• Sonuç bulunamadı

Agop Arad'ı toprağa verdik

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Agop Arad'ı toprağa verdik"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Agop Arad’ı

toprağa

verdik

!f?v

Gazetemiz mensuplarından ressam Agop Arad

Gazeteciler Cemiyeti ve V Galatasaray’daki Üç »v Horan Ermeni

Kilisesi’ndeki törenlerden sonra Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kültür Servisi — Agop Arad

dün son yolculuğuna dostlan ta­ rafından uğurlandı.

4 ekim tarihinde kaybettiği­ miz, gazetemiz mensuplarından, ressam Agop Arad’ın cenazesi dün öğle saatlerinde Gazeteciler Cemiyeti önüne getirildi. Bura­ da İstanbul Büyükşehir Beledi­ ye Balkanı Nurettin Sözen’in de

(2)

HABERLERİN DEVAMI

A RAD’A TÖREN — Gazetemiz mensuplarından ressam Agop Arad için Gazeteciler Cemiyeti önünde yapılan törende Cemiyet Başkanı Nezih Demirkent, Agop Arad’m kişiliğini ve sanatçı yanını anlattı. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu)

Agop Arad’ı toprağa verdik

(Baştarafı 1. Sayfada)

katıldığı törende bir konuşma yapan Gazeteciler Cemiyeti Baş­ kanı Nezih Demirkent, Arad’m

“Üç çeyrektik yaşamı boyunca dünyaya renk katmış, mesleğinin hakkını vermiş tam bir İstanbul efendisi” olduğunu söyledi.

Agop Arad için Gazeteciler Cemiyeti önünde düzenlenen tö­ renlere katılanlar arasında gaze­ teci, yazar, sanatçılardan Yaşar Kemal, Mehmet Ali Aybar, Av- ni Arbaş, Emil Galip Sandalcı, Sadun Tanju, Cevdet Kudret, Hayati Asilyazıcı, Konur Ertop, Sennur Sezer, Adnan Özyalçı- ner, Sezer Duru, gazetemiz ya­ zarlarından Sami Karaören, Mehmed Kemal ve Cumhuriyet

müspet, menfi bir şey yoktur. Bakınız o kadar yanlış mütala­ alar söyleniyor ki şimdi böyle bir şey oldu, farzedin ki istifa edeceğim. Oradaki bir toplantı­ yı yarıda bırakıp mı geleyim?

— Baker’ın Özal-Bush görüş­ mesine katdması, sizin katılma­ manız diplomatik açıdan ne öl­ çüde doğruydu?

BOZER — Şu safhada ben yorum yapmak istemiyorum.

— Cumhurbaşkanıyla ne za­ man görüşeceksiniz?

BOZER — Bilmiyorum. Ben evvela aldığım görevin neticesi­ ni aktarayım diyorum. Şu safhada bir şey söyleyecek du­ rumda değilim.

— Yedibuçuk aydır görevini­ zin başındasmız. Bu süre içinde dışişleri bakanlığı görevini ge­ rektiği gibi yerine getiremiyor, saf dışı bırakılıyor şeklinde yo­ rumlar çok yapıldı. Bu eleştiri­ leri nasıl karşılıyorsunuz?

BOZER — Şahsım ve

bakan-çalışanlan da vardı.

Ressam Avni Arbaş, Agop Arad’ı akademi yıllarından bu yana tanıdığını, Paris’te de bir­ likte olduklarını, ancak son za­ manlarda birbirlerinin izini kay­ bettiklerini söylüyor ve “Çok üzgünüm, “Agop çok iyi dos- tumdu” diyordu. Mehmet Ali Aybar, Arad’ı 50’li yılların ba­ şında tanıdığını söylüyor ve söz­ lerini şöyle sürdürüyordu: “Eşi bulunmaz bir insandı. Herkese hizmet etmekten hoşlanır, bü­ yük zevk alır, kendisi için de hiç­ bir şey istemezdi.”

Yaşar Kemal ise Türk resmi­ nin öncülerinden biri olarak ni­ telendiriyor “Onu tanıyıp da sevmeyen bir tek kişi

göstere-lık, biz görevimizi elimizden gel­ diği kadar yerine getirmeye ça­ lıştık. Onu peşin söyleyeyim si­ ze. Bunda hiçbir şüphe yok. İkincisi de bazı hiç alakası ol­ mayan şeyler yazılmış. Mesela yetki istemede ben konuşmu­ şum da ondan smra bırakıp git­ mişim. Sayın Demirel, Sayın İnönü’yü ben cevaplamamışım. Bugüne kadar biz hep aynı sis­ temi takip ediyoruz. Böyle de kararlaştırmıştık. Sayın Başba­ kan cevaplayacaktı onu. Bunun benim bir zaafım olarak mı ni­ telendirilmesi lazım?

— Öyle yansıdı...

BOZER — Ne yapayım, bu­ nu ben yansıtmıyorum ki arka­ daşlar böyle değerlendiriyor. Sonra Ürdün seyahatinden dö­ nüşümüzde Ürdün ile Mısır’ı aynı kefeye koymuşuz. Bu şekil­ de birtakım hakikatler tahrif edilir onun üzerinde birtakım bilgiler alınmak istenirse benim yapacak hiçbir şeyim yok.

mezsiniz. Türk sol aydınının her zaman içinde olmuş, ileri gelen­ lerinden biriydi” diyordu. Sami Karaören’e göre ise “Agop Arad her gerçek sanatçı gibi yaşama­ yı, dostlukları, öğle yemeğinde de bir kadeh içmeyi severdi.”

Karaören “Kimi zaman Batı­ lı, kimi zaman İstanbullu bir OsmanlIydı. Resim dışında şii­ re özellikle meraklıydı. Pek çok kitaba birbirinden güzel kapak­ lar yapmıştır. Sanat kadar bırak­ tığı sevgiyle de anılacak” diyor­ du Agop Arad için.

Agop Arad’m cenaze töreni Galatasaray’daki Üç Horan Er­ meni Kiiisesi’nde yapıldı. Tür­ kiye Ermenileri Patriği Karakin Kazancıyan’ın da yer aldığı ve Piskopos Mesrob Mutafyan’m

yönettiği dini ayine Agop Arad­ ın dostlarından Necati Cumalı, Melih Cevdet Anday, Zeyyat Se- limoğlu, Füsun Onur, Ferrulı Doğan, Oktay Verel, Ara Güler,

Ermeni cemaatinin çeşitli tem­ silcileri de katıldılar.

Dini ayini yöneten Piskopos Mutafyan yaptığı konuşmada Arad’m laik bir insan olduğunu, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksi­ zin insan sevgisine inandığını söyleyerek onun tıpkı bir mum - gibi bir yandan yanarken bir yandan karanlığı yırttığını, sev­ gisiyle ve ardında bıraktığı eser­ lerle yine karanlığı ışıtmayı sür­ düreceğini de sözlerine ekledi.

Kilisedeki dini törenin ardın­ dan Balıklı Ermeni Mezarlığın­ da toprağa verilen Agop Arad için Başbakan Yıldırım Akbulut

ile Devlet Bakam Mehmet Yazar

da gazetemize gönderdikleri telgrafla başsağlığı dileğinde bu­ lundular. Törene SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin de birer çelenk gönderdiler.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Meğer Halil Lütfü sözünü tut­ muş, aylığı yine 100 lira ama, 25 lira otel parası kesmiş, Rıfat İlgaz düz kâğıt deposunda yatıp kalkıyor ya!”.. ★

K urum lann bile uzun yıllar kesintisiz bir şe­ kilde devam etmesinin çok zor olduğu ülkemizde, Hacı Bekir 222 yıldan bu yana şeker ve lo­ kum severlere hizmet ediyor.-^. Hacı

Am a o sıradan insanlar, yani bitik, yorgun ve yok­ sullar Ramazan geldiğinde hayat zengin­ liği ile örterek çıplaklıklarını, yenileşirlerdi.... Öfkenin yerini şefkat,

Patient 2: A 9-year-old pediatric patient with thrombocytosis (2800x10 9 /L) was identified in a routine check-up. A) Electropherogram result of the primary

Edip Bey, Senfonik Orkestramızın umumî harp esnasında merkezi Avru- pada yaptığı konser seyahatına iştirak etmediyse de, ahiren seyyar sergi ge­ misi ile

Sadece bir rejisör Bolender’in bu ış için Türkiyede birbuçuk ay geçirdi­ ğini ve temsilin kahramanlarının, bilhassa Ayten ve Cüneyt Gökçer çiftinin bu

Yazı yazmak için papirüsün kullanılması her tarafa vavılan bir âdet oldu; hat tâ yedi asır evveline kadar h ır s tiyan kilise idaresi, emirlerini papirüs

Bütün bu eski, millî ve güzel parçaları Ocağa, Hamdullah Suphi, diğer bütün işleri arasında arayıp bulup birer birer taşırdı.. Bu antika eşya zevkini