• Sonuç bulunamadı

Osmanlı Muhalefet Geleneğinde Yeni Bir Dönem: İlk Siyasî Bildiriler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı Muhalefet Geleneğinde Yeni Bir Dönem: İlk Siyasî Bildiriler"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE

YEN~~ B~R DÖNEM : ~LK S~YAS~~ B~LD~R~LER

FIKRET SARICAO~LU*

Osmanl~~ ara~t~rmalar~nda ilgiyle cevab~~ aranan konulardan birini, do~al olarak bulunmas~~ gereken muhaliflerin varl~~~~ ve onlar~n ne tür tav~rlar ser-gileyerek kendilerini ifade ettikleri olu~turmaktad~ r. Genel hatlanyla Os-manl~~ Devleti'nin de dâhil edildi~i patrimonyal sistemlerde muhalefetsiz bir irâdenin hüküm sürdü~ü ve bütün statü gruplar~n~ n temel vasfin~n sadakat oldu~u belirtilir'. Buradaki statü gruplar~~ ~üphesiz bugünkü anlamdaki bask~~ gruplar~n~n kar~~l~~~~ de~ildir. Osmanl~~ Devleti'nin tüm dönemlerinde hemen hemen bütün vazifeliler için geçerli olarak "intisâb sistemi" ad~yla tan~ nan2, bir çe~it kadrola~ma/geçinme biçiminin yürürlükte kald~~~~ bilinmektedir. Padi~ahlar~ n tahtdan uzakla~t~r~ lmalar~, sadr~âzam veya onun gibi üst dere-celi ricâlin görevden al~nmalar~, bazen muhalif seslerin iste~i do~rultusunda ve öncelikle onlar~ n eylem gücünü k~rmak için gerçekle~tirilmekteydi. Ta~-rada ~ehzâde merkezli, ~stanburda yeniçeri merkezli muhalif hareketlere dâir bolca örnek bulunmaktad~r. Kuvvete, gücün kullan~m~ na dayanan ve ba-zen trajediyle sonlanan bu tür hareketlerin ayr~nt~lar~n~~ tarih eserlerinden iz-lemek mümkündür.

Devlet yönetiminde siyasi muhalefete dâir içinde ~iddet bar~ nd~rmayan örnekler Osmanl~~ tarihi için erken devirlerden itiUren söz konusu Olmu~tu.

Dr., ~stanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. Makaleyi okuyarak görü~lerini payla~an hocalar~m Prof. Dr. Feridun M. Emecen, Prof. Dr. Kemal Beydilli ile meslekta~~ m Gültekin Y~ld~z'a te~ekkür borçluyum.

I Teoriler için bk. Halil ~ nalc~ k, " 'Sultanizm' Üzerine Yorumlar : Max Weber'in Osmanl~~

Siyasal Sistemi Tiplemesi" ( çev. Kemal A. Akagündüz), Dünü ve Bugünüyle Toplum ve Ekonomi, Say~~ 7 ( Ekim 1994), 5-26.

2 Carter V. Findley, Osmanl~~ Devletinde Bürokratik Reform Bâbl'ali (1789-1922), çev., L.

Boyac~-~. Akyol, ~stanbul 1994, s. 26. Sisteme ba~l~~ olarak ortaya ç~ kan patrimonyal saray modeli daha çok tâyin ve azillerde belirginle~mektedir. ~ ntisâb sistemi daha renkli isimlerle de anlat~ lm~~ur. M~s~ r Çar~~s~'nda ç~rak iken Sultan II. Mahmüd'un saraya ald~ rd~~~~ R~zâ'n~ n Harbiye Nüzlr~, Pa~a olu~una âit örne~i veren Findley, ~erif Mardin'in "Alaaddin'in Lambas~~ harekedili~i" tarifine kar~~ l~ k her yükselenin dü~ebilece~ini de hat~ rlatarak "çark~ felek" kelimesini kullan~r (a.g.e., s. 32 ).

(2)

902 FIKRET SARICAO~LU

Sultan II. Mehmed'in ilk saltanat günlerinde kar~~s~ nda buldu~u niifüzlu ve-ziriâzam Çandarl~~ Halil Pa~a ve onun yan~nda yer alan Yeniçeri Oca~~ na kar~~, taht~~ ikinci kez devr almas~n~n ard~ndan bu muhalif grupla.smay~~ etki-sizle~tirmek amac~yla incelikleri olan bir siyaset izledi~i anla~~lmaktad~r. Yeni padi~ah~n, Yeniçeriler'in itimâdm~~ kazand~ ktan sonra vazifeye getirdi~i pa~a-larla birlikte mü~terek tav~rlar sergileyerek Çandarl~~ grubunu safd~~~~ etti~i ve bunun sonucunda da hükümdârl~~-~n~~ emniyeti bir hâle getirdi~i bilinmek-tedir3. Daha sonraki y~ llarda ortaya ç~kan geli~melerden, ~ehzâde Mustafa vakas~n~n küllenmedi~i bir dönemde yeniçerilerin, a~alarmdan ~ikâyetlerini bildiren arzlar~nda Kanüni Sultan Süleyman'a da gözda~~~ vermeleri, Sultan II. Osman'~n öldürülmesi, büyük Celâli isyanlar~~ ile Sultan W. Murad (1623-1640) devrinde temelleri at~lan ve IV. Mehmed (1648-1687) döneminde bü-yüyen Kad~zâdeliler hareketi, askeri/ictimai oldu~u kadar siyasi muhalefete dâir geli~melerin uç noktalara ula~t~~~~ örnekler aras~nda s~ralanabilir'.

Bu çal~~ma, Osmanl~~ tarihinin muhalefet gelene~i içinde sözlü muhale-fetin bir noktadan sonra yaz~l~~ muhalefete ve giderek padi~aha yönelik yaz~l~~ bir tehdite dönü~mesinin ilk örneklerini ele almaktad~ r. Osmanl~~ tarihinin klâsik dönemleri olarak kabul edilen zaman diliminin son y~llar~ nda ortaya 3 Feridun M. Emecen, "Istanbul'un Fethine Giden Yol ( 1451-1453)", Tarih ve Toplum,

111/17 ( May~s 1995), 24-26.

4 Rüstem Pa~a'n~ n sadâreti döneminde Yeniçeri A~as~~ Ferhad'dan ~ikayetçi olan

yeniçerilerin kaleme ald~ klar~~ arzlarda padi~ah da suçlan~yor ve örtülü biçimde tehdit ediliyordu. "Biçaregan-~~ piyadegan" imzas~yla sadr~azama yaz~lan arzda Kanüni, "Dört divar aras~nda kimesnenin halinden haberdar de~ildir. "Vezirlerim vard~r ve her ki~inin a~as~~ vard~r, her ki~inin u~nsm anlar biliir" deyü bir alay zalime timâd etmi~dir. Kimesnenin halin bilmez ve bilmek dahi eksil~i de~ildir" ~eklindeki sözlerle itham ediliyordu. Yine yeniçerilerin do~rudan padi~ah için kaleme ald~klan metinde ("ka~~d yazup atduk") Kanüni Sultan Süleyman'~~ ikaz edici bir çok ifade yer almaktad~r: "Niçiin görmezsin? Padi~ah-1 alem-penahs~n, Hakk kat~nda ne cevâb vereceksin?", "ya bu zalimi bizden gider bizi bunun ~errinden halis eyle yâhud bir külli fesâd ederiz nice can telef olup nicesinin r~zk~~ zayr ola. In ve nâmusa halel geldil~ünden gayri Hakk kat~ndan dahi mes'~ll olursun, vebali boynuna", "ah~r ömründür, Allah'dan kork", "Lakin senin ~rz~n sak~nup yolundan sana arz etdük. E~er giderdün gavgay~~ der etdün ho~~ ve illa olan fesad~n ve fitnenin vebali boynuna olur bilmi~~ olas~n. Dahi durup bakmak olmaz Vallahi Vallâhi fesâd ederiz" (M. Tayyib Gökbilgin, "Rüstem Pa~a ve Hakk~ ndaki ~thamlar", ~ÜEF, Tarih Dergisi, VIII/11-12, 1956, 29-32, 46-50). K~saca, Genç Osman için bk. ~inasi Altunda~, " Osman II ", ~A , IX, 443-448; ~syanlara dâir bibliyografya için bk. Mustafa Akda~, Celali ~syanlar~~ (1550-1603), Ankara 1963; William J. Griswold, Anadolu'da Büyük isyan 1591-1611 (çev. Ülkiin Tansel), ~stanbul 2000, s. 185-213; Karen Barkey, E~kiyalar ve Devlet Osmanl~~ Tarz~~ Devlet Merkezilesmesi (çev. Zeynep Altok), ~stanbul 1999; Kad~zadeliler için bk. ~eline C. Zilfi, "Kad~zadeliler : Onyedinci Yüzy~l ~stanburunda Dinde ~hya Hareketleri" ( çev. M. Hulusi Lekesiz), Türkiye Günlü~ü, say~~ 58 (Kas~m-Aral~k 1999), s. 65-79.

(3)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE YEN! B~R DÖNEM 903 ç~kan bildirilerin önemli vasf~, muhtevalar~n~n vesikalara aksetmesi kadar, bugüne ula~mas~~ itibârtyle tam bir bildiri metninin ilk kez gün ~~~~~na ç~k~yor olmas~d~r. Muhtemelen daha önce de bu tür ka~~dlar bir yerlere b~rak~l~yor veya as~llyordu; ancak Sultan I. Abdülhamid (1774-1789)'e yönelik bildiri, orijinal metni mevcut olan ve -~imdilik- ar~ivlerde rastlanan bu türden ilk belge olma konumundad~r.

I. Sultan I. Abdülhamid Döneminde Muhalefet ve Kulland~~~~ Araçlar Do~rudan ve sözlü olarak padi~aha muhalefet, esasen Osmanl~~ tarihi bo-yunca zaman zaman kar~~la~~lan bir olgudur. Tahun bir önceki sahibi Sultan III. Mustafa (1768-1774) devrinde ya~anan bir hadise burada haurlanabilir. III. Mustafa'n~n ad~, Ayasofya'da selâml~k oldu~u 16 ~evvâl 1184 / 2 ~ubat 1771'de "Ozi" olarak hutbede okundu~unda, "mevlevi dervi~i" ve "rüfekasi" iki ki~i "yalandir, Ozi de~ildir" ~eklinde hatibe cevap vermi~lerdis. Bu olay~~ tek kaynak olarak nakl eden Mehmed Hasib bazen yapt~~~~ gibi tarihleri kar~~-t~rmadlysa6, bu sözler 1182/1768 seferinin olumsuz gidi~ât~~ ve padi~ah~n gaz-ili~i üzerinde dile getirilen çok aç~k ve cesûr bir itirk olarak de~erlendirile-bilir.

III. Mustafa'n~n ard~ndan 21 Ocak 1774'de tahu Sultan I. Abdülhamid devr ald~. K~sa bir süre sonra, 12 Cumâdelülâ 1188/21 Temmuz 1774'de7 1m- 5 Mehmed Hasib, Riizmerre, ~stanbul Büyük~ehir Belediyesi Atatürk Kitapl~g~, Muallim Cevdet, nr. K. 578: Mehmed Hasib Riiznâmesi (H. 1182-1195/M. 1768-1781), haz. Süleyman Göksu, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi (1993), Vi. 6a. Hicri

tarihlerin miladi kar~~l~klarm~ n bulunmas~nda Yücel Da~l~~ ve Cumhure Üçer'in haz~rlad~~~~ Tarih Çevirme KllaVUZU 'da~~~ ( IV-V, Ankara 1997) yararlamlm~~ur.

I' Gerçekte padi~ah~n gaziligi daha önce ilan edilmi~ti. Sultan III. Mustafa muhasaras~~

devam eden Hotin kalesi yak~ nlar~ndaki Yemeklik Ce~mesinde kazan~lan büyük bir çarp~~ma ve zaferin sonucunda 10 Muharrrem 1183/16 May~s 1769'dan itibaren kendisinin Gazi olarak al~naca~~n~~ duyurmu~~ (Aziz-zade Hüseyin Ramiz, Zübdetü'l-vak~`ât, ~stanbul Üniversitesi Ktb., Türkçe Yazmalar, nr. 2395, %T. 8b.) ve bundan sonra gazilik fermanlar~~ gönderilmi~ti ( Ahmed

Vas~f, Mehâsinii'l-âsâr ve haka-ikul-ahbâr, , ne~r. Müderris Abdurrahman, I, ~stanbul 1219, s. 326 ; ~em'dâni-zade F~nd~kl~l~~ Süleyman Efendi, Mür7t-terârih , ne~r. M. Münir Aktepe, II. B, ~stanbul 1980, s. 23 ).

7 Andla~man~n imzaland~~~~ tarihin 21 Temmuz 1774 oldu~u sabit olmakla birlikte

(mesela, M~ fahedat Metini-1-am, III, ~stanbul 1297, 254 ) baz~~ Osmanl~~ müellifleri bundan 4 gün öncesini göstermi~lerdir. Sefer vak'aniivisi Enveri, 8 Cumadelülâ 1188/17 Temmuz 1774 gününü belirtirken ( Sadullah Enveri, Târih, II, Millet Ktb., Ali Emin, Tarih, nr. 67, ST.

23b-24a), ça~da~~~ veya baz~~ muahhar Osmanl~~ tarihcileri ayn~~ tarihi nakl etmi~lerdir ( Mesela, Feraizi-zade Mehmed Said, Tarih-i Gül~en-i Ma`ârif , ne~r. Mehmed Esad, II, ~stanbul 1252, s. 1682). öte yandan yine seferde bulunan Mahmüd Sabit, bir k~s~ m Osmanl~~ tarihcileri gibi 21

(4)

904 FIKRET SARICAO~LU

zalanan Küçük Kaynarca Bar~~~ Andla~mas~ n~n getirdi~i yükler ve problemler hem onun hem döneminin sürekli gündemini olu~turmu~tu. Maruf oldu~u üzere bu andla~ma ve sonras~ndaki geli~melerle, ilk kez K~r~m gibi halk~~ ta-mamen müslüman olan bir memleket elden ç~kmaktayd~.

Padi~ah~~ do~rudan ilgilendiren meselelerden birinin de bu geli~melerle ba~lant~l~~ olarak ~stanbul'da dedikodularm önlenmesi ve emniyetin sa~lan-mas~~ haline geldi~i ifade edilebilir. ~ehirde olup-bitenlerle ilgili haberlerin h~zla yay~lmas~~ sonucunda onun "mesm~l`u" oldu~u pek çok konu ve tet~dil-lerde bizzat ö~rendikleri üzerinde fikir yürüten Abdülhamid, anla~~ld~~~~ üzere konu~ulanlara bir hayli önem vermekteydi8. Halk~n dilindeki sözleri hatt-~~ humâyünlarla sadnâzamlara duyuran padi~ahm zaman zaman bunlar-dan tedirgin oldu~u ve endi~elendi~i de görülmektedir. Tet~dile ç~kt~~~~ bir günde Divânyolu'nda kar~~la~t~~~~ Bektâ~i klyffetli birinin "a~z~na gelen

hal-t~yyâr ~~ söylemesinden rahats~z olan padi~ah, onu Cebehâne'ye gönderirken Temmuz'a kar~~l~k gelen hicri tarihi belirtir ( Silleymâniye Ktb., Re~id Efendi, nr. 625. Çeviriyaz~s~: Vedat Kolda~, ICJEF, Tarih Bölümü Meziiniyet Tezi, 1965, Seminer Ktb., nr. 930, vr. 45a ). Hammer konuya aç~kl~k getirir ~ekilde, 17 Temmuz'da andla~rnan~n sa~land~~~n~~ ancak Rusya'tun ayn~~ gfinlii Prut ahidnâmesine mukabele olmas~~ için imzal~~ niishap dört gün geciktirerek 21 Temmuz'da gönderdi~ini ifade etmektedir ( Joseph von Hammer, Büyük

Osmanl~~ Tarihi, haz. M. Çevik, IX, 536. Ayn~~ bilgiler W. Zinkeisen taraf~ndan teyid edilmektedir:

Geschichte des Osmanischen Reiches in Europa, V, Gotha 1863 , 959 ). Andla~ma metninin yay~mlar~nda da 21 Temmuz 1774 tarihi söz konusudur. Aynnular için bk. F. Sancao~lu, Hatt-~~

Humâyünlanna Göre Bir Pâdi~âh~n Portresi Sultan L Abdülhamid (1774-1789), Istanbul

üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi (1997), I~EF, Genel Kitapl~k, Tezler Dr. TE 120.

8 Abdülhamid devrinde, ilk kez Avrupa'da yay~nlanan baz~~ gazetelerden çeviriler

haz~rla-makla görevli bir oda/kalem Bâb-a Asafi'de te~kil edilmi~ti. Bu büronun Silahdir Kara Mehmed Pa~a sadâretinde (21 A~ustos 1779-19 ~ubat 1781) kuruldu~u ve zaman zaman devreye girdi~i anla~~lmaktad~r (Kemal Beydilli, Büyük Friedrich ve Osmanhlar, XVIII. ruzy~lda Osmanh-Prusya

Miinisebederi, Istanbul 1985, s. 125; V~rginia H. Aksan, "Ottoman Sources of information on Europe in the Eighteenth Century", Archiv~nn Ottomanicum, XI, 1988, 11). Buradan ç~kar~labilecek bir ba~lant~, kendisine gazete heberlerinden bir k~s~m çevirilerin sunuldu~u padi~ah~n, henüz beliren d~~~ kamuoyundan ve geli~melerden haberli olmas~d~r. Bir 5filzy~l sonra Osmanl~~ toplumunda gündeme gelecek olan "efkâr-~~ umilmiyye" kavram~ndan önce, Abdillhamid'in bu konu hakk~nda en az~ndan genel bir fikir sahibi olmas~n~n, konu~ulanlara oldukça önem atfetmeyi gerektirecek bir davran~~~ biçiminde kendisini gösterdi~i söylenebilir. Bu yakla~~m~n içinde, Istanbul halk~n~n önceliklerinin padi~ahlann ve saray~n gözünde dâimâ dikkatle izlenmesi ve bunun me~riliyetin unsurlar~ndan biri olmas~~ da yer almaktad~r. Ahmed Cevdet Pa~a'n~n kamuoyu kavram~n~~ kullan~~~ biçimleriyle ilgili de~erlendirmeler için bk. Christoph K. Neumann, "Ahmed Cevdet Pa~a'n~n Tarihçili~ine Yans~yan Zihniyet Dünyas~",

Osmanl~'diu~~ Cumhuriyet'e Problemler, Ara~t~rmalar, Tart~~malar ( has. Türkiye Ekonomik ve

(5)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE YEN~~ B~ R DÖNEM 905

"serho~"veya "mecnün"olup olmad~~~n~~ ara~t~ rmas~~ için sadr~âzama yazm~~t~.

Ayn~~ hatt-~~ humâyânla Sehzâdeba~~'nda gördü~ü ve a~layarak ~ikayetler eden bir kad~n~n durumunu anlatarak hakk~nda bilgi istemekteydig. Kendisine gönderilen cevapda, söz konusu kimsenin ilk sorgusuna göre "mec~nin" ol-mas~n~n daha yak~n bir ihtimâl oldu~u, onun Muhz~r A~a habsine verildi~i, ikinci sorgusundan sonra gerekirse bimârhâneye kald~r~laca~~~ ifade edilmek-teydi. Ayr~ca kad~na âit ~ikâyet ve isteklerin de kar~~lanmakta oldu~u yaz~ l-m~~uw.

Halk~n yo~un ~ekilde konu~tu~u konular~n, padi~ahm hem dikkate al-d~~~~ hem de huzurunu kaç~ran bir geli~me oldu~u belirtilmi~ti. Bu bak~mdan devlet görevlilerine yönelik muhalif sesler çok defa sonuca ula~m~~t~r. Onun vazifelileri ba~l~ca azl sebebi olarak gördü~ü durum, "lisâna gelmi~" olma hali idin. Padi~ah, ulüfe sâhiplerinden bo~alan esâmelerin hazineye kalaca~~n~ n ilân~na ve mevâciblere yönelik olarak artan dedikodulara kar~~~ endi~elerini

"ocaklar taraf~~ rencide oldukda dünü dünü söz olur ", "giderek dahi hevâdis- erâcif olaca~~~ me'müldür" ~eklinde belirtmekteydi°2.

Devrin muhalif hareketlerinin ilk k~v~lc~mlar~~ sabotajlar sonucunda ç~-kan yang~nlar~n fazlal~~~nda görülmektedir. Önemli bir art~~~ kaydeden yan-g~nlar~n ba~l~ ca sebebini kundak vakalar~~ (sabotajlar) olu~turmakta idi°3. 1782'de "günde üç be~~ yerde kundak b~rakd~lar deyü vehm, filân yerde ihrâk

var deyü azim gulgule verilür idi " ~eklinde tarif edilen sabotajlar, 1784-1785

y~llar~nda daha çok artm~~~ ve mesela 5 Zilkade 1199/9 Eylül 1785'de 15 yerde kundak b~rak~ld~~~~ gibi Bâb-~~ Asafi'ye 25 kundak ihbar~~ gelmi~ti". Sadr~âzam 9 Ba~bakanl~k Osmanl~~ Ar~ivi [=BM, Ali Emin, I. Abdülhamid [=A.], nr. 73. Çeviriyaz~s~:

Belge nr. 1.

1° BA, Bab-~~ Asafi, Arnedi Kalemi [=A. AMD.], dos. nr. 29/29.

~~ ~~ Topkap~~ Saray~~ Müzesi Ar~ivi [= TSMA j, Evrak [=EJ, nr. 7029/ 281. ~eviriyaz~s~: Belge nr. 2 ; E. 7029/209, 292.

12 E. 7029/121, 143. Bu geli~meler Halil Hamid Pa~a'n~n azlinde de rol oynam~~u. Di~er

ayr~ nt~larla birlikte bk. ~. Hakk~~ Uzunçar~~l~, "Sadrazam Halil Hamid Pa~a", ~CIEF, Türkiyât Mecmuas~, V (1936), 213-267.; K. Beydilli, "Halil Hamid Pa~a", D~A, XV (1997), 316-318.; Sar~cao~lu, a.g.t., s. 108-113.

13 "Kundak", çam tahtas~~ içine yerle~tirilmi~~ kav ve kükürtlii maddelerden olu~maktayd~.

B~rak~lan kundak ate~lendikden sonra tahtadan yap~lm~~~ ve çam ya~~yla boyanm~~~ olan evler h~zla yanmaktayd~~ (Baron de Tott. Türkler ve Tatarlar Aras~nda , çev. Re~at Uzmen, ~stanbul 19902, s. 51).

14 Rüzmerre, Türk Tarih Kurumu Ktb. [=TTKK], Yazma nr. 1001, s. 12, 15, 33; Taylesani-zade Haf~z Abdullah, Tarih-i Lebibâ, Süleymaniye Ktb., Esad Efendi, nr. 2158: Geviriyaz~lar~: ~ ÜEF, Tarih Bölümü Mezuniyet Tezleri (1978-79), vr. 22b-23a.

(6)

906 F~KRET SARICAO~LU

~zzet Mehmed Pa~a arkas~~ kesilmeyen ve âfete dönü~en 1782 yang~nlar~~ se-bebiyle görevden al~ nm~~t~ '''. Abdülhamid'in do~al olarak ilgisini bu yönde yo~unla~t~ rd~~~~ görülmektedir. "Yine kundak sadedi beyne'n-nâs ~öhret

buldu ", "~imdi mesm~l'um oldu Tahmis'e kundâk b~rakm~~lar deyü ", "bu esnâlarda yine ihrâklar zuh~lru kundakdand~r deyii söz ba~lad~" gibi

ifade-lerle padi~ah uyar~larda bul~mmakta'" ve bunu yapanlar~n yakalanmas~n~~ is-temekteydi°7.

Sabotajlar~ n sebeplerinden biri ho~nüdsuzlu~un bu yolla duyurulmas~-d~ r. Üsküdar'da hânedân~n saraylanndan birisi de kundaklanm~~'8, 7 Zilkade 1199/11 Eylül 1785 tarihindeki Okcular yang~n~nda sadnâzam kethudâs~~ ve dâmâd Ahmed Nazif'in yüzüne kar~~~ "sizin içün yanayoruz ve kül olduk"

~ek-linde sözler söylenmi~ti. Kethudâ bunun ertesinde de görevden al~nm~~t~'".

Yang~nlar~n oldukça fazla olmas~n~ n di~er bir sebebi, Yeniçeri Oca~~~ üye-lerinin yang~nlar~n söndürülmesindeki yöntemi bir bask~~ arac~~ olarak kulla-narak haraç toplamak çabalanyd~. Yang~n ç~kan binan~n yan~ndaki

"bâb"la-r~n y~ k~ larak ate~in tecrid edilmesine dayanan ba~l~ca söndürme tedbiri,

yan-g~n~~ söndürmek tulumbac~lar~n görevi olmakla birlikte", padi~ah~n izin ve is-te~iyle bu faaliyete kat~lan yeniçerilerin istismar~na sebep-olmakta ve evleri-nin/dükkânlar~ n~ n y~ k~lmas~na do~al olarak raz~~ olmayan bina sahipleri bask~~ alt~ nda tutulmaktayd~. Dönem boyunca ve bu ~ekildeki kundaklama yoluyla ç~kar~lan yang~nlar~n say~s~~ bir çal~~mada 140'dan fazla olarak belir-tilmi~tir2'.

Yang~ nlar ve kundaklamalara kar~~~ bir tak~ m önlemler de gündeme gel-mi~ti. Tobkârhânesi gibi baz~~ özel yerlerin korumaya al~ nmas~, A~a Kap~s~- 15 F. Sar~ cao~lu, "~zzet Mehmed Pa~a, 6.1198/1784", DIA (bask~da). Ayr~ca bk. B.J. Slot,

"The Fires i~~~ ~stanbul of 1782 and 1784 According to Maps and Reports by Dutch Diplomatic Representatives", ~ ÜEF, Güney-Do~u A~rupa Ara~t~rmalar~~ Dergisi, say~~ 4-5 ( 1976), s. 56-58.

th E. 7029/ 281: Çeviriyaz~s~: Belge 2.; "~imdi yine Elçi Hân~'nda âte~~ zuhür etmi~. Kuranlar

sebep nedir? Ne içündür?" (A. 316); "Dün Sultân Bâyezid'de Aksaray'da Kumkap~'da âte~~ zuhür" (E. 7029/155); "~ ki derad~ r Cihângir'de ihrâk zuhfirundan ~übhe eyledim. Mücerred bir su'âldir" (E. 7029/228); E.7029/288; A. 38, 229, 239, 364.

17 A. 94. Çeviriyaz~s~: Belge nr. 3.; "Elbet koyanlar~~ ve kurma~a sebep olanlar~~ kald~rma~a

say" (A. 236); "Bu ihrâk husis~su ve kundak lafz~~ kalksun" (E. 7029/155); A. 657, A. 230.

18 Venezuela'h General Miranda'n~n Türkiye'ye Dair Murat) (der. Fuad Car~m), istanl~t~l

1965, s. 38, 54.

19 Rilzmerre, TTKK, s. 33; Tarih-i Lebiba, T. 23a.

2() Cengiz Orhor~lu, "Tulumbac~", ~A, XII/2, 52.

(7)

OSMANLI MUHALEFET GELENEG~NDE YENI B~R DÖNEM 907 'nda ve Bab-~~ Asafi'de su depolar~~ ( "havuzlar") in~a edilmesi, yang~na sebep olmas~~ dolay~s~yla Eyüp Sultan Camii imam odas~~ gibi baz~~ yerlerde ve sokak içinde tütün içmenin yasaklanmas~, Abdülhamid'in emri üzerine al~nan ted-birler aras~ndad~r22. Yang~nlar münasebedyle me~vereder yap~ld~, ihmali gö-rülenler sürgün edildi ve Bab-1 Asafi'de "300 su destisi, 150 baka, 150 testere" den olu~an bir malzeme haz~r hale getirildi. Daha farkl~~ olarak 8 Zilkade 1199/12 Eylül 1785'de Hasan Pa~a Han~23, yak~n~ndaki Darendeli Kona~~'na b~rak~lan kunda~~~ farketmeyen "konuk" buradan kald~rdarak yerine A~a Ka-p~s~endan 60. bölük getirilmi~ti". Bu uygulama modern anlam~yla bir tür s~k~-yönetim Han~m ça~r~~t~rabilir.

8 Ocak 1784 tarihli K~r~m Senedi sonras~nda sürekli artan muhalif sesler aradan geçen zamana kar~~~ dinmemi~ti. 8 Eylül 1786 günlü Venezuelal~~ Ge-neral Miranda'n~n nodar~na göre ard~~ ard~na ç~kan yang~nlar halkta bir kay-na~ma oldu~unu ve Sadr~azam Yusuf Pa~a'ya kar~~~ olumsuz bak~~~~ gösteri-yordu25.

Yang~nlarla birlikte padi~ah~n ihbar etti~i üzere baz~~ yerlere bildiri b~ra-klima olaylar~~ meydana geldi26. Bu çal~~mada bildiri olarak kar~~lanan metin-ler vesikalarda "ka~~d", "~ukka", "varak-pare" adlar~yla tan~mlanmaktad~r. Bunlar bazen belirli bir yere b~rak~l~yor veya bir ihtimal as~llyordu27. Bildirile-rin konuldu~u yerler olarak Eski Saray duvarlar~, Kapdan Pa~a sebili ve baz~~

22 A. 236, 689, 734; A. AMD., d~~s. nr. 20/39; 21/13.

23 ~stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi binas~n~n kar~~s~nda bulunan ve bugün k~smen ayakta kalm~~~ olan hani yapt~ran Sadnâzam Seyyid Hasan Pa~a (Ö. 1161/1748) için bk. F. Sancao~lu, D~A, XVI (1997), 339-340.

24 Rünnerre, TTKK, s. 14-15, 19, 33; Tarih-i Lebibâ, vr. 30b.

25 Venezuelai~~ General Miranda'n~n Türkiye'ye Dair Hâurau, s. 57

26 Telhis'den : "ve fermân-~~ humâyünlar~nda kâ~~d lafz~~ buyurulmu~. Bu evânda ugid b~rakd~klan olmamak gerekdir. Zirâ hiç mesmü' de~ildir ... Kâ~~d b~rak~lma maddesini ~e~rkedil efendimizin istimâ'~na binâ'en bu kullar~~ dahi tecessils ve teharri ederim. Gerek sahih ise hârice ihrâc ve huzür-~~ humâyünlanna arz u takdim olunur"; telhis üzerine hatt-~~ humâyün'dan : "Gerek kundak ve gerek kâ~~d b~rak~lmas~~ elbet tashihen haberi senden madübumdur. Yeniçeri

A~asina ve Cebeci ve Topçut~a~~'na mil'ekked tenbih oluna" ( Cevdet-Saray. nr. 555).

27 " Eskisaray duvarlar~na vaz' olunan varak-pare"( E. 2444/106); "Kimler için b~rak~ld~?

Sebep nedir?" (A. AMD., dos. nr. 26/26); A. 46, 876. Yukar~da geçen "duvarlar~na vaz' olunan" da~~~ anla~~lmas~~ gerekenin "koymak, b~rakmak" olaca~~~ görünmekle birlikte, e~er herkesin okumas~~ için yaz~ld~~ ise afi~~ gibi as~lmas~n~n laz~m olaca~~~ aç~kt~r. Kesin bir ifadede bulunamamalda beraber, Sultan Abdülha~nid'in "ba'z~~ kâ~~d b~ralulmak ve ba'z~~ konaldara kâ~~d vaz olmak" (A.195) ~eklindeki sözlerinden ikincisinin "as~lmak" anlam~nda kullan~ld~~~~ ileri sürillebilir.

(8)

908 F~KRET SARICAO~LU

konaklar söz konusu edilmekte ancak Eski Saray'~n ismi birden fazla geçmek-tedir.

Sultan I. Abdülhamid kundaklamalarla birlikte b~rak~lan bir bildirinin Bâb-~~ Âsafi'ye ula~t~~~~ halde kendisine niçin sunulmad~~~n~~ sorarak metnin gönderilmesini talep etmi~ti28. Sadr~âzam~n cevab~nda Eski Saray taraf~nda

"galiba sokakda" bulunan kâ~~dda "Tezkireciler ve Benderli Ifisuf Çavu~~ fena

adamlar chr" ~eklinde bir yaz~~ bulundu~u, bunun da daha önce bildirildi~i, ondan ba~ka yeni bir kâ~~d~n duyulmad~~~, hattâ kendisini ziyâret eden Yeni-çeri A~as~ n~n da yemin verdi~ini belirterek yeni bir bildirinin söz konusu olmad~~~n~~ yazmaktayd~. Abdülhamid bu telhis üzerine hatt-~~ humâyt~nunda

"sadr-1 müteveffâ" ( Halil Hamid Pa~a) döneminde Eski Saray kap~s~na b~ra-k~lan ve Yeniçeri A~as~~ Yahyâ'dan ~ikayeti ihtiva eden bildiriye benzer bir ya-z~n~n b~ rak~ld~~~n~~ duydu~unu, ancak telhisde belirtilen kâ~~cidan haberdar oldu~unu söyleyerek cümlesini"AMht~~ te`ala mu'anz olanlar~~ der eyleye,

amiri" ~eklinde tamamlamakta idi29. Padi~ah yeniçeri a~as~~ ile ilgili bildirinin de etkisiyle a~an~ n azline karar vermi~~ ancak ulüfe da~~t~m~na denk gelme-mesi ve "vesveselice" olmamas~~ için bu karar~n~~ bir süre erteleyerek uygulat-m~~t~".

Yine Eski Saray kap~s~na bir bildirinin konuldu~una dâir haberi Cumâ selâml~~~nda kendisine te~rifât üzre refakat eden Yeniçeri A~as~'ndan ö~re-nen Sultan Abdülhamid, "yaz' " edilen bildirinin hem muhtevâsm~n aktar~l-mas~ n~~ hem b~rakan~n bulunaktar~l-mas~n~~ istemekte idi31. Ard~ndan kendisine gön-derilen "ka~ic1-1 ma`h~ld" u okuyan padi~ah sadr~âzamdan "ho~idid" oldu-~unu vurguluyordu". Ayn~~ yere b~ rak~lan bir ba~ka bildiriyi okuyan padi~ah~n yaz~ lar~na göre "Ni~an kiseclan ve Bedestenli Küçük Kethuda ve ocâkdan

fü-Van çavu~" gibi isimler söz konusu edilmekteydi. Padi~ah bu bildiriyle amaç-lanan~ n hile ve yalan ile bir oyundan ibâret oldu~unu kaleme al~rken,

"ta'acciib" etti~i nokta ise bildirilerin devaml~~ olarak Eski Saray taraf~na b~ra-k~lmas~~ idi".

28 A. 195. Çeviriyaz~s~: Belge ur. 4. 29 A. AMD., dos. ur. 26/26.

3° E. 2444/106.

31 A. 46. Çeviriyaz~s~: Belge ur. 5

32 A. 24635. Çeviriyaz~s~: Belge ur. 6

33 A. 876. Çeviriyaz~s~~ : Belge ur. 7. Eski Saray, önceki Bâb-~~ Seraskeri/Harbiye Nezâreti'nin ve ~imdiki ~stanbul Üniversitesi merkez binas~ n~n yerinde idi. Saray~n belge kimli~inde olan en etraf ~~ resmi için bk. Semavi Eyice, " XVIII. Yüzy~lda Istanbul'da Isveçli Cornelius Loos ve ~stanbul Resimleri ( 1710'da ~stanbul)", 18. Yüzy~lda Osmanl~~ Kültür Ortam~~ Sempozyum Bildirileri 20-21 Mart 1997 ( haz. Y~ld~z Demiriz ve di~erleri), ~stanbul 1998, s. 107, 112-113.

(9)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE YEN~~ B~R DÖNEM 909

11. Padi~aha Yönelik Yaz~l~~ Tehdit: 1789

Osmanl~~ kamuoyundaki huzursuzlu~u körükleyen ba~l~ca geli~me K~r~m-'~n giderek Rusya i~galine do~ru sürüklenmesi ve buna kar~~~ etkili bir çözü-mün ortaya konamamas~d~r. Küçük Kaynarca Bar~~~ Andla~mas~n~~ müteâkip askeri ve diplomatik pek çok manevra ile K~r~m Hanl~~~'n~~ fiilen kontrole ba~layan Rusya'n~ n ani bir harekât ile K~ r~m'~~ i~gali ve ard~ndan bunu Os-manl~~ Devletine onaylatma çabas~~ ve nihayet 15 Safer 1198/8 Ocak 1784'de «K~r~m Senedi» olarak an~lan ve K~ r~ m, Kuban ile Taman'daki son durumu Osmanl~~ Devleti'nin kabul etti~ini belirten üç maddelik tasdik-nâmenin Rusya elçisine teslim edili~i34, karar~n gizlenmesine dâir belirli gayretlere ra~men Osmanl~~ toplumunda muhalif konu~malar~n yayg~nla~mas~n~n teme-lini olu~turdu. Devletin sessiz kald~~~na dâir genelde kabul gören dü~ünceler, Abdülhamid kadar sadr~azam~~ da bir an önce Rusya'ya kar~~~ sava~~ ilân~na sürüklüyordu. Geli~meler sonras~nda K~ r~ m halk~n~n kafilelerle göç yoluna ç~kmalar~~ ve Osmanl~~ topraklar~na ula~malar~35, halk~n hassasiyetlerinin ön plana ç~ kmas~~ bak~m~ndan da önemli idi.

Öte yandan ~stanbul halk~~ aras~nda olumsuz yorumlar~n artmas~ n~n di-~er bir anla~~l~ r sebebi ise, halk~ n büyük bir arzuyla seferin aç~lmas~n~~ iste-mesi, Padi~ah I. Abdülhamid, Sadr~azam Yusuf Pa~a ve Kapdan-~~ Deryâ Ceza-yirli Gazi Hasan Pa~a'n~ n ayn~~ yönde tav~r sergilemekle birlikte vaki tereddüt-leri ve sonuçta geciken seferle ilgiliydi. Abdülhamid'in "beni ve seni lisâna

al~yorlar. Benim devletim bana elzemdir ", "gayri bilen ve bilmeyen beni ve seni lisâna getiiriiyorlar. Be-gâyet bi-huz~lr kald~m " ~eklindeki hatt-~~

huma-yünlar~~ bu günlere aitti3". Sonuçta, 2 Zilkade 1201/16 A~ustos 1787 tarihli Bab-~~ Asafi'deki Me~veret'e ça~~r~ lan Rusya elçisine son kez "K~r~m'dan el

çe-ker misin ?" mealinde yöneltilen soruya "ona murahhas de~ilim" cevab~~

34 Ahmed Wis~f, Mehâsinü)-âsâr ve haka—ik~ fl-ahbâr (ne~r. Mücteba ~lgürel), ~stanbul 1978, s. 105-106; Katarina Tarihi Tercümesi ( derleyen Yakovaki), ~stanbul 1287, s. 145; Ahmed Cevdet Pa~a, Tarih, IV, ~stanbul 13092, 333; Beydilli, Büyük Friedrich ve Osmanl~lar, s. 132 ve n. 65. Pâdi~âh, halk~n dilindeki sözlere göre bu senedi, istenildi~i üzere ~ehzâde Selim'e de gözya~lar~~ içinde mühürletmi~ti (Câbi Ömer, Câbi Tarihi (Tarih-i Sultân Selim-i Sâlis ve Mahmild-~~ Sâni), haz. Mehmet Ali Beyhan, Doktora Tezi, ~ ÜEF Tarih Bölümü, 1992, vr. 6a ).

35 Alan Fisher, The Russian Annexation of the Crimea 1772-1783, Cambridge 1970, s. 138-

139.

36 E. 7029/209, 281; N. lorga, Osmanl~~ Tarihi, V (çev. Bekir S. Baykal), Ankara 1948,

28-29, 56. Buraya göre padi~ah ~stanbul halk~n~ n ayaklanmas~ndan çekinerek, bar~~~ taraftarlarm~n harp isteyenler aleyhinde çal~~malar~n~~ yasaklam~~t~.

(10)

910 FIKRET SARICAOOLU

al~nd~~ ve daha önce kararla~t~r~lan sefer ilan edildi37. Padi~ah'~n "isrâf'

ola-ca~~~ dü~üncesi sebebiyle Esnaf Alay~~ gerçekle~tirilmedi38. Kahvelerde39 ve

berber dükkanlar~nda sürüp giden dedikodulann önlenmesi için padi~ah~n

önerileri aras~nda sadnazam tebdillerinin polisiye önlemler almas~~ ile Bab-~~

"Asafrnin gelene~e uygun olarak silahlar ve sair aletlerle donat~lmas~~

gel-mekte idi40. Sefer ilân~ndan yakla~~k yedi ay sonra 2 Cumadelüla 1202/9

~u-bat 1788 Cumartesi günü tu~la!' dikildi, vakt-i muhtârt belirlenen 17 Martda

livâ-i ~erif ç~kar~ld~~ ve Sadnazam Yusuf Pa~a Istanbul'dan ~ncirli'ye hareket

Sefer esnas~nda padi~ah gibi ~stanbul halk~n~~ derinden üzen bir di~er

geli~me harbin ilân~ndan beri bütün gözlerin çevrildi~i ve korunmas~~ için

büyük ihtimâm gösterilen Özi kalesinin kayb~~ oldu. Bu kale 17 Rebilülevvel

1203/16 Aral~k 1788'de Ruslar'~n eline geçti~inde42, padi~ah bunu büyük

üzüntüler içinde kar~~lam~~~ ve daha sonraki yanlannda s~kca bu ac~s~n~~

hat~r-latm~~t143. Onu "nâ-mizic"yapan ve halk~~ kederlendiren de kalenin dü~ü~üyle

birlikte ~stanbula ula~an katliam haberleri idi".

37 E. 86; Rüznâme, (I. Abdillhamid), S~rkâtibleri, ~smail Zihni, Ebübekir S~dki, Boluvi

~brahim, TSMA, E. 12360/17, vi-. 20b; Zalm-zâde Mehmed Sad~k, Vak'a-i Hamfdlyye, ~stanbul 1289, s. 31, 41. Sefer fetvas~n~n bir kopyas~~ ve süren için bk. BA, Mühimme-i Asâkir Defterleri,

nr. 3, s. 5/1, 6a. Bu sahifeden itibâren asker tertibi, sefer ilâmyla ilgili hal:haller bulunmaktad~r. Sefer hatt-~~ humâyilnu için bk. Cevdet, IV, 339-340.

38 Za‘im-zâde,Vak`a-i Hamidiyye, s. 42.

39 Kahvehanelerin muhalif seslere mekan olmas~~ bak~m~ndan öncelikli bir yeri bulunmaktad~r. Daha sonraki Sultan III. Selim (1789-1807) ve II. Mahmud ( 1808-1839) dönemlerinde kahvehaneler bir çe~it muhalefet merkezleri haline geldi~inden, s~k~~ kontrol alt~nda tutulmu~~ veya yasaldanm~~lard~. Kahvehanelerde siyaset ve muhalefete dâir bilgiler için bk. François Georgeon, "Osmanl~~ ~mparatorlu~u'nun Son Döneminde ~stanbul Kahvehaneleri",

Do~u da Kahve ve Kah vehaneler (ed. H66~e Desmet-Grgoire-François Georgeon), çev. Meltem Atik-Esra özdo~an, ~stanbul 1999, s. 44-45, 73-77.

4° A. 146. Ceviriyaz~s~: Belge nr. 8.

41 A. 1301; Sefer-nâme-i Serdâr-~~ Ekrem Yusuf Pa~a Üniversite Ktb., TY nr. 3254, vr. lb. 9 Cumâdelûtur 1202/17 Mart 1788'de yap~lacak ~erif teslimi te~rifân için bk. A. 25334.

42 H. 54413 (sadr~âzam~n telhisinden). Ozi Kalesi'nin Ruslar ~n eline geçti~i günün, 17 Aral~k oldu~u da yaz~lm~~t~r ( L. ~nciciyan-H.D. Andreasyan, "Osmanl~~ Rumeli'sinin Tarih ve Co~rafyas~", ~ÜEF, Güney-Do~u Avrupa Ara~t~rmalar~~ Dergisi, say~~ 4-5, 1976, s. 114.; N. Iorga,

a.g.e., s. 78).

43 Mesela, H. 54368 ; k 24640.

44 Bat~l~~ eserlere göre ku~atma s~ras~nda 20.000 kay~p verilmi~, kalenin dü~mesinden sonra 25.000 K~r~ml~~ katliâma u~ram~~t~. Yap~lan kötü muameleler ~âhidlerin dilinden aktard~n W. Eton, A Survey of the Turkish Empire, London 17992, s.123-124; Th&~phile LaveMe, Histoire de l'Empire Ottoma~~ , Paris 1855, s. 417-418 ve n.l. Ozi Kalesi'nde 1990 y~l~ndan itibâren yap~lan

(11)

OSMANLI MUHALEFET GELENEÖ~ NDE YENI B~R DÖNEM 911 Saray~n ve halk~n pozisyonunun berrakla~u~~~ bu aylar, Osmanl~~ tarihi bak~m~ ndan -bugüne ula~mas~~ itibariyle- padi~aha yönelik olarak bilinen ilk bildiri b~rak~lma yakas~ na sahne oldu. Tarihsiz olan bildirinin Özi Kalesi'nin kayb~ndan sonraya ve 1789 y~l~ n~n ilk aylar~ na âit oldu~una dâir kesin bir ta-rih bulunmamakla birlikte, hadiselerin ak~~~, bildiride yaz~l~~ "memleketleri

kâfire verdin"cümlesinden Özi Kalesi'nin 16 Aral~k 1788de kayb~n~n istihrâc

edilebilece~i, Sultan I. Abdülhamid'in 7 Nisan 1789'da vefat etti~i, taraftarla-r~n~n bildiriyi haz~rlad~~~~ padi~ahca tahmin edilen ve Özi Kalesi'nin kayb~~ dolay~s~yla gözden dü~üp suçlanan Cezâyirli Hasan Pa~a'n~ n görevinden uzakla~t~r~l~p kara seraskerli~i verilmesine dâir görü~melerin s~ kla~u~~~ za-mana uymas~~ ve padi~ahla birlikte Sadr~âzam Yusuf Pa~a'n~n Cezâyirli'yi sü-rekli bask~~ alt~nda tutuyor olmalan45 ile Avusturya cephesinde k~smen ba~ar~l~~ bir harbin sürdürüldü~ü göz önüne al~ nd~~~ nda, bildirinin tarihlenmesini 1789 y~l~n~n ilk aylar~~ olarak belirlemek mümkün olmaktad~r.

Bildiri ( "kâ~~d, ~ukka, varak-pâre" ) metni:

"Sultan Abdülhamid. Bizim tâkat~m~z kalmad~. Akl~n ba~~na gelmiyor. Gördün ki W~suf Pa~a i~i göremedi. Niçün bu âna dek sözüne aldanup mem-leketleri kâfire verdin? Ümmet-i Muharnmecri da~lar ba~~nda açl~k susuzluk-dan k~rd~n. Senin vezirin, ~eyhü'l-~slâm~n, lc"'im-mak'Sm~n müslimân de~ il-dir. Sana do~ru haber vermiyorlar. Sefer (sefer kelimesinin ilk harfi "sad"

harfi ile) feth olmaz. Bundan böyle asker gerek akça eri ~diremezsin. Hemen bir gün akdem ortal~~~~ tebdil edtip seferin bir sulh una mübâ~eret edesin. Sanca~~~ askeri içeri getüresin. Vallâhi sanra pe~imân olursun. Wisuf Pa~a i~i göremez, zarar~~ sana dokunur. Yeti~& aldanlarm yeti~ür. Maskarahk ("sad"

ve "kaf' harfleriyle) eyledin. Mâbeyncilerle devlet i~i görülmez. Bir müslirnân

kaz~~ çal~~malar~n~ n ilk raporu yay~ mlanm~~ur: Svidana Beliaeva, " Ochakiv.deki Türk ~ehrinde Arkeolojik Ara~t~rmalar", Uluslararas~~ Dördüncü Türk Kültürü Kongresi Bildirileri 4-7 Kas~m 1997, Ankara, hat. Azize A. Yasa, I, Ankara 1999, s. 109-114. Resimler: s. 347-356. Beliaeva'ya göre, eski kale bölgesindeki kaz~~ sahas~ nda bulunan toplu mezar 1788*deki son harbden kalmad~r ve "iskelederde silah darbeleri sonucu vah~i ölümün izleri görülmektedir" ( s. 111). Ayn~~ eserde Türk Tarih Kurumu'nun deste~iyle yap~lan 2 Temmuz- 19 A~ustos 1997 kaz~larnun sonucu da yay~ mland~: Bozkurt Ersoy-Svitlana Beliaeva, " Özi Kalesi (Ukrayna-Ochakiv) Arkeolojik Çal~~malar~", a.g.e., s. 263-268, resimler: s. 441-446. Buradan da anla~~lan özi'nin yakla~~k üç yüz y~ll~k Osmanl~~ dönemine âit toprak üstünde herhangi bir yerinin bulunmad~~~d~r (s. 267).

45 ~. H. Uzunçar~~l~, "Tarihte Vesikac~l~~~n Ehemmiyetine Küçük Bir Misal", Belleten, II/7-8 (193II/7-8), 374-5, 377-37II/7-8. Bask~lardan bunalan Kapdan-~~ deryâ hacca gitmek için padi~ahdan izin istiyor, ancak Abdülhamid "cihâd haccdan efdâldir" diyerek bunu kabul etmiyordu ( A. 1146).

(12)

912 F~KRET SARICAO~LU

pa~aya mühr veresin. Sulhun ucuna yap~~as~n. Vallâhi bu seferin sonu ç~k-maz. Sonra i~i sana dayaruz. Müceddit [ Müceddid] veziri ~eyhül-~slâm'~~ is-temiyoz. Ortal~~~~ tebolll edesin. ümmet-i Muharnmed'e yaz~k oldu. Nice beri galletdesin. Bu ka~~d~n sâhib [i] ocâkh. Bu kâ~~d~~ sana göstermeyen kar~s~~ bo~, kendi kâfir görüp i~ine nizam veresin. Gün, vakt kalmad~. Bundan akl~n ba~~na gelmezse art~k biz i~imizi görelim" 46.

Bildiri Kapdan Pa~a sebiline b~rak~lm~~t~47. Yaz~n~n ilk görüntüsü bunu haz~rlayanlarm iz b~rakmamak endi~elerini aç~~a vurmaktad~r. Konu~ma di-liyle yaz~lan ve oldukca acemi bir kalemin elinden ç~kt~~~~ -belki de ç~kart~l-d~~~- görülen bildiride kelimelerin ve cümlelerin eksik b~rak~l~~~~ ve bazan yanl~~~ yaz~l~~~~ iz belli etmeme kaygusu ile birlikte acelenin ve korkunun i~a-retleri olarak da de~erlendirilebilir. ~fadelerden anla~~lan bir di~er husus ise bildiriye kaleme alanlar~n, zihinlerde de olsa güçlü bir muhalif kesimin•sesini yans~tmakdan uzak olduklar~d~r. Bir ki~i hariç en üst dereceli üç idarecinin ( sadnizam-~eyhülislâm-kaymakam pa~a) de~i~imi ile yetinilece~i ba~tan itibâ-ren söylenirken, yeniçeriler ad~na hareket edildi~i vurgulan~yor, ancak oca-~~n gelene~inde böyle bir eylemin bulunmad~~~~ atlan~yordu. Büyük ço~un-lu~u seferde olan yeniçerilerin gerekti~inde klasikle~en muhalif hareketlere ba~vururak -çorba içilmemesi, sözlü sald~r~lar, kundaklamalar, ocak kazan~-n~n öne ç~kar~ld~~~~ bir tak~m tav~rlar ve sâire ile- seslerini duyurduklar~~ bi-linmektedir. Onlar ad~na yola ç~k~llyor olmas~~ böyle bir de~i~im iste~inin ve tehdidin ancak ve sadece Yeniçeri Oca~~~ taraf~ndan dile getirilebilece~ine ayr~~ bir delil te~kil eder. Bir grubun esasl~~ bir teklifi seslendirirken oca~~~ ar-kas~na almak istemesi kadar tabii olan di~er bir husus ise, padi~ah~~ tehdidle birlikte, isterse bunlar~~ yapabilece~inin belirtilmesi, asl~nda onun tam olarak hedef seçilmedi~ine sat~ r aralar~nda yer verilmesidir. ~steklerin do~rudan ondan yap~lmas~~ kadar, bildirinin mutlaka padi~aha ula~t~r~lmas~n~n, döne-min tesirli sözleriyle ("kar~s~~ bo~~ ve kendi k âfir" ) ikaz edilmi~~ olmas~~ bunu destekler. Genel olarak amac~n bu oldu~u bildiri bir ba~ka aç~dan, klasik dö-nemler Osmanl~~ tarihinin bütününde görüldü~ü üzere, padi~ah~n tahtdan uzakla~t~r~lmas~~ gibi büyük bir hareketin dü~ünülmedi~ine veya tahmin edilmeyen geli~meler do~rultusunda bir çözüm olarak kendili~inden ortaya

46 HA, Han-~~ humâyön [=H.], t~r. 54819.

47 Kapdan Pa~a sebili, Galata'da Sultan Abdillaziz taraf~ndan y~kur~lan Cenevizliler'e ait surlar~n Karaköy kap~s~~ yan~ nda bulunuyordu ( 0. F. ~erifoglu, Su Güzeli ~stanbul Sebilleri, ~stanbul 1995, s. 166). Sebili~~~ kim taraf~ndan yapunld~g~na dair bu konudaki eserlerde bilgi bulunmad~~~~ belirtilmi~tir. Padi~ahm ifadelerine göre sebil Cezayirli Gazi Hasan Pa~a'n~n idi.

(13)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE YEN~~ B~R DÖNEM 913

ç~kt~~~na dâir uygulamaya da i~aret etmektedir. Bu çe~it büyük hareketler ise esasen planl~~ olmayan ve sonucun önceden kestirilemedi~i ç~ k~~lar~n ard~n-dan meyard~n-dana geliyordu.

"Sultan Abdülhamid bizim tâkat~miz kalmad~. Akl~n ba~~na gelmiyor. Gördün ki Yüst~ f Pa~a i~i göremedi. Niçün bu âna dek sözüne aldanup mem-leketleri kâfire verdin " ifadeleriyle ba~layan bildiride, padi~ah "ümmet-i Mu-hammed" i da~ba~lar~nda açl~k ve susuzlukdan k~ rmakla suçlanmaktad~ r.

De-vam~nda sadr~azam~n (Koca Yusuf Pa~a) , ~eyhülislâm~n (Seyyid Mehmed Kamil Efendi) ve kaymakam pa~an~n müslüman olmad~~~, bir an önce bun-lar~~ görevden uzakla~ur~p sefer yerine bar~~~~ tercih etmesi isteniyordu. Sür-mekte olan 1787 Rusya-Avusturya seferi için asker ve para yeti~tiremeyece~i uyar~s~n~n ard~ndan, aç~k tehditlere önce "Vallâhi sonra pe~imân olursun.

Ytisuf Pa~a i~i göremez, zarar~~ sana dokunur" cümlesiyle girilmi~~ ve

Abdül-hamidi küçük dü~ürücü "Maskaralik eyledin. Mâbeyncilerle devlet i~i

görül-mez" kelimelerine yer verilmi~tir. Sadr~azam~ n de~i~tirilmesi tekrarlan~rken

padi~ah~n hassasiyeti göz önüne al~narak "miislimân"pa~aya mührü vermesi, bu seferin sonunun ç~kmayaca~~~ ve bar~~~ için u~ra~mas~~ isteniyordu. "Sonra

i~i sana dayaruz" ~eklindeki ibâre ile bir kez daha tehdit edilen padi~aha

~s-rarla yenilikçi (?) sadr~azam~~ ve ~eyhülislâm~~ de~i~tirmesi hat~ rlaul~yor, "

Ümmet-i Muhammed'e yaz~k oldu" denilip "nice beri gailetde" olmakla

suç-lan~yor, sahibinin "ocâkh" oldu~u belirtilen bildiri "ortal~~~~ tebdil " etmesi, vaktin kalmad~~~~ ihtarlyla ve "akl~n ba~~na gelmezse art~k biz i~imizi görelim" cümlesiyle son buluyordu. Arada yap~lan bir uyar~ya göre de bu ka~~d~~ pâdi-~âha göstermeyenin "kar~s~~ bo~~ ve kendi kâfir"olacakt~ 48.

Bildirinin padi~aha nas~l ula~t~~~na dâir bilgilere de kaymakam pa~an~n telhisinde yer verilmi~tir. Kapd ~n Pa~a sebiline konulan ka~~d~~ önce sebilci-nin bulup mekteb hocas~na getirdi~i, onun da c~varda oturan Mazrübi Efen-di'ye gösterdi~i, bu zâun sebilciye ka~~d~~ gizlemesi ve saklamas~n~~ tenbih et-ti~i, vakan~n sadr~azam ba~tebdilince haber al~narak ka~~d~n kendise getiril-di~i, ayr~ nt~l~~ biçimde anlaulm~~u. Kaymakam Pa~a'ya göre seferin aç~lmas~n-dan itibaren çarp~~~lmakta olan dü~manlar Devlet-i Aliyye'yi "ihtilâl" e sevk etmek ve fesad ç~ karmak için bazen "mt~sâlaha ~âyi`alar~" ve bâzen bunun gibi "erâcif:i kesire"ne~r etmekte bulundu~u bilindi~inden söz konusu ka~~d böyle bir tertibin iirünüydü. Ancak ona göre bu tür hileli, düzmece haberler

18 H. 54819.

(14)

914 F~KRET SAR1CAO~LU

ne~riyle Devlet-i Aliyye'de "ihtilâl" uman dü~manlarm hüsrâna u~rayacaklar~~ beklenmeliydi

Abdülhamid'in kendisine yönelik bildiri hakk~ndaki ilk de~erlendirmesi

"sahte m~lzevvir ka~~d~d~r. Hemen setri elzemdir " ~eklinde oldu. Bildirinin

ya "kefere" taraf~ndan yahut Kapdan Pa~a taraf~ndan oldu~unu, de~i~tiril-mesi istenenler içinde sadece onun ad~n~n verilmeyi~i dolay~s~yla tahmin et-mekteydi. Ona göre do~rudan Cezâyirli Hasan Pa~a suçlanamazsa da onun hizmetinde bulunanlar bu bildiriyi haz~rlam~~~ olabilirdi. Bildiride kendisi hakk~ndaki suçlamalardan biri olan devlet i~lerini Mâbeyn a~alanyla birlikte yürüttü~ü iddias~na kar~~~ padi~ah, onlar~n "hademe makülesi"oldu~unu ya-z~yor ve hangi i~lere kar~~ukt~ klar~~ ~eklindeki bir soruyla cevapl~yordu. Ab-dülhamid konunun gizlice ara~ur~lmas~n~~ isterken, aç~ ktan soru~turman~n kesinlikle uygun olmayaca~~n~~ haurlatmakta ve sebilin Kapdân Pa~a'n~n ol-mas~ndan hareketle zann~n~n "Tersânelii " oldu~unu tekrar belirtmekteydi50. Kaymakam Pa~a'n~n tek adres olarak gösterdi~i ve Abdülhamid'in iki ih-timâlden birisi olarak öne sürdü~ü gibi bildirinin "kefere" taraf~ ndan haz~r-lanm~~~ olmas~~ ihtimali vurgulanmaya de~erdir. Sadr~âzam Koca Yusuf Pa~a, göreve geldi~inden beri Rusya'ya sava~~ ilan~~ ile katlan~lan s~k~nt~lar~n sona erece~ine inanan ve harp taraftar~~ olarak bilinen bir isimdir. Israrla onun de~i~tirilmesinin istenmesi ve mutlaka bar~~~ yoluna dönmesinin hat~rlat~l-mas~~ ( "Sulhun ucuna yap~~asm. Vallâhi bu seferin sonu ç~kmaz"), öncelikle kar~~~ cephedekilerin menfaati ve beklentisi olabilir ve bu bak~mdan da bildi-ride bir yabanc~~ parma~~n~n aranmas~n~~ kolayla~t~r~ r. Bu aylar Avusturya cephesinde kal~c~~ olmayan ancak padi~ah~~ "mesriir" ve ~stanbul halk~ n~~ ~en-likler yapmaya sevk ettirecek büyüklükte ba~ar~lar~n kazan~ld~~~~ bir dönemdi. Yusuf Pa~a'y~~ al~~~lm~~~ bir muhalif tepkiyle yenilikçi olarak adland~ rmak, do~ru bir yak~~t~rma de~ilse de yenilikçi olman~n önemli bir suçlama arac~~ ~eklinde geçerli ve kullan~l~r oldu~unu gösterir. Bildiriyi haz~rlayanlar~n veya benzeri düzmece haberleri yayanlarm Osmanl~~ Devletinde "ihtilârbeklentisi içerisinde bulunan ve cephelerde çarp~~~ lmakta olan Rusyal~ lar-'~n/Avusturyal~lar'~n olabilece~i hakk~ndaki kanaat kaymakam pa~an~ n ye-gâne, padi~ah~n ilk önce yürüttü~ü bir tahmindi.

19 H. 54817.

(15)

OSMANLI MUHALEFET GELENEC~NDE YEN~~ B~ R DÖNEM 915 Öte taraftan padi~ah~ n bildiriyi koyan taraf olarak, ikinci ve daha ~srarl~~ bir tahminle Cezayirli Hasan Pa~a'n~n etraf~ndakileri göstermesini mümkün ve belki isabetli k~lacak baz~~ karineler de bulunmaktad~r. "Mâbeyncilerle

dev-let i~i görülmez" ancak padi~ah~~ yak~ ndan tan~yanlar~n bir suçlamas~~ olabilir.

Ayr~ca, Cezayirli Hasan Pa~a'n~n 23 Safer 1203/23 Kas~m 1788'de Istanbul'a dönü~ünden sonra Özi kalesinin dü~tü~ü ö~renilmi~~ ve padi~ah taraf~ndan a~~r ifadelerle suçlanan Kapdan Pa~a'ya daha önce konu~uldu~u üzere "kara

taraf~nda seraskerlik" verilmesine dair yaz~~malar yap~lm~~d~r". Bu kalenin

dü~mesinden sorumlu görülen Kapdan Pa~a'n~n padi~ah ve sadr~azam tara-f~ndan bask~~ alt~na al~nd~~~ na dâir çe~itli bilgiler bulunmaktad~r'''.

Cezayirli Hasan Pa~a ekibinin böyle bir bildiriyle padi~aha kar~~~ ma-nevra/santaj yapabileceklerine dâir ikinci ipucu Elisabeth Craven'in notla-r~ndan ç~ kar~labilir. Seyyaha göre, daha önceleri Cezayirli Hasan Pa~a'n~ n M~s~r'a gitmek üzere Istanbul'dan ayr~l~~m~n ertesi günü meydana gelen yan-g~n, Kapdan Pa~a'n~n adamlar~nca ç~ kar~lm~~t~~ ve bu ~ekilde padi~aha, onun yoklu~unda emniyet alt~nda bulunmad~~~~ mesaj~~ verilmek istenmekteydi 53.

Bu bilgiler, Cezayirli ekibinin böyle konularda tecrübeli olduklar~na dâir bir delil olarak görülebilir. Bütün bu bilgilerle beraber bildiriyi koyan taraf için kesin bir adres gösterilemez.

Osmanl~~ tarihinde padi~aha yönelik bu ilk bildiri hakk~nda vesikalar~ n ula~t~rd~~~~ bilgiler burada sonlanmaktad~r. Padi~aha yönelik yaz~l~~ muhale-fete dair ilk örne~in san~ ld~~~n~n aksine klasik dönemlerin bu son y~llar~nda meydana gelmesi, ayr~nt~lar~na vak~f olamad~~~m~z bir tak~m geli~melerin ve daha sonraki padi~ah III. Selim dönemindeki ona yap~lan suikast giri~iminin de dahil oldu~u kanl~~ olaylara do~ru gidi~te, ~stanbul halk~n~n tecrübeli ve taraflar~n idmanl~~ bulundu~unu göstermesi bak~m~ ndan da dikkate de~er olmal~d~r.

51 "C~zi gitdi. Kapudân Pa~a bir kadem akdem hemen kalkup ~smâil'e gitmelü. Kendü

yerine birini Kapudân edelim. Donânmay~~ sen bizzat görmelüsiin ... Ramazan içinde acz haberi gelmi~ken benden gayri kimesnenin mühimmi olmad~~ ... Kapudân Pa~a da kahr ola ... Kapudân~~ nereye göndermek muktezi. Böyleleri Allah kald~ra" (H. 54260); H. 54265, 54271, 54748 vb.

52 Di~er ayr~nt~larla birlikte bk. ~smail H. Uzunçar~~l~, "Tarihte Vesikac~l~g~ n Ehemmiyetine

Küçük Bir Misal", s. 373-378.; a.g.mlf., "Cezayirli Gazi Hasan Pa~a'ya Dâir", 111EF, Türkiyüt Mecmuas~, VII-VIII/1 (1942), 1740 ; Mahir Ayd~n, " Cezayirli Gazi Hasan Pa~a", DIA , VII ( 1993), 501-503; Sancaoglu, a.g.r., s. 94-95.

(16)

916 FIKRET SARICAO~LU

Son olarak, 1789 y~l~ n~ n ilk aylar~ nda ~stanbul'da meydana gelen ve padi-~ahin tehdit edildi~i bildiri ile e~zamanl~~ ancak boyutu ve mâhiyeti bak~m~n-dan çok farkl~~ bir ba~ka geli~meye bak~labilir: Bilindi~i üzere yakla~~k ayn~~ zamanda Dünya tarihi aç~s~ndan son derece önemli olan ihtilâl/ink~lap ha-reketleri Fransa'n~n kraliyet merkezi Paris'de gerçekle~iyordu. Frans~z ihtilâ-linin, haz~ rl~k döneminin ard~ ndan as~l ba~lang~c~~ olarak Bastille'in zabt~~ günü olan 14 Temmuz 1789 tarihi kabul edilir. Burada zorlama bir fikre ka-p~lmadan, ayn~~ dönem ~stanbul'undaki geli~meler ile Frans~zlar'~n içine ~ika-yet ve temennilerini yazd~ klar~~ "dilek listelerinde kralla ilgili bir ele~tirinin bulunmamas~, ilerleyen ihtilâl günlerinde kral~n tebdilinin dü~ünülmemesi51 gibi bir tak~m noktalar~n kar~~la~t~r~lmas~~ gündeme getirilebilir. Ancak ~stan-bul'daki bildiri dar bir saray çevresine yönelikti ve muhtemelen bir ekibin manevra arac~~ veya bir yabanc~~ parma~~n i~iydi. Dolay~s~yla Paris'de ve ~stan-bul'da bir yönüyle senkronize gerçekle~en geli~melerden Frans~z toplumu-nun kazançlar~n~~ anlamak ( deklarasyonlar, cumhuriyet ve sâire ) ve benzer-lerini öne sürmek aç~s~ndan Osmanl~~ toplumunun daha uzun y~llar~~ kar~~la-yaca~~n~~ dile getirmek malümur~~ ilâm~~

5 'A. Aulard, Fransa ~nk~lât~m~n Siyasi Tarihi Demokrasinin ve Cumhuriyetin Kaynaklar~~ ve Geli~mesi 1789-1804 (çev. Naz~ m Poroy), 1, Ankara 1944, 10-11, 59, 75. Frans~z ihtihIi hakk~nda k~saca bk. Francois Furet-Mona Ozouf, A Critical Dictiona~y of the French Revolution, Cambridge 1989.

(17)

OSMANLI MUHALEFET GELENE~~NDE YENI B~ R DÖNEM 917

EK I ÇEV~R~YAZILAR

Belge nr. 1.

Ba~bakanl~ k Osmanl~~ Ar~ivi [=BAI , Ali Emin, I. Abdülhamid [=A.], nr. 73; Beyaz üzerine hatt-~~ humâyû'n.

Benim vezirim,

Bugün tebdile ç~ kd~m. Divân Yolu'nda bir Bektâ~i k~yâfetlü adama rast geldim. Divâne de~ildir. Ya sekri hali ola ya hemen bir müfsid ola. A~z~na ge-len halt~yyât~~ ediyor. Cebehâne'ye kald~rd~m. Ald~rup ya bimârhâneye ve [ya] nefy-i bilâd edesiz. Katl edecek idim, lâkin keyfiyyeti, divâne midir deyü te'-hir eyledim. Hakikat-i fiili arz edesiz.

~ehzâdeba~~'nda bir hatun dahi gördüm, bükâ ediyor. Çelebi A~a Ha-mam~~ kurbunda hânesi. Ada-i kebir defterdânn~n ehli, zevci fevt olmu~, ma-l~n~~ zabt etmi~ler. Vâkf-i hâli tashihen bildiresiz.

Belge nr. 2.

Topkap~~ Saray~~ Müzesi Ar~ivi E= TSMA1, Evrak [=E.] , nr. 7029/281; Be-yaz üzerine hatt-~~ humâyün.

Benim vezirim,

~stanbul'da havâdis ço~ald~. Do~rusu ben de miltehayyir kald~m. Kundak sadedi ba~ka ürcüfe havâdisât~~ ba~ka. Gelen mâh-~~ s~yâm herkes bi-rahat di-yorlar. Basmaciyân maddesi bir ba~ka sebep oldu. Senevi Darbhâne'ye vere-cekleri yirmi be~~ bin guru~dan geçdim. Kayd~~ terkin olunsun. Sâniyen patrik maddesinde Katolik da'vâs~~ yine var m~d~r? MuJ(addemâ ba`zan kefere kü-re~e ve ba`zan mahbüs olmu~lar. Sebilleri tahlile [tahliye] olsa olmaz m~? Bunda havâdis, "dört be~-yüz kese ald~lar" diyorlar. Benim haberim yokdur. Kime vermi~ler? Kimler alm~~? Râmili Anadolu zulmden göl olmu~lar. A'yân zalemeleri. "Siyâset yok mecmCfu ~stanbula döküldü geldi" deyü her kafadan bir sadâ. Defterdâr~n hali malüm. Ne-kadar sadâkati var ise lisân-~~ nâs sü-künu içün azl olsa münâsibdir. Zirâ say-i miri olsun olmasun mukaddem ki defterdârl~~~nda ve bu defada muvaffak olamad~. Böyle bir ~emâtât zuhür etdi. Kethudân~z~n dahi hâl ve ~ân~~ maclüm. Bir kaç menâs~ b tebdil olsa ho~~ olur. Kethudâ defterdâr olsa, kethudâl~~a bir âhar~~ tedârük olsa, çavu~ba~~~

(18)

918 F~KRET SARICAO~LU

dahi azl olsa olur. Varsun hânesinde otursun. Do~ru, gerek beni ve seni li-sâna al~yorlar. Benim devletim bana elzemdir. Nakiza-i ~ân-~~ ~evketim olan maddeler bana ve sana bir rezâletdir. Elbette senin dahi mesmü'undur zann ederim. Gayri mülâhaza edesiz.

Belge nr. 3.

A. 94; Beyaz üzerine hatt-~~ humâyün. Benim vezirim,

Mâh-~~ ~a`bân-~~ ~erifden berü ~stanbufda Valc~` olan cüz'i ve külli ihrâklar ve bi-kazâillâhi te`âlâ çend-rüz zarf~nda vâk~` olan harik-i külli ma`lüm. El-bette kundak lafz~~ ve kelâm-~~ kesir-i erâcif deri el~em-i umûrdan olmakla se-lefin rehâvet-i tabi`atinden taksirât eyledi. Göreyim seni kelâm-~~ erâcif kat`~~ ve kundak bulunan ele girüp su'â1 ve ba`cle's-su'â1 cezas~~ verilmek bâb~nda gayret ve sa`y-i ihtimâm gerekdir. Furunlar~n dahi muhterik oldu~u, bir gün akdem furt~nlar~ n binâlar~~ ve ~imdilik etmeklere nizam ve ibâdullâha zahmet verilmemek husüsu dahi matlübumdur. Bundan akdem A~a Kapusu eslâfla-r~ m~z asr-~~ Mahmüd Hâniede ve asr-~~ Osman Hâni'de ve biraderim mer-hümda muhterik oldukda Bekir Bey kona~~~ Yeniçeri a~alar~~ sakin ve âna muttas~l olan Halil Pa~a kona~~~ ocaklu kullar~ m~z sâkin olduklar~~ cümlenizin ma`lümu olup bu defa mümâ-ileyh Bekir Bey "vermem" deyü inâd edermi~. Mutlak ~srar eder ise müttehem olur. Sonra te'dibi iktizâ eder. Elbette mu-kaddemâlarda oldu~u gibi nizâm~~ math113-1 humâyünumdur.

Belge nr. 4.

A. 195; Beyaz üzerine hatt-~~ humâyûn. Benim vezirim,

Bundan akdem vâk~ ` olan ihrâklarda ba`z~~ kâ~~d b~rak~lmak ve ba`z~~ ko-naklara kâ~~d yaz' olmak misillü nâ-bercâ hareket oldu~u mesmil`-~~ humâyü-num olmakla iktizâ eden havâdis ne ise elbette b~rak~lan kâ~~dlarda musar-rah olmak gerekdir. Bulduklar~~ mahallerden Kaptiya arz olunmu~. Kapu ta-raf~ndan taraf ~~ humâyünuma arz olmad~. Sebep nedir, arz olmad~~~. Elbette benim-dahi maclüm-~~ humâyünum oldukda icrâs~~ üzerime gerekdir. Elbette gelen kâ~~dlar ne ise ve kimin hakk~nda ise taraf-~~ mülükâne Emel telhise mevzû'an taraf~m~za bugün gönderesiz ve seninle mülakat matlübumdur. Ba`z~~ su'â1 edecek maddeler vard~r. Bugün ikindi vakti bir i~in olmaz ise gele-

(19)

OSMANL~~ MUHALEFET GELENE~~NDE YEN~~ B~ R DÖNEM 919 siz. Bugün olmaz ise yar~n Cum` a'dan sonra seninle söyle~elim. Haberi mat-lübumdur. ~imdi.

Belge nr. 5.

A. 46; Beyaz üzerine hatt-~~ humâyün. Benim vezirim,

Bugün Cum`a'da Yeniçeri A~as~'na mu`tad-~~ kadim olan batz~~ tenbihât emrim oldukda Saray-~~ Atik kapusuna yine ka~~d yaz' olundu~u vaki' olma-s~n~~ söyledi. Kat` an benim haberim olmayup ve mesmüc-~~ humayünum dahi olmam~~-idi. Bu keyfiyyet neden olmu~dur? Elbette Yeniçeri A~as~'na ked tenbih ne tarafdan ise ve yaz' eyleyen her kim ise buldurmas~na mü'ek-ked emrimi ifade ve haberi matlüb-~~ husrevânemdir.

Belge nr. 6.

A. 24635; Beyaz üzerine hatt-~~ humâyûn. Benim vezirim,

Ka~~d-~~ mathüd manzür ve matlümum olmakla bi-eyyi-hâl ele getürülüp ne-vechle te'dibleri ve nizamlar~~ elyak ise hemen icra edesin. Hakk te`ala hazretleri sana tevfik versün. Ben senden nice ho~nûd isem Cenab-~~ Allâhu te`ala hazretleri dahi senden ho~nüd ola. Hemen ele gelmeleri ve icra-y~~ hü-kümetleri senden matlübumdur. Yine haberini isterim.

Bir ka~~d b~ rak~ld~~~n~~ i~itdim. Size yazmad~m belki h~lâfd~r deyü. Esahh imi~.

Belge nr. 7.

A. 876; Beyaz üzerine hatt-~~ humayün.

Bu defa mukaddem ki ~ukkalar~n ayn~~ naziri yine Saray-~~ Atik hâricine komalar~. Hiç bir matna fehm edemedim. "Ni~an kiseclar~~ ve Bedestenli Kü-çük Kethudâ ve ocakdan fülân çavu~" lafz~~ ak~ldan hâric bir ~eydir. Hemen zann~m bir tezvirât ve bir erbab-~~ hileden ibaret. Bir l~f 13-1 tezvir olmak ge-rekdir. Elbette bir uc verir. Hemen zabitân~n tekasülleri ve rehavederinden na~i. Yaln~z saray-~~ merkümun taraf~ndan gayri bir yere komamalar~~ ta'accüb. Elbette hârice ç~karup tashihen haberi madübumdur. Yazd~ klar~~ ~ukkalarda bir devam ve sebât olmad~~~. Cezmen erbab-~~ hilenin tezviridir. Gayri aklen

(20)

920 FIKRET SARICAO~LU

bir ma'nâ veremedim. ~mlâda dahi sakâmet. Hemen tezvirdir. Ya`ni yaz~~ dahi ne-vechle oldu~u bilinmesün deyüdür.

Belge nr. 8.

A. 146; Beyaz üzerine hatt-~~ hun~âyül~. Benim vezirim,

Bugün tebdile Tobhâne'den Be~iktâ~'a dek vard~m. Sulhun ~üyü`u mesmü` olunur. Eyü ~ey de~ildir. Neden oldu ve deri aç~kdan olmayarak na-s~ l olur? Acebâ sefer-i sâb~ klarda oldu~u gibi âlât ve silâh ile Kapu tezyin olunmad~~ ise vakitler de takarrüb etmekde bir tarafdan âlât-~~ sefer ile Kapu da tezyin ve meydanda gösterilse olmaz m~? Ve kahve ve berber dükkânla-r~ nda tebdilleriniz söyletmeseler ho~~ olur. Hât~ dükkânla-r~ ma gelen bu silretlerdir. Gayri münâsib tedbirler dahi tu~~ ihrâc~na dek lâz~md~r. Ricâlimiz de dahi bu misillü sohbet söyletmese. Nihâni anlara dahi tenhih lâz~m ise siz bilürsüz.

Belge nr. 9.

H. 54817; Telhis üzerine hatt-~~ humâyün.

Telhis; Kapdân Pa~a sebiline b~rak~ lan kâ~~d~~ sebilcinin bulup mekteb hocas~na getirdi~i, onun da c~vârda oturan Mazrübi Efendi'ye gösterdi~inde bunu gizlemesi ve saklamas~n~~ tenbih etti~i, vakan~n sadr~âzam ba~tebdilince haber al~n~ p ve kâ~~d~n kendise ula~t~r~ld~~~, bunun muhtemelen dü~man ta-raf~ndan fesad ç~ karmak için bir tertib oldu~u, bu tür hileli, düzmece haber-ler ne~riyle Devlet-i Aliyye'de "ihtilâl" uman dü~manlar~ n hüsrâna u~rayacak-lar~~ hakk~nda.

Kâimmakâm Pa~a,

Bu sahte müzevvir kâ~~d~d~ r. Hemen setri elzemdir. Sadr-~~ a`zam~~ ve efendi dâ'imizi bi'z-zât seni dahi yazm~~lar. Zan~~ galibim ya kefere taraf~ n-dan yâhud Kapudân Pa~a taraf~ nn-dan olmak. Zirâ anlar~~ zikr etmemi~ler. Kendii ta`limi dahi de~il ise elbet h~dmetinde olanlar~ n olmaya. Mâbeynciler lâfz~~ nas~ l laf~zd~ r? Anlar hademe makF~lesidir. Ne umürda müdâhilleri var-d~r? Elbet suren vâk~ f olmalu. Alenen olmak çendân münâsib de~ildir. Sehit Kapudân Pa~a'n~nd~r. Zann~m hemen Tersânelü taraf~ndan olmasun?

(21)

w

Fik~-ut Sar~ car ~,~- I~~~

k-41;

J05)

(22)

Fikret Sar~cao~l~~~

‘L'4::(5.

• ?A''''

i*c'..),'>40b_e;

Cu..:

(

.)J)). 1

_, 2--h)..,A,c),4u,

L

21;

,

4.4

'

fig°4:Le;`,.__..,-<(,7;1"c".L2,4`3

(.--f-.11,L.

~;

5k

-•

-cArAi'i4k.'"0-» &•--1

<--5_,IL...z.-!4,,aLd;Loie,

/

, - - —

~~

..>_,,,i

(5:,(4-,,

...v.)f,i, --~.

...t

,,,J>

c..0...»...i.;.., p _ • . - .

~~ ~~ . '

't'':°''7L4,-?‘5_,J6

_,<-,.

.

U•fj:,,,_,'

'‘)P;ei ‘;"-F7', 1,..)4.5.,5••)

t:- • -

4

,....0,d4

p1

/4-d-t4 1

-4

C)

4;‘,.(`‘.,_)~i

- ,),^j-j-...

n

,

(1.' ‘~ -,%.:

to-• r!..-e)

i• :

i

rk.4)L .--"-^491.*° t; . *. ; (--P -4,4":‘0)2i

,)2,;4 .?)1.-

c;.:40, ‘5,51.).t)-e,'),'"cfiF)

,)

~~

:),

,:)<,,.1.!£,..u.,‘,> "

(23)

Fikuct S3r ~crn ~f..;.111

kAtA;

J

-

2

J

BA, Ali Emil i, I. A...K.1111:unit ~~~~ Relge n~~

(24)

Fikret Saricaoglit

,

1

C4-'<i„" =•k-- -

.,

,..i.j.j ,

L.. -

4

-_'

~~

, ' `L:?''

--:-4

_ Lz..2>,..g.,..‘,0-)cLu,L,A,,

_,,-, __,,.„. -.41: •

,,,

L

v.

-

--. •.'!''`-'-.,-.'"

...)_;:y)-'

‘k..."1.,--' 1

1.-_,

"

*.:,‘,Lz.-,

cf:;,_,

_

,)%/

~i-j

:-'-- '

."-7>_,_.,k,

~g~ • ~~~~ I \, \Il k ~~~~~~ ~ , I. .1b~ liill~ amid, ~~ r.876.

(25)

Fikret Sancao~ht

~

24

(

*V

(.) ~,~

))-

5!;‘)

.' 1

<

c./;.? Jf. ,(•,:),.id 0), I (93 I c.;))1.6

(

)1

`)Y* 4/2

>))‹ k;)

*5g°

C% »' \

;jj')>

14.

-St...0".4

• 8.

j'e)}ic.S

),>

4.

.*)

>•4

~

(,b

3•

Vc5

Ilo V,.4" I

)') "

C') 1 1

45

j~CS) 1%

(26)

Fikrut S;tr~ c:1<111

,,3\

‘.

51-)L

.

''''

\ "j.,,

;,,,:..,

. .

\ '‘." . \ , .?•A'i ....;\ i ..A, I -- ::i

,, •, :

,),,,,,\t.,0,,,•,,w,3)

A) ,

.-,~i);

v

L;-

,.cls,".,.i. t, • ,z;,,,<,.,..,;, „;„ A>

,,›.,:t, ,,:,,,,•,;,

k.i..%, .;',;N4),:e- 5- :Ii-J-, 1,

L.'\':-. LSJ

);"‘ 41;235* ~1.‘ ‘,,>>)U1"5;i•V d.)',..,4>j) c>‘,

4b":. ‘j'<f, Vcji., ,1,..~b - ‘ (..10;" j-31, \ 4);,;, : :"..„:.~.• ,:";.P01 tN___;.; N ..>,;,› C>:,3 c~ > ‘..S) 4.-D‘•:-.) L55/••`;£ 4:,., \3>.;?-> bJ\~A,,' &>;. ljJ;•° V s)>4 . - : • - (j?91-' .1.

A;) :V,5JP ‘r.),;e›. _ek.:;:e>\,- :s•->3->)>' ('

).-°A.'',-.5:!1-

4)>f»;\‘‘',:e?->.

.4;.> ci 4 ~s• g

, ,:.,

-

'

• 1 i • - ,,,,.,‘C)•>:£.‘-;;‘ ':?*°:1"Y?) £1›. .';::) f"./-‘ ) bV> 4,~),s;

,,k

D ge?'' \'?1"% ‘-7'1• (''-e> t).;,:?:_ -;.j~ t;_3.~. ',. -\,±•42-)c,;-.><>5 4;f. ;),P• -)'). \3°‘. .(-AL.. 4-('1;15. L-+}-- --'4> ck>,‘,;; ak:°* . :A2..4-> 4) ; 4,- W'b \ G \•`-'''H e;:,‘ °•"1V-rtb 4\'?

-)i-44> (K-,YA

. . (;:d, ii.; J.:1%, ";•`.\I ;

-.4:,-- - c> .2), \ ';' .5J>*: tb.A.A .. 4

t4'S-°'‘i, .'‘

Referanslar

Benzer Belgeler

Serum kreatinini 1 mg/dl olan hastalarda da β2M düzeyi yüksek bulun- mufl ve serum β2M ölçümünün diyabetik nefropati tan›s› için hassas bir yöntem oldu¤u kanaatine

[r]

Bir çok iş- lenmeğe müsait taş cinsleri mevcut olan b u yurt kö- şesinde ne için çimento ve iskelet binalar inşa edil- mesi icap etsin.. Döşemeler gayet tabiî ola-

2003 Associate Degree, Muğla University, Milas Sıtkı Koçman Vocational School - Restoration 2007 Bachelor’s Degree, Selçuk University, Faculty of Fine Arts - Traditional

Votka, ev yapımı kabak püresi, limon suyu, simple şurup, yumurta akı Vodka, homemade pumpkin puree, lemon juice, simple syrup, egg white..

Pleksi - metal - mermerit- ahşap malzemeleri; kısa dikdörtgen prizma kaide, kesik piramit ve diagonal sergileme için rahle formunda üretilmiştir. Farklı kaidelerle

183 programlarında yer alan temel öğeler bağlamında analiz ederken, Yılmaz ve Sayhan tarafından gerçekleştirilen çalışmada ise lisans öğretim programları düzeyinde

14 Mart Tıp Haftası neden yle Adana Tab p Odasını z yaret eden Adana Büyükşeh r Beled ye Başkanı Zeydan Karalar ve CHP İl Başkanı Mehmet Çeleb Cov d-19 pandem s