• Sonuç bulunamadı

Soğuk savaş sonrası dönemde birleşmiş milletler barış gücü operasyonları ve Türkiye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Soğuk savaş sonrası dönemde birleşmiş milletler barış gücü operasyonları ve Türkiye"

Copied!
135
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER ANA BĠLĠM DALI ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLER BĠLĠM DALI

SOĞUK SAVAġ SONRASI DÖNEMDE BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER BARIġ GÜCÜ OPERASYONLARI VE TÜRKĠYE

AyĢe Burçak BAġAK

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DanıĢman

Dr. Öğretim Üyesi Arif Behiç ÖZCAN

(2)
(3)
(4)

iii

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Öğ renci ni n

Adı Soyadı Ayşe Burçak BAŞAK

Numarası 164229002002

Ana Bilim / Bilim Dalı Uluslar arası ĠliĢkiler / Uluslar arası ĠliĢkiler Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr.Öğretim Üyesi Arif Behiç ÖZCAN

Tezin Adı Soğuk SavaĢ Sonrası Dönemde BirleĢmiĢ Milletler BarıĢ Gücü Operasyonları ve Türkiye

ÖZET

Bu tez, II. Dünya SavaĢı sonrasında dünyada yaĢanan geliĢmeleri ve değiĢimleri ele alarak, bunların uluslararası sistemi etkileme biçimini, bu etki sonucunda kurulan uluslararası bir örgüt olan BirleĢmiĢ Milletleri ve BirleĢmiĢ Milletlerin dünyayı etkileyen toplu yıkımların engellenmesini teminen ortaya koyduğu BarıĢ Gücü Operasyonlarının evrimini incelemektedir. Ayrıca, Türkiye‟nin bu operasyonlara hangi aĢamada katıldığını, neler yaptığını ve neler yapmakta olduğunu da tartıĢmaktadır.

Bu tez ayrıca, tarihi süreci dahilinde BirleĢmiĢ Milletler tarafından ihdas ve icra edilen BarıĢ Gücü Harekatlarının ortaya çıkıĢ Ģartlarını, söz konusu operasyonların amaç ve görevlerini, hukuki temellerini, prensip ve esaslarını, siyasi, sosyal ve askeri boyutlarını da içerecek biçimde konuyu ele almaktadır. Soğuk SavaĢ sonrasında icra edilen BarıĢı Koruma ve Destekleme Operasyonlarının yaĢadığı çıkmazlar ve engel olamadığı katliamların sonrasında meydana gelen hukuki değiĢimler ile bunların sahadaki yansımaları da tezde tartıĢılmaktadır. ÇatıĢma veya savaĢlardan çıkmıĢ toplumların temel ihtiyaçlarının karĢılanması ve kamu düzeninin tesisi konularında BarıĢ Gücü unsurlarının faaliyetleri de bu çalıĢmada değerlendirilmektedir.

Soğuk SavaĢ sonrasında uluslararası barıĢ, istikrar ve güvenliği tehdit eden krizler ve çatıĢmalar, genellikle uluslararası örgütlerin ve büyük devletlerin müdahalesiyle çözümlenmiĢtir. Bu süreçte, BarıĢ Gücü Operasyonları BM öncülüğünde uluslararası ve bölgesel örgütler (NATO, AB, Afrika Birliği, AGĠT vb.) tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Dünya barıĢına yönelik bir dıĢ politika yürütme iddiasındaki Türkiye‟nin bu alandaki katkısı Soğuk SavaĢ sonrasında önemli bir artıĢ göstermiĢtir. DeğiĢen dünya düzeni ve dıĢ politika anlayıĢıyla bağlantılı olarak Türkiye‟nin barıĢ gücü harekatlarına yaklaĢımının ve katkısının da değiĢtiği aktarılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Soğuk SavaĢ, Uluslararası Güvenlik, BirleĢmiĢ Milletler,

Uluslararası Hukuk, Uluslararası Ġhtilaflar, BarıĢ Gücü Operasyonları, BM AntlaĢması, Türkiye'nin BarıĢ Gücü Harekatlarına Katılımı.

(5)

iv

T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

The aim of this thesis is to clarify the conditions, goals, tasks and legal principles of the UN Peacekeeping and Support Operations, to argue political and military topics throughout the history, and to specify the contributions of Turkey to the Peacekeeping and Support Operations in scope of the past and current operations.

This thesis analyzes the emerging conditions of the UN Peace Forces, the basic principles and legal basis in the context of social, political and military aspects. In the Post-Cold War the Peacekeeping and Support Operations faced with a deadlock because of the changes in the field after the massacres in Rwanda and Bosnia. This work discusses that the activities of the Peace Forceshas transformed to meet the basic needs of the societies that have emerged from conflicts or wars.

In the Post-Cold War period, the crises, conflicts and armed conflicts threatening the international security have increased, and most of them have needed to be intervened by international community and international organizations. International Peacekeeping and Support Operations have been conducted by UN-led forces with the support of the other international and regional organizations (such as NATO, EU, African Union OSCE etc). The number of activities or operations that Turkey has participated has significantly increased in the aftermath of Cold War. This paper also states that Turkey's foreign policy approach to the Peacekeeping and Support Operations has changed in the unstable world order.

Keywords: International Security in the Post-Cold War, United Nations, International

Law, Peacekeeping Operations, Peace Enforcement, Peace Support, Turkey's National Security, Turkey's Contribution to Peacekeeping Operations.

Öğ

renci

ni

n

Adı Soyadı Ayşe Burçak BAŞAK

Numarası 164229002002

Ana Bilim / Bilim Dalı Uluslar arası ĠliĢkiler / Uluslar arası ĠliĢkiler Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Dr.Öğretim Üyesi Arif Behiç ÖZCAN

(6)

v

ĠÇĠNDEKĠLER

KISALTMALAR ... v

GĠRĠġ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM BM BARIġ GÜCÜ OPERASYONLARININ HUKUKĠ ÇERÇEVESĠ 1.1. Milletler Cemiyetinin KuruluĢu ... 7

1.2. BirleĢmiĢ Milletlerin KuruluĢu ... 9

1.3. BirleĢmiĢ Milletler BarıĢ Gücünün Ortaya ÇıkıĢı ... 11

1.4. Operasyonların Kurulma AĢamasındaki Hukuki Temeller ... 14

1.5. BirleĢmiĢ Milletlerin Uluslararası AntlaĢma Yapma Yetkisi ... 19

1.6. Operasyonların Yürütülmesi Sürecinde Uyulması Gereken Prensipler ... 20

1.7. Operasyonların Ġlkeleri ... 22

1.7.1. Rıza Ġlkesi ... 23

1.7.2. Tarafsızlık Ġlkesi ... 24

1.7.3. MeĢru Müdafaa DıĢında Güç Kullanmama Ġlkesi ... 25

ĠKĠNCĠ BÖLÜM SOĞUK SAVAġ SONRASINDA BM BARIġ GÜCÜ OPERASYONLARI 2.1. Soğuk SavaĢ Sonrası Operasyonlar ... 30

2.2. 11 Eylül 2001 Sonrası Operasyonlar ... 37

2.2.1. Afganistan Operasyonu ... 40

2.3. Operasyonların EvrimleĢmesi ... 42

2.3.1. Birinci Nesil Operasyonlar ... 43

2.3.1.1. Angola ve UNAVEM ... 46

2.3.1.2. Orta Amerika ve ONUCA ... 46

2.3.2. Ġkinci Nesil Operasyonlar ... 47

2.3.2.1. Angola ve UNAVEM Müdahalesi ... 50

2.3.2.2. Somali ve UNOSOM ... 50

2.3.2.3. Mozambik ve ONUMOZ ... 50

2.3.2.4. Liberya ve UNOMIL ... 51

2.3.2.5. Ruanda Katliamı ve UNAMIR... 51

(7)

vi

2.3.2.7. Haiti ve UNMIH ... 52

2.3.2.8. Guatemala ve MINUGUA ... 53

2.3.2.9. El Salvador, Namibya ve Kamboçya ve Yapılan Müdahaleler ... 53

2.3.2.10. Irak Krizi ... 59

2.3.2.11. Bosna Müdahalesi ... 63

2.3.3. Üçüncü Nesil Operasyonlar ... 68

2.3.3.1. Kongo ve ONUC ... 70

2.3.3.2. Orta Afrika Cumhuriyeti ve MINURCA ... 70

2.3.3.3. Sierra Leone ve UNAMSIL ... 71

2.3.3.4. Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad ve MINURCAT ... 71

2.3.3.5. FildiĢi Sahilleri ve MINUCI ... 71

2.3.3.6. Etiyopya ve Eritre ve UNMEE ... 72

2.3.3.7. Güney Sudan ve UNMIS ... 72

2.4. Brahimi Raporu... 73

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SOĞUK SAVAġ SONRASI DÖNEMDE TÜRKĠYE’NĠN DEĞĠġEN DIġ POLĠTĠKASI VE BM BARIġ GÜCÜ OPERASYONLARINA KATKISI 3.1. Soğuk SavaĢ Döneminde ve Soğuk SavaĢ Sonrasında Türk DıĢ Politikası ... 79

3.2. Türkiye’nin BarıĢ Gücü Operasyonlarına Katkısı ... 93

SONUÇ ... 110

(8)

vii

KISALTMALAR

AB: Avrupa Birliği

ABD: Amerika BirleĢik Devletleri A.g.e.: Adı Geçen Eser

AGĠT: Avrupa Güvenlik ve ĠĢbirliği TeĢkilatı A.g.m.: Adı Geçen Makale

ALTHEA: Avrupa Birliği ALTHEA Harekatı (European Union Operation

ALTEA)

ASEAN: Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (Association of Southeast

Asian Nations)

BĠE: Bölgesel Ġmar Ekibi BM: BirleĢmiĢ Milletler

BMGK: BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik Konseyi

CENTO: Merkezi AntlaĢma TeĢkilatı (Central Treaty Organization) Çev.: Çeviren

DRC: Kongo Demokratik Cumhuriyeti (Democratic Republic of the Congo) ECOWAS: Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (Economic Community

of West African States)

Ed.: Editör(ler) EU: European Union

EUFOR: Avrupa Birliği Gücü (European Force) FKÖ: Filistin KurtuluĢ Örgütü

FMLN: Farabundo Marti Ulusal Bağımsızlık Cephesi (Farabundo Marti

National Liberation Front)

IFOR: NATO Uygulama Gücü (NATO Implementation Force)

(9)

viii

IMF: Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund)

IOM: Uluslararası Göç Örgütü (International Organization for Migration) ISAF: Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (International Security Assistance

Force)

ĠKÖ: Ġslam Konferansı Örgütü (Organization of the Islamic Conference) KTTGK: Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı

KTTHB: Kosova Türk Temsil Heyet BaĢkanlığı KFOR: Kosova Gücü (Kosovo Force)

MC: Milletler Cemiyeti

MINUCI: BirleĢmiĢ Milletler FildiĢi Sahilleri Misyonu (United Nations Mission

in Côte d'Ivoire)

MINUGUA: BirleĢmiĢ Milletler Guatemala Kontrol Misyonu (United Nations

Verification Mission in Guatemala)

MINURCA: BirleĢmiĢ Milletler Orta Afrika Cumhuriyeti Misyonu (United

Nations Mission in the Central African Republic)

MINURCAT: BirleĢmiĢ Milletler Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad Misyonu

(United Nations Mission in the Central African Republic and Chad)

MINURSO: BirleĢmiĢ Milletler Batı Sahra Referandum Misyonu (United

Nations Mission for the Referendum in Western Sahara)

MINUSTAH: BirleĢmiĢ Milletler Haiti Ġstikrarı Sağlama Misyonu (United

Nations Stabilization Mission in Haiti)

MIPONUH: BirleĢmiĢ Milletler Haiti Sivil Polis Misyonu (United Nations

Civilian Police Mission in Haiti)

MONUC: BirleĢmiĢ Milletler Demokratik Kongo Cumhuriyeti Misyonu (

United Nations Mission in the Democratic Republic of Congo)

NAFTA: Kuzey Amerika Serbest Ticaret AntlaĢması (North American Free

Trade Agreement)

NATO: Kuzey Atlantik AntlaĢması TeĢkilatı (North Atlantic Treaty

(10)

ix

OAU: Afrika Birliği Örgütü (Organization of African Unity)

ONUC: BirleĢmiĢ Milletler Kongo Harekatı (United Nations Operation in the

Congo)

ONUCA: BirleĢmiĢ Milletler Orta Amerika Gözlemci Grubu (United

Nations Observer Group in Central America)

ONUMOZ: BirleĢmiĢ Milletler Mozambik Operasyonu (Unıted Natıons

Operatıon in Mozambıque)

ONUSAL : BirleĢmiĢ Milletler El Salvador Gözlemci Misyonu (United

Nations Observer Mission in El Salvador)

RSM: Kararlı Destek Misyonu (Resolute Support Mission) SFOR: NATO Ġstikrar Gücü (NATO Stabilization Force)

STANAVFORMED: Adriyatik‟te Akdeniz Daimi Deniz Gücü (NATO

Standing Naval Force Mediterranean)

SWAPO: Güneybatı Afrika Halk Örgütü (The South West Africa People's

Organisation)

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi TCG: Türkiye Cumhuriyeti Gemisi

TIPH: El Halil‟deki Uluslararası Geçici Mevcudiyet (Temporary International

Presence in Hebron)

TSK: Türk Silahlı Kuvvetleri UAD: Uluslararası Adalet Divanı UN: United Nations

UNAMA: BirleĢmiĢ Milletler Afganistan Yardım Misyonu (United Nations

Assistance Mission in Afghanistan)

UNAMIC: BirleĢmiĢ Milletler Kamboçya Ġlerleme Misyonu (United Nations

Advance Mission in Cambodia)

UNAMID: BirleĢmiĢ Milletler Afrika Birliği Darfur Misyonu (United Nations

African Union Mission in Darfur)

UNAMIR: BirleĢmiĢ Milletler Ruanda Yardım Misyonu (United Nations

(11)

x

UNAMSIL: BirleĢmiĢ Milletler Sierra Leone Misyonu (United Nations Mission

in Sierra Leone)

UNASOG: BirleĢmiĢ Milletler Aouzou Hat Gözlemci Grubu (United Nations

Aouzou Strip Observer Group)

UNAVEM : BirleĢmiĢ Milletler Angola Kontrol Misyonu (United Nations

AngolaVerification Mission )

UNCIVPOL: BirleĢmiĢ Milletler Sivil Polis Gücü (United Nations Civilian

Police)

UNDP: BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı (United Nations

Development Programme)

UNEF: BirleĢmiĢ Milletler Acil Durum Gücü (United Nations Emergency

Force)

UNFICYP: BirleĢmiĢ Milletler Kıbrıs BarıĢı Koruma Kuvveti (United

Nations Peacekeeping Force in Cyprus)

UNHCR: BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (United

Nations High Commissioner for Refugees)

UNICEF: BirleĢmiĢ Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu

(United Nations International Children's Emergency Fund)

UNIFIL: BirleĢmiĢ Milletler Lübnan Geçici Kuvveti (United Nations Interim

Force in Lebanon)

UNIIMOG: BirleĢmiĢ Milletler Ġran-Irak Askeri Gözlemci Grubu (United

Nations Iran-Iraq Military Observer Group)

UNIKOM: BirleĢmiĢ Milletler Irak-Kuveyt Gözlem Misyonu (United Nations

Iraq – Kuwait Observation Mission)

UNITA: Tam Bağımsız Angola için Ulusal Birlik (National Union for the

Total Independence of Angola)

UNITAF: BirleĢik Görev Kuvveti (Unified Task Force)

UNMEE: BirleĢmiĢ Milletler Etiyopya ve Eritre Misyonu (United Nations

Mission in Ethiopia and Eritrea)

UNMIBH: BirleĢmiĢ Milletler Bosna Hersek Misyonu (United Nations Mission

(12)

xi

UNMIH: BirleĢmiĢ Milletler Haiti Misyonu (United Nations Mission in Haiti) UNMIK: BirleĢmiĢ MilletlerKosova Geçici Yönetim Misyonu(United Nations

Interim Administration Mission in Kosovo)

UNMIS: BirleĢmiĢ Milletler Sudan Misyonu (United Nations Mission in the

Sudan)

UNMISET: BirleĢmiĢ Milletler Doğu Timor Destek Misyonu (United Nations

Mission of Support in East Timor)

UNMOGIP: BirleĢmiĢ Milletler Hindistan ve Pakistan Askeri Gözlemci

Grubu (United Nations Military Observer Group in India and Pakistan)

UNOMIG: BirleĢmiĢ Milletler Gürcistan Gözlemci Misyonu (United Nations

Observer Mission in Georgia)

UNOMIL: BirleĢmiĢ Milletler Liberya Gözlemci Misyonu (United Nations

Observer Mission in Liberia)

UNOMSIL: BirleĢmiĢ Milletler Sierra Leone Gözlemci Misyonu (United

Nations Observer Mission in Sierra Leone)

UNOMUR: BirleĢmiĢ Milletler Uganda-Ruanda Gözlemci Misyonu (United

Nations Observer Mission in Uganda-Rwanda)

UNOSOM : BirleĢmiĢ Milletler Somali Operasyonu (United Nations

Operation in Somalia)

UNPROFOR: BirleĢmiĢ Milletler Koruma Gücü (United Nations Protection

Force)

UNSCOM: BirleĢmiĢ Milletler Özel Komisyonu (United Nations Special

Comission)

UNSOM: BirleĢmiĢ Milletler Somali Destek Misyonu (United Nations

Assistance Mission in Somalia)

UNTAC: BirleĢmiĢ Milletler Kamboçya Geçici Otoritesi (United

Nations Transitional Authority in Cambodia)

UNTAET: BirleĢmiĢ Milletler Doğu Timor Geçici Ġdaresi ( United

Nations Transitional Administration in East Timor)

UNTAG: BirleĢmiĢ Milletler GeçiĢ Destek Grubu (United Nations

(13)

xii

UNTMIH: BirleĢmiĢ Milletler Haiti DönüĢüm Misyonu (United Nations

Transition Mission in Haiti)

UNTSO: BirleĢmiĢ Milletler AteĢkes Gözetim Örgütü(The United Nations

Truce Supervision Organization)

UNWOMEN: BirleĢmiĢ Milletler Toplumsal Cinsiyet EĢitliği ve Kadının

Güçlendirilmesi Birimi (United Nations Entity for Gender Equality and the Empowerment of Women)

WB: Dünya Bankası (World Bank)

(14)

1

GĠRĠġ

BirleĢmiĢ Milletler (BM) küresel düzeyde tüm ülkelerin temsil edildiği, kapsayıcı olduğu söylenebilecek uluslararası kuruluĢların baĢında gelmektedir. I. Dünya SavaĢı sonrasında kurulan Milletler Cemiyeti (MC) (Cemiyeti Akvam) II. Dünya SavaĢını engelleyememiĢ ve bu durum pek çok yıkımı da beraberinde getirmiĢtir. Bu savaĢ sırasında yaĢanan milyonlarca ölüm, sınırların değiĢmesi ve insanların yerinden edilmesi sebebi sonucunda BM, bu olayların tekrar yaĢanmamasını sağlamak ve uluslararası barıĢ ve güvenliğin temininin amacıyla ihdas edilmiĢtir. BM Kurucu AntlaĢması, devletlerarası iĢbirliği ve koordinasyonu destekleme, iktisadi ve toplumsal problemlere ortak akılla çözüm bulma ve insan haklarının gereklerinin tüm dünyada uygulanmasını sağlama amaçlarını kayda geçirmiĢtir.1

II. Dünya SavaĢı sonrasında yeni kurulan dünya düzenindeki en temel amaç, uluslararası barıĢ ve güvenliği korumak olmuĢtur. Bu itibarla, 24 Ekim 1945'te BM kurulmuĢtur. BM, daha önce kurulan MC‟nin hatalarından dersler çıkararak tesis edilmiĢ, sistemin eksikliklerini düzenleyerek uluslararası düzeni sağlamlaĢtırmıĢtır. II. Dünya SavaĢı tarihin en kanlı savaĢı olup, bu savaĢ esnasında 60-65 milyon insanın hayatını kaybettiği kabul edilmektedir. Büyük yıkım sona erdiğinde, Sovyetler Birliği ve Amerika BirleĢik Devletleri (ABD) küresel süper güçler olarak öne çıkmıĢ ve iki kutuplu dünyada Soğuk SavaĢ dönemi baĢlamıĢtır. Bu dönemde her ne kadar sıcak çatıĢmalar ve sıcak temaslar yaĢanmamıĢ olsa da bazı bölgelerde dönem dönem vekalet savaĢları ve çatıĢmaları yaĢanmıĢtır. Dünyadaki ülkelerin büyük bir kısmı bu iki süper güçten birinden yana dümen kırmak suretiyle iki kutuptan birinde yer almaya baĢlamıĢtır. Devletler genel itibariyle Kuzey Atlantik AntlaĢması TeĢkilatı (NATO) ve VarĢova Paktı etrafında kümelenmiĢtir. Her ne kadar BM‟nin kuruluĢ hedefi küresel düzeni sağlamak üzere gereken adımları atmak olsa da, uluslararası güç dengelerindeki kutuplaĢma nedeniyle sistem Soğuk SavaĢ boyunca tıkanmıĢtır. Anılan sorunları aĢmak üzere “BarıĢ Gücü Operasyonları” gerçekleĢtirilmiĢtir.

(15)

2 BarıĢı Destekleme ve Koruma Operasyonları kavramı, bir diğer deyiĢle BarıĢ Gücü Operasyonları, BirleĢmiĢ Milletler Güvenlik Konseyi‟nin (BMGK) 1948 yılında Ortadoğu‟da ateĢkesin sağlanması ve sürdürülmesi maksadıyla aldığı bir karar çerçevesinde oluĢturulmuĢtur. Daha sonrasında ise söz konusu operasyonlar çatıĢmaların sonlandırılması, barıĢın tesis edilmesi ve kriz yönetimi gibi konularda önemli bir araç olarak gündeme gelmiĢtir. Türkiye, BarıĢ Gücü Operasyonlarına ilk kez Kore SavaĢıyla katılmıĢtır. Kore SavaĢında verdiği askeri destek sonrasında NATO‟ya dahil olarak iki kutuplu dünyanın Batı bloğunda resmen yer alan Türkiye, imkanları dahilinde Soğuk SavaĢ sonrası dönemdeki BM BarıĢ Gücü Operasyonlarına askeri ve sivil katkılar sağlayarak destek vermiĢtir. Bu çalıĢmada temel konu, Soğuk SavaĢ sonrası dönemde BM BarıĢ Gücü Operasyonları ve Türkiye‟nin bu operasyonlardaki katkısının ele alınması olacaktır.

Bu çerçevede, Soğuk SavaĢ sonrasında dünyada yaĢanan geliĢmeler ve değiĢimler ele alınacak olup, anılan sürecin uluslararası sistemi nasıl etkilediği, BM‟nin bu savaĢın etkilerini ortadan kaldırmak ve örgütün pasif tutumunu aktif hatta proaktif bir yaklaĢıma dönüĢtürmek amacıyla takınmaya çalıĢtığı tavır, icra edilen BarıĢ Gücü Operasyonları bağlamında tartıĢılacaktır. Ayrıca, Türkiye‟nin bu operasyonlara hangi aĢamada katıldığı, ne gibi faaliyetler icra ettiği ve neler yapmakta olduğu da değerlendirilecektir. Bu çalıĢmada, uluslararası barıĢın sürdürülmesine yönelik çabaları ele alınmak suretiyle, BM‟nin dünya barıĢı için hangi adımları attığı, hangi dayanaklara göre hareket ettiği tartıĢılarak, Türkiye‟nin de bahsekonu çalıĢmalara verdiği desteklere ve bu desteklerin yoğunluğuna odaklanılacaktır.

BarıĢı Gücü Operasyonları sürecinde yaĢanan ağır insan hakları, insanlık dıĢı muameleler ve hatta soykırıma varan katliamlar doğal olarak uluslararası camianın tepkisine neden olmuĢtur. Anılan tepki, ihlalleri gerçekleĢtirenler kadar bu ihlallere engel olamadığı değerlendirilen BarıĢı Koruma Operasyonlarına da yönelmiĢtir. Bu tepkinin arka planında BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi ile BarıĢı Koruma Operasyonlarının yapısı, iĢleyiĢi, görev ve yetkilerinin ne olduğunun tam olarak anlaĢılamaması yatmaktadır. Genellikle zorlayıcı operasyonlarla aynı olduğu zannedilen BarıĢ Gücü operasyonları farklı bir yapıya ve iĢleyiĢe sahip bulunmaktadır. ÇalıĢmada,

(16)

3 sözkonusu farklılıkları izah edilerek, BarıĢ Gücü Operasyonlarının ne yapabileceği, anılan insan hakları ihlallerine ve katliamlara yönelik revize ihtiyacının olup olmadığı ve bu konudaki çalıĢmalar ortaya koyulmaya çalıĢılacaktır.

ÇalıĢmanın amacı; Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında uluslararası sistemin yapısının değiĢmesi, BM‟nin kurulması, BM‟nin bu sistemdeki değiĢimlerden etkilenerek geçirdiği değiĢimler, ele aldığı operasyonlar ve bu operasyonlardan biri olan BarıĢ Gücü Operasyonları‟nın incelenmesi ve bu operasyonlara Türkiye‟nin katılımının incelenmesidir.

ÇalıĢma, BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının Hukuki Çerçevesi, Soğuk SavaĢ Sonrası BarıĢ Gücü Operasyonları ile Soğuk SavaĢ Sonrası Dönemde Türkiye‟nin DeğiĢen DıĢ Politikası ve BM BarıĢ Gücü Operasyonlarına Katkısı baĢlıklı üç bölümden oluĢmaktadır. Ġlk bölümde, BM öncülü olan MC‟nin kuruluĢu kısaca ele alınmaktadır. II. Dünya SavaĢı sonrasında ihdas edilen BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının ortaya çıkıĢı ve ilk kez görevlendirilmesi tartıĢılmaktadır. BMGK 1948 yılında aldığı kararla, Ġsrail Devletinin kurulması sonrasında Arap komĢularıyla yaĢadığı çatıĢmanın sonlandırılması ve sürdürülmesini amaçlamıĢtır. Bu ilk harekat, BarıĢı Destekleme ve Koruma Operasyonları kavramının ilk kez uluslararası hukuk literatürüne girmesine neden olmuĢtur. BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının tesisi aĢamasındaki hukuki temeller, BM AntlaĢmasına dayanmakta olup, harekatların icrası ev sahibi ülke ve operasyona destek veren devletlerin rızalarının bulunması ve meĢru müdafaa hali dıĢında güç kullanılmamasını gerektirmektedir. Bu bölüm, BarıĢ Gücü Operasyonlarının hukuki altyapısını, temel ilke ve gerekliliklerini ele almaktadır. Bu bölümde ayrıca, çalıĢmanın genel eksenini oluĢturan Soğuk SavaĢ sonrası dönemde BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının kavramsal ve hukuki altyapısı oluĢturularak, ikinci ve üçüncü bölümde ele alınacak somut operasyonların temelleri atılmaktadır.

Soğuk SavaĢ Sonrasında BM BarıĢ Gücü Operasyonları baĢlığını taĢıyan ikinci bölümde, barıĢ gücü operasyonları dönemin Ģartları kapsamında ele alınmaktadır. Soğuk SavaĢ esnasında gerçekleĢtirilen operasyonlar I.Nesil Operasyonlar olarak adlandırılmıĢtır ve Angola ve Orta Amerika Gözlemci Grubu örnekleri ile anlatılmıĢtır.

(17)

4 Soğuk SavaĢın sona ermesi sonrasında ele alınan operasyonlar II.Nesil Operasyonlar olarak adlandırılmıĢ ve Angola, Somali, Mozambik, Liberya, Ruanda, Aouzou (Libya), Haiti, Guatemala, El Salvador, Namibya ve Kamboçya, Irak, Bosna örnekleri ile anlatılmıĢtır. 2001 sonrası operasyonlar ise III.Nesil Operasyonlar olarak ele alınmıĢ ve Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sierra Leone, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad, FildiĢi Sahilleri, Etiyopya ve Eritre, Güney Sudan örnekleri ile anlatılmıĢtır.

Soğuk SavaĢ Dönemi boyunca icra edilen I.Nesil olarak adlandırılan BarıĢ Gücü operasyonlarında gözlemci gruplar ve askeri güç içeren gruplar mevcuttu. Gözlemci gruplar sorunlu bölgeye giderek rapor hazırlar iken askeri güç içeren gruplar ise tampon bölgeler oluĢturmak, tarafların silahsızlandırılmasını sağlamak, sınırların kontrolü gibi görevlere sahiplerdi. Bu dönemde yapılan operasyonların istinası Kore Operasyonu olmuĢtur. Kuzey Kore‟nin Güney Kore‟yi iĢgali sonrasında BM, 27 Haziran 1950 yılında Kuzey Kore‟nin saldırısına son verilerek, bölgede barıĢ ve güvenliğin tekrar sağlanması için üye ülkelere Kore‟ye asker gönderme çağrısında bulunmuĢtur. Türkiye de bu çağrıya olumlu cevap veren ükelerden biri olmuĢtur.

11 Eylül 2001 tarihi operasyonların evrimleĢmesinde bir mihenk taĢı olmuĢtur. Bu kapsamda ise Afganistan Operasyonu incelenmiĢtir.

Üçüncü ve son bölümde ise Soğuk SavaĢ sonrası dönemde Türkiye‟nin değiĢen dıĢ politikası ve BM BarıĢ Gücü Operasyonlarına katkısı bağlamında, Soğuk SavaĢ sırasında ve sonrasında Türk dıĢ politikası ile Türkiye‟nin BarıĢ Gücü Operasyonlarına katkısı değerlendirilmektedir.

ÇalıĢma, BM‟nin barıĢın tesisi ve sürdürülmesinde diplomatik çözümler bulamaması nedeniyle güç kullanmak zorunda kaldığını ve BarıĢ Gücü Operasyonlarına baĢvurduğunu örnekleriyle ortaya koymaktadır. BM AntlaĢmasında barıĢı koruma operasyonlarına açıkça yer vermediğinden meydana gelen hukuki dayanak noksanlığı ve bu durumun operasyonların etkinliğine verdiği zarar da ayrıca ele alınmaktadır. BarıĢ Gücü Operasyonlarının Soğuk SavaĢ sırasındaki mahiyetleri ve ele alınan yöntemler ile Soğuk SavaĢ sonrasındaki yöntem ve operasyonel farklılık gerek uluslararası hukuk

(18)

5 gerek harekat baĢarısı çerçevesinde değerlendirilmek suretiyle çalıĢmanın uluslararası iliĢkiler alanında BM BarıĢ Gücü Operasyonları ve hukuki temelleri konusunu çalıĢacaklara mütevazı bir katkı sunması öngörülmektedir. Ayrıca, operasyonların insani ve siyasi boyutlarının birbiriyle iç içe geçmiĢ olmaları olumsuz olarak ele alınmıĢtır. ÇatıĢmalar içinde zor Ģartlarda yaĢayan veya savaĢtan yeni çıkmıĢ bir topluma, toplumun yapısı dikkate alınmadan temel ihtiyaçları ve güvenliklerinin tesisi karĢılığında piyasa ekonomisi, serbest ticaret ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası (WB) gibi kuruluĢlarla iĢbirliği yapmalarının dayatılması olumsuz geliĢmeler olarak ele alınmıĢtır. BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının olumlu faaliyetlerinin yanı sıra bu ve benzeri yaklaĢımlarının tartıĢılmasının, bahsekonu operasyonların negatif yanlarının literatürde değerlendirilmesi bakımından katkı sunacağı düĢünülmektedir. DeğiĢen dünya düzeni ve dıĢ politika anlayıĢıyla bağlantılı olarak Türkiye‟nin barıĢ gücü harekatlarına yaklaĢımının ve katkısının da değiĢtiği örneklerle aktarılmıĢtır.

Yararlanılan kaynakların barıĢ güçlerinin teorik ve hukuki yapısını, geçirdiği değiĢim ve dönüĢümleri, kuvvet kullanma imkan ve kabiliyetlerini izah ettiği, ancak barıĢ gücü operasyonlarının insani ve siyasi boyutlarının birbiriyle iç içe geçmiĢ olmaları hususunu ele almamaları bakımından eksiklikler barındırdığı değerlendirilmektedir. Bu çalıĢmada ise; mevcut yaklaĢımlardan farklı olarak, çatıĢma yaĢayan veya savaĢtan yeni çıkmıĢ ülkelere elektrik, su, gıda yardımını içeren destek ve yardım operasyonlarının olumsuzlukları vurgulanmaktadır. Bu destek ve yardım operasyonları güvenliğin tesisi karĢılığında piyasa ekonomisi, serbest ticaret, sivil toplum, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluĢlarla iĢbirliği yapmaları Ģartlarının yerine getirilmesi ile gerçekleĢmektedir.

BarıĢ Gücü Harekatlarına Türkiye‟nin verdiği desteğin gerek görevlendirilen ülkeye gerek ülkemize katkıları ele alınmıĢ olup, Türkiye‟nin Soğuk SavaĢ sonrasındaki dıĢ politikası ve dönemin getirdiği dönüĢüme uygun proaktif bu politikada BarıĢ Gücü Operasyonlarının yeri tartıĢılmaktadır.

(19)

6 Sosyal ve fen bilimlerinde araĢtırma, bir problemin veya sorular silsilesinin sistematik ve rasyonel bir Ģekilde yanıtlanıp anlamlandırılması çabasıdır. Bu çerçevede, üzerinde kafa yorulan konunun tanımlanması ve bir kısım neticelere ulaĢma faaliyeti de bu sürecin bir parçasıdır. AraĢtırmacı, mevcut soru ya da sorulara yanıtları oluĢturacak bilgi toplamakta, bu bilgileri yorumlamakta, analiz ve sentezlerle neticeye ulaĢmaktadır. AraĢtırmanın sistematize edilmesi, malumat edinme, analiz ve neticeye ulaĢma sürecinde birbirlerinin tek bir resim olarak görülebilmesi bakımından oldukça önemlidir. AraĢtırma yöntemleri nicel ve nitel araĢtırma modelleri olarak sınıflandırabilmektedir. Sosyal bilimlerin çok sık baĢvurduğu nitel araĢtırma yöntemi bir çatı kavram olarak kullanılabilmekte ve bu kapsamda değerlendirilebilecek çok sayıda farklı disiplini bünyesinde toplamaktadır. “Etnografi, antropoloji, “durumsal araştırma, yorumlayıcı araştırma, aksiyon araştırması, doğal araştırma, tanımlayıcı

araştırma, teori geliştirme, içerik analizi bu kavramlardan sadece birkaç tanesidir.”2

“Sözel veya yazılı verilerin belirli bir problem veya amaç bakımından sınıflandırılması, özetlenmesi, belirli değişken veya kavramların ölçülmesi ve bunlardan

belirli bir anlam çıkarılması için taranarak kategorilere ayrılması”3

olarak tanımlanan içerik analizi bu anlamda çalıĢmanın temelini teĢkil etmektedir. Bu tez çalıĢması, araĢtırma konusuna temel oluĢturan kuramsal bilgilerin yer aldığı tasvir edici ve açıklayıcı literatür taraması bağlamında içerik analizini içermektedir. Bu itibarla, bilimsel araĢtırmalarda verilerin sistematik bir Ģekilde toplanması ve analiz edilmesi büyük önem arzetmektedir. ÇalıĢmada, veri analizi ve veri toplama süreçleriyle birlikte nitel veri analiz yöntemi kullanılacak olup, ikincil kaynaklar ele alınmaktadır. Bu kapsamda, arĢiv taraması yapılmak suretiyle Türkçe ve Ġngilizce kaynaklardan istifade edilecektir. Ayrıca, basılı materyaller, süreli yayınlar, raporlar, kitaplar, makaleler, internet yayınları, çeĢitli düĢünce kuruluĢlarının yayın ve raporları ile uluslararası kuruluĢların ilgili raporları, BM yayınları ve raporları üzerinde yoğunlaĢılmaktadır.

2 Ali Yıldırım, “Nitel AraĢtırma Yöntemlerinin Temel Özellikleri ve Eğitim AraĢtırmalarındaki Yeri ve

Önemi Qualıtatıve Research Methods”, Eğitim ve Bilim, Cilt 23, Sayı 112,1999, s. 8-9.

(20)

7

1. BÖLÜM

BM BARIġ GÜCÜ OPERASYONLARININ HUKUKĠ ÇERÇEVESĠ

Dünya üzerinde yaĢanan savaĢlar, katliamlar, insanlığa karĢı iĢlenen suçlar ve insan hakları ihlallerinin engellenmesi düĢüncesi uluslararası sistemi kuruluĢundan itibaren meĢgul edegelmiĢtir. 20. yüzyılın baĢlarında atılan adımlar MC‟nin ihdasıyla hayata geçmiĢ olsa da, uzun soluklu, sistematik ve kurumsal bir yapıya kavuĢamamıĢtır. Ancak, II. Dünya SavaĢında yaĢanan büyük kıyım bu konunun köklü ve kalıcı bir Ģekilde gündeme alınıp, uluslararası bir örgüt ve yaĢanması muhtemel problemlere engel olabilecek bir yapı inĢasını zorunlu kılmıĢtır. GeliĢen uluslararası sistem ve hukuk, BM kurul ve kurumlarıyla birlikte barıĢı koruma ve sağlama operasyonlarının hayata geçmesine ve belirli prensipler dahilinde tüm dünyada faaliyet göstermesine imkan tanımıĢtır. Bu bölümde, BarıĢ Gücü Operayonlarının ihdası, hukuki temelleri ve icrası sırasında uyulması gereken prensipler ele alınacak olup, BM ve BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının hukuki ve kuramsal çerçevesi tartıĢılmaya çalıĢılacaktır.

1.1. Milletler Cemiyetinin KuruluĢu

BM‟nin kurulmasının arka planındaki yaklaĢımın idraki bakımından MC‟nin kuruluĢu önem arz etmektedir. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği büyük yıkımlardan sonra uluslararası toplum, dünya barıĢının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi açısından uluslararası ve devletler üstü bir organizasyon ihtiyacının farkına varmıĢtır. BM‟nin öncülü olarak kabul edilebilecek bir örgüte ihtiyaç I. Dünya SavaĢının sonlarına doğru dillendirilmeye baĢlanmıĢtır. Anılan beklenti ve ihtiyaç I. Dünya SavaĢının nihayete ermesinin akabinde 25 Ocak 1919‟da Paris‟te düzenlenen konferansta karĢılık bulmuĢ ve bir milletler cemiyetinin kurulmasına karar verilmiĢtir. Konferansın genel kuruluna sunulan sözleĢme 28 Nisan 1919‟da kabul edilmiĢ ve MC kurulmuĢtur. Ancak, anılan sözleĢme Amerikan Senatosu tarafından onaylanmamıĢtır. I. Dünya SavaĢını bitiren antlaĢmaların ilk 26 maddesinin MC‟yi kuran maddeler olması anılan örgütün bir “Galip Devletler”organizasyonu olarak algılanmasına neden olmuĢtur. Söz konusu iki geliĢme Cemiyetin henüz

(21)

8 kuruluĢunun baĢında prestij kaybıyla hayata baĢlamasını sağlamıĢtır.4Böylece, dünya

devletlerinin çoğunluğunun üye olmadığı Cemiyete katılım sınırlı kalmıĢtır. ABD de üye olmayan devletler arasında yer almıĢtır. Dolayısıyla Cemiyet yeni yıkımların önüne geçmekte yetersiz kalmıĢ ve II. Dünya SavaĢı patlak vermiĢtir.

Türkiye ise 18 Temmuz 1932 yılında cemiyete üye olmuĢtur. MC Genel Kurulu, 6 Temmuz 1932 tarihindeki toplantısında Ġspanya temsilcisinin teklifi ve Yunan temsilcisinin desteği ile Türkiye‟nin MC‟ye davetini öngören bir tasarı kabul etmiĢtir. TBMM ise bu daveti 09 Temmuz 1932 yılında kabul etmiĢtir. Türkiye, MC‟ye katılmak için baĢvurmamıĢ, cemiyete katılması için davet edilen ve üye olan ilk ülke olmuĢtur.

MC AntlaĢmasının giriĢ bölümünde cemiyetin genel amaçları “Uluslararasında işbirliğini geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak için, savaşa başvurmamak konusunda birtakım yükümlülükler kabul etmek, gizlilikten uzak, adaletli ve onurlu uluslararası ilişkiler sürdürmek, Hükümetlerce, bundan böyle eylemsel davranış kuralı kabul edilen uluslararası hukuk kurallarına kesinlikle uymak, örgütlenmiş halkların karşılıklı ilişkilerinde adaleti korumak ve antlaşmalardan doğan

bütün yükümlülüklere titizlikle saygı göstermek5”olarak kaydedilmiĢtir. Ancak, anılan

amaçlar sağlanamadığı gibi 1930‟ların baĢında Avrupa‟yı saran faĢist yönelimler dünyayı yeniden Ģiddet, baskı ve savaĢ sarmalına sokmuĢtur. FaĢist Ġtalyan yönetiminin 1935-1936‟da HabeĢistan‟ı iĢgali, 1937‟de Japonya‟nın Çin‟e saldırması ve Alman ordularının 1939‟da Polonya‟ya girmesiyle baĢlayan II. Dünya SavaĢı, MC‟nin uluslararası barıĢ ve güvenliği sağlayamadığını ortaya koymuĢ ve Cemiyet, II. Dünya SavaĢının sonunda kendini feshetmiĢtir.6

4 KürĢat Kan, Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler. Konya: Çizgi Kitapevi, Aralık 2018, s.47. 5ERĠM, Nihat, “Milletler Cemiyeti Üzerinde DüĢünceler”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Dergisi, Cilt 1, Sayı 1 , 2004 [2]

(22)

9

1.2.BirleĢmiĢ Milletlerin KuruluĢu

Mevcut BM de dünyanın büyük bir yıkımla karĢılaĢtığı II. Dünya SavaĢı sonrasında ortaya çıkmıĢ bir kuruluĢtur. Ġtalya, Almanya ve Japonya Mihver devletlerine karĢı savaĢan ABD, Ġngiltere ve Sovyetler Birliği Müttefik cephesi bir yandan da savaĢtan sonra kurulacak yeni dünya düzeninin çerçevesini belirlemeye çalıĢmaktaydı. Bu kapsamda, Ġngiltere BaĢbakanı Winston Churchill ile ABD BaĢkanı Franklin Roosevelt 1941 yılında dünya kamuoyuna savaĢtan sonra tesis edilmesi planlanan uluslararası iĢbirliğinin temelini oluĢturan bazı prensipleri önermiĢtir. Atlantik Bildirisi olarak tarihe geçen sözkonusu bildirinin maddeleri aĢağıda sunulmaktadır:

- ABD ve Ġngiltere topraklarını büyütmeyi hedeflememektedir.

- Dünyada milletlerin kendi iradesi dıĢında sınır değiĢikliklerine izin verilmeyecektir.

- Uluslar istedikleri hükümeti iktidara getirebilecektir. ABD ve Ġngiltere, kendi kendilerini yönetme hususunda sorun yaĢayan milletlere destek olacaktır.

- Hammaddeler, savaĢ sonrasında büyüklüğüne bakılmaksızın dünyadaki tüm ülkeler için eĢit koĢullarda sağlanacaktır.

- Uluslararası alanda tam anlamda bir iĢbirliği tesis edilecektir.

- Nazi rejiminin bertaraf edilmesi sonrasında, her millete kendi sınırları dahilinde huzur ve güven içinde hayatlarını idame ettirme olanakları sağlanacak ve dünya toplumları baskı, Ģiddet, dıĢlanma ve korkudan uzak bir hayat yaĢama imkanlarına ulaĢacaktır.

- Tüm insanlar, hiçbir engelle karĢılaĢmaksızın açık denizleri ve okyanusları aĢabilecektir. Bu hak tüm dünya toplumlarına verilecektir.

- Dünyanın tüm ulusları ister kendi çıkarlarına dokunsun ister diğer gerekçelerle olsun zor kullanma yaklaĢımından vazgeçeceklerdir.

- Kara, hava ve denizde savaĢma imkanı bulunan milletler, sınırları haricindeki toplumları tehdit etme ihtimali bulunduğu sürece geleceğin barıĢının korunması hayal olacaktır. Bu nedenle, dünya genelinde güveni tesis etmek üzere yapılacak yegane iĢ sözkonusu milletlerin silahsızlandırılması olacaktır.

(23)

10 - ABD ve Ġngiltere, barıĢçıl milletlerin kendilerini savunmak üzere yüklenmek zorunda kaldıkları silahlanma yükünü azaltmak üzere gereken yardımı yapmayı taahhüt etmektedir.7

1941 yılında yayımlanan sözkonusu Atlantik Bildirisiyle savaĢı önde götüren Almanya ve Ġtalya‟ya karĢı dünya kamuoyu nezdinde psikolojik üstünlüğü kazanmayı amaçlayan Ġngiltere BaĢbakanı Churchill ve ABD BaĢkanı Roosevelt böylece yeni dünya düzeninin temellerini de atmıĢtır. Diğer yandan, Sovyetler Birliği, Ġngiltere, ABD ve Çin, dünya barıĢının korunması amacıyla küresel bir örgütün ihdas edilmesini teminen 30 Ekim 1943‟de Moskova‟da bir deklarasyona imza atmıĢlardır. Ġtalya, Almanya ve Japonya ve diğer Mihver devletlerin 1945‟te savaĢı kaybedip teslim olmaları sonrasında savaĢın galipleri San Francisco‟da 25 Nisan 1945‟te bir araya gelmiĢtir. Aralarında Türkiye‟nin de bulunduğu 52 ülkenin temsilcileri San Francisco‟da bir araya gelerek 111 maddeden oluĢan antlaĢmayı onaylamıĢtır.8

San Francisco‟daki toplantıya Atlantik Bildirisine imza veren ve Mihver devletlere karĢı savaĢmıĢ ülkeler katılmıĢtır.9

Kurulacak BM teĢkilatında savaĢın galiplerine geniĢ kapsamlı yetkiler tanınması, anılan toplantıya katılan diğer küçük ülkelerin tepkisine neden olmuĢtur. Ortak talepler, tüm devletlerin eĢitlik ilkesi çerçevesinde BMGK‟da temsilinin mümkün olması ve kurulun yetkilerinin geniĢletilmesi, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) imkanlarının artırılması ve galip devletlerin veto yetkisinin yeniden ele alınarak kısıtlanmasıydı. Ancak, toplantıyı organize eden büyük devletler üstünlükleriyle devam eden ve zaferleriyle neticelenen savaĢın kendilerine sunduğu bu avantajla talepleri geri çevirmiĢtir.10

Sonuçta, II. Dünya SavaĢının muzaffer ülkeleri Ġngiltere, ABD, Fransa, Sovyetler Birliği ve Çin liderliğindeki uluslararası sistemde, iki büyük yıkıma ve milyonlarca insanın hayatına mal olan savaĢların önüne geçmek üzere bir örgüt BM olarak ihdas edilmiĢtir. 24 Ekim 1945 tarihinde resmen kurulan BM AntlaĢmasına göre

7

http://www.dunyabulteni.net/haber/237138/birlesmis-milletler-nasil-kuruldu- (27.12.2018)

8 Uğur Özgöker, Uluslararası Siyasi, Askeri ve Ekonomik Örgütler, Ġstanbul: Der Yayınları, 2006, s. 16. 9Armaoğlu, a.g.e., s. 382.

(24)

11 örgüt, dünya barıĢı ve uluslararası güvenliğin sürdürülmesinin yanında insan hakları, cinsiyet eĢitliği ve tüm dünya uluslarının iktisadi ve toplumsal refahını sağlamak benzeri geniĢ kapsamlı vazifeler üstlenmiĢtir.11

Bunlarla birlikte, MC‟nin önemli eksikliklerinden biri olan kararların iktisadi veya askeri yaptırımlarla güçlendirilmesi hususu bu kez hayata geçirilmiĢtir.12

Dünyadaki ihtilafları bertaraf etmek ve savaĢların önüne geçmek üzere kurulan teĢkilatın bu amaca hizmet edecek en önemli ve etkin karar organı BMGK olacaktır. 15 üye devletten oluĢan BMGK, ABD, Ġngiltere, Fransa, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti daimi üyeler olarak yer alacaktır. Geriye kalan 10 üye devlet ise ikiĢer yıllığına kapalı oylamayla seçilecektir. Daimi üyelerin kesin veto hakkı bulunan Güvenlik Konseyinde kararlar, 15 üye ülkenin en az dokuzunun oylarıyla sağlanacak bir çoğunluğa göre alınabilecektir. Her ne kadar BM AntlaĢmasının 1. maddesinin 1. fıkrası uluslararası barıĢ ve güvenliği korumak üzere etkin tedbirler almak ve uluslararası ihtilafların uluslararası hukuk temelinde çözülmesini teĢvik etse de,13daimi üyelerden ret oyu veren

herhangi bir ülkenin Güvenlik Konseyini karar alınması konusunda iĢlevsiz bir hale getirmesi, uluslararası antlaĢmazlıkların çözümü yönünde bir irade sergilenmesinin önüne geçmektedir. Örneğin, Ortadoğu‟da Ġsrail Devleti‟nin kuruluĢundan bu yana sürmekte olan Ġsrail-Filistin Sorunu, Sovyetler Birliği‟nin Afganistan‟ı iĢgali, Balkanlar‟daki Sırp-BoĢnak-Hırvat SavaĢı, Hindistan-Pakistan gerilimi, Dağlık Karabağ problemi, 1990 Körfez SavaĢı ve son olarak da ABD ile Ġngiltere‟nin Irak‟ı iĢgali BM‟nin çözemediği veya ön alamadığı konuların baĢlıcaları olarak tarihteki yerini almıĢtır.14

1.3.BirleĢmiĢ Milletler BarıĢ Gücünün Ortaya ÇıkıĢı

“BarıĢı koruma” ve BM‟ye bağlı “askeri güç” kavramları BM AntlaĢması‟nın imzalandığı 1945 yılında ele alınarak örgütün Ģartına girmiĢ kavramlar

11 http://www.mfa.gov.tr/birlesmis-milletler-teskilati-ve-turkiye.tr.mfa (02.01.2019) 12

Ikechi Mgboji, “The Civilised Self and The Barbaric Other: Imperial Delusions of Order and The Challenges of Human Security”, Third World Quarterly, Vol.27, No:5, 2006, s.860.

13 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/3-30.pdf (02.01.2019)

(25)

12 değildir.15Sözkonusu kavramlar BM AntlaĢma metninde açıklanmadığı gibi aynı

zamanda tanımlanmamıĢtır. Ancak, yaĢanan çatıĢma ve anlaĢmazlıklara yönelik “ad hoc” çözümler olarak BM tarafından tesis edilen mekanizmalar olarak uygulamaya konulmuĢtur. BarıĢı koruma ve barıĢ gücü uygulamaları ortak güvenlik sisteminin yerine konulması planlanan bir aksiyon olmamıĢ, aksine bir sistemin bulunmadığı dünya konjonktüründe ortak güvenliğin sağlanması bakımından alternatif bir çözüm olarak öne çıkmıĢtır. BarıĢı koruma,“çatışma ve bunalımları yumuşatmak, büyümelerini önlemek ve uyuşmazlıkların barışçı yollarla çözümüne yardımcı olmak için başvurulan

bir araç” olarak BM tarafından uygulamaya konulagelmiĢtir.16

Goulding ve Milner (1991), barıĢ güçlerini “Uluslararası sivil ve/veya askeri personelin tarafların rızasıyla ve BM komutası altında yerleştirildikleri ve amacı mevcut ya da potansiyel uluslararası çatışmaların ya da açıkça uluslararası boyut taşıyan iç çatışmaların kontrol altına alınması ya da çözülmesi olan BM operasyonları” olarak adlandırmıĢtır. Schachter (1991), barıĢ gücü operasyonlarını gözlemci gruplar ve askeri güce sahip olanlar biçiminde iki farklı Ģekilde ele almıĢtır. Görevleri sorunlu yerlere giderek sorun hakkında rapor hazırlamak olan gözlemci gruplar az sayıda personelden oluĢmaktadır. Bu gözlemci gruplarının ilki 1949 yılında Ġsrail ile Arap komĢuları arasındaki ateĢkesin devamını sağlamak üzere kurulan BirleĢmiĢ Milletler AteĢkes Gözetim Örgütü (UNTSO)‟dür. Gözlemci gruplarına nazaran daha çok sayıda askeri güç içeren operasyonlar ise, silahlı bir çatıĢmanın yaĢandığı sorunlu bölgeye daha fazla çatıĢma yaĢanmasını engellemek amacını güden, ateĢkes hali mevcutsa da bunun devamlılığını sağlamak üzere icra edilen operasyonlardır. Tarihte ilk askeri güce sahip BarıĢ Gücü Operasyonu Ortadoğu‟da 1956‟da patlak veren SüveyĢ krizinin akabinde ateĢkesi sürdürmek üzere oluĢturulan BirleĢmiĢ Milletler Acil Durum Gücü (UNEF)‟dür.17

Soğuk SavaĢın bitmesiyle birlikte, çatıĢmaların sükûnetle sonlandırılması ve ateĢkesin sürdürülmesi perspektifiyle hayata geçirilen BarıĢı Destekleme ve Koruma

15

Funda Keskin, “Yeni BarıĢ Güçleri”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 54-4, s. 67-81, 1999, s. 68.

16 Ali Karaosmanoğlu, İç Çatışmaların Çözümü ve Uluslararası Örgütler, Ġstanbul: Boğaziçi Üniversitesi

Yayınları, 1981, s. 128.

(26)

13 Operasyonlarının ihtilaf ve çatıĢmalarda çağın Ģartları gereğince meydana gelen dönüĢüm ve değiĢikliklere bağlı olarak içerik, nitelik ve uygulamaları da değiĢime uğrayarak geniĢlemiĢtir. ÇatıĢmaların engellenmesinden, kalıcı barıĢın teminine varıncaya kadar geniĢ bir yelpazedeki çaba ve harekatlar, operasyonların kapsamına dahil edilmiĢtir. Bu doğrultuda, silahlı barıĢ gücü operasyonları sadece askeri birliklerden değil, aynı zamanda çok sayıda polis gücü ve sivil personelden de oluĢmaya baĢlamıĢtır.

BM, iki kutuplu dünya düzeni süresince 13 BarıĢ Operasyonu icra etmiĢ olup, bunların önemli bir kısmı Soğuk SavaĢın iki tarafını oluĢturan ABD ve Sovyetler Birliğinin üçüncü taraflarda meydana gelen ihtilaflarda karĢılaĢmalarının ve sıcak savaĢ çıkmasının önüne geçmek üzere hayata geçirilmiĢtir. Ġki gücün de bu olaylardaki asıl amacı deyim yerindeyse o dönem karĢılıklı bir spor müsabakası skor tabelasına dönen rekabette, ihtilaf yaĢanan bölgelerde rakibinin nüfuzunu minimuma indirmektir. ABD ve Sovyetler Birliği‟nin taraf olduğu bu gibi ihtilaflarda BM BarıĢ Güçleri anılan tarafların karĢı karĢıya gelmesini önleyerek, Soğuk SavaĢın sıcak çatıĢmaya dönmesini önlemiĢtir. BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının nicelik ve niteliklerinde Soğuk SavaĢın sonlanmasıyla beraber kaydadeğer artıĢlar görülmüĢ, sadece 1988-2008 yılları arasında 50 barıĢ operasyonu hayata geçmiĢtir. Bu sayıca artıĢta, BarıĢ Gücü Operasyonlarının uluslararası toplumun elindeki yaptırım gücü en yüksek enstrümanlardan biri olmasının önemli bir etkisi bulunmaktadır.18

Ġlk barıĢ gücü harekatının üzerinden geçen 62 yılda Mavi Bereliler adıyla bilinen barıĢ gücü, BM‟nin dünya çapında en çok bilinen organizasyonlarından biri haline gelmiĢtir. Halihazırda, 120 ülkeden yaklaĢık 110 bin personel dünyanın ihtilaflı bölgelerinde görev yapmaktadır. Bir kısmı askeri personelden oluĢan barıĢ gücü mensupları aynı zamanda sivillerden de oluĢmaktadır.19

18Uğur Güngör, “Günümüzde BarıĢ Operasyonları”, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Güvenlik Stratejileri Dergisi, 4 (8) : 7-19, 2008, s. 9.

(27)

14

1.4. Operasyonların Kurulma AĢamasındaki Hukuki Temeller

BM AntlaĢmasında barıĢ güçlerine iliĢkin doğrudan ve açık bir düzenleme bulunmamaktadır.20

Bu nedenle, barıĢ güçlerinin hukuki meĢruiyeti tartıĢma konusu olagelmiĢtir. Literatürde sıkça ele alınmıĢ bu konuda iki farklı yaklaĢım bulunmaktadır. Bunlardan ilki barıĢ gücü operasyonlarının hayata geçmesi için BM AntlaĢmasının herhangi bir maddesine dayanması gerekmediği savıdır. Bunun gerekçesi de BM‟nin asıl amacının dünyada uluslararası barıĢ ve güvenliği tesis etmek olması nedeniyle, ayrıca bir yetkiye ihtiyacı olmadığı ve halihazırda bu yetkiye sahip olduğu Ģeklinde ifade edilmiĢtir.21 Bir diğer deyiĢle, AntlaĢmanın 1. maddesinin,

“(1) Uluslararası barış ve güvenliği korumak ve bu amaçla; barışın uğrayacağı tehditleri önlemek ve bunları boşa çıkarmak, saldırı ya da barışın başka yollarla bozulması eylemlerini bastırmak üzere etkin ortak önlemler almak ve barışın bozulmasına yol açabilecek nitelikteki uluslararası uyuşmazlık veya durumların düzeltilmesini ya da çözümlenmesini barışçı yollarla, adalet ve uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek,

(2) Uluslararasında, halkların hak eşitliği ve kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi ilkesine saygı üzerine kurulmuş dostça ilişkiler geliştirmek ve dünya barışını güçlendirmek için diğer uygun önlemleri almak;

(3) Ekonomik, sosyal, kültürel ve insancıl nitelikteki uluslararası sorunları çözmede ve ırk, cinsiyet, dil ya da din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirliğini sağlamak ve

(4) Bu ereklere ulaşılması yolunda ulusların giriştikleri eylemlerin

uyumlaştığı bir odak olmak.22

20

Keskin, a.g.m., s. 68.

21 Funda Keskin, Uluslararası Hukukta Kuvvet Kullanma: Savaş, Karışma ve Birleşmiş Milletler. Ankara:

Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, 1998, s. 183.

(28)

15 fıkralarında da açık ve net bir Ģekilde vurgulanması dolayısıyla bu maddenin barıĢ gücü operasyonlarına hukuki dayanak oluĢturulabilmesi bakımından yeterli olduğu kaydedilmektedir.23Ġlgili madde barıĢın uğrayacağı tehditlerin önüne geçmek, gerekli önlemleri almak ve uluslararası huzur ve güvenliği riske atacak eylemlerin bastırılmasına vurgu yapmıĢ ve barıĢ gücü harekatlarının baĢkaca hukuki bir temele dayanması tezine lüzum bırakmamıĢ olmasına rağmen, bu durumun aksini savunanlar da mevcuttur.

Sözkonusu AntlaĢmanın 1. maddesinin barıĢ gücü operasyonlarının icrası hususunda yeterli olmadığını savunan diğer yaklaĢım ise, BM AntlaĢmasının “UyuĢmazlıkların BarıĢçı Yollarla Çözülmesi” baĢlıklı 6. bölümü çerçevesinde anılan operasyonların ele alınabileceğini vurgulamaktadır. Bu yaklaĢım, 36. maddenin,

“(1) Güvenlik Konseyi, 33. maddede belirtilen nitelikte bir uyuşmazlığın ya da benzeri bir durumun herhangi bir evresinde, uygun düzeltme yöntem ya da yollarını tavsiye edebilir.

(2) Güvenlik Konseyi, bu uyuşmazlığın çözülmesi için taraflarca önceden kabul edilmiş olan tüm yöntemleri göz önünde tutacaktır.

(3) Güvenlik Konseyi bu maddede öngörülen tavsiyelerde bulunurken, genel kural olarak, hukuksal nitelikteki uyuşmazlıkların taraflarca UAD Statüsü hükümlerine göre Divan‟a sunulması gerektiğini de göz önünde tutacaktır.”

hükümlerine dayanılarak BMGK‟nın barıĢ gücü tesis edebileceğini kaydetmektedir.24

AntlaĢmanın 1. maddesini yetersiz bulan bu yaklaĢım Güvenlik Konseyinin bu tarz operasyonlara karar vermesi gerektiğini, ilgili maddede Konseyin tavsiye kararı verebileceğini, ihtilafın çözümünde tarafların kabul ettiği tüm yöntemlerin dikkate alınacağını ifadeyle, BMGK‟nın bu konuda sorumlu ve yetkili olması gerektiğini savunmaktadır.

23 Mehmet Öncü, “BirleĢmiĢ Milletler BarıĢı Koruma Operasyonlarının Hukuki Temelleri”, Uluslararası Hukuk ve Politika Dergisi, 2 (6) : 31-57, 2006, s. 34.

(29)

16 BaĢka bir yaklaĢım ise barıĢ gücünün oluĢturulmasında “BarıĢın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” baĢlıklı 7. bölümünün yetki verdiğini iddia etmektedir. Bu çerçevede, AntlaĢmanın 7. bölümünün 39. ve 40. maddeleri,

“Madde 39- Güvenlik Konseyi, barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu ya da bir saldırı eylemi olduğunu saptar ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için tavsiyelerde bulunur veya 41. ve 42. maddeler uyarınca hangi önlemler alınacağını kararlaştırır.

Madde 40- Güvenlik Konseyi, durumun ağırlaşmasını önlemek üzere, 39.

madde uyarınca tavsiyelerde bulunmadan ya da önlemleri

kararlaştırmadan önce, ilgili tarafları gerekli ya da uygun gördüğü geçici önlemlere uymaya çağırabilir. Bu geçici önlemler tarafların haklarını, iddialarını ya da konumlarını hiçbir biçimde zedelemez. Bu geçici önlemlerin yerine getirilmemesi halinde Güvenlik Konseyi bunu gereğince

dikkate alacaktır.”25

hükümlerinin Güvenlik Konseyine barıĢ gücü tesisi hususunda imkan tanıdığı değerlendirilmektedir. Pratikte barıĢ gücünün sadece Güvenlik Konseyi tarafından oluĢturulduğu düĢünülse de, BM Genel Kurulunca da bahsekonu güçlerin oluĢumu sağlanabilmektedir. Genel Kurulun barıĢ gücü tesisindeki hukuki mesnedini ise 22. Maddenin Genel Kurulun vazifelerini yapabilmek üzere gereken her konuda yardımcı organ oluĢturabileceğine iliĢkin hükmü oluĢturmakta olup, bu yaklaĢıma göre barıĢ gücü harekatları Genel Kurulun yardımcı organı olarak ele alınmaktadır.26

BM AntlaĢmasının “UyuĢmazlıkların BarıĢçı Yollarla Çözülmesi” baĢlıklı 6. bölümü (Madde 33-38) ve “BarıĢın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” baĢlıklı 7. bölümü (Madde 39-51) yukarıda ele alındığı üzere, BM Genel Kuruluna ve Güvenlik Konseyine barıĢ gücü oluĢturulması bakımından geniĢ yetkiler vermektedir. Ancak, BM BarıĢ Güçlerinin ve Operasyonlarının günümüzde geniĢleyerek dönüĢen içeriği nedeniyle icra edilen operasyonların BM sabık Genel

25 https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/3-30.pdf (07.02.2019) 26 Keskin, a.g.e.,s.184

(30)

17 Sekreterlerinden Hammarskjöld‟ün ifadesiyle “Bölüm Altıbuçuk” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. GeçmiĢte ateĢkes bölgelerinde, ihtilaflı sınırlarda veya tampon bölgelerde barıĢın sağlanması ve sürdürülmesini gözeten BarıĢı Koruma Gücü mensupları, meĢru müdafaa haricinde silah kullanmayan askeri gözlem grupları veya hafif teçhizatlı BM asker ve sivil görevlileri olarak görev yapmıĢtır. BM BarıĢ Gücü ilk dönemlerinde kısıtlı fonksiyonlarıyla görevini yerine getirmiĢtir. DeğiĢen dünya konjonktürü barıĢ güçlerine bahsekonu pozisyonlarının yanında yeni misyonlar da yüklemiĢtir.27

Diğer yandan, BM‟nin dünyada barıĢ ve güvenliği korumadaki en önemli rolü yaĢanan ihtilaf ve çatıĢmalarda güç kullanımı veya güç kullanımına izin verme hususlarında ön plana çıkmaktadır. Pazarcı, BM AntlaĢmasının 7. bölümünde belirlenen uluslararası barıĢın ve güvenliğin korunmasına iliĢkin sözkonusu unsurları tartıĢmalı bulmaktadır. Bununla birlikte, AntlaĢmanın UAD‟yi düzenleyen 14. bölümdeki Divanın kararlarına uyulmasını salık veren 94. Maddesinin güç kullanımını BM organlarının kararları çerçevesinde BM AntlaĢmasının hukuka uygun güç kullanılması Ģeklinde ele aldığı bir durumu ortaya çıkardığı kaydedilmektedir.28

Yukarıda da arz edildiği üzere BM AntlaĢmasının gerek 1. maddesinde gerek 6. ve 7. bölümlerinde gerekse de 14. bölümünde güç kullanımına iliĢkin hükümler bulunduğu ve bunun farklı yaklaĢımlarla ele alındığı tartıĢılmıĢtır. Ancak, bu aĢamada BM‟nin yetki ve sorumluluklarına iliĢkin bir baĢka tartıĢmalı konu gündeme gelmektedir. Güç kullanımı konusunda hangi hallerde ve ne ölçüde güç kullanılacağı ile bunun meĢruiyeti, güç kullanımının muhatap ülke veya ülkelerin içiĢlerine müdahale anlamına gelip gelmediği, BM‟nin güçlü ve etkin devletler tarafından ulusal çıkarlarına alet edilip edilmediği gibi kavramsal ve icrai tartıĢmalar yapılagelmektedir. Bu tartıĢmalara geliĢen uluslararası hukuk yaptığı yorumlarla açıklık getirmektedir. Örneğin, son dönemlerde gündeme gelen “insani müdahale” ve “koruma sorumluluğu” (R2P-Responsibility to Protect) kavramları “kuvvet kullanma” ve “egemen devletlerin

27Uğur Güngör, “Günümüzde BarıĢ Operasyonları”, Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Güvenlik Stratejileri Dergisi, 4 (8) : 7-19, 2008, s. 9-10.

(31)

18 iç iĢlerine müdahale edilemez” prensibinin ihtilafını çözmüĢtür.29Ancak, tartıĢmalar ve

yaĢanan geliĢmeler “Tüm ülkeler eĢittir ama bazıları daha eĢittir” ifadesini haklı çıkarmaktadır. Bu kapsamda, BM‟nin kuvvetli ve etkin ülkeleri daha da güçlendirdiği tartıĢılmaktadır. Anılan yargıda, dört daimi üyenin ve ABD‟nin, BM ve NATO gibi organizasyonlardaki nüfuzlarını kullanmak suretiyle baĢta Irak ve Afganistan‟da olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yürüttükleri ve sonuçları hatta gerekçeleri itibariyle ülkelerinin güvenliklerini sağladıkları imajının etkisi büyüktür. Hatta ABD‟nin ulusal güvenlik belgelerine bile giren bu anlayıĢ, kuvvet kullanımına ihtiyaç duyulduğu durumlarda BMGK ve NATO‟nun ilk etapta değerlendirilmesi lüzumunu vurgulamıĢtır.30

BM BarıĢ Gücü Operasyonlarının icra edilebilmesini teminen öncelikle BMGK‟dan veya Genel Kuruldan harekat için bir karar çıkarılması gerekmektedir. Kurul, BM AntlaĢmasının 39. maddesi uyarınca “barışın tehdit edildiğini, bozulduğunu ya da bir saldırı eylemi olduğunu saptar”sa ve 42. maddeye göre askeri güç kullanımına karar verse bile, barıĢ gücü operasyonlarının hayata geçirilebilmesi için BM‟nin halihazırda bunu icra edecek bir askeri kuvveti bulunmadığından sadece “uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için tavsiyelerde” bulunabilecektir. Üye ülkeler de anılan tavsiye veya izin üzerine askeri operasyonları uygulamıĢlardır. 1950 Kore, 1990 Kuveyt ve 1992 Somali harekatlarında uygulanan yöntem bu yaklaĢım üzerine inĢa edilmiĢtir. Bu itibarla, öncelikle BM‟de bir karara varılması gerekmektedir. Bu karar genellikle BMGK‟dan çıkmaktadır. Ancak, az sayıda da olsa Genel Kuruldan çıkan kararlar da mevcuttur. Örneğin, 1956 yılında Ortadoğu‟da patlak veren SüveyĢ Krizi sonrasında bölgede görevlendirilen ilk askeri barıĢ gücü olan BM Acil Durum Gücü (UNEF), Genel Kurul kararı sonrasında konuĢlanmıĢtır.31

James (1993), barıĢ gücü operasyonlarının icrasındaki bir diğer unsurun ise, ilgili devletin izni ve onayı olduğunu, barıĢ güçlerinin ev sahibi ülkenin izni olmaksızın konuĢlanmasının mümkün olmadığını, aynı zamanda verilen izin geri çekildiğinde de ülkeden bir an önce

29 Bernard Ntahıraja, “The Global and the Regional in the Responsibility to Protect: Where Dose

Authority Lie”, The Journal Jurisprudence, Vol. 15, s.419-442. 2012.

30Yusoff Agus, Mohammad Fakhreddin Soltani, “Negative-positive Security and the United States”, Asian Social Science, 8 (15): 244-249, 2012, s.247.

(32)

19 ayrılmak zorunda olunduğunu kaydetmiĢtir.32

Örneğin, ilk askeri barıĢ gücü olan UNEF, Mısır‟ın verdiği iznin 1967 yılında iptali üzerine SüveyĢ Kanalı‟ndan ayrılmıĢtır.33

BarıĢ gücü harekatları konusunda önemli rol oynayan bir diğer konum ise, BM Genel Sekreterlik makamıdır. Genel Sekreter, silahsızlanma, ihtilaflarda arabuluculuk, çatıĢmaların sonlandırılması ve dünya barıĢ ve güvenliğinin sağlanması bakımından hayati bir pozisyondadır. Bu bağlamda, barıĢ güçleri de Genel Sekreterin yönetim ve denetimi altındadır. Genel Sekreter, kuruluĢ sürecinde gereken planlamayı yaparak, ilgili organlara sunulmak üzere raporunu hazırlar. BarıĢ gücü ihdas edildikten sonra da Genel Sekreter, Güvenlik Konseyini bilgilendirmeyi sürdürür ve barıĢ gücüne iliĢkin tüm ihtiyaç ve sorunlar çözülmeye çaba sarf edilir.34

Son tahlilde, barıĢ gücü operasyonları küresel güvenlik ve barıĢın sistematik olarak sağlanamadığı bir dünya düzeninde çatıĢmaları kontrol altına almak, ihtilafları yoluna koymak ya da gerilimleri azaltmak bakımından oldukça hayati bir rol üstlenmiĢtir ve halihazırda bu misyonunu sürdürmektedir. Büyük güçlerin uzlaĢma sağladığı veya çatıĢmadığı hallerde sınırları belli bir uluslararası hukuk müktesebatına uygun görevler ifa eden BM BarıĢ Gücü Unsurları dünya barıĢı için gerekliydi. Bu itibarla, BM‟nin 1945‟te kuruluĢundan bugüne kadar barıĢ güçleri, örgütün küresel barıĢ ve güvenlik alanındaki öncelikli faaliyeti olmuĢ ve bunun karĢılığında da 1998 yılında Nobel BarıĢ Ödülüne layık görülmüĢtür.35

1.5.BirleĢmiĢ Milletlerin Uluslararası AntlaĢma Yapma Yetkisi

BarıĢı koruma harekatlarının icra edilebilmesini teminen BMGK‟dan veya Genel Kurulundan karar çıkarılması ve ev sahibi ülkenin izninin alınabilmesinin mavi berelilerin muhatap ülkeye konuĢlanarak operasyona baĢlamasının en temel koĢullardan olduğu sabık bölümlerde ele alınmıĢtır. Özet olarak ifade edilebilecek bu unsurun ötesinde, milli güçlerini ev sahibi ülkede görevlendirecek devletlerle BM arasında 3232 Keskin, A.g.m., s. 70. 33 Öncü, a.g.m., s. 49. 34 Keskin, a.g.e.,s. 176. 35 Keskin, a.g.m.,s.71.

(33)

20 birtakım antlaĢmalar yapılması gerekmektedir. BarıĢ gücü operasyonlarının planlanması sürecinde BM Genel Sekreteri anılan antlaĢmaların müzakeresinde ve neticelendirilmesinde tek yetkilidir. Bu süreçte, tarafların rızası olarak somutlaĢtırılan kavram örgütün uluslararası hukuk bağlamında antlaĢma tesis etme yetkisine haiz olmasını zorunlu kılmaktadır.36

Uluslararası hukuka göre, bir uluslararası organizasyonun muhataplarıyla antlaĢma yapmasının ön koĢulu ilgili örgütün hak ve borçlara ehil olma özelliği olan hukuki kiĢiliğe haiz bir hüviyette olmasıdır. Üye devletlerin iç hukuklarında BM AntlaĢması çerçevesinde kiĢilik sahibi bir süje olarak tanımlanan örgüt, kendi varlığının Ģahsiliği konusunu ise AntlaĢmasında muğlak bırakmıĢtır. Gözlemci olarak 1948 yılında Ortadoğu‟ya gönderilen Ġsveçli bir diplomatın katledilmesi neticesinde bu muğlaklık bir sorun olarak ortaya çıkmıĢtır. Bir BM görevlisinin hayatını kaybetmesi üzerine UAD verdiği bir kararla, “Örgüt, uluslararası hukukun bir süjesi olup, uluslararası borç ve hakları elde etme ehliyetine sahiptir” hükmü sonrasında BM‟nin ve diğer uluslararası örgütlerin hukuki kiĢilikleri konusunda herhangi bir boĢluk kalmamıĢ, uluslararası hukuk açısından da netlik sağlanarak mevzu literatüre dahil olmuĢtur.37

1.6. Operasyonların Yürütülmesi Sürecinde Uyulması Gereken Prensipler

BarıĢı koruma harekatlarının ihdasındaki hukuki esas ve ilkeler operasyonların uluslararası hukuk bakımından teorik altyapısını oluĢturmaktadır. Operasyonların yürütülmesi sürecinde uyulması gereken prensipler ise, BM BarıĢ Gücünün askeri ya da sivil personellerinin vazifeleri sırasındaki icraatlarının hukuka uygun yapılmasını sağlayan gerek barıĢ güçlerinin gerekse ev sahibi ülkenin uyum ve iĢbirliğini artıran kurallar olarak önem arz etmektedir. BarıĢ gücü operasyonlarının esas prensipleri Ortadoğu‟da 1956‟da patlak veren SüveyĢ krizinin akabinde ateĢkesi sürdürmek üzere BM Genel Kurulunca ihdas edilen UNEF dönemine kadar dayanmaktadır. Dönemin BM Genel Sekreteri Hammarskjöld ve Kanada DıĢiĢleri Bakanı Pearson tarafından tesis edilen tarafların rızası, harekatın tarafsızlığı ve güç kullanımının meĢru müdafaa haliyle sınırlı tutulması ilkeleri önemli hukuki temeller olsa da, operasyonların icrasında da

36 Öncü, a.g.m. s. 44. 37 Öncü, a.g.m. s. 45.

(34)

21 dikkatle önem verilmesi gereken prensiplerdir. BarıĢ gücü operasyonları mensupları, icra edilen süre zarfında ev sahibi devletin topraklarında ülkenin rızasına bağlı yabancı askeri birlikler olduklarını unutmaksızın görevlerini hukuka uygun kalmak suretiyle sürdürmelidir. Aksi bir durumda ev sahibi ülkenin rızasını geri çekmesiyle yabancı askeri birlikle gayri hukuki bir Ģekilde ev sahibi ülkenin topraklarında iĢgalci bir güç olarak addedilebilecektir.38

Örneğin, UNEF ihdasında Genel Kurul tarafından kabul edilen metinde barıĢ gücünün yerel yönetimle iĢbirliği yapmasına ve gözlem grubunu aĢan yetkilerine karĢın görevlerinin hayata geçirilmesinin ötesinde ilave yetkilere sahip olmadığı kaydedilmiĢtir. Ayrıca, görev yapılan sahada ilgili ülkenin topraklarını geçici olarak kontrol eden bir askeri kuvvet gibi bir özelliğinin bulunmadığı39vurgulanmıĢtır. Özetle, barıĢ güçlerinin ev sahibi ülke olan Mısır‟ın topraklarını kontrol eden bir güç olmadığı gibi içiĢlerine de karıĢmaması gerektiği prensibini ortaya koymuĢtur.40

Öte yandan, operasyonların ilkesel gerekliliklerinin yanı sıra, BarıĢ Gücü Operasyonunun düzenleneceği ev sahibi ülke ile barıĢ gücü unsurlarının kültürel uyumunun da gözetilmesi operasyonun sıhhati ve etkinliği bakımından önemlidir. Bunun da ötesinde farklı dil, din, ırk ve kültürlerden gelen ve aynı BarıĢ Gücü Operasyonu Ģemsiyesi altında faaliyet gösteren unsurların kendi içlerindeki homojenliğin veya heterojenliğin bile oldukça büyük etkileri sözkonusudur. GloballeĢen günümüz dünyasında farklı kültürlerden insanların da birbirleriyle iletiĢim ve etkileĢimleri geliĢmekte, bu kapsamda da kültürel farklılıklar gerek pozitif gerekse negatif anlamlarda ortaya çıkmaktadır.41

Kültürel farklılıklar her alanda olduğu gibi özellikle barıĢ gücü operasyonlarında farklı ülkelerden bir araya gelerek bir ekip ya da birlik oluĢturan kuvvet mensuplarının kendi içlerindeki veya ev sahibi ülkedeki toplumla iliĢkilerinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

38Öncü, A.g.m, s.49.

39 https://peacekeeping.un.org/mission/past/unef1backgr2.html (07.01.2019) 40

Talha Köse, “BarıĢ Gücünün Tanımı ve Kapsamı” Anlayış Dergisi, No: 41, 2006, http://www.anlayis.net/makaleGoster.aspx?dergiid=41&makaleid=5254 (10.01.2019)

41 Selami Sargut, “Bireycilik ve OrtaklaĢa DavranıĢ Ġkileminde Yönetim ve Örgüt Kuramları”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 49 (1-2): 321-332, 1994, s. 330.

Referanslar

Benzer Belgeler

Özdemir Asaf’ın şiir ve nesirlerindeki kelime grupları ana başlıklar halinde sınıflandırılmıştır: isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isim-fiil grupları,

Gordon ve Richardson (1997) kompakt geliş- meyi yüksek yoğunluklu ve\veya tek merkezli gelişim olarak tanımlarken, Ewing (1997) ise kompakt gelişim için yüksek yoğunluklu olma

Bunlar özetle Özal’ın pragmatik liderliğinin etkisiyle dış politikada geleneksel reaktif anlayışın terk edilerek, inisiyatif alan bölgesel sorunlara

Tablo 126: [-ува-] ve [-ира-] son ekleri ile fiil türetimi Sözcük (слово) Son Ek (наставка) Fiilin Görünüşü (вид на глагола) Fiilin Anlamı

Bu durumda da Bulgar toplumu içerisinde çok yakın bir birlik olma duygusunun olmadığı, hanenin çevreden daha önemli olduğu; Türk toplumun ise çevresine hane

Bireyin iş rolü sorumlulukları aile rolünü gerçekleştirmesini engellediği zaman iş/aile çatışması örneğin, uzun çalışma saatlerinin eve daha az zaman kalmasına ve

Tablo 2’de, Türkiye Yerel Yönetimleri İçerisinde Büyükşehir Belediyelerinin, fonksiyon bazında görevlerine bakıldığında; kamu hizmetleri alanında kendi alt

Yiğit Okur’u kutlamak üzere telefon edip duy­ gularımı dile getirdiğimde, bana okuldaşı oldu­ ğu Haldun Taner’in kendisini nasıl dönemin dev­ leriyle