II l i l i l í l i l i l í * * « * » « » »
I
T A R İ H Î B A H İ S L E R
¡
ııııiııımıııııımıııumıiHnıııııııımııiHiıımııııımıııııııııımıınııııııımııııııııııııııııiHiiHiııııı@ııı
Enver
ilân
Paşa Hürriyetin nasıl
edildiğini anlatıyor
L
İkinci Meşruti- j e t inkılâbımızın önderlerinden bazı lan hâtıralarını yazmışlar, bu su retle İkinci Meşrutiyet hareketinin nasıl hazırlan
dığını kısmen açıklamışlardır.
Sonradan yazılmış bulunan bu
hâtıralar, vesikalardan ziyade ha fızalara dayanmakta ve bu bakım dan da fazla tatminkâr bulunma maktadır Bu devir hâtıra kitap ları arasında, Talât ve Cemal Pa şaların eserleri ile. Ahmet Rıza Beyin Cumhuriyet’te tefrika edi len hâtıralan zikredilebilir Bun lar, muhtevalarına bakılırsa daha çok, kalem şahinlerinin hürrivet dâvamızda oynadıkları rol bakı mından dikkate sayandır. Hiç şüp he yok kİ, bu dâvanın en mühim
şahsiyeti bulunan ve hürriyeti
bizzat ilân etmek cesaretini gös teren Enver Paşanın hâtıralarının mevcut olmaması büvük bir boş luk teşkil etmekte idi.
Enver Paşa, OsmanlI İmparator luğunun son devrinde, Hürriyetin ilânı İle baslıyan siyasi hayatını, İttihat ve Terakki içindeki faali yetleri ile ve Birinci Dünya Har
bine girişimize âmil olanlardan
biri olması itibariyle ve nihayet bu harbin sevk ve idaresinden so rumlu bulunan Başkumandan Ve kili sıfativle mühim bir şahsiyet tir. Bütün bu önemli hâdiselerin cereyan tarzını onun kaleminden öğrenmek ve İmparatorluğun çö
küşü hikâyesinde onun müda
faasını dinlemek pek arzu edilen bir keyfiyet olurdu.
Enver Paşa, kısa bir
Y A Z A N :
Haftik Y, Şehsuvaroglu
^¿lediybdei
gün t o p l a n d ı k . B u r a d a K ö p r ü l ü d e n g e le n b i r t e l g r a f t a , b u s a b a h İ s t a n b u l - d a n M e ş r u tiy e tin zamanın erçevesi içinde, çetin, kesif ve yo ucu bir faaliyet sarfetmiş ve bu nühim hâtıraları kaleme almak mkânını bulamamıştır. Ancak, bu ;ün ailesi nezdinde mahfuz olan ■e hâtıralarının ilk kısmını teşkil iden yazılar., Almanyada Ataşe» niliter iken kaleme aldığı, tahsil layatı ile Hürriyetin ilânına ka tar olan safhaları İhtiva eden kı- ımlardır. Biz bu hâtıralardan ta- ihimizin pek önemli bir kısmını eşkil eden Hürriyetin ilânı faslı-4 ıı aynen alıyoruz:«10 Temmuz 324. Bugün esasen lerkezi Umuminin bulunduğu Se- ânikte kongre aktedilecekti. Se-
âniği terkediyorken kongreye
leleceğiml söylemiş idim. Fakat
'ikveşte işlerin çoğalması ve
Cöprülüye dıarekete ve bir an ev- ■el umumi hareket icrasına hazır anmak mütalâası üzerine kongre- le bulunamıyacağımı Merkezi U-
ıumiye arzetmiştim-, Maamafih
nayet-i bâri ile kongçerjjn akdi
aukarrer olduğu gün hakikaten evm-i mesud-u meşrutiyetimiz ol u. Sabah Bulgar vatandaşlarınd ın ileri gelenlerini çağırttım. Ken tileriyle maksada dair konuştum, ıensi birlikte çalışmağa raz: idi- er. Fakat bu sırada umumî ha-
•eket için hazırlanıyorlardı Ha-
eket emri geç vardığından, Köo- ülü, Iştip ve Koçanaya telgrafla (ildirildi Bunda, umum ahali hü îümet konalı önüne toplanarak neşrutiyet'n devamım ve Meclis-i debusanm derhal içtimaa
dâve-V E F A T İs ta n b u l k e r o t e ta b irle rin d e n sevgili b a b a m ız
ABDULLAH NECATİ
GÜLSAN
H a k k ın ra h m e tin e k a v u ş m u ş tu r. C enazesi 25.1.1961 B u g ü n k ü ç a rşa m b a g ü n ü öğle n am azın ı m ü ta a k ıp E m irg â n C a m iin d en k a ld ır ıla r a k E m irg â n k a b r is ta n ın a d e fn o lu n a c a k tır.Ç elenk g ö n d erilm e m e si rica
olunur.
E v lâ tla rı
tini istiyecekti. Bu sırada topçu
zabiti top atılıp atılouyacağını sor
du. Üç top atılmasını söyledim.
Kumandan Paşa da bu sırada E- min Ağanın evine gelmişti. Bul gar ileri gelenlerine şimdi hükü mette toplanarak hürriyeti ilân e-
deceğimizi söyleyince şaşırdılar
ve gidip ahaliye haber vermeleri ni söyledim. Dağıldılar. Saat üçe doğru Kumandan Paşa beraber ol duğu halde çıktık. Ahali hükümet önüne toplanmakta idi, sonra as ker geidi, ulema-i islâmiye ve he- yet-f ruhaniye geldi. Sırp mektebi muallimleri, müdürleri orada ol madığından iştirak etmediler. A rutivet, hürriyet diye bağırmıyor lardı. Kumandana, Kaymakam Be
ye aşağı inmemizi teklif ettim.
Hep aşağı inildi. Evvelâ hoca
Hep aşağı inildi. Evvelâ _ boca e- bgy Mehmet bey Haşan bey v.s.
fendilerden birisi dua etti. Bulgar beraber idik l stasyon dolu idi.
Burada halkın gösterdiği teveccühe rahiplerinden biri gayet müessir
Bulgarca bir nutuk söyledi. Ben
u u ı g a ı c a '-z‘ » w « * » » » * . ---
---de biri Türkçe, biri Bulgarca ber- hareketin---de toplar atılmağa başla- vechi âti iki kısa nutuk söyliye- dı. Köylüler serbestçe şenlik ya-rek yaşasın vatan, millet, hürri
yet sözlerini hep birden tekrar et
tik. Bu sırada ÜÇ top atıldı. As- vardı. Hareketimizi samimî bir su-ker de selâm vaziyetinde duaya
K e r n e s c ıa m ■> - ---. , . - . , , . »
iştirak etti. Sonra kışlalarına çe- memleketin selameti bu yolda ta-kildiler. Hükümet konağına çıkıl
dı. Artık herkes birbirini kucak lıyor, tebrik ediyordu. Mabeyne umum ahali namına bir telgraf
çekildi. Bunda meşrutiyetin de
vamı ve hürriyet ilân edildiğin den bir ân evvel Meclis-i Mebusa- nm içtimaına irade çıkması ta’ep
olunuyordu. Kavmakam ve Ku
mandan Paşa vuku-u ahvali Mü fettişi Umumîliğe bildirdiler Ben de şöyle bir telgraf çektim:
Hastayı tedavi ettik. Bulgar va tandaşlarımız bizimledir. Beyhude kan dökülmemek için hak olan matlûbumuzun is’afına tavassut bu yu »unuz
öğle yemeğinden sonra ben Üs- kübe Hüseyin Remzi Paşayı geti ren trenle Tikveş’e hareket ettim. Hareketten evvel köylerde teşkilâ tın ikmali için lâzım gelenlerle ko nuştum. Bulgar köylerine veril mek üzere Tikveş’te yazdığım be yannameyi tekrar istinsah İle ver
dirdiğim gibi gece yazdığım köy
teşkilât hülâsasını idareye bırak
tım. Henüz bir cevap gelme
mişti. îstosyon, hıncahınç dolu İdi. Herkes eğleniyordu. Hat boyunda halk toplanmış,, Üsküp trenini göz .lüyordu Akşam üzeri Ferbolan is tasyonuna çıktım. Yanımda Kop
rülüden muavin olmak üzere al
dığım mülâzım Süleyman Efendi
vardı. Orada fevkalâde hizmeti
sebkeden mülâzim Saim Efendinin
valdesi ve hemşiresi olduğundan
beraber almamış idim. Araba ile
hareket ettik. Beraberimizde bir
de onbaşı vardı. Burada mevki ku mandam ve binbaşı Kâmil Bey ve diğer beyler karşı geldiler. Binba şı Kâmil Beyden evvelce şüphe e - dilmekte olduğundan şiddetli ta - rassut altına alınmış ise de, sonra cemiyete ithal edilmişti.
Kavadar’a yakın cadde üzerinde Mustafa Necip Efendinin Milis ta
buru selâ duruyordu. Bütün şehir halkı yol üzerinde idiler. Her ta rafta meserret sadalan işitiliyordu. Baş tarafta Mustafa Necip Efendi, yanında muavini Mülâzim Rauf E- fendi bulunuyordu. Bunlardan Mi lis efradı, elbisei m âliyeleriyle ve muhtelifülcins esliha ile selâm du ruyordu. Mustafa Necip Efendi ile
öpüştük ve doğruca Rifat Beyin
evine gittik. Meclisi Mebusanın iç timaa davetine dair telgraf geldi.
nş * » » »"» s» » » » » »
_ j Y e n i V e r g i K a n u n l a r ı n ı ve
VERG
İ z a h l a r ı n ı . v e r m i y e b a ş l a d ı .
B r o ş ü r i s t e y i n i z
m e c m u a s ı
_ 2200s» 27410«
P« 4«-;. 1**
42 2 - l&tilânına dair telgraf geldiği söylen di. Biraz sonra resmî telgraf gel
di, artık hep memnun idik Kan
dökülmeğe hacet kalmadan mak sat istihsal edilmişti. Şekerler da
ğıtıldı. Milislere yemek verildi.
Sonra dere kenarındaki mektep meydanlığında asker ve ahali top
lanarak Meşrutiyet fevaidine ve
bundan böyle kardeş gibi yaşamak hususunda muhtelif lisanlarla nu tuklar söylendi, ve dualar edildi. Burada Milislere bir iki el yayhm ateş ettirildi ki bu Hıristiyan ka
dınlar arasında heyecanı mucip
oldu.
Maamafih teskin edilen köylüler dağıldı. Ben de öğle vakti aldı
rmağından iştiran ğlm telgraf üzerine Selânik’e ha
hah toplanmış yaşasın millet, meş rekete hazırlandım ha7irland,m Çeteden Ç e te d en c'mdört
neferler, Mustafa Necip, Rauf ve Süleyman Efendi ve Eşref Efendi Belediye Reisi Rıfat bey, Şevki Ali
dayanamıyarak ağladım. Trenin
pıyorlardı. Trende İtalya Hüküme tinin Selanik General Konsolosu rette tebrik ediyor ve hakikaten yin edilmiş olduğunu söylüyordu. Tren yolda geciktiğinden saat 1 e doğru Selânik’e vasıl oldu. Arka daşlar tarafından hareketim evvel
ce Selânik’e bildirmiş olduğun -
dan, hemen bütün Selanik ahalisi İstasyona dolmuştu. Meserret âva-
zeleri arasında tren kalabalığa
daldı. Erkânıharb Cemal, Faik bey ler kompartımanın önünde izdiha mı menettiler öpüştük. Faik bey bir demet çiçek verdi. Bu sırada Talât bey, bence en kıymetli bir yadigâr olan kırmızı ciltli bir Ka nunî Esası kitabı verdi. Kalabalığı güç hal yarabildik. Arkadaşlarım
kalabalık içerisinde kayboldular.
Halk kendilerini buselere garkedi yordu. Bu sırada pederim istasyon kapısında bekliyordu. Gidip elini öptüm. Şöylece kısa bir nutuk söy ledim :
Vatandaşlar! Hakkımda lütfen
gösterilen eseri muhabbete teşek kür ederim. Ben buna lâyık olmak için birşey yapmadım. Her Osman İmin seve seve ifaya koşacağı bir vazife hasbettalih uhdeme verildi. Eğer bunu lıakkiyle ifr edebildiy- sem bu mükâfat kâfidir. Hamdol - sun Meşrutiyeti istihsal ettik, hür riyetimizi aldık.Fakat bununla vu
zifemizin bitmiş olduğunu san
mam. Asıl müşkülât bundan son ra başlar. Tariki terakkide attığı mız bu ilk adımı muvaffakiyetle ilerletmek için çok çalışmak, dik kat etmek lâzımdır. Bütüa vatan daşlar elbirliği ile çalışarak hür
milletimizi ve vatanımızı daimî
tealiye sevkedeceğiz. Yaşasın mil let, yaşasın vatan!.
Umum halk hulûsu kalble bu
son sözleri tekrar ettiler. Asker, ahali arabanın etrafını almış ka labalık arasında araba yavaş va- vaş ilerliyorduk. Tahtakale cad desi üzerinden Beyazkale — İtti
hat — meydanına ilerledik. Hal
kın bu sırada izhar ettiği muhab bet gayrı ihtiyarî beni ağlatmıştı. Beyazkale bahçesinde Müfettişi umumî Hüseyin, Hilmi Paşanın intizar ettiğini yâveri süvari yüz
başısı Süleyman Efendi söyledi,
inip bahçeye girdim, elini öptüm. Kendisinin bana gösterdiği itimat, muhabbete binaenaleyh fevkalâde hürmetim vardı. O da gözlerimden öperek iltifat buyurdu. Eve dön düm muzika yolda çalıyor. Halk
evin önünde toplanmış idi. Ben
ise hakikaten müteessir idim.
Kendi kendime milletin benim
gibi bir en hakir hizmetçisine gös
" — --- --- _— » =>--- g ı o ı tu r en n a s ır
Geceyi ... Beyin evinde geçirdik, terdiği muhabbeti görünce Sultan Gece hiç bir haber yoktu. Ertesi Hamit iyilik etmek isteseydi ken-dişine ne yapılmazdı diye düşün düm. Halkın ısrarı üzerine pen
cereye çıkmağa mecbur oldum.
Yolda valideme rasgelmis elini
öpmüştüm Borsan kard'>«!"»ie
görüştüm. Hepsi memnun idiler. Bir saat sonra halk dağıldı, ben de bir daha avdet edemiyeceğimi ümit ettiğim odama girdim.»
Taha Toras Arşivi