DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM
ve DOĞUM
Doğum öncesi gelişim döllenme ile başlar ve 266-280 gün devam ederek doğumla sonlanır.
Doğum öncesi gelişim 3 döneme ayrılır;
germinal dönem, embriyonik dönem, fetal
dönem
Germinal Dönem
Döllenmeden sonraki ilk iki hafta içinde yer alır. Döllenmiş yumurta bu dönemde zigot olarak adlandırılır.
Hücre bölünmesi ve zigotun uterus
(rahim) duvarına tutunması germinal
dönemde gerçekleşir.
Embriyonik Dönem
Döllenmeden sonraki 2-8 hafta arasındaki dönemdir.
Bu dönemde hücrelerin farklılaşma hızı yoğunlaşır, destek sistemleri ve organlar oluşur.
Hücre kümesi artık embriyo adını alır.
Embriyonun gelişen destek sistemleri
amnion, göbek kordonu ve plasentadır.
Amnion; gelişmekte olan embriyonun yüzeceği içi temiz su dolu bir torba
gibidir. Nem ve ısı derecesi açısından
olduğu kadar şok geçirmezlik açısından
da kontrollü bir çevre sağlar
Göbek kordonu; bebeği plasentaya
bağlayan yaşam destek sistemidir. İki atar damar ve bir toplar damardan oluşur.
Plasenta; içinde anne ve bebeğin küçük kan damarlarının sarmal olduğu disk
biçiminde doku grubundan oluşmuş
yaşam destek sistemidir.
Fetal Dönem
2. aydan doğuma kadar (28.-40. haftalar) devam eden dönemdir.
Döllenmeden sonraki 3. ayda fetus yaklaşık 7,6 cm uzunluğunda ve 85 gr ağırlığındadır.
Kollarını ve bacaklarını hareket ettirir, ağzını açıp kapatabilir ve başını çevirebilir. Genital organları kız/oğlan olarak tanımlanabilir.
4. ayın sonunda fetus yaklaşık 15 cm
boyunda ve 113-198 gr. ağırlığındadır.
Yaklaşık bu dönemde bebeğin kol ve bacak hareketleri anne tarafından
hissedilir.
5. ayda cilt yapılaşması biçimlenir, 6. ayın sonunda göz kapakları tamamen
biçimlenir ve başı ince bir saç tabakası kaplar. Yakalama refleksi vardır ve
düzensiz solunum hareketleri ortaya çıkar.
Doğum öncesi gelişimin son iki ayında
yağ dokuları gelişir. Kalp, böbrek gibi
çeşitli organ sistemleri çalışmaya başlar.
DOĞUM ÖNCESİ DÖNEMDE TERATOLOJİ VE HASARLAR
Teratojen “normalden farklı, anormal yapı oluşturan” anlamında kullanılır.
Gebelikte teratojen madde “maruz
kalınması durumunda bebekte yapısal
bozukluklar yaratan etken” anlamına gelir
Hasarın tipi ve şiddeti üç faktöre göre değişir;
◦ Doz
◦ Genetik yatkınlık
◦ Maruz kalma zamanı (Embriyonik dönem
fetal dönemden çok daha kritiktir).
Teratojenler ve Etkileri
İlaç kullanımı; antibiyotik,
antidepresanlar, progestin ve sentetik
östrojen gibi bazı hormonlar ve akne ilacı Accutane…
Diyet hapları, yüksek düzeyde asprin
Kafein: günde 200gr ve fazlası kafein düşük yapma tehlikesi yaratmaktadır.
Alkol: Fetal Alkol Sendromu
Yüz bozuklukları, kol, bacak,kalp hasarları, öğrenme güçlüğü, zeka geriliği
Nikotin: Kalp sorunları, DEHB, Düşük
doğum ağırlığı riski
Kan Uyuşmazlığı: Annenin RH– Fetüsün RH+ olduğu durumda ortaya çıkar. Bu
durumda annenin bağışıklık sistemi fetüse hücum ederek antikor üretir.
Düşük doğum ağırlığı, anemi, kalp
hasarları, beyin hasarları, sarılık ve
doğum sonrası ölüm
Çevresel tehlikeler: radyasyon, zehirli
atıklar, kimyasal kirlenmeler (karbon
monoksit, civa, kurşun)
Annenin hastalıkları: kızamıkçık
frengi (cilt hastalıkları ve körlük)
genital herpes (1/3 oranında ölüm, kalanların 1/4ünde beyin hasarı)
Diyabet
HIV/AİDS
HIV/AİDS
AİDS (edinilmiş bağışıklık eksikliği sendromu), HIV etkeni nedeniyle
bağışıklık sisteminin çökmesine yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. AİDS, HIV
enfeksiyonunun son aşamasıdır.
HIV virüsü bebeğe üç yol ile bulaşır
1- gebelik sırasında plesenta ile
2- doğum sırasında annenin kan ve vücut sıvıları ile teması yoluyla
3- doğum sonrası emzirme ile
HIV virüsü yetişkinlere nasıl geçer?
◦ Kan ve kan ürünleri
◦ Sperm ve diğer cinsel sıvılar ile
HIV
El sıkışma, dokunma, okşama, sarılma
Tükürük, gözyaşı,ter,aksırık, öksürük, idrar, dışkı
Yiyecek, içecek, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon
Havuz, deniz sauna
Sivrisinek ve diğer böcek sokmaları ile
BULAŞMAZ!!
Önemli Bilgi:
HIV vücuda alındıktan 1-6 hafta içerisinde %20 vakada akut enfeksiyon denilen duruma neden olmaktadır. Ateş, lenf bezlerinde büyüme, deri
döküntüleri, kas ağrıları, ishal, baş ağrısı, bulantı ve kusma, ağızda pamukçuk gözlenebilmektedir. Bütün bu belirtiler 2-4 hafta içerisinde tedavi gerektirmeden geçebilmektedir. Tanı amacı ile kullanılan testler 3 ay sonra doğru sonuç vermektedir. Bu 3 aylık döneme
"pencere dönemi" denilmektedir.
Doğum öncesi gelişimi etkileyen diğer faktörler
Annenin beslenmesi
Annenin yaşı(-17+35)
Duygusal durum ve stres: yüksek düzeyde stres ve kaygı, duygusal ve bilişsel açıdan problemli, DEHB olan, gecikmiş
konuşma sorunu olan bir bebeğe sahip olma riskini artırmaktadır
Baba ile ilgili etkenler
Doğum Süreci
Doğum üç evreden oluşmaktadır
◦Birinci evre: Gebelik boyunca kapalı olan rahim ağzının kasılmaların yardımıyla tam açılmasına (10 cm) kadar geçen süredir. Bu evre doğumun en uzun evresidir (yaklaşık 8- 10 saat).
Bu dönem pasif ve aktif dönem olarak ikiye ayrılır.
Pasif dönem: Doğumun ve birinci evrenin en uzun süren dönemdir. Bu dönemde ağrılar seyrek ve daha hafiftir. Bu dönem ilk doğumu olan gebelerde daha uzun sürer. Birkaç saatten bir iki güne kadar sürebilir. Bu dönemde eğer başka bir belirti yoksa hastaneye gitmek gereksizdir.
Aktif dönem: Rahim ağzı yaklaşık 3 cm açıklığa ulaştıktan sonra başlayan dönemdir.
Bu dönemi kadın, ağrılarının sıklaşmaya ve şiddetinin artmaya başlamasıyla fark eder.
Bu dönemde ağrılar yaklaşık 5 dakikada bir gelmeye başladıktan sonra hastaneye gidilmelidir. Ancak bu dönemde suyun gelmesi, kanamanın olması durumunda hemen hastaneye gidilmelidir.
Birinci evrenin sonuna doğru yani rahim ağzı 8-9 cm açıldığında sancılarla birlikte gebe kadın ıkınma da hisseder. Eğer doğumu yaptıracak hekim izin verirse kadın ıkınabilir.
2. Evre
Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süredir. Bu süre
yarım ile iki saat arasındadır. Bu dönemde kadının kuvvetle ıkınması süreyi kısaltır.
Ikınma, tekniğe uygun olursa etkilidir.
Aksi halde sadece annenin yorulmasına
neden olur.
3. Evre
Plasenta, göbek kordonunun çıktığı
evredir. Sadece birkaç dakika sürer.
Bebeklikte fiziksel gelişim
Baş ¼
45-50 cm (ilk yıl ayda 2.5 cm)
2500-3500
4 aylık ×2
12 aylık×3
Bebeklikte psikomotor gelişim
Psikomotor gelişim beden ve sinir sistemi arasındaki örgütlenmeye bağlı olarak
ortaya çıkan istemli hareket sistemidir.
Yenidoğan 30’dan fazla refleksle doğar
Bebeklikte psikomotor gelişim
Emme Refleksi
Yakalama Refleksi
Moro Refleksi
Tonik boyun Refleksi
Yürüme refleksi
Bobinski
Bebeklikte Duyusal Gelişim
Bebekler ne zaman taklit etmeye
başlarlar?
Bebeklerin taklit davranışı doğduktan 7- 10 gün içerisinde başlar
Görme: 6/74
Farklı uzaklıktaki objelere odaklanma 2 ay civarında başlar
4 ay civarı 3 boyutlu algılama
İşitme: ani ses
Tat: Tatlı ekşi
Koku: Doğumdan sonraki birkaç saat
Dokunma 5 aydan sonra dudak ve dil
İlk çocukluk döneminde fiziksel gelişim
2-6 yavaşlama dönemi
Kaba ve ince kaslar gelişmeye devam
eder
Orta çocukluk dönemi (6-10/11)
Beden gelişimin yavaşlamış olması nedeniyle bedensel görünüm fazla
farklılaşmaz anca k motor becerilerde
farklılaşma olur.
Ergenlik Dönemi Fiziksel Gelişim
Hipotalamus
Hipofiz bezi
Cinsiyet H. Büyüme H.
Erinlik
Kızlarda 9-10 yaş
Erkeklerde 11-12 yaş
Erinlik: Bir bireyin cinsel üreme yeteneğinin ortaya çıkmaya
başladığı dönem. Üreme yeteneğine yol açan bir dizi biyolojik ve fiziksel değişimin belirtisidir.
Erinliğin 5 temel fiziksel göstergesi:
1.
Büyümenin hızının artması.
2.
Birincil cinsiyet özelliklerinin gelişimi.
3.
Genital organlarda ya da memelerdeki değişim. (ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimi; pubik, yüz beden kıllanmaları ve cinsel organların gelişimi)
4.
Beden bileşimindeki – özellikle yağ ve kas miktarı ve dağılımındaki- değişimler.
5.