• Sonuç bulunamadı

Başlık: GÜ:\'EY ANADOLU !.lÖLGESİ HE:\IİDACTYLUS TURCİcUS TÜRÜ KERTE:\'. KELELERİi\DE l'HARYl\GODOI\' LAEVİcAUDA SEVRAT, 1914 !.lULGUSU.Yazar(lar):TINAR, RecepCilt: 29 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000102 Yayın Tarihi: 1982 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: GÜ:\'EY ANADOLU !.lÖLGESİ HE:\IİDACTYLUS TURCİcUS TÜRÜ KERTE:\'. KELELERİi\DE l'HARYl\GODOI\' LAEVİcAUDA SEVRAT, 1914 !.lULGUSU.Yazar(lar):TINAR, RecepCilt: 29 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000102 Yayın Tarihi: 1982 PDF"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A.O. Vet. Fak. Derg. Fac. Vet. Med., Uni!'. Ankara

29, (1-2): 164-174, 1982.

14.1.1982 güllü alılZmıştır. Received 011 14.1.1982

GÜ:\'EY ANADOLU !.lÖLGESİ HE:\IİDACTYLUS TURCİcUS TÜRÜ KERTE:\'.

KELELERİi\DE l'HARYl\GODOI\' LAEVİcAUDA

SEVRAT, 1914 !.lULGUSU.

Recep Tmar*

Une nouveııe observation chez les Mzards (Hemidactylus tureicus) de la region au sud de l'AnatoHe: Phyngodon laevicauda Seurat, 1914.

Resuıne: A I' Autopsie de 79 Uzards (Hemidael).lus tureieus), pro-wıls tl la region au sud de l'Anatolie, on a constc.te dans les eaeeums, gros intestins et reetums de 43 de ees lb::.ards, un nouveau nematode dont l'existenee etait ineonnue en Turquie. On a identifı'i ee nematode comme Pharyngodon laevicauda Seurat, i9 14.

Özet: Güney Anadolu bölgesinden yakalanan 79 kateıikele (Hem

i-dactylus turcicus) nin otopsisinde 43 tanesinin körbarsak, kalınbarsak ve rek-tumunda Türkiye' de varlığı tesbit edilmiyen Pharyngodnn laevieauda Seurat,

i9i4 bulunmuştur.

Giriş

Türkiye'nin güneyinde bulunan Çukurova harası ve çevresinde

rastladığımız Hemidactylus turcicus türü kertenkclelerdeki

helmint-leri araştırmak amacıyla yaptığımız çalı~mada çok sayıda

Pharyngo-don laevicauda'ya tesadüf ettik. Bu nematod türünün Kuzey Afrika

dı~ında görüldüğüne ilişkin literatür bilginin bulunmaması ve

yur-dumuzda ilk kez saptanması nedeniyle yayınlamayı uygun gördük..

Dünyada kertenkc1e parazitleriyle ilgili araştırmalar çok

sınır-lıdır. Sürüngenlerin helmintleri arasında Oxyuridae familyasına

bağlı cins ve türler önemli bir yer tutmaktadır. Bunlardan

Pha-ryngouon cinsi otuzbiri sürüngenlerde, yedisi kurbağagillerde olmak

* Doç. Dr. A. Ü. Veteriner Fakültesi Genel Parazitoloji ve Hclmintoloji !.lirimi. Ankara-Turkey.

(2)

Güney Anadolu Bölgesi Hcmidactylus Turcicus Türü ... 165

üzere otuzsekiz türü içermektedir (4). Bazı yazarların (4,8)

bildir-diklerine göre Calvente Pharyngodon cinsini spiküllerinin görülüp

görülmediğine göre Pharyngodon ve Neyrapharyngodon olmak

üzere iki cins altına ayırmaktadır.

Petter ve Quentin \ 7), l'\eyrapharyngodon 'dan bahsetmeyip

Pharyngodon ve Neopharyngodon'u sinonim kabul etmekte ve cins

ayırımı özelliklerini bildiıirken bunların büyük genital papillere

sahip olduklarını, son iki çift genital papilin saplı olduğunu, kaudal

kanatın üç çift genital papille desteklendiğini yazmaktadırlar. Aynı

ara~tırıcılar (7) kaudal kanadın son genital papil çiftiyle

desteklenmedi-ği türıcı i Spauligodon adıyla yeni bir cinse dahil etmektedirler.

Pharyngodon cinsinde yer alan türler küçük nematodlar olup,

bunlar konakcılarının rektum, kalınbarsak, sekum ve ince

barsak-larında parazitlenmektedirler (I ,1,5,6,8,g, IO,rı). Sürüngenltrde

bu-lunan çok sayıda tür deği~ik ülkelerden bildirilmekte olup,

bunlar-dan P. tilique Avustralya'da (I), P. mearnsi, P. warneri, P. giganticus,

P. cnemidop hori, P. californiensis, P. cubensis Amerika'da (3,5,8),

P. kuntzi, P. frenatusi Pakistan'da (4), P. apapillosus Çin'de (6),

P. auziensis, P. spinicauda, P. laevicauda, P. extenuatus Kuzey

Afrika'da (g,ıo), P. hindlei İngiltere'de (II) bulunarak yeni türler

tarif edilmi~lerdir.

Pharyngodon cinsindeki nematodların ağız bo~luğu bulunmayıp,

oesophagusları bir bulbusla sonlanmaktadır. Kutikulaları enine

çiz-gili olup, gerek di~i, gerekse erkekler dikenli veya dikensiz ince uzun

bir kuyrı;ığa sahiptirler (10,11,13). Erkeklerde vücudun deği~ik

yer-lerinden çıkıp kloakaya kadar uzanan iki lateral kanat bulunmakta,

arka kısım kloaka hizasında birdenbire daralarak dorsalde ince uzun

bir kuyrukla sonlanmaktadır. Zayıf kitinize veya kitinize olmamı~

bir spiküle sahip olup, bir çiftçti kloakanın önünde, iki çifti arkasında

olmak üzere üç çift papi i taşımaktadırlar. Kaudal kanatlar

kloa-kanın önündeki ve arkasındaki birinci çift papillerle

desteklenmekte-dirler. Kloakanın arkasındaki ikinci çift papiller ise kuyruk

ba~lan-gıcına yakın olarak yer almaktadıdar (IO,ı r,12,I3). Di~ilcrde vnlva

bo~altı deliğinin hemen arkasında ve vücudun ön yarısında dı~a

açıl-maktadır. Ovaryumlar topuz şeklinde ve uzun olup ön uzatısı baısak

veya bulbusun etrafına sarılmaktadır. Uzun ve dar olan

yumurta-larınm iki ucunda birer kapak bulunmaktadır (10,1 r,12,13).

Yamaguti (13), konakcılarını ve bulundukları ülkeleri

(3)

166 Recep Tınar

bazılarının birbirinden tefriki oldukça güçtür. Pharyngodon

laevi-cauda'ya benzer türlerden P. giganticus'un erkeklerinde kaudal

ka-nadar precloacal ve birinci çift postcloacal papiller tarafından

des-teklenmekte, spikül görülmemekte, gerek erkek, gerekse di~ilerin

kuyrukları dikenli olup, erkekler 3.02-3.24 mm., dişiler 6.40-1 1.52

mm. uzunluktadır (8). P. frenatusi'nin erkek ve dişilerinde dar

ola-rak bulunan lateral kanatlar sinir tasması hizasından başlayıp

ar-ka nihayetin biraz önünde sonlanmakta kaudal kanadar üç çift

papille desteklenmekted ir (4).

Pharyngodon laevicauda ilk kez 1914 yılında Seurat (9)

tara-fından Cezayir'de yakalanan Acanthodactylus blanci türü

kerten-keleleI'İn rektumunda biri erkek, 8'i dişi olmak üzere 9 adet

bulun-muş ve morfolojik özellikleri bildirilmiştir. Aynı yazar (9.io) ın

bildirdiğine göre P. laevicauda'nın di~ileri 2.7-5 mm, erkek 1.85

mm. uzunlukta olup, vücut anusun arkasında birden incelerek sivri

ve dikensiz bir kuyrukla sonlanmaktadır. Kuyruk vücut uzunluğunun

i /6 i kadardır. Di~ilerdc vulva oesphagus bulbusıı hizasında bo~altl

deliğinin hemen arkasında dışarıya açılmaktadır. Yumurtaları 0.16

mm. uzunluğunda, 0.03i mm. çapındadır. Erkeğin vücudunun

niha-yetinde bir çifti kloakanın önünde, iki çifti arkasında olmak üzere

üç çift papil vardır. 0.3 mm. kalınlıkta olan vücudun yanlarında

bo-şaltı deliği hizasından başlayıp anüse kadar uzayan iki lateral kanat

bulunmaktadır. Arkada bulunan kaudal kanatlar çok dar ve kısa olup

ikinci çift posteloacal papile kadar ulaşmamaktadır. 0.07° mm.

uzunluğunda olan SVikülzayıfkitinize olduğundan güç görüıektedir.

Chabaud (2), Petter ve Quentin'in Pharyngodon laevicauda

ismini 1976 yılında Spauligodon laevicauda olarak deği~tirdiklerini

bildirmekte ise de yazarlar aynı yıl yayınladıkları çalı~malarında (7)

böyle bir türden söz etmemektedirler.

Pharyngodon laevicauda'nın sistematikteki yeri şöyledir (5,

IO,I 1,12,13):

Sınıf: NEMATODA

Dizi: Oxyuridae Weinland, 1858

Familya: Oxyuridae Cobbold, 1864

F amilya al tı : Oxyurinae Hall, ı 9i6

Cins: Pharyngodon Dicsing, 1861

Tür: Pharyngodon lacvicauda Scurat, 19q.

(4)

Güney Anadolu Bölgesi Hemidactylus Turcicus Türü ... 167

Petter ve Quentin (7), Pharyngodon cinsini Pharyngodonidae

familyasında incelemekte ise de Yamaguti (I 3) bu familyadan

bah-setmemektedir.

Mataryal ve Metot

Materyalimizi Çukurova Harası ve civarından toplanan 79

adet kertenkele teşkil etmektedir. Bunlar yakalandıktan sonra tel

kafes içinde Ankara'ya getirilerek, tür tayinleri Ankara Üniversitesi

Fen Fakültesi Zooloji Kürsüsü'nde yaptınımıştır.

Canlı veya getirilmeleri esnasında ölmüş olan kertenkeleler

otopsi edilerek incebarsak, körbarsak ve rektumları ayrı ayrı petri

kutularında fizyolojik su içinde açılmış, bulunan parazitler

toplandık-tan sonra

%

8 lik formole alınarak tesbit edilmişlerdir. Daha sonra

laktofenolde şeffaflandırılan parazitlerin morfolojik özellikleri

mik-roskopta incelenmiş, ölçümleri ve teşhisIeri yapılmış, dişi, erkek ve

henüz gelişmesini tamamlamamış olanlar sayılarak morfolojik

özel-liklerini gösteren fotoğrafları çekilip, şekilleri çizilmiştir.

Konulan teşhisi teyid için toplanan parazitlerden 8 dişi, 5 erkek

Fransa'daki Museum National d'Histoire ~aturelle'e gönderilmiştir.

Teşhisimiz adı geçen müessesenin parazitoloji laboratuvarında

sürün-genlerin nematodlan konusunda uzman olan Michel Baker

tarafın-dan teyit edilerek, bu türün kendilerinde bulunmadığı ve parazitlerin

"M.N.H.N., 247 KB" kot numarası ik kolleksiyona dahil edildiği

bildirilmiştir (2).

Sonuç

Çukurova Harası ve çevresinden yakalanıp getirilen

kerten-kelerin A. Ü. Fen Fakültesi Zooloji Kürsüsünde yaptırılan tür

ta-yininde bunların tümünün Hemidactylus turcicus oldukları

saptan-mıştır.

Otopsisi yapılan 79 Hemidactylus turcicus (Resim i) tan 43 ü

enfekte bulunmuş, bunlardan i68i dişi, 66 sı erkek ve i35 i gelişimini

tamamlamamış olmak üzere 369 adet oxyur toplanmış, bunların

mikroskopta yapılan morfolojik incelemelerinde Phryngodon

laevi-cauda Seurat, 1914 olduğu saptanmıştır.

Paıazitler kertenkelelelerin ençok körbarsak, kalınbarsak ve

(5)

top-168 Recep Tmar

lanmıştır. Erkekleri dişilcrinden daha kısa ve in.:e olan bu

nematod-ların yapılan mOlfolojik incelemelerinde belirlediğimiz özellikleri

şöyledir:

Dişiler kuyrukla birlikte 2.330-5. i i5 mm. uzunlukta,

0.248-0.371 mm. kalınlıkta olup kuyruk uzunluğu o. 384-0. 704 mm.

ara-sında değişmektedir. Bıılbus dahil oesophagus 0.335-0.418 mm.

uzun-lukLa olup bulbus nisbeten yuvarlak bir şekil gösteımektedir (Resim

2, şekil 2). Bulbusun çapı o. 071-0.104 mm. civarındadır. Boşaltı

deliği genellikle bulbus hizasında veya çok yakınında açılmakta olup

(Resim: 2) ön uçtan uzaklığı 0,31.3-0,473 mm. dir. Vulva boş;ıltı

deliğine çok yakın olarak hemen onun arkasında yer almaktadır

(Resim 2, şekil 2). Vücut 0.005-0.007 mm. aralıklarla enine çizgili

bir görünüşte olup arkada birden daralarak dikensiz ince bir kuyrukla

sonlanmaktadır ıResim 3, şekil 3). Yaşlı dişilerde vücudun

bul-busa kadar olan alanı tamamen yumurta ile doludur. Ovaryum

vü-cudun ön 1/4- ine kadar uzanmaktadır (Resim 2, şckil 2). Kuyruk

uzunluğunun vücut uzunluğuna oranı

2/

5 İle

2/

i9 arasında

değiş-mektedir. Dar, uzun ve her iki ucunda güçlükle farkedilen kapakları

bulunan yumurtaları o. 147-0. i72 mm. uzunlukta, 0.029-0.045 mm.

genişlikte ve asimetriktir (Resim 4, şekil 4).

Erkekler kuyrukla birlikte 0.896-1.891. mm. uzunlukta,

0.096-0.243 mm. kalınlıkta olup, kuyruk uzunluğu 0.204-0.64.0 mm. olarak

ölçülmüştür. Bulbus ile birlikte oesophagus uzunluğu 0.204-0.260 mm.,

bulbus ise 0.038-0.07° mm. çapındadır. Arkada biri kloakanın {nünde

ikisi arkasında olmak üzere üç çift papil bulunmaktadır (Resim

5,6, ~ekil ı). Kutiküla enine çizgili olup oesophagus uzunluğunun ön

1/4 inden itibaren vücudun değişik yerlerinden dar olarak başlayıp

0.014-0.035 mm. genişliğine ulaşan ve kloakanın önündeki papiller

hizasında ani bir daralma ile sonlanan lateral kanatlar bulunmaktadır

(Resim 5,6, şekil ı). Kloakanın önündeki papillerlc kloakanın

ar kasındaki birinci çift papillerin meydana getirdiği alanın ortasında

kloaka yer almakta ve güç farkedilen zayıf kitinize spikül

görülmek-tedir (Resim 6,7). Kuyruğun başlangıcında belirgin bir genişleme

ile kloakanın arkasındaki ikinci çift papiller görülmekte olup, çok

dar olan kaudal kanatlar kloakanın önündeki ve kloakanın arkasındaki

birinci çift papiller tarafınd'an desteklenmektedir. Kloakanın

arka-sındaki ikinci çift papillerden sonra ani bir da. alma ile başlayıp

gittikçe daralarak sivri bir şekilde solanan dikensiz kuyruk,

(6)

Güney Anadolu Bölgesİ Hemidactylus Turcicus Türü ...

Tartışma

169

Kertenkelelerin ekonomik ve paraziter zoonozlar açısından

de-ğeri olmaması veya yakalanmalarının zor olması nedeniyle bu

hay-vanların parazitleri ile ilgili yayır ..lar çok sınırlıdır. Yapılan

ara~tırma-lar genellikle yeni türlerin bulunmasıyla ilgilidir (I,3,4,5,6,8,9,lO, iı).

Bunlardan Seurat (9,10), Kuzey Afrika'da Pharyngodon'lardan P.

au:z.iensis,P. laevicauda, P. spinicauda, P. extenuatus türlerini; Baylis

(I), Avustralya'dan P. tilique'i; Edgerly (3), Harwood (5), Read ve

Amrein (8), Ameıika'dan P. mearmi, P. warneri, P. giganticus,

P. cnemidophoıi, P. californiensis, P. cubensis türlerini; Gupta (4),

Pakistan'dan P. kuntzi ve P. frenatusi'yi; Koo (6), Çirı'den P.

a-papillosus'u; Thapar (I i) ise İngiltere'den P. hindki'yi bildirmekte

ve yeni türleri tarif etmektedirler.

Bizim Çukurova Harası ve civarından getirdiğimiz

Hemidacty-lus turcicus'larda bulduğumuz tür Seurat (9,Io) ın bildirdiği P.

laevicauda'nın morfolojik özelliklerine uymaktadır. Bu tür kloakanın

arkasındaki ikinci çift papillerin şekli itibariyle P. giganticus'a (8),

bazı numuneler ise lateral kanatlarm başlangıç noktası itibariyle

P. frenatusi'ye (4) benzemekte olup kısa, ince ve kuyruğunda

diken-lerin bulunmamasıyla P. giganticus'tan, ince ve kloakanın

arka-sındaki ikinci çift papl1erin kaudal kanat dışında kalınasıyla da P.

frenatusi'den kolayca tefrik edilir.

Seurat (9,10), tek numune olarak incelediği erkeğin maksimum

kalınlığını 0.30o mm., kuyruk uzunluğunun vücut mmnluğuna

oranını 1/6 olarak bildirmesine karşın, biz maximum kalınlığı

er-keklerde 0.243 mm., dişilerde 0.371 mm., olarak ölçtük. Bizim

ince-lediğimiz parazider arasında kuyruğu çok uzun numuneler de

görül-müş olup kuyruk uzunluğunun vücut uzunluğuna oranı yakla~ık

olarak erkeklerde 2/ 3 ile 2/ 12, dişile,de ise 2/ 5 ile 2/ ıg arasında

değişmektedir. Seurat (ıo), erkeklerde lateral kanatların vücudun

arka üçtebirinde bulunduğunu, bunların arkada anus, önde bo~altı

de1iği hizasına kadar uzandığır.ı yazmaktadır. Biz de incelediğimiz

numunelerin bazılarında lateral kanatların vücudun deği~ik

nokta-larından başlayıp sadece arka yarısında görüldüğünü, bazılarında ise

ağıza 0.058 mm. uzaklıktan yani oesophagusun ön i /4 inden başlayıp

kloakanın arkasındaki birinci çift papiller hizasına kadar uzandığını

saptadık. Lateral kanatlarırı uzunluğunun bazı numunelerde eşit

(7)

numuneleri-170 Recep Tınar

mizde de Scurat (Io)'ın bildirdiği gibi çok dar ve kısa olup kuyruk

başlangıcında bulunan kloakanın arkasındaki ikinci çift papillcre

kadar uzanmamaktadır.

Teşekkür

KcrtenkcIcIerin tür tayınını yapan A.

t.

Fen Fakültesi Zooloji

Kürsüsü asistanları Dr. ~eşet Şimşek ilc Metin Aktaş'a ve teşhisimizi

teyit eden Fransa'daki "Museum National d'Histoire ~aturelle,

Laboratoire des Vers" uzmanlarından Monsieur Miehel Baker'e

teşekkürü borç bilirim.

Literatür

i - Bayıis, H.A. (193°): Soıııe Helerakidae aııd Oxyuridae (Nemaloda) from Qııeelıslaııd.Ann.

:\;Iag. nat. HisL, 10, 351-366.

2- Chabaud, A.G. (1981): Özel Haberleşme. Mııseıım ;\aıiona! d'Histoire Naııırelle. Laboratoire des Vers. Paris, France.

3- Edgerly, R.H. (19Yz): T100ııew sl,ecies of Neıııaloda, Stroııgylııris ıiversidcnsis aııd Pharyıı-gadaız mearnsi,froııılizard, Slreplosauru,r meamsi. Trans. Amcr. Microsc. Soc., 71, 288-292. 4- Gupta, S.P. (1960): Nematode I,arasites of verlebrates of East Pakistaıı. J. Oxyuridae from

lizards (Gekko alZd Heıııidactylus). :\'ava! Medical Research Unit., 2, Rep. I, p. 7.

5- Harwood, P.D. (1932): The lıelmilZtlıs in the Amphibia alZd Reptilia of HouslolZ, Texas aııd viciııi!)'. I'roc. C.S. naln. :VlııS., 81, Art. 17, 1-17.

6- Koo, S.Y. (I 938): A ııew species of PlıaryııgodolZ (Nematoda: Oxyııridae) from the CalZlolZ lizard, Gekko gecko, with remarks 011 the evolutian of Ihe groul,. Lignan Sci ..I., 17, 395-400. 7- Petter, A.S. and S.C. Quentin (1976): Ke)'S to gelZera of the Oxyuroidae. C. A. ll.,

30 pp. London.

8- Read, C.P. and Y.U. Amrein (1953): Norılı Alliericaız ızeıııatodes of the ge/lIls PlwmgodolZ

Diesiııg (Oxyuridae),.J. ParasİL, 39, 365-37°'

9- Seurat, L.G. (19 ı4): Sur un nouuel oxyure des re/,tiles. C. R. Soc. lliol., 66, 96-98.

10- Seurat, L.G. (1917): Sıır les oxyııres des saurieııs du Nord-AfricailZ. Archs Zool. exp. gen., 56, 4°1-444.

11- Thapar, G.S. (1925): Slııdies on Ihe oxyıırid parasiles of reptiles . .J. Helmintiı., 3, 83-15°.

12- Walton. A.G. (194.2): Same oxyıırids from II Galapagos tortoisc. Proc. he!minth. Sac. 'Vasıı., 9, 1-17.

13- Yamaguti, S. (1961): Sp/ema HelıııiııtllIllII. Vol. III. The nemalodes of verlebralcs. Part 1., Intersience Pub!islıers, INC., New York.

(8)

Güney Anadolu Bölgesi Hemidactylus Turcicus Türü ... 171

i~

~.o.

-..i.

Lg

'):

i~

L.K. 2 O 4-1

Şekil J. Erkek (Ventralden görünüşü): L. K.: Lateral kanat, K.K.: Kaudal kanat. C.: Kloaka. P,: Prekloakal papiller, P2: Birinci çift postkloakal papillcr, Pı:İkinci çift postk-loakal papiller. (Male (Vu par la face vcntrale): L. K.: Ailc lateralc, K. K.: Aile caudale, C.: Cloaquc P,: PapiHcs precloacalcs, P,: La premicrc paire de papillcs postcloacalcs,

P,: La second c pairc de papiHcs postcloacales).

Şekil 2. Dişinin ön nihayeti: B.D.: Boşalt, deliği. V.: Yulva. Ü.:üVilryumun öne uzan-tısı (Extremite antericure de la femelle: B. D.: l'ore excdteur, V.: Vıılvc, ü.:

Prolongemcnt anterieur dc I'ovaire).

Şekil 3. Dişinin arka nihayeti (Extremite Postericure de la [emelle). Şekil 4. Yumurta (üeuf).

(9)

172 f..•." ,. Recep Tınar do' ,," ') "l; .•.. ~',~ v

~'. (),

Resim ı. IIemidaetylus tureieus,

Resim 2. Dişinin ön nihayeti. Ö.: Ocsophagus, B.: Bulbus, Ba: Barsak O.: Ovaryumun ön uzantısı, B.D.: Boşaltı deliği, V.: Vulva (Extrcmitc antericure de la femclle, Ö.: Ocsopha-gus, B.: BuIbe ocsoplıagiennc, Ba: Intestin, O.: Prolongement anterieure de l'ovaire, B.D.:

(10)

Güney Anadolu Bö!gesİ Hcmidactylus Turcicus Türü ...

Resim 3. Genç dişi (Jeline femelle).

173

Şekil

Şekil J. Erkek (Ventralden görünüşü): L. K.: Lateral kanat, K.K.: Kaudal kanat. C.: Kloaka

Referanslar

Benzer Belgeler

Taç Alanı değeri açısından cinsiyetler arasında fark olup olmadığını be- lirlemek amacıyla dişi ve erkek bireylerin alt ve üst çenelerine ait Taç Alan

İtogi issledovaniya mongol skogo yazıka i mongol skoy literaturı v SSSR za dvadtsat' let (Yirmi yıl içinde Rusya'da Moğol dil ve edebiyatı üzerine yapılan

Gerek alınan spektrumlar, gerekse miktar tayini sonuçları bu bileşiklerin miktar tayinini etkilemediğini göster- miştir... Miktar tayini yönteminde standart bileşik olarak

vveichungen vom Code civil, wie z.B. das Traditionsprinzip beim Eigentumsübergang, doch was das Thema der ungerechtfertigten Bereicherung anbelangt, ist ein Unterschied vom Code

Gerçekten Amerika'da zenciler bir yandan horlanıyor, dövü­ lüyor ve öldürülüyorlar öte yandan da birtakım yüksek makam ve memuriyetlere getiriliyor lar: Yüksek

mann teorisine) göre ancak neticeye teıkaddüm eden son şart da nedensellik kabul olunabilir (47). Zira neticeyi tâyin eden bu son şarttır. Son şarttan evvelkilerde

It was concluded that dietary supplementation of yeast autolysate can be an effective feed additive in rainbow trout feeding due to the improvement in

In conclusion, on the basis of microscopy and immunohistochemical features of both conventional melanocytic and neurosarcomatous components in the primary site,