Miiiiyet'in
Almanya
temsilcisi
Orhan Türel
Varşova'da
IMazım'ın
oğlu
Mehmet'le.
Milliyet
yazarı
Halit Çapın,
Varşova'da
Nazım
Hikmet'in
oğlu
Mehmet'le.
N AZIM
HİKMET'in
O ĞLU MEMET
MiUiYET'iN İKİ YAZARI HAliT
ÇAPIN VE ORHAN
TÜREL
VARŞOVA’da bir haftalık bir
süre Nazım Hikmet'in oğlu
Mehmet'le beraber oldular.
Nâzım Hikmet bir şiirinde oğlu
«Memet»rn doğumundan şöyle
bahseder:
t
I
a a
Anası bir oğlancık doğurdu
h
8 M
bana;
Kaşsız sarı bir oğlan.
Masmavi kundağında yatan
Bir nur topu, üç kilo ağırlı
ğında...
W
Nâzım Hikmet başka bir şiirin
de;
«Macaristan notları»
diye
topladığı dizide karısı Münev-
ver'e seslenir uzaklardan:
Yeşil gözlüm.
Kucağında üç aylık bıraktım
Memedimi
C "t’meyi az buz beceriyordu
Ş'mdi konuşuyordur.
«Baba» demesini öğrettin mi?
Nâzım Hikmet'in oğlu Memet
18
yaşına gird:ği su gün’erde
babasının is+ed'öi a :bi
«"*ba»
demesini biliyor mu acaba?
■
u
L başlı
İlli
1
y o ru z j
Milliyetsin iki yazarı Halit Çapın ve Orhan
Türel Varşova’da Nâzım Hikmet’in oğlu
Memet ile bir hafta süreyi»l - - L o- oldular I
■ M ii ı» ii ii « ın iM ıii iB » r m iM w iM »i ii M iıw ım iim ııı m Tm r r ^ ^
N Â Z IM ’IN O G L lı M EM ET
NAZIM 'ın
OĞLU
MEMET
Karlı bir Varşova gecesinde Troçka
isimli bir Rus lokantasında hüzünlü ba
kışlı bir adam, Katuşa isimli kızın şarkı
sını söylüyordu:
Katuşa, geceleri nehir kı
yısına harbe giden asker
lere el sallamaya çıkar
PolonyalIların ünlü votkasından içi
yorduk...
Onların bizon sidiği
dediği
şeyden... Gerçek ismi ile Zubrovka de
nilen zıkkımdan...
Ve Nâzım'ın oğlu Memet canı sık
kın dert yanıyordu:
«— Türkiye'ye dönmek için yaptı
ğım müracaatlara cevap bile vermiyor
lar. Oysa burda ben, gün geçtikçe yitiri
yorum kendimi... Beni zorla, ama zorla
Slavlaştırmak istiyorlar.»
^Milliyet
' \
[ I n r n n u * ]
’in iki yazan Halit Çapın ve Orhan Türe!
Varşova’da bir hafta boyunca Nâzım Hikmet'in
S o i t
-m
Ifs,
...VE MEMET
Daha sağını solunu bilmeyen, «Babam da pek bilmezmiş sağını solunu» diyen Memet... Hüzünlü bakışlı, kulakları ağır işittiği için bağırarak ko nuşan, «Slâvlaşıp gideceğim, çok yalnızım» di yen Memet... Babasına hınçla karşı çıkan Me m et... Belki babasını çok, am a çok seven Memet.
Gidiyorduk
Ve ben
(
bırakıp giden
Beni kundakta
)
babamı
Röportaj*
Hofit Çapın •
M n İM
görecektim...
K
0
AÇIŞIMIZ b ir gece sabaha k arşı oldu.. Sabah beş sıraların d a.. D aha görevli polisler nöbete girm eden. Daha İstan b u l u yurken.. K açışım ız sessizce oldu. E n yeni en iyi el biselerim izi giym iştik.. Annemi zin kesin talim atı vardı.. Yolda, gidişte kesinlikle T ürkçe ko- nuşm ıyaeaktık.. T u risttik biz.. İk i çocuk ve b ir anneden m üte şekkil yabancı b ir aile..
O tom obil, otobüs, evet - Ke sinlikle hatırlam ıyorum şim di o kısm ı. B ir kaç ta ş ıt değiştir d ik - H edefim iz Ayvalık’t ı - Ay valık’ta n çıkacaktık d ış a n y a - Benim için b ir oyundu bu, o zam anlar.. Saklam baç gibi, kaç m aca g ib i- B ir oyun oynuyor duk ve bu oyunu annem yöne- tiy o rd u
-Ne b ir terslik ne de b ir aca- iplik oldu biz Ayvalığa varana k a d a r- Ayvalık’tan sonrası ko laydı. Aynı gece bindik oradan m otora.. B aşaltına yerleştik.. Ne b ir ses. ne b ir nefes vardı biz de.. Türkiye geride kalıyordu a r tık - Ve biz b ir büyük bilinm e yene yolcuyduk- B aşarırsak ta bii.. G idiyorduk..
G idiyorduk ve ben babam ı gö recek tim - Beni k u n d ak ta b ıra kıp giden bab am
ı-KARŞI YA KA
MEMLEKET DEĞİL
vandan ta a aşağılara kadar sark an uzun b ir k o rd o n - B ir gün dayanam ayıp onu çektim .. B irkaç dakika so n ra herkes b ü tü n otel bizim odadaydı. A larm ziline asılm ıştım . Anne m in telâşını ve bana bakışını unutam ıyacağım ...
Biz oradayken babam Ati n a ’ya gelmiş... Otelin b ir kısım borçlarını o, b ir kısm ını Polon ya sefareti ödem iş... Ben baba
m ı görm edim o günlerde... Adından V arşova’ya geçtik. V arşova’ya geldikten sonra, hem en sonra hastalandım .. Bir yıl hastahanede y a ttım - Son r a yatılı m ektep günleri—
Ve işte şimdi karşınızda ben... Nâzım H ikm et’in oğlu Memet de ğil. Sadece Mehmet Andaç.. Ken di kişiliğini kazanma çabaşında olan ve bunu başaracak olan biri si...»
V arşova’dan sabah erk e n ç ık tık B e rlin 'e d o ğ ru ... Yolda «O bizi b ı r a k tı gitti» d iy en M em ct’i d üşüne re k te n ... N âzım H ik m e t'ln b ıra k ıp gidici ad a m la rın hissedem iyeceğl m ıs ra la rın ı m ırıld a n a ra k ta n :
HASRET
H avada b u lııt yok. S ö ğ ü tler y ağ m u rlu T u n ay a ra stla d ım
çam u rlu ç am u rlu
Hey
H ik m et’ln oğlu, H lk m et’in oğlu Sen de T u n a o lay d ın
K a rao rm aıılard an geleydin K arad en ize d ö k ü ley d in
M avilcşeydin M avileşeydin G eçeydin Boğaziçiııden B aşın d a İstan b u l h av ası Ç arp ay d ın K ad ık ö y iskelesine
Ç a rp ay d m , ç ırp m a y d ın V apura b in e rk e n M em etle a n a sı.
S onra N âzım H lk m et’in fo to ğ raf la rd a gördüğüm e rk ek çesin e güleç gözleri... Oğlu M em et’i an larcasın a , o k şa r sevgi dolu b a k ış la rı...
«Seni, aziz N âzım H ikm et, sev g iy le se lâm la rım .
Ş iirim izi, yani, A nadolu h a lk la r ı n ın yüce d u y g u la rın ı b ir «şair bası boyu yükselten» m ü b a re k el le rin i sa y g ıy la ö p erim .
Sağol» (1)
Ve M em et... D aha sa ğ ın ı solunu bilm eyen, »Babam da pek bilmez* m iş s a ğ ın ı solunu» d iy en M em et... H ü zü n lü b a k ış lı, k u la k la rı a ğ ır işittiği için b a ğ ıra ra k ta n k o nuşan, «Ben b u rad a S lav laşıp gideceğim . Çok y aln ızım » diyen M em et— G it tik ç e u z a k la ştığ ım ız M em et... Ba b a s ın a h ın ç la k a rşı ç ık a n M em et... B elki b a b a s ın ı çok, am a çok seven M em et—
«Ama gene de h e rk e s sevdiğini ö ld ü rü l B u böylece biline,
K im i bu n u kin y ü k lü b a k ışla rıy la y ap ar, K im i de o k şa y ıcı b ir söz ile öl d ü rü r K o rk ak b ir öpücükle, Y üreklisi k ılıç la , b ir k ılıç la öldü rü r!» (21 — S O N — (1) K em al T a h ir’in b ir k itab ın a y azd ığ ı önsözden
(2) O scar W ilde... Rcadiııg Z in d a n ı B a lia d ı— ö z d e m ir A saf'm çevirisi.
K arşı ta ra f Y unanistan’dı. Ve biz oraya gidiyorduk. B ütün ı- şıklarım ız söndürülm üş, dalga ların üstünde seke se k e - Ne k a d a r sü rd ü seyahat bilemiyece- ğim .. Ama tek kelim e etm edik bu yolculuk boyunca- İn san oğ lu ne k a d a r suskun olabilirse o k a d a r su sk u n d u k
-Y unan adalarından biriydi ga liba. Ama hangisi? S onra k o r kunç b ir sallantı ve çatırdam a.. Seyahatin en önemli kısm nu bi tirm işk en batıyorduk.. M otor dan işa re t fişekleri atıldığını h a tırlıy o ru m - Öyle yakındık ki kı yıya. insanları ra h atça seçebili y o rd u k - K arşı kıyıda insanlar vardı ve biz yavaş yavaş batı y o rd u k - Sonradan öğrendiğim i ze göre attığım ız iş a re t fişekle rin i eğlenti san ıv o rlarm ış- Al dırm azlıkları ondanm ış..
O zam an bağırm aya b aşladık- Gene b ir h arek et yoktu. H iç u nutrnam m o to rd a birisi «dolaı dolar» diye seslendi kıyıya. An cak o zam an hareketlendi her kes. Ve bizi denizden topladı lar.. M otor su lara k arışıp git m işti d erin lik
lere-POLONYALI PRENS
H erşeyi annem id are ediyor du. Ve gerçeği söylemek gere kirse m otorun batm ası da çok işim ize yaram ıştı. K ıyıda ü stü müzü başım ızı k u ru ttu la r önce. G aliba yeni giysiler de verdiler. Yunan topraklarındaydık artık .
Resm î m akam larla ilgili oyunu da annem yü rü tü p götürdü. Po lonyalI b ir aileydik biz ve bu deniz kazasında herşevim izi kay b etm iştik - H erşeyim izi, pasa portlarım ızı b ile- Üzerimizde hüviyetlerim izi belli edecek hiç bir şey yoktu ve Y unanlılar bi ze inanm aya m ecburdu.
Ben.. Evet ben. PolonyalI bir prenstim . İsm im .Tan.. Jan Bor- zeska- Atina’da b ir otele yerleş tik - tik kez o otelde sıkıldım bu oynadığımız oyundan. Annemir kesin talim atı vardı. Ben biı prenstim ve prens gibi d av ra • nacaktım .. G ündüzlerim iz hep bir odada kapalı geçiyor, an cak geceleri hava alm ak için so kağa çıkıyorduk- H ep kapalıy dık. PolonyalIların bizi alıp Po lonya’ya götürm elerini bekli yorduk ve bu süre gittikçe uzu yordu. Sevmediğim yem ekleri yemem e hakkım bile yoktu.. Biı çocuk gibi değil, b ir prens gi biydim ve dedim ya, m üthiş ca nım sıkılıyordu. K aldığımız o- telde sadece bir kere aksilik ol du. O da otele yerleştiğim iz günden heri dikkatim i çeken u zun b ir kordon yüzünden.. T a
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taba Toros Arşivi