• Sonuç bulunamadı

Güntekin yalısı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güntekin yalısı"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çankaya Caddesindeki (Nizam) Gümüşgerdan Evi (1980).

Günlü gerdan Evi'nin 1929'dan sonraki sahipleri ve bugünkü sahibesinin annesi ve babası olan Apraham ve Ağavni Cümbüşyanlar (1940).

GÜNTEKÎN YALISI

Uy,

Yılmaz Türk Caddesinde (Maden) 982

nr'lik bir alanda yer alan 119 numaralı,

üç katlı, bahçeli ahşap yalı, ilk sahibi bir

Fransız şarap tüccan(l14) iken sonradan

Topkapılı Mehmed bey(135) tarafından eşi

Ayşe Hıiriye’ye (Haziran 1925) satın alın­

mış, ondan yine satış yoluyla Reşat Nuri

Güntekin’e (20 Nisan 1937))T16) onun ölü­

münden sonra da eşi Hadiye(l37> ve kızı

Elâ’ya geçmiştir (15 Ocak 1957).

Reşat Nuri’yi bu evinde sık sık ziyaret.

edenler arasında Reşat Nuri’nin teyzesi­

nin oğlu Ruşen Eşref Onaydın, Maarif

Vekili Haşan Âli Yücel ve daha bir çok fi­

kir, sanat ve devlet adamı bulunmaktaydı.

çeli ahşap ev, bilinemeyen ilk sahibinden

satış yoluyla sırasiyle İtalyan uyruklu

Konstantin kızı Öjeni’ye (Haziran 1927),

Bedros ve Hayganuş Gümüşyanlar’a (14

Ekim 1938), onların ölümündan sonra

varisleri Bedros Gümüşyan, Anna Uster,

Filomen Komik ve Mari Selestin Toros-

yan’a (ZHaziran 1961) geçmiştir.

(134) Eskiden bu yalının bitişiğinde bu Fransız şarap tüccarlarının bir şarap yapımevi bulunuyordu. Yöredeki Karia köyünde bağı olan bu şarapçı, burada yetiştirdiği üzümü şaraphaneye taşır, ürettiği şarabı iskelesine yanaşan teknelerle İs­ tanbul'a sevkederdi.

(135) Topkapılı Mehmed Bey, Kuvay-ı Milliyeci ola­ rak Millî Mücadele'ye katılmıştır.

(136) 1889’da İstanbul’da doğan yazar ve siyaset adamı Reşat Nuri Güntekin, emekli Binbaşı Dr. Nuri Bey’in oğludur.

Çanakkale'de Mekteb-i İbtidai’yi bitirdikten sonra bir buçuk yıl Çanakkale İdadîsi’nde, bir süre İzmir Frere’ler Okulu’nda okudu.Yanşma sınavı kazanarak girdiği İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi (1912). Bursa sul­ tanisinin orta kısmında Fransızca öğretmenliği (1913-1915), Beşiktaş İttihad ve Terakki Mek­ tebi Fransızca, Türkçe sarf-nahiv ve kitabet öğretmenliği (1915) yaptı. Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi müdürlüğü ve birinci muallimliği (1915-191 T), Akşemseddin Mektebi Müdürlü­ ğü (1917-1919), Feneryolu Murad-ı Hâmis

274

(2)

Gümüşgerdan Evi’nin yan cephesi (1980).

Yılmaz Türk Caddesindeki (Maden) Güntekin Evi’nin ön cephesi (1980).

Mektebi müdürlüğü (1919), Osmangazipaşa Mektebi Müdürlüğü ve Başrhuallimliğinde bu­ lundu. Vefa Sultânisi Türkçe öğretmenliğinden (1919-1924) sonra sırasıyla İstanbul Erkek Li­ sesi Türkçe Öğretmenliği, Çamlıca Kız Lisesi Fenn-i Terbiye, Kabataş Lisesi Felsefe, Galata­ saray Lisesi Türkçe, Erenköy Kız Lisesi Ede­ biyat ve Felsefe öğretmenliği yaptı. 1929-1931 yıllarında Dil Heyeti’nde görev aldı. 1931’de Maarif Vekâleti ikinci sınıf Maarif müfettişliği­ ne getirildi. Çanakkale milletvekilliğinden (¡939-1943) bir süre sonra Maarif Başmüfettişi olflu (1947). Paris Kültür Ataşeliğinde bulundu. 1954’de emekliye ayrıldı. Akciğer kanserine yakalanarak tedavi için gittiği Londra’da öldü (7 Aralık 1956). Karacaahmet Mczarlığı’na (İs­ tanbul) gömüldü.

1917 yılında DİKEN ¡dergisinde: yayınla­ nan "Eski A hbap" adlı uzun hikâyesiyle yazı hayatına başlayan Reşat Nuri, ZAMAN gaze­

tesinde (¡918-1919), “Temaşa Haftaları” başlı­ ğıyla tiyatro tenkitleri yayınladı. ŞAİR (1918- 1919), NEDİM (1919), BÜYÜK MECMUA (J919), İNCİ (1919) vd. dergilerinde, DİKEN Mizah dergisinde, DERSAADET- (1920) gaze­ tesinde Hayrettin Rüşdü takma adı ve kendi adıyla hikâyeleri çıktı. ZAMAN Gazetesinde Cemil Nimet takma adıyla “Harabelerin Çiçe­ ğ i” (1918), DERSAADET gazetesinde kendi adıyla. “Gizli E l” (1920) romanı tefrika edüdi. “Hançer" (1920), “E ski Rüya" (1921) gibi oyun­ ları ile Fransızca’dan adapte ettiği “Bahar Has­ talığı" (1920), “Karanlık Kuyu" (1921), “Bir D o­ nanma Gecesi” (1922) vd. Dâriilbcdayi ve Yeni Sahne’de oynandı.

Hikâye, roman, gezi notlan, makale, oyun ve mizah yazılan yazan Güntekin, romancı olarak ün kazandı. Özellikle örjce VAKİT Gazete­ sinde yayınlanan “Çalıkuşu" (1922) ile sesini geniş halk kitlelerine duyurdu. Bu roman, ül­

Rcşat Nuri Güntckin'in gençlik yılları.

Reşat Nuri GÜNTEKİN (1 Nisan 1931).

kücü bir kız öğretmenin, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde çakşırken karşılaştığı güçlükler ve engellerle nasıl mücadele ettiğini, çok hareketli bir kompozisyon içinde akıcı bir dille anlatır. Etkisi ö denli süreli olmuştur ki, yarım yüzyıl içinde her öğretmen olacak genç kızın hayalin­ de bir Feride Çalıkuşu olmak ülküsü yaşar ol­ muştur. Romanlarının genel nitelikleri şöyle sı­ ralanabilir: 1 - Romanlarında sosyal hayatın, çeşitli görünümleri, sert ve eleştirisel tez fikrin­ den uzak bir tutumla verilmiştir; 2 - Daha çok kişisel aşkları işlemiştir, aşkın gerek aile hayatı gerekse toplumdaki gücünü ve önemini belirt­ meye çalışmıştır; 3 - İlk romanlarının konulan bireysel iken son romanlannda daha çok top­ lumsal nitelik kazanır. “Yeşil Gece" (1928), “Değirmen" (1944), “Yaprak D ö kü m ü ’ (1930), “Miskinler Tekkesi” (1946), “Kan Davası" (1960) romanlannda toplum sorunlanna bilinç­ le eğilir. 4 - Romanlarında işlediği tcmalaniki

(3)

Reşat Nuri Güntekin, annesi Lütfiye Hanım (Serasker

bölümde değerlendirmek gerekir: a - Duygusal ve kişisel, b - Toplumsal. Duygusal temaların başhcalan, “aşk, yalnızlık, fedakârlık, dostluk, acıma "dır. Toplumsal temalar ise “namus, din ve batıl inançlar, savaş, memurların yaşantısı, çocukların yetişme şekilleri, alafrangalık, dam ­ galanmak, eğlence hayatı, ev ve aile hayatı, kan davası, geleneklerdir. Namus temasım “Yaprak D öküm ü Yıdeki Ali Rıza Bey'in kişiliğinde. Din ve batıl inançları “Gökyüzü 'ilde (1935), savaşın toplumda yarattığı kötü izleri, “Gizli El" (1924)'de, memurların yaşantısını, “Gizli El", “Çalıkuşu", “Kan Davası", “Acım ak", “Değir­ men" romanlarında, alafrangalığı “Yaprak D ö­ küm ü ’ ile “Bir Kadın Düşmanı" (1927)’nda dam­ galanmanın acı sonuçlarını, “Dudaktan Kalbe" (1923) ile “Damga" (1924)’da, eğlence hayatım ise bir çok romanlarında anlatmıştır. Romanla­ rında toplumu ilgilendiren her konuya yer ve­ rir; 5 - Olaylar, belli bir simetri içinde birbirine zincirlenerek sürer gider, 6 - Kişiler, çocuklun ve yetişmeleri paralelinde olaylann geüşim çiz­ gisi içinde tanıtılır; 7 - Romanlannda canlı tip­ ler yaratmıştır; Erkeklerin “Değirmen "deki De­ li Necip, “Akşam Güneşi"ndeki Nazmi, “Gizli E ld e k i Şeref dikkati çeker. Erkek kahraman­ lar arasında her karakterde insana rastlar, ihti­ raslılar, acemiler, devrimciler, softalar,

öğret-Yaver Paşa 'nın kızı) ve kızkardeşi Reşide Hanım ile. men, doktor ve yöneticiler. Kadın kahramanlar arasında başta “Ç alıkuşuddaki Feride olmak üzere “Dudaktan K a lb ed e Lamia, “Kan Dava­ sı’Vida Zeynep, “Ateş Gecesi"ndeki Afife sayı­ labilir; 8 - Romanlannda tasvirlere geniş yer vermez. Olayın akışım durduracak uzun tasvir­ lerden kaçınır. Ancak kişileri anlatırken daha güçlü ve etkili bir anlatıma ulaştığı görülür. Belli bazı konulan birçok romanlannda tekrar edildiği olur. “Evlenme, ayrılık, öliim, ziyafet, zelzele vb.". Tasvirlerinde yer yer nesnel, yer yer öznel, çoğu kez de gerçekçidir; 9 - Günte- kin’in dil ve anlatımı şu özellikleri taşır: a) Hi­ kâye etme gücü ile olaylan en ilginç yönlerin­ den işler; b) Olaylan çoğu kez kahramanlanna anlattınr; c) Olaylan, sağlam bir teknikle bir­ birine bağlamakta başanlıdır; d) Dili, İstanbul Türkçesi’nin uyumlu ve akıcı bir örneği sayılır. Çoğunlukla konuşma dilini kullanır, yabancı kelimelere az yer verir. Reşat Nuri Güntekin, oyunlarında sosyal sorunlara eğilmiştir. Maddi çıkarlann her şeyden üstün olduğunu “Han­ çerd e, evlilikte cinsel ilişkilerdeki (dengeyi “Taş Parçası "nda, halkın elbirliğiyle çalışması­ nın önemini “Bir Yağmur Gecesi "nde, aşkın in­ san hayatındaki yerini “Eski Rüya"da anlatır. Tipler genellikle canlıdır. Okul piyeslerinde eğitim amacını güder. Yurt sevgisi,

Cumhuriye-tin getirdiği değerlere bağlılık, temiz gelenekle­ re saygı, yanlış inanışların sonuçları. Güntekin roman ve oyunlarının aksine küçük hikâyeler rinde mizaha da yer verir.

Onun değerli bir eseri de, yirmi yılı aşkın bir süre içinde Millî Eğitim Bakanlığı Müfettişliği ile en uzak köşelerine kadar dolaştığı Anado­ lu’yu, yollan, otelleri, lokantalan, gezici tiyat­ roları ve çeşitli görünümleri ile ustaca anlattığı

“Anadolu Notları" (1. Cilt: 1936; 11. Cilt: 1966) ’dır.

Reşat Nuri Güntekin, Türk toplumunun so- runlanna iyimser açıdan eğilen, gerek eserleri­ nin özü, gerekse dil ve anlatımdaki renk ve üs­ lûbuyla Türk romancılığının başta gelen isimleri arasında sayılır.

Eserlerinden “Çalıkuşu” (The Autobiog­ raphy o f a Turkish G irl” (1946), “ Akşam Gü­ neşi" de “Afternoon Sun" (1951) adıyla İngiliz­ ce’ye çevrildi. Yugoslavya’da “Çalıkuşu”, “Gru- rnuşa" (1923), “Kızılcık Dalları" “Treşnie” (1929), “Dudaktan Kalbe", “Susana na Srce" (1934) adıyla yayınlandı. “Çalikuşu aynca Bul­ garca’ya da çevrilmiştirî79561.

ESERLERİ

Roman: 1 - Çalıkuşu (İst., 1338/1919/ Dışka- p a k ’ta “Vakit Gazetesinde tefrika edildikten sonra kitap şeklinde tabedilmiştir" kaydı vardır; 2.b. İst., 1923; 3.b. 1924; 4,b. İst., 1928; 5.b. İst., 1935; 6.b. İst., 1942; 7.b. İst., 1945; 9.b. İst., 1957; Sofya’da Türkçe baskısı yapıldı, ve bu ba­ sımı otobiyografi olarak yayınlandı); 2 - Gizli El (İst., 1924; 2.b. 1925); 3 - Damga (İst., 1924; 2,b. İst., 1928; 3.b. 1943; 5.b. İst., 1944) 4 - Du­ daktan Kalbe (1923; 2.b. 1925; 3 b . 1st., 1932; 4.b. İst., 1943/Fehim Spaho-Zatin tarafından Rom ence’ye çevrilerek 1934-1943’de N O V İ BE- H AR Mecmuasında tefrika edildi); 5 - Akşam Güneşi (İst., 1926; 2.b. İst., 1928; 3.b. İst. 1942/ Sir Wyndham Deedes tarafından İngilizce’ye çevrilerek yayınlandı, London, 1951); 6 - Bir Kadın Düşmanı - Çirkinin Romanı (İst., 1927; 2.b. İst., 1943; 3.b. İst., 1945; Eser daha önce V AK İT Gazeıesi’nde tefrika edilmiştir); 7 - Ye­ şil Gece (İst., 1928; 2.b. İst., 1945); 8 - Acımak (İst., 1928; 2.b. İst., 1941); 9 - Yaprak Dökümü (İst., 1930; 2.b. İst., 1941; 4.b„ 1st., 1944; 5.b. İst., 1944/Eser film e de alındı ve televizyona uyarlandı); 10 - Kızılcık Dalları (İst., 1932; 2.b. İst., 1944/Fehim Spaho tarafından R om ence’ye çevrilerek N O V İ B EH A R Mecmuası'nda tefrika edildi); 11 - Gökyüzü (İst., 1935); 12 - Eski Hastalık (İst., 1938); 13 - Ateş Gecesi (İst., 1942; Eser I940’ta YEDİGÜN Dergisinde tefri­ ka edildi); 14 - Değirmen, (İst., 1944; I943’de YEDİGÜ N Dergisi’nde tefrika edildi); 15 - Mis­ kinler Tekkesi (İst., 1946); 16 - Harabelerin Çi­ çeği ve Tanrı Misafiri (lit., 1953; “Harabelerin Çiçeği" Cemil Nimet takma adıyla Z A M A N ga­ zetesinde tefrika edimiştir. “Tanrı Misafiri" k ü ­ çük hikâyedir); 17- Kavak Yelleri (ULUS Ga­ zetesi'nde tefrika edilmiştir, I Haziran - 7 Eylül 1950, basılmamıştır); 18 - Kan Da”vası (YEN İ S A B A H Gazetesi’nde tefrika edildi, 1955; Basıl- mamıştır); 19 - Ripka İfşa Ediyor (1949; ULUS Gaze leşi’nde tefrika edildi, 1949; Basılma mış- tır); Hikâye: 20 - Recm. Gençlik ve Güzellik (İst., 1335/1919/ İki hikâyeden oluşan bu hikâ­ yenin ikinci hikâyesi “Hayreddin Riişdii" takma adı ile yazılmıştır) 21 - Roçild Bey (İst., 1335/ 1919, Bu eser İbniirrefık A h m ed Nuri Sekizin- c i’nin “Cereme” adlı komedisi ile bir arada ba­ sılmıştır); 22 - Eski Ahbap (İst., 1919); 23 - Sönmüş Yıldızlar (İst., 1919; 2.b. İst., 1928); 24 - Tanrı Misafiri (İst., 1927); 25 - Leylâ ile Mec­ nûn (İst., 1928); 26 - Olağan İşler (İst., 1930; Eserin 100. sayfadan sonra çeviri hikâyelerdir); Tiyatro Oyunu: 27 - Hançer (İst., ¡336/1920/ 2,b. İst., 1926); 28 - Eski Rüya (3 perde, İst., 1338/1922/; Eser Eliza Binemeciyan H anım ’a it­ haf olunmuş ve Yeni Sahne Dârülbedâi Türk Tiyatrosu tarafından sahneye konulmuştur); 29 - Ümidin Güneşi (2 Perde, İst., 1924); 30 - Gazeteci Düşmanı (İst., 1925); 31 - Şemsiye Hırsızı (İst., 1925); 32 - İhtiyar Serseri. (İst., 1925); 33 - Taş Parçası (2 Perde, İst., 1926; 1953 yılında Dar Film tarafından film e alındı); 34 - Bir Köy Hocası (2 Perdelik Mektep temsi­ li, İst., 1928); 35 - Babur Şah’ın Seccadesi (Ko­ medi, İst., 1931; Fehim Spaho tarafından R o ­ m ence’ye çevrilerek 1936-1937'de N O Vİ BE­ H AR dergisi'nde tefrika edildi); 36 - Bir Kış

(4)

Reşat Nuri Güntekin; Sedat Simavi ile. « W J O

o

« < o u.

Malûl Gazi Caddesindeki (Maden) Hacopulo Evi (1980).

Hikâye ve roman yazarı ve siyaset adamıRcşat Nuri Güntekin;

HACOPULO KÖŞKÜ

Çankaya Caddesinde (Nizam) 10527

rrri’lik bir alanda yeralan 44 numaralı üç

katlı görkemli ahşap köşk, evvelce geniş

bahçeli kârgir iki haneli (eklentiler), motor

ve hamamlı olarak Bayan Ermione

adı­

na kayıtlı iken, sonradan İstanbul’un ta­

nınmış Rum zenginlerinden Kiryako Ha-

Copulos’un(l38ı mülkiyetine girmiştir.

Hacopulos’un ülkeyi terketmesi üzerine

Hâzineye intikal eden köşk, Murat Pinya-

toğlu tarafından satın alınmıştır039* Ancak

I. Dünya Savaşı’ndan sonra tekrar hâzi­

neye geçen köşk, İstanbul’un işgali yılla­

rında kiraya verilerek «Büyük Emperyal

Oteli» adı ile otel olarak kullanılmıştır.

(1919-1923). Cumhuriyet’in ilânından so­

ra, Hükümet Konağı haline getirilen

(1927) yapı, büyük bir bahçe ortasındadır.

Demir parmaklıklı bahçe kapısından mer­

mer döşeli bir köprü ile onüç basamak

mermer merdivenden inilerek girilir. Bah­

çe giriş kapısında Hacopulos’un ad ve so­

yadının ilk harflerinin içiçe geçmiş “K H ”

monogramları göze çarpmaktadır. Kârgir

Eğlencesi (Komedi 2 I’erde, İst., 1931); 37 - Ümit Mektebinde (2 perde, İst., 1931); 38 - Felâ­ ket Karşısında (1 perdelik temsil; İst., 1931); 39 - Gözdağı (1 perdelik temsil; İst., 1931); 40 - Eski Borç (I perdelik temsil; İst., 1931); 41 - İstiklâl (Aıık., 1933; Zb. İst., 1953); 42 - Vergi Hırsızı (İst., 1933); 43 - Hülleci (İst., 1933; 2.b. 1935); 44 - Bir Yağmur Gecesi (Atık., 1943); 45 - Gönül (1916; basılmamışım); 46 - Ağlayan Kız (1947; yayınlanmamıştır); 47 - Eski Şarkı (1951 "Eski Hastalık" adlı romanından kendi kalemiyle) 48 - Balıkesir Muhasebecisi (1953. Bit eser kendi kalemiyle radyofonik oyun haline getirilmiş ve temsil edilmiştir); 49- Tanrı- dağı Ziyafeti (1955); 50 - Bu Gece Başka Gece (1956; Basılmamışım); 51 - Daktilo Makinesi; (yayınlanmamış, ancak 16 Ocak 1944 tarih ve 222 sayılı TÜRK TİYA TR O dergisinde ilâıı edilip oynanmıştır); Çeşitli: 52 - Anadolu Not­ lan (İst., 1936; 2.b. İsı., 1946); 53 - Dil ve Ede­ biyat (Tanzimat'tan Bııgiine kadar); 54 - Fran­ sızca - Türkçe Resimli Büyük Dil Kılavuzu (3 Cilt, İsmail Hâini Danişmend, A li Sulıa

Delibıı-şı ve Nurullalı A taçla birlikte, İst., 1935); 55 - Türk Kıraati (3 Cilt, Ortaokullar için, Refet A v ­ ili ile birlikte, İst., 1930). ÇEVİRİ — Roman: 1 - Grandeurc et Décadencé de Cézar Birotteau, Eugénie Grandet, La Per Goriot (Honoré de Balzac'tun seçmeler, İst., 1927 “Cihan Edebiya­ tından Numuneler); 2 - Hakikat (İst., 1929; Emile Z o la 'dan); 3 - Hakikat (İst., 1945; 2 Cilt); 4 - Atlı Adam. Diktatörün Romanı (Drieu La Rochellein'den çeviri; İst., 1947); 5 - Yabahcı (İst., 1953; Albert Camus'dan); 6 - Evham (İst., 1955; Jacques de Lccretele’dcn); 7 - Don Kişot (İst., 1957; Cervantes Saavedra 'dan); 8 - La Da­ me aux Camélias (Alexandre Dumar Fils’in aynı adlı romanının çevirisi, 1950-1951’de H Ü R R İY E T G azetesihde tefrika edildi); _9 - Fakir Bir Gencin Romanı (Octave Feuillet’den çeviri, 195l'dc H Ü R R İY E T gazetesi’ııde tefrika edildi); Hikâye: 10 - Mektep Çocuğu (İst., 1930); Léon Frapier’den çeviri); Tiyatro oyunu (uyarlama): 11 - Hakiki Kahramanlık (Tristan Bernard'dan); 12 - Bir Gece Faciası (İst., 1924; François de CureTden; Eser, ilk kez olarak

1924-1926 ramazanında Şelızadebaşı'nda Ferah Tiyatrosu'uda Dârülbedayi sanatkârları tarafın­ dan temsil edilmiştir); 13 - İhtiyar Serseri (Oc- tave Mirabeau'dan); 14 - Arapça Değil mi Uy­ dur Uydur Söyle . (İst., 1926; Tristan Ber- nard’dan); 15 - Çifte Keramet (Komedi 3 per­ de, İst., 1927, Tristan Bernard'dan, Eser ilk ola­ rak 1927'de Beyoğlu Halep Çarşısı'ııda Varyete Tiyatrosu'uda Dâriilbedüyi sanatkârları tarafın­ dan temsil edilmiştir); 16 - İş Adamı (3 perde İst., 1932; Octave Mirabeau'dan) Çeşitli: 17 - İlm-i Mantık (İst., 1331/1915; Eınilc Boirac'tan); 18 - Fransız Edebiyatı Antolojisi (3 Cilt, İst., 1929-1931); 19 - Kahramanlar (İst., 1943; Car- le'den çeviri); 20 - Mulıammcdin Hayatı (İst., 1930; Emile Dermenghem'dcn); 21 - Üç Asırlık Fransız Edebiyatı (3 Cilt; I. cilt: XVII. yüzyıl; 2. cilt: XVIII. yüzyıl; 3. cilt: XIX. yüzyıl); 22 - Tolstoy Hayatı ve Eserleri (İst., 1933, Fransız­ ca’dan); 23 - İbsen Hayatı ve Eserleri (İst., 1934, Fransızca'dan); 24 - Napolyon'un Düşün­ celeri (İst., 1943, Octave Aubry'den); 25 - İti­ raflar (İst., 1955, J.J. Rousscau'dan).

(5)

Hacopulo Köşkü bahçe kapısı üzerindeki (H) harfi, köşkün ilk sahibinin soyadının ilk harfini simgelemek ledir.

bir bodrum kat üzerinde 3 ahşap kattan

ibaret yüksek bir yapıdır, orta sofalı plan­

lıdır. Girişe göre soldaki kârgir kule üze­

rinde seyir balkonu bulunmaktadır. Sekiz

sütunlu giriş, birinci katta balkon, ikinci

katta ise kapalı bir mekân biçimindedir.

İkinci katta, dört ahşap sütun üzerine

oturtulmuş büyük bir balkon vardır. Oda­

ların ve sofaların bütün tavanları kabart­

ma ve kalemkârî nakışlarla süslüdür. Bi­

rinci katta 4 büyük oda, ikinci katta İÜ

oda, üçüncü katta 9 oda vardır. Otel oldu­

ğu zaman eklendiği tahmin edilen bir de

çatı katı vardır.

Zamanla oldukça yıpranmış olan yapı,

1960’dan itibaren onarım görmeye başla­

mıştır. Beyaz yağlıboya ile boyanmış, de­

ğerli masa ve avizeleri İstanbul’a taşınmış

olan köşkün duvar ve tavan süslemelerin­

den bir bölümü durmaktadır. (Bk. A D A ­

L A R KA YMAKAMLIĞI).

Limanı ve rıhtımı bulunan Hacopulos

Köşkü’nün denize kadar uzanan geniş

bahçesi, eskiden her çeşit meyva ve çiçek

ağaçları, palmiye ve çam ağaçlarıyla süs­

lüydü. Köşke girildiğinde, sol taraftaki oda.

(günümüzde Adalar İlçe Nüfus Müdürlü­

ğü) misafir odası, sağındaki de piyanolu

müzik odası idi (günümüzde Sulh Hakim­

liği). Girişin karşısındaki üç odadan orta­

daki ve onun solundaki av odası (günü­

müzde Mahkeme Kalemi), sağındaki ise

KAYNAK

1 - URAZ, M., Reşat Nuri, Hayatı, Şahsiyeti, Eserleri ve Eserlerinden Parçalar, İst., 1937; 2 - UÇUK, S., Reşat Nuri Güntekin'in Romanların­ da Kadın Tipleri, Üniv.ersite Ktp. Tez. nu:2545, İst., 1956; 3 - ALPBEK, - M . POY­ RAZ, T.— Reşat Nuri Giintekin, Hayatı ve Eserlerinin Tam Listesi, Ank., 1957; 4 - HAN- ÇERLİöGLU, O., Reşat Nuri Güntekin, TÜRK DİLİ, Ank., 1957, c.VI. s.65; 5 - KA- RABATUR, N., Reşat N uri’nin Romanlarında Kahramanlarla İçtimai Muhitleri Arasındaki Münasebet, Üniversite Kıp. Tez. nu: 2675, İst., 1957; 6 - İBAN, H., Reşat Nuri G üntekin’den Deyimler, Üniversite Ktp. Tez. nu:3188, İst., 1962; 7 - SAYRAÇ, S., Reşat Nuri

Günte-Çankaya Caddesindeki (Nizam) Hacopulo (Kaymakamlık)Köşkü (1980).

Hacopulo Koşkü’nün renkli süslemcli tavanlarından biri. k in ’in Romanlarında Erkek Tipleri, Üniversite Ktp. Tez. nu: 3131; İst., 1962; 8 - ŞEVÜK, İ.H., Tanzimattanberi I. Edebiyat Tarihi, İst., 1942, s.409, 411, 418; 9 - AYLIK BİBLİYO­ GRAFYA DERGİSİ, c.II, s:2; 10 - YEDİ- GÜN, 1938, nu: 251 (Fevkalâde sayı); 11 - KÜÇÜMEN, Z .,. “Oyun Yazarlığı Yönünden Reşat Nuri Giintekin", DÜNYA, 14 Aralık 1956; 12 - DÜRDER, B., “Müfettiş ve Tiyaro Yazan Reşat Nuri", VARLIK, 15 Ocak 1957; 13 - R.T.E.S., S. 168; 14 - T.H.A., s.85-93; 15 - C.D.T.M., 16 - T.E.S.P., s.373; 16 - Türk. A., c.VI., s. 414; 17 - M.A., c.II, s.626; c.IV. s. 1338; 18 - Ç.T.E., s.7, 101, 368, 369, 370, 371, 372, 431, 434, 437, 438, 19 - T.M.A., s. 156; 21 - T.E.Ş., s.l 20;

(137) Hadiye hanım, II. Abdülhamid devrinde Saray hekimbaşısı Dr. Feyzi Paşa’nın torunudur. Asıl adı Feyzullah olan İzmit’ti Feyzi Paşa, 1871 yı­ lında Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye'yi bitirmiş. İç

hastalıkları uzmanlığı için Paris'e gönderilmiştir, öğrenimini Fransa’da tamamladıktan sonra İs­ tanbul Tıp Fakültesi’nde görev almış olan Feyzi Paşa’nın “Usul-ü Teşhis-i Emraz" (Hastalıkları teşhis yöntemi) ve "Emrâz-ı Dahiliye (İç Hasta­ lıktan) adlı iki çevirisi vardır. 1923'te ölmüştür. (138) Romanya ile buğday ve kereste ticareti ve ma­ nifaturacılık yapan Kiryako Hacopulos, İstan­ bul Ticaret Odası üyelerinden ve II.Abdülha- mid devri saygın işadamlarından olup. Üçüncü Rütbeden bir NİŞAN-I O SM ANİ ile taltif edil­ miştir (BOA, D. İ. 87079; II Rebi-ulâhir I30NI5 Aralık 1888). İstanbul'da sahip olduğu gayri- menkuller arasında Galatasaray'da kendi adını taşıyan “Hacopulo Pasajı"meşhurdur.

(139) Murat Pinyatoğlu, Batum’dan Giresun’a, ora­ dan da İstanbul'a göç etmiş olan bir Rumdu. özellikle fındık ticaretiyle uğraşırdı.

T a h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Koruma ve kontrol önlemleri kapsamında salgının özelliğine göre alınacak tedbirler: İlgili sektörlerle iş birliğinin yapılması, risk oluşturan etkenlerin

İıer tarafında gösterdiği titizlik ve anlayış sayesinde iş ve malzeme kalitesinin mem- leketimizde uygulanabileceğin en yükseği olmasını sağlamıştır. Binanın her tarafı

Yapılan tahkikatta, patlama nedeninin, Bulgaristan’dan hareketten önce, kafilenin bavullarından birine yerleştirilen saatli bomba olduğuanlaşılmıştı.Bomba,

Birinci Cihan Harbinden son­ ra Fahri Kopuz, Reşat Erer, Ke­ mimi Haşim, Âmâ Nâzım, Ney­ zen İhsan Aziz, Tanburi Ahmet Neşet, Hanende Sıtkı, Hanende Arap

Bundan sonra Ofluoğlu’nu oyunculuğunun yanında tiyatro adamı ve tiyatro kurucusu olarak da görüyoruz: 1958‘de İstanbul Oda Tiyatrosunu 1966’da da Mücap

ARNAVUTKÖY’deki narin ev Bo- ğaz’a kederli bakıyor artık, içeride, loş ışıklar altında dalgın bir boşluk. Türkiye’nin yeni sesini nakış gibi iş­ leyen Onno

Parti boyunca yüzlerinden eksilmeyen gülümsemeleri ve kahkahalarıyla mutlu bir aile tablosu oluşturan Jolia Gabor ve kızları Zsa Zsa, Eva ve Magda Gabor

Kolb, bu öğrenme biçemlerinin her birinin önemli olduğunu ve birbirini tamamlayacak şekilde kullanılması gerektiğini, etkin öğrenmenin sağlanabilmesi için