i
Demokrasi, toplumsal adalet, özgürlük düşünce lerinden dolayı canlarına kıyılan İnsanların ölüsü nü dirisinden daha güçlü kılan şey, İşte tam da bu İdeallere ulaştırabilecek ilkeleri ve yöntemleri göst erebl I m iş ol maları d ı r. Prof. cavit Orhan Tüten- gil, az ve öz konuşan, göreliliğin bilincinde bir serinkanlılık ve hoşgörü İle konulara yaklaşan kişi liğinde, bilimsel yöntemin ilkelerini özümlemiş bir toplum bilim ciydi. Tütengil, gerikalmışlıktan kurtuluşun ancak tam bağımsızlıkla yani bir toplu mun kendi kaynakları üstünde özgür bir biçimde tasarrufta bulunabilmesiyle sağlanabileceğini
görmüştür. Bu tanınmış toplum bilim ci, gerçek ge lişmenin, en başta sanayi ve hizmetlerin hem yurt yüzeyinde, hem halk arasında dengeli ve âdil bir biçimde dağılmasıyla, kırsal alanlarda da emeğin ve toprağın verimliliğinin yükseltilmesiyle, bu doğrultuda yapısal değişikliklere gidilmesiyle sağlanabileceğini göstermiştir. Tütengil'in ve can larına kıyılan tüm öteki bilim adamları, düşünür ve yazarların uğrunda mücadele ettikleri ilkeler, as lında, diyalektik bir biçimde, baskının, sömürü- M nün ve karanlıkçılığın canını alacak en etkili güç- H
ler olmaktadır.
g
Prof. Tiitengiri Anlamak ve
“ Atatürk bir “ Bağımsızlık Savaşçısı"dır. Sadece sözkonusu ettiği alanlarda bağımsızlık savaşçılığı etmekle kalmaz, daha da önemUsi düşüncenin bağımsızlığını şart koşar. Aklın üze rinde sulta kuran hurafelere, inanışlara ve kanunlara karşı olu şu sebepsiz değildir... En büyük eseriniz hangisidir? sorusuna 'Benim yaptığım işler biri diğerine bağlı ve lüzumlu olan şey lerdir’ cevabını vermiştir.”
C.O.TÜ TEN G İL. Atatürk'ü Anlamak ve Tamamlamak, Varlık Yayım, 1975, s .18.
Tamamlamak
T
o p l u m u m u z uyıllardır pençe
sinde kıvrandı-
ran ve ne yazık ki en et
kili olabilecek yerlere
bile sızmış bulunan in
sanlık, özgürlük, bilim
düşmanı kaba güçlerin
kanlı eylemleri, seçkin
düşünce ve bilim ada
mımız Prof. Dr. Cavit
Orhan Tütengil’in de
canına kıydı.
Oysa, aziz Tütengil, uz manlık alanı olan toplum bilimini toplumsal geliş meye barış ve özgürlük i- çinde gerçekleştirmenin yol ve yöntemlerini araştıran bir bilim olarak görüyor, kendisi de buna çalışıyordu.
Demokrasi, toplumsal a- dalet, özgürlük düşüncele rinden dolayı canlarına
kı-
-YAZAN:-Prof. Dr. özer OZANKAYA
[A.Ö. Siyasal Bilgiler Fakültesi
Öğretim Üyesi]
yılan insanların ölüsünü, dirisinden daha güçlü kılan şey, işte tam da bu ideallere ulaştırabilecek ilkeleri ve yöntemleri gösterebilmiş ol malarıdır. Cavit Orhan Tü tengil yapıtlarının bütün lüğü içinde değerlendirilin ce, sanırım, son derece al çak gönüllü kişiliği yüzün den yaşamı sırasında yete rince vurgulanmamış olan bu k atk ısını ölüm ünden sonra çok daha etkin bi çimde gerçekleştirmeye ko yulacak, b ö v l e c e “ hak kuv
vetindir” diyen, demokrasi, özgürlük ve toplumsal a- dalet düşmanı ilkel düşün celi çevreler ve kişiler için dirisinden daha korkulu bir ışık kaynağı olacaktır.
A Z VE Ö Z
Tütengil az ve öz konu şan, göreliliğin bilincinde bir serinkanlılık ve hoşgörü ile konulara yaklaşan kişi liğinde bilimsel yöntemin il kelerini özümlemiş, bu il keleri kişiliğinin ayrılmaz parçası yapmayı başarmış bir toplumbilimciydi. Bu bilim yöntemi ilkeleri, gü nümüz toplumunun yöneti mine de egemen olması ge reken ilkelerdir. Çünkü, gü nümüz toplumu, bilinebilir her yanına ilişkin bilgileri uygulamaya koymanın bir yükümlülük haline geldiği toplumdur. “ Sırtımda yu murta küfesi y ok ” anla yışıyla, oy avcılığı ve laf kalabalıkçılığıyla davranan yöneticiler, toplumsal bu nalımların başlıca körük- leyecisi olurlar. Değerli Tü tengil Hoca, toplumbilimin günümüz toplumuna yapa bileceği en değerli katkıyı, bilimsel yöntem ilkelerini y apıtların da ve öğretim m esleğinde uygulam aya koyarak gerçekleştirmiştir: Nesnel gerçeğe saygılı ola rak, somut koşulları ince lemekten yola çıkarak, Paul Valery’nin dediği gibi, ‘H iç bir şey üzerinde hiçbir zaman yeterince düşünül müş olamayacağını” temel alan yorulmak-bilmez bir a- raştıncı tutuma sahip ola rak, olayların nedenlerini önem sırasına koyup, ol guları toplumsal yapının bütünlüğü içindeki bağlan tılarıyla kavramaya çalışa rak, geçmişle bugünü, bü tünle birimi aynı zamanda çözümlemeye katarak, kav ramlarına açık-seçik tanım lamalar vererek ve nihayet, kendi sonuçlarını başka uz manların sonuçlarıyla kar şılaştırma gereğine uya rak...T ü te n g il’ in to p lu m b ili minin bir başka temel ke simi gerikalmışlık olgusu nun geçerli bir çözümle mesinden oluşur: Toplum sal adalet içinde gelişmenin sağlanm asını to p lu m b ili min temel hedefi sayan her toplumbilimci gibi Prof. Tütengil de gerikalmışlık- tan kurtuluşun ancak tam bağımsızlıkla, yani bir top lumun kendi kaynaklan üs tünde özgür bir biçimde ta sarrufta bulunabilmesiyle sağlanabileceğini görmüş tür, gerçek gelişmenin dü şünce, bilim ve sanat öz gürlüğü içinde, evrensel değerlerine sahip çıkıp on ları geliştiren bir ulusal kimlik oluşturarak, laik dünya görüşüne ve huku kun üstünlüğüne dayalı bir siyasal yapı eşiğinde elde edilebileceğini belirtmiştir, yine gerçek gelişmenin en başta sanayi ve hizmetlerin hem yurt yl'-eyinde, hem halk arasında dengeli ve âdil bir biçimde dağılmasıy la, kırsal alanlarda da eme ğin ve toprağın verimliliği nin yükseltilmesiyle, bu doğrultuda yapısal değişik liklere gidilmesiyle sağlana bileceğini göstermiştir.
Tütengil, toplumbilimin bir topluma yapabileceği bu en değerli katkıları ger çekleştirmeye çalıştığı için kendisini mutlu sayıyordu. Atatürk'ü Anlamak ve Ta
mamlamak (Varlık Yayını, 1975) Kırsal Türkiye'nin Yapısal Sorunları (Gerçek Yayınları, 1978) Az Geliş menin Sosyolojisi (Î.Ü . İk tisat F ak ü ltesi Y ayını. 1970) adlı yapıtları, Tüten- gil'in toplumbiliminin bu özünü açıkça ortaya koy maktadır.
AYD INLIĞ IN YÜ ZÜ
Baskıcı, sömürücü, gerici güçler Tütengil’in de canını aldı. Ama Tütengil’in ve canlarına kıyılan tüm öteki bilim adamları, düşünür ve yazarların uğrunda müca dele ettikleri yukardaki il keler de, diyalektik bir bi çimde, baskının, sömürü nün ve karanlıkçılığın ca nını alacak en etkili güçler olmaktadır. Bu bilimsel dü şünür ilkeleri çevresindegerçekleşecek olan toplum sal dayanışma, aynı zaman da bugün kardeşi kardeşe kırdırabilenlerin kirli çeh relerini ve bağnazlıklarını da herkesin görüp tanıya bileceği biçimde aydınla tacak ve tarihin lanetliyen sayfalarına gömecektir.
Rahat uyuyabilirsin, de ğerli Tütengil hoca...
DÜZELTME
★ 7 Aralık 1979 günlü gaze temizin, “ Düşünenlerin dü şünceleri” sütununda yayın lanan, “ Çağdaş suçlarla sa vaşın y o lu ...” başlıklı yazı nın, “ Bir fetva k i...” bölü münün sonu, şöyle olacak tır: “ Sözgelişi, adam öldür me suçu mağduru dul ve ye timlerden çoğuna birkĞç bin lira tazminat ödettirilmesiy- le yetinilmekte, bazen üst mahkemenin bu miktarı bile fazla bulduğu görülmekte d ir."
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi