Dinler ve
Toplumsal Düşünce
6. Hafta
Kaynak: Şenel, A. (1997) Siyasal Düşünceler Tarihi, Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları Tanilli, S. (2013) Uygarlık Tarihi, İstanbul: Cumhuriyet Kitapları
• HIRİSTİYANLIK
• İsa Peygamber, ilk Roma İmparatoru Augustus zamanında, Filistin topraklarında dünyaya gelmiştir.
• Dönemin dar milliyet inancına karşıdır.
• Yeryüzünde «Tanrı’nın saltanatı» hüküm sürecektir ve ayrıcalıklı ırk, ayrıcalıklı insan yoktur. Bütün insanlar kardeş ve birbirine eşittir.
• Zamanının iktisadi düzenine, zenginliğine ve kişisel ayrıcalıklarına karşıdır.
• «Zenginin Tanrı Ülkesi’ne girmesi devenin iğne deliğinden geçmesinden daha güçtür.»
• Dinin yayılması yoksullar hareketi
- (Kaynak: Tanilli, S. (2013) Uygarlık Tarihi, İstanbul: Cumhuriyet Kitapları) s. 44-47
• Yahudilikten farklı olarak, ortaya çıktığı coğrafyadan değişik uluslara ve coğrafyalara yayılarak evrensel bir din haline gelmiştir.
• Dinin esaslarının belirlenmesi, peygamberden sonradır havariler aracılığıyla Aziz Paulus (Pavlos/ Paul)
• 2. ve 3. yüzyıllarda Roma İmparatorluğu içinde yayılmıştır.
• Çöküş döneminde İmparatorluğu bir arada tutacak unsur olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.
• 4. yüzyılda (317 yılında) Büyük Constantinus hıristiyanlığı kabul etmiştir.
• 378’de ise imparatorluğun resmi dinidir.
• Kilise, yeraltı örgütü olmaktan çıkıp güçlü bir yönetsel örgüte dönüşmüştür.
• Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılması (476)mirasçısı, Roma’da Katolik Kilisesi olmuştur.
• Kilise, Avrupa’daki tek örgütlü yapı olarak kalmıştır.
• Üç dönem:
• a. 5. yüzyıla kadar
• b. 5.-10. yüzyıl arası (karanlık çağ)
• c.10.-15. yüzyıl arası
• Roma başpiskoposu Papanın üstünlük savı
• Kilisenin ayrışması (Ortodoks-Katolik anlayış)
• Kilisenin zenginleştiği görülmektedir. Buna tepkiler Fransiskenler, Dominikenler, Walduscular
• Engizisyon «koğuşturma» 1233 yılında papalık tarafından dinden sapma olaylarını araştırmak ve gerekli cezayı vermek üzere kurulmuştur.
• Orta Çağ’da okuma-yazma ile ilgilenen tek kurum kilisedir.
•St. Augustinus (354 - 430)
• Cermen akınları öncesi (karanlık çağ öncesi) dönemin, en önemli düşünürüdür.
• Hıristiyan düşünüşünü felsefi temellere dayandırmaya çalışan ilk düşünürdür.
• Hıristiyan inancı ile klasik (Yunan ve Roma) düşünüşünü uzlaştırmaya çalışmıştır. (Stoacılar ve Platon’un görüşleri)
• Tanrı Devleti (dinsel, toplumsal ve siyasal görüşlerini açıkladığı eseri)
• yer devleti-gök devleti ikiliği (Hıristiyanlık öncesi ve sonrası devletler)
• (beden ve ruh ikiliği)
• (günahkar ve bağışlanmışlar ayrımı)
• İnsanlık tarihi, yer –gök devleti çatışmasının tarihidir.
• Şeytani devlet/krallık Asur, Roma (yer devleti)
• Tanrı’nın devleti, gök devleti (bu dünyada zamanla egemen olacak devlet)
• Gök devleti, yer devletinin örnek alması gereken ideal bir modeldir.
• Tanrıya aittir.
• Günah yoktur.
• Günahın ürünü olan mülkiyet ve kölelik yoktur.
• Eşitlikçi bir düzen vardır.
• Prens ile halk arasında sevgi ile hizmet anlayışı vardır.
• Prens yönetmez, halka hizmet eder.
• Yer devleti, yeryüzünde cennetten kovulma ile (ilk günah ile) ortaya çıkmıştır: mülkiyet, kölelik, eşitsizlik hüküm sürer.
• Prensin egemenlik sevgisi vardır.
• Yer devletinde gök devletinin vatandaşları artarsa, yeryüzünde de gök devleti gerçekleşebilir. (Hıristiyan emperyalizmi)
• KÖLELİK
• Köleliği ilk günahın sonucu olarak açıklar.
• Köleliğe ilişkin Stoacı görüşün etkisi vardır: efendinin kölesi olmak (dış kölelik), tutkunun kölesi (iç kölelik) olmak yanında daha önemsizdir.
• Kölelik doğal bir kurum değildir.
•İSLAM FELSEFESİ ve Avrupa’ya etkisi:
Abbasi Devleti (750-1258) altın çağ:
• Abbasiler döneminde İslami düşünce ile Antik Yunan felsefesinin bir araya getirilmesi, İslam Felsefesinin tartışma alanını oluşturmuştur.
• Batı felsefesi Platon ve Aristo’yu yorumlarken, Antik felsefe yorumunun taşıyan İslam felsefesinden yani İbni Sina, Farabi ve İbn-Rüşd’ün
felsefelerinden hareket etmiştir.
• Endülüs Emevileri (M.S. 711-1492)
• Farabi (Alpharibus-Avenassar) ( 870-950) : (Farab, Türkistan)
• Medinet-ül Fazıla: Erdemli şehir (Toplumun ilkelerini araştırmaktadır) adlı eserinde ideal bir toplum kurgusundan ziyade mevcut şehirlerinin eleştirileri yer alır.
• İslami değerler ile Aristo ve Platon’u birleştirme çabası varsa da Aristo’daki “akıl” kavramına yakın bir yaklaşımı benimsediği
düşünülebilir.
• Erdemli şehrin toplumunda kolektif bilinç ve dayanışmanın varlığından söz etmektedir.
• İlahi akıl önderliğinde faal aklın birleştirdiği insanların mükemmeli arayışları söz konusudur.
• a.Cahil şehir: Sağlık, servet, şehvet ve saygınlık önemlidir onlar için.
• b.Sapkın şehir: Doğruyu bilmelerine rağmen cahil şehir gibidir.
• c.Değişmiş şehir: Eskiden erdemli olan ama bozulmuş olan şehir.
• d.Şaşkın şehir: Yalancı peygamberlerle yanlış düşüncelere yönelmiş şehir.
İbni Sina ( Avicenna) (980- 1037):
• (Afşana-günümüzde Özbekistan)
• Kitab-ül Şifa (Sağlık Veren Kitap) adlı çalışması felsefe ve fen bilimlerini kapsayan boyutları ile batı toplumlarının ortaçağ karanlığından uzaklaşmasında önemli rol oynamıştır.
• El Kanun Fı’t-Tıb (Tıbbın Yasaları) adlı çalışması 17. yüzyıla kadar o günün dünyasında (Avrupa ve İslam ülkeleri) ders kitabı olarak
okutulmuştur.
• Aristo ve *Platon’dan etkilenerek İslam düşüncesi ile Antik Yunan döneminin iki büyük filozofunun düşüncelerini sentezlemiştir.
•İbn-Rüşd (Averroes) (1126-1198):
• Kitapları Avrupa üniversitelerinde okutulmuş, Endülüslü bir düşünürdür.
• Aristo yorumcusu (comentador) olarak Hıristiyan felsefesini özellikle Aquinolu St.
Thomas’ı etkilemiştir.
• Gazali’nin “felsefenin tutarsızlığı” kitabında ileri sürdüğü Şeriatın Yunan felsefesi ile
uyumlu olmadığı iddiasına karşı çıkarak; “Tutarsızlığın Tutarsızlığı” adlı bir eser yazarak, felsefe ile dinin uyumlu olabileceğini göstermiştir.
• İnsan toplumsal bir varlık olup bir arada etkileşerek erdemi yaratır. En önemli erdem
“bilge”liktir.
• Şehirde kararlar felsefe aracılığıyla verilmelidir. Yiğitlik, ölçülülük, adalet, birlik ve bütünlüktür. Lider bilge olmalıdır (Platon etkisi).