• Sonuç bulunamadı

Beşer Dilinin İmkânları ve Kur’an-ı Kerim’in Anlatım Üslubuna Dair / Human Language Facilities and on the Narrative Style in the Qur’an

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beşer Dilinin İmkânları ve Kur’an-ı Kerim’in Anlatım Üslubuna Dair / Human Language Facilities and on the Narrative Style in the Qur’an"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)ARAŞTIRMA VE İNCELEME. Beşer Dilinin İmkânları ve Kur’an-ı Kerim’in Anlatım Üslubuna Dair. Hatice GÖRMEZa a Tefsir BD, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Geliş Tarihi/Received: 12.02.2016 Kabul Tarihi/Accepted: 09.03.2016 Bu makale “Kur’an-ı Kerim’in İkili Anlatım Sistemi Bağlamında Terğib ve Terhib Üslubu” başlıklı doktora tezimizden hareketle hazırlanmıştır.. Yazışma Adresi/Correspondence: Hatice GÖRMEZ Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tefsir BD, Ankara, TÜRKİYE/TURKEY gormezhatice@gmail.com. ÖZET Kur’an-ı Kerim gönderildiği toplumun lisanı olan Arapça ile gelmiş olsa dahi kendine özgü ifade biçiminden söz etmek mümkündür. Kur’an’ın nazil olduğu bölgenin sosyo-kültürel dokusu doğal olarak Kur’an’ın dil yapısında önemli etkenlerden biridir. Ancak Kur’an kullandığı kelimelerin anlam dünyasını genişleterek insanlık ufkunda bir inkılap gerçekleştirmiştir. Kur’an’da bir hakikati ifade ederken tek bir üslup kullanılmaz. Bazen bir hüküm cümlesiyle, kimi zaman kıssalar veya temsillerle, bazen de terğib ve terhible hakikat ifade edilir. Hitap ve diyalog, temsil ve teşbih, hakikat ve mecaz, yeminler, kıssalar ve tekrarlar da hem Kur’an’ın kendine özgü ifade ve üslupları hem de beşer dilinin imkânları içinde başvurulan anlatım tarzlarıdır. Anahtar Kelimeler: Kur’an dili, beşer dili, arapça, anlatım üslubu, hitap, dil ve kültür. ABSTRACT It is possible to state that the Qur’an has a distinctive form of expression though it was revealed in Arabic language used by the society in which it was revealed. The socio-cultural context of the Qur’an is one of the significant features of its linguistic structure. The Qur’an, however, made a revolution on the horizon of humanity by expanding the semantic world of its wordings. The Qur’an uses various linguistic styles in expressing a truth. This is stated with a provisional sentence or with narrations of the earlier prophets and exemplifications or it is expressed with targhib (encouragement of good)-tarhib (discouragement of evil) method. Among the particular expressions and styles in the Qur’an and forms of expression utilized within the facilities of human language are addressing and dialogue; simile, haqiqa (true/real meaning) and majaz (metaphorical meaning); oaths and repetitions. Key Words: Language of the qur’an, human language, arabic, expression style, addressing, language and culture. Journal of Islamic Research 2016;27(1):22-30. GİRİŞ: KUR'AN, LİSAN VE İNSAN. Copyright © 2016 by İslâmî Araştırmalar. slam’a göre vahiy Allah’ın kendi iradesini dil aracılığıyla bildirmesidir. Allah’ın insana onun dili ile hitap etmesi tesadüfi olmayıp kendi iradesiyle kelamına aracı olarak Arapçanın seçilmiş olması Kur’an vahyini en karakteristik özelliklerindendir.1 Mesajını her yaşta ve her düzeyde insana bütün zamanlarda ve mekânlarda ulaştırmak durumunda olan Kur’an için elbette bir üslup söz konusudur.2 Kur’an üslûbu demek, surelerde ve ayetlerde kelimelerin seçiminde, cümlelerin teşkil edilmesinde ve konuların beyan edilmesinde, kendisine mahsus anlatım tarzı demektir. Kur’an-ı Journal of Islamic Research 2016;27(1). 22.

(2) slam’a göre vahiy Allah’ın kendi iradesini dil aracılııyla bildirmesidir. Allah’ın insana onun. ıp kendi iradesiyle kelamına aracı olarak Arapçanın. dili ile hitap etmesi tesadüfi olmayıp kendi iradesiyle kelamına aracı olarak Arapçanın. akteristik özelliklerindendir.1 Mesajını her ya ta ve her. 1 BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN özelliklerindendir. Mesajını herANLATIM ya ta ÜSLUBUNA ve her DAİR seçilmi olması Kur’an vahyini en karakteristik. Hatice GÖRMEZ. mekânlarda ula tırmak durumunda olan Kur’an için. düzeyde insana bütün zamanlarda mekânlarda ula tırmak durumundaveolan Kur’an için gösteren bir kılavuzdur şifadır. İnanmayanlara Kerim Arapça dil kaidelerine uygun birveüslup kulonların bir 5.gelince,  ayetin G  J.;dipnotu "3  ! K '  

(3) 'kulaklarında 4 ve  #5*"ayetlerde 6 7  # 89-)  ! kelimelerin .

(4) ağırlık '4  ) 1vardır :; <. = #ve :;>?. =  @A *B  '. C. elbette bir üslup söz konusudur. Kur’an üslûbu demek, surelerde Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak bir -L (  $ 

(5) edilen beyan mucizevî bir anlatım tarzına mahsus sahiptir. nde ve konuların edilmesinde, kendisine seçiminde, cümlelerin te kil edilmesinde ve konuların  yerden ( ) beyan %&'  bağırılıyor  %&edilmesinde,    "# $    !(da    Kur’an’da   kendisine     ne  mahsus  söylendiğini   

(6)   Kur’an’ın beşer üstü bir kitap olması, muarızlarına “Eer biz onu, yabancı dilden bir Kur’an im Arapçameydan dil kaidelerine uygun bir üslup kullandıı anlamıyorlar.)”   kaidelerine 89    (  4  8uygun    :&*.  5bir  36!  -!*+, kullandıı 4$/. 0 12kılsaydık, (  3  -!*+ , diyeceklerdi 59 ve kendisine nazire yapılamaanlatım okuması tarzı demektir. Kur’an-ı Kerim Arapça dil7 üslup ;<2açıklanmalı *

(7) ' <5 =3 -3  5 >deil  ! ?@ .;miydi?  Arap’a yabancı dilden (kitap) olur m ması3 mucizevî mucize oluşunun delillerinden kabul ediln ayırt edilen bir ifadelerden anlatım tarzına Hakikat bu Mekke müşrikleri halde dier bütün hemensahiptir. ayırt edilen mucizevî bir olduğu anlatımhalde tarzına sahiptir. miştir. Çalışmamız bağlamında Kur’an-ı Kerim’in doru yolu gösteren bir kılavuzdur ve ifadır. nanmayanlara gel vahyin Hz. Muhammed’e Allah katından nazil olı, muarızlarına meydan kendisine nazire Kur’an’ın beveerokuması üstü birvekitap olması, muarızlarına meydan okuması ve kendisine nazire beyan üslubu ikili anlatım sistemi değerlendirimadığını, Arap bir beşer tarafından aırlık vardır ve olmayan Kur’an onlara kapalıdır. (Sanki) onlara uzak lillerinden lecektir. kabul edilmi3 tir. Çalı olu mamız yapılamaması mucize unun balamında delillerinden kabul edilmi tir. Çalı mamız balamında öğretildiğini ettiler. Bunun üzerine 5vahiy araKur’an’da neiddia söylendiini anlamıyorlar.)”   ile.

(8) cevap şöyle oldu: cılığı li anlatım sistemi deerlendirilecektir. Kur’an-ı Kerim’in beyan üslubu ve ikili anlatım sistemi deerlendirilecektir. Hakikat bu olduu halde Mekke mürikleri vahyin Hz. M BEŞER DİLİ VE KUR’AN DİLİ  !"#$  % & '       

(9)          

(10)   Arap olmayan bir beer tarafından öretildiin Yüce Allah vahiy yoluyla insanlara hakikati bil*nazil '() #$ olmadıını, &  “ dirmek içinve gönderdiği kitabında kendi katında Be er Dili Kur’an Dili vahiy aracılıı ile cevap‘Kur’an’ı öyle oldu: 4). #:;> bir ?. =  insan   #-% ' ,4   “Şüphesiz biz onların: ona . ancak belirlediği özel bir dil kullanmamıştır. Gönderöğretiyor’ biliyoruz. Kendisine nisbet

(11) 5 için  :; <gönderdii. = 5dediklerini    “Qüphesiz biz onların: ‘Kur’an’ı ona ancak bir Yüce için Allah vahiy yoluyla insanlara hakikati bildirmek kitabında kendi katında kikati bildirmek gönderdii kitabında kendi katında diği peygamberin kavmi hangi dili kullanıyorsa ettikleri şahsın dili yabancıdır. Halbuki bu (Kur’an) 102.dipnotun ayetiKendisine nisbet ettikleri ahsın dili yabancıdır. Hal biliyoruz. özel kavmi bir dil kullanmamı tır. Gönderdii peygamberin kavmi hangi dili kullanıyorsa 6 dilin imkânları çerçevesinde Başka Gönderdiiobelirledii peygamberin hangivahyetmiştir. dili kullanıyorsa apaçık bir Arapçadır.” 6 Arapçadır.” bir ifade ile Allah beşeriyetevahyetmi beşer dili ile ka 0 bir   ifade $ & ile +Allah , ' - ./be eriyete o dilin imkânları çerçevesinde tir.ile Ba er dili ile her Kur’an-ı Kerim aslında beinkârcıların bir ifade ile Allah be eriyete be er dili mi tir. Ba ka hitap etmiş, ilahi hitabın kendi özel bir dili olmaKur’an-ı Kerim aslında inkârcıların her hâlükârda iman etm hâlükârda kendi tır:  

(12) iman    etmeyeceklerini       bildirmektedir:     ! " hitap mıştır: r dili olmamı tır:etmi   , ilahi

(13)   hitabın    . özel   bir    dili  !olmamı  " 

(14) ! K    G R      =.  H  < E3  S

(15) >?. =    T(  P.=.  H !  & G . # “Biz onu A  #$   %&%'   ( " )!* &    +, &"  )!* &     -.  /01  2 “Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin “Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine yine indirsey -.  /01  2 “Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin indirseydik de bunu onlara o okusaydı, ona iman etmez “Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle diliyle gönderdik ki, onlara (Allah’ın emirlerini) dik iyice Allah dilediini de açıklasın. bunu onlara o okusaydı, yinesaptırır, ona iman etKerim’de 13 kez açıkça ifade edilmitir. Her eyden önce bu gönderdik ki, onlaraAllah (Allah’ın emirlerini) iyice n emirlerini) iyice açıklasın. dilediini saptırır, mezlerdi.”7 Bu gerçek Kur’an-ı Kerim’de kez 4 dilediiniAllah de doru yola iletir. O mutlak güçdesahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Ayet-i813 açıklasın. dilediğini saptırır, dilediğini 4 Bazı topluluk için kolaylık olduu vurgulanmıtır. açıkça ifade edilmiştir. Her şeyden önce bunun ilkayetlerde ise lak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Ayet-i doğru O mutlak güç sahibidir, hüküm onlara gönderilen detopluluk o kavmin dili ile nazil kerimeyola bizeiletir. sadece peygamberlerin deil, kez vahiyvahyin alan bir için kolaylık olduğuifade edilmi bir ekilde yerini bulması için bu yöntemin seçildii 4 il, onlara ve gönderilen vahyin de o kavmin dilibize ile sadece nazil hikmet sahibidir.” Ayet-i kerime 8 vurgulanmıştır. Bazınazil ayetlerde ise yapılan uyarıla- en önem olduunu ifadedeğil, etmektedir. Bu lisan Hz. Musa branice, Hz.olan sa ve ncil için balamda ayetlerde vurgulanan peygamberlerin onlara gönderilen vahyin de ve TevratBuiçin Hz. Musa ve Tevrat için branice, Hz. sa ve ncil için rın açık ve net bir şekilde yerini bulması için bu oAramice/Süryanice, kavmin dili ile nazilHz. olduğunu ifade etmektedir. olmasıdır. Bizzat Kur’an Arapça lisanıyla indirildi Muhammed ve Kur’an-ı Kerim için Arapçadır. Eer“apaçık böyle bir olmasaydı yöntemin seçildiği ifade edilmiştir.9 böyle olmasaydı e Kur’an-ı Bu Kerim Arapçadır. Eer lisan için Hz. Musa ve Tevrat için İbranice, Hz. İsa ArapçaYüce dıında bir öyle lisanifade ile yazılmamı” olduunu ifade etm be erden gelebilecek muhtemel itirazlar olacaktı. Bunları Allah etmektedir: Bu bağlamda nazil olan ayetlerde vurgulanan İncil için Aramice/Süryanice, Hz. Muhammed ar olacaktı. ve Bunları Yüce Allah öyle ifade etmektedir: kendisi yeni birKur’an’ın dil oluturarak insanlara hitap etmek en önemli ilke “anlaşılır” olmasıdır. Biz- yerine be ve Kur’an-ı Kerim için Arapçadır. Eğer böyle olzat Kur’an “apaçık bir Arapça lisanıyla çerçevesinde kaldıını müahede etmekindirildiğini, gerekir. Yine dikkat ed masaydı beşerden gelebilecek muhtemel itirazlar yine “âcemi değil, yani Arapça dışında bir lisan ile olacaktı. Bunları Yüce Allah şöyle ifade etmekteArapça olduunu bizzat belirtmektedir. Buna göre bazılarının sö 1 Izutsu, Toshihiko, Kur’an’da Tanrı ve nsan, Çev.: Kür at Atalar, Pınar Yayınları, stanbul, 2012, ss.232-233.Öyleyse yazılmamış” olduğunu ifade etmektedir. dir: 2 5. Hamîdullah, ayetin dipnotu Muhammed, Kur’ân-ı Kerîm Tarihi, Çev. Salih Tu, Yayınları,iddiası stanbul, s.26.Fazıl bunu savunanlardan deilFAV Rabbçadır” Necip Kur’an’ın kendisi yeni bir -ki dil1993, oluşturarak insanlara Çev.: Kür at3Atalar, Pınar Yayınları, stanbul, 2012, ss.232-233. Bkz. Bakara 2/23-24; Yunus 10/37-39; Hud 11/13; sra 17/86-88. rihi, Çev. Salih Tu, FAV Yayınları, stanbul, 1993, s.26.  4(brahim ) %&'  14/4.  %&   "# $    !             

(16)   deildir. Qair yerine Kur’an beşerin ve Hadiskullandığı adlı bir iirinde hitap etmek dilin öyle sınır-seslenir: 11/13; sra 17/86-88. 7    89    (  4  89   :&*.  5 36!  -!*+, 4$/. 0 12(  3  -!*+ , ları çerçevesinde kaldığını müşahede etmek gere;<2*

(17) ' <5 =3 -3  5 > ! ?@ .; kir. Yine dikkat edilirse Kur’an’ın kendi 2dilinin Kur’an yaratık deil; Zerresi kıtık deil, Arapça olduğunu bizzat belirtmektedir. Buna göre 2 “Eğer biz onu, yabancı dilden bir Kur’an kılBîr nur ki, dile sımaz, ona yetmez Arapça; bazılarının söylediği gibi “Kur’an Arapça değil saydık, diyeceklerdi ki: Ayetleri tafsilatlı şekilde Rabbçadır” iddiası -ki Necip Fazıl bunu savunanaçıklanmalı değil miydi? Arap’a yabancı dilden 5 lardan Kur’an için doğru değildir. Şair Fussilet biridir41/44.    olur.

(18)  mu? De ki: O, inananlar için doğru yolu (kitap) 6 Nahl 16/103; Quaraadlı 26/193-195. Kur’an ve Hadis bir şiirinde şöyle seslenir: 7 Quara 26/198-199.  !"#$  % &'       

(19)          

(20)   8 Zuhruf 43/2-3. Bkz. Yusuf 12/2; Duhan 44/58; Fussilet 41/3. 9 *Izutsu, '() #$Toshihiko,  &  “Kur’an’da Tanrı ve İnsan, Çev.: Kürşat Atalar, Pınar YayınQûra 42/7; Ta Ha 20/113; Zümer 39/28; Ahkaf 46/12.. r’an üslûbulandığı demek, surelerde ve ayetlerde 2 kelimelerin halde diğer bütün ifadelerden hemen ayırt. 1. ları, İstanbul, 2012, ss.232-233. 2 Hamîdullah, Muhammed, Kur’ân-ı Kerîm Tarihi, Çev. Salih Tuğ, İFAV Yayınları, İstanbul, 1993, s.26. 3 Bkz. Bakara 2/23-24; Yunus 10/37-39; Hud 11/13; İsra 17/86-88. 4 İbrahim 14/4.. Fussilet 41/44. Nahl 16/103; Şuara 26/193-195. 7 Şuara 26/198-199. 8 Zuhruf 43/2-3. Bkz. Yusuf 12/2; Duhan 44/58; Fussilet 41/3. 9 Şûra 42/7; Ta Ha 20/113; Zümer 39/28; Ahkaf 46/12. 5 6. 102.dipnotun ayeti. 0   $& +,' - ./. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 23.

(21) Hatice GÖRMEZ. Kur’an yaratık değil; Zerresi kıtık değil,. BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR. muşlardır. Kur’an’da yabancı kökenli kelimeler, Araplar kendi dillerinde nasıl telaffuz ettilerse öyle zikredilmiştir.12 Izutsu’ya göre Kur’an Arapça olduğu için bu kitapta bulunan bütün kelimelerin Kur’an öncesi veya İslam öncesi bir geçmişi vardır.13. Bîr nur ki, dile sığmaz, ona yetmez Arapça; O, Arapçaya inmiş Allah kelamı, Rabça...10. Kur’an’ın diline dair üzerinde durulması gereken hususlar şunlardır:. Ayrıca Kur’an doğal olarak kelimelerin anlam çerçevelerinin ucundan tutarak onları fizik âlemden metafizik âleme doğru genişletmiştir. Bu yolla kelimelerin fizik âlemle sınırları aşılmış metafizik âleme yöneltilmiştir. Zaten Kur’an’ın en büyük devrimi de buradadır. Yani Arabın kullandığı kelimenin aynısını kendisi de kullanmış ama manasında özellikle dinî bir farklılık meydana getirmiştir. Mesela hidâyet kelimesi: Kur’an’ın nüzulünden önce basit ve genel anlamda kervanların çölde yolunu bulması,14 dalâlet ise kervanların yollarını kaybetmesidir.15 Hâdi veya Mehdi yolunu tekrar bulma gücüne sahip olan develere verilen isimdir. Ama Kur’an-ı Kerim bütün bu kavramları farklı anlamlar da ve aslına sadık kalmak şartıyla çöl sınırlarını aştırarak bütün âlemi kuşatacak bir manaya dönüştürmüştür. Aynı zamanda maddi anlamı metafizik anlama taşımıştır. Kur’an elbette beşer dilinin imkânlarıyla hitap etmiş ama anlam dünyasını genişleterek insanlık ufkunda bir inkılap gerçekleştirmiştir.. Kur’an-ı Kerim gönderildiği toplumun lisanıyla gelmiş olsa dahi kendine özgü hiçbir ifade biçimi barındırmaz mı?. Sadece doğrudan hitap ettiği kavmin lisanının ifade ve istifade imkânlarını mı kullandı? Başka bir ifadeyle indiği dilin anlamlar dünyasına çok şey kattığı halde ifade biçimlerine de müdahale etmiş olamaz mı? Kur’an’ın kullandığı kelimeler arasında Arapça olmayan sözcükler var mıdır?. Kur’an üslubunu sadece dil değil kültür de etkilemiş midir?. Bu konular başlangıçtan beri ulemanın ilgisini çekmiş ve ulûmu’l-Kur’an dair ve diğer eserlerde üzerinde çokça durulmuştur. Şâtıbî (ö.790/1388) elMuvafakât adlı eserinin “el-Fehmu ve’l- İfhâm” başlığında Kur’an’ın en önemli ilkelerinden birinin anlaşılır olmak olduğunu vurgulamaktadır. Kur’an’ın anlaşılabilmesinin ilk şartı da ona mutlaka Arap dili açısından yaklaşmaktır. Şatıbî’ye göre Arapça dışında bir dille Kur’an’ı anlamak mümkün değildir.11. İslam toplumu ve kültürü, hareket noktası ve dayanakları itibariyle dil merkezli bir iletişime dayalıdır. Vahiy de insanlara lisan olarak ulaşan bir mesajdır.16 Kur’an’ın nazil olduğu Hicaz bölgesinin sosyo-kültürel dokusu Kur’an’ın dil yapısında önemli etkenlerden biridir. Bu doku Mekke ve Medine’nin coğrafi yapısı ile sınırlı kalmayıp çöl hayatının içindeki bedevi toplum, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in izini sürmeye çalışan hanifleri ve Medine’de yaşayan Yahudileri de kapsıyordu. Birbirinden farklı sosyo-kültürel yapının oluşturduğu Arap dilini Kur’an’ın farklı bir bütünlük içerisinde kullandığı görülmektedir.17 Bu sebeple dilin kültürel. Kur’an’ın kullandığı kelimeler arasında Arapça olmayan sözcüklerin olup olmadığı konusu garibu’lKur’an ilmi çalışmalarının ilgi alanındadır. İbn ‘Abbas (ö.68/687-88) ve İkrime (ö.105/723) Kur’an’da Arapça olmayan kelimelerin varlığını kabul ederken başta Şafiî (ö.204/820) olmak üzere birçok kimse de olmadığını savunmuştur. Şâtıbî’ye göre bu konudaki en doğru tez şudur: Kur’an nazil olduğu ortamdaki insanların dili ne ise onunla nazil olmuştur. Yabancı kökenli de olsa Araplar bir kelimeyi kullanıp kendilerine mal etmişlerse bunu problem edinmenin anlamı yoktur. Zira Araplar o kelimeyi alıp mutlaka kendi telaffuzlarına uydur-. Şâtıbî, el-Muvafakât, c.2, s.62. Izutsu, Kur’an’da Tanrı ve İnsan, s.36. 14 Izutsu, Toshihiko, Kur’ân’da Allah ve İnsan, Çev.: Süleyman Ateş, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1975, ss.137-138. 15 Izutsu, Kur’ân’da Allah ve İnsan, ss.137-138. 16 Görgün, Tahsin, “İnşa-Haber Ayırımı ve Kur’an’ın Anlaşılması”, Yüzüncü Yıl İlahiyat Fakültesi Kur’an ve Dil Sempozyumu, Mayıs, 2001, s.450. 17 Gökkır, Necmettin, Kur’an Dilinin Sosyo-kültürel Bağlamı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 2014, s.53. 12 13. 10 Necip Fazıl Kısakürek, “Kur’an ve Hadis”, Esselâm: Mukaddes Hayattan Levhalar, Büyük Doğu Yayınları, İstanbul, tsz., s.52. 11 Şâtıbî, Ebu İshak, el-Muvafakât, Çev.: Mehmet Erdoğan, İz Yay., İstanbul, 1990, c.2, s.61.. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 24.

(22) Hatice GÖRMEZ. BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR. bulmasında en etkin âmillerden biri olmuştur.21 Kur’an ele alıp işlediği konuları kendine has üslubu ve ahengi ile birçok yerde değişik şekillerde takdim eder. Kur’an üslubunu anlamak ancak Kur’an’a ve onunla ilgili ilimlere vakıf olmakla mümkün olur.22 Kur’an’ın kullandığı anlatım tarzı bütün dillerde görülen, edebiyatçıların kullandığı ve birçok müfessir ve âlimin de dikkat çektiği bir yöntemdir.23 Kur’an üslûbu demek, surelerde ve ayetlerde kelimelerin seçiminde, cümlelerin teşkil edilmesinde ve konuların beyan edilmesinde, kendisine mahsus anlatım tarzı demektir.24 İndiği çağdaki toplum ve bu toplumun fikir seviyesi ne ise Kur’an onu esas almış ve insanlara teklif ettiği şeyler de o seviyede olmuştur. Bununla birlikte İlahi hitap diğer bütün ifadelerden hemen ayırt edilen mucizevî bir anlatım tarzına sahiptir. Kur’an’ın kendine özgü ifade ve beyan üsluplarını aşağıdaki şekilde izah etmek mümkündür:. dokusunu anlamadan ne Arapça yazılmış bir edebî eseri, ne de Kur’an-ı Kerîm’i tam olarak anlamak mümkündür.. Mesela Kur’an’ın ısrarla kanı haram kılmasının hikmetini anlamak ilk bakışta bir hayli güçtür.18 Zira normalde kimse kanın bir besin değeri taşıdığını düşünmez. Bu konuda bir Arap darb-ı meseli olan lem yuhram men fuside leh sözü, ilgili ayetin doğru anlaşılmasına yönelik ipuçları vermektedir.19 Mesel “Yola çıkan kişi yanına ‘kanın pıhtılaşmasıyla elde edilen’ fasîd lokmaları alırsa mahrumiyet yaşamaz (Türkçe karşılığı olarak) hiç yoktan iyidir” der. Fasîd, devenin kanının pıhtılaşmasıyla elde edilen bir nevi hamur tarzı bir yiyecek anlamında olup Cahiliye döneminde yolculuğa çıkanın en temel azığını oluştururdu. Bu bilgiye ulaşıldığında Kur’an’ın kan yemeyi yasaklamaya yönelik vurgusu daha iyi anlaşılmaktadır. Fasîdin bir başka kültürde birebir karşılığını bulmak ise imkânsızdır.20 Toplumun kültürünün, dili çepeçevre sarmakta ve şekillendirmekte olduğunu göstermek açısından bu ilginç bir örnektir. Pek çok dilde kelimelerin durumu bu tür kültür araştırmalarıyla açıklık kazanmaktadır.. 1. ŞİİRİN VE NESRİN HUSUSİYETLERİNİ MEZCEDEN NAZMI. Kaynaklarda Kur’an’ın üslubu ile ilgili bir takım özelliklerden bahsedilmektedir. Zerkeşî (ö.794/ 1392) ve Suyûtî (ö.911/1505) Kur’an’ın nüzul keyfiyetine dair şunu kaydetmektedir: “Kur’ân beş vecih üzere nazil olmuştur; helal, haram, muhkem, müteşabih ve emsal. Helali işleyin, haramdan sakının, muhkeme tabi olun, müteşabihe inanın ve emsalden ibret alın.”25 Kur’an’ın mevcut edebî türlerden farklı olduğunu söyleyen Seyyid Kutup (1906-1966) ise Kur’an üslûbunun eşsiz büyüsünü, onun hem şiirin hem de nesrin meziyetlerini bir araya toplayan nazmına irca eder. Kutup, Taha Hüseyin’in, “Kur’an’ın ne şiir ne de nesir olduğunu, onun sadece Kur’an’dır” sözünü naklederek, “Bizim bu kabil kelime oyunlarına ihtiyacımız yoktur.. Bir hakikati ifade ederken tek bir üslup kullanılmaz. Bazen bir hüküm cümlesiyle, kimi zaman kıssalar veya temsillerle, bazen da terğib ve terhible hakikat ifade edilir. Konuyu daha iyi izah edebilmek ve yukarıda sıraladığımız soruları tartışabilmek için hem Kur’an’ın kendine özgü ifade ve üsluplarını hem de beşer dilinin imkânları içinde başvurulan anlatım tarzlarını kısaca ele almak gerekmektedir.. KUR’AN-I KERİM’İN EDEBÎ ÜSLUBU. Kur’an-ı Kerim, lafzı, nazmı, üslubu ve içeriğiyle muhataplarını kendisinin bir benzerini getirmekten aciz bırakmış, ilk andan itibaren inanan inanmayan muhataplarını büyülemiştir. İslam’ın kuvvet ve kudretinin henüz oluşmadığı ilk davet sürecinde Kur’an’ın icazı ve üslubu davetin makes. 21 Kutup, Seyyid, Kur’an’da Edebî Tasvir, Çev.: Ömer Aydın-Ertuğrul Özalp, İşaret Yay., İstanbul, 2011, s.24. 22 Cerrahoğlu, İsmail, Tefsir Usûlü, TDV Yayınları, Ankara, 2015, s.159. 23 Halefullah, Muhammed Ahmed, Kur’an’da Anlatım Sanatı, Çev.: Şaban Karataş, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2002, s.378. 24 Bu konuda farklı bakış açıları da vardır. Mesela Mustafa Ahmed ez-Zerka bir makalesinde “Arap dili ile söylenmiş veya yazılmış hiç bir söz ya da kitabın Kur’an ile aynı veya ona benzer bir üslupta olması söz konusu değildir. Çünkü onun üslubu, Arapça ifade tarzı yönünden yepyenidir, orijinaldir.” iddiasında bulunmaktadır. (Mustafa Ahmed ez-Zerka, “Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Nebevi Arasında ‘Üslup’ Mukayesesi”, Çev.: Emin Aşıkkutlu, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakülte Dergisi, 1987-1988(5-6):303-304). 25 Zerkeşî, el-Burhân fî Ulûmi’l-Kur’ân, Kahire, 1957, c.I, s.571; Suyûtî, el-İtkân fî Ulûmi’l-Kur’ân, Dâru İbn Kesir, Dımeşk, 1996, c.II, s.131.. İlgili ayetler için bkz. Bakara 2/173; Mâide 5/3; En’âm 6/145; Nahl 16/115. Sîbeveyh’den naklen Gündüzöz, Soner, “Arapçada Kültür-Dil İlişkisi, Arapça’nın Yapılanması ve Algılanmasında Etkili Öğeler”, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi 2005;V(2):221. 20 Gündüzöz, “Arapçada Kültür-Dil İlişkisi”, ss.221-222. 18 19. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 25.

(23) Hatice GÖRMEZ. BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR. hangi kelimeler gerekiyorsa, fazlası veya eksiği olmaksızın, Kur’an onları kullanmıştır. Mana kelimeye bürünerek lâfız hâline gelmiştir. Aslında Kur’an’da zaid söz yoktur.”30 Lâfız ve mana dengesi ile ilgili Draz ise şunları ifade etmektedir: “Lâfız bir bedense mana onun ruhudur. Bunların birbiri ile olan irtibatları, ruhun bedenle olan irtibatı gibidir. Onun zayıflamasıyla zayıflar, güçlenmesiyle güçlenir.”31 Kur’an’da lafız ve mananın beşerin ihtiyacı olan açıklamayı son derece güzel bir şekilde ortaya koyduğu görülür. Çünkü Kur’an, “Ayetleri, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından sağlamlaştırılmış ve sonra da açıklanmış bir kitaptır.”32. Kur’an nesirdir, ama kendine has, harika bir nesir sanatını ihtiva eden, mümtaz bir tür” olduğunu ifade etmektedir.26 Kur’an ayetlerinin kaynağı itibariyle asla şiir olamayacağını belirten bir başka isim de Musa Carullah Bigiyev’dir (1875-1949). Ona göre Kur’an-ı Kerim’in ifadeleri, ayet-i kerimeleri vezinli (ölçülü) olabilir ama şiir değildir. “Biz ona şiir öğretmedik, zaten ona (Peygambere) yaraşmazdı da...”27 gibi ayet-i kerimeleri delil gösteren Carullah bu konuda şöyle devam eder:. Her hâlükârda şiir, İslamiyet’te edebiyat hazinesi ve hikmet divanıdır. Şairlik ise değerli bir sanat, kuvvetli bir kabiliyet, yüce bir şereftir. Ancak şairlik, Şâri’-i Hakîm’in şerefine uygun bir haslet değildir. Şairlik kendi içinde ne kadar büyük bir faziletse de, şâri’ olma büyüklüğüne nispet edilirse basit kalır. Kur’an-ı Kerim sözün kaynağı ve maksadı bakımından şiir olmaktan, hikmetli Peygamberimiz şairlikten uzak kabul edilmiştir. Yani Kur’an-ı Kerim’in manaları ve nazmı, Rûhu’l-Kudüs’ün, emanet olarak ilahi arştan alıp Muhammedu’l-Emîn’in tertemiz, lekesiz kalbine indirmesiyle gerçekleşmiştir.28. 4. FARKLI SEVİYELERE HİTAP. Tahir b. Âşûr (1909-1970) Kur’an’ın, aynı anda farklı seviyelere hitap ettiğini söyleyerek şunları ifade eder: “Zannedilmesin ki, bir ayetten zıt manalar çıkabilir. Gerçek şudur ki birçok ayetin genel manası aynı kalmakla beraber sathı, derinliği ve kökleri bulunabilir. Geniş kitle zahiri manayı; kültürlü kesim derinlikteki manayı; ihtisas ehli ise mananın köklerinin çoğunu anlar ve gelecek nesillere de yeni taraflar kalır. Farklı anlayışlara imkân veren bir ayeti, ilk nesiller kendi durumlarına göre, daha sonraki nesiller ise ulaştıkları ilmi seviyelere göre anlarlar.”33 Ayetlerin insanların farklı ilmî seviyelerini gözetip onların anlayışlarını dikkate alarak hitap etmesi, başlı başına Kur’an’ın bir mucizesidir. Nitekim Kur’an’da yer alan mevzular beşeri üslubun tersine, konu esasına göre bölümlere ayrılarak değil, hepsi ahenkli bir bütün oluşturacak tarzda iç içe ele alınmıştır. Kur’an’da beyan tarzlarının çok çeşitli olduğunu ifade eden Zurkânî de bir işin yapılması için açık emir kipinin yanında on beş kadar ayrı üslûp kullanılmasını örnek olarak göstermektedir.34. 2. MEKKÎ- MEDENÎ ÜSLUP FARKI. Kur’an üslûbu anlatılan konu ve olaya bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Daha çok inanç esaslarından bahseden Mekkî sureler şiir veya hitabet üslûbuna yakın bir tarzda gelmişken ferdî ve içtimaî hukuktan bahseden Medenî sure ve ayetlerde yalın bir anlatım tarzı öne çıkmıştır. Bu husus bir yandan Kur’an’ın ilâhî kaynaklı olduğunu ortaya koyarken öte yandan ona olan ilgiyi hep canlı tutmuştur. Kur’an’ın üslûbundaki bu özellikler onun mucize oluşunun bir delili olarak değerlendirilmiştir.29. 3. LÂFIZ-MANA DENGESİ. Kur’an’da mana ile lâfız dengesine vurgu yapan Zerkeşî’ye göre “İstenilen manayı anlatmak için,. Zerkeşî, el-Burhan, c.2, ss.177-178. Draz, Muhammed Abdullah, en-Nebeu’l-Azîm, Kahire, 1969, s.132. 32 Hûd 11/1. Hasan Çevikoğlu, “Kur’an-ı Kerim’de Edebî Üslup”, Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2012/1;(1/1):75. 33 İbn Âşûr, Muhammed Tahir, Tefsiru’t-Tahrir ve’t-Tenvir, Dâru Sahnûn, Tunus, 1997, c.1, s.94, 145. 34 Zurkanî, Menâhilu’l-İrfân fî Ulûmi’l-Kur’ân, Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, Beyrut, 1995, c.2, ss.319-322. 30. Kutup, Seyyid, Kur’ân’da Edebî Tasvir, Çev.: Süleyman Ateş, Ankara, 1969, ss.155-156. 27 Yâsîn 36/69. 28 Carullah, Musa, İslam Şeriatının Esasları, Yay. Haz.: Hatice Görmez, Kitâbiyât, Ankara, 2002, ss.100-102. 29 Birışık, Abdulhamit, “Kur’an”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (DİA), 26. Cilt, İstanbul, 2002, ss.383-388.. 31. 26. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 26.

(24) Hatice GÖRMEZ. BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR. 5. AKLA VE DUYULARA DENGELİ HİTAP. likte,38 kimi zaman Allah ve melekler,39 kimi zaman Allah ile insan,40 kimi zaman Allah ile şeytandır.41 Bazen ise insan ile melek42 ve insan ile hayvan43 olduğu müşahede edilir. Nihayet Yüce Allah’ın kıyamet günü yarattığı varlıklarla yapacağı konuşmalara44 da kitabında yer vermesi diyalogun Kur’an’da çokça kullanılan bir üslup olduğunu göstermektedir. Kur’an-ı Kerim’de diyalog üslubu ağırlıklı olarak Mekkî âyetlerde öne çıktığı için Kur’an’da diyalog tarzının kullanıldığı Mekkî âyet sayısının Medenî âyet sayısından daha fazla olduğunu söylemek mümkündür.. Kur’an üslûb bakımından çeşitli anlatım yollarına başvurmaktadır. Bu yöntemlerin her birinin Kur’an-ı Kerîm’de son derece mükemmel bir uyum dâhilinde akıp gittiği görülür. Ramazan elButi bu üslûp sayesinde Kur’an mesajının her kesimden insanın aklına, kalbine, ruhuna nüfuz etmekte olduğunu ifade ederek şöyle der: “Akıl ve duygu, insanın sahip olduğu iki ayrı olgudur. Akıl, öğrenmek için hakikati, tasdik etmek için de iyiyi araştırır. Duygu ise eşya ve olayların elem ve lezzet tarzındaki yansımalarına tercüman olur. Bunların her ikisinin de doyurulmaya, beslenmeye, ikna edilmeye ihtiyacı vardır ve ikisine birden hitap edebilmek oldukça zordur. Beşer ifadesi ise akıl ile duygu arasında dengeyi her zaman başarılı bir şekilde kuramaz. Oysa Kur’an, hem akla hem de duygulara birlikte hitap ederek her ikisini de tatmin edebilmiş yegâne kitaptır.”35. Oldukça sık başvurulan anlatım yollarından biri de hitaptır. Suyûtî bu hitap şekilleri arasında umumi hitap, hususi hitap, hususilik ifade eden umumi hitap, umum ifade eden hususi hitap, cinse hitap, nev’e hitap, övgü hitabı, yerme hitabı gibi daha birçok farklı hitap tarzlarını nakletmektedir.45 Kur’an’da görülen bu hitaplar bazen bir emir ve nehiy, bazen müjde ve ikaz, kimi zaman tefekkür ve tedebbür, bazen de insanoğluna verdiği nimetleri hatırlatan teselli şeklindedir.. KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBU. Kur’an’ın kullandığı başlıca anlatım üslupları Hitap ve Diyalog, Temsil ve Teşbih, Hakikat ve Mecaz, Terğib ve Terhib, Yeminler, Kıssalar ve Tekrarlar gibi edebi sanat formlarıdır. Aşağıda bu tarzlar üzerinde durulacaktır.. 2. TEMSİL VE TEŞBİH. Temsili ve teşbihi anlatım tarzları, Kur’an’ın edebi güzelliğinin açıkça sergilendiği anlatımlar olarak kabul edilmektedir. Bu üslupta mesela; bazı ayetlerde güzel söz kökü sağlam bir ağaca,46 Allah’ın nuru cam bir fanus içindeki ışığa,47 dünya hayatı gökten inen bir yağmura,48 arz beşiğe, dağlar çadır kazıklarına, gece elbiseye ve güneş kandile49 dalgalar dağlara50 benzetilmiştir. Yapılan teşbihin gayesi ise insanlar öğüt alsınlar51 ve düşünüp anlasınlar52 diye beyan edilmektedir. Kur’an’da toplam 20 ayette temsiller, darb-ı mesel olarak yer almakta-. 1. HİTAP VE DİYALOG. Beşer dilinin imkânlarından biri olan ve birçok ayette yer alan bir anlatım tarzıdır. Kur’an’ın kendine has ifade biçimi ile konuşanın durumuna uygun bir üslupla aktarılan konuşma cümlelerinden oluşmaktadır. Nitekim O, Allah’ın Hz. Âdem’i yaratmak istediği zaman melekler ve şeytanın önünde gerçekleşen ilk konuşma sahnesinden başlayarak,36 peygamberlerle ve onların kendi kavimleriyle aralarında geçen konuşmaları37 bize takdim etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de, diyalog üslûbu içerisinde konuşan taraflar genelde insan olmakla bir-. Şuarâ, 26/18-51. Bakara, 2/29-32 40 Bakara, 2/260. 41 A’râf, 7/11-18. 42 Meryem, 19/18-21 43 Neml, 27/20-28 44 Yasin 36/50-65 (Kıyamet ve ahiret) vb. ayetler hitap ve diyalog üslubuna dair örneklerdir. 45 Suyûtî, el-İtkân fî Ulûmi’l-Kur’ân, c.II, s.744-749. 46 İbrahim 14/24-25. 47 Nur 24/35. 48 Kehf 18/45. 49 Nebe 78/6-7, 10, 13. 50 Şuarâ 26/63. 51 Zümer 39/27. 52 Ankebut 29/43. 38 39. 35 El-Bûtî, Saîd Ramazan, Min Ravâii’l-Kur’ân, Mektebetu’l-Fârâbî, Dımaşk, 1975, s.111. 36 Bakara 2/30. 37 Bakara 2/33, Bakara 2/61 (Hz. Adem), Âli İmran 3/52-55, Maide 5/110-116 (Hz. İsa), Bakara 2/54-71 (Hz. Musa), Yusuf 12/4-100 (Hz. Yusuf), Kalem 68/48 (Hz. Yunus), Bakara 2/124-140 (Hz. İbrahim), Enbiya 21/83 (Hz. Eyyub), Neml 27/15-16 (Hz. Davud), Neml 27/15-41 (Hz. Süleyman), Hûd11/50-89 (Hz. Hûd), Âraf 7/59-61 (Hz. Nuh), Âli İmran 3/41 (Hz. Zekeriyya), Meryem 19/12-14 (Hz. Yahya), Nisa 4/60-113, Duhâ Suresi, İnşirah Suresi (Hz. Muhammed).. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 27.

(25) Hatice GÖRMEZ. BEŞER DİLİNİN İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR. dır.53 Zemahşerî (ö.538/1144) ve Âlûsî (ö.1270/1854) gibi müfessirler Kur’an-ı Kerim’in temsil, teşbih ve diyalog üslûbuyla ve çarpıcı tablolar halinde soyut gerçekleri idraklere sunma amacı taşıdığını belirtmiştir.54. ğerlendirilen ayetler topluluğu içinde yer almışlardır.63 Ayrıca bazen terğib ifade eden ayetler önce, terhib ifade eden ayetler sonra gelmiştir.64 Kimi zaman da bunun tam tersi görülmüştür.65 İstisnai olsa da terğib ve terhibin tek başına geldiği ayetler veya sureler de mevcuttur.66 Terğib ve terhib üslubunun yer aldığı ayetlerin mümin, münafık ve kafir tüm insanları muhatap aldığı görülür. Bu üslup aynı zamanda iman, ibadet, itikad ve muamelat gibi her alanı kapsamaktadır.67 Terğib ve terhib üslubu ile ilgili ayetler ahlak, fazilet ve değerler konularını da ihtiva eder.68 Terğib ve terhib ayetlerinin Kur’an’da insanı her yönden kuşattığı müşahede edilir. Cennetin sınırsız nimetlerini, Allah’ın birliği, mağfireti ve rahmetini, korku, zulüm ve helakten kurtuluşun yollarını, her türlü iyilik ve güzelliği ifade eden terğib ayetleri ile birlikte Allah’ın gazap ve azabı, cehennem ateşi, pişmanlık ve hüsran, nimetlerin yok olması, hidayetten yoksunluk, kalplerin mühürlenmesi gibi pek çok hususta insanları uyaran ve tehdit eden terhib ayetleri de vardır.69. 3. HAKİKAT VE MECAZ. Hakikat bildiren lafızlar asıl manaları dışında anlam taşımayan, takdim-tehir ifade etmeyen ve olumsuzluk kabul etmeyen ifadelerdir.55 Kur’an’ın büyük bir kısmı bu tür kelimelerden oluşmaktadır. Mecaz hem beşer dilinde hem de Kur’an’da yer alan etkin anlatım üsluplarından biri olarak; bir bakıma kutsal metnin “Aşkın (Müteal)” olandan “sonlu” olana doğru düşey yönlü bir tezahür yapılanmasıdır. Kur’an için mecaz Aşkın olanın insanî seviyeye indirilmesini mümkün ve müyesser kılan bir konuşma figürü” olarak karşımıza çıkmaktadır.56 Mecazî olarak kimi zaman kalpler taşa benzetilmiş,57 bazen kaçınılması gereken haramların inanç dünyasını kirleten eylemler olduğu58 gerçeği mecazi bir dille ortaya konulmuştur. Kur’an’da görenle görmeyen, aydınlık ile karanlık diriler ile ölüler de mümin ile kafir için birer darb-ı mesel olup59 mecazi bir anlatım örneği sergilenmektedir.. Kur’an-ı Kerim’de çok fazla kullanılan diğer üsluplara da işaret etmek gerekmektedir. Yeminler ve tekrarlar bu kapsamda değerlendirilmektedir.. 5. YEMİNLER. 4. TERĞİB VE TERHİB. Kur’an’ın, nazil olduğu toplumun dil imkânlarını bütün yönleriyle kullandığının açık göstergelerinden biri de yeminlerdir. Zira İslam öncesi Arap toplumunda yemin lafızlarının çok yaygın olduğu bilinmektedir.70 Yemin ifadeleri 66’sı Mekkî, 18’i Medenî olmak üzere 84 surede geçmektedir. Kur’an’da Allah sekiz yerde kendi zatına,71 ayrıca peygamberlere,72 Kur’an’a,73 kıyamet gününe,74 kâinata ve kâinattaki bazı olay ve varlıklara75 yemin etmiştir.. Dinin hakikat, iyi, doğru, sevab, güzel, fazilet dediği söz ve davranışlara özendirmek, teşvik etmek ve Allah’ın kullarını nehyettiği ve emrettiği şeylere muhalefet ettiklerinde korkutmak ve sakındırmaktır. Her iki kelime özellikle hadis literatüründe adeta tek bir kavram gibi birlikte kullanılmış ve meşhur olmuştur.60 Terğib ve terhib üslubu Kur’an-ı Kerim için de geçerli olup farklı formlarda yer almıştır: Bazen her iki kavram aynı ayette peş peşe gelmiştir.61 Her iki üslup birbirini takip eden iki ayette62 veya aynı bağlamda de-. Besmele ve Fatiha Suresi bu bağlamda değerlendirilen bir örnektir. Bakara 2/1-7; En’am 6/54; Âraf 7/156. 65 Maide 5/40; En’am 6/165; Nisa 4/123-124. 66 Mesela Humeze ve Fîl surelerinde baştan sona terhib söz konusu iken Duhâ ve İnşirah surelerinde ise terğib söz konusudur. 67 Bakara 2/277. 68 Furkan 25/63; İsra 17/37-38. 69 Er-Recebî, Eyman binti Muhammed bin Âmid, Et-Terğib ve’t-Terhîb fi’lKur’ani’l-Kerim, Basılmamış Yüksek Lisans tezi, Câmiatu Âli Beyt, Ürdün, 2004, ss.229-231. 70 Kırca, Celal, “Aksâmü’l-Kur’ân”, DİA, 2. Cilt, İstanbul, 1989, s.290. 71 Bkz. Nisâ 4/65; Yûnus 10/53; Hicr 15/92; Meryem 19/68; Sebe 34/3; Zâriyât 51/23; Tegabün 64/7; Meâric 70/40. 72 Bkz. Yasin 36/1-4; Kalem 68/1-3; Necm 53/1-3; Hakka 69/38-41; Tekvir 81/15-20; Hicr 15/72. 73 Bkz. Yasin 36/1-3; Sa’d 38/1-2; Zuhruf 43/1-3; Duhan 44/1-3; Kâf 50/1-2. 74 Bkz. Zariyat 51/l-6, 23; Tûr 52/1-8; Murselat 77/1-6; Tegabûn 64/8; Sebe 34/3; Yunus 10/53. 75 Bkz. Asr 103/1-2; Adiyat 100/1-5; Tin 95/1-6; Leyl 92/l-4; Beled 90/1-4. 63 64. 53 Bakara 2/26; Rad 13/17; İbrahim 14/24; Nahl 16/75, 76, 112; Kehf 18/32, 45; Nur 24/35; Hac 22/73; Rum 30/28, 58, Yasin 36/13, 78; Zümer 39/27, 29; Zuhruf 43/17, 57; Tahrim 66/10, 11. 54 Durmuş, İsmail, “Temsil”, DİA, 40. Cilt, İstanbul, 2011, s.435. 55 Suyûtî, el-İtkân, c.II, s.753; Birışık, Abdülhamit, “Mecâzu’l Kur’an”, DİA, 28. Cilt, İstanbul, 2003, s.223. 56 Çağıl, Necdet, “Hakikat-Mecaz Kutuplaşması Bağlamında Kur’an’da Temsili (Simgesel) Anlatım”, İslami İlimler Dergisi 2013;8(1):93-94. 57 Bakara 2/174. 58 Maide 5/90. 59 Fatır 35/19-22. 60 Görmez, Mehmet, “Tergīb ve Terhîb,” DİA, 40. Cilt, İstanbul, 2011, ss.508509. 61 Âl-i İmran 3/129; Hadîd 57/19; Mümin 40/2-3. 62 Bakara 2/38-39; Rûm 30/14-16.. Journal of Islamic Research 2016;27(1). 28.

(26) Arâf, Hûd, Enbiya ve Quarâ gibi surelerde anlatılan peygamber kıssaları Allah’ın O’na itaat ve kulluk ana fikrinde odaklanırken, Ashâb-ı karye, Ashâb-ı kehf ve harap O’na itaat ve kulluk ana fikrinde odaklanırken, Ashâb-ı karye, Ashâb-ı kehf ve harap 91 kasabaya urayan kiiyeBEŞER ait DİLİNİN kıssalarda inancı ve yeniden dirili teması daha ço 91 ahiret İMKÂNLARI VE KUR’AN-I KERİM’İN ANLATIM ÜSLUBUNA DAİR Hatice GÖRMEZ ait kıssalarda ahiret inancı ve yeniden dirili teması daha ço kasabaya urayan kiiye almak için ilenmitir. Bazı kıssalarda ise (ashâb-ı cennet, ashâb-ı uhdud gibi) iyi ve kö edebi sanatlarla desteklenmiş tasvirlerle somutMekkî ayetlerde almak daha çok Allah’ın sonsuz kudiçin ilenmitir. Bazı kıssalarda ise (ashâb-ı cennet,veashâb-ı uhdud gibi) iyi ve k 92 laştırılmıştır. retine, risaletin gerekliliği ve Hz.ortaya Peygamber’in tez- erdemlere Aslında konu gibi ve 1560’a ayeti peygamb modelleri konularak ve ahlaki olgunlua tevik veyakın kötülüklerden sakın Arâf, Hûd, Enbiya ve84 Quarâ surelerde anlatılan Arâf,eden Hûd, Enbiya ve Quarâ gibi surelerde anlatılan tevik ve kötülüklerden sakı modelleri ortaya konularak ve Kur’an ahlaki olgunlua kiyesine,76 ayrıca diriliş, ihtiva kıssalarında tasvir edilen olaylar peygamb haşr, ceza, vaad ve vaîde erdemlere amacı güdülmütür. Bu tevik ve caydırmalar tebih, temsil, mecaz ve istiare gibi O’na itaat ve kulluk ana fikrinde odaklanırken, Ashâb-ı karye, A 77 her asrın insanına mesaj mecaz verilmekte, dair yeminler görülmektedir. Medine döneminde O’navesilesiyle itaat kulluk ana tebih, fikrinde odaklanırken, Ashâb-ı karye,gib As amacı güdülmütür. Bu tevik ve ve caydırmalar temsil, ve istiare 91 91 78 92 kulunurayan aczi ve Yaratanın güç veAslında kudreti hatırlatılise imanın hakikatinesanatlarla yönelik yeminler, müminlekasabaya kiiyeait aitkıssalarda kıssalarda inancı veve yeniden 91 ahiret desteklenmi ve kasabaya tasvirlerle somutlatırılmıtır. konuve 1560’a 92 kiiye ahiret84 inancı yeniden dd urayan 79 desteklenmi ve tasvirlerle somutlatırılmıtır. 93 Aslında 84 konu sanatlarla maktadır. Kıssalarda gerçekleşen bütün diyalog rin imtihanına dair kasemler, inananların zaferini ve ve 1560’a almak için ilenmitir. Bazı kıssalarda ise(ashâb-ı (ashâb-ı cennet, ashâb-ı ashâbayeti ihtiva eden Kur’an edilen olaylar vesilesiyle herdine asrın insanına 81almak için ilenmitir. Bazı kıssalarda cennet, ashâb-ı te’kid,80 gerçek müminlerin olaylar tasvir adeta Hz. Muhammed ile ise onun yeni nail olacakları ecirler,kıssalarında ayeti ihtiva eden Kur’an kıssalarında tasvir edilen olaylar vesilesiyle her asrın insanına modelleri ortayaehli konularak erdemlere veahlaki ahlakicereyan olgunlua93 tevikve v davetortaya ettiği kitap müşriklerve arasında Yahudi ve Hıristiyanların batıl fikirlerini modelleri konularak olgunlua tevik verilmekte, kulunifade acziiçinve Yaratanın güç veveerdemlere kudreti hatırlatılmaktadır. 93 Kıss 82verilmekte, 94 Kıs kulun aczi ve Yaratanın güç ve kudreti hatırlatılmaktadır. ediyor gibidir. Bu kullanılan yeminler, vahyin nazil olduğu yer/ma- amacı Dolayısıyla güdülmütür. tevik ve veKur’an’daki caydırmalarkıssalar tebih, temsil, temsil, mm amacı güdülmütür. Bu tevik caydırmalar tebih, gerçekleen bütün diyalog ve olaylar adeta Hz. Muhammed ile onun yeni dine davet etti 83 84 kamlar, zaman mefhumu bugün de adeta anlatılan olayları seyrederken durgibi önemli hususlar 92 92 gerçekleen bütün diyalog ve olaylardesteklenmi adeta Hz. Muhammed onun yeni dine92davet ett Aslınd sanatlarla ve94 tasvirlerleile somutlatırılmıtır. ve tasvirlerle somutlatırılmıtır. Aslında sanatlarla desteklenmi makta olduğumuz noktayı bize fark ettirirler. Öyle üzerine yemin edildiği müşahede edilmektedir. Aykitap ve mürikler arasında cereyan ediyor gibidir. 94 Dolayısıyla Kur’an’daki kıssalar cereyan ediyor gibidir. Dolayısıyla Kur’an’daki kıssalar kitapAllah ve mürikler ayeti ihtiva edenKur’an Kur’an kıssalarında tasviredilen edilensanki olaylarvesilesiy vesilesiy vesilesi kiihtiva kıssalarda tanıklık ettiğimiz başkaları değil, rıca -bir görüşe göre- Yüce 29 sureninarasında başındaayeti eden kıssalarında tasvir olaylar de adeta anlatılan olayları seyrederken durmakta olduumuz 95noktayı bize fark ettirirler anlatılan bizzat kendimiz zikredilen mukatta harfleri ile deanlatılan yemin etmektedir. verilmekte, kulun aczi olduumuz ve oluruz. Yaratanın güç bize ve kudreti kudreti hatır de adeta olayları verilmekte, seyrederken durmakta noktayı fark ettirirle kulun aczi ve Yaratanın güç ve hatırl 95 ki kıssalarda tanıklık ettiimiz bakaları deil, sankive anlatılan bizzatHz. kendimiz oluruz. 95 TEKRARLAR gerçekleen bütün diyalog olaylaradeta adeta Muhammed ileonun onu KISSALAR bakaları deil, sanki bizzat oluruz. ki kıssalarda tanıklık ettiimiz 5. ayetin dipnotu bütün diyalog veanlatılan olaylar Hz.kendimiz Muhammed ile gerçekleen. 94 94 kitap cereyan DolayısıylaK Anlatım üslubu açısından önem arz eden bir metotkitap  Arap (ve ve ) mürikler %&mürikler 'dilinin   %&    bilinen "# arasında $    !  üslupları      ediyor ediyor arasında     gibidir. gibidir.   bir. 

(27) 94 söz   Dolayısıyla arasında cereyan 96 sanatı ve hatta Arapçanın fesahatindendir. Bakılolarak kıssaları bizzat Kur’an düşünenler için 7    89 anlatılan üslupları   (  4  olayları 89 arasında  :&*.  5seyrederken  36! bir  -!*+, söz 4$durmakta / . 0  sanatı 12(  3 olduumuz  ve -!*+ , hatta nokt Tekrarlar: Arap dilinin de bilinen Ara adeta adeta anlatılan olayları seyrederken durmakta olduumuz Αcâzu’l-Kur’an adlı eserinde lâni (ö.403/1013) Tekrarlar: Arap haber, dilinin87debilinen üslupları arasında bir söz sanatı ve hattanokta Ara ibret,85 öğüt,86 uydurmadan uzak, gerçek 2 < ; 

(28) * '. < 5  = 3.  3   5   >. . !   ? @   .  ;   96 ki kıssalarda tanıklık ettiimiz bakaları deil, sanki anlatılan bizza bizz Bakıllâni (ö.403/1013) Αcâzu’l-Kur’an adlı eserinde “Kur’a fesahatindendir. “Kur’an’daki tekrarlar onun bedii özelliklerindenönceki peygamberlerden haber veren onlarıki kıssalarda tanıklık ettiimiz bakaları deil, anlatılan“Kur’a bizza fesahatindendir.96 veBakıllâni (ö.403/1013) Αcâzu’l-Kur’an adlı sanki eserinde 88 dir” der ve bu bedii güzelliğe iki suredeki tekrardoğrulayan, gaybî tekrarlar haberleri onun bildiren ve özelliklerindendir” açıklabedii der ve bu bedii güzellie iki suredeki tekrarları ları örnekder verir. biri İnşirah su- tekrarlar tekrarlarveonun bedii özelliklerindendir” ve buBunlardan bedii güzellie iki suredeki yan,89 önceki toplumlardan yaşadıkları belde- Tekrarlar: Arap dilinin bilinen üslupları arasında bir söz ss Bunlardan biri nirah suresindeki '  <  (  bilinen. V   üslupları S9<'  <(  arasında  V   3 bir ayetleri; söz resindekiArap9<dilinin lerden haber veren90 verir. ve inananlar için geleceğe ışıkTekrarlar:   .

(29)  96 96 suresindeki 9<Bakıllâni '  Kâfirûn <(   V  suresinde (ö.403/1013)  S9<'  <tekrarlanan   (  Αcâzu’l-Kur’an. V   3 ayetleri; verir. Bunlardan biri nirah fesahatindendir. ad 96 ayetleri; diğeri 97 tutan kılavuz olarak tanımlar. Bakıllâni (ö.403/1013) Αcâzu’l-Kur’an ad fesahatindendir. Kâfirûn suresinde tekrarlanan -!"=  #$ " . .  #   . =   W  G  . ". #. ayetleridir. Kur’an’da  % &  '      ayetleridir.    

(30)   97 97  Kur’an’da      

(31) yer  yer  alan tek Kâfirûn suresinde tekrarlanan - =  "  #bedii -  =özelliklerindendir” W G ". # ayetleridir. der Kur’an’da yergüzellie alan te tekrarlar ve bubedii bedii Arâf, Hûd, Enbiya ve Şuarâ gibi surelerde anla-tekrarlar 99bedii 100bu *tekrarı, '() #$onun &   cümle “ özelliklerindendir” der ve güzellietek i 98tekrarı edatların tekrarı,9898 kelimelerin ve ayetlerin ve kıssaların kelimelerin tekalan onun tekrarlar; edatların tekrarı, 99 100 tılan peygamber kıssaları Allah’ın birliği, O’na itaat verir.tekrarı, kelimelerin cümle ve ayetlerin tekrarı ve kıssaların te edatların tekrarı, Bunlardan biri nirah suresindeki 9   <  '   <    ( .   V. .      9 S  <  '   <  99 suresindeki 9<'ve  <(kıssa   V   S9<'  <  verir.rarı, Bunlardan cümlebirivenirah ayetlerin tekrarı100 üzere dört tasnife tabi tutulabilir. Mesela; Kamer suresinde üç kez tekrarlanan97 ve kulluk ana fikrindeolmak odaklanırken, Ashâb-ı karye, 97  101 Kâfirûn suresinde tekrarlanan     =  . " . .  #   . =   W  G  . ". #. ayetleridir. 97  K ların tekrarı olmak üzere dört tasnife tabi tutulaolmak üzere dört tasnife tabi tutulabilir. Mesela; Kamer suresinde üç kez tekrarlanan  suresinde tekrarlanan - =  "  #-102   =W G  ". # ayetleridir. Ku Ashâb-ı kehf ve harap olmuş kasabaya uğrayan ki-Kâfirûn ayeti nasılmı  4G # ; 4 = “Benim azabım edatların ve 102.dipnotun uyarılarım (gördüler)!” ayetive Nuh, Âd tekra ve 98 99 98Kamer suresinde 99 102 bilir. Mesela; üç kez tekrarlanan kelimelerin tekrarı,99 cümle cümle ayetlerin tekrarı,98nasılmı şiye ait kıssalarda ahiret yeniden diriliş te-edatların  4Ginancı. # ; 4 =ve “Benim azabım ve uyarılarım (gördüler)!” ayeti Nuh, Âd ve kelimelerin tekrarı, ve ayetlerin tekrar tekrarı, azabım ve uyarılarım 0   $& sonra +, ' - ./ “Benim ilahiBazı musibetlerden ifade edilen mükerrer cümleler olup Kur’a ması daha çok ibretkavminin almak içinuradıı işlenmiştir. olmak üzere dört tasnife tabi tutulabilir. Mesela; Kamer suresinde 102 ayeti mükerrer Nuh,Mesela; Âd ve Semûd nasılmış (gördüler)!” olmak üzere dört tasnife tutulabilir. Kamer olup suresinde ü sonra ifadetabi edilen cümleler Kur’a kavminin uradıı ilahi musibetlerden kıssalarda91 ise (ashâb-ı cennet, ashâb-ı uhdud gibi) 102 102 tekrarların hikmetini anlamak bakımından önemlidir. Özellikle Rahman suresinde102 3 kavminin uğradığı ilahi musibetlerden sonra   4 G . #  ;  . 4 =. “Benim azabım ve uyarılarım nasılmı (gördüler)!”  4G # ;bakımından  4 = “Benim azabım ve uyarılarım nasılmı (gördüler)!” iyi ve kötünün modelleri ortaya konularak tekrarların hikmetinierdemanlamak önemlidir. Özellikle Rahman suresinde ifade edilen mükerrer cümleler olup Kur’an’daki kavmininuradıı uradııilahi ilahimusibetlerden musibetlerdensonra sonraifade ifadeedilen edilen mükerrer lere ve ahlaki olgunluğa teşvik ve kötülüklerden sa-kavminin tekrarların hikmetini anlamak bakımından önem- mükerrer kındırma amacı güdülmüştür. Bu teşvik ve tekrarların hikmetini anlamak bakımından önemlidir. Özellikle lidir. Özellikle 31 kez geçen; Özellikle R tekrarların hikmetiniRahman anlamaksuresinde bakımından önemlidir. caydırmalar teşbih, 91temsil, Bakaramecaz 2/259. ve istiare gibi 91 geçen;  4 $B  >$ / *" . , 3 ayeti ile Murselât suresindeki 10 def 92 Bakara 2/259. Qengül, dris, “Kıssa”, D A, 25. Cilt, stanbul, 2002, s.499.ayeti ile Murselât suresindeki 92 93 defa tekrar edilen Qengül, dris, “Kıssa”, D A, 25.Kıssaları Cilt, stanbul, 2002, s.499.

(32) 4 $Uluda geçen;  4 $B  >$ / *" . , 3 ayeti ile Murselât suresindeki 1010defa edilen >  4O Üniversitesi. '51' # ayeti müKaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim vetekrar Düündürdükleri,” lahiyat Fakültesi. ayeti sarsan bir soru kipi ve kınama ifadeleridir. 93 91 91 müminleri Kaya, 1976, Remzi, ve Düündürdükleri,” Uluda Üniversitesi lahiyat Fakültes Bakara Bakara 2/259. 2/259. Cerrahoğlu, İsmail, Tefsir Usûlü , Ankara, s.169. “Kur’an-ı Kerim 2002;11(2):50. 91 Kıssaları Bakara 2/259. 92 92 ayeti müminleri sarsan bir soru kipi ve kınama ifadeleridir. 94 Turan, Abdulbâki, “Kur’an-ı Kerim’de Yeminler”, Selçuk Üniversitesi İlahi-92 Qengül, 2002;11(2):50. dris, Qengül,s.365. dris, “Kıssa”, “Kıssa”, D D A, A, 25. 25. Cilt, Cilt, stanbul, stanbul, 2002, 2002, s.499. s.499. Halefullah, Kur’an’da Anlatım Sanatı, 76 77. 93 dris, “Kıssa”, A, 25. Cilt, ve stanbul, 2002, s.499. 93 93Qengül, yat Fakültesi Dergisi 1986(2):98.95 Kaya, Remzi, “Kur’an-ıDKerim Kıssaları Düşündürdükleri,” Uludağ Üni94 Kaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim Kıssaları ve Düündürdükleri,” Uluda Ünive Kaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim Kıssaları ve Düündürdükleri,” Uluda Üniv Halefullah, Kur’an’da Anlatım93 Sanatı, s.365. Tatar, Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Üzerine Felsefi Notlar”, Milel ve Ünive Niha Nisa 4/25. versitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 2002;11(2):50. Kaya, Remzi, “Kur’an-ı Kerim Kıssaları ve Düündürdükleri,” Uluda 95 2002;11(2):50. 2002;11(2):50. 79 94 Tatar, Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Üzerine Felsefi Notlar”, Milel ve Niha Bkz. Bakara 2/155; Âl-i İmranKültür 3/186; Maide 5/94, Muhammed 47/31. Halefullah, Kur’an’da Anlatım Sanatı , s.365. ve Mitoloji Aratırmaları Dergisi 2009(6):111. 2002;11(2):50. 94 94 80 95 Halefullah, Kur’an’da Anlatım Sanatı, s.365. Halefullah, Kur’an’da Anlatım Sanatı, s.365. Bkz. Nur 24/55; Hac 22/42, 60; Tevbe ve 9/25;Mitoloji Âl-i İmranAratırmaları 3/123, 152; Fetih94Dergisi Tatar, Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Üzerine Felsefi 96 Kültür 2009(6):111. Halefullah, Kur’an’da Anlatım Sanatı, s.365. Suyûtî, eltkân, c.III, s.179. 95 95 48/18, 27. Notlar”, Milel ve Nihal: İnanç Kültür ve Mitoloji Araştırmaları DergisiÜzerine 96 Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Tatar, Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Üzerine Felsef Felsef 95 Tatar, 97 Suyûtî, el-el-Kâdî tkân, c.III, 81 Tatar, Burhanettin, “Kur’an’da Kıssaların Temel Anlamları Üzerine Bkz. Âl-i İmran 3/157, 158, 195; Bakıllânî, Hac 22/58-59. 2009(6):111. Ebû s.179. Bekr, Muhammed b. Tayyib, Αcâzu’l-Kur’ân, Dâru hyâi’l-Ulûm, Beyrut,Felsefi 1990 Dergisi 2009(6):111. Kültür ve Mitoloji Aratırmaları Dergisi 2009(6):111. Kültür ve Mitoloji Aratırmaları 97 82 96 98 Bakıllânî, Bkz. Maide 5/17, 72, 73, 82; Bakara 2/120, 145. el-Kâdî Ebû Bekr, Muhammed Suyûtî, el-İtkân , c.III, s.179. Dergisi 2009(6):111. Kültür ve Mitoloji Aratırmaları b. Tayyib, Αcâzu’l-Kur’ân, Dâru hyâi’l-Ulûm, Beyrut, 1990 96 96 Nahl 16/110. ayette   Z  ve     edatlarının tekrarı bu hususta önemli bir örnektir. 103 elc.III, s.179. Suyûtî, el- tkân, tkân, c.III, s.179. 83 97 96 Suyûtî, 98 52/1-7. Bkz. Beled 90/1; Tîn 95/1-3; Tûr Bakıllânî, el-Kâdî Ebû s.179. Bekr, Muhammed b. Tayyib, Αcâzu’l-Kur’ân, Dâru İh99 Suyûtî, eltkân, c.III, 97 97 Nahl 16/110. ayette   Z  ve     edatlarının tekrarı bu hususta önemli bir örnektir. 84 Râd 13/5. ayette NO . "#L  kelimesinin üç kezel-Kâdî tekrarı1990, hers.106. açıdan manayıb. Aynı balam Bakıllânî, Ebû Bekr, Muhammed Tayyib, Dâru Bakıllânî, el-Kâdî Ebû Bekr, Muhammed b.pekitirmektedir. Tayyib, Αcâzu’l-Kur’ân, Αcâzu’l-Kur’ân, Dâru h h Asr 103/1; Kalem 68/1; Duha 93/1-2. yâi’l-Ulûm, Beyrut, 103 9798 99 el-Kâdî Ebûher Bekr, Muhammed b. bu Tayyib, Αcâzu’l-Kur’ân, Dâru hy 98Bakıllânî, 85 98 üç kez Râd 13/5.7; ayette. NO . "#L 3/42, kelimesinin tekrarı manayı pekitirmektedir. balam Zariyat 51/38; Yusuf 12/111; Sebe 34/19.2/5, Nahl 16/110. ayette ve tekrarı hususta önemli önemli bir ör- Aynı Nahl 16/110. ayette ZZ ve açıdan  edatlarının edatlarının tekrarı bu bir Bakara Âli mran 78; 21/36, Maide 5/25. Nahl 16/110. ayette ve edatlarının tekrarı bu hususta hususta önemli bir örnektir. örnektir. 98 Enbiya 86 16/110. ayette Z ve 5/25.    edatlarının tekrarı bu hususta önemli bir örnektir. 99 99Nahl Kasas 28/46. nektir. 100 Bakara Âli mran Âli 3/42, 78; 21/36, Maide Râd 13/5. ayette N. N üç Râd 13/5. ayette. OO. ". "#L #L  kelimesinin kelimesinin üç kez kez tekrarı tekrarı her her açıdan açıdan manayı manayı pekit peki 99 Enbiya Bkz. 2/5, Nisâ7;4/131–132, mran 3/42, 44; Hud 11/35; nirah 94/5-6. 87 99 Âl-i İmran 3/62; Kehf 18/13; Kasas Râd 13/5. ayette NO . "# kelimesinin üç kez her açıdan peki-manayı pekiti Râd 13/5. ayette L  kelimesinin üç tekrarı kez tekrarı hermanayı açıdan 100 28/3. 101 Bkz. Nisâ 4/131–132, Âli mran 3/42, 44; Hud 11/35; nirah 94/5-6. mran 3/42, 78; Enbiya 21/36, Maide 5/25. Bakara 2/5, 7; Âli mran 3/42, 78; Enbiya 21/36, Maide 5/25. Bakara 2/5, 7; Âli 88 Bkz. Âli mran 3/44; Hûd 11/49, 100 ve Yusuf 12/102. ayetler. Hûd 11/120; Nisa 4/164; Naziât 79/15. ştirmektedir. bağlamda 2/5,21/36, 7; Âli İmran 3/42, 78; Enbiya mran 3/42,bkz. 78;Bakara Enbiya Maide 5/25. Bakara 2/5, 7; ÂliAynı 100 100 101 89 102 Nisâ 4/131–132, Âli mran Bkz. Nisâ 4/131–132, Âliayetler. mran 3/42, 3/42, 44; 44; Hud Hud 11/35; 11/35; nirah nirah 94/5-6. 94/5-6. Âl-i İmran 3/44; Yusuf 12/102. 21/36, 5/25. 12/102. Bkz. Âli mran18, 3/44; Hûd 11/49, 100 veMaide Yusuf 100 Bkz. Kamer 54/16, 21. ayetler. Bkz. Nisâ 4/131–132, Âli mran 3/42, 44; Hud 11/35; nirah 94/5-6. 101 101 90 100 10214/9; Burûc 85/17-18. Tevbe 9/70; Âraf 7/101; İbrahim 4/131–132, İmran 3/42, 100 44; İnşirah 94/5-6. Âli mran 3/44; Hûd 11/49, ve Yusuf 12/102. ayetler. Bkz.Bkz. ÂliNisâ mran 3/44;Âli Hûd 11/49, 100Hud ve11/35; Yusuf 12/102. ayetler. 101 Bkz. Kamer 54/16, 18, 21. ayetler. 91 101 Bkz. Âli mran 3/44; Hûd 11/49, 100 ve Yusuf 12/102. ayetler. 102 102 Bakara 2/259. Bkz.54/16, Âli İmran 3/44; 11/49, 100 ve Yusuf 12/102. ayetler. 18, 21. ayetler. Kamer 54/16, 18, 21.Hûd ayetler. 102 Kamer 92 102 Şengül, İdris, “Kıssa”, DİA, 25. Cilt, İstanbul, 2002, s.499. Kamer 54/16, 18,21. 21. ayetler. Kamer 54/16, 18, ayetler. 78. Sonuç. Sonuç. Kur’an-ı Kerim ayetlerinde zikretmediimiz daha birçok edeb Kur’an-ı Kerim ayetlerinde zikretmediimiz daha birçok edebi üslubu tek tek incelemek bu makalenin sınırları açısından mümkün deildir. Yukarıda makalenin sınırları açısından mümkün deildir. Yukarıda incelediimiz anlatım üslubu çerçevesinde Kur’an’ın aynı zamanda belagat ilminin de çerçevesinde Kur’an’ın aynı zamanda belagat ilminin de kullandıı bu edebi formlara bavurmasına dair birçok sebep sayılabilir. Bunlar ilahi kudr bavurmasına dair birçok sebep sayılabilir. Bunlar ilahi kudretin yüceliine dikkat çekmek (Arâf 7/189), maksadı zahire muhalif mana taıyan bir la (Arâf 7/189), maksadı zahire muhalif mana taıyan bir lafızla anlatmak (Ta-Ha 20/5), muhatabı iz’an ve teslimiyete yönlendirmek (Zümer 39/65), ze muhatabı iz’an ve teslimiyete yönlendirmek (Zümer 39/65), zemmetmek ve kınamak (Tekvir 81/8-9), kaba/kırıcı ifadeden kaçınmaktır (Yusuf 12/23). Ayrıca Journal of Islamic Research 2016;27(1) 81/8-9), kaba/kırıcı ifadeden kaçınmaktır (Yusuf 12/23).29Ayrıca bu balamda; mevzuları etkili ve çarpıcı biçimde anlatmak (Zuhruf 43/18), sözü kısaltmak ve çarpıcı biçimde anlatmak (Zuhruf 43/18), sözü kısaltmak (Bakara 2/24), akıbete dikkat çekmek (Tebbet 111/1) ve ifadeyi güzelletirmek (Saffat 37/49).

Referanslar

Benzer Belgeler

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Seçici Kurul Toplam Puanlama Formu A) Yarışma Bilgileri.

‹flte bu çift yönlü özelli¤in gere¤i olarak Kur’an-› Kerim’in iki türlü okunufl flekli vard›r: Bunlardan birincisi, genel olarak zihinsel bir yaklafl›mla

Bu ilim, Kur’ân harflerini zat ve sıfatlarına uygun, ihfâ, izhâr, iklâb ve idğâmlara riayet ederek okumanın yanında; kelimeleri medlûl ve mânâlarına yaraşır

Lîn harfinin bulunduğu kelime üzerinde vakıf yapıldığında (durulduğunda) lîn harfinden hemen sonra sükûn olduysa medd–i lîn meydana gelir ve lîn harfi uzatılarak

RESUL KUR’AN’NIN KUR’AN TEFSİRİ OLAN DİP NOTLARIN ALTINDAKİ İLAVE DİP NOTLAR, KUR’AN’DAKİ DİN İLE UYDURULAN DİN ARASINDAKİ O KONUDAKİ FARKIN SERGİLENMESİ

– Birinci gruba gelince: Bu grup kesinlikle objektif olmayıp, Arap dilinin her zaman diğer dillerden ortak kelimelerinin oldu- ğunu ve onlardan etkilenip bunların aldığını

(Bakara suresi, 98.ayet) D) “Eğer kulumuza (Muhammed’e) indirdiğimiz (Kur’an) hakkında şüphede iseniz, haydin onun benzeri bir sûre getirin ve eğer doğru

Terim olarak ise Allah (c.c.) rızası için yapılması gereken ibadetleri ve güzel davranışları, insanlara gösteriş için yapıp kendini ve ibadetini beğendirme isteği,