• Sonuç bulunamadı

Fahrünnisa Zeyid

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fahrünnisa Zeyid"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tılmı altı m ayıst a Güzel Sanatlar A k adem is in de açılan Fahrünnisa Z e y id ’in «retros- pektif» sergisi, tabloların y a l­ nızca ç a p la n gözön ün de tu ­ tulsa. lstaııb u lu n lıer zaman göreb ile ce ği sergilerden d e ­ ğil. Kaldı ki, 1944 de evin d e tertiplediği ilk özel se rgis in ­ den hu yana, hayatı ve çalış­ maları A v ru p a sahnesin de ge­ lişen Fahrünnisa, başdöndürü- cü bir fa a liy et ve verim be­ reketi içinde benliğini sanata verm iş ve kalitesi pek belli eserler m eydana getirmiştir.

E n telle ktiiel ölçü le rin değil de, içgüdüsünün, lirik, aşırı du ygulu görünen mizacının e t­ kisi altın da çalışan ressamın çok büviik çapta, anıtsal çerçe vele ri s ü s lem e k eğil im i. bo­ yun a taşmak ve sanki düny a­ yı ren kle kap lamak istiyeıı kabına sığm az bir öz el liğ i var.

Bu öa ell ikte —ki daha fazla işçilik gücü ile ilgili kanısın­ dayız— F ahr ünnisa’nın gerçek kişiliği beliriyor mu, beliri-

f

yorsa nedir? Bir sanatçıyı in- # çeler ken asıl aranılm ası ge­ reken nokta da bu. Uzun in­ cel em eler i ge rektiren bu ko­ nu bir yana, se rginin bir çok tablolarında kendini gösteren teknik haşarılar üstün de du­ rabiliriz.

ö r n e ğ in «Monolit», «Melek Ayağı». «Kedrflenen Siyah», «Atlantid gibi resimler lez /e t l i , ahenk li boya ham u rl a­ rını rahatça ku llan m anın gü zel örnekleridir, l'ahiati Izli-

ven res imlerde pek veri ol- mıyan bu tatlı griler, boğuk ye şi l ve m aviler, kan kırm ızı­ lar, turuncu ve morlar burada güz elce y a y ılı y o r t u v a llere. İç düny anın habercisi olmak gi­

E2S*

RESİM HEYKEL

DEKORASYON

Fahrünnisa Zeyid

Nurullah Berk

bi iddialı bir tu tu m u olan so­ y u t resmin, aslında, göze hoş görünme sınırlarında y e tin ir ­ se nasıl do yu ru cu sonuçlara varabileceğini bu güzel resim­ ler gösteriyor.

Atatürk heykelleri

Bir g ün lük gazetenin, «Ata­ türk h e y k e lin d e n mah rum il­ lerim iz e Atanın birer h ey k eli­

ni kazand ırm ak a m aciy le aç­ tığı kam pan yanın son un da se ­ çile n ve s e ç ilm iy e n eserler. O lg u n la şm a Enstitüsünün da­ ha fa z la m od a gösterilerine u y g u n cam ek ânlı salonu nd a ha lk a se rgil en di.

B ü y ü k ada mları anm ak İçin dikilen h e y k e lli anıtlar her m e m le k e t t e çözümü zor bir problem olarak estetikçileri

Fahrinüsa Zeid’io sergisinden bir köşe.

i

¿ ¿ y

ilg ilen dirm işt ir. En güzel ör­ neklerini ant ik l'unanıstanda. Komada ve Rönesans ttalya- sın d a verm iş olan anıtçılık zaman geçtikçe, h ele cn doku­ zunc u y ü z y ıl boyu nca iyiden iy iy e soysuzlaştı.

Bu so ys u zla ş m a sonucun da A vrup a şehirlerin de , meydan larda, caddeler de, parklarda, resmi yapılar önünd e bir ta­ kım h e y k e lle r y ü k se ld i ki, bunların sanatla, bü yü k hey- k eitra ş iı k sanatı ile ilgileri h em en hem en yo k tu . Bu şap­ kalı, redingotlu , a y ak ta ya da oturmuş, tu m tu ra k lı duruşlar la sanki fotoğrafçıla ra poz ve­ ren figür lerin pe k çoğu a lel­ ade bir gerç ek çiliğ in ötesine gidem ez le r.

T ü rk iy e, b ü y ü k kurtarıcıyı anıtlar y o lu ile de ö lm ezli ğ e ul aşt ırm ak istey in ce A ıru p a - nın yanlış y olla rın ı b en im se­ mişti. Hanok'lara, Thorak lara, K rip p el’lere, Cannonica'lara ısmarlanan h e v e k lle r in hiç bi rinde A tatürk ün b ü y ü k lü ğ ü n e lâyık sanat n iteli ği yo ktu. Türkiye şehir lerin de y ü k s e le ­ cek A tatü rk anıtlarının Türk sanatçılar tarafından y a p ılm a ­ sı fikri kök sa lınca heyk el- t r a ş la n m ız m m ey d a n a getir dikleri eserler yabancıların- kinden üstün bir k a litey e e- rişti mi, bilmiyoruz.

Am a, son yarış m anın so» nuçları, anıtların sanat ka li­ tesi m eselesin in o la n c a ta ze­ liği ile yaşadığını gösterdiğini g örm em ek aşırı bir iyi niyet olur kanısındayız. Bir büyük adamı anm ak, s e m b o lize e t ­ mek onu f —-1-• - ,_ mantoları,

pelerinleri, ••'ir şa pkaları ile ve en «dir.-- bi r realizm içinde hiçim !rndir:n’'k!e mı o- 1er?

Í

"TT-

T

c

>&

)Li

2

«

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Genel olarak akrilik, polyester, poliproplen gibi sentetik elyafların yanı sıra yün ve pamuk gibi doğal liflerden elde edilen kısa ya da uzun tüylü kumaşlara pelüş

[r]

yüzyılın ikinci yarısında “İş Düzeni” anlayışını geliştirerek çalışanların daha verimli çalışması için teoriler üretmiş ve pek çok el aleti

• Son 200 yılda ilk olarak sanayileşmiş ülkelerde ve daha sonra gelişmekte olanlarda gençlerin daha uzun hale gelmesi ve daha erken olgunlaşması daha

• Antropometri ergonomi açısından, insan vücut ölçüleri, vücut hareketleri ile bu hareketlerin frekans ve sınırları gibi vücut özelliklerini inceleyen bir teknik olarak da

Fakat Mevlânâ, Şems’in yokluğunda; öylesine perişan oldu, öylesine gözyaşı döktü ki, oğlu Sultan Veled, Konya'yı temsil eden 20 kişilik bir heyetle

1949’da burslu olarak Paris’e giden, Lhotè, Fernand Léger gibi ustaların atölyesinde çalışan, Jean Metzinger’e asistanlık yapan Akal “ Yeniler” grubunda

Kendisinin Rembrandt hakkındaki bir yorumu şuydu: “ Böyle bir resim yapabil­ mek için, birkaç kez ölmek gere­ kir.” Van G ogh’un da “ böyle bir resim