• Sonuç bulunamadı

Milli hükümetin siyaseti ve askeri zeferleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Milli hükümetin siyaseti ve askeri zeferleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarihten Sahlfelerj

Mîllî hükümetin siyaseti

ve askerî zaferleri!

7l\ 3h !b ^ U .

kendileri için istifadeli olabileceğini zannetmelerinden neşet etmektedir. İtilâf devletleri Londrada akdede­ cekleri konferansta Şark meselesini adil ve hak dairesinde halletmeğe

karar vermişler ise, davetlerini,

millî haklarının tanınmasından baş­ ka talebi olmıyan Büyük Millet Mec­ lisi hükümetine doğrudan doğrug-a tevcih etmelidirler. Bu şartlar daire­ sinde vuku bulacak davet Türkiye __________ Büyük Millet Meclisi hükümeti tara­

rından mürekkep bir konferansın fmdan hüsnü kabul edilecektir.)

toplanmasına ve mevcut muahede- j Bundan başka Mustafa Kemal

pa-de __ yani Sèvres muahepa-desinpa-de — 'şa, Tevfik paşaya hususî bir telgraf

hâdisat dolayısile, zarurî görülecek 'çekti: (Padişahın, millî radeye

ye-ta dil à tın icrasına) karar verilmişti, 'gâne tecelligâh olan Türkiye Buyuk

Babıâlîye gönderilen davette j Millet Meclisini resmen tanıdığını

(Anadoludan Mustafa Kemal paşa- ilâsı etmesi, bu suretle İslanbulun

Yunanlıların birinci İnönü mağlû­ biyetlerinden sonra İtilâf devletleri millî kuvvetlere ve millî hükümete bir kat daha ösıem vermek zarureti­ ni hissetmeğe, Sèvres muahedesinin

«ölü doğmuş» olduğunu nihaıyet

takdir etmeğe başlamışlardı.

25 kânunusani 1921 tarihinde Pa­ riste in’ikadeden İtilâf meclisinde

(Şark meselesinin hallim müzakere için Müttefik devletler murahhasla- rile Osmanlı ve Yunan

murahhasla-nın, yahut mezuniyeti' haiz murah­ haslarının Osmanlı murahhasları ara­

sında bulunması da) şart koşul­

muştu.

memlekete mütevaliyen zarar ika

eden vaziyetine nihayet vermesi,

Tevfik paşanın da Türkiye Büyük

uş[u Millet Meclisi hükümetinin vaz ve

Müttefik devletlerin İstanbuldaki ;ilân ettiği esasları kabul ve bu esas- mümessilleri tarafından bu bapta ; ların düşmanlar tarafından tasdikini vaki olan tebliğ üzerine Sadrazam

j

teshil için millî hükümete iltihak su- Tevfik paşa keyfiyeti Türkiye Bü-jretile vaziyetini tashih ve tesbit ay- yük Millet Meclisi riyasetine telgraf-| lemesini) teklif etti,

la bildirdi. j Müttehiden hareket ve millî

emel-Bu davet ve bunun ihtiva ettiği : Ieri azamî kuvvetle müdafaa fikrile rvait, sırf millî mücadele- sayesinde jvak; Dlan bu teklif kabul olunmadı- vaki olmuştu. İstanbul hükümetinin ğj takdirde saltanat ve hilâfet maka- de bunu takdir ederek, Müttefikleri j mmda câlis bulunan padişahın vazi- miliî hükümetle baş başa bırakması yet; mütezelzil olmak tehlikesinden ve onu resmen Müttefiklere tanıttır- korkulacağını ve bundan tevellüd- ması İçin gayet müsait bir fırsat zu- j edecek mesuliyetin tahmini kabil

hur etmişti. Halbuki Tevfik paşa ka- : olamıyacak âkıbetierile doğrudan

binesi bu fırsattan istifade etmeği ; doğruya zatı şahaneye ait olacağını

bilmedi. jde bildirdi. Üçüncü bir telgrafname.

İstanbul hükümet ricali hâlâ meni- jg ¿g şU şartları yazdı:

lekelin kendini şeref ve salâbetle | j _ Za*tj şahane Türkiye Büyük

müdafaa eden hür kısmını düşman- . Meclisini tanıdığını kısa bir

ların elinde âlet olarak ihtiyar ve ira ; hümayunla ilân edecek, bu

J __i _ I b U I ir» o e ı r U ı e m ı n o f a n i • ı .. « . l . e 1

desini kaybetmiş esir kısmına tabi tutmak istiyorlardı.

Mustafa Kemal paşa, Tevfik pa. şanın telgrafına şu cevabı verdi:

Istanbulda Tevfik paşa

hazretle-hattı hümayun hilâfet ve salteıat ma- |

kamının masuniyetini esas olarak j

kabul etmiş olan Büyük Mllet* Mec- ' lisini hali hazırdaki şekil, mahiyet ve

salâhiyetile kabul buyurduklarını j

ihtiva edecektir. (Millî iradeye müsteniden Türki-

yenin mukadderatına vâzıülyed

olan yegâne meşru ve müstakil hâ­ kim kuvvet Ankarada müstemirren

mün akid Türkiye Büyük Millet

J

Meclisidir. Türkiyeye müteallik bü­ tün meselelerin halline memur ve her türlü haricî münasebetlerde mu­ hatap ancak bu Meclisin hükümeti­ dir. Istanbulda her hangi bir heyetin her vecihten meşru ve hukukî bir vaz’ı yoktur. Böyle bir heyetin ken­ dine hükümet namını vermesi, mil­ letin hâkimiyet haklarına sarahaten j

mugayirdir. Bu nam altında memle- j

ket ve milletin hayatına ait mesele- i lerde hance karşı kendini muhatap i göstermesini tecviz kabil değildir. 1 Heyetinize teveiccüh eden vatanî ve j

vicdanî vazife, derhal vaziyetin ha- j

kikatine uyarak millet ve memleket namına meşru muhatap hükümetin:

Ankarada olduğunu kabul ve ilân i

etmektir.

Millet ve memleketimiz namına;

meşru salâhiyete sahip hükümetin I

Ankarada olduğu İtilâf devletlerin- \

ce takdir edildiği şüphesizdir. An­ cak bil devletlerin bu noktai nazarı

izharda tereddüdetmeleri, İstanbul- j

da mutavassıt bir heyetin bulunması

2 ---- Bu madde kabul olunduğu ; takdirde ailevî olan dahilî vaziyeti­ miz şöyle tanzim olunabilir:

Zatı şahane gene İstanbulda ika- J met buyururlar. Her türlü tecavüz­ den masun, her türlü istiklâl şartla­ rım câmi, salâhiyet ve mesuliyet sa­ hibi olan Türkiye Büyük Millet Mec- j

lisi hükümeti, şimdilik Ankarada I

bulunur. Tabiî Istanbulda artık ka- \

bine namı altında heyet kalmaz. \

Ancak Istanbulun vaziyeti mahsu- i

sası ilcasile zatı şahane nezdıinde Büyük Millet Meclisinden vazife ve salâhiyeti haiz bir heyet bulunduru­ labilir.

3 — İstanbul şehri ile havalisinin idare işlerinin tanzimi sonra teem­ mül ve tatbik olunabilir.

4 — Büyük Millet Meclisince

tanzim olunacı bütçede esasen mev­ cut tahsisatı seniye ve saltanat h a - ; nedanı tahsisatile memur m aaşları! temin ve tediye edilecektir...

Tevfik paşa bu üçüncü telgrafa i hiç cevap vermedi. Yalnız em eller-! de ikilik olmadığından bahsile Lon- draya müşterek heyet göndermekte ısrar etti. Büyük Milet Meclisi de

(2)

(Baştarafı 5 nci sayfada)

ayrı ve müstakil bir heyet gönder­ meğe karaT verdi.

Bu heyet Londra konferansına sureti mahsusada davet vukuunda icabet ve iştirak etmek üzere Hari­ ciye Vekili Bekir Sami bey riyasetile Romaya gönderildi. Millî heyet İtal­ ya Hariciye Nazırı vasıtasile resmen konferansa çağırıldı.

İstanbuldan Tevfik, Osman Niza­ mî ve Mustafa Reşit paşalardan mü­

rekkep ayrı bir heyet Londraya

gitti.

Konferansın İlk celsesinde Lloyd George, Tevfik paşaya söz verdi. İhtiyar vezir, iki heyetin bir emele hizmet ettiğini göstermek üzere:

— Beji, sözü, Türk mlletinin ha­ kikî mümessili olan Büyük Millet

Meclisi başmurahhasına bırakıyo­

rum.

Dedi. Bekir Sami bey söz söyler­ ken, murahahslardan Reşit paşa da: — Bekir Sami beyefendi bütün Türkiye namına söz söylüyor.

diyerek, Türkiyeyi asıl temsil hak­ kının Büyük Millet Meclisi murah­ haslarında olduğunu teyidetti.

Bu konferans on üç gün sürdü. (2 7 şubat - 1 2 mart 1921) . Bir gün konferansta hoş bir hâdise cereyan etti:

Yunanlılar, Trakyada ekseriyetin Rum unsuruna ait olduğuna, sahte İstatistiklerle İngiliz Başvekilini kan­ dırmışlardı.

Bekir Sami bey, bu istatistiklerin

hiç de hakikate uymadığını iddia

ile, muhtelit bir heyet tarafından

mahallinde resmî tahkikat yapılma­ sını teklif etti.

Yunanlılardan aldığı teminata

inanan Lloyd George, bu teklifi he­ men kabul ediverince, Bekir Sami bey ayağa kalkarak:

— Trakyanın bize iadesi hakkın- Jaki kararınıza teşekkür ederim!

Dedi. Şaşıran Lloyd George: — Yanılıyorsunuz! Ben öyle bir şey söylemedim. Yalnız istediğiniz :ahkikatwı bir muhtelit heyet tara­ fından yapılmasını kabul ettiğimizi bildirdim.

Cevabını verdi. Bekir Sami bey

da:

— Hayır, yanlış anlamadım! An­ cak bu teklifimin kabulü, Trakyada- ki Türk ekseriyetinin kahir olduğunu ispat edecektir. Neticede Trakyanın bize geleceğinden tamamen emkı olduğum için size teşekkür ettim.

Mukabelesinde bulunarak Lloyd George’un şaşkınlığını bir kat daha arttırdı. Yunanlıların böyle bir tah­ kikata rıza göstermemeleri üzrine Lloyd George, hakikati anlamış ol­ mak lâzım gelirdi. Ancak o Yunan­ lıların itirazı üzerine kararı tehir ey­ lediğini bildirdi.

Mütelifler, Sèvres muahedesinin

esaslı hükümlerini muhafaza ederek teferruatta müsaadekâr davranmak

istiyorlardı. Bu yüzden konferans­

tan müspet bir netice elde edile,

medi.

mn kumandasındaki millî orduya

ikine; defa mağlûp olmuşlardı. Bu ikinci İnönü zaferi (31 Mart. 1 Nisan 1921 gecesi) üzerine Bü­

yük Millet Meclisi riyasetince İs­

met paşa (siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yen. diniz) diye tebrik edildi.

İkinci İnönü muharebesinden üç ay kadar sonra Yunanlılar bir taar­ ruza daha geçtiler. Bu defa Musta­ fa Kemal paşa (ordunun maddî ve mânevi kuvvetini azamî surette tez­ yit, sevk ve idaresini bir kat daha tarsin hususunda Büyük Millet Mec­

lisinin buna müteallik salâhiyetini

Meclis namına fiilen istimale mezun

olmak) yani bu 'hususta vereceği

emirler kanun kuvvet ve mahiyetin­ de bulunmak üzere meclisçe üç ay

için baş kumandanlığa intihap

olundu.

Miilî kuvvetler hakikaten hârika­ lar gösteriyorlardı. Anadolu kadını, çoluğu, çocuğu kağnısile en uzak yerlerden, yalnız Türk kadınına mahsus azim ve tahammül İle cep. hane, levazım taşıyordu.

Yirmi iki gün ve gece (2 3 Ağus­ tos - 13 Eylül 1 9 2 ! ) mütemadiyen devam eden Sakarya muharebesin. , de Türk ordusuna nispetle iki mis! I kuvveti olan Yunan ordusu yüz ki­

lometrelik bir cephe üzerinde mağ lûp ve ricate mecbur edildi. 1 3 Ey

lûl 192! de Sakaryanın şarkındı

düşman ordusundan eser kalmamış

tı. Bu muharebededir ki Mustaf;

Kemal paşa meşhur (Hattı müdafa: yoktur. Sathı müdafaa vardır ve sa tıh bütün vatandır.)

Vecizesini ortaya koymuştu.

İstanbul hükümeti Mustafa Ke

mal paşanın rütbesini refetmiş «Mus j tafa Kemal efendiyi» idama mah

kûm eylemişti. (11 Mayıs 1920'

Büyük Millet Meclisi ona Müşü

rütbesile (G azi) unvanını tevcih et ti. (9 Eylül 1921) ikinci İnönü ga

(ebesinden biraz evvel Ruslarl.

1 Moskova muahedesi akdolunmu

¡ ( 1 6 Mart 1921) ve Ruslar tarafın , dan misakı millî şartları kabul edil mis idi. Bundan evvel Kâzım Kara bîkir paşa taarruz eden Ermenileı mağlûp etmiş, onlarla Gümrü mua hedesjni imzalamıştı. (3 Kânunuev

vel 1920) Ruslarla yapılan Kar

muahedesi (1 3 Teşrinievvel 1921 bu hükümleri teyideylemişti. Anka ra ya gelen Franklen Buyyon ile Sa

karya muharebesinden otuz yed

gün sonra misakı millî daireskıdı bir anlaşma hâsıl olmuş ve 2 teşrini evvel 1921 de imzalanan Ankara iti lâfnamesile FransıZİar Kilıkyayı tah üye eylemeği, İskenderun mıntaka- sına hususî bir idare verir ' kabu

eylemişlerdi. Bununla Türkiye ile

Fransa arasında harb haline niha. yet verilmişti. Bu itüâfnarre ile şim­ diye kadar itilâf devletlerinin Tür- kıyeye karşı göstermekte olduklar; tek sivaset cephesi yarılmış, bozul, muş idi.

Ancak bundan millî hükümet için

şöyle bir fayda hasıl olmuştu:

İtilâf devletleri Büyük Millet

Meclisi mümessillerini konferansa

davet ederek onlarla müzakereye

girişmek suretile millî hükümeti ta­ nıdıklarını filen tasdik etmiş oldu­ lar.

Bekir Sami bey Avrupada İngil­ tere. Fransa, İtalya Hariciye Nazır- larile üç mukavelename imza etti. Fakat bunların üçü de Büyük Millet Meclisince, misakı millîye muhalif

görüldüğünden, kabul ve tasdik

olunmadı.

Tam bugünlerde Yunanlılar bir taarruza daha uğramış, İsmet

paşa-Artık o kadar kahır ve ıştıra

çekmiş Türklere talih yüz göste: meğe başlamıştı.

Süleyman Kâni trtem

VFN» VAVIN

Büyük Katerina

Prenses I.ucien Mürat’mn eser: değerli gazetecimiz iistad Hüseyin C hit Yalçın kendisine hâs güzel üsiû ile dilimize çevirdi. Bu eser. Büy Katerina’mn Rus saraylarında geç diği sayısız denecek derecede ç ( aşklarını ve maceralı hayatını in< den inceye anlatmaktadır. Yedi G I neşriyat müessesesi tarafından neşı dilen bu eseri okuyucularımıza ta siye ederiz.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Dış göç, uyum ve iltican ın kontrol edilmesini hedefleyen yeni yasa tasarısına eklenmek için iktidar partisi UMP’ye (Halkçı Hareket Birliği) mensup İtalyan

Taslakta, GDO ve ürünlerini Bakanl ık tarafından izin verilen amaç dışında kullananlara 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezas ı ve 500 günden 1000 güne kadar adli para

25 hektarın altında kalan alanlarda &#34;ÇED gerekli değildir&#34; raporu verilirken, bu alandan büyük yerler ÇED sürecine girmek zorunda.. ÇED'den geçmek çok zor

Balıkçılık açısından en elverişli coğrafyalardan biri olan ülkemizde, doğal balıkçılık her geçen gün ölürken, balık çiftlikleri artmaya ve k ıyılarımızı

Bazı sivil toplum kurulu şları GDO'lu ürünlerin insan sağlığıyla ilgili ciddi riskler taşıdığını savunurken, Tarım Bakanı Eker sıkı denetim olaca ğını söyledi..

Antalya’da, hükümetin belirlediği rayiç bedelleri yüksek buldukları için günlerdir eylem yapan ve bu sabah da Antalya- Isparta karayolunu trafi ğe kapatan 2B hak sahiplerine

NB Ş kotası artırılırken, yerli üretim mısırın NBŞ üretiminde kullanılacağı ve bunun da yerli mısır üretiminde artışa neden olacağı söylemleriyle

2007’de çıkarılan 5710 sayılı nükleer güç santralleri yasası, bizzat nükleer fizikçiler ve enerji uzmanlar ı tarafından özellikle kazalara ve nükleer enerjinin