• Sonuç bulunamadı

Vay benim köse sakalım!!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vay benim köse sakalım!!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

§ HAYAT KOMEDİLERİ

m

'âr 50 Sene evvelki sahne âlemleri —Halk komiklerinin hususî hayatları

w Jf Filozof Rıza Tevfik'in sözleri — Hayat bîr rüyadır, aidanmaktır-En

çok

aldanan adam — Bitmeyen ıstırabım — En mesut insan en dürüst insandır.

M

-

ahmutpaşa muhtarı Bekir

efendi benim eski dostum­

dur. Dostluğumuz âdeta be­ şikte başladı... Allah a-amizl boz­ mazsa mezarda bitecek .

İlk mektebe beraber başlamıştık.. Hayatın ne garip cilveleri vardır: İn san bazı dostuna yararlık göstermek istedikçe fenalık yapar. O gün: İk i­ mize bir çift (Midilli) getirecekler­ di.. Nasılsa iki Midilli beygiri bula­ mamışlar.. Bir Midilli bir de süslü püslü eşek getirmişler... Ben Midilli­ ye bindim... Zavallı dostum Bekirci- ğimin kaderine eşek düştü. Fakat kalbinde bu acı hâtırayı hiç unu­ tamadı.. Ne vakit beni kendisine sor- salar:

__ Bırakın şu piçi!, diyordu... Mah mut Saim değil mi? Daha bir karış piçken ne afacandı o... Kendisi gelin

gibi Midilliye kuruldu da, beni de

muannit bir eşeğe bindirdi... Hiç u nütur muyum onu ben?.. O öyle hm zır bir heriftir... Hem bana ne soru­ yorsunuz?.. Onu babası aradığı va­ kit altı ayda zor bulurdu..

Tuhaf bir tesadüf: İkimiz de ayni yaşta idik. Birbirimize şeklen de mü şabihtik. Ben (Tiyatro) meraklısı i- dim.. O da son derece boğazına düş­ kündü... Ben taifeyi Havvava kalbim den âşıktım; o, bir kutu baklavaya candan sevdalı idi.

İlk tecrübesiz aşkım.. (Kel Ha­

şan ) m tiyatrosunda dansöz (Viktor- ya) ya tutulnvermiştim... Hele onun; Zamanı var ki her bezmim yanarsın.. Beni bir giin.. olur elbet., ararsın.

kantosuna hayatım gider bayatım kalırdı.

Galiba (Galata köprüsü) nü M ı­ sırlı meşhur Şeyh Seiâmeye kiraya verdiğim için Zaptiye N azın Şefin paşa beni pür hiddet aratıyormuş... Baş komiser (Zülfikar) beye benim (Kel Haşan) m tiyatrosunda bir <3:1- dadem olduğunu söylemişler. Zülfi- kar Debreli idi:

__ Tü bre vallahi., demiş.. Çöpeği ensesinden yakalarım. Atarım sopayı görür İşkodrayl..

Tehlikeyi seziyordum... Fakat: A- yaklarım da gayri ihtiyari Direkler-

aıasl yolunu tutturdu... Ah!.. Bil­

mem ki şu barı hayat sevgisiz çeki­ lir mi?..

Aklıma iyi geldi: Mademki (Kel Haşan) a muhakkak gitmeliyim.. Bi­ zim Muhtar Bekir efendiyi beraber alır giderim... Tehlike vukuunda:

Bermutad onu yine eşeğe bindirmek1

kolay!..

Şamlıdan bir kutu baklava yaptır­

dım... Muhtarın kapısını çaldım...

Pencereyi açıp beni görünce mos­ mor kesildi... •

__ Vay yine mi sen!., diye kükre­ di.. Alacaklı gibi de kapının tokma­ ğına iki elle yapışmışsın!.. Ne kavi surat varmış sende.. Benden annemin maaş ilmühaberi diye ilmühaber al­ dın. Meğerse Ayşe sultanın köşkünü satmağa kalkmışsın.. Postu zor kur tardım... Şalgam kıyafetli herif.. Y i nr ne fitne fücura geldin?. Zaten baban da tıpkı senin gibi mendebur | bir herifti... Bütün Fındıklı halkı elin| den dadı feryad azntkgşdy cmfhyp den dâd bir feryad iki çağırırdı.

Muhtar fena ağzım açmıştı. Elim deki baklava kutusunu göstererek: ! — Yahu bari sen söyleme., dedim., Eski mektep arkadaşlığımız var. Ne

Y a za n :

Mahmnt Saim

Altımdağ

* *

" S

«Yeni Sabah» in nezih sütun

1 arında size hayatın (Ahlâkı

mazmun» tâbir ettiğimiz mülev- ves safhalarını değil; ancak bü­ tün aile muhitinde güle güle oku­ nabilecek "muzhikelerini açaca­ ğım.. EHi sene evvelki sahne â- lcmlerini seyredeceksiniz; Abdi, Kavuklu Hamdı; Kel Haşan, Na- şit gibi sevilen halk komiklerinin perde arkasındaki hususî âlem­ lerini göreceksiniz; bunların a- r a sm d a benim kendime ait bazı portrelerim de sizi güldürecek­ tir.

Filozof Rıza Tcvfik vaktilc bir tiyatro miisaıacrem için yaz­ dığı bir mektubunda:

«Siz hayatı nasıl tasavvur edi­ yorsunuz? Bir muzhike mi? Bir facia mı? Yoksa hem muzhik, ij hem fecî bir didinmek mi nedir?. Bunu benden sormayınız... Kitap

lardan da sormayınız! Onu si­

ze —kemali belâgatle— sahne takrir eder..» demişti.

(Hayat komediicri) ra size işte böyle sahneleri gösterecektir.

Evvelki senelerdeki yazılarım: İstanbul ve Anadolu muhitinde büyük rağbet görmüştü. Hattâ birçok zabıta âmir ve memurla­

rı; muallimler, zabitan( Neden yazmıyorsun?.. Neden kestin?..) dîye serzeniş ediyorlardı. Esasen bütün hayat bir rüyadan, ve bin-

nefice bir aldanmaktan başka

nedir?.. Ye buna inanınız ki ha­ yatta en çok aldanmış benim: İş­ te bitmiyen ıstırabım!., Hayatta- hangi cürüm cesasız kalmıştır?.. Bu gür. vardığım netice bu: En mesut insan en dürüst insandır!

Mahmut Saim Altındağ

--- —

*

- -

J

vakit tatlıcı Şamlıya gitsem sensiz boğazımdan geçmez..

Kutuyu görünce Bekir efendinin yüzü güldü:

— Baklavayı şerif mi o? Ah ah Mahmut Saim? Haline gülmeîi mi ağlamalı ml; bilmem ki!.. Fena bir adam değilsin.. Değilsin amma., şu kör talih yok mu?.. Ispanak, yedim.. Hain karı basmış tuzu... Ağzım Be şir Kemal «czahanesine döndü.. Bir tatlı olsa diye yutkunup duruyordum hani Hızır aleyhisseîâm gibi adam­ sın.. geliyorum nuru d idem iki daki­ ka lütfet de bekle...

Merdivenleri ikişer inerek gelip ka plyl açtı:

— Buyurun., buyurun.. Koş gel din.. Zahmet edip ayağını çıkarma.. Evde bizimki yok. Çamllcaya ağab°- yisine misafir gitti. Çcirinme yahu.. Sen yabancı mısın?.. Yürü çık.. Be­ nim evim senin evin demektir.. Bir mektep arkadaşıyız... Fakat., hani kendin küheylân gibi ata binip de beni de kuyruksuz eşeğe bindirdiğini unutmadım ha.. Ne eşekti o yahu? . K ırk yıl oldu. Hâlâ hatırımdan çık­ madı.. Vurursun durur., dürtersin gc ri geri glder._ Ver bakalım şu

mü-barek kutuyu.. Hay Allah ağzınla

tadını bozmasın.. Şamlıdan değil m i7

İliç eli boş gelmezsin.. Ne mübarek adamsın.. Sende tıpkı baban gibi sa- havetlisin! T.ahmet olsun canma. O âdeta bir evliya idi.. Aklıma geldik­ çe gözlerimden yaş akar.. Yalnız ben mi ? Bütün Fındıklı halkı hâlâ ağlar Gecen gün senin o kırmızı suratıl

herifi gördüm.. 5

— Kini 0?.

— Hani Karagözcü müdür; hokka baz mıdır; tiyatrocu mudur? Eaşl na kırmızı €<$ giyiyor..

— Baitazar..

— İşte o balta asan herif.. Seul sor dum.. Bana ne dese beğenirsin? (O

şimdi kafesçi oldu .) det!4.. Bunun

mânasını da bir türlü •anlı /amacım. __Doğru söylemiş.. F.-.Ghıe büyük bir dükkân açtım. (Kafes) yupıyc ■rum... Evlere, konaklara, hattâ res­ mî dairelere hep kafes satıyorum.

— Gördün mü işi.. Aferin Mahmut Saim... Bilsen ne kadar memnun ol­ dum..

— Bu hafta biraz faz,a para ka­ zandım. Şu paraları Kiminle yiyeyim diye düşürdüm. Sen akılına goldük.

__Elbette., benden başka senin candan dostun kircim var?.

__Madem ki hanını da evde yok.. — Gel keyfim gel desene.. Kel Ha sana gidelim.. O çok güldürüyorum?. Bari biraz gönlümüz açılsın... Dük kân tezgâh açtığına da bilsen ne ka- dar memnun oldum.

— Fakat yüzüm tutmuyor. Çok

veresiye veriyorum. Birçok yerlerde alacaklarım var. Yüzüm tutup gidip istiyemiy o rum..

__Bak hele bak.. A birader.. Es­ naflığın ilk şartı: Yüzü pek olmak­ tır. Şu halde alacaklarını bağışlıyor sun demek..

— Başkasiuatahsil ettiriyorum.

Yarısını da ona veriyorum.

__ Varisim ml? Aşk olsun sana.. teveVÇeli o balta asan herifte senin lâfın olunca yüzüme fena fena bak­ madı... İnsan böyle yağlı isleri dost­ lara verir.. Meselâ ben., ben ne güne duruyorum..

__Fakat o gittiği her yerde (Mah mut Saim benim!..) eliyor.

__Benim dilimi kedi yemedi ya,. Sen alacalılarını bana göster. (Mah­ mut Saim benim) diye çam sakızı gibi yapışırım...

__Meselâ yüz lira Zaptiyekaplsln-da alacağım var..

— Yarısı benirn değil mi ? Zaptiye kapısı değil ya tımarhane kapısı o! Sa gider yapışırım...

— Ne dersin?.

— (Kafesçi Mahmut Saim benim) derim; veririm hesap pusulasını; a- "lirim paraları.. Bundan kolay., bun

dan tatlı iş olur rnu a r.ıüharjlt inek tep arkadaşım?..

Kcf! ITasanln tiyatrosunda muhtar­ la ben maça dokuzluları gibi locaya kurulmuştuk.. Kemani Mcmduh e- fenöinie İnce ss.z takımı icrayı it­ ileni: ediyordu:

Us’ an cy dii; usalıı arlık: İhtiyar almaktasın—.. Sıra kantolara, geldi: (Minyon Vir jini) adil pullu dekolte elbisrsilc <Ke manî Y orgi) »in çiftetellisine uyarak

hayli sallandı; âvâre gönülleri de

beraber salladı:

Haniya da beni-n: elii türem şekerim: (S«nn: Sa. 4 Sıt. d.)

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kemerin Şehzade Camii hizasından geçen kısmı mâbadin Haliç tarafından görülmesi için Kanuni Sultan Süley­ man tarafından yıktırılmıştır .Bazı kim seler

Aile işi olan petrol ve akaryakıt sektörü­ ne babasırun ani vefatı üzerine çok genç yaşta giren Kaya Baban, Baban ve Faban adlı petrol şirketlerinden

Safiye Ayla, benim gibi, doğum tarihi kurcalayan­ lara da sesleniyor: “Eh bir sene sonra seksen olaca­. ğım yani; ne

Kırtasiyeci dükkânı işletmek büyük bestekârımız Adnan Say- gun’un liseyi bitirdikten sonra, musikî mesleğine intisap edin­ ceye kadar değiştirdiği 25

Bu ülke^Cyle bol kan sız mıştır ki toprağı bununla özleş miş gibi bereketli ... Bu toprak bununla okadar ve rimlidir ki üzeıine ne atsanız on fazlasiyle

sarkoidoz, 18 olgu sigara ile ilişkili akciğer hastalığı 14 olgu hipersensitivite pnömonisi, 10 olgu idiyopatik pulmoner fibrozis, 7 olgu bağ doku hastalığı akciğer tutulumu,

Genellikle preoperatif olarak malign veya benign ayrımı net yapılamayan ve genellikle rastlantısal olarak saptanan akciğerin sklerozan hemanjiomu; kadınlarda ve 30 ile 50

O ’nun, şüphesiz, kendine has bir sembolizmi, hattâ bir romantizmi vardır; bu hayâl örgüsünde mânâ, romantizmde olduğu gibi şişirilmemiş, sem­