S o s y o l o g Gö z i l e
<c,
?
oi
A~
çl
£
jl
G arb ın
"■n^ski kültürler — m
■*-* önünde yük-
Y A Z A N :
Prof. Hilmi Ziya Ülken
'i— —
... ,,
—
...
1
selen bir garp me deniyetinden bah sediyoruz. Bu me
denıyete girmenin . J Tfrristiyan martyr’leri Allah ve i- Tanzimattan sonra bizde garp sevgi-,“ rur?'. olduğunu soyluyoruz. N ıçın? L , ugunında şiddetsiz bir ka, mü. si uyandığı zaman ilk hedefimiz bu
Bu inçine cevap verenlerin çoğu garp cadeIesinin yüksek örnekleriyIe dolu- numuneler oldu. Namık Kemal, A b- jjıcdenıyetının teknik ustunlugu onun j du f Sain(e Ursu] Sebastien dülhak Hâmıt butun e jd e r in d e bu
de mukavemet imkansızlığın, iler! eri fedakârlık şahikalarıdır, hürriyet ve vatan kahramanlanmn ¡sürüyorlar. Halbuki asıl Garp,, bızrnı p bİ7 d tarihimizde bu fa2İIeti tarihimizdeki mukabillerini canlan -
benimsediğimiz Garp, makinesiyle I kmdan tanıdlk: Ha]Iac Man. dırdılar.
degıl manevi değerleriyle Garptır. ^ M ,â garbin hayran o]duğu b!r| 19 uncu aslr, garbin hemen bütün uğun u ran için e o sa ı e, u fedayj f,efs nümunesidir. Ortaçağ şö!milletlerinde, demokrasi mücadele -valyeleri cesaretin, mertliğin, sözün- lerinin yetiştirdiği
de durmanın tarih boyunca nadir kahramanlıklar
-rastlanan misalleridir. Şahsiyet duy- 1 là doludur. Daha gusunun orada belirdiğini, gururun 17 nci asırdan baş Grek’lerin vatanperverlik fazileti, kü l ve mertliğin orada dinî idealle birle- layan bu hareket ;ük grek sitelerinin müşterek ve mağ şerek beşerî bir fazilet halini aldığı-, 1er, nihayet bütün 'ur düşman önünde derhal birleşi - feı görüyoruz. Derebeyliğin zayıf geçj Avrupaya, hattâ kıta dışına yayıla- ,/ermesi, Thermopyles önünde Leo- fiği bizim dünyamızda bu misaller jrak milletlerin uyanması yolundak nidas. garbin ilk fazilet örneğidir. Bu az olsa da eksik değildir. Saltanatın sayısız fikir ve silâh savaşları halin şuuru seviyoruz: Çünkü onu pek iyi Kıalk kahramanlığını silmediği devir-i almıştır. Millî destanların yaratıl tanıyoruz, tarihimizde bol bol misal-; İere doğru uzanırsak, orada âşık m a! ması, romantizmin doğuşu, millî ta Ierini buluyoruz. Tehlike önünde biri sallarının böyle vakalarla dolu oldu--' rihlerin derinden derine tetkiki, va leşmenin, fedakârlığın İnsanî değeri-;ğunu görürüz. tan müdafaaları, istiklâl savaşları bu tün tarihi ona üstünlüğünü veren fa.
ziletlcrle doludur.
Garbin faziletleri sitelilik şuuru - nun doğduğu zamandan başlıyor.
ni her zaman tecrüb« etmiş bir mil letiz. Vatanperverin fazileti Grekler- de ahlâkî faziletle tamamlanıyor. Sokratın fikir uğurunda gösterdiği
. . . . ... .. „ devrin unutulmaz cidal sahneleridir. Ronesansın «hur adam» ı olçusuz „ ..
. . ... • . . . Buğunun milletler medeniyeti bu ve taşkın, ıç güdülerin akla isyanım mü8cadeleIerınin üzerinde d ‘ rmakta. temsil ederken bir fazilet örneği ıdı. ^ A s n n m hâIâ bu cidaI]ere de . cesaret yeni medeniyetin önderleri o - ^ " vam Emekte, onu boğmamak isti -lan «hakîm » leri yetiştirmiştir. Flo
zoflar onu daima örnek diye göste receklerdir. Fakat Sokratın çığırın dan gidenlerle İsâ yolndan gidenler, başka başka idealler arkasından koş tukları halde bir gün birleştiler ve garbi başka kültür çevrelerinden ayı ran karakteri verdiler: Hakimler ih tirasları aklın dizginine vurdular, ta
devlet kurulmuştur, milli sınırlar çı- . ....
•i • r ~ -u • ...- yen istilâcı eme iere karşı butun var zılmıştır, ılım zihniyeti butun ogre- , -• . . , .
_ . . . , lığıyla savaşmaktadır. Tarihimizde time hakim olmuştur. Fakat skolas- . , . . , , ,V ı „ _ . . . . . l olduğu kadar kuvvetle, son asırda bu tikle savaşmaya m ecbur olan bir de- •. „ • , . . .
. . . . „ , . cidallerin şehnamelerini yaptık. virde hur adamın oynadığı emsalsiz D , ... y. ..
. . . . , _ , Buğun de yine garbın fazı eti, va-rolu, kusurlarına rağmen, sevmemek , , . . , ,
ı v ı tanperver ve medeni adamın
kahra-kabı! mıdır?
, . _ manlığında toplanmıştır. Vatan
mu-Rcform un vicdan ve itikat yolun- dafaası ve hak müdafaasında olduğu da yetiştirdiği içtihat kahramanları gjbiı hakikat araştırmasında da cü -biate ve akla uygun yaşadılar. V elî- 4® Sarba üstünlüğünü veren büyük retjn büyük örneklerini vererek dün ler ise iç âlemin kapısını açtılar, in- hamlelerdendir. Jean Tîusse, Savo- yaya rehberlik etmektedir. Sitelik sanlara duygu ve şefkatle baktılar.-narole, Luther hangi devirde yetişe- hakkı, müşterek düşmana karşı bir- Asırlarca karşı karşıya duran bu iki bilir. Aynı sıralarda Türk âlimi, Mu ıeşmek, medeni cesaret, sözünde dur- ideal nihayet biribirine nüfuz etti: SŞ Cârullah ın dediği gibi «Kanuni- makı hak aramak, insanı şahsiyeti - Akıl vicdanla, adalet şefkatle (cha- nın şeyh-ül-islâm ları din ve vicdan njn şerefi, şahsî teşebbüs, fikrî alâ- rite’yle) uzlaştı. Biribirlerine uzun hürriyetini boğm am ış olsalardı b iz . ka Ve cüret, istikbali korumak için müddet yan bakmış, dirsek çevirmiş Sarba nazaran geri kalmazdık». Ni-
olrtıasma rağmen, bu ideallerin kay- lehim islâmın ilk asırları bu müçte- naşması garbin üstünlüğünü temin bitler ve fikir mücahitleriyle d o - eden en mühim âmillerden biri oldu, luydu. Vakıa garpta da mezhep mü- Nizam karşısında hürriyete, devlet cadeleleri ilk zamanki asaletini kay- karşısında ferde yer verdiren ve de-|bcderek bir taassup dalgası halini al-nftSfrfasi inkılâplarının birbirini takip
etmesine sebep olan ljgı kaynaşma - dır.
Greklerin vatanperverlik ve ahlâk örneklerini Romanın kanun duygu su ve medeni fazileti tamamladı. Ca ton, Sipion, Gracchus'lar, daha bir çoğu bu faziletin emsalsiz nümune- lerini verdi. İslâm tarihinin ilk asır larında da biz bu faziletin
benzerle-mış ve bir müddet bu örneklerden eser kalmamıştır. Fakat onların aç tığı çığır kaybolmadığı için vicdan hürriyeti dâvası bugüne kadar ayak tadır.
Fransız ihtilâlinin idealistleri, ev velâ büyük mütefekkirlerin cüreti ha linde, sonra vatandaşın medeni cesa reti halinde eski Rom anın medeni cesaretiyle yarışacak dereceye yüksel
hâdiseleri peşinden görmek garbin yirmi beş asırlık faziletlerinden bize miras kalan temellerdir. Eğer bugün müfrit teknik asrının doğurduğu mâ nevi ve ahlâkî bir buhran varsa, bul buhran o faziletlerin görülm esine; asla mâni olmamalıdır.
Taha Toros Arşivi
rini çok iyi tanıyoruz. Tarihimizde [ f i . Tarihimiz, demokratik hareket - bunun zirveleri ve sükutları olduğu! en tah>P etme ) olunda asırlarca ge- gibi Rom a tarihinde de zirveleri ve ^«kmiş olmasına rağmen, münferit te sukutları vardır. olsa, onların benzerlerini yetiştirdi.