• Sonuç bulunamadı

Engin Türkgeldi: Orada Bir Yerde Belirsizliğin Etrafında Gerçeklik Arayışları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Engin Türkgeldi: Orada Bir Yerde Belirsizliğin Etrafında Gerçeklik Arayışları"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

100 Türk Dili

Hayatın tüm keşmekeşinden kaçıp edebiyata daha çok sarılıyoruz artık.

Uzun bir süredir yaşamımızdan, coğ- rafyamızın sıkıntılarından, modern zamanların telaşından muzdaribiz.

Belki de bu yüzden edebiyatımıza her zamankinden daha çok sarılıyoruz ve bu karmaşa bir kaçış hâline gelip bizi nitelikli eserlere götürüyor. Özellikle genç kuşak yazarlar bu dönemde son derece iyi eserler ortaya koymaya baş- ladı. Engin Türkgeldi de ilk öykü ki- tabıyla dikkatleri üzerine çeken genç yazarlardan birisi oldu. Fantastiğin kı- yısında, gerçek hayattan kopmayarak yarattığı öykü evreni ile kendine ede- biyat camiasında güzel bir yer hazırla- dı. “Orada Bir Yerde” diyerek muğlak- lık, bulanıklık, belirsizliğin etrafında aslında hiç de yabancısı olmadığımız hikâyeler anlattı. Olabildiğince görsel, okuyucunun hafızasında canlandır- dıkları ile okuru kendi dünyasına çe- kebilen bir anlatıcı olarak karşımıza çıktı. Bu da başarısının en büyük ne- denlerinden birisi.

Orada Bir Yerde, kendi kendini tamamlayan bir kitap. Çerçeve öykü tekniği ile kurulmuş evrende; birbirine değen nesneler, karakterler ve olaylarla son derece güçlü bir yapıda karşımıza

çıkıyor. Yer yer dünya edebiyatına ve diğer öykülerine yaptığı göndermeler- le hem metinlerarasılığı başarıyor hem de bunu o kadar sırıtmadan yapıyor ki söz ustalığını bizlere kanıtlıyor. Son dönemde postmodernizmin de haya- tımıza iyice yerleşmesiyle uçuk kaçık birçok metin yazılmaya hızla devam ederken Engin Türkgeldi, öyküleri gerçeklikten kopmadan da başka bir dünyanın kapılarının aralanabileceği- ni gösteriyor. Mekân, izlek, metinlera- rasılık vb. birçok olgu üstünden farklı katman okumaları yapılabilecek, iyi bir eser ortaya koymuş. Mekânlarının silikleşmesine, kendine ait bir coğraf- ya ortaya koymasına, zamanın mual- laklaşmasına rağmen öyküler hayatı-

Engin Türkgeldi, Orada Bir Yerde, Can Yayınları, Haziran, 2017.

Ali Oktay ÖZBAYRAK

Engin Türkgeldi:

Orada Bir Yerde

Belirsizliğin Etrafında

Gerçeklik Arayışları

(2)

GÜNDEM

Türk Dili 101 mıza dokunmayı başarıyor ve aslında

kurduğu evrenin yabancısı olmadığı- mızı gösteriyor.

Engin Türkgeldi’nin karakter, mekân ve nesne seçimi son derece iyi bir biçimde kurgulanmış. Terk edilmiş kasabalar, krallar, köleler, cüceler, pey- gamberler, seyyahlar… Çöldeki saat kulesi, Kuzey Savaşı’ndan kalma yıkık duvar, cüceler sarayı, büyük tapınak…

Her karakter, her nesne birbirine do- kunurken öykü izleğimiz ‘ötekiler’e odaklanıyor. Kurduğu dünyanın ritü- elleri, dini, toplumun yaşayışı, töresi, kitabeleri, kutsalları, sırları, kaybol- muş zamanları ve ötekileri mevcut. Bu öykü evrenin de ötekilerin mücadelesi, beklentileri, beklediklerini bulamayış- larına tanık oluyoruz. Yazımızın başın- da belirttiğimiz gibi dünyamızın sıkın- tıları farklı bir öykü evreninde de olsa yazdıklarımıza sirayet ediyor ve bir kaçış noktası bulmaya çalışıyor. Bel- ki de bu yüzden Engin Türkgeldi’nin metinlerinde bir yolda olma durumu hâkim. Şehre beklenen haberciler, sa- vaşa gidenler, bekleyenler, seyyahlar…

“Seyyah gördüğü yerleri anlattı. Çöl- deki saat kulesini, Kuzey Savaşı’ndan kalma yıkık surları, cüceler evini, baş- kentteki Büyük Tapınak’ı… Sonra lafı döndürdü dolaştırdı ve Kural’a getirdi.

Her yabancı gibi o da tam tahayyül edemediği bu olağandışı uygulamayı yerli birinden dinlemeye can atıyordu.”

Özellikle kitabın son öyküsü “İlk Görüşte Ölüm”, tüm öyküleri toparla- yıcı nitelikte ve bir seyyahın hikâyesi üzerine kurulmuş. Bu öyküde yazarın yarattığı tüm öykü evreni tamamlanı-

yor ve kitap kendini tekrar okuttur- mak istiyor:

“Kural mutlaktı. Herkes hayatında bir defaya mahsus olmak üzere ceza almaksızın bir başkasını öldürebilirdi.

Kural ne kadar kesin ise, kaynağı bir o kadar belirsizdi. Kadim bir peygambe- re çığırından çıkmış insan kurban etme törenlerinin önünü kesmek için indiği- ni söyleyenler de duydum, delirmiş bir hükümdarın başlattığı bir oyun oldu- ğunda ısrar edenler de. Kimileri kıtlık ve salgın hastalıklara önlem olarak başlandığını, başkaları sapkın bir oyun olduğunu söylüyordu. Kökeni ne olursa olsun, Kural bir kez taş Kitabe’ye ka- zınmıştı ve taş Kitabe’deki tüm kurallar gibi değişmez ve kesindi.”

Yarattığı evrenin kurallarının, kut- sallarının etrafında kurulmuş olan öykü evreni; ötekilerin sıkıntılarını birçok açıdan anlatırken dünyamıza da temas etmeyi ihmal etmiyor. Yeni çıkan peygamber, salgın hastalıklar, savaşlar, açlık… Aslında dünyamızda her gün tanık olduğumuz, belki gör- mezden geldiğimiz olayları belirsiz bir zamana ve muğlak mekâna aktarıyor.

İçine girdiğimiz ölçüde son derece ta- nıdık bir dünya kurmayı başarıyor.

İlk öykü “Saat Kulesinin Gölgesin- de”; kasabanın kalbine saplanmış bir hançer gibi* dikilen saat kulesinin he- men ardından çıkan Kuzey Savaşı, kö- peklerin zehirlenmesi, kuyuların ku- ruması, tüm sağlam erkeklerin askere alınıp ölmesinin hikâyesi anlatılır. Bu öyküde, diğer öykülere atıflar mevcut;

Kuzey Savaşı, köpekler, ötekiler bun- lara örnek gösterilebilir. Öyküde öne

(3)

KİTAPLIK

102 Türk Dili

çıkan, savaşa giden sağlam erkeklerin dönmemelerinden dolayı sonunda değer bulacağını düşünen ötekilerdir.

Sonunda kötürümler, çolaklar, ötekiler senelerdir hor görülmelerinin ardın- dan kadınlar tarafından değer görece- ğinin inancıyla hareket ederler.

“Mükemmel Bir Gülüş” ise bu ev- renin bir başka ötekisi, efendi-köle diyalektiği üzerinden kurulmuş bir öykü olarak karşımıza çıkıyor. Kuzey Savaşı’nda esir düşüp ötekileşenler…

Esir pazarında satılan köleler ve zen- gin efendiler var.

“Peygamber” öyküsü, toplumunun ötekileştirmesi sonucu bir dağ başında çobanlık yapan bir adamın kendisini ziyaret eden yabancının söylediği söz- leri ezberleyerek günü gelince kasa- baya anlatmaya niyetlenen bir adamı anlatır. Peygamber kıssalarına gönder- meler yer alıyor.

“Cüceler Sarayı”nda ise karşımıza bir öteki karakteri daha çıkar. Öteki olmaktan kurtulmaya çalışan bir cüce kral karşısında özel bir konuma kadar yükselir. Bu öyküde de kitabın genel izleğine yönelik sağlam metaforlar kullanılmıştır ve temel meseleler orta- ya konmuştur.

“İyi Kalpli Yolcu” öyküsünde, yol- da olma hâli ve köye dışarıdan gelen yabancı hâkimdir. Bu öykü de son öy- küye bağlanır. Seyyah ilk burada kar- şımıza çıkar. Bu öyküde seyyahın gez- diği yerlerden bahsetmesi, çocuklara Endülüs Köpeği hikâyesini anlatması, salgın hastalık ve vücudundaki irinler- le yazar diğer öykülerine göndermeler yapar. Seyyah; büyük salgından, baş-

kentteki tapınak inşası rivayetinden, kuzeydeki savaştan ve yeni peygam- berden haberler verir. Göndermeleriy- le iyi kurgulanmıştır. ‘Seyyaha yardım, köyün talihini döndürür’ düşüncesi ile kıtlığa da gönderme yapılır. Cinayetin yasal olduğu, insanların birbirini yedi- ği köyleri de anlatarak sonraki öyküle- re zemin de hazırlar.

“Yemek” öyküsü adından da mül- hem “İyi Kalpli Yolcu” öyküsünün kendine hazırladığı zeminde oluşmuş- tur. Ana olay yedi gündür kayıp olan bir değirmenci üzerinden döner. Oğ- lunun ölümünden sonra sessizliğine bürünmüş bir ötekidir değirmenci.

Öteki ve ölüm olguları güçlü bir şekil- de yerini alır.

“Uzaktaki” öyküsü, kendini ucube olarak gören ve evini kundaklayan köy halkı yüzünden yüksek bir tepeye kur- duğu evinden salgın hastalığın yayıldı- ğı köyü seyreden bir adamı anlatır.

“Kutsal”; kendi hâlinde bir çoban olarak yaşayan karakterin, askerler tarafından başkente götürülmesini ve kuzey kulesinin tepesine yerleştirilme- sini anlatır. Kuyruklu yıldızın geçtiği sene doğmuştur. Öyküde bu unsurla büyük bir müjdeye, çobanın kutsallığı- na atıf yapılmış motifler iyi bir şekilde yerleştirilmiştir. Hükümdarı ölen yor- gun ülkenin ve biçare halkın kaderini değiştirecek* adam olarak görülür.

Kitabın dokuzuncu öyküsü “En- dülüs Köpeği”, bir İspanyol deyişinden yola çıkılarak oluşturulmuştur. ‘En- dülüs köpeği havladığında bir kişinin öleceği’ inancına kapılmış karakter;

(4)

GÜNDEM

Türk Dili 103 yozlaşmış şehrini, kitabeyi kimsenin

umursamadığını dert edinmiştir.

Sonuç:

Engin Türkgeldi, ilk kitabı Orada Bir Yerde ile sağlam bir öykü evreni ile karşımıza çıkmış durumda. Çağın ge- tirdiği tüm zorlu şartlardan başka bir zamana geçiş ve sıkıntıların yansıma- sı var öykülerinde. Ötekileri merkeze koyarak, kendi dünyamızın ötekileri

hakkında uzunca düşünmemizi sağ- lıyor. Çok katmanlı olarak okuma ya- pılabilmesi, kurgusundaki ve öykü di- lindeki başarı ile büyük bir alkışı hak ediyor.

Bu kurduğu öykü evreni ile ken- disini çağdaşlarından birkaç gömlek sıyırarak edebiyat dünyamızı selam- lıyor. Görünen o ki Engin Türkgeldi, her daim yeni kitabını heyecanla bek- leyeceğimiz yazarlardan biri olacak.

Mustafa İSEN

Mum Gibi Yanan Kerkük

ve Prof. Dr. Enver

Hasanoğlunun Hatıraları

Hatırat, bizde daha çok Tanzimat’tan sonra yazılmaya başla- nan ve uzun yıllar neredeyse sadece Dışişleri mensuplarının yaşadıkları deneyimleri kaleme aldıkları bir tür.

Uzun yıllar öbür alan mensuplarına çok fazla yayılmadı. Oysa özellikle Ba- tılı ülkelere baktığımızda toplumun sı- radan sayılabilecek kesimlerinin de bu türe ne kadar ilgi gösterdiklerini orta- ya çıkan ürünlerden kolaylıkla görebi- liyoruz. Ben, onlarca İngiliz kaptanın yayınlanan hatıralarını gördüğüm za- man hep bizim toplumumuzun benzer tecrübeleri yok mu yani bizde de haya- tın çok farklı kategorilerinde konum- lanmış kişilerin tecrübelerinin, onların yaşadıkları deneyimleri kadar anlamı yok mu diye hayıflanmışımdır. Çok şükür ki son yıllarda bu şikâyetlerimizi bertaraf edecek çok sayıda ve toplu-

mun neredeyse tümünü kuşatabilecek nitelikte örnekler gündeme gelmeye başladı. Özellikle “Nehir Söyleşi” adı H. Hale Künüçen, Enver Hasanoğlu Kerkükten

Başlayan Bir Başarı Hikayesi, Güneş Kitabevi, 2017

Referanslar

Benzer Belgeler

Keywords: Circadian clock, social clock, social jetlag, sleep Sosyal jetlag, kişinin sosyal saati ile sirkadiyen saati arasındaki uyuşmazlığı.. tanımlayan

Kuleye giriş sıcaklığı, tahmini çıkış suyu sıcaklığı, havanın nem ve sıcaklık değerine bağlı olarak elde edilen yaş termometre sıcaklığı, fan tarafından yaratılan

bu şenliğe sekiz yıl içerisin­ de 45 ülkeden pek çok şair katıldı. Şenliğin yöneticileri arasında şairler, yazarlar, TV yapımcıları, heykeltraş- lar,

Fakat bu kısmın başında da belirtildiği üzere mo- dern hastahanelerde her hasta odasına hotel odalarında olduğu gibi WC., duş ve hatta tek yataklı odalarda

Bazıları (özellikle penisilin G ve kloksasilin olmak üzere) meme hastalıklarının sağaltımında meme-içi yolla kullanılırlar. Ağızdan verildiğinde, penisilin G insan ve

param var. Yandaki meyvenin kilosu 3 TL’dir.. Otobüste kaç yolcu oldu?..

Her iki puanlama yönteminin toplam puanları ve alt puanları için norm değerleri üç yaş grubu (50-59, 60-69 ve 70 yaş üzeri) ve üç eğitim grubuna (0-5 yıl, 6-11 yıl ve 12

Geçti¤imiz y›l›n önemli kefliflerinden biri de, flimdiye kadar bulunan en eski hominid kafas›ndan en az 3 milyon y›l daha yafll› bir hominid..