• Sonuç bulunamadı

Ankara ili piyasalarında bulunan dekoratif deri eşyalar üzerine bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara ili piyasalarında bulunan dekoratif deri eşyalar üzerine bir araştırma"

Copied!
251
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ BİLİM DALI

ANKARA İLİ PİYASALARINDA BULUNAN

DEKORATİF DERİ EŞYALAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Derya KÖROĞLU

Tez Danışmanı

Yrd.Doç.Dr. Zeynep GÖKÇESU

Ankara

Eylül - 2013

(2)

i

Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ ne

Derya KÖROĞLU’ na ait “Ankara İli Piyasalarında Bulunan Dekoratif Deri Eşyalar Üzerine Bir Araştırma” başlıklı tezi …………. tarihinde jürimiz tarafından Dekoratif Ürünler Eğitimi Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı: İmza

Başkan: Prof.Dr. Mediha GÜLER………. ..……..

Üye (Tez Danışmanı): Yrd. Doç. Dr. Zeynep GÖKÇESU………… ………

(3)

ii

Bu araştırma Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dekoratif Ürünler Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak "Ankara İli Piyasalarında Bulunan Dekoratif Deri Eşyalar Üzerine Bir Araştırma" adlı konuyu içermektedir.

Bu araştırmada; deri sanatının yaygınlaştırılması, tarihsel gelişimi, ürünlerde kullanılan teknik ve teknolojik özellikleri, ayrıca kullanım alanlarının araştırılması ile deri sanatına katkı sağlanması amaçlanmıştır.

Araştırmanın planlanıp yürütülmesinde yol gösterip, yönlendiren Sayın hocam Yrd.Doç.Dr. Zeynep GÖKÇESU'ya araştırma esnasında yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Sayın Hamdi ÖZGÜN’e her zaman bana destek olan Sevgili Aileme sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

(4)

iii ÖZET

ANKARA İLİ PİYASALARINDA BULUNAN DEKORATİF DERİ EŞYALAR ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KÖROĞLU, Derya

Yüksek Lisans, Dekoratif Ürünler Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd.Doç.Dr. Zeynep GÖKÇESU

Eylül -2013, 254 sayfa

Araştırmanın amacı günümüzde yapılmakta ve günlük hayatta önemli yeri olan deri mekan aksesuarlarının yerinde incelenerek, çeşitlerinin, yapım aşamalarının, kullanıldığı alanların, kullanılan tekniklerin, renk ve desen özelliklerinin belgelenmesi, rapor haline getirilmesi ve yeterliliğinin ortaya konulmasıdır.

Araştırma süresince uzman görüşleri yardımıyla bir anket düzenlenmiş ve bu anket yapım atölyeleri ile satış yapılan işyerlerine uygulanmıştır. Araştırmanın çalışma evrelerini 2012-2013 yılında Ankara ilinden seçilen dekoratif deri eşya yapımı ve satışı yapan atölye ve piyasalarda bulunan 70 ürün çeşidi oluşturmuştur. Araştırma sonuçlarının analiz ve yorumlanmasında frekans ve yüzde dağılımları dikkate alınmıştır.

Satış yapılan iş yerlerinde ürünlerin Ankara'dan seri üretim yapan firmalardan temin edildiği bunun yanında başka atölyelerden ve kendi atölyelerinde üretim yapan işyerlerinin de halen bulunmakta olduğu görülmüştür. İşyerleri ürünleri kendi tercihlerinde seçtikleri kadar tüketicilerin isteklerini de dikkate alarak seçmektedir, ayrıca ürünleri seçerken günün modasına uygun olmasına da dikkat etmektedirler.

İşyeri sahipleri ve çalışanlarının çoğunluğu yurtdışından ülkemize kalitesiz ve ucuz ithalat ürünlerinin fazlalığı, müşteri memnuniyetsizliği, kalifiye eleman azlığı hammaddelerin pahalılığı sebebiyle güçlüklerle karşılaşmaktadır. Bu gibi sorunlara sahip özellikle üretim yapan işyerlerinin sayısının oldukça azalmakta olduğu gözlemlenmiştir.

(5)

iv ABSTRACT

A STUDY ON DECORATİVE LEATHER GOODS FROM THE MARKETS IN ANKARA PLOVINCE

Köroğlu, Derya

Master Program Institute of Educational Sciences

Department Of Deconative Products

Thesis Advisor: Asst. Prof.Dr. Zeynep Gökçesu

September -2013,254 pages

The aim of the research is nowadays an important role in our daily life are made andaccessories leather venue site inspections, varieties, production stages, the fields are used, the techniques used, documentation of the properties of color and pattern, and the adequacy of the report is to propose making.

During the study, a questionnaire with the help of expert opinions, organized and administered this survey businesses with sales of construction workshops. The study selected phases of Ankara province in 2012-2013 making and selling decorative leather goods consisted of 70 th different kinds of products produced in the workshop. Analysis and interpretation of research results, the frequency and percentage distributions are taken into consideration.

Companies engaged in the business of mass production parts made from selling the products supplied in Ankara as well as workshops and other establishments engaged in the production in its workshops were also still available. Business products, so consumers choose their own preferences, choose by considering the requests, are also in the fashion of the day care when choosing products are.

The majority of business owners and employees to our country from abroad, an excess of poor quality and cheap import products, customer dissatisfaction, lack of qualified workers face challenges due to the cost of raw materials. It is quite reduced the number of establishments engaged in the production, especially with such problems were observed.

(6)

v

İÇİNDEKİLER Sayfa no

JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ... i

ÖNSÖZ... ii ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv İÇİNDEKİLER …………. ... v TABLOLAR LİSTESİ :... ... ix ŞEKİLLER LİSTESİ... ... xi BÖLÜM I 1.GİRİŞ ... 1 a. Problem Durumu ... 1 b. Araştırmanın Amacı ... 2 c. Araştırmanın Önemi ... 2 ç . Araştırmanın Varsayımları ... 3 d. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 3 e. Tanımlar ... 4 BÖLÜM II 1.KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 6

1.1. Ankara İlinin Tarihi……….…………6

2.SANAT ... 7

2.1.Sanatın Tanımı ve Tarihçesi ... 7

3.EL SANATLARI ... 9

3.1.El Sanatlarının Tanımı ve Tarihçesi... 9

3.2.El Sanatlarının Özellikleri ... 11

3.3.El Sanatlarının Sınıflandırılması ... 12

4.AKSESUARLAR ... 13

4.1.Aksesuar Çeşitleri ... 14

4.1.1.Fonksiyonel Aksesuarlar ... 14

(7)

vi

5.DERİ ... 15

5.1.Derinin Tanımı ... 15

5.2.Derinin Tarihsel Gelişimi ... 15

5.3.Dericiliğin Türkiye’de ve Dünyadaki Yeri ve Önemi... 17

5.4.Derinin Yapısı ... 17

5.4.1. Epital Doku……….………...………...17

5.4.2. Bağ ve Destek Dokusu….…….………..17

5.4.3. Sinir Dokusu……..……….17

5.4.4. Kas dokusu………..………17

5.5.Derinin Histolojik Yapısı ... 18

5.5.1. Üst Deri………...……18

5.5.2. Öz Deri………....18

5.5.3. Alt Deri………...…18

5.6.Derinin İşlenmesi ... 19

5.6.1.Hazırlama İşlemleri ... 19

5.6.2.Sepileme (Debagat) İşlemleri ... 19

5.6.3.Bitirme (Finisaj) İşlemleri ... 19

5.7.Deri Kalitesini Etkileyen Faktörler ... 20

5.7.1. Menşei……….19

5.7.2. HayvanınYaşı………..20

5.7.3. Hayvanın Cinsiyeti………..20

5.7.4. Hayvanın Yavrulaması………...….20

5.7.5. Irk………20

5.7.6. Hayvanın Yaşadığı İklim………....20

5.7.7. Yetiştirme………20

5.7.8. Bakım………..20

5.7.9. Beslenme……….20

5.8.Deri Çeşitleri ve Özellikleri ... 21

5.8.1. Kösele……….……20 5.8.2. Sabunlu Kösele………..…….20 5.8.3. Kromlu Kösele………..…..21 5.8.4. Kayışlı Kösele……….……21 5.8.5. Meşin………..……….21 5.8.6. Sahtiyan………...…21

(8)

vii 5.8.7. Maroken………..21 5.8.8. Domuz Derisi………..…21 5.8.9. Davul Derisi………..…..21 5.8.10. Ak Deri……….…….21 5.8.11. Rugan………..……..21 5.8.12. Süet………...21 5.8.13. Güderi………...22 5.8.14. Kürk Süet……….….22 5.8.15. Vaketa………..……….22 5.8.16. Videla………22 5.8.17. Glose (Şevro)………..………..22 5.8.18. Napa………..22 5.8.19. Nubuk………..………..22 5.8.20. Fantezi Deriler……….……….22

5.8.21. Yapay (Suni) Deriler………...………..22

5.9.Dericilikte Kullanılan Araç-Gereçler ... 23

5.9.1. Araçlar ... ..23

5.9.1.1. Kesim Presi Makinesi ... .23

5.9.1.2. Freze Makinesi ... 28

5.9.1.3. Yarma Makinesi ... 28

5.9.1.4. Deri Dikiş Makinesi ... 29

5.9.1.5. Deri Traş Makinesi ... 29

5.9.1.6. Zımba Makinesi ... 30

5.9.1.7. Şerit Kesme Makinesi ... 26

5.9.1.8. Eğe ... 26

5.9.1.9. Çarklı Zımba ... 27

5.9.1.10. Deri Kesim Bıçağı ... 27

5.9.1.11. Makas ... 28

5.9.1.12. Çelik Cetvel ... 28

5.9.1.13. Fırça ... 29

5.9.1.14. Maket Bıçağı (Falçata) ... 29

5.9.1.15. Yassı Delik Açma Aleti ... 34

5.9.1.16. Kemer Kesme Makinesi ... 35

(9)

viii 5.9.1.18. Kumpas…………..………...………..………...….31 5.9.1.19. Biz………..………...………...…...…32 5.9.1.20. Tokmak…...…..………..………..….….32 5.9.1.21. Zımba…...…..……….…...…….33 5.9.1.22. Kraft………...………..…….…33 5.9.1.23. Karga Burnu...………..……….………..………...34 5.9.1.24. Keski…………...………...………..……...…34 5.9.2. Gereçler ... 35 5.9.2.1. Boya ... 35 5.9.2.2. Parlatıcı ... 36 5.9.2.3. İplik ... 36 5.9.2.4. Sırım ... 37 5.9.2.5. Yapıştırıcı ... 37

5.10. Deri Yüzey Süsleme Teknikleri ... 38

5.10.1.Aplikasyon Tekniği ... 38 5.10.2. Kabartma Tekniği ... 38 5.10.3. Kaplama Tekniği... 39 5.10.4. İşleme Tekniği ... 40 5.10.5.Oyma Tekniği... 40 5.10.6.Yakma Tekniği ... 41 5.10.7.Baskı Tekniği ... 41 5.10.8.Boyama Tekniği ... 42

5.10.9.Hazır Gereçlerle Süsleme Tekniği ... 42

5.10.10.Islatarak Şekil Verme Tekniği ... 43

5.10.11.Deri Yüzeyini Deri Kesim Bıçağı ve Kraft Kullanarak Süsleme Tekniği ... 43

5.11. Derinin Mekan Aksesuarlarında Kullanılması ... 44

5.12. Dekoratif Deri Eşyalardan Şişe Kaplamanın Analizi ... 46

5.13. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR……….59

BÖLÜM III 1.YÖNTEM ... 62

a. Araştırma modeli ... 62

b. Evren ve örneklem... 62

(10)

ix

ç. Verilerin Toplanması ... 63

d. Verilerin Analizi ... 63

BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUM ... 64

IV.1. Anket Sonuçlarının Değerlendirilmesi ... 64

IV.2. Bilgi Formlarının Değerlendirilmesi ... 80

BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER ... 86 Sonuç ... 86 Öneriler... 88 KAYNAKÇA ... 89 EKLER ... 93 EK -1 ANKET SORULARI ... 93 EK -2 ÜRÜN BİLGİ FORM ... 93

EK-1 Anket Soruları ... 94

(11)

x TABLOLAR LİSTESİ

Tablo No: Sayfa No:

Tablo 1. Dericilik ile Uğraşan Bireylerin Yaşlarını Gösteren Dağılım ... 67

Tablo 2. Çalışanların Cinsiyetlerini Gösteren Dağılım... 68

Tablo 3. Çalışanların Medeni Halini Gösteren Dağılım ... 68

Tablo 4. Çalışanların Eğitim Durumunu Gösteren Dağılım ... 69

Tablo 5. Çalışanların Mesleği Kaç Yıldır Yaptıklarını Gösteren Dağılım ... 69

Tablo 6. Çalışanların Atölyedeki Ünvanlarını Gösteren Dağılım ... 70

Tablo 7. Çalışanların Bu Mesleği Seçmelerindeki Amaçlarını Gösteren Dağılım ... 71

Tablo 8. Çalışanların Dekoratif Deri Eşya Yapımında Kullandıkları Deri Çeşitlerini Gösteren Dağılım ... 72

Tablo 9. Çalışanların İyi Bir Deride Olması Gereken Özellikleri Gösteren Dağılım ... 73

Tablo 10. Atölyede Çalışan Eleman Sayısını Gösteren Dağılım ... 74

Tablo 11. Atölyelerde Bulunan Makinelerin Sayısını Gösteren Dağılım ... 75

Tablo 12. Çalışanların Dekoratif Deri Eşya Yapımında Desenleri Nerelerden Seçtiklerini Gösteren Dağılım ... 76

Tablo 13. Atölyelerdeki Dekoratif Deri Eşyaların Neler Olduğunu Gösteren Dağılım ... 77

Tablo 14. Çalışanların Atölyede Kullandıkları Kalıpların Elde Etme Kaynağını Gösteren Dağılım ... 78

Tablo 15. Çalışanların Dekoratif Deri Eşyaları Hangi İstek Doğrultusunda Yaptıklarını Gösteren Dağılım... 79

Tablo 16. Çalışanların Ürünleri Yaparken Teknolojiden Ne Kadar Yararlandıklarını Gösteren Dağılım ... 80

Tablo 17. Ürünlerin Satın Alma Nedenlerini Gösteren Dağılım ... 80

(12)

xi

Tablo 19. Çalışanların Mevcut Teknikler Dışında Kendi Geliştirdikleri Teknikleri Gösteren

Dağılım ... 82

Tablo 20. Çalışanların En Çok Kimlere Ürün Sattıklarını Gösteren Dağılım ... 77

Tablo 21. Çalışanların Üretilen Ürünleri Pazarladıkları Bölgeleri Gösteren Dağılım ... 83

Tablo 22. Çalışanların Aylık Dekoratif Deri Eşya Üretim Miktarını Gösteren Dağılım ... 84

Tablo 23. Ürün Bilgi Formunda Bulunan Dekoratif Deri Eşya Yapımında Kullanılan Malzemelere İlişkin Bilgileri Gösteren Dağılım ... 85

Tablo 24. Ürün Bilgi Formunda Bulunan Deri Mekan Aksesuarlarında Kullanılan Tekniklere İlişkin Bilgileri Gösteren Dağılım ... 87

Tablo 25. Ürün Bilgi Formunda Bulunan Dekoratif Deri Eşyalarda Kullanılan Desen Özelliğine İlişkin Bilgileri Gösteren Dağılım ... 88

Tablo 26. Ürün Bilgi Formunda Bulunan Dekoratif Deri Eşyalarda Kullanılan Renklere İlişkin Bilgileri Gösteren Dağılım ... 89

(13)

xii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil No: Sayfa No:

Şekil 1: Derinin Histolojik Yapısı…………..………..…………18

Şekil 2: Eğe ... 27

Şekil 3: Çarklı Zımba ... 27

Şekil 4: Deri Kesim Bıçağı ... 28

Şekil 5: Makas... 28

Şekil 6: Çelik Cetvel ... 29

Şekil 7: Fırça ... 29

Şekil 8: Maket Bıçağı ... 30

Şekil 9: Yassı Delik Açma Aleti ... 30

Şekil 10: Kemer Kesme Makinesi ... 31

Şekil 11: Şimşir ... 31 Şekil 12: Kumpas ... 32 Şekil 13: Biz ... 32 Şekil 14: Tokmak ... 33 Şekil 15: Zımba ... 33 Şekil 16: Kraft ... 34

Şekil 17: Karga burun ... 34

Şekil 18: Keski ... 35 Şekil 19: Boya ... 35 Şekil 20: Parlatıcı ... 36 Şekil 21: İplik ... 36 Şekil 22: Sırım ... 37 Şekil 23: Yapıştırıcı ... 37

Şekil 24: Kesim Presi Makinesi ... 23

(14)

xiii

Şekil 26: Yarma Makinesi ... 24

Şekil 27: Deri Dikiş Makinesi ... 25

Şekil 28: Deri Tıraş Makinesi ... 25

Şekil 29: Zımba Makinesi ... 26

Şekil 30: Şerit Kesme Makinesi ... 26

Şekil 31:Aplikasyon Tekniği ... 39

Şekil 32: Kabartma Tekniği ... 39

Şekil 33: Kaplama Tekniği ... 39

Şekil 34: İşleme Tekniği ... 40

Şekil 35: Oyma Tekniği ... 40

Şekil 36: Yakma Tekniği ... 41

Şekil 37: Baskı Tekniği ... 41

Şekil 38: Boyama Tekniği ... 42

Şekil 39: Hazır Gereçlerle Süsleme Tekniği ... 42

Şekil 40: Islatarak Şekil Verme Tekniği ... 43

Şekil 41: Deri Kesim Bıçağı ve Kraftla Süsleme ... 43

Şekil 42: Derinin ıslatılması ... 46

Şekil 43: Derinin kurulanması... 46

Şekil 44: Ölçü Alınması ... 47

Şekil 45: Belirlenen Ölçülerde Derinin Kesilmesi ... 47

Şekil 46: Derinin Şişeye Gerilmesi ... 48

Şekil 47: Derinin Şişeye Bağlanması ... 48

Şekil 48: Deriye Şekil Verilemesi ... 49

Şekil 49: Derinin Kurumaya Bırakılması ... 49

Şekil 50: Çarklı Zımba Delik Açılması ... 50

Şekil 51: Deriye Yapıştırıcı Sürülmesi ... 50

Şekil 52: Derinin Şişeye Yapıştırılması ... 51

Şekil 53: Derinin Mumlu İplik İle Birleştirilmesi ... 51

Şekil 54: Derinin Boyanması ... 52

Şekil 55: Şişenin Boyanmış Hali ... 52

Şekil 56: Deri Lef lef İle Parlatılması ... 53

Şekil 57: Deriden Sırım Yapılması ... 54

Şekil 58: Sırımların Birleştirilmesi ... 54

(15)

xiv

Şekil 60: Deriden Şapka Yapılması ... 55

Şekil 61: Derinin Kraftlanması ... 56

Şekil 62: Derinin Şişeye Geçirilmesi ... 56

Şekil 63: Deriye Şekil Verilmesi ... 57

Şekil 64: Derinin Boyanması ... 57

Şekil 65: Deri Yüzeyinin Yaldız İle Boyanması ... 58

Şekil 66: Ürünün Bitmiş Hali ... 58

Şekil 67: Mask ...104

Şekil 68: Mask ...106

Şekil 69: Takı Kutusu ...108

Şekil 70: Duvar Saati ...110

Şekil 71: Kırlent ...112

Şekil 72: Kırlent ...114

Şekil 73: Duvar Saati ...116

Şekil 74: Tablo ...118 Şekil 75: Albüm ...120 Şekil 76: Kırlent ...122 Şekil 77: Albüm ...124 Şekil 78: Tablo ...126 Şekil 79: Kırlent ...128 Şekil 80: Sepet ...130 Şekil 81: Kalemlik ...132

Şekil 82: Takı Kutusu ...134

Şekil 83: Sandık ...135

Şekil 84: Takı Kutusu ...137

Şekil 85: Takı Kutusu...139

Şekil 86: Kırlent ...141

Şekil 87: Takı Kutusu ...142

Şekil 88: Masa Saati ...143

Şekil 89: Takı Kutusu ...145

Şekil 90: Şişe ...147

Şekil 91: Takı Kutusu ...149

Şekil 92: Masa Saati ...151

(16)

xv

Şekil 94: Hesap Kutusu ...155

Şekil 95: Takı Kutusu ...157

Şekil 96: Kalemlik ...159

Şekil 97: Şişe ...161

Şekil 98: Masa Saati ...163

Şekil 99: Defter Kılıfı ...165

Şekil 100: Defter Kılıfı...167

Şekil 101: Defter Kılıfı...169

Şekil 102: Satranç Tahtası ...171

Şekil 103: Takı Kutusu...173

Şekil 104: Şişe ...175

Şekil 105: Kırlent ...177

Şekil 106: Ayna ...179

Şekil 107: Takı Kutusu...181

Şekil 108: Tabak ...183

Şekil 109: Mask ...185

Şekil 110: Şaraplık ...187

Şekil 111: Bıçak Kılıfı ...189

Şekil 112: Takı Kutusu...191

Şekil 113: Tablo ...193 Şekil 114: Tepsi ...195 Şekil 115: Kitap Kılıfı ...197 Şekil 116: Kitap Kılıfı ...199 Şekil 117: Albüm ...201 Şekil 118: Tablo ...203 Şekil 119: Albüm ...205 Şekil 120: Testi ...207 Şekil 121: Sandık ...209 Şekil 122: Pano ...211 Şekil 123: Vazo...213 Şekil 124: Dolap Süsü ...215

Şekil 125: Takı Kutusu...217

Şekil 126: Takı Kutusu...219

(17)

xvi Şekil 128: Tablo ...223 Şekil 129: Tablo ...225 Şekil 130: Tablo ...227 Şekil 131: Tepsi ...229 Şekil 132: Sandık ...231 Şekil 133: Şaraplık ...233 Şekil 134: Masa Örtüsü ...235 Şekil 135: Sandık ...237 Şekil 136: Çiçek ...239

(18)

BÖLÜM I

1. GİRİŞ

a. Problem Durumu

Sanat temelde günlük yaşama anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanatçı, duyarlılığı ve yaratıcı gözü ile insan yaşantısını aydınlatan, yorumlayan kişidir. Sanat ürünlerinin belli mesajları vardır. Ürettikleri çağın değer yargılarını, teknik, araç, gereç, beceri, estetik değerleri, dünya görüşlerini, yapılarını belgelerler ( Erdem, 1984: 83).

İnsanlar yarattığı işi, eseri yüceltmek, onu güzel, gelişmiş ve etkileyici kılmak için sanat kelimesini kullanıyorlar. Sanat yapısı itibari ile geniş bir alana yayıldığı için çeşitli kollara ayrılmaktadır. Bunlardan biri de el sanatlarıdır.

El sanatları; bireyin bilgi ve becerisine dayanan, genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı, elde ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan ve toplumun kültürü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan, gelir sağlayıcı, üretime yönelik etkinlikleridir (Özdemir ve Yetim, 1997: 192).

Bugüne kadar Anadolu halk sanatının mevcudiyetinden gelenekler sosyo-ekonomik şartlarla bağdaşarak bütünü meydana getirmişse de bugün Anadolu halkının modernleşme yolundaki eğilimi yüzyıllardır Anadolu’da hüküm sürer. Eski geleneklere sahip sanatın yavaş yavaş terk edilmesine neden olmaktadır (Arlı, 1987: 88).

El sanatları ürünleri çok çeşitlidir. Tarih boyunca çok zengin bir kültüre sahip olan Türkiye’de el sanatlarının ön plana çıkmış, ün kazanmış birçok dalları vardır. Bu dalların en önemlilerinden biri de “Dericilik” tir.

Dericilik bir sanat dalı haline dönüşmeden önce, ilk çağlarda insanların tabiat şartlarına karşı koymak amacıyla; örtünme ve barınma ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Derinin sanat ürünü olma özelliği ise, insanların deriyi işleme keşfi ile başlamıştır. Böylece deri insanoğlu evrimine paralel olarak giyimden çadıra, dekorasyondan sanat eserlerine kadar sayısız dalda yerini almıştır (Özdemir, 1995: 112).

(19)

Bu araştırma Ankara İli merkezinde pazarlanan dekoratif deri eşyaları renk, çeşit, teknik, desen, sanat, kullanım yeri ve kalite açısından incelemek; belirlenen bu özelliklerin tüketici tercihlerinde sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan etkili olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Ortaya çıkan bulgular ile özel kamu kuruluşlarının, dernekler, tüketici ve üreticilerin bilgisine sunmak, ayrıca fakültelerin bu konuda programlarında yer alan ders programlarının gelişmesine katkıda bulunacağı düşünülerek hazırlanmıştır.

b. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, günümüz piyasasında bulunan dekoratif deri eşyaları tür, teknik, desen, renk ve kompozisyon açısından incelemek, günümüz deri sanatının özelliklerini belirtmek, dekoratif deri eşyalar içinde deriyi tanımak amacıyla hazırlanmıştır.

Bu genel amaçlar doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır;

1. İncelenen dekoratif deri eşyalar içinde hangi ürünler bulunmaktadır?

2. İncelenen dekoratif deri eşya yapımında hangi araç-gereçler kullanılmaktadır?

3. İncelenen dekoratif deri eşya yapımında kullanılan teknikler nelerdir?

c. Araştırmanın Önemi

Kişilerin zevk, duygu, düşünce ve yaşam tarzlarını yansıtan, yapılışlarında ince bir biçim ve renk anlayışı ile titiz bir işçilik kaygısı hüküm süren el sanatı eserlerimiz bugün geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe köprü vazifesi gören önemli maddi kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır (Özdemir, 1995: 115)

İnsanlar dünyaya geldikleri andan itibaren kendilerini süslemek için bazı aksesuarlara ihtiyaç duymuşlardır. Bu süreç içinde gerek süsleme ve süslenme içgüdüsü, gerekse maddi kazanç sağlama amacı ile el sanatlarının kaybolmasını önlemiş ve sürekliliğini sağlayabilmişlerdir. Belki de bu amaçlar doğrultusunda günümüze taşınabilen el sanatlarından biri de dericiliktir.

(20)

El sanatları içinde deri sanatının büyük önemi vardır. Fakat günümüzde eski değerini kaybetmeye başlamıştır. Ayrıca deri hakkında kaynaklar oldukça azdır. Deri sanatının geçmişteki ve günümüzde ki gelişimini inceleyerek bugünkü durumunu araştırmak gerekir.

Bu araştırma, Ankara İli Piyasalarında Bulunan Dekoratif Deri Eşyaların üretimini incelemek, belgelemek, tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak, bu konuda yapılacak araştırmalara katkıda bulunmak ve kaynak oluşturmak açısından önemlidir.

ç . Araştırmanın Varsayımları

1. Araştırma için belirlenen yöntem ve teknikler araştırmanın amacına hizmet edecek niteliktedir.

2. Araştırmanın kapsamına alınan atölyelerde çalışan kişilerden sağlanan bilgiler ve ürün aracılığı ile elde edilen veriler güvenilirdir.

3. Araştırma için ayrılan zaman ve olanaklar yeterlidir.

d. Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Araştırma, konu ile ilgili Türkçe kaynaklarla sınırlıdır.

2. Araştırma, Ankara İli Piyasalarında Bulunan Dekoratif Deri Eşya üretimi yapan atölyelerde çalışan kaynak kişilerin bilgileriyle sınırlıdır.

3. Araştırma, yapılan gözlem formu ve bireylere uygulanan anketlerle sınırlıdır.

4. Araştırma, Ankara ili piyasalarında ulaşılabilen ürün örnekleri ve kullanılan araç- gereçler ile sınırlıdır.

(21)

e. Tanımlar

Aksesuar: Aksesuarlar genellikle iç ortamlarda tamamlayıcı objeler olarak kullanılan, hareket edebilir küçük objeler bütünü şeklinde tanımlanabilir. Evi yaşanır yapmada gereksinim duyulan ilave mobilyaların çoğunluğunu içeren bir terimdir (Kalınkara, 2001: 22).

Anilin: Çoğu sıvı boyarlın yapımında kullanılan hoş kokulu, yağlı sıvı (Gökçesu, 2002: 27)

Dekoratif: Dekor olarak kullanılan süslemeye yarayan, süsleyici (http://www.sozluk.info.tr/dekoratif.html, 2013).

Deri: Deri; hayvan vücudunu tüy, kıl ve pulla kaplayan örtüdür. Hayvanın vücudunu dış etkilere karşı koruyan deri; ırk, cins, yaş, mevsim, beslenme ve bakım şartlarına göre yapısında değişiklikler gösteren bir özelliğe sahiptir (Gökçesu, 2002: 1).

Dericilik: tabaklanmış deri anlamına gelmektedir. Kesilen hayvanların yüzülen ve kokmaması için tuzlanan derilerin geçirdiği hazırlama, sepileme ve finisaj işlemlerine tabi tutulup derinin kullanılır hale getirilmesidir (Sakaoğlu ve Akbayar, 2002: 52).

El sanatları: Bireyin bilgi ve becerisine dayanan, genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı, elde ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinlikleridir ( Özdemir, 1997: 112).

Ham Deri: Hayvanlardan yüzülen ve tabakhanelerde işlenmeye hazır olan baş, kuyruk ve bacaklarla birlikte bir bütün oluşturan deriye denir (Gökçesu, 2002: 17).

Kültür: İnsanın doğanın ürettiklerine karşılık ortaya koyduğu ve toplumda edindiği maddi ve manevi her şeydir (Yazıcıoğlu, 1993: 1).

Piklaj: Diğer bir adıyla pikle olarak geçer ve asitler yardımıyla deriyi krom tabaklama işlemine hazırlamaktır (www.webnet.com//html,2013).

(22)

Sanat: İnsan zekasının doğayı işlemesidir…Sanat, kişiye gerçek dünyayı gösterir, tanıtır. Sanat evrensel bir dildir. Sanat temelde günlük yaşama, anlam ve biçim kazandırma çabasıdır (Erdem, 1982: 1).

Sepileme: Ham deriyi fabrikada işleneceği zamana kadar tuzlayarak, kurutarak, piklaj metodu veya dondurarak bozulmaması için yapılan işlemdir (Öncü, 1968: 22).

Finisaj: derinin sepileme işi bittikten sonra cinsine, kullanım amacına göre boyanması ya da su geçirmemesi için özel işlemler görmesi (Cinköse, 1993: 371).

(23)

BÖLÜM II

1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1.ANKARA İLİNİN TARİHİ

Türkiye Cumhuriyeti devletinin başkenti, Ankara ilinin merkezi, alan, nüfus öğretim ve kültür etkinlikleri bakımından Türkiye'nin ikinci büyük kentidir. Yüzölçümü 25.706 km2 olan Ankara ili kuzeyde Bolu ve Çankırı, doğuda Kırıkkale, güneydoğuda Kırşehir ve Aksaray, güneyde Konya, batıda Eskişehir illeri ile çevrilidir. Büyük bir bölümü İç Anadolu Bölgesi sınırları içinde yer alan Ankara ili, dağlık ve ormanlık Kuzey Anadolu Dağları ile Konya ovası arasında bir geçit alanıdır.

Ankara, eskiden Türkiye'nin Konya'dan sonra ikinci önemli tarım iliydi. En çok tahıl, şeker pancarı, baklagiller, kavun, karpuz, domates, havuç, patates, elma, armut, hıyar ve ay çiçeği yetiştirilir. Hayvancılık önemli bir uğraş olup, koyun ve dünyaca ünlü Ankara (tiftik) keçisi yetiştirilir. Sığır besiciliği, tavukçuluk ve arıcılık da yapılmaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre; İlin nüfusu 4.007.860'a (2000) ulaşmıştır. Merkez ilçelerle birlikte Ankara ili 24 ilçeden oluşmuştur. Kızılırmak, Sakarya gibi iki ana akarsuyun geçtiği ilde, Tuz gölü, Mogan gölü, Eymir gölü, Karagöl gibi önemli göller bulunmaktadır. Ayrıca Hirfanlı, Sarıyar, Gökçekaya, Kurtboğazı il sınırları içinde yer alan baraj gölleridir. Ankara ilinin ovaları: Çubuk, Mürtet (Akıncı), Ankara, Balaban ovalarıdır.

Ankara ili doğal dinleme yerleri, parklar, eğlence merkezleri, tarihi eserler, kaplıcalar, müzeler, kaak merkezleri ile yerli ve yabancı turizme açıktır. Eskiden eserlerin en önemlileri Hitit dönemine ait Gâvur Kale, Gordion Harabeleri, Roma dönemine ait Julianus Sütunu, Augustus Tapınağı, Roma Hamamları, Selçuklu dönemine ait Ankara Kalesi içinde yer alan Alaaddin Cami. Şehrin en önemli müzeleri ise, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Atatürk Evi Müzesi, Anıtkabir Müzesi, MTA Tabiat Tarihi Müzesi görülmeye değer en önemli müzelerdir (https://tr.wikipedia.org/wiki/Ankara_(il, 2013).

(24)

Ankara çok zengin folklore sahiptir. Halk oyunları, türküler, eski el sanatları, gelenek ve görenekler bu zengin folklorun birer parçasıdır.

El sanatları bir halk kültürdür. Ankara ilinin çeşitli ilçelerinde geçmişten günümüze devam eden çeşitli el sanatları bulunmaktadır. Bunlardan bazıları önemini yitirmiş veya az da olsa devam eden el sanatlarımızdır. Örneğin; sofuculuk, tabaklık, mutap, çilingircilik, gümüş işlemeciliği, kaneviçe, makine ve el nakışı, mekik oyası, tığ oyası, boncuk oyası, iğne oyası, rölyef, kilim dokuma, el örgüsü, çorap örücülüğü, gümüş işlemeciliği, bakır işçiliği, tel kırma, tezhip, ebru, ayakkabıcılık, dericilik, dantel, boyama tekniği ve keçedir. Günümüzde yapılan ve devam eden el sanatlarımız ise; örgü, işleme, dokuma ve çömlekçiliktir (Onuk ve diğerleri, 2005).

2. SANAT

2.1.Sanatın Tanımı ve Tarihçesi

Sanat bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin ifadesinde kullanılan yöntemlerin tümü; bu yöntemler sonucunda ulaşılan üstün yaratıcılık olarak tanımlanabilir ( Meydan Larousse, 1972: 907).

Sanat, düşüncelerin, amaçların, duyguların, durumların ya da olayların, beceri ya da düş gücü kullanılarak anlatılmasına ya da başkalarına iletilmesine yönelik yaratıcı insan etkinliğidir.

Başka bir deyişle sanat; insanın kendini anlatma, kendi dışındaki dünya ile iletişim kurma ve etkileme gibi dürtüleri ile ortaya çıkan bir olgudur.

Bu tanım birbirinden ayrı üç olguyu kapsar. Birincisi genel olarak estetik etkinlik, ikincisi plastik ve grafik etkinlikleri, üçüncüsü teknik ustalıktır.

Sanatın eksiksiz bir tanımını yapmak oldukça güçtür. Bu tanımın isteğe ve güdüleme amaçlarına bağlı olarak devirlere ve toplumlara göre değiştirebilmek mümkündür. Yani kişilerin sanattan bildiklerine göre tanımlar değişiklik gösterebilir. Sanat; insanların yeteneklerini sadece pratik yani fayda sağlamaya yönelik amaçlar için değil evrenin ve dünyanın sırrına erişebilmek, kişisel bunalımlarını yatıştırmak, heyecanlarını doyurmak ve nihayet ruhsal özlemlerini uygun düzeyde yaşayabilmek isteğiyle kullanması ve değerlendirmesi anlamına gelir (Ana Britanice, 1986: 146).

(25)

Sanat, insanın yeteneklerini yalnızca yarar sağlamaya yönelik amaçlar için değil, evrenin ve dünyanın sırlarına erişebilmek, bireysel bunalımlarını yatıştırmak, heyecanlarını doyurmak ve başkalarına duyurmak ve sonuçta, ruhsal özlemlerine uygun düzeyde yaşayabilmek isteğiyle kullanılması ve değerlendirilmesi anlamına gelir( Kınay, 1993: 1).

Sanat ve sanat ürünleri çağdan çağa ve toplumdan topluma çok farklı biçimlerde değerlendirilmiş ve buna karşın bütün insanlık tarihi boyunca var olmuştur.

Sanatın konusu bazen hoşa giden, haz veren, bazen üzücü, acı verici hatta şaşırtıcı, tiksindirici olabilir. Sanat yapıtındaki güzellik anlayışı; konuyla ilgili değil, duygularımız arasındaki biçim bağlantılarının birliğiyle ilgilidir. Nesnelerin biçim, yüzey ve kütlesinin belli ölçülere göre düzenlemesi hoşumuza gider. Böylece bir düzenin eksikliği ise hoşnutsuzluk, ilgisizlik yaratır. Buna karşın şunu da unutmamalıdır ki, sanat yapıtları tamamen basit ve açık formüllerle sınırlandırılamaz. Sanatçının kendi yaratıcılığı ve duyarlılığı, bunları içinden geldiği yorumlamaya götürür ve özgün yapıtlar ortaya koyar (Özdemir, 1995: 18).

Sanat yapıtını belirleyen önemli özelliklerden biri özgünlük, diğeri ise onun tek olmasıdır. Buna göre; örneğin seri olarak üretilen çok sayıda yapıtın sanatsal değeri, tek örneği olan bir yapıttan daha düşüktür.

Sanatın bu özelliği, sanatçının kişiliği ile yakın ilişkisi olan üslup kavramıyla önemli bir koşutluk gösterir. Genel anlamda sanatçının özgünlüğünü oluşturan, onun kendisine özgü üslubudur. Üslup da bu anlamda, sanatçının bütün ürünlerinde görülen bir özellik olarak, aynı zamanda o sanatçının kendi dalına getirdiği yeniliktir. Bu niteliği ortaya çıkartan da sanatçının yaratıcılığı kişiliğidir.

Sanatla ilgili öteki önemli öğe, üretilen nesnenin temelini oluşturan gereçtir. Sanat yapıtları çok çeşitli gereçlerin çok farklı biçimlerde işlenmesiyle üretilebilir. Ayrıca, her sanat dalında, kullanılan gereçlerin farklı türleriyle ilgili tarihsel bir bilgi birikimi ve geleneklerin oluşması da söz konusudur. Bunlar o sanat dalının teknik yanlarını içeren, sanatçının etkinliğini bir meslek olarak belirleyen öğelerdir (Karapaça,2011:11).

Sanat yaşayan ve değişen bir olgudur. Bu nedenle, yapılan gruplamalar bakarak sanatları kesin çizgilerle birbirinden ayırmak, değişmez bir tanım ve sınıflandırma yapmak zordur. Sanat dallarını, bir ucunda bir yararın sağlanmasına yönelik ürünler,

(26)

öteki ucunda da yalnızca estetik haz ya da güzellik duygusu uyandırmaya yönelik ürünler bulunan bir süreklilik çizgisi içinde ele almak uygun olur. Hemen bütün sanat dalları bu iki uç arasında bu iki özellikten aldıkları paya göre bir yere otururlar. Böylece bu iki yöneliş, aynı sanat ürünlerinde görülebilir.

Hiçbir sınıflama çok keskin sınırlarla birbirinden ayrılmaz. Temelde sanat sanattır, sanatın estetik ve işlevsel diye ayrılması sanatın özüne aykırıdır. Birçok sanat biçimi, ı sınıfların birden fazlasındaki öğeleri içerebilir ya da bunların dışında kalan özellikler taşıyabilir.

Sonuçta tüm sanat alanlarının değişmeyen özelliği yaratıcılık ve özgün yapıtlar ortaya konmasıdır. Bunların temeli özgün tasarımlara dayanır. Tasarım tüm sanat alanları için aynı oranda önemlidir. Sanat tümüyle tasarımsal bir etkinliktir (Alparslan, 2001: 32).

3. EL SANATLARI

3.1.El Sanatlarının Tanımı ve Tarihçesi

El sanatları; bireyin bilgi ve becerisine dayanan genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinlikleridir (Özdemir, 1997:191).

İnsanların hammaddeyi, doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini, renk, biçim, desen gibi öğelerle insan gücü, el emeği, bilgi, beceri, anane ve estetiğe dayalı ve etkili biçimde ve üretime yönelik olarak değişik özellikli ve kişisel üslupla işlenmesine “El Sanatları” denir (Öztürk, 2003:52).

El sanatları bir milletin yüzyıllar boyu süregelen yaşamı boyunca oluşan ve kuşaktan kuşağa aktarılan en önemli kültür varlıklarıdır. Özellikle Anadolu insanı doğası ve çevresi ile belki de dünyanın en güzel ülkesinde, kendi dünya görüşünü ve hayat felsefesini sanattaki sanatta ki yetenek ve becerisi ile birleştirip yer yüzünde eşine az rastlanır zenginlikte bir kültür hazinesi yaratmıştır (Öztürk, 1984:1).

Başlangıçta insanların örtünmek, beslenmek ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere basit araç yapımıyla başlayan el sanatları, daha sonraları süslenmek, yaşadıkları

(27)

mekanları süslemek ve artan ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmeye ve türlerinde ise büyük artışa neden olmuştur.

Çok zengin El sanatları potansiyeline sahip olan Türk milletinin kültür tarihini incelediğimizde asırlar öncesinden bile yaratıcı gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen maddeleri değerlendirecek çeşitli ihtiyaç maddeleri yaptığını görüyoruz. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarımızı oluşturmuşlardır (Altuntaş, 1992: 1).

Cumhuriyet öncesi insanlık tarihine bakıldığında, insan yaşamını kolaylaştıran günlük kullanım araç-gereçleri, öncelikle doğada bulunan doğal maddelerin el emeğine dayalı üretimle insan yaşamına geçirilmesi sağlanmıştır. Giderek toplumun gelişimine göre günlük kullanım, törensel ve geleneksel amaçlı kullanılan araç-gereçlerle, bunların yapımında kullanılan aletler üretilmiş, endüstri devrimi ile de birçok eşya makinelerle yapılmaya başlamıştır.

Endüstri öncesi dönemde insanların gereksinimini karşılayan, günümüz deyimiyle o dönemin sanayisini oluşturan el sanatları ürünleridir. El emeğine dayalı üretilen bu ürünler, toplumlara göre değişim göstererek günümüze ulaşmışlardır.

Osmanlı da sanat alanındaki ikililikler toplumsal ve ekonomik nedenlere dayanıyordu. Söz gelimi; minyatür Osmanlı döneminde, diğer kitap sanatları hat, tezhip, ciltte ve çinide olduğu gibi egemen bir sınıfın sanatı olmuştur. Bunlar zengin kesimin gereksinimleri içindir. Halkın mescidini, evini süslemiştir. Ancak her iki kesiminde kullandığı alan ürünü olan el sanatı örnekleri var. Dokuma bunların birisidir. Çünkü yapıcısı ve kullanıcısı halktır.

Sarayın gözü batıya döndüğünde, yani alıcısı başka beğenilen geliştirince çini, minyatür, tezhip, cilt gibi sanat dalları söndü. Oysa halı, kilim zamanımıza kadar canlılığını sürdürdü.

Cumhuriyet öncesi Anadolu Türk Sanatına ilişkin iki sorunun dikkat çekici olduğu vurgulanmaktadır. Bunlardan birisi göçebelikten yerleşme düzenine geçişte yaratıcılık sorunu, ikincisi de Anadolu –Türk sentezinde dinin rolüdür. Birinci sorunda: Anadolu’yu Türkleştiren ve Anadolu’ya yerleşen göçebe toplum, yerleşik düzene geçişte, bu düzendeki yerleşmiş kültüre özgü bir takım kavramları kullanmak zorunda kalmıştır. Bu demektir ki; kendine özgü, geleneksel yaşamdaki bazı kavramlardan

(28)

vazgeçmiştir. Böyle bir etkileşimle yüz yüze kalan bir toplumun üretim sürecinde ne denli yaratıcı olabileceği, bu yaratıcılığı hangi düzeyde ve ne biçimde belirleyebileceği araştırılması gereken bir sorundur (Öztürk, 2003: 31).

İkinci sorun olan Anadolu kültür sentezinde dinin rolüne gelince; İslam dininin, bu sentezde bileşenlerin en güçlüsü olduğu dikkati çeker.

Cumhuriyet ‘in ilk yıllarında % 80’in kırsal alanda yaşadığı, tarım ve hayvancılıkla geçinen, günlük gereksinimlerin çoğunun el emeğine dayalı üretimle karşılandığı bir nüfusta el sanatı üretiminin önemi büyüktür.

Cumhuriyet Türkiyesi’nde 1940 sonrasındaki gelişmelere göre, giderek kırsal alandaki nüfusun kent nüfusuna oranı düştükçe, el sanatları üretimi ve üretim biçimi değişime uğramış ev sanatları, çarşı sanatları gibi kavramlar kullanılmaya, 1960’lı yıllarda küçük sanayi, turistik eşya, hediyelik eşya, turistik el sanatları gibi kavramlar konuşulmaya başlanmıştır.

1960’lı 1970’li yıllarda geleneksel Türk El Sanatları konusunda bazı bilim çevreleri ile göstermiş, özellikle halk bilimi ve sanat tarihi bu alanda fikir üreten bilim dalları olmuştur (Öztürk, 2003: 32).

1980’li yıllarda üniversitelerde “Geleneksel Türk El Sanatları” yasayla kurulmuş, bu adla daha önceleri bu kapsamda düşünülmeyen, daha çok sanat tarihçilerinin ilgi duyduğu alanla, halk bilimcilerin ilgi duyduğu alan birleştirilmeye çalışılmıştır.

O yıllarda el emeğine dayalı üretimler canlandırılmaya çalışılmış, o dönemde halk sanatları adıyla nitelenen, bugün birçoğunun üretiminin ortadan kalktığı veya çok azaldığı el işçiliği ile yapılan bir çok üretim araştırma konusu yapılmış, üretim artışı için teşvik edilmiştir (Öztürk, 2003:33).

3.2. El Sanatlarının Özellikleri

Günlük yaşamın bir parçası olarak insanların birçok gereksinimlerini karşılayan ve birçoğu günümüzde el sanatı olarak nitelenen günlük kullanım eşyaları, tarihsel geçmişte uzun dönemde deneyim ve birikim ürünleridir. Günlük yaşamda yer alan her geleneksel ürün uzun dönemde oluşmuş birikimleri, deneyimleri yansıttığı için de ilgi çekici niteliklere sahiptir. Bu ürünlere yansımış birikim ve deneyler, kültürde sürekliliği sağlar ve tarihsel değerleri bünyelerinde taşırlar. Bu nedenle geçmiş birikimi günümüze

(29)

getiren kültürün maddi ürünlerinden olan el sanatları, toplumların kültür tarihi açısından önemli belge özelliği taşırlar.

El sanatları, ihtiyaca, işleve göre üretim, az gelişmiş teknoloji, geleneksel malzeme kullanımı ve çok çeşitli ürün olması gibi özellikler taşır (Özdemir, 1997: 115).

El sanatlarının ortak özellikleri:

a) Geleneğe dayanan bir karakter taşır. b) Milli sanat zevkini temsil eder. c) Yaratıcılık fikrini geliştirir.

d) Aile içinde zevk sanat terbiyesi temin eder.

e) Topluluk hayatında ve düşüncede büyük bir değer taşır. f) Aile masraflarında tutumluluğu sağlar.

g) Ruhi hayatın aynasıdır.

h) Bir ülkenin kültürünü yansıtmada önemli bir etkendir (Öztürk, 1982: 398).

3.3. El Sanatlarının Sınıflandırılması

El sanatlarının tanımında olduğu gibi sınıflandırılmasında da farklı örnekler karşımıza çıkmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: Hammaddesine göre, yapıldığı yere göre, kullanım alanına göre, tekniğine göre ve meslekten yola çıkılarak ya da yapılan ürünle bağlantılı olarak yapılan sınıflandırmalar.

Hammaddeye göre yapılan sınıflandırma şöyledir;

a. Hammaddesi lif olanlar b. Hammaddesi taş olanlar c. Hammaddesi ağaç olanlar d. Hammaddesi toprak olanlar e. Hammaddesi maden olanlar f. Hammaddesi deri olanlar

(30)

4. AKSESUARLAR

İnsanlarda estetik görünme konusunda doğal bir istek vardır. İlk insanlar barınak inşa etmeyi, aletler ve kullanışlı objeler yapmayı öğrendikten sonra, bu yaptıklarına dekoratif eklemeler yapmaya başlamışlardır. Bu dekoratif eklemeler süs eşyalarıdır.

Aksesuarlar genellikle iç ortamda tamamlayıcı objeler olarak kullanılan, hareket edebilir küçük objeler bütünü şeklinde tanımlanabilir. Evi yaşanır yapmada gereksinim duyulan ilave mobilyaların çoğunluğunu içeren bir terimdir. Evlerde, ofislerde, restoranlarda, özel toplumsal alanlarda son derece fonksiyonel ve gerekli objelerdir. Bu alanlar dikkatli tasarlansalar bile aksesuarsız olduklarında tamamlanmamış ve soğuk görünürler. Güzel görünseler bile kişilikten yoksundurlar ve ya aksesuarsız olduklarında bir otel odasına benzerler. Okumak ve yemek yemek için gereksinim duyulan yemek takımları ve lambalar olmadan ev fonksiyonel olamaz. Bu objeler mobilyaları ve mimariyi tamamlar, evin ve orada oturan kimselerin kimliğini ortaya koyarlar (Kalınkara, 2001: 65).

Aksesuarlar bir renk düzenlemesi ve ya yer döşemesi kadar önemlidir. Özel olmaları nedeni ile bireyin zevklerini ve ilgisini her hangi bir şeyden daha iyi yansıtırlar.

Dekorasyonda aksesuar; temel bir eşyanın süslenmesi, daha kullanışlı olması, görsel olarak daha güzel görünmesi için gereklidir. Bunlar döşemeler, perdeler, duvarlar, oturma ve uyuma elemanları ile ahşap dışındaki biblolar, kitaplar, abajurlar, tablolar, çiçekler veya dekorasyonu tamamlamada kullanılan minderler, yastıklar ve benzeri elemanlardır.

Aslında aksesuarlar yıllar boyu tesadüfi olarak ya da belirli bir koleksiyon amacı ile toplanan dekoratif objelerdir. İç mekanda hoş olmayan, tamamlanmamış ve soğuk görünümü yok etmek için yalnızca oturma odası, yemek odası ve yatak odalarında değil koridor, mutfak ve banyoda da görünümü zenginleştirmek amacı ile kullanılabilir.

Dekorasyondaki diğer şeyler gibi aksesuarlarında dikkatli planlanması ve düzenlenmesi gerekir. Her obje ustalıkla ve hayal gücü ile sergilenmiş olmalıdır. Böylece onların dekoratif değeri ortaya konmuş olur. Satın alınırken de sürekli kullanılabilecek ve görsel sıkıcılık yaratmayacak olanlar seçilmelidir (Kalınkara, 2001: 66).

Mekanda kullanılacak aksesuarlar seçilirken; objenin fonksiyonel olması, tek başına güzel olması, renk, büyüklük, ve stil olarak odadaki mobilyalarla uyum içinde

(31)

olması dekorasyonda başarıyı artırır. Özellikle, bir amaca hizmet etmeyen, bir işlevi olmayan aksesuarlar kullanılmamalıdır. Mekanda, bu objeye gerçekten gereksinim olup olmadığı dikkate alınmalı; değişen ilgilere ve gereksinimlere uyabilme durumu göz önünde bulundurulmalıdır (Kalınkara, 2001: 67).

4.1. Aksesuar Çeşitleri

Bir odada yapısal ilgi, canlılık duygusu ve cazibe katan çok çeşitli aksesuarlar vardır. Genel olarak aksesuarları “fonksiyonel aksesuarlar” ve “dekoratif aksesuarlar” olarak iki gruba ayırmak mümkündür.

4.1.1. Fonksiyonel Aksesuarlar

Tipik olarak birey ve aileler yıllar boyu pek çok yararlı objeler toplarlar. Bu objelerin tümü özel fonksiyonlar üstlenirler.

Bunlar; portatif lambalar, paravanlar, sofra takımları, porselenler, gümüş eşyalar, cam eşyalar, yatak odası ve banyo aksesuarları, aynalar, saatler, şemsiyelikler, gazetelikler, kapı üzerindeki metal tutamaklar, mobilya parçaları, su tesisatında kullanılan materyaller gibi alanı zenginleştiren ve kişiliği ortaya koyan objelerdir.

4.1.2. Dekoratif Aksesuarlar

Bunlar genellikle bir odaya sıcaklık, kişilik kazandıran doğal ve ya insan yapısı güzel objelerdir.

Masa üstü aksesuarları; Çin ve ya porselen biblolar, kuş ve benzeri hayvan bibloları, cam objeler, kuvars taşı, billurlu taşlar ve ya doğal haldeki mineral taşlar, deniz kabukları, antik porselenler, fincanlar, fincan tabakları, enfiye kutuları, antik mürekkep hokkaları ve fotoğraflar bu gruba girerler (Kalınkara, 2001: 68).

Bitkiler ve çiçekler, aksesuarlar kategorisinde ele alınan bitkilere ve çiçeklere her odada gereksinim vardır. Bir köşesinde bitki aranjmanı ve çiçek bulunmayan ev renksiz ve cansızdır. Bu tür objeler donuk bir mekana canlılık ve yaşam verir ve diğer sanatsal objelerle uyum sağlar. İyi ışıklandırıldığında, hemen hemen her büyüklükteki bitki düzenlenmesi önem kazanır. Yapraklar üzerinde ışığın rolü, onu cazip hale

(32)

getirmektedir. Kullanılan ışıklandırma tipi genellikle bitkiler arasında zemine yerleştirilmiş küçük spot lambalardır (Kalınkara, 2001: 69).

5. DERİ

5.1. Derinin Tanımı

Deri, hayvan vücudunu tüy, kıl ve pulla kaplayan örtüdür. hayvanın vücudunu dış etkenlere karşı koruyan deri; ırk, cins, yaş, mevsim, beslenme ve bakım şartlarına göre yapısında değişiklikler gösteren bir özelliğe sahiptir (Gökçesu, 2002: 2).

5.2. Derinin Tarihsel Gelişimi

Süslenme ve süsleme arzusu insanoğlunun yaradılışı ile başlar. İnsanda var olan bu istek yaşadığı döneme göre çeşitlilik göstererek süregelmiştir. İhtiyaçlarını giderme güdüsü ile yola çıkan insanoğlu zamanla giysilerini, evlerini, kullandıkları eşyaları süsleyerek bunu bir sanat haline dönüştürmüştür. İnsanlık tarihi kadar eski bir kullanım eşyası olan deri, insanların taş ve ağaçtan sonra ilk ve en çok kullandıkları doğal kaynaklardandır (Kanbay, 1993: 83).

Deri insanların var olmalarından itibaren taş ve ağaçtan sonra kullandıkları ilk doğal kaynaklardandır.

Yüz binlerce yıllık geçmişi olan dericiliğin, ilk izlerini (M.Ö.) 25.000-30.000 yıllarında İspanya ve Fransa sınırında bulunan Lascaux ve Altimira mağaralarındaki duvar resimlerinde çeşitli hayvanları avlarken gösterilen insanların üzerindeki deri giyim eşyalarında rastlanmaktadır.

Paleolotik ve Mezolotik devirde kabaca işlenen deri, Neolitik devirde yerleşik yaşama geçilince hayvanların evcilleştirilmesi sonucunda bilinçli olarak işlenmeye başlanmıştır. Derinin uzun süre dayanıklılığını koruması için yapılan ilk çalışma derinin yağlanması olmuştur. Yağla sepileme yöntemi ( M.Ö.) 8000 yılına dayanmaktadır (Sözen, 1998: 156).

İlk çağlarda göçebe olarak yaşayan ve avcılık yaparak hayatlarını sürdüren insanlar, avlandıkları hayvanların kemiklerinden aletler yapmış ve soğuktan korunmak için de postlarını kullanmışlardır.

(33)

Deriyi kullanmaya başladıkları andan itibaren çabuk bozulma özelliğini önleyici tedbirler için araştırmalar yapan insanlar, bu araştırmalar sonucunda; ham deriyi bitki ve yağlarla işleme tabi tutarak, istedikleri özellikte deri elde etmeyi başarmışlardır.

Derinin Anadolu ‘da önemli bir sanat kolu olduğunu gösteren, pek çok bilgi vardır. Dünya yazıt tarihinde Papirüs ‘ten sonra en meşhur yazı yazma aracı olan parşömen derisi ilk kez Bergama ‘da üretilmiştir. Bu nedenle birçok Literatürde “Bergama derisi” olarak da geçmektedir.

Türkler ‘in deriyi işleyerek kullanmaları çok eski tarihlere kadar uzanır. İslam’ dan önceki göçebe yaşamında torba, tulum, at koşumları, çadır, çizme, ayakkabı gibi gündelik eşyalar dayanıklı ve kolay taşınabilen deriden yapılırdı. Deri eşyaların sağlam olmasıyla sanat özelliği taşıması derinin iyi terbiye edilmiş ve iyi işlenmiş olmasına bağlıdır. Be nedenle debbağlık en çok gelişmiş zanaatlardan birisi olmuştur.

Orta Asya’dan başlayarak Anadolu’ya kadar uzanan tarihimizde dericilik önemli kültür değerlerimizdendir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde altın çağını yaşayan deri sanatı günümüzde de ince işçiliği ve süslemeleri ile dikkat çekmektedir. “Dericilik, ilkçağlarda insanların tabiat şartlarına karşı koymak amacıyla, örtünme ve barınma ihtiyaçlarıyla ortaya çıkmıştır. Derinin sanat ürünü olma özelliği ise insanların deriyi işleme keşfiyle başlamıştır. Böylece deri ürünler insanoğlunun evrimine paralel olarak giyimden çadıra, dekorasyondan sanat eserlerine kadar sayısız alanda yerini almıştır”(Kanbay,1993: 82).Kanbay,H. “Derinin Öyküsü”. Art Dekor Aylık Dekorasyon Ve Sanat dergisi. Sayı:7. 82-88. 1993

Türkler ‘de deri işçiliği, özellikle Osmanlı döneminde büyük gelişmeler göstermiştir. Osmanlı devletinin yıkılma döneminde dericilikte gerilemiştir (Güler ve Kamiloğlu, 2008: 1).

Derinin işlenmesi, ona ihtiyaca cevap verecek özellikler kazandırılması ve sanat eseri niteliği taşıyan ürünlere dönüştürülmesinde oldukça yetenekli olan Türkler ‘in, deri el sanatlarının dünyaya yayılması ve ilerlemesinde katkısı olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bugün müzeler, özel koleksiyonlar ve kütüphanelerdeki örnekler bunu doğrulamaktadır. Bu örnekler; giyim eşyaları, hurçlar, sandıklar, keseler, kalkanlar, kapı perdeleri, eyer ve at koşum takımları, kesici alet kılıfları ve gölge oyunları (Öncü,1968: 3).

(34)

5.3. Dericiliğin Türkiye’de ve Dünyadaki Yeri ve Önemi

Dericilik Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş döneminde hızla gelişmiş ve Türk derileri dış ülkelerde aranır olmuştur. XVI ve XVII. yüzyıllarda dericilik en parlak devrini yaşamıştır. Osmanlı döneminde savaş gereçlerinin büyük kısmının özellikle deriden yapılması dericiliğin önemini artırmıştır. Ayrıca İstanbul ve Ankara müzelerinde bulunan XVIII. yüzyıla ait savaş elbiseleri, deri hurçlar, çok sayıda kitap ciltleri dericilik sanatının ne derece önemli olduğunu göstermektedir.

Türkiye’de deri sektörü 1993 yılından itibaren modern teknolojiye sahip makine ve yatırımlarla Organize Sanayi Bölgelerinde üretim yapmaya başlamış ve üretim kapasiteleri de büyük oranda artmıştır (MEGEP, 2007: 3).

Türkiye deri ticaretinde önemli olan ülkeler ;İtalya, Avustralya, İngiltere, İspanya, Yeni Zelanda, İrlanda, Fransa, Rusya Federasyonu, Almanya, Amerika, İran, Çin, Türk Cumhuriyetleri, Belçika’ dır (MEGEP, 2007: 4).

5.4. Derinin Yapısı

Deride doku ve tabakalar bulunur. Bu dokular epitel doku, bağ ve destek dokusu, kas dokusu ve sinir dokusudur.

5.4.1. Epitel Doku: Bedenin hava ile temas eden üst yüzeyini ve etle yapışık olan iç yüzeyini kaplar. Bağ dokusuna benzer alt tabakadan geçen kan damarlarınca beslenen hücrelerden oluşmuştur. Üst deri çok katlı epitel dokulardan meydana gelmiştir. Gelişimini tamamlamış hayvanlarda en üst epitel doku hücreleri boynuzlaşarak sağlam bir koruyucu tabaka haline gelir.

5.4.2. Bağ ve Destek Dokusu: Deride en kalın tabakayı oluşturur. Birçok protein çeşitlerinden meydana gelmiştir. Bunlardan kolegen, keratin ve elastin fazla miktarda bulunan proteinlerdir.

5.4.3. Sinir Dokusu: Sinirler, sinir hücrelerinden meydana gelir. Deri tabakasının en üstünde bulunurlar. Sinirler miktar olarak çok az ve ince bir yapıda dağılmışlardır. Deri üretimi açısından önemsizdir.

5.4.4. Kas Dokusu: Deride bulunan kaslar; kıl kası, yağ ve ter bezleri çevresindeki kaslardır. Kıl kası kılın hareketini sağlar ve yağ bezlerinden yağın

(35)

boşalmasına yardımcı olur. Kıllar kıl kökü ve sırçaya elastin lifleri ile tutunmuşlardır. Kıl kasları yapılanmış proteinden oluşmuşlardır. Kireçlik ve sama işleminden etkilenmez.

5.5. Derinin Histolojik Yapısı

Şekil 1: Derinin Histolojik Yapısı (Öncü,1968)

Omurgalıların derileri üç tabakadan oluşmuştur. Ancak bunlar yapıları, kimyasal bileşimleri ve fizyolojik görevleri yönünden farklılık gösterirler.

Bu üç tabaka; Üst deri (epidermis) Öz deri (corium)

(36)

5.5.1. Üst Deri: Üst deri tabakası, canlı hayvanın derisini idame ettiren, en önemli yaşamsal işlevleri kapsayan tabakadır. Vücudun tümünü dıştan kuşatarak onu çarpma ve darbelere karşı korur. Ayrıca; hayvan vücudunun ısı ve nem oranını ayarlar ve bakterilerin etkilerine karşı vücudu muhafaza eder.

5.5.2. Öz Deri : Öz deri tabakası üst derinin (epidermis) hemen altında bulunur. Derinin koruyucu tabakası olarak görev yapar ve vücudu mekanik etkilerden korur. Derinin en kalın tabakasıdır ve toplam kalınlığının % 80’inden daha fazladır.

5.5.3. Alt Deri : Alt deri bağ dokusu, derinin en altında bulunan kas dokusuyla deriyi ete bağlayan bölümünü oluşturur. Alt derinin gevşek dokusu hayvan vücudundaki kayma ve katlanma özelliğini ortaya çıkarır. Tabaklamadan önce etleme ve mekanik işlemlerle deriden uzaklaşır (MEGEP, 2007: 3).

5.6. Derinin İşlenmesi

Deri, hayvandan yüzüldüğü andan itibaren ısı ve mikroorganizmaların etkisiyle kokması ve bozulmasının engellenmesi amacıyla; tuzlama, kurutma ve ya her ikisinin karışımı bir ön işlemden geçirilmektedir. Kullanılacağı alana göre istif ve ayrımı yapılmaktadır.

Ham deri depolarındaki deriler ağırlıklarına, kalite ve türlerine göre sınıflandırıldıktan sonra, mamul hale gelebilmesi için, bir seri işlemden geçirilir. Bu işlemler başlıca; hazırlama, sepileme ve bitirme (finisaj) işlemleri olarak gruplandırılmaktadır (Gökçesu, 2002: 22).

5.6.1.Hazırlama İşlemleri: Tabaklanmaya gelen deriler dolap, pervane veya havuzlar içerisinde kimyasal maddeler ile işlem görür. Bunun sonucunda derilerden yağ ve kıllar ayrışır. Ayrışan yağ ve kıllar temizlenir. Daha sonra bol su ile yıkanır.

5.6.2.Sepileme (Debagat) İşlemleri: Deriyi bozulmaya karşı dayanıklı ve kullanılır hale getirmek için sepi maddelerinin deri içine emdirilmesine sepileme denir. Sepileme işlemlerinden geçen deriler; eğilip, bükülme, elastikiyet, kokuşmaması gibi karakteristik özellikler kazanırlar. Bunlar organik sepi, sentetik sepi ve karışık sepi adını alır.

5.6.3.Bitirme (Finisaj) İşlemleri: Kurutulan deriler homojen bir nem dağılımına getirilir. İskefe makinesinde açılır, yumuşatılır. Gerekiyorsa sırçası zımparalanır. Daha

(37)

sonra yüzey örtücü boyalar tatbik edilir, cila yapılır. Bitirme işlemi derinin çeşidine ve kullanılacağı yere göre farklılıklar gösterir (Gökçesu, 2002: 36).

5.7. Deri Kalitesini Etkileyen Faktörler

Bir hayvan derisinin kalitesi menşeine (geldiği yer), yaşam koşullarına, beslenmelerine, cinsiyetine, türüne ve yaşına göre değerlendirilir. Bunların dışında başka nedenlerden dolayı da hata ve kusurlar oluşabilir.

5.7.1. Menşei: Avrupa’da yetişen hayvan derileri genellikle evcil hayvan derileri olarak nitelendirilmektedir. Bunlar genellikle çiftliklerde yetişen kesimlik veya kasaplık hayvanlardır. Deri dokuları çok iyi bir yapıdadır ve yumuşaktır.

5.7.2. Hayvanın Yaşı: Hayvan ne kadar yaşlı ise o oranda da kötü bir deri kalitesi, gevşek bir deri dokusu ve kalın bir sırça ortaya çıkar.

5.7.3. Hayvanın Cinsiyeti: Dişi hayvanlardan alınan deriler erkek hayvan derilerine oranla daha sıkı bir deri yapısına ve daha ince bir sırçaya sahiptirler.

5.7.4. Hayvanın Yavrulaması: Dişi hayvan ne kadar çok yavrularsa deri kalitesi o kadar düşer.

5.7.5. Irk: Melezlere oranla saf ırklar daima daha iyi bir deri kalitesine sahiptirler.

5.7.6. Hayvanın Yaşadığı İklim: Sert ve soğuk iklimde yaşayan hayvanların derileri ılıman iklimde yaşayan hayvanların derilerine oranla, daha iyi bir deri dokusuna ve yüzeyine sahip ve daha az serttirler.

5.7.7. Yetiştirme: Besi ve damızlık için seçilmiş süt, et ve yününden yararlanılan hayvanlarının derileri fazla kaliteli değildir.

5.7.8. Bakım: Hayvanların bakımına özen gösterilmesi deri özellikleri yönünden çok önemlidir. Otlakta beslenen hayvanlar ahırda beslenenlere oranla daha iyi bir deri kalitesine sahiptirler.

5.7.9. Beslenme: Hayvan ne kadar çok yeşil yiyecek ile beslenir ise o kadar iyi gelişir ve deri kalitesi de o derece iyi olur (MEGEP, 2007: 14).

(38)

5.8. Deri Çeşitleri ve Özellikleri

Deri, kalitesine ve kullanılacağı yere göre finisaj aşamasında işlem görmekte ve bunun sonucunda çeşitli isimler almaktadır. Bunlar;

5.8.1. Kösele: Büyükbaş hayvan derilerinin sepilenmesinden elde edilen sert, sıkı tutumlu ve tabii renkte derilerdir (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.2.Sabunlu Kösele: Büyükbaş hayvan derilerinin sepilenmesinden sonra, belirli oranda yağlanmış ve yüz tarafı perdahlanmış olan tabii renkte, yumuşak tutumlu, elastiki bir köseledir. Tabii renkli ve boyanmış sabunlu kösele çeşitleri mevcuttur (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.3.Kromlu Kösele: Büyükbaş hayvan derilerinin krom tuzları ile sepilenmesinden sonra yağlı veya yağsız olarak yapılan beyaza yakın renkte, bükülebilen bir köseledir (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.4.Kayışlı Kösele: Büyükbaş hayvan derilerinin sepilenmesinden sonra özel surette yağlanmasıyla elde edilen kropon halinde, tabii renkte ve sıkı tutumlu bir köseledir (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.5.Meşin: Koyun ve keçi derilerinin türlü usullerle sepilenmesinden elde edilen tabii renkte veya boyanmış, ince, yumuşak, elastiki derilerdir (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.6.Sahtiyan: Keçi derilerinin işlenip türlü usullerle sepilenmesinden elde edilen tabii renkte veya boyanmış, yumuşak derilerdir (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.7.Maroken: Küçükbaş hayvan derilerinin bilhassa keçi derisinin sepilenmesiyle elde edilir. Daha sonra çok açık renk olduğundan, istenilen renge boyanır. En önemli özelliği yüzeyinin girintili çıkıntılı oluşudur. Yüzeydeki bu görüntü baskı ile yapılır (Gökçesu, 2002: 18).

5.8.8.Domuz Derisi: Çok sağlam, kendinden desenli, lüks ve dayanıklı bir deridir. Çanta, bavul, giysi yapımında kullanılmaktadır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.9.Davul Derisi: Dana, domuz ve eşek derileri, kılları ve yağları temizlendikten sonra sünger taşı ve tebeşir tozu ile ovulur, gerilerek havada kurutulur. Şeffaf ve set bir hale gelen deri müzik aletleri ve dekoratif süslemelerde kullanılır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.10.Ak Deri: Ceylan, koyun ve keçi derilerinin ponza taşıyla temizlenip, kağıt gibi düz ya da pürüzsüz bir hale getirilmesiyle elde edilir. Kağıt bulunmadan önce, uzun

(39)

zaman saklanması gereken kitaplar çoğunlukla bu deri üzerine yazılırdı. Bugün müzelerimizde ceylan derisi üzerine yazılmış birçok değerli kitap vardır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.11.Rugan: Büyük ve küçükbaş hayvan derilerinden elde edilir. Derinin bir yüzü cilalanmaktadır. Parlak ve yumuşak olması ayrıca suyu geçirmemesi en önemli özelliğidir. Zamanla yüzeyinin çatlaması istenmeye özelliklerindendir. Ayakkabı, çözme, kemer ve konfeksiyon sanayinde kullanılır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.12.Süet: Genç sığır, dana, malak derileriyle keçi, oğlak, koyun ve kuzu derilerinin kromlu tuzlarla sepilenmesinden elde edilen yumuşak, kadife tutumlu, çeşitli renklerde derilerdir. Sığır süet, dana süet, malak süet, keçi ve oğlak süet gibi tipleri vardır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.13.Güderi: Geyik, ceylan, karaca bazen de keçi ve koyun derilerinin yağla sepilenmesinden elde edilir. Çok yumuşak tutumlu ince derilerdir. Cam silme, temizleme işlerinde ve ayrıca giysi, eldiven yapımında kullanılır (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.14.Kürk süet: Koyun postlarından elde edilir. Derinin her iki yüzü aynı anda tabaklama işlemi görür, iki yönlü değerlendirilir (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.15.Vaketa: Büyükbaş hayvan derilerinden sepilendikten sonra yağlanmak ve sırça tarafı perdahlanmak suretiyle elde edilen tabii renkte veya sırçadan boyanmış yumuşak tutumlu derilerdir. Tabii renkli, boyanmış ve saraciyelik gibi tipleri vardır. (Gökçesu, 2002: 19).

5.8.16.Videla: Büyükbaş hayvan derilerinin krom tuzları ile sepilenmesinden elde edilen, türlü renklerde ve yumuşak tutumlu derilerdir. Çanta, kemer ve ayakkabı yapımında kullanılır (Gökçesu, 2002: 20).

5.8.17.Glose (Şevro): Oğlak ve kuzu derilerinin sepilenmesinden elde edilen, yumuşak tutumlu ince zarif derilerdir. Eldivan, çanta ve yumuşak kadın ayakkabısı yapımında kullanılır (Gökçesu, 2002: 20).

5.8.18.Napa: Küçük ve büyükbaş hayvan derilerinin genellikle krom tuzlarıyla sepilenmesinden elde edilir. Sırçası düzgün veya tanecikli, ince, yumuşak, esnek ve mukavemetli, çeşitli renkleri olan derilerdir. Kuzu napa, koyun napa, keçi napa, dana napa, sığır napa, domuz napa gibi çeşitleri vardır (Gökçesu, 2002: 20).

(40)

5.8.19.Nubuk: Genç sığın derilerinden krom sepilemesi yapılarak elde edilen ince ve yumuşak tutumlu derilerdir. Sırça yüzler hafif zımparalanmıştır (Gökçesu, 2002: 20).

5.8.20.Fantezi Deriler: Antilop, yılan, timsah, kertenkele derilerinin yağla sepilenmesi ile elde edilen derilerdir. Çanta, kemer, ayakkabı, giyim eşyaları ve çeşitli aksesuarlarda kullanılır. Bu derilerden yapılan eşyalar pahalı fakat son derece dayanıklıdır (Gökçesu, 2002: 20).

5.8.21.Yapay (Suni) Deriler: Dış görünümü bakımından tabii deriye benzer. Suya karşı dayanıklıdır. Mobilyacılıkta, ayakkabı, bavul, çanta, cilt vb. eşyaların yapımında kullanılır (Gökçesu, 2002: 20).

5.9. Dericilikte Kullanılan Araçlar ve Gereçler 5.9.1. Araçlar

5.9.1.1. Kesim Presi Makinesi: Deriyi kesmek için kullanılır. Deriye soğuk baskı yapar (Bkz. Şekil 2).

(41)

5.9.1.2. Freze Makinesi:Çanta ve kemerin kenarlarını temizler ve boyar. Üzerindeki şimşir ve biley taşı kemerlerin kenarlarını parlatır, kaygan hale getirir (Gökçesu, 2002:38). (Bkz. Şekil 3).

Şekil 3: Freze Makinesi

5.9.1.3. Yarma Makinesi : Sadece kösele yarma işleminde kullanılır. Başka deri ürünlerinde makine kullanılmaz (Bkz. Şekil 4).

(42)

5.9.1.4. Deri Dikiş Makinesi : Deri dikiş makinesi, parçaları birleştirme ve süs dikişi yapma amacıyla kullanılan motorlu sanayi tipi bir makinedir (Gökçesu, 2002:32).(Bkz. Şekil 5).

Şekil 5: Deri Dikiş Makinesi

5.9.1.5. Deri Tıraş Makinesi: Derilerin kalın olan kısımlarını inceltme amacıyla, tersinin tıraşlanmasında kullanılan sanayi tipi makinelerdir (Gökçesu, 2002:33).(Bkz. Şekil 6).

(43)

5.9.1.6. Zımba Makinesi: Zımba ile açılan deliklere yerleştirilen ve birbirine geçerek tutturuldukları kenarı kapamaya yarayan erkek ve dişi iki parçadan oluşan madeni ya da plastik tutturucuyu sıkıştırmaya yarayan alet (Gökçesu, 2002:26).( (Bkz. Şekil 7).

Şekil 7: Zımba Makinesi

5.9.1.7.Şerit Kesme Makinesi: Bu makinede birçok iş yapılabilir. Örneğin: Sırım kesimi, kemer kesimi, çanta sapı kesimi ve benzerleri yapılır. Makinenin bıçakları istenilen kalınlığa ayarlanarak kesim yapılır (Gökçesu, 2002:34).( (Bkz. Şekil 8).

(44)

5.9.1.8. Eğe : Bıçakları açma, bileme işleminde kullanılan yüzü çizgi çizgi, sert, ensiz, ağaç saplı çelik ( Gökçesu, 2002: 25). (Bkz. Şekil 9).

Şekil 9: Eğe

5.9.1.9. Çarklı Zımba: Bağ deliklerini açmada kullanılan çeşitli çap büyüklükleri bulunan el zımbası (Akalın, 1993: 22). (Bkz. Şekil 10).

Şekil

Şekil 1: Derinin Histolojik Yapısı (Öncü,1968)
Şekil 4: Yarma Makinesi
Şekil 5: Deri Dikiş Makinesi
Şekil 11: Deri Kesim Bıçağı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak olgumuz sarkoidozun klinik tutulumunun genifl bir spektrum gösterebildi¤ini (burada deri, periferik sinir sistemi ve böbrekler), nörolojik tutulumun da olgumuzda

Arslanoğlu ve arkadaşları Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Isı tekniği laboratuarında şartlandırma odasında yaptığı deneylerde farklı şartlandırma

Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan deriden kakma tekniği ile yapılmış bir Kuran kabı Kaynak: ÖZDEMİR Melda, Geçmişte ve Günümüzde El Sanatları Çerçevesinde Üretilen

Ham derideki hatalar hayvanın yaşamı, derinin yüzümü ve konservasyon işlemi sırasında oluşur.. CANLI HAYVANDAKİ KUSUR

Derilerde yetersiz samanın önlenebilmesi için; kullanılan malzemenin uygunluğuna, sama işleminin ısı derecesine, süresine ve deri yapısının açılıp

Kitap, makale, bildiri gibi çeşitli alanlarda yayınların artmasının yanı sıra ağırlıklı olarak ulusal düzeyde sergi faaliyetlerinin gözlenmekte, müze ve koleksiyonlara

Salgılar sıvı yada katı halde olabilir ve bu salgıları bitkiye değişik şekillerde fayda sağlar: örneğin tanen, reçine bitkiyi çürümekten koruyan antiseptik

DERİ EKLERİ BEZLER Ter Bezleri Yağ Bezleri Meme Bezleri KILLAR.. 3-MEMELER VE SÜT BEZLERİ 2-YAĞ BEZLERİ.. 3-MEMELER VE SÜT BEZLERİ.. a) Vücut kılı:. b) Cinsiyet kılı (axillar