• Sonuç bulunamadı

Tiyatro hakkında bir risale

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tiyatro hakkında bir risale"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'YAtfVIM&íir

{&

YAPRAK ■

!

Tiyatro fiaWniÉi

bir risale

Yazan: ULUNAY

Diin İsmail Hakkı Baltacı oğlunun tiyatro hakkında, y a ­ zılmış ufak bir kitabını aldım* Baltacıoğlunun tiyatro hakkınr da müsbet ve sağlam fikirleri vardır. Bu ufacık kitap hacmi­ ne rağmen bu vadide bir çok umumi ve şahsî malûmatı ihtiva ediyor.

Müellifin kitabı neşirden mak­ sadı bu muhtelif malûmatı tek­ rar etmek değildir. Tiyatro hak kında Lir fikir verdikten sonra asıl kendi hedefi olan öz tiyat­ roya dair düşüncelerini ileri sürmek ve onları müdafaa et­ mektir. İsmail Hakkı Baltam oğlu ile pek çok noktalarda mu­ tabık kalıyoruz. Meselâ inik ili^, sahneyi, perdeyi, dekoru, mak­ yajı, kostümü, rejisörü, hattâ müellifi bile, tiyatron tuı öz ele­ manlarından addetmiyor. Ti­ yatronun bütün hüviyetini var­ lığını yalnız aktörde temer­ küz ettiriyor. Fikrine gön; t i­ yatro iyj bir artist demektir; üst tarafı lâiü - güzaftır.

Ben bu meselede onun kadar ileri gidemi yorum. Şa . oyi, perdeyi, dekoru ilh.. tâbi bir derecede görmekle beraber on­ ların da şiddetle lüzumuna ka­ niim. Bununla beraber tiyatro­ da “layüs’el amma yaf’al,, ola­ rak hükümran olanın artist ol­ duğuna da kafiyen imanım

var. I

İşmail Hakkı Baltacıoğlunun fevkalâde sitayişle taraftar ol­ duğum bir fikri var kı o da tai» ze meletmek istediği bir tiyat* ronun temelini kurmak islemen sidir. Büsbütün aykırı düşüm» çelerden tiyatromuzu kuotav« mak ve oııa doğrudan doğruya hüviyetimizden doğan bir şah­ siyet vermek isliyor. Tiyatro âleminde yaptığı inkılâp ile ta­ nınan Meyerholdun, tiyatrosu - nu kurtarmak için bas vurduğu kaynaklar gibi o da tiyatromu­ zun temelini millî kaymı klan­ ınızdan aldığı elemanlar a km»- mak istiyor. Bu kaynaklara» hepsinde millî varlığımızın ae hislerini görüyorum. Bu i ti bap* la Baltacıoğlunun tasavvurları­ nın nazariyat vâdisiude kaima- sını gönlüm istemiyor.

Şehir tiyatrosu rejisörü e ge­ çen mevsimde muara/. amızm en birinci sebebi bu idi. Onlar de- kora, makiyaja, kostüme ehem­ miyet verip artisti ihmal ediyoi lardı. Biz artisti arıyorduk. Ve­ rilen piyesler millî olması lâ­ zım gelen sahnemizi romancılı­ ğın Türkiyede ilk başiamğı za­ mana o (Kaaviye dö Morıtepen) den (Ponson dö Teray;dan ve daha bir çok isimleri meçhul müelliflerden tercüme edilen (şeytan mağaraları) (Kızıl si­ hirbaz), (Müthiş korsanlar), (Korkunç sefine) gibi eserlerin okunduğu devreye irca ediyor­ du. Halbuki Hüseyin Rahmi Gürpınann bir eserinde dediği gibi “kendi memleketimizin gü neşi altında inkişaf itmiş his, âdet, ahlâk, an’ane çiçeklerimi* den toplanmış esaslar üzerine kurulmuş eserleri oynamakla ancak bir temaşa san’ati yara­ tılabilir.,,

İsmail Hakkı Baltacıoğlunun membaları şunlardır:

Çocuk oyunları. Hayat sah­ neleri, Hitabet, Anadolu köylü­ lerinin temsilleri, Karagöz, Or­ ta oyunu, Tuluat tiyatroları ilh.. .

Görülüyor ki tiyatromuz bu esas üzerine kurulacak olursa onu yabancı çeşnisinden kur­ tarmak mümkün olabilecektir.

Fakat bütün bu kaynaklar­ dan alınacak katreleri birbirine dozunu kaçırmıyarak karıştır­ mak müşkülâtı nasıl iktiham edilecek ?

Orasını eser meydana geldik­ ten sonra anlıyacağız ve ona göre hükmedeceğiz. Şimdilik ta­ savvurda da kalsa bu yolda ya­ pılan bir haraket daima deriye doğru atılmış bir adım demek­ tir.

tsmaiL, Hakkı Baltacıoğlunun risalesinin bende husule getir­ diği intiba budur!

ULUNA*

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği

Referanslar

Benzer Belgeler

D’après l’ordre du sultan Moustafa, les pages de la Petite chambre durent se transporter dans l’ancien serai, et alors cette chambre fi '■'ul-ù-fail fermée; plus

Yine de araştırmacılardan Laurent Co- hen daha önce yaptığı araştırmalarda, gö- rebilen insanların beynindeki, görsel söz- cük biçimi bölgesi (VWFA) olarak bilinen çok

Bunların edebiyat olmadığını, edebiyatın insana yö­ nelmek olduğunu, toplumu anlamaya ça­ lışmak olduğunu bu yazarlarla öğrenmeye başladım.. Bir Ömer

ödül — İ TALYA Arkeoloji ve K ü ltü r M erkezi’nde dört yıldır düzenlenen "Arkeo­ loji ve Sanat Tarihi” konulu Pescara Uluslararası Karikatür

Bu çalışmanın amacı sözlüklerde geçen bir kelimenin Kur'an'da ne kadarının kullanıldığını bir örnekle tesbit etmektir. "قلخ" h-l-k kökü ve bundan

Birkaç mektup, birkaç resim Yıllar geçse, o bir isim Unutulmaz, unutulmaz Sahil boyu boş yamaçlar İsim yazılan ağaçlar Öpülen koklanan saçlar Unutulmaz,

When membranes prepared from rat brain slices previously treated with arecoline for 2 hours were used for receptor-ligand binding studies, the receptor numbers and binding

Aynı günlerde İran İslam Cumhuriyeti’nde işadamı Işık Yönder ile Tahran’daki Türk Büyükelçiliği’nde görevli eşi Şa­ diye Yönder’in uğradıkları