• Sonuç bulunamadı

Muhsin Ertuğrul 1892

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Muhsin Ertuğrul 1892"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Muhsin Ertuğru!

M

TÜ R K tiyatrosunun kurucusu. İlk defa 17 yaşın­ dayken Erenköy'de B u rh a n e ü tiş jtp e s i) kumpan­ yasının oynadığı Sherlock Holmes dramında sah­ neye çıktı. B ir yıl sonra üçü yerli, ikisi Shakespea- re e ait on eserde rol aldı (1910). H am let’i ilk defa

1912'de sahneye koydu. Ondan sonra Antoine'ın

kurduğu Darülbedâyi'de (Şehir Tiyatrosuı. göreli

aldı. İk i defa Devlet TiyatrolarTnm başına geçti.

1951'de büyük gayretlerle Küçük Sahne'yi kürdü.

İU H S IN Ertuğrul, tiyatroya inanm ış, hayatım bu sanata adam ıştır. Tiyatro dışında, film dışında h iç­ bir şey yapm am ıştır. M em leketin en ze n g in tiyatro kita p lığ ı onun e vin d e d ir. Türk Tiyatro su 'n u n gerçek an lam ıyle kuru cusud u r. Birçok «ilk teşebbüs» ondan g elm iştir; defalarca to p lu lu klar kurm uş, defalarca Şehir Tiyatrolarını, D evlet Tiyatrosu'nu düzene so k ­ m uştur. Ö m rü m ücadeleyle geçm iştir ve g e çm e k te ­ dir. Türk tiyatro yazarlarım tanıtm ış, gen çle ri teşvik etm iş, aktör ve rejisör olarak birçok kim senin ye tiş­ m esine ö nayak olm uş, onlara im kânlar h azırlam ıştır, Hemen her yıl Shakespeare fe stivalleri için İn ­ g iltere 'ye, Strad fo rd u p o n -A vo n 'a gid en M uhsin Er- tu ğru l, m eslek incelem eleri için B irleşik A m e rika d a ­ hil, hem en bütün ülkeleri gezm iştir.

K en disi eser tercüm e ettiği g ib i, klâsik ve ça ğ ­ daş birçok yazarı ilk defa, bazan kendi m em leketle­ rinden önce T ü rk iy e 'd e . e se rle rin i oynatarak onların m em leketim izde tanınm asına, seyi.rçi ve o yu n cu la ­ rın o m illet e debiyatı ve o yazar hakkında fik ir e d in ­ m esine yardım etm iştir. .

M uhsin Ertu ğru l'un a ltm ışın cı. sarifet yılı d o layı- sıyle resm î ve özel tiyatrolar çeşitli o psteriler y a p ­ m ışlar ve geçen yıl, ilk D evlet K ültür A r m a ğ a n ı ona verilm iştir. Sanatçı, altm ış yıl öncesine ait hâtıraları­ nı şöyle anlatm aktadır:

«Babam h a riciyeciyd i. Benim de h ariciyeci o l­ mamı isterdi. Bütün ço cu kluğu m tiyatroya ya kın geçti. A b lam K u rb a ğa lıd ere 'd e otururdu. K u şd ili T i­ yatrosu k arşım ızd a yd ı. Tiyatro boşken bile g id e r, tek başım a otururdum salonda. Daha ilko k u ld a yk e n b a­ bam la tem sillere g id erdim . Sonra okulda oyu n u ço­ cuklara anlatır, rol d ağıtım ı yapardırh. O yn am aya \ başlardık».

Ö ğ re n im in i önce A s k e rî Rüştiye'de, sonra M er­ can İd ad isi'n d e yapan M uhsin Ertuğrul, içind eki b ü ­ yü k arzu ile sahneye çıkrpak isterken, ailesi buna m âni olunca, 16 yaşın d a baba o cağın ı terk ederek yurt d ışına gitti. V iyan a, Berlin, Paris, Stockholm ve M oskova'da tiyatro ve sinem ayla uğraştı. A lm a n y a '­ da Ufa Stü dyo ların da çalıştı. M em lekete d ön d ü ğü zam an D ârü lb e d ayi (Şe h ir T iyatro su ) de tercüm e ve telif eserler oynatm ağa ve aktör olarak sahneye ç ık ­ m ağa başladı. Ö te yandan yen i yen i filizle n m e ğe

b aşlayan Türk fi lime i I iğ in in den em elerine de ka tı­ lıyo rdu . M uhsin Ertuğrul sonra D ârü lb e d ayi'd en ayrılarak başka bir tiyatro to p lu lu ğu kurdu ve daha sonra tekrar yurt d ışına çıktı. A lm an ya ve Fransa'ya gitti. 1924-1927 yılla rı arasında birkaç filim çevirdi. «K ız K ule si Faciası» ve «Ateşten G öm lek» filim le - riyle b ü yü k bir ün yaptı.

M uhsin Ertuğrul, ayn ı zam anda g ü çlü bir y a ­ zardır. Kitap olarak yedi tercüm e ve adaptasyonu ya yın la n m ıştır ki bunlar içinde en tanınm ışları « Y a ­ sin Efendi (1 9 1 8 )» , «İhtilâl (1926», «Uçurum (T a ­ rih siz)» . C ehennem (1 9 2 6 )» , «R en kli Fener (1 9 2 6 )» , «Baba (1 9 3 7 )» dir. Bunlardan başka kitap halinde yayın lan m am ış, ama o yn an m ış adaptasyonları da vard ır: Halk D üşm anı (İbsenv), Bir M acera (T o lsto y '­ un K ro yçer So n a t'ın d a n ), K âşif Efendi, Ham let, v.s. Bu kitapların dışında, ken d i ku rd u ğ u Türk Tiyatro ­ su (Şe h ir Tiyatrolarınca y a y ın la n ır) d erg isin d e, D e v ­ let Tiyatrosu d e rg isin d e ; ken d i çık a rd ığ ı Perde ve Sahne'de, çeşitli g azetelerd e im zalı, ya da «Perdeci» im zasıyle yü zlerce m akale ya yın lam ıştır.

A ktö r olarak tiyatro hayatına başlayan M uhsin Ertuğrul, hem en ardından rejisö rlü k çalışm aları y a p ­ m ış, buna paralel o larak Reşat N u ri G ü n te kin , A h ­ met Kutsi Tecer g ib i d e ğ e rli yazarları tiyatro eseri verm eğe yöneltm iş, bir yandan da T o b is-K la n gfılm m alzem esi üzerin de A lm an Ufa şirke tiyle anlaşarak ip ek Film stüd yo larının ku ıü lm a sın a yardım cı o l­ m uştur. Şehir Tiytarolarm da o yn attığı operetleri f il­ me de çektiren M uhsin Ertuğrul, birçok film d e baş rolü alm ıştır. Hattâ 1>95'3 yılın d a T ü rkiye 'd e çevrilen «Halıcı Kız» isim li ilk yerli renkli film im iz onun ese­ fi ojm uştur. D o layısıyle , ü lkem izd e renkli sinem a için yolu açan, önder olan yine M uhsin Ertuğrul'dur.

1940'tan sonra daha ziyad e teşkilâtçılık ve re ji­ sörlük ü zerinde duran sanatçı, m em leketin tiyatro politikası ü zerinde b ü y ü k tesiri olan teşebbüsler yapmıştır.- A n cak, her zam an kendi d o ğru b ild iğ in ce hareket ettiğinden, bazı an laşm azlıklar, bilhassa ti­ yatroyla, sanatla alışverişi olm ayan politika adam la- rıyle an laşm azlıklar yü zü n d en işin i bırakm ak zo ru n ­ da kalm ıştır. M uhsin Ertuğrul, d id işke n b ir hayatın ve rim in i, m em lekette tiyatro se vg isin in arttığını g ö r­ m ekle ye n i y e n i alm aktadır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

This research was conducted to determine the effects of different seaweed doses on yield and nutritional values of hydroponic wheatgrass (Triticum aestivum L.) juice in the

En meş ■ hur eserleri

Tarihsel olarak bakıldığında genel amaçlı teknolojilerin ortaya çıktığı dönemlerde yeniliklerin sayısında bir artış gözlenmiştir.21 Mal ve hizmetleri kapsayan ürün

Tanpınar’ın tamamlanmamış bir roman çalışma­ sı olan “ Aydaki Kadın” ise günışığı- na çıkmak için çok daha çetin bir yol izlemek zorunda

I T i jEŞİKTAŞ’ın eski kalecilerinden, milli futbolcu Sabri Dino dün gece Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak intihar etti.. I .i T r J Milli kaleci Sabri Dino

Grif- fith’ten beri yerleşmiş olan klasik sinema­ nın estetik öğeleri Godard tarafından ters­ yüz edilmiştir...” “..Godard, yeni bir estetik çizgiyi gerçekçiliğin

Altı sene kaldığım ve geçen büyük harp müddetini gç çirciğim Yemenden dönmüştüm. Altı sene evvel ayrıldığım İstanbul şehir bakımından hiç

Çün- kü zaman algısı mikrosaniye (saniyenin mil- yonda biri), milisaniye (saniyenin binde biri), saniye ve biyolojik ritimler gibi farklı süre öl- çekleri için farklı