• Sonuç bulunamadı

Dünya devleti hakkında Türk heyetinin intibaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dünya devleti hakkında Türk heyetinin intibaları"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

H. S. Ta n rıö ve r’in konferansı

Dünya devieti hakkında

Türk

heyetinin intibaları

Harp tehlikesini ancak milletlerarası tesanüt önleyebilir

Bir müddet önce Lüksem- Halkevi salonunda, hu konuda ya- Başkanı A li Fuat Cebesoy ve Adnaı* burgda toplanan Dünya Devle- pılan bir toplantıda söz almış ve Adıvar da hazır bulunmuşlardır, ti kongresine iştirak etmiş olan intihalarım anlatmışlardır. «A vru pa ve Dünya Federasyonu Hamdullah Suphi Tanrıöver ile Ah- Bir hasbihal şeklinde devam eden Fikrini Yayma Cemiyeti> müessiale« met Emin Yalman dün, Eminönü toplantıda, Büyük Millet Meclisi

(Devamı

ŞÜ. 4 dfJ

Hamdullah Suphi Tanrıöver

dünkü konferansında

(2)

Dünya devleti hakkında

Türk heyetinin intihaları

(B a şta ra fı 1 incide)

i nnden bulunan Tan « ö v e r ve Y a l­ manın konuşmaları, çok büyük bir ilgiyle takip edilmiştir.

Kırk küsur yıl öncesine ait bir hâtırasıyla söze başlayan Hamdul­ lah Suphi Tanrıöver, bir Rus tabu­ runun Baykal gölünde boğulduğu­ nu annesine anlatınca, onun son derece üzüldüğünü kaydetmiş, bu teessürün mânasını anlayamayıp sorunca da annesinden şu cevabı aldığını söylemiştir:

— «Ben bir anne olarak, kendi­ mi bütün insanların annesi telâkki ederim.»

Hatip konuşmasına devamla de­ miştir ki:

— «Benim de, şimdi, bütün dün­ yaya şâmil bir babalık hissim var­ dır.»

Müteakiben, kısa bir zaman için­ de, dünya milletlerinin karşılaştığı harp felâketlerinin çokluğuna işaret eden hatip, Lüksemburg kongrele­ rinin hu felâketlere çare bulanması maksadından doğduğunu belirtmiş; bu teşebbüse gelinceye kadar, ayni mevzuda girişilen işlere kısaca te­ masla, Balkan ittifakı ve Sâdabâd paktı meselelerini ele almıştır.

Balkan ittifakının, verimli olma­ ması hususunda Tanrıöver demiştir ki:

— «Balkan ittifakı bir netice verebilirdi; şayet, Balkanlar kâfi de­ recede cesur olsaydılar! Sâdâbad paktı muvaffak olamadı. Fikir gü­ zeldi, lâkin bu memleketlerin coğ­ rafî durumu ve askeri vaziyetleri, muvaffakiyete mâni idî.»

Hamdullah Suphi, milletler ara­ sındaki husumetin; halline daima imkân bulunduğunu belirterek; Türk — Yunan dostluğunun, bu mevzuda yeter bir delil olduğunu I hatırlatmış; İkinci Dünya Harbinin | Alman ırkının üstünlüğü dâvasın­ dan koptuğunu beyanla, Avrupanm bugünkü manzarası hakkında şunla- rı ilâve etmiştir:

— «Bugün Avrupaya baktığımız zaman ayni manzara karşısında de­ ğil miyiz. Alman iıtilâamdan sonra vaziyet değişmemiştir. Bugün, A l ­ man tehlikesinden daha büyük, kos­ koca bir tehlike A sya üzerine ge­ rilmiş ve gelişmiş bulunmaktadır.

İkinci Cihan Harbi, büyük mil­ letlerin harbidir. Harp, küçük mil­ letlerin değil, bir çok büyük millet­ lerin elinden çıkmıştır.»

Harp tehlikesini önlemek için, ye­ gâne çarenin, milletler arası tesanüt olduğunu ifade eden Tanrıöver, Avrupanm bugün külli bir istilâya uğramamış olmasının, Amerikanın kendi hudutları içine kapanmamış bulunmasından ileri geldiğini, ilâve etmiş ve Balkanların bugünkü kor­ kunç haline işaretle Lüksemburg kongresi hakkında şunları ilâve et­ miştir:

— '«Konferansta, Avrupayı ve dünyayı tehdid eden tehlike tama- mile teşhir edilmedi. Avrupa bu ka­ dar tesir altındadır. Dünya Devleti son ümittir. Silâh elde beklemek, yalnız bizim için değil, bütün mil­ letler için bir yıkımdır. Buna ta­ hammül edilemez.»

Hamdullah Suphi, dâvanın genç­ liğe emanet edildiğini, ancak onlar tarafından yürütüleceğini söyliye- rek, sözlerini şöyle bitirmiştir:

— «Bugünkü dâvaları, milliyet­ çiliğin daracık hududları içinde gör­ meyiniz. Bu dâvayı «izler, gençler

muzaffer kılacaksınız.»

Konuşmayı müteakip, Hamdullah Suphi ve Ahmed Emin, hazır bulu­ nanlar tarafından sorulan sualleri birer birer cevaplandırmışlardır.

Bu arada, Milliyetçiliğin dar hu- dudlar içinde mütalea edilmemesi şeklindeki sözlerinin genişletilmesi istenen Tanrıöver, demiştir ki;

— «Benim mensup olduğum ne­ sil, milliyetçiliğin yirmi şeklini gör­ dü. Biz, kana ve kemiğe dayanan milliyetçiliği reddettik. İnsanın ru­ hunun en büyük kuvveti, vicdan birliğinin milliyetidir.»

Referanslar

Benzer Belgeler

Hizmet - İş sendikasının hazırladığı ‘Sayılarla Su’ adlı kitapta, insanlığın su konusunda hızla kutuplaşmaya doğru gittiği çarpıcı istatistiklerle ortaya

DSÖ'nün Avrupa Bölge Ofisi'nden konuyla ilgili yap ılan açıklamada, son 3 yıl içinde DSÖ Avrupa Bölgesi'de 1000'in üzerinde hava olayı gerçekleştiği, iklim

Bu unutulmaz görüşmenin yüreklerimize su serpen sonucu, ertesi gün "Sezer'den Tarihi İcraat" başlığıyla Sabah gazetesinin sürman şetindeydi: "Cumhurbaşkanı

Bu umumi vazife taksimi arasında kadınlar kendilerine ait olan vazifeleri yapacakları gibi aynı zamanda topluluğun refahı, saadeti için zorunlu olan umumi çalışmaya

Dünyanın her tarafından gelen heyetler ayrıldılar halk evine doğru ilerleyorlar, her kes ağlıyor, bir millet ağ­ lıyor bir medeniyet ağlıyor, en büyük

Ve onlar Arif beyin âdetini çok iyi bildikleri için hayvanını da alırlar, ilerlerler, uzaklaşırlar, sa­ natkârı kendi kendine bırakır­ lardı. Arif bey

Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Çalışanlarında Hepatit A, Hepatit B, Kızamık ve Kızamıkçık Seroprevalansı.. Hepatitis A, Hepatitis B, Measles, and

Kolonizasyon olarak kabul Özet: Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi Eriflkin Yo¤un Bak›m Ünitesi (YBÜ)'nde yatan hastalardan izole edilen infeksiyon etkenlerinin