• Sonuç bulunamadı

Dane mısırda farklı fenolojik dönemlerdeki kısıtlı su uygulamalarının verim ve verim öğelerine etkilerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dane mısırda farklı fenolojik dönemlerdeki kısıtlı su uygulamalarının verim ve verim öğelerine etkilerinin belirlenmesi"

Copied!
83
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

DANE MISIRDA FARKLI FENOLOJĠK DÖNEMLERDEKĠ KISITLI SU UYGULAMALARININ VERĠM VE VERĠM ÖĞELERĠNE ETKĠLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

Erdal GÖNÜLAL YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Temmuz-2013 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

3

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all materials and results that are not original to this work.

Erdal GÖNÜLAL Tarih: 08.07.2013

(4)

i ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

DANE MISIRDA FARKLI FENOLOJĠK DÖNEMLERDEKĠ KISITLI SU UYGULAMALARININ VERĠM VE VERĠM ÖĞELERĠNE ETKĠLERĠNĠN

BELĠRLENMESĠ

Erdal GÖNÜLAL

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı DanıĢman: Prof.Dr.Süleyman SOYLU

2013, 75 Sayfa Jüri

Prof.Dr.Süleyman SOYLU Prof.Dr.Bayram SADE Yrd.Doç.Dr.Mehmet ġAHĠN

Bu araştırma 2012 yılında Konya-Karapınar koşullarında Sakarya hibrit mısır çeşidinin farklı fenolojik dönemlerdeki kısıntılı sulamaya gösterdikleri tepkileri belirlemek için yürütülmüştür. Araştırma Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada 3 sulama konusu (S100; buharlaşmanın tamamı, S70; buharlaşmanın %70‟i, S40; buharlaşmanın % 40‟ı ), 4 sulama dönemi (vejetatif, tepe püskülü, tozlaşma ve süt olum dönemleri uygulamaları) konuları incelenmiştir. Su tüketimi A sınıfı buharlaşma kabı kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmada tane verimi, koçan uzunluğu ve çapı, bitki boyu, ilk koçan yüksekliği, çiçeklenme gün sayısı, koçanda tane sayısı ve ağırlığı, tane/koçan oranı, bin tane ağırlığı, tane nemi, yaprak sayısı, yaprak alanı, sömek çapı, hektolitre ağırlığı, fizyolojik olum süresi özellikleri incelenmiştir.

Araştırma sonucunda tane verimi, koçanda tane sayısı, koçanda tane ağırlığı, bin tane ağırlığı ve bitki boyu özelliklerinde sulama konusu ve uygulama dönemi etkileri istatistiki olarak önemli bulunmuştur. En yüksek tane verimi 992,51 kg/da ile süt olumu x S100 interaksiyonundan elde edilirken en düşük tane verimi ise 816,69 kg/da ile süt olum dönemindeki S40 konusundan elde edilmiştir. Araştırma sonucunda mısır yetiştirciliğinde fenolojik döneme göre sulamanın etkisinin değiştiği ortaya çıkmıştır. Tane mısırda vejetatif dönemde yapılan su kısıntılarının tepe püskülü, tozlaşma ve süt olumu döneminde yapılan kısıntılara göre verimde daha az düşüşe neden olduğu tespit edilmiştir.

(5)

ii ABSTRACT MASTER’S THESIS

DETERMINATION OF THE EFFECT OF THE RESTRICTED WATER APPLĠCATIONS IN DIFFERENT PHENOLOGICAL PERIODS ON THE

MAIZE GRAIN YIELD AND YIELD

Erdal GÖNÜLAL

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELCUK UNIVERSITY

DEPARTMENT OF FIELD CROPS

2013, 75 Pages Jury

Prof.Dr.Süleyman SOYLU Prof.Dr.Bayram SADE Assist. Prof. Dr. Mehmet ġAHĠN

This research was conducted to determine the responses of Sakarya hybrid corn variety in different phenological period, different restricted irrigation at Konya-Karapınar conditions in 2012. In the research was arranged with respect to the Randomized Complete Block Experimential Design as Split Plot four replications. In the research three irrigation application (S100 ; all of evaporation, S70 ; 70% of evaporation and S40 ;40% of evaporation), and four phenological period (vegetative period, tasseling formation, pollination and milk stage) were investigated. Water consumption is determined by the class A pan . In the study; grain yield, ear length and diameter, plant height, first ear height, number of flowering days, grain number and weight per ear, grain / ear ratio, thousand kernel weight, seed moisture content , number of leaves, leaf area , cob central diameter, hectoliter weight , physiological maturity duration parameters were studied.

According to the results; effects of different irrigation application and phenological period on grain yield, number of grains per ear, grain weight per ear, thousand grain weight and plant height were statistically significant. According to the results of research, the highest grain yield was obtaining with 992.15 kg da-1 from milk stage x S100. The low yield was obtained from milk stage x S40 as 816.69 kg da-1. According to the findings, phenological period changes compared to the effect of irrigation in maize agronomy. Water shortages can applied at vegetative period was caused less to yield reduction according to tasseling formation, pollination and milk stage.

(6)

iii

ÖNSÖZ

Yüksek lisans eğitimim boyunca her aşamada bana yardımcı olan ,araştırma ufkumu açan daima yardımlarını benden esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Süleyman SOYLU başta olmak üzere, bölüm hocam Prof. Dr. Bayram SADE‟ye, tezimin sulama kısımlarında yardımlarını ve bilgisini esirgemeyen Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç. Dr. Mehmet ŞAHİN‟e, çalışmamı yürüttüğüm ve aynı zamanda görev yaptığım Konya Toprak Su ve Çölleşme İle Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğünün çalışmanın yürütüldüğü dönemdeki idarecileri Yrd. Dr. Çetin PALTA ve Oktay OKUR‟a, İstatistik analizlerini konusunda katkısını esirmeyen arkadaşım Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğretim üyesi Doç.Dr. Mevlüt AKÇURA‟ya, saha çalışmalarının her aşamasında fedakarca yardımlarını gördüğüm Karapınar İstasyonundaki görevli işçi arkadaşlarım Harun KIYAK ve Ali ERTAN başta olmak üzere emeği geçen tüm işçi arkadaşlarıma, arazi çalışmalarında katkı veren Ziraat Yüksek Mühendisi arkadaşım Abdulkadir ÇETİN‟e , tez yazım aşamasında yardımını esirgemeyen mesai arkadaşım Erhan SARAÇ‟a ve tüm mesai arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunarım.

Ayrıca çalışmayı yürüttüğüm yoğun dönemde sabırla her zaman yanımda olan eşim Nevriye GÖNÜLAL ve kızlarım Emine, Hilal, Ayşegül ve emeği geçen ismini sayamadığım herkese teşekkür ederim.

Erdal GÖNÜLAL KONYA-2013

(7)

iv ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... i ABSTRACT ... ii ÖNSÖZ ... iii ĠÇĠNDEKĠLER ... iv 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 15 3.1. Materyal ... 15

3.1.1. Araştırmanın yeri ve coğrafi konumu ... 15

3.1.2. Araştırma alanının genel iklim özellikleri... 15

3.1.3. Araştırma yerinin toprak özellikleri ... 17

3.1.4. Denemede kullanılan sulama suyunun özellikleri ... 17

3.1.5. Sulama sisteminin unsurları ... 18

3.1.6. Denemede kullanılan sakarya mısır çeşidinin özellikleri ... 18

3.2. Yöntem ... 18

3.2.1. Sulama konuları ... 20

3.2.2. Su kısıntısı uygulanan fenolojik dönemler ... 21

3.2.3. Tarımsal işlemler ... 24

3.2.4. Gözlem ve ölçümler ... 27

3.2.4.1 Tane verimi (kg/da) ... 27

3.2.4.2. Koçan uzunluğu (cm) ... 27

3.2.4.3.Koçan çapı (mm) ... 27

3.2.4.4.Bitki boyu (cm) ... 27

3.2.4.5.İlk koçan yüksekliği (cm) ... 28

3.2.4.6.Çiçeklenme gün sayısı (gün) ... 28

3.2.4.7.Koçanda tane sayısı (adet) ... 28

3.2.4.8.Koçanda tane ağırlığı (g) ... 28

(8)

v

3.2.4.10.Bin tane ağırlığı (g) ... 28

3.2.4.11.Tane nemi (%) ... 29

3.2.4.12.Yaprak sayısı (adet) ... 29

3.2.4.13.Yaprak alanı (cm2) 293.2.4.14.Sömek çapı (mm) ... 29

3.2.4.15.Hektolitre ağırlığı (kg) ... 29

3.2.4.16. .Fizyolojik olum süresi (gün) ... 30

3.2.4.17. İstatistikî analiz ve değerlendirme ... 30

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 31

4.1. Tane verimi ... 31 4.2. Koçan Uzunluğu ... 36 4.3.Koçan çapı ... 37 4.4.Bitki Boyu ... 39 4.5.İlk Koçan Yüksekliği ... 41 4.6.Çiçeklenme Gün Sayısı ... 43

4.7.Koçanda Tane Sayısı ... 45

4.8.Koçanda tane ağırlığı ... 48

4.9.Tane/Koçan Oranı ... 51

4.10.Bin Tane Ağırlığı ... 53

4.11.Fizyolojik Olum Süresi ... 56

4.12.Yaprak Sayısı ... 58 4.13.Yaprak Alanı ... 60 4.14.Sömek Çapı ... 62 4.15.Hektolitre Ağırlığı ... 64 4.16.Tane Nemi ... 66 5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 68 KAYNAKLAR ... 70 ÖZGEÇMĠġ ... 75

(9)

1 1. GĠRĠġ

Mısır buğdaygiller (Poaceae) familyasının Maydeae oymağına giren, çok yüksek enerji stokuna sahip, güneş enerjisini ve suyu oldukça rantabl kullanabilen, tahıllar içerisinde verim olarak en üstte olan ve birim alandan en fazla kuru madde üreten bir C4 bitkisidir. Dünyada ve ülkemiz de önemli bir yere sahiptir. İnsan beslenmesinde buğday ve çeltikle beraber önemli bir besin maddesidir. Dünyada üretilen mısırın % 27‟si insan beslenmesinde, % 73‟ü ise hayvan beslenmesinde, ülkemizde de % 71 i hayvan beslenmesinde , % 21‟ de insan beslenmesinde kullanılmaktadır. Mısır; tropik, subtropik ve ılıman iklimin olduğu alanlarda yetişebildiği için, dünyanın hemen her yerinde tarımı yapılabilmektedir.

Mısır sulu koşullarda her türlü bitki türü ile ekim nöbetine girebilir. Ekim nöbetinde kendinden sonra gelen bitkinin verimini olumsuz yönde etkilemeyen mısır üst üste ekimi en az mahsurlu olan bitkilerden birisidir.

Mısırın anavatanı Amerika kıtası olup, buradan dünyanın her yerine yayıldığı bilinmektedir. Kültür mısır çeşitleri Amerika‟nın keşfinden sonra dünyaya yayılmış ilk önce İspanya‟ya getirilmiş, 15. yüzyıl içinde Kuzey Afrika yoluyla Asya‟ya yayılmıştır. Ülkemize ise Suriye ve Mısır üzerinden girmiştir (Kırtok, 1998). ABD'nin New Mexico eyaletinde yapılan arkeolojik kazılarda, kayalardan oluşmuş barınaklarda ve mağaralarda bulunan mısır taneleri ve mısır koçanı parçalarının yaklaşık 5 bin yıllık oldukları tespit edilmiştir.

Dünyada ve Türkiye‟de hızla artan nüfusun gıda gereksiniminin artması, bazı bölgelerde açlık sorunlarının ciddi boyutlara ulaşması ve önümüzdeki yıllarda dünyadaki birçok insanın yeterli gıda bulamaması riski sebebiyle, günümüzde tahıl üretimi büyük önem kazanmıştır. İnsanların büyük bir çoğunluğu beslenme gereksinimini tahıllarla karşılamaktadır (Gençoğlan ve Yazar, 1996). Mısır bitkisi tahıllar içerisinde, dünya toplam ekilişi bakımından buğday ve çeltikten sonra üçüncü, toplam üretim bakımından ise birinci sırada yer almaktadır (Karaşahin, 2008).

Dünya üretimine paralel olarak ülkemiz mısır üretiminde de son yıllarda önemli artışlar kaydedilmektedir. Ülkemizde 2011 yılı tarım istatistiklerine göre mısır, toplam tahıllar içerisinde 589.000 hektarlık ekim alanı ile % 4,9 paya sahip olup,

(10)

2

buğday ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Mısır 4,2 milyon tonluk üretimi ile % 12,7 pay almakta ve yine buğday ve arpadan sonra 3. sırada yer almaktadır. 2011 yılı kayıtlarına göre verim ortalaması 713 kg/da olarak gerçekleşmiştir (TUİK, 2012).

Ülkemizde Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde yoğunlaşan mısır üretimi, son yıllarda Ege, Güneydoğu ve Orta Anadolu bölgelerimizde de giderek artmıştır.

Ülkemizde son yıllarda buğday ve arpadan sonra 3. önemli tahıl haline gelen, hayvancılık ve diğer sektörlerin artan hammadde taleplerini karşılayan ve üretimde meydana gelen artışla beraber ithalattan dolayı oluşan cari açığın kapatılmasına katkıda bulunan mısır tarımının, gelişimini sürdürebilmesi en azından mevcut halini koruyabilmesine etki eden birçok faktör vardır. Bu faktörlerin başında sulama suyu varlığı gelmektedir.

Bitkisel üretim, toprak işleme ile başlayan ve birçok faktörün (çeşit, gübreleme, sulama, hastalık ve zararlılar, çevresel etkiler vb.) etkisinde olan bir faaliyet alanıdır. Sulama, bitkisel üretimde en önemli girdilerden birini oluşturmaktadır. Ülkemizin kurak ve yarı kurak bir iklim kuşağı içerisinde yer alması, sulamanın önemini bir kat daha artırmaktadır. Su kaynaklarının sınırsız olmaması, suyun fonksiyonunu başka bir maddenin karşılayamaması ve suyun sadece içinde bulunduğumuz döneme ait bir kaynak değil, gelecek nesillere de bırakılması gereken önemli bir kaynak olması, suyun ekonomik olarak kullanılmasını gerektirmektedir.

İç Anadolu Bölgesinin kurak ve yarı kurak bir özelliğe sahip olması, yağışın yetersiz ve dağılımının düzensiz oluşu bu bölgede mısırın sulanarak yetiştirilmesini zorunlu kılmakta ve bu durum sulamayı en önemli verim etmeni durumuna getirmektedir. Uzun yıllar ortalamasına bakıldığında yağışın 300 mm‟nin altındaolduğu ve bu miktarın büyük kısmının da kış aylarında görülmesi dikkate alınırsa bu bölgede sulamanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bölgede mısır tarımı yapılan alanlarda su ihtiyacı büyük oranda havzadaki yeraltı kuyularından sağlanmaktadır. Son yıllarda polikültür tarımın artmasından dolayı mısır gibi sulamayı gerektiren birçok ürünün üretim alanının arttığı bölgede yeraltı kuyularından çekilen su miktarının hızla artmasına sebep olmuştur. Bu duruma sulama suyunun bilinçsizce kullanımı da eklenince yeraltı su kaynaklarında azalma kaçınılmaz olmuştur.

Mısır için, toprakta tutulabilen suyun yarısı tüketildiği zaman stres başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla tarla kapasitesi ile solma noktası arasındaki

(11)

3

faydalı suyun % 50‟si kullanıldığında sulama başlamakta ve bu % 50‟lik kısım sulama miktarını oluşturmaktadır. Kırtok (1998), tepe ve koçan püskülü çıkışından önceki su eksikliği stresinin verimde yaklaşık % 25, koçan püskülü çıkışı sırasındaki su stresinin % 50 ve koçan püskülü çıkışından sonra ise % 20 oranında verim azalmasına neden olacağını açıklamıştır.

Sulama ile verim artışının sağlanabilmesi için bitkinin ihtiyacı olan suyun yağışlarla karşılanamayan kısmının bitkinin kök bölgesine gereken zamanda ve miktarda verilmesi gerekir. Bunun içinde iyi bir sulama yöntemi ve programı yapılmalıdır.

İç Anadolu Bölgesi Türkiye‟de kurak iklim şartlarının en şiddetli yaşandığı bölgelerden biridir. Konya Ovası‟nda yağoş oldukça azdır. Ovanın uzun yıllar ortalamasına göre yıllık yağış toplamı 323 mm olup, bu yağışın sadece 90-100 mm kadarı bitki yetişme döneminde düşmektedir. Gerek su kaynaklarının yetersiz olması, gerekse yağış miktarının az olması, ovada sulama suyunun etkin kullanımını zorunlu kılmaktadır. Sulama suyunun etkin kullanımı için uygulanan yöntemlerden birisi de kısıntılı sulamadır (Karaşahin, 2008).

Son Yıllarda su kaynaklarının hızla azalması araştırmacıları, son yıllarda bitkinin farklı gelişim aşamalarında suya duyarlılık ve su-üretim fonksiyonları gibi konular üzerinde çalışmalara yönlendirmiştir. Özellikle suyun kısıtlı olduğu yerlerde ve dönemlerde, bitkinin su stresinden en fazla etkilendiği dönemlerin bilinmesi sulama işletmeciliği açısından son derece önemlidir. Böyle durumlarda mevcut suyun kritik büyüme aşamalarında uygulanması ile birim suya karşılık en yüksek üretim elde edilmektedir (Sezen, 2000).

Bitkiler topraktaki suyun tarla kapasitesi ile solma noktası arasında kalan (faydalı su kapasitesi) kısmından yararlanır. Burada biriktirilen suyun bir bölümü yağışlarla, kalan bölümü de sulamayla sağlanır. Ancak sulamanın amaca uygun olabilmesi için kontrollü olarak yapılması, sulama zamanı ve verilecek su miktarının bitkide stres yaratmayacak şekilde ayarlanması için sulama zamanının iyi planlanması gerekmektedir. Sulama zamanı optimum sulama ya da kısıntılı sulama yapılması durumuna göre farklılık gösterebilir. Su kaynağının yetersiz olduğu durumlarda bitkinin kritik gelişme dönemleri dikkate alınmak kaydıyla ve belirli oranda kısıntı uygulanarak verimin bir miktar azalmasına izin verilebilir.

(12)

4

Mısır fenolojik olarak değişik dönemlere sahip olan ve bu dönemlerde meydana gelen değişikliklerin, tarımsa uygulamaların, iklim şartlarının verim üzerinde çok önemli etkilerinin olduğu bir türdür. Üretim ve ürün verimliliğindeki dalgalanmaları asgariye indirmek, en azından iklim değişiklikleriyle sınırlamak, üretimi istikrarlı bir şekilde arttırmak ve bunun devamlılığını sağlamak modern mısır üretim tekniklerinin ve kritik gelişme dönemlerinin bilinmesi ve uygulanmasıyla mümkün olacaktır.

Mısırla yapılan sulama çalışmalarında genellikle mısırın 4 önemli fenolojik dönemi dikkate alınmış olup, bu dönemleri vejatatif dönem, tepe püskülü dönemi, tozlaşma dönemi ve süt olum dönemidir.

Araştırmanın yürütüldüğü Konya ili Karapınar ilçesi, 2000‟ li yıllardan sonra mısır üretiminin hızla arttığı ve sulamanın tamamen yeraltı kaynaklarından yapıldığı bir bölge olup, bölgede yeraltı su seviyesi her yıl giderek azalmaktadır. Bu bölgede sayıları binlerle ifade edilen ruhsatlı ve ruhsatsız sulama kuyuları mevcut olup, bu kuyular Orman ve Su İşleri Bakanlığı ilgili birimlerince kayıt altına alınmış ve bu kuyulardan kullanılan suların kontrol altına alınması çalışmasına başlanmıştır. Yapılacak düzenlemeler ile bu kuyulara sayaç takılması ve ürün dikkate alınmaksızın dekara su verilmesi üzerinde çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmanın sonuçlanması ile birlikte önümüzdeki yıllarda sulama programlanmasında kısıntılı sulamanın çok önemli bir yer tutacağı aşikardır.

Bu araştırma ile mısırın suya hassas olduğu vejetatif dönem, tepe püskülü dönemi, tozlaşma dönemi ve süt olumu döneminde 15‟er günlük periyotlarda % 100 su, % 70 su ve % 40 sulamaya gösterdikleri tepkilerin belirlenmiştir. Elde edilen verilere göre değişik fenolojik dönemdeki, farklı kısıtlı sulamaların verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini ortaya koyulmuş ve bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre mısır üretiminin bölgede sürdürülebilirliği kanıtlanmıştır.

(13)

5 2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Mısır tipik bir sıcak iklim tahılı olup, toprak sıcaklığının 10 Co

yi geçmesiyle hızla çimlenen yaklaşık olarak 35 günde 10 yaprak oluşturabilen hızlı gelişebilen, fenolojik olarak farklı ve önemli dönemlere sahip olan bir türdür. Pek çok araştırıcı mısır bitkisinin büyümesini beş devreye bölerek incelemişlerdir. Bu araştırıcılar büyüme devrelerini fidenin toprak yüzeyine çıktıktan olgunlaşıncaya kadarki dönem arasındaki periyot olarak ele almışlardır. Daha sonra bitkinin gelişmesine, kullanılan tohum, tohum yatağının ve ekim işlemlerinin etki edeceğini düşünen Hanway (1971), bitki fidesinin toprak yüzüne çıkışı ile fizyolojik olgunluk arasındaki periyodu 10 kısıma ayırarak incelemiştir.

Zadoks (1974), taneli tahılların gelişim dönemlerini çıkıştan başlamak üzere fizyolojik olgunluğa kadar 12 dönem halinde incelemiştir.

Musick ve Dusek (1980), Eck (1984, Ul (1990), Öğretir (1993), Yıldırım ve ark. (1995), mısırın su stresine duyarlı gelişim aşamalarının, vejetatif, çiçeklenme + döllenme ve tane bağlama olmak üzere üç bölümde incelendiğini bu konuda yapılan çok sayıdaki araştırma sonuçlarına göre, topraktaki su açığına karşı en duyarlı aşamanın çiçeklenme + döllenme aşaması olduğunu belirtmişler ve söz konusu dönemde yapılan kısıntının verimde önemli ölçüde azalmalara neden olduğunu bildirmişlerdir.

Musick ve Dusek (1980), Texas koşullarında yürüttükleri bir araştırmada killi-tınlı toprakta mısırın vejetatif ve tane dolum dönemlerinde su kısıntısı uygulamışlardır. Su kısıntısının ekimden 41 gün sonra uygulanması durumunda yaprak, gövde ve koçan veriminde; kısıntının 55 gün sonra uygulandığı koşullarda yalnızca gövde ve koçan veriminde azalmalara neden olduğunu belirlemişlerdir. Su kısıntısı yalnız tane dolum sürecinde uygulandığında, yaprak ve gövde verimi etkilenmemiş ancak koçan verimi azalmıştır. Tane dolum döneminin başında uygulanan düşük su stresi, tane sayısını etkilememiştir. Tane veriminde, tane ağırlığıyla orantılı olarak bir azalma olduğu gözlenmiştir. Su tüketimi karık yöntemiyle sulamada 964 mm; uzun tava yöntemiyle sulamada ise 834 mm olarak belirlenmiştir.

Anderson (1984), mısırda en hızlı kök gelişiminin ekimden 8 hafta sonra olduğunu saptamıştır.

(14)

6

Tülücü (1985), kısıntılı sulama programlarının çeşitli şekillerde uygulanabildiğini; sulama düzeylerinin düşürülmesi, sulama aralıklarının açılarak sulama sayısının azaltılması, verimi düşük alanların sulama programından çıkarılması ve bazı sulamalardan vazgeçilmesi gibi yöntemlerden bu kapsamda yararlanılabileceğini öne sürmüştür. Sözü edilen yöntemler ile kısıntının ya tüm mevsime eşit dağıtılması ya da bir veya birkaç gelişme döneminde uygulanması amaçlanmaktadır .

Braunworth ve Mack (1987), su eksikliğinin mısır verim ve kalitesine etkisini araştırmışlar, kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 50'si tüketilmeden yapılan sulama konularında verim değerlerinin birbirine yakın olduğunu belirlemişlerdir. Bunun yanında kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 50'si tüketildiğinde mevcut nemi tarla kapasitesine getirecek şekilde kontrol parseline uygulanan sudan % 15 oranında yapılacak bir kısıntı kontrol parseline yakın bir verimin elde edilebileceğini bildirmişlerdir. (Yıldırım ve Kodal 1998)‟dan

Yazar ve ark. (1990), bitkilerin büyüme periyotlarında, strese duyarlı belirli kritik dönemlerin olduğunu; bitkinin söz konusu dönemlerde su eksikliği ile karşılaştığında, fizyolojik olarak olumsuz yönde etkilendiğini ve beraberinde verimde önemli ölçüde azalmalar meydana geldiğini belirtmişlerdir. Özellikle, suyun kısıtlı olduğu yerlerde, stresten en fazla etkilenen dönemlerin bilinmesinin, sulama işletmeciliği açısından son derece önemli olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Mısırın mevsimlik su tüketimi ile ilgili çalışan araştırmacılar; Kanber ve ark. (1990a), Çukurova koşullarında 474.2-605.8 mm; Derviş (1986), Tarsus‟ta 578 mm; Uzunoğlu (1991), 440.1-808.7 mm; Yüksel ve ark. (1997), 353–586 mm; Katerji ve ark. (1996), 494-644 mm; Ul (1990), Menemen‟de 203.45-565.66 mm; İstanbulluoğlu ve Kocaman(1996), Tekirdağ koşullarında 353 –586 mm; Sezgin (1991), 436.0-647.2 mm; Boz (2001), 476-645 mm; Tolk ve ark. (1998), 357-587 mm; Pandey ve ark. (2000) 641-668 mm; Retta ve Hanks (1980), 532-552 mm; Stegman (1986), 432-514 mm. arasında değiştiğini saptamışlardır. Aynı bitkinin farklı bölgelerdeki mevsimlik su tüketimleri arasında gözlenen farklılığın; iklim etmeni, toprak özellikleri, sulama programı ve kullanılan çeşide bağlı olarak değişen vejetasyon süresinden kaynaklandığı söylenebilir. (Özgürel ve Pamuk 2003)‟den

Yazar ve ark. (1991) ve Sezen ve Yazar (1996)‟a göre, bitkilerin büyüme periyotlarında, gerilime duyarlı belirli kritik dönemler bulunmakta ve bitki bu

(15)

7

dönemlerde su eksikliği ile karşılaştığında fizyolojik olarak olumsuz yönde etkilenmekte ve bunun sonucu olarak verimde azalmalar meydana gelmektedir. Su eksikliğinin, verimi ve bitkisel üretimi sınırlayan en önemli etken olması, sulamanın tahıl verimine etkisini en çarpıcı biçimde ortaya koyar. Araştırmacılara göre; özellikle suyun kısıtlı olduğu bölgelerde, bitkinin su kısıntısından en fazla etkilendiği dönemlerin bilinmesi ve böyle durumlarda, mevcut suyun kritik bitki büyüme dönemlerinde uygulanması ile birim suya karşılık en yüksek verim elde edilmesi sağlanabilecektir.

Dahnke ve ark. (1992), yürüttükleri çalışmada, mısırda toplam kuru madde üretiminin % 45‟inin koçan püskülü döneminde olduğunu bildirmişlerdir.

Ayla (1993), Bolu ovasında yetiştirilen mısırın su tüketimini belirlemek için üç yıl süre ile yürüttüğü çalışmada, mısır bitki boyu 40-45 cm olduğunda, tepe püskülü başlangıcında, koçan teşekkülü ve süt olum dönemlerinde olmak üzere 4 kez sulanması gerektiğini ileri sürmüştür. Toplam sulama suyu gereksiniminin 310-320 mm, toplam su tüketiminin ortalama 550 mm, en fazla su tüketiminin ise Temmuz (155 mm) ve Ağustos (160 mm) aylarında gerçekleştiğini ve alınan verimin 832 kg/da olduğunu belirtmiştir.

Öğretir (1993), Orta Anadolu koşullarında mısırın su-verim ilişkilerini belirlemek, mısırın 4 ayrı dönemini kapsayan ve su eksikliğinin tane verimine etkisini belirlemek amacıyla bir çalışma yürütmüştür. Çalışmada; hiç su sıkıntısı olmayan ve 4 kez sulanarak en yüksek verim alınan konunun sulama suyu ihtiyacının 400 mm, su tüketiminin ise 659 mm olduğunu açıklamıştır.

Kodal (1993), Yıldırım (1996), bitki büyüme mevsiminin tümünde ve eşit düzeyde suyun kısılmasının mevsimlik su kısıntısını, bireysel büyüme periyotlarının sadece birinde ya da birkaçında suyun kısılmasının mevsim içi su kısıntısını oluşturduğunu, bitkinin büyüme periyotlarının tümünde su eksikliğine maruz kalmasının ise mevsimlik verim faktörünü oluşturduğunu ifade etmişlerdir

Evren ve İstanbulluoğlu (1995), Iğdır ovası koşullarında yetiştirilen mısırın, su tüketimi, sulama programı ve su-verim ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla 1992-1994 yıllarında üç tekerrürlü ve altı sulama konulu olarak tesadüf blokları deneme desenine göre yaptıkları araştırmada, mısıra bitki boyu 40-45 cm olduğunda, tepe püskülü çıktığında ve süt olumu devresinde olmak üzere 3 su verilmesini önermişlerdir.

(16)

8

Klocke ve Hergert (1996), mısır, tane sorgum ve soyada son sulama tahmini üzerine yaptıkları araştırmada; son sulama zamanının belirlenmesinde ürün olgunlaşma tarihi, olgunlaşma tarihine kadar ürün su kullanımı, kök bölgesindeki faydalı nemin varlığı, ürün olgunlaşmadan önce muhtemel yağış miktarı gibi kriterlerin bilinmesi gerektiğini ayrıca genellikle mısırda son sulamanın fizyolojik olumdan 2 ile 4 hafta önce yapılmasının uygunluğunu ortaya koymuşlardır.

Gençoğlan (1996), mısır tane veriminin, su kısıntısının yapılmadığı I100 sulama konusunda 1001,5 ile 1003.4 kg/da, % 100 kısıntının yapıldığı I0 konusunda 105,0-177,4 kg/da arasında değiştiğini belirtmiştir. Sonuç olarak su kısıntısı arttıkça tane verimi azalmıştır.

Uzunoğlu (1991), 1986-1988 arası Ankara koşullarında üç yıl devam eden, su tüketimini saptamak amacıyla 5 sulama konulu olarak yaptığı çalışmada, tane veriminde en iyi konu 4 kez sulanan konu olmuştur. Sulamalar boğaz doldurma safhasında, tepe püskülü oluşumu başlangıcında, koçan teşekkülünde ve süt olumunda yapılmıştır. Ortalama 859 kg/da tane verimi sağlayan konuda 614,8 mm sulama suyu tatbik edilmiş ve mevsimlik su tüketimi 808.7 mm olmuştur. En yüksek aylık su tüketiminin Ağustos ayında 297 mm'yi, en yüksek günlük su tüketiminin ise yine aynı ayda ortalama 9.6 mm'yi bulduğu görülmüştür.

Beyazgül (1997), buğdaydan sonra yetiştirilen ikinci ürün mısırın sulama zamanını, sulama suyu gereksinimini, günlük, aylık ve mevsimlik su tüketimini belirlemek amacıyla 1993-1995 yılları arasında Menemen ovasında yürüttüğü çalışmanın konularının seçiminde mısırın suya duyarlı olduğu fenolojik dönemleri dikkate almıştır. Bu çalışmada tav suyu hariç (150-160 mm), II. Ürün mısırın yıllık sulama suyu gereksinimi 515 mm, mevsimlik su tüketimi 636 mm ve tüketimin maksimum olduğu Ağustos ayında ortalama günlük su tüketimi 8,4 mm olarak bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre; Menemen ovası orta bünyeli toprak koşullarında, II. ürün mısırın; çıkıştan sonra en az 25 mm olmak üzere tercihen yağmurlama ile yapılacak hafif birsulama uygulamasını takiben, boğaz doldurma, tepe püskülü çıkarma, koçan püskülü çıkarma, tozlanma ve süt olumu dönemlerinde sulanması önerilmiştir.

(17)

9

Vasilas ve Taylor (1998), mısırın, en yüksek su ihtiyacını tozlaşma dönemi boyunca gösterdiğini ve bu dönemin en hassas dönem olduğunu, tepe püskülü çıkmadan önce oluşacak stresin ipek çıkışını geciktireceğini belirtmişlerdir.

Gündüz ve Beyazgül (1999), tarafından Balıkesir koşullarında mısırın su-verim ilişkilerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmada, sulama suyu ihtiyacı 586 mm ve su tüketimi 761 mm olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre; mısır bitki boyu 40-45 cm iken, tepe püskülü, koçan çıkarma ve süt olum dönemlerinde sulanmalıdır. Eğer bir su kısıntısına gidilmesi gerekiyorsa, tepe püskülü ve süt olum dönemlerinde olmak üzere toplam iki defa sulanması gerektiğini bildirmişlerdir.

Değirmenci ve ark. (1999), tarafından Harran ovası koşullarında 1995-1997 yıllarında yürütülen bir araştırma ile II. ürün mısır sulamasında uygulanacak sulama suyu kısıntısının verim üzerindeki etkileri araştırılmıştır. II. Ürün mısır bitkisine farklı yetişme dönemlerinde değişik oranlarda eksik su uygulayarak, farklı yetişme dönemlerinde sulama suyu azalmalarına karşı duyarlılığı belirlenmiştir. Değerlendirme sonucunda, olası kısıntılı bir sulama işletmeciliğinin oldukça dikkatli planlanması gerektiği ve su kısıntısının bilinçsiz yapılması durumunda II. ürün mısır veriminin önemli düzeyde olumsuz etkileneceği belirlenmiştir. İkinci ürün mısır yetiştirilmesinde kısıntılı su uygulaması yapılmasının zorunlu olması durumunda, uygulama zamanı olarak bitki boyu 15 - 90 cm arasındaki dönem içerisinde yapılması gerektiği bitki boyu 90 cm'i geçtikten sonra sonra ve süt olumu dönemleri içerisinde kısıntılı sulama yapılmaması gerektiğini bildirmişlerdir.

Avcı ve Ersöz (2001), Bafra koşullarında mısır bitkisinin su - verim ilişkisini belirlemek amacıyla, 1996, 1997, 1998 yıllarında, Bafra deneme istasyonunda yürüttükleri deneme sonucunda vejetatif dönemde şahit konunun %60'ı, tepe püskülü ve süt olumu dönemlerinde de şahit konu kadar su uygulanan konuda 987 kg/da verim elde edilmiştir. Bu konunun sulama suyu ihtiyacı 374.3 mm‟dir. Araştırma sonucuna göre; mısıra Bafra'da bitki boyu 40-45 cm‟de iken 67 mm, tepe püskülü döneminde 179 mm ve süt olumu döneminde 128 mm su verilmelidir. Ancak, sulama suyunun kıt olduğu dönemlerde ise iki kez sulama suyu uygulanan konuda, vejetatif dönemde ( bitki boyu 40-45 cm olunca) 111 mm ve tepe püskülünde 179 mm sulama suyu uygulandığında ortalama olarak 987 kg/da verim alınabilmektedir. Sulama suyunun bulunmadığı durumlarda ise Bafra ovasında mısırdan ortalama 705 kg/da ürün alınabilmiştir.

(18)

10

Kırnak ve Gençoğlan (2001), Harran ovası koşullarında 2000 yılı üretim sezonunda karık sulama metodu ile sulanan II. ürün mısır bitkisi için su stresi indeksini (CWSI) değerlendirmek amacıyla yürüttükleri araştırmada farklı düzeylerdeki su stresi, her 7 günde bir 120 cm'lik toprak profilinde tüketilen suyun % 100, % 80, % 60, % 40, % 20 ve % 0'ının tekrar uygulanması şeklinde oluşturmuşlardır. Araştırmada I100 konusuna 1322 mm su uygulanmıştır. Söz konusu sulama konusunda bitki su tüketimi (ET) ve verim sırasıyla 1405 mm ve 1412.5 kg/da olarak bulunmuştur.

Gençel (2002), Harran Ovası koşullarında, damla sulama yöntemiyle sulanan ikinci ürün mısır bitkisinin su-verim ilişkilerini, su kısıntısının verime ve verim unsurlarına etkilerini belirlemek amacıyla bir çalışma yapılmıştır. Deneme, 2000 yılında, Şanlıurfa ili Koruklu beldesinde TUBİTAK Araştırma İstasyonunda yürütülmüş ve Pioneer- 3394 hibrit mısır çeşidi kullanılmıştır. Çalışmada geniş aralıklarla (alternatif karıklar, 1.40 m) yüzeye yerleştirilen lateraller, iki farklı sulama aralığı (3 gün ve 6 gün) ve üç farklı sulama düzeyi (I–100, I–67, I–33) ele alınmıştır. Lateraller üzerinde damlatıcı aralığı 0.70 m‟ dir. Sulama düzeyleri sulama aralıklarında yığışımlı Class A Pan buharlaşma değerinin % 100‟ü (I–100), % 67‟ si (I–67) ve % 33‟ü (I–33) alınarak oluşturulmuştur. Araştırmada I–33 konusuna 314 mm, I–67 konusuna 450 mm ve I–100 konusuna da 581 mm su uygulanmıştır. Anılan konulara ilişkin su tüketimleri sulama aralığının 3 gün olduğu konularda 353 ile 562 mm arasında, sulama aralığının 6 gün olduğu konularda ise 358 ile 565 mm arasında değişmiştir. Tane verimleri 725.3 ile 1192.0 kg/da arasında değişmiştir. En düşük verim, sulama aralığının 6 gün ve I–33 sulama düzeyinde (753.3 kg/da), en yüksek verim ise yine aynı sulama aralığında I–100 sulama düzeyinden (1192 kg/da) elde edilmiştir. İkinci ürün mısırda su kullanım randımanları, sulama aralığının 3 gün olduğu konularda 2.01–2.27 kg/m3

, sulama aralığının 6 gün olduğu konularda ise 1.94–2.11 kg/m3

arasında değişmiştir. En düşük su kullanım randımanı sulama aralığının 6 gün olduğu I–33 sulama düzeyinde (1.94 kg/m3), en yüksek su kullanım randımanı ise sulama aralığının 3 gün olduğu I–33 sulama düzeyinde (2.27 kg/m3) hesaplanmıştır.

Yazar ve ark. (2002), Şanlıurfa Konuklu‟da killi toprakta yapmış oldukları araştırmada; Pioneer-3394 hibrid mısır çeşidinde üç farklı sulama miktarı (% 100, % 67, % 33) ve iki farklı sulama sıklığını (3 ve 6 günde bir) damla sulamayla uygulamışlardır. Araştırmada % 100 sulamanın uygulandığı konuda 581 mm su kullanılmıştır. En yüksek

(19)

11

tane verimi 1192 kg/da ile % 100 sulamanın 6 günde bir uygulandığı araştırma konusundan elde edilmiştir.

Atteya (2003), Mısır orjinli, GİZA 2,TWC310 ve TWC320 olmak üzere farklı olum gruplarından 3 mısır genotipinde kuraklık stresinin; su içeriği ve tane verimine etkisini incelemiştir. Bitkilerin vejetatif gelişim ve püskül çıkarma döneminde dört seviyede su stresi konusunda saksılarda yetiştirildiği çalışmada, kuraklığa maruz kalan bitkilerin yaprak su potansiyeli, nisbi nem içeriği ve osmotik potansiyelinde fark edilebilir düşüşler oluşmuştur. Bütün genotiplerin yaprak su potansiyeli ve nisbi nem içeriği arasında ilişkinin su stresi değişimi olduğu, stres altındaki bitkilerin aynı yaprak nem içeriğine sahip kontrol bitkilerinden daha az su potansiyeline sahip bulunduğu tespit edilmiştir. Bütün genotiplerde stresteki bitkilerin osmotik potansiyelleri kontroldekilerden daha düşük seyretmiştir. Osmotik potansiyel ve nisbi nem içeriğinin düşme meyli ile düşük stoma faaliyeti ve fotosentez oranı ilişkili bulunmuştur. Tane verimindeki çarpıcı düşüşler ele alındığında veriler, kuraklığa karşı püskül çıkarma döneminin vejetatif dönemden daha hassas olduğunu göstermiştir.

Özgürel ve Pamuk (2003) Bornova/İzmir koşullarında yürüttükleri araştırmalarında, sulama konularını; % 100, % 70, % 50, % 30 ve kontrol uygulanması şeklinde oluşturmuşlardır. En az ve en çok su uygulanan konulara denemenin birinci yılında 0- 323.20 mm, ikinci yılında ise 0-466.61 mm sulama suyu uygulanmıştır. Mevsimlik bitki su tüketim değerleri ise 1999 yılında 142.19-481.91 mm, 2000 yılında 136.25-599.45 mm. arasında değişmiştir. Ortalama en yüksek tane verimi, deneme yıllarına göre sırasıyla, tam sulanan konuda 1063.90 – 1038.33 kg/da; en düşük tane verimi ise 374.37-213.64 kg/da ile % 0 sulama konusundan elde edilmiştir. Ortalama tane verimleri tam sulanan konuda 1999 ve 2000 yılları için sırasıyla 1063.9 kg/ da ile 1038.33 kg/da; en düşük tane verimi ise 374.37 kg/da –213.64 kg da ile sulanmayan kontrol konusundan elde edilmiştir. Denemenin her iki yılında da azalan su miktarına bağlı olarak tane verim değerlerinde düşmeler olduğu gözlenmiştir. Su kısıntısı uygulanmayan I100 sulama konusuna göre % 30, % 50 ve % 70 oranında su kısıntısı uygulanan sulama konularında, 1999 yılı için tane verim değerlerinde sırasıyla % 10.55, % 39.19 ve % 45.17; 2000 yılı için % 27.37, % 47.06 ve % 59.53 oranında azalmalar gözlenmiştir. Bu durumda, mısır tane veriminin su kısıntısından önemli ölçüde etkilendiği söylenebilir. Tane verim değerleri arasındaki farklılığın hangi sulama konuları arasında oluştuğunu belirlemek amacıyla yapılan LSD testine göre, tane

(20)

12

verimleri % 95 güvenle 1999 yılında 3, 2000 yılında ise 4 grup oluşturmuştur. Denemenin birinci yılında % 100 ve % 70 konuları 1., % 50 ve % 30 konuları 2. ve kontrol konusu 3. grupta yer alırken; denemenin ikinci yılında, % 100 1., % 70 2. , % 50 ve % 30 3. ve kontrol konusu 4. grupta yer almıştır.

Kırnak ve ark. (2003), tarafından yürütülen çalışmada, mısırın kısıntılı sulama uygulamalarında ortaya koyduğu verim ve gelişim tepkileri belirlemek amacıyla 1999-2000 yıllarında Harran Ovası koşullarında yürütülmüştür. Bu amaçla 5 konulu 3 tekrarlı bir deneme kurulmuştur. Kontrol parseline 7 günde bir etkili kök bölgesindeki mevcut nemi tarla kapasitesine çıkaracak şekilde sulama suyu uygulanırken, diğer konulara kontrol konusuna verilen suyun % 20, 40, 60, 80'i kadar su damla sulama sistemiyle uygulanmıştır. Kontrol sulama konusunda dekara verim 1999 yılında 1294 kg; 2000 yılında ise 1405 kg olmuştur. Verilen su miktarındaki azalış oranına bağlı olarak bitki boyu, gövde çapı, yaprak alan indeksi ve kuru madde miktarında önemli düşüşler gözlenmiştir.

Yılmaz ve ark. (2004) „nın farklı sulama düzeylerinin ikinci ürün mısırda verim ve bazı agronomik özellikler üzerine etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışma, 2003 ve 2004 yıllarında Pioneer 3394 hibrit çeşidi kullanılarak Aydın koşullarında yürütülmüştür. Denemeler 3 tekerrürlü tesadüf blokları deneme desenine göre kurulmuştur. Bu amaçla, toprak profilinde tüketilen suyun tamamının uygulandığı T1 konusu ve diğer T2, T3, T4, ve T5 konularına da tam konuya uygulanan suyun sırasıyla % 70, % 50, % 30 ve % 0‟ı karşılanacak şekilde 5 sulama konusu oluşturulmuş ve karık sulama yöntemi uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, sulama konularının verim ve agronomik özellikler üzerine etkisinin her iki yılda da önemli olduğu belirlenmiştir. Ortalama değerlere göre, konulara uygulanan sulama suyu miktarı 148-493 mm; mevsimlik bitki su tüketimi değerleri ise 174-558 mm arasında değişmiştir. Ortalama tane verimi ise 288-1134 kg/da arasında değişmiştir.

Çakır (2004), 1995-1997 yılları arasında Trakya şartlarında mısırın vejetatif büyüme, tane verimi ve diğer verim komponentlerini içeren farklı gelişme dönemlerinde su stresinin etkisi ve sulamanın etkilerini belirlemek için kurduğu denemesinde P 3377 hibrit mısır çeşidini kullanmıştır. Bitki boyu, yaprak alan indeksi, tane verimi, bitkide koçan sayısı, koçanda tane verimi ve bintane ağırlığı gözlemlerinin alındığı 3 yıllık çalışmanın sonuçları göstermiştir ki vejetatif ve verim parametreleri; koçan oluşturma ve püskül çıkarma gibi hassas dönemler boyunca ihmal edilen sulamalarıneksikliğinden

(21)

13

önemli derecede etkilenmiştir. Püskül çıkarma ve vejetatif dönem boyunca meydana gelen su stresi bitki boyu ve yaprak alan gelişimini azaltmıştır. Hızlı vejetatif gelişme periyodu boyunca kısa süreli su eksikliği kuru madde ağırlığında % 28-32 arasında kayba sebep olmuştur. En yüksek verimler vejetatif gelişme dönemi boyunca su stresine maruz bırakılan ve tamamen sulanan kontrol parsellerinde gözlenmiştir. Hatta hassas dönemler boyunca bir sulaması ihmal edilen parsellerde 1996 yılı gibi kurak geçen bir yılda tane verim kayıpları % 40‟a kadar çıkmıştır. Koçan oluşumu ve püskül çıkarma dönemleri boyunca uzun süren su stresi sonucunda % 66-93 e varan verim kayıpları olabileceği tespit edilmiştir. Stressiz bir üretim için gerekli sezonluk sulama suyu ihtiyacı yıldan yıla 390-575 mm arasında değişmiştir.

Vural ve Dağdelen (2008), farklı sulama programlarının cin mısırda verim ve bazı agronomik özellikler üzerine etkisini belirlemek amacıyla 2006 yılında yürüttükleri çalışmada, 3 ve 6 gün aralıklarında A sınıfı buharlaşma kabından oluşan birikimli buharlaşmanın % 40, % 60, % 80, % 100 ve % 0‟ının karşılandığı beş sulama düzeyi olmak üzere toplam 10 sulama konusu incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, sulama konularının verim ve agronomik özellikler üzerine etkisinin önemli olduğu belirlenmiştir. Konulara uygulanan sulama suyu miktarı 234-571 mm; mevsimlik bitki su tüketimi değerleri ise 130-609 mm arasında değişmiştir. Ortalama tane verimi ise 108.8-641.6 kg/da arasında değişmiştir.

Özcan (2010), Konya ekolojik şartlarında bazı mısır çeşitlerinin karık usulü sulama şekliyle kısıntılı sulama koşullarına tepkilerinin belirlenmesi amacıyla 2008 yılında yürüttüğü çalışmada üç sulama konusunun (%100-75-50) ele alındığı araştırmasında, farklı su uygulamalarının; tane verimi, koçan çapı, sömek sapı, bin tane ağırlığı, koçanda tane ağırlığı ve ky indeksi üzerine çeşit ve su uygulamaları indeksi interaksiyonunun ise tane/koçan oranı, koçan çapı,bin tane ağırlığı ve ky değerleri üzerine etkili olduğunu belirtmiştir.

Uçak (2010), Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme alanında 2008-2009 yılları arasında mısırda 3 farklı gelişme döneminde uygulanan su stresinin verime etkisini saptamak amacıyla yaptığı çalışmada, P-3391 melez mısır çeşidinin kullanmış ve bitkinin değişik gelişme dönemlerinde oluşturulan kontrol konusu dahil 4 su stresi konusu incelemiştir. Sulama suyu ile verim ve bazı agronomik özelliklerden bitki boyu, koçan yüksekliği, 1000 tane ağırlığı, koçan çapı,

(22)

14

koçan boyu ve koçanda tane sayısı arasında istatistiksel olarak % 1 önem seviyesinde önemli ilişkiler bulunmuştur. Hektolitre ağırlığında ise istatistiksel olarak bir fark bulunamamıştır. Mevsimlik su tüketimi 771.2 mm olarak belirlenmiştir. Aylık su tüketimi ise 90-195 mm/ay (3-6.5 mm/gün) arasında değişmiştir. Elde edilen bu bulgulara göre bitkinin değişik dönemlerinde çıkış suyu da dahil olmak üzere 5 kez sulanması gerektiği, özellikle tepe püskülü çıkarttığı dönemde su atlaması yapılmaması gerektiği sonucuna varılmıştır. Tozlaşma döneminde su kısıntısı uygulamasının verimi % 9 oranında azalttığı belirlenmiştir. Çukurova‟da ikinci ürün mısıra ilk su ekimden 30-35 gün sonra, ikinci su tepe püskülü çıkmadan hemen önce, üçüncü su koçan püskülü çıkış dönemi boyunca ve dördüncü su ise tane doldurma dönemlerinde olmak üzere toplam 5 kez (çıkış suyu dahil) sulama yapılması önerilmiştir.

Kara (2011), Konya Ovası koşullarında, 2009 yılında, su tüketimi A sınıfı buharlaşma kabı yöntemine göre belirlenen ve damla sulama yöntemi ile sulanan mısır bitkisinin su-verim ilişkilerini belirlemek amacıyla, Konya Şeker A.Ş.‟ye ait deneme arazisinde yürüttüğü çalışmada tane üretim amaçlı yetiştirilen FAO 600 olum grubunda yer alan “Market” hibrit mısır çeşidi kullanılmıştır. Çalışmada, 7 gün sulama aralığında dört farklı sulama düzeyinin, mısırın verim ve kalite parametrelerine olan etkisi araştırılmıştır. Sulama düzeyleri, A sınıfı buharlaşma kabından oluşan yığışımlı buharlaşma değerinin % 60‟ı (I60), % 80‟i (I80), % 100‟ü (I100) ve % 120‟si (I120) alınarak oluşturulmuştur. Araştırma sonuçlarına göre, mevsimlik su tüketimi en yüksek 781 mm ile I120 konusunda, en düşük 590.1 mm ile I60 konusunda gerçekleşmiştir. Tane verimi, en yüksek 1318.8 kg/da ile I100 konusunda, en düşük 898.6 kg/da ile I60 konusunda bulunmuştur. Sulama suyu kullanım randımanı ve su kullanım randımanı, konulara bağlı olarak, sırasıyla 1.84-2.17 kg/m3

ve 1.45-1.81 kg/m3 arasında değişmiştir. Bölgede mısır bitkisinin damla sulama yöntemi ile sulanması durumunda 7 gün sulama aralığında A sınıfı buharlaşma kabından meydana gelen buharlaşma değerinin % 80 ve % 100‟ünün sulama suyu olarak verildiği konular ideal sulama programı olarak uygun bulunmuştur.

(23)

15 3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Çalışma 2012 yılında Konya Toprak Su ve Çölleşme İle Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü Karapınar Çölleşme ve Erozyon Araştırma Merkezi arazilerinde yürütülmüştür. Denemede Sakarya mısır çeşidi kullanılmıştır.

3.1.1. AraĢtırmanın yeri ve coğrafi konumu

Araştırmanın yürütüldüğü Konya ili Karapınar ilçesinin arazisinin büyük bir kısmı ovadır. İlçe Konya ‟nin 90 km uzağında doğu kısmında bulunmaktadır. (37‟42‟ N ve 33‟30‟E)

Şekil 3. 1. Karapınar ilçesinin konumu

3.1.2. AraĢtırma alanının genel iklim özellikleri

Bölgenin iklimi yarı- soğuk ve yağışlıdır. Kar yağışının büyük bir kısmı ocak ve şubat aylarında düşer. Yazları kurak ve sıcak olup, uzun yıllara ait iklim verileri incelendiğinde mısırın yetişme döneminde yağışın (Nisan-Kasım) 171,6 mm olduğu , denemenin yürütüldüğü 2012 yılında ise mısırın yetişme döneminde ki yağışın

(24)

(Nisan-16

Kasım) 116,6 mm olduğu görülmüştür. Araştırma yerinin uzun yıllara ait iklim değerleri Çizelge 3.1' de 2012 yılına ait değerler ise Çizelge 3.2 de‟ verilmiştir.

Çizelge 3.1 Araştırma yerinin uzun yıllara (1983-2010) ait iklim değerleri *

Ġklim Elemanları

A Y L A R

I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII Ort

Ort. Sıc. (oC) -0.4 0.6 4.9 10.7 15.4 19.7 23.0 22.2 17.6 11.6 5.4 1.4 11 Mak. Sıc. (oC) 19.6 21.4 28.0 31.4 36.0 37.3 41.2 38.8 36.2 33.2 25.3 21.4 30,8 Min. Sıc. (oC) -21.6 -26.8 -22.8 -8.0 -3.1 2.8 5.0 3.9 -3.3 -6.4 -17.7 -23.2 -10,1 YağıĢ (mm) 30.2 25.3 25.5 41.4 35.9 27.1 5.3 3.0 7.4 24.1 27.4 36.3 24,1 Rutubet (%) 77 74 66 61 59 52 45 46 51 62 72 77 61,8 Buhar. (mm)* - - 13.4 82.7 154.1 198.3 267.3 244.4 168.5 83.0 19.7 - 102,6 Rz.hz. (m/s)* 2.97 3.21 3.36 3.31 2.66 2.92 3.29 3.09 2.46 2.34 2.61 2.86 2,92

*Değerler Meteooloji Genel Müdürlüğü kayıtlarından alınmıĢtır.

Çizelge 3.2. Araştırma yerinin 2012 yılına ait iklim değerleri*

Ortalama Sıcaklık En Yüksek Sıcaklık En DüĢük Sıcaklık Ortalama Nem (%) Ortalama Rüzgâr (km/h) En Yüksek Rüzgâr (km/h) Rüzgar Yönü YağıĢ(mm) Ocak -0,9 12,1 -21,2 84,86 8,9 74 NW 33,1 Şubat -2,7 12,3 -22,8 84,40 7,2 64,4 WNW 25 Mart -4,9 15,2 -11,8 70,19 9,7 66 NW 30,6 Nisan 2,2 27,1 -3,3 52,82 9 98,2 S 6,6 Mayıs 7 26,3 3,4 65,44 7,3 57,9 SE 16,8 Haziran 10,4 34,7 4,1 52,60 7,6 74 NW 18,4 Temmuz 13,3 39,2 7,8 43,85 9,2 67,6 NW 2,8 Ağustos 11,8 34,3 2,1 48,25 10,1 54,7 NW 7,8 Eylül 9,2 31,9 5,4 47,80 6,6 49,9 NW 0 Ekim 5,4 26,8 1,8 70,37 3,5 53,1 NNW 37,6 Kasım 2,6 23,6 -6,3 82,73 4,3 46,7 NNW 26,6 Aralık 3,8 19 -10,3 84,50 5,5 69,2 ESE 38,6 Ortalama 4,8 25,2 -4,25 65,65 7,40 64,64 20,3

(25)

17 3.1.3.AraĢtırma yerinin toprak özellikleri

Toprak bünyesi genellikle üst toprakta hafif siltli-tın, aşağılara doğru inildikçe siltli-killi-tın‟dır. Topraklar kireç ve potasyum yönünden zengin, organik madde ve fosfor içeriğince fakirdir. Araştırma yeri topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Çizelge 3.3‟de verilmiştir.

Çizelge 3.3. Araştırma yeri toprak analiz sonuçları *

Der inl ik (cm) K um ( %) Sil t (%) K il ( %) ny e T K ( %) SN ( %) H acim a ğırlığ ı (g /cm 3 ) pH E C (dS m -1 ) K ireç ( %) O rg a nik M a dd e (%) P2 O5 ( pp m) K2 O ( pp m) 0-30 61 23 15 SL 13.3 7.8 1.42 8.1 0.45 48.6 1.2 2.73 124.8 30-60 58.1 22.8 19.1 SCL 17.1 10.6 1.45 8.2 0.45 51.5 1.6 4.17 141.2 60-90 16.0 24.4 59.6 C 30.5 17.4 1.31 8.3 0.85 54.6 - - -

* Analizler Konya Toprak Su Ve Çölleşme İle Mücadele Araştırma İstasyonu Müdürlüğü Laboratuvarında yapılmıştır.

3.1.4. Denemede kullanılan sulama suyunun özellikleri

Denemede kullanılan sulama suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Çizelge 3.4‟de verilmiştir. Çizelgeden de anlaşılacağı gibi sulama suyu T2A1 sınıfına girmektedir. Sulama suyu, bikarbonat ve sülfat iyonlarının hakim olduğu SAR değeri düşük yer altı suyudur.

Çizelge 3.4. Denemede kullanılan sulama suyunun bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri *

pH EC

dSm1

Katyonlar (me/l) Anyonlar (me/l)

Top SAR

Na K Ca Mg CO3 HCO3 Cl SO4

7.90 0.556 0.22 0.01 1.81 6.54 0.57 4.32 0.03 1.23 5.58 0.14

(26)

18 3.1.5.Sulama sisteminin unsurları

Deneme alanının sulanmasında damla sulama sistemi kullanılmıştır. Sistem güç ünitesi, basınç düzenleyici, su saati, dozatron, hidrosiklon, elek filtre, ana vana, bağlantı parçaları, her parsele ait kontrol vanaları, manifolt boru hatları, lateral hat damlatıcıları ve sayaçlardan oluşmuştur. Deneme konularına uygun olarak düzenlenen damla sulama sistemi her bitki sırasına bir lateral olacak şekilde tarlaya yerleştirilmiştir. Kullanılan damlatıcıların debisi 4 l/h ve işletme basıncı ise 1.1 atm‟de tutulmuştur.

3.1.6. Denemede kullanılan Sakarya mısır çeĢidinin özellikleri

Sakarya Mısır Araştırma İstasyonu Müdürlüğünce geliştirilen Sakarya mısır çeşidi orta geçci, 270-330 cm boylanan, geniş yarı dik yapraklı, sarı at dişi taneye sahip yaprak yanıklığı, sap ve koçan çürüklüğüne dayanıklı bir çeşittir.

3.2. Yöntem

Araştırma “ Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller ” deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Denemede ana parsellere farklı su seviyesi uygulamaları (buharlaşma kabından buharlaşan suyun % 40, % 70 ve % 100 seviyeleri olmak üzere 3 seviye), alt parsellere ise kısıntı yapılacak fenolojik dönemler (vejetatif dönem,tepe püskülü dönemi,tozlaşma ve süt olum dönemi) tesadüfî olarak yerleştirilmek suretiyle toplam 48 parselde yürütülmüştür.

(27)

19

Şekil 3.2.Deneme deseni

1.Blok 2.Blok 3.Blok 4.Blok

100 40 70 40 12 VD 13 SO 36 TP 37 VD 100 40 70 40 11 SO 14 TP 35 VD 38 TP 100 40 70 40 10 TP 15 VD 34 SO 39 TOZ 100 40 70 40

9 TOZ 16 TOZ 33 TOZ 40 SO

Güney 40 70 40 100 8 TOZ 17 VD 32 TOZ 41 VD 40 70 40 100 7 VD 18 TOZ 31 VD 42 SO 40 70 40 100 6 TP 19 SO 30 TP 43 TP 40 70 40 100 5 SO 20 TP 29 SO 44 TOZ 70 100 100 70 4 TP 21 TOZ 28 TP 45 TOZ 70 100 100 70 3 TOZ 22 TP 27 SO 46 VD 70 100 100 70 2 VD 23 SO 26 VD 47 SO 70 100 100 70 1 SO 24 VD 25 TOZ 48 TP

Araştırmadaki su seviyesi uygulamaları aşağıda belirtilen şekildedir.

3.2.1. Sulama konuları

Araştırmada kısıntı yapılacak fenolojik dönemlerde 3 su konusu uygulanmıştır. Uygulanan su konuları şöyledir.

S100 (Kontrol parseli) uygulaması:

A sınıfı buharlaşma kabından her sulamadan önce buharlaşma değerleri alınarak kontrol parseline verilecek su belirlenmiştir. Sulama suyu hesabında (Kanber 1990)‟da

(28)

20

verilen açık su yüzeyi buharlaşmasından yararlanılarak ve aşağıda verilen eşitlik kullanılmıştır.

I=A x Ep xKpc x

Eşitlikte I=Parsele uygulanacak sulama suyu miktarı(l) A=Parsel alanı (m2)

Ep=Sulama aralığındaki birikimli Class A Pan buharlaşma miktarı (mm) Kpc=Seçilen pan katsayısı

Şekil.3.3 Buharlaşma kabı

S70 konusu uygulaması: Kontrol parselinin % 70‟i kadar su verilmiştir. S40 konusu uygulaması: Kontrol parselinin % 40 „ı kadar su verilmiştir.

Çizelge 3.5. Deneme Konularına Verilen Su Miktarı(mm)

KONULAR Verilen Su (mm) Kısıntı Miktarı(mm) Kısıntı Oranı %

Vej.Dönem %40 su 672,6 104,4 15,5 Vej.Dönem %70 su 724,8 52,2 7,2 Tepe Püskülü Dönemi %40 su 670,8 106,2 15,8 Tepe Püskülü Dönemi %70 su 723,9 53,1 7,3 Tozlaşma Dönemi %40 su 687 90 13,1 Tozlaşma Dönemi %70 su 732 45 6,1 Süt Olum Dönemi %40 su 708 69 9,7 Süt Olum Dönemi %70 su 742,5 34,5 4,6 Kontrol 777 0 0

(29)

21

Araştırmadaki kısıntı yapılacak fenolojik dönemler aşağıda belirtilen şekildedir.

3.2.2 . Su kısıntısı uygulanan fenolojik dönemler

Vejetatif dönem:

İlk su kısıntısı bitkilerde 8-10 yaprak oluştuğu zamanda (Kırtok 1998) yapılmış, araştırmada 01.07.2012 tarihinden başlayarak 15 gün (3 sulama) boyunca bu parsellerde kısıntı yapılmış, diğer dönemlerde bu parsellerde herhangi bir kısıntı yapılmamıştır.

(30)

22 Tepe püskülü dönemi:

Bu dönem bitkilerin 14-16 yapraklı olduğu dönemdir (Kırtok 1998). Bu parsellere bu döneme gelinceye kadar tam su verilmiş herhangi bir kısıntı yapılmamıştır. Araştırmada 21.07.2012 tarihinden başlayarak 15 gün (3 sulama) boyunca bu parsellerde kısıntı yapılmış, diğer dönemlerde bu parsellerde herhangi bir kısıntı yapılmamıştır.

Şekil 3.5. Deneme alanından tepe püskülü dönemine ait bir görüntü

TozlaĢma dönemi

Bu dönem, tepe püskülü ve koçan püskülünün parselde %50 oranında çıktığı dönem olup (Kırtok 1998), bu parsellere bu döneme gelinceye kadar tam su verilmiş herhangi bir kısıntı yapılmamıştır. Araştırmada 10.08.2012 tarihinden başlayarak 15

(31)

23

gün (3 sulama) boyunca bu parsellerde kısıntı yapılmış, diğer dönemlerde bu parsellerde herhangi bir kısıntı yapılmamıştır.

Şekil 3.6. Deneme alanında tozlaşma döneminden bir görüntü

Süt olum dönemi:

Bu dönem koçan, koçan kavuzları ve koçan sapının tam olarak geliştiği dönem olup (Kırtok 1998), bu parsellere bu döneme gelinceye kadar tam su verilmiş herhangi bir kısıntı yapılmamıştır. Araştırmada 30.08.2012 tarihinden başlayarak 15 gün (3 sulama) boyunca bu parsellerde kısıntı yapılmış, diğer dönemlerde bu parsellerde herhangi bir kısıntı yapılmamıştır.

(32)

24

Şekil 3.7. Deneme alanında süt olum döneminden bir görüntü

3.2.3. Tarımsal iĢlemler

Denemede parsellerin ebatları 5 m x 2.8 m = 14.0 m2 olarak, her parselde 4 sıra olacak şekilde tertiplenmiştir. Yanal sızmaları önlemek için bloklar arası 3 metre, ana parseller arası da 2,5 m boşluk bırakılmıştır.

Ekim 9 Mayıs 2012 tarihinde elle yapılmıştır. Çıkıştan sonra sıra arası 70 cm sıra üzeri 20 cm olacak şekilde tekleme işlemi yapılmıştır. Ekimi takiben tüm parseller topraktaki mevcut nem tarla kapasitesine getirilecek şekilde yağmurlama yöntemi ile sulanmıştır. Bitkiler 4-5 yapraklı dönemde iken ilk çapa, 40 cm boylanma döneminde ise 2. Çapa ve boğaz doldurma yapılmıştır. Bu aşamadan sonra damla sulama sistemi tesis edilmiştir. Ekimde tüm parsellere analiz sonuçlarına göre dekara 10 kg saf fosfor ve 4 kg saf azot verilmiş olup, yetişme dönemi boyunca damla sulama ile saf azot 25 kg‟a tamamlanmıştır.

(33)

25

Şekil 3.8. Deneme sahasından ekim ve damla sulama uygulamalarından görünüm

Sulamalar; çıkış için yağmurlama olarak, daha sonraları damla sulama ile yapılmıştır.

Şekil 3.9. Deneme sahasından genel görünüm

Denemede 5 günde bir olmak üzere vejetasyon süresi boyunca 18 kez sulama yapılmış olup, dönem ve kısıntı oranlarına göre verilen su miktarları Çizelge 3.5‟de verilmiştir.

13 Mayıs tarihinde gözlenen çıkış ve tüm parselleri tarla kapasitesine getirme amaçlı yağmurlama sulamanın ardından damla sulama sistemi tesis edilmiş ve 16 Haziran‟da ilk sulama, 14 Eylül tarihinde ise son sulama uygulaması yapılmıştır.

Hasat işlemi, fizyolojik olumu takiben 1 Aralık 2012 tarihinde her parselin kenardan birer sıra parsel başı ve sonundan 1‟er metre atılarak kalan orta 2 sırasından alınan koçanların elle toplanması suretiyle yapılmıştır (Şekil 3.10 ).

(34)

26

Şekil 3.10 Deneme alanında hasattan genel görünüm

(35)

27 3.2.4. Gözlem ve ölçümler

Araştırmadaki gözlem ve ölçümler; Montgomery (1911), Moll ve ark. (1982), Swank ve ark. (1983), Sade (1987), Anderson ve ark. (1984), Ülger (1986) ve Eichelberger ve ark. (1989)‟ın uyguladığı yöntemlere göre yapılmıştır.

3.2.4.1. Tane verimi (kg/da)

Her parsel hasat edilerek tarla koçan ağırlığı belirlenmiştir. Parsel verimi hesaplamasında %15 neme göre aşağıdaki formül uygulanarak düzeltilmiş ağırlık (DA) bulunmuştur.

DA= Parsel Ağırlığı x (100 -% Nem) x Tane/Koçan Oranı 85

Dekara verim (DV) ise aşağıdaki formüle göre bulunmuştur. DV = DA x 1000 .

Parsel hasat alanı (m2)

3.2.4.2. Koçan uzunluğu (cm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 koçanın ilk ve son tane arası ölçülerek ortalamaları alınmıştır.

3.2.4.3. Koçan çapı (mm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 koçanın tam ortasındaki çap değeri kumpas yardımı ile ölçülerek ortalamaları alınmıştır.

3.2.4.4. Bitki boyu (cm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet bitkinin toprak yüzeyinden tepe püskülünün en uç noktasına kadar olan mesafe ölçülerek ortalamaları alınmıştır.

(36)

28 3.2.4.5. Ġlk koçan yüksekliği (cm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet bitkinin toprak yüzeyinden en üst koçanı taşıyan boğuma kadar olan mesafe ölçülerek ortalamaları alınmıştır.

3.2.4.6. Çiçeklenme gün sayısı (gün)

Ekim tarihinden parseldeki bitkilerin %50‟sinin tepe püskülünü çıkarmasına kadar geçen zaman esas alınmıştır.

3.2.4.7. Koçanda tane sayısı (adet)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 koçana ait tane sayılarının ortalamaları alınmıştır.

3.2.4.8. Koçanda tane ağırlığı (g)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet koçanın taneleri tartılarak tane ağırlığı gram cinsinden bulunmuştur.

3.2.4.9. Tane / koçan oranı (%)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 koçan tamamen tanelenerek sömekli ve sömeksiz tartılarak birbirine oranlanmıştır.

3.2.4.10. Bin tane ağırlığı (g)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet koçandan elde edilen taneler 4x100 esasına göre sayılıp tartılarak hesaplanmıştır.

(37)

29 3.2.4.11. Tane nemi (%)

Denemenin hasadını müteakiben tanelerin nem içeriğini ifade eder. Sömeklerinden taneleme makinesi kullanılarak ayrılan taneler karıştırılıp, nem ölçme aleti ile nem değerleri tespit edilmiştir.

3.2.4.12. Yaprak sayısı (adet)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 bitkinin toplam yaprak sayılarının ortalaması alınmıştır.

3.2.4.13. Yaprak alanı (cm²)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 bitkide bayrak yaprağın uzunluğu ile maksimum genişliğinin çarpımıyla elde edilen rakamların 0.75 katsayısı ile çarpılması ve ortalamanın alınması sonucu cm2

cinsinden bulunmuştur.

3.2.4.14. Sömek çapı (mm)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 koçana ait sömeklerin tam ortasındaki çap değeri kumpas yardımı ile ölçülerek ortalamaları alınmıştır.

3.2.4.15. Hektolitre ağırlığı (kg)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet koçandan taneler alınarak ¼ litrelik hektolitre ağırlık ölçme aleti ile hesaplanmıştır.

(38)

30 3.2.4.16. Fizyolojik olum süresi(gün)

Her parselden tesadüfi olarak seçilen 6 adet koçanın ortasındaki tanelerin %75‟inin siyah tabakaya sahip olduğu tarih fizyolojik olum süresi olarak kabul edilecektir (Kırtok,1998).

3.2.4.17. Ġstatistikî analiz ve değerlendirme

Araştırmada elde edilen değerler “Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller” deneme desenine göre varyans analizine tabi tutulmuş, farlılıkları tespit edilen işlemlerin ortalama değerleri “LSD” önem testine göre gruplandırılmıştır.

(39)

31 4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Sakarya mısır çeşidinin farklı fenolojik dönemlerindeki kısıntılı su uygulamalarına tepkisinin ölçüldüğü, verim ve verim unsurlarına ilişkin gözlemlerin alındığı çalışmaya ait veriler göz önünde bulundurularak, elde edilen sonuçlar ayrı başlıklar altında değerlendirilmiştir.

4.1. Tane Verimi (kg/da)

Araştırmada; farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulaması sonucu elde edilen tane verimlerine ait ortalama değerler Çizelge 4.2‟de, ve bunlara ait varyans analiz sonuçları da Çizelge 4.3‟de verilmiştir.

Çizelge 4.3‟ün incelenmesinden de görülebileceği gibi, farklı su uygulamalarının etkisi istatistiki olarak çok önemli bulunmuştur. Bu maksatla hesaplanan F değeri 42.28 olarak bulunmuştur. Ortalama olarak en yüksek tane verimine tam su uygulamasında (S100) 982.18 kg/da ile ulaşıldığı, bunu S70 uygulamasından elde edilen 934.63 kg/da verimin takip ettiği ve S40 uygulamasının da 880.58 kg/da ile son sırada yer aldığı görülmektedir. Yapılan LSD testinde S100 uygulaması ilk grubu (a) oluştururken, S70 uygulaması ikinci grupta (b), S40 uygulaması ise son grupta (c) yer almıştır (Çizelge 4.2).

Yazar ve ark. (2002), en yüksek tane veriminin 1192 kg/da ile % 100 sulamanın 6 günde bir uygulandığı araştırma konusundan elde edildiğini, Vural ve Dağdelen (2008), 3 ve 6 gün aralıklarında A sınıfı buharlaşma kabından oluşan birikimli buharlaşmanın % 40, % 60, % 80, % 100 ve % 0‟ının karşılandığıbeş sulama düzeyiyle yapılan çalışmada, sulama konularının verim ve agronomik özellikler üzerine etkisinin önemli olduğunu, Özcan (2010), farklı su uygulamalarının tane verimi üzerine etkili olduğunu, Uçak (2010) ,sulama suyu ile verim arasında istatistiksel olarak % 1 önem seviyesinde önemli ilişkiler bulunduğunu, tozlaşma (tepe püskülü) döneminde su kısıntısı uygulamasının verimi % 9 oranında azalttığını, Kara (2011), mısır bitkisinin damla sulama yöntemi ile sulanması durumunda 7 gün sulama aralığında A sınıfı buharlaşma kabından meydana gelen buharlaşma değerinin % 80 ve % 100‟ünün sulama suyu olarak verildiği konulardaki alınan dane verimine dayanarak bu değerlerin ve sulama aralığının ideal sulama programı olduğunu belirtmiştir.

(40)

32

Bu çalışmadan elde edilen verilerinde gösterdiği üzere su kısıntı miktarı arttıkça verimde azalma olacağı yukarıda belirtilen daha önceki çalışmalarla benzerlik göstermektedir.

Çizelge 4.1. Mısırda farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulamaları sonucu tespit edilen tane verimlerine,su kısıntı miktalarına ait ortalama değerler

Çizelge 4.2. Mısırda farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulamaları sonucu tespit edilen tane verimlerine ait ortalama değerler (kg/da)

Su Miktarları

Fenolojik Dönemler S100 S70 S40 Fenolojik Dönem Ortalaması

Vejetatif Dönem 967,15 a 962,13 a 960,58 ab 963.28 a Tepe Püskülü Dönemi 984,79 a 916,71 c 921,15 b 940.88 a Tozlaşma Dönemi 984,28 a 886,79 c 823,92 d 898.33 b Süt Olum Dönemi 992,51 a 972,88 a 816,69 d 927.36 ab Sulama Ortalaması 982.18 a 934.63 b 880.58 c LSD(%1):40,98 Konular Su Miktarı (mm) Kısıntı miktarı(mm) Kısıntı

Oranı(%) Verim(kg/da) Verimde azalma % Kontrol 777 0 0 982 VD 70 724,8 52,2 7,2 962 2 VD 40 672,6 104,4 15,5 960 2 TP 70 723,9 53,1 7,3 916 6,7 TP 40 670,8 106,2 15,8 921 6,2 TOZ 70 732 45 6,1 886 9,8 TOZ 40 687 90 13,1 823 16,2 SÜT 70 742,5 34,5 4,6 972 2 SÜT 40 708 69 9,7 816 17

(41)

33 820 840 860 880 900 920 940 960 980 1000 S100 S70 S40

Şekil 4.1. Su uygulamaları sonucu tespit edilen ortalama tane verimleri (kg/da)

Çalışmada kısıntı yapılan fenolojik dönemlerde tane verimleri arasındaki farklılık p<0.01 seviyesinde önemli bulunmuştur. Bu maksatla hesaplanan F değeri 7,6 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 4.3). Fenolojik dönem ortalaması olarak en yüksek tane verimi vejetatif dönemdeki uygulamalarda 963,28 kg/da olarak elde edilirken, en düşük tane verimi 898,33 kg/da olarak tozlaşma dönemindeki uygulamalarda tespit edilmiştir. Yapılan LSD testinde vejetatif dönemdeki uygulamalar ve tepe püskülü dönemindeki uygulamalar aynı grupta (a) yer alırken süt olum dönemindeki uygulamalar ayrı bir grupta (ab) yer almış son olarak ta tozlaşma dönemindeki uygulamalar ayrı bir grupta (b) yer almıştır (Çizelge 4.2).

Çizelge 4.3. Mısırda farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulamaları sonucu tespit edilen tane verimlerine ilişkin varyans analizleri

Varyasyon Kaynakları Serbestlik Derecesi Kareler Toplamı Ortalaması Kareler F Değeri

Blok 3 2792,41 930,8 Sulama Miktarı 2 82690,81 41345.41 42.28** Hata-1 6 5866,74 977,79 Fenolojik Dönem 3 26540,96 8846.99 7,6** Sulama Mik.*Fen.Dön. 6 55499,35 9249.89 7,95** Hata-2 27 31414,3804 1163,49 Genel 47 204804,6461 CV%: 3.95

** İşaretli F değerleri, işlemler arasındaki farklılığın %1, * İşaretli F değeri, işlemler arasındaki farklılığın %5 ihtimal sınırına göre önemli olduğunu göstermektedir.

Şekil

Şekil 3.5.   Deneme alanından tepe püskülü dönemine ait bir görüntü
Şekil 3.8. Deneme sahasından ekim ve damla sulama uygulamalarından görünüm
Çizelge 4.2. Mısırda farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulamaları sonucu tespit edilen tane  verimlerine ait ortalama değerler (kg/da)
Çizelge 4.4 .Mısırda farklı fenolojik dönemdeki farklı su uygulamaları sonucu tespit edilen  koçan uzunluklarına ilişkin varyans analizleri
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Stratejik pazarlama planı uygulamalarına karĢı son olarak sorulan ve iĢletmelerin uzun vadeli düĢünmeye karĢı bakıĢ açılarının tespitine yarayan sorulara

İntihar Girişimi Olan ve Olmayan Ergenlerin Kendini Kabul ve Depresyon Düzeylerinin Karşılaştırılması, Ankara, Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden

Tezgâhta kaç adet pnömatik valfin çalışacağı, step motorunun kontrolü için kaç adet çıkış pininin kullanılacağı, tezgâhın kontrol ünitesine delik açılarının

Çizelge 4.1 Tuz stresi altında yetiĢtirilen kavun genotiplerinden ve bunların kontrollerinden elde edilen fide yaĢ ağırlığı ortalamaları (g),

Beşir Fuad, adı geçen metinlerde şiir ve fen; hayal ve hakikat; romantizm ve gerçekçilik; gerçekçilik akımının gelişimi; gerçekçilik akımının yöntemi

İsmail Tunalı baş­ kanlığındaki ikinci bölüm, saat 14.00’te Filiz Yenişe- hiriioğlu’nun, “Sanatta Osmanlı İmparatorluğu- Fransa Etkileşimi” başlıklı

O zamanlar, özellikle bahar aylarındaki mesire yeri ve yazın denizden hoşlanmayıp, temiz havayı, yayla geleneğini yeğleyenlerin sayfiyesi olan Y akacık'ta su

Bu çalışmalar sırasında teknolojik kaynakların türleri, öğretme-öğrenme süreçlerine katkıları, nasıl bir düzen içerisinde kullanırlarsa daha yararlı