal Applications Physiological, 89-5: 1793–03.

Haugen F, Norheim F, Lian H, Wensaas AJ, Dueland S, Berg O, Funderud A, Skalhegg BS, Raastad T, Drevon CA. 2010. IL-7 is expressed and secreted by human skeletal muscle cells. Am J Physiol Cell Physiol 298: 807-16.

Heidemann, J, Ogawa, H, Dwinell, M.B, Rafiee, P, Maaser, C, Gockel H.R, 2003. Angiogenic effects of interleukin 8(CXCL8) in human intestinal microvascular endothelial cellsare mediated by CXCR2. J. Biol. Chem.

Henningsen J, Pedersen BK, Kratchmarova I. 2011. Quantitative analysis of the secretion of the MCP family of chemokines by muscle cells. Mol Bio syst 7: 311-21.

Hiscock N, Chan MH, Bisucci T, Darby IA, Febbraio MA. 2004. Skeletal myocytes are a source of interleukin-6 mRNA expression and protein release during contraction: evidence of fiber type specificity. FASEB J 18: 992-94.

Hoier B, Walker M, Passos M, Walker PJ, Green A, Bangsbo J,Askew CD, Hellsten Y. 2013. Angiogenic response to passive movement and active exercise in individuals with peripheral arterial disease. J Appl Physiol 115: 1777-87.

Homey B, Dieu-Nosjean MC, Wiesenborn A, Massacrier C, Pin JJ, Oldham E, Catron D,Buchanan ME, Muller A, deWaal Malefyt R et al 2000. Up-regulation of macrophage inflamma-tory protein-3 alpha/CCL20 and CC chemokine receptor 6 in psoriasis. J Immunol164-12: 621–protein-32

Hubal MJ, Chen TC, Thompson PD, Clarkson PM 2008. Inflammatory gene changes associated with the repeated-bouteffect. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol 294: 1628-37.

Hunter, I, Seeley, M. K, Hopkins, J. T, Carr, C, Franson, JJ. 2014. EMGactivity during positive-pressure treadmill running. Journal ofElectromyography and Kinesiology, 24, 348–52.

Jacquemin V, Butler-Browne GS, Furling D, Mouly V. 2007. IL-13 mediates the recruitment of reserve cells for fusion during IGF-1-induced hypertrophy of human myotubes. J Cell Sci 120: 670-81.

Jiang LQ, Franck N, Egan B, Sjogren RJ, Katayama M,Duque-Guimaraes D, Arner P, Zierath JR, Krook A. 2013. Autocrine role of interleukin-13 on skeletal muscle glucose metabolism in type 2 diabetic patients involves microRNA let-7. Am J Physiol Endocrinol Metab 305: 359-66

Jing Q, Huang S, Guth S, Zarubin T, Motoyama A, Chen J, Di Padova F, Lin SC, Gram H, Han J. 2005. Involvement of microRNA in AUrich element-mediated mRNA instability. Cell 120: 623-34.

Joubert, D. P, Lambert, B. S, Greene, N. P, & Crouse, S. F. 2013. Comparison of Alter-G and land treadmill training.International Journal of Exercise Science: Conference Proceedings.

Kasapis C, Thompson PD 2005. The effects of physical activity onserum C-reactive protein and inflammatory markers: a system-atic review. J Am Coll Cardiol 45: 1563–9.

Şekil

Şekil 1.1: Antigravite KoĢu Bandı (Alter G)
Çizelge 3.2. Grupların Hs-CRP (µg/mL) seviyeleri (ort ± SS)

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye‟de, 1961 Anayasa‟sından bu yana anayasal düzeyde siyasal partilere demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olarak kurumsal güvence getirilmiĢ, bunun yanında

In this papers, a new application of modified differential transforma- tion method (MDTM) is implemented to solve analytically systems of nonlinear ordinary differential equations such

Dolayısıyla butlan (iptal dâvası) açılmadan önce ana rahmine düşmüş olup da butlan kararının kesinleşmesinden itibaren üçyüz gün içinde doğan çocuklar da ana ve

ayda kemik iliği ve yağ dokusu bakımından A, B, C, D grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Çizelge 3.5.).. ayda kemik iliği ve

• tanı konduğunda saatler içerisinde tedavi edilmediğinde gelişen sitokin fırtınasını baskılamak çok güç. • tanı doğrulanması, gereğinde romatoloji ve/veya

Bu, dediğim gibi Allah’ın da misyonudur (eğer Kur’an’daki leş, kan ve domuz yasağı tartışmalarını dikkatle okursak)… Ama tüm gelenekçilerimizle beraber

Var olan bilgi ve bilgisayar güvenliği sistemini aşmak veya atlatmak, zafiyete uğratmak, kişileri doğrudan veya dolaylı olarak zarara uğratmak, sistemlere zarar vermek,

Bir saniyelik bir kasılma sırasında bir miyozin çapraz köprüsü, aktin filamentinin aktif kısmı ile yüzlerce kez birleşip ayrılabilir.  Bunu yapabilmek için miyozin