• Sonuç bulunamadı

Bilimsel çiftlik Kandilli Gözlemevi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bilimsel çiftlik Kandilli Gözlemevi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1979

Y E D İ

ŞA RKÖ Y A H SA ve KONUT

S İ M

l a X K P E H A T i F i ’N B E N

C ARSASI- ŞARKÖY’DE)

Çoeuk bahçeli, yüzme havuzlu

Tüm sosyal hizmetleri ile

7

.

500

T L . P E Ş İ M

30 AY VADELİ

Konut başı a r sa bedeli:

37

.

500

T L »

Peşin Ödemelerde % 10 indirim uygulanır.

Bu fiatlar 1 Eylül 1979 tarihine kadar geçerlidu.

Kooperatifimize üye olmak isteyenler

Yapı Kredi Bankası Mecidiyeköy

853 nolu hesabımıza peşinatı yatırarak

kolayca bu şartlardan faydalanabilirler

SCAYSTLâHâ BâlUlOÜC

SSU ssa esa Km « a asa bs*.g* tara asa tara tas» ssa esi temeskis i

©İstanbul Teî:66 16 30*67 37 97 (Pazar hariç lıergün açığız.)

©Şarköy İrtibat Bürosu:

Kurt Emlâk, Enverpaşa Cad. No: 11/1 ŞARKÖY . Tel: 223

©Ankara irtibat Bürosu:

Adem Yavuz Sok. No: 11 Kat: 2 Kızılay Tel: 25 32 34

©Çerkezköy İrtibat Bürosu: Köprübaşı Tel: 209

©GELİ BOLU irtibat bürosu

Özkan Bulgan Y.Mimar Kapalıçarşı No:28 Tel 85

Merhum Şemsettin vo Nevvoro Terlon’m oğlu, Zekiye Terlcın'ın eşi. Şemsettin ve Cl- han’ın babaları. Çağlayan. Kutay, Tünay, Güzel kazaz. Yorulmaz, Kınalı va Kalkandelen aile­ lerinin akrabalarından

Mensucat Santral Kalite Kontrol Müdürü

» * ____

OZCAN TERLAN

28. 8. 79 gecesi vefat etmiştir. Cenazesi 30. 8. 79 tarihinde Aksaray Valide Camiinde kılına­ cak öğlen namazını müteakip Topkapı Cam lık Mezarlığındaki alla kabristanına defne­ dilecektir, Tanrı rohmet eyleye. T E R L A N AİLESİ

18

Kuleye yerleştirilecek aygıt

ne planlandı, ne alındı. Ancak

beş yıldır Spektrohelyograf

adlı bir proje için bütçeden pa­

ra alınıyor.

Binaların yarısı boş dururken, milyonluk aygıtlar bahçede çürüyor

ü Dünyada «ilk

ve tek» olan

6 milyon

liralık infrared

dürbün 6 yıldan

bu yana

çalıştmiamadı,

20 milyon

liralık Danjon

aletine ise

7 yıldır el

sürülmedi.

H 15 metre

yüksekliğindeki

üç katlı kule

önce marley

döşendi, sonra

duvardan

duvara halı

kaplandı. Şimdi

hepsi nem

içinde çürüyor.

0 300 dönümlük

bahçede

500 bin liralık

radyo - teleskop

aygıtı, ambalajı

bile açılmamış

olarak yatıyor.

gözlemi yapacak gözlemciler için yapılan bina uzun bir sü­ re bekar memurların lojmanı olarak kullanılmıştır.

Sonuçta Kurumdaki 33 bina­ dan 6'sı büyük olmak üzere ya rısının boş durduğu anlaşıl­ maktadır. Dolu gibi gözükenle­ rin de bazı katları boştur. Fu- kat İnşaatçılık oyunu daha sû* röyor. Bu yıl gözlemevindeki iki konferans salonuna bir ü« çüncüsü ekleniyor.

V E A YG ITLA R

«Büyük rasathane atılımı» İçinde doğal olarak «büyük ay* gıtlara» da yer verilmiştir. Şim­ di bunlardan örnekler verelim: R ADYO T E L E S K O P — Gök* yüzünü radarla inceleyecek bir araçtır. 10 yıl önce alınmıştır. Şimdiki değeri 10.000 dolar (500 bin llra)dır. Daha omba* lajı bile açılmamış olarak balı cede otlar üzerinde çürümek- tedir. Diğer parçaları da de­ poda bulunmaktadır. Kurum­ da bu konuda çalışabilecek ne elektronikçi, ne elektronik mü­ hendisi, ne de yetişmiş bir per sone! vardır.

İNFRARED D ÜR BÜ N — Bu aygıt, milletçe övünebileceği­ miz bir aygıttır. Çünkü dünya­ da «İlk ve tek» aygıttır. Ast­ ronomide çok İleri bir ülke olduğumuz İçin fabrikasına Ga dece tarafımızdan sipariş ve* rllerek yaptırılmıştır. Fiyatı 200 bin Alman markı (6 milyon IH ra)dır. Bugüne kadar denen* memlş bir aygıt olduğu İçin 9

yıldan bu yana çalıştırılması mümkün olmamıştır. Defalarca başvurulan fabrikası da bu «ilk ve tek aygıtın» sorunlarını çö* zememlştir. Verdikler! tek ya* nıt, «B iz sizin istediğinizi yap­ tık, çalışmasına karışmayız» şeklinde olmaktadır. Dünyada ilk ve tek olduğuna göre mü­ zeye konursa İlgi çekeceği, hat ta ziyaretçilerden alınacak pa­ rayla zararın karşılanacağı sa­ nılmaktadır.

D A N JO N A LE Tİ — Konusun­ da en gelişmiş ve mükemmel gözlem aygıtıdır. Bugünkü de* ğerl 20 milyon lirayı bulmak­ tadır. 7 yıldan bu yana el sü* rülmemlş olması da ikinci bir özelliğidir.

YARIN: Cami saatleri

ve güneş tutulması

Koramiral Eroin

MATO Türk Askeri

Temsil Heyeti

Başkanlığına atandı

(İstanbul Hcber Servisi) — • Koramiral Sabahattin Ergin, N A T O Türk Askeri Temsil He­ yeti Başkanlığına atanmıştır.

Kuzey Deniz Saha Komuta­ nı Koramiral Sabahattin Ergin, merkezi Brüksel'de bulunan N A T O Türk Askeri Temsil He- yetl Başkanlığına atanmıştır. Bu göreve ilk kez Deniz Kuv* vetleri bünyesinden bir otama yapılmaktadır.

Yen! görevine pazartesi gü­ nü gidecek olan Koramiral E r- gln’in yerine Kuzey Deniz Sa­ ba Komutanlığına Koramiral Zahit Atakan getirilmiştir, 23 ocak 1979 tarihli Cum­

huriyet gazetesinin dördün­ cü sayfasında bir haber yayın­ landı. «Güneşteki gaz patlama­ ları hareketinin fotoğrafı ilk kez Kandllll’de çekildi» başlığı­ nı taşıyan bu haberde Kandil­ li Gözlemevi Müdürü M uam­ mer Dizer, «Son derece teknik olan bu bilgileri yanlış lletebile- ceğimden kuşkulanarak» bana şu satırları yazdırıyordu:

«Güneş üzerinde oluşan pat lamalardan sonra o bölge ci­ varında gaz kütlelerinin fışkır­ dığı ve bunların yeniden gü­ neş üzerine döndüğü biliniyor­ du. Bu gaz fışkırmalcrı gü­ neşin kenarında izlendiğinde parlak sütunlara benzemekte­ dir. Aynı olay güneş yuvarlağı (kursu) üzerinde gözlendiğin­ de siyah çizgiler olarek görü­ nüyor. Kandilli Rasathane­ sinde yapılan bilimsel çalış­ malar bu olayda gazın spiral (dönüşlü) bir harekette bulun­ duğunu ilk kez ortaya koymuş­ tur. Güneşin kenarında izlenen bu dönüşlü hareket daha ön­ ce bir yabancı bilim dergisinde Kandilli Rasathanesinin adı verilerek yayınlanmıştı. Şimdi rasathanemiz güneş kursu üze rinde şimdiye kadar kimsenin görmediği spiral hareketin de fotoğraflarını çekmiş ve yayı­ na hazırlamaktadır.»

Bu haberin yayınlanmasın­ dan sonra gerek yurt İçinde, gerek yurt dışında bu konuyla yakından ilgilenen bilim adam larmdan bir cck mektup al­ dım. Verdikleri bilgiler aşağt yukarı şu noktalarda toplanı- yordu:

Haberde «güneş üzerinde o- luşan patlamalardan sonra o bölge civarında gaz kütlelerinin fışkırdığı yazıldığına göre bu olay a) bir tornado prominansı, b' bir erüptive prominansı ve­ ya c) bir surge olayı olabi­ lirdi. ilk «tornado prominansı* 1925 yılında Petit adlı bir ilim odamı tarafından fotcğraflan- mıştı. Daha sonra bu olay yüz­ lerce defa gözlenerek fotoğra­ fa alınmıştı. «Erüptive promi- nanslar» İse 4 haziran 1948 yı­ lından beri fotoğraflanıyordu. içinde spiral hareketler bulu­ nan İlk «surge» fotoğrafı İse 12 haziran 1940 yılında çekilmişti.

Yine aynı haberde geçen «Kandilli rasathanesinde ycpı lan çalışmalar bu olayda ga­ zın spiral bir harekette bulun cfuğunu ortaya koydu» cümle­ sindeki olay 1870 yılında Zöit- ner’in ve 1881 yılında Young' un spektroskopsan baka baka elle çizdikleri resimlerle ilk kez ortaya konmuştu. «Güneş kursu üzerinde kimsenin gör- mediğindon» söz edilen hare-

keVıev'm de başka gözlem ev­ lerinde yüzlerce örneği bulu­ nuyordu.

Patlamadaki spiral hareket­ lerin süresinin bir dakika ol­ duğu da doğru değildi. Bazı o- iaylorda bu süre bir kaç saate kadar çıkabiliyordu,

«Dönüşlü hareketlerin gaz patlamalarının manyetik bir tüp içinde doğduğunu kanıtlaması­ na» gelince, bu sözler doğ­ ruydu. Çünkü iyonlanmış gazın güneşteki tüm hareketleri man yetik tüpler İçinde oluşmaktay­ dı. Doğru olmayan bölüm bu­ nun Kandilli Rasathanesinde değil, 1Ö67 yılında ünlü bilgin Aifven tarafından kanıtlandı­ ğıydı.

Y Ü Z YILLIK BİLGİLER Bu bilgileri gönderen bilim adamları Kandilli Gözlemevin­ de ilk kez (!) saptanan bu bil­ gilerin en yenisinin 33 yıl önce saptandığını, aralarında asırlık bilgiler (109 yıllık) olduğunu belirtiyor ve bu haberin bir ya­ bancı bilim adamı ya da kuru­ luş tarafından öğrenilmesi ha­ linde doğurabileceği şaşkın­ lığın kuşkusunu ve ayıbım du yuyorlardı.

Görüldüğü gibi Kandilli Göz* lemevinln müdürü Muammer Dİ zeriin «yen!» diye verdiği bil­ giler hem çok eski, hem de hiç bir yanı düzeltilemeyecek ölçü* de yanlıştı. Bu yanılgının nere­ den kaynaklandığı şeklindeki soruma Dizer önce şiddetle kar şı çıkıyor ve «bu adamlar her şey) karıştırıyor» diyordu. Eu sözlerinin yer alacağı bir açık­ lama yapacağımı belirtmem ü- zerlne de «polemiğe girmek is temedlğlni» belirterek oçıklama

yapmaktan kaçınıyordu. Kandilli gözlemevi ile yakın­ dan İlgilenişim bu yanılgı üzeri ne başladı. Ancak araştırmala­ rım sürerken duyduğum kızgın­ lık önce şaşkınlığa, daha son­ ra da üzüntüye dönüştü. Çünkü bir bilim kuruluşu olan Kandil­ li Gözlemevi ülkemizde bilim a* dına neler yapıldığının İlginç bir örneğini oluşturuyordu. Göz­ lemevi bugünkü durumu ile tam bir «bilimsel ç!ftllk»tl. •

C E N N E T T E N BİR K Ö ŞE

Kandilli Gözlemevl’no Kuleli Lisesi otobüs durağının hemen yanından kıvrıla kıvrıla yükse­

len ve gecekonduların arasın­ dan gecen asfalt bir yolla varı­ lıyor. Bekçi kulûbell, demir par maklıklı kapıdan geçmeyi ba­ şardınız mı, İçerde hiç ummadı ğınız bir görüntü İle karşılaşı­ yorsunuz.. Burası bir gözlem­ evi değil, cennetten bir köşedir sanki. Bu ölçüde bakımlı bir o- razlye İstanbul’un cok az ve* m de rastlayabilirsiniz.

Gözelmsv! 68 yıi önce Fahn Hoca tarafından 390 dönümlük ftr alan üzerine kurulmuş. Icm ite 33 bina ve gözlem pavyo­ nu bulunuyor. Bu binalarda da uzay ve yer bilimleri İle İlgili 7

Bugünkü değeri 1Û.G00 dolar (5C0.00C) lira olan redyo-leleskop aleti 10 yıldır ambalajı bile açılmamış olarak otlar üzerinde çürümeye terkedilmiştir. (Fotoğraf: Erdoğan K Ö S E O G LU )

B ilim sel

Çiftlik

K andilli

Gözlemevi

Kandilli Gözlemevinin 300 dönümlük arazisi cennetten bir köşedir sanki. Tcpicm mal ve aygıt vrrk ğ ı mllyariaria ölçülebiliyor. Yukarda gözlemevinin bakımlı yollarından biri görülüyor...

(Fotoğraf: Erdoğan K Ö 3 E O Ğ LU ) temel bilim kolu ve iki uygula­

malı kol olmak üzere 9 bilim da iında çalışmalar yapıldığı var­ sayılıyor. Temel amacı uzay ve yer bilimleri konusunda gözlem ler ve değerlendirmeler yep mak. Toplam mal ve aygıt varlı ğı ancak M İLYAR LA belirtüebl Hyor. Salt 1979 yılı bütçesi 20 milyon lira olarek saptanmış. Çalışma sahası He hiç ilgisi yokmuş gibi görünen (aslında

da olmayan) bir bakanlığa ¡Mil

!i eğitim Bakaniığınal i; a yi t bu

kuruluşta 657 sayılı Devlet Me mutları Yasasına göre çalışan

yüzü aşkın personel bulunuyor. Y Ö N E TİM D EĞ İŞİYO R 1970 yılında Kandilli Gözlem­ evinin eski müdürü yaş sınırını aşarak emekli olduktan sonra yerine, yıllardır kurumda çalı­ şan doçent Muammer Dizer ata nıyof. Müdürlüğe akademik ün vanı olan bir kişinin atanması tüm personelce olumlu karşıla­ nıyor ve Dizer çalışmalara baş lıyor.

Ancak İşler beklendiği gibi yü rümûyor vo (ir; fş olarak kuru­ ma 20 yıllık hizmeti geçen İki doçent (Tarık Gökmen ve Nev­

zat Öcal), kısa bir süre içinde ayrılarak Üniversiteye geçiyor lar. Bundan sonra da kurumda akademisyenler barıncmaz olu­ yor. Son on yılda kurumda ça tışan 3 docontten ikisi, doktora yapmış 4 araştırıcıdan üçü ve mestır yapmış 14 craştıcıdan 6’sı kurumu terkediyorlar.

«B Ü Y Ü K R A S A TH A N E » Bir yandan gözlemevindeki I- şe yarar elemanlar uzaklaşır­ ken, bir yandan do «Büyük Ra sathar.e .atılımı* , başiutır M u­

ammer Dizer. Planları yapılma­ mış, aygıîları alınmamış, hafta

düşünülmemiş, kadroları bulun mayan bir çok bina yapılır 300 dönümlük arazide. Bugün Kan­ dilli Gözlemevi bahçesinde bu lunan bu binclarm durumlarını yakından incelediğimizde şu gö rünûmle karşılaşmaktayız:

RADYO TE L E S K O P LAB O R A- TUV AR I — 9 yıl önce yapdmış tır. Bu süre içinde içine bir tek aygıt bile girmemiştir. Gecen yıl gözlemevinin bekçilerine ba rınck olarak bırakılmıştır.

G Ü N E Ş KULESİ - - 100 m2.lik laboratuar vo 15 metre yük­ sekliğindeki üç katlı kulesi ile

bomboş durmaktadır. Yapının döşemesine önce marley dö­ şenmiş, bunun üzerine de du­ vardan duvara halı kaplanmış­ tır. Şimdi hepsi nem teinde cü- rümektedir. Kuleye yerleştirile­ cek aygıt ne planlanmış, ne de alınmıştır. Fakat 5 yıldan bu yana Spektrohelyograf adın daki bir pro|e için bütçeden para alınmaktadır.

KONUKEVİ — 9 yıl önce göz Ismevıne geleceği sanılan, ya­ bancı konuklar için yapılmıştır. Bugüne kadar içine bir tek yabancı girmiş değildir. Buz­

dolabı, çamaşır makinesi, her şeyi vardır. Dayalı döşeli ve Bebek koyuna nazırdır.

G Ü N E Ş FİZİĞİ BİNASI — Yenisi yaptırıldığından terke­ dilmiştir. 10 yıldan bu yana boş durmaktadır. 3 katlı, kalo­ riferli ve 13 odalıdır.

S İS M O LO Jİ BİNASI — Yeni­ si yaptırıldığından terkedilmiş tir. 2 katlı, 7 odalı ve kalori­ ferlidir.

ZAM A N A STR O N O M İS İ Bİ­ NASI. — 8u bölüm kopanmış sayılıyor. Laboratuar dışında tümüyle boştur. Gece yıldız

Yalçın PEKŞEN

103 m2’lik laöoratuvar ve 15 metre yüksekliğindeki üç katlı kulesi ile Güneş kulesi bomboş durmaktadır. İçi marley ve duvardan duvara halı kaplıdır. $lmc!i hepsi su içinde cürümakîsdlr. (Fotoğraf- Erdoğan K Ö S E O G LU )

(S o r Reklam: 717) — 6557 N EV Z A T VARMAN ve FAHRİYE ŞAHİN

&

(Hangi Ajans: 216) — 6558

Derneğimiz Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi,

ALPAR ÖZKUZU

25.8.1979 Cumartesi günü geçirmiş olduğu bir trafik kozası sonucu yaşamım yi­ tirmiştir.

Anısı önünde saygıyla eğiliriz.

T Ü T E D Gene! Merkezi

Üreticilerin direnişi dün de sürerken

ayakkabı satış mağazaları açıldı

(İstanbul Hober Servisi) — Ayakkabı üreticilerinin 3 gün don beri sürdürdükleri direniş devam ederken, ayakkabı sa­ tış mağazaları sıkıyönetimin v© polisin olaya el koymasıy­ la dün açılmıştır.

Konu ile ilgili olarak bilgi veren İstanbul Umum Ayak­ kabı Satıcıları Esnaf Derneği Başkanı Sadettin Ûztulça, «Emniyet Müdürü ve vali iie yaptığımız görüşmelerden son ra dün ayakkabı satış mağa­ zaları yeniden satışa başla­ mışlardır. Üç günden bu ya­ na direnişçilerin tehdidiyle ka palı tutulan İşyerleri, işhanları yeniden hizmete geçmişler­ dir» demiştir.

Öztulça, ayakkabı fiyatları­ nın yüksek oluşu konusunda hükümeti de suçlamış ve pa­ halılığın canlı hayvan dışsatı mından kaynaklandığını ileri sürmüştür.

Öte yandan, Ayakkabıcı Es­ naf Sanatkârları ve Kolları Derneği Başkanı Temel Çoruh, ayakkabı fiyatlarının devlet e- ilyle saptanması gerektiğini sa vunmuştur.

■ Çoruh, direnişin ayakkabı ü- retlminde tekelleşen firmaların ayakkabı ana ve yardımcı maddelerine yaptıkları haksız ve keyfi zamları protesto et­ mek amacını taşıdığını söyle miştir.

Direnişi siyasi bir niteliğe büründürmek İsteyenlerin bu­ lunduğunu ancak, böyle bir a- maç taşımadıklarını ifade e- den Çoruh, şunları söylemiş­ tir:

«Ayakkabı malzemelerini sa­

tan tekelci firmaların ellerinde bulunen ve Türkiye ayakkabı üreticilerine en az İki yıl ye­ tecek oranda stoklanmış mal

larına el konulması ve bu malların ayakkabıcılar koope­ ratifi ve federasyonumuz kc- nalıyla normal fiyatlar üzerin­ den satışı sağlanmalıdır. A - yakkabı satıcılarının elinde İd­ dia ettikleri gibi 2 - 3 ay yete cek oranda değli tam İki yıl

yetecek kadar stoklanmış mal­ zeme vardır.

Ayakkabı piyasasındaki te­ kelci firmalara karşı devlet etkin önlemler almalıdır. Işko- lumuzda üretim yapan K IT'le­ rin de fiyat artışlarını adeta körüklemekte olduğunu da vurgulamak ve bu gidişe a* kılcı işletmecilikle çözüm ge­ tirerek dur denilmesini istiyo­ ruz.»

Mobilyacı, döşemeci

ve poiyesterciler:

3 -5 tekelci firmanın

insafına bırakıldık

Mobilya, döşeme ve polyestere! küçük sanatkârlar da, «Ü ç - beş tekelci firmanın İnsafına terkedildlklerlnl, üretimde kullandıkları hammadde ve ara maddelere ya­ pılan kontrolsüz zamlarla hammedde gereksinimlerini karşılayamaz duruma geldiklerini» bildirmişlerdir.

Bu konuda Mobilya, Döşeme, Polyester Üretici S a­ natkârlarının Haklarını Koruma ve Dayanışma Derneği adına bir açıklama yapan Ahmet Çamuşçuoğlu, son dört ayda suntada yüzde 140, vernikte yüzde 250, sün­ gerde yüzde 150, döşemelik kumaşta yüzde 200 oranın­ da zam yapıldığını açıklarken, devletin fiyatlar üzerinde denetim yapması halinde küçük sanatkârların soluk ala bileceğini söylemiştir. Çamuşçuoğlu, «Hammadde ve ara mallarını üreten tekellerin üzerinde devlet etkinliğinin yoğunlaştırılmasını, adaletli bir fiyat mekanizmasının kurulmasını, stoklara elkonulmasmı, faturasız satış ya­ pılmasının engellenmesini, devletçe üretilen malzemeler de öncelikle kooperatiflere daha ucuz ve düzenli mal tahsis edilmesin!» istemiştir.

(2)

Son on yılın en büyük romanı

«

BABA»mn

yazan MARtO PUZO’nun

yeni

gaheserl

kitapçılarda

...

ÜÇ DEĞİŞİK KAPAKLA.«

Bu kez başka bir efsane dünyasının boşdöndürücü hareketliliği ve İdealler, le h mücadele ederken «mangır* İçin işi düzenbazlığa döken bir sanatçının iç dünyası...

CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 19X9

Y E D İ

Vegas

kumarhanelerinin masalarında dönen oyunlar... Las Vegas, Hollywood, sosyetesinin İnce bir mizahla sergilenen parıltılı yaşantısı...

AFM LAR

uzo

: « ü n " >f 1W8WM YMfi Hr*t*** V e ... hem kendine dönüklüğe zırhmı kuşanmış, hem de sevginin sığınağını arayan çağımız erkeğinin 'yeni' kadın karşısındaki ikilemi... büyük bir İçtenlikle dile geliyor...

APTALLAR ERKEN ÖLÜR

M ARİO PU ZO 125 Li Yalnız cep kitabı hokkı İçin 110 milyon lira ö nen. olay rom an... O n yıllık bir çalışmanın ü nü, eksiksiz bir «Bestseller» ve gerçek bir nat eseri...

ödemeli İsteme adresi: e yayınları / PK 12 Istı bul (300 liradan az isteklerde posta gideri alı ya aittir).

■GÜNÜN K İT A P L A R I

, T O R K C E V E IN G tU ZC E O X F O R D L U G A T L A R » ® T u r k î s n - E n g l l s h D i c t i o n a r y T L 2 2 5 0 E n g l i s h - T u r k l s h D i c t i o n a r y 1 2 5 0 f W W v u r \ A d v a n c e d L e a r n e r ’» D i c t i o n a r y 750

§31■asg

m g Concise T u r k i s h D i c t i o n a r y 6 5 0 / Conc ise En^tfeh D i c t i o n a r y 1 5 0

y Ö d e m e n İsteme A â r v t t ı ROstem K it a C e v l

P K 23 9 Le fk o ş a — K I B R I S T o o t a n Satışlar Ic l n A N K A R A T E L : 17 34 24

4

RBSH

u Kapitalizme,

sarı

ve

revizyonist

| sendika patronlarına

karşı mücadelede?

* sınıf sendikalarının

inşası için

M M

1 DEVRİMCİ SENDİKA MUHALEFETİ

G A Z E T E Sİ■

10 EYLÜL'DE

** SYOR

İşçi sınıfının kurtuluşu, ücretli

köîeiik sisteminin kaldırılması, sosyalizmdedir.

GXU, OKUT, ABONE OL

«Merkez: Kemeraltı Uyal Han

No: 39/20* Kmıak-ÎZMÎR

•İstanbul Bürosu: AlayköşklJ Caddesi,

No: 6 Kat 3 Cağa!oğlu~ÎST

«Yardımlar için: Kemal Yalçın

Posta Çeki

Hesap

No: 109983

ÇAĞDAŞ O K TA Y AKBAL YAYINLARI

YUNUS NADİ İ K t Ç O C U K KURTULUŞ G OCU K LAR İÇİN SAVAŞI ANILARI Ç O C U K LU K Yakın tarihimize DÜNYASINI ışık tutan bu canlı A N LA TA N anılan İlgiyle okuya- Ö YK Ü LER caksınız. ABeCe Yayınlan

. Ederi: 50 Ura. Fiyatı: 25 U ra İsteme Adresi: NuruOsmanıye Cod. Türkocağı Cad 39 - 34/103

41 Coğaıoğlu — İS- Cağaloğlu - İstanbul TA N 3 U L P. SC 6S1 SİRKECİ

y e n i

D im i

m iN IA R l

PK: VZ22 Istârvul Cengiz Aytmatov'ım Romanları • CEM İLE/35 TL • TOPRAK ANA / 35 TL • ÜEYAZ GEMİ / 30 TL • İLK ÖĞRETMEN/2 0 T l fi G ö lSA R l / 35 TL • ERKEN GELEN Tu r n a l a r• 3 5 r ı • BUTUN ESERLERİ İki Cilt. Her Ciit 75 TL Yusuf Ziya Öahadınlt'nm Romanları • GÜLLÜCE Lİ KAZIM/ 20 U fi GOLLCCEYÎ SEL A L D I/-35 Tt. fi GEMİLERİ YAKMAK / 35 TL 9 HATCA BÜYÜDÜ MaTİ$ OLDU /20TL • AMERİKANO MANYAKLAR R evani / 20 Tl. fi T A N G O /2 0 Tl. • ŞEFTALİ HIRSIZI / 2 5 T t • DİRİLER MEZARLIĞI / 30Tl, Lütfü Kaleîi'nin romanları fi HAŞHAŞ / 40 Tl. e DÖNEK / 25 Tl. f i GURBET SOFRACI C-î demir ö aj argın / 75 Tl. DAĞ İTİM: TEMEL D .C l-D A BİLGİ 0 . SAY D. SERHAT D.

ÇAĞD AŞ

YAYINLARI

MEHMED

KEMAL

ARA REJİM

KARA REJİM

Ülkemizde derin ya­ ralar açan 12 Mart faşizminin belgeler öyküsü.

Ederi: 30 U ra

İsteme Adresi t Türkocağı Cad. 39 - 41 Cağaloğlu - İstan­ bul.

Bilinmeyen Yönleriyle

Şevket Süreyya

AYDEMİR

Yazan : Halil İbrahim Göktürk

Dağıtım : Yabancı Basın ve Özgür

ÇAĞDAŞ YAYINLARI

KIRMIZI MEKTUPLAR

V E

SON YAZILARI

Rahmetli Şevket Süreyya Aydem irin son yapıtı.

Yakında çıkıyor. Eaerl 40 U ra .

ANSİKIOPEDİSİ

* E vren se l sosyalist birikim e ö z g ü de­ ğerler dışında tarih b o y u n c a bütün '-s a n lı­ ğın ortak ü rü n ü değerler de a nsiklo ped ide yer alıyor

Yaklaşık o n b e s b in kişi, d ö rt tim. yapıt, ü ç bin k a v rım . iki bin o lq u. bin kurum

* 8 u ansiklopedi, aynı za m a n d a «e v ­ rensel so sva lızm a n to io ıısı» niteliğini taşr- yor

* 8 ciltlik Sosyalist Kültür A n sik lo o e - disi'nın ilk beş cildi yabancı son üç cildi Türk iye vo türkieraen oıusuyor

ÖNEMLİ DUYURU

A nsiklopedi belirli sayıda b asıldığından isteklilerin Ü C R E T S İ Z Ö D E M E L İ C İ L T A B O ­ N E S İ oım aıarı ^ve indirim den yararlanm aları •Cin bir an ö n c e başvurm aları d u vu ru lu r.

N oı Eksik fasikûller bir ay içerisinde M ay v a y m ıa rm d a n sağlanabilir

4

.

CİLT Ç IK T I

M AY YAYINLAR!

BabIâli C a d d e s i 19 C a ğ a io ğ iu , İstanbul

Yıllar

önce ölmüş kişiler Kandilli’deki Sempozyuma

davet edildi

BİLİMSEL ÇİFTLİK KANDİLLİ

GÖZLEMEVİ

Yaiçm PEKSEN

I Ansızın «İslam astrono­

m is in e büyük ilgi duyan

Kandilli

Gözlemevinin

verdiği değerli bilgilerle,

geçtiğimiz yıl

Ramazan

İslam

ülkelerinden

bu­

gün sonra başladı.

«Rüyet-i Hilal» toplantı­

ları ile Ramazan hilalinin

nerede görüleceği bu yıl

bilimsel

yöntemlerle bu­

lundu ve sonunda

Arap

ülkelerinin dediğine uyul­

du.

C a m ile r in

s a a t le r i v e

n a m a z

v a k it le r i

il e u ğ r a ş a n

k u r u lu ş

3 KA TLI KALORİFERLİ V E 13 ODALI O LA N G Ü N E Ş FİZİĞİ BİNASI YENİ3İ YAPILDIĞINDAN TER K ED İLM İŞTİR . UZM ANLA R BİNANIN HALA

S A P A S A Ğ LA M O LD U Ğ U N U İLERİ SÜ R Ü YO R LAR (Fotoğraflar: Erdoğan K Ö S E Ö Ğ LU )

g ü n e ş

t u t u l m a s ı n d a Sû k m 5lik y a n l ı ş y a p t ı

Kuruluşun nasıl yönetileceğine ilişkin bir yönetmelik yok.

Kaloriferciden bahçıvana herkes müdürden emir alıyor.

Kandilli Gözlemevinin 300 dö­ nümlük alanına yayılmış ve bu güııkü değerleri yaklaşık 200 milyon lirayı bulan bina ve ay git. boşu boşuna çürürken, ül­ kemiz birinci M C ’den kurtulup İkincisinin eline geçiyor. M C ortaklarından MSP’II Haşan Ak say'ın elnde de, İçinde Muam­ mer Dizerin de bulunduğu bir »değiştirilecek müdürler» liste si vardır.

Bu listenin varlığı duyulur duyulmaz Kandilli Gözlemeyin de »dinsel kökenli bilimsel ça lışmalara» büyük ağırlık verili­ yor ve uzay-yer bilimleri konu­ sunda gözlemler yapılması ge­ reken kurumda şu işler yapı­ lıyor:

İstanbul camilerindeki muvak kithanelerin ve saatlerin fotoğ rafları çekiliyor. Dünyanın çe­ şitli yerleri için namaz vakitleri bile bilgi sayarlarla hesaplan­ maya ve saniyenin yüzde biri kadar bile hata yapılmasına olanak verilmiyor. Derken 68 yıl önce kurulmuş olan Kan­

dilli gözlemevi ansızın »400. kuruluş yıldönümünü» kutlama­ ya hazırlanıyor.

Tören İçin üniversiteler ve di­ ğer kuruluşlarla toplantılar ya­ pılırken. bu kez düzenlenecek toplantının adı değişiveriyor ve «İslâm'da rasathaneler sem­ pozyumu* oluveriyor. Bu arada son derece hızlı bir şekilde ya­ pılan bu İsim değişikliği yüzün­ den »İslâm'da rasathaneler sem

pozyumu»na katılan delegelere «rasathanecillğin 400. yılı «yaz« sini taşıyan çantalar dağıtılı­ yor.

Böylece Kandilli gözlemevi 70 yıla yaklaşan tarihinde ilk kez bir bilimsel sempozyum düzen­ liyor. Üstelik bu İşi uğraşı ala­ nına bile girmeyen bir konuda yapmayı başarıyor. Çünkü tüm bilim adamlarının ortak görü­ şüne göre,. böyle bir sempoz­ yum bir bilim kuruluşunu de­ ğil ancak bilim tarihini ilgilen­ dirmektedir. Bu yüzden olacak Kandilli gözlemevi personeli, kendi hazırladığı uluslararası sempozyumda bir tek bildiri bi­ le sunamıyor. Yine konuya çok yakın İlgiden olacak, yıllar ön­ ce ölmüş olan bir çok bilim tarihçisi de bu sempozyuma çağrılıyorlar. Oysa posta İda­ remiz henüz öteki dünya İle haberleşmeyi sağlayacak ölçü­ de gelişmediğinden, bu kişi­ ler çağrıyı kabul edemiyorlar doğal olarak.

BİLİM SEL B U LGU LAR Ansızın İslam astronomisi­ ne büyük ilgi duyan Kandili! Gözlem evinin verdiği bilgilerle o yıl ülkemizde Araçlardan bir gün sonra başlıyor ramazan.

Ertesi yıl 2, MG'hen sonra CHP hükümeti İşbaşına geçin­ ce bu kez «Rüyet-i hilal» top­ lantıları ortaya çıkıyor. Şam’ dakl «Rüyet-I hilal» toplantısı­ na katılınıp, ramazan hilalinin İlk kez nerede görülebileceği İlmî yollarla keşfediliyor ve sonunda Arapların dediğine u- yularak ramazan bir gün ön­ ceye alınıyor.

ZAMANI NE YAPTIK? Bir zamanlor Türkiye'de en doğru zamanı ölçen yer, göz­

lemevinin zaman bölümüdür. Bir doçent ve 8 araştırıcıdan oluşan bu bölüm tüm dünyada zaman stnyoüerl alır vs yıF

diz g özlemleri il a saatleri ayar

\ar. Kendi radyosu aracılığı lie de Türkiye'ye ve dünyaya ya­ yınlarmış. 5 yıl kadar önce bö­ lüm başkanı Tan k Gökmen baskı ve sürtüşmelerden uso- nıp Üniversiteye geçince bö­ lüm erimeye başlar. Bugün bi­ nada bir odacı ve bir araştır­ macı bulunmaktadır. 20 met­ relik radyo verici anteni 2 yıl­ dır devrilmiş, sere serpe yat­ maktadır yerde. Milyonluk alet teri ise kilitli odalarda korun­ ma altındadır. Müdür Muam­

mer Dizer bu bölümü boş za­ manlarında bir süre yönetmiş­ tir. Fakat 1976 yılında (29 ni­ san) bu bölüm güneş tutulma­ sı hatlrnı 50 km. kadar yanlış hesaplayıp, bu yanlış tüm dün­

yaya yayınlanınca, bu yetene­ ğini kullanmaktan vazgeçmiş­ tir.

Ortada gözlemevinin nasıl yönetileceğine dair b>r yönet­ melik olmayınca kaloriferciden bahçıvana kadar herkesin mü­ dürden emir aldığı ve en ufak baş kaldırmada istifaya çağrıl­ dığı bir dönem başlıyor. Daha sonra 5 haziran 1977 seçimle­ rinden 5 gün önco M C hükü­ metinin çıkarttığı bir yönetme­

likle Müdürün bu yetkileri ya­ sallaştırılıyor. Bu uygulama so­ nucu gözlemevinin durumu şu duruma geliyor:

lümden 7 tanesinin (güneş fi-

lümden 5 tanesinin (güneş fi­ ziği, Zaman bölümü, poleoman yetizma, sismoloji, atelye, op­ tik, güneş enerjisi bölümleri şo fi yani başı yoktur. 5 - 1 0 gıldır başsız yönetilen servisler var­ dır. Değal olarak bu durumda bilim ve devlet adına bir araş­ tırıcı kendiliğinden servise sa­ hip çıkar ve hapı yutar. Artık yasa! yönetmenmiş gibi nar türlü sorumluluğu yüklenir, fa­ kat yasal olmadığı için hiç bir yetkisini kullanamaz.

' Şimdi gözlemevinde işler bu şekilde yürütülüyor. Kurumun 0 servisinden 7 tanesinde, ken­ diliğinden şeflik sorumluluğunu üstlenen bir araştırmacı ile bir odacı bulunuyor ve gözlem iş­ lerini yürütüyorlar.

YAN Ö D E M E D E N Y ANANLAR

Loboratuvarlarda milyonluk gözlem aygıtları İle çalışan Göz lemevl araştırıcıları 5 yıl sü­ ren bir savaş'ımdan sonra ken­ dilerinin teknik eleman olduk­ larını, önce Müdürlüğe, daha sonra Bakcnlığa kabul ettirmiş bulunuyorlar. Bu kez de teknik personele verilen yan ödemeleri alabilmeleri İçin 2 yıl bekleme­

leri gerekiyor. Sonunda 1977 yı­ lında yan ödeme olayı gerçek­ leşiyor ve teknik elemanlar yo ruyorlar. Müdürün hazırlayıp es ki Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe’ye imzalattığı koşul­ larda bakın neler yazılı:

«B — Teknik Hizmetler (Bö­ lüm Not 5-A maddesi gereğince personelin teminindeki güçlük zammına hak kazanabilmesi I- Cin G Ü N LÜ K G ÖREVİ DIŞIN­ DA. bilimsel bilginin İlerlemesi İçin araştırmacı, deneyci ve ge netlikle O R İJİN A L çalışmayı yapmayı, araştırma hitamında yayınlamayı, dört ayda bir ça­ lışmanın gelişimi hakkında RA­ POR vermeyi kabul eden perso­

nel çalışma konusunun adını yazarak (Şimdiye dek yayınlan­ mamış ve ele alınmamış bir konu olmak üzere) bir dilekçe ila Müdürlüğe başvurması halin de Bakanlar Kurulu kararında öngörülen teminindeki güçlük zammının, çalışması Müdürlük­ çe oncndığı sûre hak kazanır. 9.8.1977. İmza: Nahit Menteşe. Milli Eğitim Bakanı.»

Böylece hepsi 1500 lirayı tu­ tan bu parayı alıp almamak Müdürün İki dudağı arasında kalıyor.

Bu parayı alabilmeleri İçin

a-

raştırıcıiarın günlük görevleri dışında (herhalde geceleri evle rinde) çalışması, bilime orijinal

bir katkıda bulunması (yani ke* şif yapması) istenmektedir. Ay­ rıca bunu her dört ayda bir Müdürün anlayabileceği bir şe­ kilde yazması gerekmektedir. Çünkü Müdür olsa olsa bir bi­ lim dalına aşina alabileceğine göre, diğer 8 dalda uğraş ve­ renlerin bilimsel raporlarını an- iaşılır biçimde yazmaları gerek mektedlr.

YASAK YAYINLAR

Kandilli gözlemevinin bilim­ sel çalışmalarını yayınlamak için bir ofset matbaası, bası­ lacak yapıtlara karar veren ve telif hakkım saptayan bir ya­ yın kurulu vardır. Fakat Müdür1 ün matbaa ile yakından ilgilen­ diği vo yönetimi kimselere bı­ rakmadığı belirtiliyor. Bunun ge rekçesi de «yasak yayınların yayınlanması olasılığadır. Mat baada yayınlananlara bakarak nelerin yasak olmdığını kestire bilirsiniz:

Örneğin Müdür'ün eşinin bin terce sayfa tutan jeoloji ile İl­ gili bir T Ü B İTA K çalışması, Milli Eğitim Bakanlığındaki ba­ zı kişilerin kartvizitleri, mektup kâğıtları, tapu dairesi, Devlet Malzeme Ofisi, Spor Akademisi gibi M EB ile bile İlgisi olmayan kuruluşların basım İşleri. Do­ ğal olarak bu işlerden ötürü matbaa o kadar dolmuş ki ya­ yınlanmasına karar alınmış «Türkiye'nin deprem problemi» ile ilgll' yapıtlar yıllardır basıl­ mamış. Sonunda yazarları bun ları alıp başka yerlerde baştır- mışiar

EL BİRUNİ OLAYI

Söz matbaadan açılmışken El Birunl olayına da değinmek gerek. Teknik Üniversite profe sörlerlnden Hamit Dllgen büyük Türk bilginlerinden El Birunl* nin, bilim tarihimizle İlgili değer bir araştırma hazırlamıştır. Bu özgün yapıt gözlemevi yayın ku ruluna veriliyor ve yayınlanma sı kararı alınıyor. 14.2.1977 tarl hinde kitap teslim ediliyor vo bir daha da ortaya çıkmıyor. Fa kat Tûbltak'm yayınladığı BI-- iim ve Teknik dergisinin Kasım 1977 tarihli 120, sayısında El Biruni hakkında küçük bir araş­ tırma yayınlanıyor. Yazan İse Kandilli Gözlemevi Müdürü Doç. Dr. Muammer Dizeridir. Dİ zer yazısının son bölümünde şunları yazıyor:

«Çok yönlü Orta Asya biiim rönesansına büyük katkısı ev lan Büyük Türk bilgini BlruniV nln maalesef hiç bir yapıtı Türk çeye çevrilmemiştir. Kuramsal bilim tarihi araştırma merkezi-' nin, bilim tarihimizle İlgili de­ ğerli eserlerin ortaya çıkmasını beklemekten başka bir şey e - iinden gelmemektedir.»

Bu sözleri okuyan Prof. Ha­ mit Dilgen şimdi El Birunl hak­ kında kendisinin gerçekten bir kitap yazıp yazmadığını düşü­ nüyor.

YARIN: Kapı tokmakları fle uğ­ raşan uzay bilimcileri

(3)

CUMHURİYET 1 EYLÜL 1979

Y E D !

2YIL Z A M Y O K

KİRALIK D AİR E

LevenVde kaloriferli. 3 oda t i r salonlu, telefonlu çifl asansörlü çanane manzaralı daire ayda 3.500 T L . dan t ı r yıllık paşin ve 2 yıl zam v»n.irr.<«v,» n»fa ntısl İle kiralıktır. .

Telefon:645772

U9 gönçlen beri yazdığımız ve Kandilli Gözlemevinde İşle­ rin nasıl yürüdüğünü gösteren olayların sonucunda kurum per sonelinin yüzde ellisinde mide hastalıklarına rastlanmış bu­ lunuyor. Tem iz hava, bol güneş İçinde yaşayan bu insanların gastrld ve ülser gibi hastalık­ lara yakalanmalarının bilimsol İzahı «sinir bozukluklarına» bağlanıyor. Sinir bozuklukları­ na yol açan başka örnekler de var:

TER C İH Lİ YO LLA R

Bilimsel personel atımında bazen gözlemevinden bir ko­ misyon oluşturuluyor, bazen de üniversiteden profesörler getiriliyor. Bir keresinde İlânla personel aranıyor, sınav yapı­ lıyor, fakat son anda elde kad­ ro olmadığı farkedillyor.

BİLİMSEL ÇİFTLİK KANDİLLİ GÖZLEMEVİ

Yalçın PEKŞEN

8 KURUMDAKİ

YOLSUZLUKLARI

İLGİLİLERE

İLETEN

MATEMATİK

UZMANI,

MÜFETTİŞ

BEKLERKEN

YEDİKULE

ORTAOKULUNA

KÂTİP

OLARAK

Bazı tercihlilerin sınavdan bir ay kadar önce işe alındık­ larına rastlanıyor. Daha sonra adil (!) bir sınavla işi kazanı­ yor bu kişiler. Böyle bir uygula­ madan dolayı bir başka aday müdürlüğü, bakanlığa şikâyet ediyor. Bakanlık dehşet verici bir iş yapıyor ve böyle bir İş olup olmadığını müdürden so­ ruyor. Ne korkutucu bir denet­ leme yöntemi değil mi?

BAŞKA BİR Y O L

Şirin bir denetleme örneği d » M C döneminde yaşanıyor. Ku­ rumda çalışan bir matematik­ çi (Cemal Yıldız) tüm aksaklık ve yolsuzlukları bir mektupla Cumhurbaşkanlığı, Başbakan­ lık, Meclis Başkanlığı ve MIHI Eğitim Bakanlığı'na bildiriyor. Gönül rahat olarak Bakanlığın göndereceği müfettişi bekleyen matematikçiye Yedikule orta­ okuluna kayıt kâtibi olarak ta­ yin emri geliyor. Doğal olarak İstifa ediyor matematikçi. Şim­ di bir Alman üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalı­ şıyor.

DİĞER YOLLAR

Kandilli gözlemevinin eleman kaçırma yöntemleri daha önce saydıklarımızla bitmiyor. Baş­ ka yollar da var. işte size bir kac örnek daha: N

Gözlemevinde çalışan Aybent Gökgöz adlı elektrik teknisye­ ni gerekil gece eğitimini bitirip mühendis oluyor. Amacı elekt­ rik teknisyenliğinden kurtulup, gözlemevinin yıllanmış radyote leskop pro|esl İle İlgilenmektir. Bu projeye başlaması İçin emir bekleyen mühendis bir gün mü dürün odasına çağrılıyor ve ken dişine derhal toma atölyesinde

BU LO JM A N IN KİRASI 600 LİRA — Boğaz K ö p rü s ü ’n e k arşı, a ğ a ç la r a r a s ın d a k u ru lu , k a­ lo riferli, su y u ve e le k triğ i D e vle t B aha’y a alt. iç in d e k ile r y a s a la ra a y k ın o la ra k o tu ru y o rla r. (Fotoğraf: E rd o ğ an KÖSEOGLUl

Uzay çalışmaları

yerine kapı tokmaklan inceleniyor

ATANMA

EMRİ GELDÎ.

BİR ELEKTRİK

TEKNİSYENİ

EĞİTİMİNİ

TAMAMLAYIP

MÜHENDİS

OLDUKTAN

SONRA

TORNA

ATÖLYESİNDE

GÖREVLENDİ­

RİLDİ.

6 silindirli, ç ift d efran siy eili, e n engebeli a r a z ile r d e r a h a tlık la yol a la b ile c e k 10 k işilik ml< nibüs,. M ü d ü r ta ra fın d a n K an d illi . A k sa ra y a r a s ın d a k ullanılıyor...

(Fotoğraf: E rd o ğ a n KÖSEOĞLUJ.

çalışması emrediliyor. Bu ele­ man aa şimdi özel sektörde e- iektrik araçları yapan bir fabrl kanın müdürüdür. Gözlemevin­ de atölye şefliği yapan mekanik teknisyeni Ahmet Altınsapan o- laylardan ders almamış olacak kİ, eğitimim tamamlayıp maki­ ne mühendisi oluyor. Bu ünvanı kazandığı gün de. atölye şef­ liğinden alınıp, bir sanat okulu mezununun emrine veriliyor. Yaptığı İş de teknik ressamlık­ tır. Böylece milyonluk gözlem­ evi atölyesi su borusu, demir kapı, tahta pencere gibi bilim­ sel (!) İşler yapmaya başlıyor. Sta|ı biter bitmez kaçacağına garanti gözüyle bakılan bu ele­ mana verilen son görev şudur:

Müdûr'ûn Şam ’do gördüğü ve 1500 yıllarında bir Suriyeli köy­ lünün kullandığı ahşap bahçe sulama çarkının bir benzerini yapmak. Bunun 1500 yıl önceki su çarkından tek farkı elektrik motoru ile çalışması olacak.

600 LİRAYA YAZLIK

Gözlemevinin boğaza nazır 7 adet lo|manı vardır. Bunlardan dördü tam Boğaz köprüsüne karşı, ağaçlar arasında kurulu, kaloriferli. Su ve elektriği D ev­ let babo'ya ait ve aylık kirası 600 T L ’dir.

Bunlardan İkisinde 15 yıldır hep aynı kişiler (Sismoloji servi sinden Baiamir Üçer ve Manye

tik bölümünden Orhan Lfyar) o- turmaktadır. Ücüncüsü Müdür' e aittir. Fakat müdür salt yazla rı burada kalmaktadır. Kışı İse İstanbul’daki evlerinden birin­ de geçirmektedir.

Oysa devlet bir lojman yönet­ meliği yayınlamış bulunuyor. Buna göre 5 yıldan fazla otu­ ranların. evi olup da oturanla­ rın ve mesken amacı dışında kullananların derhal boşaltma­ sı gerekiyor lo|manları. Kandil­ lide bu konuda bir hareket yok. Lojmanlarda kalanların ta tll günlerinde ve geceleri mey­ dana gelebilecek depremleri gözlediği ileri sürütüyor.

Bir de marangoz oturuyor bu

lojmanlarda. Kuddusi adlı bu marangozun da geceleri bozu­ lan ahşap aygıtları onaracağı varsayılıyor her halde,

AR A BA SEVDASI

Kandilli Gözlemevinin biri servis otobüsü olmak üzere 7 urabası var. Bunların çoğu dep remierl yerinde İncelemek icln alınmış. Fakat devlet bir hata yaparak müdüre bir makam otosu vermemiş bulunuyor ve bu hatanın faturasını da epey pahalıyo ödüyor.

Çünkü müdür 6 elllndirfl, çift defransiyeili, en engebeli ara­ zilerde bile rahatlıkla yol ala­

bilecek 10 kişilik bir minibü­ sü her gün Kandilli - Aksaray arasında evine gidip gelmek için kullanıyor. Bu yolculuğun ayda 1500 km. tuttuğu ve ba­ zı hesapseverlerln yaptığı araş tırmalar sonucu bugüne kadar devlete yarım milyon liraya malolduğu hesaplanıyor. «D e v­ let müdüre bir araba armağan etseydi daha ucuza gelirdi» di­ yenler var. Benzin sıkıntısı, Başbakanlık tamimi falan gibi şeyler etkilememiş bu olguyu. Fakat başka konularda benzin tasarrufuna son derece uyulu­ yor. Örneğin hasta elemanları hastaneye götüren araç servis­ ten kaldırılmış. Anadolu’daki deprem istasyonlarının bakımı

da durdurulmuş. Ankora’da bu­ lunan son derece hassas bilim sel aygıtlar da bir nakliye am­ barı ile ve patates çuvalları arasında taşınıyor vs.

BİLİM SEL KAPI TO K M A K LA R I

Kurumda yapılan İşlerin ba­ zıları İnanılmaz gibi görünüyor oma gerçek. Örneğin bir ara Gözlemevi son derece bilim­ sel (!) bir konuya eğiliyor: İs­ tanbul’daki kapı tokmakları. Yüzlerce resim çekiliyor bu İş İcln. Elli kadarı da çerçevele­ niyor. Hatta bir de sergi a ç­ mayı düşünüyorlar ama olm u­ yor. Bunların uzay bilimleri İle

Kiracısını düşünen (!) ev sahibi

2 yıl zam yapmamaya söz veriyor

0 ANCAK , G A Z E T E İLÂNINDA 8 BİN 500 LİRALIK KİRA BEDELİNİN BİR YILLIK T U T A R I PEŞİN OLAR AK İSTENİYO R. İS T A N B U L HABER SERVİSİ — Genellikle ülkemizde «ev sahibi - kiracı» dlyaloğu. oldukça sevimsiz tartışmalara kadar ulaşır... Kanlı, bıçaklı ov sahibi - kiracı ilişkilerinin yanı sıra «ballı - şekerli» ev sahihleri de yok değil... Kiracıları asıl korkutan, evden çıkarılmaları ve zam İstenmesi... Zam yapılması İstemi ev sahibinin insafına kalınca, kiracılar günlerini yürekleri ağızlarında

yaşayarak geçiriyorlar... Uzun yıüor kiracılık yapmış olan

Dikkatsiz

sürücüler

trafik

Kâmil Turan adında bir yurttaş, Levent Basın Sitesindeki evini kiraya verirken, örnek evsahlb* olmak İstemiş ve 2 yıl süre İle zam İstemeyeceğini bildirmiş. Bir gazeteye ilân veren Turan bu konuda şunları söylüyor... «Yıllardır kiralarda çekmediğimiz kalmadı. Şimdi ev sahibi

olabildik. Kiracımıza hoşgörülü davranmak İstiyoruz...»

T u ra n ’ın verdiği İlânda 2 yıl zam yapılmayacağı İnsanı bir anda sevindiriyor, ama sevinciniz çok sürmüyor; ilân şöyle son buluyor: «Şahane manzaralı daire, ayda 8500 TL'den 1 yıllık peşin...»

ÇARPIŞAN AR ACIN K A Z A D A N S O N R A K İ G Ö R Ü N Ü M Ü

-kazalarına

neden

oluyor

İS T A N B U L HABER SERVİSİ — Le­ vent'te Eczacıbaşı ve Roche İlaç fab­ rikalarının bulunduğu kavşakta, dün dikkatsizlik yüzünden meydana gelen trafik kazasında iki özel oto çarpışmış, her İki otoda da büyük hasar olmuş.

ancak kazada ölen ya da yaralanan ol­ mamıştır.

Kavşağa girerken yavaşlamayan ve geçiş üstünlüğü kuralına uymadan yola giren 34/L/1084 plakalı araba, ana yoldan geçmekte olan 34/TF/467 plakalı

araca çarpmıştır.

Yağış nedeniyle kayganlaşan yolda arabaların frenleri tutmamış ve çarpış­ manın daha şiddetli olmasına neden ol­ muştur. Olay yerine gelen polis ekibi ve landarmalar olaya el koymuşlardır.

YALITIMLI KONUTLARDA YAKIT

TASARRUFU YÜZDE 60T BULUYOR

(İstanbul Haber Servisi) — Türkiye’de ucuz ısınmanın sağ­ lanması için konutlarda yalıtım yapılması önerilmiştir. Yalıtım malzemlerl ile evlerinin dış du varlarını yaptıracak olan bir al lenin yılda yüzde 60 oranında yakacak tasarrufu sağlayacağı, iki yılı aşkın bir süre devam e- den bilimsel bir araştırma so­ nucu saptanmıştır. Yalıtım mal zemelerl olarak da Türkiye ko­ şullarına uygun fazla pahalı ol mayanların seçildiği araştırma­ da. saman, kuru ot, sönmüş kİ reç. çimento, alçı, killi toprak, kömür curufu ve bunların karı­ şımları kullanılmıştır.

Türkiye BMIm Teknik Araştır­ ma Kumlu, Orman Bakanlığı ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi' nin ortaklaşa çalışmaları Yapı Malzemesi Ofisl’nin laboratuar­ larında Orman Mühendisi Ce mal Kanca’nın başkanlığında uz man bir teknik heyetle İki bu-, cuk yılda tamamlanmıştır. O r­ man Çiftliğinde iki daireli bir deneme konutunda da aralıksız sürdürülen araştırma «A z yakıt la yapıların ısıtılması ve uzun »üre sıcaklığın korunmasını» »edef almıştır.

Konutlarda yakacak tasarru­ fu yapılan denemelerde şu so­ nuçlar elde edilmiştin

Normal malzeme İle

yapıl-KURU OT, ÇELTİK KAPÇIĞI, KÖ­

MÜR CÜRUFU VE BENZERİ MAD

DELERLE

UCUZ BİR

BİÇİMDE

BİNA YALITIMI YAPILABİLECEĞİ

BELİRTİLDİ

mış bir konut yılda 10 ton ya­ kacakla ısınma sağlarken, yalı­ tımlı konut 4 ton yakacakla ısı- nabilmektedir. Yine Ankara’da yapılan bir araştırmada büyük devlet yapılarında modern diye adlandırılan penceresi fazla, yalıtımsız dairelerin yalıtımlı ve penceresi fazla büyük olmayan dairelerin, iki katı yakıt kullan dığı görülmüştür.

Bir başka örnekte İse 70 met rekarelik normal tuğla He yapıl mış bir salon bir yılda 6,5 ton linyitle ısınabilirken, yalıtımlı o- lan aynı salonun 2.5 ton linyit­ le bir yılı geçirdiği görülmüş­ tür.

Uluslararası Ekonomik Işblrll ğl ve Kalkınma örgütü (O ECD ) enerji ajansının verdiği bilgiye dayanarak yayınlanan raporda enerji tasarrufu en az uygula­ nan ülkelerin başında Türkiye’­ nin geldiği belirtilmekte ve ya pıların yalıtımında gerekenin ya pılması İçin uyarıda bulunul maktadır. Aynı raporda çeltik kapçığının çok kullanışlı bir ya

lıtım maddesi olduğuna dikkat çekilmiş ve Türkiye'de bilgisiz lik nedeniyle 106 bin ton çeltik kapçığının atıldığı oysa her yıl 200 binden fazla konutun bu maddeden yararlanılarak yalı­ tımının yapılabileceği belirtil mlştir.

ÖNEM İNİ ESK İLER BİLDİ Oysa yalıtımın bizde kullanı­ mı Avrupa'dan da önce olmuş­ tur. Bugün Hitit Müzesi olarok Ankara’da kullanılan tarihi bina, zamanında Fatih Sultan Meh­ met tarafından Bedesten (Ka- palıçarşı) olarak yaptırılmıştı. 1471 yılında yaptırılan bu bina­ da. yalıtımlı maddelerin, dışarı­ ya az ener|l kaçması amacıyla kullanıldığı, ancak 1973 yılında kalorifer tesisatı yapılırken an­ laşılmıştır. Yalıtım maddeleri o- larak o zaman kömür ve ahşap karışımlarının kullanıldığı gö­ rülmüştür.

8ugün Türkiye'de, yalıtımın yararlarını yeniden belirlemek İçin İki yılı aşkın süren bir araş brmaya girişen teknik uzman­

lar, Avrupa’da olduğu gibi paha h malzemenin seçimi yerine halkın kolaylıkla bulabileceği malzemelerin kullanılmasını sa­ lık vermiştir. Yalıtım malzeme­ leri olarak cam yünü, stropor, polistiren köpüğü, perlit, kau­ çuk, mantar gibi pahalı madde !er yerine kömür cürufu, saman, talaş, asfalt, çeltik kapçığı, ku ru ot, çimento, alçı ve killi top rak ve bunların karışımlarının kullanılabileceğini belirten a- raştırma heyetinin başkanı O r­ man Mühendisi Cemal Kanca, yalıtımın yararlarını şöyle Sıra İçmiştin

• Yalıtımın İnsan sağlığına da önemli yaran vardır. Isı ya­ lıtımı romatizma ve sinir hasta lıklarını yok etmektedir. Yaptı­ ğımız araştırmada yalıtımsız bl natarda oturan insanlarda ro­ matizma hastalığı yüzde 10— 20 oranında, sinir hastalıkları İse yüzde 6— 7 oranında fazla gö­ rüldü.

0

Gerek sağlık, gerek enerji tasarrufu acısından binaların yalıtımlı yapılması zorunlu ol­ du. Bunun İçin yasal önlemler alınmalıdır. Konutları ucuza yo pıp pahalı oturtmaktansa biraz daha masraflı yapıp ucuz oturt mak ve yakacak tasarrufu soâ i

larnak özellikle Türkiye’de ene: * jl sıkıntısı çekilirken İvedi ola­ rak yapılmalıdır.

A N KA R A , (Cumhuriyet Bürosu) — Sûmerbank pamuklu işletmelerinin mo­ dernleştirilmesi İçin dünya bankasından 400 bin dolar kredi sağlanmıştır.

İsviçre’nin Gherzi Textil organizas­ yon firması tarafından hazırlanan moder nizcsyon projesini kabul eden Dünya Bankası, 1980-83 yıllarını kapsayan pro (enin birinci aşamasında toplam 300 milyon dolar tutarında yapılacak yatırı­ mın 80 milyon dolarını dış kredi olarak

karşılayacaktır-Sûmerbank

Pamuklu İşletmeleri

için Dünya

Bankası 400 bin

dolar kredi

veriyor

Projenin İkinci aşamasında ise (1984-1986) dış kredi olarak yüz milyon dolarlık gereksinim, birinci aşamanın eo nuclarının değerlendirilmesine bağlı ola­ rak gene Dünya Bankasınca sağlana­ caktır. Dış kredi makine ve teçhizatın yurt İçinden alımında da kullanılabilecek tir, bunun İcln kalitenin uygun ve fiya­ tın dünya fiyatlarına göre yüzde 15'den •azla pahalı olmaması yeterlldir. Proje­

nin uygulanması İle İplik üretimi 1980-83 innemlnde yüzde 44 oranında artacak e 1986 sonunda artış yüzde 60’a vara­ caktır.»

ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) — Ankara Belediyesine alt mülklerin sap­ tama çalışmaları sırasında. Belediyeye alt 390 milyar lira değerinde 10 bin 800 mülk bulunduğu ortaya çıkm

ıştır-Ankara Belediyesinin mülklerinin de ğerlendirilmesl amacıyla başlatılan ça­

lışmalarda, bunların çoğunun cok dü­ şük fiyat karşılığında kiraya verildiği ve bir bölümünün ise İşgal edildiği saptanmıştır, işgal edilmiş durumda bu

A nkara’da

Belediyenin elindeki

mülklerden 300

milyar liralık

■ 00 I 00 ••

bolumu

işgal altında

lunan Belediye mülklerinin boşaltılması amacıyla işgalcilere tıyan yapılmaya başlandığı bildirilmiştir.

Belediye Başkanlığından yapılan açıklamada, çok az bir kira karşılığı kullanılan çoğu Belediye mülkü üzerin­ den bazı kişilerin milyonları bulan haksız kazanç sağlamalarının önlene­ ceği ve böylece belediyenin büyük bir gelir kaynağına kavuşacağı belirtilmiş,

tır..

ne İlgisi var demeyin. Rasatha­ ne İlgilenmese peki kim ilgi­ lenecek eski kapı tokmaklarıy­ la.

K U Z E Y D E N D O Ğ A N G Ü N E Ş Üc katlı müdürlük binasının kuzeye bakan yüzü plastik pan curla kapatılmış son zam a.ı- larda. Kurumdaki astronomi uz mantarı güneş sisteminin bu­ günkü durumuna göre- binanın kuzey cephesinin güneş gör­ mesi olasılığının pek olmadı­ ğını söylüyorlar. Fakat yine do bir tek olasılığın mevcut oldu­ ğunu belirtiyorlar: O da kıya­ metin kopması.

O T U Z PAR M AKLA DAKTfl.O Yine müdürün odasında biri hafızalı üç IBM daktilosu var. Değerleri yarım milyon lirayı ge çlyor. Fakat müdürün 30 par­ makla daktilo yazmak gibi bir hüneri olup olmadığı bilinmi­ yor.

N E FfLMLER

Gözlemevine Güneş enerjisi İçin güneş kontrol filmleri alın­ mış. Bu. filmler şimdi müdürün üçüncü odasının güneşe bekan yüzüne kaplanmış bulunuyor. Bu İşlemin amacı ise güneşi kontrol etmek falan değil. Bas­ bayağı pencereden güneş gir­ mesini önlemek.

BA KK ALCILIK O Y U N U Günlerden bir gün bir bakkal dükkânı acılıyor Gözlemevi'rı- de. Devletin binalarındon birine biraz konserve, biraz da şam­ puan doldurulup, kurumun pes ta terazisi de yerleştirilince tem teşekküllü bir bakkal dük­ kânı oluşuyor. Şimdi personeli bilimsel çalışmaları arasında peynir ya da pirinç tartarken görmek olası.

H İZ M E T DIŞI E Ğ İTİM Araştırıcı personel İçirt bir «m aster — lisans üstü» eğirim kampcnyosı açılıyor. Bu eğiti­ mi yapmak İsteyenlere üniver­ siteye gitme İzni veriliyor. Bu olumlu girişim bir süre som a karmakarışık oluyor. Çünkü ba­ şıboş bırakılan personelin bir kısmı ali okuluna yazılıyor, ba zılan da haftada bir gün gel­ meye başlıyorlar. Ertesi yıl mü dür İşe el koyuyor ve persone­ lin Bakanlık emri İle haftada bir gün eğitime gidebileceğini belirtiyor.

Bu kez master'e gidenler bu kadar kısıtlı sürede bir şey ya­ pamayacaklarını ileri sürerek, emre karşı çıkıyorlar. Bir bö­

lümü m asterl bırakıyor bir bö­ lümü de rasathaneyi. Üçüncü bir bölüm ise hiç bir şey olmu- mış gibi, eski düzeni sürdürü­ yor. Bu üçüncü gruba ceza vo-

rlliyor doğal olarak ve terfi et­ meleri önleniyor. Bir süre son­ ra master’inl tamamlayan bu grup kendilerine ceza veren bu kuruluştan ayrılıyorlar. Kurum da hiç bir şey yapamıyor. Çün­ kü devlet parası ile okuyan bu kişilere «mecburi hizmet belge­ si» İmzalatmak kimsenin aklına gelmemiştir daha önce.

VE S O N U Ç

66 yıllık kuruluş bu duruma gelince bir kurtuluş yolu (!) a - ranıyor. Şimdi el oltındcn Kar.« dllli’yi kurulmakta olan Marma­ ra Üniversitesine bağlama ça­ balan sürdürülüyor. Fakat bir cok sorun var ortada. Gözlem­ evi personeli belli akademik kademelerden geçmemişlerdir. Kurumun yapısı gereği uzman­ laşmaya ağırlık verilmiştir bu­ güne kadar. Bütçe İse bir üni­ versitenin karşılayamayacağı boyutlara ulaşmış durumdadır. Fakat üniversiteye bağlanmok olayında bunların qözönüne alındığı sanılmıyor. Gözönüne alındığı sanılan bir tek nokta var gibi görünüyor: O da Mar­ mara Üniversitesinde acık bu­ lunan 7 profesörlük kadrosun­ dan biri.

(B İT T İ)

Referanslar

Benzer Belgeler

NASA’n›n morötesi dalgaboylar›na duyarl› Gökada Evrim Kaflifi (GALEX) uydusu, Araba Tekeri’nin de, görünür çap›n›n iki kat›na kadar uzanan daha genifl bir

Ancak orga- nik gıda üreticileri için yıkama sırasında bu tür maddelerin kullanımı bir seçenek değil, çünkü organik üretimde kullanılacak mad- delerin organik üretime

Burasım bir daha ziya, ret etmek ve belki daha ta lihli çıkmak, odalarını dola şıp pencerelerinden ufukla­ rı seyretmek için kırk dört yıl daha beklemek

Ali Aybar, Avusturya Kültür Ataşesi Prof, mazından sonra Üsküdar Mezarlığı'nda toprağa verildi.. Kassper, Avni Arbaş gibi kültür ve sanat yaşamımızda

Cemaati tarafından “Papa Eftim” olarak sıfatlandırılan Türk Ortodoks Patriği liırgut Erenerol’un cenaze töreni Galata Pahaiya Merkez Türk Ortodoks

FOSAMAX tablets - 福善美 錠 [ 發表藥師 ] :朱仲安 藥師 [ 發布日期 ] :2003/9/15. FOSAMAX(alendronate sodium)為

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil