• Sonuç bulunamadı

Okul öncesi eğitime devam eden 4-5 yaşındaki çocukların yılmazlık özellikleri ve yılmazlığı destekleyici faktörlerin incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okul öncesi eğitime devam eden 4-5 yaşındaki çocukların yılmazlık özellikleri ve yılmazlığı destekleyici faktörlerin incelenmesi"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

(2)

OKUL ÖNCESİ EĞİTİME DEVAM EDEN 4-5 YAŞINDAKİ

ÇOCUKLARIN YILMAZLIK ÖZELLİKLERİ VE YILMAZLIĞI

DESTEKLEYİCİ FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

Elif ERDEM

YÜKSEK LİSANS TEZİ

TEMEL EĞİTİM ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)
(4)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Elif

Soyadı : ERDEM

Bölümü : Okul Öncesi Öğretmenliği

İmza :

Teslim tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı : Okul Öncesi Eğitime Devam Eden 4-5 Yaşındaki Çocukların Yılmazlık Özellikleri ve Yılmazlığı Destekleyici Faktörlerin İncelenmesi

İngilizce Adı : Investigating Resilience Characteristics And Resilience Supportive Factors Of 4-5 Years Old Children In Pre-School Education

(5)
(6)

TEŞEKKÜR

Bu araştırma, okul öncesi eğitim alan 4-5 yaşındaki çocukların yılmazlık özelliklerini ve koruyucu faktörleri ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu amaç doğrultusunda öğretmenlerle ve ebeveynlerle görüşmeler yapılmış ve öğretmenlere, ebeveynlere anketler uygulanmıştır. Bu zorlu süreçte, bilgisini, desteğini ve sabrını esirgemeyen değerli hocam Ebru ERSAY’a sonsuz teşekkür ediyorum.

Lisansüstü eğitim almaya yönlendiren, bilgisiyle ışık tutan değerli hocam Adalet KANDIR’a çok teşekkür ediyorum. Ayrıca araştırma sürecinin başından sonuna kadar desteğini esirgemeyen, hep yanımda olan aileme ve arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

(7)

OKUL ÖNCESİ EĞİTİME DEVAM EDEN 4-5 YAŞINDAKİ

ÇOCUKLARIN YILMAZLIK ÖZELLİKLERİ VE YILMAZLIĞI

DESTEKLEYİCİ FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Elif ERDEM

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Nisan, 2017

ÖZ

Bu araştırmada, okul öncesi dönemde zorluklara rağmen uyum sağlayan çocukların yılmazlık özellikleri ve yılmazlığı koruyucu faktörler incelenmiştir. 2015-2016 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa’daki bağımsız anaokulu ve anasınıflarında bulunan 4-5 yaşındaki çocuklar araştırmanın kapsamını oluşturmuştur. Bu araştırmada, karma yöntem kullanılmıştır. Öncelikli olarak nitel veriler, daha sonra nicel verilerin elde edilmesini ve analizini öngören keşfedici sıralı desen kullanılmıştır. Araştırmada “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” ve “Risk Faktörleri Listesi”, “Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ)” ve “Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ)” kullanılmıştır. İlk olarak öğretmen ve ebeveynlerle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme sonuçları için “içerik analizi” yapılmıştır. İçerik analizi sonucunda öğretmen ve ebeveynlerin görüşleri doğrultusunda “Risk Faktörleri”, “Koruyucu Faktörler”, “Yılmaz Çocuk Özellikleri” “Yılmazlık Mümkün”, Yılmazlık Mümkün Değil”, Çağrıştırdığı” ve “Bilgi Eksikliği” temalarına ulaşılmıştır. İkinci olarak ise öğretmenlere “Risk Faktörleri Listesi” uygulanarak risk altında olan ve bunun sonucunda olumlu uyum gösteren çocuklar belirlenmeye çalışılmıştır. Risk Faktörleri Listesinde öğretmenler en fazla olarak “anne baba eğitim seviyesinin düşük olması” ve “yoksulluğu” dile getirmişlerdir. Risk Faktörleri Listesine göre belirlenen çocukların öğretmenlerine ve ailelerine ölçekler uygulanmıştır. Araştırmada E.Ersay (kişisel iletişim, 10 Şubat, 2016) tarafından geliştirilen “Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ)” ve “Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ)” kullanılmıştır. Her iki ölçek içinde açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. ‘Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği değerlendirmeleri 375 çocuk ile yapılmıştır ve yeni geliştirilen bu ölçeğin

(8)

açıklayıcılığının yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Ölçeğin cronbach alfa katsayısı 0,98 olarak hesaplanmıştır. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeğinin (EÇYKFÖ) değerlendirmeleri ise 358 çocuk ile yapılmıştır. Ölçeğin cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0,94 olarak saptanmış ve ölçeğin maddelerine verilen cevapların güvenirliğinin yüksek düzeyde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu araştırmanın analiz sonuçlarında, kız çocuklarının toplam yılmazlık puanlarının erkek çocuklarının toplam yılmazlık puanlarından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca babası lise mezunu olan çocukların yılmazlık puanlarının babası ilkokul mezunu olan çocukların yılmazlık puanlarından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Analiz sonuçlarında çocuğun yaşamında koruyucu faktörlerin artması ile çocuğun yılmazlığının arttığı ortaya konmuştur.

Anahtar Kelimeler : Yılmazlık, dayanıklılık, dirençlilik, risk faktörleri, koruyucu faktörler

Sayfa Adedi : 92

(9)

INVESTIGATING RESILIENCE CHARACTERISTICS AND

RESILIENCE SUPPORTIVE FACTORS OF 4-5 YEARS OLD

CHILDREN IN PRE-SCHOOL EDUCATION

(Master's Thesis)

Elif ERDEM

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

(Aprıl, 2017)

ABSTRACT

In this research, the resilience characteristics and protective factors of children who adapt to the preschool period despite the difficulties were examined. The scope of this research was 4-5 years old children who had been attending preschool in Şanlıurfa in the 2015-2016 academic year. In this study, mixed method was used. Because the exploratory sequential pattern was used, primarily qualitative data and then quantitative data was collected. The "Semi-structured Interview Form", "Risk Factors List", "Early Childhood Resilience Scale" and "Early Childhood Resilience Protective Factors Scale" were used in the study. First, semi-structured interviews were held with teachers and parents. "Content analysis" was conducted for semi-structured interviews. As a result of content analysis, in line with the views of parents and teachers "Risk Factors", "Protective Factors", " Features of Resilience Children " "Resilience is possible", Resilience is Not Possible ", “Evokings" and "Lack of information" themes have been found. Secondly, the "Risk Factors List" was applied to the teachers and tried to determine the children who were at risk but still showed positive adaptation. On the Risk Factors List, mostly chosen risk factors were "low parental education level" and "poverty" by teachers. Scales were applied to teachers and families of the children who were identified according to the Risk Factors List.The "Early Childhood Resilience Scale" and "Early Childhood Resilience Protective Factors Scale" developed by E.Ersay (personal communation, 10 February, 2016) were used in the study. For both scales, exploratory factor analsis has been held .'Early Childhood Resilience Scale' evaluations were conducted with 375 children. It was revealed that this newly developed scale has a high explanatory power. The cronbach alpha coefficient of the scale was calculated as 0.98. The evaluation of Early Childhood Resilience Protective Factors

(10)

Scale (EÇKFÖ) was conducted with 358 children. The cronbach alpha reliability coefficient of the scale was 0.94. As a result, it is concluded that the reliability of the answers given to the scale items is high.The analysis of this study showed that the total resilience scores of girls were higher than the total resilience scores of boys. It was also found that the resilience points of the children whose fathers graduated from high school are higher than the children whose fathers graduated from elementary school.The results of the analysis reveal that the resilience of children increases with the increase of protective factors in the lives of these children.

Key Words : Resilience, risk factors, protective factors. Page Number : 92

(11)

İÇİNDEKİLER

TEŞEKKÜR ... iv ÖZ ... v ABSTRACT ... vii İÇİNDEKİLER ... ix TABLOLAR LİSTESİ... xi

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiii

BÖLÜM I. GİRİŞ ... 1

Problem Durumu ... 1 Amaç ... 3 Alt Amaçlar ... 4 Önem ... 4 Yılmazlık Tanımı ... 6 Koruyucu Faktörler ... 7 Risk Faktörleri ... 8

Erken Çocuklukta Yılmazlık Çalışmaları... 10

Yılmazlık ve Gelişim Süreçleri ... 13

Sayıltılar ... 16 Sınırlılıklar ... 16 Tanımlar ... 16

BÖLÜM II. YÖNTEM

... 19 Araştırmanın Modeli ... 19 Evren ... 20 Örneklem ... 21

Veri Toplama Araçları ... 21

Kişisel Bilgi Formu ... 21

Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu ... 21

(12)

Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği ... 22

Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği ... 22

Verilerin Toplanması ... 23

Verilerin Analizi ... 24

BÖLÜM III. BULGULAR VE YORUM ... 25

Nitel Veri Bulguları ... 25

Yılmaz Çocukların Özellikleri ... 26

Risk Faktörleri ... 30

Koruyucu Faktörler ... 34

Yılmazlık Mümkün/ Yılmazlık Mümkün Değil ... 39

Çağrıştırdığı ... 40

Bilgi Eksikliği ... 40

Nicel Veri Bulguları ... 41

Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği ... 42

Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ) Faktör Analiz Sonuçları ... 45

Madde Analizleri ... 47

Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği ... 48

Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği’nin (EÇYKFÖ) Faktör Analiz Sonuçları ... 51

Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ) ve Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeğinin (EÇYÖ) Birleşik Analiz Sonuçları ... 56

BÖLÜM IV. SONUÇ VE TARTIŞMA ... 63

Sonuç ... 63

Öneriler ... 69

KAYNAKLAR

... 73

EKLER

... 85

EK-1. Ebeveyn Görüşme Formu ... 87

EK-2. Öğretmen Görüşme Formu... 87

EK-3. Kişisel Bilgi Formu ... 88

EK -4. Risk Faktörleri Listesi ... 90

EK-5. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği ... 91

(13)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Öğretmen ve Ebeveynlerin Yılmaz Çocuk Özellikleri ile İlgili Görüşleri ... 27

Tablo 2. Öğretmen ve Ebeveynlerin Risk Faktörleri ile İlgili Görüşleri ... 31

Tablo 3. Öğretmen ve Ebeveynlerin Koruyucu Faktörler ile İlgili Görüşleri ... 35

Tablo 4. Öğretmen ve Ebeveynlerin Yılmazlığın Mümkünlüğü ile ilgili Görüşleri ... 39

Tablo 5Öğretmen ve Ebeveynlerin Yılmazlığın Çağrıştırdığı Kişiler ile İlgili Görüşleri ... 40

Tablo 6. Öğretmen ve Ebeveynlerin Görüşleri ... 40

Tablo 7. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ) İçin Öğretmenlerden Toplanan Verilerin Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı ... 43

Tablo 8. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeğine (EÇYÖ) Göre Analize Alınan Çocukların Yaşı, Anne Yaşı, Baba Yaşı, Çocuk Sayısı ve Gelir Durumlarının Ortalaması ve Standart Sapma Dağılımı ... 44

Tablo 9. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ) Maddelerine Yönelik Hesaplanan Faktör Yük Değerleri ... 46

Tablo 10. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ) Maddelerinin Düzeltilmiş Madde-Toplam Korelasyonları ... 47

Tablo 11. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeğine (EÇYKFÖ) Göre Araştırmaya Katılan Ebeveynlerin Demografik... 49

Tablo 12. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeğine (EÇYKFÖ) Göre Analizlere Dahil Edilen Çocukların Ebeveynlerinin Yaşı, Gelir Durumu, Araştırmaya Katılan Çocuklarının Yaşı ve Ebeveynlerin Toplam Çocuk Sayılarının Ortalaması ve Standart Sapması ... 50

Tablo 13. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ) Maddelerinin Dik Döndürme Sonrası Hesaplanan Faktör Yük Değerleri ... 52

Tablo 14. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ) Maddelerinin Düzeltilmiş Madde-Toplam Korelasyon Değerleri ... 54

Tablo 15. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeğinin (EÇYKFÖ) Alt Ölçekleri Arasındaki Korelasyon Değerleri ... 56

(14)

Tablo 16. Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği’nin (EÇYKFÖ)

Alt Ölçeklerinin Standart Sapma ve Ortalaması ... 56

Tablo 17. Öğretmen ve Ebeveynlerden Elde Edilen Verilerin Demografik Özelliklerine

Göre Dağılımı... 57

Tablo 18. Öğretmen ve Ebeveynlerden Elde Edilen Verilerden Çocuk Yaşı, Anne

Yaşı, Baba Yaşı, Gelir Durumu ve Ebeveynlerin Çocuk Sayıları Dağılımı ... 58

Tablo 19. Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ) ve Erken Çocuklukta

Yılmazlığı Koruyucu Faktörleri Ölçeğinin (EÇYKFÖ) Ortalama ve

Standart Sapması ... 59

Tablo 20. Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ) ve Çocuk Yılmazlığı Ölçeği

(EÇYÖ) Sonuçları Arasındaki Pearson Korelasyon Sonuçları ... 59

Tablo 21. Çocuk Yılmazlık Puanlarının Cinsiyete Göre T-Testi Sonuçları ... 59 Tablo 22. Çocuk Yılmazlık Puanlarının Annelerin Çalışma Durumuna Göre T-Testi

Sonuçları ... 60

Tablo 23. Çocuk Yılmazlık Puanları ile Çocuk Yaşı, Baba Yaşı ve Gelir Durumu

Arasındaki Korelasyon Sonuçları (Spearman)... 60

Tablo 24. Çocukların Toplam Yılmazlık Puanlarının Doğum Sırasına Göre ANOVA

Sonuçları ... 61

Tablo 25. Çocukların Toplam Yılmazlık Puanlarının Annelerin Eğitim Seviyelerine

Göre ANOVA Sonuçları ... 61

Tablo 26. Çocukların ToplamYılmazlık Puanlarının Babaların Eğitim Seviyelerine

(15)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Nitel veriler sonucunda elde edilen temalar ... 26 Şekil 2. Erken çocuklukta yılmazlık ölçeğine (EÇYÖ) ilişkin oluşturulan scree plot ... 45 Şekil 3. Faktörlerin öz değerlerine ait scree plot ... 51

(16)

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumu, amacı, önemi, sınırlılıkları, sayıltıları ve tanımları açıklanmıştır.

Problem Durumu

Bazı bireyler, zorlu yaşam şartlarına, çeşitli stresli durumlara maruz kaldığı halde nasıl oluyor da iyi olmayı, ayakta kalmayı başarırken, bazı bireyler bunu neden başaramıyorlar, sorusu farklı alandan araştırmacıların ilgisini çekmektedir (Cihan Güngör, 2014; Damasio, Borsa ve De Silva, 2011; Doğan, 2015; Gutman, 2008; Wright ve Masten, 2005). Olumsuz koşullara rağmen, bazı çocukların yetişkinliklerinde akademik ve sosyal olarak geliştikleri görülmektedir (Condly, 2006; Gizir, 2007). Bazı bireylerin risk altındayken başarılı olması, bazı bireylerin de başarısız olmasının anlaşılmaya çalışılması yılmazlık çalışmalarının çıkış kaynağı olmuştur (Rhodes ve Brown’ dan aktaran Özcan, 2005). Afet, şiddet, hastalık, kötü beslenme, kötü muamele ve diğer tehditlere rağmen insanın olumlu gelişim göstermesi ve iyilik hali (well-being) içinde bulunması yılmazlığa uluslararası bir ilgi oluşturmuştur (Masten, 2014).

Çocukların çevreleri giderek tehlikeli bir hal almaktadır. Yoksul çocuk sayısı, şiddet, istismar ve uyuşturucu kullanımı artmıştır. Ayrıca akademik performansta düşme, disiplin ve sosyal davranışlarda kötü yönde temel değişiklikler görülmüştür (Condly, 2006). Çocuk, yoksul, şiddet olan bir çevrede büyür ve anormal bir aile içinde yaşayıp bunun sonucunda olumlu bir gelişim gösterirse yılmaz çocuk olarak değerlendirilir (Cicchetti, 2003; Condly, 2006; Holmes, Yoon, Voith, Kobulsky ve Steigerwald, 2015; Masten, 2001; Masten ve Coatsworth,1998).

Yapılan araştırmalarda, yılmazlığın çok erken yaştan itibaren geliştirilebildiği ortaya konmuştur. Yılmazlık, karakteristik bir miras değildir, yaşamın içinde geliştirilen ve

(17)

erken çocukluk yıllarında özel bir öneme sahiptir. Çocuğun gelişimde günlük yaşam zorluklarını yönetme, krizlerin ve yüklerin üstesinden gelme ve başarılı gelişim görevleri için erken çocukluk döneminde deneyimler önemlidir (Rönnau-Böse ve Fröhlich-Gildhoff, 2009). Ayrıca, çocuğun içinde bulunduğu ortamın (okul gibi) sosyal, duygusal, bilişsel, fiziksel gelişim açısından güçlü bir etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur (Cefai vd., 2014; Dent ve Cameron, 2003; Masten 2007). Bununla birlikte, kötü muameleden etkilenen çocukların erken çocukluk eğitimi ile sosyal, duygusal ve bilişsel olarak gelişimleri desteklenebilmektedir (Ellenbogen vd., 2014). Hall, Sylva, Melhuish, Sammons,Siraj-Blatchford ve Taggard, (2009), yaptıkları araştırmada kaliteli okul öncesi eğitimin risklerin etkilerini azalttığını ve yüksek kaliteli okul öncesi eğitimin çocukların gelişimini destekleyerek riskli durumlara karşı çocuklarda yılmazlığı geliştirilebileceğini ortaya koymuşlardır. Murray-Harvey (2010), okulun öğrencinin deneyim kalitesini attırdığını, akademik performans, psikolojik sağlık ve sosyal/duygusal uyumda bir etkiye sahip olduğunu dile getirmiştir. Okul öncesi eğitimin yılmazlık üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalarda, çocuğun bilişsel ve sosyal gelişimi üzerinde okul öncesi eğitimin güçlü ve belirleyici etkileri olduğu ortaya konulmuştur (The National Institute for Child Health and Development (NICHD) 2003; Sammons vd., 2007). Avrupa Komisyonunun (EU) erken çocukluk eğitimi ve bakımı üzerine yayınladığı tebliğinde, çocukların iyi bir başlangıç yapmaları ve erken okul terkini engellemek için yılmazlığın desteklenmesi gerektiğini ve kaliteli bir erken çocukluk eğitimi sağlanması gerektiğini vurgular (Avrupa Komisyonu’ ndan aktaran Cefai vd., 2014).

Farklı ülkelerdeki araştırmalar incelendiğinde, yılmazlıkla ilgili birçok araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Bu araştırmalar farklı alanlara yoğunlaşmıştır: Erken çocukluk ve okul öncesi öğrencilerinin yılmazlıkları (Berson ve Baggerly, 2012; Cabaj vd., 2014; Calkins, Blandon,Williford ve Keane, 2007; Cohen, 2011; Conway ve Mcdonough, 2006; Ellenbogen vd., 2014; Hall vd, 2009; Israelashvili ve Wegman-Rozi, 2003; Mayr ve Ulich, 2009; Nesheiwat ve Brandwein, 2011; Nolan, Taget ve Stagnitti, 2014; Oades-Sese ve Esquivel, 2006; Rönnau-Böse ve Fröhlich-Gildhoff, 2009) çocuk ve gençlerin yılmazlıkları (Afifi ve MacMillan, 2011; Benard, 1991; Cefai ve Cavioni, 2014; Condly, 2006; Dent ve Cameron, 2003; Cauce, Cruz, Corona ve Conger , 2011; Engle vd., 1996 ; Howard, vd., 1999; Garmezy, 1991; Graham ve Yeoh, 2013; Greenberg, 2006; Liebenberg, Ungar ve Van de Vijver, 2012; Luthar, 1993; Masten ve Coatsworth, 1998; Murray-Harvey, 2010; Murray, 2003; Resnick ve Taliaferro, 2011; Shapiro, Lebuffe,

(18)

2006; Sun ve Stewart, 2007; Zolkoski ve Bullock, 2012), yılmazlığın yapısı ve gelişim süreçleri (Cefai, 2007; Gutman, 2008; Hoffman, 2010; Kaplan, Turner, Norman ve Stillson, 1996; Luthar, Cicchetti ve Becker, 2000; Luthar vd., 2006; Masten, 2001; Wright ve Masten, 2005), yılmazlık ile ilgili ölçek geliştirme (Damasio vd., 2011) . Türkçe yazın incelendiğinde, yılmazlık ile ilgili birçok araştırmanın yapıldığı görülmektedir. Lise öğrencilerinin yılmazlık düzeyleri (Altundağ, 2013; Balcı, Arastaman, 2013; Çelik, 2013; Kılıç, 2014; Kurt, 2013; Onat, 2010; Özcan, 2005; Sipahioğlu, 2008; Toprak, 2014; Turan, 2014; Yılmaz Irmak, 2011; Yılmaz, Sipahioğlu, 2012), ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin yılmazlık düzeyleri (Er, 2009; Gizir, 2004; Gökden Kaya, 2007), üniversite öğrencilerinin yılmazlık düzeyleri (Aydın, 2010; Bolat, 2013; Dayıoğlu, 2008; Erarslan, 2014; Ergün Başak, 2012; Güloğlu, Karaırmak, 2010; Gürgan, 2014; Ilgaz, 2011; Serbest, 2010; Terzi, 2008; Yalım, 2007). Okul öncesi dönem çocukları ile ilgili Türkçe yazında yılmazlıkla bağlantılı yalnızca bir çalışma bulunmuştur. Ogelman (2015) çalışmasında, okul öncesi çocuklarının ego dayanıklılığını ( ego resiliency) anne- baba kabul etmesi açısından incelemiştir. Bunun yanında bazı meslek gruplarının da yılmazlık düzeyleri incelenmiştir; örneğin, öğretmenlerin (Çalışkan, 2011; Kırımoğlu, Yıldırım ve Temiz, 2010; Selçuklu, 2013; Şahin, 2014; Uçar, 2014), hemşirelerin (Taş, 2013), antrenörlerin (Kırımoğlu ve Filazoğlu, 2012), çevik kuvvet çalışanlarının (Kurt, 2011) ve ceza infaz kurumu personellerinin yılmazlık düzeyleri (Gençöz, Şenol Durak ve Durak, 2008). Ayrıca yetişkin yılmazlığını (Kaner ve Bayraklı, 2012; Savi Çakar, Karataş ve Çakır, 2014) ve aile yılmazlığını (Cihan Güngör, 2014; Kaner ve Bayraklı, 2010; Özbay, Aydoğan, 2013) değerlendiren ölçek çalışmaları da bulunmaktadır. Yapılan Türkçe araştırmalara bakıldığında, okul öncesi dönem çocuklarıyla ilgili yılmazlık özellikleri, koruyucu faktörler, risk faktörlerini inceleyen çalışmaların olmadığı görülmektedir. Windle, Bennett ve Noyes (2011), farklı yaş gruplarında yılmazlığı ve destekleyici faktörleri anlamamızı sağlayan ölçekleri inceledikleri makalelerinde özellikle erken çocuklukta yılmazlık özellikleri ve koruyucu faktörleri anlamaya yönelik ölçeğin bulunmadığının ve geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir.

Amaç

Bu araştırma Şanlıurfa’da bulunan merkez ilçeler ( Haliliye, Eyyübüye, Karaköprü, Merkez) ve Şanlıurfa’ya bağlı ilçelerden Şanlıurfa-Viranşehir, Şanlıurfa-Siverek,

(19)

Şanlıurfa-Hilvan il merkezi ve ilçe merkezlerindeki anasınıfı ve anaokullarına devam eden 4 - 5 yaşındaki çocukların erken çocuklukta yılmazlık özelliklerini ve bunu destekleyen faktörlerin incelenmesini amaçlamaktadır.

Alt Amaçlar

 Okul öncesi öğretmenlerin ve çocuğu anasınıfına devam eden velilerin - Çocukların yaşamını olumsuz etkileyecek risk faktörleri,

- Zorluklara rağmen uyum gösteren çocukların özellikleri ve

- Çocukları hayatlarındaki zorluklara rağmen güçlü kılan koruyucu faktörler ile ilgili görüşleri nedir?

 Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı mıdır?

 Erken çocuklukta yılmazlığı koruyucu faktörler ölçeği geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı mıdır?

 Anasınıfına devam eden çocukların yılmazlık düzeyleri, çocuğun; - Cinsiyeti

- Anne- baba öğrenim durumu - Anne-babanın çalışma durumu

- Doğum sırasına göre değişmekte midir?

 Anasınıfına devam eden çocukların yılmazlık düzeyleri, - Ailenin sosyoekonomik durumu,

- Anne- babanın yaşı - Kardeş sayısı ve

- Koruyucu faktörler ile ilişkili midir?

Önem

Yılmazlık, bireylerin gelişimini, büyüme ve öğrenmesini etkileyen çok yönlü bir olgudur (Nolan, vd., 2014). Yılmazlık birey, aile, toplum faktörleri ile karmaşık bir bütündür (Condly, 2006). Yılmazlık, çocukların büyürken karşılaştıkları sosyal, duygusal, gelişimsel, ekonomik ve çevresel zorlukların üstesinden gelme yeteneği olarak tanımlanmaktadır (Goldstein ve Brooks, 2005).

İki yılmazlık modeli vardır: değişken odaklı model ve kişi odaklı modeldir. Değişken odaklı model, risk ya da zorluğun derecesi, sıkıntının olumsuz sonuçlarından bireyi

(20)

korumayı amaçlar. Kişi odaklı model ise, yılmaz çocukları farklılaştıran özellikleri belirleyerek diğer çocuklar ile karşılaştırmaya odaklanır (Masten, 2001).

Yılmaz çocuklar, yenilmez çocuklar değildirler (Masten ve Coatsworth, 1998). Resnick ve Taliaferro (2012), yaptıkları çalışmada ‘yenilmez çocuk’ kavramını üç faktöre bağlı olarak çürütmüşlerdir; (1) strese karşı direnç mutlak değildir, görecelidir, (2) direncin temeli hem çevre hem de yapısal faktörleri içerir, (3) direncin derecesi zaman ve duruma göre değişir. Yani, yılmazlık durağan değildir, zaman içerisinde gelişim aşamaları ile değişim gösterebilir (Afifi ve MacMillan, 2011).

Araştırmalara göre yılmaz bireylerin özellikleri (Benard, 1991; Cafei ve Cavioni, 2014; Condly, 2006; Damasio vd., 2011; Engle vd., 1996; Greenberg, 2006; Holmes vd., 2015; Hromek,2004; Liebenberg, Ungar ve Van de Vijver, 2012; Mayr ve Ulich, 2009; Nesheiwat ve Brandwein, 2011; Resnick ve Taliaferro, 2012; Rönnau-Böse ve Fröhlich-Gildhoff, 2009; Wright ve Masten, 2005);

 normal/yüksek zekâ,  bilişsel yetenek,  kolay mizaç,

 olumlu benlik kavramı,  problem çözme becerisi,  sabır,

 merak,

 olumlu sosyal uyum,  olumlu sosyal ilişkiler,  üzüntü kontrolü,  iyimserlik,

 sakin ve rahat olma,  hobilere sahip olma,  amaç duygusu,  öz yeterlik (özerklik),  stres yönetim becerileri.

Risk faktörlerinin biyolojik ve psikolojik tehlikeleri vardır, bu risk faktörleri insanın olumsuz gelişmesine neden olur (Werner ve Smith, 1992). Çocuklarda koruyucu faktörleri inceleyen araştırmaların çoğu ergenlik ve genç erinlik üzerinedir. Bu gelişim

(21)

dönemleri önemli olmakla birlikte, 4- 10 yaş arasındaki çocukların olumsuz olaylar karşısında yılmazlık gelişimini anlamak oldukça önemlidir. Küçük çocuklar olumsuz yaşam olaylarından daha fazla etkilenebilir ve bu olaylar karşısında diğer yaş gruplarına göre daha savunmasız olabilirler (Holmes vd., 2015).

Yılmazlık Tanımı

Yılmazlık ile ilgili birçok tanım yapılmıştır. Gutman (2008), yılmazlığı çocukların yaşadıkları sıkıntılara rağmen olumlu uyum göstermesi olarak tanımlamış ve yılmazlığı gelişimsel bir süreç olarak görmüştür. Bunun yanında yılmazlık bazı çocukların sahip olduğu bazılarının ise sahip olamadığı bir durum değildir, yani kişilik özelliği olarak görülmez, yılmazlık gelişimsel bir süreçtir. Masten ve Obrodovic (2006) e göre, yılmazlık sıkıntı durumunda olumlu uyum ile ilgili birçok kavramı içine alan geniş bir şemsiyedir ve çocuğun yılmaz olabilmesi için iki durumun var olması gerekmektedir: çocuğun hayatında bir tehdit olmalı ve bu tehdite karşı olumlu bir uyum göstermesi gerekmektedir. Cassen, Graham ve Feinstein (2008) yılmazlığı, sıkıntı karşısında pozitif uyum olarak tanımlamaktadırlar ve risk altında olmasına rağmen bazı kişilerin iyi sonuçlara ulaşma şeklini açıklayan bir süreç olduğunu dile getirmektedirler. Werner (1995), yüksek riskli duruma rağmen iyi gelişimsel sonuçlar, stres altında sürekli yetkinlik ve travmadan kurtulma şeklinde tanımlamaktadır. Ayrıca Masten ve Monn (2015) yılmazlığı sıkıntılar karşısında uyum kapasitesi olarak belirtmişler ve büyük bir olumsuzlukta uyum süreçlerinin devam etmesinin yılmazlığın göstergesi olduğunu dile getirmişlerdir.

Riskli yaşam şartlarına rağmen bireyin ayakta kalması yılmazlık (resilience) olarak nitelendirilmektedir. Conway ve Mcdonough (2006), yılmazlığı, olumlu duygu üretimi ve olumsuz duygusal tecrübelerden hızlı bir şekilde kurtulabilme yeteneği olarak tanımlamıştır. Başka bir ifade ile yılmazlıktan bahsedebilmek için, bireyin olumsuz bir duruma maruz kalması ve bu durumun sonunda, bu olumsuz durumlara rağmen uyum sağlayıp hayatının diğer alanlarında başarı elde etmesi gerekir (Cicchetti ve Blender, 2006; Gizir, 2007; Masten, 2001; Wright ve Masten, 2005). Masten (2001), bireyin hayatında bir risk faktörünün olmaması durumunda, o bireylerin yılmaz bireyler olarak kabul edilmeyeceğini dile getirmiştir. Başka bir ifadeyle bireyin hayatında kanıtlanabilir bir risk durumu olması gerekmektedir.

(22)

Koruyucu Faktörler

Yılmazlık, çocuğu olumsuz durumlardan koruyan sihirli bir özellik değildir. Başarılı bir şekilde uyum sağlayabilmesi koruyucu faktörler ile mümkündür (Brown, Luthar ve Sawyer, 2006; Masten ve Obrodovic, 2006). Kötü şartlar altında başarılı olan çocukların hayatlarında koruyucu faktörlerin olması, risklerin telafi edilebileceğini göstermektedir (Gutman, 2008). Koruyucu faktörler, başetmeye odaklanarak desteğin düzenlenmesi ve değiştirilmesine yöneliktir ( Sun ve Stewart, 2007). Afifi ve MacMillan (2011), koruyucu faktör bireyin, olumsuz sonuçlar doğuran olaylara nasıl tepki vereceğini, değiştirebileceğini, iyileştirebileceğini ortaya koyduğunu belirtmiştir. Koruyucu faktörler, uyum sağlamada strese karşı ara bulucu olarak işlev gördüğünden bu faktörlerin etkileri de koruyucu süreçler olarak tanımlanmaktadır (Masten ve Coatsworth, 1998). Werner ve Smith (1992), koruyucu faktörlerin çocuk gelişimi üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu dile getirmiştir. Olumlu bir ruh sağlığı geliştirmek için koruyucu faktörler, aile, bireysel (çocuk), toplum (çevre) olarak ele alınmıştır (Afifi ve MacMillan, 2011; Garmezy, 1991; Graetz, Littlefield, Trinder, Dobia,Souter, Champion, Boucher,

Killick-Moran ve Cummins, 2008; Luthar, 1993; Williams-Askell, Cefai, Skrzypiec ve Wyra,

2013; Zolkoski ve Bullock, 2012).

Farklı kaynaklarda altı çizilen bireysel koruyucu faktörler aşağıda sıralanmıştır;  Sosyal yeterlik,

 Problem çözme,  Amaç duygusu,  Özerklik,

 Kendisi ve başkalarıyla ilgili olumlu görüşler,  Yapıcı duyguları ifade etme,

 Mizah,  Duygusal okuryazarlık,  Güçlü yönleri geliştirme,  Sebat,  Yaşam memnuniyeti,  Zekâ,

 Başa çıkma becerisi,

(23)

 Kendisi ile ilgili pozitif görüş sahibi olması (Positive view of self) ( özgüven, yüksek özsaygı, öz-yeterlik ),

 Kolay mizaç (Afifi ve MacMillan, 2011; Cefai, 2007; Goldstein ve Brooks, 2005; Gutman, 2008; Holmes vd., 2015; Murray, 2003; Rutter and the English and Romanian Adoptees Study Team 1998; Rönnau-Böse ve Fröhlich-Gildhoff, 2009; Werner, 1995; Werner ve Smith, 1992; Winslow vd., 2005; Wright ve Masten, 2005; Wolff, 1995 ).

Farklı kaynaklarda altı çizilen aile düzeyinde koruyucu faktörler aşağıda sıralanmıştır;  Annenin duygusal sağlığının iyi olması,

 Aile içinde uyum,

 İstikrarlı bakım verme ve kaliteli bakım,  Olumlu ebeveyn ilişkileri,

 Eşlerin birbirine desteği,

 Aile- çocuk arasında destekleyici ilişkiler (Cabaj, McDonald ve Tough, 2014; Gutman, 2008; Holmes vd., 2015; Howard, Dryden ve Johnson, 1999; Hromek, 2004; Murray, 2003; Werner, 1995; Winslow vd., 2005; Wright ve Masten, 2005).

Toplum düzeyinde koruyucu faktörleri aşağıdaki şekilde listelenmiştir;  Akranlar arası olumlu ilişkiler,

 Ailenin dışındaki kişiler ile ilişkiler,  Aile dışındaki kişilerden sosyal destek

 Güvenli, ihtiyaçlara cevap veren okul ortamı (iyi eğitimli öğretmen, okuldaki spor, sanat, müzik gibi faaliyetler),

 Dini inanç ve dini bağları içerir (Afifi ve MacMillan, 2011; Berson ve Baggerly, 2012; Gutman, 2008; Hall vd., 2009; Holmes, vd., 2015; Howard vd., 1999; Hromek, 2004; Murray, 2003; Resnick ve Taliaferro, 2011; Werner, 1995; Wright ve Masten, 2005).

Risk Faktörleri

Garbarino (1995), günümüzde çocukların yaşadığı çevrenin, onların gelişimlerinde tehlikeli bir etkiye sahip olabileceğini dile getirmektedir. Risk faktörü, çocuklarda uyumsuzluğun etkilerini artıran, etkileri kanıtlanmış stresörler olarak tanımlanmaktadır (Gutman, 2008). Çocuğun gelişimini olumsuz olarak etkileyen bu risk faktörleri, içsel (bireysel) ve dışsal (ailesel, çevresel, toplumsal) olumsuzlukları içermektedir (Engle,

(24)

Castle ve Menon, 1996; Gürgan, 2006; Murray, 2003; Winslow, Sandler ve Wolchik, 2005 ).

Bireysel risk faktörleri;  Hastalık,

 yaralanma,  erken doğum,

 okula uyum sağlayamama,  okulda başarısızlık,

 13- 19 yaşlarında anne olma,  düşük doğum ağırlığı,  düşük apgar skoru,

 kurşun zehirlenmesi gibi olumsuzluklardır. Dışsal risk faktörleri;

 Anne-babadan kaynaklanan şiddet,  anne-babanın ayrılması veya ölüm,  istismar (cinsel, fiziksel, duygusal),  ilgisiz anne- baba tutumları,

 ihmal,

 annenin küçük yaşta doğum yapması,  yoksulluk,

 okul şiddeti,

 çocuğa kötü muamele,  toplumsal şiddet,  evsizlik,

 doğal afetler gibi faktörler dışsal risk faktörleri içerisindedir.

Çocuğa kötü muamele gösterilmesi, ruh sağlığı sorunları, fiziksel sorunlar, saldırganlık, suç, şiddet, intihar davranışı, yaşam kalitesinde azalma ve düşük akademik performans ile ilişkili bulunmuştur (Afifi ve MacMillan, 2011; Del Gaudio Weiss ve Fantuzzo, 2011; Goldstein ve Brooks, 2005; Gutman, 2008; Masten ve Obrodovic, 2006). Düşük gelirli ailelerin çocukları, kötü muameleye maruz kaldıklarında sosyal ve ekonomik olarak diğer çocuklara göre daha çok etkilenmektedirler. Bu çocuklar, genellikle iyi bir eğitim, sağlıklı bir yaşam alanı ve çocuk bakımı gibi koruyucu faktörlerden yoksundurlar. Ayrıca

(25)

düşük gelirli ailelerin ek sıkıntılar ile (ebeveynlerin iş göremezliği veya kaybı, çocuğun zor mizacının olması) karşı karşıya kaldıkları da görülmektedir (Ellenbogen, Klein ve Wekerle, 2014).

Erken Çocuklukta Yılmazlık Çalışmaları

Erken çocuklukta yılmazlık ile ilgili yapılan araştırmalar olumsuz olayların çocukların gelişimlerini etkilediğini ancak koruyucu faktörlerin çocukları olumlu etkilediğini ortaya koymuşlardır. Gutman (2008), riskli ortamlarda yaşayan çocuklar için öğretmenlerin ve okul ortamının yararlı olduğunu ortaya koymuştur. Erken çocukluk döneminde, çocuğa kaliteli bir bakım verilmesi özellikle düşük gelirli ortamlarda yaşayan çocuklar için önemli bir faktördür.

Sammons vd. (2007), çalışmalarında, İngiltere’deki (EPPE 3-11) çocukların bilişsel ve sosyal/davranışsal gelişimi üzerinde okul öncesi eğitimin ve ilkokulun etkilerini araştıran uzunlamasına bir çalışmaya ilişkin analiz sonuçlarını göstermektedirler. Risk altındaki çocukların başarılarını yükseltmek, uzun dönemli fayda sağlayabilmek için okul öncesi eğitimin gerekli olduğunu ve eğitimin kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini dile getirmişlerdir.

Oades-Sese ve Esquivel (2006), ekonomik açıdan dezavantajlı 50 erken çocukluk sınıfında 207 zenci Amerikalı çocuk ile yılmazlık üzerinde çalışmışlardır. Çalışmalarında, Stanford-Binet Zekâ Ölçeği (Stanford-Binet Intelligence Scales-Fifth Edition) , Mizaç değerlendirmek için öğretmen formu (Temperament Assessment Battery for Children-Revised Teacher Form3), Duygu Düzenleme Kontrol Listesi (Emotion Regulation Checklist), Woodcock Dil Yeterlik (İngilizce) Ölçeği (Woodcock Language

Proficiency Battery-Revised), Woodcock Dil Yeterlik ( İspanyolca) Ölçeği ( Woodcock

Language Proficiency Battery-Revised Spanish Form), Bağımlı / Özerk Sosyal Yetkinlik ve Davranış Değerlendirme Ölçeği öğretmen formu (the Dependent/Autonomous Scale of the Social Competence and Behavior Evaluation-Teacher Form), Latin Gençler için Kısa Kültürlenme Ölçeği (Short Acculturation Scale for Hispanic Youths), Penn Sosyal Oyun Ölçeği (Penn Interactive Peer Play Scale ) uygulamışlardır. Bu çalışmada, bilişsel yetenek, mizaç, özerklik, dil becerileri koruyucu faktör olarak bulunmuştur. Ayrıca yılmaz okul öncesi çocukların ikinci dil yeterliğinde daha başarılı oldukları ortaya koyulmuştur.

(26)

Ellenbogen vd. (2014), kötü muamele nedeniyle çocuklarda nörolojik, bağlanma, bilişsel ve gelişimsel yaralanmalar olduğunu belgelemişlerdir. Bu yaralanmalar sonucunda, Berson ve Baggerly (2012), küçük çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimini travmanın olumsuz bir şekilde etkileyip çocuk için kalıcı sorunlara neden olabileceğini ortaya koymuştur. Dünyada, çok sayıda çocuğun travmalara maruz bırakıldığını ve erken çocukluk dönemi eğitimcilerinin çocuklarda sıkıntılarla başa çıkma becerisini geliştirmede önemli bir rol oynayabileceğini dile getirmişlerdir. Benzer şekilde, Cabaj vd. (2014) yaptıkları araştırmada, 3-5 yaşlarında erken çocukluk sıkıntılarının çocuklar üzerinde kalıcı etkisi olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu çalışmada gebelikten itibaren 706 anne doğumdan sonra 6-8 yıl araştırılmıştır. Çocuk Davranış Ölçeği ile (NSCLY Child Behaviour Scales) çocuklardaki davranış sorunları öğrenilmeye çalışılmıştır. Çocuğun sağlığı, aile, arkadaşlar, okul hayatı, annenin ruh sağlığı bilgilerini de içeren anketler e-posta ile örnekleme ulaştırılmıştır. Gelişimin kritik dönemlerinde yaşanılan sıkıntıların, davranışları içselleştirme ve dışsallaştırma ile ilişkili olduğunu dile getirmişlerdir.

Calkings vd. (2007), 2-5 yaş aralığında 441 çocuğu incelemişlerdir. Araştırmada çocuklar, 3 farklı zamanda çocukların anneleri ile görüşme ve uzmanların gözlemleri ile uzunlamasına incelenmiştir. Bebekler 6 aylıkken araştırmaya başlanıp yürüme dönemine kadar, 2 ve 4 yaşlarında incelenmiştir. Çocukların anneleri (1: 1994-1996 ve 2: 2000- 2001) Çocuk Davranış Kontrol Listesini ( Child Behavior Checklist (CBCL 2/3) doldurarak, çocukların davranış problemleri hakkında bilgi sağlamışlardır. Çocuklar 60 ve üzeri puan alırsa risk olarak temsil edilmiştir. Araştırmada oluşan kayıplar ile 399 anne ile çalışma tamamlanmıştır. Araştırmacılar, çalışmalarının sonucunda, çocukların yaşadığı sıkıntılar karşısında, çocukları geliştirmek, onlarla ilgili sorunları erken tanılamak, risk ve koruyucu faktörleri belirlemenin önemli olduğunu açıklamışlardır. Hall, Sylva, Melhuish, Sammons, Siraj-Blatchford ve Taggard, (2009), çevresel ve bireysel olarak risk altındaki çocukların gelişiminde koruyucu bir faktör olan okul öncesi eğitimin etkisini araştırmışlardır. 36-58 aylık 2857 İngiliz okul öncesi çocukları ile çalışmışlardır. Bu araştırmada; (1) okul öncesi çocukların bilişsel özellikleri, (2) demografik ve aile özellikleri, (3) okul öncesi sürecinin nitelikleri araştırılmıştır. Çocukların bilişsel gelişimleri, İngiliz Yetenek Ölçeği ( British Ability Scales (BAS) ile uzman kişiler tarafından değerlendirilmiştir. Tutarlı ve yaşa uygun değerlendirme yapmak için Genel Bilişsel Yetenek Ölçeği ( General Cognitive Abilities (GCA), Erken

(27)

Çocukluk Çevre Değerlendirme Ölçeği (The Early Childhood Environmental Rating Scale Revised Edition (ECERS-R) ve süreç kalitesini değerlendirmek için Bakıcı Etkileşimi Ölçeği (Caregiver Interaction Scale (CIS) uygulanmıştır. Araştırma sonucunda kaliteli okul öncesi eğitimin koruyucu bir faktör olduğu ve erken çocukluk hizmetleri ile risk altında olan çocuklarda yılmazlığın desteklemesi gerektiğini dile getirmişlerdir. Mayr ve Ulich (2009), öğretmen veya uzmanların okul öncesi ortamında çocukların iyi oluşlarını gözlemleyebilmesi amacıyla bir ölçek geliştirmişlerdir. Bu ölçek PERIK (Positive development and resilience in kindergarten; Almanca da: Positive Entwicklung und Resilienz im Kindergartenalltag) olarak adlandırılmıştır. Bu ölçek, 'zihinsel sağlık', yılmazlık' ve ' okul olgunluğu ' olarak üç alt boyuttan oluşmaktadır. Bu çalışmada okul öncesi çocuklarının sosyal – duygusal yeterliği altı boyutta incelenmiş ve ölçek geliştirme çalışması yapılmıştır: (1) iletişime başlama/sosyallik (making contact/social performance) , (2) kendini kontrol etmesi/ düşüncelilik (self control/thoughtfulness ), (3) kendine güven VE kararlılık (self-assertiveness), (4) duygusal istikrar/stresle başa çıkma (emotional stability/coping with stress), (5) görev yönelimi (task orientation), (6) keşif keyfi (pleasure in exploration).

Nesheiwat ve Brandwein (2011), altı yaşın altında olan çocukların özelliklerini ve yılmazlıkla arasındaki ilişkiyi inceleyip yılmazlık ile benlik kavramı arasında olumlu bir ilişki olduğunu ortaya koymuşlardır. Araştırmanın örneklemini New Jersey’ deki üç kentte bulunan anaokulu ve kreşlerdeki 29 çocuk, öğretmenleri ve aileleri içermektedir. Çocukların ortalama yaşı 4.8 yıldır. Veriler, Joseph Resimli Benlik Kavramı Ölçeği, Devereux Erken Çocukluk Değerlendirmesi Ölçeği ve bu çalışma için oluşturulmuş bir risk faktörleri anketi yoluyla elde edilmiştir. Yılmazlık ile davranış kaygıları arasında negatif yönde bir korelasyon olduğunu, yani yılmazlığı yüksek olan çocukların daha az davranış kaygısı gösterdiği bulunmuştur. Bugüne kadar yapılan çalışmaların çok azının yılmazlık ve çocuğun iç özellikleri arasındaki ilişkiyi incelediğini dile getirmişlerdir. Nolan, Taket ve Stagnitti, (2014), küçük çocukların, ailelerinin ve toplumlarının yılmazlık özelliklerini araştırmışlardır. Avustralya‘da yapılan bu çalışmada, erken çocukluk öğretmenleri ve ilkokul öğretmenleri ile görüşmeler ve okullarda gözlemler yapılmıştır. Çalışmada, öğretmenler tarafından yılmaz olarak belirlenen 26 çocuk (19 kız ve 7 erkek) 3 yıl boyunca izlenmiştir. Öğretmenlerle yapılan görüşmelerde, çocukların yılmazlıkla ilişkili davranışları, yılmazlık özellikleri ve yılmazlığı destekleyen faktörler anlaşılmaya çalışılmıştır. Yaptıkları çalışmada, en az iki farklı sorunu olan aileleri

(28)

araştırmalarına dâhil etmişlerdir. Ailelerin, yoksulluk, işsizlik, güvensiz konut, ölüm, aile içi şiddet gibi sorunları bulunmaktadır. Yaptıkları çalışmanın sonucunda, öğretmenlerin çocuklarda yılmazlığın gelişimini teşvik etmede rol oynayabileceğini ortaya koymuşlardır. Rönnau-Böse ve Fröhlich-Gildhoff da (2009), erken çocukluk dönemindeki deneyimlerin çocukların yılmazlık gelişimi için önemli olduğunu ortaya koymuşlardır. Araştırmacıların yürüttüğü erken çocukluk döneminde (3-6 yaş) yılmazlığın teşvik edilmesi projesi ile amaçlanan, planlanan erken müdahale programı ile anaokulu çocuklarının yılmazlığının geliştirilmesidir. Bu proje dâhilinde, (a) Erken çocukluk dönemi öğretmenlerin eğitimi, (b) Yılmazlık odaklı kurslara çocukların katılımı, (c) hem bireysel danışmanlık hem de grup veli katılımı ve (d) danışmanlık kurumları ile diğer sosyal yardım kuruluşları arasında iletişim ağı kurulması çalışmaları yapılmıştır. İki kırsal iki kentsel erken çocukluk kurumlarında, deney grubu, 247 anaokulu çocuğu, 44 erken çocukluk eğitimcisini içerir. Kontrol grubu 193 öğrenci ve 51 erken çocukluk eğitimcisini içerir. Kullanılan veri toplama araçları; SERKI (Erken çocukluk kurumları için öz değerlendirme ve yansıtma anketi), öğretmenlerin proje ile ilgili beklentileri ve pedegojik tutumları hakkında anket, öğretmenlerin VBV Davranış anketi uygulanmıştır. Ailelere, proje ile ilgili beklenti ve pedagojik tutumları hakkında anket, ailelerin VBV Davranış anketi uygulanmıştır. Çocuklara ise WET (Wiener Geliştirme Testi) ve SKF ( Okulöncesi çocuklar için Öz-kavram anketi) uygulanmıştır. Araştırmalar incelendiğinde, erken çocukluk döneminde yaşanılan olumsuzlukların çocukların gelişimini ve uzun süreli uyumlarını etkilediği görülmüştür. Bu olumsuzlukların çocukların yaşamlarındaki etkisini azaltmak için çocukları neyin koruduğu ve yılmazlıklarının nasıl geliştirilip destekleneceğinin bilinmesi gerekmektedir. Koruyucu faktörlerin, özellikle erken çocukluk eğitiminin desteklenmesi ile bu olumsuz etkilerin azaltılabildiği görülmüştür.

Yılmazlık ve Gelişim Süreçleri

Başta yılmazlıkla ilgili çalışmalarda yılmaz bireyler ‘ yenilmez’ olarak tanımlayıp strese karşı geçirimsiz bir zırha sahip oldukları düşünülsede, daha sonra yapılan uzunlamasına çalışmalarda “yenilmezlik terimi” yerine strese karşı direnç veya yılmazlık gibi daha dinamik terimler tercih edilmiştir. Zaman içinde yılmazlık çalışmalarında risk faktörlerinin etkisini azaltan koruyucu faktörlere (birey, aile, çevresel olmak üzere) vurgu yapılmıştır (Smith ve Werner, 1992). Gutman (2008), yılmazlığın mutlak, değişmez bir

(29)

özellik olmadığını, değişen yaşam şartları ile değişip geliştirilebileceğini, bir gelişim süreci olduğunu ortaya koymuştur.

Yılmazlığın gelişim sürecini açık bir şekilde gösteren Werner ve Smith’ in (1992) yaptığı uzunlamasına çalışma önem taşımaktadır. Werner ve Smith (1992), Hawaii’ nin Kauai Adasında yaptıkları 30 yıldan fazla süren uzunlamasına çalışmada, doğumda, bebeklik döneminde, ilk ve orta çocuklukta, geç ergenlikte ve yetişkinlikte, biyolojik ve psikososyal risk faktörleri, stresli yaşam olayları ve bu stresli yaşam olaylarının bireylerin gelişimi üzerindeki etkisini ve koruyucu faktörlerin etkisini incelemişlerdir. Bu araştırmada, 1955 yılında doğan 700 çocuktan, 1, 2, 10,18 yaşlarına ait veriler toplanmıştır. 31.0 ve 32.4 yaşlarına ait 505 veri bulunmaktadır. Araştırmaya katılanlar Filipin, Japon ve Hawaili dir. Ailelerin çoğu yoksul, tarlada vasıfsız işçi olarak çalışmış ve lise ve altı eğitimleri vardır. Bu uzunlamasına çalışma beş aşamalı olup her biri ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Doğum öncesi ve doğum sonrası dönemde: halk sağlığı hemşireleri, 1955 yılında doğum yapan annelerin gebeliklerinde her üç ayda görüşmeler yapıp üreme geçmişleri kaydetmişlerdir. Mahalli doktorlar, yeni doğan dönemindeki oluşabilecek zararlı komplikasyonları klinik olarak değerlendirip tutarlılık için ikinci bir doktor gözden geçirmiştir. Oluşan komplikasyonlar için puanlama sistemi hafif (1), orta (2), şiddetli (3) şeklindedir. Doğum – 2 yaşta, halk sağlığı uzmanları, sosyal hizmet uzmanları evde anne ile görüşmeler yapmıştır. Annelerin çocuk ile iletişimi, çocuğun bir yaşına kadar geçen sürede yaşadığı önemli olaylar, beslenme alışkanlıkları, uyku düzeni, öfke nöbetleri öğrenilmeye çalışılmıştır. Honolulu çocuk hekimleri Kauai ya gelerek 2 yaşındaki çocukları fiziksel olarak muayene etmiş ve üstün, normal, normalin altında veya özürlü olarak ayırmıştır. Ayrıca, Hawaii Üniversitesinden iki psikolog Vineland Sosyal Olgunluk Ölçeği (Vineland Social Mturity Scale ), Cattell Bebek Zeka ölçeği (Cattell Infant Intelligence scale) ve çocukların kendi kendine yaptıkları yardım becerilerini gözlemleyerek çocukların bilişsel gelişimini değerlendirmişlerdir. Çocuklar 10 yaşına geldiklerinde, (1) çocuğun stresli yaşam olayları, davranış problemleri, geçirdiği hastalıklar ve kaza gibi durumları birincil bakıcılarına sorularak öğrenilmiştir. (2) Bu çocukların öğretmenlerine çocuğun okuma, aritmetik, sınıfta gözlenen problemli davranışları ile ilgili anket uygulanmıştır. (3) Bender Gestalt ve Başlıca Zihinsel Beceriler Testi ( the Bender Gestalt and Primary Mental Abilities) ile motor becerileri, öğrenme ve/ veya davranış sorunları değerlendirilmiştir. 18 yaşta, çocukların sağlık, eğitim, ruh sağlığı araştırılmış ve tarama sonucunda suç işlemiş olan, hamile olan, ciddi

(30)

ruh sağlığı problemi olup olmadığı araştırılmıştır. Eğitim durumları, planları, yaşadıkları stresli olaylar, medeni durumları, sağlık durumları hakkında bilgiler soran kısa biyografik anketler posta ile gönderilerek bilgi toplanmıştır. Yapılan bu araştırmanın sonuçları yılmazlık ile ilgili detaylı bilgiye ulaşılmasını sağlamıştır. Yılmaz bebeklerin, diğer bebeklere göre daha az yeme ve uyku problemi yaşadıklarını ortaya koymuşlardır. Yılmaz bebekler, ‘hoş, neşeli, kendine güvenen’ olarak tarif edilmiş ve yılmaz olmayan çocuklar ‘ endişeli, utangaç, şüpheli’ olarak ifade edilmiştir. İki yaşındaki yılmaz çocukların daha sosyal olduğunu, iletişim ve hareket yeteneğinin daha iyi olduğunu, öğrenme ve davranış problemleri olan çocuklara göre kendi kendilerine yardım edebilme becerileri olduğunu dile getirilmiştir. Yılmaz kız ve erkek çocukların hayatlarında en az bir tane yakın arkadaşlarının olduğu ve kriz anlarında akrabalarının, akranlarının, aile büyüklerinin öğütleri ile onlara destek oldukları bulunmuştur. Çocukların çoğunun bir ve birden fazla riskli durumla karşı karşıya kalmasına rağmen okullarında, hayatlarında iyi bir gelişim gösterdikleri ortaya konulmuş ve çocukların iyi mizacının olması, destekleyici ebeveynler, istikrarlı evlilikler ile ilişkili olarak yaşamlarından memnun oldukları dile getirilmiştir. Bu çocukların başarılı yetişkinler olarak geliştikleri izlenmiştir. Bu bulgular ile risk faktörlerinin, olumsuz olaylarının çocukların gelişimlerinde derin izler bıraktığı ve bu olumsuzlukların koruyucu faktörler ile üstesinden gelinebileceği ortaya konulmuştur.

Araştırmalar, küçük çocukların kötü olaylara, olumsuz yaşam şartlarına karşı daha kırılgan bir yapıya sahip olup desteklenmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Bebekler, bakım veren kişiye bağlandıklarından onlar tarafından kötü muameleye maruz kaldıklarında veya ebeveynlerden birinin kaybında özellikle savunmasız kalırlar. Bunun yanında çocuklar olgunlaştıkça, farklı çevrelere girdikçe, okul ortamında, mahallede travmatik olaylara maruz kalabilirler. Bu sorunlara karşı, büyük çocuklar, ailelerinden, bakım veren kişilerden bağımsız olarak karşılaştıkları sorunların üstesinden gelebilirler (Berson ve Baggerly, 2012; Gutman, 2008; Holmes vd, 2015; Wright ve Masten, 2005). Resnick ve Taliaferro (2011), üç ana faktör aracılığıyla yılmazlığın geliştirilebileceğini dile getirmiştir: (1) olumsuz durumlara neden olan risk faktörlerinin azaltılması, (2) destekleyici faktörlerin, ilişkilerin arttırılması, (3) koruyucu faktörlerin güçlendirilmesi ve harekete geçirilmesinin sağlanmasıdır. Bunlar iyi bir doğum öncesi bakım, iyi ve kaliteli bir okul hayatı, sağlık hizmetleri, kitaplar, öğretmenler ile sağlanabilir (Resnick ve Taliaferro, 2011). Benzer bir şekilde, Calkins vd. (2007) çocukları geliştirmek için,

(31)

sorunları erken tanılayıp çocukların hayatındaki risk ve koruyucu faktörlerin belirlenmesinin önemli olduğunu dile getirmiştir.

Yapılan araştırmalar incelendiğinde, erken çocukluk dönemindeki çocukların riskli durumlara karşı daha savunmasız olduğu ve onları koruyacak, tampon görevi görecek koruyucu faktörlerin bulunması gerektiği görülmektedir. Bu koruyucu faktörlerin belirlenerek çocukların desteklenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, bu araştırma okul öncesi eğitimine devam eden çocukların yılmazlık kapasitelerini ve yılmazlıklarını destekleyici faktörleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu araştırmanın verileri eğitimci ve ailelere yılmaz çocukları tanımlamada ve yılmazlığı destekleyen koruyucu faktörlerin farkında olmada yardımcı olacaktır. Ayrıca eğitimcilerin ve kural koyucuların çocukların yılmazlıklarını destekleyici koruyucu faktörleri destekleme ve geliştirmede rehberlik edecektir.

Sayıltılar

Öğretmenlerin ve ebeveynlerin formları doldururken içtenlikle ve dürüstlükle cevapladıkları varsayılmıştır.

Sınırlılıklar

a) Araştırma normal gelişim gösteren çocuklarla sınırlıdır.

b) Bu araştırma Şanlıurfa il merkezinde bulunan ve Şanlıurfa iline bağlı Viranşehir, Siverek, Hilvan ilçelerindeki anasınıfı ve anaokuluna devam eden 4 -5 yaşındaki çocuklar ile sınırlıdır.

Tanımlar

Yılmazlık: Masten (2001), yılmazlığı uyum sağlama veya gelişimindeki tehditlere rağmen iyi sonuçlar elde edilmesi olarak tanımlamıştır. Yılmazlık, uzun süreli ya da şiddetli travma, stres ya da zararlı koşullara rağmen olumlu uyumu sağlayan dinamik gelişimsel bir süreçtir. Yılmazlık, kötü durumlara maruz kaldıktan sonra bireyin kurtulma yeteneğidir (Cicchetti ve Blender, 2006).

Risk Faktörleri: Bireyin hayatındaki stres içeren olaylar ve olumsuz çevresel koşullar ve kişinin incinirliğini artıran etkilerdir (Kirby ve Fraser ‘dan aktaran Gürgan, 2006).

(32)

Koruyucu Faktörler: Risklerin ya da zor durumların etkisini azaltarak ya da ortadan kalkmasını sağlayarak bireyin sağlıklı uyumunu ve gelişimini destekleyen durumlar olarak tanımlanmaktadır (Masten, 2001).

(33)
(34)

BÖLÜM II

YÖNTEM

Araştırmanın Modeli

Nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılarak yapılan bu araştırma, anaokuluna ve anasınıfına devam eden çocukların yılmazlık kapasitesini ve yılmazlığı destekleyici faktörleri inceleyen keşfedici sıralı desen (Creswell ve Plano Clark, 2014) kullanılarak yapılan bir çalışmadır.

Nicel veri, herhangi bir araştırma problemine ilişkin daha genel bir anlayış ortaya koyarken, nitel veri probleme yönelik daha ayrıntılı veriler ortaya koymaktadır. Nitel anlayış birkaç katılımcı üzerinde derinlemesine inceleme yaparken, nicel anlayış daha çok sayıda kişiye ulaşmaktadır. Nitel ve nicel araştırma, farklı bakış açılarını ortaya koyarken, ikisinin de sınırlılıkları bulunmaktadır. Nitel yöntemler kullanılarak yapılan araştırmalarda elde edilen sonuçlar çok sayıda kişiye genelleme yapılma olanağını ortadan kaldırmaktadır. Nicel yöntemler ile yapılan araştırmalarda, tek bireye yönelik anlayış azalmaktadır. Bir yöntemin sınırlılığı diğer yöntemi telafi edebilmekte; nitel ve nicel verilerin bileşimi, bu yöntemlerin tek başına sağladığından çok daha kapsamlı ve iyi bir anlayış sağlar (Creswell ve Plano Clark, 2014).

Hem nicel hem de nitel verilerin toplanması, bunların harmanlanması durumunda karma yöntem araştırmasının kullanılmasını gerektirmektedir. Tek bir veri kaynağının yetersiz olduğu, birinci yöntemi geliştirmek için ikinci bir yöntemin kullanılması gerektiği durumlarda karma yöntem uygundur (Creswell ve Plano Clark, 2014).

Karma yöntem, araştırma soruları için hem nicel hem de nitel verilerin toplanmasını, analizini, verilerin birleştirilmesi, ilişkilendirilmesini içermektedir (Creswell, 2014). İnsanların içinde bulunduğu doğal ortamı anlamada, nicel araştırma ile yeterli düzeyde veri elde edilememektedir. Diğer taraftan nitel araştırma yorumlarındaki yanlılık ve

(35)

genellemedeki zorluklardan dolayı nitel araştırma yetersiz kalmaktadır. (Creswell ve Plano Clark, 2014).

Keşfedici sıralı desen, nitel verilerin toplanması ve çözümlenmesine öncelik verir. Keşfedilen sonuçlar üzerinden araştırmacı ikinci aşamayı, yani nicel aşamayı uygulamaya başlar ve birincil sonuçları test eder ve genellemeler yapar. Daha sonra, nicel verileri birincil nitel verilerin üzerine nasıl inşa ettiğini açıklar (Creswell ve Plano Clark, 2014). Bu araştırmada karma yöntem tercih edilmesinin sebebi, ilk defa çalışılacak bir konu olması ve iki tane yeni ölçek geliştirilecek olmasıdır. Detaylı alan yazını incelemesi yanında kültürel bakış açısını da ortaya koyacak nitel veriler yeni geliştirilecek ölçeklerin daha iyi yapılanmasını sağlayacaktır. Ayrıca nitel verilerin analiz sonuçları, okul öncesi dönemde yılmazlığa bakış açısınının daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Bu araştırmada, 2015-2016 Eğitim Öğretim yılı Güz döneminde Şanlıurfa-Viranşehir ilçesindeki okul öncesi eğitime devam eden çocukların ebeveynleri ve öğretmenleriyle yarı yapılandırılmış görüşme (Büyüköztürk, Kılıç Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2010) yapılmıştır. Görüşmeler 5 farklı okuldan toplam 12 öğretmen ve 13 ebeveyne ulaşılarak yapılmıştır. Bu görüşmelerde öğretmenlerin ve ebeveynlerin çocukların gelişimini olumsuz etkileyecek risk faktörleri (yaşadıkları zorluklar), zorluklara rağmen olumlu uyum sağlayan çocukların özellikleri ve koruyucu faktörlerle ilgili neler düşündükleri anlaşılmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın nicel verileri, öğretmenlerin öğrencileri ile zaman geçirip öğrencilerini daha iyi tanımaları için 2015-2016 eğitim öğretim yılı bahar döneminde amaçsal örnekleme (Büyüköztürk vd., 2010) yöntemi ile yapılmıştır. Hayatlarında risk faktörü bulunan çocuklardan öğretmenlerine göre sınıf ortamında uyumlu davranış gösteren çocuklar araştırma örneklemini oluşturmuş ve bu çocukların öğretmenine ve ebeveynlerine ölçek uygulanarak veri toplanmıştır.

Evren

Araştırmanın evrenini 2015 – 2016 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa il merkezinde ve ilçe merkezlerinde bulunan tüm anasınıfı ve anaokuluna devam eden 4 – 5 yaş çocuklar oluşturmaktadır.

(36)

Örneklem

Araştırmanın örneklemini Şanlıurfa il merkezi ve Şanlıurfa iline bağlı Viranşehir, Siverek, Hilvan ilçe merkezlerinde bulunan, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anasınıfı ve anaokullarına devam eden ve risk faktörleri listesine göre hayatında bir risk faktörü olup olumlu uyum sağlayan 4- 5 yaşındaki 415 çocuğun ebeveynleri ve öğretmenleri oluşturmaktadır. Uygun örneklem büyüklüğü için varyans değeri 0.5 olarak alınmıştır. Evren büyüklüğü (N) 7040, evren tahmini için sapma miktarı d=0.05, güven düzeyi (1-α) =0.95 alınmıştır. Güvenirlik düzeyine karşılık gelen t değeri 1. 96 dır. Aşağıdaki adımlar izlenerek örneklem büyüklüğü hesaplanır (Büyüköztürk, Kılıç Çakmak, Akgün, Karadeniz, Demirel,2011).

No=((t*0.5)/.05) 2 formülünde değerleri yerine koyduğumuzda, No=((1.96*0.5)/0.05)2 = 384.16

n= (No /(1+( No /N))) formülünde değerleri yerine koyduğumuzda; n= (384.16/(1+(384.16/7040)))= 364.28

Buna göre örneklem büyüklüğü 364 olarak alınabilir.

Veri Toplama Araçları Kişisel Bilgi Formu

Bu form araştırmacı tarafından hazırlanmış ve ebeveynlerin yaşı, eğitim durumu, çalışma durumu, gelir durumu ve çocukların yaşı ve cinsiyeti gibi bilgilerin öğrenilmesine yönelik maddeleri içericektir. “Kişisel Bilgi Formu” ebeveynler tarafından doldurulmuştur.

Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu

Ebeveynler ve öğretmenlerin okul öncesi dönemde zorluklara rağmen uyum sağlayan çocukların özellikleri, koruyucu faktörler, çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek olaylar hakkındaki görüşleri gibi bilgilerin öğrenilmesine yönelik soruları (Yılmazlık/dirençlilik/dayanıklılık deyince aklınıza ne geliyor?, Çocukların gelişimini/yaşamını olumsuz etkileyebilecek durumlar / zorluklar / riskler deyince aklınıza neler geliyor? …vb) içermektedir. ‘Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu’ ile öğretmenler ve ebeveynler ile yüz yüze görüşme yapılmış, müsaade edenlerin sesleri kayıt altına alınmış ve müsaade etmeyenler içinse ayrıntılı not tutulmuştur.

(37)

Risk Faktörleri Listesi

E.Ersay (kişisel iletişim, 10 Şubat, 2016) tarafından geliştirilen Risk Faktörleri Listesi, erken çocukluk döneminde çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyebilecek ve uyumsuz davranışlar göstermelerine neden olabilecek risk faktörlerini detaylı olarak listelemektedir. Yapılan kaynak taraması sonucunda elde edilen risk faktörleri okul öncesi dönem çocuklarına ve kültürümüze uygun olarak düzenlenmiştir. Ayrıca oluşturulan bu liste 35 maddeden oluşmuş olup görülme sıklığına göre sıralanmıştır. Bu risk faktörlerini çocuğun hayatında olup olmadığını öğrenmek için Var/ Yok şeklinde bir gruplama yapılmıştır. Ayrıca bu risk faktörlerini yaşamış olan çocukların sayılarını da öğrenmek maksadıyla var ise kaç kişi olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği (EÇYÖ)

Erken çocuklukta yılmazlık ölçeği anasınıfına devam eden ve hayatında kötü yaşam deneyimlerine maruz kalan çocuklarda olumlu gelişim derecesini ölçmeyi hedeflemektedir. E. Ersay (kişisel iletişim, 10 Şubat, 2016) tarafından literatür taraması sonucu 16 ölçek ve bir kitap bölümü olmak üzere 17 kaynaktan erken çocuklukla ilgili olabilecek yılmazlık madde listesi oluşturulmuştur. Oluşturulan liste gözden geçirilerek en son yazılan 60 madde uzman görüşüne sunulmuştur. Beş uzmandan alınan görüşler doğrultusunda düzeltme ve eleme yapılmıştır. Daha sonra oluşturulan liste üç ayrı ilde (İstanbul, Diyarbakır ve Şanlıurfa) toplam 10 okul öncesi öğretmenin görüşüne sunulmuş ve maddelerin anlaşılırlığı üzerine geri dönütleri alınmıştır. En son düzeltmeler sonucunda 51 maddeden oluşan bir ölçek geliştirilmiştir. Anasınıfına devam eden çocukların öğretmenleri tarafından doldurulan ölçekte beşli Likert tipi cevaplama kullanılmaktadır; (1) Kesinlikle Katılmıyorum… (5) Kesinlikle Katılıyorum. Yüksek puan zorluklara rağmen olumlu gelişimin yüksek olduğunu göstermektedir.

Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörler Ölçeği (EÇYKFÖ)

Bu ölçek anasınıfına devam eden çocuklarda olumlu gelişimi destekleyen koruyucu faktörleri belirlemeyi hedeflemektedir. E.Ersay (kişisel iletişim, 10 Şubat, 2016) tarafından yapılan literatür taraması sonucu 9 ölçek ve bir kitap bölümünden erken çocukluk yaş özelliğine uygun hale getirilen madde listesi oluşturulmuştur. Tekrar gözden geçirilen ve yazılan 69 madde 5 uzmanın görüşüne sunulmuştur. Uzmanların görüşlerine göre maddeler yeniden düzenlenmiş veya bazıları çıkarılmıştır. Bu aşamadan

(38)

sonra düzenlenen 64 maddelik liste üç ayrı ilde (İstanbul, Diyarbakır ve Şanlıurfa) 18 veliye verilmiş ve maddelerin anlaşılırlığı ölçülmeye çalışılmıştır. Velilerden alınan geri dönütlerle bazı maddelere açıklama eklenmiş ve bazı maddelerin ifadesi değiştirilmiştir. Oluşturulan ölçek koruyucu faktörleri aile, okul ve toplum başlıkları altında incelemektedir. Çocukları tanıyan ve bakımından sorumlu ebeveynleri veya birincil bakıcıları tarafından doldurulabilen ölçekte beşli Likert Tipi cevaplama kullanılmıştır; (1) Kesinlikle Katılmıyorum….. (5) Kesinlikle Katılıyorum. Bu ölçekten alınan yüksek puan koruyucu faktörlerin fazla olmasını göstermektedir.

Verilerin Toplanması

Araştırmanın ilk basamağı olan yarı yapılandırılmış görüşmelerin verisi Şanlıurfa-Viranşehir ilçesinde 2015- 2016 Eğitim Öğretim yılı Güz döneminde okul öncesi eğitime devam eden çocukların öğretmenleri ve ebeveynlerinden toplanmıştır. Beş okuldan 12 öğretmen ve 13 ebeveyne ulaşılmıştır. Görüşmeler Kasım 2015- Aralık 2015 tarihleri arasında tamamlanmıştır.

Araştırmanın ikinci basamağında yeni geliştirilen “Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği” ve “Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörleri Ölçeği” kullanılarak Şanlıurfa ilinde ve Şanlıurfa iline bağlı Viranşehir, Siverek, Hilvan ilçelerindeki Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anasınıfı ve anaokullarında 2015-2016 eğitim- öğretim yılı Bahar döneminde veriler toplanmıştır.

Araştırmaya Şanlıurfa il merkezinde bulunan, Şanlıurfa-Viranşehir, Şanlıurfa- Siverek, Şanlıurfa- Hilvan ilçelerindeki bağımsız anaokulları ve ilkokulları basit seçkisiz örnekleme (Büyüköztürk vd., 2010) yoluyla belirlenmiştir. Bu okullar bünyesindeki anasınıflarına devam eden 4-5 yaş grubundan toplam 415 çocuğa ulaşılmıştır. Bu ilçelerde 4-5 yaş grubu bulunan sınıfların tamamı ziyaret edilerek bu sınıflarda belirlenen şartlara uyan çocuklar ve bu çocukların velilerine ölçek uygulanmıştır. Çalışmayı oluşturan çocuklar üç aşamada belirlenmiştir: (1) 4 ve 5 yaş gruplarına eğitim veren sınıflar belirlenip özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar liste dışı bırakılarak, yalnızca normal gelişim gösteren çocuklar belirlenmiş, (2) bu normal gelişim gösteren çocukların arasından “Risk Faktörleri” listesine göre hayatlarında zorluğa maruz kalan çocuklar belirlenmiş, (3) bu çocuklar arasından öğretmenlerine göre uyum sağlayan veya uyumlu olarak tanımlanan çocuklar araştırmanın örneklemini oluşturmuştur.

(39)

Verilerin Analizi

Öğretmen ve ebeveynlerle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerden toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşabilmek için ‘İçerik Analizi‘ (Yıldırım ve Şimşek, 2013) yapılmıştır. İçerik analizi yoluyla öğretmen ve ebeveynlerin yılmazlıkla ilgili görüşleri içerisinde gizlenebilecek gerçekler ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Görüşmelerden toplanan verileri açıklayabilecek birbirine benzeyen kavramlara ulaşılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2013).

Yeni geliştirilen “Erken Çocuklukta Yılmazlık Ölçeği” ve “Erken Çocuklukta Yılmazlığı Koruyucu Faktörleri Ölçeği”nin geçerlilik ve güvenirlilik çalışması amacıyla açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi, değişkenler arası ilişkilerden yola çıkılarak faktör bulmak için yapılan işlemdir. Aynı yapıyı ya da niteliği ölçen değişkenleri bir araya toplayarak ölçmeyi az sayıda faktör ile açıklamayı amaçlayan istatistiksel bir tekniktir ( Büyüköztürk, 2015).

Anasınıfına devam eden çocukların yılmazlık düzeylerinin, cinsiyet, anne- baba eğitimi, anne-babanın çalışma durumu, doğum sırasına göre nasıl değiştiğini incelemek için T-Testi ve ANOVA kullanılmıştır.

Çocukların yılmazlıkları ile ailenin sosyoekonomik durumu, anne-babanın yaşı, kardeş sayısı arasındaki ilişkiyi yorumlamak için korelasyon katsayısı incelenmiştir. Korelasyon katsayısı, iki değişken arasındaki ilişkinin miktarının bulunup yorumlamak amacıyla kullanılır (Büyüköztürk, 2015).

Şekil

Şekil 1. Nitel veriler sonucunda elde edilen temalar    Yılmaz Çocukların Özellikleri
Tablo  7’  de  yer  alan  demografik  bilgiler  toplanan  veriler  içerisinde  araştırmaya  dahil  edilen  375  veri  setine  göre  açımlayıcı  faktör  analizi  hesaplanmıştır
Şekil 2. Erken çocuklukta yılmazlık ölçeğine (EÇYÖ) ilişkin oluşturulan scree plot
Tablo  11’de  görüldüğü  üzere  toplanan  415  veri  incelendiğinde  eksik  veriler  çıkarılarak  358  veri  üzerinden  hesaplamalar  yapılmıştır
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Fabaceae familyasından Thermopsis cinsine ait Thermopsis turcica sadece Afyonkarahisar İli’nde doğal yayılış göstermekte ve Türkiye’nin önemli yabani gen kaynaklarından

SK-1 kuyusunda gerçekleştirilmiş olan sabit debili pompa testi sonuçlarının; farklı analitik yöntemlerle analiz edilmiş değişken debili test sonuçları ile sayısal

Anadoluȱ veȱ Anadoluȱ dıóındakiȱ topraklardaȱ yaóayanȱ Türklerdeȱ

Selçuklular İran, Azerbaycan, Mezopotamya ve Suriye’de daha sonra da Anadolu’da 300 yıla yakın hüküm sürmüşlerdir. Büyük Selçuklu Devleti döneminde

Sonuç olarak, üç farklı ligand ve bu üç ligandın Fe(III), Cr(III) saldeta ve salpy kompleksleri izole edildi, ayrıca elde edilen bileşiklerin elementel

Kuzey Kafkasya’da 1983 yılında aylarca kalarak Türkmenler arasında dil ve folklor çalışmaları yapan Sapar Kürenov, Türkmen köylerinin hepsinde Mahtumkulu’ya olan

Here, we propose novel event-triggered distributed estima- tion algorithms for communication-constrained applications that achieve up to a 10 3 fold reduction in the communication

Araştırmamızda sporcuların RSA ön-son test fark değerleri arasında yapılan spearman korelasyon testi sonuçlarına göre en iyi zaman farkı ile ideal zaman