££>
ço
i n « : = > x .Oí s
5<8
* ■ O < I - < e>w P
. ■ f 'T T ^C>
üzhet Gerçek
T ü rk yazı ve fik ir âlem inin 1945 yılı k a y ıp la n ara sın a, 12 a ra lık günü s a a t 22 denberi. Selim Nüz- lıet G erçek de k arışm ış bulunu yor. Onu yakından tanıyıp sev. ıııiş o lanlar bu haberle nasıl s a r sılm ışlar ve acınm ışlarsa, onu sa_ dece adı ve m üsbet ¿ahşm alariy- le ta n ıy a n la r da, h ayatının çok verim li olacak b ir çağrında a ra m ız dan çekilen bu değerli insanı k a y betm iş olm am ızdan, m em leket f i k ir h a y a tı adına o k a d a r üzüle. „yekler ve onun, h â tıra s m n s ^ y g ı i-
le anacak lard ır.
Yazan:
Faik Reşit U N A T
dığı “M a tb u a t A lm anağı,, n a da e- -meği geçm iştir.
1934 te R obert K ollej’deki gö- rçvinden ay rılan Selim N üzhet, o yıl Millî E ğ itim B a kanlığınca k u ru la n “B a sm a Y azı ve R esim leri D erlem e İd a re si" ne m ü d ü r Selim N üzhet, 1891 de İsta n b u l'
da doğm uştur. B asın âlemimizin değerli yayınlariyle tanıdığı eski M aarif M üdürlerinden “Hazîne-î E v ra k ” sahibi rah m e tli M ahm ut Celâl Beyin oğlu ve seçkin edip A bdülhak Şinasi H isa r’m Jigrdesi- d h . Ç'uLUgiffğaJTO ve ilk gençliğini çok sevdiği R u m elihisannda, pek bağlı olduğu annesiyle b irlik te ge çirm iştir. 1910 da G a la ta sa ra y ’dan m ezun olduktan sonra, yü k sek öğ renim ini y ap m ak üzere C enevre' ye gitm iş ve 1922 de m em lekete dönm üştür. Selim Nüzhet. A v ru p a ’d a bulunduğu sıra d a b ir y a n dan edebiyat tah sil etm iş, b ir y an dan da sevdiği sahne h a y a t ve f a a liyetine kendini v ere re k bu a lan da te o rik ve p ra tik bakım dan uz m anlığım a r ttırm a ğ a çalışm ıştır,
. İsta n b u l’a döndükten so n ra “î- leri,, gazetesi yazı h ey eti a ra sın , d a T ü rk m a tb u a t ailesinin genç b ir sim ası o larak tanıdığım ız Selim N üzhet’i, aynı y ıllarda T ü rk sa h nesiyle de yakından ilgili gö rm ek teyiz. Bu y ak ın ligi, ona sahne h a yatım « d a faal b ir rol aldırına- m ak la beraber, Selim N üzhet G er çek, sahne h ayatım ızın özlü ten- kitllorine, te m aşa tarihim ize, .tiy a tro tekniğine ve ta rih in e ait d eğer li m akaleleriyle, bu bağı, h a y a tı nın sonuna k a d a r gevşetm em iştir. île ri m u h a rrirlerin d e n Selim N üzhet, bir'T nüddet so n ra Robert K ollej’de vazife a la ra k H isa r’dakl yalısından, kollejdeki odasına geç m iş ve on yıl o rad a hem m em ur, 1 hem öğretm en sıfatiy le mtie&sese-
nin tan ın m ış sim aları a ra sın d a yer alm ıştır.
H ay atın ın bu devresinde Selim N üzhet, bir yandan da kendisini ta rih ve sa n a t incelem elerine v er m iş, b ilhassa basın, yaym ve te m aşa ta rih im iz bakım ından önem ta şıy a n ciddi a ra ş tırm a la r sonu cunda o rta y a koyduğu eserleriyle millî irfan ım ıza kalem iyle de hiz m ete b aşlam ıştır. Milli s a n a t ko n u la n üzerindeki c a h şm a la n ken disini bu ala n la rd a zevkine ve bil gisine h er gün b iraz d a h a çok gü venilir du ru m a g e tir d ip gibi, m em lekete de Selim eliyle birçok de ğerli s a n a t işlerim izi, dağılıp g it m ekten k o ru y arak b ira ra y a toplı- yan eşsiz ve zengin b ir şahsi ko leksiyon kazan d ırm ıştır. Bu kolek siyonun dağılıp yokolm am asım Se lim ’! çok yakından ta n ıy a n ve se ven m üzecilerim izden bekleriz. Se lim N üzhet'in özel b ir önem ta ş ı y an k ita p ve gazete koleksiyonîa- n d a b u k o nuda çalışanların dai- ' m a ilgisini çekm iştir.
R om an tercüm esi veya T ü rk sa h n e m etni o la ra k çıkardığı b ir k a ç k ü ç ü k 'k ita p b ir ta r a f a b ıra kılacak o lursa Selim N üzhet’in ilk eseri T ü rk h arflerin in kabulü sıra la rın d a 200 üncü yaşını doldu r a n T ü rk basım cılığının ta rih in e a- it o la ra k o rta y a koyduğu “T ü rk M atbaacılığı” kitab ıd ır. Bunu 1930 da “T ü rk T em aşası” vc gazetecili- m izin 100 üncü yıldönüm ü dolayı- siyle 1931 de y ayım ladığı “ T ürk G azeteciliği” takibeder. T ü rk m a t baacılığı ve T ü rk tem aşasının sonradan ikinci b ire r baskısı dah a yapılm ış ve bu n lard an b a ş k a ken disinin *\Türk T aş B asm acılığı”, “T iy a tro T arihî,, ve 'T iy a tr o Bil gisi,. adlı ÜÇ eseri d ah a çıkm ıştır. İstanbul B a sra K urum ıınun çık
ar-olm uş ve iş b aşın a gelem ediği pek sayılı günlerden b iri olan son h a s ta lık ve ölüm günü, 12 a ra lık 1945 taıilıin e k a d a r bu vazifenin g ere k tird iğ i h izm etleri görm iye canla b aşla çalışm ıştır. M em leket içinde, ki b ütün b asm aları to p lıy arak , t a s nif ve m u h a fa za etm ek, m untazam b ibliyografyalarını te rtiplem ekle görevli bu kuruluşu, m e tru k b ir m ahalle m ek teb i binasını h e r b a k ım dan m odern, İlmî b ir bibliyo g ra fik m ü ra c a a t yeri haline koyan ve bu k u ru m u titiz b ir özenle h e r gün b iraz d ah a m ükem m el b ir du ru m a g etiren Selim N üzhet G e r. ; çek o lm uştur Bugün h e r hangi b ir konuda m em leketim izde yapılm ış ! olan y ay ım la r üzerinde b ir inceleme j de b ulunm ak ihtiyacını duyanlar, B asm a Y azı ve R esim leri D erlem e İdaresin in m u n tazam koleksiyon la rın a b aşv u rm a k ta n vey a hiç ol m azsa bu id a re ta ra fın d a n h a z ırla nıp on yıldanberi Millî E ğ itim B a kanlığınca y ay ım la n m ak ta bulu nan “T ürkiye B ibliyografyası” k o leksiyonlarından m üsteğni kala- m ıy acaklardır.
Selim N üzhet G erçek’in çok sev diği ve kendisini verdiği çalışm a a lan la rın d an b iri .d e sergicilik v e j m üzeciliktir. İsta n b u l’da 1928 de te rtibolunan k ita p ve 1931 de Ga_ la ta s a r a y Lisesinde açılan gaz ete cilik serg ileri onun şah si him m eti ve değerli koleksiyonlariyle m ey dan a gelm işti. İstan b u l H alkevınin te rtib e ttiğ i bazı sergilere, 1933 te A n k a ra ’da Millî E ğ itim B akanlığı nın açtığ ı on yıllık m a a rif ve 1939 da açtığ ı on yıllık n eşriy a t se rg i lerine de değerli y ardım ları g eç . m iştir.
H ele b ir m üddet m üdür vekilli ğini ü stüne a la ra k te rtip ve ta n z i mine a y la rc a geceli gündüzlü e- m ek verdiği İstan b u l Şehir Müze ve K ütpanesi. Şişli A ta tü rk Evi dolayısiyle doğduğu şehre de unu tulm az hizm etler görm üştür.
H enüz basılm am ış bulunan “T ü rk K ütüpanecniği” h ak k m d ak i k ita . bı d a millî irfa n k ü tü p a n em iz adı n a b ir an önce basılm asını diliye- ceğim iz değerli eserlerden biridir. Selim N üzhet G erçek, bilgili b ir fik ir adam ı, çok nazik, bol ik ra m , cı, a rk a d a şlığ ın a b ağ lan ılır b ir dost; iyilik sever, ta n ısın ta n ım a sın h erk esten yardım ım esirg em l. yen b ir insandı. Zam an zam an k en di kendine k ü stü ğ ü , yalnızlık âle m ine kapandığı olurdu. N e yazık ki. onu kırgın ve küskün yüziyle de olsa b ir d ah a ara m ızd a göre- miyeceğiz, onun engin dostluğun dan a rtık m ah ru m bulunuyoruz.
F an i vücudunu ta b ia tın k u c a ğ ı, n a g özyaşları içinde bırak tığ ım ız bugün, onu sevenlerin du y g u ları n a te rc ü m an olm ağa ça lışa ra k rahm etli Seljinin’in aziz h â tıra sı önünde say g ı ile eğiliyorum . N u r
içinde y a ts ın !