Tanpmar üzerine
Ahmet OKTAYT
Ü R K yazın ve düşün dünyasının en özgün kişilikle rin d e n biri olanAh--- met Hamdi Tanpınar’ın 25’inci ölüm
yıldönüm üydü g e çtiğim iz 24 Ocak. TV de bu değerli yazarı güncelleştirmek am acıy la bir program yayınladı. Doğrusunu s ö y le mek gerekirse, bu dram atize program ın
Tanpınar’ı seyirciye gerçek yüzüyle tanıttığı
öne sürülemez. Kuşku yok: M etin yazarı bir
doğrultu izliyordu ama, bu çaba, programı
içe rikse l ve e ste tikse l açıdan doyurucu kıl(a)mıyordu.
Am acım , burada T V ’yi eleştirm ek değil. Nihayet oradaki yap ım cılar ve m etin yazar ları da b elli bir ideolojiyi d ışa vuruyor Ve
Tanpınar’ı oradan okum ak istiyorlar. Şunu
söylem ek olası: Tanpmar çok uzun yıllar tu tucu çevrelerin yazarı olarak a lg ıla n m ış ve onun üzerinde düşünmek de bu yüzden o çevrelerin tekelinde kalm ıştır. Bu yanlış tu tumun terk edilm esinde ve Tanpınar’ın oku nuş bağlam ının dönüştürülmesinde iki toplum cu yazarın öncelikle rol oynadığı be lirtilm elidir: Selahattin Hllav ile Fethi Na
ci. Hilav’ın Yeni Ortam gazetesinde tefrika
edilen yazısı o tarihe kadar gündem e geti rilm em iş savlarıyla dikkati çekm iş ve Hilmi
Yavuz, bir tepki olarak yazdığı makalede, Tanpınar’ın toplumcu sayılm asın a yönelik
yorum lam aların y an lış olduğunu öne sür müştür.
Ahmet Hamdi Tanpmar, Cum huriyet ya
zın ı için d e DoğufBatı sorunsalının yarattı ğı gerginliği en içerden yaşam ış ve bu çe lişkin in aşılabilmesi sorunu üzerinde en çok düşünm üş yazarlardan biri. B ir çözüm e ulaşam am ış olsa bile, Tanpınar bu arayış s ı rasında özgün rom anlar yazm ış, ilg in ç d ü şü nce açıları g eliştirm iştir. H iç kuşkusuz
geçmiş kültüre yakınlık duyuyor, O sm anlı yaşam stili’nin bir anda g eçersizleştirilm e-
sinden rahatsızlık duyuyordu Tanpmar. Ge
riye yönsemeli (regressiv) bir içerik yansıtır
yazdıkları son kertede ama, bunu doğrudan bir gerici tavır saym am ıza olanak yoktur.
Tanpmar, imparatorluktan cum huriyete
evrilm e sürecinde beliren Doğu/Batı karşıt lığın ı ve bu süreçte beliren yeni e kon o
m ik/politik/ldeolojik s o r u n la r ıg e ç m iş le bağları koparmaksızın çözüm lem enin y o l larını aramaktadır hep. Yıllar önce yayınlan m ış bir yazım da da belirtiyorum Tanpınar’ın
Osmanlı-Türk yorum unun doğrudan bir sl-
yasal/kültürel gericiliği yansıtm adığını. (Ya
zı dergisi, sayı 4-5, 1979. A ynı yazı Bir Arayış’ın Yazıları, Bir Yazı’nın Arayışları adlı
kitabım da da var, Yazko Yayınları 1981). O yazının bir yerinde şöyle dem işim : “Tanpı-
nar metinlerinde (...) üzerinde biçimleneceği sosyo ekonomik temele gereğince denk düşmeyen bu tür bir rönesansçı eğilim, ye değine ister istemez doğal bağlaşıklarını al maktan geri kalmıyor: Burjuva bireyciliğini ve idealizmi”. Bu görüşüm de dahil olm ak
üzere, o yazıda öne sürdüğüm d ü şü n ce le rin büyük bölüm üne hâlâ katılıyorum . A n cak, g eriye y ö n s e m e li kim i öğelerin yaşanan zam anın eleştirel bir değerlendi rilm esine yol a ça b ile ce ğ in i de göz önünde bulundurm ak gerektiğine inanıyorum bu gün. B ire yciliğ e dayanan bir toplum da, te kli olaylarda izlenebilen bir b ire yciliğ in de gerçekliğ e ilişkin olduğunu ve tüm üyle
olumsuz öğeler yansıtm ayabileceğini düşü
nüyorum.
Tanpınar’a iliş k in bu kısa değinm e ya
zısın ı, bana hayli ilg in ç görünen bir nokta yı vurgulayarak bağlam ak istiyorum:
Şair ile yazar nerdeyse ayrı kim likler ha
linde yaşar Ahmet Hamdi Tanpınar’da. Ya- zar’ ın şairi bastırdığını, geriye çekilm ek zorunda bıraktığını söylem ek olası görünü yor. G erçekten de: Tanpınar’ın rom anların da ve düşün yazılarında serg iled iği sorun
bağlamları, üç beşi dışında, şiirle rin d e he
men hemen hiç görülmemektedir. Tanpınar, şiiri tüm üyle günlük yaşam dan sıy ırm ışa benzemektedir. Bursa’da Zaman gibi bir iki şiirind e görülen tarih ilg is i de yansım az ş i irinde.
Tanpınar’ın şiiri henüz yeterince tartışı
lıp ışıklandırılm am ıştır. Onun şiirine ilişkin en kapsam lı çalışm ayı yapm ış bulunan
Mehmet Kaplan’ın yorumlarına katılm adığı
mı ve Tanpınar’ın ş iirin in daha g e lişkin ç ö zü m le m e y ö n te m le ri ile ird e le n m e s i gerektiğini söylem eliyim .
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T ah a T o ros Arşivi