• Sonuç bulunamadı

Iınperialismus und die Orientalische Frage. Deutschtürkische Beziehungen (1871-1908) [Emperydizm ve Şark Meselesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Iınperialismus und die Orientalische Frage. Deutschtürkische Beziehungen (1871-1908) [Emperydizm ve Şark Meselesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MUSTAFA GENCER, I~nperialismus und die Orientalische Frage.

Deutsch-türkische Beziehungen (1871-1908) [Emperydizm ve ~ark Meselesi. Türk-Alman

ili~kileri (1871-1908)], Ankara: Türk Tarih Kurumu Yay~nlar~, 2006. (ISBN

975-16-1914-9), 160 sayfa.

Doç. Dr. Mustafa Gencer'in kaleminden ç~kan bu kitap, esas itibar~yla yazar~n 1995'te Bochum Ruhr Üniversitesi taraf~ndan kabul edilen master çal~~mas~na dayanmakta olup, 1871-1908 y~llar~~ aras~nda Türk-Alman ili~kilerinin scyrini ele almay~~ amaçlamaluad~r. Çal~~-mada, özellikle 19. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda, büyük güçlerin Balkanlar ve Orta Do~u üzerinde nüfuz kazanma mücadeleleti ve bu çerçevede birbirleriyle olan ç~kar çat~~malar~na ~~~k 1~1-malciad~r. Ana konu, "~ark meselesi" çerçevesinde Alman-Osmanl~~ askeri ili~kilerinin perde arkas~d~r. Bu yap~l~rken Alman ~mparatorlu~u'nun sömürgecilik döneminde yürüttü~ü ~ark politikas~~ öne ç~kar~lmaya çul~~~lmaktad~r.

Çal~~ma giri~~ bölümüyle beraber be~~ bölümden olu~maktad~r. Kitab~n sonunda genel de~erlendirme, Türkçe 67-el, kaynakiça yan~nda dizin ve çe~itli haritalar' kapsayan ek bölümle-ri yer almaktad~r.

Giri~~ bölümünde çal~~man~n amac~, mctodu, sort~nsal~~ ve dayand~~~~ kaynaklar aç~klan-maktad~r. Yazar burada, aradan bir as~ra yak~n bir zaman geçmesine ra~men ~ark meselesi ve I. Dünya Sava~~'ndan kalma hesapla~malann bugün daha da güncellik kazand~~~~ görü~ünü savunuyor. Buna göre Ortado~u-Balkanlar ve Kafkasya üçgeninde bugün ya~anan karga~a ve huzursuzlu~un temelinde büyük güçlerin sürdürdü~ü emperyalist siyaset yatmaktad~r.

Giri~'i takip eden ikinci bölüm tarihsel arkaplan~~ konu cdin~nektedir. "~ark meselesinin" tan~m~, ortaya ç~k~~~, sömürgecilik politikas~yla ili~kisi ele al~nd~ktan sonra büyük güçlerin bu meseleye yakla~~mlar~~ ve ilgileri tek tek ele al~nmaktad~r.

Üçüncü bölüm, Osmanl~~ Devleti'nin Alman emperyalist faaliyetlerinin ilgi oda~~~ haline gelme sürecini inceliyor. Alman imparatorlu~u 187 I'de kuruldu~unda ~ansölye Bismarck'~n en önemli amac~, yeni devletin Orta Avrupa'daki konumunu sa~lamla~t~rmakt~. Bu nedenle Balkanlar ve Ortado~u ikincil bir önem arzetmektcydi. 1889'da imparator Il. Wilhelm ~stan-l~ul'a gelir. Yazara göre bu ziyaret, Il. Abdülhamit ve Osmanl~~ kamuoyunda önemli tesirler bir yana, Alman mallar~na pazar bulma ve Ortado~u'da bir Alman nüfuz alan~~ olu~turma gaycsiyle yap~lm~~t~r. Ba~dat Demiryolu Projesi'nin Deutsche Bank'a verilmesi ile Almanlar~n Osmanl~~ Devleti'ne yat~r~m yapmalar~n~n önü aç~lm~~, demiryolu in~as~~ için mühendisler, salg~n has-tal~klara kar~~~ mücadele için tabipler, Osmanl~~ Ordusu'nu e~it~nek için subaylar gelmi~tir. Yazar, bu geli~melerin Osmanl~~ Devletrndeki Al~nan tcsirini sistematik hale getirdi~i

görü-~ündedir.

Dördüncü bölümde mesele, Osmanl~~ Devleti aç~s~ndan ele al~nmaktad~r. Devlet-i Aliyye bir taraftan ülkede istikrar sa~lamaya çal~~~rken di~er taraftan Alman imparatorlu~u ile iyi ve dostanc ili~kiler kurarak giderek artan Rus, ~ngiliz ve Frans~z etkisini dengelemck istiyordu. Yazara göre l~u denge politikas~, devletin giderek Alman nüfuz alan~~ içine girmesi tehlikesini bertaraf etmiyordu. Zaten sömürgecilik döneminde dünyan~n büyük güçler taraf~ndan

payla-~~lmas~nda rol alamayan Almanya'n~n, ~imdi Anadolu ve ~ran Körfezi üzerinden I lindistan'a

(2)

670 KfrAP .FANITMA

Demiryolu Projesi bu amaca hizmet edecekti. Nihayet Il. Abdülhamit, d~~~ l~oli~ ikas~ ndaki tarats~ zl~~~~ terk ederek, dan~~manlarunn da tavsiyesiyle Almanya'ya vak~nla~maya karar verdi. Yazar Il. Abdülhamit'in bu poli~ ikas~ m Almanya'n~n Osmanl~~ Devle. ti'nin bii~ i~nlü~tinün ko-11111111aS1111 savunmas~~ ve Al~nan ekonomik yat~r~ mlar~ n~ n Osmanl~~ ülkesinin yarar~ na oldu~u görü~üne dayand~rmaktad~r. Almanya ile Osmanl~~ Devle~ i'nin ortak s~n~rlar~ n~ n olmay~~~, Alman sinnürgelerinde Müslüman bulunmay~~~~ Abdülhamit'i Almanya'ya yakla~t ~ran di~er nedenler aras~ nda say~lmaktad~r.

Be~inci bölüm, Osmanl~~ üzerinde kurulan Alman etkisinin geli~imini Ba~dat! Demiryolu Projesi örne~inde ortaya koymay~~ amaçlamaktad~r. 1 lamburg, Berlin, Paris, Viyana üzerinden Avrupa'y~~ Istanbul'a ba~lamas~~ öngörülen proje, buradan da Iran Körfezi'ne ula~acakt~. Al- manya bu proje ile Osmanl~~ üzerindeki etkisini arnracak, gönliinü kazanacak, gele- cekte muhtemel sava~larda Türkiye'nin kendi safinda yer almas~n~~ garamileyecelui. Projeyi Al-manlar'a veren Abdülhamit ise, bir yandan ülkenin güvenlik, kalk~nma ve ~slahma, öte yandan <la kendi konumunu sa~lamla~t ~r~naya çal~~~yordu. Bölümün sonunda, projenin Almanlar'a verilmesinin, di~er Avrupa ba~kent lerindeki yank~s~~ ele ahn~nakat~ hr. Ayr~ca Al~nan kamuoyummun ~ark meselesi hakk~ndaki tutumuna da ~~~k tut ulmaktad~r.

Yazar çal~~mas~nda özetle, Il. Abdülhamit dönemi Osmanl~-Alman münasebetlerinin, 'dostluk' temeline dayand~~~~ ve her iki tarafa da - e~it derecede olmasa da - fityda sa~lad~~~~ sonucuna var~yor. Bu sonuç, ara~t ~rma boyunca s~kça dile getirilen. Almanya'n~n asl~nda ~nifuz kazanma pe~inde oldu~u tezine tezat te~kil etmektedir. Birlikte tecrübe edilen bu tarihi kesit yazara göre, günümüzde ~ le her iki ülkenin ve toplumun kar~~l~kl~~ anlay~~~ ve yak~nla~mas~ na olumlu katk~~ sa~layabilir.

Eserin, Türk-Al~nan tarihi ara~t~rmalar~na önemli katk~lar sundu~u aç~ kt~r. En önemli katk~lar~ ndan l~i~-i hiç ~üphesiz, konunun Almanya aç~ s~ndan ve Almanca kaynaklara dayana-rak ortaya konmas~ d~r. Bu yap~ l~rken konulara Osmanl~~ aç~ s~ ndan da bak~ lmas~~ ihmal edil-memi~, yazar projektörünün Avrupa'n~ n önemli ba~kentlerine ve Istanbul'a e~zamanl~~ yans~ t-mas~~ ba~ardm~~ur. Eserin Almanca yayunlan~nas~~ hiç ku~kusuz, kendisinden istiLide eline imkanlar-m ~~ sm~rland~racakur. Bununla beraber kitab~ n sonuna konan Türkçe özet, çal~~ma-n~ n konusu ve sonuçlar~~ hakk~nda en az~ ndan bir fikir edinme imkaçal~~ma-n~~ sunmaktad~r.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Her ne kadar Şark Meselesi’ne Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Prusya (daha sonra Almanya), Piemonte (daha sonra İtalya) gibi diğer bazı Batılı güçler

Almanca genel olarak yazıldığı gibi okunur, fakat Almancanın kendine özgü bazı okunuş biçimleri söz konusudur.. Yabancı sözcüklerde yer alan / c / ünsüzünün başka

• 28 Şubat 1962 yılında, liderliğini Alexander Kluge’nin yaptığı 26 sinemacı Oberhausen’de, Alman kısa film günleri sırasında bir araya gelmiş ve Oberhausen

Kosta k›r›klar› süt çocuklu¤unda nadir görülür ve tan› kondu¤unda ço¤unlukla çocuk istismar› için spesifik oldu¤u düflünülür.Vakam›zda özellikle anamnez

– Sıralı eri imli dosyalar (Sequential-access files) – Rastgele eri imli dosyalar (Random-access files) – Dosya i lem özellikleri (File processing features).. – Kaynak

Dünya Harbi’ndeki çabaların hem de Osmanlı İmparatorluğu üzerinde iktisâdî, siyâsî ve kültürel arzu ve taleplerin en önemli göstergelerinden bir tanesidir.

Enver Paşa ve Bercheim’ın, Bakü’nün bir an önce alınmasını Alman Orduları Yüksek İdaresi’nden istemeleri üzerine, Ludendorff’ta, Alman Dışişlerinden,

Onun sadece felsefe alanında değil fakat sosyal teori, tarih ve hukuk alanları başta olmak üzere, modern düşüncenin daha pek çok alanında yoğun bir etkisi olmuştur.