• Sonuç bulunamadı

Betimleyici metinlerin dilsel özellikleri ve bu tür metinler yoluyla sözcük öğretimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Betimleyici metinlerin dilsel özellikleri ve bu tür metinler yoluyla sözcük öğretimi"

Copied!
137
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YÜKSEK L SANS TEZ

BET MLEY C MET NLER N D LSEL ÖZELL KLER

VE BU TÜR MET NLER YOLUYLA SÖZCÜK

Ö RET M

Funda UZDU

Dan man

Prof. Dr. V. Do&an GÜNAY

ZM R

(2)
(3)
(4)
(5)

deste ini benden hiç esirgemeyen, beni bu çal maya yönlendiren, her zaman örnek alaca m de erli dan man hocam say n Prof. Dr. V. Do an Günay’a çok te ekkür ediyorum.

Sevgili arkada m Betül Sülü o lu’na çal mam boyunca verdi i destek için te ekkür ediyorum.

Sevgi ve destekleriyle beni her zaman yüreklendiren, bu çal may yapabilmem için gerekli olan çal ma ortam n ve imkânlar n bana sa layan anneme, babama ve *slam Y ld z’a sonsuz te ekkürler ediyorum.

(6)

Ç NDEK LER *Ç*NDEK*LER ... i I. G R +... 1 1. 1. Problem Durumu... 1 1. 2. Amaç ve Önem... 3 1. 3. Problem Tümcesi ... 3 1. 4. Alt Problemler... 4 1. 5. Say lt lar ... 4 1. 6. S n rl l klar ... 5 1. 7. Tan mlar ... 6

II. LG L YAYIN VE ARA+TIRMALAR... 7

III. KURAMSAL ÇERÇEVE ... 9

3. 1. Metin Kavram ve Metinlerin Genel S n fland r lmas ... 9

3. 2. Betimleyici Metinler ... 16

3. 2. 1. Betimlemenin Tarihsel Geli imine Bir Bak ... 18

3. 2. 1. 1. Sözbilimde Betimleme... 18

3. 2. 1. 2. >iirde Betimleme... 18

3. 2. 1. 3. Bilimde Betimleme ... 19

3. 2. 1. 4. Yaz nda Betimleme... 20

3. 2. 2. Betimleme Nesneleri... 21 3. 2. 2. 1. Nesne... 22 3. 2. 2. 2. Ki i ... 24 3. 2. 2. 3. Varl k ... 26 3. 2. 2. 4. Uzam (Yer)... 27 3. 2. 3. Betimleme Yöntemleri ... 33 3. 2. 3. 1. Konu A ... 33 3. 2. 3. 2. Liste... 34

3. 2. 3. 3. De i kenleraras *li ki Tablosu... 35

3. 2. 3. 4. S ral düzen... 36

3. 2. 4. Betimlemenin * levleri ... 39

3. 2. 4. 1. Bilgi Verme (Aç klama) * levi... 40

3. 2. 4. 2. Anlatma * levi ... 42

3. 2. 4. 3. *kna Etme ya da Gerçe i Yans tma * levi... 43

3. 2. 5. Betimlemede Kullan lan Anlam Olgular ... 45

3. 2. 5. 1. Benzetme... 46

3. 2. 5. 2. Kapsamlay ... 48

3. 2. 5. 3. E retileme ... 50

3. 2. 5. 4. Ki ile tirme ... 54

3. 2. 5. 5. Abartma... 55

3. 2. 6. Betimleyici Metinlerde Kullan lan Dilsel Yap lar ... 56

3. 2. 6. 1. Ad Tümceleri ... 57

3. 2. 6. 2. Adland rma... 58

(7)

3. 2. 6. 4. Yer Belirteçleri... 66

3. 2. 6. 5. Eksiltili Tümceler... 68

3. 2. 6. 6. *kilemeler ... 69

3. 2. 6. 7. Betimleyici Metinlerin Dilbilgisel Zaman ... 71

3. 2. 7. Betimleyici ... 72

3. 2. 7. 1. Betimleyicinin Bak Aç s ... 73

3. 2. 7. 1. 1. Nesnel Betimleme ... 73

3. 2. 7. 1. 2. Öznel Betimleme... 74

3. 2. 7. 2. Betimlenenin ve Betimleyicinin Devinimleri ... 75

3. 2. 7. 2. 1. Betimlenenin Devinimi ... 75

3. 2. 7. 2. 2. Betimleyicinin Devinimi... 76

IV. BULGULAR VE YORUMLAR ... 79

4. 1. Yabanc Dil Ö retiminde Metin Kullan m ... 79

4. 1. 1. Yabanc Dil Ö retiminde Metin Seçimi ... 85

4. 1. 2. Yabanc Dil Ö retiminde Özgün Metin Kullan m ... 89

4. 1. 3. Yabanc Dil Ö retiminde Betimleyici Metinlerin Kullan m ... 92

4. 2. *leti imsel Yakla m... 95

4. 2. 1. *leti imsel Yakla mda Ö retmen ve Ö renci ... 97

4. 2. 2. *leti imsel Yakla mda Ö retim Etkinlikleri, Kullan lan Malzeme ve Teknikler ... 98

4. 2. 3. *leti imsel Yakla mda Metin Kullan m ... 101

4. 2. 4. *leti imsel Yakla mda Betimleyici Metin Kullan m ... 102

V. SONUÇ VE ÖNER LER... 105

KAYNAKÇA ... 107 A. SÖZLÜKLER ... 107 B. K*TAPLAR ... 107 C. MAKALELER ... 109 D. *NTERNET KAYNAKÇASI... 110 E. ÖRNEKLER*N KAYNAKÇASI ... 111 1. EK ... 113 2.EK ... 116 3.EK ... 119 4.EK ... 123 5. EK ... 124

(8)

+EK L L STES

1. +ekil Roman Jakobson'un *leti im Çizgesi 14

2. +ekil Konu A 34

3. +ekil Liste 35

4. +ekil De i kenleraras *li ki Tablosu 36

5. +ekil S ral düzen 37

6. +ekil Kapsamlay ile *lgili Anlamsal Özellikler 50

7. +ekil Adland rma *li kisi 59

(9)

TABLO L STES

1. Tablo Yabanc lara Türkçe Ö retimi Üzerine Haz rlanan Kitaplardaki Metinlerin Tiplere Göre Da l m

2

2. Tablo Avrupa Dil Portfolyosu "Küresel Ölçek" 5

3. Tablo Metinlerin Tür, Tip ve *leti im * levi Aç s ndan S n fland r lmas

15

4. Tablo *mgeyi Olu turan Ö eler 17

5. Tablo Betimleme Nesnelerinin Özellikleri 22

6. Tablo Ki inin Fiziksel Özellikleri 24

7. Tablo Betimleme Ölçütleri ve Yöntemleri 38

8. Tablo Demircan’a Göre Dil Ö retimindeki Metinler 83

(10)

ÖZET

Bu çal man n amac , betimleyici metinleri ayr nt l olarak incelemek, betimleyici metinlerin dilsel özelliklerini belirleyerek yabanc lara Türkçe ö retimine yönelik sözcük ö retimi alan nda malzeme haz rlamakt r. Bu amaç do rultusunda betimleyici metinlerin içerdikleri dilsel yap lar incelenmi ve betimlemenin i levi, yöntemi ve di er özellikleri kapsaml olarak ele al nmaya çal lm t r.

Türkçenin yabanc dil olarak ö retimine betimleyici metinleri kullanarak malzeme haz rlayabilmek için yabanc dil ö retiminde metin seçimi ve metin kullan m konular ele al narak de erlendirilmi tir. Uygulamalar n belirli bir yakla m çerçevesinde geli mesi için ileti imsel yakla m genel özellikleriyle sunulduktan sonra bu yakla mda metin kullan m na ve sözcük ö retiminin nas l ele al nd na de inilmi tir.

Betimleyici metinlerin içerdi i dilsel yap lar n incelenmesi sonucunda u yap lar yo un olarak kulland klar belirlenmi tir: Niteleme s fatlar , yer belirten sözcükler, ad tümceleri, eksiltili tümceler ve ikilemeler. Bu yap lardan sözcük ö retimine uygun görülen niteleme s fatlar na ve yer belirten sözcüklere ve betimleme nesnesinin kendi sözcüksel alan na yönelik, yabanc dil ö retiminde metin kullan m ölçütleri göz önünde bulundurularak ve ileti imsel yakla m n kulland teknikler kullan larak malzemeler geli tirilmeye çal lm t r.

(11)

ABSTRACT

The purpose of this study is to analyse the descriptive texts in a detailed way and to provide some materials in teaching words to foreigners who learn Turkish by identifying the linguistic characteristics of the descriptive texts. For this purpose, the linguistic structures have been scrutinised, and the function of description its method and other characteristics have been comprehensively tried to analyse.

In order to provide materials by using descriptive texts in teaching Turkish as a foreign language, the selection of a text and the usage of a text in teaching a foreign language have been gauged. After proposing communicative approach in a general sense to proceed the approaches in a methodical way, how to use a text and how to teach words in this approach have been explained.

As a result of the analysis of the linguistic structures in descriptive texts, the following structures have been identified to exist mostly: qualifying adjectives, place words, noun clauses, reduced clauses and reduplications. Some materials from these structures which are directed to the qualifying adjectives, place words and the word sphere of the descriptive object itself which are appropriate in teaching words have been tried to develop by employing the techniques which are used by communicative technique taking the assessments of the texts in foreign language teaching into consideration.

(12)

I. G R +

1. 1. Problem Durumu

Türkçenin yabanc dil olarak ö retimi gün geçtikçe geli en bir aland r. Bu alan n geli imiyle birlikte kullan lan ö retim malzemelerinin de geli tirilmesi, gereksinimlere göre düzenlenmesi gerekmektedir. Bu çal mada bu dü ünce do rultusunda, betimleyici metinlerin ö retim malzemesi olarak nas l daha i levsel kullan labilece i sorunu üzerinde durulmaktad r.

Metinlerin ö retim malzemesi olarak nas l kullan ld belirlemek amac yla Türkçenin yabanc dil olarak ö retimine yönelik haz rlanan kitaplar incelenmi ve bu kitaplarda kullan lan metin tiplerine yönelik da l mda, betimleyici metinlerin s kl kla kullan ld belirlenmi tir. Betimleyici metinlerin yabanc dil olarak Türkçe ö retiminde kullan lan kitaplardaki s kl n Aygüne ’in (2007:161) u çal mas nda görebiliriz: Metin Tipi Kitab n Ad A n la t sa lM et in B et im le yi ci M et in S öy le i m se lM et in S öz b il im se lM et in K an tl ay c M et in A ç k la y c M et in Ö n ce d en H ab er V er ic iM et in B u yu ru cu M et in T O P L A M Güle Güle 2 14 51 - - 3 - - 70 Türkofoni Türkçe Ö&ren 7 - 54 - 30 2 - - 93 Türkçe-Turk sh 2 1 - - - 12 - - 15 Hitit 27 39 56 11 18 53 1 3 208 Yabanc lara Pratik 8 33 67 - 3 12 - - 123

(13)

1. Tablo: Yabanc lara Türkçe Ö retimi Üzerine Haz rlanan Kitaplardaki

Metinlerin Tiplere Göre Da l m

Görüldü ü gibi betimleyici metinlerin yabanc dil olarak Türkçe ö retimindeki kullan m düzeyi yüksektir. Ancak bu metinlerin malzeme olarak kullan mlar nda, genellikle okuma ve anlama becerilerine göre düzenlendi i görülür. Metinlerin sadece okuma anlama etkinliklerinde kullan l p, söz konusu dilsel yap lar n ve sözcüklerin ö retimi olunca, yaln zca tümcelerin kullan lmas n n, ba lam ve bütünlük bak m ndan eksiklik yarataca ortadad r. Bu nedenle metinlerin i levsel olarak kullan m dil ö retimi bak m ndan daha yararl d r. Ayr ca her metin tipinin kendine özgü bir dilsel yap s vard r ve bu dilsel yap n n ö retiminde o metin tipinin seçilmesi gereklidir. Bu yolla ö renci hem dilsel yap y hem metin tipini hem de metnin anlamsal yap s n kavrayabilecektir.

Çal mam zda bu durumdan yola ç karak yabanc lara Türkçe ö retiminde kullan lacak olan betimleyici metinlerin dilsel yap lar n , betimlemenin nesnelerini, yöntemlerini, i levlerini, anlam olgular n , inceleyerek betimleyici hakk nda bilgi verece iz. Bu bilgilerden önce betimlemenin metinde kullan m ile ilgili tarihsel geli imini k saca belirterek betimlemenin farkl anlat mlardaki kullan m özelliklerine de inece iz. Türkçe Dersleri Beginner’s Turk sh - - 31 - - 2 - - 33 Yabanc lar çin Türkçe 20 3 12 10 - 9 - - 54 Türkçe Ö&renelim 40 19 125 10 2 24 - - 220 Gökku a& 3 6 22 - - 1 - - 32 Yabanc lar çin Türkçe(Tö mer) 13 35 10 3 17 26 - - 104 Elemantary Turk sh 6 38 99 - 2 17 2 2 166 TOPLAM 130 215 558 34 73 161 3 14 1188

(14)

Devam nda yabanc dil ö retiminde metin kullan m ve ileti imsel yakla mdan ve sözcük ö retiminden k saca söz ederek baz yap lar n ve sözcük gruplar n n ö retimine yönelik malzeme haz rlamaya çal aca z.

1. 2. Amaç ve Önem

Bu çal man n iki amac vard r. Birincisi betimlemenin anlat msal ve yaz msal özelliklerini ortaya koymakt r. *kinci amac da bu bilgilere ba l olarak betimleyici metinleri ayr nt l olarak incelemek, betimleyici metinlerin dilsel özelliklerini belirleyerek yabanc lara Türkçe ö retimine yönelik malzeme haz rlamakt r.

Bu amaçlar göz önünde bulundurularak u sorulara yan t bulunmaya çal lacakt r:

1. Metin kavram nedir ve metinler nas l s n fland r l r? 2. Betimlemenin tarihsel geli imi nas ld r?

3. Betimleme nesneleri, yöntemleri, betimlemenin i levleri, kulland anlam olgular ve içerdi i dilsel yap lar nelerdir?

4. Betimleyicinin betimlemeye nas l bir etkisi vard r? 5. *leti imsel yakla mla dil ö retimi nas l gerçekle ir?

6. Yabanc dil olarak Türkçenin ö retiminde betimleyici metinler sözcük ö retiminde nas l kullan labilir?

Bu çal man n önemi iki bölümde ele al nabilir: Betimleme ve betimleyici metinler alan nda ülkemizde yap lan çal malar oldukça s n rl d r. Öncelikle, çal mam z n bu alanda bir bo lu u doldurmas umulmaktad r. *kinci önemi ise, yabanc lara Türkçe ö retiminde, betimleyici metinlerin nas l daha i levsel olarak kullan labilece ini aç kl yor olmas d r.

1. 3. Problem Tümcesi

Betimleyici metinlerin temel özellikleri nelerdir ve yabanc lara Türkçe ö retiminde bu metinler nas l kullan labilir?

(15)

1. 4. Alt Problemler

Yukar da belirtilen genel problemin alt problemleri olarak unlar s ralanabilir:

1. Yabanc dil ö retiminde metin kullan m ve seçimi nas l yap lmal d r?

2. Yabanc dil ö retiminde ileti imsel yakla m n temel özellikleri ve metin kullan m ilkeleri nelerdir?

3. *leti imsel yakla ma göre betimleyici metinler dil ö retiminde nas l kullan l r?

4. Betimleyici metinlerle sözcük ö retimi nas l yap labilir?

1. 5. Say lt lar

Bu çal mada yabanc dil olarak Türkçe ö retimine yönelik haz rlana malzemelerin uygulanaca s n flar ve ö renci düzeyleri konusunda baz varsay mlarda bulunulmu tur. Ö rencilerin yeti kin oldu u ve dil düzeylerinin de Avrupa Dil Portfolyosunda belirtilen düzeylerden A1, A2 ve B1 düzeylerinde oldu u varsay lm t r.

Konu tu u ki ilerin yava ve anla l r bir ekilde konu mas ve yard ma haz r olmas halinde basit düzeyde ileti im kurabilir. Kendini ya da ba kalar n tan tabilir, bu ba lamda, nerede oturdu u, kimleri tan d , sahip olduklar ve benzeri temel sorular yoluyla ileti im kurabilir.

A1

Somut gereksinimlerini kar layabilmek ad na bilinen, günlük ifadeleri ve çok temel deyimleri anlayabilir ve kullanabilir. Basit bir dil kullanarak kendi özgeçmi i ve yak n çevresi hakk nda bilgi verebilir ve anl k gereksinimleri kar layabilir.

Bildi i, al lm konularda do rudan bilgi al veri inde bulunarak basit düzeyde ileti im kurabilir.

Temel Kullan c

A2

Ki isel, aile, al veri , i ve yak n çevre ile ilgili konularda çok s k kullan lan temel deyimleri ve cümleleri anlayabilir.

Ya ad olaylar ve deneyimlerini aktarabilir; dü lerinden, umutlar ndan ve isteklerinden söz edebilir, görü lerini ve planlar n k saca nedenleriyle ortaya koyabilir.

Ki isel ilgi alanlar do rultusunda ya da bildi i konularda, basit, ancak fikirler aras ba lant lar n olu turulmu oldu u metinler yoluyla kendini ifade edebilir.

B1

Seyahatlerde, dilin konu uldu u yerlerde kar la labilecek ço u durumlar n üstesinden gelebilir. Günlük ya amda, i te ya da okulda, s k kar la t ve tan d k oldu u konulara dayal yaz l ve sözlü ifadeleri ana hatlar yla anlayabilir.

Ba& ms z Kullan c

(16)

edebilir ve bir konunun olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koyarak kendi bak aç s n yans tabilir.

Çok zorlanmadan, belli ölçüde do al ve ak c bir dil kullanarak anadilde konu an birisiyle ileti im kurabilir.

Soyut ve somut konulara dayal karma k metinlerin ana fikrini anlayabilir, kendi uzmanl k alan olan konularda teknik tart malar yürütebilir.

Karma k konularda, ba lant lar n ve ili kilerin aç kça ortaya kondu u, iyi yap land r lm , ayr nt lar içeren metinler yoluyla kendini ak c bir ekilde ifade edebilir.

Dili akademik ve mesleki amaçlar için ve günlük ya amda esnek ve etkili bir ekilde kullanabilir.

C1

Gereksinim duydu u ifadeleri fazla zorlanmadan bularak kendini do al ve ak c bir ekilde ifade edebilir. Farkl yap ya sahip uzun ve karma k metinleri anlayabilir ve bu metinlerdeki dolayl anlat mlar ve imalar fark edebilir.

Ak c bir dil kullanarak kendini tam anlam yla ifade edebilir. Karma k durumlarda bile kendini ifade ederken ince anlam farklar ndan yararlanabilir.

Farkl yaz l ya da sözlü kaynaklardan edindi i bilgiyi özetleyebilir, bu kaynaklara dayal olarak bir tart may yap land rabilir, ak c ve do al bir anlat m ile sunabilir.

Yetkin Kullan c

C2

Duydu u ve okudu u her eyi kolayca anlayabilir.

2. Tablo: Avrupa Dil Portfolyosu' nda 6 dil düzeyi (A1,A2,B1,B2,C1,C2)

bulunmaktad r.

(Kaynak: http://adp.meb.gov.tr, son ula m: 29 May s 2008)

Ayr ca betimleme ile ilgili verilen bilgilerin malzemeleri haz rlamak için yeterli oldu u varsay lm t r.

1. 6. S n rl l klar

Çal mam zda, betimleyici metinlerin, dil ö retiminde kullan lacak özellikleri ön plana ç kar lmak istenildi inden, yaln zca al c ya dönük i levleri konu edilerek di er i levleri göz ard edilmi tir.

Ayr ca haz rlanan malzemelerde bütün dilsel yap lara yönelik malzeme haz rlanmam , seçilen betimleyici metinlerde en s k kar m za ç kan sözcüklerin ve sözcük gruplar n n ö retimine yönelik çal malar yap lm t r.

(17)

1. 7. Tan mlar

Çal mam zda en s k kullan lan terimler ve tan mlar öyledir.

Metin:“Bir yaz y biçim, anlat m ve noktalama özellikleriyle olu turan kelimelerin bütünü, tekst” (TDK, 2005: 1382). “Anlamsal ve anlat msal bütünlük ta yan bir tümce, bir paragraf ya da kitab n herhangi bir bölümü” (* eri,1996: 14). “Belirli bir bildiri im ba lam nda bir ya da birden çok ki i taraf ndan sözlü ya da yaz l olarak üretilen bir dil dizgesi bütünüdür. K saca metin, ba ve sonu ile kapal bir yap olu turan dilsel göstergelerin art arda geldi i anlaml yap olarak tan mlanabilir” (Günay, 2007b:44). “Kendisini olu turan tümce dizilerinin birbirlerine ba da kl k ve tutarl l k ölçütleriyle ba lanarak bir anlam bütünü olu turmas yla meydan gelen, belli bir amaçla üretilmi , ba ve sonu kesin çizgilerle s n rland r lan yaz l ya da sözlü bir dilsel ürün” (Onursal,2003:126)

Betimleme: “Tasarlama, bir eyi sözle veya yaz yla anlatma, göz önünde canland rma, tasvir” (TDK: 2005: 252).“Betimleme bir yer, bir nesne ya da varl n özellikleriyle ilgili ayr nt l bilgi verir” (K ran ve K ran, 2000:18). “Okuyucunun göremeyece i fakat hayal edebilece i bir imgeyi (bir yer, ki i (betimce), ya da nesne) ayr nt l olarak tan mlama, sergileme” (Günay, 2007b: 240).

(18)

II. LG L YAYIN VE ARA+TIRMALAR

Yabanc dil ö retiminde metinler her zaman kullan lm t r. Ancak dil ö retiminde kullan lan metin tipleri uzun süredir tart lmaktad r. Metinlerin seçimiyle ilgili genel ilke de i ik tipte metinlerden yararlanma olarak belirtilir. Ülkemizde metin kavram n n ne oldu u, özellikleri, yabanc dil s n flar nda nas l kullan laca ile ilgili olarak yeterli say da kaynak bulunabilir. Ancak metinlerin s n fland r lmas ve farkl metinlerin özelliklerini belirten kaynaklar oldukça s n rl d r. Örne in bu çal ma s ras nda gördük ki, yaln zca betimleyici metinlerin özelliklerini ele alan bir kaynak yoktur. Metin türlerinin ya da tiplerinin içinde betimleyici metinlerin ele al nd kaynaklar vard r.

Çal mam z n bu bölümünde, yabanc dil olarak Türkçe ö retiminde metin kullan m ve betimleyici metinler konusunda yap lan yay n ve ara t rmalar belirtece iz.

Dilek (1995) Yabanc Dil Olarak Türkçe Ö&retiminde Özgün Metinlerle

Çal ma Yollar adl yay mlanmam yüksek lisans tezinde yabanc dil olarak

Türkçe ö retiminde metin kullan m na, metin seçimine yönelik belirlemelerde bulunarak özgün metinlerin kullan m na yönelik malzemeler olu turmu tur.

Dilidüzgün (1995) Yabanc Dil Olarak Türkçe Ö&retiminde Yaz nsal

Metinler adl yay mlanmam yüksek lisans tezinde, yaz nsal metinlerin yabanc lara

Türkçe ö retiminde nas l kullan labilece ini örnek kitaplar üzerinde incelemeler yaparak ortaya koymu ve örnek uygulama çal malar da yapm t r.

Aygüne (2007) Yabanc Dil Olarak Türkçenin Ö&retiminde Okuma

Becerisini Geli tirme Yollar adl yay mlanmam yüksek lisans tezinde Türkçenin

(19)

bölümlerini de erlendirmi ve bu de erlendirmeler nda örnek okuma üniteleri sunmu tur. Bu de erlendirmeleri yaparken okuma metinlerini tip ve tür bak m ndan

incelemi tir.

Günay (2007b) Metin Bilgisi adl kitab nda “Betimleyici Metinleri” ayr nt l olarak örnek metinler nda incelemi tir.

K ran ve K ran (2007) Yaz nsal Okuma Süreçleri adl kitab nda betimlemeyi ve betimleyici metinleri yaz nsal metinler çerçevesinde inceleyerek yaz nda betimleme konusunu ayd nlatm lard r.

(20)

III. KURAMSAL ÇERÇEVE

3. 1. Metin Kavram ve Metinlerin Genel S n fland r lmas

Metin kavram üzerine çe itli bak aç lar na göre yap lm pek çok aç klama bulunmaktad r. Bu aç klamalar n baz lar n belirterek metin kavram , metin tipleri/türleri, metin tonu ile ilgili yap lan s n fland rmalara de inece iz.

Metin kavram n n sözlükteki tan m na bakt m zda öyle bir tan m görürüz: “1. Bir yaz y biçim, anlat m ve noktalama özellikleriyle olu turan kelimelerin bütünü, tekst” (TDK, 2005: 1382). Tan mda metin kelimeler bütünü olarak ele al narak kelimelerin aras nda bulunan ba lara dikkat çekilmi tir.

Günlük ya amda, metin sözcü ünden anla lan “birden çok tümceden olu an yaz l dilsel birimlerdir” (>enöz, 2005:20). Günlük dilde kullan lan tan mda ortaya ç kan, metnin tümcelerden olu mu oldu udur.

Ayr bir tan mda ise * eri metni “anlamsal ve anlat msal bütünlük ta yan bir tümce, bir paragraf ya da kitab n herhangi bir bölümü olarak” (1996: 14) aç klar. Bu tan mda ise metnin anlamsal bütünlü ü dikkate al narak metnin bir tümceden bir kitab n bölümüne kadar olabilece i belirtilmi tir.

Metin kavram n n bat dillerindeki kar l na bakt m zda *ngilizce text, Frans zca texte sözcüklerini görürüz. Bu sözcüklerin kökeni ile ilgili olarak Onursal (2003:121) metin kavram n n Frans zcadaki “texte” ya da *ngilizcedeki “text” kar l klar n n kökeninde Latincede “kuma ” anlam na gelen textus sözcü ünün yer ald n ; kuma n ipliklerle dokunarak bir bütün olu turmas gibi, metnin de kendisini olu turan ö elerin birbirlerine a ama a ama eklenerek bir “dokuma” süreci sonras nda ortaya ç kt n belirtmi tir.

(21)

Günay, metin kavram n belirli bir bildiri im ba lam nda bir ya da birden çok ki i taraf ndan sözlü ya da yaz l olarak üretilen bir dil dizgesi bütünü olarak tan mlar (2007b:44) ve ekler: K saca metin, ba ve sonu ile kapal bir yap olu turan dilsel göstergelerin art arda geldi i anlaml yap olarak tan mlanabilir. Burada, metnin ileti im kurmada kullan lan dilsel göstergelerle olu turulmu kapal dilsel bir bütün yap oldu u ortaya konmu tur.

Tümceler dizisinin bir metin olu turabilmesi için gerekli olan baz ölçütler vard r. Onursal (2003:126) metin kavram n , kendisini olu turan tümce dizilerinin birbirlerine ba da kl k1 ve tutarl l k ölçütleriyle ba lanarak bir anlam bütünü olu turmas yla meydan gelen, belli bir amaçla üretilmi , ba ve sonu kesin çizgilerle s n rland r lan yaz l ya da sözlü bir dilsel ürün olarak tan mlamaktad r. Bu tan mda da belirtildi i gibi, dilsel göstergelerin metin olabilmesi için gerekli ko ullar vard r. Öncelikle bu metnin belli bir amaçla üretilmesi ve belirli s n rlar n n olmas gereklidir. Ba da kl k ve tutarl l k ölçütleri aç s ndan uygun olmal d r. Bu tan mda; ba da kl k ve tutarl l n, bir yaz n n metin olmas n sa layan temel ölçütlerden oldu unu görüyoruz. Metnin iç özelliklerinin birbirleriyle uyumlu ve dilsel yap s n n ba da k olmas , tümceler dizisinin metin olabilmesi için gerekli ko ullar olarak gösterilmi tir. Bu konuda Günay, “Ba da kl k metnin dilbilgisel yan yla ilgili iken, tutarl l k kabul edilebilirlik durumu ile ilintilidir. Tümcelerin s ralan n ve aralar ndaki ili kileri ele almak, ba nt sal bir inceleme; genel olarak metnin bütünlü ünü ele almak ise tutarl l kla ilgili bir de erlendirmedir” (2007b:116) der. Ba da kl k için gerekli olan metnin dilbilgisel olarak tutarl olmas d r.

Günay, bir metnin tutarl kabul edilebilmesi için gerekli olan ölçütleri öyle s ralar:

“a. Metnin tutarl olmas , ö elerin çizgisel geli imi içinde izlek, ki i, yer ya da olay bak m ndan yinelenmesi ve temel bir izlek çerçevesinde geli mesi gerekmektedir.

b. Bir metnin tutarl olmas , her yeni bilginin öncekilerle ilintili, ba nt l olmas ve önceki bilgilere katk yapmas ile gerçekle ir.

1 Metinlerdeki dilbilgisel tutarl l belirtmek için ayn duruma kar l k olarak kimi yazarlar ba la kl k kavram n tercih ederken kimi yazarlar ba da kl k kavram n kullanmaktad rlar.

Biz bu çal ma boyunca metinlerdeki dilbilgisel tutarl l ve uyumu belirten kavram için “ba da kl k” kavram n kullanaca z.

(22)

c. Metnin tutarl olmas için iyi bir düzenlenme biçimi olmal d r. Verilen bilgi, belirli bir düzenlemeyle al c ya aktar lmal d r. Verilen bilgiler kadar aktarma ve düzenleme biçimi de önemlidir. Metne yerle tirilecek betimlemeler metinden ayr olmamal , tersine metinle do rudan ili kili ve yerli yerinde olmal d r.

d. Bir metnin tutarl olmas , söylenmek istenilen her eyi anlatabilmek için gerekli olan eylerin söylenmesi ile olur.

e. Bir metnin tutarl olmas , anlamsal olarak da tutarl olmas n gerektirir. Ba ta söylenilen bir ey metnin sonunda tam kar t bir duruma dönü mü se burada anlamsal olarak tutars zl k vard r” (2007b:117-121) .

Yukar da s ralan ölçütlere bakt m zda metnin tutarl l yinelemeye, ba lant ya düzenlemeye, anlamsal uyum ve birlikteli e ba l d r. Metinde bu iki ö e, tutarl l k ve ba da kl k, metinsellik ölçütlerinin temelini olu turmaktad r. Bu ölçütleri ta yan metinler, ba ka özelliklerine göre çe itli s n flara ayr lmaktad r.

Metin tan mlar yla ilgili baz aç klamalar üstte belirtilen biçimdedir. Ortak yanlar ve ayr lan yanlar olan metin tan mlar ile ilgili olarak Berruto kapsaml bir aç klama sunarak tan mlar özelliklerine göre alt ba l kta sunar:

1. Metin terimini gündelik dildeki kullan m na yak n anlamda ya da yar teknik- teknik olmayan biçimde kullananlar

2. Dilbilimin teknik terimi olarak metin terimini kullanalar- bu kullan mda metnin bütüncül olma özelli i vurgulan yor

3. Metin kavram n n kurucu özelli i olarak ba nt sall n vurguland tan mlar 4. Metin bildiri im i levinin vurguland tan mlar

5. Anlambilim özelliklerinin ortaya ç kar ld tan mlar

6. Di er metin tan mlar (Aktaran Aksan ve Aksan, 1991:97-98).

Bu aç klamada da belirtildi i gibi metin tan m hangi özelli in ya da i levin öne ç kar lmas isteniyorsa o do rultuda yap lm t r. Bu ayr m metinlerin s n fland r lmas nda da görülür.

Metinler s n flara ayr l rken çe itli ortak ölçütler çerçevesinde toplan rlar. Bu s n fland rmada genellikle tip, tür ve ton kavramlar kullan lm t r. Günay tip kavram n n baz ortak yönlerle ilgili olarak s n fland r lm metnin genel özelli ini, daha genel ulamlar n gösterdi ini; ton kavram n n ise vericinin duygular n n, niyetlerinin, duyarl l klar n n okuyucuda yaratt etki oldu unu belirtmi tir (2007b:230). Bir ba ka deyi le, metnin tipi, yazar taraf ndan belirlenmi , metnin kendine dönük özellikleri iken; metin tonunda metnin okuyucuya dönük etkileri söz

(23)

konusudur. Günay tür kavram ile ilgili olarak unlar belirtmi tir: “Bir metin grubu olarak tür, belli örnekçelere, uzla ma ve genel kabul görmü biçimlere uyan metinleri belirtir. Bu bak mdan bir türün genel kurallar ndan söz edilir” (2007b:357). Metin türlerinin belirlenmesi ile ilgili olarak ise Günay unlar belirtir: “Metin türlerini belirleme genel ulamlar ortaya konularak yap lmaktad r. Bir metin türü ait oldu u ulam n genel özelliklerini belirtir. Metin türleri, de i ik toplum ve kültürlerde farkl la an bir s ral düzene ba l olarak düzenlenen ulamlardan olu an belli biçimsel özelliklere sahiptir. Olu turulan bu ulamlar belli ilkeler içinde geli ir” (2007b:357). Tip, tür ve ton kavramlar , metnin özellikleri, okuyucudaki etkisi, toplum ve kültür ulamlar bak m ndan s n fland r l r.

Metin türünün olu mas nda ileti im i levleri önemli yer tutar. Huber & Uzun metin üretiminde ileti im ile ilgili unu belirtmi lerdir: “Metin üretiminin tüm a amalar nda, metnin ileti imsel i levlerinin metin türünün belirginle tirilmesine yönelik s n rlay c etkileri oldu u gözlemlenmektedir” (2001:10). Metin türü için olu an ulamlardan biri de ileti im i levleridir.

Metinlerin s n fland r lmas nda de i ik ölçütler kullan lm t r. Metinleri ileti im aç s ndan de erlendiren Demircan metinleri ikiye ay r r:

“1. Gerçek ya am ile do rudan özde , okura/al c ya gerçek dünyada yararl olabilecek edimsel bilgileri sa lamaya yönelik olan kullanmal k metinler (bilimsel metinler, mektup, reklâm, görü me, dilekçe...). 2. Gerçek ya am evreni ile do rudan özde olmayan ve bunu yans tmay amaçlamayan öz-göndergeli kurmaca metinler” (Demircan, 1990: 99).

Bu metinlerin birincisinde gerçek ya amda yer alabilecek özellikleri olan metinler gösterilirken ikincisinde gerçek ya amda yer almayan, yazar n n olu turdu u kurmaca metinlerden söz edilmektedir.

Metni üretilme amaçlar na göre de erlendiren K ran ve K ran, metinleri dört grupta ele al rlar:

1. Betimsel metin (üretilme amac betimleme yapmakt r) 2. Anlat sal metin (üretilme amac anlatmad r)

3. Aç klay c metin (üretilme amac bilgi verme ve aç klama yapmakt r)

4. Kan tlay c metin (üretilme amac kar dakini ikna etme ve inand rmad r) (K ran ve K ran, 2007:21).

(24)

Buradaki metin s n fland rmas nda üretim amac ve al c n n durumu göz önünde bulundurularak yap lm t r.

* eri, metinleri “bilgilendirici ve yaz nsal” (1996: 14) olarak ikiye ay r r. Bu s n fland rmada metinlerin üretilme amaçlar ölçüt olarak al nm t r ve vericinin amaçlad durum yani al c üzerinde yapmay umdu u de i iklik belirleyici olmu tur. Bilgilendirici metinlerin göndergeleri gerçek dünyaya aittir ve bu metinlerde verilenler günlük ya am m zda kar m za ç kabilir. Yaz nsal metinlerin göndergeleri ise kendi üzerlerindedir. Ya anm ve ya anabilir olma ve bilgi verme zorunluluklar yoktur.

Günay (2007b:230, 357) metinleri farkl aç lardan s n fland rm t r. S n fland rmalar n ton, tip, tür ve ileti im çizgesi i levleri bak m ndan ele alm t r. Buna göre ton yani al c da yaratt etki aç s ndan metinleri ona ay rm t r: Ö retici, esenlikli, içsel, dokunakl , dramatik, trajik, destans , dü lemsel, kalem kavgas na yatk n (polemik) ve gülmece. Tip yani metinlerin ta d klar ortak özellikler bak m ndan sekize ay rm t r: Anlat sal metinler, betimleyici metinler, söyle imsel metin tipi, sözbilimsel metin tipi, kan tlay c metin tipi, aç klay c metin tipi, buyurucu (e itici-ö retici) metin tipi ve önceden haber verici metin tipi. Tür yani dilin yaz nsal durumu bak m ndan uzla ma ve kabul görmü baz ortak ulamlar aç s ndan on iki gruba ay rm t r: Özya amöyküsel metin, ö retici metin, içsel metin, mektup metin, aytaml kla (hitabet) ilgili metin, polemik metin, ola anüstü (dü lemsel) metin, destans metin, romanesk metin, trajik metin, gülmece metin, dramatik metin. Görüldü ü gibi her s n fland rman n kendi içinde ölçütleri vard r ve bu ölçütlere uygun olarak ton, tip ve tür s n fland rmas yap lm t r. Ama bu s n fland rmadaki metinler birbirinden kesin çizgilerle ayr lm de illerdir. Bir tür olarak masal, tip olarak romenesk, i levsel olarak anlat sal ve betimleyici olabilir.

Günay (2007b:386-387) metinler ile ilgili di er bir s n fland rmay Roman Jakobson'un ileti im dizgesinin ö elerine göre yani dilsel ileti imde kullan lan alt ö eye göre yapm t r.

(25)

Gönderge i levi

(Ba lama yönelik anlat m)

Anlat msall k i levi--- +iirsel i lev --- Ça&r i levi

Duyusal i lev Sanat * levi (al c ya yönelik anlat m) (vericiye yönelik anlat m) ( bildirinin kendi üzerine yönelik olmas )

li ki i levi

(kanalla ilgili, ileti ime yönelik anlat m) Üstdil i levi

(koda yönelik anlat m)

1. +ekil: Roman Jakobson'un ileti im çizgesi Verici: Anlat msal, co ku, duyusal i lev

Al c : Ça r , buyurma, seslenme i levi

Bildiri: >iirsel, sanat, yananlamsal, sözbilimsel, estetik i lev

Ba&lam: Göndergesel, bili sel, düzanlamsal i levi (dilbilim ve durum i levi) Kod: Üstdil i levi

Kanal: *li ki i levi

*leti im çizgesine göre yap lan bu s n flamada, verici ile ilgili duygular metinde daha çok yer tutuyorsa yani bir bak ma konu ucu kendinden bahsediyorsa anlat msall k, co ku, duyusal i levden söz edilir. Al c ya da okuyucuya kar (al c ya da okuyucuya dönük) bir anlat m yap lm sa ça r , buyurma, seslenme i levinden söz edilir. Sunulan bildiri metnin kendi üzerine ise estetik ve/veya sanatsal i lev ön palana ç km demektir ve bu türün en önemli ürünü iirler ve yaz nsal eserlerdir. Bir metin bildirinin içeri i üzerine ise bili sel ve düzanlamsal i levi öndedir ve temel amaç bilgi vermektir. Metinde dil, yine dili aç klama amac yla kullan l yorsa üstdil i levi söz konusudur ve bu duruma örnek olarak sözlükler gösterilebilir. *leti im içinde bildirinin kanal n sorgulamaya yönelik baz aç klamalar getiriliyor ise (telefondaki alo sözü gibi) ili ki i levi vard r denebilir. *li ki i levinin anla labilmesi için ba lam n bilinmesi gereklidir.

Günay, tür, tip ve dilin ileti im i levi aç s ndan tüm metinleri a a daki gibi gruplayarak bir metnin birden fazla s n fta yer alabilece ini göstermi tir

(26)

(2007b:385).

Metin türü Bu türün olabilece&i

metin tipleri Bu türdeki bask ndilin i levi Tür örnekleri

Aytaml kla

ilgili Kan tlay c ,sözbilimsel Anlat msal, ça r ,sanat i levleri Övgü, a tsorgulama söylevi, davet, Destans >iirsel, anlat sal ve

betimleyici metin tipi Sanat i levi ve gönderge i levi Destan, kahramanl kroman, tarihsel anlat lar vb. destan , Dramatik Söyle imsel,

sözbilimsel Anlat msal ve ça ri levleri Dram, romantik dramlar, günümüzdeki dram örnekleri Güldürücü Anlat sal, söyle imsel Anlat msal, ça r ,

sanat i levleri Töre güldürüleri, dolant

güldürüleri, karakter güldürüleri, benzek, gülünç

kahraman romanlar , renklemeli romanlar, skeç, parodi, din adamlar n ele alan güldürüler, k sa oyunlar

*çsel Sözbilimsel,

betimleyici, anlat sal Anlat msall k i levi çsel iirler, dü lemler, ark lar Mektup Anlat sal, betimleyici,

kan tlay c Anlat msal ve ça ri levi Mektup roman, aç k mektup, ko uklu mektup Ola anüstü ve

dü lemsel Anlat sal, betimleyici, sözbilimsel, söyle imsel

Ça r ve sanat

i levleri Peri masal , dü lemsel roman,

bilim kurgu anlat lar

Ö retici Aç klay c , kan tlay c , anlat sal, betimleyici, sözbilimsel

Gönderge, ça&r ve anlat msall k i levleri

Deneme, tarih yazarl , özya amöyküsü, yaz nsal bir bildirge, sa söz, özlü söz, ulusöz, atalar sözü, öykünce, ö ütlük, betimce, yaz n ele tirisi

Özya amöyküs

el Anlat sal, betimleyici Anlat msall kça r i levleri ve *tiraf, an , özbetimce, günce, günlük Polemik Kan tlay c ,

sözbilimsel Ça r ,sanat i levleri anlat msal, Ta lama, i neleme, yergilik Romanesk Anlat sal, betimleyici Sanat i levi Masal, k sa öykü, roman A lat sal Söyle imsel Anlat msal, ça r ,

sanat i levleri

Gülünç a lat lar, a lat sal anlat mlar

3. Tablo: Metinlerin Tür Tip ve *leti im * levi Aç s ndan S n fland r lmas

Çe itli yazarlar metinlerin s n fland r lmas n farkl ölçütlere göre belirlemi lerdir. Demircan, gerçek ya am evreni ile özde lik aç s ndan; K ran ve K ran, üretilme amaçlar aç s ndan; Günay ise tip, ton, tür ve ileti im dizgesindeki i levleri aç s ndan bir s n fland rmaya gitmi tir. Metinlerin s n fland r lmas ile ilgili tespitleri yukar daki gibi olup bunlara daha farkl görü lere göre belirlenmi s n flamalar eklenebilir.

(27)

3. 2. Betimleyici Metinler

Betimleyici metinler betimleme üzerine kurulmu metin tipleridir. Bu nedenle çal mam z n bu bölümüne betimlemeden söz ederek ba layaca z. Bunun için önce sözcü ün tan mlar n ele alal m:

betimleme: Tasarlama, bir eyi sözle veya yaz yla anlatma, göz önünde canland rma, tasvir. (TDK: 2005: 252)

betimlemek: 1. Bir nesnenin kendine özgü niteliklerini tam ve aç k biçimde söz veya yaz ile anlatmak, tasvir etmek. 2. Göz önünde canland rmak. (TDK 2005:252,253)

betimlemek: 1. Bir eyi göz önünde canlanacak biçimde kendine özgü yönlerini belirterek, söz ya da yaz ile anlatmak. 2. fels. Bir eyin tasar m n söz ya da yaz ile yapmak (Püsküllüo lu 2007: 282)

betimlemek: Bir eyi bir kimseyi betimlemek, onu yaz l ya da sözlü olarak ayr nt lar yla anlatmak; desen, resim, heykel vb. ile canland rmak, tasvir etmek. (Büyük Larousse C:3 s. 1579)

betimlemek: Bir eyin tasar m n sözle veya yaz yla yapmak. (Tu lac , 1995. c.1 s.283)

tasvir: 1. Bir eyi resim gibi göz önüne gelecek ekilde ayr nt lar ile anlatma. 2. Resmini yapma, resmi yap lma. 3. Resim. (Ayverdi, 2006:3043)

tasvir: 1. Resmini yapma. 2. resim, figür, portre. 3. (ed.) Yaz yla tarif etme (tasvif) (Osmanl ca – Türkçe Sözlük s.1242 )

tasavvur: 1. Zihinde ekillendirme, kurma. 2. göz önüne getirme (zihinde) 3. istek, arzu. (Osmanl ca- Türkçe Sözlük s.1240)

Sözlük tan mlar na bakt m zda betimleme ile ilgili olarak u özellikleri görebiliriz: Betimlenen nesne göz önünde canland r l r, nesnenin kendine özgü yönleri ayr nt l olarak belirtilir, yaz l ya da sözlü olarak ortaya konulur. O halde betimlemeden söz edilebilmesi için bu özelliklerin olmas gerekmektedir.

Sözlük tan mlar d nda ba ka alanlarda da betimlemenin tan mlar ile kar la mak mümkündür. Betimleme ile ilgili yap lan di er tan m ve aç klamalardan baz lar öyledir:

“Betimleme bir yer, bir nesne ya da varl n özellikleriyle ilgili ayr nt l bilgi verir” (K ran ve K ran, 2000:18)2.

“Okuyucunun göremeyece i fakat hayal edebilece i bir imgeyi (bir yer, ki i (betimce), ya da nesne) ayr nt l olarak tan mlama, sergileme” (Günay, 2007: 240).

2 Tezimiz içinde kaynak olarak kulland m z K ran ve K ran’ n Yaz nsal Okuma Süreçleri adl

kitaplar n n ilk bas m nda yer alan baz bölümler, kitab n üçüncü bask s nda bulunmamaktad r. *lk bas mda verilen baz tan m ve bilgiler tezimiz için gerekli görüldü ünden kitab n ilk bas m ve üçüncü bas m ayr ayr kullan lm t r. *lk bas m K ran ve K ran (2000), üçüncü bas m K ran ve K ran (2007) olarak kullan lm ve kaynakçada da bu ekilde verilmi tir.

(28)

Bu tan mlarda K ran ve K ran betimlemenin ayr nt l bilgi verme özelli ini; Günay ise göz önüne getirilebilme özelli ini ön plana ç karm lard r. . K ran ve K ran, betimlemede yer, nesne ve varl ktan söz ederken; Günay yer, ki i ve nesnenin olu turaca imgeye de inmi tir. Her iki yakla mda betimlemenin kapsam nda yer al r ancak, imgenin betimlemede önemli bir yeri vard r. Mitchell’in emas nda betimlemeler imgeyi olu turan ö elerden biri olarak gösterilir (Aktaran Parsa, 2004:62)

Çizimsel imge Optik imge Alg sal imge Zihinsel imge Sözlü imge

Resimler Aynalar Duyu bilgileri Rüyalar E retilemeler

Heykeller Yans t mlar Cinsiyet bilgileri An lar Betimlemeler Tasar mlar D görünü ler Fikirler

Dü sel fikirler

4. Tablo: *mgeyi Olu turan Ö eler

*mgeyi olu turan ö eler be grupta toplanm lard r. Çizimsel imgede yer alan resimler, heykeller, tasar mlar imgeyi kendi varl klar yla yans t rlar. Optik imge ise imgeyi oldu u gibi ya da de i tirerek yans t rlar. Alg sal imge kendi duyu bilgilerimize dayan rken zihinsel imge ise tamamen zihnimizde gerçekle en imgeleri belirtir. Sözlü imge ise olu turdu u imgeyi birebir yans tmad halde dil arac l yla bizim imgenin görüntüsüne ula mam z sa lar. Betimleme görüldü ü imgeyi dilsel ya da sözlü olarak yaratabilir. Resmin boyalarla, aynan n kla, gözün alg yla yapt n betimleme sözle yapar diyebiliriz.

Betimlemenin, bir eyi sözle veya yaz yla yeniden sunum oldu unu dü ündü ümüzde; bu yeniden sunumun aktar m arac olarak kendi d ndaki bir varl , dili kulland n görürüz. Betimleme ile dil ve yaz ili kisi, betimleme sözcü ünün *ngilizce kar l olan “description” sözcü ünde aç kça görülür. Sözcü ün köküne bakt m zda “script” el yaz s anlam na gelir, “inscription” ta n, bitkisel bir maddenin üzerine kaz yarak yazmak (madalya, para) anlam ndad r; “

‘description’ ise ka t üzerine yaz lan yaz d r ve ok ayarak yazmak anlam na gelir”

(Barthes, 2006: 72-73). Bu ok ayarak yazmay görülen dünyan n yans t lmas ya da zihindeki resimleme sürecinin bir üyesi olarak dü ünebiliriz.

(29)

Betimleme, görülen dünyan n zihinden geçip dil arac l yla ka t üzerine aktar lmas olarak görülebilir. Bunu yenidensunum olarak de erlendirebiliriz. Ancak bu yenidensunumda aktar lanlar birebir olmayacakt r. Çünkü “yenidensunum orjinalinin özelliklerini indirgenmi ve farkl la m bir biçimde içerir. Bu yüzden yenidensunum ile konu ald nesne aras nda e de erlik söz konusu de ildir” (Derman, 1991:44). Betimleyici betimleyece i nesnenin temel özelliklerini, ay rt edici yanlar n seçmelidir. Betimleme, bir nesne hakk nda gözlem ve deneyim yoluyla bilgi edinmi vericinin, bunu dil arac l yla al c s na aktarma durumudur.

3. 2. 1. Betimlemenin Tarihsel Geli imine Bir Bak 3. 2. 1. 1. Sözbilimde Betimleme

Betimlemenin tarihine bakt m zda ilk olarak Eski Yunan'da kullan lm oldu unu görürürüz3. Betimleme sözbilimciler taraf ndan eski Yunancada “ekprasis” ad yla tan mlan rd . Bu Eski Yunanca terim “kopar lm metin parças ” ya da “ayr k söylem parçalar ” olarak de erlendirilmekteydi. Köken olarak Eski Yunan'da betimleme, övgü-yergi söylem türünden do mu tur. Övgü-yergi türü söylemde ki iyi, uzamlar ya da ayr cal kl zamanlar öven-yeren betimlemeler olarak adland r lm t . Önemli günlerin, yerlerin ve ki ilerin övgüleri yap l rken, yer ve ki i ile ilgili özelliklerden söz edilerek betimlemeden yararlan l yordu. Bu sözler günümüzde aç l törenlerinde ve diplomatik ziyaretlerde yap lan konu malara benziyordu.

3. 2. 1. 2. +iirde Betimleme

Eski Yunan'da betimlemeler iirlerin içinde de yer alarak, betimlemesi yap lan ve sunulan nesneden yola ç karak nesnenin zenginli inin ortaya konulmas n sa lamaktayd . Betimlemeler airlere bilgilerini, dile hakimiyetlerini, sözcük hazinelerini, sözbilim ustal klar n gösterme imkan veriyordu. Eski Yunan'da betimlemenin gerçekçilikten çok süslemeyle ili kisi vard .

3 Bu bölümle ilgili bilgiler için AKDEN*Z, Safiye “Betimleyici Anlat m:Tasviri “descriptif” Metinler” http://www.ege-edebiyat.org/modules.php?name=News&file=article&sid=239 makalesinden yararlan lm t r.

(30)

Günümüz iirinde de betimlemeler de i ik sapmalarla birlikte duygular ve izlenimleri aktarmada kullan lmaktad r.

1. Örnek

STANBUL’U D NL YORUM $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal Önce hafiften bir rüzgar esiyor Yava yava sallan yor Yapraklar, a açlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda,

Sucular n hiç durmayan ç ng raklar $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal Ku lar geçiyor, derken

Yükseklerden, sürü sürü, ç l k ç l k. A lar çekiliyor dalyanlarda

Bir kad n n suya de iyor ayaklar $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal Serin serin Kapal çars

C v l c v l Mahmutpa a Güvercin dolu avlular

Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgar nda ter kokular $stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapal (Orhan Veli, Bütün iirler.)

Bu iirde *stanbul airin betimlemeleriyle ortaya konulmu tur. Bu betimlemeler airin gördüklerini daha etkili yans tabilmesini sa lam t r. *stanbul'un güzellikleri belirli bir biçimde sunarak air dile olan egemenli ini göstermi tir.

3. 2. 1. 3. Bilimde Betimleme

Gerçekçi anlamda betimlemenin do u u yaz n n d nda olmu tur. Antik ça dan bu yana teknik ve bilimsel söylemler betimleme yoluyla anlat mlar gerektirmi tir. Mimaride (planlar yorumlamak için), zoolojide ve botanikte (s n fland rma ve gözlem yapmak için), hukukta (suçun olu um ko ullar ve suçsuz ki inin özellikleri için) betimlemeye ba vurulmaktad r.

2. Örnek

Leopar:Kedigiller ailesinden, Asya ve Afrika’da ya ayan y rt c bir memeli. Pars veya Panter olarak da bilinir. Kaplan ve aslandan daha küçük ve hafiftir. Kuyrukla beraber 210-270 cm boyunda, 50 kg kadar a rl ktad r. A rl 90 kg gelenlerine pek az rastlan r. Postu aç k sar olup, s rt ve yan taraflar nda siyah halka eklinde benekler bulunur. Beneklerin orta k s mlar post renginden daha koyudur. Beneklerinden dolay bâzan çita ve jaguar ile kar t r l r. Leopar n benekleri halkal , çitada ise doludur. Ayr ca, çitan n gözlerinin alt ndan çenelerine do ru birer siyah çizgi uzan r. Jaguar n

(31)

koyu çemberlerinin ortas nda ise küçük siyah bir leke bulunur. Leopar bulundu u yere çabuk adapte olur. Postundaki lekeler çevreden ay rt edilmesini güçle tirir. Ona üstün bir kamuflaj kâbiliyeti sa lar. Bu sâyede avlar na rahatl kla yakla r. Yar çöllerde sulak ormanlarda ve da larda bulunur. Türkiye’de güney Toroslar ve Ayd n civar nda tek tük görülür. Rengi genellikle aç k sar olmakla berâber Do u Hint Adalar nda siyah postlu olanlar na da rastlan r. Buna kara panter denir. Bu takdirde yine üzerinde siyah parlak halka izleri bulunur.

Bu tan mda görüldü ü gibi zooloji biliminde bir leopar n kaplandan veya aslandan ayr lan yönleri betimlenmi tir. Bu sayede tür olarak s n fland rmas belirlenmi tir.

3. 2. 1. 4. Yaz nda Betimleme

Yaz nda betimleme her dönemde kullan lm t r. Sözlü yaz nda destanlarda, masallarda betimlemelerle kar la mak mümkündür. Ancak baz yaz n ak mlar savunduklar görü do rultusunda betimlemeyi hiç kullanmam lard r. Tersini görmek de mümkündür. Baz dönemlerde betimleme amaca dönü üp daha fazla kullan lm olabilir.

Betimlemenin ayr bir yaz n türü olarak geli imi XVIII. yüzy la rastlar. Bu dönemdeki romanlar n ço unda, romantizmin etkisi alt nda yap lan betimlemeler görülür. Bu betimlemelerde dekor ya da ki i betimlemeleri yoluyla insan duygular n n yans t lmas söz konusu olmu tur. *nsan duygular ile nesneler aras nda ili ki kurularak nesnelerin kendi özellikleri bir ba ka duygunun ya da durumun anlat m için kullan lm t r.

Yaz nda betimlemenin doruk noktas 1950 sonras Frans z edebiyat nda görülen “Yeni Roman” anlay d r. Yeni Romanda yazarlar n amac yaln zca dünyadaki varl klar n varl n ortaya koymakt r. Bunun en iyi yolu da gerçekli e ba ka duygular ve olaylar kar t rmadan yaln zca betimleme yapmakt . “Çünkü bu dünya ne yeterince anlaml yd ne de saçmayd yaln zca vard ; en önemli özelli i de var olmas yd , öyleyse var olan tan nmal , betimlenmeliydi” (Butor, 1991:9). Bu yolla nesneler insan anlamada bir araç olmaktan ç k p, kendi ba lar na var olan nesneler haline gelmi lerdi. Bu dü üncede olan Frans z yazarlar Nathalie Sarraute, Alain Robbe-Grillet, Michel Butor, Claude Simon öykü ve romanlar n tamamen betimleme yoluyla olu turmu lard r.

(32)

Baz ele tirmenler Yeni Roman anlay n n alt nda yatan nedenleri, toplumsal dönü ümler sonucu tüketim toplumu içinde bireyin h zla edilgen duruma gelmesine ve bunun sonucunda da nesnelerin insanlar kar s nda öncelik ve üstünlük kazanmaya ba lamas na dayand rm lard r. Yeni Romanc lar ise insan n yeryüzündeki durumunun h zla de i ti ini ve bu de i imin de uygun verilerle ve yeni anlat m biçimleriyle sunulmas gerekti ini belirtmi lerdir. Betimlemenin gerçekli i her eyiyle ortaya koyabilecek tek yaz m türü oldu unu eserleriyle ortaya koymaya çal m lard r.

Biz bu çal mam zda betimlemenin metinsel ve metin içi kullan m durumlar n ele alarak, betimlemenin nesnelerine, i levlerine; betimlemelerde kullan lan yaz nsal sanatlara ve dilsel yap lara ve betimlemenin bak aç s na de inece iz.

3. 2. 2. Betimleme Nesneleri

Betimlemesi yap lmak üzere seçilen nesne4, de i ik nesne ki i ya da yerler aras ndan seçilerek göz önüne ç kart l r ve okuyucunun dikkatine sunulur. Seçilen nesne betimleme yoluyla di erlerinden ayr l r ve belirgin bir hale getirilir. Belirginle tirmenin yap labilmesi için iyi bir gözlem ve seçici bak gereklidir. “Bakmak bir seçme edimi oldu una göre, bu edimin sonucunda gördü ümüz nesneyi, her zaman elimizle dokunabilece imiz bir nesne anlam nda olmasa da, ula abilece imiz bir alana getirmi oluruz” (Berger, 1986: 8-9). Bakma edimiyle di erlerinden s yr l p belirginle en nesnenin durumu ile betimleme yoluyla di er nesnelerin aras ndan belirginle en nesnenin durumu birbirine benzerdir.

Belirginle tirme i lemi yap l rken; betimleme nesnesi ile ilgili olarak belirli bir zamandaki durumuna göre betimleme yap labilece i gibi, ilgili nesnenin genel olarak de i meyen yönleri de ortaya konulabilinir. Örne in bir a ac n yaz mevsimindeki durumunun betimlenebilece i gibi, mevsime göre de i meyen genel özellikleri de betimlenebilir. Bu durum, betimlemenin hangi özelli inin ya da durumunun vurgulanmak istenildi i ile ilgilidir.

4 Burada kullan lan “nesneler” sözcü ü betimlenebilen eyler (ki i, varl k, uzam, nesne) için

(33)

Betimleme nesnesi belli bir uzam içinde yer al r, ancak betimleme s ras nda betimleyenin bak aç s do rultusunda bir sunum yap l r. Betimleyenin amac na ve betimlemenin i levine göre nesnenin baz yönleri daha belirgin ortaya konulurken baz özellikleri atlan labilir. Özellikle anlat sal metinlerdeki betimlemelerde betimleme nesnesine ili kin anlat n n ilerleyen bölümlerinde etkin olacak bir yan varsa o yan öne ç kar l r, di er özellikler göz ard edilebilir. Bize sunulan nesnenin seçilmi özellikleridir. Bu seçim betimlemenin s n rlar n n belirlenmesi için yap l r. Ayr ca okuyucu betimlenen nesnenin baz k s mlar n kendi dünya bilgisiyle doldurabilece inden bu k s mlar yaz lmayabilir.

Betimleme nesneleri evrendeki tüm varl klar olabilece i gibi genel olarak nesne, ki i, varl k ve uzam olarak s n fland r labilir. Uzam d nda kalan betimleme nesneleri aras ndaki ayr m öyle gösterebiliriz:

Nesne Ki i Varl k

Canl - + +

Cans z + -

-nsan - + - 5. Tablo: Betimleme Nesnelerinin Özellikleri

Betimleme nesnelerinden ki i ve varl canl d rlar, nesne cans zd r. Belirtilen gruptan sadece ki i insand r. Ancak çe itli anlam olgular yla di er nesnelere insan özellikleri yüklenebilir.

3. 2. 2. 1. Nesne

Metnin içine bir nesne kat laca nda, öncelikle bu nesne yak n ndaki di er nesnelerden ayr larak belirginle tirilir. Bu durum genellikle nesne y nlar içinden birinin adland r l p ayr lmas yla gerçekle ir. Betimleyenin bak aç s na göre, belli bir ba lama noktas seçilerek ve nesnenin çevresindeki di er nesnelerden ay rt edilmesini sa layacak özellikleri s ralanarak nesne bulan k bir görüntü içinden netle erek ortaya ç kar l r.

(34)

3. Örnek

Gün a ar yordu bahçede, önce a açlar n üst yapraklar ayd nlan yordu, sonra dallar, gövde, kök, otlar yordu ac ye il. Renkler gittikçe aç l yor, nar narl n buluyor, ayva ayval n tak n yordu. Ev beliriyordu olanca h z yla, cam , çerçevesi, kap s bacas yla tümleniyordu. Sabah n ilk kargas gelip sundurmaya konmu tu bile. Son kas mpat lar açmay deniyordu.

(Sabahattin Kudret Aksal, Öyküler, s. 216)

Bu örnekte sabah n betimlemesi yap l rken ev di er varl klar aras ndan gittikçe belirginle erek ortaya ç kmaktad r. A aç dallar yla yapraklar yla belirginle irken ev de bir yap-boz gibi gittikçe ortaya ç kmaya ba lar. Betimlemeye ba lama noktas olarak ise evin etraf ndaki a açlar seçilmi tir.

Nesneler ilk olarak adland rma yoluyla betimlenir. Dili kullan rken nesnelere dair zihnimizde bir betimleme (resimlendirme) i lemi gerçekle mektedir. “Kitap” nesnesinden söz ederken betimlemelerin ve nesnenin kendisinin zihinde yaratt resimler arac l yla “kitap” göstereni kavramla t r labilmektedir (kitap, dikdörtgen,

beyaz-sar sayfal , kapakl ...). Zihinde olu turulmu olan bu nesne daha sonra

betimlemeler yoluyla de i ik biçimlere sokulabilmektedir.

Betimleme s ras nda nesnenin betimlenmesine ilk olarak görünür özelliklerinden ba lan r, ard ndan çevresindeki nesnelere göre konumu belirlenir. Gereksinim durumunda nesnenin içyap sal özelliklerinden de söz edilebilir.

Anlat sal metinlerde olay n geli imine ba l olarak durumlar ve dönü ümler art arda gelir. Betimlemeler genelde durumlar aç klarlar. Dönü ümler ise devinim bildiren eylemlerin bask n oldu u k s mlarda vard r. Anlat ya kat lan her nesne okuyucu taraf ndan bilinmeyen yeni bir eydir. Bu nedenle anlat ya kat lma a amas nda ya da k sa bir süre sonra, ilgili nesnenin anlat y ilgilendirdi i yan öne ç kart larak betimlenir. Yani anlat içinde bir nesne önce betimlenir sonra anlat içinde kullan l r.

Anlat sal metinlerin içinde yer alan nesne betimlemeleri anlat içinde de i ik amaçlarla kullan labilirler. Belli bir nesnenin özelliklerinin s ralanmas sadece nesneyi tan tma amac ta maz. Nesneyi kullanan ki i ile ilgili bilgi verebildi i gibi,

(35)

dönemin bir özelli ini yans t yor da olabilir.

Nesne betimlemeleri genellikle anlat sal metinlerde, tan t m amaçl kataloglarda, bulmacalarda kar m za ç kar.

3. 2. 2. 2. Ki i

*nsanlar n ki ilik özelliklerini ki inin fiziksel ve ruhsal özellikleri olu turur. Ki iye dair ula abilece imiz bilgilerin ço u bu özellikler yoluyla verilir. Betimleme nesnesi olarak ele al nan ki inin de bu iki duruma göre betimlemesi yap labildi inden ki i betimlemeleri iki öbekte ele al nabilir:

* Fiziksel betimlemeler * Ruhsal betimlemeler

Fiziksel Betimlemeler: Fiziksel betimleme de betimlemesi yap lan ki inin

görünür özellikleridir. Fiziksel betimlemeye baz genel noktalara (ya , boy, kilo, cinsiyeti ten rengi, göz rengi vb.) de inildikten sonra ki inin kendine özgü özellikleri belirtilir. Belirtilen bu ayr mlar fiziksel aç dan ki inin foto raf görüntüsüne ula mam z sa lar. Ki inin fiziksel özelliklerinden baz lar n öyle s ralayabiliriz:

Ya Görünü Boy Saç Yüz Göz Ten rengi

Çocuk ya larda Genç Orta ya l Ya l Yakla k “a” ya nda Zay f Normal Ji man Bodur C l z Yakla k “a” kg Uzun K sa Orta boylu Yakla k “a” cm Siyah Beyaz K z l Kahverengi Sar Uzun K sa K v rc k Dalgal Düz Örgülü At kuyru u Yuvarlak Uzun Kare Oval K r k Siyah Ye il Mavi Kahverengi Çekik K rm z yüzlü Kumral Sar n Esmer Soluk benizli Beyaz yüzlü Çilli

6. Tablo: Ki inin Fiziksel Özelliklerinden Baz lar

Örne in suçlular n yüz e gallerinin çiziminde bu tür bir betimleme söz konusudur. Bu ayr nt lar kendi içinde de pek çok alt bölüme ayr labilece i gibi, bütün fiziksel betimlemelerde bu kadar ayr nt l betimlemeye gerek duyulmayabilir. Bunlar n baz lar kullan larak da yeterli görülen betimlemeler yap labilir. Ayr ca

(36)

ki inin sadece kendine özgü bir görünü ü (yüzündeki büyük bir ben ya da yara gibi) varsa o da belirleyici olarak kullan labilir

Anlat sal metinlerde yer alan fiziksel betimlemeler anlat n n olu umu ve di er ö eleri aç s ndan oldukça önemlidir. Betimlemesi yap lan ki inin tan nmas resminin zihinde daha kolay olu mas aç s ndan betimleme yap labilece i gibi, ki i fiziksel özelliklerinin tamam verilmeden sadece ruhsal özellikleri ile de tan t labilir.

4. Örnek

“Kumral, zay f, uzun ve saçlar iyi taranm bir gençti o. Yüzünün hatlar gayri muntazamd , a z büyüktü. Fakat gözlerinin yorgun ve hummal bir bak vard . Esasen, kad nlar n ho una giden taraf -zira, kad nlarca Faik Bey pek çok ra bet kazanm bir delikanl d r- en ziyade bu bak idi. Küçük ya ndan beri Avrupa'n n muhtelif ehirlerinde dola m oturmu oldu u için tav r ve hareketlerinde hiç sahte görünmeyen bir Frenk zerafeti ve k vrakl vard .”

(Yakup K. Karaosmano lu, Kiral k Konak, s.21)

Bu al nt da ki iye ait fiziksel özelliklerle birlikte, ki ilik özelliklerine de yer verilerek bütüncül bir betimleme yap lm t r. Anlat c , ki i hakk ndaki fiziksel ve özelliklerin tamam n bilen bir gözle betimlemesini yapm t r.

5. Örnek

“Nuri Efendi benim tan maya ba lad m zamanlarda, elli be ,altm ya lar nda, orta boylu, zay f, kuru fakat dinç bir ihtiyard .

Uzun, dört kö e yüzü, beyaz seyrek sakal , büyük kestane rengi çok yumu ak bak l gözleriyle insan n üzerinde garip bir tesir yapard .”

(Ahmet H. Tanp nar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, s.30)

Bu al nt da ise ki inin sadece fiziksel özelliklerinin betimlemesi verilmi tir. Anlat c ki iyi d ar dan gözlemleyen bir göz durumundad r.

Ruhsal Betimlemeler: Betimleme bir an resmetme ve görüntüleme d nda,

bir ruh halini, içinde bulunulan psikolojik durumu sezdirme ve hissettirme amac yla da yap labilir.

Ruhsal betimlemede de, betimlemesi yap lan ki i ile ilgili olarak öncelikle gözlem yap larak bu gözlem sonucunda var lan yarg lara dayal olarak ruhsal betimleme yap l r. Ruhsal betimlemede insan n duygular , dü ünceleri, be enileri, tutkular , al kanl klar yani ki inin iç dünyas betimlenir ve ki ilik özellikleri ortaya konulur. Ruhsal betimlemelerde ki inin ruh durumu sadece ruhsal özelliklerin ortaya konmas n n yan nda, çevrenin ya da ba ka nesnelerin baz özellikleri ortaya

(37)

konularak da yap labilir. A a da verilen al nt da ki inin hüzünlü olan ruh durumu çevrenin (*stanbul'un, gar n) betimlemesi yap larak belirtilmi tir.

6. Örnek

“Bir aral k gar n içine turuncu bir k doldu; d ar da güne bat yordu. $stanbul'un durgun lodos havalar na özgü renk renk bulutlara kar m bir gurup... Merdivenin ba nda bunu bir sigara tellendirerek uzun uzun seyretti”

(Refik H. Karay, Bugünün Sarayl s , s.17) .

Güne in bat ve renk renk bulutlara kar m olan grup hüznün simgesidir ve hüzünlü ruh durumunun aktar m için kullan lm t r.

7. Örnek

Odisya bir bahç van çocu udur. En iyi o yüzer, bal k tutar, ark söyler, kürek çeker ve en güzel o gülerdi. Garip bir çocuktu. Birdenbire kederlenirdi. En çok üzüldü ü ey, kendisine ehemmiyet verilmedi ini sezmesi idi. En alelade eylerden bile bütün dünyaya küskün bir hal al rd . Sonra en küçük bir mü fik söze kar kahramanl klar göstermek isterdi. En çekindi i ey kavga idi. Birden sarar rd , kekemele ir yüzü karmakar k olurdu. Çocuklar n korktu u Hiçbir eyden korkmazd .

(Sait Faik Abas yan k,Bütün Eserleri 2, “Ka kadas ’nda” s. 28)

Bu örnekte Odisya ad ndaki çocu un olaylar kar s ndaki tutumu, ki ilik özellikleri uzun bir gözlem sonucunda ula ld dü ünülen di er özellikleriyle birlikte betimlenerek, onun ruhsal özellikleri hakk nda bir bilgi verilmi tir.

3. 2. 2. 3. Varl k

Bir metnin, anlat m n içinde ki ilerin, nesnelerin, uzam n yan nda varl klar da yer al r. Bu varl k daha önce hiç görülmemi bir ku da olabilir, bir benzeri görülmü a aç da olabilir. Varl k betimlemesinde, betimlemesi yap lan varl k di er varl klardan ayr lan ve onlara benzeyen özellikleriyle ortaya konulur.

Okuyucunun hiç bilmedi i bir varl n betimlemesi yap l rken okuyucunun bildiklerinden yola ç k p bildi i varl n üzerinde, zihnindeki resimde yapaca de i ikliklerle yeni varl n resmini olu turmas na çal l r. Betimlemesi yap lan yeni varl k ile bilinen varl k birbirine ne kadar benziyorsa, zihinde yeni varl a ait olu an resim o kadar h zl ve kolay olu ur. Betimlemesi yap lan yeni varl n bir benzeri okuyucunun zihninde yoksa, varl n d tan içe, genelden özele tüm özelliklerinin s ralanmas gerekir.

“Diyelim (bugüne kadar hiç at görmemi birine) at tasvir etmek üzere yaz n za at kavram yla de il, okurun ki isel deneyimine dayal “araba” kavram yla ba l yorsunuz. Tasviriniz boyunca atlara “at” de il “tekerleksiz araba” derseniz, hiç at görmemi ve

(38)

fazlas yla arabaya al k okurunuza bu iki nesne aras ndaki fark , “tekerleksiz araba” kavram ndan tüm “araba fikrini” ç kar p o deyime atla ilgili tüm anlamlar yükleyerek aç klamaya çal m olursunuz. böylece tekerleksiz arabalar n tekerle i yerine toynak denen geni ayak t rnaklar , far ve arka ayna yerine gözleri, bir kat boya yerine tüy ya da k l denen eyleri olur ve araba benzinle de il arpayla beslenir vb. Böyle bir tasvirin sonunda at ne de ilse o olup ç kar” (Ong, 1995:25).

Betimlemesi yap lan varl k ile benzetilen varl k aras nda mant ksal aç dan ortak ö elerin bulunmas betimlemenin sunumunu ve varl n zihinde olu umunu kolayla t r r.

3. 2. 2. 4. Uzam (Yer)

Öyküleme ve betimleme anlat n n olu umunu sa layan anlat m yöntemleridir. Anlat n n olu umu ki i, zaman, uzam üzerine kuruludur ve bu ö eler anlat da birbirini zorunlu k larlar. Bu üç olu turucudan uzam ile ilgili yerle tirmeler betimleyici metinler yoluyla yap l r. Bir romanda, öyküde kurgunun olu turulmas n sa layan ö elerden biri de uzamd r.

“Anlat da bildi imiz tek ey, bizlerle konu an ki inin ya da bize sözü edilen roman ki ilerinin herhangi bir yerde bulunduklar d r. Ancak k sa süre içinde sis perdesi yer yer farkl l k gösterir; çünkü bir salonda bir mutfakta bir ormanda ya da çölde ayn biçimde konu ulamayaca n ve ayn biçimde davran lamayaca n hepimiz çok iyi biliriz. Bu nedenle bizlere dekorun, yani çevreye özgü niteliklerin bildirilmesi gereklidir” (Butor, 1991:144).

Bu al nt da da belirtildi i gibi herhangi bir anlat daki ki ilerin konu ma ve devinimleri bulunduklar uzam n artlar na göre de i ebilmektedir. Bu nedenle anlat lar içinde uzam n betimlenmesi metnin tutarl l için gerekli görülmektedir.

Uzam, anlat ya özgü s n rlanm uzay parças d r. *nsan n içinde bulundu u her an n bir uzam vard r ve uzam n anlat m betimlemeyi gerektirir. “Uzam olu turan ö elerin aras ndaki ili kiden anlat do ar” (K ran ve K ran, 2007:249). Anlat n n di er unsurlar nda oldu u gibi uzam n betimlenmesi de kendi içinde bir bütündür ve tutarl olmak durumundad r.

Okuyucunun anlat daki kurguyu örebilmesi ve anlat da yer alan pek çok unsuru çözebilmesi için uzam hakk nda bilgi sahibi olmas gerekir. Bu ekilde anlat n n okuyucu zihninde olu umu daha yerli yerinde olu abilmektedir.

(39)

Akta (2000:127), uzam n içinde ya ad m z dünyaya benzetilmek amac yla somut bir ekilde verilebilece i gibi soyut da olabilece ini, böylece d dünya ya oldu u ekliyle yans t ld n ya da okurun birtak m izlenimler edinmesi için kullan ld n ; ilkinin resme, ikincisinin minyatüre kar l k geldi ini belirtir.

Uzam ile ilgili betimlemenin birebir ve gerçekçi olarak verildi i durumlarda betimleyen, okuyucuyu uzam n foto raf görüntüsüne ula t rmaya çal mal d r. Bu amaçla betimleyici uzamdaki unsurlar belli bir çerçeve içinde sunmal d r.

K ran ve K ran, uzam n betimlenmesinde kullan lan sözcükleri u ekilde belirtmektedir:

“Uzam n sözcükleri:

Bir romanda uzam incelerken u tür sözcüklere rastlanabilir:

Do rudan do ruya co rafyaya ili kin bir uzam belirtmeye yarayan özel isimler (bir ehir, bir mahalle, bir bölge, bir ülke... Ankara, *zmir, Güney-Do u Anadolu, Pamplemousse, Paris, Ümit Burnu, Türkiye...)

Cins *simler: >ehir, sokak, bina, cadde, köy, da , deniz, orman...

Bir uzam n boyutunu, biçimini belirterek, betimlenen uzam nitelemeye yarayan s fatlar: Büyük bir ehir, küçük bir köy, geni bir cadde, yüksek bir da , dar bir kanal...

Baz ilgeçler: Önünde, arkas nda, üstünde, sa nda, solunda... Devinim ya da devinimsizlik bildiren eylemler” (2007:250).

Uzam betimlemesinde kullan lan bu sözcük yap lar do rudan uzam n görüntüsünü verirken; anlat c n n izlenimsel görü lerini ve etkilenimlerini de belirten öznel dü üncelere de yer verilebilir.

8. Örnek

“Çok güzel bir evimiz var. Kocaman kocaman odalar aynalar, yald zl koltuklarla; duvarlar , tavanlar resimlerle süslü. Tavanlardan yerlere de in uzanan koyu renkli kadife perdeler, her odada irili ufakl sanki yüzlerce hal . Üstelik k r lacak e ya dolu bir sürü küçük masa. Cilas ayna gibi parlayan büyük yemek masas . arkal kl , oymal , her biri iki ki iyi s d rabilecek geni likte sandalyeler. Ellemeye bay ld m satenle kaplanm koltuklar. Yürümekle bitmeyen- ko mak yasak!- iç içe geçmi salonlar. Annemin neredeyse salonlar kadar büyük yatak odas . Beyaz kürk örtüsünün üstünde yuvarlanmaya doyamad m kocaman karyolas . Aynalar...aynalar..”.

(P nar Kür, Ak Olmayan Sular, s:9)

Uzam n sözcükleri:

(40)

yemek masas , salon, örtü, karyola.

Bir uzam n boyutunu, biçimini belirterek, betimlenen uzam nitelemeye yarayan s fatlar: kocaman, koyu renkli, küçük, oymal , yürümekle bitmeyen iç içe geçmi ,

Yer belirticileri: üstünde

Bu ekilde betimlenen bir oda ile okuyucu anlat c n n odayla ilgili görü ve dü üncelerini ö renerek anlat n n di er k s mlar ile rahatça ili kilendirebilecektir. S fatlar n yo un olarak kullan ld bu betimlemede benzetme de kullan larak uzam n izlenimsel boyutu ortaya konulmu tur.

9. Örnek

Hüseyin Feyzullah, Langa'da, ahtapot gibi bir evde oturuyordu. Ahtapot gibi bir ev, çünkü iki yan ndan, sa ndan, solundan destekleyici direklerle ayakta duruyordu bu ev, y k lmak için de kas rgay bekliyordu. $ki katl yd , ah ap, soka n ba ndan bakana sanc l bir di gibi görünürdü. Küçüktü ama küçüklü üne göre orans z denecek kerte büyük bir bahçenin soka a yak n bir yerinde duruyordu. Bahçede erik, vi ne, ceviz, incir, nar, ayva hepsi tamamd . Delimtrak büyümü otlardan geçilmiyordu. Arkada kuyunun yan nda, kap s kiremit rengine boyanm bir kümes, bir horozla birkaç da tavuk. Bahçede arnavut kald r m nda kullan lan ta larla örülü bir duvarla çevrilmi ti, duvar toza dönü mü bir harç ayakta tutuyordu. Evin ön cephesindeki pencerelerden bak nca, mevsim öncesi esip savuran, kuduran rüzgarlar n duruldu u sabahlardaki gibi dingin, k p rt s z sanki hep güne li, uyuyan bir gömütlük görünüyordu kar da, arka cephedeki camlardan bakan n gözünde de karnabahar tarlalar büyüdükçe büyüyordu. Daha ötede de çevresine oturtulmu bir resim gibi deniz, orta yerinde bir kum kay yla iskele, zaman d donmu kalm t .

(Sabahattin Kudret Aksal, Öyküler, s.188)

Burada betimlemesi yap lan ev ile ilgili olarak; d özellikler verilmi evin etraf n saran nesneler s ralanm , bu nesnelerin özellikleri belirtilerek evin resimsel görüntüsü yarat lm t r. Bu betimleme bir öykünün ba lang ç bölümünde yer almaktad r ve bu biçimdeki bir betimlemeyle olaylar n ya an laca ortama dair özellikler verildi i için ki iler bu uzama daha rahat yerle ecek anlat c daha sa lam bir kurgu olu turabilecektir.

K ran ve K ran' n belirtti i uzam sözcüklerinden bu betimlemede kar m za ç kan sözcük öbekleri unlard r:

Cins $simler: Ev, bahçe, sokak, cephe, tarla

Bir uzam n boyutunu, biçimini belirterek, betimlenen uzam nitelemeye yarayan s fatlar: *ki katl yd , ah ap, küçük, dingin, k p rt s z, sanki hep güne li.

Yer belirticileri: *ki yan ndan, sa ndan, solundan, arkada, ön cephesindeki, arka cephedeki, çevresine, orta yerinde.

Devinimsizlik bildiren eylemler: Oturuyordu, duruyordu, bekliyordu, görünürdü, çevrilmi ti, tutuyordu, görünüyordu, donmu kalm t .

(41)

devinimsizlik bildiren eylemlerle kurulmu tümceler, yer belirticileri baz s fatlar ve uzamda yer alan özel ve/veya cins isimlerdir.

Uzam betimlemelerinde uzam ile ilgili bilgiler verebilece i gibi dönemin ve çevrenin etkilerini de gösterebilir, anlat n n içinde önemli olabilecek baz sezdirimlerde bulunabilir.

10. Örnek

“Kö enin ba nda durup bakarsan z her pencerede k rm z toprak saks lar ve kararm gaz sand klar görürsünüz. Saks larda al, beyaz, koyu k rm z sardunya, küpeçiçe i, karanfil. Gaz sand klar da öbek öbek ye il fesle en ile dolu. Ta kö ede bir mor salk m çarda alt nda çevrenin en i lek çe mesi var. Bütün bunlar n arkas nda tiyatro dekorunu and ran beyaz, uzun, ince minare.”

(Halide Edip Ad var, Sinekli Bakkal, s.13)

Betimlemede bir soka n görüntüsü bize verilmi tir. Betimlenen görüntüye bakt m zda nesneler bize anlat n n betimlemenin zaman na dair ipuçlar verir. Gaz sand klar n n bulundu u ve insanlar n su gereksinimini mahalle çe melerinden sa lad bir dönem, bize bu betimlemenin günümüze ait olmad n hissettirir. Betimlemesi yap lan soka n içinde bulundu u dönem yakla k yüz y l kadar öncesi olabilir.

K ran ve K ran anlat daki uzam türlerini kar tl klarla incelemi ler ve u türleri belirlemi lerdir: “Aç k uzam/kapal uzam, kapsayan uzam/kapsanan uzam, özel uzam/herkese aç k uzam, aileye ait uzam/ yabanc uzam, gerçek uzam/kurmaca uzam” (2007:250-252). Uzam n anlat d ndaki alanlarda da türleri belirlenmi tir. Güngör, foto raftaki uzam türlerini “aç k/kapal , yass /derin, belirli/belirsiz, bo /dolu” (2005:2) olarak belirtmi tir. Betimlemenin hem foto rafik görüntünün hem de anlat n n bir ö esi oldu unu dü ündü ümüzde bu türleri birle tirebiliriz.

Aç k/kapal uzam betimleyicinin/vericinin sundu u uzam n aç k veya kapal olmas d r. Anlat da bu aç kl k “deniz, orman, bahçe gibi; kapal l k ise ev, büro, ma ara” (K ran ve K ran, 2007:250) gibi verilirken, foto rafta “izleyenin ilgisinin çerçeve içinde tutulup tutulmad ” (Güngör, 2005:3) dikkate al n r. Foto rafta “aç k uzamda izleyiciden gösterilmeyeni hayal etmesi beklenir. Kesilmi tamamlanmam figürlerle bilinçli olarak uzam n çerçeve d nda da devam etti i hissettirilmeye

Referanslar

Benzer Belgeler

Mitingde konu şan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Bu özelle ştirmeler sadece bu işletmelerin çalışanlarını işsiz bırakmayacak..

Mersin Devlet Hastanesi önünde toplanan yakla şık 2 bin kişi, Metropol miting alanına kadar sloganlar atarak yürürken CHP Mersin Milletvekilleri İsa Gök ve Vahap Seçer,

Türkiye'de orman yang ını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937 yılında başlıyor ve günümüze kadar yakla şık 80 bin orman yangınında 2 milyon hektara yakın

Türkiye'de orman yangını istatistikleri Orman Kanunu'nun kabul edildiği 1937'de başlıyor ve günümüze kadar yakla şık 80 bin orman yangınında 2 milyon hektara yakın orman

Türk-İş, Türkiye genelinde organize edilen “ İş Sağlığı ve Güvenliği” konulu eğitim programının Samsun ayağında, bilinen en önemli meslek hastal ıklarından olan

1.4 milyar insanın içme suyundan yoksun, 2.3 milyar kişinin de sağlıklı suya hasret olduğunu belgeleyen rapora göre 2050 yılında 9.3 milyar olması beklenen dünya

Olgumuzda ise sa alt ve orta lobektomi sonras› geli¾en, bron¾ güdü ü kom¾ulu undaki pulmoner arterin de olaya kat›ld› › BPF’de fistülün kapat›lmas›ndan öte,

[r]