• Sonuç bulunamadı

Beklediğimiz Türk edebiyatı antolojisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beklediğimiz Türk edebiyatı antolojisi"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E d e b i y a t ! A n t o l o j i s i

Matbuat Umum Müdürlüğünce

fransızca olarak tertip edilen

muasır Türk edebiyatı antolojisi­

nin galiba kendisi görülmeden

uyandırdığı fırtına, artık sükûn buldu. Kitapdan bir nüshayı elde edip okumuş da olduğumuzdan bu mevzu üzerinde bazı fikirlerimizi söylemek arzu ediyor, fakat gü­ rültülerin devamı esnasında söze karışmak istemiyorduk. Artık ko­ nuşabiliriz :

Evvelemirde şunu tesbit ede­ lim ki, böyle bir antolojinin şim­ diye kadar çoktan vücude geti­ rilmesi lâzımdı. Ve bunu düşün­ müş ve bunu düşünerek vücude getirmeğe çalışmış olduğu için Matbuat Umum Müdürlüğüne te­ şekkür etmek icabeder. Bu teşek­ kürü edadan sonra ise diyeceğiz ki: Ancak yeni nesilleri tanıtmak isteyen bir Antoloji yerine Türk edebiyatının Avrupai bir çehre aldığı zamandanberi yazı yazan­ ların eserlerinden toplanmış bir Antoloji vücude getirilm ''i icab ederdi. Büyük harp sıracından bugüne kadar yazı hayatına gir­ miş bulunanlar kendilerinden ev­ vel girenlere nisbetle birer dev olsalardı, o zaman bu tertibe el­ bet de itiraz etmezdik. Fakat ha­ kikat öyle değildir. Eskiler hemen her sahade yenilerle müsavi bir haldedirler ve hatta roman saha­ sında yeni nesillere mensub hiç kimse, bir kaç kere daha söylemiş olduğumuz veçhile, henüz Halid Zi­ ya ya erişememiştir. Eğer Türk edebiyatının dünya harbine kadar- ki devrelerini Avrupaya tanıtan

(2)

bir eseri evvelce vücude getir­ miş olsaydık tabiî ancak son za­ manları tanıtan böyle bir Antolo­ jiyi tenkid temamile manasız o- lurdu. Fakat öyle olmadığı için tenkitlerin esas itibarile haksiz olduğunu iddia mümkün değildir.

Ancak, buna mukabil, pek

genç bir iki kişinin alınmasına karşı ed:ien itirazlara iştirak et­ mediğimi de ilâve etme'iyim. Her Fransız edebiyat tarihinin adını aldığı Rimbaud alınmalına bil­ hassa hiddet gösterilen Ahmed Muhib’den çok daha gençken edebi­ yatla alâkasını kesmiş bulunmu­

yor mıydı ? Ve muasır Fransız

edebiyatı tarihlerinde ismi görü­ len Raymond Radiguet - hem de romanda muvaffakiyet şiirde mu- vafikıyetten çok fazla görgü ve tec­ rübe istediği halde - meşhur romanı­ nı on yedi yaşında yazmış ve ikinci romanı ancak yirmi yaşında ölü­ münden sonra neşredilmiş değil miydi ? Esasen sekiz dokuz yıldır

şiir yazan Muhibin yaşını de­

ğil değerini ve eserini tetkik ve bu bakımdan münakaşa daha doğ­

ru olurdu. Beklenilen Antoloji,

tekrar edelim, Türk edebiyatının Garb nüfuzu altında yeni istika­ metlere teveccüh tarihinden yani Namık Kemal ve Abdülhalk Ha- mid’den başlamalı ve en son ya­ zanların da eserlerini tetkikden

geçirerek bunlar arasında kıy­

metli ve şayanı dikkat isimler ve eserler varsa kendilerinden örnek­ ler vermelidir. Yani eserler ve isimler üzerinde münakaşa imkâ­ nı daima mevcuttur ve işlenmiş bir kaç hata bulunursa bu bir ci­ nayet olmaz. Sade edebiyatımız bir kül halinde garplilerin meçhulü

(3)

olduğuna göre onu en son günle­ rinden değil fakat gösterileceği devrin başlarından almak ve o za­ mandan itibaren anlatmak ve ta­ nıtmak icab eder. Bu def’a vücude getirilen Antoloji ise, böyle bir çalışmanın - ihtimal ki bazı tadil­ ler - yegâne değil son cildi olabilir ve hattâ Muhibten daha yeni bir iki ismi de ihtiva edebilir. Hattâ etmelidir de.

Şu halde fikrimizi icmal ede­ lim :

Madem ki büyük bir cehd sarf ediliyor, edebiyatımızı bir tek ince ciltle değil kabilse iki ve hatta üç ciltlik bir Antoloji ile ' tanıt­ mak iacbeder. Ve uyandıracağı alâka ve yapacağı tesir itibarile böyle yapılması elbet de tercihe lâyıktır.

Ve bu işi tek bir adama de­ ğil iki kişiye havale etmelidir. Birisi Türk edebiyatını bihakkın tanıyan, türkçeyi bihakkın bilen, ve ecnebi lisanının - şimdiki hal­ de Antolojinin sade fransızcasını tasavvur ettiğim için - fransızca- mn bihakkın sahibi olarak türk- çe metnin her inceliğini bihakkın anlayıp anlatabilecek bir Türk.

Diğeri de Fransızcaya tasarrufu

münakaşa edilemiyecek olan ve tam bir edebiyat tahsili yaptıkdan sonra kalem ehliyetini de isbat et­ miş bir Fransız. Türk, edebiyatı­ mızın en şayanı dikkat mümessil­ lerini ve bunların alınmağa en de­ ğerli yazılarını seçmeli ve tercü­ meleri yapmalıdır. Sonra Fransız

(4)

bu tercümeleri okumalı ve fransız şivesine göre tadil etmeli, Fransız lisanının jenisine uymayan ifade

tarzlarını Türkle müzakere ve

münakaşa ederek değiştirmelidir. O zaman tercüme sade sarf ve nahiv bakımından değil her itibar­ la kusursuz ve mükemmel olabilir. Bu kusursuz ve mükemmel Antolojiyi biran evvel hazırlama­

ğa koyulmasını Matbuat Umum

Müdürlüğünün himmet ve gayre­

tinden bekler ve bu şerefli ve

ehemmiyetli muvaffakiyetten ken­ disini mahrum etmemesini sami­ miyetle isteriz.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

D) Mektup E) Otobiyografi Başka birinin hayat hikâyesi anlatıldığından biyografi- dir. Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla ilgili araştırma yapan,

“Okullarda hangi değerler verilmelidir?”, “Değerler, nasıl verilebilir?”, “Öğretim programları içerisinde değerler ne ölçüde yer almalıdır?”, Öğretim

(I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk hikâye- ciliğine geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki

Gustave Lanson, tarih metodu yoluyla edebiyat araştırmaları yapmıştır. Metnin değerlendirilmesinde izlenecek yol, özellikle eski metinler için dönemin kendine özgü dil ve

Türk Dili ve Edebiyatı 1... Türk Dili ve

1970’li yıllarda Türkiye Turing Otom obil Kurumu ve Belediye arasında imzalanan protokolle, park ve içindeki köşk- İer onarılarak halka açılmaya baş­

(Doğru cevap gönderen okurlarımız: Elif Tuncel, Tarık Özdemir, Zeynel Abidin Emir, Yusuf Emre Köroğlu, Nurşah Yılmaz, Ahmet Levent Hidayetoğlu, Çağlar Yıldız, Enes

Nadiren de olsa antidepresan ilaçlarla ortaya çýktýðýna dair olgu bildirimleri bulunmakta olup trisiklik antidepresanlar, serotonin noradrena- lin gerialým inhibitörleri ve