9 KASIM 'A KADAR SÜRECEK OLAN 16. TUYAP İSTANBUL KİTAP FU A R I'N IN A N A TEMASI İFADE VE YAYIM LAM A ÖZGÜRLÜĞÜ
Yine okur fuara,
yine yazar cezaevine
YÜKSELEN GRAFİK
TÜYAP Kitap Fuarı ilk kez 1982 yılında, ya
ni Türkiye'nin en baskıcı döneminde, 28 ya
yınevinin katılımıyla açıldı. Bugün yayınevi
sayısı 250. 350 bin civarındaki ziyaretçi sa
yısı ise, Avrupa fuarları için bile şaşırtıcı.
Ama yayınlanan kitapların baskı sayısı hâlâ
bin ya da iki bini geçmiyor.
ONUR KONUĞU
Bu yıl, her yıl olduğu gibi TÜYAP Kitap Fuarı-
'nın bir onur konuğu var. Belki de gecikmiş bir
onur konuğu bu: Vedat Günyol. 1941 yılında
"Arkadaş" adlı çocuk dergisi, 1952 yılında
"Ufuklar Dergisi", Orhan Burian'ın ölümü
üzerine isim değiştirerek çıkan"Yeni Ufuklar"
ve otuza yakın çeviri, deneme, inceleme.
YABANCI YAZARLAR
16. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı'nın yabancı
konukları, bundan önceki yıllara oranla biraz
daha farklı. Amin Maalouf, John Berger ve
Michel Del Castillo'yu Türk okuyucusu çok ya
kından tanıyor. Agnes Michaux, Michel Bu
tor, Philippe Jaccottet ise Türkçe'ye çevrilmiş
yazarlar.
| | A I A • f “ I • • •• I • • v • •
Hala ifade özgürlüğü
TÜYAP Kitap Fuarı 1982 yılından bu yana İstanbul'un göbeğinde okurla kitabı buluşturuyor. Her yıl fuar çer çevesinde kültürel etkinlikler de yaparak, çeşitli ülkeler den tanınmış yazarları konuk ediyor, söyleşiler, panel ler düzenliyor. A Salonu'nundan birkaç yıl sonra B sa- lonu'nu açıyor.
Kitapların suç unsuru olarak televizyon ekranlarında sıram sıram sergilendiği, yazarların, yayıncılarının tu tuklandığı, kitapların toplatıldığı karanlık bir dönemle eşzamanlı olarak hayata geçen, dolayısıyla çok önemli bir etkinlik bu.
Ne var ki, bu karanlık dönemin üstünden tam 15 yıl geçti. 1982'den bu yana yayınevi sayısı 28'den 250'ye, 16 bin ziyaretçi sayısı 350 bine çıktı. Yine de Etap M ar mara Oteli'nin 320 m2'lik alanından Tepebaşı'nın 1500 m2'lik alanına geçilmesi ve her yıl artan ziyaretçi sayısı Türkiye'nin resmi fotoğrafını değiştirmeye yetmiyor.
Evet, belki artık sık sık televizyon ekranlarında suç delili olarak kitaplara rastlamıyoruz. Ama 1997 Türkiye- si, alışageldiğimiz 'Okur fuara, yazar cezaevine' ifade siyle özetlenebilecek durumunu korumakta ısrarlı gö rünüyor. Eşber Yağmurdereli bir yana, hala onlarca ki şi, gazeteci, yayıncı, ya da şu toplantıda, bu panelde, o televizyon programında görüşlerini dile getiren on larca kişi cezaevinde olduğuna göre durum bu.
Bu nedenle bu yıl TÜYAP Kitap Fuarı'nın ana teması nın 'ifade ve yayımlama özgürlüğü’ olması bir yandan ne kadar mesnetsiz değilse bir o kadar da umut kırıcı.
Ama her şey öylesine karanlık ki, bunu da azımsa mamak gerekiyor.
GazetePazar
TUYAP HALKA ACILIYOR
_______________ *______
Sektörde
gelecek
var
66
2 Kasım 1997
Hayatı
savunma
biçimleri
Adalet Ağaoğlu
I.R.R T O lK Ü -NYÜZÜKLERİN
EFENDİSİ
Birini K""” . . ytVVK K ARnEŞlL'1JOKER
Wİstanbul Kitap Fuarı'nda
Bu yıl fuara 250 yayınevi
katıldı. Hepsinin "yenilerini" bu
sayfalarda vermek çok zor.
Ama her standı gezelim, çünkü
okur sayısında olmasa da
yayınlanan kitap
sayısında bir patlama
var. Yine de fuar
ziyaretçilerinin
hakkını yemeyelim.
İlk açıldığı yıl 16 bin
kişinin gezdiği
fuarı, geçen yıl 360
bin kişi gezmiş.
Kitaplar en fazla 2
bin basmayı
sürdürürken, bu da
anlamadığımız bir
şey demek olsa
gerek!
..i
Taciz, Danielle Steel
Kıyamet Günü Çoktan Geldi Çattı,
Erich Von Damken
İnsan N e Yerse Odur, Tınaz Titiz Başlangıcından Bugüne Dünya Ka rikatürü, Hıfzı Topuz
Smilla ve Karlar, Peter Hoeg De'ja'vu Sendromu, Füsun Onal Dünya Kalemimin Ucunda, Orhan
Kural
At Kuyruklu Adam, Osman Aysu Öldüren Öpücük, James Patterson Dal Kırılınca, Jonathan Kallerman İnsanları Seveceksin, Erich Maria
Remarque
M evsimlik Tatil, Steve Thayer Tarihin Saklanan Yüzü, Çetin Altan M eyhane Dedikleri, Habib Bektaş Son Söz, Andrei Makine
Adem ile Havva 'tun Romanı, B e r
nard Noel
Batak, Franz Olivier Giesbert İkilem, Iris Murdoch
Bir Yeryüzü, Dört veya Beş Dünya,
Octavia Paz
Öteki Ses, Octavia Paz
ADAM'dan Memet Fuat
Gölgede Kalan Yıllar, Memet Fuat Yaratıcı Akim Sentezi, Server Ta-
nilli
Yüzyılların G erçeği ve Mirası,
Server Tanilli
Eğitimde Yeni Arayışlar, Zehra İp-
şiroğlu
Kişilikler, Kaan Arslanoğlu Yasemin ve Martı, Refik Durbaş
Sevdim Seni Ey İnsan, Salâh Birsel
Zaman Kitabı, Yeşim Salman Ayışığı Kuyumcuları, Albert Vida-
lie, Çeviren: Yaşar Kemal-Thilda Ke mal
Altın Yağmur, Mabeyinci Pavlos,
Çeviren: Samih Rifat
AFA fuara
özel hazırlanmıyor
Hermann H esse - Yaşam Öyküsü, Valker Michelis, Çeviren: Kamuran Şi- pal
Avrupa K ültüründe Kusursuz Dil Arayışı, Umberto Eco, Çeviren: Kemal
Atak
Yansılar Kitabı, Münir Göle
Dinin Siyasallaşması, Ahmet Yıice-
kök
Hermann Lauscher, Hermann Hes
se, Çeviren: Kamuran Şipal
Şeftali Ağacı, Hermann Hesse, Çevi
ren: Kamuran Şipal
Pereira İddia Ediyor, Antonio Ta-
bucchi, Çeviren: Münir Göle
Bir Yaşam, Elia Kazan, Çeviren: Ni
hal Yeğinobah
AYRINTI yine
politika ve felsefe yüklü
Felsefeyi Yaşamak-Ahlak D üşünce sine Giriş, Ray Billington, Çeviren: Ab
dullah Yılmaz, 456 s.
Politik Kamera- Çağdaş Hollywood
Sinemasının İdeolojisi ve Politikası, Micheal Ryan-Douglas Kellner, Çevi ren: Elif Özsayar, 474 s.
K üçük D eğişim ler, Marge Piercy,
Çeviren: İrem Sağlamer, 541 s.
Flört Üzerine, Adam Phillips, Çevi
ren: Özden Ankan, 286 s.
İtiraf Edilm eyen Cemaat, Maurice
Blanchot, Çeviren: Işık Ergüden, 76 s.
Goytisolo
ve İLETİŞİM
Şinasi, Ziyad Ebuziyya, Yayma Ha
zırlayan: Hüseyin Çelik, 440 s.
Türk Ocakları (1912-1931): İmpara torluktan Ulus-Devlete Türk Milliyet çiliği, Füsun Üstel, 422 s.
Arap Haklan Tarihi, Albert Houra-
ni, Çeviren: Yavuz Alogan, 608 s
Örtadoğu'da Sivil Toplum un So- runlan, Derleyen: Ferhad İbrahim-He-
idi Wedel, Çeviren: Erol Özbek, 215 s..
Yalnızlık Aletleri, Atilla Atalay,
192 s.
Toplum İm gelem inde Kendini asıl Kurtarır? 1. Cilt "Marksizm ve Dev rim ci Kuram", Corneluis Castoriadis,
Çeviren: Hülya Tufan, 293 s.
Şeytan Kumaşı, Michel Pastoureau,
Çeviren: İbrahim Yılmaz, 120 s.
Marx'lann Öyküsü, Juan Goytisolo,
Çeviren Muhittin Karkın, 232 s.
Masal Olanlar, Sermet Muhtar Alus,
292 s.
Aden, Stnanislaw Lem, Çeviren: Ol
gun Baydemir, 264 s.
İNKILAP
çevirmenlerini
/açıklamıyor
Bu yıl kitap seçmekte çok zorlanacağız...
2 Kasım 1997
d Z
JOKER
Bilge Karasu'ya
METİS'ten saygı
Bilge Karasu Aramızda (Metis Ya
yınlan bu kitabı, Karasu'nun dostlan- na, eleştirmenlerine, öğrencilerine açık çağn yaparak oluşturdu)
Oyunlar, İntiharlar, Şarkılar, Mu-
rathan Mungan
2000 Yılında 25 Yaşma Basacak Olan Yunus, John Berger-Alain Tan
ner, Çeviren: Nigar Çapan
Ecel Terleri, Leo Malet, Çeviren:
Haldun Bayrı
Yüzüklerin Efendisi, I. Bölüm: Yü zük Kardeşliği, J.R.R. Tolkien, Çevi
ren: Çiğdem Er kal İpek
En Son Kale, Jack Vance, Çeviren:
Ferhan Ertürk
H ukuk Gladyatörü, Pohl ve
Kombluth, Çeviren: Nazlı Korkut
Tekeşlilik, Adam Phillips, Çeviren:
Bülent Somay
Postm odem liğin D urum u, David
Harvey.
OĞLAK'ta A,B,C,D,E
devam ediyor
50 Türk Romanı, Fethi Naci Yaşa Yaşa G ör Temaşa, Vedat
Günyol
G özlerindeki Şu H üznü G ider m ek İçin N e Yapmalı?, Gülayşe Ko
çak
Spinoza Felsefesi Öğrenen Hırsız,
Lawrence Block, Çeviren: Mehmet Harmancı
Hayatı Savunma Biçimleri, Adalet
Ağaoğlu
Siyah Gözler, Cemal Süleyman Fethi N aci'ye Armağan, Hazırla
yan: Semih Gümüş
Hesaplaşmanın H'si, Sue Grafton,
Çeviren: Mehmet Harmancı
M odem Türk Edebiyahnda 99 Hi kayeciden 99 Hikaye, Hazırlayan: Se
lim İleri
30 Yılın Bütün H ikayeleri 1967- 1997, Selim İleri
Alias Grace, Margaret Atwood, Çe
viren: Özden Ankan
PARANTEZ
mizah ağırlıklı
Esas Oğlan, Can Barslan
Seni Sevdiğim i Kimseye Söyleme, Çünkü Ben H erkese Söyledim, Gani
Müjde
imza: Bir Dost, Metin Üstündağ Pop H'nrt, Küçük İskender
Salaklan Tanıma ve Kollama Yol lan, Kutsi Akıllı
Benim Sevgili Kedilerim , Anja
Meulenbelt, Çeviren: İlknur İgan
Sıcak Su M üziği, Charles Bu- kowski, Çeviren: Avi Pardo
Bütün Erkekler Aynı Şeyi İster,
Yvonne Kroonenberg, Çeviren: İlknur İgan
REMZİ
kadınları seviyor
Süm bül Sokağın Tutsak Kadını,
Atilla Dorsay
Savrulmalar, Feyza Hepçilingirler Türkçe "Off", Fevza Hepçilingirler Adı: A YLİN, Ayşe Kulin
Bir Siyah Saçla Kadının Gezi Not lan, Buket Uzuner
Kum ral Ada Mavi Tuna, Buket
Uzuner
Geçm işin İzleri, Barbara T. Brad-
ford, Çeviren: Nesrin Gegeoğlu
Ay Işığının İzinde, Mary Higgins
Clark, Çeviren: Ayşegül Çetin
Kayıp Dünya, Michael Crichton,
Çeviren: Işın Tuzcular
Uykusuzluk, Stephen King, Çevi
ren: Orhan Yılmaz
Aşıklar, Judith Kranz, Çeviren: Ay
şegül Çetin
Hiroşima'nın Çiçeklen, Edita Mor
ris, Çeviren: Ülkü Tamer
H iroşim a'nın Tohumları, Edita
Morris, Çeviren: Ülkü Tamer
SEL'den
Jean Cocteau
Kimsin Jak Samanon, Liz Behmo-
aras, 160 s.
Ege Rüzgarlan, Sefa Taşkın, 120 s. Derin Uykunun Söylevi, Jean Coc
teau, Türkçesi: Halil Gökhan, 71 s.
ilk Gibi son, Turgay Kantürk, 78 s. Köktendinsizler, Selçuk Erez, De
neme, 160 s.
Bulanık Resim ler, Muzaffer Buy
rukçu, Roman, 224 s.
Franhoferolm ak, Enis Batur, De
senler: Picasso
Pamuk Prensesin Ölümü, Jeanne
Cordelier, Roman, 144 s.
Foto Sabah Resimleri, Ayşe Kulin,
Öyküler, 144 s.
Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şim di,
Selma Fmdıklı, Roman
TARİH VAKFI'ndan
üç yeni
Anadolu 1913, Bela Horvath,
Çeviren: Tank Demirkan
Çatışan Kültürler, Bernard Lewis,
Çeviren: Nurettin Elhüseyni
Tarihim iz ve Cum huriyet, Zeki
Ankan
Handke ve
Eluard TELOS'ta
Voli, Faik Baysal
Büyülü Bir Yolda, Işıl Özgentürk Tuna Sava Morova ve Drina'ya Bir Kış Yolculuğu, Peter Handke, Çevi
ren: Sezer Dimi.
Bir Kadın, Peter Esterhazy, Çevi
ren: Berrak Yedek.
Doğm adı Kutsal Çocuk, Pascal
Bruckner, Çevirenn: Esin Talu Çelik- kan
Şiirin Dolambaçlı Yolları, Paul
Eluard, Çeviren: Prof. Dr. Sevim Ak- ten
Araplarm Gözüyle Haçlı Seferleri,
Amin Maalouf, Çeviren: Prof. Dr. Mehmet Ali Kıhçbay
Karatavuk, Anne-Marie Garat, Çe
viren: Ece Korkut
Fuarlar ve kitap
TÜYAP Kitap Fuarı, on altı yıldır yapılıyor.
Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nın önümüzdeki yıl 50 yaşına basacağını düşündüğünüzde, azımsanmayacak bir rakamdır diyorum.
Küçük bir mekanda başlayan kitap sergisinin bugün ulaştığı metrekareyi bile az görüyorum.
Bizim sergilerimiz için fuar sözünü kullanmak doğru mu? Onu hep tartışırım. Kitapların sergilendiği, satış yapıldığı bir etkinliğin fuar adını taşıması, biraz boyundan büyük bir isimlendirme değil midir?
Gerçektir ki, her işimizi, etkinliğimizi çifte standart içinde düşünmeğe mahkumuz. Böyle yapmıyorum diyenler yalan söylüyor. Kendi okuma oranımız, kitap sevgimiz, yayın sanayimizin çapını düşününce, TÜYAP'ın on altı yıldır başardığı sergi birdenbire önem kazanıyor.
Okurun bunca kitabı bir arada görmesinin yararı olduğuna
inananlardanım. Hiç kuşkusuz bunun tersi iddiaların da doğruluk payını reddetmiyorum.
KÜLTÜREL İŞLEV
Geleni çok, okuyanı, alanı az fuarlar.
İyimserliği hayat felsefesine dönüştürenler, burada bakıp geçen ziyaretçilerin bir gün kitap okuru olacağını söylüyorlar. İçim bunun doğru olmasından yana.
Karşıt düşüncede olanlar ise, toplu okul ziyaretlerinden bir sonuç alınmadığını, sadece seyirci niteliği taşıdığını söylüyorlar.
Her şeye rağmen ben TÜYAP'ın kitapla okur ya da muhtemel, mutasavver okur arasında iyi bir aracılık yaptığını savunanlardanım.
Elbette kitap fuarlarının bir de kültürel işlevi var.
Bizim gibi sözel insanların, sözel kültürün ağırlıkta olduğu ülkelerin öğrenme
kaynaklarından biri de, açıkoturumlar,
paneller, söyleşiler, sempozyumlardır.
Oraya gelenleri de küçümsediğimi sanmayın. Bir konunun tartışılmasını, çok cepheli yorumlanmasını sevenler, bu toplantılara katılıyor. Ayrıca, kitaplarını okuduğu yazarların kendisini tanımaları, onunla konuşmaları, ondan da öte, onun
kitaplarının dışındaki düşüncelerini de öğrenmeleri için bir fırsattır.
Kitap sergilerinin, fuarların gene de kitaba meraklı insanların uğrak yeri olduğu gerçeğini de kabul edelim.
Bazı dostlarımızın, kitap
okurlarının da, kitap almayıp fuarda nasıl olsa alırım, dediklerini
biliyorum. Böyle yanlış bir kitap okurluğunu anlamıyorum doğrusu. Yıldan yıla kitaba yaklaşan, yani beyinsel çiftleşmeyi, kitap okur bağlamında, belli bir dönemle sınırlı tutmayı da kitabın geleceği ve Türkiye'deki okur profili açısından şaşırtıcı buluyorum.
Demek ki fuardan fuara
geliyorlar, bir yıllık istihkaklarını alıp gidiyorlar. Yıl içinde önemli kitaplar yayınlanırsa, onun alanıyla ilgili yeni
yayınlar çıkarsa, ikisinin de
kavuşmaları için bir yılı beklemeleri gerek.
Ben bu tür sergilerin yanında, gerçek fuarların düzenlenmesini istiyorum. Uluslararası anlamda, sadece okurun kısır döngüsünde boğulmayan, yazarın, yayıncıların uluslararası boyutta alışveriş yaptığı bir alana dönüşsün.
Gene de bu tür sergiler de açılsın. Gene de insanlar toplu kitapları bir arada bulabilsinler.
Bizim okur dengemizin biraz oynak olduğunu bazı istetistikler belli ediyor. Fuarlardan sonra bir süre kitap satılmıyormuş. Kitapçılar bunu iki nedene bağlıyorlar. Birincisi, okur potansiyeli zaten parasını buraya yatırıyor, bir süre kitap almıyor.
İkincisi, yayınevleri, bol bol kitap çıkardıklarından uzun süre fuar sonrası yeni kitap çıkarmıyorlar. Demek ki fuarın etkinliğinin yayın piyasasını yönlendirdiği ortada.
O zaman da bir gerçeği kabulleneceğiz ki, TÜYAP yayın dünyamızın yönlendiricisi.
Bir çok kitap bana gönderildiği, kitap satın aldığım halde, fuarı heyecanla bekliyorum.
Alışkanlık için on altı yıl yeter. Özellikle bir çok kitapçıda bulunmayan devlet yayınlarını buradan alabiliyorum. Üniversite yayınlarının bir bölümünü buradan sağlayabiliyorm. Ben, özellikle devlet yayınlarının, üniversite yayınlarının dağıtımından yakınıyorum. Kendi çıkardıkları eserleri kitapçılara ulaştırmıyorlar. Fuar bile bir aksaklığı gideremiyor. Orada dahi bunları bulamıyorum.
MONOTONLUK
KIRILMALI
Genellikle kalabalık arasında seçim yapmanın zorluğunu yaşıyorum. Toplu halde gelen öğrencilerin belli zamanlarda, belli saatlerde alınmasını öneriyorum.
Yok, eğer, sonunda rakam açıkladığınızda, şu kadar kişi fuarı ziyaret etmişti diyebilmek için bunlara göz yumuyorsanız, aldatıcıdır.
Başka bir yan da, her yıl satışlarla, okur oranı arasındaki bağın
gündeme getirilmesini düşünüyorum. Satışların doğru grafiği ve okur kimliği ancak bu verilerden sonra ortaya çıkabilir. Fuar mekanlarının biraz büyütülmesinden yanayım, koskoca uluslararası Frankfurt fuarı bile bir yenilik yapıyor.
Sözgelimi, fuarın her yıl bir yayınevini tanıtan standı olmasını istiyorum,
kitapçılığımızın geçirdiği baskı tekniklerinin yer aldığı bir bölüm bulunmalı. Ayrıca posterlerin, fotoğrafların da burada sergilenmesi gerekir. Her yıl bir ülkenin ayrı bir standı olabilir, oraya o ülkenin kitapları, Türkçe çevirileri konulabilir.
Çekici, monotonluğa karşı bazı yenilikleri artık fuardan bekliyorum. Yoksa binlerce kitabın ve yüzlerce kişinin o çatı altında görüşüp konuşması benim için yeterli olmuyor.
Ne derseniz deyin, ne yazarsam yazayım. Fuar, Türkiye'nin kitap dolaşımını hızlandırmıştır. Bu bakımdan gene ziyaret edeceğim, edeceksiniz ve yeni kitaplar alacağım, alacaksınız.
Kitap için yapılan her şeydeki aksaklıkları görmezlikten gelirim. Biraz daha fazla okunsun diye bu da benim zevkimden,
anlayışımdan kitap adına verdiğim bir taviz.
Kendi okuma
oranımız, kitap
sevgimiz, yayın
sanayimizin
çapını
düşününce,
TÜYAP'ın
on altı yıldır
başardığı sergi
birdenbire önem
kazanıyor.
Okurun bunca
kitabı bir arada
görmesinin yararı
olduğuna
inananlardanım.
Çekici,
monotonluğa karşı
bazı yenilikleri artık
fuardan
bekliyorum. Yoksa
binlerce kitabın ve
yüzlerce kişinin o
çatı altında
görüşüp konuşması
benim için yeterli
olmuyor.
Sözgelimi, fuarın
her yıl bir
yayınevini tanıtan
standı olmasını
istiyorum.
6&
2 Kasım 1997
16. ISTANBUL KİTAP FUARI ETKİNLİK PROGRAMI
JOKER
TÜYAP'ın yararı
artık daha çok
kültürel
etkinliklerinde
kendini gösteriyor.
Bu yıl da fuar çok
önemli yazarları
konuk ediyor.
Söyleşi ve
paneller, fuarın
ana teması olan
"İfade ve
Yayımlama
Ozgürlüğü"yle
sınırlı değil.
31 Ekim 1997 Cuma
A Salonu
12.00 Basın T o p lan tısı13.30- 14.30 Paul Strathern ile söyleşi " 9 0 D ak ik ad a F e lse fe " D ü zen ley en : G endaş
1 4 .3 0 - 16.00 P a n el: " K a d ın D ü şm an ı"
K o n u ş m a c ıla r: A g n es M ich a u x , P rof. Dr. T ü rk e l M in ib a ş, H ıncal U luç.
D ü zen ley en : F ransız K ü ltü r M er kezi- Telos Y ayın evi
16.00- 18.00 Panel: "İfa d e Ö z g ü rlü ğ ü "
Y ön eten : M üge G ürsoy Sökm en K o n u şm a cıla r: P eter P o rter, M u-
ra th a n M u n g an , M ich e l D el C astillo
D ü zen ley en : Y ayın cılar B irliği 18.00- 20.00 K ü rşat B aşar ile söyleşi
D ü zen ley en : Can Y ayın ları
1 Kasım 1997 Cumartesi
A Salonu
1 1 .0 0 - 12.00 Ö d ü l tö ren i: " Ç o c u k E d e b iy a tı Ö y k ü Y a rışm a sı" D ü z e n le y e n : Bu Y ay ın ev i 1 2.00- 14.00 P anel: "D ü n d e n B u g ü n e D ü şü n ce ve İfa d e Ö z g ü rlü ğ ü " K o n u şm a cıla r: A dnan Ö z y a lçın e r "D ü ş ü n c e ve İfad e Ö z g ü rlü ğ ü n d e Ş air N e fi Ö rn e ğ i v e ik tid a rın D a v ra n ış B i ç i m i " , S e n n u r S ez er " D ü ş ü n c e ve İfa d e Ö z g ü rlü ğ ü K a rş ıs ın d a K ad ın Y a z a rın D u r u m u " , K o n u r E rto p " C u m h u r iy e t D ö n em in d e D ü şü n ce v e if a d e Ö z g ü r lü ğ ü ", A h m e t Y ıl d ız "D ü ş ü n c e ve İfa d e Ö z gürlüğü ve Y a y ın c ılığ ım ız " D ü z e n le y e n : E d e b iy a tç ıla r D e r neği 1 4 .0 0 - 16.00 Jo h n B e rg e r ile söyleşi ve O kum a D ü zen ley en : TÜ Y A P 1 6 .0 0 - 18.00 P an el: " A y d ın lanm a ve V edat G ü n y o l"Y ö n eten : C evat Ç apan
K o n u şm a cıla r: V ed at G ü n y o l, İl han Selçuk, Fethi N aci, A tilla Ö zkırım lı
D ü zen ley en : TÜ YA P
18.00- 20.00 P anel: " Ş i ir n ere ye g id iy o r?"
Y ö n eten : D oğan H ızlan
K o n u şm a cıla r: S alah B irsel, Y ü k sel P azark ay a, T u rg ay F işe k çi, F erid u n A n d aç, Enver E r can, Bejan M atu r, H ikm et A l- tm kaynak
D ü z e n le y e n : Y a şa s ın E d eb iy a t D ergisi
B Salonu
14.00- 15.00 Nedim Gürsel ile söyleşi D ü zenİeyen : C an Yayınları
2 Kasım 1997 Pazar
A Salonu
11.00- 13.00 Ödül Töreni: "Ö ykü Yarışm ası"D üzenleyen: Gençlik Kitabevi
13.00- 15.00 Panel: "A yd ınlan ma ve Çeviri H areketi"
Yöneten: Konur Ertop
Konuşm acılar: Ahm et Cemal, Cevat Çapan, H asan A nam ur, M eh met Başaran
Düzenleyen: Pen Yazarlar Derneği 15.00- 17.00 Panel: "İfa d e ve Yayımlama Özgürlüğünün Ne resindeyiz?"
Yöneten: Emin Karaca Konuşmacı lar: Ragıp Zarakolu, İsmail Göl- daş, Koray Düzgören, Toktamış Ateş
D üzenleyen: Türkiye Yazarlar Sen dikası
17.00- 18.30 Thorsten Becker ile Söyleşi "G ü zel Alm anya"
Düzenleyen: Alm an Kültür Merkezi 18.30- 20.00 Belge Yayınları 20. yıl kutlaması
K onu şm acılar: V edat Günyol, Y ıl maz Öner, Yavuz Alogan, M eh met Uzun ve okurlar
Düzenleyen: Belge Yayınları
B Salonu
17.00- 18.30 Leyla N avaro ile söyleşi, A.Kadir Özer ile söyleşi Düzenİeyen: Varlık Yayınları
18.30- 20.00 Amin M aalouf ile söyleşi
D üzenİeyen: Yapı Kredi Yayınları
3 Kasım 1997 Pazartesi
A Salonu
12.00- 14.00 Panel: "Yayınlam a Ö zgürlüğü"
Y öneten: Osman Deniztekin
K o n u şm acılar: O livier Betourne, A yşenur Z arakolu , Robin Blackburn, W olfgang Koydl D ü zenleyen : Türkiye Yayıncılar Bir
liği
14.00- 16.00 Tanıtım Toplantısı: "B aşlan g ıçtan G ünüm üze N o bel Edebiyat Ö dülleri"
K o n u şm acılar: İsveç N obel Ödülü Kom itesi Temsilcileri
D ü zenleyen : Can Yayınları
16.00- 18.00 Philippe Jaccottet ile söyleşi "Şiir okum aları"
D ü zenİeyen: Fransız Kültür M erke zi
1 8 .0 0 - 20.00 Ödül Töreni: A l m anya’nın Sesi Radyosu Edebi yat Ödülü
D üzenleyen: Alman Kültür Merkezi
B Salonu
1 5 .0 0 - 17.00 Panel: "D ü şü n ce
Ö zg ü rlü ğü ne ve K ültür Y aşa m ına K atkıların ın 40. yılında Afşar Tim uçin"
Yöneten: Cengiz Gündoğdu
K o n u şm acılar: Ruşen H akkı, G ün gör G en çay, A ydın Ö ztürk, T ev fik T aş, Berrin Taş, Aydın Hatipoğlu
D ü zenleyen: İnsancıl Dergisi
4 Kasım 1997 Salı
A Salonu
12.30- 14.00 Panel
K o n u şm acılar: A li N esin "Ç ağ d aş Kıbrıs Türk Edebiyatında Kül türel D eğerler", M ustafa Gök- çeoğul "K ıbrıs Türkçesinin Dil Ö z e llik le ri", İsm ail Bozkurt "K ıbrıs Türk Edebiyatı ile ilgili Araştırma ve Bilimsel Çalışm a lar"
D ü zenleyen : K.K.T.C. M illi Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Bakan lığı Kültür Dairesi
14.00- 16.00 Panel: "İfa d e , Dil, Özgürlük ve Bireyleşm e"
Konuşm acılar: Orhan Koçak "B irey leşm e ve İfade: Bir Bireyleşm e A racı O larak İfa d e ", A hm et İnam "Ö zg ü rlü k ve Ö zgünlük İfadesiz K alabilir m i? " Ö ner Ünalan "D il ve Ö zgü rlü k" İs mail D em irdöven "T o p lu m sal İfade ve Özgürlüğün A raçları" D üzenleyen: Edebiyatçılar Dergisi
16.00- 17.30 M uazzez İlm iye Çığ ile söyleşi: "D in lerin Sü mer'deki K ökeni"
D ü zenleyen : Bilim ve Ütopya D er gisi
17.30- 18.30 Ödül Töreni:"D ün- ya Kitap D ergisi ve Dünya Ya yıncılık 1997 Odüleri"
D üzenleyen: Dünya Kitap
19.00- 20.00 Söyleşi: "M ario Lu- zi'nin Şiiri Etrafında (Lirik Şiir ile Avangard Arası Çağım ız Şa irine Bakış)"
K onuşm acılar: Mario Luzi, Enis Ba- tur, Işıl Saatçioğlu
D üzenleyen: Yapı Kredi Yayınları
B Salonu
15.00- 17.30 Panel: "K ad ın ın Özgürleşm e Sürecinde M or Ça- tı'nın R olü"
K o n u şm acılar: H ülya G ülbahar, Ufuk Sezgin, Sevgi Yöney, Al- tan Şahinoğlu
D üzenleyen: M or Çatı
17.00- 18.30 Panel: "B lair Devri m i"
K o n u şm acılar: Y urdakul Fincancı- oğlu, A lgan H acaloğlu, U ğur Büke, Aydın Çıngı
D ü zen ley en : Boyut Y ayıncılık-SO - DEV
5 Kasım 1997 Çarşamba
/ /A Salonu
12:00-14:00 Panel: "K im lik, T a rih ve K ü ltür"
Murathan Mungan'la Michel Del Castillo söyleşinde birarada olmak mümkün
Agnes Michaux son kitabıyla feministleri kızdırmıştı...
Enis Batur, "Mario Luzi’nin Şiiri Etrafında” konulu söyleşide yer alıyor.
Türkiye'de kitap yazıp, yayınlamak kadar, kitap fuarlarını gezmek de zor. Gölgede 40 derece sıcak bir ortamda ve omuz omuza verilen bir mücadele içinde kitap standlarına yaklaşmak büyük bir gayret gerektiriyor. Özellikle hafta sonları bu ızdırabın derecesi kat be kat artıyor.
2 Kasım 1997
JOKER
Yöneten: Ragıp Zarakolu
K o n u şm acılar: N aci K utlay, İsm ail G öldaş, Y elda, A hm et Y oru l maz
D ü zenleyen: Belge Yayınları
14:00-16:00 Panel: "Sanatsal Y a ratmada O tosansür"
Yöneten: Feyza Hepçilingirler K onuşm acılar: Mehmet Çetin, Turan
Feyizoğlu , Ö zcan K arabu lu t, Öner Yağcı, Zeynep Aliye D ü zen ley en : Türkiye Y azarlar Sen
dikası
16:00-18:00 Panel: "G ezi Edebi yatının Dünü ve Bugünü" Y öneten: Prof. Dr. Orhan Kural K onu şm acılar: Prof. Dr. N adir Pak-
soy, Prof. Dr. Tarık M inkari, Gül ten Dayıoğlu, Buket Uzuner D üzenleyen: TÜYAP
18:00-20:00 M ichel Butor ile Söyleşi: "Y azarlık İşi"
D ü zenleyen: Fransız Kültür M erkezi
B Salonu
15:00-17:00 Panel: "Ç o cu k ve Gençlik Edebiyatı"
K o n u şm acılar: İpek O ngun, Gülten Dayıoğlu, Meral Bacaca
D ü zenleyen : Altın Kitaplar
17:00-18:00 Hilmi Yavuz ile Söy leşi
D ü zenleyen: Can Yayınları
18:00-20:00 Panel: "M etin Gök- tepe ve Basın Ö zgürlüğü" Y öneten: Fatih Polat
K onuşm acılar: M usa Ağacık, Sunay Akın, İhsan Çaralan, Berat Gün- çıkan
D üzenleyen Evrensel Basım Yayın
6 Kasım 1997 Perşembe
9A Salonu
11:00-12:00 Ödül Töreni: "R ıfat İlgaz Barış ve K ültür Ö d ü lü ” Mehmet Başaran
D üzenleyen: Çınar Yayınları
12:00-14:00 Panel "Ö tek i İstan bu l"
Y öneten Feride Çiçekoğlu
Konuşm acılar: Oya Baydar, İştar Gö- zaydın, Zeki C oşkun, Ü m it K ı vanç, Nalan Türkeli
D üzenleyen: İstanbul Dergisi
14:00-16:00 Panel "Y aratm a Öz gürlüğünün N eresindeyiz?" Yöneten Öner Yağcı
Konuşm acılar: Ali Nesin, Fikret İlkiz, Sabri Kuşkonm az, Şükran Kur- dakul
D üzenleyen: Pen Yazarlar Derneği 16:00-18:00 Panel: "A ydınlanm a, Deneme ve Eleştiri"
Y öneten Atilla Özkırımlı
Konuşm acılar: Vedat Günyol, Tahsin Yücel, Ferit Edgü, A hm et Oktay, Füsun Akatlı
D üzenleyen: TÜYAP
18:00-20:00 Panel: "Şü kran Kur- dakul 70 Yaşında"
K o n u şm acılar: Şükran K urdakul, Şükrü Erbaş, Sennur Sezer, A d nan Ö zyalçm er, Ö ner Yağcı, Mustafa Şerif Onaran
D üzenleyen: TÜYAP
B Salonu
16:00-17:30 Demirtaş Ceyhun ile Söyleşi: "T ü rk A ydını ve
Os-l/edat Günyol, bu
yılın onur konuğu. Günyol’u bu fuarın onur konuğu yapmak için geç bile kalındığı söylenebilir. Günyolü Belge Yayınları tarafından düzenlenen, Yılmaz öner, Yavuz Alogan, Mehmet Uzun ve okuların da katılacağı 2 Kasım Pazar tarihli panelde dinleyebilirsiniz...
m anlı'da A.ydm Kavram ı" D üzenleyen: TÜYAP
17:30-20:00 Forum: "3 0 0 0 Yılda Şiirin Savunusu"
Yöneten: Seyyit Nezir
K onuşm acılar Mehmet Çetin, Adnan Ö zer, Tuğrul Keskin, Önder Kı- zılkaya, Ahmet Telli
D üzenleyen: Piya-Broy
7 Kasım 1997 Cuma
A Salonu
11:00-12:30 Zehra İpşiroğlu ile Söyleşi
D üzenleyen: Alman Kültür Merkezi 12:30-14:00 Panel: "Yeni Bir Ha yat (AIDS Çağında Eşcinsel O l m ak)"
K onuşm acılar: Aydın Tözeren, İlkay Alptekin Demir
D ü zen ley en : Ç ınar Y ayınları ve AIDS Savaşım Derneği
14:00-16:00 Panel: Gençlik Edebi yatının Dünü ve Bugünü
Yöneten: Erdal Atabek
Konuşm acılar: Gülten Dayıoğlu, İpek Ongun, Meral Babacan
D üzenleyen: Altın Kitaplar
16:00-18:00 Panel "M izah Yarat ma Eylem i"
Yöneten: Mehmet Ali Kılıçbay
K onu şm acılar: Ferit Öngören, Sulhi Dölek, Tan Oral
D üzenleyen: Güldiken Dergisi 18:00-20:00 Panel "M u stafa Ek mekçi Anısına"
Konuşm acılar: Mustafa Şerif Onaran, İlhan Selçuk, Sevgi Özel
D üzenleyen: TÜYAP
B Salonu
15:00-17:00 Panel "T ü rk iy e'd e Müzik Yayıncılığı"
Yöneten: Faruk Şüyün
Konuşm acılar: Serdar Öktem, Ferruh Gencer, O rhan K ahyaoğlu, Le vent Erseven, Zuhal Focan D üzenleyen: Dünya Kitap Dergisi
17:00-19:00 John Ash ile Söyleşi D üzenleyen: Yapı Kredi Yayınları
8 Kasım 1997 Cumartesi
A Salonu
11:00-12:30 Ödül Töreni: "O yun Y arışm ası" (Sürekli A ydınlık İçin Bir D akika K aranlık K am panyası)
D üzenleyen: FN Ajans
12:30-14:00 Ödül Töreni: "H e l- m an-Ham m ett İfade Özgürlüğü Ödül Töreni"
D ü zen ley en : Human Rights VVatch Helsinki
14:00-16:00 Cezmi Ersöz ile Söy leşi
D üzenleyen: Çınar Yayınları ve İleti şim Yayınları
16:00-18:00 M urathan M ungan ile Söyleşi
D üzenleyen: Metis Yayınevi
18:00-20:00 1997 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü Altın M a dalyası Töreni
İlhan Selçuk, Şükran Kurdakul, Muzaffer Uyguner, M ehmet Ba şaran, Fethi Naci, Talip Apaydın D üzenleyen: Edebiyatçılar Derneği
B Salonu
15:00-16:00 Konferans: "Ü lkem iz Enerjisindeki Tehlikeli Gelişm e ler ve M edya"
Konuşm acı: Ünal Erdoğan
D ü zen ley en : N ükleer K arşıtı P lat form İstanbul
9 Kasım 1997 Pazar
A Salonu
11:00-12:00 Film G österisi ve Söyleşi: "F o to ğ ra f Ç ektiğim D ağlarda" Nursen Karas Ak D üzenleyen: Karas Yayınları12:00-14:00 Panel: "B ilg e K ara su'nun A rdından"
Yöneten: M üge Gürsoy Sökm en K o n u şm acılar: Füsun A katlı, Barış
Pirhasan, A hm et Oktay, M usta fa Aslantunalı
D üzenleyen: M etis Yayınevi
14:00-16:00 Panel: "G ençlik ve 8 Y ıllık K esintisiz Z orunlu E ğ i tim "
K onuşm acılar: Ercan Karakaş, Emre Kongar, Babür Atila, Oğuz Kaan Salıcı, Cem Erciyes
D üzenleyen: SODEV
16:00-18:00 Panel: Yeni Atatürk çülük Hareketi
Konuşm acılar: Oktay Sanan, İbrahim Sadi Ö ztürk, Fikri Ertekin, O s man Şentürk, İnci Çağlayan D ü zen ley en : Ç ağdaş A tatürkçü ler
Derneği-Atatürk Vakfı
18:00-19:00 Sunay Akın ile Söy leşi
D üzenleyen: Çınar Yayınları
B Salonu
15:00-16:00 Yüksel Pazarkaya ile Söyleşi: " İk i D illilik-Z en gin lik mi, Eksiklik m i?"
l í l
JOKER
2 Kasım 1997
BU YIL TUYAP
İ
s t a n b u l
KİTAP FUARI
BOYUNCA, TÜRK
OKUYUCUSUNUN
YABANCISI
OLMADIĞI
__ ÇOK SAYIDA
ÖNEMLİ YAZAR
AĞIRLANIYOR.
A M İN MAALOUF
VE JOHN BERGER
BUNLARDAN
YALNIZCA İKİSİ
31 Ekim günü başlayan TÜYAP Kitap Fuarı her yıl
olduğu gibi bu yıl da yabancı yazarları konuk ediyor.
Tek farkla: 1997'nin konuklarından bir çoğu Türk
okuyucusunun Amin Maalouf, John-Berger, Michel Del
Castillo gibi yakından tanıdığı ya da en azından
Agnes Michaux, Michel Butor, Philippe Jaccottet gibi
Türkçe'ye çevrilmiş yazarlar.
JO H N BERGER
1926 yılında Londra’da doğan Berger halen Fransa'da b ir köyde yaşıyor. Sanat eleştirmenliğinin yanı sıra, rom ancı, senarist ve belgelesl yazarı. "Görm e Biçim leri" (Ways of Seeing), "Picasso'nun Başarısı ve Ba şarısızlığı" (The Success and Failure of Picasso), "D üğüne" (To the Wed ding) M etis Y aym ları’dan, " G " , "D om uz Toprak" (Pig Earth), "B ir Zamanlar Europa'da" (Once in
Eu-ropa), "Z am bak ve Bayrak" (Lilac and Flag) İletişim Y ayın ların d an çıktı.
A M İN M A A LO U F
1949'da Lübnan'da doğdu. Yayın organlarında yöneticilik ve köşe ya zarlığı yaptı. Paris'te yaşıyor ve vak tini yazarak geçiriyor.
Bugün şim diden bir klasik sayı lan "Afrikalı Leo" ile birlikte üç ki tabı (Semerkant, Doğunun Limanla rı, Tanios Kayası) Yapı Kredi Yayın larından, "Işık Bahçeleri" adlı kitabı ise Telos'tan çıktı.
M ICHEL DEL CASTILLO
1933 yılında M adrid'de doğdu. Bir "K ızıl"m oğlu olduğu için oniki yaşından onaltı yaşına kadar olan yılları hapiste geçirdi. İspanya İç Sa- vaşı'nın bütün hayatını nasıl etkile diğini "Tanguy" adlı romanında an lattı. "B aşın a Buyruk Bir K ad ın ", "Çağım ızın Çocuğu", "İspanyol Ka n ı", "K arar Gecesi" Can Yaymları'n- dan çıktı.
M ICHEL BUTOR
1926'da Paris’te doğdu. Sorbonne- 'da felsefe okudu ve Bachelard'm öğrencisi oldu. 50'li yıllarda Fransa 'da ortaya çıkan ve Nathalie Sarra- ute, A lain Robbe-Grillet gibi yazar ların başının çektiği Yeni Roman akımında yer aldı.
Zam an açısından rom an tekniği ne yepyeni bir boyut getiren, ikinci tekil şahısla yazılmış en önemli ro m anı "D eğ işm e" (M odification) Türkçe'ye çevrildi. "M ilano Geçidi" ve "Z am an ı K u llan ırken " diğer önemli iki romanı.
M A R IO LUZI
1914'te Floransa’da doğdu. 20. yüzyıl Ungaretti, Montale ve Quasi modo ile birlikte, İtalyan şiirinin en önemli temsilcilerinden. Luzi üzeri ne bir kitabı olan ve şiirlerini
Türk-çe'ye çeviren Işıl Saatçioğlu, M ario Luzi'yi tanıtırken "Luzi'de egemen ana duygusunun, sadakat ve doğa duygusunu da birlikte g etirir" di yor.
JO H N ASH
1948'de Manchester'de doğdu. Al tı şiir kitabı ve çok sayıda yazıları nın yanı sıra, az gelişmiş ülkelerdeki bavul ticareti üzerine bir araştırma yaptı. "Söz ağırlıklı şiir" yerine "in san ağırlıklı şiiri" benimsedi. Ash'in başlıca esin kaynağı kendi dil gele neğinden değil, Fransız ve A m eri kan şiirindeki daha deneysel zorla malardan gelir. Nitekim ilk şiir kita bında Fransız Sim geciliği’nin etki sinden kurtulmaya çalışır. İlk şiir ki tabı "K u m arh an e"n in yanı sıra, "Yatak, "Vedalaşm alar", "Dallanan M erdivenler" "İnançsızlık" ve "Y a nık Sayfalar" adlı kitapları var.
PHILIPPE JACCOTTET
İs v iç re ’de doğdu. Ö ğ ren im in den sonra P aris’te birkaç yıl yaşa dı. Şairliğinin yanı sıra, çok önem li çev iriler y ap tı. H o m ero s'u n "O d y sseu s"u , M usil'in "N iteliksiz A d a m "ı, H ö ld e rlin 'in "B ü tü n E serleri" gibi "zo r" kapsam ına g i ren çevirilerinin yanı sıra Fransız ca 'y a R ilke, U n g aretti, L eopardi ve E fla tu n 'u n y ap ıtların ı k azan dırdı.
Ja cco ttet'n in şiiri, savaşın erte sinde, derin bir kuşku çağının or tasında, gön d erm elerin i I. D ünya Savaşı'n d an alan sü rrealizm in ve D ireniş'in izlerini taşıyan "bağım lı şiirin " gücünün tükendiği bir o r tam da gelişti.
P hilip p e Ja c co tte t'n in fo to ğraf, söy leşi ve şiirlerin d en olu şan "D ersler" adlı T ü rk çe'd eki ilk k i tabı dilim ize H alil G ökhan tarafın dan çev rilerek , Tu rg ay K an tü rk y ö n etim in d ek i Sel Y ay ın ları ta rafından yayınlandı. John Berger Philippe Jaccottet Mario Luzi
1997N İN YABANCI
KONUKLARI
John Berger Mario Luzi Michel Del Castillo Amin Maalouf Michel Butor John Ash Agnes Michaux Philippe Jaccottet Thorsten Becker Paul Strathem Olivier Betoume Peter Porter Wolfgang Koydl Robin BlackburnTÜYAPIN GEÇTİĞİMİZ
YILLARDAKİ KONUKLARI
RUSYA
Yevgeni Yevtuşenko, Bulat Oku Cava, Resul Hamzatov, Fazıl İskender, Vera Tulyakova Hikmet, Cengiz Aytmatov
YUNANİSTAN
Nikiforos Viettakos, Dido Sotiriyu, Andonis Samarakis, Tanasis Valtinos
FRANSA
Roger Garaudy, Rene Tavernier, Sylvie Germain, Hubert Reeves, Lo uis Gardel, Marc Auge, Jean Marie Laclavetine, Xavier Girard
ALMANYA
Angelika Mechtel, Sten Nadolny, Gerd Heidenreich, Sun Axelsson, Max von der Griin, Jutta Richter, Tho mas Brassing, Winfried Wolf
İNGİLTERE
A.S. Byatt, Christopher Hope, Helen Simpson
İSVEÇ
Peter Curman, Sven O. Bergkvist, Dan Mellin, Viveca Sundvall
HOLLANDA
Anje MeulenbeltİSRAİL
Abraham B. YehoshvaLÜBNAN
Venüs Khoury-GhataSURİYE
AdonisFAS
Abdellatif LaabiÇİN
Eva SiaoMAKEDONYA
Drita Karahasan2 Kasım 1997
71
JOKER
TÜRKİYE YAYINCILAR BİRLİĞİ BAŞKANI ATIL ANT
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı ve Afa Yayınları'nın
sahibi Atıl Ant, TÜYAP Kitap Fuarı'na ilişkin görüşlerini
GazetePazar'a anlattı. Ant'a göre fuarın her şeyden
önce tüketiciye yönelik olmaktan çıkıp, profesyonel
nitelik kazanması gerekiyor. Bunun yolu da yabancı
yayıncıları, yazarları, büyük kütüphanelerin yetkililerini
ve ajansları davet etmekten geçiyor...
Atıl Ant, devlet desteği için bir yasa tasarısı hazırladıklarını söylüyor. Bu yasa en son Kolombiya da bile kabul edilmiş! 1982 y ılın d a n bu yana, T Ü YAP k itap fu arı y a y ın c ılığ ı mıza neler kattı?
- TÜYAP 16 yıl önce, Türki ye'nin karanlık günlerinde başladı. K itabın, okurun, yayıncının, yazarın zulüm altında olduğu, kitabın suç olarak kabul edildiği, k i tapların toplatıld ığı böyle bir dönem için çok önem liydi bu fuar. Hem okura, hem yayıncıya, hem de ya zara m oral verm esi açısın dan da çok olumluydu. İlk fuarın ü stünden 16 yıl geçti. Ama her yıl aynı fuar tekrar ediliyor. Kitap fuarı elbette çok yararlar sağladı, bu kesin. 80’li yıllarda dü şünün ki İstanbul'da, İstik lal C addesi'nde kitapçı yoktu. Şimdi on beş, on altı tane, Batı standartlarında, güzel kitabevleri açıldı. O karanlık dönemde, insanla rın gideceği kitapçı olmadı ğı için, fuar on gün süreyle kitabevi işlevini görü yor du. Bir geleneğin sürm esi açısından da önem li olabi lir ama 16 senedir aynı şeyi tekrar ediyoruz.
Ne öneriyorsunuz peki? - Artık fuarın bir kitapçı gö revi görm esi gerekm iyor çünkü çok sayıda kitapçı var. Bir de sektörün bütün lüğü açısmdan düşünürsek, biz orada perakende kitap satışı yaptıkça, sektöre zarar verdiğimiz çok açık. Demek ki fuarı başka bir boyuta ta şım ak gerekiyor. Şim di bu en baştaki iyi niyetli girişim, artık kendini Türk yayıncılı ğının babası gibi görm eye başladı. Türk yayıncılığı adeta TÜYAP'ın maddi m a nevi him ayesinde. Böyle olunca bizlerle TÜYAP ara sında sorun oluştu. Bu kitap fuarı, TÜYAP'ın birçok fu arından yalnızca biri. Bu fu ar TÜYAP tarafından bize hediye edilm iyor, biz o standları kiralıyoruz. 36 milyar para ödendi. Fuar sı
rasında m asraf bununla da bitm iyor yayınevleri için. Şim di TÜYAP bir ağaç fu arı, bir mutfak malzemeleri fuarı yaptığında, o alanın otoritesi gibi beyanat vermi yor. Söz konusu kitap fuarı olduğunda, Türk yayıncılığı konusunda söz sahibi duru muna giriyor.
Fuarın bugünkü halinden çıkması lazım. Giderek pro fesyonelleşmesini talep edi yoruz. Bu nedir? Fuarı ulu- lararası hale getirm ek. Ya bancı yayıncıları, yazarları, büyük kütüphanelerin yet kililerini, ajansları davet et mek. A vrupa'da birçok ül kedeki, Bulgaristan'daki, İs rail'deki, Türki C um huri yetlerdeki Türkçe okum a kapasitesini göz önüne ala rak davetler ve anlaşm alar yapmak, oralardaki kütüp haneler için toplu kitap satı şını sağlayacak koşulları ha zırlamak, vs...
80'li yıllara oranla yayıncılığı mız çok gelişti. Yalnızca kita bevleri açısından değil, yayın lanan kitapların çeşitliliği, çe viri ve b a sk ı k a lite si a çısın dan da. Sözü edilen okur pat lam ası var m ı gerçekten?
- Okur sayısında patlam a oldu deniyor, evet. Bu doğ ru değil. Bizler hala kitapla rı 1000 - 2000 basm ak zo rundayız, çünkü o kadar sa tıyor. Bu inanılmaz bir du rum. Bu patlama birkaç ki tap için geçerli. 'Sim yacı', 'Yüreğinin Götürdüğü Yere Git' filan. Yani ortalama bir okura hitap edecek kitaplar. Bunun dışında Türkiye'deki okur sayısında bir patlama dan söz etmek gülünç olur. Bu durum da y ay ın cılığ ım ız gelişse de, sorunlar yerlerinde sayıyor yani.
- Evet, o günlerin sorunları nın hiçbiri çözülmüş değil. Bu nun en büyük nedeni, devlet desteğinin hiç olmaması. Batı- 'da yayıncılığa sağlanan süb vansiyonlar Türkiye'de yok. Bu
Türkiye'nin m antalitesi, hangi hüküm et gelirse gelsin değiş miyor. Batı'da, örneğin yayın cılardan gelir vergisi alınm ı yor, kitaplardan KDV alınm ı yor. Çevirm en ücretleri, yazar ücretleri için büyük sübvansi yonlar var. Bırakın yeni bir ya zan, koskoca yayınevleri Fran sa'da bir M arguerite Duras basm ak için bile sübvansiyon alabiliyor.
Şim di, Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bu konuda bir ya sa tasarısı hazırladık. Bu dün yada birçok ülkede uygulanan bir yasa. Son olarak da Kolom biya'da kabul edildi! Demek ki bizde de kabul edilmesinin za manı artık.
TÜYAP'IN ONUR YAZARLARI
1987 ...Fazıl Hüsnü Dağlarca 1988 ...Nadir Nadi
1989 ...Turhan Selçuk 1990 ...Aziz Nesin
1991 ...Melih Cevdet Anday 1992 ...Yaşar Kemal 1993 ...Rıfat İlgaz 1994 ...Adalet Ağaoğlu 1995 ...İlhan Selçuk 1996 ...Peride Celal 1997 ...Vedat Günyol
Adalet Ağaoğlu Faz// Hüsnü Dağlarca
■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ i
Fuar tarihinin en
karanlık günleri
80'li yıllar daha
olaysız geçti.
90'ların ilk
yıllarında ise polis
baskınları, kitap
yasakları, bomba
ihbarları eksik
olmadı.
1982,1. Kitap Fuarı
Sadece 28 yayınevi katıl dı. 16 bin kişi gezdi.
1987, 6. Kitap Fuarı.
13 Kasım günü halk ara sında M uzır Kurulu diye bilinen Başbakanlık Küçük leri Muzır Neşriyattan Ko ruma Kurulu Başkanlığı, Dr. Cihat İçeliler’in ’Kadın ve Erkeklerde Cinsel So runlar ve Kesin Tedavileri' adlı kitabını muzır buldu.
1991.10. Kitap Fuarı
Fuarı 153 bin kişi gezdi. Beşi yabancı 152 yayınevi katıldı.
1992 11. Kitap Fuarı
10 Kasım 1992
Polis kitap fuarını bastı.
İsm ail Beşikçi’nin kitapla rına el koydu. 5 yayınevi görevlisi ve 2 fuar ziyaret çisini göz altına aldı. A l kışlı p rotestolar yapıldı. Daha sonra Kültür Bakam Fikri Sağlar devreye gire rek gözaltına alınanların serbest bırakılm alarını sağladı.
Yön Yaymevi sahibi Sü reyya Ö ztürk, İsm ail Be- şikçi'nin kitabını toplatma kararım protesto için, kita bı zincire bağlayarak sergi ledi ancak satış yapılm a dıklarını söyledi.
14 Kasım 1992
Fuara katılan A lm an Pen Kulüp Başkanı Yazar G ert H eindenrich 'G ene raller oku saydı savaş ol mazdı' dedi. Polis baskını karşısında alkışlı protesto fuarın geleneksel tepkisi. 15 Kasım 1992
Polis baskın yapıp kitap ları toplamak istedi ama ki tapseverlerin büyük itira zıyla karşılaştı. Polisler, Günay Aslan'm 'Cop Cum huriyeti' adlı kitabı için Yurt Yayınları standına geldiler. Ziyaretçilerin al kışlı protestosu karşısında sadece zabıt tutarak ayrıl dılar.
Kitap fuarının ikinci katı açıldı.
1993 12. Kitap Fuarı.
Fuar boyunca 240 ton su ve 14 bin fincan kahve içildi.
1994.13. Kİtap Fuarı
400 bin ziyaretçinin gez diği bu fuarda 13 Kasım günü, İlhan Selçuk'un ki taplarını imzaladığı sırada bomba ihbarı yapıldı. Bina boşaltıldı ancak bir şey bu lunamadı.
Fuarda Orhan Pamuk'un kitabı "Y en i H ayat" daki kada bir tane sattı.
1995 14. Kİtap Fuarı
M izah yazarı M ert Ali Başarır, "D ünyaya izinli geldim " adlı kitabını sivil börekçi kom pozisyonu ile sattı.
O yıl fuarı 247 bin kişi gezdi.
1996 15. Kitap Fuarı
İnsan H akları Derneği, 'Savaş ve İnsan', 'İnsan H akları Tarihi’ gibi yargı lanm aları süren kitapları kafes içinde sergiledi.
FOT OĞRAF: Enis UM ULE R
JOKER
TUYAP HOLDİNG A.Ş. YÜZDE ONBEŞ HİSSESİNİ HALKA AÇIYOR
1979 yılında
kurulan ve elli
farklı alanda fuar
düzenleyen
TÜYAP'ın bu yılki
kitap fuarına
katılan yayınevi
sayısı 250. Kendi
değerlerini
borsada bilmek
isteyerek
hisselerini halka
açan TÜYAP
Holding A.Ş.'nin
Genel
Koordinatörü
Deniz
Kavukçuoğlu'yla
Sanem Alton
görüştü.
TÜYAP deyince akla, kitap fuarları geliyor. Ama bu ilk akla gelen. Ak la ilk gelenin arkasında neler var?
- TUYAP 1979 yılında kuruldu. Fuarcılık alamnda ilk oldu. 1981 yılında düzenlediğim iz ilk fuar ev eşyaları fuarıydı mesela. Küçük b ir ayrıntı ama TÜYAP'ın açılımı nedir?
- Tüm Fuarcüık Yapım A.Ş. Tür kiye'de fuarcılık sektörü çok yeni bir hizmet alanı. İlklerden biri. Ki tap fuarına gelene kadar farklı et kinlikler yaptık. Tüketiciye yöne lik fuar etkinlikleriydi bunlar. Si ze bir bilgi vereyim: TÜYAP bu güne kadar yurt içinde 270 fuar düzenledi. Yurt dışında da 60 fu ar var.
Şim diye kadar düzenlediğiniz fuar ların çeşitliliği nedir?
-Yaklaşık elli. Önemli bir bölümü sanayiye yönelik bunların. İhtisas fuarları. Bunların dışında tüketici fuarları var. Bu çeşitlilik, katılım oranı, ziyaretçi sayısı göz önüne alındığında Türkiye'nin en iyi fu arcılık şirketi.
Peki. Çok geniş b ir alanda hizm et verm enize rağmen kitap fuarları tek başına TÜYAP'ı temsil edebili yor. Neden?
- Şimdi, kitap fuan ilk kez düzen lediği zam an Türkiye'nin siyasi koşulları kitap fuan düzenlemek için elverişli değildi. 1982 yılında, 12 Eylül döneminden sonra başla dık. Kitapların toplatıldığı, yazar ların hapse atıldığı, birçoğunun yurt dışına gitmek zorunda kaldı
ğı bir dönemde, bu fuar iyi bir mesajdı. Şimdi adı The Marmara olan otelin 500 metrekare bir salo nunda düzenlendi. 26 yayınevi katıldı ve o günün şartlarında 16.000 kişi ziyaret etti.
Sonra Tepebaşma taşındınız. Ne ka dar büyüdü kitap fuarları?
- Tepebaşı Sergi Sarayı'nın önce bir katma geçtik. Sonra ikinci bö lüm açıldı. Geçen yıl 355.000 kişi ziyaret etti. Bu sayı sadece bizim açımızdan çarpıcı değil, Avrupa açından da çarpıcı. Ziyaretçi sayı sı esas alınırsa Avrupa'da en çok ziyaretçinin gittiği fuar, İstanbul Kitap Fuarı. 1987'den bu yana fa aliyetlerimizi Tepebaşı'nda geçti ğimiz eylüle kadar sürdürdük. Eylülde Büyükçekmece-Beylik- düzü'nde 32.000 m etrekare yeni yerimize geçtik. Tepebaşmda tü keticiye yönelik fuarlarım ız de vam edecek. Hızla artan ihtiyaç larımız büyüdüğümüzün kanıtı. H isse senedi ile h alk a açılıyorsu nuz. Neden böyle bir karar aldınız?
- TÜYAP Holding A.Ş. sekiz ayn kuruluştan oluşuyor. Biz kendi değerim izi kendimiz biliyoruz, şimdi değerimizi borsada belirle mek istiyoruz. Türkiye'de bu ilk zannedersem, hizmet sektörü hal ka açılıyor. Yüzde onbeşimizi hal ka açarak kendimizi deneyeceğiz. Fuarcılık ekonomik şartların be lirlediği bir sektör. Arz-talep iliş kisinin en belirgin işlediği bir sek tör. Ekonominiz geliştiği sürece birçok fuar konusu yaratabilirsi
niz. Avrupa'da 160 çeşit fuar var. Türkiye'de daha bu 50 civarında. Çok yeni ama geleceği çok parlak bir sektör fuarcılık.
Başa dönersek, kitap fuarının diğer fuarlardan daha popüler olması TÜ- YAP'ın kendi tercihi mi?
- Fuarlann duyurulmasında yazı lı, işitsel ve görsel medyanın bü yük önemi var. Kitap fuarına iliş kin duyurularımız yazılı ve işitsel medyada yer alıyor. Fuarın bizzat kendisi medyatik olay olduğu için haber olarak geniş yer alıyor. Ayrıca kitap fuarlarında yaptığı mız kültürel etkinlikler önemli bir parçadır. Okura yönelik bir kitap fuarım canlı, renkli ve popüler kı lan bu kültür programlandır. F rankfu rt Kitap Fuarı'ndan fark ı mız nedir sizce?
- İstanbul Kitap Fuarı kendi öz günlüğüne sahip bir fuar. Öz günlüğü içinde gelenekselleşmiş bir fuar. Amacı, kitapla okuyucu yu buluşturmak. Olabildiği ölçü de de yazarla okuyucuyu karşı laştırmak. Dünyaki benzerleri ile karşılaştırıldığında farkı şu, öteki kitap fuarları profesyonellere yö nelik fuarlar. Yani orada yazarlar, yayınevleri, ajanslar, kitap evleri buluşuyor. M esela en görkem li Frankfurt Kitap Fuarına 6000 ci varında yayıncı katılıyor. Ama tabii profesyonel düzeyde yapıl dığı için, ziyaretçi sayısı hiçbir zaman 300.000'i bulmuyor. Bizim gibi tüketiciye yönelik fuarlar da ha çok Kuzey Avrupa ülkeleri ve
Göteborg Fuarı. Orada ziyaretçi sayısı 100.000 civarında. Nedeni- de şu, Kuzey Avrupalı okur za ten yıl boyunca kitap ihtiyacını karşılıyor. Bizde, böyle bir gele nek oluştu: birçok okuyucu için kitap fuarı motivasyon, kitap al mak için bir neden. Dolayısı ile ziyaretçi sayısı çok yüksek. Aslın da karşılaştırma yapmak gerçekçi değil. Çünkü ziyareti sayısı 100.000 dediğim iz G öteborg'da okuma yazma oranı yüzde yüz. Bizde ise okuma alışkanlığı belli ama 350.000'in üzerinde insan ge liyor.
Kaç yayıncı katılıyor TÜYAP kitap fuarına?
- 250 yayıncı var. Çünkü mekanı mız kısıtlı, istesek de daha fazla yayıncı alamayız. Herkesin yeri belli. Katılan yayınevleri, genel likle başından beri katılanlar, her büyüm ede yenileri eklendi ama çoğunluğu en başından beri bu fuarda.
Fuar zam anlarım neye göre belirli yorsunuz. Neden kitap fuarları Ka sım ayında yapılıyor?
- Okul kitapları okular başlama dan basılmaya başlanır. Bu mat baalar acnak Eylül'den sonra bo şalırlar ve diğer kitaplara yer ve rirler. Ve sonra da, yeni basılan kitapları satma problemi çıkar ve Kasım ayı bunun için idealdir. Yeni bir kitabı tanıtmak için ka sım ayında düzenlenen bir fuar iyi zamanlanmış oluyor.
FUARLARA KATILAN
YAYINEVİ SAYISI
1 9 8 2 ... ... 28 1 9 8 3 ... ... 76 1 9 8 4 ... ... 76 1 9 8 5 ... ... 79 1 9 8 6 ... ... 65 1 9 8 7 ... ...1 04 1 9 8 8 ... ...1 10 1 9 8 9 ... ...1 12 1 9 9 0 ... ...116 1991 ... ...1 5 2 1 9 9 2 ... 1 9 9 3 ... ...2 35 1 9 9 4 ... ...2 3 7 1 9 9 5 ... ...2 40 1 9 9 6 ... ...2 4 7TÜYAP İSTANBUL KİTAP
FUARI ZİYARETÇİ SAYISI
1986 . 38 bin 1987 . 57 bin 1988 ....135 bin 1989 ...143 bin 1990 ....144 bin 1991 ....152 bin 1992 ... 204 bin 1993 ... 253 bin 1994 ....336 bin 1995 ....358 bin 1996 ... 360 bin Deniz Kavukçuoğlu, fuara gösterilen ilginin okuma alışkanlığı yönünden belirleyici olmadığını söylüyor.
■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ i
Ünlü bir dilbilimci
ve tarihçi olan
Necip Asım
Yazıksız, 1893
yılında yazdığı
"Kitap" adlı
kitabında, kitap
meraklılarını
"kitapseverler" ve
"kitap delileri"
diye ikiye ayırıyor.
İkinci grup kitap
meraklarını,
Yazıksız'dan
aktarıyoruz.
BİLİM ve ferilerin ilerlediği ülkelerde "cinnet-i kütüb" (kitap deliliği) denilen bir hastalık görülmektedir.
Bu hastalık Milad'm on altıncı yüzyılın da malum olmuş ve en ziyade Ingilizler'- de görülmekte bulunmuştur. Vaktiyle bu hastalığın Yunanistan ve Roma'da bulun duğu da görülmektedir. Lucien'in kütüp hane teşkil eden bir cahile yazdığı risale de, asla istifade düşünmeyerek istifade et meğe kabiliyeti olmadığı halde böyle bir meraka düşmesini, essasız bir özür dile me, vesile ve bahane arama sebebi bulu yor.
M. ikinci yüzyılından beri kitapların sa yısı çoğaldıkça, kitap delileri de artmaya başladı.
Kitapların ender ve eşsizine malik ol mak isteyenlerin keyfim bozan matbaacı lık, bu ilette çare olmaktan ziyade, miktar- lannı artırdı.
Kitap delileri, kitapseverlere benze mezler. Bunlar yalnız kitap toplamak is terler. Bunlarla örneğin posta pulu, kun dura, çubuk (tütün içmek için kullanılan
Kitap delileri kitaplseverlere benzemezler. Bunlar yalnız kitap toplamak isterler... Kitap delileri, kitabın içindekilere önem vermezler.
uzun ağızlık), suffe, yumurta toplama me rakında olanlar arasında bir fark yoktur. Kitap delileri, kitabın içindekilere önem vermezler. Bunlar kitabın manevi değeri ne ve nadir oluşuna bakarlar. Örneğin, Tevrat toplayan kitap delileri 1590 senesi Papa Beşinci Sbdus'un nezaretiyle Roma- 'da basılan ve birçok dizgi yanlışlarını ha vi olan bir kitabı ararlar. Bunun sebebi de Papa'nın kitap sonuna ilave ettiği tembih te kitaba kalem karıştıranları afaroz etme si hasebiyle halkın istihzasını mucip olma sı ve sonra bu kitabın yine Papa'nın em riyle toplanıp mahvedilerek yalnızca bir kaç nüshasımn kurtulmasıdır.
İşte bu sebep bugün o kitabın bir tane sini 1.210 franga çıkarmıştır.
52 500 KİTAP
Kitapseverler sevgilerini ifrata vardırır larsa, kitap delisi unvanından kendilerini kurtaramazlar. Örneğin, İngilizler'den Lord Spencer bir sene Roma'da eski bas malar toplayarak ne Vatikan sarayını, ne de Roma'mn yüce ve ünlü olan nadir ve makbul eserlerini temaşa etmeden mem leketine gitmiştir (1473). Kitap delileri, kimseye ödünç kitap vermez. Kimsenin kitabından mütalaa etmez. Kütüphanelere
girmezler. D'Alembert heyet (astronomi) kitabı delilerinden birisini nakleder ki, bu zat heyetten tek harf bilmez. Ne kendisi okur, ne de kimseye ödünç verirmiş. Sa- int-Simon (1760-1825) anılarında Kont Ist- re adındaki bir herifin 52.500 cilde malik olduğu halde okumak bilmediğini belirtir.
Bu kitap delileri delilikte pek ileri gittikle rinden, haklarında şairler pek çok hicviyeler söylemiştir. İhtimal ki, Sadi'nin (1184-1291) sözü de bunlar hakkında ola. Kitap deliliği pek ileri gider bir heva-yi mecnunanedir (de lice hevestir). Kitap delileri kendilerine gönül sevgilisi edindikleri şeyleri için para ve şid det gibi fedakarlıklardan çekinmezler. En tu tumlu adamlar bile bu merak sebebiyle para harcamadan kendilerini alamazlar. Marki dö Blandford 1471 senesi basmalarından Deka- meron'un bir eseri için 1812 senesi Dük dö Rukesburg'un terekesinde 56.500 frank ver miştir İd, şimdiye kadar bu kadar yüksek bir paha ile hiçbir kitap sahlmamışhr.
Kitap müzayedeleri, kitap delileri için en büyük fırsatlardandır. Kendisine bir ki tabı değiştirmekten kaçman bir kitap deli sine kendisi gibi bir diğeri: "inşallah tere kenden alırım!" demiştir.
Bu delilikten istifade eden esnaf da var dır. Bunlar garip ve nadir kitapları alıp satmakla uğraşarak erbabma mahsus fih ristler yayımlarlar.
Kitap delileri kitaplara para vermek ve kitap almak için nukut ve vücut itlafmda kalmazlar. Bunlar namuslarını da tehlikeye koyarlar. İngiliz lordlarından Sir Edward Ceran kitap hırsızlığı ile ün almıştır. Bir ke re Nord Cerland şatosunda kitap çalarken kansı üstüne varmış, bir kere de Paris'te çe şitli dillerde basılmış bir İncil çalarken yaka yı ele vererek iki sene hapse malrkum ol muştur.
Liberi adında bir herif o zamana kadar görülmemiş bir şekilde, Paris kütüphanele rinin hepsinden yazma nadir kitaplar çala rak yabana ülkelere satmıştır.
Barselona kitapçılarmdan Don Vensant adında birisi yegane zannedilen bir kitabın müzayedesi dolayısıyla arkadaşına suikast etmiştir (1842). Halbuki sonra o kitap yalnız bir nüshadan ibaret olmayıp Paris'te bir-iki tane daha bulunduğu muhakeme sırasında meydana çıkmıştır. Yine bu kitapçı; genç bir papaz, Almanyalı bir öğrenci, bir İspanyol şairi ile sattığı kitaplan geri almak için do kuz kitapsever telef etmiştir (öldürmüştür). İdama mahkum olduğu zaman kitaplarına dokunulmaksızın Barselona Genel Kütüp hanesine teslim edilmesini vasiyet etmiştir.
İşte, kitap deliliği, mevki ve mizaca göre, bir takım namus kinci eylemlere ve cinayet lere sebep olmaktadır.
(Necip Asım Yazıksız, "Kitap", İleşiti- şiırı Yayınlan 10. Yıl Armağanı)
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi