• Sonuç bulunamadı

egzotik-hayvanlarin-bakteriyel-ve-mikotik-hastaliklari-2020

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "egzotik-hayvanlarin-bakteriyel-ve-mikotik-hastaliklari-2020"

Copied!
233
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Egzotik;

çok uzak ve yabancı ülkelerle ilgili ya da böyle ülkelerden gelmiş,

getirilmiş, yerele özgü olmayan, doğal olarak bulunmayan veya

yetiştirilmeyen

(3)

Timsahlar

Maymunlar (şempanze ve orangutan)

Arachnids (tarantula ve akrep)

Yarasalar

Gelincikler

Tilkiler

Kurbağa Sırtlanlar

Böcekler

Lemurlar

Kertenkele

Kanguru

(4)

Evcil olmayan ve melez kediler (vaşak, puma, çita, aslan, bengal

kedileri)

Su samuru

Papağan

Kemirgenler (kapibara, sincap)

Kürklü foklar, deniz aslanları

Kokarca

Yılanlar

Kaplumbağa

(5)

Kobay (Guinea Pig) İnfeksiyonları

Bordetella Pneumonisi

Streptokok pneumonisi

Servikal lenfadenit

Antibiyotik ilişkili enterotoksemi

Salmonelloz

Tyzzer hastalığı

Klamidioz

Mikotik inf.

(6)

Tavşan İnfeksiyonları

Tavşan Pasteurellozu

Veneral Spiroketozu

Kolibasilloz

Tularemi

Salmonelloz, Tyzzer hastalığı ve Bordetelloz

(7)

Egzotik Kuşlarda Bakteriyel ve Mikotik Hastalıklar

Psittakoz

Pastörelloz

Streptokokal infefsiyonlar

Stafilokokal infeksiyonlar

Megabakterioz

Erysipelas Infeksiyonu

Aspergillus Infeksiyonlari

Candida Infeksiyonlari

Dermatomikozis

(8)

İNSAN OLMAYAN PRİMATLARIN

BAKTERİYEL HASTALIKLARI

Tüberküloz

Salmonelloz

Şigelloz

Melioidozis

Psödotünerküloz

Kolibasilloz

Kampilobakterioz

Listerioz

8

(9)

İGUANALARIN

BAKTERİYEL ve MİKOTİK HASTALIKLARI

Ülseratif veya Nekrotik Dermatitis

İnfeksiyöz Stomatitis

Pnömoni

Spinal Osteomiyelitis

Tüberküloz

(10)

Kobay (Guinea Pig)

İnfeksiyonları

(11)

Bordetella Pneumonisi

Etken:

Gram-negatif, küçük, sporsuz çomak olan

Bordetella bronchiseptica

Bulaşma:

Etken insanlar ve pek çok hayvan türünden izole

edilmektedir

Bulaşma direkt kontakt, aerosol yol ve kontamine

fomitler aracılığı ile

(12)

Bordetella Pneumonisi

Klinik tablo ve lezyonlar:

Asemptomatik kobaylar klinik belirti göstermezler

Akut infekte hayvanlarda solunum zorluğu, nazal akıntı,

iştah kaybı, depresyon görülür

Gebeler abort yapabilir

Ancak hayvanlar genellikle hiç bir belirti göstermeden ölü

bulunurlar

Trecheada kanlı sıvı birikmesi görülür

Akciğerlerde konselidasyon, tracheitis, bronkopneumoni

ve otit dikkat çekicidir

Tanı:

Nekropsi bulguları yardımcıdır kesin tanı etken

(13)

Bordetella Pneumonisi

Tedavi ve kontrol

:

Chloramphenicol,

sulfamethazin

ve

enrofloksasin hasta hayvanların tedavisinde

başarıyla uygulanır

Ölü bakterin aşılarının kullanımı koruyucudur

Aşı rapellerinin etkenin kolonizasyonunu

(14)

Streptokok pneumonisi

Etken:

Gram-pozitif, hemolitik bir kok olan

Streptococcus pneumoniae

Bulaşma:

Sağlıklı görünüşlü kobaylar, pek çok hayvan türü

ve insanlar ektenin taşıyıcısıdır

Bulaşma direkt kontak ile meydana gelir

Klinik hastalık tablosu kötü zooteknik şartlar,

transport, gebelik, ani ısı değişiklikleri ve stres

oluşturan deney prosedürleri gibi faktörler

sonucu ortaya çıkar

(15)

Klinik tablo ve lezyonlar:

Nazal akıntı ve solunum zorluğu

gözlemlenir. Gebe hayvanlar yavru atabilirler. Hasta

hayvanlar inaktiftirler, tüyleri kabarık ve karışıktır ve

iştahlarını kaybederler

Naif hayvanlar arasında mortalite yüksektir

Perakut olgularda hayvanlar aniden ölü bulunurlar

Fibrinopurulent bronkopneumoni tipiktir ve tanıda

önemlidir

Pleuritis, perikarditis, otitis ve meningitis şekillenebilir

Tanı:

Klinik tablo ve nekropsi tanıda çok yardımcıdır. Kesin

tanı için kültür önerilir

(16)

Streptokok pneumonisi

Tedavi ve kontrol:

Epidemilerin kontrol altına alınması için

antibiyotikler kullanılır. Ancak, taşıyıcıların

eliminasyonu zordur

İyi bakım ve beslenme, separe kolonilerin

oluşturulması ve stres faktörlerinden koruma

önemlidir

(17)

Servikal lenfadenitis

Etken:

Primer

etken

Streptococcus

zooepidemicus’dur.

Nadiren

Streptobacillus

moliniformis’te izole edilmektedir

Bulaşma:

Tam olarak anlaşılmamıştır ancak ısırık

yaralarının bulaşmada önemli olduğu, etkenin

yaralanmış mukozal yüzeylerde kolonize olduğu ve

lenf nodüllerine ulaştığı bilinmektedir

Klinik tablo ve lezyonlar:

Servikal lenf nodülleri

apseleşir. Apseler zamanla yırtılarak dışarı açılırlar.

Nadiren otit, peritonit ve perikardit şekillenebilir

(18)

Servikal lenfadenitis

Tanı:

Klinik tablo ve kültür

Tedavi ve kontrol:

İnfekte hayvanlar izole edilerek apseler cerrahi

olarak drene edilerek lavaj uygulanır

Ayrıca antibiyotik tedavisi uygulanır

Koloniye saçılımını önlemek

için infekte

hayvanlar lenf nodülleri açılmadan önce izole

edilir ya da çıkarılır

(19)

Antibiyotik ilişkili enterotoksemi

Kobaylar baskın olarak Gram-pozitif enterik

floraya sahiptirler. Gram pozitif bakterilere

karşı kullanılan antibiyotikler Gram-negatif

bakteriler de bir artışa neden olurki bu da

enterokolit, septisemi, toksemi ve ani

ölümlerle

sonuçlanmaktadır.

Benzer fenomen steroid uygulamaları, gebelik,

barsak florasını değiştiren deney prosedürleri

ve diğer stres faktörlerinin varlığında da

görülmektedir.

(20)

Salmonellozis

Etken:

Salmonellalar Gram-negatif, toksin üreten,

invaziv, enterik çomaklar olup izole edilen en

yaygın serotipi Salmonella enterica serovar

Typhimurium ve Enteritidis ‘dir

Bulaşma:

Hastalık feko-oral yol ile yayılır.

İnsidensi araştırma amaçlı hayvanlarda

(21)

Klinik tablo ve lezyonlar:

Hastalık özellikle sütten yeni kesilen gençlerde ve emziren

dişilerde ani ölümlere yol açabilir

Diyare, fertilizasyon problemleri, fötal reabsorbsiyona ve

abortusa yol açabilir ve duyarlı kolonilerde endemikleşebilir

Nekropside dalağın büyüdüğü göze çarpar ve ince barsaklar

genellikle konjesyonlu ve ödemlidir

Subakut olgularda karaciğerde sarı-beyaz odaklar görülür

Ayrıca dalak ve mezenterik lenf nodülleri büyümüştür

Tanı:

(22)

Tedavi ve kontrol:

Hasta hayvanların koloniden çıkarılması

önerilir

Antibiyotikler kullanılmakla birlikte taşıyıcığın

engellenmesi zordur

Yabani rodentlerin önüne geçilmeli; gıda,

altlık ve su kontaminasyonları engellenmelidir

(23)

Tyzzer’ disease (Tyzzer hastalığı)

Etken:

Gram-negatif obligat intrasellüler , sporlu bir

çomak olan

Clostridium piliforme

Bulaşma:

Feko-oral yol

Predispoze faktörler hayvanın immunitesi, yaşı (3-7

hafta), kökeni ve stres faktörleri ile ilgilidir.

(24)

Tyzzer’ disease (Tyzzer hastalığı)

Klinik tablo ve lezyonlar:

Dirençli suşlar çok az belirti gösterir

Duyarlı hayvanlarda (özellikle sütten

yeni kesilen ve immunodeficient)

diyare en yaygın semptomdur

Karın bölgesi çok gerilmiştir

İliosekal bölgede ödem ve hemoraji,

(25)

Tanı:

Basilin

doku preparatlarında

görülmesi ya da

ELISA

ile serolojik olarak yapılmaktadır

Ayrıca

PCR

testleride kullanılmaktadır

Tedavi:

Uzun süreli Oksitetrasillinler içme sularına katıldığında

ölümlerin önüne geçmektedir

Destekleyici tedavi de önemlidir !

Ancak hastalığı kesin elimine etmek için depopülasyon ve

etklili dezenfeksiyon ve sanitasyon presedürleri

uygulanmalıdır

(26)

Klamidiozis (konjunktivitis)

Chlamydophila psittaci

’nin neden olduğu

genellikle 1-3 haftalık genç hayvanlarda görülen

konjunktivitis ve fotofobi ile seyirli bir infeksiyondur.

Kendiliğinden iyileşir. Antibiyotikli damlalar süreyi

kısaltır.

Tanı elementer cisimciklerin konjunktival epitel

hücrelerinde görülmesiyle konur.

Ticari FA testleri mevcuttur.

(27)

Kobaylarda fungal deri infeksiyonları

Sıklıkla görülür

En fazla izole edilen mikotik etkenlerin

Microsporum canis ve

Trichophyton mentagrophytes

olduğu bildirilmiştir

Etkenler insanlarda da infeksiyonlara yol

(28)

Tavşan İnfeksiyonları

(29)

Tavşan Pasteurellozisi

Etken:

Gram-negatif, küçük, sporsuz, bipolar boyanma

özelliğinde

çomak

olan

Pasteurella

multocida

Mikroorganizma tavşanların en yaygın bakteriyel

patojenidir

Kapsüler tip ve serotipleri ülkelere göre

değişmektedir

En ağır tablonun A-3 ve D suşlarından şekillendiği

bildirilmektedir

(30)

Bulaşma:

Genellikle, infekte hayvanların nazal sekresyonları

ile direkt temas ve aerosol yol

Veneral bulaşmada bildirilmiştir

Bazı tavşanlar etkeni tüm hayatı boyunca

taşısalarda klinik hastalık şekillenmeyebilir

Hastalığın çıkışında predispoze edici faktörler

(Yaş, gebelik, ısı değişiklikleri, nemi kalabalık vb.)

önemlidir

(31)

Klinik tablo ve lezyonlar:

Hastalığın ÜSYE (snuffles-burun çekme/rinitis),

pneumoni, otit, pyoderma, orchitis, subcutaneous

apseler, konjunjtivitis ve septisemiyi içeren farklı

klinik formları vardır

Lezyonlar formlara göre büyük farklılıklar gösterir

Tanı:

Klinik bulgular, preparatların boyanması sonucu

bipolar basillerin görülmesi tanıda önemlidir

(32)

Tedavi ve kontrol:

Penisilinler,

enrofloksasin

ve

etkisi

belirlenmiş

antibiyotikler

Kontrol için sanitasyon ve dezenfeksiyon ile doğru

zooteknik yöntemler ile stres faktörlerinin önüne

geçilmelidir

Geçmişte çeşitli aşı çalışmaları yapılmış (canlı ve inaktif)

ancak başarılı sonuçlar elde edilmemiştir. Ancak yeni aşı

çalışmaları ümit vericidir

Bununla birlikte bazı tavşanların doğal olarak infeksiyona

karşı dirençli olması araştırıcıların ilgisini çekmektedir

(33)

Veneral Spiroketozis

(Tavşan sifilisi)

Etken:

İnsan sifilis etkenine benzer özelliklere

sahip, spiral şekilli bir bakteri olan

Treponema cuniculi

Bulaşma:

Genital bulaşma yaygındır

Klinik tablo ve lezyonlar:

Genital, perianal bölge ile burun, ağız ve göz

kapaklarında kabuklanmış ya da ülseratif

lezyonlar görülür

(34)

Veneral Spiroketozis

(Tavşan sifilisi)

Tanı:

Lezyonlardan yapılan preparatların karanlık saha

mikroskobisi

ya

da

histolojik

preparatların

gümüşleme ile boyanması

Serolojik testlerde indirekt tanıda kullanılmaktadır

Tedavi ve kontrol:

Prokain penisilin ve benzathine penisilin tedavisi

uygulanır

Hastalığı geçiren hayvanların damızlık olarak

kullanılmaması önerilmektedir

(35)

Kolibasillozis

Etken:

Gram-negatif, enterik bir çomak olan

E. coli

Tavşanlarda enteropatojenik şuşların (EPEC) tavşan

kolibasillozisinin primer etkeni olduğu saptanmıştır

Sütten kesilme stresi ve maternal antikorların azalması

hayvanları duyarlı hale getirmektedir

Klinik tablo ve lezyonlar:

Primer semptom diyare ve ateştir

Takiben iştahsızlık, güçsüzlük görülür

Barsaklarda ödem ve hemoraji yaygındır

Tedavi ve koruma:

Antibiyotikler uygulanır ancak destekleyici sıvı tedavisi

önemlidir

(36)

Tularemi

Etken:

Gram-negatif,

pleomorfik

çomak

olan

Francisella tularensis

Bulaşma:

Kan emici arthropodlar mekanik ve biyolojik

vektörler

Bulaşma direkt kontak, sindirim ve solunum

(37)

Tularemi

Klinik tablo ve lezyonlar:

Spesifik belirtileri yoktur.

İştahsızlık, uyuşukluk, kontrolsüzlük

Nekropside dalakta büyüme, konsolide akciğerler, iç organlarda

kanama göze çarpan lezyonlardır

Tanı:

Nekropsi bulguları tipiktir, kesin tanı için kültür yapılmalıdır

Tedavi ve kontrol:

Tedavisi yoktur

Vektör kontrolü önemlidir

(38)

Salmonellozis,

Tyzzer hastalığı ve Bordetellozis

Klinik tablo ve tanı benzerdir

Salmonelların zoonotik önemi göz ardı

edilmemelidir

(39)

Ayrıca Streptococcus sp., Staphylococcus

sp., Klebsiella pneumoniae, E. coli, Proteus sp.

ve benzeri Gram-negatif çomaklar

deri,

solunum,

üriner

sistem

infeksiyonları,

septisemi

ve

çeşitli

apselerden

izole

edilmektedir

(40)

Egzotik Kuşlarda

Bakteriyel ve Mikotik

Hastalıklar

(41)

Klamidia inf.

Pasteurella inf.

Aeromonas inf.

Salmonella inf.

E. coli inf.

Spiroket inf.

Mycoplasma inf.

Streptokok inf.

Stafilokok inf.

Megabacteri inf.

Erisipelas inf.

Mikobakteri inf.

Listeria inf.

Aspergillus inf.

Candida inf.

(42)

Ayla, O. K., & Yardimci, H. (2010). Isolation of Salmonella spp. in cage birds in Ankara. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 57(3), 201-203.

SALMONELLOZ

(43)

* Etken Chlamydia psittaci

ZOON

OZ!!!

• kuşlarda Klamidyoz,

• insanlarda ise Psittakoz

terimi tercih edilmektedir

Kanarya ve nonpsittacine ... Ornithoz

(44)

İnsanlarda hafif enfeksiyondan şiddetli pnömoni ile karakterize sistemik enfeksiyon aralığında değişen tablo izlenir.

Atipik pnömoni !

İnfeksiyon ilk haftasında - dalgalı yüksek ateş, eklem ağrısı, ishal,

konjunktivitis, burun kanamaları

İlk hafta sonunda - dalak büyümesi burun kanaması ve splenomegali

(Daha az olarak meningitis ile ilişkili baş ağrısı haftanın sonuna doğru baygınlık ve koma)

2. hafta - sürekli yüksek ateş, öksürük ve dispne

Radyografide - akciğerde yaygın yama şeklinde beyaz alanlar

hücresel infiltasyon ve eksudasyonu gösterir.

Komplikasyonlar - Endokardit, hepatit, miyokardit, artrit,

keratokonjunktivit ve nörolojik komplikasyonlar (ensefalit)

Ölümcül vakalar bildirilmiştir (%1’den az)

ZOONOZ!!!

(45)
(46)

BELİRTİLER:

Tüylerde karışıklık, halsizlik, zayıflama, burun ve gözlerde akıntı,

anoreksi, solunum güçlüğü, depresyon, aksırma, hırıltılı ses çıkarma, yeşilimsi sulu ishal görülür.

Nefrit, orşit, enterit, keratokonjunktivit, pnömoni, airsacculit,

tracheit, hepatomegali, splenomegali, miyokardit

Belirtilerin şiddeti farklı olabilir ve belirtilerin hepsi görülmeyebilir.

3 hafta içerisinde ölüm şekillenebilir !

(47)

TANI:

Etken izolasyon ve identifikasyonu.

ELISA

PCR

FAT

Tavuk embriyolarında veya hücre kültürlerinde üretilir!

TEDAVİ:

*

En iyi antibiyotikler tetrasiklin, klortetrasiklin ve doksisiklin'dir.

*

Tedavinin etkili olabilmesi için 45 gün sürdürülmesi gereklidir.

*

Enjektabl doksisiklin Avrupa da başarılı bir şekilde uygulanmaktadır

*

Doksisiklin, şiddetli vakalarda çabuk etkili olması için İV verilmelidir

ve sonra oral olarak devam edilmelidir.

*

Tylosin başarılı

*

Konjunktivit - tetrasiklinli göz pomatları

(48)

AVİAN MYCOBACTERİOSİS

Mycobacterium avium

ve

M. genavense

Mycobacterium intracellulare , M bovis

En yaygın - Brotogeris parakeets ve Amazon

papağanlarında

Karaciğer & GI etkileR

Kronik

Klinik belirtiler; anoreksi, kilo kaybı, depresyon ve

diyare içerir.

Erken dönemde çok az klinik bulgu gösterebilir

Tedavi,

uzun

süreli,

antibiyotik

tedavisi

kombinasyonunu

Antibiyotik direnci - birden fazla antibiyotik kullanımı

önerilir

(49)
(50)
(51)

Streptokokal İnfeksiyonlar

Etken

Streptococcus

spp

.

Gram(+) kok

Streptokoklar; doğada oldukça yaygın olup; vücudun

normal florasında bulunabildikleri gibi saprofit olarak süt

ve süt ürünleri gibi gıda maddelerinde de rastlanılırlar.

Ayrıca patojen olanları insan ve hayvanların çeşitli

enfeksiyonlarının etkeni olarak görülür.

BULAŞMA:

(52)
(53)

Staphylococcal infeksiyonlar

:

*

Etken

Staphylococcus

spp

BULAŞMA:

*

Stafilokoklar doğada çok yaygın , deri ve mukozalarda

normal floranın bir parçasıdırlar.

*

Fırsatçı patojen karaktere sahip olan etken hayvanın

stres altında kalması, her türlü yaralanma, etkenin

aktive olmasına ya da açılan port-antrelerden vücuda

girmesine neden olur.

(54)
(55)

MEGABAKTERİ İNFEKSİYONU

*

Megabacteriosis, henüz rutin bakteriyolojik tekniklerle izole

edilemeyen çok büyük bir bakteri türünün neden olduğu, bezli

midenin yangisi ile karakterize bir infeksiyondur.

*

Macrorhabdosis, Megabacteria, Kuş gastrik mangası

*

Sıklıkla muhabbet kuşları, parrotlets, lovebirds, cockatiels

ve ispinozlar

(56)

BELİRTİLER:

Ağırlık kaybı ve depresyon (iştahı yerinde ancak ileri derecede zayıflama)

Yemliği incelendiğinde, büyük miktarlarda ince ince öğütülmüş yemin varlığı dikkati çeker

Koyu yeşilden açık yeşile kadar değişen renkte ishal

Başın üzerindeki ve boynun altındaki tüylerin keçeleşmesi, kuşların çoğunun kustuğunu gösterir

Bazı kuşlar birkaç ay hayatta kalmasına karşın, 2-3 hafta sonra çok zayıflayarak ölümle sonuçlanan vakalarda görülmüştür.

Hastalıktan ölen kuşların %10'unun belirgin bir semptom göstermediği tespit edilmiştir.

(57)

*Ölen kuşların normalden daha zayıf ve omurlarının çok çıkıntılı olduğu görülmektedir.

*Vakaların 3/4'ünde kursak boştur ve geri kalan 1/4'ünde ise kursakta normalde bütün yem tanelerinin bulunması gerekirken ince ince öğütülmüş yem bulunur.

*Bezli midenin çapı, normale oranla 3 kat artmış ve kaslı mideden çok ince bir boyunla ayrılmıştır.

*Kuşların büyük bölümünde, kaslı mide ile bezli midenin birleştiği bu bölüm solgun renktedir.

*Bezli mide, beyaz renkte ve aşırı yoğun bir mukus dışında genellikle bostur ve distal ucunda, kaslı mideye birleştiği yere yakin olan kısımlarında, mukozal yüzeyde lezyonlar vardır.

*Kaslı mide mukozası yumuşak ve pürüzsüzdür. Doku ve organlar solgun olup kan ince ve suludur.

*Mukoza normalden daha kalındır ve goblet hücrelerinin sayısında belirgin bir artış vardır. Infekte bölgelerde megabacteri kümeleri bulunmaktadır.

*Normalde 0.7-2.4 olan mide pH‘ının, infeksiyon durumunda 7 ile 8 arası bir değer aldığı bildirilmektedir. pH'daki bu değişiklik kaslı midenin koilin tabakasının dejenerasyonuna ve sonuçta kaslı mide erozyonuna neden olmaktadır. Bezli midenin normalden çok büyük olması durumu ise yemin, lezyonlu bölgelerden geçerken yarattığı güçlükten kaynaklanmaktadır.

(58)

TANI-TEDAVİ

*

İnfekte kuşların dışkılarından Gram boyama yapıldığı

zaman, megabakterilerin varlığı ortaya konabilir. Ancak,

postmortem muayenede infekte olduğu tespit edilen

kuşların yaklaşık %15'inde dışkıda etken bulunamamıştır.

*

Megabacteriosis'in

sebep

olduğu

mide

yangısı,

Trichomonas gallinae

'nin neden olduğu bezli mide

yangısından ayırt edilmelidir.

Canlı kuşlardan alınan kanın hematolojik muayenesinde, T. gallinae ile infekte olan kuşların lökosit sayısının normal olduğu görülürken, megabacteri ile infekte kuşlarda lökositozis ve hetorofili bulunmaktadır.

*

Prognoz kötüdür ve 1-2 hafta içerisinde ölüm

görülülebilir.

*

Amphotericin B ve Flucanozole

(59)

ERYSİPELAS INFEKSİYONU

*

Erysipelothrix rhusiopathiae

doğada yaygın olarak bulunan hareketsiz, sporsuz, fakültatif anaerob, gram pozitif basil

*

Rutin dezenfektanlar etkisiz !

*

Altlık ve toprakta uzun süre kalır.

*

ZOONOZ!!!

Çoğunlukla

septisemi,

ürtikeriyal

ve

endokarditisli formları da mevcuttur. Genellikle etken

derideki yara ve sıyrıklardan girer, dolayısıyla kuşların

bakımı ve tedavisini yapanlar risk altındadır.

*

Sporadik seyirli bir enfeksiyon olsa da kanatlı sektöründe

Erisipelas

endemik

bölgelerde

dünya

çapında

görülmektedir.

(60)
(61)

TEŞHİS-TEDAVİ

Teşhis nekropsi ve bakteriyolojik muayeneye göre yapılabilir.

PCR

İmmunohistokimya

Erysipelas enfeksiyonlarının tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alınabilmekte ve çoğu vakalarda penisilin tercih edilmektedir.

KORUMA

*

Aşılama: İnaktif ve canlı aşılar mevcut.

*

Yetiştiricilere yönelik özel bir önlem yok

(62)

Aspergillus Infeksiyonları

*

Hastalık etkeni A. fumigatus'tur.

*

A. flavus, A. niger, A. nidulans ve A. terreus

*

Bütün kuş türlerinin infeksiyona duyarlı olduğu görülmektedir.

*

Papağan, parakeet ve kanaryalar daha sık infekte olan türlerdir.

*

Hastalık hem kafes kuşlarında hem de doğada serbest olarak yaşayan kuşlarda yaygındır.

BULAŞMA:

Solunum ve sindirim yoluyla sporların alınmasıyla

(63)
(64)

KANDİDA INFEKSİYONLARI

*

Etiyolojik ajan, GI sistemi genel

olarak etkileyen fırsatçı

maya Candida albicans'tır.

*

C tropicalis

*

C.parapsilosis

*

C.glabrata

*

Kursağın kalınlaşması ve gelişememe

*

Kronik vakalarda çevreye karşı ilgisizlik

ve tüylerde karışıklık

(65)

TEŞHİS:

*

Nekropside kursakta lezyonların

*

izolasyon ve identifikasyon

*

immunuhistokimyasal

yöntemler

TEDAVİ:

*

Kursak

boşaltılır

ve

çok

sulandırılmış

klohekzidin

solüsyonu ile yıkanır.

*

Nistatin, 0.003 ml/g dozunda,

maximum 2 ml, oral olarak

günde iki kez 7 gün boyunca

kullanılabilir.

*

Dirençli

veya

sistematik

hastalıklarda

30

mg/kg

dozajında günde iki kez oral

(66)

DERMATOMİKOZ

Trichophyton

türleri

BELİRTİLER:

*

Genellikle lezyonlar bas bölgesinde alopesi ile karakterizedir.

*

Deri kalınlaşır ve kırışık bir hal alır. Hafif bir doku reaksiyonu oluşur.

TEŞHİS-TEDAVİ:

*

Lezyonların makroskobik görünümü, hastalıktan şüphe ettirir. Ancak

doğru teşhis için laboratuvar muayeneleri ve mikolojik kültür gereklidir.

*

Uyuz etkenlerinin neden olduğu deri lezyonları ile karıştırılması

mümkündür.

*

Ektoparazit infeksiyonlari ile birlikte rastlanılabilir

(67)

Kriptokokkoz-Cryptococcus

neoformans

*

Kuş türlerinde nadir

*

ancak güvercinlerin ve kanarya ve psittasin kuşlarının dışkılardan izole edilmiştir.

*

Zoonoz!

*

Klinik bulguları; zayıflık, letarji, iştahsızlık, diyare ve dispne + körlük ve felç gibi nörolojik bulgular

*

Kesin tanı–sitolojik, histolojik + mikolojik kültür

*

Tedavi-AmfoterisinB, itrakonazol , ketokonazol , fluko nazol veya vorikonazol

(68)
(69)

*

Kuşlarda

Enrofloksasin

için E. coli, Klebsiella

ve Acinobacter

gibi bakteriler tarafından direnç

kazanıldığı rapor edilmiştir

!

*

Staphylococcus ve Mycoplasma

türlerine karşı iyi,

Streptococcus

türlerine karşı zayıf, Enterecoccus

türlerine karşı ise az etkili olan enrofloksasin kuşlarda

vücutta iyi bir dağılım gösterir, böbreklerden tubuler

sekresyon ve glomeruler filtrasyonla atılır.

(70)

ANTİBİYOGRAM 

(71)
(72)

İNSAN OLMAYAN PRİMATLARIN

BAKTERİYEL HASTALIKLARI

(73)
(74)

NH Primatlardan sıklıkla izole edilen mikroorganizmalar;

Campylobacter jejuni

Campylobacter fetus

Leptospira interrogans

Mycobacterium (africanum, bovis, tuberculosis)

Salmonella typhimurium

Salmonella enteritidis

Shigella flexneri

Yersinia pseudotuberculosis

(75)

Gastrointestinal Hastalıklar

NH Primatlarda bu sistem hastalıkları çoğunlukla; Campylobacter jejuni ve

Shigella spp.dir.

Ancak enterotoksijenik Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa, Yersinia

spp, Lawsonia intracellularis, Salmonella spp, Aerobacter aerogenes ve

Aerobacter hydrophila'nın da izole edildiği bildirilmiştir.

Helicobacter spp'nin ise gastrit, iştahsızlık ve kusmaya yol açtığı

(76)

Gİ sistem enfeksiyonlarında gözlemlenen klinik belirtiler ise; sulu veya

mukoid, kanlı dışkı, hızlı dehidrasyon, zayıflama ve halsizliktir

Şiddetli klinik bulgular ve ölüm genellikle dehidratasyon, hipokalemi ve

metabolik asidozdan kaynaklanmaktadır.

Otopside en sık görülen lezyonlar hemorajik enterit, enterokolit, kolon

(77)

Solunum Sistemi Hastalıkları

Bakteriyel kökenli üst solunum yolu hastalıkları sistemik hastalıklara yol

açabilir. Bakteriyel pnömoni, özellikle yeni ithal veya genç insan olmayan

primatlarda, artmış mortalite ile ilişkilidir.

Sıklıkla izole edilen etkenler ise; Streptococcus pneumoniae, Klebsiella

pneumoniae, Bordetella bronchiseptica, Haemophilus influenzae. Ek olarak çeşitli

streptokok, stafilokok ve pasteurellae türleri de izole edilmiştir.

Hem Yeni Dünya Maymunları hem de Eski Dünya Maymunları

insanlarla çapraz türler arası bulaşmaya son derece hassastır. Üst solunum yolu

hastası olan bakıcılardan bulaşan pnemonie tabloları sıklıkla rapor edilmiştir.

(78)

Klinik belirtileri; öksürük, hapşırma, nefes darlığı, mukoid veya

mucopurulent burun akıntısı, ateş, uyuşukluk, iştahsızlık ve kilo kaybıdır.

Otopside görülen başlıca

lezyonlar bronchopneumonia

veya lober pnömonidir.

Etken izolasyonu için boğaz svabları veya transtrakeal lavaj ile yapılan

kültürler kullanılır ve antibiyotik duyarlılığı belirlenir.

(79)

TUBERCULOSIS

Etken: Mycobacterium cinsidir.

Gram(+) , aerobik basil.

En yaygın üç tür şunlardır:

1. M. bovis (sığır, köpek, domuz, insan olmayan primatlar)

2. M. avium (kuş, domuz, koyun, insan dışı primatlar)

(80)

Tüberküloz her yerde bulunabilen ve hızla yayılmaya eğilimi olan bir

enfeksiyondur. İnsan dışı primatların en önemli bakteriyel hastalıklardan biridir.

Deney hayvanları olarak kullanılan, hayvanat bahçelerinde tutulan ya da egzotik

ülkelerde serbest gezen primatlarda tüberküloz salgınları rapor edilmiştir

Zoonozdur.

Bu nedenle son derece önem arz eder. Hayvan bakıcıları ve

laborantlar ise birinci risk grubunu oluşturur.

Tüm maymun türleri duyarlıdır. Ancak raporlara göre Eski Dünya maymunları

Yeni Dünya maymunlarından daha duyarlıdır.

(81)

Bulaşma:

Asıl bulaşma yolu aerosol yoldur. Ancak sindirim yolu ve enfekte deri teması

ile de bulaşmalar rapor edilmiştir.

Temelde solunum yolları hastalığı olmasına rağmen tüm organlara yayıldığı

için sistemik bir enfeksiyondur

Klinik Belirtiler:

Genellikle hayvanlar iyi durumda görünürken aniden ölür. Enfeksiyonun seyrine

göre diğer bulgular görülebilir. Bunlar; ishal, lenf düğümleri süpürasyonu, cilt

ülserasyonu, splenomegali ve hepatomegalidir.

Akciğer lezyonları plevrada görülebilir.Bağırsak, lenf düğümleri, karaciğer, böbrek,

dalak ve peritonda yırtılabilir kazeöz materyal ile dolu gri nodüller sarımsı beyaz

lezyonlar ürer.

(82)

Tanı:

TB tanısı genellikle zordur. Ön tanısında yaygın olarak:

1. İntradermal TB testi - Memeli Tüberkülin

2. Radyografi

3. Acid fast stained sputum smear

(83)

SALMONELLOSIS

Enterobacteriaceae ailesine ait Gram (-) basillerdir.

1600 üzerinde Salmonella serotipi vardır.

S. typhimurium ve S. enteritidis hayvan enfeksiyonlarında en sık izole edilen

serotiplerdir.

Organizma birçok kuş türü ve laboratuar

hayvanları (fare, sıçan, hamster, kobay, insan

olmayan primatlar) ile insanlar da dahil

olmak üzere pek çok canlının

bağırsaklarından izole edilmiştir.

(84)

Bulaşma:

İthal edilen Rhesus ve Sinomolgus maymunlarında Salmonella taşıyıcılığı % 20 yi

aşan oranlarda bildirilmiştir.

Kontamine gıda ve su yoluyla indirekt bulaşma en yaygın bulaşma yoludur.

Ancak doğrudan temas yoluyla direk bulaşma da olabilir.

(85)

Klinik Bulgular:

Asemptomatik seyredebilir.

Ancak stres faktörünün açığa çıkması ile klinik belirtilerin

oluşumu hızlanır

Salgın enterit, septisemi, ani başlayan karın ağrısı, akut

gastroenterit, ishal, bulantı ve ateş görülen semtomplardır.

Değişen oranlarda ani ölümler gerçekleşebilir.

(86)

TANI:

Selektif besiyerine fekal kültür yapılarak tanıya gidilir.

(87)

SHIGELLOSIS

Gr(-), spor oluşturmayan, basil

En sık izole edilenler;

S. flexneri (tip 2, 4, 6),

S. sonnei

S. dysenteriae

S. sonnei insanda bulunan en yaygın izolatıdır.

(88)

Shigella, Non Human Primat ishalinde en sık izole edilen etkendir.

En büyük rezervuar sınıfını insanlar oluşturur.

Bulaşma:

Feko-oral yol, kontamine yiyecek veya su, doğrudan temas, aerosol ya da sinekler

gibi mekanik vektörler ile bulaşır.

Klinik semptom gösteren veya asemptomatik insan ve NH Primatlardan etken

(89)

Klinik Belirtiler:

Stres ile belirtiler daha hızlı ve progresif gelişir.

Kanlı ishal, halsizlik, yüz ve boyun ödemi, rektal prolapsus yaygındır.

Yüksek ölüm oranları görülebilir.

Kurtarılan hayvanlar genellikle taşıyıcıdır ve enfeksiyonun yayılmasında rezervuar

görevi görür.

Nekropside ülseratif kolit, hiperemik bağırsak lümeni ve şişmiş lenf yumruları

(90)
(91)

TANI:

Kesin tanı Shigella spp. izolasyonunu gerektirir.

Taze rektal sürüntüden, selektif besiyeri kullanılırak ekim yapılır.

İnsan ya da NH Primatlarda akut ishal gelişirse ve ishal içeriği kan veya mukus

(92)

BURKOLDERİA PSEUDOMALLEİ

(Melioidosis)

ZOONOZ!

Gram-negatif, bipolar, aerobik, hareketli çubuk şeklinde bir bakteridir.

İn vitro olarak,uygun proliferasyon sıcaklığı nötr ya da hafif asidik

ortamlarda 40°C civarında olduğu bildirilmektedir.

Hem endotoksin

hem eksotoksin üretirler.

Bildirilen makak,

(93)

Bulaşma:

Muhtemelen eksudat yoluyla bulaşan, yaralar veya ısıran böcekler tarafından

bulaşma. Su ve toprakla kontamine olmuş yarayla, solunum ve sindirimle

bulaşır.

Endemik bölgelerde halk sağlığı için önem taşımaktadır.

Klinik Belirtiler:

Melioidosis’e sebep olur. %80 ÖLÜM.

Akut ve kronik olarak 2 formu vardır.

(94)

Akut form >

Ateş, Ağrı, Öksürük, Pnömoni,Kemik veya osteomiyelit veya septik artrit

ya da selülitis düşündüren eklem ağrısı, intraabdominal enfeksiyon,

karaciğer veya dalakta abse, beyin absesi sonucu sekonder meningitis.

Daha az yaygın belirtileri damar içi enfeksiyon , lenf nodu abseleri,

pyopericardium ve miyokardit,mediastinal enfeksiyon, tiroid ve skrotal

abse,göz inf.

Kronik form >

Klinik sunumu çok yönlü; kronik deri enfeksiyonları, kronik akciğer

nodülü ve pnömoni gibi.

(95)

TANI:

Herhangi bir örnekten organizmanın kültürlenmesi ile yapılabilir fakat

normal florada olduğu için hiçbir zaman kesin tanı yapılamaz.

Endemik bölgelere seyahat öyküsüne dikkat edilmelidir.

Kan kültürü , balgam kültürü , idrar kültürü , boğaz sürüntüsü ve aspire

irin kültürü yapılabilir.

Kanlı agar ve Ashdown’s Medium agarda.

Ayrıca , melioidosis için bir serolojik test (indirekt hemaglutinasyon)

mevcuttur.

ELISA kiti mevcuttur fakat hiçbir ELISA kiti klinik tanı aracı olarak

onaylanmamıştır.

(96)

YERSİNİOSİS

(Pseudotuberkülozis)

Yersinia enterocolitica

Y. pseudotuberculosis

Gram-negatif, çubuk

fakültatif anaerob

Bulaşma:

Kalitesiz yem, kemirgenler ve yabani kuşlardan şüphelenilmektedir. Çok sık

görülen bir hastalık değildir.

(97)

Klinik Belirtiler:

İshal (ciddi vakalarda kanlı), Terminal ileitis, Düşük dereceli ateş,

Mesenterik lymphadenitis, Diyare, Kusma, Yayılırsa sepsis

TANI:

En iyi yol dışkı kültürü. Ayrıca aglütinasyon, Enzim deneyleri, Kolonoskopi.

Kültür haricinde tanı daha çok postmortem yapılır.

Psödomembranöz gastroenterocolitis, diffüz multifokal ülser , dalak, karaciğer ve

lenf nodülleri de dahil olmak üzere birçok organda sarı veya gri - beyaz odaklar

(98)

COLİBASİLLOSİS

Escherichia coli enteropatojenik serotipi

Gram negatif anerobik basil

Sporadik seyirli ishali olan şempanze, orangutan ve patas maymunlarından

izole edilmiştir.

Çok yaygındır.

Klinik Belirtiler:

Şiddetli İshal.

Bebek şempanzelerde öldürücü.

Tanı:

(99)

Campylobacter spp.

Campylobacter jejuni.

Gram negatif , basil

Bulaşma:

Fekal-oral yolla

Klinik Belirtiler:

Bu dönemde ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve halsizlik

gibi bulgular dikkati çekmektedir. Diyare, ateş ve kramp tarzında karın

ağrısı en fazla görülen klinik bulgular arasındadır.

(100)

LİSTERİOSİS

Listeria monocytogenes

Gram pozitif, fakültatif anaerob

kapsülsüz ve sporsuz

yuvarlak uçlu çubuk/kokobasil

Bir insan patojeni olduğu için >>

POTANSİYEL ZOONOZ!

Bulaşma:

Kontamine herşey ve dışkı

(101)

Klinik Belirtiler:

Endometritis ve abort erişkinlerdeki formu oluşturmaktadır. Septisemi,

karaciğer böbrek ve diğer organlarda multifokal lezyonlar da genellikle

yavrularda oluşur.

TANI:

Metil Red, Voges-Proskauer ve katalaz reaksiyonları pozitif, indol, oksidaz

ve üre reaksiyonları ise negatiftir. Karbonhidratlardan asit oluşturur, fakat

gaz meydana getirmezler ve hemolitiktirler; kanlı agarda ß-hemoliz

(102)

İGUANALARIN BAKTERİYEL ve

MİKOTİK HASTALIKLARI

(103)

ÜLSERATİF / NEKROTİK DERMATİT

Aşırı buharlı / nemli ortam

Hijyenik olmayan koşullar

Kontamine altlık

DERİDE LEZYON

Aeromonas spp. ve Pseudomonas spp. başta olmak

üzere diğer bakterilerle sekonder enfeksiyon sonucu

septisemi ve tedavi edilmezse ölüm görülebilir.

(104)

Etken: Aeromonas spp, Pesudomonas spp.

Gram (-) çomak

(105)

Deride eritem, nekroz ve ülserasyon ile birlikte eksudatif akıntı

yaygın

Pullanma, kanama

açık ve ülseratif lezyonlara yol açan püstül

Tedavi ve Koruma:

Sistemik antibiyotik (Aminoglikozid, Sefalosporin)

Topikal antibiyotikli merhem

(106)

Travmatik yaralanmalar, ısırık yaralanmaları sonucu

oluşan enfeksiyonlar iguanalarda ABSE görülmektedir.

(107)

Abselere neden olan;

Anaerob etkenler: Peptostreptococcus spp.

Aerob etkenler: Pseudomonas spp., Aeromonas spp., Serratia

spp., Salmonella spp., Micrococcus spp., Eryspelothrix spp.,

Citrobacter freundii, Morganella morganii, Proteus spp.,

Staphylococcus spp., Streptococcus spp., Escherichia coli,

Klebsiella spp., Arizona ve Dermatophilus

(108)

Abse tedavisi

Metronidazol, Seftazidim

(109)

iNFEKSİYÖZ STOMATİTİS

E

rken dönemde ağız boşluğunda

kanamalar, ilerleyen dönemlerde ise diş

sırası boyunca kazeöz lezyonların

şekillenmesi ile karakterize

Kötü bakım koşulları !

Solunum ve gastrointestinal İnfeksiyonlara

dönüşebilir !

(110)

ETİYOLOJİ:

Etken genellikle ağız florasında bulunan Pseudomonas spp. ve

Aeromonas spp.dir.

Ama birçok gram negatif ve gram pozitif bakteriler de stomatitise

neden olabilir.

Tedavi:

Antiseptiklerle irigasyon

Sistemik antibiyotikler (aminoglikozid, sefalosporin)

Vitamin A ve Vitamin C takviyesi

(111)

PNÖMONİ

Uygun olmayan çevre ısısı, hijyenik olmayan ortam, kötü

beslenme koşulları ve hipovitaminozis A pnömoniye neden

olabilir.

İzole Edilen Bakteriler:

Aeromonas spp. Pseudomonas spp. Citrobacter spp.,

Enterobacter spp., Flavobacter spp., Klebsiella spp., Proteus

spp., Providencia spp., Serratia spp., Alcaligenes odorans,

(112)

Şiddetli ve uzayan hastalıklarda septisemi gelişebilir

Tedavi ve Koruma:

Bakımın iyileştirilmesi ve sistemik antibiyotikler

Solunum enfeksiyonu olan hastalar optimal sıcaklık

derecelerinin üzerinde tutulmalıdırlar. Sıcaklığın artırılması

sadece immun sistem açısından değil, respiratorik

sekresyonların mobilizasyonuna da yardımcı olur.

(113)

SPİNAL OSTEOMİYELİTİS (PAGET HASTALIĞI)

Kaba ve kırılgan kemiklerle karakterizedir.

Etken: En yaygın bakteri Salmonella spp.

Tedavi: Antibiyotik tedavisi uygulanabilir ama prognoz

genellikle kötüdür

(114)

MİKOBAKTERİOZİS

İguanalarda hemen hemen tüm organlarda yaygın granülomlar olarak izlenir.

Etken: Mycobacterium ulcerans

Mycobacterium chelonae

ink. Süreleri uzundur

Mycobacterium haemophilum

Mycobacterium marinum

Tedavide Rifampin ve İzoniazid kullanılır ancak uzun süre kullanımı güvenli

değildir. Başarılı bir tedaviye ilişkin rapor bulunmamaktadır.

(115)

Salmonella arizonae

ve

Edwardsiella

türleri

ZOONOZ!!!

Etken:

Edwardsiella

Salmonella arizonae

Gram(-) Gram(-)

Fakültatif anaerbik

Aerobik

Çomak Çomak

İnsanların oportünistik

Tavuk ve hindilerde şiddetli

patojeni enterit ve septisemi

(116)
(117)
(118)
(119)
(120)
(121)
(122)
(123)
(124)

Salmonella spp. > Salmonellozis

Plesiomonas shigelloides > Shigellozis

Leptospira spp. >Leptospirozis

Coxiella spp. > Coxiellozis

Mycoplasma spp. > Mikoplazmozis

Staphylococcus aureus

(125)

Sürüngenlerin infeksiyöz bakteriyel hastalıklarının %90 ‘ı Gram negatif

bakteriler tarafından oluşturulmaktadır.

Sürüngenlerde bakteriyel enfeksiyonların en büyük hazırlayıcı nedenleri

(126)

İnfeksiyonların genel olarak en belirgin semptomları:

-Zor nefes alma

-Letarji

-Konvülziyon

-Güçsüzlük ve hareket azlığı

-Kas kontrolünde azalma

(127)

Etken: Devriesea agamarum

Fakültatif patojenik bakteri

Deri bütünlüğü bozulduğunda kertenkelelerde dermatit

Esaret altındaki sürüngenlerin dermal hastalıkların yaygın sebebi

Sıklıkla cheilitis ve septisemi ile ilişkilendirilir.

(128)
(129)

Yılanlarda en çok görülen bakteriyel infeksiyon etkenleri;

Escherichia coli, Staphylococcus aureus ve Salmonella Enterica’dır.

Yapılan araştırmalara göre orafaringeal boşluklarda en çok Morganella

morganii, Escherichia coli, Aeromonas hydrophila, Pseudomonas

aeruginosa, Staphylococcus aureus, Bacillus spp, Micrococcus spp ve

Clostridium perfringens bulunmaktadır.

(130)

Ağız boşluğunda bulunan kanamalı odaklardan, ödemden ve kazeöz

materyalden alınan örnekler 5 dakika sonra aPDT(antimikrobiyal

fotodinamik terapi) işlemine tabi tutularak bekletilmiş ardından üç ay

boyunca haftada bir kez tekrarlanmıştır.

Bakterilerin koloni izolasyonu aPDT işleminden önce ve sonra PCR analiz

(131)

Etken; Aeromonas spp. , Pseudomonas spp.

Klinik bulgular; solunum güçlüğü, düşkünlük, konvülsiyon,

inkoordinasyon, ventral bölgede peteşiyel kanamalar.

Tedavi ve kontrol;

Bakım ve sanitasyon salgınların önlenmesi için önemli, hastalanan

reptiller izole edilmeli, antibiyogram testi yapılıp uygun antibiyotik

tedavisine başlanmalıdır.

(132)

Aşırı buharlı, nemli ortamlarda

Hijyenik olmayan koşullarda

yılan ve kertenkelelerde görülür.

Etkenler; Aeromonas spp. ve Pseudomonas spp. ile sekonder infeksiyon

oluşturabilir.

Klinik bulgular; Deride eritem, nekroz, ülserasyon ve eksudatif akıntı

Yaraların iyileşmesinden sonra çoğunlukla yara izleri kalır.

(133)

Tedavi; klinik bulgular

inceleme örneği

etken izolasyonu

antibiyogram duyarlılık testi

Sistemik antibiyotik, topikal antibiyotikli merhemler ile beraber üst

(134)

Etkenler:

Anaerobik mikroorganizmalar; Peptostreptococcus spp.

Aerob mikroorganizmalar; Pseudomonas spp., Aeromonas spp., Serratia spp.,

Salmonella spp., Micrococcus spp., Citrobacter freundii.

Tedavi; inceleme örneği

etken izolasyonu

antibiyogram testi

Uygun sistemik antibiyotikler

Tam eksizyon yapılmış ise nadiren AB gerekir.

(135)

Etkenler:

Savannah monitorde; Varanus exanthematicus, Pseudomonas spp.

Yeşil iguanada; Pseudomonas spp.

Çıngıraklı yılan; Aeromonas spp.,

Boa yılanı; Pseudomonas spp. izole edilmiştir

Etkilenen türler; daha çok yılanlar olmak üzere tüm reptiller.

Klinik bulgular; ağız mukozasında kızarıklık,şişkinlik, akıntı, apse,

(136)

Etkenler; Pseudomonas spp., Aeromonas spp., Citrobacter spp.,

Enterobacter spp., Flavobacter spp., Klebsiella spp., Proteus spp.

Klinik bulgular; ağız açık solunum, nazal akıntı, dispne, septisemi.

Tedavi; bakım koşullarının iyileştirilmesi ve uygun sistemik

(137)

Etkenler; M.ulcerans,M.chelonae, M.haemophilum, M.marinum.

Etken özellikleri: Aside dirençli bakteriler

Klinik bulgular: kaplumbağalarda pulmoner granülomlar; yılan,

kertenkele ve timsahlarda ise tüm organlarda granülomlar olarak görülür.

Tamamı düşük sıcaklıklarda kültüre edilir ve inkubasyon periyodu uzundur.

(138)

Bu bakteriler klinik olarak normal reptillerden izole edilmektedir. Bu

kommensal mikroorganizmaların zoonotik karakteri bu hayvanların

taşınması manüplasyonu ve tedavisinde göz önünde bulundurulmalıdır.

Edwardsiella spp.:

Gram negatif, fakültatif anaerobik çubuk

E.tarda; reptil ve aquatik hayvanlarda özellikle yılanların bağırsak

(139)

Salmonella spp.:

Çomak şeklinde, hareketli, sporsuz, kapsülsüz, Gram negatif.

20-40 derece ısılarda üreyebilir. Isıya dayanıksızdır; 55 derecede 20

dakikada ölürler.

Ayırt edici ve seçici besiyerleri; McConkey agar, endo agar. Çoğaltıcı

(140)

Patogenez; Salmonella infeksiyonları kontamine gıda ve su ile oral yoldan

bulaşır.

Klinik bulgular; gastroenterit, bakteriyemi ve endovasküler infeksiyonlar,

lokalize infeksiyonlar, SSS infeksiyonları, pulmoner infeksiyonlar, genital

ve üriner sistem infeksiyonları, kemik eklem ve yumuşak doku

infeksiyonları ve kronik taşıyıcılık.

Tedavi ve koruma; inceleme örnekleri, etken izolasyonu, antibiyogram

(141)

Etken: Plesiomonas shigelloides (Aeromonas)

Yılanlarda ve kertenkelelerde görülen ağzın

nekrotik hastalığında ülseratif stomatit

Aeromonas shigelloides tarafından

oluşmaktadır ve onların gastrointestinal

kanalında ciddi harabiyete yol açmaktadır.

(142)

Sürüngenler Leptospira spp. etkenlerinin potansiyel bir rezervuarı olarak

bilinirler. Hayvanlardan köken alan leptospira bulaşmalarında özellikle

kertenkele türleri öne çıkmaktadır.

Bulaşma: sürüngen kanı, yakın temas ve infekte materyal ile etken

(143)

Yılanlar ve Varanlar Coxiella spp. etkeninin rezervuarı olarak bilinirler.

Canlılarda Q-Hummasına sebep olduğu gözlemlenmiştir. Yapılan

araştırmalarda etkene ait antikor Varan’dan, Su ve Fare Yılanı ile Pitonların

karaciğerinden ve dalağından elde edilmiştir.

(144)

Mycoplasma etkeni en çok konha boşluğundan ve trachea’dan elde

edilmiştir. Solunum sistemi hastalıklarına sebep olur. Granülomatoz tipte

hastalık yapar. Gronülomlar akciğer, solunum yolu, kalp ve dalakta

yaygındır. Genellikle sekonder enfeksiyonlarla birlikte seyreder.

Besiyeri olarak; sheepblood,

brilliantgreen, sabouraud's agar

(145)

Etken; Pseudomanas aeruginosa

Yapılan araştırmalarda sürüngenlerde

fibronekrotik enterite sebep olduğu

gözlenmiştir. İnsanlara bulaşması sonucu

bronş epitel hücrelerinde hasara sebep olur.

Pnömoni, dolaşım sistemi enfeksiyonları,

idrar yolu enfeksiyonları ve cerrahi alan

enfeksiyonlarının insanlardaki sebeplerinden

biridir.

(146)

Etken: Staphylococcus aureus

Bakteri özellikleri: Gram pozitif

Komodo Ejderleri dünya üzerinde en fazla bulunan sürüngenlerdir. Ayrıca

Staphylococcus aureus’u en çok taşıyan türlerdir.

Bulaşma: Enfeksiyon diğer ejderlerden salivasyonla veya birbirlerine

açtıkları yaralardan bulaşır. Gecko lar da önemli bir hastalık taşıyıcısı

olarak göz önünde bulundurulmalıdır.

(147)

Mantarlar sürüngenlerin derisinde bulunurlar. Dolayısıyla bir mantarın

bir lezyondan izolasyonu eğer histopatolojik olarak desteklenmezse

önemsizdir.

Purpureocillum lilacinum

Fusarium solani

Metarhizum anisopliae

Beauveria bassina

Aspergillus spp.

Candida spp. gibi yaygın çevresel organizmalar doğru koşullar altında

(148)
(149)

CANV standart bakım altındaki kertenkelelerin sağlıklı derilerini

kolaylıkla istila eder.

Ancak CANV direkt deri teması ile primer patojen gibi davranabilir.

Derileri zedelenmiş sürüngenler daha yüksek oranda enfekte olabilirler.

(150)

Veziküler,

Hiperkeratotik,

Nekroülseratif lezyonlar

(151)

Enfekte hayvanlar sıklıklar deri ve kas-iskelet sistemini etkileyen

(152)
(153)
(154)

İtrakonazol

Vorikonazol

Amfoterisin B

Terbinafin

(155)

Enfeksiyonun eliminasyonunda etkili

Ancak hepatotoksisiteye neden olur.

CANV enfeksiyonlarını tamamen elimine etmek için uzun dönem tedavi

(156)

Sınırlı termotoleransı olduğundan ısıyı 35C’ninüzerinde tutmak mantarın

(157)

Kertenkelelerde

Sarımsı krem renkli

Referanslar

Benzer Belgeler

Kuyruklu kurbağalar ilk olarak ön bacağını öne atar daha sonra arka ve ters taraftaki ayak öne hareket eder düzenli yapılan bu hareketlerle yer değiştirme sağlanır2. Bu

Akut simptomların görünmesinden bir veya birkaç yıl sonra hastalıklı görünmesinden bir veya birkaç yıl sonra hastalıklı ağaçların yapraklarında belirgin

cehennem özdeyişidir, içinde kelebeğin külü okunaklı bir yaşamak dileriz onlardan dize getirilmeyen utancın koynunda yürüyorum, ne kadar genişse bir kafes

In the proposed model, a multi-directional filtering and fusion scheme has also been introduced in the proposed model, that along with above discussed background

 Kanlı agarda hemoliz yapma, koloni, antijenik ve biyokimyasal Kanlı agarda hemoliz yapma, koloni, antijenik ve biyokimyasal özelliklerine göre tanımlanır.. özelliklerine

•Pancrustaceans 2010 yılında yapılan çalışmalarla bu grubun böceklerden çok Crustacean’ların yer aldığı gruba daha çok benzediği ortaya çıkmıştır (Şekil

Mikobakterilerin üretilmesinde; yumurta bazlı katı besiyerleri [Löwenstein-Jen- sen (LJ), Ogawa ve Petragnani besiyerleri], agar bazlı katı besiyerleri (Middlebrook 7H10 ve 7H11

Araştırmacıya göre, "Bu konuda bilgilendiğimizde, kararlı ol- maktan çok uzak, hiç tanımadığımız çekirdeklerin yapılarını da inceleyebi- leceğiz." Bu