• Sonuç bulunamadı

Akseki ve Yöresi Türkülerinin Keman Eğitiminde Kullanılabilirliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Akseki ve Yöresi Türkülerinin Keman Eğitiminde Kullanılabilirliği"

Copied!
218
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

AKSEKİ VE YÖRESİ TÜRKÜLERİNİN KEMAN EĞİTİMİNDE

KULLANILABİLİRLİĞİ

HÜSEYİN PARPUCU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(4)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren üç ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Hüseyin Soyadı : PARPUCU

Bölümü : Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı İmza :

Teslim tarihi : 14. 12. 2016

TEZİN

Türkçe Adı : Akseki ve Yöresi Türkülerinin Keman Eğitiminde Kullanılabilirliği

(5)

ii

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Hüseyin PARPUCU İmza:

(6)

iii

JÜRİ ONAY SAYFASI

Hüseyin PARPUCU tarafından hazırlanan ‘‘Akseki ve Yöresi Türkülerinin Keman Eğitiminde Kullanılabilirliği’’ adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilileri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Tez Savunma Tarihi: .../.../...

Bu tezin ... Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Unvan Ad Soyad

(7)

iv

TEŞEKKÜR

Bu çalışmamdaki Akseki ve Yöresi türkülerinin nota ve ses kayıtlarına ulaşmama vesile olan Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Öğretim Üyesi Sayın hocam Yrd. Doç. Hasan BOZKURT’ a, değerli görüşleriyle araştırmama katkı sağlayan Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Erdal TUĞCULAR ve Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet AKPINAR hocalarıma, bu çalışmanın ortaya çıkmasında beni her konudaki fikirleriyle aydınlatan ve keman eğitimindeki görüşleriyle beni her zaman destekleyen Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi sevgili hocam ve danışmanım Prof. Şeyda ÇİLDEN’ e, maddi ve manevi desteğini hiçbir zaman benden esirgemeyen babam Mustafa PARPUCU, annem Özcan PARPUCU ve eşim Ayşegül PARPUCU’ ya teşekkürü bir borç bilirim.

(8)

v

AKSEKİ VE YÖRESİ TÜRKÜLERİNİN KEMAN EĞİTİMİNDE

KULLANILABİLİRLİĞİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Hüseyin PARPUCU

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ağustos 2016

ÖZ

Bu araştırmanın amacı: Akseki ve Yöresine ait olan ve keman eğitimine uygun olduğu düşünülen 20 türkünün ezgisel, makamsal ve ritmik yapılarını incelemek, türkülerin keman eğitimindeki sağ el(yay) ve sol el tekniklerine göre seslendirilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları ortaya çıkararak Güzel Sanatlar Liseleri Bireysel Çalgı (Keman) dersinde kullanılabilmelerini sağlamaktır. Araştırma betimsel nitelikte olup veri toplamak için kaynak taraması yapılmış, Akseki ve Yöresi türküleri ve belgelerine ait kaynaklara ulaşılmıştır. Araştırmada konusu geçen türkülerin incelenmesi sırasında nitel araştırma yöntemlerinden ‘‘içerik analiz modeli’’de kullanılmıştır. Verilerin analizleri sırasında oluşturulan grafik ve tablolar Microsoft Word 2007 programı, şekillerin oluşturulması ise Paint Programıyla oluşturulmuş, Türkülerin keman eğitimindeki sağ el(yay) ve sol el tekniklerine göre yazımı ise Finale 2014 isimli nota yazım programı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 20 Akseki ve Yöresi Türküsünün incelenmesinden elde edilen sonuçlara göre 8 türkünün makamı ‘Hüseyni’, 15 türkünün karar sesi ‘La’, 15 türkünün yeden sesi ‘Sol’, 6 türkünün başlangıç sesi ‘Re’, 15 türkünün bitiş sesi ‘La’, 7 türkünün usulü 4/4 lük (Sofyan) ve 6 türkünün ses aralığı 7’lidir. Araştırmanın diğer sonuçlarına göre ise türkülerin seslendirilmesi sırasında oluşabilecek keman eğitimindeki sağ el (yay) ve sol el teknik zorluklar belirlenerek Güzel Sanatlar Liseleri Bireysel Çalgı(Keman) dersi 9.10.11.12. Sınıflara göre seviyeleri belirlenerek kullanılabilirliği belirlenmiştir.

(9)

vi Anahtar Kelimeler : Eğitim, Keman, Türkü Sayfa Adedi : 123

(10)

vii

AVAILABILITY OF AKSEKİ AREA FOLK SONGS’ IN VIOLIN

TRAINING

(M.S. Thesis)

Hüseyin PARPUCU

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

August 2016

ABSTRACT

The aim of this study is to analyze 20 Turkish folk songs thought to be suitable for violin training and belonging to Akseki and its vicinity, in terms of melody, mode and rhythm structures, which are musical characteristics, and to ensure the use of these folk songs in Individual Instrument (Violin) Courses of Fine Arts High School, by revealing the challenges faced during performing through right hand (fiddlestick) and left hand techniques of violin training. Through the descriptive research, a literature review was conducted for data collecting and resources of folk songs and documents belonging to Akseki and its vicinity were analyzed. “Content analysis method” of qualitative research model was also used for the analysis of related folk songs in the study. Graphics and tables of data analysis were constituted in Microsoft Word 2007; shapes were formed in Paint and the reconstruction of folk songs in accordance with right hand (fiddlestick) and left hand techniques of violin training was completed in Finale 2014 notate program. According to the results obtained by analyzing 20 folk songs belonging to Akseki and its vicinity, 8 folk songs’ mode is ‘Hüseyni’, 15 folk songs’ decisive tone is “A”, 15 folk songs’ yeden tone is “G”, 6 folk songs’ starter tone is “D”, 15 folk songs’ completing tone is “A”, 7 folk songs’ tempo is 4/4 (Sofyan) and 6 folk songs’ musical interval is 7. Other results of the study are right hand’s (fiddlestick) and left hand’s technical challenges faced through performing folk songs in violin training and levels of these challenges for ninth, tenth, eleventh and

(11)

viii

twelfth grade Fine Arts High School students’ use in Individual Instruments (Violin) Course.

Key Words : Training, Violin, Folk Song Total Pages : 123

(12)

ix

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİSİ İZİN FORMU

...i

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

...ii

JÜRİ ONAY SAYFASI

...iii

TEŞŞEKKÜR

...iv

ÖZ

...v

ABSTRACT

...vii

İÇİNDEKİLER

...ix

TABLOLAR LİSTESİ

...xv

ŞEKİLLER LİSTESİ

...xvii

KISALTMALAR LİSTESİ

...xix

1. GİRİŞ

...1

1.1. Problem Durumu...1 1.1.1. Araştırmanın Problemi...4 1.2. Araştırmanın Amacı...5 1.3. Araştırmanın Önemi......5 1.4. Varsayımlar...6 1.5. Sınırlılıklar......6 1.6. Tanımlar...6

(13)

x

1.7. İlgili Araştırmalar...7

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

...16

2.1. Kültür......16

2.2. Türk Halk Müziği......17

2.3. Halk Müziğinde Türkü Kavramı ve Özellikleri......18

2.4. Halk Müziğinde Makam, Ayak, Usul, Tavır...19

2.4.1. Makam......19

2.4.2. Ayak.....20

2.4.3. Usul...21

2.4.4. Tavır...21

2.5. Teke Yöresi ve Özellikleri......22

2.5.1. Teke Yöresinde Kullanılan Çalgılar......24

2.5.1.1. Telli Çalgılar......24

2.5.1.2. Yaylı Çalgılar...24

2.5.1.3. Nefesli(Ötkü)Çalgılar...24

2.5.2. Teke Yöresi’nin Coğrafi Özellikleri......25

2.6. Akseki......26

2.6.1. Akseki’nin Coğrafi Özellikleri...26

2.6.2. Akseki ve Yöresinde Kullanılan Kıyafetler...29

2.6.3. Akseki ve Yöresinde Kültürel Motif Özellikleri......29

2.6.3.1. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Sözel Yapısı...29

2.6.3.2. Akseki ve Yöresinde Kullanılan Enstrümanlar...30

2.6.3.3. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Makamsal ve Ritmik Yapısı...31

2.7. Keman ve Özellikleri...32

(14)

xi

2.9. Çalgı eğitimi........35

2.10. Keman Eğitimi.......36

2.11. Kemanda Sağ El(Yay) Teknikleri.......39

2.11.1. Legato...40 2.11.2. Detache(Detaşe)...40 2.11.2.1. Basit Detache...40 2.11.2.2. Aksanlı Detache.......41 2.11.3. Martele...41 2.11.4. Staccato(Sıtakkato)...42 2.11.5. Spiccato(Sipikkato)...43 2.11.6. Sautille(Sotiye)........44 2.11.7. Ricochet(Rikoşe)......44 2.11.8. Pizzicato(Pizz.).......45 2.11.9. Portato ya da Loure...45

2.12. Kemanda Sol El Teknikleri.......46

2.12.1. Pozisyon(Konum)...46 2.12.2. Süsleme Teknikleri........46 2.12.2.1. Çarpma........47 2.12.2.2. Mordan......47 2.12.2.3. Grupetto...47 2.12.2.4. Tiril.......48 2.12.3. Çift Ses.......48 2.12.4. Parmak Numaralandırma...48 2.12.5. Entonasyon(Ses Temizliği)...49 2.12.6. Glissando(Glisando).......50

(15)

xii

2.12.8. Flageolet(Flajole)........50

2.12.9. Vibrato...51

2.13. Keman Eğitiminde Türk Halk Müziği......51

2.14. Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri...53

2.15. Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde Keman Eğitimi....54

3. YÖNTEM

...56 3.1. Araştırmanın Modeli.......56 3.2. Evren ve Örneklem...57 3.3. Verilerin Toplanması.......57 3.4. Verilerin Analizi.......57

4. BULGULAR ve YORUMLAR

...59

4.1. 1. Alt Amaca İlişkin Bulgular ve Yorumlar...59

4.1.1. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Makamlarına İlişkin Bulgular ve Yorumlar.......60

4.1.2. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Karar Seslerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar...62

4.1.3. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Yeden Seslerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar...64

4.1.4. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Başlangıç ve Bitiş Seslerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar...66

4.1.5. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Usullerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar......68

4.1.6. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Ses Aralıklarına İlişkin Bulgular ve Yorumlar...70

4.2. 2. Alt Amaca İlişkin Bulgular ve Yorumlar.......71

(16)

xiii

4.2.2. Türkünün Sözünden Dolayı Yayda Oluşan Bağlı Çalmaya

İlişkin Zorluklar...73

4.2.3. Türkünün Sözünden Dolayı Yayda Oluşan Vurgulamadan Kaynaklanan Zorluklar...74

4.2.4. Aynı Hece Bağında Art Arda Gelen Aynı Seslerin Çalınmasının Oluşturduğu Zorluklar...75

4.3. 3. Alt Amaca İlişkin Bulgular ve Yorumlar.......77

4.3.1. Çok Küçük Nota Değerlerinin Kullanılmasından Kaynaklanan Zorluklar...77

4.3.2. Komalı Seslerin Kullanılmasından Kaynaklanan Zorluklar...79

4.3.3. Sol Eldeki Konum ve Parmak Numarasının Belirsizliğinden Dolayı Oluşan Tınısal Zorluklar.......80

4.3.4. Makamlardaki Seslerin Oluşturduğu Aralıklardan Kaynaklanan Zorluklar...82

4.3.5. Türkülerin 1. Konumda seslendirilmesi sırasında boş tellerin sıklıkla kullanılmasından kaynaklanan zorluklar...84

4.4. 4. Alt Amaca İlişkin Bulgular ve Yorumlar.......85

4.4.1. Güzel Sanatlar Lisesi Keman Dersi Hedef ve Davranışlarına İlişkin Bulgular ve Yorumlar...86

4.4.2. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Düzeylerine İlişkin Bulgular ve Yorumlar........88

4.4.3. Akseki ve Yöresi Türkülerinde Geçen Konumlara İlişkin Bulgular ve Yorumlar...89

5. SONUÇ ve ÖNERİLER

...112

5.1. Sonuçlar.......112

5.2. Öneriler......115

(17)

xiv

EKLER

EK – 1

(18)

xv

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 2.15.1. Güzel Sanatlar Lisesi Keman Dersi Hedef ve Davranışlarına İlişkin

Bulgular...55

Tablo 4.1.1. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Makamlarına İlişkin Bulgular.......60

Tablo 4.1.2. Akseki ve Yöresinin Karar Seslerine İlişkin Bulgular...62

Tablo 4.1.3. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Yeden Seslerine İlişkin Bulgular...64

Tablo 4.1.4. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Başlangıç ve Bitiş Seslerine İlişkin Bulgular...66

Tablo 4.1.5. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Usullerine İlişkin Bulgular.......68

Tablo 4.1.6. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Ses Aralıklarına İlişkin Bulgular...70

Tablo 4.2.1. Türkünün Ritmik Yapısından Kaynaklanan Zorluklara İlişkin Bulgular...72

Tablo 4.2.2. Türkünün Sözünden Dolayı Yayda Oluşan Bağsal Zorluklara İlişkin Bulgular...73

Tablo 4.2.3. Türkünün Sözünden Dolayı Yayda Oluşan Vurgulamadan Kaynaklanan Zorluklara İlişkin Bulgular........74

Tablo 4.2.4. Aynı Hece Bağında Art Arda Gelen Aynı Seslerin Çalınmasının Oluşturduğu Zorluklara İlişkin Bulgular........76

Tablo 4.3.1. Çok Küçük Nota Değerlerinin Kullanılmasından Kaynaklanan Zorluklara İlişkin Bulgular...78

Tablo 4.3.2. Komalı Seslerin Kullanılmasından Kaynaklanan Zorluklara İlişkin Bulgular...79

(19)

xvi

Tablo 4.3.3. Sol Eldeki Konum ve Parmak Numarasının Belirsizliğinden Dolayı Oluşan

Tınısal Zorluklara İlişkin Bulgular.......81

Tablo 4.3.4. Makamlardaki Seslerin Oluşturduğu Aralıklardan Kaynaklanan Zorluklara

İlişkin Bulgular...83

Tablo 4.3.5. Artmış İkili Aralığında Ezgilerin Bulunduğu Türkülerin Makamlarına İlişkin

Bulgular.......83

Tablo 4.3.6. Türkülerin 1. Konumda Seslendirilmesi Sırasında Boş Tellerin Sıklıkla

Kullanılmasından Kaynaklanan Zorluklara İlişkin Bulgular........84

Tablo 4.4.1. Güzel Sanatlar Lisesi Keman Dersi Hedef ve Davranışlarına İlişkin

Bulgular...87

Tablo 4.4.2. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Düzeylerine İlişkin Bulgular...88 Tablo 4.4.3. Akseki ve Yöresi Türkülerinde Geçen Konumlara İlişkin Bulgular...89

(20)

xvii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 2.5.1. Teke Yöresi Kültür Alanı......23

Şekil 4.1.1. Akseki ve Yöresinin Makamlarına Göre Dağılımları......61

Şekil 4.1.2. Hüseyni dizisi......61

Şekil 4.1.3. Uşşak dizisi...61

Şekil 4.1.4. Karcığar dizisi...61

Şekil 4.1.5. Segâh dizisi...61

Şekil 4.1.6. Kürdi dizisi......61

Şekil 4.1.7. Hüzzam dizisi......61

Şekil 4.1.8. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Karar Seslerine Göre Dağılımlar...63

Şekil 4.1.9. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Yeden Seslerine Göre Dağılımları...65

Şekil 4.1.10. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Başlangıç Seslerine Göre Dağılımları.........67

Şekil 4.1.11. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Bitiş Seslerine Göre Dağılımları...67

Şekil 4.1.12. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Usullerine Göre Dağılımları......69

Şekil 4.1.13. Nim Sofyan Usulünün Vuruluşu......69

Şekil 4.1.14. Sofyan Usulünün Vuruluşu......69

Şekil 4.1.15. Raks Aksağı Usulünün Vuruluşu......69

Şekil 4.1.16. Akseki ve Yöresi Türkülerinin Ses Aralıklarına Göre Dağılımları...71

Şekil 4.2.1. 9/8’lik Deniz Kenarında Kumrular türküsünden bir kesit......72

(21)

xviii

Şekil 4.2.3. 9/8’lik Fesliken Ektim Yalıya türküsünden bir kesit...72

Şekil 4.2.4. Zandalya Getirin türküsünden bir kesit......73

Şekil 4.2.5. Deniz Kenarında Kumrular türküsünden bir kesit...73

Şekil 4.2.6. Cezayir türküsünden bir kesit......74

Şekil 4.2.7. Deniz Kenarında Kumrular türküsünden bir kesit...74

Şekil 4.2.8. . Evlerinin Önü Nane Fidanı türküsünden bir kesit...75

Şekil 4.2.9. Hacının Küçük Kızı Sigara Yakıyor türküsünden bir kesit...75

Şekil 4.2.10. Okkalı Şerifem Türküsünden bir kesit...76

Şekil 4.2.11. Çarşılarda Bulunur Zilli Terazi Türküsünden bir kesit......76

Şekil 4.2.12. Kara Kabak Kökeni Türküsünden bir kesit...76

Şekil 4.3.1. Cezayir Türküsünden bir kesit...78

Şekil 4.3.2. Bizim Evlerimiz Yayla Düzünde Türküsünden bir kesit...78

Şekil 4.3.3. Evlerinin Önü Nane Fidanı Türküsünden bir kesit...78

Şekil 4.3.4. Alma Dedim Türküsünden bir kesit......79

Şekil 4.3.5. Hayriye’ye Mendil Verdim Almadı Türküsünden bir kesit......80

Şekil 4.3.6. Kara Kabak KökeniTürküsünden bir kesit...80

Şekil 4.3.7. Çek Deveci Türküsünden bir kesit......81

Şekil 4.3.8. Fesliken Ektim Yalıya Türküsünden bir kesit......81

Şekil 4.3.9. Okkalı Şerifem Türküsünden bir kesit...82

Şekil 4.3.10. Çek Deveci Türküsünden bir kesit......82

Şekil 4.3.11. Çek Deveci Türküsünden bir kesit......83

Şekil 4.3.12. Deniz Kenarında Kumrular Türküsünden bir kesit......84

Şekil 4.3.13. Zandalya Getirin Türküsünden bir kesit...85

Şekil 4.3.14. Alma Dedim Türküsünden bir kesit......85

(22)

xix

SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ

Piano Mezzopiano

Mezzoforte Forte

(23)

1

BÖLÜM 1

GİRİŞ

Araştırmanın bu bölümünde problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, varsayımlar, sınırlılıklar, tanımlar konusunda bilgi verilmiştir.

1.1. Problem Durumu

Kültür, dilimize Fransızca culture sözcüğünden girmiş olan terim. Osmanlıca hars, Türkçe

ekin. Toplumbilimcimiz Özer Ozankaya’nın tanımına göre kültür, ‘‘Tarihsel ve toplumsal

gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, kullanmada, sonraki kuşaklara iletmede yer alan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların tümü’’dür.(Say, 2005, s. 332).

Toplumun, tarihsel ilerleme sürecinde, istemli ya da istemsiz, meydana getirdiği duyuş düşünüş birliği, gelenek haline gelen yaşamları, dil ve sanat kavramlarının tümü, o toplumun kültürüdür. Toplumun ortaya koyduğu ve benimsediği maddi-manevi bütün değerler kültürü meydana getirir. Bütün toplumlar kendi yapıları doğrultusunda farklı kültürleri oluşturmuşlardır. Sahip olunan kültür sayesinde, toplumlar birbirlerinden ayrılırlar. Dolayısıyla kültür, bağlı olduğu toplumun kimliğini yansıtmaktadır. Bir milleti millet yapan en önemli öğedir.(Kulaboğa, 2007, s. 3).

İnsanın biyopsişik, toplumsal ve kültürel nitelikleri, içinde yaşadığı doğal, toplumsal ve kültürel öğeler ve ilişkilerden oluşan bir ortamda oluşur, gelişir. Böyle bir çevre ve ortamda sürekli bir gelişim ve oluşum içinde oluşan insan bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranışlarıyla bir bütündür. İnsan: Eğiten ve eğitilen bir varlıktır. Bireyin eğitimi,

(24)

2

davranış temeline dayanır, davranış temeli üzerine kurulur ve bu davranış temeli üzerinde işler(Uçan’dan aktaran Akyürek, 2002, s. 1).

Kişi kendi yaşamı boyunca çevresini etkiler ve çevresinden aynı oranda etkilenir. Bu etkileşimler sırasında kültür kavramı ortaya çıkar. Birey doğumundan ölümüne kadar her türlü davranışı, hal ve hareketleri, konuşması, sanatsal zevkleri, yemesi ve içmesi kültürel birikimini oluşturmaktadır.

Birey yaşamı boyunca karşılaşacağı tüm evrelerde gösterdiği davranış boyutu ile toplumsal bir kişilik sahibi olmaktadır. Birey yetenekleri, özgün yapısı ve kültürel kimliği ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunmakta, kültürel yapılanmanın çekirdeğini oluşturmaktadır. En önemlisi, birey bu özelliklerini doğumdan ölüme kadarki süreçte yaparak, yaşayarak, öğrenerek ve gelişerek oluşturmaktadır. Toplumu oluşturan bireyler ilk önce kendi eğitimlerini ve kazanımlarını gerçekleştirmekte, daha sonra kazanılan davranışları toplumsal değişim ve gelişimde kullanmaktadır. Eğitim bu bağlamda değişim çemberinin odak noktasını oluşturmaktadır.(Akyürek, 2002, s. 1).

Eğitim; hayatın hemen her evresinde yer alan, toplumsal yaşamı etkileyen ve insanın doğumundan ölümüne kadar etkili olan önemli bir olgudur. Eğitim sayesinde insan hayattaki var oluşunu sürdürebilir, çevresiyle etkileşime geçebilir ve hedeflediği davranışları kazanabilir.

“Eğitim; bilim, teknik ve sanatın her üçünü de kapsayan bir içerikle düzenlenip gerçekleştirilerek, bireyleri ve toplumları biçimlendirme, yönlendirme, değiştirme, geliştirme ve yetkinleştirmede en etkili süreç niteliği kazanır. Böyle bir eğitim, bireyi biyopisişik, toplumsal ve kültürel nitelikleriyle ve bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranışlarıyla kendine özgü ve dengeli bir bütün olarak, en uygun ve en ileri düzeyde yetiştirmeyi amaçlar.” (Akpınar, 2001, s. 3).

Müzik eğitiminde en önemli unsurlardan biri bireyin müziği kendi yaşantısı yoluyla öğrenmesidir. Her kültür kendi tarihsel dokusunu yansıtan etnik unsurları içinde barındırır. Eğitim yakından-uzağa, çevreden-evrene, bilinenden-bilinmeyene ilkeleri göz önünde bulundurulduğu zaman, müzik eğitiminde halk ezgilerinin kullanılmasının önemi ortaya çıkmaktadır.(Müezzinoğlu, 2012, s. 1).

Kültürün geçmişten geleceğe öğrenilip aktarılabilmesi de çevreden evrene oluşturulan eğitim sayesinde gerçekleşmektedir. Müzik kültürümüzün bir parçası olan halk müziğimizin öğretilmesi çevremizden başlayarak dışa doğru açılmalı ve şekillenerek uluslararası bir boyuta ulaşmalıdır.

(25)

3

‘‘Halk müziği, halkın kendi içinden yetişmiş kişilerin, ya da adlarının bilinmesine olanak bulunmayan halk sanatçılarının ulusal ölçü ve ritim kuralları ile özel biçimlerde oluşturdukları müzik ürünlerinin tümüne denir.’’(Demirsipahi, 1975, s. 148).

Atatürk 1 Kasım 1934 konuşmasında halk müziği derlemeleri yapılarak, derlenecek ezgilerin genel musiki kuralları içerisinde işlenmesini, böylece Türk Müziğinin evrensel müzik sayesine yükselebileceğini belirtmişti. Müzik yazarı Faruk Yener Atatürk’ün müzik konusundaki çalışmalarının amacını şu cümlelerle açıklayarak görüşlerimizi destekliyor: ‘‘Atatürk, Türk Musikisinin kaynaklarından yararlanılarak dünyaya iftiharla sunabileceğimiz bir- gene dünyanın anlayabileceği- müzik getirilmesini istemişti. Biz musikimizi dışarıya tanıtacak, sevdireceğiz. Operalarımızı konser salonlarına, opera salonlarına sokacağız ve bundan bütün geniş boyutlarıyla zevk alan bir kitle yaratacağız. Fakat bu demek değildi ki, Atatürk için ne Halk Musikimiz ve folklorumuz ortadan kalksın, ne de bize geçmişten, atalarımızdan gelen bir musiki türü silinsin, yok edilsin ve yabancılaşmış bir kültürün, yozlaşmış bir kültürün etkisi burada egemen olsun.’’(Turhan, 1992, s. 88).

Yeni yaratı alanlarına ve çeşitliliğine gereksinim gösteren müzik eğitimi uygulamaları içinde, Türk halk ezgilerinin çalgısal yaratıya ve imgelem gücüne olağanüstü zengin bir potansiyel sunduğu düşünülmektedir.(Alpagut, 2001, s. 8).

Çalgı eğitiminde halk müziği unsurlarının kullanılması kişinin kültürel olarak geçmişine sahip çıkması ve kültürel birikimin geleceğe aktarabilmesi açısından önemlidir. Birey çalgı çalarken çevresinde duyduğu, aşina olduğu ezgileri çalgı eğitiminde kullanırsa çalgı eğitimi sürecini olumlu olarak tamamlaması da bir o kadar kolay olur.

Çalgı eğitiminde halk ezgilerinden etüt ve eser olarak yararlanırken bu ezgilerin ritmik, ezgisel ve armonik zenginliklerini ve bu zenginliklerin öğrenciler üzerindeki olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Kendi müziklerinden oluşan ezgileri çalabilme geleneksel müziklerimizin yeni kuşaklara aktarılmasını ve yaygınlaşmasını sağlamaktadır.(Çilden’ den aktaran Müezzioğlu, 2012, s. 2).

Günümüze kadar gelişerek güçlenen Türk müzik kültürünü, gelecek nesillere daha çağdaş ve modern bir yapıyla taşıyabilmek için, onu iyi tanımak ve aktarımda doğru yöntemler kullanarak ifade etmek gerekir. Türk müziğinin zenginliklerini hem icra yorumlama, hem de akademik anlamda çalışmalar yaparak ulusal ve uluslararası ortamlarda paylaşmak bu anlamda yerinde olacaktır.(Demirci, 2013, s. 118).

Kemanın, Türk halk ezgilerinin özgün yapısını ve karakteristik özelliklerini etkili biçimde yansıtabilecek geniş açılımlı teknik ve yorum olanaklarına sahip bir çalgı olduğu bilinmektedir.(Alpagut, 2001, s. 8).

Keman, yapısal olarak perdesiz bir enstrüman olduğundan dolayı Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziğinin çalınabilmesinde kolaylık sağlamaktadır. Kemanın bu özelliği

(26)

4

sayesinde Türk Müziğindeki komalı sesler kemanda rahatça çalınabilmekte ve Türk Müziğinin, keman standartları çerçevesinde düzenlenerek eğitim müziğinde kullanılabilmesine imkân vermektedir.

Geleneksel müziklerimizin kendine özgü zengin makamları keman eğitimi için değerli bir malzemedir. Bu malzemeden keman eğitiminde yeterince faydalanabilmek için makamsal etüt ve alıştırmalara ihtiyaç vardır. Mevcut makamsal keman etüt ve alıştırmaları sayı bakımından yeterli değildir.(Erol, 2007, s. 2).

Başlangıç keman eğitiminde hedeflenen temel davranışların kazanılmasında, bilinen ve tanıdık Türk Halk Ezgilerinin kullanılmasının sağladığı katkılar bilimsel açıdan kabul edilmektedir. Türk Halk Ezgilerinin evrensel keman tekniğiyle bir araya getirilip uyarlanması, düzenlenmesi bilhassa başlangıç aşamasında çalgısıyla bütünleşme çabasında olan öğrenciye büyük aşamalar kazandıracaktır.(Akyürek, 2002, s. 6-7).

Geçmişten günümüze kadar bakıldığında Türk halk müziklerimizin eğitim müziği için kullanılabilmesi hala sınırlı ve yeterli değildir. Özellikle keman eğitiminde kullanılabilecek olan halk müziklerimiz daha da sınırlıdır. Bu sebeple halk müziğimizin evrensel standartlara ulaşabilmesi ve keman eğitiminde daha yaygın bir şekilde kullanılabilmesi için Türkülerimizin düzenlemelerinin yapılması ve keman eğitiminde daha da kullanılabilir bir hal alması kültürümüzün gelişimine katkı sağlayacaktır.

Akseki türkülerinin keman eğitimine uygun olarak düzenlenmesi ve keman eğitimine kazandırılması bölge müziklerinin tanınmasını ve eğitim müziğine katkı sağlayacağı, bu sayede kültürümüzün gelişmesini destekleyeceği düşünülmektedir. Bu sebeple Akseki ve Yöresi türkülerinin keman eğitiminin hedefleri doğrultusunda çalma teknikleri açısından incelenip düzenlenerek eğitim müziğine kazandırılması amaçlanmaktadır.

1.1.1. Araştırmanın Problemi

Akseki ve Yöresi türkülerinin keman eğitimindeki sağ el(yay) ve sol el tekniklere göre çalınabilme durumları nasıldır?

(27)

5 1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın genel amacı, ülkemizdeki Güzel Sanatlar Liselerindeki bireysel çalgı dersi olan ‘‘keman’’ eğitiminde, Akseki ve Yöresi türkülerinin keman eğitimindeki çalma tekniklerine göre seslendirilebilmesini sağlamaktır.

Araştırmanın genel amacına ulaşabilmek için aşağıdaki alt amaçlara yanıt aranmıştır: - Akseki ve Yöresi türkülerinin makamları, karar sesi, yeden sesi, başlangıç ve bitiş

sesleri, usulleri, ses aralıkları nelerdir?

- Keman eğitimindeki sağ el(yay) tekniklerine göre Akseki ve Yöresi türkülerini seslendirirken karşımızı çıkan zorluklar nelerdir?

- Keman eğitimindeki sol el tekniklerine göre Akseki ve Yöresi türkülerini seslendirirken karşımıza çıkan zorluklar nelerdir?

- Güzel Sanatlar Lisesi Keman eğitimi dersinde Akseki ve Yöresi türkülerinin seslendirilmesinde hangi keman tekniklerinden nasıl yararlanılabilir?

1.3. Araştırmanın Önemi

Kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılabilmesi, gelişebilmesi ve uluslararası bir boyuta erişebilmesi açısından kendi öz kaynaklarımızı kullanarak bilimsel yöntem ve metotlarla incelemeler yapılmalıdır. Müzik açısından halk müziğimizi kullanmak ve araştırmalar yaparak alana katkı sağlamak kuşkusuz kendi kültürümüzü geliştirebilmemiz ve oluşturabilmemiz açısından önemlidir.

Bu araştırma;

- Akseki yöresi türkülerinin keman eğitiminde kullanılmasının kendi benliğimizi oluşturabilmesi ve kültürümüze katkı sağlayacağı düşünüldüğünden,

- Akseki yöresi türkülerinin tanıtılıp ulusal ve uluslararası bir boyut kazanabileceği düşünüldüğünden,

- Keman eğitiminde kullanılan keman eğitimine uyarlanmış Türk Halk Müziklerinin sınırlı sayıda olmasından,

- Keman eğitimi alan kişilerin kemandaki evrensel teknik ve donanımsal özellikleri kavramasına katkı sağlayabileceğinden dolayı önemli olduğu düşünülmektedir.

(28)

6 1.4. Varsayımlar

Bu araştırmadaki;

1. Düzenlenen türkülerin evrensel boyutlara ulaşabileceği,

2. Düzenlenen türkülerin keman eğitimine katkı sağlayıp kullanılabileceği,

3. Düzenlenen türkülerin kişinin kültürüne, keman eğitimindeki teknik ve donanımına katkı sağlayacağı,

4. Düzenlenen türkülerin keman repertuarına katkı sağlayacağı,

5. Araştırma yöntemlerinin araştırmanın amacına ve konusuna uygun olduğu,

6. Yapılan bu araştırmanın bundan sonraki araştırmalara ön ayak olup destek sağlayacağı varsayılmaktadır.

1.5. Sınırlılıklar Araştırma;

1. TRT repertuarında bulunan, keman eğitimine uygun olduğu düşünülen 20 Akseki yöresi türküleri ile,

2. Konuyla ilgili ulaşılabilen kaynaklarla ve yapılan araştırmalarla,

3. Yüksek Lisans programı için ayrılan süre ve araştırmacının sağlayabileceği maddi olanaklarla sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Adagio: Tempo terimi. Oldukça ağır tempoda; ancak gösterişli, oturaklı, huzur veren bir ağırlıkta.(Say, 2005, s. 13)

Andante: Tempo Terimi: Geniş, rahat, ağırca. ‘‘Yürümek’’ anlamına gelen İtalyanca

andare fiilinden. İngilizce walking, Almanca gehend. Ağır, ama adagio ve largo kadar

değil: Metronomda 66 ile 72 arası. (Say, 2005, s. 35)

Moderato: Tempo terimi: Ilımlı, orta karar. Örneğin, allegro moderato: allegro kadar hızlı değil; andante moderato: andante kadar ağır değil. (Say, 2005, s. 351)

(29)

7

Allegro: Tempo terimi: Çevik, dinç, neşeli bir çabuklukla. Metronomda 132 ile 144 arası. (Say, 2005, s. 28)

Piano: Gürlük derecesi terimi: Çok hafif ses, yumuşak ses. (Say, 2005, s. 421) Mezzopiano: Yarı yumuşak. (Say, 2005, s. 471)

Mezzoforte: Orta gürlükte (Say, 2005, s. 345)

Forte: ‘‘Güçlü’’. Gür ses elde etmeyi belirten nüans işareti. (Say, 2005, s. 205) Crescendo: Birbirini izleyen notalarda sesin giderek gürleşeceğini belirten işaret. (Say, 2005, s. 113)

Decrescendo: ‘‘Sesi söndürerek’’. Ses gürlüğünü giderek hafifletme. (Say, 2005, s. 144)

Senyö(Segno): ‘‘İşaret’’; bir ‘‘tekrar’’ ın başlangıcında ya da sonunda kullanılan işaret. Tekrar uyarısı için yazıyla da belirtilir. (Say, 2005, s. 469)

Analiz: Çözümleme. Araştırma yöntem ve teknikleri temeline dayanan müzikal yapı incelemesi. Besteleme tekniklerinin çözümlemesini amaçlar. (Say, 2005, s. 33)

1.7. İlgili Araştırmalar

Ülkemizde konuyla ilgili yapılan ve benzer şekilde hazırlanan araştırmalar sınırlı olduğundan alanla doğrudan veya dolaylı olan araştırmalar aşağıda sıralanmıştır:

Fidan (2014) tarafından yapılan ‘‘Keman Eğitiminde Van Türkülerini Çalma Ve

Yorumlama Yöntemleri’’ adlı yüksek lisans tezinde betimsel nitelikli olan bu araştırma,

nitel araştırma yöntemlerinden içerik analiz modeli kullanılmış; kaynak tarama yöntemi ve uzman görüşleri ile veriler toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini oluşturan 25 Van türküsü; ezgisel ve yapısal özellikleri olan makam, usul, güçlü perdesi, ses genişliği, başlangıç-bitiş sesleri bakımından incelenmiştir. Türkülerin keman eğitiminde kullanılmasında, kemanın hangi teknik özelliklerinden, nasıl yararlanılabileceğine ilişkin çalma ve yorumlama yöntemleri, düzey, konum ve hedef davranışları belirlenmiş ve türküler notaya alınmıştır. Türkülerin çalma ve yorumlama yöntemleri ile kullanımı sırasında karşılaşılan sağ el (yay) ve sol el teknik zorlukları belirlenmiş; zorlukların giderilmesine yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir.

(30)

8

Kaya (2014) tarafından hazırlanan ‘‘Klasik Gitarın Halk Müziğinde Kullanımının

Değerlendirilmesi’’ isimli yüksek lisans tezinin amacı Türk Halk Müziğini klasik gitara

düzenlemiş ve bu düzenlemeleri ulusal ya da uluslar arası düzeyde sahnelere taşımış gitarist akademisyenlerin, klasik gitarın Türk Halk Müziğine etkisine yönelik görüşlerini almak ve bu görüşlerin konser icralarına yansımaları belirlemektir. Türk Halk Müziği’nin klasik gitara uyarlama süreçlerinin nasıl ve ne zaman başladığı, dayanak noktalarının ne olduğu gibi nitel sorulara cevap aradığından araştırma yöntemi olarak nitel araştırma desenlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Araştırma kapsamında Türk Halk Müziği’nin klasik gitara düzenlenmesi konusunda belgesel ve kaynak tarama yapılmış ve yapılan taramalarla bilgiler edinilmiş, problemler durumları saptanmaya çalışılmıştır. Araştırmada gitarist akademisyenlerle araştırma kapsamında panel, konser ve görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Türk Halk Müziği ve Türk Din Musikisi düzenlemeleri ile Türk Müziği unsurları içeren eserler seslendirilmiştir. Seslendirilen düzenlemelerden rastlantısal olarak seçilmiş dört eser incelenerek bulgulara ve sonuçlara ulaşılmıştır. Panelistlere ve görüşmecilere araştırma kapsamında üç temel soru sorulmuş, alınan cevaplar ile bulgulara ve sonuçlara ulaşılmıştır. Ayrıca konser ve panelde görüntülü ses kaydı yapılmış, paneldeki konuşmalar yazıya dökülmüştür.

Kervancıoğlu (2013) tarafından yapılan ‘‘Erzurum Türkülerinin Viyola Eğitiminde

Kullanılabilirliği’’ adlı yüksek lisans tezi alan araştırmasına dayalı, bir yönüyle betimsel,

diğer bir yönüyle de uygulamalı bir araştırmadır. Araştırmada ilk olarak Literatür taraması yapılmış ve Erzurum yöresine ait 240 adet türkü olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın ikinci boyutunda ise ön test – son test kontrol gruplu istatistiksel yöntem kullanılmıştır. Tespiti yapılmış olan 240 Erzurum türküsü içinden rastlantısal (random) yöntemle seçilen üç adet Erzurum türküsünün makamsal ve çalma teknikleri yönünden analizleri yapılmış ve viyola için çağdaş normlara göre yeniden uyarlamaları yapılarak öğrenci üzerinde denenmiştir. Araştırmanın sonucunda viyola için uyarlanan Erzurum türkülerinin, öğrencilerin seslendirme ve yorumlamalarına büyük ölçüde kolaylık getirdiği, aynı zamanda öğrencilerin motivasyonlarına önemli katkılar sağladığı sonucuna varılmıştır. Bu ve buna benzer çalışmaların diğer bölgelerde ve illerde farklı bireysel çalgılar için yapılmasının, çalgı eğitimine olumlu yönde katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Demirci (2013) tarafından hazırlanan ‘‘ Viyolonsel Eğitiminde Geleneksel Türk Müziğine

(31)

9

eğitiminin standartlarına göre düzenleyerek kişinin kültürel olarak gelişmesini sağlamaktır. Araştırma deneysel bir çalışma olup, verilerin elde edilmesinde ön test-son test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Çalgı eğitimini ve Türk Halk Müziğinde makam kavramında bilgiler veren araştırmacı, çalışılan eser olarak ‘‘ Çalın Davulları Çaydan Aşağıya’’ türküsünü seçmiş, düzenlemiş ve 2010-2011 öğretim yılında Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalında viyolonsel eğitimi alan dördüncü sınıf öğrencileriyle çalışmasını gerçekleştirmiştir. Sonuç olarak: makamsal seslendirmeye yönelik oluşturulan çalışma modelinin öğrencilerin müzikal ve teknik becerilerine ilişkin performansları arttırmada önemli bir etkisinin olduğu görülmüştür. Müezzinoğlu (2012) tarafından hazırlanan ‘‘Kemana Uyarlanmış Halk Ezgilerinin Keman

Eğitiminde Kullanılması’’ adlı doktora tezi Kıbrıs’taki halk ezgilerine ilişkin verileri

kaynak tarama yöntemi kullanarak toplamış ve veriler müzikal olarak analiz edilmiştir. Analiz sonucunda Kıbrıs Türk halk ezgilerinin müzikal unsurları ve ortak özellikleri belirlenmiştir. Araştırma keman eğitiminde kemana uyarlanmış halk ezgilerinin kullanılmasının öğrencilerin keman çalma başarısına etkisini saptamak amacıyla deneysel olarak tek grup ön test-son test desenine göre gerçekleştirilmiştir. bu deneysel çalışma, örnekleme giren 12 öğrencinin oluşturduğu deney grubu üzerinde yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda deneysel çalışmada kullanılacak olan ezgilerin arasından uzman görüşü alınarak iki farklı ezgi seçilip kemana uyarlanmıştır. Araştırmada verilerin analizinde, araştırmanın alt problemlerine uygun olarak parametrik olmayan “Kendall W Uyum Testi”, “Wilcoxon Sıra Testi” ve“MannWhitney U Testi” kullanılmıştır. Deneysel çalışmadan elde edilen bulgulara göre; kemana uyarlanmış halk ezgilerinin öğrencilerin keman çalma başarılarını teknik ve müzikal olarak olumlu yönde etkilediği saptanmıştır. Her bir davranış için anlamlı bir artış ve olumlu yönde gelişme gözlenmiştir.

Taşçı (2012) tarafından hazırlanan ‘‘ Türk Halk Musikisi Saz Eserlerinin Orta Öğretim

Mesleki Keman Eğitiminde Kullanım Olanakları Yönüyle İncelenmesi ’’ isimli yüksek

lisans tezinde biçim incelemesine dayalı bir genel tarama modeli ve partisyon incelemesi içeren niteliksel araştırma yöntemine yer verilmektedir. Araştırmada ortaöğretim mesleki

müzik eğitimi kurumlarının keman programlarında yer alan başlangıç düzeyinde batılı etüt

kitaplarının yanında Türk halk musikisinin saz eserlerinin de çalışılmasını sağlayıp kişinin teknik ve kültür olarak gelişmesine olanak sağlanması amaçlanmıştır. Araştırmacı 50 batılı keman eğitiminde kullanılan etüt ile 50 Türk halk musikisi saz eseri uzman yardımıyla

(32)

10

belirleyerek parçaları analiz etmiş ve saz eserlerini kemanın teknik yapısına göre düzenlemiştir. Araştırmada keman tekniğinin bozulmadan Türk halk musikisi eserlerinin düzenlenerek çalınması gerektiği ve bu tip çalışmaların yaygınlaşması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bulut (2011) tarafından hazırlanan ‘’ Piyano Eğitiminde Geleneksel Türk Halk Müziği

Kaynaklı Eserlerin Seslendirilmesine Yönelik Oluşturulan Bir Çoklu Analiz Modeli ‘’ adlı

araştırmanın amacı piyano için düzenlenen geleneksel Türk Halk Müziği kaynaklı eserlerin seslendirilmesine yönelik bir model oluşturmaktır. Araştırma betimsel nitelikte olup çoklu analiz modelinin geliştirilmesine ilişkin verilerin elde edilmesi için genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi yani üzerinde çalışılan eseri İstemihan TAVİLOĞLU “Op.11 Gençler İçin I” yapıtından “Hoş Gelişler Ola” seçilmiştir. Piyano ve türkü hakkında bilgiler veren araştırmacı parçanın analizini yapıp piyanoya uyarlamış ve bu tarz araştırmaların yaygınlaşması için önerlilerde bulunmuştur.

Kaya ve Çilden (2010) yılında hazırlanan ‘‘ Türkiye’deki Üniversitelerin Müzik Öğretmeni

Yetiştiren Anabilim Dallarındaki Viyolonsel Eğitiminde Türk Müziği Ürünlerinin Kullanım Durumlarının İncelenmesi ’’. İsimli araştırma Türkiye’ deki Müzik Eğitimi Anabilim

Dallarında uygulanan viyolonsel eğitiminde, Türk müziği makamları temel alınarak tampere ses sistemine göre düzenlenmiş veya bestelenmiş etüt ve eserlerin viyolonsel öğrencileri tarafından ne derece önemsendiğini ve kullanım durumlarını incelemek, eksikliklerle ilgili saptamalarda bulunmak amacı ile yapılmıştır. Araştırma betimsel bir araştırma olup durum tespitine yönelik veriler kaynak tarama ve anket uygulaması yolu ile toplanarak işlenmiş, çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, Türkiye’deki Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında uygulanan viyolonsel öğretiminde Türk müziği kaynaklı eser, etüt ve alıştırmalara gereken önemin verilmediği saptanmış, fakat birçok viyolonsel öğrencisi tarafından bazı eksikliklere dikkat çekilmiş ve gerekli önerilerde bulunularak bu konunun daha fazla önemsenmesi gerektiği görüşü ortaya çıkmıştır.

Kurtaslan (2010) tarafından hazırlanan ‘‘ Flüt Eğitiminde Çağdaş Türk Flüt Eserlerinin

Kullanımı ve Örnek Çalışma Egzersizleri’’ isimli doktora tezinde Çağdaş Türk Flüt

Eserleri’nin Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Müzik Eğitimi Anabilim Dalları’ndaki kullanım durumu, kullanılan eserler içinde karşılaşılan güçlükler ile bu güçlükleri çözmek amacıyla yazılmış örnek çalışma egzersizlerine yer verilmiştir. Araştırmada doküman analizi, anket ve görüşme yöntemleri kullanılmıştır. Doküman analizi ile 2010 yılına kadar

(33)

11

solo flüt için bestelenmiş 68 Çağdaş Türk Flüt Eserleri’ne ulaşılmıştır. Çağdaş Türk Flüt Eserleri’nin kullanım durumuna ilişkin veriler flüt eğitimcilerine uygulanan anket yoluyla elde edilmiştir. Flüt eğitimcilerinin görüşleri doğrultusunda karşılaşılan teknik ve müzikal güçlükler tespit edilmiş, bu güçlüklere yönelik örnek çalışma egzersizleri hazırlanmıştır. Araştırma sonucuna göre Türk bestecilerinin flüt için az sayıda eser bestelemiş oldukları görülmektedir. Besteciler flüt için daha çok eser bestelemelilerdir. Bunun için besteciler, teşvik edilmeli, özendirilmelidir. Örneğin, yarışmalar düzenlenmeli, eser siparişleri verilmeli, eserler sıkça seslendirilmeli, devlet tarafından ya da sponsorlar aracılığıyla maddi ve manevi destek verilmelidir.

Kekeç ve Albuz (2008) tarafından hazırlanan ‘‘ Müzik Öğretmenliği Anabilim Dallarında

Uygulanan Bireysel Ses Eğitimi Derslerinde Türk Müziğine Dayalı Ezgilerin Kullanımına İlişkin Bir Araştırma ’’ adlı araştırma Müzik öğretmenliği Anabilim dallarında

uygulanmakta olan bireysel ses eğitimi (anadal şan) derslerinde, Türk müziğine dayalı ezgilerin kullanılma durumunun belirlenmesi amacıyla yapılmış olup bir kısım veriler, Üniversitelerin Müzik öğretmenliği bölümü bireysel ses eğitimi (anadal şan) öğretim elemanlarına uygulanan anketler yoluyla, bir kısım veriler ise kaynak tarama yöntemiyle elde edilmiştir. Araştırma genel tarama modelinde betimsel bir araştırma olup, araştırmanın örneklemini Türkiye’de ki 10 müzik öğretmenliği bölümünden 20 kişilik öğretim elemanı oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda; bireysel ses eğitimi (anadal şan) derslerinde geleneksel müziklerimize ait öğelerin yakından uzağa öğretim anlayışı ilkesi çerçevesinde kullanılmasının olumlu neticeler vereceği, bu konuda çalışmalar yapan müzik adamlarının desteklenmesinin gerekliliği ve bu alanda öğretim, yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi hususlarında ortak bulgular elde edilmiştir.

Koç (2007) tarafından yapılan ‘‘Bir Yöntem Olarak Bölgesel Müziklerin Keman Eğitiminde

Kullanımı’’ adlı yüksek lisans tezinde Bölgesel müziklerimizin keman eğitiminde müzikal

çalmayı tetikleyecek önemli bir unsur olduğunu savunmuştur. Deneysel bir çalışmanın birikimi olan tez çalışması, halk ezgilerinin müzik eğitiminde kullanılmasına ilişkin görüşleri destekleyen bir anlayışla gerçekleştirilmiş, ezgi düzenlemelerinden örnekler sunmuştur. Çalışmanın uygulama alanı olarak Doğu Anadolu da Van ili seçilmiştir. Tez çalışması, bölgenin sözsüz halk oyunu ezgileri üzerine 1997 yılından beri yapılan araştırmacının çalışmalarına bağlı olarak, söz konusu ezgilerin müzik eğitiminde

(34)

12

yaklaşımla ele alınmıştır. Ayrıca bu çalışmada ülkemiz kırsalında, özellikle bölgeden müzik eğitimi alan “Keman” öğrencilerinde yaşanan, müzikalite sorunlarının nedenleri araştırılmış ve bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla bir dizi yöntem ve teknik uygulama önerileri hazırlanılmıştır. Çalışmada ana hareket noktası olarak “müzikalitenin

gelişmesini engelleyen müziksel nedenler” belirlenmiştir.

Erol (2007) tarafından hazırlanan ‘‘ Nihavent Ezgilerinin İstatistiksel Metodlara Dayalı

Olarak Kemana Uygunluğunun Belirlenmesi’’ isimli doktora tezinin amacı: Nihavent

makamındaki ezgilerin ele alınan istatistiksel yöntemler doğrultusunda keman çalgısına uygunluğunu belirlemektir. Bu doğrultuda 100 Majör 100 minör olmak üzere toplam 200 Batı müziği keman etüdü ve Düyek usulünde 100 Nihavent şarkının ses alanı, ezgisel hareket, ritim özellikleri, aralıklar, uzunluk gibi farklı açılardan incelenerek karakteristik özellikleri, aralarındaki benzerlik ve farklılıklar belirlenmiş ve karşılaştırma yapılarak Nihavent makamının keman çalgısına uygunluk durumu araştırılmıştır. Araştırmada yöntem olarak ‘‘genel tarama modeli’’ ve ‘‘ilişkisel tarama modeli’’ kullanılmış olup araştırmada makamsal etütlerin keman eğitiminde kullanılması için keman tekniklerine göre düzenlenip uygulanması önerilmektedir.

Kulaboğa (2007) tarafından hazırlanan ‘‘Ege Bölgesi Türkülerinin Afyonkocatepe

Üniversitesi Devlet Konservatuarı Türk Halk Müziği Bölümünde Verilmekte Olan Kabak Kemane Eğitimine Uygulanabilirliği ve Bu Çalışmanın Uzmanlar Tarafından Değerlendirilmesi’’. İsimli yüksek lisans tezi Ege bölgesi Türkülerinin Afyonkarahisar

Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Türk Halk Bölümünde verilmekte olan Kabak Kemane eğitiminde ders materyali olarak kullanılabilirliğini araştırmak ve yeni materyalleri Kabak Kemane repertuarına kazandırmak amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma; amacı ve yöntemi bakımında tarama modelini esas alan betimsel bir araştırmadır. Araştırmada TRT repertuarından Ege bölgesine ait ve Kabak Kemane eğitimine uygun olduğu düşünülen 16 Zeybek türünde türkü belgesel tarama yöntemiyle seçilmiştir. Seçlen türküler eğitim hedefleri doğrultusunda evrensel nota yazımıyla düzenlenmiş, çalgının eğitimine standart bir uygulama getirilmesi amaçlanmıştır. Düzenlemesi yapılan 16 türkü hazırlanan görüşme formuyla birlikte yapılan bire bir görüşmelerle uzmanlar tarafından incelenmiş, konuyla ilgili düşünceleri öğrenilmeye çalışılmıştır.

Yokuş (2005) tarafından hazırlanan ‘‘ Ülkemizde Türk Halk Müziği Kaynaklı Piyano

(35)

13

tezi Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda uygulanan piyano eğitiminde; eğitimcilerin ve bestecilerin kaynağını THM’ den alan piyano eserlerinin, piyano eğitimindeki yeri ve önemini; bu türdeki eserlerin piyano eğitiminde ne ölçüde kullanıldığını, bu durumun öğrencilerin piyano eğitimini ne şekilde etkilediğini ortaya koymak üzere, değişik bölgelerden örneklem grubu olarak seçilen, üniversitelere bağlı, 10 Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarında görevli piyano öğretim elemanlarına ve bu bölümlerde öğrenim gören 4. sınıf öğrencilerine anket uygulanmıştır. Görüşmelerde ise eğitimci-bestecilerin konu ile ilgili görüşlerine yer verilmiştir.

Nacaklı (2004) tarafından yazılan ‘‘ Türk Halk Müziği eserlerinin Viyola Eğitimi Üzerinde

Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma’’ adlı araştırma, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar

Bölümü Müzik Öğretmenliği Programı Ana Bilim Dalında sekiz yarıyıllık bir süreçte uygulanan viyola eğitimine katkı sağlamak amacı ile hazırlanmıştır. Bu amaçla TRT Müzik Dairesi Yayınları Türk Halk Müziği repertuarından bölge ayrımı gözetilmeksizin, tampere sisteme uygun olarak yetmiş türkü seçilmiştir. Elde edilen bulgular, bu konuda söz sahibi olan çeşitli sanatçı ve eğitimcilerin görüşleri doğrultusunda hazırlanıp, sekiz yarıyıllık süreçte uygulanan viyola eğitiminin her yarıyılı (Güz, Bahar) için ayrı ayrı düzenlenerek viyola çalma tekniğine uygun hale getirilmiştir. Öğrencilerin Türk kültür mirası içerisindeki müzikal ortamda yetişmiş oldukları gerçeğinden yola çıkılarak yapılan bu çalışmanın sonucunda, viyola eğitimi için “Halk Ezgileri” dağarcığı oluşturularak, öğrencilerin çalgılarına karşı ilgi ve başarılarını arttırmaları, evrensel yay tekniklerini ve becerilerini geliştirmeleri, çalgılarını meslek yaşamlarında daha verimli kullanmaları beklenmektedir. Bu araştırmada Betimsel Araştırma yöntemi kullanılmış, uygulanmakta olan viyola eğitimindeki sınıf düzeylerini belirlemede, konusunda uzman çeşitli sanatçı ve eğitimcilerin görüşü alınmıştır.

Tufan (2004) tarafından hazırlanan ‘‘ Geleneksel Makamlar Kullanılarak Yazılan Etütlerin

Piyano Eğitim Açısından Önemi ’’ adlı araştırmada etüdün tanımı ve tarihçesi yapılıp etüt

çalışılırken dikkat edilmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Geleneksel makam dizilerinin piyanoda kullanımını ortaya koyan araştırmacı geleneksel makam dizileriyle yazılan 3 piyano etüdü üzerinde inceleme yapmıştır. Araştırmada araştırmacı makam müziklerinin piyanoda orijinal halde çalınmasının zor olduğunu, düzenlemeler ile eser ve etütlerin düzenlenmesi gerektiğini savunarak evrensel müzik sahnesinde müziğimizin tanıtılması ve geliştirilmesi gerektiğini savunmuştur.

(36)

14

Akyürek (2002) tarafından hazırlanan ‘‘ Trabzon’da Müzik Eğitimcisi yetiştirmeye dönük

lise ve yüksek öğrenim kurumlarında ege türküleri yoluyla başlangıç düzeydeki keman tekniklerinin öğrencilere kazandırılması ve bu yaklaşımın keman eğitiminde kullanılabilirliği’’ adlı yüksek lisans tezi gözleme dayalı betimsel bir araştırmadır.

Araştırma tarama modelindedir. Araştırma Trabzon’da müzik eğitimcisi yetiştirmeye dönük lise ve yükseköğrenim kurumlarında Ege türküleri yoluyla başlangıç düzeyindeki keman tekniklerinin öğrencilere kazandırılması ve bu yaklaşımın keman eğitiminde kullanılabilirliğinin geliştirilmesine yönelik yapılmıştır. Araştırma ile ilgili 20 keman öğrencisine performans testi ve anket uygulanmıştır. Gözlem formu ve performans çizelgelerini değerlendirme aşamasında 5 uzman keman eğiticisinin görüşleri alınmıştır. Ayrıca başlangıç keman eğitiminde kullanılan tekniklerin geliştirilmesi ve pekiştirilmesine yönelik 10 ege türküsü kemana uyarlanmıştır. Araştırma sırasında Ege türkülerinin müzikal yapılarının tespiti için 100 ege türküsü müzikal yönden incelenmiştir.

Alpagut (2001) tarafından hazırlanan ‘‘Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nda Türk Halk Ezgilerinin Kemana Uyarlanmasının Keman Eğitimi Yoluyla Müzik Öğretmenliği Eğitimine Yansıyabilirliği’’ adlı doktora tezi ‘‘ön

test-son test’’ modelinde yarı deneysel bir araştırmadır. Tezde esas olarak Müzik Eğitimi Anabilim dallarındaki çalgı eğitiminin önemli boyutlarından biri olarak görülen bu araştırma, Türk halk ezgilerinin temel müzik öğeleriyle kemana uyarlanmasına ilişkin hedeflerin belirlenip denenmesini ve bunların müzik öğretmenliği eğitimine yansıyabilirliğinin incelenmesini içermektedir.

Tutu (2001) tarafından hazırlanan ‘‘ Türk müziğinde viyolonsel eğitimi’’ isimli yüksek lisans tezinin amacı uluslararası metotlardaki etütlerin teknik sıralanışını örnek alan, Geleneksel Türk Sanat Müziği’nde, aynı zamanda Çağdaş Türk Sanat Müziği’nde de kullanılabilecek bir sistemin temellerini belirleyip, viyolonsel eğitiminde öneriler ortaya koymaktır. Çalışmanın ilk bölümünde viyolonselin tarihsel gelişiminden yola çıkılmış, ikinci bölümünde çalgının teknik kapasitesi anlatılmış, üçüncü bölümünde ise Viyolonsel’in Türk Müziği’ne girişini ve günümüzde Türk Müziği’ndeki kullanım sorunları saptanmıştır. Dördüncü bölümde; uluslararası viyolonsel metotlarından örnek alınan pedagojik sıralanımla, yine aynı metotlardan seçilen etütler, hazırlanılan makamsal etütlerle bir araya getirilerek, “Türk Müziği’nde Viyolonsel Eğitimi” için yeni bir sistem ortaya konulmaya çalışılmıştır.

(37)

15

İncirlioğlu (1997) tarafından hazırlanan ‘‘ Türkiye’deki Müzik Eğitimi Bölümlerinde, Türk

Müziği Makamlarının, Keman Çalma Tekniği Yönünden İncelenmesi’’. İsimli yüksek

lisans tezi Türkiye’deki Müzik Eğitimi Bölümlerinde, Türk müziği makamlarının keman çalma tekniği yönünden kullanılabilirlik derecesini belirlemek amacı ile yapılmış bir araştırmadır. Araştırma genel tarama ve uygulamaya yönelik olup konusuna ilişkin veriler, kaynak tarama, görüşme ve deneysel yöntem ile elde edilmiştir. Araştırmada Türk müziği ait temel kavramlar, ses sitemi ve makamsal yapı hakkında bilgiler verilmiş, araştırmacı tarafından tez kapsamında sınırlandırılan makamlar temel özellikleri ile tanıtılmış, daha sonra her bir makama ait ana dizi verilmiş; bu diziler ise tampere sisteme göre düzenlenerek buna uygun alıştırma ve etütler geliştirilmiştir. Araştırmanın sonucunda makamsal evrensel müzik kalıplarına göre düzenlenip keman eğitimine kazandırılması durumunda keman çalan bireyin kültürel ve teknik olarak gelişme göstereceği, ayrıca makamsal parçaların çok seslendirilmesi halinde müziğimizin evrensel müzik arenasından çalınabileceği ortaya çıkmaktadır.

(38)

16

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu bölümde Kültür, Türk Halk Müziği, Halk Müziğinde Türkü Kavramı ve Özellikleri, Halk Müziğinde Makam-Ayak-Usul-Tavır, Teke Yöresi ve Özellikleri, Akseki, Keman ve Özellikleri, Müzik Eğitimi, Çalgı Eğitimi, Keman Eğitimi, Kemanda Sağ El(Yay) Teknikleri, Kemanda Sol El Teknikleri, Keman Eğitiminde Türk Halk Müziği, Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinde Keman eğitimi kavramlarına yer verilmiştir.

2.1. Kültür

Kültür denilince insanların hoşlandığı, yediği, içtiği her şey aklımıza gelebilir. İnsanın kendi kültürünü oluşturması zamanının uzun bir bölümünü geçirdiği yöreye göre değişiklik gösterebilir. Kültürün şekillendirmesindeki en büyük etken çevreden edinilen, görülen, duyulan yaşantılardır.

Kültür; “bir halkın ya da bir toplumun maddi manevi alanlarda, oluşturduğu ürünlerin tümü; yiyecek, giyecek, barınak, korunak gibi temel ihtiyaçların elde edilmesi için kullanılan her türlü araç-gereç, uygulanan teknik; fikirler, bilgiler, inançlar; geleneksel, dinsel, toplumsal, politik düzen ve kurumlar; düşünce, duyuş, tutum ve davranış biçimleri; yaşama tarzı” olarak tanımlanmaktadır.(Günay, 2011, s. 99).

Kültür, doğuştan başlayarak bilinçli ya da bilinçsiz edindiğimiz, içimize sindirip özümlediğimiz bilgilerin tümüdür. Doğuştan başlayarak edindiğimiz bu bilgilerin ışığında karşımızdaki insanların davranışlarını yorumlar, yorumladıktan sonra da ona göre bir

(39)

17

davranış şekli tuttururuz. Müzik yapma ve dinleme de kuşkusuz bir davranış şeklidir. Bu davranış da kafamızdaki müzik bilgi ve kavramlardan kaynaklanır. Geçmişteki anılarımız ve deneyimlerimiz bu bilgi ve kavramların şekillenmesinde etkili olurlar.( Turhan, 1992, s. 273).

Ait olduğu toplumun kültürel özelliklerini en çok yansıtan müzik türü, şüphesiz halk müzikleridir. Halkın içinde doğmuş ve gelişmiş olan bu müzik, o toplumun dili, aynası ve kimliği durumundadır.(Vural, 2011, s. 398).

Türk Halk Müziği, halkın yurt ve insan sevgisini, kahramanlığını, sağlam ve güzel karakterini, ince ve derin bir duygu ile ifade edebilen en değerli folklor unsurudur. Türk Folklorunun değerli ürünü türküler, Türk halkının yaşantısındaki etkin olayların, duygu ve düşüncelerin, kendi kültür ve sanat anlayışının müzik yoluyla anlatımıdır.(Ataman’dan aktaran Vural, 2011, s. 398).

2.2. Türk Halk Müziği

Halk kelimesinin kökeni İngilizcede folk kelimesidir. İngilizcede Folk-Halk, Lore-bilgi anlamına gelmektedir(Almanca Volk: halk-ulus) . “Folklore” kelimesi ilk defa 1846 yılında İngiliz William J. Thoms tarafından kırsal bölgelerin gelenek, görenek ve batıl inançlarını tanımlamak için kullanılmış, daha sonraları ise geleneksel müzik ve dansı tanımlamıştır. (Bohlman’dan aktaran Müezzioğlu, 2012, s. 8).

Folklorun en önemli bölümlerinden biri olan halk müziğinin her ne kadar genel bir tanımı olsa da incelenirken toplumların özgün yapısı itibariyle değerlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü yöresellik boyutunda bile çokça çeşitlilik gösteren halk müziği, daha genel ve geniş bölgesel tanımlamalarda iyice karmaşık olabilmektedir. Halk türküsü genel tanımıyla, söz ve ezgisiyle sahibi bilinmeyen( anonim/geleneksel) ve yöresel ya da daha geniş bir çevrede tüm halka mal edilmiş müzik eseridir. Akılda kalabilecek melodik ve armonik yapısından dolayı kulaktan kulağa yayılmasının kolay olması ve bu yolla giderek tüm topluma mal olmuş bir özellik taşıması temel kabul edilmektedir. (Karadeniz, 2010, s. 58).

Türk Halk Musikisi genel bir ifadeyle; dünyada çok geniş alanlara yayılmış, çok çeşitli Halklar la iletişime girmiş ve tesirlerde bulunmuş, büyük bir halk sanatıdır. Nüans, tavır ve şivelerinde farklılıklar bulunsa da Kafkasya, Türkistan, Ural, Kırım ve Sibirya bölgelerinde

(40)

18

yaşayan tüm Türk ülke ve topluluklarında, müzik hususiyetlerinde ve algılayışlarında benzerlikleri görmek mümkündür.(Yücel, 2011, s. 2 ).

Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisinin 6. Cildinin 1482. Sayfasında, Sn Nida Tüfekçi’ nin hazırlamış olduğu bölümde Halk Müziğinin özellikleri şu şeklide sıralanmış.

1. Sahibinin bilinememesi

2. Halk tarafından benimsenip onun ifadesine bürünmüş olması 3. Kulaktan kulağa verilmek suretiyle hayatını sürdürmesi 4. Gelenek haline gelmesi

5. Zaman içerisinde derin bir geçmişi olması 6. Halkın ortak malı olması

7. Mekân içinde yaygın olması

8. Yöresel dil ve özelliklerini bünyesinde taşıması 9. İddiasız olması

10. Kişisel yapım olmaması.(Turhan, 1992, s. 163-164).

2.3. Halk Müziğinde Türkü Kavramı ve Özellikleri

Türkü: Türki kelimesinden gelişen ve ‘‘Türk’ e ait’’ anlamına gelen bu kelime genelde bütün kırık havalar(ritimli ezgiler) için kullanılmaktadır. Türkler’ in Türkü, Türkmenler’ in

Türkmani, Varsaklar’ ın varsağı adı ile anılan halk şarkılarının adıdır. Çoğunlukla hece

vezni, az olarak aruz vezni ile yazılmışlardır. Yapı olarak en önemli özellikleri, çoğunlukla tek cümleli ve bir bölümlü olmaları, ayrıca bezekli ve sekileme göstermeleridir. Yine türkülerde genel olarak on zamanlıya kadar usuller kullanılmıştır. Ayrıca ‘‘Türkü’’ Türk Halk Edebiyatında bir şiir türüdür.(F. Karahasan ve Karahasan, 2003, s. 8).

Türküler genel olarak bir olay üzerine doğarlar. Bu olay bütün bir milleti ilgilendirecek kadar büyük nitelikler taşıyabileceği gibi, dar çevreyi ilgilendiren bir olay da olabilir. Hatta gerçek bir vaka olmayıp sılaya kavuşma isteği gibi ferdin basit bir duygusu da olabilir. Aşk, gurbet, ölüm, seferberlik, tabii afetler, oymak kavgaları, eşkıya baskınları, bir kalenin düşmesi, bir vatan parçasının elden çıkması, sevda, talihe kızma, şansa küsme gibi beşikten

(41)

19

mezara kadar ferdi ve toplumu ilgilendiren her olay türkü yakılmasına sebeptir.(Akgül, 1998, s. 6).

‘‘Türküler, tarihin en eski çağlarında Şamanların(kamların) mitolojik dönemlere dönüşü simgeleyen törenler esnasında tanrı’yı anmak, ona övgüler düzmek, ondan çeşitli dileklerde bulunmak için icra edilen ritüel seanslardaki ezgi eşliğinde söyledikleri bugünkü manadaki ilahileri andıran ilkel şiirlerle ortaya çıkmıştır. Bu ilk ezgili eserler, zaman içinde değişimlere uğrayıp gelişmiştir. İlk türküler diye nitelendirilebilecek olan bu eserler, aynı zamanda Şamanların çeşitli törenler esnasında bir çalgı aleti eşliğinde okudukları ezgili diğer şiirlerle birlikte konu bakımından oldukça zenginleşmiştir. Daha geç dönemde ise Şamanların(kamların) büyü, kehanet, şifa, başka bir boyuta ulaşma ve inanç faaliyetlerini yerine getirme durumlarında terennüm ettikleri, bugünkü manadaki ilahi türü halk ezgileri özelliğine kavuşmuştur. Bu eserler, zamana içinde daha fazla konu yenileşmesine, ezgi ve şiir çeşitliliğine ulaşmış; ayrıca kutsallıktan da arınmıştır’’.(Güven, 2009, s. 23).

Günümüzde Türk Müziği olarak adlandırılan bu sanat alanı, çoğunlukla Anadolu Bölgesi ve bu bölgeye yakın ülkelerin halkına özgü bir müzik şekli olarak adlandırılmaktadır. Klasik müzikten farklı olarak; - büyük oranla- şehir hayatının ve şehirleşmenin geliştiği yerlerden çok, küçük yerleşim yerlerinde kendini göstermektedir. Kimi büyük merkezlerdeki halk müziği ve klasik musiki kendileri aralarında da büyük benzerlikler içermektedir. Rumeli Türküleri buna en güzel örnektir. Ancak Doğu Karadeniz Bölgesinde icra edilen müziklerde bir o kadar klasik musikiden farklıdır.(Yücel, 2011, s. 2).

Anadolu Türk Halk Musiki‘sinde, kendine mahsus şekiller vardır. Bu şekiller, çok defa bestelenen şiirin formunun adını taşır: Koşma, destan, varsağı, mani, divan, kalenderi, karşılama, semai vb. Kompozisyon bakımından şarkı formunun daha serbest bir çeşidi olan türkü şekli çerçevesinde mütalaa edilebilirler. Usul ve üslupça da isimlenir: Maya, bozlak, uzun hava, kırık hava, oyun havası... gibi.(Öztuna’dan aktaran Yücel, 2011, s. 2).

Türk halk müziği aynı zamanda Türk halk edebiyatıyla da doğrudan ilişkilidir. Türk halk edebiyatındaki mani, koşma, varsağı, hoyrat vb. ürünler halk müziği ile birlikte gelişimini sürdürmekte, söz ve müziğin birbirini tamamladığı görülmektedir. Ayrıca yöredeki şive farklılıkların da müziğe yansıdığı görülmektedir (Nacakcı’dan aktaran Akpınar, 2014, s. 92).

2.4. Halk Müziğinde Makam, Ayak, Usul, Tavır

2.4.1. Makam

Geleneksel sanat müziğimizde seslerin durak ve ikinci durak çevresindeki seyri ve örgüsüdür. Terim Arapça kıyam: ‘‘yer, mevki, durulan yer’’ anlamlarındaki sözcükten

(42)

20

kaynaklanmıştır.(Say, 2005, s. 405). Makam Halk ağzında kalıp ezgi anlamında kullanılan terimlerden biridir.(Şenel, 1997, s. 374). Bir dizide bir ya da birden fazla sesin-perdenin güçlendirilmesiyle oluşan ezgi veya ezgiler demetinin belirli bir sesle bitirilmesiyle var olan duyguya denir.(Koçak, 2004, s. 38).

Belli perdelerden teşekkül eden, belli cinsler üzerinde, belli noktalardan (veya sahalardan) başlamak, belli sahalarda, belli istikametlerde gezinmek, belli perdelerde duralamak ve belli bir perdede karar vermek suretiyle ortaya konan melodi kalıbına makam adı verilmektedir.(Tura’dan aktaran Ekici, 2009, s. 28).

Makam kavramı Batı müziği esaslarına göre tanımlanabilir ve tanımlar birbirleriyle karşılaştırılabilir. Türk müziğinde makam, bir dizinin işleniş biçimidir. Batı müziğinde ise, belirli aralıklar dizisidir. Aralıklar bir tonik sesten diğer tonik sese doğru düzenlenir. Örneğin; Re majör senfoni “Re” tonunda ve majör makamında bestelenmiş bir yapıdır. Makam ve ton, batı müziğinde veya Türk müziğinde o yapının tonalitesini belirler. (Pelikoğlu’dan aktaran Fidan, 2014, s.15).

Makamı oluşturan üç temel öğe vardır. Bu öğeler değiştiğinde makam da değişir. Temel öğeler şunlardır:

1. Durak sesi,

2. Birbiriyle ilişkileri,

3. Gezinme biçimleri (seyir).(Say, 2005, s. 405).

2.4.2. Ayak

Halk müziğinin sözel yapısını oluşturan anonim halk şiirlerinin vezin ve uyak biçimini belirleyen satırlara- beyitlere denir.(Koçak, 2004, s. 7).

‘‘Halk müziğimizin makamlarına halk arasında verilen ad. Ayaklar, geleneksel sanat müziği makamlarımızın çeşnisi özelliğindedir. Bu makamların karar sesi değişebilir ve böylece yeni bir hava yaratılır. Nağmenin makamdan kaynaklanan işlevi, müzikte değişim gösterebilir. Halk müziğinde bir makam, melodinin akışı boyunca geçerliliğini sürdürebilir, ancak bir ezgi birkaç diziden de oluşabilir. Halk arasında ‘‘ ayak’’ denen bu ses kaynaklarına genel bir deyişle Garip, Derbeder, Kerem, Müstezat, Misket, Bozlak, gibi adlar verilmiştir. Ayak, halk müziğimizde ‘‘giriş’’parçası anlamında da kullanılır. Bir uzun havaya yol göstermek, ona açış yapmak için seslendirilen ön parça, ‘ayak’ olarak nitelendirilir. Sazla yapılan ‘başlama’ müziği için de kullanılan bir sözcüktür. Ayrıca ona ‘Açış’, ‘Gezinti’ de denmektedir’’.(Say, 2005, s. 129).

Şekil

Şekil 2.5.1.  Teke Yöresi Kültür Alanı. (Erdem’den Aktaran Ayyıldız, S., 2013, s. 8)
Şekil 4.2.8. .  Evlerinin Önü Nane Fidanı türküsünden bir kesit
Şekil 4.2.12. Kara Kabak Kökeni Türküsünden bir kesit
Şekil 4.3.1. Cezayir Türküsünden bir kesit
+6

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Emhan ve Gök (2011) tarafından kamu ve özel sektördeki çeşitli banka çalışan- ları üzerine yapılan çalışmada ise, iş tatmini ile, örgütsel bağlılık

Gastrointestinal stromal tümörler ( GİST), primer olarak gas- trointestinal sistem ve abdomende yerleşen, özgün histolojik özellikleri olan, mezenkimal tümörlerdir.. Normalde

Kişilerin bulundukları yerleri terk ederek başka yerlere göç etmesine sebep olan doğa olayları ve çevre sorunlarının bazılarını küresel ısınma, seller, deniz

  通識中心曾美芳老師至聖約翰科技大學分享推廣自主學習課程經驗 聖約翰科技大學於 2017 年 9 月 7

SnO 2 yarı iletken malzemesinin ve yüksek basınç fazlarının yapısal özellikleri, faz geçişleri ve bu fazların mekanik özellikleri, elastik sabitleri ve basınç ile

Araştırmanın amacı; Anadolu’da ki kadın, kimlik ve müzik ilişkisini, gelişmekte olan toplumsal cinsiyet konusu içerisinde; Anadolu’da kadın kimliğinin sosyal

Yazar bu noktada, modern edebiyat teorilerinin birçoğunun edebiyatı şiir-nesir farkını dikkate almayarak; hayal gücüne dayalı edebiyat, kurgu ve şiir olarak

Davalı işveren, Federal Ebeveyn İzni Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrası hükmü uyarınca, mevzuata uygun bir biçimde, davacının yıllık ücretli izin süresini ebeveyn izni