• Sonuç bulunamadı

Bademağacı Kazıları 2000 ve 2001 Yılları Çalışma Raporu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bademağacı Kazıları 2000 ve 2001 Yılları Çalışma Raporu"

Copied!
100
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BADEMA~ACI KAZILARI

2000 VE 2001 YILLARI ÇALI~MA RAPORU

REF~K DURU

Badema~ac~~ Höyü~ü kaz~lar~n~n 8. dönem çal~~malar~na 20 Temmuz - 18 Eylül 2000, 9. dönem çal~~malar~na 31 Temmuz-10 Eylül 2001 ta-rihleri aras~nda devam edildi'. Her iki kaz~~ mevsiminde de, a~~rl~kl~~ olarak höyü~ün kuzeydo~usunda, ilk kaz~~ dönemi olan 1993'den itiba-ren kaz~s~~ sürdürülen A Açmas~'ndaki Erken Neolitik (ENÇ) ve ~lk Tunç Ça~lar' (~TÇ) yerle~melerinde çal~~~ld~~ (Lev.1/1;4;35) 2. Buna ek

Kaz~lar, be~kanl~~in~~ bizim, ba~kan yard~mc~l~~~ n~~ Doç.Dr.Gülsün Umurtak'~n yapt~~~~ ve üyeleri a~a~~daki isimlerden olu~an kurullar taraf~ndan yürütüldü.

2000 kaz~~ mevsimi

Kat~lanlar : Fadime I~~l Demirta~~ (Arkeolog-Yüksek Lisans ö~rencisi), Sinem Üstün, Sinem Tuna, Zeynep At~lgan, Erna Paçnik (Slovenya), Arzu Uzunali (~Ü Ed.Fak. Proto-historya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dal~~ ö~rencileri) ve Yi~it Suba~~o~lu (YTÜ Mim. Fak. ö~rencisi),

Kültür Bakanl~~~~ Temsilcisi: Yilmaz Akkan (Arkeolog-Ödemi~~ Müzesi),

Foto~raf i~leri :Turhan Birgili (Arkeolog-~stanbul Arkeoloji Müzeleri Foto~rak~s~ ), Onar~m i~leri : Ay~e Onat (~Ü Ed. Fak. Ta~~nabilir Kültür Varl~klar~n~~ Koruma ve Onar~m Bölümü ö~rencisi).

2001 kaz~~ mevsimi

Kat~lanlar : Fadime I~~l Demirta~~ (Arkeolog-Yüksek Lisans ö~rencisi), Pedro Bote Ca- sado (Arkeolog-~spanya), Sinem üstün, Sinem Tuna, Zeynep At~lgan, Erna Paçnik, Abdul-lah Hacar, Ula~~ Demir (~Ü Ed.Fak. Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dal~~ ö~- rencileri) ve Ali Bulut (YTÜ Mim. Fak. ö~rencisi),

Kültür Bakanl~~~~ Temsilcisi ve Foto~raf i~leri: Turhan Birgili (Arkeolog-~stanbul Arke- oloji Müzeleri Foto~rafç~s~),

Onar~m i~leri : Hande Günözil (~ü Ed. Fak., Ta~~nabilir Kültür Varl~ klar~n~~ Ko- ruma ve Ona~-~m Bölümü ö~rencisi).

Kaz~ya kat~lan ve büyük bir özveriyle görev yapan meslekta~~ ve ö~rencilerimize te- ~ekkürler ederiz.

2 Kaz~y~~ destekleyen kurulu~lar:

2000 kaz~~ mevsimi

~stanbul Üniversitesi Ara~t~rma Fonu Ba~kanl~~~~ (Proje no:1450/05052000), An~tlar ve Müzeler Genel Müdürlü~ü, Türk Tarih Kurumu Ba~kanl~~~~ ve ULUSOY Seyahat ~irketi.

Ekibimizin Badema~ac~~ Beldesi'nde, Antalya Milli E~itim Müdürlü~ü'nün izinleriyle kamp kurdu~u ilkokul binas~, 1968 - 1978 y~llar~~ aras~ nda hizmet vermi~~ bir yap~~ idi. Terkedilen ve aradan geçen 20 y~l~~ a~an süre içinde büyük ölçüde tahrip olan yap~n~ n onar~ m~~ için, ~stanbul Menkul K~ymetler Borsas~'na (~MKB) 1999 y~l~ndaki ba~vurumuz kabul edilmi~~ ve ~MKB Ba~kanl~~~'n~ n sa~lad~~~~ ödenekle, onar~m i~i 2000 y~l~~ kaz~lar~~ s~-

(2)

550 REFIK DURU

olarak, 2000'de tepenin ortalar~nda yer alan `Kilise'de (C Açmas~) ara~-t~rmalara devam edildi ve bu açmadaki çal~~malar bitirildi (Lev.50/1). Son y~l, A Açmas~'n~n kuzeyi s~n~r~~ ile 'Kilise' aras~nda kalan C-5, D-1/1V-4,5 plankarelerinde, 'D Açmas~' ismi verilen yeni bir açmada ka-z~ya ba~land~~ (Lev.40/1,2) 3.

Tabakala~ma durumu: Son iki kaz~~ mevsiminde elde edilen

sonuç-lara göre, daha önceki y~llarda saptanan' kültürel s~raclüzeni ile tabaka-la~ma durumuna (Duru 2000:190), baz~~ küçük eklemeler yap~lmas~~ ge-reluni~tir. ~öyle ki; höyü~ün ilk yerle~im dönemi olan ENÇ'nin alt ta-bakalar~ n~ n ara~t~r~ld~~~~ `Derinlik Açmas~'nda (C-5/11I-5 planka-resi;Lev.3;5/1,2), 1999'da inilen ENÇ 7 yap~~ kat~= alt~nda, ENÇ 8 ve ENÇ 9 yap~~ katlar~n~n varl~~~~ saptanm~~t~r. ENÇ 9 yerle~mesi birikimi-nin alt~nda, —8.70 m.'de ana topra~a gelinmi~tir (Höyü~ün içinde yer ald~~~~ ovan~n denizden yüksekli~i 780 m. civar~ndad~r. Bu yaz~da verilen derinlikler, `Kilise'nin Orta Nefindeki 'Ülke Yükseklik Noktas~' t 0.00 m. kabul edilerek ölçi~lmü~tür).

ENÇ'nin nispeten daha geç yerle~melerinin ara~ur~ld~~~~ C-5/11I-2,3,4 plankarelerindeki kaz~larda, ENÇ 3 yap~lar~n~n alt~nda, daha önce var-l~~~~ bilinmeyen yerle~im evrelerine ait yap~~ kal~nt~lar~~ ortaya ç~kt~. Bu mimarl~k bulgulan, höyü~ün bu kesimindeki yerle~melerin, daha önce yay~nlanm~~~ kaz~~ raporlar~nda verilen tabakala~ma s~radüzenini de (a.y.),

ras~nda tamamlam~~ur. ~MKB bu ödemenin yan~~ s~ra, kamp~m~zda kullan~lmak için gerekli bir k~s~m e~yan~n safin al~nmas~na da olanak sa~lam~~t~r.

2001 kaz~~ mevsimi

~stanbul Üniversitesi Ara~t~rma Fonu Ba~kanl~~~~ (Proje no:1616/30042001), An~tlar ve Müzeler Genel Müdürlü~ü, Döner Sermaye i~letmeleri Müdürlü~ü (DÖS~M), Antalya ~li Özel idaresi, Türkiye Seyahat Acentalar~~ Birli~i (TÜRSAB) ve ULUSOY Seyahat ~irketi.

Kaz~m= ihtiyaçlar~n~~ ve harcamalar~n~~ kar~~layan, Kamu ve Özel sektörün tüm ku-rum ve kurulu~lar~n~n de~erli yöneticilerine, kaz~m~za ve dolay~s~yla arkeoloji bilimine yap-t~ klar~~ anlaml~~ katk~lar nedeniyle en içten te~ekkiirlerimizi sunuyoruz.

3 Kaz~y~~ de~i~ik tarihlerde Antalya Valisi Ertu~rul Dokuzoglu, ~stanbul Üniversitesi Rektöril Prof.Dr.Kemal Alemdaro~lu, Prof.Dr.Haluk Abbaso~lu, Prof.Dr.Mehmet Özdo~an, Prof.Dr.Wolfgang Martini, Prof.Dr.Önder Bilgi, Prof.Dr.Turan Efe, Antalya ~l Kültür Mü-dürleri Musa Seyirci ve Osman Siviloglu, Antalya Müze Müdürü Metin Pehlivaner, Burdur Müzesi Müdürü H.Ali Ekinci, Suna ve ~nan K~raç Akdeniz Uygarl~klan Enstitüsü Müdürü Kayhan Dörtlük ile ~.Ü.Edebiyat Fakültesi Ara~t~rma Görevlileri, Dr.Nalan F~rat, Ar.Gör.Sedef Çokay ve ~TÜ Mimarl~k Fakültesi Ara~t~rma Görevlilerinden Zeynep Eres zi-yaret ettiler.

4 Bademagac~~ kaz~lar~= yapmlanm~~~ y~ll~k önraporlan ~unlard~r: Duru 1997a;Duru 1997b;Duru 1998:Duru 2000;Duru 2001.

(3)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 551 do~al olarak de~i~tirmi~fir. Son kaz~larda varl~~~~ anla~~lan yerle~im katla-r~n~n sebep olaca~~~ kar~~~kl~klar' önlemek amac~yla, yeni yap~lar~n ait olduklar~~ tabakalar, yeniden eskiye do~ru, ENÇ 3A, ENÇ 4, ENÇ 4A ve ENÇ 4B olarak isimlendirildi.

Tabakala~ma ile ilgili ba~ka baz~~ sorunlar, 2001 kaz~~ mevsiminde, do~u yamaçtaki D-2,3/IV-1,2 plankarelerinde ortaya ç~ kt~~ (Lev.4;11/2). ilerideki sayfalarda da de~inece~imiz gibi, bu alanda ele geçen ta~~ te-mellerin hangi yerle~me katlar~~ ile ça~da~~ oldu~unu kesin ~ekilde söyle-yebilmek, bugün için mümkün de~ildir.

Do~u yamaçtaki belirsizlik hariç tutulacak olursa, 2001 y~l~~ saptama-lar~na göre, A Açmas~'ndaki ENÇ yerle~me katlar~n~n say~s~~ 12'ye ç~ k-m~~t~r.

A Açmas~'nda ~TÇ'ye ait yerle~melerin kaz~ ld~~~~ kesimlerdeki çal~~-malarda, daha eski kaz~~ dönemlerinde saptanan tabakala~ma s~ralamas~-n~n de~i~mesini gerektirecek yeni mimari kan~ tlar ortaya ç~kmam~~~ ol-makla birlikte, son iki y~ lda ele geçen çç ve di~er baz~~ küçük buluntu-lar, önceleri A Açmas~'nda -veya höyü~ün ba~ka yerlerinde-, varl~~~ndan haberdar olmad~~~m~z kültür dönemlerinin, örne~in ~TÇ III ve Orta Tunç Ça~~'na (OTÇ) ait yerle~melerin olabilece~ine i~aret etmektedir. Bu tespitlerimizi —~imdilik- sadece kar~~~ k durumdaki çç ve di~er baz~~ küçük buluntulara dayand~rd~~~m~z~~ özellikle vurgulamak isteriz.

2001 kaz~~ dönemi sonunda Badema~ac~'n~ n stratigrafik durumu ~öyle olmu~tur:

Kültür Dönemi Yap~~ Kat~~ Say~s~~ Yap~~ Kat~~ ~smi/K~saltmas~~

Erken Hristiyanl~k Kilise

Orta Tunç Ça~~~ OTÇ

~lk Tunç Ça~~~ III ~TÇ III

~lk Tunç Ça~~~ II 5 ~TÇ II 1-5

Erken Kalkolitik Ça~~ 1 (?) EKÇ 1

Geç Neolitik Ça~~ 2 GNÇ 1, 2

Erken Neolitik Ça~~ 12 ENÇ 1-3, 3A, 4, 4A, 4B, 5-9 Ana toprak

(4)

552 REF~K DURU

Höyükteki tabakala~mayla ilgili olarak, de~inmek istedi~imiz bir konu daha vard~ r: C-5,D-1,2/IV-1,2 plankarelerindeki çal~~malarda, ENÇ 3 yap~lar~n~n taban düzeylerinde, ENÇ'ye ait çç ile birlikte, ~TÇ çç'si ve maden eserleri yan yana, bir arada bulunmu~tur. Esasen kaz~~ planla-r~nda görülece~i gibi, ENÇ 3 yap~lar~n~n tabanlar~~ ile ~TÇ 5 kat~~ yap~-lar~, a~a~~~ yukar~~ ayn~~ 'kod'Iardad~ r (kr~. Lev.4 - 5 numaral~~ yap~; Lev.35 - ~TÇ 5 yap~s~). Bu durumun aç~ klamas~, ENÇ 3'ün y~k~l~~~n~n ard~ ndan, ENÇ 2,1 ve daha sonraki dönemlerde, höyü~ün bu kesi-minde herhangi bir yerle~me olmamas~, dolay~s~~ ile bu alanlar~n yük-selmeyerek, höyü~ün merkezine oranla daha alçakta kalmas~~ ve nihayet, ~TÇ insanlar~n~n höyü~e geldiklerinde, ilk yerle~melerini bu alana kur-mu~~ olmalar~~ ~eklinde yap~labilir.

ERKEN NEOL~T~K YERLE~MELER

Mimarl~k: ENÇ mimarl~~~~ A Açmas~'n~n de~i~ik yerlerinde ara~ur~l-m~~t~r. Bu dönemin en erken yerle~meleri olan ENÇ 5-9 yerle~meleri 10x7 m.'lik `Derinlik Açmas~'nda, 4B ve daha sonraki yerle~meler ise, açman~n orta kesimlerinde oldukça geni~~ alanlarda incelenmi~tir.

1997 y~ l~ nda, ENÇ'nin erken dönem yerle~melerinin ara~t~r~lmas~~ için ba~lat~lan `Derinlik Açmas~' çal~~malar~na (Duru 2000:190 vdd.), son iki kaz~~ mevsiminde devam edilmi~~ ve -8.70 m. 'de balç~k görü-nümlü bir katman içine girilmi~~ (Lev.3;5/1,2), buluntu vermeyen bu birikimde de 20 cm. kadar derinle~ildikten sonra, -8.90 m'.de kaz~ya son verilmi~tir. Yerle~menin bu kesiminde ana topra~~n -8.70 m. derin-likte oldu~u anla~~lmaktad~r.

ENÇ 9 yap~~ kat~: Ana toprak üzerindeki geli~meler ~öyle özetlenebi-lir: Açmada tespit edilen en eski mimarl~k kal~nt~lar~, - 8.40 m. derin-likte rastlanan sert yüzeyli bir taband~r (Lev.3;5/1,2;ENÇ 8. yap~~ kat~~ taban~). 2001 y~l~nda bu taban~n alt~ na inilmeye ba~lanm~~~ ve ana top-rakla bu taban aras~ ndaki 20-25 cm.'lik katman içinde, herhangi bir mimarl~k kal~ nt~sma rastlanmam~~t~r. Ancak bu birikimin elenmesi sonu-cunda dört küçük çç parças~~ ile, baz~lar~~ alet olan 30 kadar küçük çakmakta~~~ yonga ve yine biri alet olmak üzere, bir hayli hayvan kemi~i ele geçmi~tir. Bu birikim ancak bir yerle~me ile olu~abilece~i için, mi-mari kal~ nt~~ bulunmamas~na kar~~n, ana toprak üzerindeki bu katman ENÇ 9 yerle~mesi olarak kabul edilmi~tir.

(5)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 553 ENÇ 8 yap~~ kat~: ENÇ 9 yerle~mesine ait birikimin üzerindeki, ENÇ

8. yap~~ kat~, yukar~da söz konusu edilen sert yüzeyli taban ile temsil edilmektedir. Kireçli bir harçla yap~lan ve ancak kazma vuru~lanyla k~r~-labilecek kadar sa~lam olan bu taban, 4-7 cm.'lik bir çak~l dolgu üze-rine yap~lm~~~ ve yüzeyi düzle~tirilmi~tir (Lev.3;5/1,2) 5. Çok dar olan kaz~~ alan~nda izlenen ve yer yer bozulmu~~ durumda günümüze gelen taban~n s~n~rlar~~ belli de~ildir. S~van~n etraf~ndaki ara~t~rmada, taban ile

duvar vb. bir mimari kal~nt~~ ele geçmemi~tir.

1999'dan sonraki kaz~~ mevsimlerinde, ENÇ 7, ENÇ 6 ve ENÇ 5 yap~~ katlar~n~n mimarl~~~~ ile ilgili çal~~ma yap~lmam~~t~r.

ENÇ 4B yap~~ kat~: C-5/III-4 plankaresinde, ENÇ 4B'nin bir yap~s~~

ortaya ç~kt~~ (Lev.3;6/1,2; 7/1,2). D~~tan d~~a 6.5x4.5 m. ölçüsünde ve duvarlar~~ temelden ba~layarak kerpiçten 6 yap~lm~~~ olan ev, üzerindeki 1 m.'ye yakla~an yan~k moloz y~k~nt~s~n~n i~aret etti~i üzere, yang~n so-nucu y~k~lm~~~ olmal~d~r. Yap~, bat~~ duvar~~ tam olarak ç~ karulamam~~~ ol-makla birlikte, yamuk dörtgen planda ve tek odal~d~r. Kap~~ bat~~ uzun duvar~n ortas~na aç~lm~~, kap~n~n kar~~s~ndaki duvar~n dibine, dörtgen planl~~ bir f~r~n yerle~tirilmi~tir (Lev.7/1,2). Tavan~~ y~k~lm~~, di~er k~s~m-lar~~ günümüze kadar oldukça sa~lam durumda gelmi~~ olan f~r~n~n Ba-dema~ac~~ ENÇ evlerindeki f~r~nlarda genellikle görülen 'kül yala~~' yok-tur. F~r~n~n iki yan~nda a~aç dikmelerin oldu~u, yuvalar~ndan anla~~l- maktad~r.

F~r~n~n sa~~ taraf~ndaki duvara biti~ik olarak bir ocak, di~er yan~n-daki duvara da s~~~ bir ni~~ yap~lm~~t~r. Odan~n ortalar~nyan~n-daki 35-40 cm çap~ndaki yuvarlak ta~~ dizisi, muhtemelen bir kab~n oturtulmas~~ için ha-z~rlanm~~t~r. Evin taban~~ s~k~ca basur~lm~~~ kildendir.

5 Bu rapordaki kaz~~ resimlerinden baz~lar~, Bademagac~~ Beldesi'ne kom~u Dagbeli Beldesi Belediyesi'nin itfaiye arac~n~n merdiveninden yararlan~larak çekilmi~tir (Lev.2/2). Da~beli Belediye Ba~kan~~ Ali Gökay'a içten te~ekkürlerimizi sunar~z.

6 ENÇ 4B ve ENÇ'nin daha geç yerle~melerinde evlerin duvarlar~~ yang~n sonucu pi~mi~~ ve alt kesimleri oldukça sa~lam duru~nda ele geçmi~~ olmakla birlikte, duvarlarda veya y~k~nt~~ içinde hiçbir kerpiç bulunmam~~t~r. Hatta duvarlar~n, daha önceki kaz~~ dö-nemlerinde saptand~~~~ gibi, dikdörtgen prizmas~~ ya da plano-convex biçimli kerpiçlerden yap~lm~~~ olduklar~n~~ (Duru 1998:714;Lev.6/1), söz konusu yap~lar için kesin ~ekilde söy-lemek mümkün de~ildir. Bu durumda, daha eski kaz~~ dönemlerinde, ENÇ duvarc~~ ustala-r~n~n ENÇ 3 yap~lar~nda kulland~klar~~ saptanan, kil/çamur y~kma duvar yapma yöntemini (a.y.:714;Lev.6/2), çok daha eski dönemlerden itibaren uygulad~klar~~ anla~~lmaktad~r.

(6)

554 REF~~ K DURU

Yap~~ içinde bir iki ezgi ta~~~ d~~~nda, ta~~nabilir herhangi bir e~ya ele geçmemi~tir. Y~k~lmadan önce, ev bo~alulm~~~ olmal~d~r.

ENÇ 4A yap~~ kat~ : ENÇ 4A yap~~ kat~n~n bir evi, k~smen ENÇ 4B evinin üzerine gelecek ~ekilde konumland~r~lm~~t~r (Lev.3;6/1;7/1). Ya-p~n~n ölçüleri, duvar d~~lar~ndan al~nmak üzere 5.5x4.5 m.'dir. Dikdört-gen planl~, tek odal~~ evde kap~~ bat~~ kenarda, dörtDikdört-gen planl~~ yalaks~z f~-r~n da do~u duvar~ n ortalaf~-r~ndad~r. Evin kuzey kö~esi yak~nlaf~-r~nda ta-bana oturtulmu~~ bir havan alt ta~~~ ve içinde havaneli in-situ bulunmu~-tur. Bu evin içinde de, ta~~nabilir herhangi bir e~ya ele geçmemi~tir.

4A yerle~mesinin ba~ka yap~lar~ na ait bozuk taban parçalar~na, C-5/111-2 plankaresinde rastlanm~~t~ r.

ENÇ 4 yap~~ kat~ : C-5/III-2'deki ENÇ 4A yap~~ kat~n~n 20-30 cm. ka-l~ nka-l~~~ ndaki y~ k~ nt~~ birikiminin üzerinde, ENÇ 4 yerle~im evresine ait çok k~s~ tl~~ baz~~ mimarl~ k kal~ nt~lar~~ ele geçmi~tir (Lev.3;8/1). 1997 y~-l~nda `Derinlik Açmas~ 'nda varl~~~~ saptanan ENÇ 4 kat~~ ile ça~da~~ ol-du~unu sand~~~ m~z bu mimarl~ k kal~nt~lann~n da dikdörtgen planl~~ bir eve ait oldu~u ve bir duvara yap~~~k olarak yap~lm~~, at nal~~ planl~, ya-laks~z bir f~r~n~n~n bulundu~u anla~~lm~~ur. F~ r~n~n hemen yan~nda

in-situ bir el de~irmeni bulunmaktad~r (Lev.12/1).

ENÇ 3A yap~~ kat~: ENÇ 3A'n~n oldukça iyi durumda günümüze ge-lebilen bir yap~s~nda genel plan, f~r~n ve f~r~ n~n yan~na yerle~tirilen el de~irmenleri, daha önceki y~llarda bulunmu~~ yap~larla benzer özellikler göstermektedir (Lev.4 -ENÇ 3 kat~n~ n 2 no.lu evinin alt~ndaki duvar~~ taranm~~~ yap~).

ENÇ 3 yap~~ kat~: Badema~ac~~ ENÇ yerle~melerinin mimari duru-munun en iyi gözlenebildi~i ve daha eski y~llarda bir çok yap~s~n~n or-taya ç~ kart~ld~~~~ ENÇ 3 yap~~ kat~n~ n (Lev.4;6/1;8/2;9/1) kuzeye do~ru olan geli~mesi, 2001'de kuzeybat~~ uçta, C-4/111-2,1 plankarelerindeki ge-ni~leme kaz~lar~ nda izlendi. Yeni kaz~~ alan~nda, bu döneme ait iki bina vard~ r (Lev.4;9/2;10/1 -6 ve 7 numaral~~ yap~lar). Yar~ya kadar olan k~-s~ mlar~~ mevcut olan bu iki yap~~ da, ENÇ'nin yukar~da daha erken yer-le~me katlarmda sözü edilen yap~lar~ na, yap~m tekni~i ve plan aç~s~ndan tamamen paralellik göstermektedir. Evlerin bulundu~u yer höyü~ün ku-zey kenar~na çok yak~n oldu~undan, yap~lar~n sa~~r arka duvarlar~~ hö-yük d~~~na —kuzeye-, giri~leri de höyü~ün içine bakacak ~ekilde, güneye

(7)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 555

bakan uzun duvarlara al~nm~~t~ r. Yap~lar~n ölçülebilen kenar uzunluklan 4-4.5 m. civar~ndad~r.

ENÇ 3'iin yukar~da sözü edilen evlerinin duvarlar~, Badema~ac~~ ENÇ yerle~melerinin tüm yap~lar~nda genellikle görüldü~ü üzere, ta~~ temelsizdir (Umurtak 2001:684). ~ç yüzlerde kal~n bir s~va tabakas~~ var-d~r. 7 numaral~~ evin sa~~ kap~~ sövesine, daha önce kaz~lm~~~ baz~~ evlerde de oldu~u gibi (Duru 1998:715), duvar içine do~ru ilerleyen bir gi-rinti/yar~k yap~lm~~t~r (Lev.9/2). Ev içinde in-situ ezgi ta~lanndan (Lev.10/1) ba~ka e~ya ele geçmemi~tir.

Badema~ac~~ evlerinin bilinen atnal~~ veya dikdörtgen planl~~ f~nnlan, bu yap~larda da görülmektedir.

ENÇ 2 yap~~ kat~: ENÇ 2'ye ait, pek iyi durumda olmayan bir-iki

yap~, eski kaz~~ dönemlerinde aç~~a ç~ kart~ lm~~t~~ (Duru 1997 b:151 vd.;Duru 1998:713). 2001'de, höyü~ün kuzeybat~~ kesiminde, C-4/11I-2 plankaresinde yap~lan çal~~malarda, ENÇ 2'nin, yüzeye çok yak~n ve bu nedenle de büyük bölümü bozulmu~~ haldeki bir evi ortaya ç~kart~ld~~ (Lev.9/2). Genelde ENÇ'nin daha erken yerle~melerine ait yap~lara bü-yük oranda benzer gibi görünen bu evin, kuzey-güney do~rultudaki uzun kenar~~ 6 m. dolaylar~ndad~r. Duvarlar~~ 50 cm. kal~nl~kta olan eve giri~, bat~ya bakan uzun kenardand~r. Evin f~r~n~, odan~n güneybat~~ kö-~esine al~nm~~t~r. Bu durum, ~imdiye dek kaz~lm~~~ ENÇ yap~lar~ndan

önemli bir farkl~l~~a i~aret etmektedir. ~lk kez f~r~n~n yeri de~i~mi~, ka-p~n~n kar~~s~na konulmaktan vazgeçilmi~tir.

2001 dönemi çal~~malar~~ s~ras~nda, ENÇ 2 yap~~ kat~~ ile ilgili olmas~~ muhtemel olan bir mimari kal~nt~~ da, C-5/1V-1 plankaresindeki moloz birikimi aras~nda bulunmu~~ olan, üzeri boya süslemeli duvar parças~d~r (Lev.10/2). Yakla~~k 30x40 cm. boyutundaki boyal~~ duvar parças~n~n ne türden bir mimari bütüne ait oldu~u, ne yaz~k ki anla~~lamam~~ur. Kaz~~ alan~n~n bu kesiminde, çok kuvvetli bir yang~n geçirerek y~k~lm~~~ ol-du~u anla~~lan büyük bir kütle bulunmaktad~r. Y~k~nt~~ içinde çok say~da siyah duvar parças~~ vard~r. De~i~ik yönlerde, dik ya da dik aç~ya yak~n aç~ larla durmakta olan bu parçalardan, sadece yukar~da sözü edilen parçan~n kirli beyaz badanal~~ s~vas~~ üzerinde, k~rm~z~~ boya ile süsleme yap~lm~~t~r. Üzerindeki bezemesi önceleri iyi anla~~lamayan bu parça, gerekli önlemler al~narak yerinden kald~r~lm~~~ ve Antalya Arkeoloji Mü-

(8)

556 REF~K DURU

zesi'ne götürülmü~tür. Antalya Müzesi uzmanlar~ndan, meslekta~~= Azize Yener, parça üzerinde yapt~~~~ temizleme çal~~malan sonunda, be-zemenin k~rm~z~~ doldurulmu~~ üçgen s~ralar~~ oldu~unu saptam~~ur 7.

ENÇ 1 yap~~ kat~: C-5/11I-2 karesinde, tarla yüzeyinin 15-20 cm.

ka-dar alt~nda, ENÇ'nin en son yap~~ kat~na ait baz~~ duvar ve taban parça-lar~~ ele geçmi~tir. Bir yang~n geçiren ve bu nedenle taban~~ üzerinde 10 cm. kal~nl~~~nda beyaz bir kül katman~~ birikmi~~ olan evin plan özellik-leri hakk~nda bilgi edinilemedi. Önümüzdeki y~llarda bu yap~n~n aç~l-mayan lus~mlarm~n kaz~lmas~~ ile, ENÇ 1 mimarl~~~n~n da baz~~ nitelikle-rinin anla~~labilece~ini umuyoruz.

Do~u yamaçtaki ENÇ yerle~meleri: Höyü~ün do~u eteklerinde, A

Açmas~~ 'n~n güneydo~u kö~esi yak~nlar~ndaki D-2,3/IV-1,2 plankarele-rinde, 1997 y~l~~ kaz~lar~nda tek ta~~ ile yap~lm~~, birbirine paralel 5 te-mel s~ras~~ aç~lm~~, bunlar~n ENÇ'ye ait olduklar~~ saptanm~~, ancak ENÇ-'nin hangi yap~~ kauyla ça~da~~ olduklar~, tam olarak anla~~lamam~~u (Duru 1999:Lev.30;Duru 2000:192 vd;Lev.3;5/2). 2001'de '~zgara' görü-nümlü bu duvarlar~n ayd~nlanmas~~ amac~yla, daha geni~~ alanlar kaz~ld~~ ve 1997'da aç~lm~~~ olan temellerin güneye do~ru olan uzanulan aç~~a ç~kar~ld~~ (Lev.4;11/2). Kaz~~ mevsimi sonunda, bu kesimdeki temellerin sadece tek ta~~ s~ral~, ince paralel temellerden ibaret olmad~~~, bunlar~n alt~nda bir ba~ka duvar temelinin daha bulundu~u saptand~. Mimarl~k kal~nt~lar~~ kaz~~ alan~n~n güney kesitinin içine do~ru devam etmektedir.

20-35 cm.'lik orta boy ta~lardan yap~lm~~~ olan lzgara Temeller', kuzeybat~-güneydo~u yönünde, 40-50 cm. aral~klarla s~ralanm~~lard~r. Bunlardan höyü~ün merkezine do~ru olan sonuncunun uzunlu~u 7 m. civanndad~r. Temelleri birbirine ba~layan dikine bir duvar yoktur ve bu nedenle, söz konusu ta~~ dizilerinin, ne türde bir mimarinin alt yap~s~na ait olduklar~~ konusunda öneride bulunmak pek kolay de~ildir.

1997 y~l~nda bu alanda, sözkonusu temellerle ilgisi olup olmad~~~~ anla~~lamayan bir di~er tek ta~l~~ temel, ovaya do~ru, lzgara Temeller'in en d~~ta olan~ndan 2.5-3.5 m. daha do~uda bulunmu~tu. Bu sonuncu temelin uzanus~na bu y~l rastlan~lmad~.

7 Boyal~~ duvar parças~ n~n yerinden ç~ karulmas~n~~ sa~layan Hande Gilnözil ile duvar

(9)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALISMA RAPORU 557

2001'de `Izgara Temeller'i izlemek için kaz~lar bat~ya -höyük içine do~ru- geli~tirildi. Bu çal~~malarda, sözkonusu temellerin sonuncusundan 5.5 m. kadar bat~da, aralar~nda 25 cm. ara olan iki ta~~ temele ve onla-r~n 2.5 m. bat~s~nda da, kerpiçten yap~lm~~~ bir duvara rastland~. Bütün bu duvarlar~n çevresindeki toprakta ele geçen çç ve küçük buluntular, a~~rl~kl~~ olarak ENÇ mallar~d~r.

Bu çal~~malar~n yap~ld~~~~ kesimde, 'Izgara Temeller'in alt~nda, 85-90 cm. kal~nl~kta bir ba~ka ta~~ temel daha vard~r (Lev.4;11/2). Bu duvar~n yönü de kuzey-güney do~rultusunda olmakla birlikte, kuzey uçta 'L' ya-parak, dik aç~~ ile do~uya, höyük d~~~na dönmü~tür.

Bu kal~n temelin, lzgara Temeller' gibi, büyük ihtimalle höyükteki ENÇ yerle~meleriyle ilintisi olmakla birlikte, ENÇ'nin hangi yerle~im kat~~ ile ça~da~~ oldu~u ve i~levi kesin ~ekilde anla~~lamam~~ur.

Mezarlar: C-5/III-4,3 karelerinde yap~lan çal~~malar s~ras~nda, ENÇ 3

veya ENÇ 3A kat~na ait olabilecek 8 gömüye rastland~s. Bunlardan ço~u büyük oranda bozulmu~~ olmakla birlikte, sa~lam durumdaki bir gömü, bu dönem insan~n~n gömü gelenekleri konusunda baz~~ yeni gözlemlere olanak sa~lam~~t~r. Söz konusu bu gömüde ceset, ENÇ 3 evi taban~n~n alt~na aç~lan bir çukura s~rtüstü yaur~lm~~, çene öne çekilmi~, kollar ka-r~n üzerinde, eller üst-üste gelecek ~ekilde birle~tiril~ni~~ ve bacaklar da dizlerden k~vr~l~p kar~n üzerine getirilerek yaur~lm~~ur (Lev.13/1,2). Bu yaur~l~~~ biçimi, tarihöncesi ça~larda Anadolu'da yayg~n gömü ~ekli olan 'Hoker' pozisyonunun, s~rtüstü uygulanmas~~ gibidir.

8 1993-1999 kaz~~ dönemlerinde bulunmu~~ insan iskeletlerini, 1999'da Amsterdam Üniversitesi'nden Antropolog E.Smits incelemi~~ ve bununla ilgili ayr~ nt~l~~ raporunu haz~r-lam~~t~ r. Kendisine kaz~ m~za yapt~~~~ katk~lar için te~ekkür ederiz.. Badema~ac~'n~n Neolitik ve daha geç dönemlerine ait antropolojik malzeme, önümüzdeki y~llarda E.Smits taraf~n-dan tümü birarada yay~ nlanacakt~r. Biz burada kendisinin ilk 7 y~lda ele geçen insan ke-mikleri ile ilgili raporunun çok k~sa bir özetini veriyoruz: "ENÇ Yde 1, ENÇ 3'cle 8, ENÇ 4'de 7, ENÇ 5'de 2, ENÇ 6'da 1 ve kan~~k durumda 9 olmak üzere, toplam 28 bi-reye ait kal~nt~~ incelenmi~tir. Bunlardan biri 5 ayl~k 'fetus', 15'i bir ya~~ndan küçük, biri 1.5 ya~~ nda bebektir. Yeti~kinlerden biri 11 ya~~nda, 5'i 20-30'1u, 2'si de 40-70% ya~larda-d~r. 4 bireyin ya~~~ saptanamam~~t~ r. Gömülerden sadece dördf~nün erkek, birinin kad~n oldu~u anla~~lm~~ur". E.Smits'e göre "Genel görünüm, burada genç bir popülasyonun var-l~~~na i~aret etmektedir. Ancak bu konuda gereken analizleri yapabilmek için malzeme ye-terli de~ildir. Ölüm nedenlerini saptayabilmek için kemiklerde patalojik de~i~imler göz-lemlenmemi~tir. Çocuk ölümü oranlar~n~n çok yüksek olmas~, bu ça~lar için do~ald~ r ve ölümler kötü pozisyon, do~umdan ileri gelen sorunlar, do~um travmas~~ ve enfeksiyona ba~l~d~r".

(10)

558 REFIK DURU

Çömlekçilik: ENÇ 9'da dört çç parças~~ bulunmu~tur. Koyu sütlü kahve/grinin tonlar~nda hamurlu (Lev.21 üst s~ra;Munsell 10 YR 5/1 `gray', 10 YR 6/2 'light brownish gray', 7.5 YR 6/2 `pinkish gray', 7.5 YR 5/2 <brown'), katk~s~z ve ince kenarl~~ olan parçalarda, d~~~ yüzler hafifçe açk~ lanm~~~ gibidir. Pi~me iyicedir. Parçalar küçük oldu~undan, kap ~ekilleri hakk~nda tahmin yapmak olanaks~zd~r. Sadece bir parça-n~n, yumu~ak k~ r~ k kar~n profilli bir kaba ait oldu~u anla~~lmaktad~ r. Parçalar~n boylar~~ ve kal~nl~klar~na bakarak, hepsinin küçük boy kaplara ait oldu~u söylenebilir.

ENÇ 8 yap~~ kat~ ndan 7 parça ele geçmi~tir. Biri d~~~nda içine katk~~ maddesi kat~lmam~~, aç~k bejden, ye~ilimsi gri/bej'e, sütlükahve'-den koyu griye kadar de~i~en renkte hamurlu (Lev.21 alt iki s~ra;Munsell 5 YR 5/1 `gray', 10 YR 7/3 `very pale brown', 2.5 YR 4/ `dark gray', 5 YR 4/1 <clark gray', 10 YR 4/1 'clark gray', 10 YR 6/2 `light brownish gray') olan parçalar~n yüzeyleri, ço~unlukla basitçe dü-zeltilmekle yetinilmi~tir. Bir parçan~n d~~~ yüzünde belirgin paralel çizgi-ler varken, bir parçan~ n oldukça iyi açk~land~~~~ görülmektedir. Bir kar~n parças~n~n yüzünde, hamurdan farkl~~ renkte kal~nca izler vard~r (Lev.21 orta s~ra ikinci parça). Bu izlerin boyadan çok, belki yüzeye yap~~t~r~l-m~~~ —kabartma- ~eritlerin dü~mesi sonunda, altta kalyap~~t~r~l-m~~~ ve nispeten iyi pi~memi~~ kap yüzeyinde olu~an izler olarak dü~ünmek gerekir.

ENÇ 4B, 4A ve 3A çç'si, yukar~da tan~t~lan daha eski yap~~ katlar~-n~n çömlekçili~ine oranla çok ileri görünümdedir. Çömlekçilikteki ge-li~me, daha eski kaz~~ dönemlerinden edindi~imiz bilgilere göre, ENÇ 7'de ba~lamaktad~ r (Duru 1999:188 vd.;Lev.41,42; Duru 2000:193 vd.;Lev.7,8;Duru 2001:588;Lev.5/1-3). Çömlekçi ustalar~, ENÇ 7-5 yerle-~im dönemlerinde, bir yandan yap~m tekniklerini geli~tirirken öte yan-dan kap biçimlerini çe~itlendirmi~ler ve yap~m~~ göreceli olarak zor olan biçimde kaplar üretrni~lerdir.

Son iki kaz~~ mevsiminde aç~lan alanlarda ele geçen ENÇ 4B — 3A yap~~ katlar~n~n kerami~i say~~ bak~m~ ndan azd~r. Bununla birlikte bulu-nan parçalar, yap~m ve biçim aç~s~ndan, daha önceki y~llarda ENÇ 4 ve ENÇ 3A yerle~melerinde bulunmu~~ olanlardan farkl~~ de~ildir. Kahve-renginin tonlar~nda renkli hamurlu, genelde iyi açk~lanm~~~ ve yüksek ~s~da pi~irilmi~~ olan bu mallarda, basit düz kenarl~, hafif aç~lan kenarl~~ çanaklar, yuvarlak gövdeli, a~~z içinde pervaz~~ veya a~~z içinde kapak

(11)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 559

yuvas~~ bulunan kaplar olarak, oldukça s~ n~ rl~~ bir biçim repertuvar~~ gözlenmektedir (Lev.14-16;22-26). Kaplara dikey tüp tutamak koymak oldukça yayg~nd~ r. Bir parçada ise yatay delikli tutamak kullan~ lm~~t~r (Lev.27/1).

ENÇ 1, ENÇ 2 ve ENÇ 3 yerle~melerinde de göreceli olarak az sa-y~da çç bulunmu~tur. Tüm durumdaki baz~~ kaplar, daha önceki y~llarda bulunmu~~ olanlardan farkl~~ olmayan basit düz dudakl~~ çanaklard~ r (Lev.17). 2001 çal~~malar~ nda ENÇ 1 yerle~mesi y~lunus~~ içinde, ilk kez iri boyda bir saklama kab~~ ele geçmi~tir Lev.18/1;28/1); bu vesile ile, ENÇ katlar~ n~n hiç birinde, yukar~da sözü edilen kap d~~~nda, kal~ n ke-narl~~ iri kaplara rastlanmad~~~n~~ özellikle vurgulamak isteriz.

ENÇ çömlekçili~inde bezeme genel olarak yoktur. Eski kaz~~ dönem-lerinde, çok az say~da kab~n üzerinde, boya ile yap~ lm~~~ ba~ar~s~z süs-leme örneklerine rastlanm~~t~~ (Duru 1998:721;Lev.15/2;16/2). Son y~l-larda ENÇ 4B (Lev.14/1;22/2) ve ENÇ 3A yerle~melerinin y~ k~ nt~s~~ içinde bulunmu~~ iki kap'ta boya ile yap~lm~~, a~~zdan tabana do~ru inen band izleri görüldü (Lev.14/3;23/4). Ancak boya muhtemelen f~-r~ nlama i~lemi s~ ras~nda yanm~~, kab~n üzerinde sadece boya alt~ndaki, hafif donuk alanlar kalm~~t~r. 3A'ya ait bir kab~n üzerindeki boya kal~n-ularm~n da, bezeme amaçl~~ oldu~u anla~~lmaktad~r (Lev.15/3;26/4).

`Izgara Temeller'in oldu~u alanda ele geçen çç'nin say~s~~ çok de-~ildir. Malzemenin büyük bölümü, höyü~ün merkez kesimindeki ENÇ 3 ve 2 yerle~melerinin çç'sine benzemektedir (Lev.19/1,2). Bunlarla bir-likte bulunan az say~ daki bir ba~ka mal türü ise, ENÇ mallar~ ndan önemli farkl~ l~ klar sergilemektedir. Bu ikinci türden olan parçalar, 1997'de de ayn~~ kesimde bulunan gri-kahverengi hamurlu, iyi açk~lan-m~~~ mal grubunun (Duru 2000:194:Lev.16) benzeridir. Gri, kahverengi ve k~ rm~z~n~n tonlar~ nda olan (Lev.29;Munsell 7.5 YR N 3 `very dark gray', 7.5 YR 6/4 'light brown', 10 YR 5/1 `gray', 5 YR 6/4 'light red-dish brown', 10 YR 6/2 `light brownish gray', 2.5 YR 6/6 'light red') bu gruptan çç parçalar~n~ n tümü, yayvan, s~~~ ve dudaklar~~ d~~a dönmü~~ tabaklara aittir (Lev.20). Bu mallar~n ENÇ'ye ait olan bir farkl~~ yap~ m olup olmad~~~ n~~ kesin ~ekilde söyleyebilecek durumda de~iliz. Ayr~ca bu tür ile lzgara Temeller'in ili~kisi de tam olarak belli de~ildir.

(12)

560 REF~K DURU

A Açmas~ 'n~n güneyinde ve ~TÇ tabakalar~ n~n ara~unld~~~~ kesimdeki kar~~~ k birikim içinde de, baz~lar~~ tüm olan, bir hayli Neolitik Ça~~ çç'si bulunmu~tur. Bunlar kahverengi, bej veya aç~ k gri renk hamurlu, düz veya hafif S profilli çanak ve kaselerdir (Lev.19/3-8). Ayn~~ yerdeki biri-kimden gelen oval biçimli, s~~~ bir kab~n, tahta kaplar~~ taklit etti~i söy-lenebilir (Lev.19/9;27/ 2). Kab~n a~z~n~n iç taraf~ nda, kapak için haz~r-lanm~~~ derin bir yuva vard~ r.

A Açmas~ 'n~n güney kenar kesitinin alt düzeylerinde, çok sertle~mi~~ bir yang~ n birikiminin içinde, y~~~ nlar halinde baz~~ tüm kaplar görül-mü~tür. Kaz~~ alan~ n~n s~ n~r~nda ve büyük ölçüde kaz~~ alan~n d~~~nda ka-lan bu kaplar, iri gövdeli, buna kar~~l~k ince kenarl~, yüksek boyunlu ve küçük tutamakl~~ olmalar~~ ile, biçim aç~s~ndan ~imdiye kadar Badema~a-c~ 'ndan tan~ nmayan çömleklerdir. Kaplar~n bulundu~u yer, ENÇ 3 ve ENÇ 2 yerle~melerinin taban dialemleri ile e~~ derinlikte ise de, bunla-r~n ENÇ mallar~~ oldu~u konusunda ~üphemiz vard~r; kaplabunla-r~n Geç Ne-olitik Ça~'a (GNÇ) veya hatta Erken KalkNe-olitik Ça~'a (EKÇ) ait olma-lar~~ kuvvetli bir olas~l~ kur.

Pi~mi~~ toprak eserler A Açmas~'n~n ortalar~nda, ENÇ 2 veya ENÇ 1 yap~~ kat~na ait y~ k~ nt~~ içinde -boya süslemeli duvar parças~n~n bulun-du~u yer-, kilden yap~lm~~, çok az pi~mi~, k~r~k durumda bir kad~n fi-gürini bulunmu~tur (Lev.30/1;31;32/1). Kad~ n, sol baca~~n~, ileriye uzatt~~~~ sa~~ baca~~n~n alt~na alarak oturmu~~ ve kollar~n~~ gö~üs önünde kavu~turmu~tur 9. Ba~~ eksiktir; ancak omuzlar aras~ndaki küçük delik,

ba~'~n ayr~~ yap~l~ p, daha sonra vücuda sokuldu~una i~aret etmektedir. Büyük olas~ l~ kla Ana Tanr~ça'n~ n tasviri olan figiirinin üzerindeki beyaz boya izleri, kendisinin giysili olarak dü~ünüldü~ünü göstermelidir.

Do~u etekteki s~ k paralel ta~~ s~ ralar~n~n oldu~u kesimde, 2 tane, pi~mi~~ topraktan mühür —pintadera- ele geçmi~tir (Lev.30/2,3;32/2,3). S~radan bir mühür olmaktan çok, kuma~~ -belki insan derisi- üzerine ya-p~ lacak süsleme için haz~ rlanm~~~ bu bask~~ kal~plar~, Neolitik Ça~~ insan~-n~n estetik aç~dan üstün düzeyini ve yüksek zevkini yans~tmaktad~r.

9 Figünnin kol ve ayaklar~ndaki baz~~ eksikler, ~Ü Edebiyat Fakültesi, Ta.pnabilir Kül-tür Varl~ klann~~ Koruma ve Ona~-~ m Bölümü Uzmanlar~ndan Yüksel Dede taraf~ndan ona-r~ lm~~t~r (Lev.32). Y.Dede ayona-r~ca Lev.32/1'deki kil kopyada, Ana Tannça'n~n eksik olan gö~üs, kar~ n ve ba~~ n~ , Höyf~cek ve Hac~ lar'daki benzer figürinlere uygun ~ekilde tamam-lam~~ur. Meslekta~~m~z Dede'ye te~ekkürler sunuyoruz.

(13)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇAL~~MA RAPORU 561

ENÇ 3A, 3 ve '~zgara Temeller'in bulundu~u kesimlerde en çok rastlanan pi~mi~~ toprak buluntu türü, iki ucu sivrile~tirilmi~~ sapan tane-leridir (Lev.32/4). Pi~mi~~ toprak buluntulardan di~erleri, küt sapl~~ kepçe/ka~~k (Lev.30/4), boncuk biçimli, delikli çok iri bir nesne ve kare kesitli derin bir kutudur (Lev.18/2). Çok gevrek pi~irilmi~~ kal~n kenarl~~ kutu, dört kal~n, küt ayak üzerinde durmaktad~r.

Kemik ve tas eserler: ENÇ 9 kat~~ birikiminde kemikten bir spatüla (Lev.30/6) ile çakmakta~~ ndan dilgiler, yongalar ve bir kaç boncuk ta-nesi ele geçmi~tir. ENÇ 8'de kemik spatülalar, çakmakta~~ndan dilgiler, çok say~da kolye tanesi, ENÇ'nin daha geç yerle~melerinde ise, çok sa-y~da kemik ka~~k, spatüla, b~z (Lev.30/7,8;34) ve bir kemer kancas~~

(Lev.30/5) bulunmu~tur. Son iki kaz~~ döneminin kemik aletleri, biçim aç~s~ndan son derecede zengindir.

Ta~tan yap~lm~~~ balta ve keskiler, ENÇ 7 kat~ ndan daha yeniye do~ru, hemen her yap~~ kat~nda örnek vermi~tir. Bunlardan iki sezonda bulunanlar~n say~s~~ 50 civar~ndad~ r (Lev.33). ENÇ 3A kat~~ birikiminde de~i~ik boyda 7 ve 6 ta~~ balta/keskinin, iki ayr~~ grup halinde, topluca bulunmas~~ ilginç bir durumdur (Lev.12/2).

ENÇ 2 kaun~n mermerden bir çana~~~ (Lev.28/2), Badema~ac~~ Ne-olitik tabakalar~nda bulunmu~~ olan ilk mermer kap't~ r.

~LK TUNÇ ÇA~LARI YERLE~MELER~~

Mimarl~k: Badema~ac~'nda ~TÇ yerle~meleri, bilindi~i gibi 5 ayr~~ yap~~ kat~~ halinde, höyü~ün orta kesimindeki Neolitik yerle~meleri çevre-leyecek ~ekilde konumlanm~~ur (Lev.35). ~lk kaz~~ döneminden itibaren, mimarl~ k kal~ nt~lar~n~~ geni~~ alanlarda inceledi~imiz ve özelliklerini ol-dukça iyi ö~rendi~imiz, yamaçlar~~ ta~la kaplanm~~~ ve etraf~~ bir ta~~ du-varla —sur- (!) çevrilmi~~ olan ~TÇ 2 ve ~TÇ 3 yerle~melerinde (Lev.36-38), son iki kaz~~ mevsiminde herhangi bir çal~~ma yap~lmam~~t~r. Bilin-di~i gibi, bu iki yerle~mede megaroid planl~~ yap~lar, höyü~ün orta ke-siminin etraf~nda, yan yana yerle~tirilmi~lerdi.

A Açmas~'n~ n güney kenar~nda, C-5;D-1/IV-2 plankarelerinde, ~TÇ yerle~melerinin höyü~ün merkezi k~s~ mlar~ndaki durumunu inceleyebil-mek amac~yla 1999 y~ l~nda kaz~lmaya ba~lanan 10x20 m.'lik alanda de-rinle~ilme~e devam edilmi~tir. Toprak atma yeri uzak oldu~u için son derece yava~~ ilerleyen çal~~malarda, yer yer 4-5 m. derinlildere inilerek,

(14)

562 REF~K DURU

~TÇ 5 yap~~ kat~~ ve ayn~~ kod'Iardaki ENÇ 3 yap~~ kat~~ tabanlar~~ düzeyine var~ ld~~ (Lev.39/2). ~TÇ'nin en alt düzlemlerine inilmi~~ ve geni~~ bir alanda çal~~~lm~~~ olunmas~ na kar~~n, ~TÇ'nin en eski yerle~meleri olan ~TÇ 5 ve ~TÇ 4 yerle~melerine ait hiçbir mimarl~k kal~ nus~na rastlan~l-mam~~, dolay~s~yle bu iki yerle~menin mimarl~~~~ hakk~nda bilgilerimiz artmam~~t~r.

A Açmas~ 'n~n güney kesimindeki bu çal~~malar s~ras~ nda, de~i~ik derinliklerde, ~TÇ'nin hangi yarle~me kat~na ait oldu~u konusunda ke-sin konu~man~ n mümkün olmad~~~, baz~~ ta~~ duvar parçalar~ na rastlan-m~~t~r (Lev.35). Bunlar~n en sa~lam durumda olan~, varl~~~~ 1999 y~l~ nda ö~renilen ve en üst s~ra ta~lar~~ tarla yüzeyinin hemen alt~nda, yani hö-yükteki en geç yerle~melere ait olmas~~ gereken, 9 m. uzunlu~undaki duvard~ r (Lev.39/1;Duru 2001:587 vd.;Lev.11/1). Kal~nl~~~~ 1 m. kadar olan bu duvar, 2000 ve 2001 çal~~malar~~ sonunda tümüyle aç~~a ç~kar-t~ld~~ (Lev.39/ 2). Hiçbir duvarla birle~meden iki uçta düzgün ~ekilde ke-silen duvar~n, ne tür bir yap~ya ait oldu~u hakk~nda bir ~ey söyleyebil-mek mümkün de~ildir. Kaz~~ alan~n~n de~i~ik yerlerindeki duvar parça-lar~~ ile bu kal~ n duvar~n herhangi bir ili~kisi yok gibi görünmektedir. Bu kal~ n duvar, alt düzeylere inmek için 2001'de kald~r~lm~~ur.

D AÇMASI ÇALISMALARI

2001 mevsiminde, mimari kan~ tlar~ n~~ ~imdiye kadar ele geçiremedi-~imiz olas~~ ~TÇ III ve OTÇ yerle~melerinin in-situ kal~nt~lar~n~n bulmak ve daha alttaki ENÇ yerle~melerini geni~~ alanlarda incelemek amac~yla, A Açmas~~ ile höyü~ün en yüksek kesiminde yer alan Kilise aras~ ndaki bo~~ alanda, 'D Açmas~ ' olarak isimlendirilen yeni bir açmada -C-5,D-1/1V-4,5 plankareleri- kaz~ lara ba~land~~ (Lev.40/1,2). 20X10 m.'lik bu yeni kaz~~ alan~ nda, mevsim sonuna kadar yer yer 100- 50 cm. aras~ nda derinle~ildi.

Höyü~ün bu kesimdeki en son yerle~menin kal~ nt~lar~, yüzeyin 30 cm. alt~nda ba~lamaktad~ r (Lev.40/2). Plan ve foto~raftan da anla~~la-ca~~~ gibi, muhtemelen 2 evreli olan ta~~ temeller özensiz yap~lm~~~ ve höyükteki y~ llarca süren tar~m faaliyeti nedeniyle, geni~~ ölçüde bozul-mu~lard~ . Bununla birlikte, kaz~~ alan~nda, höyü~ün en geç yerle~me dönemine ait, 7x4.5 m. boyunda bir oda ortaya ç~kt~. Dörtgen planl~~ bir di~er yap~~ ile, yuvarlak planda bir di~er ta~~ temel de, açman~n bat~~

(15)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 563

kenar~~ yak~nlar~nda bulundu. Yuvarlak planl~~ temel kal~nt~s~mn benzer-lerine, A Açmas~ 'n~n güneyinde 1999 y~l~nda ba~lanan geni~leme kaz~-lar~~ s~ras~nda da rastlanm~~t~~ (Lev.40/1;Duru 2001:588;Lev.11/1). Bu tür küçük, yuvarlak temelli yap~lar~ n i~levleri konusunda bir ~ey söylemek zor ise de, depolama üniteleri olarak dü~ünülebilir. A ve D Açmalar~-'nda yuvarlak planda yap~lar~n ortaya ç~kmas~, her iki kaz~~ alan~ndaki tabakala~ma sürecinin de~i~ik olmad~~~na sa~lam bir kan~ t olu~turmak-tad~r.

Yeni açmadaki en son yerle~menin hangi döneme ait oldu~u konu-sunda, ~imdilik kesin ~eyler söylemek ve tabaka numaras~~ vermek iste-miyoruz. Ancak bulunan çç genellikle kabad~r ve ITÇ özellikleri sergiler gibidir.

Açman~n yüzeye yak~n derinliklerinde, Roma imparatorluk Ça~~'na ve ~slami döneme ait birkaç sikke bulunmu~tur (Lev.50/2,3).

Çarnlekçilik: A Açmas~'n~n güneyindeki derinle~me kaz~lar~, yukar~da söylendi~i gibi moloz birikimi içinde sürdürüldü~ünden, bulunan çç'nin ait oldu~u tabakalar da belirsizdir; ancak muhtelif derinliklerde, genel-likle daha önceki y~llarda bulunmu~~ k~rm~z~~ veya siyah renk hamurlu, elde özensiz yap~lm~~~ kaplara ait pek çok parça ve birkaç tüm kap ele geçmi~tir (Lev.41;42).

Bunlar~n yan~nda ve bunlarla birlikte olmak üzere, büyük olas~l~kla iTÇ II'den daha geç bir tarihe ait olmas~~ gereken, çark yap~ m~~ baz~~ parçalar da ayn~~ açmada bulunmu~lard~r. Bunlar çok iyi temizlenmi~, genellikle pembemsi/k~rm~z~ms~~ renk hamurlu (Lev.45;Munsell 7.5 RY 8/4 `pink', 2.5 YR 6/4 'light reddish brown', 10 YR 4/8 'red', 7.5 YR 7/ 2 <pinkish gray') ve h~zl~~ dönen bir çark~n izlerini ta~~yan parçalar-d~r. Bu mal türünde en çok rastlanan form, k~r~k kar~n profilli tabaklar ve derince çanaklard~r (Lev.43/1,2,4,5;44). Buluntular aras~nda, ince kenarl~, d~~ta ve taban~n alt yüzeyinde belirgin çark izleri bulunan ve iç yüzüne k~rm~z~~ boya ile birbirini dikine kesen band bezeme yap~lm~~~ olan bir tabak da vard~r (Lev.43/3;45). Arkeoloji yaz~n~nda 'red cross

bowf olarak tan~nan bu tabak ile birlikte, taban~~ alt~nda yine spiral

iz-ler bulunan bir `depas' parças~~ da ele geçmi~tir (Lev.43/6). iTÇ II ke-rami~inden çok de~i~ik nitelikteki bu mallar, höyükteki geç dönemlere

(16)

564 REF~~ K DURU

ait olup, bir ~ekilde bu alandaki moloz birikimin içine kar~~m~~~ olmal~-d~r

Pi~mi~~ toprak ve maden buluntular: ~TÇ molozu içinde, pi~mi~~ top-raktan ikisi tüm biri k~r~k idol (Lev.46/1-3;47/1-3) ile bask~~ yüzeyleri yuvarlak damga mühürler (Lev.47/ 4,5;48/12-15) ve üzerinde çizgi be-zeme olan a~~r~aklar bulunmu~tur (Lev. 46/4-9;47/6,7).

2000 kaz~~ döneminde, A Açmas~ 'n~ n güney kenar~~ yak~ nlar~ ndaki moloz birikimi kald~r~l~rken, tabakas~~ belirsiz durumda çok say~da ma-den i~ne ele geçti. Bunlardan baz~ lar~~ düz, baz~lar~~ küresel ba~l~d~r (Lev.48/1-6;49/1-6). Bir i~nenin ba~~~ ha~ha~~ kapsülü biçimlidir (Lev.48/9;49/7); bir ba~kas~n~ n ba~~~ üzerine ise tel ile bir boncuk tut-turulmu~tur (Lev.48/8;49/9). Di~er maden eserler, diki~~ i~nesi (Lev.48/7;49/8), bir ucu spiralli tel bilezik (Lev.48/10;49/10) ile kur-~ undan, yuvarlak baskkur-~kur-~ yüzeyli damga mühürdür

(Lev.48/11;49/11;Umurtak 2002.

K~L~SE'DEK~~ ÇALI~MALAR

1999 y~ l~nda höyü~ün en yüksek kesiminde varl~~~~ saptanan ve bü-yük oranda ortaya ç~ kart~ lan kilisedeki çal~~malara (Duru 2001:591 vdd.;Lev.16-22), 2000 y~l~ nda da devam edildi (Lev.50/1). Orta nef içindeki yo~un ta~~ dolgunun hemen tümüyle kald~ r~lmas~na ra~men, kaplama ta~~ veya mozaik gibi, kilisenin taban~na ait olabilecek kal~nt~-lara bu çal~~malarda da rastlan~lmad~. Narteks'i arama çal~~malar~nda da bir sonuç al~namad~. Kilisenin giri~~ kesimi yüzeye çok yak~n oldu~un-dan, büyük ihtimalle makineli tar~m s~ras~ nda buradaki duvarlar bozul-mu~tu.

TAR~HLEME - KARSILASTIRMALAR - YORUMLAR - SONUÇLAR

-Son mevsimde ana topra~a var~lmas~, stratigrafik s~ralaman~n alt s~-n~ r~ s~-n~, büyük ihtimalle kesinle~tirmi~tir. Önümüzdeki y~l ham toprak görünümlü balç~k içinde biraz daha derinle~ilecek ve bu katman~n ger-çekten ana toprak olup olmad~~~~ ara~t~ r~ lacakt~r. Durumun bundan sonra de~i~memesi halinde, bu tespit höyü~ün orta kesimlerinde yap~l-m~~~ olmas~ ndan ötürü, 'bütün höyük için geçerli olacakt~ r' diye dü~ü-nüyoruz.

(17)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 565 - 1998-1999 y~llar~nda, ENÇ'nin de~i~ik katlar~nda bulunmu~~ olan kömürle~mi~~ a~aç örneklerinden, 'Institut für Umweltphysik der Univer-sitaet Heidelberg' Laboratuvarlar~'nda yap~lan C14 ölçümlerine ba~l~~ kalibre edilmi~~ tarihler ~öyledir (Stuiver et al. 1998): '°

(Hd 21046) EN 1 BP 7307 ±41 (-23.0), AGECAL682 - BC 6220-6080, AGECAL954 BC 6230-6060 (Hd 21058) EN 3 BP 7459 ±51 (-25.0), AGECAL682 - BC 6390-6240, AGECAL954 BC 6430-6220 (Hd 20910) EN 3 BP 7546 ±41 (-24.4), AGECAL682 - BC 6450-6270, AGECAL954 BC 6460-6250 (Hd 21015) EN 4 BP 7481 *40 (-25.0), AGECAL682 - BC 64430-6250, AGECAL954 BC 6420-6230 (Hd 21016) EN 4 BP 7424 ±37 (-25.0), AGECAL682 - BC 6380-6230, AGECAL954 BC 6400-6110 - 2000'de ENÇ 4A ve ENÇ 8 yap~~ katlar~nda ele geçen a~aç kö-mürlerinin C14 ölçümlerinin sonuçlar~~ henüz elimize ula~mam~~t~r. ENÇ 9 yap~~ kat~~ birikimi içinde C14 ölçümleri yap~lmaya elveri~li organik madde bulunmam~~t~r. Bu bak~mdan ENÇ 8 yerle~mesinin C14 tarihi, Göller Bölgesi Neoliti~inin ba~lang~c~n~n bir ölçüde ö~renilmesini sa~la-yaca~~~ nedeniyle, büyük önem ta~~maktad~r.

- ENÇ 9 yerle~mesinin mimari izlerinin bulunmamas~, kan~m~zca bu derinli~e yak. 2 m2'lik çok küçük bir alanda inilmesinden dolay~d~r. Daha geni~~ alanlarda çal~~~lmas~~ olana~~~ do~du~unda, san~r~z durum aç~kl~k kazanacakt~r.

- Ana toprak üzerindeki ilk yerle~me olan ENÇ 9'da keramik bu-lundu~una göre, Badema~ac~'nda yerle~en insanlar~n buraya çömlekçili~i bilerek geldikleri kesindir. Bir ba~ka anlat~mla, Badema~ac~'nda Ake-ramik Neolitik ya~anmam~~t~r.

- 8 yap~~ kat~n~n çok sert dö~emesi, ENÇ mimarl~~~~ için son dere-cede ilginç bir teknik uygulamad~r. Tabandan al~nan parçalar üzerinde, meslekta~~m~z Yrd.Doç.Dr. Ahmet Güleç'in yapt~~~~ laboratuvar ara~t~rma-lar~ndan al~nan sonuçlara göre, s~van~n ala~~m~nda 'sönmü~~ kireç' var-d~r". Buna ek olarak, <harc'taki kireç - kum (agrega) oran~n~n, günü-müzde kabul edilen ideal orana çok yak~n oldu~u söylenebilir.

- Bu saptaman~n 'Anadolu Mimarl~k Tarihi' aç~s~ndan önemi, kireçli harç teknolojisinin, sürekli yerle~imin, yapay konut yap~m~n~n bu kadar

Badema~aa'n~n C 14 ölçümlerinin Heidelberg Üniversitesi'nde yap~lmas~na imkün sa~layan meslekta~~m Prof.Dr.Manfred Korfmann'a ve ölçümleri yapan Prof.Dr.Bernd Kromer'e içten te~ekkürlerimi bildirmek istiyorum.

~l

Bu yaz~n~n sonunda A.Güleç'in `Analiz Raporunu aynen yay~nl~yor ve kendisine te~ekkürlerimizi sunuyoruz.

(18)

566 REF~K DURU

erken bir döneminde, yap~~ ustalar~~ taraf~ndan biliniyor olmas~d~r. Bu tekni~in geni~~ alanlarda aç~lan ENÇ 4 ve ENÇ 3 yerle~melerinde gö-rülmemesi, ENÇ 8'den sonra kireçli harc~n yayg~nla~mad~~~n~, belki de unutuldu~unu göstermelidir.

- Kireç harçl~~ taban~ n varl~~~~ 'Kültür Tarihi' aç~s~ndan da önemli-dir: Kireç ta~~ n~n yak~l~p, daha sonra suyla söndürülmesi ve bunun da en uygun oranda çak~l-kum vs. ile kar~~t~r~larak harç elde edilmesi, ku~kusuz çok uzun bir gözlemin/deneyimin sonucudur. Böylesi bir tek-nolojik geli~me süreci, kan~m~zca ne ENÇ 8 içinde, hatta ne de ENÇ 9 yerle~mesinde olmam~~ur. Bu uygulama, ya çok daha önce bu tekni~i ke~fetmi~~ olanlardan miras kalm~~t~r; ya da ça~da~lar~~ olan bir kom~u yerle~meden, mimarisi daha sofistike bir yerle~meden görerek al~nm~~t~r. Hangi ihtimal gerçek olursa olsun, 'ENÇ 8 insanlar~~ —veya atalar~-, bu-raya gelmeden önce de, çevrede/bölgede sürekli yerle~im ve bunun için gerekli olan yapay konut/ev yap~m~~ biliniyor olmal~d~r'.

- Badema~ac~'nda iskân~~ ba~latan Neolitik toplumun, 'Buraya gel-meden önce ya~ad~klar~~ yer neresi idi' sorusunun yan~t~~ —~imdilik- yok-tur. Ancak yukar~daki yorumlar ~~~~~ nda, ~u hususu belirtmek isteriz; ENÇ 8 kaun~ n 'kireç harçh' tabana dayal~~ mimari geli~mi~li~i, bizim daha önce bu konuda yapt~~~m~z baz~~ varsay~mlar üzerinde tekrar dü-~ünmemizi gerektirmi~tir. ~lk kaz~~ raporlar~m~zda ileri sürdü~ümüz, "Badema~ac~'n~n ilk yerle~imcilerinin, Antalya düzlü~ünün kuzey kena-r~nda, Toroslar'~n güneye bakan kesimlerinde ya~ayan ve Mezolitik son-lar~ndaki olumlu do~al/iklimsel geli~melere ko~ut olarak, tar~m prati~ini bir oranda ö~rendikten sonra, bunu daha kolay uygulayaca~~~ ko~ullar~n bulundu~u Toroslar'~n kuzeyindeki `Yayla'ya göç ettikleri ve bu s~rada ilk kar~~la~t~klar~~ -elveri~li- düzlük olan Badema~ac~~ Ovas~'nda, höyü~ü-müzün bulundu~u yerde oturduklar~" ~eklindeki öneriye kar~~, belki farkl~~ varsay~mlar/yakla~~mlar da önerilebilir; olay daha de~i~ik kurgula-nabilir. ~öyle ki; tar~m~~ ö~renerek (!) sürekli yerle~meye geçmi~~ ve bu arada 'kireç harçh' taban yapabilecek kadar sofistike bir mimarl~k gele-ne~ine sahip olmu~, üstelik çömlekçili~i de ö~renmi~~ topluluklar, böl-gemize güneyden göçmeyip, yayla'n~ n bir ba~ka (kom~u) yöresindeki 'yerle~ik düzene daha erken geçmi~~ yerle~melerden birinden' gelmi~~ de olabilirler. Bir ba~ka anlaumla, Badema~ac~~ ENÇ 9 yerle~mesinden daha eskiye tarihlenecek Neolitik yerle~meler, Göller Bölgesi'nin di~er kesim-

(19)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 567

lerinde veya kom~u bir ba~ka bölgede —makul uzakl~ kta- mevcut olabilir. Bölgedeki 'En Erken Neolitik' konusunda, Badema~ac~ 'n~n son sözü söylemi~~ olmad~~~n~~ dü~ünüyoruz.

- Burdur Bölgesi'nin Neolitik mimarl~~~nda bazen çok sert yüzeyli tabanlara rastlanm~~t~ r. Örne~in Höyücek'te Tap~nak Dönemi'nin 3 numaral~~ yap~s~n~n i~lik yerinde, oldukça sert yüzeyli tabanlar~n varl~~~~ bilinmektedir (Duru 1995:455;Lev.8/1) 12. Ancak Badema~ac~'nda oldu~u kadar geni~~ bir alan~n, olas~l~kla bir mekân~n içinin böylesine sert bir harçla kaplanmas~, bölgede ilk kez görülmektedir.

- Kireçli bir harçla yap~lm~~~ olan sert taban, Güneydo~u Anadolu'-daki Çayönü (Çambel ve Braidwood 1980:15;Lev.40/1,2), Nevali Çori (Hauptmann 1999:74 vd.) ve Göbekli gibi PPNA-PPNB merkezlerinin

`Terazzo' tabanlar~~ ile, A~~kl~~ ve Musular'~n yine Keramiksiz Neolitik

yerle~melerinin sert yüzeyli tabanlar~n~~ akla getirmektedir. Aradaki bü-yük tarihsel aral~klar ve co~rafi uzakl~klar, bu merkezlerle Badema~ac~~ Keramikli Neolitik yerle~meleri aras~ndaki benzerli~in rastlant~sal olma-s~n~~ gerektirmelidir.

- 'Derinlik Açmas~ ' çok dar oldu~undan ve çal~~malar giderek zor-la~t~~~ndan, ENÇ 5-9 yap~~ kadar~yla ara~t~r~lmas~~ için, derinlik çal~~ma-lar~~ önümüzdeki y~ llarda biraz daha kuzeye kayd~r~lacakt~r. Derinlik Açmas~'nda önceki y~ llarda varl~~~~ önerilen ENÇ 5-7 yap~~ katlar~, mi-marl~ k kal~nt~lar~na göre de~il, olas~~ taban izlerine dayan~larak ve bu-luntular~n göreceli kronolojik durumlar~n~n daha sa~l~kl~~ anla~~labilmesi amac~~ ile yap~ lm~~t~~ (Duru 1999:188;Duru 2000:190 vd.). ENÇ'nin alt tabakalar~n~n daha geni~~ alanlarda kaz~l~p ara~t~r~ lmas~~ ile, ENÇ 4B ile ENÇ 9 aras~nda, yakla~~k 2 m.'lik birikimdeki yerle~imlerin tabakala~ma durumunun tespitleri, ku~kusuz çok daha kesin olabilecektir.

- ENÇ 4B ve 4A katlar~~ yap~lar~ n~n çok sa~lam durumda ele geç-mesi, önümüzdeki y~llarda ENÇ'nin göreceli olarak geç dönemlerinin mimarl~~~~ konusunda yeni bilgiler edinilece~i ümidini kuvvetlendirmek-tedir.

- Do~u etekte, `Izgara Temeller'in alt~nda saptanan kal~n ta~~ temel, yerle~menin en d~~~ halkas~nda bulunmas~ndan dolay~, savunma ile ilgili 12 Höyncek'teki taban s~vas~ n~ n analizi yap~lmad~~~ndan, kireçli olup olmad~~~~

(20)

568 REF~K DURU

olma ihfimalini gündeme getirmektedir. 'Bu temel hangi yerle~me kat~-n~ n 'olas~~ sur'udur' sorusuna kesin yakat~-n~ t vermek mümkün de~ildir. Ancak 'olas~~ sur', höyükte çok geni~~ bir alana yay~ld~~~~ anla~~lan ENÇ 4B'den ENÇ 3'ün sonuna kadar olan tüm ara yerle~im evrelerinin sa-vunma sisteminin bir parças~~ olabilir. Bu yerle~meler aras~ nda çok bü-yük zaman ve kültür farkl~la~malar~~ bulunmad~~~~ için, 'savunma siste-minin uzunca bir zaman kullan~lm~~~ olmas~~ olanak d~~~~ de~ildir' ~ek-linde dü~ünmek, çok da yanl~~~ olmayabilir.

- Tek ta~~ s~ral~~ 'Izgara Temeller'in amaç/i~levleri konusunda öneri-ler yapmak, di~er kesimöneri-lerdeki mimarl~ k kal~nt~lardan büyük farklar~~ nedeniyle, pek kolay de~ildir. Önümüzdeki y~llarda -dü~ündü~ümüz ~e-kilde- bu kesimdeki kaz~lar~~ güneye ve bat~ya do~ru geli~tirebilirsek, yu-kar~daki sorulara yan~tlar bulabilece~imizi umuyoruz. Bu temellerin sa-vunma ile ilgili olmas~ n~~ pek muhtemel görmüyoruz. Zira tek ta~h ve birbirine paralel ta~~ s~ ralar~, daha önceki kaz~~ dönemlerinde, yerle~me içinde çe~itli yerlerde de görülmü~tü (Duru 1997a:790;Lev.3/2;7/4;Duru 1997b:151 vd.Lev.3;4/1; Duru 1998:dn.3;Lev.2;3/1;Duru 2000:192 vd.;Lev.3). Höyü~ün ortalar~ndaki bu türden temeller, do~ald~r ki sa-vunma ile ilgili olamazlar.

- `Izgara Temeller'in Anadolu Yaylas~'ndaki kullan~m~n~n yer ve za-man aç~s~ndan irdelenmesi, çok sa~l~kl~~ sonuçlar vermemektedir. Gü-neydo~u Anadolu'da Çayönü (Çambel-Braidwood 1980:14 vdd;Lev.37;38) ve Nevali Çori'deki PPNB yerle~melerinden (Hauptmann 1999:70 vdd.), Bat~~ Anadolu'da Baklatepe'nin Geç Kalkolitik 3 yap~~ kat~na kadar (Özkan-Erkanal 1999:36;Res.35), çok uzun zaman ve geni~~ bir co~raf-yada bu tür mimarl~k uygulamas~na rastland~~~n~~ vurgulamakla yetiniyo-ruz.

- ENÇ 2 y~k~nt~lar~~ aras~nda ele geçen Ana Tanr~ça figürini ile (Lev.31), Hac~lar VI kat (Mellaart 1970:Pl.CXLI b;CXLII-CX-LIV;CXLIX;CLIV;Fig.214-219) ve Höyücek Kutsal Alanlar Dönemi'nde (Duru 1995:Lev.24;33/2) bulunmu~~ Ana Tanr~ça figürinleri aras~nda ya-k~n benzerlikler vard~r. Burdur Bölgesi'nde bu oturma ~eklinin çok yay-g~n oldu~u ve Ana Tanr~ça'n~n da bu ~ekilde tasvir edilmesinin, böl-gede çok köklü bir gelenek —belki inanç- oldu~u anla~~lmaktad~r.

(21)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 569

- Boyal~~ duvar parças~, hiç ku~ku yok ki, bir mimariye aittir. Ancak bulundu~u yer ve konumu, bu konuda kesin ~eyler söylemeyi olanaks~z k~lmaktad~r. Y~~~nlar halindeki yan~ k y~k~nt~s~~ içinde tespit edilen boyal~~ parçan~n bulunu~~ durumu, büyük bir duvar süslemesinin parças~~ olmak-tan çok, küçük boyutta bir panoya ait gibi görünmektedir.

- Duvar parças~~ üzerinde k~ rm~z~~ boya ile doldurulmu~~ üçgenler ol-du~unu, kaz~~ s~ ras~ndaki çok k~sa süreli gözlemlerle ö~renmi~tik. An-talya Müzesi'nde meslekta~~m~z Azize Yener'in yapt~~~~ son saptamalarla, panoda, alttan ve üstten ince bir bandla s~n~ rlanm~~~ bir alan içinde, k~rm~z~~ boya ile doldurulmu~~ üçgen dizilerinin bulundu~u kesinlik ka-zand~~ (Lev.10/2).

- Boyal~~ duvar parças~n~ n içinde bulundu~u büyük moloz y~~~ mn~n, kaz~~ alan~n bat~s~nda kalan, henüz kaz~lmayan kesimdeki baz~~ yap~lar~n bir yang~n sonucu y~k~ lmas~~ sonucu olu~tu~unda ku~ku yoktur. A Açma-s~'n~n bu kesimdeki kesitinde çok yo~un bir y~k~nt~n~n bat~ya do~ru ge-li~ti~i görülmektedir.

- Boyal~~ duvar parças~~ nereden kopmu~~ ve ne amaçla yap~lm~~~ olursa olsun, Badema~ac~~ ENÇ'si için çok önemli bir buluntudur. ~im-diye kadar aç~lm~~~ olan yap~ larda böylesi süslemeli duvarlar~n görülme-mi~~ olmas~ , kan~m~zca rastlant~~ de~ildir. Boyal~~ duvar, höyükte ~imdiye kadar aç~lm~~~ olan s~radan evlerden farkl~~ nitelikte ve i~levdeki bir ta-~~ nmaz~n parçasta-~~ olmal~d~ r. Belki, sadece höyü~ün ortalar~nda, A Açma-s~ 'n~n biraz bat~Açma-s~ndaki kaz~lmam~~~ alanda bulunan bir tak~m kutsal veya önemli yap~lar~n duvarlar~~ boya ile süslenmi~~ idi.

- Burdur Bölgesi Neolitik dönem mimarl~~~nda bu tür duvar süsle-mesine ilk kez rastlanm~~t~ r. Floyücek'te tümüyle dinsel i~levli oldu~u anla~~ lan 'Tap~ nak Dönemi' yap~lar~nda, duvarlar~n boya ile süslemesine rastlanmam~~t~. Boya ile bezeli duvarlar, bilindi~i gibi Çatal Höyük'te yayg~nd~r. Badema~ac~~ örne~indeki üçgen s~ral~~ kompozisyonlara da Ça-tal Höyük III ve VI. yap~~ katlar~ nda rastlanm~~ t~ r (Mellaart 1963:P1.III;IV;VIII;Mellaart 1966:Pl.XLII/2;Mellaart 1967:Fig.14,31-34;Pl.V111).

- Badema~ac~~ ile Çatal Höyük aras~nda, eski kaz~~ dönemlerinde sap-tanm~~~ olan benzerliklere (Duru 1998:725 vdd.;Duru 2001:590), 2001 y~- l~ nda yeni pin taderalar da kat~ lm~~t~ r (Lev.32/1,2;Mellaart

(22)

570 REF~K DURU

1964:97;Fig.41/ 4,9;Mellaart 1967:Fig.121). Çatal Höyük III ve VI yer-le~me katlar~nda, Badema~ac~~ buluntular~~ ile çok yak~n benzerlikleri olan pintaderalar ele geçmi~tir. Bu ili~kiler tarihleme aç~s~ndan önem ta~~maktad~r.

- Devrik dudakl~, yayvan çanaklar~~ ile tan~d~~~m~z de~i~ik çç türü-nün (Lev.20,29), `Izgara Temeller'le ilgisi, bu y~l da belli olmad~. An-cak bu 'mallar~n' biraz geç oldu~u hakk~ndaki dü~üncemiz de~i~mi~~ de~ildir (Duru 2000:205).

- Bu y~l yap~lan kaz~lar~n, ENÇ yerle~melerinin höyü~ün kuzey ke-siminde daha yo~un oldu~u ~ekilde bir görünüm vermesinden ötürü, önümüzdeki y~llarda bu kesimde çal~~malar geli~tirilecektir. Böylece, ENÇ'nin 3. yap~~ kat~ndan daha `geç'e ait yerle~melerin tabakala~ma du-rumu bir kez daha kontrol edilebilecektir.

- A Açmas~ 'n~ n güney kesitinde görülen, ancak kaz~lmam~~~ toprak alt~na girdi~i için ç~kart~lamayan baz~~ kaplar~n, Badema~ac~~ ENÇ taba-kalar~ndan bilinen çç'ye benzemedi~ini yukar~da belirtmi~tik. Bu kaplar, Burdur Bölgesi çç'si içinde, biçim aç~s~ndan ENÇ sonras~na, örne~in GNÇ veya EKÇ'ye ait gibi görünmektedir. Burada sözü edilen çç gru-bunun ait oldu~u dönem kesin olarak saptand~~~~ zaman, höyü~ümüzün tabakala~ma konusunda oldu~u kadar, bu alandaki yerle~melerin kültür s~ radüzeninin irdelenmesi bak~m~ndan da yeni ~eyler söylemek duru-munda kal~ naca~~n~~ san~yoruz. Bu tespitleri yapabilmek için, açmay~~ daha da güneye geni~letmek gerekmektedir. Ancak bu kesimdeki muh-temel GNÇ ve EKÇ yerle~melerine ula~mak için çok kal~n bir üst biri-kimin kald~r~lmas~~ gerekmektedir. 2001'de D Açmas~'n~n aç~lmas~na ka-rar verilirken en önemli etkenlerden biri bu amaçlara ula~maku.

- A Açmas~'n~n güneyindeki geni~leme kaz~lar~nda, özellikle ~TÇ 5 ve ~TÇ 4 yap~~ katlar~~ için beklenen geli~meler gerçekle~memi~tir. Örne-~in güneybaudan gelerek ~TÇ 5 yap~s~n~n kö~esine e~ik olarak birle~en duvar~n devam~n~ n aç~lan kesimlerde izlenebilece~inin ümit edilmesine kar~~ n, durum hiç de böyle olmad~. Kal~n duvar açma içinde kesildi. ~TÇ 5 ve ~TÇ 4 yap~~ katlar~n~n durumu bizim için bir ölçüde belirsizli-~ini korumaktad~r.

- Son iki çal~~ma döneminde, höyü~ün kuzeybat~~ ucunda geni~~ alanlar kaz~ld~ . Bu kesimdeki kaz~lara ba~lan~rken, kuzeydo~u `uç'da

(23)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 571

birkaç y~l önce aç~~a ç~ kart~lan ~TÇ sur'unun bat~ya do~ru nas~l geli~ti-~ini izleyebilece~imizi dü~ünüyorduk. Ancak kaz~ larda (Lev.4), kuzey ucun bat~s~ nda ~TÇ sur'una ve do~u yamaçtaki yo~un ~TÇ yerle~mele-rine -<Megaronumsu' yap~lara- ait hiçbir iz yoktur. Yüzeyin hemen al-t~nda ENÇ yerle~meleri gelmektedir. ENÇ yap~lar~n~ n üzerindeki 20-25 cm. kal~ nl~~~ ndaki üst birikimde ~TÇ'ye ait çç de bulunmamaktad~ r. Höyü~ün bu kesiminde, ENÇ sonras~nda hiç yerle~ilmemi~~ gibi bir gö-rünüm vard~r. Buna kar~~l~k, do~u yamaçta ~TÇ yerle~mesinin d~~~ ndan geçen yamaç dö~emesi -glacis-, bat~da da devam etmektedir. Durum ga-riptir ve aç~klamas~~ ~imdilik çok zordur.

- D Açmas~~ çal~~malar~nda ele geçen çç, genel havas~~ ile ~TÇ'ye ait gibi görünmektedir. Halbuki 2000 y~l~~ çal~~malar~~ s~ras~ nda, de~i~ik de-rinliklerde çarkta yap~lm~~, ~TÇ çç'sinden çok de~i~ik nitelikli bir mal türü (Lev.43-45) ile, yine ~TÇ'nin maden i~nelerinden farkl~~ baz~~ i~ne-ler ele geçmi~~ (Lev.48/9;49/7) ve höyü~ün bu kesimi~ne-lerinde ~TÇ son-ras~~ dönemlerine ait yerle~melerin varl~~~n~~ gündeme getirmi~ti. 2001 y~-l~nda D Açmas~'n~ n üst birikiminde ~TÇ III ve OTÇ'ye ait olabilecek malzeme bulunmad~. Höyü~ün en yüksek kesiminde yer alan D Açmas~-'n~n en üst katlar~nda ~TÇ II sonras~ na tarihlenebilecek buluntular~n olmamas~, daha önceki y~l ele geçen çç'nin Beycesultan V. kat kerami~i ile olan yak~n benzerliklere dayan~larak (Lloyd ve Mellaart 1965:82 vdd.;Fig.P.1-P.4) yap~lan OTÇ yerle~melerinin varl~~~~ konusundaki öneri-lerimizin geçersiz oldu~unu göstermedi~i kan~s~nday~z. E~er D Açmas~ '-n~n en üst katlar~ ndaki yerle~melerin gerçekten ~TÇ II'den daha geç olmad~~~~ kesinle~irse, o zaman höyü~ün henüz kaz~~ yap~lmayan ba~ka kesimlerinde ~TÇ III ve OTÇ yerle~melerinin olabilece~i ihtimali gün-deme gelecektir. ~TÇ III ve OTÇ buluntular~, olas~~ geç dönem yerle~-melerinden bir ~ekilde buraya ta~~nm~~~ olabilir.

- 2001 y~l~nda ba~lad~~~ m~z D Açmas~~ höyü~ün ortalar~ nda ve en yüksek, kesiminde yer ald~~~~ için, höyü~ün saklad~~~~ tüm kültür evrele-rini, kar~~mam~~, do~ru bir stratigraf~k düzen içinde verece~ini tahmin ediyoruz.

ONARIM VE KORUMA ÇALI~MALARI

Höyük üzerindeki tarlalar özel mülkiyette oldu~undan, kaz~lar~n ba~lad~~~~ 1993'den beri gün ~~~~~ na ç~ kart~lan ta~~nmaz mimarl~k kal~nt~-

(24)

572 REF~K DURU

lar~ n~ n korunmas~~ ve onar~ m çal~~malar~~ yüzeysel oluyor, çok kal~c~~ ve kapsaml~~ çal~~malar yap~lam~yordu. 2001 y~l~~ ba~~nda, höyük üzerindeki tarlalar, Kültür Bakanl~~~~ taraf~ ndan kamula~t~r~ld~'3. Ayn~~ y~l, Antalya Valili~i ~l Özel idaresi, `Badema~ac~'n~n, Antalya'da geli~tirilme~e çal~~~-lan 'Kültür A~~rl~kl~~ Turizm'e katk~~ yapmas~n~~ sa~lamak' ve buna ko~ut olarak, 'Kaz~~ alan~ ndaki ta~~nmaz mimarl~ k eserlerinin onar~lmas~~ ve uzun süreler anla~~l~ r durumda korunmas~' için, bir miktar ödenek ay~ rd~~ 14. Bu ödenek ile A Açmas~~ ve Kilise'nin etraf~~ tel örgü ile

çevri-lerek, koruma konusunda ilk anlaml~~ çal~~malara ba~lamak mümkün oldu.

ENÇ yap~lar~ n~ n kerpiç duvar ve tabanlar~~ ile, iTÇ yap~lar~n~n ta~~ duvarlar~n~ n korunmas~~ için, 2000 y~l~na kadar her kaz~~ mevsimi so-nunda, kal~nt~lar~ n bir bölümünün naylon örtülerle kapat~l~p, üzerleri-nin toprakla örtülmesi ile yetinilmekteydi. Bu önlemler, kaz~~ alan~na hayvan sürülerinin ve baz~~ kötü niyetli ki~ilerin kontrolsuz girmelerini engelleyemedi~inden, koruma yeterli olam~yordu. Kaz~ya gelindi~inde, genellikle naylon örtüleri kald~ r~lm~~~ ve hemen tümünü y~rt~lm~~, bo-zulmu~~ halde buluyorduk. Korunmaya çal~~~lan mimarl~k kal~nt~lar~~ da, elbette her sene biraz daha fazla tahrip oluyordu. 2001'den itibaren, kaz~~ alan~n~n tümünün kafes teli ile çevrilmesi ve giri~in tek bir kap~ya al~ nmas~~ ile, önlenemeyen do~a ve hayvan/insan tahribat~n~n büyük oranda azalaca~~n~~ ümit ediyoruz.

13 Kaz~~ yapt~~~ m~z tarlalar~ n sahipleri, 8 y~l içinde, çal~~malar~m~za hiç bir zorluk

ç~-kartmam~~lard~. Antalya ~l Kültür Müdürü Musa Seyircinin yard~mlar~~ ile, höyük üzerin-deki 4 tarlan~ n sahipleriyle anla~~larak, bu tarlalar kamula~ur~ld~. Kaz~lar~ n bundan son-raki geli~mesi ve mimarl~ k kal~ nt~lann~ n korunabilmesi bak~m~ndan son derecede önemli olan kamula~urma konusunu çözüme kavu~turduklan için, ba~ta meslekta~~m Sevgili Musa Seyirci olmak üzere, Antalya Valili~i'ne, An~ tlar ve Müzeler Genel Müdürlü~ü'ne ve bu konuda katk~da bulunanlar~ n tümüne, Kaz~~ Kurulu ad~na içten te~ekkürlerimi sunuyorum. Kaz~ lar~ n ~imdiye dek huzur içinde yürümesini, höyük üzerindeki tarlalar~n sahiplerine borçluyuz. Tarla sahipleri olan, kom~u Da~beli Beldesi'nden Akman Ailesi mensuplar~na da te~ekkürler sunuyoruz.

14 Antalya Valili~i ~l Özel idaresi Müdürlü~ü'ne yapt~~~ m~z ba~vuru kabul edilerek,

Valilik 2001 y~ l~~ bütçesinden bir miktar ödenek ay~rm~~ur. Bu ödenekle kaz~~ alanlann~n 440 m. tutan çevresi tümüyle, uygun kafes tel örgüsü ile çevrilmi~tir. Kaz~~ alan~ n~ n ve ta-~~ nmaz kültür varl~ klar~ n~ n korunmasta-~~ bak~ m~ ndan son derecede önemli olan bu önlemin al~ nmas~ n~~ sa~layan Antalya Valisi Say~ n Ertu~rul Dokuzo~lu'na ve tüm yetkililere, kaz~~ kurulu olarak mute~ekkiriz.

(25)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 573 Önümüzdeki y~ llarda, ~TÇ'nin çok sa~lam durumda ele geçmi~~ olan ta~~ temellerini, yamaçlardaki ta~~ do~emeyi, ENÇ'nin kerpiç duvarlar~ n~, yap~ lar~ n iç dö~emlerini ve tabanlar~ n~ , olanaklar olçüsünde uzun süre anla~~l~ r durumda tutmak için, daha kapsaml~~ önlemler almay~~ planl~yo-ruz. Hatta, höyükte devam edecek bilimsel çal~~malar~~ engellemeyecek, yerle~meleri bozmayacak ~ekilde uygulanmas~ n~n teknik olarak mümkün olmas~~ durumunda, A Açmas~ 'n~ n baz~~ k~s~mlar~ n~~ ve Kilise'nin üzerinin tümüyle, hafif bir çat~~ ile kapat~ lmas~~ için ön çal~~malara ba~lanm~~t~r. Önümüzdeki y~ l daha kapsaml~~ önlemlerin al~naca~~n~~ ve korunma ko-nusunda olumlu geli~melerin olaca~~n~~ umuyoruz.

EK:

2000 y~ l~nda, ENÇ 8. yap~~ kat~na ait kireç harçl~~ dö~eme üzerinde bulunan kömürle~mi~~ a~aç örneklerinden, Heidelberg Üniversitesi Labo-ratuvarlar~nda Prof. Dr. B. Kromer taraf~ndan yap~lan C14 ölçümünün

resmi olmayan ilk sonuçlar~, bu makalenin bask~ya girmesinden sonra al~nm~~t~r. Henüz ayr~nt~l~~ rapor ç~ kmam~~~ olmakla beraber, Prof. Dr. M. Korfmann'~n bize ~ifahen iletti~ine göre, bu tarih -kalibre edilmi~~ olarak- MÖ 7035-6700'dür. Her iki meslekta~~ma yard~mlar~ndan dolay~~ müte~ekkirim.

Badema~ac~ 'nda ana toprak üzerindeki ilk yerle~menin ENÇ 9. yap~~ kat~~ oldu~u gözönünde tutulursa, Höyük'teki en erken yerle~menin tari-hinin en az MÖ 71001er civar~nda oldu~unun kesinle~ti~i söylenebilir.

(26)

574 REF~K DURU

BADEMA~ACI ENÇ 8 YAPI KATI TABAN HARCININ ANALIZ ÇALI~MALARI

AHMET GÜLEÇ'5

Badema~ac~~ 2001 y~l~~ kaz~s~~ esnas~nda al~nm~~~ olan taban harc~~ ör-ne~i üzerinde k~zd~rma kayb~~ (kalsinasyon) analizi, asit kayb~~ analizi, agregalar~ n stereo mikroskopla görsel analizi ve polarizan mikroskop ile petrograf~k analizleri yan~nda ICP (Inductively Coupled Plasma) analizi de yap~larak harc~n kimyasal içeri~i de tespit edilmi~~ ve sonuçlar~~ a~a-~~da verilmi~tir.

Kalsinasyon analizi ile örne~in % 0.89'unun nem, % 2,21'inin 550 °C kayb~~ (muhtemelen molekül suyu) ve % 91.37'sinin hem ba~lay~c~~ kireçten hem de agrega (kum) olarak kullan~lm~~~ kireç ta~~ndan kay-naklanan kalsiyum karbonat (CaCO3) oldu~u anla~~lm~~ur.

Taban harc~~ örne~i asit ile muamele edildi~inde yakla~~k % 97-98'i reaksiyona girmi~~ ve çözeltiye geçmi~, sadece % 2-3'ü kat~~ olarak kal-m~~t~r. Süzülüp kurutulan kat~~ paçac~klar stereo mikroskop alt~nda ince-lendi~inde, içeri~inde %10-15 kadar toz (çok küçük) boyutlu feldspat minerali ile % 3-5 kadar toz boyutlu (birkaç adeti 0.5-1.0 mm boyut kadar irilikte) demir oksit minerali oldu~u, kalan~n~n da kil nitelikli toz boyutlu parçac~klar oldu~u ve yer yer y~~~ld~~~~ (foto 2/28) görülmü~tür. Asitle muamele sonucunda harc~n hemen hemen tamam~n~n kay-bolmas~~ üzerine, harç örne~i suda mekanik olarak da~~ulm~~~ ve agrega-lar~n boyut da~~l~m~~ hakk~nda bilgi edinilmeye çal~~~lm~~t~r. Da~~t~lan agregalar elek analizi ile boyutlar~na ayr~lm~~ur. Bu analiz sonucuna göre agregalar~~ % 50.70'i 1.0-12.0 mm (bunlar~n % 90'1 1.0-6.0 mm boyutludur), % 1.82si 0.5-1.0 mm, % 21.00'i 0.250-0.500 mm, % 5.02'si 0.125-0.250 mm ve % 19.46's~~ da 0.125 mm'den küçük (toz) boyutlu-dur. Hemen hemen her agregan~n yüzeyinde kireç kal~nus~~ oldu~u dü-~ünülürse, ba~lay~c~~ olarak kullan~lan kireç oran~n~n % 25-30 olaca~~n~~ dü~ünmek yanl~~~ olmayacakur.

Haz~rlanm~~~ olan ince kesitin petrograf~k analizinde ise, agrega ola-rak %70-75 oran~nda kil boyutlu çok küçük (kripto kristalli) killi kireç

15 ~Ü Edebiyat Fakültesi, Ta~mabilir Kültür Varl~ klar~ n~~ Onar~ m ve Koruma Bölümü

(27)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇAL~~MA RAPORU 575 ta~~~ (foto 2/26), ta~~ nmam~~~ (kö~eli) olan 0.125 mm'den 12.0 mm'ye kadar boyutlu mikritik kireç ta~~~ (foto 2/29) oldu~u tespit edilmi~tir. Ba~lay~c~~ olarak, % 25-30 oran~ nda, boyutlar~~ daha da küçük (kripto kristalli) kireç (foto 2/25) kullan~ lm~~t~ r. Ayr~ca ba~lay~c~~ kireç hamu-runda ikincil kristallenmeler de (foto 2/27) bol miktarda gözlenmi~tir.

ICP analizi de örne~in hemen hemen tamam~n~n kalsiyum karbo-nat oldu~unu ve içeri~inde yakla~~k % 3 oran~nda kil yan~nda çok az miktarda sülfat tuzu ile kayda de~meyecek miktarda klor tuzununvarl~-~~n~~ göstermi~tir. A~a~~daki tabloda verilen kimyasal içerik bu gün için sadece referans de~eri ta~~ rken, ileride di~er örnekler üzerinde yap~la-cak analiz sonuçlar~~ ile kar~~la~ur~lmalar~~ ve daha do~ru biçimde yo-rumlanmalar~~ mümkün olacakt~r.

Tablo. Badema~ac~~ 2001 kaz~~ sezonunda al~nan Taban Harc~~ örne-~inin ICP (Inductively Coupled Plasma) analiz sonucunu a~a~~da veriyo-ruz:

"Örnek", Na,2 0" "K.2 0" 'TIO 2" 'P 20," "54.0" "C.2°3"

% % % % % % % % % % %

"Ba.demakac~ ", 2.29 0.38 0,37 0.44 52.95 0.08 0.16 0.02 0.42 0.12 0.001 "örnek", 'Y 1" -1-0T/C" "TOT/S" "Cl"

PP. PP. PP. PP. PP. PP. PP. % PP. "Baderna~ac~", 125 30 181 <10, <10 <10 1 42.8 11.47 0.03 42 100.07

Ancak ne kesitte ne de asitle muamele sonucu kalan k~s~mda her-hangi bir cüruf parçac~~~n~n tespit edilememi~~ olmas~, ba~lay~c~~ olarak kullan~lm~~~ kirecin elde edili~i konusunda ~üphelere yol açmaktad~r. Cüruf parçac~~~~ bulunamamas~~ kirecin üretiminde odun veya kömür gibi kat~~ yak~ t~ n kullan~lmad~~~n~~ göstermektedir. Fueloil gibi s~v~~ yak~ t~n veya do~al gaz~ n da o zamanlar kullan~ lmad~~~~ a~ikard~ r. Tüm bu so-nuçlar ve dü~ünceler bir araya getirildi~inde taban harc~nda kullan~lm~~~ olan kirecin, do~ada bulunan kireç ta~~n~ n maruz kald~~~~ a~~r~~ yüksek s~cakl~k (örne~in volkanik patlama) nedeniyle olu~tu~u dü~ünülmekte-dir. Ancak dikkat çekici di~er bir konu da, taban harc~ nda kullan~lm~~~ olan ba~lay~ c~~ (kireç) vi.. agrega (kum) oranlar~n~n, kireç harçlar~ nda ideal oran olan kireç, agrega oran~ nda olmas~d~r. Bu sonuç na harç üretimi yapan ustalar~ n, bu orandan haberdar olduklar~n~~ göstermekte-dir.

(28)

576 REFIK DURU

BADEMA~ACI HÖYÜK (KIZILKAYA) EXCAVATIONS

A research team from Istanbul University under my directorship

began excavations in 1978 in the Burdur Lake District (the western

part of Ancient Pisidia) that took place first at Kuruçay Höyük in the

north, then at Höyiicek in the centre of the region and finally at

Badema~ac~~ Höyük in the south.16

Badema~ac~~ Höyük is situated on a small plain (altitude 780 m)

surrounded by mountains, just north of the Taurus Mountain Range

that separates the Anatolian Plateau from the Mediterranean coast

(Ancient Pamphylia) and is located near the town of Badema~ac~, 50

km from Antalya on the Antalya-Burdur road. The height of the oval

shaped 200 x 90 m mound called Badema~ac~~ (Almond Tree) Höyük

is around 9 m above the level of the plain (P1.1/1,2). 17 The

excavations began in 1993 and continued without interruption until

2001. During these nine seasons of excavations, work was mainly

carried out in Trench A in the centre and northern parts of the

höyük. 18 Only the first season of excavations were carried out in

Trench B, covering an area of 20x10 m, in the southern part of the

mound.

Settlements and archaeological finds of various periods, from the

early stages of the Neolithic to the Christian Period, were uncovered

16 I extend my warmest thanks to my colleague Miss Angela Beli MA, who translated this report into English.

17 Badema~ac~~ Höyük was introduced to archaeological literature by James Mellaart, who conducted a survey in the region in 1958. He lists a mound called K~z~lkaya among the places visited (I.Mellaart; "Early Cultures of the South Anatolian Plateau", Anatolian Studies XI (1961):159-184). During our exploration of the area in the years 1978-1988, we of course expected to see K~z~lkaya Höyük. However, there was no sign of a höyük in or around the town of K~z~lkaya and nobody in the vicinity knew of a höyük of that name. As a result of a conversation with our colleague Dr.David French, who was part of the 1958 survey team with Mellaart, we learned that the höyük from which archaeological material had been collected had no connection with K~z~lkaya but was actually a höyük near Badema~ac~~ Village. As there are no other höyüks in the vicinity or near to Badema~ac~, it is clear that the höyük excavated by us is actually the höyük wrongly referred to as K~z~lkaya. In view of this, we will use the real name of the höyük instead of the one that was incorrectly used in the past.

18 The preliminary reports on the Badema~ac~~ excavations already published are as follows: Duru 1997a;Duru 1997b;Duru 1998;Duru 2000;Duru 2001.

(29)

BADEMA~ACI 2000-2001 ÇALI~MA RAPORU 577

during the excavations that were carried out in a total area of 4000 m. Although there is architectural and archaeological evidence for the existence of settlements dating to other periods at the höyük, there is some uncertainty about the nature of these. For example, a 'Church' was uncovered on the highest point of the höyük but there is no evidence of a settlement from the Christian Era on the höyük, not even any pottery or small finds. The same is true of the Early Bronze Age III (EB) and Middle Bronze Age (MB) periods. Although pottery sherds and a large number of other finds related to these settlements were uncovered, no architectural remains belonging to the residents of these settlements were found. It can therefore be assumed that the remains of the EB III and MB settlements must be found in the sections of the höyük that have not yet been excavated.

EXCAVATIONS IN 2000-2001

The 8d1 season of excavations at Badema~ac~~ took place during the period 20t1 Ju1y-18'h September 2000 and the 91h season excavations took place 31" July —10th September 2001. During both excavation seasons the main area excavated was Trench A in the northern section of the höyük (P1.1/1;4;35). In addition to this, the investigation of the `Church' situated in the centre of the mound in Trench C that began in the 2000 excavation season was continued and the work here was terminated. In the following year (2001) excavations began in Trench D in grid squares A C-5 and D-1/IV-4,5 (P1.40/1,2).

Stratigraphy

As a result of new evidence from the last two years of excavations, it has become necessary to make some small additions to the cultural chronology and stratigraphy that were based on the earlier excavations (Duru 2001:190). Two further architectural levels -EN 8 and EN 9-were discovered under EN 7, the lowest level reached in 1999 by a deep trench (grid square C-5/11I-5) that was opened with the aim of determining the depth of the accumulation and investigating the early settlement period of the höyük, the Early Neolithic Period (EN) and virgin soil was reached at a depth of —8.70 m. under the accumulation of EN 9. (The depth measurements giyen here are based on the

(30)

578 REFIK DURU

acceptance of the highest point of the höyük, the central nave of the 'Church as ± 0.00 m).

The stratigraphy determined as a result of the excavations at the Höyük up to the year 2001 is giyen below '9:

Cultural Period No. of levels Name of architectural levels

Early Christian Era ? Church

Middle Bronze MB

Early Bronze III EB III

Early Bronze II 5 EB II 1-5

Early Chalcolithic 1 (?) ECh. 1

Late Neolithic 2 LN 1, 2

Early Neolithic 12 EN 1-3, 3A, 4, 4A, 4B, 5-9

Virgin Soil

EARLY NEOLITHIC SETTLEMENTS

The EN settlements are found in the central section of Trench A. As can be seen in the plans of this part, extensive areas were excavated and a number of buildings were uncovered, especially in level EN 3. As it was thought best not to remove the buildings of this level, the settlements earlier than EN 3 were investigated in a relatively smaller area (grid squares C-5/11I-2,3,4).

The early settlements of EN were excavated in the Deep Trench covering an area of 10x7 m. This narrow trench was further narrowed after the building of the EN 4 settlement at a depth of —6.50 m. and the settlements older than this level were investigated in a very small area of around 30 m (PI.5/1,2;6/1). In the final 2.50 m. accumulation

19 In the early stages of the excavations, the decision was made to name and

number the architectural levels within each cultural period separately to form a different stratigraphy for each one in order to prevent confusion arising from new architectural levels that could emerge as the excavations continued. In spite of this, the emergence of some new levels during the most recent seasons of excavations meant that appropriate numbering had to be assigned to them. The separate levels between EN 3 and EN 5 have therefore been named EN 3, 3A, 4, 4A and 4B.

Referanslar

Benzer Belgeler

“İki Zâhirî İmam Dâvûd ez-Zâhirî ve İbn Hazm’ın İbâdetler Fıkhına Dair İhtilafları / Disagreements of Two Zāhirī Imams Dāwūd al-Zāhirī and Ibn Hazm About Fiqh

經常劇烈頭痛,小心動脈瘤警訊 返回 醫療衛教 發表醫師 葉宜憲 發佈日期 2010/03/03 男子劉先生

中文摘要

The teacher should question the design concepts at the beginning of the design process in order to find out which design concepts have initial tectonic potentials, which can

The turning range of the indicator to be selected must include the vertical region of the titration curve, not the horizontal region.. Thus, the color change

The T-test results show significant differences between successful and unsuccessful students in the frequency of using the six categories of strategies except

The adsorbent in the glass tube is called the stationary phase, while the solution containing mixture of the compounds poured into the column for separation is called

The Teaching Recognition Platform (TRP) can instantly recognize the identity of the students. In practice, a teacher is to wear a pair of glasses with a miniature camera and