• Sonuç bulunamadı

Halit Ziya Uşaklıgil gecesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Halit Ziya Uşaklıgil gecesi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y E N İ T Ü R K

İstanbul Eminönü H alkevi tarafından ayda bir çıkarılır

53 üncü sayının ilâvesidir.

CİLT : 5 MAYIS 1937 SA YI : 53

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL

GECESİ

Violon : Cemil - Violon : Hanciyan - Çello ; Cafer . Piyano : Reııan. 3 Edebî hatıralar Hüseyin Siret 4 — Üstadım Halit Ziya İzzet Melih 5 — Halit Ziya hakkında düşünceler

A li K am i A kyüz 6 — Halit Ziyadan parçalar M uvaffak B enderli 7 — Bir kaç söz M eliha A vni Sözen 8 — Çay

1'

Töreni İstanbul radyosu neşredecektir.

1 — Konferans : A gâh Sırrı Levent a) Servetifünun edebiyatı

b) Servetifünun nesri

c) Halit Ziyanın edebî şahsiyeti ve eserleri 2 — Konser ( Klavir ) quartette a) Mozart allegro b) Schubert adagio allegro T - V b l b l t ? /

(2)

H A L İT Z İY A

U Ş A K L I G İ L

ANLATIYOR:

— « Babam Uşakizade ailesinden Hacı Halil efendidir. Biz ticaret aleminde yetişmiş bir ailedeniz. Babamın ticaretten başka Şark edebiyatına, bilhassa Acem edebiyatına meftuniyeti vardı. Galiba bana ilk edebiyat aşkını Mesnevi ile ve Hafız Şirazile o aşılamış oldu. Bir yandan da beni daha pek küçük iken yanma alır Gedikpaşa tiyatrosuna götürürdü. 1878 Rus muharebesinden sonra babamın halı ticarethanesi inhitata yüz tuttuğundan Uşakdan sonra aile merkazi olan İzmire geçtik.

İzmirde en yüksek mektep, oranın Rüşdiyesi idi. Ben o vakte kadar Fatih Rüşdiyei Askeriyesinde bulunduğum için bu İzmir Rüşdiyesine büyük bir iştihasızlıkla geçdim. Ve bilhassa Fransızça ile iştiğal etmek üzere Mekitalist rahiplerinin mektebine girdim. Ve yazıcılığa burada başlamış oldum. Asıl yazı hayatımın ilk bariz eseri İzmirde tesis ettiğim ( Nevruz ) risalei edebiyesidir. Daha sonra birinci defa olarak İzmirde birkaç arkadaşla ( Hizmet ) i tesis ettik, tzmirden ayrılıncaya kadar burada birçok yazılar ve Sefile, Nemide, Bir ölünün defteri, Ferdi ve şürekâsı isimli dört roman yazdım. İzmirden sonra Reji başkâtipliği ile lstanbula geldim. Ve kısa bir zaman sonra Tevfik Fikret, Cenab Şehabeddin ve diğer genç arkadaşlarla Servetifünun ailesine katıldım. Servetifünun edebiyatı Abdülhamidin darbesine uğraymcaya kadar devam etti. Meşrutiyeti müteakip bir yandan memuriyet hayatını safha safha geçirir­ ken bir yandan da Darülfünun müderrisliğine geçtim.

Asıl hayatı edebiyem Servetifünuna katıldığım tarihte başlar. Bundan sonra Saray hayatı başlıyor ki, Saraya intisabımda tam kırk yaşında idim. Onun içindir ki 40 yıl adile çıkan hatıralarım Saray kapısından iç e ri girdiğim tarihe kadar olan kısımlardır.»

(3)

H A L İT Z IY A

UŞAKLI GlLlN

E S E R L E R İ :

Halit Ziya Uşaklıgil.in aşağıda gösterilen eserleri eski yazı ile mükerreren basıl­ mış fakat bir çoğunun bugün mevcudu kalmamışdır. Bunlardan bir kaçı yeni yazı ile tekrar basılacakdır.

BÜ YÜ K ROMANLAR :

Nemide — Bir ölünün defteri — Ferdi ve şürekâsı — Mavi ve siyah Aşkı memnu — Kırık hayatlar.

KÜÇÜK H İK Â Y ELER KÜ LLİYA TI :

Bir yazın tarihi — Solgun demet — Bir şi’ri hayal — Bir hikâyei sevda. Uzunca h ik ây eler:

Bir muhtıranın son yaprakları — Bir izdivacın tarihi muaşıkası Bu miydi. Heyhat!...

TEM AŞA ESERLERİ : Firuzan — Fare —

Kâbus-MUHTELİF M AKALELER : Kenarda kalmış.

KÜ ÇÜ K K İTA PLA R SİLSİLESİNDEN:

Tuhfei letaif — Bukalemonu Kimya — Hesap oyunları — İlmi Sima Mebha- sülkahf — Hamil ve vazıhamil — Kanun ve Fenni vilâde — Mensur şiirler

Mezardan sesler — Bir kaç yaprak:

Roman tarihi.

H İKÂ YE:

N A K İL : Küçük hikâyelerden mürekkep dört

cild-Mülga darülfünunda Garb Edebiyatı Müderrisliğinde takrirleri (Taş baskısile) Yunan edebiyatı — Lâtin edebiyatı — Ispanyol edebiyatı — İtalyan edebiyatı — Fransız edebiyatı — Alman edebiyatı

(4)

Halit Ziya Uşaklıgil’in Yazı ve Dil inkılâbından

sonra basılmış kitapları

HEPSİNDEN ACI : Hikâye külliyatı

AŞKA DAİR : » »

ONU BEKLERKEN : » »

Bu Kitablarda bulunan hikâyelerin çoğu son yıllarda yazılmışdır, diğerleri de eski yazı ile basılmış kitaplarda top'anmışhr.

K I R K

Y I L

Halit Ziyanın çocukluğundan başlıyarak kırk yaşına kadar olan her zemin üzerinde ve hasaten edebiyat âleminde kırk senelik intihalarından mürekkebdir. Bu kitabın bir çok parçaları başbbaşına bir hikâyedir.

4 üncü Cild neşrolunmuştur. Beşiıci ve sonuncu cild basılmaktadır.

Bundan sonra sıra ile basılacak kitablar. (Bunlar eski yazı ile de kitab halinde toplanmış ve basılmış değildir. )

İ H T İ Y A R

D O S T

Fantaisie humoristique tarzında ve günün vak’alarından mülhem hikâyelerden mürekkeb külliyat.

S A N A T A

D A İ R

Edebiyat, musiki, umumiyet üzere san’ata müteallik konuşmalardan mürekkeb külliyat. 2 Cilt

Ş U N D A N

B U N D A N

Muhtelif mevzu’lara dair makalelerden mürekkeb külliyat, 2 Cild.

S A R A Y ve Ö T E S İ

Muharririn saray hatıralarile ondan soraya aid intibaları 3 Cild.

G E Z İ L E N

Y E R L E R D E N

Seyahat intihalarından muhtelif intibalar

K A D I N

P E N Ç E S İ

Hikâye külliyatı

Burhaneddin B asım evi

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

BU RSA (AA) - Bursa'da açtığı fotoğraf sergisi vc dia gösterisinden dönerken geçirdiği trafik kazası sonucu ölen ünlü fotoğraf sanatçısı Sami Güner adına Bursa'da bir

Tablo 13. Arapça ve Türkçesinde Farklı Sayı Bulunan Bazı Deyim ve Söz Öbekleri 8. Sonuç: Türkçe ve Arapçada, içinde sayı geçen deyim ya da söz öbeklerinin anlamsal yönden

ılümünUn İlk yıldönümü münasebetiyle 17 Haziran 1972 Cumar­ tesi günü (Bugün) saat 11.30’da metfun bulunduğu Şişil OTOBÜS GARAJI karşısındaki Ermeni

Güçlüklerine gelince... Bu konuda, çocukken yaşadığım bazı olumsuzluklar anımsıyorum. Ör­ neğin; ben beş, kardeşim de dört yaşındayken sün­ net olduk. O zaman

yılında büyük önder Ata­ türk’ü anmak, O’nun ilke ve devrimle­ rini sonsuza kadar yaşatmak için Anıt­ kabir’de buluşan binlerce yurttaş, mozo­ leyi çiçek ve

A tatürk’ün vasiyetini yok sayarak Türk Tarih ve Dil K urum lan’nm ödeneklerini kesip, birer kapalı dem eğe dönüştürmek­ le yetinmeyerek Türkiye Cumhuriyeti Ana-

İsmet Efendi ile yaşıt, daha doğrusu onun zamanın­ da çalışan Meddah A şkı vardı.. İsmet Efendi’ nin

Belden yukarısı kısa, belden aşağı­ sı uzun olan erkek çocuğa kıymet ver mezlerdi.. Deliormanlılar, böyle belden aşağı­ sı uzun olan çocuklara şu