• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2.5. İş Ahlakı ve Sosyal Sorumluluk İlişkisi

İşletmeler karlılık, büyüme ve süreklilik gibi ekonomik amaçları olan varlıklardır. Günümüzde bu görüşe yeni boyutlar eklenmiştir. İşletmelerin çevrelerinden kopuk yaşayamayacağı bir gerçektir. Bu yüzden işletmeler çevrelerine karşı bazı sosyal politikalar izlemeye yönelmişlerdir. Önceleri çalışanlar kararlarının ekonomik yönünü düşünürken, günümüzde herhangi bir kararın yasal, ahlaki ve sosyal yönünü de dikkate almak zorunda kalmışlardır.149

Son yirmi yılda iş ahlâkı çeşitli nedenlere bağlı olarak giderek önem kazanmıştır. Nedenlerin ilki, ahlâki olarak iş görmek için kamu baskısıyla gelişen sosyal sorumlulukla ilgilidir. İkinci neden, iyi ahlâkın iyi işle özdeş olduğunun fark edilmesidir. Üçüncü neden, yöneticiler için ahlâk ve iş yaşamı konusundaki tartışmaların bir tehdit veya zayıflık olarak değil, günümüz endüstrilerinin mükemmellik ve yüksek kaliteye ulaşma çabalarının doğal bir uzantısı şeklinde algılanmasıdır. Dördüncü neden, çeşitli çıkar gruplarının menfaatlerini dengeleme gereksiniminin giderek artan oranda önem kazanmasıdır. Beşinci neden, iş ahlâkı basit

148Şükrüye Burcu Kınran, a.g.e., s.19.

149Şuayip Özdemir, Fikret Yaman, Afyon'daki Yerel Ve Ulusal Perakendecilerde Çalışan Satış

Elemanlarının İş Ahlakı Ve Sosyal Sorumluluk Açısından Karşılaştırılması, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, C.13, S.1, 2008, s.83-94.

olarak ve nihayetinde bir güven meselesidir. Hem bireyler hem de organizasyonlar arasındaki ilişkilerin karşılıklı güvene ve birbirlerinin çıkarlarına saygı göstermesi gerçeğine dayanması düşüncesinin yaygınlaşmasıdır.150

Bütün işletmeler, toplumun ekonomik ve sosyal refahına ve yaşam kalitesine katkıda bulunmaya ve toplumun beklentilerine cevap vermeye, bu doğrultuda insanların refahını ve iyi niyetini geliştiren programları taahhüt etmeye davet edilmektedir. Birçok örgüt, toplumun sağlığı için yapılan yatırımın sadece sosyal yönden sorumluluk olmadığını, aynı zamanda işletme, çalışanlar ve toplumun tümünü içine alan herkes tarafından arzulanan önemli ve gerekli görülen bir sorumluluk olduğu inancını taşımaktadır. Sağlık ve sosyal refah projeleri işletmelerin toplumda olumlu bir izlenim yaratmasını sağlayacaktır. Bu durum işletmeyi hem çalışanlar açısından cazip kılacak hem de potansiyel yatırımcıları etkileyecektir.151 Sosyal sorumlu addedilebilecek şirketlerin sloganı şu şekilde olmalıdır: "Çevreyi ve insanları gözetmek, iyi finansal sonuçlar sağlar."152

İşletmelerde ahlak; ortak karar alma sürecinde değerlerin yansıtılma kapasitesi olarak tanımlanabilir. Ahlak aynı zamanda çeşitli grupları etkileyen bu değer ve kararların nasıl tanımlanacağını ve yöneticilerin şirket yönetiminde bu zorunlulukları nasıl uygulayacaklarını gösteren bir kavramdır. Sosyal sorumluluk ise, bir işletmede ekonomik ve yasal şartlara, iş ahlakına, örgüt içindeki ve dışındaki bireylerin beklentilerine uygun bir çalışma stratejisi ve politikası izlemek ve bunun insanları mutlu etmesi şeklinde tanımlanabilir.153

İşletmenin sosyal sorumluluğunu işletmenin kendini içinde bulunduğu topluma, dünyaya karşı, insanları, toplumu ve çevreyi etkileyen davranışlarının sorumluluğunu alması, bunun yükümlülüğünü taşıması olarak tanımlayabiliriz.154

150 A.g.e., s.83-94.

151 Şerif Şimşek, İşletme Bilimlerine Giriş, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 1998, s.53.

152 Joyce Cramer, Learning about Corporate Social Responsibility, Amsterdam: IOS Press, 2003, s.1. 153Erol Eren, a.g.e., s.110.

154Bülent Balkan, Bankacılıkta Temel Etik Yaklaşım, Marmara Üniversitesi Bankacılık Ve Sigortacılık

Sosyal sorumluluğun ortaya çıktığı ve gelişmeye başladığı yıllarda en zor benimsenen sorumluluklardan biri olan etik sorumluluklar günümüze geldikçe önemli bir yer kazanarak birçok kurum tarafından gerekli olduğu düşünülerek benimsenmiştir.155

İş ahlakı ve sosyal sorumluluk işletmeler için önemli kavramlardır. Çünkü tüketicilere ve topluma karşı sosyal sorumluluğunu yerine getiren, ahlaki davranan işletmeler toplumun güvenini kazanacak ve varlığını devam ettirebileceklerdir. Bunun için işletme çalışanları önemli bir role sahiptirler.156

İşletmeler sürekliliğini devam ettirebilmek için ahlak ve sorumluluk ile ilgili değerleri ön planda tutmalıdırlar. Bunu yaparken de en alt kademedeki çalışandan en üst kademedeki çalışana kadar herkes bilinçlendirilmelidir.157

İş ahlakı ve sosyal sorumluluk kavramları işletmelerin ve çalışanların faaliyetlerinde, ilişkilerinde adil, dürüst ve doğru olmasını ifade eder. İş ahlakı ve sosyal sorumluluk kavramları son yıllarda gittikçe önem kazanmakta ve sıkça gündeme gelmektedir. Bunun en güzel örneği gerek basında gerekse bilimsel çalışmalarda ahlak ve sosyal sorumluluk konularına sıkça yer verilmesidir.158

Ahlak ve sorumluluk kavramlarının bu kadar gündemde olmasına rağmen, çalışan bireyler bu kavramları subjektif olarak değerlendirmektedirler. Bunun nedeni, ahlak ve sosyal sorumluluk kavramlarının tam olarak belirlenememesi, bireylerin algılarına, kültürel değer yargılarına bağlı olarak değişebilen bir özellik göstermesidir.159

İşletmenin hem çalışanları hem de kendi dışındaki, çevresindeki kitleler üzerinde olumlu etki yaratması, imajını sağlamlaştırması ve bu yolla güven sağlayıp, inandırıcılığını sürdürmesi önemli hale gelen bir konu olmaktadır. Bu bağlamda sosyal

155Eyüp Bay, İsteğe Bağlı Kurumsal Sosyal Sorumluluk Bileşeninin Türkiye Kapsamında

İncelenmesi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.49.

156Şuayip Özdemir, Fikret Yaman, a.g.e., s.83-94. 157A.g.e., s.83-94.

158A.g.e., s.83-94.

sorumluluk kavramı da işletmeler için bu amacı gerçekleştiren yollardan biri olarak algılanabilir.160

İşletmenin faaliyet göstererek kâr elde etmesiyle birlikte topluma karşı bir takım sosyal sorumlulukları olduğunun bilincinde olması gerekir. İşletmeler, toplumun bir parçasıdırlar. Sokaktaki vatandaş gibi sosyal sorunlara eğilmek zorundadırlar. Kaldı ki, sosyal sorunların ortaya çıkmasında kaynak teşkil ediyorsa, bu sorunların çözümü için gerekli çabayı göstermeli ve yeterli miktarda kaynak ayırmalıdır. Gerekli çabayı göstermezse, hükümetler, bir takım önlemler ve düzenleyici yasalar koyarak işletmeleri faaliyetleri ile ilgili gereken önlemleri ve değişiklikleri almaya zorlayacaktır.161

Sosyal sorumluluklarını yerine getiren işletmeler ahlâki yükümlülüklerini tanımlayarak kamuoyunun değişen gereksinim ve beklentilerini karşılar ve işletmelerin yol açtığı sosyal sorunları çözer.162 Sosyal sorumluluğun işlevsel niteliklerinin neler olduğu konusu açıklık kazanamadığı için eleştirilmektedir. Bu nedenle sosyal yönden sorumlu davranmak isteyen işletme yöneticisi çevresindeki değer yargılarında ve sosyal beklentilerinde oluşan değişiklikleri saptamak için ya kendi kişisel değer yargılarını ya da bir belirsizlik içinde olan genellemeleri dikkate almak zorundadır.163

Bunlara karşı çalışanların işverenden dikkat etmesini, özen göstermesini bekledikleri etik değerler ise şunlar: Çalışanlarına değer vermesi, Çalışanlara müşterilere, tedarikçilere verilen sözleri ve taahhütleri tutması, Çalışanlara, müşterilere, tedarikçilere veya halka doğruyu söylemesi, Çevre ve güvenlik kurallarına / yasalarına uyması, Kayıtların ve raporların doğruyu göstermesi, yasalara uygun olması, Değişik

160Emel Özarslan, Sosyal Sorumluluk Projelerinin Desteklenmesinde Etik Değerlerin Rolü Üzerine

Karşılaştırmalı Bir Araştırma, Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yönetimi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s.66.

161Şevki Özgener, a.g.e., s.216-217.

162Yılmaz Argülen, Kurumsal Sosyal Sorumluluk, Dünya Gazetesi, 05.01.2002.

163Emine Tınır, İşletmelerde Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerinin Marka Sadakatine Etkileri Üzerine

Bir Araştırma, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler Ve Tanıtım Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2006, s.28-30.

fikirlere değer vermesi ve desteklemesi, Gerekli bilgileri çalışanlardan, müşterilerden, tedarikçilerden veya halktan saklamaması.164

Örgütlerde kârın tek performans göstergesi olduğu geleneksel anlayış değişime uğramaktadır. Bugün paydaşlar adı verilen toplumun, çalışanların, müşterilerin, tedarikçilerin ve hissedarların memnuniyetinin işletme performansında esas olduğu modellere tanık olmaktayız. İş hayatı gittikçe karmaşık, dinamik ve çok yoğun rekabetin yaşandığı bir hal almaktadır. Bu ortamda işletmelerin doğru şeyler yapmaları ve bu esnada hem kendilerine hem de diğerlerine zarar vermemek gibi sosyal sorumluluklara sahip olmaları, iş ahlakının önemini arttırmıştır. İş ahlakı gelişimini sosyal sorumluluk hareketine borçludur. İş ahlakı ile sosyal sorumluluk kavramları kimi zaman birbiriyle karıştırılmaktadır. Oysa sosyal sorumluluk iş ahlakına göre daha geniş bir kavramdır ve işletme içi ve dışı grupları kapsar. İş ahlakı ise işletme içi disiplini ifade eder.165

Hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, zararlı atıklar, toprak kaymaları, ormanların tahribi, çarpık kentleşme, betonlaşma gibi çevre kirliliği konuları iş ahlakını ilgilendirir. Yani çevre sorunu olan her türlü konunun, iş ahlakı konusu olduğu tartışılmaz bir gerçektir. İşletmelerin çevre sorunu oluşturacak faaliyetlerden uzak durması ya da bu faaliyetlerle ilgili önlem alması iş ahlakının gerekliliğidir. Aksi takdirde büyük toplumsal maliyetlerle karşılaşılacaktır. Bu durum işletmelerin iş ahlakı ve sosyal sorumluluk çerçevesinde hareket etmesinin önemini gözler önüne sermektedir.166

Ayrıca; ekonomik kalkınmaya katkıda bulunma, kaynakların etkin kullanımı, tüketicinin korunması ve bilinçlendirilmesi, çevrenin korunması, toplumsal ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi gibi konular da iş ahlakının ötesinde işletmelerin pazarlama ile ilgili sosyal sorumluluklarını kapsar.167

Üretimde kullanılan hammadde ve malzemenin çevre sağlığı açısından uygun

164Şilan Karahan, Sosyal Sorumluluk Kampanyalarının Tüketicilerin Satın Alma Tercihlerine

Etkisi, Ege Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı, ,Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2006, s.42.

165A.g.e., s.43.

166Ömer Torlak, Pazarlama Ahlakı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2003, s.117. 167Şilan Karahan, a.g.e., s.43.

olup olmadığı, üretim esnasında çalışanların sağlığının olumsuz etkilenip etkilenmediği gibi hususlar işletmelerin iş ahlakı açısından sahip olması gereken sorumluluklarını kapsar. Üretimle ilgili iş ahlakı, üretim yaparken kaynakların etkin kullanılması, aşırı üretimden kaçınma, üretimden doğan atıkların çevreyi kirletmesinin önlenmesi, üretilen ürünün ve çalışanların güvenliğinin sağlanması konuları da kapsamaktadır.168

Bilgi toplumuna geçiş, bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunların önemli bir kısmını, baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji odaklı sorunlar oluşturmaktadır. Hızla gelişen teknolojiler, işletmelerin ve neden oldukları sorunların yeniden tanımlanması ihtiyacını ortaya çıkarmış ve çalışanların sağlığı, çalışanların iş güvenliği, ürün karmaşıklığı, ürün eskitmelerinin artması, teknolojik atıklar gibi iş ahlakını kapsayan sorunlara çözüm getirilmesi işletmelerden beklenen önemli sosyal sorumluluklar olmuştur.169

Teknolojik gelişmeler, elektro dalgalar, X-ray ışınları vb. gibi değişik nedenlerle insanın fizyolojik yapısına etkileri yanında; stres ve sıkıntı gibi ruhsal problemleri de beraberinde getirmiştir. Diğer yandan, teknolojinin çalışanlar üzerinde başka bir etkisi de, istihdamın daralması ve bazı işçilerin işsiz kalmasıdır. Ayrıca teknolojik atıklarla doğal çevrenin kirlenmesi dolayısıyla insan sağlığının bozulması, teknolojik yeniliklerle ürünlerin hayat seyrinin kısalması, yeni ürünlerin güvenliği ve eski ürünlerin kullanım dışına itilmesi gibi iş ahlakını ilgilendiren konuları işletmeler sosyal sorumluluk açısından değerlendirmelidir.170

Günümüzde artık işletmeler bilançoları, karları gibi mali sermayeleri ile değil, itibar, dürüstlük, duyarlılık, yardımseverlikleri ile yani sosyal sorumlulukları ve etik sermayeleri ile değerlendirilir hale gelmektedir. Çünkü artık bu hususlarda bir sorun, örneğin çevreye duyarsızlık, yanıltıcı reklam, çalışanına haksızlık gibi davranışlar işletmeyi kamu gözünde bir anda sıfıra indirebilmektedir.171

168İlve Karaismailoğlu, İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları, Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans, İstanbul, 2006, s.44.

169Şilan Karahan, a.g.e., s.43. 170 A.g.e., s.44.

171Aylin Marmara, Sürdürülebilir Kalkınma Çerçevesinde İşletmelerin Sosyal Sorumluluğu, Sakarya

İşletmelerin gerek nitelik gerek nicelik olarak büyümesi, çalışanların işlerden beklentilerinin farklılaşması, insanın bir makine değil de işletmenin önemli bir kaynağı olarak görülmeye başlanması, organizasyonlar içindeki ilişkilerin daha karışık hale gelmesi, çalışma koşulları ile ilgili olumsuzlukların kitle iletişim araçları sayesinde daha fazla farkına varılması ve insanların iş tatmini arama çabalarının sürmesi, işletmelerin insan kaynakları ile ilgili iş ahlakı konularını gündeme getirmiştir. Ücretlerin geciktirilmesi, sağlıksız çalışma koşulları, çocuk işçilerin çalıştırılması, düşük ücret, adaletsiz ücret politikaları, işe alımlarda adaletsiz davranma, haksız işten çıkarmalar işletmelerin iş ahlakı ile ilgili sosyal sorumluluklarına dair örneklerdir.172

Çağdaş işletmelerin amaçları kar sağlamak, büyümek, varlığını sürdürmek, gelişmek, toplumsal hizmet ve sosyal sorumluluk olarak belirlenmiştir. Sosyal sorumluluk etkinlikleri, işletmelerin toplumla bütünleşmeleri ve toplumda olumlu bir imaj yaratabilmeleri bakımından çok önemli bir role sahiptir. Söz konusu etkinliklerin büyük bir bölümü ise halkla ilişkiler etkinliklerini oluşturmaktadır. Bu nedenle halkla ilişkiler sosyal sorumluluğun uygulanması olarak nitelendirilebilir.173

İşletmeler iş ahlakı kapsamında iç ve dış çevrelerine karşı ödev ve so- rumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdürler. Sosyal sorumluluk, esasen iş ahlakının gereğidir. Bir başka ifadeyle, iş ahlakı, sosyal sorumluluğu da içeren bir anlam taşır. Bir işletme sahibinin doğru ve dürüst olması, sözünde durması, üretimde ve satış aşamalarında hileli yollara başvurmaması olması gereken ahlaki davranışlardır. Ancak işletmenin üretim yaparken gerek iç, gerekse dış çevreye karşı ödev ve sorumluluklarının da bilincinde olması gerekir. Bu da sosyal sorumluluğunun göstergesidir. İş ahlakı ile özellikle dış çevreye karşı sosyal sorumluluk kavramı bazen çatışır ve birbirleri ile uyuşmayabilir. İşletmelerin iç çevreye karşı sosyal sorumluluklarıyla, karlılık ve verimlilikleri arasında iki yönlü ve pozitif bir ilişki mevcuttur. Ancak, işletmelerin dış çevreye (topluma, devlete ve doğaya) karşı sosyal sorumlulukları, organizasyon amaçlarıyla daha fazla çatışır. Başka bir ifadeyle, doğaya ve çevreye verilen zararların tazmin edilmesi, toplumda gelir düzeyi düşük olan

172Ömer Torlak, Pazarlama Ahlakı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2003, s.125. 173A.g.e., s.125.

kesimlere sosyal yardımlarda bulunulması vs. uygulamalar işletmelerin maliyetlerini artırır ya da net karının azalmasına neden olur. Ancak önemle belirtilmelidir ki, orga- nizasyonun asıl amacıyla çatışsa da, sosyal sorumluluk iş ahlakının bir önemli ve ayrılmaz parçasıdır. Günümüzde şirketler, iş ahlakına, örgüt içi ve dışı çevrenin istek ve gereksinimlerine uygun bir biçimde çalışmalıdırlar. Özellikle yerel koşullarda faaliyet gösteren şirketler, içinde bulundukları toplumun yasa, yönetmelik ve diğer bir takım düzenlemeleri ile örf ve adetlerine uygun faaliyet göstermelidirler. Çünkü sosyal sorumluluk anlayışı, şirketlerin sahip ve yöneticilerinin, hem kendi menfaatlerini korumaya hem de toplumun refahını artırmaya yönelik bir çaba içine girmelerini gerektirmektedir. Ekonomik hedeflerin başarılması, potansiyel müşterilerin sosyal ve kültürel özelliklerinin dikkate alınmasını gerekli kılmaktadır.174

İş ahlâkı ile özellikle dış çevreye karşı sosyal sorumluluk kavramı bazen çatışır ve birbirleri ile uyuşmayabilir. Bir özel işletmenin asıl amacı kar sağlamaktır. Bu bakımdan, işletmenin karını maksimize edecek kararlarda bulunması rasyonel bir tercihtir. Örneğin, işletmenin karını maksimize etmek için çalışanlara daha az ücret ödemek istemesi rasyonellik açısından doğru bir karar ve tercih olmakla birlikte, "ahlâkî" açıdan ve aynı zamanda "işletmenin uzun dönem karlılığı ve verimliliği" açısından doğru olmayabilir. Bir işletmenin karını maksimize etmek için sigortasız işçi çalıştırması ya da asgari ücretin altında işçi çalıştırması hiç şüphe yok ki iş ahlâkı ile bağdaşmayan davranışlardır. Öte yandan çalışanlarına daha fazla ücret ve sosyal imkânlar sağlayan şirketlerde ilk bakışta bunun işletme için bir maliyet olduğu söylenebilir. Oysa madalyonun bir de öteki yüzü vardır. İşletmenin çalışanlarına daha fazla değer vermesi halinde çalışanların işletmeye daha fazla katkıda bulunmak için gayret edecekleri söylenebilir.

Özetle, organizasyon içi sosyal sorumluluk ile işletmenin karlılığı ve verimliliği arasında iki yönlü bir ilişki mevcuttur. Organizasyon dışı sorumluluk (topluma, devlete ve doğaya karşı sorumluluk) ise organizasyon amacı ile daha fazla çatışır. Daha açık söylemek gerekirse, doğaya ve çevreye verilen zararların tazmin edilmesi, toplumda

174Coşkun Can Aktan, Kurumsal Sosyal Sorumluluk, İşletmeler ve Sosyal Sorumluluk İGİAD

gelir düzeyi düşük olan kesimlere sosyal yardımlarda bulunulması vs. organizasyonun maliyetlerini artırır ya da net karının azalması sonucunu doğurur. Ancak önemle belirtelim ki, organizasyonun asıl amacı ile çatışsa da sosyal sorumluluk ahlâkı iş ahlâkının önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır.175

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.İŞ AHLAKI VE SOSYAL SORUMLULUK OLGUSU ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

3.1. Banka İşletmeciliği

1940’larda çok partili siyasi hayata geçiş ve özel sermaye birikiminin de oluşması sonucunda özel bankaların gelişimi için zemin oluşmuş ve 1945-1960 döneminde 30 adet özel banka faaliyete geçmiştir.176

2000’li yıllara girerken finans sektörü yoğun bir değişim yaşamaktadır. Değişimi zorlayan etkenlerin başında ise küreselleşme ve teknolojik gelişmeler gelmektedir. Küreselleşme, artan rekabet ve daralan kar marjlarını getirmiş ve finansal kuruluşlar organizasyon yapıları ve ileriye yönelik stratejilerini tekrar gözden geçirmek zorunda kalmışlardır. Teknolojide en önemli gelişme İnternet alanında olmuş, banka müşterileri bilgisayarlarından, hatta evlerindeki televizyonlarından bankacılık işlemleri yapabilir hale gelmişlerdir.

Değişimi en çok zorlayan unsurun müşteri olduğunu söylemek gerekir. Tüketiciler çok değişik zamanlarda, çok değişik mekânlarda hizmet talep etmektedir. İhtiyaç ve isteklerinde çok hızlı değişim olmaktadır.177

Özellikle son yıllarda teknolojinin sağladığı avantajlar ve ekonomideki gelişmelerin de etkisiyle Türkiye'de bankaların kredilendirme politikalarını ve uygulamalarını bireyler lehine genişlettikleri gözlenmektedir.178

176Alper Bakdur, Bankacılık Sektörünü Düzenleyen Kurumların Yapıları:Ülke Uygulamaları ve

Türkiye İçin Öneri, http://ekutup.dpt.gov.tr/banka/bakdura/yapi.pdf, s.11.

177Selçuk Karata,, Dünya Bankacılık Sisteminde Neler Oluyor ? Gelişmelere İlişkin Bir Derleme, Yapı

ve Kredi Bankası A.Ş. Dergisi, 2000, İstanbul, s.2.

178Nuray Uzkesici, Bilgi Teknolojisinin Ticari Bankaların Yönetim Şeklî Ve Organizasyon Yapısı Üzerine

3.2. Alan Araştırmasının Amacı, Kapsamı, Yöntemi, Sınırları ve

Benzer Belgeler