Suphi paganın oğlu — Çocukluk hayatı
— Giyinme zeyki — Memuriyet hayatı —
Millî mücadele senelerinde
T?er hakkı mahfuzdur. Semih Mümtaz S.
V
üzeradaıı Sami paşa za de, yine viizeradun Supni paşanın oğlu Vahap bey umu mî bir za’iın zebunu oldu. Ni hayet mukadder olan neticeyevâ il oldu, öldü. Cenabı Hak
gaıikı rahmet eylesin... Ben kendisini çocukken tanımıştım ve gitgide öğrenmiştim; ailesi dostlarından imişiz de. Büyük babası ve babası büyük baba ma iltifat ederlermiş, çocukları da birbirlerini öteden beri ta nırlarmış... Merhume baba an nemi kaybettiğimiz zaman Be bekteki evimizden çıkarak şu rada burada ikamet ediyorduk ve yazlan Çamkcaya gidiyor duk. Oturduğumuz Nuri paşa köşkü Suphi paşa köşküne ve korusuna aradaki sokak hesaba sokulmazsa hemen bitişikti. Ben Altunîzadjdeki iptidai mekte bin müdavimlerinden idim. Vahap bey de Mektebi sultani nin ya son sınıfındaydı, yahut hemen mektepten mezun ol muşlardandı. Hamdullah Suphi bey ise yanılmıyorsam benim kadardı. Ağaçlara tırmanır, oy nar dururdu. Çok da neşeliydi, sevimli olduğu kadar.
Vahap bey de neşeliydi, dai ma güler yüzlüydü. Mutlaka ve muhakkak olarak terbiyeliydi, nazikti; arsızca gülmeği, durup dururken kızmayı bilmezdi; na rin doğuşlu olduğu için koşup tozmak namına pek haşarılık da etmezdi. Hulâsa kendisine iyi bakardı.
Hüsnütablatı vardı. Güzel ye mekleri sever,- epeyce de yerdi. Hele giyinmesi pek güzeldi, hem zevkliydi. Serkldoryanın altm- daki meşhur Fransız terzisi (Mirve kotero) onun da terzi- siydi. Sonraları Hâriciyeye de vam ederken Vahap beyin giy diği redingot hâlâ gözümün ö- nündedir. Bir aralık caket atay- lar giymeği merak etmişti. Bu da ona çok yakışırdı. Boylu bos- iu; çok da sevimli; edası da kibar olduğu için herlesin na zarı dikkatini, kendis i tanı yanların muhabbetini çekerdi. Buna bir sebep daha vardı: O da vefasıyds Tanıttıkları ve sev dikleri isteı afalı, İster cefalı olsunlar, bin .r arasında hiçbir ı fark görmiyen Vahap bey on- | lan arar, hal ve hatır sorardı, j Neşeleriyle neşelenir, kederle - ] riyle kederlenlrdi.
Memuriyet hayatı
Biz Beynıta gittiğimiz zaman Vahap bey yine Hâriciyede idi. Muhabere eder dururduk. Bu sı_ rada mektubunun biri Rodostan geldi. Bir rahatsızlık geçirmek te olduğunu, kışı geçirmek üze re Rodosa geldiğim yazıyor, Ro dos valisi Abidin paşadan gör düğü alâkayı hüsnü tezkâr edi yordu.Birkaç ay sonra da kemali a- fiyetle İstanbula dönmüştü. Kendisiyle Bursada bir dana birleşmiştik. Pederimin Hûda- vendigâr valiliğine tesadüf eden zaman içinde Vilâyet şehremini bulunduğu vakit emanet umu ru ecnebiye müdürü idi. Fev kalâde dürüst ve temiz hareket ederek vazifesini hüsniiifa eder, herkesi- memnun ederdi. 1908 Meşrutiyetinde de İstanbul Vi lâyetinde aynı vazifede kalmış tı. Gitgide mülkiye memuriyet lerine intisab etti, mutasarrıf lıklarda, terfian valiliklerde bu lundu. Birçok da işgüzarlıkları görülürdü. Mücadelei Milliyede Çanakkalede iken hakikaten ce- surane ve vakurane hizmetler arzetti ve o narin vücudunu yıpratmaktan asla çekinmeye rek cansiparane hareketlerde bulundu. Son olarak Eski Eser leri Muhafaza Cemiyetinde ça lışırken kelimenin tam mâna- siyle uğraşır, mefahir ve âbida- tı milliyeyi ihmal eden tesadüf lerden dolayı cidden elem du yar, üzülürdü, Yaşı hayli İlerle miş, mukavemeti o nispette yo rulmuş olmasına rağmen, en fena havalarda da' bu işin ar kasından koşar, lâkırdısını e- derken âdeta coşardı. Cenabı Hak garikı rahmet eylesin, yal nız neseben değil, hilkaten de bir beyefendiydi Vahap bey.
S. M. S.
NOT: Yazılarımda her hakkı mahfuzdur maruzunda bulun duğum halde, yazılanının habe rini olmaksızın ötede beride in
tişar ettiklerini görüyorum.
Bendenizi bu suretle de taltif etmek istiyenlerdeıı hiç olmaz
sa evvelce haber vermelerini ri
ca ederim ve emin olsunlar e- mirlerini falıriyeıı infaz ederim; şu kadar ki ihtiyarı nezaket bu yurmaları, yani haber vermeleri
doğru olur zannındayun.
Semih
mıııoıııiMimıııııımumiüiıııuııiiitaıummoıımmımımıiımaıııımııeuııumHuıımımıımımınıımı
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi