• Sonuç bulunamadı

Türkiye yüzölçümünün yakla

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye yüzölçümünün yakla"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 25'ini oluşturan alan ormanlarla örtülü. Yıllardır temelinde insan kaynaklı sabotaj ve ihmaller nedeniyle orman alanları önemli ölçüde tahrip ediliyor. Ormanlarımız dünya ölçeğinde

karşılaştırıldığı zaman halen önemli potansiyele sahip, ancak artan endüstri talepleri ve rekreasyon alanı ihtiyacı gibi nedenlerden dolayı yeniden yapılanmayı, planlamayı gerektiriyor. Ayrıca, ormanların yapısal bozuklukları da var. Ancak bunlar kendi içinde zamanla planlı çalışmayla çözülecek nitelikte.

ÜLKEMİZİN YANGIN İSTATİSTİĞİ

Türkiye'de orman yangını istatistikleri Orman Kanunu'nun kabul edildiği 1937'de başlıyor ve günümüze kadar yaklaşık 80 bin orman yangınında 2 milyon hektara yakın orman alanı yandı. İstatistiklere göre orman yangınlarının çıkış nedenleri: Doğal nedenler yüzde 6, insanlardan kaynaklananlar yüzde 94. İnsan kaynaklı yangınların büyük kısmı kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve kazalardan kaynaklanıyor. Ancak, her 3 yangından ı'inin nedeni de tam olarak bilinemiyor. Ormancıların genel görüşü "Orman yangınlarının yüzde 42'si ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor, en

dikkatsizler ise çoban ateşi yakanlar." Yangın istatistikleri incelendiğinde Akdeniz ülkeleri içinde yine de en az yangın çıkan ülke ve birim yangın başına yanan alanı yönünden Türkiye çok da fena sayılmaz.

ARSA RANTI ÖNEMLİ

Yangınla ilgili yansıyan görüntüler ve orman yangını resimleri, yetkililerin helikopterle inişi ve binişi gösterildi. Yetkililerce yangının nedeni araştırılıyor, sabotaj ihtimali üzerinde duruluyor. Bakan yangınlar şüpheli diyor.

Ülkemizin arsa rantının en yüksek olduğu Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan her şiddetli rüzgârda ilçede orman yangının çıkmasının tesadüf olmadığını söyledi. Ülkemizdeki en büyük orman yangınları genelde Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşanıyor. Yanan alan genişliğine göre, Muğla, Antalya, Çanakkale ve İzmir en tehlikeli bölgeler arasında. Akdeniz havzası Ege'ye göre daha az yangına maruz kalıyor. İnsandan kaynaklanan ağırlıklı yangınların önlenmesi için ciddi eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine gereksinim var. çoğumuzun da her gün sokakta, trafikte tanık olduğumuz sorumsuz sigara içicilerinin sigarasının son izmaritini şuursuzca parmak ucuyla sağa sola fırlattığını biliriz. Bu şuursuzluk davranışı kim bilir bugüne kadar ne değerlere mal oldu.

Şimdi şeytanın avukatlığını yaparak bazı akla gelen soruları soralım:

Ülkemizde orman yangınları nerelerde daha çok çıkıyor? Orman yangınından sonra neler yapılıyor? Yeniden ağaçlandırma yapılıyor mu? Yanan alanlara arsa ve tarla açmak için talip olan oluyor mu? Talip olanlardan kaçı soruşturuldu? Arkasında rant çeteleri var mı?

Bu soruları daha da artırabiliriz. Ancak sorulması gereken soru, bu yangınların çıktığı yerler genelde deniz kıyıları ve turizme uygun nitelikteki alanlar. Sabotaj ihtimali her zaman var. Ancak geçmişle kıyaslandığında insan kaynaklı yangınların arttığı görülüyor. Tarihte bildiğimiz kadarıyla doğal nedenlerden kaynaklanan büyük orman yangınları var, ancak son yıllarda insandan kaynaklanan çok sık yang ınların olduğu görülüyor. Genelde insanın bilinçli çıkardığı

yangınlardan sonra açılan alanlar 2B Yasası'na konu edildiği gibi orman niteliğini kaybettiği için imara açılması isteniyor.

Bugüne kadar, her ne kadar yasa gereği yanan alanların ağaçlandırılması söz konusu ise de genelde bu alanların niteliğini kaybettiği ileri sürülerek 2B Yasası ile imara açılması öneriliyor. Bugüne kadar yapılan ve yapılmaya çalışılan bu tür uygulamalarla çok fazla miktarda yerleşim yeri ve tarlanın açıldığı biliniyor. Yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılması ve imara yer verilmesi gibi konulara gelince yasal olarak evet, ancak fiiliyatta nasıl gidiyor

bilmiyorum. Ancak yakılan yerler mutlaka zaman kaybedilmeden ağaçlan-dırılmah.

Çevre ve Orman Bakanhğı'na bağlı fidanlıklarda yılda milyonlarca değişik türde bitki yetiştiriliyor ve düzenli olarak ağaçlandırma alanlarına aktarılıyor. Niteliğini kaybetmiş, yakılmış ve çıplak alanlara fidan dikiminde mutlaka kök mantarı (mikoriza) aşılamasının yapılması gerekiyor. Aksi taktirde bitkiler kök mantarına mutlak gereksinim duydukları için gelişmiyor. Bu şekilde yakılan alanlar 2B niteliğine düşürülmeden mutlaka yeni dikimlerle ve kök mantarı uygulayarak yeniden yeşil alan konumuna getirilmelidir.

(2)

TOPLUMSAL BİLİNÇLENDİRME ŞART

Yılda binlerle ifade edilen yangın çıkıyorsa, nedenleri araştırılmalıdır. Her türlü mercek eddsi yapacak materyalin ormanda bırakılmaması, piknikçilerin uyarılması, çöplerin düzenli toplatılması gibi bazı tedbirler alınabilir. Kırsalda vatandaş anız yakıyor. Doğal olarak orman yangını da oluyor. Bu konularda bilinçlendirme ve caydırıcı yaptırımların geliştirilmesi gerekir.

Yangından az zararla çıkmanın yolu doğal olarak toplumsal bilinçlenmeden geçiyor. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının toplumun her kesiminde başta ilköğretim okulları olmak üzere ciddi bir bilinçlendirme seferberliğini başlatması gerekir. Toplumda bu konuda bir bilinçlendirme ve sorumluluk bilincinin sağlanması gerekir. Bu konuda Yunanistan geçen hafta örnek davranış gösterdi. 2 Temmuz 2007'de Atina yakınlarındaki Ulusal Doğal Park'ta meydan gelen yangında milli parktaki çok önemli canlı türü de yanarak yok oldu. Bu yangında hükümetin ihmali olduğu gerekçesiyle binlerce doğal canlının (hayvan ve bitki) yok olması nedeniyle halk Yunanistan Parlamentosu önünde büyük bir gösteri yaparak kaybolan doğanın ve oksijenin akciğerlerini geri istediklerini belirttiler. Yanan yerlerin yerleşime açılmamasını ve imara müsaade edilmemesini istediler. Ülkemizde aynı anda birçok yerde başlayan yangınlarda ne kuşku duyan var ne de hesap soran birileri. Hesap soranlara da belki budala diyecekler.

Aynı tarihlerde tatil cenneti, turizm cenneti Bodrum'da 8 Temmuz 2007'de çıkan yangın, 1100 hektarlık makilik ve ormanlık alanı yok etti. "İzmir'in 4 ayrı yerinde, birbirine yakın saatlerdeki makilik ve ormanlık alanlarda yangın çıktı." Bodrum'daki yangında yaklaşık 200 bin kızılcam ve 7 bin zeytin ağacıyla makilik alandaki bitki örtüsü kül oldu. Daha önce de Ege Bölgesi'nde on binlerce zeytin ağacı yanarak kül olmuştu.

Ülkemiz orman potansiyeli ve yangın istatistiği yönünden halen iyi konumda bulunuyor. İyi bir eğitim ve planlamayla daha da iyi bir konuma gelebiliriz. Akdeniz'in zengin flora ve faunasının korunması, geliştirilmesi, yangına karşı önlemlerin alınması ulusal sorun olarak ele alınmalıdır. Özellikle insan kaynaklı yangınların önlenmesi için eğitim yanında yasal süreçlerin doğru işletilmesi önem kazanıyor. Ayrıca yanan yerlerin 2B yasası gibi kolay mülk edinme süreçlerine bırakmayacak şekilde sıkı yasal düzenleme sağlanmalıdır. Ayrıca her türlü orman alanlarının her ne surette olursa olsun madenciliğe, imara ve özel malikhâneye açılımının yasaklanması gerekir. Ormanlarımızı ve orman alanlarımızı koruyalım!

PROF. DR. İbrahim ORTAŞ Birgün Gazetesi 16.07.2007

Referanslar

Benzer Belgeler

• Eski Mısır’dan bu yana boya bitkisi olarak kullanılan aspir bugün daha çok tohumlarından yağ elde etmek amacı ile yetiştirilmektedir... Meyvelerinden boya elde

Türkiye'de orman yang ını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937 yılında başlıyor ve günümüze kadar yakla şık 80 bin orman yangınında 2 milyon hektara yakın

Milas genelinde 14 Haziran 2020 Pa- zar günü 6 saat boyunca elektrik ke- sintisi uygulanacak.. Kesinti Ören Ma- hallesi ve

8 Bu durum da bize göstermektedir ki Karahisar-i Şarki’yi bölgenin merkezi olarak alacak olursak Reşadiye (İskefser), Milas (Hamidiye-Mesudiye), Ordu, Giresun,

Ulaşım (karayolu, demiryolu, liman, hava limanı), madencilik (taş ve mermer ocaklarından altın, bakır, kömür ve bir çok tür maden işletmeciliğine kadar), enerji (barajlar,

çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve

Özellikle benzer düzenlemenin YÖK Kanununda yapılan bir düzenleme ile Emniyet ve Diyanet çalışanı, önlisans mezunu kamu görevlilerine (kanun değişikliği

Özellikle benzer düzenlemenin YÖK Kanununda yapılan bir düzenleme ile Emniyet ve Diyanet çalışanı, önlisans mezunu kamu görevlilerine (kanun değişikliği