• Sonuç bulunamadı

YÜKSEK VERİMLİ SÜT İNEKLERİNİN KURU DÖNEMDE BESLENMESİ ve HİPOKALSEMİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YÜKSEK VERİMLİ SÜT İNEKLERİNİN KURU DÖNEMDE BESLENMESİ ve HİPOKALSEMİ"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vet. Bil. Dcrg. (1991), 14, 2: 57-61

YÜKSEK VERiMLi SÜT iNEKLERiNiN KURU OÖNEMOE BESLENMESi

ve

HiPOKALSEMi

M. Ali Tanör1

Feeding High Producing Dairy Cows During The Dry Period and Hypocalcemia Summary: Improper leeding of Ihe dıy cow can result in decreased lactalional and reproduetive performances. The aim ol the dry period is ıo minimise the melabolic and nulritional disorders al calving, to inerease ıhe dry maller inlake lor inereased milk producfion at post partum, allowing Ihe gromh ol loelus, regeneraling Ihe mammary glands aIJd to allow Ihe eow to achieve oplimum reproduetion afler calving. In European counlries hypocalcemia concern 5-10% of the dairy cows. Hypocalcemia can also be a cause of kelosis, relained placenıa, metrilis, displaced abomasum and masıilis. Recenl sludies have shown that risk ol milk lever is mueh more correlaled lo Ihe dieıaıy caıion-anion ba­ lance ralher than the Ca/P ratio or Ihe concentrations of Ca and P. A negalive dietary cationanion balance (200 to -300 meqlKg DM) during the dry period did prevenl the milk lever risk, decreased the metabolic disorders and imp­ roved Ihe reproductive performance ol the cow.

Key Words: Dairy Cow, dry period,.hypocaIcemia, calion, anion

Özet: Ineklerin kuru dönemdeki yanlış beslenmeleri doğum sonrası süt veriminde azalmaya ve üreme ile ilgili prob­ lemlere neden olabilir. Hayvanın kuruya çıkarılmasında amaç doğum öncesi ve sonrası metabolik hastalıklar ve bes­ leme bozukluklarını en aza indirmek, genetik potansiyele uygun sut uretimi için maksimum dOzeyde kuru madde ıuketimini, lölOsOn normal gelişmesini, yıpranmış meme bezlerinin rejenerasyonunu sağlamak ve doğum sonrası Qreme performansını en yüksekte tulmaktır. Hipokalsemi Avrupa Qlkelerinde süt ineklerinde % 5-10 düzeyinde gôriilmektedir. Hipokalsemi aynı zamanda ketozise, plasenıanın alılamamasına, metritise, abomasumun yer değiştirmesine ve mastilise de sebep olabilir. Yapılan son çalışmaların sonuçlarına göre sul hummasının rasyondaki Ca/P oranları veya Ca ve P'un konsantrasyonlarından çok, rasyonun katyon-anyon dengesinden kaynaklandığı bil­ dirilmektedir. Kuru dönemde negalif katyon-anyon dengesi ile beslenen (·200-300 arası meqlkg KM) ineklerin süt humması riski göstermedikleri, sul verimlerinde artış olduğu ve metabolik problemlerde bir azalma ve üreme per· 10rmanslarlOda belirgin bir iyileşmenin olduğu göriilmüşıür.

Anahlar Kelimeler: Sül ineği, kuru dönem, hipokalsemi, katyon, anyon Giriş

Kuru dönem nakil akışını olumlu yönde el­ kilemedirıi için sOt üreticileri tarafından ço{ıunlukla ihmal edilen bir dönemdir. Bu dönem yetiştiriciler tarafından do?Juma 6-8 hafta kafa, daha az besin maddesi gereksinimi ile geçen dinlenme dönemi olarak derıerfendirilir. Bu süre içinde inekler sa?Jımdan kesilerek memeler bir nevi bakıma alınır1ar.

Ineklerin kuruya alınmasının asıl amacı bir sol)-Geliş Tarihi: 18.07.1997

i. Purina Besin Maddeleri Sanayi ve 1Jearel A.Ş. ISTANBUL.

raki laktasyon periyodu için hayvanın hazırlanmasını sa?Jlamaktır. Kuru dönemde özellikle genetık özellikleri iyi olan bir ine?Ji hatalı beslemek gelecek sa{ıım döneminin ve üreme per­ formansının dOşmesine sebep olabilir.

Hayvanları kuruya çıkartmanın 5 ana hedefi vardır:

1. Doğum esnasında ve sonrasında metabolik hastalıkları ve beslenme bozukluklarını en aza in­ dirmek,

(2)

AYDIN. YAVUZCAN, PULATSO

tüketimini saOlayarak süt verimini arzu edilen se· viyelere çıkarmak,

3. Fölüsun büyümesini saOlamak,

4. Meme bezlerinin rejenerasyonunu saOlamak,

5. IneOin dOOumdan sonraki ilk kızgınllOında gebe kalmasını saOlamak.

Yapılan çalışmaların sonuçlanna göre bu he· defiere ulaşmak için kuru dönemin en az 60 gün devam etmesi gerekmektedir. Kuru dönemin başlangıcında kuruya alınmış inekler mastisis ris· kinl bertaraf etmek için ve aynı zamanda besin maddeleri gereksinimleri farklı olduOundan sürüdeki sül veren diOer ineklerden ayrılmahdırlar (Schingoethe,1988). Usulüne uygun kuruya çıkartılmayan ineklerin memelerinde kalan sütün mikroorganizmalarca kontaminasyonu sonucu dOOum sonrasında klinik ve subklinik masıilisler oIuşabilmektadir (Oliver ve Mitchell, 1983). Mas· litis riskini bertaraf etmek ıçın memeye antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır (Alaçam ve ark., 1994).

Fölüs gelişiminin % 60'1 gebeliQin son 3 ayında tamamlandlOlndan (NRC, 1989) kuru dönemde yapılacak besleme çok önemlidir. Kuru dönem beslenmesi hem lötus gelişimini saOlamall, hem de kurudaki hayvanın, doQumdan sonra maksimum süt. verimine ulaşmasını saQıayacak şekilde düzenlenmelidir. Tüm kuru dönem boyunca besin maddeleri gereksinimleri deQişmezken, kuru madde tüketimi gebeliQin son iki hallasında % 30 azalabilir. Kuru dönem başlangıcında kuru madde ihtiyacının canlı aQırllQın yaklaşık % 2'sini oluşturmasına raQmen, bu oranın dOOuma yakın dönemde canlı aOırhOının % 1.5'una dDştDQü bil· dirilmektedir (Dulphy ve DemarquilJy, 1983).

Kuru dönem boyunca, özellikle doğum yaklaştıkça kuru madde tüketimindeki azalma, özel bir rasyonun hazırlanmasını haklı çıkannaktııdır. Bu rasyon kurudaki ineQin gereksinimlerini iyi ka­ Iıtedeki kaba yemlerle dengeteyebilecek, dOOum sonrası ineQin kuru madde tüketimini maksimum düzeye çıkaracak ve uygun ruman faaliyetlerini saOlacak özelliklere sahip olmalıdır.

Ikinci doQumdan sonra yüks

k verimli süt inek·

le�nde hlpokalsemi insidansı yüksektir. Dünya Süt Mamülleri Endüstrisi kayıtlarına göre (1994) Av· rupa'daki hayvan sürülerinde ineklerin % S'sında kli­ nik, % 18'inde ise subklinik hipokalsemi görülmektedir. Laktasyon periyodunun başında bu· lunan yüksek verimli süt ineideri enerji ge· reksinimierini karşılamak amacıyla büyük oranda vücut rezervlerini kullanırken, vücunaki kalsiyum re· servlerinl kullanma kapasiteleri kısıtlı kalmaktadır (Schingoethe, 1988). Klinik hlpokalsemiler hayvan başına yılda 1000 kg, subklinik hipokalsemiler ise 220 kg süt kaybına sebep olmaktadır (The World Dairy Situalion, 1995).

Sül hummasının diOer metabolik hastahklara da sebeb olduQu bildirilmektedir. DoQuma yakın dönemde kandaki kalsiyum seviyesinin düşüşü, kasların kontraksiyonunu azaltarak plasentanın aulamamasına ve melnıise sebep olmaktadır (Curtis ve ark., 1983: Grohn ve ark., 1990: Huber ve ark., 1981). Hipokaisemi vakalannda, ineklerin kuru madde tükeliminin azalması sonucunda ketozis görülebilmekte ve boş olan abomasum kendi ekseni

etrafında dönerek abomasum deplasmanı

oluşabilmektedir (Grohn ve ark.,' 1990). Bunun yanısıra hayvanların ayaQa kalkamaması nedeniyle memelerin mikroplarla kontaminasyonu sonucu mastilis tehlikesi de ortaya çıkmaktadır.

Uzun yıllar rasyondaki CaIP oranı sül hum­ masına yol açan hazırlayıcı faktör olarak bi· !inmekıeydl ve tedavide damar içi kalsiyum pre· paralları, 03 vitamini ya da metabolitlerinin enjeksiyonları kullanılmaktaydı (AytuQ ve ark., 1991; Jorgensen, 1974: Schultz, 1988). D3 viıamininin metaboliııeri ve paraUroid hormon kalsiyum ho· meoslazls'inde direkt etkili olsa bile, hipokalsemi va· kalannda kanda yüksek düzeyde PTH bulunması araşlırmacıları (Horst ve ark., 1978) CaIP oranı ve vitamin D3 dışında farklı faktörleri incelemeye sev­ keımiştir.

Yapılan son araştırmalar hipokalseminin dOOum öncesi beslenmeye dayalı pozitif iyon den· gesine baQIı olduOunu göstermektedir (Black, ı 984; Delzet ve ar1<., 1988: 1991). Black (1984) negatif katyon-anyon dengesi (KAD) ile beslenen ineklerde plazma Ca seviyelerinin daha yüksek olduOunu; Oetzel ve ark" (1988) Ise doQum öncesi negatif

(3)

Şekil 1. Pozitif ve negatif KAD ile beslenen ineklerin doğum öncesi ve sonrası plazma Ca seviyeleri (Block 1984). KAD ile beslenen ineklerin do{ıum esnasında plaz­

madaki iyonize Ca seviyelerinin yükseldi�ini bil­ dirmiştir. Oetzel ve ark., (1991) en fazla süt hum­ ması vakasına % 0.5-2.0 arasında kalsiyum içeren rasyonlarla beslenen ineklerde rasııandı�ını bildirmişlerdir.

Katyon-anyon dengesini oluşturan mineraller Na+, K+, CI', ve S-2 dür. Bu dört mineralin ham­ madde veya rasyondaki oranları molekül ağırlıklarına bölünerek KAD de{ıeri bulunur ve değer kilogram kuru madde üzerinden mi­ lieküvalan cinsinden ifade edilir [mEq= mg x va­ lans/molekül a{ıırlığı] (The Merck Veterinaıv Ma­ nual, 1991). Bu mineraller, iyonların yer de{ıiştirmesi, ozmotik denge ve tamponlama Ile metabolizmayı etkilemektedirler. Iyonik denge ruman, ba{ıırsak ve kan pHsını etkilemektedir. Rasyonda Na+ ve K+ konsantrasyonlarının arttı�ı durumlarda vücut sıvılarındaki pH artmakta ve hay­ vanlarda alkalozis tablosu ortaya çıkmaktadır. Ci­ ve S-2 için de bu durumun tersi söz konusudur. Rasyonun anyonik özellikte olması ·vücut sıvılarındaki pH'yl düşürmekte ve asidozise neden olabilmektedir.

Erdman ve ark. (1982) ve Erdman (1988), ineklerin doğum öncesi asit-baz indekslerinin al­ kalik oldu�unu bildirmiştir. Beede (1992) ve Golf ve Horst (1997) do{ıum sonrası ortaya çıkan sUl

hummasının sebebini doğum öncesi beslemeye, özellikle Na+ ve K+'dan zengin kuru ol ve saman ile beslemeye ba{ılamıştır. Dishington (1975), kuru dönem boyunca negatif KAD ile besledi{ıi hay­ vanların % 92'sinde süt hummasını gözlemediği gibi, bu hayvanların kanlarındaki kalsiyum kon­ santrasyonunun doğumdan sonra da yüksek olduğunu bildirmiştir.

Black, (1984) kuru dönem boyunca 200 ila -300 meq/kg KM arasındaki KAD'1i rasyon ile yapılan beslemenin kandaki pH dengesini düşürerek, ku­ ruda bulunan ine{ıin reservlerindeki kalsiyumu ha­ rekete geçirdi{ıini bildirmiştir. Gaynar ve ark. (1989) doğum öncesi anyonik özellikteki bir rasyon ile bes­ lenen ineklerde hipokalsemi oranının çok düştü{ıünü; Ca+2 ve Mg+2'un idrarla atılımının arttığını bildirmişler, gebeliğin son zamanlarında ne­ gatif KAD ile beslenen ineklerde Ca+2 kaybı fazla olacağından hipokalsemi'nin önlenebilmesi için ras­ yondaki en düşük Ca seviyesini % 1.5 olarak önermişlerdir.

Block (1984) araştırmasında doğum öncesi + 330 KAD olan rasyonla beslenen ineklerde % 47.4 oranında hipokalsemi vakasına rasllanıldığını, -130 KAD ile beslenen ineklerde ise hlpokalsemi olayına rastianılmadığını; laktasyan periyodunda -KAD ile beslenen ineklerde % 7 daha fazla süt verimi elde edildiğini ifade etmiştir.

(4)

AYDIN, YAVUZCAN, PULATSÜ

NRC (1989) verilerine göre kaba yemlerin ge­ nellikle katyonik tabiatta oldukları gOrOlmektedir, Bu durum kuru dönemde +KAO de�erine sa.hip kuru yonca veya samanla beslenen ineklerde görülen hipokalsemi vakalarının sebebını ortaya çıkarmaktadır.

Tablo ı. Hammaddelerin Na+. K+, Cl-o S-2 miktarları ve KAD değerleri2_

Hammadde3 Na+ K+ CI- S-2 KAO

Geç Biçitmiş Kuru Ot 0,15 2.56 0.34 0.31 +431

Mısır Silajı 0.01 0.96 0.15 +156

'",a 0.03 0.47 0.18 0.17 - 23

Saman 0.01 0.70 0.20 0.01 .120

Soya KOspesl 0,03 1.98 0.08 0.37 +266 Beede (1994) do�um Oncesi anyonik özellikteki rasyonla (-250 KAO) beslenen hayvanları normal rasyonla (+50 KAO) beslenen hayvanlar ile kıyaslamış ve pozitif KAO ile beslenen hayvanlarda hem klinik hem de subklinik süt humması vakalarını daha fazla bulmuştur. laktasyon boyunca kuru dönemde anyonik özellikte rasyon tüketen grup, katyonik gruptan belirgin olarak (P<O.Ol) daha fazla süt vermiştir. Aynı araştırmada (Beede, 1994) do�um öncesi -KAO ile beslenen hayvanlarda daha az plasenta retensiyonuna rasllandlOl, kızgınlıkların daha çabuk gözlendi�i ve ilk kızgınlılda gebe kalma oranlarının arttı�ı bildirilmiştir.

West ve ark. (1992), rasyondakI anyon ve kat­ yon dengesini kuru dönemde anyonların lehine arttırarak do�um sonrasında kuru madde tüketiminin belirgin olarak arttırılabilece�ini ileri sürmüşlerdir.

Sonuç Olarak; kuru dönem sadece laldasyonlar arasındaki dinlenme dönemi olarak görülmemeli, bir sonraki süt dönemine yatırım olarak de�erlendirilmelidir. Gebe ineklerin iyi bir per­ formans gösterebilmeleri için hayvanlar usulüne uygun olarak kuru döneme geçirilmeli ve bu dönem boyunca amonyum sOlfaı, kalsiyum sOifat vb gibi anyonik tuzlar katılmış, anyonik bir rasyonla

bes-lenmelidir. Araştırmalar kuru dönemde özel bir ras­ yonla beslemenin özellikle do�um sonrası me­ tabolik problemleri minimuma indirdiğini, ine�in daha fazla süt verdi�ini ve üreme performansında da iyileşme sa�ladl�lnı gOstermiştir.

Kaynaklar

AJaçam, E.. DillÇ, DA, Erganiş, O., Tekeli, T., Uçan, U.S., ve Sezen. S. (1994). Sağlıklı ve subklinik mastilisli ineklerde kuru dönemde antibiyotik uygulamaları. Tr. J. Veterinary and Animal Sei: 18, 241-250.

Aytuğ, C.N., Alaçam, E.,GÖrgm, S., Gökçen, H.,Tuncer, Ş.D. ve Yılmaz, K. (1991). Sığır Hastalıkları. Tümvet Hay­ vancılık ve Veteriner Hizmetleri San ve Tıc. Ltd. Şti., Yayını: No.3. Istanbul

Beede, D, (1992). The DCAD concept Transition rations for dry pregnant cows. FeedstuHs, 64, No 53, 12. Beede. D, (1994). Dietary Cation-Anion Difference. Pre­ venting milk fever. Feed International 7. 16-21.

Block, E. (1984). Manipulating the dietary anions and ca­ tions for prepartum cows to reduce the incidence of milk fever. J. Oaiıy Sei" 67, 2939-?948.

Curtis. C.R., Erb, H.N., Sniffen. C.J. Smith, R.D., Powers, PA, Smith. M.C., White, M.E., HiUman, R.B" and Pe­ arson E.J. (1983). Association of parturient hypo­ calcaemia with eight preparturient disorders in Holstein COWS. JAVMA 183, 559·561.

Dishington. IW. (1975). Prevention of milk fever by di­ etary salt supplements. Acta Vet. Scand. 16, 503-512. Dulphy, J. P. and Demarquilly. O. (1983). Voluntary leed consumption as an attribute of feeds. In: Feed In­ formatIon and Atıimal Production. G. E. Roberds and R. C. Packham, eds. Commonwealth Agricultural Bureaux, Slough, U.K.,

Erdman, RA, Hemkin, R.W., and Bul!, L.S. (1982), Di­ etary sodium bicarbonate and magnesium oxide lor early postpartum lacıating dairy cows: Effecls on production, acid-base balarıce metabolism and digestion. J. Dairy ScL 64, 712:718.

Erdman, RA (1988). Dietary buHering requirements ol 2 KAD meqlkg= 10.000 x 1((%Na/2J)+{%K/39»-((%CI/3S)+(%S/32x2») The Mcrck Veıerinary Manual (1991)

(5)

A Study On Some Hematologlcal Characterisücs",

Ihe !acıaling dairy cow: A review, J. Dairy Sel. 71, 3246-3266 .

Gaynor, P.J., Mueller, F.J., Miller, J.K., Ramsey, N., Golf, J.P., and Horsı, A.L. (1989). Parturienl hypo­ calcemla in Jersey eows led allalfa haylage based dlets with dilferent cation lo anion rations. J. Dairy Sel. 72, 2525-2531.

GolI, J.P. and Horst, R. L. (1997). Elfacts ol the addilion of potassium or sodium, but not caleium, to prepartum rations on mlik fever in dairy cows. J Oalry Sel. 80,

176-186.

Grohn, Y. T., Erb, H. N., McCulloch, C.E., and Sa­ loniemi, H.S. (1990). Epidemiology of reproduelive di­ sorders in dairy cattle: AssocJations among host cha­ raeteristics, disease and produetion. Prev. Vet. Med. 8, 25-32.

Horsı, R. L., Jorgensen, NA, and Oeluca, H.F. (1978). Plasma 1,25 dihdroxyvitamin D and parathyroid hor­ mone levels in pareıic dairy cows. Am. J. Physiol., 255: E634.

Huber, T. L.. Wilson, A.C., Slat1etman, A. J., and Go­ etsch. D. D. (1981). Ellect ol hypocaleaemia on motility of the ruminant stomach. N. Am. J. Vel. Res. 42, 1488-1493.

Jorgensen N. A. (1974). Combatting milk tever J. Dairy Sci 57, 933·944.

National Research Council (1989). Nutrienı Re·

quirements of oairy Cat1!e. 6th revision. Nat. Acad. Press. Washington OC.

Oetzel, G. A., Olson J. O., Curtis C. R., and Fet1man M. J. (1988). Ammonlum ch!oride and ammonium sulfale lor prevenlion of parturieni paresis in dairy cows. J. oairy Sei. 71, 3302·3309.

Oetzel, G. A. Fenman M. J., Hamar O. W., and Olson J. O. (1991). Sereening ol anionic salts for palatability; el­ lects on acid-base status, and urinary calcium exe re lion in dairy cows. J. oairy Sei. 74, 965·971.

Oliver S.

f.

and Mitchell, B. A. (1983). Susceplibilily ol bovine mammary gland lO inleeticos during the dıy pe­ riod. J. Daiıy Sei. 66, 1162-1166.

Schingoethe O. J. (1988). Ellecl of Nutrition on Fertility. Reproduction and lactation in "The Ruminan! Animal, Di· gestive Physiology and Nuırition, Ed. D. C. Church, Pren­ tice Hall, Englewood Clifls, N. J. 07632 USA.

Schultz, H. L., (1988). Milk Fever, Kelosis and the Fat Cow Syndrome In. "The Ruminan! Animal, oigestive Physiology and Nutrilion, Ed. D. C. Church, Prenlice Hall. Englewood Cliffs, N. J. 07632 USA.

The Merck Veıerinary Manual (1991). 7th ed. Published by Merck Co., Ine. Rahway. N.J. USA.

The World oairy Indusıry: Developmenıs and stralegy (1994). Robobank

The World oairy Situation (1995). International De­ velopment Fund (loF) Bulletin 30311995

Wesl, J. W., Hayelon, K.o., Muttinix, B. G., and Sandiler, I.G. (1992). oietary cation-anion balance and calion so­ urce elfects on production and acid base status ol heaı slressed cows. J. Dairy Sel. 75. 2776·2786.

Referanslar

Benzer Belgeler

Grafikler için temel veri kaynakları çocukların soruları ve problem durumlarıdır.. Okul

 Hücre bölünmesi ve zigotun uterus (rahim) duvarına tutunması germinal dönemde gerçekleşir... Embriyonik Dönem..  Döllenmeden sonraki 2-8 hafta arasındaki

Katyonların sorbent yüzeylerinde nasıl bir düzenle yer aldıklarını, katyon değişim olaylarını ve suyun tutuluşunu açıklamak bakımından sorbent yüzeyinde oluşan

Bu ürün, 12/11/2008 tarihli ve 27052 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin Azaltılmasına Yönelik Yönetmelik uyarınca kontrole tabi

Türkiye’nin de içinde bulunduğu 31 OECD ülkesine ait veriler kümeleme analizine alınarak trafik kaza sayılarına göre hangi ülkelerin benzerlik gösterdiği ve

Asit proteaz Pıhtılaştırma, çöktürme Nötral

 Toplam rasyon içindeki kaba yemin payının % 30'un altına düşürülmesi ile süt yağı % 2 veya daha aşağıya iner.  İneklerde her 100 kg canlı ağırlık için 1.5

Konuya yönelik yapılan çalışmalarla benzer şekilde bizim çalışmamızda da postpartum erken taburculuk son- rası evde bakım hizmeti almayan kontrol grubun- daki