• Sonuç bulunamadı

Terörle mücadele sırasında temel hak ve özgürlüklerin korunması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Terörle mücadele sırasında temel hak ve özgürlüklerin korunması"

Copied!
431
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KAMU HUKUKU ANABİLİM DALI

TERÖRLE MÜCADELE SIRASINDA

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASI

Hasan Mutlu ALTUN

DOKTORA TEZİ

Danışman

Doç. Dr. Faruk BİLİR

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Adı Soyadı Hasan Mutlu ALTUN

Numarası 044134001002 Ana Bilim / Bilim

Dalı Kamu Hukuku/Kamu Hukuku

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Ö

ğrencinin

Tezin Adı Terörle Mücadele Sırasında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Hasan Mutlu ALTUN

 

 

 

 

 

 

 

(3)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Hasan Mutlu Altun

Numarası 044134001002 Ana Bilim / Bilim

Dalı Kamu Hukuku/Kamu Hukuku

Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora

Tez Danışmanı Doç.Dr.Faruk Bilir

Ö

ğrencinin

Tezin Adı Terörle Mücadele Sırasında Temel Hak ve Özgürlüklerin

Korunması

DOKTORA TEZİ KABUL FORMU

Hasan Mutlu ALTUN tarafından hazırlanan “Terörle Mücadele Sırasında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması” başlıklı bu çalışma 21/06/2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Ramazan YILDIRIM

Başkan Doç. Dr. Reyhan SUNAY Üye

Doç. Dr. Faruk BİLİR Üye Doç. Dr. Akif

KÜTÜKÇÜ

Üye Doç. Dr. Murat YANIK Üye

(4)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Adı Soyadı Hasan Mutlu Altun Numarası 044134001002

Ana Bilim /

Bilim Dalı Kamu Hukuku/Kamu Hukuku

Ö

ğrencinin Danışmanı Doç.Dr.Faruk Bilir

Tezin Adı Terörle Mücadele Sırasında

Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması ÖZET

Terörün anlamı konusunda bir görüş birliği bulunmamaktadır. Hukuksal çerçevede terör; düzenli ordu dışındaki hedeflere zarar vermekten çekinmeyen, siyasal bir amaçla düzenlenmiş şiddet eylemleri olarak tanımlanabilir. Terör, siyasal düşüncede ayrışmaların yaşandığı ilk çağlardan beri vardır. Yakın tarihte, I.Dünya Savaşı bir terör eylemi ile patlak vermiştir. Savaşın ardından tek partili yönetimlerde görülen devlet terörü uygulamaları II.Dünya Savaşı’nı hazırlayan etmenlerden birisi olmuştur. Soğuk savaş döneminde terör, iki blok arasında gizli bir savaş türü olarak kullanılmıştır. Aynı dönem temel hak ve özgürlükler konusunda tarih boyunca en önemli adımların atıldığı, insan haklarının giderek çok daha önem kazandığı bir sürece de sahne olmuştur. Bu gelişmeler devletlerin terörle mücadele politikalarını da önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de gerçekleşen saldırılar, terör ve onunla mücadele konusunda yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu yeni dönemde, öncekinden farklı olarak, terör küresel çapta ele alınmaya başlamıştır. 11 Eylül saldırılarından sonra liderliğini ABD’nin yaptığı bazı ülkeler, terör konusunda çok yüksek bir endişe duymaya başlamış ve bunun sonucunda temel hak ve özgürlüklerde önemli oranda sınırlandırmaya giden terörle mücadele uygulamalarına yönelmişlerdir. Bu uygulamalar; görünüşte güvenliği artırmaya yönelik olmakla birlikte, uluslararası alanda yaşam kalitesinin önemli oranda düşmesine neden olmuştur. Bu durum, terörle mücadele konusunda küresel çapta karamsar görüşlerin daha çok ilgi görmesine sonucunu doğurmuştur. Oysa terör mücadele edilebilir bir olgudur. Terörle mücadelenin, temel hak ve özgürlüklere öncelik tanıyan bir anlayışla yürütülmesi durumunda başarılı olmaması için bir neden yoktur.

 

 

(5)

Adı Soyadı Hasan Mutlu Altun Numarası 044134001002 Ana Bilim /

Bilim Dalı

Kamu Hukuku/Kamu Hukuku

Ö

ğrencinin Danışmanı Doç.Dr. Faruk Bilir

Tezin İngilizce Adı The Protection of Fundemental Rights and Freedom During Fight Against Terrorism

SUMMARY

There are various views on the definition of terrorism.In the framework of law, terror could be defined as an organized violence with a political purpose which do not hesitate to target civilians and non-military institutions as well as military ones. Terror has roots from the primeval ages when the separation of political thought took place in the history. As a matter of fact, the World War I emerged as a result of a terrorist activity. Terror within the government caused to the World War II as one of the reasons. In the Cold War Era, terror had been used as a secret instrument of war in the bipolar world. Similarly, the world also witnessed the most important improvements in terms of fundamental rights and freedom in this period. Furthermore, these developments urged the governments to counter terrorism politically. In order to take measures against terrorism, new period has started in the wake of terrorist attacks that occurred on the 11th of September, 2001. In the new era, terrorism has become a global issue. Aftermath the attacks on 9/11, several countries led by the US, have taken different measures which confine human rights and freedom. However, although these efforts were intended for building up a secure environment, unfortunately, their effects have caused to aggravate the quality of life in the international environment. This situation has also brought about pessimistic views to the global agenda on the issue of combat against terrorism. As a matter of fact, there is no reason to disregard the human rights in sake of combat against terrorism. Respect to human rights should be the initial course of action in order to get more successful and stable result when the matter is defeating terrorism.

 

 

 

 

 

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

(6)

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ... vi KISALTMALAR ...x GİRİŞ ...1 BİRİNCİ BÖLÜM TERÖR KAVRAMI I-KAVRAM ve TANIM... 4

A-Sözlük Anlamı Bakımından Terör...5

B-Akademik Yöntemlerle Terörü Tanımlama Çalışmaları ...7

C-Hukuk Metinlerinde Yer Alan Tanım ve Nitelemeler ...14

D-Terör Türleri ...23

E-Terör ile Benzer Kavramların Karşılaştırması ...32

1-Terör ve Adi Suçlar ...32

2-Terör ve Siyasal Suçlar...34

3-Terör ve Anarşi...36

4-Terör ve Gerilla Hareketi...38

5-Terör ve Savaş ...39

II-TERÖRÜN TARİHSEL GELİŞİMİ ...40

A-Terörün Bir Eylem Biçimi Olarak Ortaya Çıkışı ve Gelişimi ...41

B-Modern Çağda Terörün Tarihsel Gelişimi...45

C-Soğuk Savaş ve Ertesindeki Boşluk Döneminde Terör ...48

D-11 Eylül Sonrasında Terör ...55

E-Ülkemizde Terörün Tarihsel Gelişimi ...73

III-TERÖRE NEDEN OLAN ETMENLER ve TERÖRÜN ETKİLERİ...82

A-Terörün Psikolojik Etmenleri ...84

B-Terörün Toplumsal Etmenleri...87

C-Terörün Ekonomik Etmenleri ...89

(7)

E-Terörün Diğer Etmenleri...99

F-Terörün Uluslararası İlişkilerde Bir Çıkar Aracı Olarak Kullanılması ...102

G-Terörün Siyasal, Ekonomik ve Toplumsal Yapı Üzerindeki Etkileri...116

H-Türkiye’de Terörün Başlıca Nedenleri ve Etkileri ...122

IV-TERÖRÜN AMACI...133

A-Genel Olarak Terörde Amaç...133

B-Türkiye’de Faaliyet Gösteren Terör Örgütlerinin Başlıca Amaçları ...146

İKİNCİ BÖLÜM TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER I-KAVRAM OLARAK TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER...149

II-TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN BAZI KAVRAMLARLA İLİŞKİLERİ ...150

A-Temel Hak ve Özgürlükler ve Demokrasi ...151

B-Temel Hak ve Özgürlükler ve Devlet ...155

C-Temel Hak ve Özgürlükler ve Güvenlik...159

III-TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN TARİHSEL GELİŞİMİ...166

IV-TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ULUSLARARASI KORUMA ÇATISI ...170

V-TÜRKİYE’DE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ...175

A-Türkiye’de Temel Hak ve Özgürlüklerin Gelişim Süreci ...175

B-Türkiye’de Temel Hak ve Özgürlüklerin Hukuksal ve Siyasal Görünümü...181

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TERÖRLE MÜCADELE VE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER I-TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER VE TERÖR ...190

II-DEMOKRATİK DEVLETTE SİYASAL SAPMALAR VE TERÖR...196

III-TERÖRLE MÜCADELE YÖNTEMLERİ...201

A-Yasal Düzenlemeler Yoluyla Terörle Mücadele ...206

(8)

C-Siyasal Ödünler Vererek Terörle Mücadele ...225

D-İstihbaratı Güçlendirerek Terörle Mücadele ...229

E-Karşı Propaganda ve Psikolojik Harekat Yoluyla Terörle Mücadele ...233

F-Kışkırtıcı Karşıterör Yöntemiyle Terörle Mücadele ...240

G-Saldırıcı Karşıterör Yöntemiyle Terörle Mücadele ...249

H-Ulusal Alanda Askeri Güç Kullanma Yöntemiyle Terörle Mücadele ...262

İ-Sürekli Yasak, Baskı ve Şiddet Uygulayarak Terörle Mücadele ...265

J-Çok Yönlü Önlemlerle Terörle Mücadele ...270

IV-ULUSLARARASI BELGE VE KARARLARA GÖRE TERÖRLE MÜCADELE VE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER DENGESİ...284

V-TERÖRLE MÜCADELE SIRASINDA TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE SINIRLAMA GETİRİLMESİ...289

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TERÖRLE MÜCADELENİN ETKİLERİNE GÖRE TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER I-GENEL OLARAK ...299

II-YAŞAMA HAKKI...300

III-İŞKENCEYE VE KÖTÜ DAVRANIŞLARA MARUZ BIRAKILMAMA HAKKI...308

IV-ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKI ...316

V-ADİL YARGILANMA HAKKI ...324

VI-MÜLKİYET HAKKI...333

VII-YERLEŞME HAKKI...335

VIII-CEZALARIN YASALLIĞI ...338

IX-ÖZEL YAŞAMIN KORUNMASI ...343

X-ETKİLİ BAŞVURU HAKKI...345

XI-AYRIMCILIK YASAĞI ...349

XII-ÖRGÜTLENME VE TOPLANTI ÖZGÜRLÜKLERİ ...350

XIII-DÜŞÜNCE, İNANÇ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ...358

(9)

SONUÇ ...380 KAYNAKÇA...387 I-KİTAPLAR ...387 II-MAKALELER...399 III-KURUMSAL YAYINLAR...417 ÖZGEÇMİŞ ... 419

(10)

KISALTMALAR

AB : Avrupa Birliği

ABAD : Ankara Barosu Dergisi ABD : Amerika Birleşik Devletleri Ad.D. : Adalet Dergisi

AGİK : Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı AGİT : Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı

ASALA : Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu : Ankara Üniversitesi

AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

AÜSBFD : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi b : Baskı

bkz : Bakınız

BM : Birleşmiş Milletler

BBC : British Broadcasting Corporation (İngiliz Yayın Kuruluşu) BVE : İspanyol Bask Mangası (İspanyol Karşıterör Örgütü) C : Cilt

CBS : Columbia Broadcasting System (Amerikan Yayın Kuruluşu)

CD : Ceza Dairesi

CIA : Amerikan Gizli Haberalma Örgütü

CNN : Cable News Network (Amerikan Yayın Kuruluşu)

çev : Çeviren

DEP : Demokrasi Partisi der : Derleyen(ler)

DHKP-C : Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (Terör Örgütü)

DGM : Devlet Güvenlik Mahkemesi

DIGOS : Genel Soruşturmalar ve Özel Operasyonlar Şubesi (İtalya)

E : Esas

ed : Editör(ler)

(11)

E/K : Esas/Karar

ERNK : Kürdistan Ulusal Kurtuluş Cephesi (Terör Örgütü) ETA : Bask Vatanı ve Özgürlüğü (Terör Örgütü)

FARC : Kolombiya Devrim Ordusu (Terör Örgütü) FBI : Amerikan Federal Polis Örgütü

FKÖ : Filistin Kurtuluş Örgütü

FLNC : Korsika Ulusal Bağımsızlık Cephesi (Terör Örgütü) FSB : Rus Gizli Haberalma Örgütü

GAL : Özgürlük Grubu (İspanyol Karşıterör Örgütü) GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi

HFSA : Hukuk Felsefesi ve Sosyoloji Arkivi

INLA : İrlanda Ulusal Özgürlük Ordusu (Terör Örgütü) IRA : İrlanda Cumhuriyet Ordusu (Terör Örgütü)

ITV : Independent Television (İngiliz Yayın Kuruluşu)

İB : İnceleme Başvurusu

İBDA-C : İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi (Terör Örgütü)

İTÜD : İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi İÜ : İstanbul Üniversitesi

İÜHFM : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası

JCAG : Ermeni Soykırım Adalet Komandoları (Terör Örgütü)

K : Karar

KDP : Kürdistan Demokrat Partisi KYB : Kürdistan Yurtseverler Birliği

LEHI : İsrail Özgürlük Savaşçıları (Siyonist Direniş Örgütü) MİT : Milli İstihbarat Teşkilatı

MLSPB : Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birliği (Terör Örgütü) MOSSAD : İsrail Gizli Haberalma Örgütü

: Milattan Önce

MS : Milattan Sonra

NATO : Kuzey Atlantik İşbirliği Örgütü

NBC : Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal (Silah)

(12)

PIRA : Geçici İrlanda Cumhuriyet Ordusu (Terör Örgütü) PKK : Kürdistan İşçi Partisi (Terör Örgütü)

RG : Resmi Gazete

RTÜK : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu

S : Sayı

s : Sayfa

SAS : Su Altı Savunma

SAT1 : Satellite 1 (Alman Yayın Kuruluşu) ss : Sayfa Sırası

SSCB : Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği SÜHFD : Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

T : Tarih

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

THKP-C : Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (Terör Örgütü)

TMY : Terörle Mücadele Yasası TNT : Trinitrotoluen (Patlayıcı)

TSK : Türk Silahlı Kuvvetleri

UAD : Uluslararası Adalet Divanı

UNESCO : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü

vd : ve devamı

vdğ : Ve Diğerleri

(13)

GİRİŞ

Tarih boyunca insanoğlu aklını, çeşitli nedenlerle başkalarına karşı şiddet uygulamak suretiyle kullanmaktan geri kalmamıştır. Diğer insanlara karşı zulüm yapmak ve doğal olarak diğer taraftan zulme maruz kalmak insanlığın kaderi olmuştur.

Bu davranış modelini, bütün bir canlılar dünyasında hiçbir türün yapmaması özellikle dikkat çekicidir. Gerçekten de insanlar ve mikroplar dışında hiçbir canlının kendi türüne karşı bu yoğunlukta bir şiddet uyguladığı görülmemektedir. İnsan kendi varlığını ve bu varlığın dayandığını düşündüğü çıkarlarını korumak adına, hem diğer insanlara ve hem de bütün canlılara zarar verici bir düzeye düşebilmektedir.

Ancak aynı insanoğlu; ezilen, şiddet gören, üzerinde zor kullanılan ve diğer herhangi bir nedenle haksızlığa uğrayan hemcinslerinin haklarını koruyucu düzenlemeleri de getirmeyi başarabilmiştir. Hatta bu olgun davranış öyle yüksek bir derecededir ki, insanoğlu kendi varlığının en önemli tehditleri için bile bu hakları kabul etme erdemine ulaşabilmiştir. En doğru anlatımıyla insan, kendi türünü yok etmeye kurgulanmış hemcinslerini bile kucaklayıcı düzenlemeleri benimseyebilmiştir.

Şiddet bazen savaş gibi bütünüyle yıkıma ve öldürmeye odaklanmış bir biçimde ortaya çıkar. Gariptir ki insanlık, savaşı hukukun içinde kabul eder. Daha açık anlatımla; bir devletin, daha güçsüz bir devlete karşı çıkarlarını o ülkenin insanlarını öldürüp topraklarını ele geçirerek elde etmesini meşru sayar. Aslında insanoğlu savaşı hukuk içerisinde kabul ederken, içerisinde varolan, dünyaları verseler “daha yok mu?” deme hırsını dizginlemeye çalışır. Çünkü ona bir sınır koymazsanız, bir hukukla onu durdurmazsanız, sonsuz isteklerini dizginlemenize olanak yoktur.

Bazen de savaşın başka bir biçimi ile karşılaşılır. Çalışmamızın temelini oluşturan terör, yukarıda belirttiğimiz şiddete dayalı davranış modelinin en önemli örneklerinden birisidir. Terör, çoğunlukla insanlık dışı bir eylem biçimi olarak nitelendirilse de, aslında insanlığın bir gerçeğidir. Ancak terör, diğer eylem biçimlerinden farklı biçimde, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle terör kavramının bu yapısının ortaya konulması, insan hakları ekseninde yapılacak bir inceleme için ön koşuldur.

(14)

Terörle mücadele sırasında temel hak ve özgürlüklerin korunması, gerçekten de üzerinde çok çalışılması, sırf yazmak için değil, tedavi önerileriyle birlikte çok değişik açılardan tartışılması gereken bir konudur. Bugün dünyanın her yerinde terörün neden olduğu yıkım ve kargaşa dikkate alındığında, sağduyulu insanların bu sorunun çözümüne katkı sunacak reçeteleri ortaya koymaları zorunludur. Ancak birçok aydının konuyu “yapılanı eleştirme” yaklaşımıyla ele aldığını ve bunun da uygulayıcıların kafalarını karıştırdığını gözlemlemekteyiz.

Biz de terörün karmaşık yapısını dikkate alarak çalışmamızın ilk bölümünde terör kavramını ayrıntılı bir biçimde incelemeye çalışacağız. Buradaki amacımız, hakkında çok şey yazılan ama aslında pek az şey bilinen terörün ne olduğu konusunda “kanıdan bir miktar fazlasını” vermektir. Başka bir açıdan ise amacımız, hangi kavramla mücadele edilirken temel hak ve özgürlüklere uygun davranılacağı konusunda yeterli bilgiyi aktarabilmektir. Belirtildiği üzere terör oldukça karmaşık bir yapıdır. Her yönüyle açıklanmadığı ve bunun sonucunda araştırmacının zihninde bir takım soru işaretleri kaldığı sürece, terörün diğer şiddet biçimleriyle karıştırılması her zaman olasıdır. Sözgelimi 11 Eylül ve o güne giden süreç bilinmeden, temel hak ve özgürlükler eksenli bir çalışma eksik olacaktır. Bunun gibi teröre neden olan etmenler bilinmeden, temel hak ve özgürlüklerin buradaki ağırlığı belirlenmeden yapılacak bir çalışma için de aynı gerekçeler yinelenebilir.

Bu çerçevede birinci bölümde öncelikle terörün anlamı üzerinde duracağız. Aynı kapsamda terörün bazı kendisine yakın kavramlarla olan benzerliklerini ve farklılıklarını açıklamaya çalışacağız. Ardından terör kavramının tarihsel gelişimini aktaracağız. Bundan sonra, teröre neden olan etmenler ve terörün neden olduğu etkileri tartışacağız. İlk bölümde son olarak terörün amacının ne olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.

Çalışmamızın ikinci bölümü temel hak ve özgürlüklere ayrılmıştır. İnsanlık, temel hak ve özgürlükler konusunda özellikle 21. yüzyılın başlarına kadar çok önemli aşamalar katetmiştir. Yüzyılın başında temel hak ve özgürlükler konusunda zirveye ulaşan insanlık, 11 Eylül 2001 sonrası ne yazık ki bir geriye dönüş çizgisi içerisine girmiştir. Anlaşıldığı üzere temel hak ve özgürlükler konusundaki eğilimi belirleyen olay bir terör eylemidir. Bu nedenle ikinci bölümde temel hak ve özgürlükleri genel

(15)

çizgileriyle belirledikten sonra, insanlığın hak ve özgürlük mücadelesinin tarihsel sürecini, ulaşılan uluslararası koruma sistemini ve bunların ülkemize yansımalarını ele alacağız. Çalışmamızın diğer bölümlerinde de yeri geldiğinde temel hak ve özgürlükler konusunda sık sık açıklamalarda bulunacağız.

Terör ile temel hak ve özgürlükler arasında olumsuz bir ilişki bulunmaktadır. İki kavram birbiriyle her yönden çatışma içerisindedir. Üçüncü bölümde öncelikle bu çatışmayı belirleyecek, teröre giden yolda temel hak ve özgürlüklerin önleyici işlevini ortaya koymaya çalışacağız. Bundan sonra belli başlı terörle mücadele yöntemlerini somut uygulamalarla aktaracağız. Terörle mücadele yöntemlerini tek tek irdelerken, bu yöntemlerle ve uygulamalarla ilgili olarak değişik yazarların görüş ve eleştirilerine yer vereceğiz. Bunun yanında, terörle mücadele yöntemlerinin her birinin temel hak ve özgürlükler bakımından değerlendirilmesine de çalışacağız. Terörle mücadele ile temel hak ve özgürlükler konusunda uluslararası belgelerde ve kararlarda belirlenen ölçütleri, yine bu bölümde aktaracağız. Ardından terörle mücadele dolayısıyla temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması konusunda bilgi vermeye çalışacağız.

Bu bağlamda başlıca temel hak ve özgürlüklerin tek tek terörle mücadele sürecinde korunması ile ilgili görüşlerin, bazı ülkelerin insan hakları ihlallerine ilişkin uygulamaları ve ilgili bazı mahkeme kararları ile birlikte tartışılması, konu ile ilgili çerçevenin belirlenmesi bakımından önemli görülmüştür. Bu nedenle son bölümde terörle mücadelenin etkilerine göre temel hak ve özgürlükleri ayrı başlıklar altında ele alacağız.

Yaptığımız incelemeyle ilgili belli başlı belirlemeleri sonuç bölümünde ortaya koymaya çalışacağız.

Biz bu çalışmada temel düşüncemizi belirli bir bölümün içinde ya da herhangi bir başlık altında belirtmek yerine, tümevarım yöntemi çerçevesinde çalışmanın bütününe yaymayı uygun görmekteyiz.

(16)

BİRİNCİ BÖLÜM

TERÖR KAVRAMI

I-KAVRAM ve TANIM

Terörün anlamı konusunda dilbilimciler, akademik çevreler ve diplomasi uzmanları arasında bir görüş birliği bulunmamaktadır. Terör, terörizm, terörist ve terör örgütü konularındaki tanımlar, çoğunlukla bakılan tarafın verdiği anlamı yansıtmaktadır1. Terör konusunda, her kesim ya da resmi güç; kendisine uygun,

kendisini hukuksal, yasal ya da ahlak açısından haklı olarak gösteren ya da kendisini ve gizli amaçlarını örtmeye ve bunları kabul ettirmeye yönelik bir anlamlandırmayı dayatmaya çalışmaktadır2.

Trafik terörü, kültürel terörizm, biyolojik terörizm, moda terörü gibi örneklerde rastlandığı üzere, terör ve terörizm sözcüklerinin günlük dilde, istenmeyen durumlar, toplum üzerinde yıkıcı etkisi olan kavramlar için de kullanıldığını görmekteyiz3. Terörün geçerli bir tanımı yapılamadığı gibi, günlük dilde terörle ilgisi bulunmayan kavramlar için de kullanılması, sözcüğün anlamını “ucuzlatmakta”, hukuksal tanımın ölçüsüz bir biçimde genişlemesi olasılığını artırmaktadır. Bunun sonucunda artık terörün hukuksal çerçevede tanımlanması çok daha fazla zorlaşmaktadır4.

Bu bağlamda terörün öncelikle dilbilimciler tarafından ortaya konulan anlamlarının incelenmesi, ardından siyasal ve hukuksal tanımlar çerçevesinde konunun tartışılması daha doğru olacaktır.

1 ÇEŞME, Ahmet; Psikolojik Harekat ve PKK, IQ Yayıncılık, İstanbul, 2005, s.23. 2 BAL, Mehmet Ali; Savaş Stratejilerinde Terör, 2.b, IQ Yayıncılık, İstanbul, 2003, s.39.

3 GEARSON, John; “The Nature of Modern Terrorism”, Superterrorism, Policy Responses, edited by

Lawrence Freedman, Blackwell Publishing, Oxford, 2002, ss. 7-24, s.9.

4 ÖKTEM, A.Emre; Terörizm, İnsancıl Hukuk ve İnsan Hakları, Derin Yayınları, İstanbul, 2007,

(17)

A-Sözlük Anlamı Bakımından Terör

Terör sözcüğünün kökeni Latince’dir5. Sözcük, Latince "bilinmeyen ve

öngörülemeyen bir tehlike karşısında duyulan aşırı korku ve endişe, dehşet" anlamına gelen "terror" sözcüğünden türemiş6, XIII. Yüzyıldan itibaren ise Batı dillerinde kullanılmaya başlanmıştır7.

Terör sözcüğü dilimize Fransızca’dan geçmiştir8. Bu sözcüğe ilk olarak 1789’da Dictionnaire de l’Academie Française adlı yayında rastlanmıştır9. Bu anlamıyla terör kavramının, Türkçe’deki karşılığı “dehşet” sözcüğüdür10. Bu bağlamda terör sözcüğünün hukuksal anlamıyla kullanımında dilimizdeki eski karşılığı da tedhiş ya da tedhişçiliktir11. Tedhiş de Arapça “dehşet” sözcüğünden türemiştir12. Tedhişin Arapça’daki karşılığı ise “korku salma, yıldırma”dır13.

Türkçe sözlüklerde de terör sözcüğünün Latince, Fransızca ve Arapça’daki anlamlarıyla karşılandığını görmekteyiz. Ancak tedhiş ve terör sözcüklerine yer yer farklı anlamlar yüklendiğine de tanık olmaktayız.

Bu kapsamda tedhiş sözcüğünün “korku salma, yıldırma14 ve ürkütme”15, “dehşet verme, yıldırma”16, “yıldırı”17, “ortalığı dehşete verme, korkutma, yıldırma,

5 YAYLA, Atilla; “Terörizm:Kavramsal Bir Çerçeve”, AÜSBFD, C.45, S:1-4 (Ocak-Aralık 1990),

ss.335-385, s.335.

6 ÖKTEM, Emre; “Uluslararası Hukukta Terörizm”, İTÜD, Yıl:3, S:5, 2004, s.133-147, s.133. Bazı

yazarlar sözcüğün kökünün, “korkudan sarsıntı geçirme, korkudan dehşete düşürme” gibi anlamları olan Latince “terrere” sözcüğüne dayandığını öne sürmektedirler: AYDIN, Nurullah; Küresel Terör ve Türkiye, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2006, s.29.

7 ZAFER, Hamide; Ceza Hukukunda Terörizm, Beta Basım, İstanbul, 1999, s.9.

8 KILIÇLIOĞLU, Safa; Büyük Lugat ve Ansiklopedi (Meydan Larousse), Ek II, Meydan Yayınevi,

İstanbul, 1985, s.844.

9 Nurullah AYDIN, s.29.

10 ERGİL, Doğu; Türkiye’de Terör ve Şiddet, Turhan Kitabevi Yayınları, Ankara, 1980, s.1.

11 Bazı eserlerde “tethişçilik” sözcüğüne de rastlanmaktadır. Ancak bu durumun, yayın tarihinin Alfabe

ve Dil Devrimi’nden henüz birkaç yıl sonra olması dolayısıyla, sözcük kullanımında yaşanan bir yanılgıdan kaynaklandığı düşünülmektedir: TANER, Tahir; “Tethişçilik ve 16 İkinciteşrin 1937 Cenevre Mukavelenameleri”, Profesör Cemil Bilsel’e Armağan, Kenan Basımevi, İstanbul, 1939, ss.461-487.

12 ÖRGÜN, Faruk; Küresel Terör, Okumuş Adam Yayınevi, İstanbul, 2001, s.13.

13 ERMİŞ, Hamza; Arapça’dan Türkçeleşmiş Kelimeler Sözlüğü, Ensar Neşriyat, İstanbul, 2008, s.646. 14 Türk Dil Kurumu; Türkçe Sözlük, 10.b, 4.Akşam Sanat Okulu Matbaası, Ankara, 2005, s.1930. 15 ALTAY, Şakir-KESKİN, Veli; Hukuki ve Sosyal Terimler Sözlüğü, Bilgi Basımevi, Ankara, 1969,

s.329; PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali; Öz Türkçe Sözlük, 7.b, Turhan Kitabevi, Ankara, 1982, s.556.

16 YILMAZ, Ejder; Hukuk Sözlüğü, 9.b, Yetkin Yayınları, Ankara, 2005, s.1205. 17 Dil Derneği; Türkçe Sözlük, 2.b, Ankara, 2005, s.1856.

(18)

bezdirme, anarşiye neden olma”18, “dehşet verme, dehşet saçma, yıldırmaya çalışma”19 gibi anlamları bulunmaktadır.

Terörün terimsel karşılığı, siyasal nitelikli şiddet eylemleridir20. Bunun yanında

sözlüklerde “büyük korku, yılgı”21, “yıldırı, yıldırma, korkutma, yılgı”22, “yıldırma, korkutma, sistemli biçimde şiddet kullanma, sindirme, tehdit yolları ile kişileri susturarak konuşmalarını ve tepkilerini önleme yolu”23, “yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma”24, “dehşete verme, milleti yıldırma, korkunç şey”25, “yıldırı”26, “altüst edici ve felce uğratıcı aşırı korku; geniş anlamda ulusal ya da uluslararası düzeni değiştirmek amacıyla, bu düzenlerin yasal saymadığı araç ve taktiklerin kullanımını öngören bir eylem türü”27 biçiminde karşılıklarla anlamlandırılmaktadır. Bazı sözlüklerde ise Terörle Mücadele Yasası’ndaki tanımın bütünüyle sözcüğün karşılığı olarak belirlendiğini görmekteyiz28.

Bu kapsamda tedhiş ve terör sözcüklerinden türeyen sözgelimi tedhişçilik, “siyasal amaçlara ulaşmada girişilen yıldırma eylemlerinin bütünü”29, terörizm “bir siyasal amaca ulaşmak için yıldırma hareketlerinin düzenli bir biçimde kullanılması”30, terörist ise “haşarı çocuk, saldırgan, eli silahlı eşkıya”31 gibi anlamlara sahip olarak görünmektedir.

Terörün dilbilimi kapsamındaki anlamının oldukça geniş bir çerçeveye sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Örneğin her türlü yıldırma, bezdirme ya da ürkütme eyleminin terör olarak kabul edilmesi durumunda, şiddet içermeyen birçok olgunun da bu kapsamın içerisine girdiği görülmektedir.

18 ŞAFAK, Ali; Hukuk ve Emniyet Terimleri Sözlüğü, Rehber Yayıncılık, Ankara, 1992, s.586. 19 ŞENER, Esat; Hukuk Sözlüğü, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2001, s.776.

20 ÇINAR, Bekir; Devlet Güvenliği, İstihbarat ve Terör, Sam Yayınları, Ankara, 1997, s.198. 21 ALTAY-KESKİN, s.337. 22 PÜSKÜLLÜOĞLU, s.559. 23 ŞENER, s.795. 24 Türk Dil Kurumu, s.1961. 25 ŞAFAK, s.603. 26 Dil Derneği, s.1882. 27 KILIÇLIOĞLU, s.844. 28 Ejder YILMAZ, s.1230. 29 Dil Derneği, s.1857. 30 Türk Dil Kurumu, s.1961. 31 ŞAFAK, s.603.

(19)

Her türlü şiddet eylemini terörizm saymak olanaksızdır. İleride de değineceğimiz üzere, Birleşmiş Milletler ulusal kurtuluş mücadelelerini bile terör hareketi olarak görmezken, terörün kapsamını geniş tutmak yersiz bir yaklaşım olacaktır32.

Bu nedenle terimsel karşılamanın “terör”ü anlama konusunda bize ancak bir ipucu verebileceği söylenebilir.

B-Akademik Yöntemlerle Terörü Tanımlama Çalışmaları

Öğretide terörü tanımlama konusunda genel bir eğilim vardır. Ancak her bir tanımlama, bir sonraki tanımda eleştirilmektedir. Bugüne kadar yapılan bütün tanımlar bir arada değerlendirilip, bunlara göre yeni bir tanıma gidildiğinde, her defasında bazı unsurların dışarıda kaldığı görülmüştür33.

Bu nedenle terörü her yönüyle kapsayacak bir tanım yapmanın olanaksız olduğu, ancak ortak noktaları olan şiddet kavramından hareketle terör konusunda genel belirlemelere gidilebileceği savunulmaktadır34.

Bir anlayışa göre terör; yasal olan ya da olmayan birey, grup, organizasyon veya devlet ve kurumların, kişi ya da örgütlenmelere karşı uyguladıkları, bir amaç doğrultusunda gerçekleştirilen; fiziksel ve psikolojik şiddet, misilleme, korkutma, yıldırma, engelleme, yok etme, güdüleme ve yararlanma gibi eylemlerdir35. Bu bakış açısından terör, herhangi bir amaca ulaşmak için kitleleri yıldırmaya yönelik şiddet kullanımına verilen genel addır. İşte bu şiddet uygulama stratejisinin en tehlikelisi ise siyasal bir amaca yönelen terör eylemleridir36.

32 İSEN, Galip; “Terörizm: ‘İzm’ Çıkarılınca Geriye Kalanlar Üzerine”, Terörizm İncelemeleri,

der.Ümit Özdağ ve Osman Metin Öztürk, ASAM Yayınları, Ankara, 2000, ss.46-87, s.56.

33 SCHMID, Alex P.; Political Terrorism, 2nd printing, North Holland Publishing Company,

SWIDOC-Transaction Books, Amsterdam(The Netherlands)/New Jersey(USA), 1985, s.111.

34 KORKMAZ, Gürol; Terör ve Medya İlişkisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Basımevi, Ankara, 1999,

s.13.

35 Mehmet Ali BAL, s.34.

36 AKILLIOĞLU, Tekin; “Terör ve İnsan Hakları”, Hukuk Devletinde Terör ve Örgütlü Suçla

(20)

Ancak bu tanım, siyasal içeriği olmayan eylemlerin terör kapsamına girmeyeceği savunularak eleştirilmiştir. Bu yaklaşıma göre terörün en temel ve genel tanımı, siyasal içerikli düzenli şiddet eylemleri olarak yapılabilir37.

Siyasal amaçlarla işlenen insanlığa karşı şiddet eylemleri, iktidarı ele geçirmek veya yasal olmayan gayeler için iktidara ihanet etmek, başka siyasal görüş sahiplerini saf dışı etmeye gayret göstermek ve bu amaçla güç kullanımı biçiminde değerlendirilebilir38. Terör, savaş ve diplomasi yoluyla elde edilemeyen sonuçları, şiddet kullanarak ve hedef tanımadan elde etmek için yapılan eylemlerdir39. Terör; insanlığa, toplumsal düzene, uygarlığa karşı bir saldırı, demokrasiye ve toplumsal yaşamın olağan akışına karşı bir tehdittir40.

Bir başka tanıma göre terör; insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışları benimsetmek için zor kullanma veya tehdit etme yöntemidir41.

Diğer bir tanımda terör, belirli bir siyasal görüşün kabul ettirilmesine yönelik şiddet içeren eylemli propaganda olarak nitelendirilmektedir42.

Geniş bir tanımlamayla terör, başka kişi ya da kişilere, eşyalara ya da bir düşünceye karşı, kendi amaçlarına ulaşmak için ya da buna ulaşana dek sürdürülen her türden eylemi kapsar43.

Teröre, bir toplumda bir grubun, halkın direnişini kırmak için eylemlerle ortaya çıkan ortak bir korku anlamı verildiği de olmuştur44. Bu tanım da eksiktir. Çünkü teröre yalnızca toplumdaki bazı bireylerce değil, aynı zamanda devlet politikası olarak da başvurulabilir. Devlet yönetimini elinde tutan kişi ya da grupların, bu yönetimi sürdürmek, gücünü korumak ve muhalifleri zayıflatmak amaçlarıyla, kendi

37 DEMİREL, Emin; Terör, IQ Yayıncılık, İstanbul, 2002, s.11; ÖRGÜN, s.63. Bazı yazarlar ise siyasal

amaçlar dışında da teröre neden olunabileceğini savunmaktadırlar: BAŞEREN, Sertaç; “İnsan Hakları ve Terörizm”, İnsan Hakları ve Güvenlik, Uluslararası İnsan Hakları ve Güvenlik Toplantısı (Ankara 7-8 Aralık 2001), TBB Yayınları, Ankara, 2002, ss.195-224, s.196.

38 TÜRKDOĞAN, Orhan; Sosyal Şiddet ve Türkiye Gerçeği, İstanbul, 1996, s.146. 39 BAŞAR, Cem; Terör Dosyası ve Yunanistan, Promat Yayın, İstanbul, 1993, s.12. 40 ÇINAR, s.192.

41 KIROĞLU, Gülay; “Şiddet, Terör ve Toplum”, Terör, Şiddet ve Toplum, Yayına Hazırlayan: Firdevs

Gümüşoğlu, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2006, ss.19-25, s.19.

42 ZAFER, Ceza Hukukunda Terörizm, s.279. 43 Mehmet Ali BAL, s.35.

(21)

vatandaşlarına karşı sindirme, işkence, korkutma, eziyet, kaçırma gibi yollara başvurarak uyguladıkları hukuk dışı faaliyetler de bir tür terör hareketidir45.

Başka bir yaklaşıma göre terör; insanları kaçırmadan cinayete kadar uzanan ve amacı halkın korkutulup sindirilmesi olan şiddet eylemleridir. Şiddet eylemi ya da tehdidine karşı doğan duygusal tepkiye ve bunların toplumsal etkilerine ise terör süreci denmektedir46. Benzer bir anlatımla terör eylemleri, sivil toplumların korkutulmasına ve siyasal kurumların istikrarını kaldırmaya yönelmiş doğal olarak içerisinde şiddet barındıran eylemlerdir47.

Burada terör ve terörizm gibi iki kavramın ilişki ve farklarını irdelemek doğru bir yaklaşım olacaktır. Buna göre her iki kavramın aynı anlama gelip gelmediğini belirlemek önemlidir. Çünkü terörü tanımlamak isteyen birçok yazarın, bunu terörizmin anlamını açıklayarak gerçekleştirdiği görülmektedir.

Bir düşünceye göre terörizm, kavram olarak yanlış bir tanımlamadır. Çünkü “izm” ekiyle, “bir yaşam ve dünyayı algılama ve/veya onu yeniden biçimlendirme ve/veya kendi amaçlarını gerçekleştirme yolu” anlamı yüklenmesi gerekir. Oysa terör, her kesim, renk ve düşünceden; birey, grup, kurum, organizasyon ve devletler tarafından bazı dönemlerde stratejik yoğunlukta kullanılan özel ya da genel savaşın bir aracıdır. Bu nedenle terörizm sözcüğünün, terörden herhangi bir farkı yoktur. Her ikisi ile kastedilen, terörist eylemlerin sonuçları ve ortaya çıkardıkları durum ile bu eylemlerin yapılış yönteminden başka bir anlamı olmadığıdır48.

Terör ve terörizmin aynı anlama geldiğini savunan yazarlar olduğu gibi, eğer bir ayrım yapılacaksa terörün terörizmin psikolojik sonucu olduğu, terörizmin daha geniş kapsamlı olduğu ya da terör eylemlerinin sistematik toplamını ifade ettiği gibi görüşler de bulunmaktadır49.

Terör ve terörizmin aynı anlamda olup olmadığını daha sağlıklı belirlemek için, öncelikle terörizmin bazı tanımlarını incelemek doğru olacaktır. Buna göre terörizm,

45 DENKER, M. Sami; Uluslararası Terör, Türkiye ve PKK, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1997, s.6. 46 ERGİL, Türkiye’de Terör ve Şiddet s.1.

47 BOYLE, Kevin; “Terrorism, States of Emergency and Human Rights”, Anti-Terrorist Measures and

Human Rights, ed.Wolfgang Benedek and Alice Yotopoulos-Marangopoulos, Martinus Nijhoff Publishers, Leiden-Boston, 2004, ss.95-116, s.97.

48 Mehmet Ali BAL, s.30-31.

(22)

geniş anlamıyla; korku ve endişe uyandıracak, bir dehşet durumu oluşturacak nitelikte eylem ve davranışları işlemektir50.

Bir diğer tanımda terörizm, bireysel olarak ya da devlet dışı örgütlerin çatısı altında toplanarak, devlet ve sivil hedeflere karşı, var olan rejimi yıkarak yeni bir düzen kurmaya yönelik etnik, dinsel, ideolojik gerekçelerle, dış dünyadan destek almayı amaçlayan, bu konuda etkileme ve propaganda yöntemlerini de sürekli biçimde kullanan, otoriteye karşı başkaldırısını meşru duruma getirmeye çabalayan bir sistem aracı olarak gösterilmektedir51.

Başka tanımlara bakıldığında terörizmin; asker olmayan kişi veya grupların, siyasal amaçlar için sivillere, askerlere ya da sivil ve askeri hedeflere yönelik şiddet eylemleri52; bireylerin, belirli toplulukların ya da devletin, siyasal amaçlarla, başka kişi ve topluluklara karşı giriştiği savaş dışı sistemli şiddet eylemleri53; siyasal, dinsel ya da başka amaçlara ulaşabilmek adına sivillere karşı şiddet ya da tehdit biçiminde baskı kullanmak54, siyasal, ideolojik veya dinsel amaçları gerçekleştirmek için, korku yayarak, gözdağı vererek veya baskı yaparak planlı şiddet veya şiddet tehdidi kullanmak55 gibi tanımlarının da yapıldığı görülmektedir.

Bunlar dışında; bir azınlığın, hedef aldığı amacı, demokratik ve normal yollarla gerçekleştiremeyeceğini anlayıp, bu amaca, topluma dehşet ve korku salarak varmak istemesi56; savaş ya da diplomasi gibi yollar dışında, korkutmak ve buna bağlı olarak itaat ettirmek aracını kullanarak, bir teoriye, felsefeye veya ideolojiye dayanılarak, siyasal amaçlarla, iradi olarak, terör ve şiddetin, sistemli ve hesaplı bir biçimde kullanılması57; bireylere, gruplara, toplumlara ya da devletlere, teröristlerin siyasal

amaçlarını kabul etmelerine yönelik korku ve dehşet salmak için, cinayet ve ortadan

50 TANER, s.462.

51 CAŞIN, Mesut Hakkı; Uluslararası Terörizm, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2008, s.552.

52 ÖZDAĞ, Ümit; “Düşük Yoğunluklu Çatışma ve Terörizm:21.Yüzyılın Savaşı”, Dünyada ve

Türkiye’de Terör Konferansı (20-24 Mayıs 2002), TCMB Banknot Matbaası, Ankara, 2002, ss.15-28, s.22.

53 KURT, Şahin; Uygulamada Terör Suçları ve İlgili Mevzuat, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1998, s.14. 54 CHOMSKY, Noam; 9-11, Seven Stories Press, New York, 2002, s.57.

55 İTİL, Turhan-OMAY, C.Güner; Türkiye’de Anarşi ve Terör Ortamının Doğmasında Etkin Rol

Oynayanların Demografik ve Psikolojik Profilleri, Ankara, 1985, s.1.

56 ALTUĞ, Yılmaz; Terörün Anatomisi, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1995, s.14.

(23)

kaldırmanın sistemli bir kullanımı, cinayet ve ortadan kaldırma tehdidi olarak da tanımlandığı görülmektedir58.

Bir diğer yaklaşıma göre terörizm; örgütlü bir grubun veya tarafın, istediği sonucu, sistemli şiddet kullanımı yoluyla sağlamak için başvurduğu yöntem ya da kuramlara verilen genel addır59. Aynı biçimde terörizm; saldırılan ya da korkutulan toplum içerisindeki kurbanlar aracılığıyla, bu hedef kitleden daha büyük bir topluluğu yıldırıp, korkutarak, yasadışı stratejik ve siyasal amaçlarını gerçekleştirmek üzere örgütlenen insan topluluğunun ya da devlet içerisinde yer alan bazı oluşumların, bilinçli ve planlı bir biçimde şiddet kullanması ya da şiddet kullanma tehdidinde bulunulmasıdır60.

Başka bir düşünceye göre terörizm, psikolojik bir sapma; terörist olarak adlandırılan bir grupla, genelde evrensel sistem ve tüm insanlık ailesi, özelde ise bir ülkedeki düzen ve toplumun çoğunluğu arasındaki psikolojik bir sorundur61. Bir başka yönden terörizm sosyolojik açıdan bir toplumsal şiddet faaliyetidir62.

Diğer bir yaklaşıma göre ise terörizm; bir ideoloji, bir doktrin ya da sistemli bir düşünce değil; bir yöntem, taktik, strateji ve bir tür savaştır63. Terörizm, kendine özgü bir ideolojisi olmayan, başkalarından ödünç aldığı düşüncelerin şemsiyesi altında, düşmanı olduğu halk ve o halkın düzeni karşısında kendini meşru göstererek, siyasal iktidarı ele geçirmeyi amaçlayan acımasız bir şiddet hareketidir64.

58 WILKINSON, Paul; “Terör ve Terörizm: Kavramlar, Özellikler ve Tipoloji”, çev.Talip Kabadayı,

Silinen Yüzler Karşısında Terör, der.Cemal Güzel, Ayraç Yayınevi, Ankara, 2002, ss.142-162, s.150.

59 TACAR, Pulat Y.; Terör ve Demokrasi, Bilgi Yayınları, Ankara, 1999, s.44.

60 ERGİL, Doğu; “Terörizmin Mantığı ve Hedefi”, AÜSBFD, C.46, Ocak-Haziran 1991, s.171.

61 Türkiye Barolar Birliği; Türkiye ve Terörizm, Rapor, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, Ankara, 2006,

s.262.

62 TÜRKDOĞAN, s.341. 63 YAYLA, s.339.

64 HAFIZOĞULLARI, Zeki; “Terör ve Hukuk”, Türkiye’de Terörizm Dünü, Bugünü, Gelişimi ve

Alınması Gereken Tedbirler, Ankara 10-11 Mayıs 2000, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2003, ss.41-51, s.41.

(24)

Bir diğer belirlemeye göre terörizm; şiddet ya da zor kullanma, siyasal bir amaç gütme, dehşet ya da korku salma, tehdit ve toplumda uyandırılan psikolojik etki ya da üçüncü kişilerden beklenen yaygın tepki unsurlarını içerir65.

Görüldüğü gibi terörizm konusundaki tanımlar oldukça farklıdır. Terörizmin sürekli değişen stratejik ve taktik yapısı, onun “ne” olduğu konusundaki akademik yorumların da farklılık göstermesine neden olmaktadır66.

Burada dikkat çeken bir başka konu ise, bazı yazarların terörizmi tanımlamak isterlerken, aslında terörü tanımladıklarıdır. Oysa terör ve terörizm birbirinden farklı anlamlara sahiptir. Terörizm, siyasal bir takım amaçlara ulaşmak için, örgütlü ve sistematik bir biçimde terör kullanılmasıdır67.

Terör ve terörizmin farklı kavramlar olmasına ilişkin düşünceler de birbirinden kesin çizgilerle ayrılmaktadır.

Bir düşünceye göre terör, kısaca silahlı eylemler aracılığıyla kendisini ve davasını duyurma; terörizm ise, bu eylemleri savunan, stratejilerini anlatan, aktaran, geliştiren bir düşünce disiplini ya da akımı olarak tanımlanabilir68. Ancak bu görüş fazlaca benimsenmemiştir. Çünkü çoğunluğun düşüncesine göre terörizmin kendine özgü bir ideolojisi yoktur69.

Bir başka yaklaşım “eyleme dönüşme” ölçütünü esas alır. Buna göre teröristler yeraltına girerler, gizlilik içerisinde çalışıp eylemlerini yaparlar ve sonuçta bu eylemlerinin amaçları doğrultusunda propagandaya yönelirler. Terörizm ise bundan sonra devreye girer. Terör ile terörizm çoğu kez birbirine karıştırılır, ancak birincinin stratejik eylem, ikinci kavramın ise stratejik söylem olduğunu belirtmek gerekir70.

65 ÖZTÜRK, Osman Metin; “Avrupa ve Orta Doğu Ülkelerinin Terör Karşısındaki Konumları”,

Terörizm İncelemeleri, der.Ümit Özdağ ve Osman Metin Öztürk, ASAM Yayınları, Ankara, 2000, ss.134-175, s.139.

66 CAŞIN, Mesut Hakkı; “Uluslararası Hukuk Açısından Terör ve Organize Suçlar”, 21.Yüzyılda Türk

Dış Politikası, ed.İdris Bal, 3.b, Alfa Yayınları, Ankara, 2006, ss.904-937, s.937.

67 BAŞEREN, Sertaç; “Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm”, Dünyada ve Türkiye’de Terör

Konferansı (20-24 Mayıs 2002), TCMB Banknot Matbaası, Ankara, 2002, ss.183-206, s.183.

68 BAL, İhsan; “Terör Nedir? Neden Terörist Olunur”, Terörizm, der.İhsan Bal, USAK Yayınları,

Ankara, 2006, ss.7-23, s.8.

69 LAQUEUR, Walter; Terrorism, 3rd Printing, Little, Brown and Company, Boston-Toronto, 1977,

s.219.

(25)

Bu anlayışı doğru kabul etmek olanağı yoktur. Çünkü, terörizmi yalnızca söylemden ibaret bir olgu olarak kabul etmek, onun süreklilik niteliğiyle bağdaşmaz. Bunun yanında terör eyleme dönüşmese, yalnızca terör eylemlerinin planları yapılsa ve uygulamaya dönüşmesi için uygun zaman beklense bile, orada bir terörizm vardır.

Diğer bir ölçüt “amaç” olarak görünmektedir. Bu anlayışa göre terör ve terörizm amaç yönünden ayrılır. Terörün, yapılan bütün tanımlarında bir amaç değil, araç olduğu vurgulanmaktadır71. Terörden farklı olarak terörizm, siyasal amaçlar için örgütlü, sistemli ve sürekli terör kullanmayı amaçlar. Burada azınlıkta kalan düşünce, istediği amacı olağan yollarla başaramayacağını anlayarak, bu amacı korku, baskı ve tehdit yoluyla gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bunun için de terörde sürekliliği sağlama çabası içerisine girmektedir72. Terörizm, siyasal tedhişçiliktir. Burada terör, diğer araçlar gibi, amaca ulaşmayı kolaylaştıran önemli bir araçtır73. Terörizm; terörün bilinçli, planlı ve bir siyasal amaçla yürütülmesidir74. Korku ve yıldırma içeren, toplumun tüm kesimlerine yöneltilen, örgütlü, kuralsız her türlü şiddet hareketi terör olarak adlandırılır. Ancak bir eylemin terörizm biçiminde gerçekleşmesi için siyasal amaçla yapılması gerekmektedir. Bu açıdan terörizm; birden çok kişinin, bir ideolojinin şemsiyesi altına sığınıp, varolan siyasal iktidarı ve rejimi hedef alarak giriştikleri şiddet eylemleri olarak tanımlanabilir75. Terörizm, terör yöntemlerinin siyasal bir amaçla örgütlü, sistemli ve sürekli bir biçimde kullanılmasını benimseyen bir stratejidir ve bu yönüyle terör kavramından ayrılır76.

Görüldüğü üzere bu ayrım, siyasal amaçlar dışındaki şiddet eylemlerini de terör sayan bir düşüncenin ürünüdür. Oysa bu yaklaşım doğru değildir. Çünkü terör ancak siyasal amaçlar doğrultusunda gerçekleşen bir olgudur. Terörizmde ortaya çıkan siyasal amaç, aslında terörün amacının siyasal olmasının bir sonucudur. Bunun aksi düşünüldüğünde adi suç niteliğindeki birçok eylemin terör olarak görülmesi gibi bir

71 DEMİREL, Terör, s.167. 72 DENKER, s.3.

73 DİLİPAK, Abdurrahman; Terörizm, İnkılap Yayınları, 3.b, İstanbul, 1989, s.16. 74 ÖZTÜRK, Avrupa ve Orta Doğu Ülkelerinin Terör Karşısındaki Konumları, s.137.

75 İÇLİ, Tülin Günşen; “Terörün Sosyal Yapı Üzerindeki Etkileri”, Dünyada ve Türkiye’de Terör

Konferansı (20-24 Mayıs 2002), TCMB Banknot Matbaası, Ankara, 2002, ss.171-181, s.171.

(26)

durum ortaya çıkacaktır ki, böyle bir belirleme bizi terör kavramının gereksiz yere genişletilmesinden başka bir sonuca götürmeyecektir.

Terörizmin varlığından söz edebilmek için, ideoloji, örgüt ve eylem ana başlıklı unsurların bir araya gelmesi zorunludur77. Buradaki eylemler, aynı siyasal amaca yönelmiş bir dizi terör olayının varlığı olarak belirmektedir78.

Terörizm, terör eylemlerinin zincirleme biçimi; plan ya da uygulamada terörün bir sürece dönüşmesi durumudur. Terör bir olgu, terörizm ise bir sorundur. Terörle, terörizmi önlemek üzere mücadele edilir.

Burada asıl sorun, terörün “ne” olduğu noktasındadır. Bazı yazarlar tarafından terörizm anlatılırken aslında terörün tanımlanması şaşırılacak bir konu değildir. Çünkü birçok uluslararası belge ve aynı zamanda çeşitli ülkelerdeki yasal metinlerde de bu iki kavram birbiri içerisine geçmiş durumdadır. Şimdi bu tanımlardan bazılarını incelemeye çalışacağız.

C-Hukuk Metinlerinde Yer Alan Tanım ve Nitelemeler

Terör tanımları siyasal sistem farklılıkları nedeniyle ülkeden ülkeye değişebilmekte, uluslararası alanda da ülkelerin konu ile ilgili konum ve düşünceleri değişiklik gösterdiğinden, mutlak bir tanıma ulaşmak mümkün olmamaktadır79.

Terörün uluslararası belgelerde bir türlü tanımlanamamasının nedeni açıktır. Devletler, karşılarına çıkan yeni siyasal olaylar karşısında, o günkü çıkarlarına göre tavır alırlar ve gelecekteki olaylar bakımından kendilerine bir manevra alanı bırakmak isterler80.

Bütün devletler teröre karşıdır ancak terörün ne anlama geldiği konusunda her devletin kendine göre bir yorumu bulunmaktadır81. Her toplum, terörü hukuksal açıdan

kendi gereksinmelerine göre tanımlamak ister82. İç hukukta terörist hareket olarak kabul

77 DİLMAÇ, Sabri; Terörizm Sorunu ve Türkiye, Emniyet Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 1997,

s.65.

78 DENKER, s.3.

79 ALPASLAN, M. Şükrü; Kriminoloji ve Hukuk Açısından Tedhişçilik, Tekin Yayınları, İstanbul,

1983, s.3.

80 ÖKTEM, Uluslararası Hukukta Terörizm, s.147.

81 BAŞEREN, Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm, s.183. 82 Mehmet Ali BAL, s.46.

(27)

edilen bazı eylemler, uluslararası hukukta bu biçimde tanımlanmayabilir. Türkiye’nin terörist ilan ettiği bir örgüt, sözgelimi Fransa, Belçika, Almanya tarafından böyle kabul edilmeyebilir. Bunun bir ölçüsü de yoktur. Uluslararası anlaşmalarla belirlenen iç tanım, genel tanıma uydurulur83.

Her devletin kendi siyasal çıkarlarına uygun bir terör tanımı bulunmaktadır. Bunun yanında aynı devletin değişik zaman dilimlerinde, o dönemdeki siyasal çıkarlarına bağlı olarak teröre yüklediği anlam da değişebilmektedir84.

Görüldüğü üzere uluslararası düzeyde hukuk temelli kabul edilebilir bir tanım yapılamadığı, hukuk sistemlerinin siyasal çıkarların fazlasıyla etkisinde kaldığı dikkat çekmektedir85. Terörün ortak bir tanımının yapılamaması, bazıları için terörist olan bir grubun, başkaları için “mücahit, özgürlük savaşçısı, gerilla, direnişçi” gibi adlarla anılmasını beraberinde getirir. Uluslararası ilişkilerde var olan değer yargıları ve her ülkenin kendine özgü siyasal koşulları bir arada değerlendirildiğinde, ortak bir tanıma ulaşabilmek kolay görünmemektedir. Bu çelişkinin objektif, tutarlı bir tanımlama ve anlamlandırma yapılmadan giderilmesi ise yakın zamanda pek olası görünmemektedir86. Buna göre bazı devletler, bir dönem çıkarları doğrultusunda destek vererek, açıktan veya örtülü olarak destekledikleri terörü, şimdi de tanımlamaktan kaçınarak istedikleri gibi kullanmayı sürdürmekte, hatta bu konuda çeşitli pazarlıklar yapmaktan geri kalmamaktadırlar87. Bazı yazarlara göre, 11 Eylül gibi terör konusunda dönüm noktası sayılabilecek bir olaydan sonra bile Birleşmiş Milletler bünyesinde bir tanım yapılamaması, terörün daha uzun yıllar süreceğinin önemli bir göstergesidir88.

Uluslararası alanda 1930-1937 yılları arasında yapılan bilimsel kongrelerde ağırlıkla terörün tanımı konusu üzerinde durulmuştur89.

83 AKTAN, Gündüz; “Dünyada Terör; Terörizm ve Uluslararası İlişkiler”, Dünyada ve Türkiye’de Terör

Konferansı (20-24 Mayıs 2002), TCMB Banknot Matbaası, Ankara, 2002, ss.59-70, s.61.

84 BAŞEREN, Uluslararası Hukuk Açısından Terörizm, s.184.

85 KAYA, İbrahim; Terörle Mücadele ve Uluslararası Hukuk, USAK Yayınları, Ankara, 2005, s.12. 86 ARIBOĞAN, Deniz Ülke; Nefretten Teröre, 2.b, Ümit Yayıncılık, Ankara, 2005, s.18.

87 KAYA, s.10.

88 ŞENOCAK, Hasan Emre; Avrupa Terör Örgütleri ve Ülke Uygulamaları, Platin Yayınları, Ankara,

2006, s.54.

89 DÖNMEZER, Sulhi; “Milletlerarası Tedhişçilik”, İÜHFM, C.XLIV, Yıl:1979, S:1-4, Fakülteler

(28)

1937 Cenevre Sözleşmesi’nde terör, bir devlete karşı yöneltilen ve belirli kişiler, gruplar ya da halk arasında dehşet oluşturmaya yönelik eylemler olarak tanımlanmıştır90.

Bu sözleşmeden sonra terör ya da terörizmin kesin çerçeveli tanımlarına açıkça yer veren bir uluslararası metin de imzalanmamıştır91. Bu süreçte ortaya çıkan uluslararası düzenlemeler, öncelikle eylem ya da kişileri tanımlama konusuna girmeksizin, terörist faaliyetin kendisini esas alarak, bununla mücadele konusunda devletleri işbirliğine çağıran belgeler olarak görünmektedir92.

Birleşmiş Milletler ve ona bağlı örgütler kapsamında terörle mücadele konusunda imzalanan sözleşmelerde, bir takım eylemlerin terör eylemi olduğuna karar verilmekle yetinilmektedir. Böylece terörün tanımı yapılmadan, bu eylemlerle ilgili yükümlülüklere yer verilmektedir. Örneğin bir örgüt tarafından gerçekleştirilen uçak kaçırma, rehin alma, nükleer madde hırsızlığı gibi eylemlerden yakalanan kişilerin terör suçundan yargılanması öngörülmektedir93.

Uluslararası sözleşmelerde terör tanımının yapılmamasının en önemli yararı, görüşmeleri ve sonuç almayı hızlandırması biçiminde görülmektedir94.

9 Aralık 1999 tarihinde imzalanan “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme”de yapılan tanıma göre; terörist eylemler, herhangi bir silahlı çatışma içinde bulunmayan kişilere ya da sivillere karşı, ölümcül veya ciddi yaralanmalara neden olan eylemler, doğası ve niteliği gereği bir toplumu yıldırmak ya da bir hükümeti veya organizasyonu belirli bir tavra zorlamak ya da bunların bir eylemi gerçekleştirmesini önlemek amacında olan hareketlerdir95.

90 DÖNMEZER, Milletlerarası Tedhişçilik, s.61. 91 Türkiye Barolar Birliği, s.16.

92 DEDEOĞLU, Beril; “Terörizm Üzerine Karşılaştırmalar:Bermuda Şeytan Üçgeni”, Dünden Bugüne

Avrupa Birliği, der.Beril Dedeoğlu, Boyut Kitapları, İstanbul, 2003, ss.439-474, s.441.

93 MURPHY, John F.-ROMANOV, Valentin; “Legal Dimensions of U.S.-Soviet Cooperation in

Combatting Terrorism”, Common Ground on Terrorism, edited by John Marks and Igor Beliaev, W.W.Norton&Company, New York-London, 1991, ss.120-159, s.131-132.

94 ZAFER, Hamide; “27 Ocak 1977 Tarihli Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesinin ve 4

Aralık 1979 Tarihli Dublin Sözleşmesinin Değerlendirilmesi”, Yiğit Okur’a Armağan, Galatasaray Üniversitesi, 1998, ss.411-425, s.415.

(29)

İslam Konferansı Örgütüne göre terör; “amaç ve kastına bakılmaksızın halkı sindirmek veya ona zarar verme tehdidinde bulunmak ya da halkın yaşamları, onurları, özgürlükleri, güvenlikleri veya haklarını tehlikeye atmak veya çevreyi, bir kamu hizmetini veya kamu ya da özel mülkü zarara maruz bırakmak veya onları işgal etme veya onlara el koyma veya bir ulusal kaynağı ya da uluslararası hizmetleri tehlikeye atma, ya da bağımsız devletlerin istikrar, ülke bütünlüğü, siyasal birliği veya egemenliklerini tehdit etme amacıyla bir bireysel veya toplu suç planını gerçekleştirmek için işlenen her türlü şiddet eylemi ile bu tür eylem tehdidinde bulunma”dır96.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 20 Eylül 1999 tarihli kararında terörü; “bir ülkeye, bu ülkenin kurumlarına, topluma ya da bireylere karşı, devlet adamları, toplumdaki bazı kişiler veya topluluklar veya genel olarak kamuoyunda korku ortamı oluşması amacıyla, ayrılıkçı, ideolojik kavramlar, aşırı ya da insan mantığına uymayan etkenlerin kullanılması sonucu şiddete başvuran ya da şiddete başvurma tehdidinde bulunan kişiler veya örgütler tarafından gerçekleştirilen eylemlerin bütünü” olarak belirlemiştir97.

Avrupa Konseyi'nin 13 Haziran 2002 tarihli Çerçeve Kararı'na göre; “her üye devlet, kendi ulusal hukukuna göre tanımlanmış olan doğaları ve bağlamları gereği halkı ciddi biçimde sindirme veya bir devleti veya uluslararası örgütü, bir eylemi işlemeye veya işlemekten kaçınmaya gayrımeşru olarak zorlama ya da bir ülkenin veya uluslararası örgütün temel siyasal, anayasal, ekonomik veya toplumsal yapılarını ciddi biçimde istikrarsızlaştırma veya yıkma amacıyla işlenen, bir ülkeye veya uluslararası örgüte ciddi biçimde zarar verebilecek olan kasti eylemleri” terörist suçlar olarak saymalıdır. Bu eylemler ayrıca;

(a) Ölüme neden olabilecek biçimde bir kişinin yaşamına saldırılar, (b) Bir kişinin fiziksel bütünlüğüne karşı saldırılar,

(c) Adam kaçırma ya da rehin alma,

(d) Devlet ya da kamu olanaklarını, taşıma sistemlerini, bilgi sistemi de dahil olmak üzere altyapı olanaklarını, kıta sahanlığı üzerindeki sabit platformları, insan

96 KAYA, s.12.

(30)

yaşamını tehlikeye atma veya büyük ekonomik kayba yol açma ihtimalinde kamusal mekanı veya özel mülkiyeti geniş çaplı yok etmeye neden olma,

(e) Uçaklar, gemiler ya da başka insan ve mal nakil araçlarını kaçırma,

(f) Nükleer, biyolojik ya da kimyasal silahları ya da silah ve patlayıcıları üretme, bulundurma, edinme, nakil, sağlama ya da kullanma ile biyolojik ve kimyasal silahlara yönelik araştırma ve geliştirme,

(g) İnsan yaşamını tehlikeye atacak biçimde tehlikeli maddeleri ortama salma ya da yangın, sel baskını veya patlamalara neden olma,

(h) İnsan yaşamını tehlikeye atacak biçimde su, enerji veya diğer temel doğal kaynakların sunulmasına müdahale etme ya da bunu engelleme,

(i) Bu eylemlerden birini işleme tehdidinde bulunma” biçiminde sıralanarak, hangi tür eylemlerin terörist saldırı olacağı konusuna açıklık getirilmeye çalışılmıştır98.

Avrupa Birliği Bakanlar Kurulu, 6 Aralık 2001 tarihli toplantısında 15 üye ülkenin üzerinde antlaşmaya vardıkları bir terör tanımı yapmıştır. Buna göre terör; bir topluluğu vahim biçimde tehdit etmeye ya da kamu yönetimlerini veya bir uluslararası kuruluşu bir şey yapmaktan kaçınmaya haksız yere zorlamaya ya da bir ülkenin veya bir uluslararası kuruluşun temel siyasal, anayasal, ekonomik ve toplumsal yapılarını ortadan kaldırmaya kalkışan suçlardır99.

Amerikan Gizli Haberalma Örgütü CIA, terörü; “bireyler veya gruplar tarafından şiddet kullanımı ya da kullanım tehdidi olarak tanımlamaktadır100. ABD ordusunda ve ayrıca bir takım özel belgelerde yer alan tanıma göre terörizm; şiddet ya da şiddet tehdidinin, yıldırma, cebir veya korku salmak suretiyle, siyasal ya da dinsel nitelikteki ideolojik amaçlara ulaşmak için hesaplı bir biçimde kullanılmasıdır101. ABD

98 KAYA, s.10.

99 ORTIZ, Laure; “Demokratik Bir Rejimde Terörizme Karşı Zorunlu Önlemler”, İnsan Hakları ve

Güvenlik, Uluslararası İnsan Hakları ve Güvenlik Toplantısı (Ankara 7-8 Aralık 2001), TBB Yayınları, Ankara, 2002, ss.130-150.

100 TACAR, Terör ve Demokrasi, s.75.

101 CHOMSKY, Noam; 11 Eylül ve Sonrası/Dünya Nereye Gidiyor, çev.Taylan Doğan, Nuri Ersoy,

(31)

Dışişleri Bakanlığı terörizmi, “savaşçı olmayan hedeflere karşı siyasal nitelikte motive olmuş bir saldırı” biçiminde tanımlamaktadır102.

ABD’de 1996 tarihinde kabul edilen federal yasayla terör; “Siyasal ve toplumsal amaçlar doğrultusunda, görünüşe göre bir sivil halkı korkuya sevk etmek veya zorlamak, devlet politikasını etkilemek veya devletin işleyişini etkilemek amacıyla Birleşik Devletlere, Birleşik Devletler ya da başka ulusların yurttaşlarına karşı Birleşik Devletler sınırları dışında hukuka aykırı olarak şiddet kullanılması” biçiminde tanımlanmaktadır103.

ABD'de 11 Eylül saldırılarından sonra yaşama geçirilen ve Vatanseverlik Yasası (Patriot Act) olarak adlandırılan Terörle Mücadele Yasası terörü; “insan yaşamını tehdit eden her faaliyet, sivil toplumu yıldırma ve zorlama, hükümetin politikalarını yıldırma ve zorlamayla etkileme ve hükümetin uygulamalarını kitle imhası, cinayet ya da kaçırma yoluyla etkileme gibi hedeflere kilitlenmişse terördür” biçiminde bir belirlemeyle tanımlamaktadır104.

Bağımsız Devletler Topluluğu’nda terör, “kamu güvenliğine zarar veren, otoriteler tarafından karar alınmasını etkilemek ya da halkı sindirmek amacıyla işlenen, ceza hukukuna göre yaptırım altına alınan, gerçek ya da tüzel kişilere karşı şiddet veya şiddet tehdidi, kişilerin yaşamını tehlikeye atacak biçimde mülk ve diğer maddi nesneleri yok etme ve bunları yok etme tehdidinde bulunma, mülkiyete ciddi zarar verme ve topluma zararlı neticelere yol açma, bir devlet adamı veya kamu yetkilisine görevini sona erdirme amaçlı veya ondan öç almaya yönelik tehditte bulunma, bir devlet temsilcisine veya uluslararası örgütün uluslararası korunan personeline ve bunların işyerleri veya araçlarına saldırı gibi eylemlerle ortaya çıkan, ayrıca topluluğa taraf devletlerin ulusal hukuklarında veya terörle mücadeleyi amaç edinmiş evrensel olarak tanınan hukuksal enstrümanlarda terör olarak nitelenen diğer eylemlerdir’’ biçiminde geniş bir kavram olarak tanımlanmıştır105.

102 HARTMANN, Michael E.; “Amerikan Hukuk Sisteminde Haklar ve Güvenlik”, İnsan Hakları ve

Güvenlik, Uluslararası İnsan Hakları ve Güvenlik Toplantısı (Ankara 7-8 Aralık 2001), TBB Yayınları, Ankara, 2002, ss.177-193, s.180.

103 KAYA, s.15.

104 Türkiye Barolar Birliği, s.13. 105 KAYA, s.10-11.

(32)

İngiltere’de 1974, 1976, 1984 ve 1989, 2001, 2005 yıllarında Terörle Mücadele Yasaları çıkarılmıştır. 1984106 ve 1989 tarihli Terörle Mücadele Yasası’nda terör;

“siyasal amaçla şiddet kullanmak ve toplumun tümü ya da bir bölümü üzerinde korku yaratmak” olarak tanımlanmaktadır107.

20 Temmuz 2000 tarihinde kabul edilip 19 Şubat 2001’de yürürlüğe giren İngiltere Terörizm Yasası’nda terör tanımı; “siyasal, dinsel ya da ideolojik bir amacı ilerletmek için hükümeti, toplumu ya da toplumun bir bölümünü etkilemek adına kişilere ve mala karşı yapılan ciddi şiddet kullanımı” biçiminde yapılmıştır. 11 Mart 2005 tarihinde çıkartılan yeni Terörle Mücadele Yasası da benzer nitelikte hükümler içermektedir108. Ancak bu yasa, uluslararası hükümet organizasyonlarına yönelik eylem ve tehditleri de terör kapsamının içerisine almıştır109.

Fransız Terörle Mücadele Yasası terörü, “baskı veya tehdit yoluyla, mevcut kamu düzeninin ciddi olarak bozulması amacıyla bireysel veya toplu olarak bulunulan herhangi bir faaliyet” biçiminde tanımlar110.

Portekiz Ceza Yasası’nın 300. maddesinde terör; “ulusal çıkarları tehlikeye koyan, devletin kurumlarını değiştirmeyi ya da bu kurumların mevcut işleyiş tarz ve düzenini bozmayı amaçlayan, kamu kurumlarını bir şey yapmaya ya da yapmamaya zorlayan ve birey ya da grupları tehdit eden eylemler” olarak gösterilmiştir. İspanya Ceza Yasası 571. maddesinde anayasal düzeni yıkmaya yönelik eylemler terör olarak nitelendirilirken, İtalyan Ceza Yasası da 270, 280 ve 289. maddelerde demokratik düzeni yıkmayı amaçlayan eylemleri terör suçu olarak belirlemiştir111.

Bütün terör tanımlarında belirli eksiklikler bulunduğu açıktır. Bazı tanımlarsa asla kabul edilemeyecek unsurlara yer vermektedir. Örneğin Avrupa Parlamentosu’nun 1996 yılında kabul ettiği bir kararında vurguladığı “demokratik bir ülkede, devlete ve ulusa karşı her şiddet eylemi terörizmdir” cümlesi, terörle mücadele açısından kabul

106 KAYA, s.13-14.

107 ÜNAL, Şeref; Milletlerarası Hukuk Açısından Güneydoğu Sorunu ve Terörle Mücadele, TBMM

Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Yayınları, Ankara, 1997, s.57.

108 CAŞIN, Uluslararası Terörizm, s.825-826. 109 Türkiye Barolar Birliği, s.12.

110 ÇEŞME, s.25.

(33)

edilemez bir düzenlemedir. Bununla demokratik olmadığı yorumuna varılan bir ülkedeki terörist şiddet hareketleri terörizmin dışına çıkarılmaktadır112.

Ülkemizde de 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 1. maddesinde terör tanımına yer verilmiştir. Maddede yer alan tanım, 15 Temmuz 2003 tarih ve 4928 sayılı yasanın 20. maddesiyle değişikliğe uğramış ve terör kavramının kapsamı daraltılmıştır. Buna göre terör; “cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasa’da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemler”dir.

Bu tanım da oldukça fazla eleştirilmiştir. Buna göre terörün devlete yönelik eylemlerle sınırlanıyor gibi tanımlanması, vatandaşlara karşı yapılan terörist saldırıların terör kapsamının dışında değerlendirilebileceğine ilişkin yorumları da beraberinde getirmiştir113.

Görüldüğü gibi uluslararası alanda ve iç hukuklarda teröre verilen anlam farklılıklar göstermektedir. Bu durumun nedenleri ileriki bölümler de incelendikten sonra çok daha rahat anlaşılacaktır.

Birçok yazara göre terör ve terörizmin, ortak bir tanımının yapılamaması, bu olgunun çok yeni karşılaşılan bir sorun olmasından dolayıdır114.

Terörün tanımlanamamasının, uluslararası çıkar dengeleri dışında bir takım sakıncaları bulunmaktadır. Sözgelimi bazı ABD mahkemelerinin belirli bir tanımının yapılmadığını gerekçe göstererek terörle ilgili davalara bakmayı reddettikleri görülmüştür115.

112 AKTAN, s.65.

113 Mehmet Ali BAL, s.88; HAFIZOĞULLARI, s.48. 114 LAQUEUR, Terrorism, s.5.

(34)

Bir diğer sakınca ise terör literatüründe görülen dağınıklıktır. Literatür ve bibliyografya oluşturma çabaları, neyin terör olduğu kesin biçimde belirlenemediğinden yeterince başarılı olamamaktadır116.

Bu sakınca bazı yazarlarca farklı nedenlere bağlanmaktadır. Buna göre terör literatürünün düzensiz ve seyrek geliştiğine ilişkin belirlemeler doğrudur. Ancak bunun nedeni, terörün genel kabul görmüş bir tanımının olmamasından değil, yaşadığımız dünyada terör örgütleri arasındaki farklılıkların çok büyük olmasındandır117.

Elbette ki terörün tanımlanmaması, en çok uluslararası ilişkiler açısından sakıncalar doğurmaktadır. Ancak yakın zamanda bu konuda olumlu bir gelişme de beklenmemektedir. Akademik çevrelerde ise, yapılacak en kapsamlı araştırmalarda bile, terör konusunda tam ve doğru bir tanım önerilememektedir. Bu nedenle öne çıkan görüş, terör hakkında genel bir tanımla yetinilmesinin yeterli olacağı, ayrıntılarla ilgilenilmesinin beyhude bir çaba olarak kalacağı biçimindedir118.

Biz de bu görüşe katılıyoruz. Buna göre akademik bir çalışmada terörün hukuksal tanımının, genel çerçeveli bir biçimde yapılması yeterli olacaktır. Terörün kendine özgü yapısı dolayısıyla, siyasal anlamının ortaya konulması konusunda gösterilecek her çaba boşa zaman kaybından başka bir işe yaramayacaktır. Terör, en az hukuksal olduğu kadar siyasal bir kavramdır. Siyasal etmenler ise her an değişime uğrama özelliğine sahiptir. Bu nedenle terörün hukuksal çerçevesi çizilmekle yetinilmelidir. Bundan sonrası hukuksal yönden yürürlükteki düzenlemelere ve siyasal yönden iktidarların politikalarına bırakılmalıdır.

Biz bu kapsamda terörü, geniş bir hukuksal çerçeve içerisinde; “düzenli ordu

dışındaki hedeflere zarar vermekten çekinmeyen, siyasal bir amaçla düzenlenmiş şiddet eylemleri” olarak tanımlamayı uygun bulmaktayız.

116 Terör konusunda ayrıntılı bibliyografya için bkz. ONTIVEROS, Suzanne Robitaille; Global Terrorism

(A Historical Bibliography), ABC-Clio Inc., Oxford-Santa Barbara, 1986. Albert J. Longman tarafından hazırlanan bibliyografya için bkz. SCHMID, Political Terrorism, s.427-560.

117 LAQUEUR, Walter; “Terörizmin Yorumlanması”, çev.İbrahim Yıldız, Silinen Yüzler Karşısında

Terör, der.Cemal Güzel, Ayraç Yayınevi, Ankara, 2002, ss.95-141, s.125.

Referanslar

Benzer Belgeler

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERIN NITELIĞI – SINIRL AMA REJIMI KÖTÜYE KULLANMA YASAĞI – KULLANIMIN DURDURULMASI... Temel Hak ve

Fazıl Sağlam, Temel Hakların Sınırlanması ve Özü, AÜSBF Yayını, Ankara, 1982.. “Temel Hak ve Özgürlükler” Konusu için Seçilmiş

could antagonize the NMDA receptor-mediated responses in vitro by two different mechanisms, probably, through directly interacting with two distinct sites on this receptor/

EVLA, endovenöz lazer ablasyon; h, hasta sayısı; IPV, inkompetan perforan ven; i: kapatılan IPV sayısı; NBSA, n-bütil siyanoakrilat.. Perioperatif ve erken postoperatif hasta

Yüksek Lisans Tezi ... ﻒﯾﺮﻌﺗ ﺔﯿﺑﻮﻌﺸﻟا بﺎﺒﺳأو ﺎﮭﺗﺄﺸﻧ ... ﻒﯾﺮﻌﺗ ﺔﯿﺑﻮﻌﺸﻟا ... تارﻮﺛرﻮﮭظ ﺔﯿﺑﻮﻌﺷ ﺔﻤﻠﺴﻤﻟا ... تارﻮﺛرﻮﮭظ بﻮﻌـﺸﻟا ﺮﯿﻏ ﺔﻤﻠـﺴﻣ ...

16) Anayasa yargısı, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu kurum, anayasal sistemimize ilk kez 1924 Anayasası ile dâhil edilmiştir.. 17)

İslam hukuku grev hakkını kabul etmediği için, sendikaların grev tatbikatı sebebiyle huzursuzluk kaynağı teşkil etmeleri zaten mümkün değildir. Bunun dışında kalan

FSEK, fikir ve sanat eserlerinin çeşitlerini dört başlık halinde düzenlemektedir. Buna göre, ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri ve