• Sonuç bulunamadı

Ayetullah Bey

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ayetullah Bey"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

y

TT-A YE TULLTT-AN BEY

Refiq beyin vefatından i k i buçuk ay evvel, o vakit yeni

teşekkül etmiş olan "Yeni OsmanlIlar" cemiyetine azanın a l t ı n c ı sı olarak i l t i h a q etmiş oldııkunu Ebuzzıya Tevfiq bey, "Yeni OsmanlIlar Tarihinde" zikrediyor. Diğer bes zat ise Necib paşa hafidi f-.ehmed, Subhi paşa zadj?, Ayetullah beylerle Namıq Kemal, Nuri ve bilâ h ıra paşa olan Reşd^L b e y l e r l e imiş.

Ebuzzıya merhum bu vuquatı yazarken o zamanlara aid h a t ı r a t ı habideyi . . . iqaz . . . ediyor :

" . . . Kemal beyin iltihaqmdan sonra bu rufeaayı hamse haziran

/TU

y

</

gün1 erinden b i r cumaertesi aqşamı Reni köyde Ahmed bey merhumun yalısında

\*Y' ■.

t o p lan ırla r . Ve ertesi pazar giiu Belgrad ormanında öğle yemedi yemek üzre alessabah b ir i k i hidmetkâr i l e aşçılardan b i r i n i karadan Bendlere gönderirler. Kendileri de vaporla Büyükdereye çıkaraknbir gün evvel

sözleşmiş oldukları "Mirat" sahibi Refiq bey merhuma- ik i buçuk ay

sonra koleradan ve fat etmişdir - Beykozdan geçerek iskelece kendilerine " z ı r buluşturlar, ve arabalara binerek yola çıkarlar.

"İşte muahharen "Yeni OsmanlIlar" namiyle meydana çıkan cemiyeti inçılâb.iyenin esası, o gün mevzui,bahs ü müzakere olur ki 1865 senei efrenciye haziranında b ir pazar günüdür. Maatteessüf kaçıncı vünü olduğu müessislerce de muayyen d eğ il i d i .

0 günki müzakere, idarei flıutlaqanın idarei mesrutaya ta h v ili iç in i t t i h a z olunacak tedabiri evv eliyey e, yani bir cemiyeti inqılâbiye teşk ilin e teşebbüs haqqmda cereyan eder. Refiq i l e a l t ı y a b a l i ğ olan bu gençler beraberlerinde b i r kaç da ki tab götürmüşler imiş. Ezcümle Ayetullah bey merhum, kitabhanesinden Carbonari ce&yeti inqılâ biy e siyle Lehistan cemiyeti hafiye si ne mütealliq ik i mühim kitabı müstashib imiş.

^Belgrad köyünün Valide Bendine nazır olan o meşcerei bihemtası altında, serilmiş hasırlar üzerinde bu a l t ı nefer vatanperver acaba o carbonari nizamatını, o SardYnya ribi küçük b ir dev leti ]vropanın cenubunda b i r i kürsü i sevi y e ti a l e t i zulmu sekmı ü udvan eden papalığı, diyer i k i s i , Toskana ve Napoli gibi mezalim üzerine binayı hükümet eden iki müstebid idareyi devirip de â dil ve müsavatperver b i r İta lya devletine qalbeden ’kömürcü" namındaki fedakS^^şübJ'rnn teşebbüsatı azmperverane ve e-fr'üi mevaniberendaî^eri ni okudukça kJ m b ü i r **esıl nasıl bir ş i r i .jiyanı hamiyet, ne yolda nesvemendi rahiqi hürriyet k e s i l iy o r l a r d ı V Tali beni henüz bu cüvanmerdanı deveran abasında bulundurmak saadetine nail etmemiş idi ki bileyim.

« 1

Hatta o cüvermendanı bim\daninin, yani hefiq be in o tarihte yüzünü görmemiş ve va^ıayfa ki iki buçuk ay sonra naşmı naaleden

(2)

2

tabutu görmüş idim,

Zaten bu q a f i l e i ^«feaıir^arasınta da o tarihten bes mah sonra karıştım. Ve cemi yetepse yine o tarihten/üç ay mürurunda dahil oldum.. . "

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Şüphesiz sadece o öykü için söz konusu değil, genel olarak bir edebiyat metninin önce yazarına, sonra da okuruna, yani insana, buradan değmesi çok önemli.. Bir yazar için

Bu arada, Atatürk portresi yapımında sayıca geçilemiyeceğini söylersem, yanılgı Güzel Sanatlar Akdemisinde uzun yıllar profesörlük etmiş, Akademi dışın- da da bir

Özellikle ince kabuklu &#34;Tirilye zeytini&#34; yle birlikte, içimi hoş &#34;Tirilye şarabı&#34; nın da ünü öylesine yaygınmış ki devlet ziyafetlerinin mönüsünde bile

[r]

Ey, “Kırık Saz”m şairi, seni 1961’de Eyüp’teki mezarından kaldırıp bunları görüp yaşayasın diye mi Aşiyan’ına getirdiler. Kişisel Arşivlerde

8 Kasım Pazartesi gunu saat 11de İstanbul Üniversitesi merkez binasında yapılacak töreni müteakiben, cenaze namazı ogle vakti Beyazıt Camii nde eda edilecek ve

Daha önce tanımazdım; Cumhuriyet’te Server Tanilli, “ Ragıp Sarıca Hoca’nın Sağlığına&#34; diye başlık atmıştı acı haberden bir gün önceki yazısına, o

Arapçadan gelen bu isme göre Halid-i Bin Zeyd; Zeyid’in oğlu ve Eba Eyyub; Eyyub’­ un babası, El Ensar da Medineli demektir.. Kısaca dilimize göre söylersek; Zeyid’in oğ­