• Sonuç bulunamadı

Her şey güzel için!:Muhsin'in sevinci

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Her şey güzel için!:Muhsin'in sevinci"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Her şey güzel için!

Muhsin’in sevinci..

M

uhsin E r i u ğ r u L güç ve az sevinen bir insandır. Çünkıi mesleği, çok ve kolay sevilmeğe hiç elverişli değildir. Dünyanın, her yerinde ve ille bizde, s a h n e sanati. sonsuz bir sabır, aşınmak bilmez sinirler ister.

Ressam, emrindeki boya, iırça. lual gibi malzeme ile çalışır. Hey- keltraş, taşa, tunca, çamura hükmeder. Şair, kelimelerle dilediği gibi oynar. Bestekâr, sesleri, isteğine göre dizer. Mimar, hacimlere kuman­ da eder. Bütün bu sanatkârlarm iş malzemesi, ağzı ve dili olmıyan c a n s ı z maddelerdir. Fakat sahne sanatkârının ve hele rejisörün iş malzemesi ve iş ortağı. İ n ş a ndır. İnsan, bin türlü zâtı ve kuvvetiyle, çeşit çeşit huyu ve ahlâkı ile, renk renk hevesi ve kevfile İ n s a n . . .

Sahne sanatı, a r t i s t denilen bir takım insanların, r e j i s ö r denilen bir başka insan taralından yuğurulup. yontulup, ayarlanıp, a- henkleştirilip yaratılan bir k o m p o z i s y o ndur. Bu yetmiyormuş gibi, üstelik bir de. sahne sanatkârı ve rejisör, yine bambaşka bir in­ san, yani m u h a r r i r tarafından yaratılmış eserin içine girerek, onun tahayyül ettiği tipleri, bu tiplerin hayatlarını, ruh hâletlerini kav­ ramak. yaşamak ve yaşatmak zorundadırlar. İnsanlarla insanları oyna­ mak ve oynatmak çok ç e t i n bir iş vesselâm. İşle böyle nettameli bir işin içinde, kırk yıldır ömür tüketen bir insanın, hayatında ne ka­ dar a z sevilmiş olabileceği kolaylıkla anlaşılır.

Onun için, geçen gün, Muhsin'i, tiyatrodaki odasında, sevinçler gözleri ışıl ışıl görünce, doğrusu ben de pek sevindim.

Muhsinin sevinci şundan ileri geliyordu:

Bu memlekette, sahne sanatına karşı, kara ta a s s u p taralın­ dan, yüz yıllardanberi yapılagelen kötü telkinler neticesinde, bir çekin­ genlik, bir hosgörmemezlik. bir soğukluk vardı. Devlet Konservatuarı imtihanlarına bile, ortada Devlet artisti olmak payesine ermek gibi hır ş e r e f de varken, az kişi müracaat ediyordu. İşte Muhsin, bu şart­ lar altında, küçük bir deneme yaptı. Şehir Tiyatrosunun Dergisinde ya­ yınladığı bir mektupla.hevesli gençlere hitap etti. Şartlar gayet ağırdı: Lise mezunu olmak, iki sene hiç bir maddî karşılık beklemeden, çalış­ mayı taahhüt etmek, boyu bir seksenden aşağı olmamak gibi... Muh­ sin'in bu sessiz hitabına cevap veren gençlerin sayısı yüzü asmışiır. Ve yapılan imtihanlar neticesinde, yüksek değerli c e v h e rlerin de bu­ lunduğu anlaşılmıştır.

Diyorlar ki. Tiyatrolar, R u h stadyomlarıdır. Muhsin’in sevincini h e p paylaşalım.

Vedat Nedim

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

kimse çıkıp gelmez uzaklığın içinden gizine saklandığı sanır doğum ertesi kendini kıracak taşı seçer

Bizzat Emer­ son un kendine nisbetini kabul etmeye mecbur olduğu bu safdilane ırtıca’dan güzel bulutlardan, acemiliklerine kadar yürekler acisi olan bir

Yoktur, hiçbir şiir dünyada okuyucu için yazılmamıştır çünkü.. Nereden bakarsak bakalım: Ebemkuşağ- dırşiir, ebemkuşağı -o tansık- ne işeyararsa, şiir de o

Başka bir şiirinde de Karacaoğlan gezginciliğini şöyle dile getirir. Ulam ulam olmuş

Modern et kıyma makinaları en büyük boylara kadar, patates yıkama, soyma,, doğrama makinaları, sebze doğrama, püre yapma makinaları, ka- fe, kök, dane, öğütme

temel yükleme hatası sebebini bilmeksi- zin, karşıdaki kişinin davranışlarını kişilik özelliklerine bağlamak iken, aynı davranı- şı çoğulcu kültürlerdeki

Çalışma grubu olarak belirlenen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim gören güzel

Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası Ankara şube ve mağaza binası, birinci ve ikinci kat planları; Mimar: Hüseyin Hüsnü Tümer (Mi- mar, 1931, 09, s.. Görkemli kütlesi ve