T T '
fog'SoJ
“ AFİFE JALE” KONUSUNDA
S e lim İLERİ f p ı | AH İN K a yg u n ’un yönettiği, senaryosun u NeziheO Araz’la birlikte yazdığım ız “ A fife Ja le ” gösterim e gir-
Lt. J
di; eleştirm en le rin ilg is in i çekti; bu konuda benim de söylem ek İstediğim bir ç ift sö z var.A z ıc ık bir sanat değeri k arşısın d a bile heyecanlanan. Türk sin em asın a hemen hep olağanüstü bir iyi niyetle, h oş görüyle, çoğu kez nesnel bir tu tu m la y aklaşm ış A tilla Dor- say, film i benim , M üjde A r’ın, hatta Şahin K a ygu n ’ un la n e tled iğin i, lan etle d iğ im izi işittiğ in i belirtm iş, geçen haf ta C um huriyet gazetesin de yazdığı yazıda. Selden geriye kalan kumun p a rıltılı olduğunu sö zlerin e eklem eyi de ge rekli görm üş.
O sel...
“ A fife Ja le ” , İrdelediği konu, ele aldığı dönem , yan sıt m aya ç a lış tığ ı birey a çısın d a n ço k zo r b ir öyküydü, görün tülenm esi neredeyse olan aksız bir film öyküsü. Nezihe Araz’ ın İlk M ü slüm an kadın oyu n cu m u z A fife ’ye ilişk in araştır m aları n ice zam anlara dayalıydı. B u n u n la birlikte senaryo üzerinde ç a lışırk e n eksikler, g e d ik le r ortaya çıktı. Dönem i o la n ca tö re siy le bilen N ezihe H anım , inan ılm az yan m al zem eler getirm iştir. N ezihe A ra z’a teslim e ttiğ im ve onun tarafından kalem e alın m ış ilk senaryo, o ko sko ca dosya bir gün bir m eraklısı tarafından in cele n irse , altı-yedi bölüm lük “ g e rçe k” bir televizyon d iz isi iç in her bakım dan yeter li bulu nabilir. Ben, senaryoyu ik in ci kez yazarken bir bu çuk saatle kısıtla n ışım ızın ö lçü tle rin i kullanm aya çalıştım .
B iz bireyi savunacaktık, sürüden ayrılm ayı bilerek b il emeyerek se ç m iş A fife ’yi. S o n u çta bir “ san atçı p ro b le m i” etrafında gezinm ek durum undaydık. O ysa se yircim iz, sa natçı ya da sanat soru n la rın ı odak a lm ış film le re pek de alışkın, yatkın değildir. Sahneleri sıralarken h erkesçe pay laşılab ilece k dramatik, dahası m elodram atik oluntulara yer verm eyi yeğ led ik. A fife ’ nln gerçek y aşam ın da olu p olm a dığ ı meçHGl Ziya tipi de zaten öyle belirdi, im paratorluğun çöküşü, yeni T ü rkiye'n in kuruluşu, ism et Paşa iktidarının başlangıcı evreleri bir bireyin kırık hayat hikâyesinde kimile- yin bir sözle, k im ile y in k ılık kıyafet d e ğ işim iy le , k ısa ca sı gündelik ayrıntılarla belirlenm eliydi. Çünkü her şeyden ön ce bir çağ film in i çağ film i yap abile cek m ekânlardan yo k sunduk. O tarihi, hem de yakın tarihim ize ışık tutacak m e kânları her gün, tek tek yitirm iştik.
Yönetm en kendi im zasını vurgulam aktan yanaydı. B a na so rarsanız, “ A fife J a le ” türünden film öyküleri, doğru dan doğruya baş kişile rin sanat ara cılığ ıy la yeniden a tıl m ış im zalarını gereksinirler. Bunun için de yönetm en de, başoyuncu da, senarist de, görüntü yönetm eni de film kah ram anının em rindedir. “ A fife Ja le ” bu şa n sı kaçırdı.
Y önetm enle u yuşm azlığım ız asıl bu aşam ada belirdi sa nıyorum . A fife ’ nin y ılla r sonra, yitik bir kadınken Z iy a’ nın evine, o ç o cu k lu k aşkın a şö y le bir uğram ası, benim o en ç o k sevdiğ im sahne Şahin K aygu n ’ un tü ylerin i diken d i ken ediyordu. Benzeri örnekleri çoğaltm ak olası. 30'lu, 35'li y ılla r m elodram atik ö ze llik le rle donanm ıştır; bunları yad sım ak, bunlardan kaçınm ak — yine b e n ce — yersiz, anlam sızdır. Ne var ki “ A fife Ja le ” yalın değil, donuk bir film oldu.
M ezarı kaybo lm u ş bir “ sanat fe d a is i” nin hayatı herke si etkile m e lid ir. O öyküde gözyaşından kaçınm ak, yüksek sanata e rişm e kle e şa n lam lı tutulam az. U nuttuğum uz, d e ğerini bilem ediğim iz bir insan için gözyaşı dökmek, sanat ç ıs ın ı savunm ak İsteyen herhangi bir to plu m da görevdir. Y azık kİ “ A fife J a le ” — en k la sik d e y iş le — “ ağlatm ayan” bir film.
Benim dü şündü ğüm “ A fife Ja le ” film i bir “ s e l” di. G e riye kalan k a rşısın d a bir burukluk duyuyorum . Ü ste lik bü tün oyu n cu ları o n c a e m e k verm işken; k ılık kıyafette, m ak yajda g ü lü n ç düşülm em işken...
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi