LUTF~~ PA~A'YLA ~LG~L~~ YENI BIR BELGE
~SMET PARMAKSIZO~LU
Kanuni Sultan Süleyman devrinin bilgin vezirlerinden biri olan Lutfi Pa~a, Osmanl~~ vezir-i azamlar~~ aras~nda ki~ili~i ile yazd~~~~ eserlerle ayr~~ bir de~er ta~~maktad~r. Onun Osmanl~~ devletinin kendi zaman~na de~in gelen bir tarih yazd~~~~ gibi" Yay~nlayan Ali Bey. Onsöz. Kilis'li Rif'at. Tevarih-i M-i Osman. ~stanbul 1341." ekonomi-politik alan~nda kaleme ald~~~~ Asafnâme "Yay. Tschudi. Der Asafnâme des Lutfi Pa~a. Berlin 1910 ve Doç. Dr. Ahmed U~ur. Asafname. Ilahiyat Fak. Dergisi. Ayr~~ bas~m. ile Türk siyasi tarihinde oldu~u kadar, Türk tarih yazarl~~~~ ile de ayr~~ bir ~öhret yapt~~~~ herkesçe bilinmektedir. Bak. T. Gökbilgin. Madde. Lutfi Pa~a. IA., M. Fuad Köprülü. Lutfi Pa~a. Türkiyat Mec. Ayr~~ bas~m. ~stanbul 1925.
Bizim burada sunaca~~m~z kaynak mahiyetindeki eser ise, Lutfi Pa~a'n~n 1537'de donanma-yi hümâyunla yapt~~~~ seferle ilgilidir. Bilindi~i gibi Lutfi Pa~a Rumeli beylerbeyi iken Barbaros Hayreddin Pa~a ile birlikte ve donanma serdar~~ olarak Akdeniz harekat~na memur edildi. Ba~tarda, kad~rga ve yard~mc~~ gemilerle birlikte 280 parça gemi ile 20 May~s'ta Istanbul'dan yola ç~kt~. Kâtib Çelebi,
Tuhfetü'l-kibar, Yay. O. ~aik - Gökyay. Istanbul 1973. 7'vd.
I~te tan~tmak istedi~imiz Kastamonu'lu Hariri Abdülcelil'in Ferahat-nâmesi bu Körföz seferi ile ilgilidir.
Kastamonu Halk Kütüphanesi'ne Numaniye medresesinden in-tikal eden bu yazma, 1507/1 numarada kay~tl~d~r. Hamdele ve salvele bölümünü ihtiva eden birinci yapra~~~ dü~mü~tür. 2a yapra~~ndan devam eden eser, yazar~n~n Kastamonu'dan Istanbul'a geli~inden sonra, Galata'ya geçi~i ile ba~lamakta ve bu tarihte Galata'dan iti-baren Kas~m Pa~a, Sütlüce, Okmeydan~, Ka~~thane'nin o tarihler-deki durumlar~, ça~~n~n edebi de~erlerine göre naz~m ve nesir yoluyla anlat~ld~ktan sonra, donanma-yi hümâyunun sefere haz~rlanmas~, malzeme ve mühimmat~n gemilere bindirilmesi, askerin ve seferde görev alan beylerle Lutfi Pa~a'n~n padi~aha veda ettikten sonra donanmaya girmeleri, Istanbul'dan hareketle Gelibolu'ya yar~~~ ve
64 ISMET PARMAKSIZO~LU
Gelibolu'dan hareket, Lutfi Pa~a'n~n Pulya (Puglia) diyar~nda ald~~~~ hisarlar bölümlerinden olu~maktad~r. Divard k~rmas~~ bir yaz~yla 205 x 150 — ~ 3o x go mm. ölçüsünde, her sayfas~~ ~~ 3 sat~rdan ibaret olan bu küçük, 46 yaprakl~k zafernâme, Osmanl~~ tarihinin bir safha-s~n~~ ayd~nlatmak bak~m~ndan ayr~~ bir de~er ta~~maktad~r.
Eserin yazar~na gelince; ad~n~~ "ve az'afu ibadi'llah, er-raci bi'l-meliki'l-cemil, ahkaru'l-abid Abdü'l-celil" diyerek belirtmekte ve "vatan-~~ aslimden yani ~ehr-i Kastamoni'den niyyet-i sefer birle huruc idüb menazil ve merahil-i ~i'ab-i hevelnâk ve vadi-i bevadi-i sa'abnakde enduhnâk-i hüzn ü melal" sözleriyle de Kastamonu'lu oldu~unu bildirmektedir. Buna göre yazar~n bir sipahi ya da zahn olmas~~ ve sözü edilen Korfu seferinde görevlendirilmesi olas~d~r.
Eserin yazma nedeni ise, kadar~yla diyelim ki, Zaim Abdülcelil Bey'in Lutfi Pa~a'dan ilgi görmesi ve beklemesidir. Nitekim "esb-i fikre hayret ba~~n koyub divane gibi kendi özüme didim ki, aceb ben üftâde bi-kes ü bi-cây u mu'az ve bi-zahir ü na-tüvan ü bi-mülâz olan hakir-i derdmende ve fakir-i müstemende bu büzürgvar-i nâm-darun der-i saadetmeab~~ gubar~n~~ bu alil-i pürderd gözüne sürme vireler mi?" sözleriyle bu tahassürünü dile getirmi~tir. Ama bir kaç yaprak sonra "sahibi izz ü celal olan saâdetmend bu bendelerine buyurdu kim bu memduh-i enam ve Mahmud-i hâs ü âm olunan düstur-i kerimü'~-~an~n dokuzyüz k~rküç tarihi esnas~nda emr-i ha-kaniyle memalik-i Efrenk'te diyar-i Pulya'da vaki olan gaza ve cihad ve anun ald~klar~~ k~la-i pulad-nihad ve deryada olan küffar-~~ bed-âyinin sefayin-i güzini hark~~ tûb-i can-~ikar ile fülk-i felek asalar~~ gark oldu~u mesfur-i sahayif-i esfare an~~ dahi bilece ilhak eyle deyü sipari~~ ettiler." sözlerinden biz Abdülcelil Bey'in bu seferle ilgili günlük an~lar tuttu~u, Lutfi Pa~a ile yak~nl~k sa~lay~nca bu notlar~n Pa~a'n~n iste~i üzerine daha geni~letilerek yaz~lmas~~ buyru~unu ald~~~~ ve böylece de iste~i ilgiye kavu~tu~u kamsma varmaktay~z. Kaynak-lar~m~zdan Kastamonu'lu Abdülcelil'in, Harirl mahlas~n~~ alm~~~ bulunan ~air oldu~u ö~renilmektedir. Latifi. Tezkire. ~stanbul 1314. 129., K~nal~~ zade Hasan Çelebi. Tezkire. Yay. I. Kutlu~. Ankara 1928. I. 238 ve de A. S~rr~~ Levend. Gazavatnameler. Ankara, 1956. 67. Latifi'ye göre; Hariri yani, Abdülcelil. Damad Pargah Ibrahim Pa~a'n~n ve Defterdar ~skender Çelebi'nin himayelerine mazhar olmu~, ~airlerden biri olup "bu vaktin ayan~ndan ve ümera-i kelam~n
LUTF~~ PA~A'YLA ~LG~LI YEN/ B~R BELGE 65 erkân~ndand~r." Kaside ve muamma söylemede ça~~n~n önde gelen ~airlerindendir. Ama gazel söylemekte "ol kadar mehareti ve ~iir demede çendan mümareseti yok idi." Hasan Çelebi ise bu de~erlen-dirmeyi ele~tirerek tümden onun parlak bir ~air olmad~~~n~~ bildirmek-tedir.
Latifi'ye ve Kâtib Çelebi'ye göre Kanuni Sultan Süleyman devri fütuhat~n~~ anlatan bir Süleymannamesi ya da Tarih-i âl-i Osman'~~ vard~r. Ke~f el-zunun. Istanbul 1941.1.284. Kâtib Çelebi bu Osmanl~~ Tarihi'nin sadece Sultan Süleyman devrini ihtiva etti~ini beyan eder. A. S~rr~~ Levend ise eserin mevcud olmad~~~n~~ söyler. Böylece Ferahat-nâme ile Harirrnin ikinci bir eserinin varl~~~~ ortaya ç~km~~~ bulun-maktad~r.
Ferahat-nâme Lutfi Pa~a için yaz~lan bir tarih k~t'as~~ ile bitmek-tedir.
Düstur-i ~âh-i âzam oldu~una temam Tarihini ana ben didim vezir-i afham 944(1537)