• Sonuç bulunamadı

İşletmelerde iş ahlakı ve sosyal sorumluluk olgusu: kuram ve bankacılık sektöründe uygulama: Konya örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İşletmelerde iş ahlakı ve sosyal sorumluluk olgusu: kuram ve bankacılık sektöründe uygulama: Konya örneği"

Copied!
101
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANABİLİM DALI

YÖNETİM ORGANİZASYON BİLİM DALI

“İŞLETMELERDE İŞ AHLAKI VE SOSYAL SORUMLULUK OLGUSU: KURAM VE BANKACILIK SEKTÖRÜNDE UYGULAMA: KONYA ÖRNEĞİ”

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Prof. Dr. M. Şerif ŞİMŞEK

Gülfer UĞUR 074227011008

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

ÖZET

Pek çok kişi, yönetim literatüründe artan ölçüde dikkat çeken iş ahlakının yeni bir kavram olduğuna inanmaktadır. Oysa, iş ahlakına olan ilgi yeni değildir. İş ahlakı konusunda 2000 yıl önce bile yazıların yazıldığı bilinmektedir. Günümüzde yaşanan rekabet ortamı; sosyo-ekonomik dengesizlikler, krizler..vs. iş ahlakını tekrar ön plana çıkarmıştır.

“İş ahlakı” kavramı ile “sosyal sorumluluk” kavramı arasında da yakın ilişki bulunmaktadır. Sosyal sorumluluk, esasen iş ahlakının gereğidir. Yani iş ahlakı, sosyal sorumluluğu da içeren bir anlam taşır.

Günümüzde işletmelerin sosyal sorumluluğu büyük önem taşımaktadır. İşletmelerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal kurum oldukları görüşü giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Sosyal sorumluluk felsefesini benimseyen işletme yöneticilerin, personelin çalışma şartlarıyla, ücretlerini, müşterilerin satın alma güç ve zevklerini, toplumdaki istihdam şartlarını, çevre sorunlarını, eğitim ve sağlık kurumlarının ihtiyaçlarını, ulusal kaynakların verimli kullanımını dikkate alarak çözüm üretmeleri gerekmektedir.

Çalışmamız sonucunda görülmüştür ki, Türk Bankacılığı iş ahlakı ve sosyal sorumluluk konusu ile çok eski tarihlerde tanışmıştır ve bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu konu tüm işletmeler tarafından önem verilen bir konu haline gelmeye başlamıştır.

(4)

ABSTRACT

Many people believe that the business ethics, extensively remarked in the management literature, is a new concept. In fact, the interest into the business ethics is not that new. Even 2000 years ago, it is known that writings existed about the business ethics. Nowadays, the rival environment , social-economic imbalances, crisis.., have featured the business ethics.

There is close relationship between the concept “business ethics” and “social responsibility”. Social responsibility, in fact, is the requirement of the business ethics. That is, business ethics has a meaning which involves the social responsibility.

Today, the social responsibility of the organizations has a great importance. The view that the organizations are not just economic but social establishments, keep getting more importance. The managers of the organizations adopting social responsibility, have to find solutions by considering the working environment and the wages of the employees, the purchasing power and pleasure of the customers, the employment conditions in the society, the environment problems, the needs of the education and health institutions and the efficient use of the national resources.

It is realized in the result of our study that, the Turkish banking sector had adopted business ethics and the social responsibilty in very early times and like all the world, this issue has been given more importance by the organizations in our country, too

(5)

İÇİNDEKİLER

ÖZET ... III

GİRİŞ ... 1

İÇİNDEKİLER ... V I. BÖLÜM AHLAK, İŞ AHLAKI KAVRAMLARI, İŞ AHLAKININ BOYUTSAL ÇERÇEVESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ 1.1.Ahlak Kavramı ve Önemi ... 3

1.2. Ahlak, Birey ve Toplum İlişkisi ... 6

1.3.İş Ahlakı Kavramı ve Kapsamı... 9

1.4.İş Ahlakının Tarihsel Gelişimi ... 14

1.4.1.Dünyada İş Ahlakı ... 16

1.4.2.Türkiye'de İş Ahlakı ... 20

1.5.İşletmeler İçin Ahlaki Karar Vermenin Önem Ve İşleyişi ... 21

1.5.1.İşletme Dışı Faktörler ... 26

1.5.2.İşletme İçi Faktörler... 27

II. BÖLÜM SOSYAL SORUMLULUK VE İŞ AHLAKI 2.1.Sorumluluk ve Sosyal Sorumluluk Kavramı ve Kapsamı ... 29

(6)

2.2.1.Klasik Görüş ... 39

2.2.2.Sosyo- Ekonomik ... 40

2.3.Sosyal Sorumluluğun Yönetimi ... 42

2.3.1.Çevre Analizi ve Örgütsel Yöneltme ... 44

2.3.2.Stratejilerin Belirlenmesi ... 45

2.3.3.Stratejilerin uygulanması ... 46

2.3.4.Stratejik Kontrol ... 46

2.4.İşletmelerin Sosyal Sorumluluğu... 47

2.5.İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk İlişkisi ... 50

III. BÖLÜM İŞ AHLAKI VE SOSYAL SORUMLULUK OLGUSU ÜZERİNE BİR UYGULAMA 3.1.Banka İşletmeciliği ... 59

3.2.Alan Araştırmasının Amacı, Kapsamı, Yöntemi, Sınırları ve Varsayımları ... 60

3.2.1.Çalışmanın Amacı ... 60

3.2.2.Çalışmanın Kapsamı Ve Önemi ... 60

3.2.3.Çalışmaya Konu Olan Bankalar Hakkında Bilgiler... 60

3.2.3.1. Garanti Bankası A.Ş. ... 60

3.2.3.2. T.İş Bankası A.Ş. ... 62

3.2.3.Denizbank A.Ş. ... 62

3.2.4.Çalışmanın Yöntemi ... 64

3.2.5. Çalışmanın Sınırları ... 64

(7)

3.3.Araştırma Sonuçlarının Analizi Ve Bulguların Değerlendirilmesi ... 66

3.3.1.Araştırma Konusu ile İlgili Katılımcıların Analizi ... 66

3.3.2.Araştırma Konusu ile İlgili Soruların Analizi ... 67

3.3.2.Hipotezlerin Analizleri ... 76

SONUÇ ... 79

KAYNAKÇA ... 83

EK: BANKACILIK SEKTÖRÜNDE İŞ AHLAKI VE SOSYAL SORUMLULUK ARAŞTIRMASI ANKET FORMU... 91

(8)

GİRİŞ

İnsan sosyal bir varlık olması sebebiyle tarihin hiçbir döneminde yalnız yaşamamıştır. İnsanın bulunduğu her yerde mutlaka bir toplum yaşamı da olmuştur. İnsan da toplum da sürekli olarak tarihsel gelişim içerisinde bir değişimden geçmiştir ve geçmektedir.

Ahlak; bir toplum içerisinde tüm insanların uyması gereken kurallar topluluğudur. Nasıl ki toplumda yaşayabilmek için belli kurallara uyma zorunluluğu varsa iş hayatında da uyulması zorunlu olan kurallar vardır. Bu kurallar bütününe iş ahlakı adı verilmektedir. İşletmelerin ahlaki sorumluluklarının yanı sıra sosyal sorumlulukları da vardır.

“İş ahlakı” kavramı ile “sosyal sorumluluk” kavramı arasında da yakın ilişki bulunmaktadır. Sosyal sorumluluk, esasen iş ahlakının gereğidir. Yani iş ahlakı, sosyal sorumluluğu da içeren bir anlam taşır.

Sosyal sorumluluk, karar verici durumda olanların yani işletme yöneticilerinin, kendi çıkarlarını olduğu kadar toplumun genel çıkarlarını da geliştirecek ve koruyacak eylemleri yapmasındaki zorunluluktur. Çevrelerinde olanlara tepkisiz kalmamaları işletmenin aldığı kararlardan toplumun nasıl etkileneceğini göz önüne almaları gerekmektedir. İşletmelerin toplum içerisinde belirli bir statü kazanmaları ve varlıklarını sürdürebilmeleri için bu kurallara uyması gerektiğini bilmelidirler. İnsanlığın ticarete başladığı günden bu yana çoğu ticari girişim, içinde yaşadıkları toplulukla yakın temas içinde oldular ve iyi birer kurumsal yurttaş olmaya gayret gösterdiler. Çoğu işletmeci, "doğru olanı yapmanın", yani müşterilere hizmet etmenin, çalışanların moral durumuna önem vermenin, tedarikçileri desteklemenin ve çevreyi korumanın ticari açıdan mantıklı olduğunu zaten sezgisel olarak bilmektedir. Son yıllarda, müşterilerden, yerel halktan, denetim mercilerinden, bankalardan, kredi veren kuruluşlardan ve sigortacılardan gelen baskılar da şirketleri sorumlu işletmeciliğe zorlamaktadır.

Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ahlak ve iş ahlakı, tarihsel gelişimleri ve işletmeler için önemi üzerinde durulmuştur.

(9)

İkinci bölümde sosyal sorumluluk kavramı; gelişimi ve işletme yönetimine etkileri ve iş ahlakı ile ilişkisi ele alınmıştır.

Üçüncü bölümde bankacılık sektöründe iş ahlakı ve sosyal sorumluluk anlayışlarını ölçmeye dönük anket çalışmasına yer verilmiş ve anket bulgularının analizi yapılmıştır.

(10)

BİRİNCİ BÖLÜM

1.AHLAK VE İŞ AHLAKI KAVRAMLARI, İŞ AHLAKININ BOYUTSAL ÇERÇEVESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ

1.1. Ahlak Kavramı ve Önemi

Ahlak kelimesinin kökeni Arapça “hulk”, Yunanca “ethos” ve Latince “mos” kelimelerine dayanmaktadır. Arapça “hulk” kelimesi “huy” anlamına gelmektedir. İngilizce’de “ahlak” kelimesinin karşılığı olarak kullanılan “ethics” kelimesinin kökeni Yunanca “ethos” a ve yine İngilizce’de ahlak kelimesini ifade etmek için kullanılan “morality” kelimesinin kökeni de Latince “mos” kelimesine dayanmaktadır.1

Türk Dil Kurumu Felsefe Terimleri Sözlüğü'nde ahlak kavramı: "Belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen töresel davranış kurallarının yasalarının, ilkelerin toplamı; çeşitli toplumlarda ve çağlarda kapsamı ve içeriği değişen ahlaksal değerler alanı, bir kişi-veya bir insan öbeğince benimsenen eylem kurallarının toplamı" olarak ifade edilmektedir.2

Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi'ne ise ahlak, "insanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar dizgesi, başka insanların davranışlarını olumlu veya olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü"3 olarak anlatılmaktadır.

Ahlak, tarih içinde yer yer dinlere bağlı olarak ortaya çıkmış ve her din, belirli bir yaşam biçimini öngören bir ahlak anlayışını barındırmıştır. Bununla birlikte ahlak kuralları dinsel kurallardan ayrılır. Ahlak, temelde insanların kendi aralarındaki ilişkileri konu edinirken, dinler insanların "kutsal" sayılan ve inanç konusu olan doğaötesi

1Hacı Ali Aydın, İşletmelerde İş Ahlakı: İstanbul Su ve Kanalizasyon (İSKİ) Örneği,

İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri AB., Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2002, s.4-5.

2Mahmut Arslan, İş ve Meslek Ahlakı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2001, s.2.

3Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Ana Yayıncılık ve Sanat ürünleri Pazarlama A.Ş., 15. Bası, Cilt 1.

(11)

güçlerle ilişkileriyle ilgilidir. Ahlaka aykırı bir davranış "ayıp", dine aykırı bir davranış ise "günah" olarak nitelenmektedir.4

Ahlak terimi dilimizde iki anlama sahiptir. Birincisi, insanların toplum içinde uyması gereken kural ve ilkeleri belirtir. Bunun doğrultusunda belli bir toplumun belli bir döneminde bireysel ve toplumsal davranış kurallarını saptayan ve inceleyen bir bilim dalı olarak ifade edilebilir. Toplumsal yaşamda insan ilişkilerinin bir yansıması ve davranışlarının niteliğidir.5 İkincisi, ahlak felsefesini belirtir. Buna göre ahlak, belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen törel davranış kurallarının, yasalarının ve ilkelerinin toplamıdır. Ahlak "nasıl yaşamamız gerekir" sorusuna verilecek yanıtlar araştıran bir felsefe disiplinidir. Ahlakın çıkış noktası, insan eylemlerinin toplumsal hayata zarar vermeden düzenlenmesi gibi pratik bir nedenden kaynaklanmaktadır.6

Ahlak'ın toplumsal ve bireysel boyutuyla ilgilenen görüşlere göre ise, "ahlak ve sorumluluk duygusu, sosyal ve kollektif bir şuurun yansımasından ibarettir; sosyal bir olaydır. Ahlak kavramı, kültürel süreç içinde aktarılan, sosyal hayatın temel kurallarını oluşturan doğru ve yanlış davranış biçimlerini ifade eder. Ahlak, bir insanın sadece sübjektif olarak inandığı kurallar değil, o kültür tarafından yaygın biçimde benimsenen ve paylaşılan değer yargılarıdır. O halde, ahlak yalnızca kişisel olarak doğruluğu kabul edilen norm ve davranış kuralları değildir, sosyal anlayışın ürünüdür".7

İnsanların davranışlarını oluşturan temel öğe ahlaktır. Ahlak insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde nasıl davranılması ya da nasıl davranılmaması gerektiğini

4Funda Gün, İşletmelerin Sosyal Sorumluluğu ve Halkla İlişkiler, Marmara Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 1994, s.39.

5İsmail Türkmen,Toplam Kalite Yönetiminde Etik,

http://www.mmo.org.tr/resimler/ekler/5e00132373a7031_ek.pdf?dergi=32, 07.03.2007

6Hasan Tutar, M. Kemal Yılmaz ve Cumhur Erdönmez, Örgütlerde Davranış, 3. Baskı, Adım Matbaacılık,

Konya, 2003, s.146.

(12)

belirlerken, kendiliğinden oluşmuş değer yargılarının tüm topluma yansıması şeklinde görülür.8

Ahlakın, hukuk ve dinle örtüşen birçok yanı vardır. Hukuka ve dini kurallara aykırı olan birçok eylem ahlaka da aykırıdır. Örneğin hırsızlık yapmak, ırza tecavüz, cinayet hem ahlaka, hem hukuka hem de dini kurallara aykırı eylemlerdir. Ahlakın, hukukun ve dinin birbiriyle örtüşen birçok yönü olduğu gibi örtüşmeyen yönleri de vardır. Ayrıca hepsinin yaptırım gücü de farklıdır. Hukukun yaptırım gücü mahkeme, polis, hapishane, zabıta gibi yollarla; dinin yaptırım gücü öbür dünyayla; ahlakın yaptırım gücü ise toplumların iyi ahlaklı davranan kişiyi yüceltmesi, kötü ahlaklı davranan kişiyi ise toplumdan itmesi şeklinde kendini gösterir.9

İnsanlar toplum halinde yaşamaya devam ettiği sürece ahlak kavramı önemini korumaya devam edecektir. Toplumlarda meydana gelen gelişmeler ve değişimler devam ettiği sürece, ahlak kavramının kapsamı da, bu gelişmelere ve değişimlere uymak için genişlemekte ve değişmektedir. Böylece Kişisel Ahlak (Sübjektif Ahlak), İş Ahlakı gibi birbirinden farklı ahlak kavramların gelişmesi de sürecektir.10

20'nci Yüzyılda ahlak daha çok bireylerin toplum karşısındaki durumu açısından ele alınmıştır. Bir yandan oluşan teknolojik uygarlık ile refah toplumu ve bunlara bağlı hukuk devleti anlayışı, öte yandan bilginin yaygınlaşması, bireyin genel olarak toplum ve ahlak yargılan karşısındaki durumunu güçlendirmiştir.11

İnsanlar hangi tür toplumda olursa olsun yaşamak zorundadırlar. Yaşamak insan gerçeğinin en temel ve en tabii güdüsüdür. Yaşamak birtakım nesnelere ve onların elde edinilmesine bağlı bir süreçtir. Bu sürecin en önemli faktörü ise insanın yaşadığı dönem içinde edindiği ahlaki yapısıdır. Bir eylemin ahlaki değerini doğal bir kabiliyetle ayırmak hiç bir zaman mümkün değildir. Bir eylemin, ahlaki olup olmamasını ortaya

8Ferhat Uçar, İnsan Kaynakları Uygulamalarının İş Ahlakı Kapsamında İncelenmesi: Kamu ve Özel

Hastanelerin Sağlık Personeline Yönelik Bir Uygulama, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kütahya, 2007, s.5.

9Şükrüye Burcu Kınran, İş Ahlakı ve Etik Değerlerin Türk İşletmeciliğindeki Yeri, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.5.

10A.g.e., s.5-6.

(13)

çıkaran özellik, bu olgunun gerçeğe uygun olup olmadığını ayırmaksızın, ona açıklık veren şuura ait değil, iyiyi kötüden ayırmak yetkisine sahip olan vicdana aittir. Bilinç bir şahit; vicdan ise bir hâkimdir. Gerek, içsel acı ve gerekse ahlaki lezzet, insanlık şerefimizin yükselmesi ve alçalmasının takdiri, önemli bir ölçüde vicdandan kaynaklanır. Vicdan, bizim mükemmellik ve noksanlığımızın bir çeşit içsen duygusudur; fakat vicdanın mahiyetine dair hiç bir şüphe bırakmamak için, vicdanı akıl ile yönlendirmeliyiz. Akıl, salim bir duygu veya ortak bir duyguyu ifade eder, genellikle doğru yanlışa hükmettiği gibi, vicdan adı altında da genellikle iyi ve kötüye dair açıklama yapar.

Eski Yunan'da başlayan Rönesans ve Aydınlanma Çağında katı kurallarından arınarak daha hümanist bir yaklaşım olarak görünen ahlak anlayışının günümüzde hızlı teknolojik gelişmelerin yarattığı daha bilinçli bireylerin bulunduğu modern bilgi toplumlarında sadece kişinin kendisine ve vicdanına karşı değil, topluma karşı da görevlerini kapsayan bir konuma geldiğini kabul etmek mümkündür. Bu bağlamda ahlakın toplumsal ve bireysel yönü olduğunu da söyleyebiliriz.12

1.2. Ahlak, Birey ve Toplum İlişkisi

Ahlak, sosyal ve kolektif bir bilincin yansımasından ibarettir; sosyal bir olaydır. Kültürel süreç içinde aktarılan, sosyal hayatın temel kurallarını oluşturan doğru ve yanlış davranış biçimlerini kapsar. Ahlak, bir insanın sadece sübjektif olarak inandığı kurallar değil o kültür tarafından yaygın biçimde benimsenen ve paylaşılan değer yargılarıdır. O hâlde ahlak yalnızca kişisel olarak doğruluğu kabul edilen normlar ve davranış kuralları bütünü değil aynı zamanda sosyal bir anlayışın ürünüdür.13

Hiçbir sosyal kurum, ahlak olmadan yaşayamaz. Toplumların bugün karşılaştığı birçok sosyal sorunun kaynağı; ekonomik, sosyal, kültürel ve politik alanlarda yaşanan

12Funda Gün, a.g.e. ,s.39.

13Şevki Özgener, Ahlakının Kurumsallaşmasında Üst Yönetim Kademesinin Rolü, İş Ahlakı Dergisi,

2008, 1.Sayı, http://www.isahlakidergisi.com/pdf/tr/86863da15befa976b470bfb320afc47dzgener.pdf, 2009, s.33.

(14)

gelişmenin, ahlaki yönleri ihmal etmesidir. Modern dünya bir taraftan birçok yönüyle belli ahlak anlayışlarının varlığını gerektirmekte bir taraftan da bu anlayışları ciddiye almanın zeminlerini yıkmaktadır. Çünkü toplumsal değişimin etkisiyle önceleri kabul görmüş bazı ahlaki değerler şimdi şiddetli bir şekilde sorgulanma; bu değerlerin birçoğu da artık terk edilmektedir. Yani modernlik, bir bakıma hem ahlaka ihtiyaç duymakta hem de ahlakı imkânsız kılmaktadır. Bu gelişmeler karşısında doğru ve yanlışın ne olduğu hakkındaki karmaşık ikilemlerden dolayı yöneticilere rehberlik edecek ahlaki kanıtlar açık değildir.14 Ancak toplum, değişimin getirdiği yeni oluşumların etkisiyle rasyonel bir ahlak anlayışını talep etmektedir.15

Her toplum kendi ahlak anlayışını şekillendirir. Bir toplumun sürekliliğini ve birlikteliğini sağlayan temel değerler sistemi olan ahlak, o toplumun dünyaya açılan penceresidir. Bazı bireylerin kendi çıkarları doğrultusunda ahlaki değerleri görmezden gelmeleri öncelikle sosyal dayanışmayı olumsuz etkiler. Herkesin kendi çıkarları veya kendi önem verdiği şeyler uğrunda başkalarını düşünmediği bir toplumsal yapıda ne ekonomik ne de sosyal yaşamdan söz edilebilir. Ahlakın toplumdaki rolünü bir felsefeci “Yaşamak değil yaşatmaktır.” şeklinde ifade etmektedir. Sayısız bireysel deneyimin bir ürünü olarak ahlak, çok sayıda sürekli anlaşma ve uzlaşma biçimini ihtiva eden, karşılıklı çıkarların kaçınılmaz surette birbirine bağlı olduğu, bireylerin yaşadığı sosyal ortamda uyum için vazgeçilemeyecek, güçlü dokuları olan bir yaşam biçimidir. Şüphesiz ahlakın bir kanunu veya kuralı yoktur fakat birçok yönetici vicdanı, yetişme tarzı, ileri görüşü ve sosyal baskılardan dolayı ahlak kurallarına uyma zorunluluğu hissetmektedir.16

“Ahlak İlkeleri” (The Principles of Ethics) adlı eserinde Herbert Spencer

(1820-1903) “Herkes ahlaklı olmayınca hiç kimse ahlaklı olamaz.” diye yazar. Yani birinin ahlaka uygun olmayan davranışlarda bulunması diğerlerinin de ahlak-dışı (gayri ahlaki) davranmasına neden olabilir. 19. yüzyılda yaşamış büyük liberal filozoflardan biri olan Spencer’in ahlak konusunda verdiği mesaj oldukça açıktır; bir kişinin ahlaklı olması yetmez!... Ya da bir tek alanda ahlaka uygun olan davranışların bulunması yeterli

14Bedia Akarsu, Mutluluk Ahlakı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1998, s.45. 15Şevki Özgener, a.g.e., s.33.

(15)

değildir, tüm alanlarda ahlaka uygun ilkelerin ve standartların yürürlükte olması gerekir.17

Ahlâk, toplumlarda adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunan faaliyetlerin yanı sıra ekonomik uygulamaları inceleyen bir disiplindir.18 Bu durum yaşanan soysa-ekonomik değişimlerle bizi iş hayatındaki ahlak anlayışı üzerinde daha derin ve kapsamlı duruşlara ve incelemelere itmiştir. Uzun vadede bir kuruluşun toplumda kabul görmesi göstereceği "tutarlı ahlâki tavır" ile yakından ilintilidir. Tutarlı ahlâki tavır, müşterilerin, tekrar tekrar şirket kapısına çekilmesinde etkili olacak, böylece toplam kalitenin en önemli amaçlarından birisi olan müşteri tatmini sağlanabilecektir. Şirket yönetiminde gerçekleştirilecek etkin bir liderlik, özel girişim ruhunu destekleyecek ve yüceltecek en mükemmel yoldur. Bu türden bir liderliğin temelinde ise "ahlâk" öğesinin, zorlu bir yarışmanın egemen olduğu global ekonomik düzen çerçevesinde şirketlerin sığa çıkma ve kârlılığını sağlamada stratejik bir etken olduğu yatmaktadır. Bundan dolayı iş ahlâkının kapsamı oldukça geniştir. Bunlardan birincisi, işletmeleri talep fazlalığından ve arz azlığından faydalanarak zaman zaman fiyatları normal ölçüde yükselterek fırsatçı politika gütmeleri haksız ve aşırı kârlar elde etmeleri konusudur. İkinci konu, gerçek dışı ve asılsız reklamlar yaparak malın satış potansiyelini arttırırken rakip işletmelerin mallarını hizmetlerini kötüleyici ve küçük düşürücü reklamlar yapmak, rakipler hakkında asılsız dedikodular çıkarma ve yayma çabalarına girişmek veya haksız rekabet olarak nitelendirilmektedir. Bu konu kanunen yasaklandırılmış, olmakla birlikte iş ahlâkı kurallarına da aykırı olmaktadır. İş ahlâkı ile ilgili üçüncü konu, kanunen yasak olduğu veya toplumsal değerlere aykırı bulunduğu çocuk denilecek yaşta işçileri çalıştırmak, kadın veya çocuklara düşük ücret politikası uygulamak, ücret, terfi ve teşvik politikasında adil davranmamak adam kayırmak konularıdır. Bunlar ne vicdana ne de dürüstlüğe sığmaktadır. İş ahlâkını ilgilendiren en önemli konulardan biride, devlete ve yerel yönetime karşı olan vergi, diğer yerel hükümlülükleri dürüstçe, zamanında yerine getirme hükümlülüğüdür. Nihayet, iş ahlâkı, işletmelerin, iş adamlarının ve yöneticilerin alakalarına karşı işletmenin faaliyetlerinden

17Coşkun Can Aktan, Temiz Bir Toplum Yapısı Oluşturulmasında Toplam Ahlak Yönetimi

Perspektifi,Yolsuzlukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Yayınları, 2001, s.2.

18Şevki Özgener, Ekonomik Sistemler Ve Ahlâk,

(16)

doğan senetli, senetsiz borçlarını zamanında ödemeleri sorumluluğunu gerekli kılmaktadır. Aksi takdirde güvensiz bir iş hayatı tüm insanların sadece iş ahlâkını değil, bireyler arası taahhütleri ve ekonomik ilişkileri de olumsuz yönde etkileye bilecektir. Kısaca iş ahlâkı insanın kendine karşı ne kadar dürüst ise başkasına karşı da en azından o ölçüde dürüst olmasını zorunlu kılmakta ve işletmeler için devamlılığın sağlanmasında bu formel ve informel kurallara uyulmasını ön koşul haline getirmektedir.19

1.3. İş Ahlakı Kavramı ve Kapsamı

İnsanların toplumdaki diğer bireylere karşı görevleri karmaşık, zor ve rahatsız edici olarak nitelendirilen ahlak kuralları ile belirlenmektedir. İnsanlar hayatları boyunca standartlarla yaşamakta ve yine standartlar tarafından yönlendirilmektedir. Ahlak değerleri, bireyler ve toplumlar için olduğu kadar işletmelerin başarısı açısından da önemli olmaktadır. Ahlak, organizasyonların üretim sürecinde bütünleştirici bir rol oynamakta, işyerlerinde çalışanların sosyal tutum ve davranışlarını doğrudan etkilemekte ve belirlemektedir. İşletmelerde iş ahlakının oluşumu ise, belli bir insan grubunun tarihsel, felsefi ve dinsel deneyimleri gibi birçok faktörün yüklediği anlama bağlı olarak gerçekleşmektedir.20

İş ahlâkı kavramını, kısaca, “iş dünyasında hüküm süren ve doğruluğu genel kabul görmüş kurallara uyma davranışı” olarak tanımlamak mümkündür. İş ahlâkı, dürüstlük, adil davranmak, haksızın karşısında haklının yanında olmak, sözünde durmak, doğaya saygılı olmak, insana insanca davranmak vb. kavramları da içermektedir. Bazı şirketler belirli sonuçları elde etmek amacı ile yasa dışı veya haksız yollara başvurmaktan kaçınmazken, bazıları şirket çalışanlarının uyması gereken iş ahlakı ilkelerini

19Türker Göksel, İşletmelerde Pazarlamanın Ahlâki (Etiksel) Yönlü Sorumlulukları, Afyon Kocatepe

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Afyon, 1999, s.43.

20Sibel Gök, İş Etiği İle İş Ahlakı Arasındaki İlişki Ve Çalışma Yaşamında İş Etiğini Etkileyen

Faktörler, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:1, Yıl:2008; http://www.insanbilimleri.com;ss.7

(17)

tanımlamakta ve bu ilkeleri uygulamaktadır. Bu durum ise iş ahlakının toplum yaşamı için önemini ortaya koymaktadır.

İş ahlakı, iş dünyasındaki mal ve hizmet üretim ve tüketim sürecindeki doğrular ve yanlışları ifade eder. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusu ahlaki bir konudur. İş dünyasında doğru davranışlar ve eylemler olacağı gibi, yanlış davranışlar ve eylemler de bulunmaktadır. Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere iş ahlakı, iş dünyasındaki doğru ve yanlışları ifade eder.21

Başka bir açıdan iş ahlakı, iş dünyasında hüküm süren doğru ve yanlış kavramlardır. Albert Scweitzer’e göre ahlak, ilgiliyi iyi davranışlara yöneltmektir. Bir anlamda, bireyin diğerleri ile ilişkilerinde ahlaki seçeneklere yönelmesidir.22

Görüldüğü üzere iş ahlakı herkes tarafından farklı algılanabilen bir kavram olduğu için, bu konuda çalışan sosyologlar, işletmeciler ve diğer araştırmacılar iş ahlakını farklı şekillerde tanımlamışlardır. Bu tanımlardan genel anlamda bazıları şunlardır 23:

"İş ahlakı bütün ilişkilerde dürüstlük, güven, saygı ve hakça davranmak demektir."

"İş ahlakı genel ahlak kurallarının iş hayatındaki uygulamasıdır."

"İş ahlakı, dürüstlük ve doğruluk üzerine kuruludur ve toplumun beklentilerinden adil rekabete, reklamcılıktan halkla ilişkilere, sosyal sorumluluktan tüketicinin bağımsızlığına kadar çok farklı boyutu bulunmaktadır."

İş ahlakı genellikle özel teşebbüslerin mal ve hizmet üretiminde ve satışında ahlaki davranmalarının önemi üzerinde durmaktadır. İş ahlakı aynı zamanda "şirket ahlakı", "firma ahlakı", "işletme ahlakı", "ticaret ahlakı" gibi adlar ile de

21Coşkun Can Aktan, Ahlaki Yeniden Yapılanma ve Toplam Ahlaka Doğru (2): Meslek Ahlakı ve

Sosyal Sorumluluk; http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/toplam-ahlak/aktan-is-ahlaki.pdf, 2006.

22Semra Arıkan, İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı, Hacettepe Üniversitesi İktisadi

İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.13, Ankara, 1995, s.173.

(18)

tanımlanmaktadır. Şüphesiz, "esnaf ahlakı", "üretici ahlakı", "işveren ahlakı" ve benzeri tanımlamaları da iş ahlakı içerisinde değerlendirmek mümkündür.24

Yeni ahlaki sorunları beraberinde getiren kriz ve küreselleşme sonucunda, çokuluslu firmalarda çalışan farklı kültürlerden gelen insanların birbirlerinin kültürlerine saygı ve anlayış göstermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla işletmelerin kendi değer yargılarının ve ahlak kurallarının açıkça öngörülmesi kaçınılmaz bir şart haline gelmektedir.

İş ahlakının giderek önem kazanmasının nedenleri beş maddede açıklanmaktadır:25

1.Ahlaki olarak iş görmek için kamu baskısıyla gelişen sosyal sorumlulukla ilgilidir.

2.İyi ahlakın iyi işle özdeş olduğunun fark edilmesidir.

3.Yöneticiler için ahlak ve iş yaşam konusundaki tartışmaların bir tehdit veya zayıflık olarak değil, günümüz endüstrilerinin mükemmellik ve yüksek kaliteye ulaşma çabalarının doğal bir uzantısı şeklinde algılanmasıdır.

4.Çeşitli çıkar gruplarının menfaatlerini dengeleme gereksiniminin giderek artan oranda önem kazanmasıdır.

5.Hem bireyler hem organizasyonlar arasındaki ilişkilerin karşılıklı güvene ve birbirlerinin çıkarlarına saygı göstermesi gerçeğine dayanması düşüncesinin yaygınlaşmasıdır.

Dinçer, gelişen ve değişen yaşam şartları karşısında bizim toplumumuzun ekonomik hayat ve iş ahlakıyla ilgili; temeli sayılabilecek değerlerden bazılarını şöyle sıralanabilir :26

24Z. Eser Nalbant, İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı, Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F.

Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt:12, Say:1, Manisa, 2005, s.198.

(19)

-Alış verişlerde birbirini aldatmamak, -Borcunu vaktinde ödemek,

-İhtiyaç sahibi kimselere yardım ve destek sağlamak,

-Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi, başkasına yapmamak, -İşçisine ücretini hakkıyla ve zamanında ödemek,

-Haksız rekabet yapmamak,

-Ölçü ve tartısında adil ve dürüst olmak,

-İstifçilik yapmamak ve toplumun zayıf anlarında veya arz yetersizliği durumlarında fırsatçı politikalar gütmemek,

-Mal hakkında yalan söylememek. Sattığı malın niteliklerini tam olarak belirtmek. Kendi malının kötü yönlerini müşteriden gizlememek ve alacağı malın değerini düşürmek için kötülememek. Gerçek dışı ve asılsız reklamlara yönelmemek,

-Sözüne ve anlaşmalarına sadık kalmak ve yapılan bir pazarlıktan ve akidten sonra bir başkasıyla pazarlığa girişmemek,

-Müşteri iken, satıcı iken, borcunu öderken, alacağını tahsil ederken kolaylık göstermek, müsamaha ile yaklaşmak ve gerektiğinde kendisinden fedakârlık yapmak.

İş ahlâkı konusunda reddedilmesi gereken yargılardan biri de iş dünyasına ait özel bir ahlâkın olduğu buna da iş ahlâkı dendiği şeklindeki yanlış kanıdır. İş ahlâkı ya da iş dünyasında karşılaşılan ahlâki sorunlar genel ahlâki sorunlardan ayrı bir yöntemle ele alınamazlar. Hayatın diğer alanlarında sözünden dönmek doğru bir davranış değilse, iş ahlâkı bunu iş dünyasında doğru ya da kabul edilebilir bir davranış olarak sunamaz. İş

26Ömer Dinçer, Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, 2. Baskı, Alfa Yayınevi, İstanbul, 1992,

(20)

ahlâkının bu konuda yapabileceği şey hangi çeşit sözlerin verilip verilemeyeceğini analiz etmektir.27

Davranışların ahlaki olup olmadığı kişilere göre değişir ve göreceli bir kavramdır. Örneğin bir işgören yaşadığı çevre ve alışkanlıkları gereği iş yerinde diğer çalışanlar ile birlikte kumar oynamasını gayr-i ahlaki bir davranış olarak görülebilir. Dolayısıyla iş ahlakı, içersinde çatışan taleplere karşı karşıya kalabilecek bir durumda ortaya çıkabilecektir. İşletme açısından gayr-i ahlaki olarak değerlendirilen iş yerinde kumar oynamanın sonucunda işletmenin verimliliği ve karlılığı azalıp personel atımına kadar gidebilecek bir sonuçla karşılaşılabilecektir. İş ahlakı önceleri skandallara tepki olarak gelişmiştir. Bununla beraber, iş ahlakı sadece yanlış olan hareketleri ortaya çıkarmaya çalışmakla değil, ayrıca iş adamlarının ve kurumların ulaşabileceği ahlaki ideallerin sunmakla da ilgilidir. Ahlaki değişme ihtiyacı olan uygulamalarla sıkı bir ilişki içinde olanlar, onları değiştirmeyi istemedikçe iş ahlakı iş uygulamalarını değiştirmeyecektir.28

Günümüzde yaşanan, küreselleşme, sanayi ve bilgi teknolojilerinde ki gelişmeler her anlamıyla dünyamızı küçültmeye devam etmektedir. Hem bireysel, hem de kurumsal ilişkilerin giderek artması ve sürekli devam eden değişiklik arz etmesi bu ilişkilerde uyulması gereken birtakım yazılı ve yazılı olmayan kuralları ortaya koyulmasını gerekli kılmaktadır.

Özet olarak İş ahlakını, “toplumda genel kabul görmüş normlara uygun, işletme ortamındaki doğru davranışlar” 29 olarak tanımlanmak mümkündür. Bu çerçevede dürüst iş yapılması, verilen sözlerin yerine getirilmesi, çevreye duyarlılığın bir göstergesi olarak çevreyi kirletmeyen üretim süreçlerinin tercih edilmesi, işletmede çalışanların haklarını teslim edilmesi, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen davranışların giderilerek adaletin tesis edilmesi gibi konular iş ahlâkı çalışmalarında üzerinde durulan

27Arif Yıldız, Kobi'lerde İş Ahlakı: Adapazarı Örneği, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2007, s.36.

28Ferhat Uçar, a.g.e., s.79.

29Uğur Uzel, İş Ahlakı- Cinsiyetler Arasındaki Farklılıklar Açısından Literatür İncelemesi, Celal

(21)

konulardır. Bu çalışma alanları genel hatları belirlediği için güven, saygı ve adalet gibi değerlerin kesin hatlarla belirlenmesi zordur.30

Diğer yandan bir işletmede negatif ahlaki yaklaşımlar iş maliyeti artışı, iyi niyetin ortadan kalkması, hırsızlığa bağlı büyük kayıplar, bilinçli üretim karşıtı davranışlar ve doğrudan pazar payı kayıpları şeklinde sonuçlanabilir.31 Bu durum işletmelerin faaliyetlerini son vermeklerine neden olabilir.

1.4. İş Ahlakının Tarihsel Gelişimi

İlk çağlardan başlayarak ahlak konusu, her zaman önemini korumuştur. Birçok düşünür ve filozof ahlak konusundaki düşüncelerini belirtmişlerdir. İlkçağlardan günümüze kadar ticari faaliyetler de birçok evreden geçmiştir ve bu geçiş dönemi içinde ahlak ticari faaliyetlere yön vermiştir. İ.Ö.551-478 yılları arasında yaşamış olan Konfüçyüs “Hiç erişemeyecekmişsin ya da yitirmeyecekmişsin gibi çalış” diyerek iş ahlakının üzerinde duran ilk düşünürlerden olmuştur.32

İş ahlâkı günümüze özgü bir sorun değildir. Tarih boyunca insanlar iş ilişkilerinde iş ahlakının farkında olmakla birlikte; ahlâk kurallarını görmezden gelmişlerdir. Eski Yunan ve Roma uygarlıklarında filozoflar toplumda yolsuzluklara ve sosyal çözülmelere neden olabileceği düşüncesiyle, ticari faaliyetlere olumlu bakmazlardı.33 Zaten aristokrasinin egemen olduğu bu tür köleci medeniyetlerde el emeğine ve fiziki çabaya dayanan faaliyetler küçümsenirdi. İş ve çalışma kölelerin ve aşağı sınıfların bir özelliği olarak bilinirdi. Bu tutum ticari faaliyetler içinde sürdürülmüştür.34 Bozkurt, antik Yunanda tüccarın durumunu Platon'un, eski Roma'da Çiçero'nun ağzından şöyle aktarmaktadır. Platon, "Yalan söylemeye ve aldatmaya alışık tüccarlara gelince, onlara

30Birgül Şimşek, Yöneticilerin Çalışanlara Karşı Etik Sorumlulukları, Dokuz Eylül Üniversitesi

Dergisi, Cilt:1, Sayı:3, 1999, s.11.

31Murat Ersin, İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı, İ.Ü. Sosyal Bilimler

Enstitüsü İşletme Fakültesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1996, s.10.

32Şükrüye Burcu Kınran ,a.g.e., s.11.

33Şevki Özgener, İş Ahlâkının Temelleri: Yönetsel Bir Yaklaşım, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2004,

s.56.

(22)

kaçınılmaz bir kötülük olarak katlanabiliriz ancak". Çiçero, "Tüccarlar yalan söylemeden kazanç elde edemezler, oysa yalandan daha utanç verici ne vardır".35 Görüldüğü gibi iş ahlâkı ve sorunları insanoğlunun ekonomik faaliyetlere başlamasıyla beraber başlamıştır.

İş ahlâkı konusunun, kârın maksimizasyonu, görünmez elin serbest rekabeti oluşturacağı ve dolayısıyla bireysel çıkarların ön planda olması gerektiği anlayışının ortaya konulduğu kapitalizm uygulamalarının etkisiyle geliştiği söylenebilir. Kâr maksimizasyonunun zaman içinde bireysel değerler ve bireysel çıkarlarla çatışmalara doğru yol alması, işletme içinde ve iş hayatında bireye kendi çıkarlarını gözeten, ancak diğerlerinin ve genel olarak da toplumun çıkarlarının gözetilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır. İş ahlâkı, böyle bir anlayışla bireylere doğruyu belirleme ve ulaşmada yardımcı olan araç niteliğindedir.36

İş ahlakı konusundaki araştırmalar, yirminci yüzyıllın başlarında Avrupa ve A.B.D’ deki geleneksel liberal anlayışın zayıflaması ve sosyalist akımın güçlenmesiyle başlamıştır. A.B.D.’de 1970’lerde ve Avrupa’da 1980’lerde ve diğer ülkelerde bunu takip eden yıllarda gelişmeye devam etmiştir. Bu gelişmeyle birlikte iş ahlakı, iş hayatının değerinin artmasına da katkıda bulunmuştur.37 1960’lara kadar A.B.D. kapitalizmi sorgulayan birçok aşamadan geçmiştir. Bu geçiş süreci içinde kadın ve çocukların çalışma koşullarının iyileşmesi, işçilerin tazminat hakları, bir ailenin geçimini tehlikeye sokabilecek haksız fiyat artışları, reklamlarda gerçeğe uygunluk gibi birçok konu tartışılmıştır. Bunun sonucunda da A.B.D.’de “Daha İyi İşletmecilik Dairesi” kurulmuş ve üniversitelerde “iş ahlakı” konusu ders programlarına alınmaya başlanmıştır.38

Yirminci yüzyılın son on yılında gelişen enformasyon teknolojileri ve internet, gezegenimizi şimdiye kadar hiç olmadığı kadar bir bütün haline getirmiş ve bir iletişim

35Veysel Bozkurt, Püritanizmden Hedonizme Yeni Çalışma Etiği, Alesta Yayınları, Bursa, 2000, s.19. 36Şevki Özgener, a.g.e., s.34.

37Mahmut Arslan, a.g.e., s.35.

38Thomas W. Dunfee and Yukimasa Nagayasu, Business Ethics: Japon and the Golbal Economy,

(23)

devrimi yaşanmıştır. 1993’te Sovyetler Birliğinin çöküşüyle sosyalist sistemde çökmüş, pazar ekonomisi sosyalist devletin hala varlığını sürdürdüğü Çin’e kadar girmiştir. Bu gelişmelerle birlikte artan iş hacmi ve dünya nüfusunun çevreyi ciddi boyutlarda tehdit etmeye başlaması iş ahlakının kapsamına örgütleri neden olduğu çevresel sorunları da eklemiştir. Küreselleşmenin bir sonucu olarak da ortaya çıkan çokuluslu ve küresel örgütlerde, kültürel farklılıkların üstesinden gelme, ayrımcılık gibi konular iş ahlakı araştırmalarının popüler konuları arasına girmiştir. İş ahlakı dersleri artık A.B.D’deki işletmecilik okullarının hemen tümünün müfredatına girmiştir. Yirmi birinci yüzyıla girildiğinde ise örgütlerin en az devletler kadar dünyada ağırlığının artmasıyla birlikte, iş ahlakı da küresel düzeyde önemi artan bir disiplin haline gelmiştir.39

1.4.1. Dünyada İş Ahlakı

İş ahlakının bu kadar önem kazanmasındaki en önemli etkenler, dünyanın giderek tek bir pazar hâline gelmesi ya da küreselleşmesi, insan haklarına verilen önemin artması; çevre kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaşmasıdır.40

Öncelikle ABD'de ortaya çıkan gelişmeler kronolojik sıralamaya göre dört aşamada ele alınıp incelenecektir.41

Birinci İş Ahlâkı Aşaması (1960 öncesi): 1960 öncesi ABD, Kapitalizm kavramım sorgulayan mücadeleci birçok aşama geçirmiştir. İş ahlâkı hakkındaki araştırmalar yirminci yüzyılın başlarında geleneksel Liberal anlayışın zayıflaması ve Sosyalist akımın güçlenmesiyle başlamıştır. Sosyalist ve Liberal düşünceler arasında şiddetlenen tartışmalar aynı zamanda işletmelerin ve işletmeciliğin amaçlarının ve topluma katkı veya zararlarının da tartışılmaya başlanmasına neden olmuştur. Bu sayede işletmelerde ve işletmecilikte ahlâki değerlerde sorgulanmaya başlanmıştır.

1920'lerde ABD'de vatandaşlara eğitim, eğlence, sağlık ve emeklilik için yeterli

39Ferhat Uçar, a.g.e., s.12.

40http://www.tekplatform.com/kitap-ozetleri/326524-ve-meslek-ahlaki-kitap-ozeti.html, 2008. 41Arif Yıldız, a.g.e., s.38.

(24)

olabilecek gelir olarak tanımlanan 'geçimlik maaşı' sağlanmaya çalışılmıştır. İşletmeler geçimlik maaşını tehlikeye sokabilecek fiyat artışlarında dikkatli olmaları konusunda uyarılmıştır.42 Bu dönemde dinsel gelenekler iş ahlâkının temelini oluşturmuş; iş ahlâkı ile ilgili sorunlar, daha çok dini açıdan ele alınmıştır. Dini liderler, adil ücret, iş uygulamaları ve kapitalizm konusundaki sorunları yüksek sesle dile getirmişlerdir. 1920'li yıllarda ahlâki sorunların yetersiz eğitimden kaynaklandığı düşünülmüş ve yine bu dönemde eğitim kurumlarında iş ahlâkı dersleri verilmeye başlanmış akademisyenler iş ahlâkı konusunda teorik eserler vermeye çalışmışlardır.43

İkinci İş Ahlâkı Aşaması (1960-1970): Bu dönemde iş ahlâkı bir gelişme seyri içine girmiştir. İş ahlâkı alanında yapılan çalışmalarda büyük bir artış olmuştur. 1960'lar şehir merkezlerinin bozulmasına, nükleer atıklar ve kirlilik gibi çevre sorunlarının artmasına tanık olmuştur.44 1962 yılında ABD Başkanı John F. Kennedy tarafından, günümüzde hala çok önemli bir yere sahip olan; 'Tüketici Hakları Bildirgesi' olarak bilinen bir bildiri yayınlamıştır. Bu bildiri; güvenlik hakkı, bilgilenme hakkı, seçme hakkı, temsil edilme ve seslerini duyurma hakkım içermektedir.45 Yine bu dönemde iş ahlâkı derslerinin verildiği okulların sayısında bir artış olmuştur. 1967'de ABD'ndeki fakülte ve yüksekokulların yaklaşık olarak %17'si iş ahlâkı dersi vermiştir. Derslerin sayısından çok derslerin içeriğinin genişlemiş olması önemlidir.46

Üçüncü İş Ahlâkı Aşaması (1970-1980): İş ahlâkı 1970'lerde karşımıza yeni bir çalışma alanı olarak ortaya çıkmış ve gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde firmaların yolsuzluklara ve skandallara karışması iş ahlâkına olan ilgiyi arttırmıştır. Toplumsal kaygılar nedeniyle birçok işletme çalışanlarının iş ahlâkı eğitiminden geçmeleri gerektiğini önemini kavramış ve iş ahlâkı alanındaki çalışmaların sayısını da arttırmıştır. Din adamları ve düşünürler belli dini ilkelerin iş faaliyetlerine uygulanabileceğini ileri sürerek iş ahlâkına temeller oluşturmuşlardır. Daha sonra işletme profesörleri işletmelerin sosyal sorumluluğu hakkında yazılar yazmaya ve dersler vermeye

42Çiğdem Kırel, Örgütlerde Etik Davranışlar, Yönetimi ve Bir Uygulama Çalışması, Anadolu

Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Yayınları, Eskişehir, 2000, s.10.

43Mahmut Arslan, a.g.e., s.38. 44Çiğdem Kırel, a.g.e., s.11. 45Arif Yıldız, a.g.e., s.38. 46Mahmut Arslan, a.g.e., s.38.

(25)

başlamışlardır.47 Felsefeciler iş ahlâkı disiplinini yapılandırmak için ahlâk teorileri ve felsefi analizi uygulayarak bu alana girmişlerdir. Sosyal talepler arttıkça, birçok işletme ahlâki sorunlarla daha fazla doğrudan doğruya ilgilenmek zorunda olduğunun farkına varmıştır.48 İşletmelerde ahlâki sorunlar ve sosyal sorumlulukla ilgili tartışmalar düzenlenmiş, iş ahlâkı sorunlarıyla ilgilenen merkezler kurulmuştur. Disiplinler arası toplantılara işletme profesörleri, ilahiyatçılar, felsefeciler ve işadamları birlikte katılmışlardır.49

Dördüncü İş Ahlâkı Aşaması (1980 ve Sonrası): 1980'lerden sonra örgütler ve firmalar o zamana kadar hiç olmadığı kadar toplumda önemli roller üstlenmeye başlamışlar ve dolayısıyla iş ahlâkının önemi de buna bağlı olarak artmıştır. 1980'lerde işletme alanında çalışan akademisyenler ve uygulamacılar iş ahlâkını bir çalışma alam olarak kabul etmişlerdir. 50

İş ahlakı, 1980’lerin başında Amerika’daki savunma sanayindeki şirketler için “Ahlaki Kaynak Merkezi” tarafından ortaya atıldı. Bu şirketler yolsuzluk ve skandallar sebebiyle Amerikan Hükümeti ve medya tarafından incelemeye alınmışı.

Bu sorunlara çözüm bulunması için Başkan Ronald Regan, bu şirketlerin yöneticileriyle birlikte “Mavi Kurdele” adında bir komisyon kurdu. Komisyondakiler, şirketlerini aklamak için sorumluluğu üstlerine alıp, en iyi uygulamaları yaratan ve gönüllü bir organizasyon olan “Savunma Sanayi Girişimi”ni yarattılar. “Ahlaki Kaynak Merkezi”nin kılavuzluğunda ilk kapsamlı iş ahlakı ofisi 1985 yılında General Dynamics’te kuruldu. 2000 yılı itibariyle Amerika’daki bütün şirketlerin yüzde 80’i iş ahlakı programını bir şekilde kullanmaya başlamıştı.51

Farklı ilgi alanlarına sahip çeşitli gruplar iş ahlâkı alanının gelişmesini sağlamışlardır. İş ahlâkı konusu General Electric Co., The Chase Manhattan Co., General Motors, Atlantik Richfield Co., Caterpillar Inc., gibi önde gelen şirketlerin birçoğu ahlâk komiteleri kurarak, ahlâki konulara eğilen sosyal politika grupları

47Çiğdem Kırel, a.g.e., s.12. 48Şevki Özgener, a.g.e., s.63. 49Arif Yıldız, a.g.e., s.37. 50A.g.e., s.37.

(26)

oluşturmuştur.52 1980 yılında ABD'nde yapılan bir araştırmaya göre, 'Fortune 500' listesinde yer alan büyük şirketlerin sadece %8'i bir ahlâk koduna sahipti. Bu oran 1985 yılında %77'ye ve daha sonra 1990 yılında ise %90'nın üzerine çıkmıştır.53

1984 yılında İsviçre'de de bir iş ahlâkı araştırma bölümü kuruldu. Birkaç yıl sonra Hollanda'da Avrupa'nın iş ahlâkı alanındaki ilk kürsüsü kuruldu. 2000'lere gelindiğinde Avrupa'nın hemen her yerinde iş ahlâkı toplum üzerinde büyük ve sürekli bir etkiye sahip olan farklı bir araştırma ve eğitim alanı haline gelmiştir. Avrupa'da bugün yirmi beşin üzerinde iş ahlâkı kürsüsü vardır.54

Avrupa'da ise ilk olarak Adam Smith( 1727-1790) 'Ahlâki Duyguların Teorisi' adlı eserinde ahlâk biliminin ilkelerini ortaya koymaya çalışmıştır. Smith bu çalışmasıyla ekonomi ile ahlâk arasındaki ilişkileri ele almıştır.55 19. yüzyılda iş ahlâkı konusunda Avrupa'da da Amerika'dakine benzer bir şekilde dinsel bir bakış açısı hâkimdi. Max Weber'in 1919 yılında yayınlanan 'Protestan Ahlâkı ve Kapitalizmin Ruhu' adlı eserinde de ifade edildiği gibi bu dönemde işe ilişkin ahlâki sorunlar Yahudilik ahlâkının iş yaşamına katkıları ya da olumsuzlukları, Protestan ahlâkının getirdikleri ya da götürdükleri gibi daha çok dinsel açıdan ele alınmıştır.56 Ancak, 1920 yılında Britanya'da 'Endüstriyel Yönetim Enstitüsü'nün kurulmasıyla birlikte iş ahlâkı işletmecilik kapsamında görülmeye başlanmış, böylece iş ahlâkım konu alan dersler okulların ders programında yer almaya başlamıştır.57 Özelikle Durkheim tarafından 1900 yılında kaleme alınan, ancak 1937 yılında yayınlanan 'Meslek Ahlâkı' adlı çalışmada ekonomik yaşamdaki gelişmelerin ahlâki yönlerinin ihmal edilmesinin toplumsal yaşam için bir tehlike oluşturacağı ifade edilmiştir. 20. yüzyıl başlarında klasik liberalizm anlayışına karşı bir alternatif olarak ortaya çıkan ve güçlenen sosyalist hareket, iş ahlâkı açısından benzer sonuçları burada da doğurmuş, iş ahlâkının önemi ve bu konudaki çalışmaların sayısı önemli ölçüde artmıştır.58

52Arif Yıldız, a.g.e., s.37. 53Şevki Özgener, a.g.e., s.63. 54A.g.e., s.65.

55Çiğdem Kırel, a.g.e., s.16. 56Arif Yıldız, a.g.e., s.38. 57Mahmut Arslan, a.g.e., s.37. 58Arif Yıldız, a.g.e., s.38.

(27)

Avrupa'da durum 1950-1970 yılları arasında iş ahlâkı çalışmalarında yine Kilise ve Teoloji bağlantısı önemli bir yer tutmuştur. Katolik Kilisesi bünyesinde çalışanlar ve yöneticilerin yer aldığı organizasyonlar kurulmuştur.59

1990'lar da ABD Başkam Clinton, Regan ve Bush kadar sert rekabet şartları uygulamamış ve bazı kotalar geliştirmiştir. Bu dönemde hükümetler işletmelerin küresel rekabet stratejilerinin bütünleşmiş bir parçası haline gelmiştir.60 Yirmi birinci yüzyıla girildiğinde firmaların en az devletler kadar dünyada ağırlığının artmasıyla birlikte, iş ahlâkı da küresel düzeyde önemi artan bir disiplin haline gelmiştir.61

1.4.2. Türkiye'de İş Ahlakı

Ülkemizde son yıllarda siyaset dünyasından medyaya; iş dünyasından eğitim ve bilime kadar pek çok alanda ciddi bir “ahlak krizi”nin yaşandığı çok açık olarak görülmektedir. Ülkemizin yaşadığı ekonomik bunalımın altında yatan nedenlerden belki de en önemlisi iş ahlâkındaki yozlaşmadır. Ahlâkî değerlerin bağlayıcılığını kaybettiği bir ortamda güvene dayalı ilişkiler kurulamaz. Hâlbuki ekonomik ilişkilerin sürdürülebilmesi için güven faktörü olmazsa olmaz psikolojik şarttır. Bu bakımdan ekonomik istikrarın mevcudiyeti biraz da ahlâkî değerlerin fertler üzerindeki denetim gücüne bağlıdır.62

İş ahlâkındaki yozlaşma genel ahlâkî yozlaşmanın bir uzantısıdır. Rüşvet ve yolsuzlukların, bu kadar yaygınlaşması, yaşadığımız ahlâk bunalımının derinliğini göstermekte, bu yozlaşma sadece ekonomimizi değil, ülkemizin geleceğini de tehdit etmektedir.63

Yüzyıllar boyunca Türklerin iş hayatım düzenleyen, Anadolu'nun Müslümanlaşmasında, Osmanlı Devletinin kurulmasında önemli bir rol oynayan, bugün

59Mahmut Arslan, a.g.e., s.35. 60Çiğdem Kırel, a.g.e., s.15. 61Mahmut Arslan, a.g.e., s.40. 62Coşkun Can Aktan, a.g.e., s.14.

(28)

bile bazı özelliklerine gıpta ile baktığımız Ahi Birliklerinden bahsetmemek imkânsızdır.64

Ahilikte ahlâk sahibi olmayan iş adamının başarılı olamayacağı, olsa bile bunun geçici olacağı düşüncesi hâkimdir. Ahiliğin Fütüvvet namelerde belirlenmiş olan 740 iş ahlâkı kuralı vardı. Ahiliğe girecek olan kişinin en az 124'ünü bilmesi ve uygulaması gerekirdi.65 İş ahlâkını bu denli önemseyen ve yazılı hale getiren bu teşkilatlar, özellikle Osmanlılar döneminde iş hayatının dürüst ilkeler çerçevesinde yürütülmesine katkıda bulunarak iş ahlâkının kurumsallaşmasında önemli rol oynamıştır. 66

1.5. İşletmeler İçin Ahlaki Karar Vermenin Önem Ve İşleyişi

İktisadî yaşayış, nerede ve hangi yüzyılda olursa olsun, yalnız dış verilerin bir araya gelişinden ibaret bir madde dünyası değildir. Bütün o yığınların altında ve gerisinde kendine has tavır ve davranışları ile insan gerçeği yatar. Kapitalizmi kapitalizm yapan yalnız dış görünüşü ile para, sermaye akımı ya da o akımların gövdeleştiği kuruluşlar değil, aynı zamanda ve belki daha önemli ölçüde çağın tipik insanının davranış biçimi, tercihleri ve bütün bunların toplam ifadesi olan yaşayış normlarıdır.67

İş yaşamında neyin doğru, neyin yanlış olduğunu simgeleyen iş ahlâkı, sosyo-ekonomik süreci tüm boyutlarıyla kuşatır. Bu nedenle etik konular iş aktivitelerinin her alanını ilgilendirir. Birini işe almak ya da korumak, ihalelere karar vermek, fiyatları ayarlamak, hedefleri belirlemek, kaynakları tahsis etmek, kâr payını belirlemek, çalışanları disipline etmek, zaman tablosunu planlamak ve kontratları değerlendirmek gibi faaliyetlerin hepsi etiksel kararları içerir. Hatta teknik ve ekonomik kararlarda bile etik konusu gözlenir.68 Sosyal sorumluluk ve çevre bilinciyle de doğrudan ilişkili olan

64Arif Yıldız, a.g.e., s.42. 65A.g.e., s.43.

66Şevki Özgener, a.g.e., s.78.

67Ömer Torlak, Şuayıp Özdemir, Erkan Erdemir, İGİAD 2008 İş Ahlakı Raporu,

http://www.igiad.com/books/igiad_is_ahlaki_raporu.2.baski.pdf, s.24-25, 2008.

(29)

etik, sosyo-ekonomik süreçte karşılaşılan tüm sorunlara da eğilmektedir. Çalışanlar arasında, çalışanlarla yöneticiler arasında, işletme ve işletmeyle alış verişte bulunanlar ya da işletmeyle çevresel faktörler arasında karşılaşılan tüm ahlâki sorunlar iş ahlâkı kapsamındadır.69

İnsanlar çeşitli organizasyonlarda kendi bireysel ihtiyaçlarını tatmin etmek için çalışırlarken, işyerleri de insanları kendi özel yaşamlarından çıkarıp, daha geniş bir sosyal ortamla ilişkilendirir. Hiç kuşkusuz bu bağlantı, sadece aybaşında maaş almak için bir araç değil, aynı zamanda insan yaşamının önemli bir amacıdır. İnsanlar bencil bir yapıya sahip olduğu kadar, insan kişiliğinin bir yüzü, daha geniş toplulukların bir parçası haline gelmeyi şiddetle arzu eder. Dolayısıyla, sosyal yaşamın çok önemli bir kısmını temsil eden ekonomik faaliyetler çok çeşitli normlar, kurallar, ahlâkî yükümlülükler ve hep birlikte toplumu biçimlendiren diğer alışkanlıklarla sıkı sıkıya örülmüştür.70

İşletmede iş ahlakı ve toplumsal sorumluluk konularında yazılı ilkeler belirlenerek herkesin bu ilkelere uygun davranmaları sağlanmalıdır. Bu ilkeler işletme çalışanları, işletme sahipleri, rakipler, girdi sağlayanlar, müşteriler ve toplumla ilgili olarak ele alınabilir.71

İşletme sahiplerinin, yöneticilerinin ve çalışanlarının iş ahlakına uygun davranışlarda bulunmasını sağlamak her birey ailesinden ve daha sonra eğitim kurumlarından aldığı terbiye ve eğitimle iş ahlakına uygun davranışlarda bulunabilir. Fakat sadece terbiye ve eğitimin yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu nedenle, başka önlemlerin de alınması gereklidir.72

İşletme çalışanları ile ilgili ilkeler olarak; çalışanların önerilerini değerlendirmek, çalışanlar arasında cinsiyet, ırk, dil, din gibi konularda ayırımcılık yapmamak, özürlülerin çalışabilecekleri alanları arttırmak, gelişmelerini sağlamak için daha fazla

69Mahmut Arslan, a.g.e., s.5.

70Ömer Torlak, Şuayip Özdemir, Erkan Erdemir, a.g.m.,

http://www.igiad.com/books/igiad_is_ahlaki_raporu.2.baski.pdf, s.24-25.

71Z. Eser Nalbant, a.g.e., s.200. 72 A.g.e., s.200.

(30)

eğitim vermek, çalışma koşullarını daha uygun hale getirmek, işsizlik sorununun çözümüne katkıda bulunmak sayılabilir.73

İşletme sahipleri ile ilgili ilkeler olarak; yatırımcıların önerilerinin ve sorunlarının dikkate alınması, yasal kısıtlamalar dışında işletme sahiplerine gerekli bilgilerin verilmesi, yatırımcıların varlıklarının korunarak değerlerinin arttırılması sayılabilir.74

Rakipler ile ilgili ilkeler; rakipler arasında rekabeti özendirmek, rekabeti zedeleyecek hareketlerden kaçınmak, endüstri casusluğu gibi konular kabul etmemek olarak sıralanabilir.75

Girdi sağlayanlar ile ilgili ilkeler; alınan girdilerin bedellerini zamanında ve eksiksiz olarak ödemek, çalışanlarla insanca ilişkiler kuranları tercih etmek, ilişkilerde dürüstlük ve güvene önem vermek sayılabilir.76

Müşterilerle ilgili ilkeler; müşterilerin isteklerine uygun ve onların sağlığına zarar vermeyecek ürünler üretmek, çevreye zarar vermemek, ürünlerin pazarlanmasında ve reklamında dürüst davranmak olarak sıralanabilir.77

Toplumla ilgili ilkeler; kültür ve sanat faaliyetlerini desteklemek, eğitime maddi katkıda bulunmak, istihdam yaratmak, kaynaklar etkin ve verimli kullanmak, yasal olmayan işlerden kaçınmak, çevreyi korumak, kalkınmayı desteklemek olarak belirtilebilir.78

Ayrıca üst yönetim, çalışanlara örnek olacak ahlaki davranışlarda bulunmalıdır. İş ahlakına uygun davrananlar ödüllendirilirken, uygun davranmayanlar cezalandırılmalıdır. İş ahlakı konusunda çalışanlar sürekli eğitilmelidir. İş ahlakına yönelik hukuksal düzenlemeler yapılmalıdır.79

73http://www.bitirimiz.biz/felsefe-sosyoloji-psikoloji/4879-etik-kavrami-tanimi-ilkeleri, Etik, Etik

Kavramı Tanımı İlkeleri, 2008.

74Z. Eser Nalbant, a.g.e., s.200. 75A.g.e., s.200.

76Zehra Gül, İşletmelerde Üretim Ve Çevreyi Bütünleştirmede Iso 14000 Yaklaşımı: Bir Alan

Araştırması, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş, 2007, s.56.

77A.g.m. http://www.bitirimiz.biz/felsefe-sosyoloji-psikoloji/4879-etik-kavrami-tanimi-ilkeleri 78A.g.m.; http://www.bitirimiz.biz/felsefe-sosyoloji-psikoloji/4879-etik-kavrami-tanimi-ilkeleri 79Z. Eser Nalbant, a.g.e., s.200.

(31)

Ahlâkî davranış her zaman bir kişi veya bir işletme için daha iyi sonuçlar getir-meyebilir. Bir başka deyişle, iyi ahlâk her zaman bir kişi veya işletme için kârlı olmayabilir. Ancak, iyi ahlâk toplum için iyidir ve iyi bir yönetim için de zorunluluktur. Max Weber’de ifadesini bulan püritan iş ahlâkından hedonist bir iş ahlâkına geçişin hızlanmış olması, yine Weber’in kastettiği, tutumluluk, sorunları çözmede rasyonel yaklaşım, emek ve yenilikçilik yoluyla bireyin kendi çevresini daha iyi hale getirme eğilimi gibi erdemlerin sadece çalışanlar için değil girişimciler için de hala önemli değerler olarak devam etmesini de engellememektedir. Belki bu noktadaki önemli bir farklılığın, geçmişte daha kapalı ve kendi içine çevrili bir yapıda normları daha az değişen bir medeniyet dünyasından, gittikçe daha etkileşimli bir medeniyetler dünyasına geçiş olduğu söylenebilir. Fakat tüm bu gelişmelerin iş ahlâkına duyulan ihtiyacı azaltmadığı, hatta ortaya çıkan çok sayıdaki sorun nedeniyle çoğalttığını belirtmek mümkündür. Çünkü çağımızın insanı, hedefi olan, sonuç aldırıcı etkisi olan, işleyen ilkelerden yanadır. Gelenekten devraldığı, eğitimle öğrendiği ilkelerden bir bölümünü eylemlerinin dışına atmakta; genellikle sonuçlarına önem vermekte, ilkelerin kendisi pek dikkatini çekmemektedir. Bu değerlendirmelerden hareketle, iş ahlâkına duyulan ihtiyacın bugün düne göre az olmadığı, tam tersine daha fazla olduğu söylenebilir.80

İşletmelerin birçok fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonlar işletmelerin küçük ölçekli ya da büyük ölçekli olmasına bağlı olarak azalabilir ya da artabilir. İşletme ahlakına ve etik ilkelerine sahip bir işletmenin, küçük ölçekli olsun büyük ölçekli olsun, bünyesinde bulunan fonksiyonların her biri için ayrı ayrı ahlaki ilkeler geliştirmesi gerekmektedir. Çünkü her fonksiyon farklı departmanları, dolayısıyla da farklı uğraşları ve farklı sorunları temsil etmektedir. Örneğin büyük ölçekli bir işletmede üretim, muhasebe, pazarlama, insan kaynakları, araştırma-geliştirme, halkla ilişkiler gibi birçok fonksiyon vardır. Bu fonksiyonlardan pazarlama tüketicinin korunmasını, insan kaynakları işe alımlarda ayrımcılık yapılmamasını, halkla ilişkiler işletmelerin toplumla olan bağlantısında yanlış aktarmalar yapılmamasını gibi konularla ilgilenmekte, çıkan sorunları düzeltmekte ve çıkabilecek sorunları en aza indirgemek için çalışmaktadırlar.

80Ömer Torlak, Şuayip Özdemir, Erkan Erdemir, a.g.m.,

(32)

İşletmelerde iş ahlakı; yasal bir çerçeve içinde işletme içi ahlaki sorunları çözerken aynı zamanda işletmenin topluma karşı yerine getirmeyi vaat ettiği hizmetlerde çıkan, işletme dışı ahlaki sorunları da çözmekle ilgilenmektedir. İşletme ahlakı, işletmenin içinden ve dışından kaynaklanan sorunların çözümünde, işletme ve iş görenlerin gereksinimlerini ön planda tutarak çözüm yollarına gider. Bu sorunlara çözüm ararken de işletmeleri ve iş görenleri etik ilkelere uygun davranmaya sevk eder.81

Diğer yandan bir işletmede negatif ahlaki yaklaşımlar iş maliyeti artışı, iyi niyetin ortadan kalkması, hırsızlığa bağlı büyük kayıplar, bilinçli üretim karşıtı davranışlar ve doğrudan pazar payı kayıpları şeklinde sonuçlanabilir.82

İktisadi faaliyetler işletmelerin ayakta durmasını sağlar. İşletmelerin ürünlerindeki bozukluklar, işletme içi yolsuzluklar, rüşvet olayları, skandallar, çevreye ve tüketicilere karşı olumsuz tutum ve davranışlar gibi iş ahlakına aykırı olaylar işletmelerin iktisadi faaliyetlerinin azalmasına dolayısıyla varlıklarının son bulmasına sebep olabilir. Bu durumda iktisadi hayatta iş ahlakı konusunun önemi daha da artmaktadır.

Günümüzde rüşvet, komisyon ve yolsuzluklar, medyaya devamlı yer almakta, toplumdaki her kesimin birbirine olan güvensizlikleri artarak devam etmektedir. Güvensiz bir ürün ve şirket içi yolsuzlukların açıklanması, halkın tepkisi ile karşılanmakta ve şirketin imajını olumsuz etkilemektedir. Gizli gerçek, artık her şeyin mubah olmadığı ortaya çıkmaktadır. Şirket içindeki ilişkilerin kalitesini temel belirleyicisi güvendir. Güvenin temelinde ise tutarlık vardır. Tutarlık ise hangi şartlar altında olursa olsun, ahlaklı davranışlar sergilemektedir.83

Teknolojinin sürekli ve hızlı değişmesiyle bir bilgi devrimi yaşanan dünyamızda, küreselleşmenin de etkisi ile oluşan yeni iş dünyası, beraberinde ahlaki sorunları da getirmiştir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu tür ahlaki sorunlara sıkça rastlanılmaktadır. Görsel ve yazılı basında sıkça gördüğümüz yolsuzluk, rüşvet,

81Şükrüye Burcu Kınran, a.g.e., s.5-6.

82Murat Ersin, İşletmelerde Sosyal Sorumluluk ve İş Ahlakı, İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme

Fakültesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 1996, s.10.

(33)

çetecilik gibi olaylar, toplumların iş ahlakı konusunda bilgilenmesinde, bilinçlenmesinde, iş ahlakının anlaşılmasında önemli rol oynamıştır.84 Bunun sonucunda toplum için iyi şeyler yapmaya çalışan, insana ve çevreye karşı sorumluluk duygusuna sahip işletmelerin değeri daha iyi anlaşılmaktadır. Bu işletmelerde, ahlaki değerler doğrultusunda hareket etmelerinin karşılığını ticari olarak fazlasıyla almaktadırlar.

İş ahlâkı anlayışının gerilemesine ve dolayısıyla kendisine duyulan ihtiyacın artmasına neden olan bazı faktörler, iki temel başlık altında aşağıdaki gibi sıralanabilir:85

1.5.1 İşletme Dışı Faktörler

- Hayat tarzlarının değişimi ve buna bağlı olarak tüketimdeki aşırı artış,

- Kitle iletişim araçlarının etkisiyle kültürler arasındaki etkileşim ve kültürlerin hızlı değişimi,

- Adalet mekanizmasının etkin olmayışı ve yavaş işlemesi,

- Haksız kazanç yollarının artışı ve bu durumun insanları kolay yoldan kazanmaya teşvik etmesi,

- Genel olarak toplum ahlâkının zedelenmesi,

- Ekonomik yapının bir bütün olarak (teşvik ve kredi suiistimalleri, yüksek enflasyon, düşük ücretler, ekonomik sistemin politik sisteme alet edilmesi vb. gibi ahlâkî açıdan yanlış uygulamalar nedeniyle) işletmeleri ahlâksızlığa sevk etmesi.

84Şükrüye Burcu Kınran, a.g.e., s.5-6.

85Ömer Torlak, Şuayıp Özdemir, Erkan Erdemir, a.g.m.,

(34)

1.5.2. İşletme İçi Faktörler

-Kâr maksimizasyonu amacının diğer sosyal sorumluluk amaçlarının önüne geçmesi ve onları gölgede bırakması,

-Çalışanların kişisel ahlâkî değer yargıları,

- İşletme sahipleri, ortakları ve yöneticilerinin kişisel ahlâkî algılamaları, hırsları ve tutkuları,

- İşletme içi denetim ve yaptırım mekanizmalarının zayıflığı,

- Yöneticinin çalışanlara ulaşılması zor ya da gerçekçi olmayan hedefler koyması, - Çalışanların iş programına yetişme kaygısı ve zamanın iyi kullanılamaması, - Batmamak için kriz zamanında her yöntemin denenebilmesi,

- Şirket yönetiminin nepotizme (hısımcılık) tavır alacak kadar profesyonel olmaması,

- Şirket ile çalışanların ya da çalışanla diğer bir çalışanın çıkarlarının çatışması, - Çalışanların ödüllendirmesinde ve maaşların belirlenmesinde eşitliği sağlayıcı somut bir yöntemin olmadığına çalışanlar arasında inanç,

- Şirket yönetiminin tecrübesizlik ya da kişisel yetersizlik nedeniyle yönetsel zafi-yet içinde olması ya da çalışanlarca öyle algılanması,

- Şirket yönetiminin paydaşlar nezdinde şirket itibarını yüksek tutmak adına mev-zuata aykırı davranması,

- Şirketin temel değerlerinin, amaç ve misyonunun tüm çalışanlarca benimsen-memiş olması, ortak bir kurum kültürünün eksikliği.

İş ahlâkına uygun davranmanın genel olarak iş piyasasına etkilerini de birkaç başlık altında toplamak mümkündür;

(35)

- Ahlâk işlem maliyetlerini düşürür. Sadece üretim aşamasında değil, ürünlerin el değiştirmesi aşamalarında da ahlâki davranışlar açık ve örtük maliyetleri azaltır,

- Bilgiye ulaşma ve elde tutma maliyetlerini düşürür, - Piyasada gayrı meşru ve asimetrik güç kullanımını azaltır, - Bireyler arasındaki çatışmaların azaltılmasına katkıda bulunur,

- Piyasanın anonimleştirdiği, insan insana ilişkileri azaltıp ruhsuzlaştırdığı, duygusuzlaştırdığı ilişkileri düzene sokar,

- Davranışlara tahmin edilebilirlik ve nesiller arasındaki ilişkilere istikrar kazandırır,

- Bölüşümü etkinleştirir,

- Üretim ve tasarrufu özendirerek refah artışına katkıda bulunur.86

86Ömer Torlak, Şuayıp Özdemir, Erkan Erdemir, a.g.m.,

(36)

İKİNCİ BÖLÜM

2.SOSYAL SORUMLULUK VE İŞ AHLAKI

2.1. Sorumluluk ve Sosyal Sorumluluk Kavramı ve Kapsamı

Sorumluluk kişiden kişiye(örneğin kimi çalışana göre kendi çalışma alanı içerisindeki olaylar, kimi çalışan içinde bütün alanlar sorumluluk bölgesi içerisindedir) veya olaydan olaya (bir doktor için ellerini dezenfekte etmek sorumluluk alanı içerisindeyken, elleri kirlenmiş biri için bu olay sorumluluk alanı içerisinde değildir) değişebilecek bir olgudur. Sorumluluk bazı kişiler için zorlama ile yapılan bir olgu iken, kimi kişiler içinse yapılabildiği takdirde mutluluk veren bir görevdir.87

Sorumluluk kavramının farklı tanımları yapılmaktadır. Bu tanımlarda Türk Dil Kurumu “Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet” olarak tanımlamıştır.88

Kısaca sorumluluk, bir kimsenin üstüne aldığı veya yapmak zorunda olduğu iş için gerektiğinde hesap verme durumudur.

Sosyal sorumluluk; işletmenin ekonomik faaliyetlerinin tüm toplumun çıkarlarına zarar verilmeden yönetilmesidir. Bir başka deyişle, sosyal sorumluluk; işletmenin ekonomik ve yasal koşullara, iş ahlakına, örgüt içi ve dışı kışı ve grupların beklentilerine uygun bir çalışma stratejisi gütmesi demektir.89

Diğer taraftan sosyal sorumluluk, “iş dünyasının faaliyet gösterdiği bölgedeki halkın ve genel olarak toplumun yanı sıra çalışanının ve ailelerinin hayatını iyileştirirken, etik davranışlar sergilemek ve ekonomik gelişmeye katkıda bulunmak üzere kararlı bir tutum içerisinde olmasıdır” şeklinde tanımlanmaktadır.

87Ali Samed Ulu, Kurumsal Sosyal Sorumluluk: Bir Alan Çalışması, Kahramanmaraş Sütçü İmam

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş, 2007, s.40.

88A.g.e., s.40.

89Hulusi Demir ve Neşe Songür, Sosyal Sorumluluk Ve İş Ahlakı, Balıkesir Üniversitesi Sosyal

(37)

Özetle; sosyal sorumluluk, işletmelerin ve yöneticilerinin insanları, toplumu ve çevreyi etkileyen işletme faaliyetlerinden dolayı hesap verme durumunu anlatır. Artık işletmeler yaşamlarını sürdürebilmek ve toplumun olumsuz tepkileriyle karşılaşmamak için sosyal sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundadırlar.90

Sosyal sorumluluk kavramını ilk defa gündeme getiren Oliver Shelton’ın “Yönetim Felsefesi”(The Philosophy of Management) adlı kitabında, “işletmenin yönetim prensipleri, toplumun sosyal faydası üzerinde odaklanmalıdır” ifadesi yer almaktadır. Bu görüş, endüstri devriminden sonra işletmelerin toplumdaki göreceli öneminin artmasıyla önem kazanmaya başlamıştır. İnsanların hayatının büyük bir kısmını işte geçirmeleri, ekonomik faaliyetin bireyden kurumlara kayması ve toplumların refah seviyesinin işletmelerinin başarısıyla belirlenmesi, işletmelerle toplumu ayrılmaz bir bütün haline getirmiştir. Böyle bir birliktelikte, işletmelerin toplumum yararını gözetmeleri kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır.91

Günümüzde işletmelerin faaliyetlerinin çapı ve etkisi, ekolojik dengeleri bile değiştirecek boyutlara ulaşmıştır. Yani artık işletmeler sadece içinde bulundukları toplumdan değil, etkileşim içinde bulundukları doğal çevreden de sorumlu hale gelmişlerdir. Howard R. Bowen, “İşadamının Sosyal Sorumlulukları” adlı kitabında firmaların aldıkları kararların sosyal etkilerini de göz önünde bulundurmaları gerekliliğine işaret etmiştir.92

Sosyal sorumluluk, bir firmanın topluma karşı kabullendiği ve olumlu etkisini arttırmak, olumsuz etkisini azaltmak üzere şekillenen yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük, ekonomik sorumluluk, hukuki sorumluluk ve yardımseverlik gibi kavramların yanı sıra etik kavramını da içermektedir.93 Bu aynı zamanda sosyal sorumluluk kavramının sonucu olarak, yapılan işin bedelidir.94

90Hulusi Demir, Neşe Songür, a.g.e., s.151.

91Nevzat Sinan Atlığ, İş Etiği, Sosyal Sorumluluk Ve İlaç Sektöründen Uygulamalar, Yıldız Teknik

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.26.

92Nihat Gültekin, İşletmelerin Sosyal Başarısında Sosyal Sorumluluğun Rolü Ve GAP Bölgesi

Yöneticilerinin Sosyal Sorumluluk Anlayışlarını Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 2003, s.48.

93Esber Çekiç, İnsan Kaynaklarında Etik Değerler,

http://www.insankaynaklari.com./CN/ContentBody.asp?BodyID=1064, 12.12.2008.

Şekil

Tablo 3.2.: Ankete Cevap Verenlerin Eğitim Durumları
Tablo 3.3. Ankete Cevap Verenlerin Yaş Grupları
Tablo 3.5’de görüldüğü gibi; iş ahlakına ve sosyal sorumluluğa aykırı davranışlar,  bankaların imaj kaybına neden olmaktadır görüşüne, % 18,9’luk bir oranla 18 kişi  kısmen katılıyorum cevabını verirken; % 51,6’lik bir oranla 49 kişi katılıyorum  cevabını,
Tablo 3.7’de görüldüğü gibi, “bankalar, vergi ve diğer yasal yükümlülüklerini  dürüstçe ve zamanında yerine getirmelidir” görüşüne, %8,4’lük bir oranla 8 kişi kısmen  katılıyorum cevabını verirken; % 51,6’lık bir oranla 49 kişi katılıyorum ve yine %40’lık
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

• Sosyal; toplumla ilgili, toplumsal sorumluluk ise bir kimsenin kendisinin ya da başkalarının.. davranışları için bir kimseye ya da bir yetkiliye hesap verme ve

Halkla ilişkiler ve tanıtım bölümünde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin halkla ilişkiler meslek etiğine yönelik bakışını incelemek amacıyla İzmir Ekonomi

Katılımcı öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili bilgi düzeylerinin alt faktörleri olan; İSG Hizmetleri Temel Kavramlar ve Yönetimi, Kesici Delici Alet

Paydaş teorisi kapsamında, paydaşlar kurum içi ve kurum dışı paydaşlar olarak iki grupta ele alınmaktadır.. Kurum içi paydaşlar,

That’s the reason why Dan Brown called his novel Inferno, for if the population increase keeps going on as fast as it does now, it will be a world of hell humanity

Kurum Kimliği: Kurum kimliği kavramı bir örgütün veya işletmenin kimliğini ifade ederek onun varlığını sürdürebilme biçimi olarak görülmektedir Kurumsal kimlik

Bu çalışmada acil serviste görülen göğüs travmalı çocuk hastaların yaş, cinsiyet, travma nedeni, eşlik eden diğer vücut bölgesi travmaları, patolojik

Fransız flüt pedagojisinin atası olarak kabul edilebilecek Hotteterre‟in (1707) Travers Flüt, Blok Flüt ve Obuanın Temel Kuralları (Principes de la