AKP hükümetin verdiği sözlerden "güç" alan maden firmaları, doğa tahribatına devam ediyor. 1. ve 2. sınıf gayrı sıhhi müessese (GSM) ruhsatı verme yetkisini elinde bulunduran belediyelerin denetiminden kaçmak isteyen maden firmaları, alınması daha zor olan ÇED sürecine girmeyi tercih ediyor.
Bu durumun en açık örneklerini, Bornova sırtlarında görmek olası.
Pınarbaşı'nda yerleşim birimine 300 metre uzaklıkta taş ocağı ve kalker kırma tesisi işleten Ada Madencilik firması, Bornova ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden GSM ruhsatı alamayınca çareyi ÇED sürecine girmekte buldu. Yine Pmarbaşı'nda 2007 yılında ÇED'den olumlu rapor alan Batıçim çimento firmasının maden sahası da ormanlık alana dek uzandı.
Yasa gereği 25 hektara kadar alanlarda "ÇED gerekli değildir" raporu verilirken, bu alandan büyük araziler ÇED almak zorunda kalıyor.
Pınarbaşı'nda Batıçim firmasının sahası, ormanlık alanı da içinde barındırıyor. Ağaçları da traşlayarak maden sahası açılıyor. Sahanın etrafında, "ruhsatlı maden sahası girilmez" yazısı da bulunuyor. Yine tabelalarda ruhsatın 2012'ye kadar devam ettiği açıklanıyor. Çevredeki ağaçlara karşın 2007 yılında alınan ruhsatla çalışmalar sürdürülüyor. Alanm büyüklüğü 25 bin 284 metrekare. 25 hektarın altında kalan alanlarda "ÇED gerekli değildir" raporu verilirken, bu alandan büyük yerler ÇED sürecine girmek zorunda.
ÇED'den geçmek çok zor olmasına karşın Ege Bölgesi'nde bir çok maden işletmecisinin belediyelerden edinemedikleri ruhsatlan ÇED kanalıyla alarak çalışmalarını sürdürdüğü belirtiliyor.
KORKUTUCU GİDİŞAT!..
Ege Çevre ve Kültür Platformu'ndan (EGEÇEP) üyesi ve eski Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ertuğrul Barka, Ada Madencilik firmasının üretim artınm talebiyle ilgili süreci izlediğini ve firmalann artık belediyelerin
denetiminden kaçmak için ÇED sürecine girdiğini gördüğünü söyledi. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın "GSM yoksa ÇED verelim" mantığına büründüğün söyleyen Barka, "Artık bakanlık bu konuda kesin kararlı.Kendine yalan gördüğü firmalara, çevrenin durumuna bakmadan rapor vermeyi tercih ediyor. Ada madenciliğin bulunduğu bölgede astım hastalığı son yıllarda katlanarak büyüdü. Tarım arazilerinin üzeri tozlarla kaplandı. Patlayıcılar nedeniyle halk sıkıntılı süreç geçiriyor ve bakanlığın buraya ÇED olumlu raporu vereceğini düşünüyoruz. Bu gidişat bizi korkutuyor" diye konuştu.