• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un bend ve kemerleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un bend ve kemerleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

O I ş e hı r - i s t a n b u I Iki . .

İSTANBUL’UN BEND VE KEMER

BİZANSLILAR İSTANBUL'UN

SU KONUSU ÜZERİNDE Tİ­

TİZLİKLE DURMUŞLAR VE

YAPTIKLARI MUHTEŞEM KE­

MERLER VE SARNIÇLARLA

BU BÜYÜK ŞEHRİN SU İH­

TİYACINI KÖKÜNDEN HAL­

LETMİŞLERDİ.

s il® »

Her an beklenen muhasaralar sıra­ sında çepeçevrili surların arasında kalmaya mahkûm bulunan BizanslI­ lar şehrin suyu konusu üzerinde bü­ yük bir titizlikle durmuşlar ve yap­ tıkları gayretli çalışmalar sonucu İs­ tanbul’un bu büyük dâvasını halle muvaffak olmuşlardı.

Bizans'ta, her evin yağmur sularını biriktirdiği bir sarnıcı vardı, bunun yanı sıra şehrin çeşitli köşelerine, bugün bir kısmı olduğu gibi ayakta duran muazzam sarnıçlar da yaptır­ ılm ış tı. Ancak Bizans İmparatorları bununla da yetinmeyerek civandaki menbalardan muhteşem kemerler va­ sıtasıyla su getirtip bu sarnıçları beslemişlerdi.

Arazinin engebelerini ortadan kaldır­ mak için yaptırtılan bu kemerlerin dışında suyu şehrin yüksek semtle­ rine ulaştırabilmek amacıyla «sute- razisi» adı verilen taş kuleler de yap­ tırılm ış tı. Bu kulelerden en önemli ikisi bugün Ayasofya'nın karşısında ve Taksim'deki Divan Oteli'nin önün­

de bulunmaktadır.

İstanbul'daki su kemerlerinin en önemlisi bugün Saraçhanebaşı'nda, Aksaray ile Unkapanı'nı bağlayan Atatürk Bulvarı'nı kesen ve «Boz­ doğan» adıyla andığımız kemerdir.

BOZDOĞAN KEMERİ

Bu kemer. Milâttan Sonra 365-378 yılları arasında hüküm sürmüş bulu­ nan İmparator Valens tarafından yaptırılmıştır. Bugünkü Beyazıt mey­ danında bulunan Senato Sarayı'nın önündeki büyük sarnıca su getiren yolda, Fatih ile Beyazıt arasındaki çukurluğu izâle için yaptırtılan bu kemerin inşaasında Kadıköy'ü çev­ releyen surların enkazından alınan taşların kullanıldığı söylenir. 1 kilo­ metre uzunluğunda inşâ olunan bu kemerin bugün 600 metreden daha uzun bir kısmı sapasağlam ayakta­ dır. Ve Fatih Camiinin arkasından Şehzade Camii'nin arkasına kadar uzanır. En yüksek yeri, deniz yü­ zeyinden 63,5 metre, en alçak yeri ise 37 metredir. Kemerin genişliği Fatih tarafında 3,40 metre ile başlar ve çift gözlerin altında 5,60 metreyi bulur. Kemer, Avarlar tarafından tah­ rip olunmuş ve IV. Konstantin tara­ fından 760 yılında esaslı bir resto­ rasyona tâbi tutulmuştur. Daha son­ ra fethi müteakip Fatih Sultan Meh­ met tarafından tâmir ettirilen kemer 1509 yılındaki büyük depremde ağır hasara uğramış, Kanun! Sultan Sü­ leyman devrinde ise yenibaştan el­

den geçirilmiş ve büyük ölçüde res­ tore edilmiştir.

DİĞERLERİ

önceleri imparatorun adıyla anılan Valens Kemeri'nden sonra İstanbul'­ un en önemli kemerleri şunlardır.

KAVASKÖYÜ KEMERİ : Edirnekapı'- ya 7 kilometre mesafede, aynı adla anılan köyün civarındadır, istanbul'­

da Türkler'in ilk yaptıkları kemerler­ den biridir.

CEBECİKÖYÜ KEMERİ : Burgaz'ın 7 kilometre güneyine rastlar. Alibey Deresine dökülen bir kolun üzerin­ dedir. I. Jüstinianus tarafından 1556 tarihinde yaptırılmıştır. 170 metre uzunluğundadır.

MUALLAK KEMER : BizanslIların

Si-6

derias adıyla andıkları Alibey Deresi üzerindedir. I. Jüstinianus tarafından 1560 yıllarında yaptırılmıştır. Uzun­ luğu 265, yüksekliği ise 35 metre­ dir.

Mimar Sinan'ın yaptığı Güzelceke- mer. Müderris Kemeri ve Maglova Kemeri de İstanbul şehrinin en önemli diğer kemerleri arasındadır.

BENDLER

önceleri Bizans İmparatorları, daha sonra da OsmanlI Padişahları tara­ fından Belgrad Ormanlarının dışın­ da, İstanbul’u besleyecek suların bi­ rikmesi için inşa ettirilmiştir. Bu bendler, irili ufaklı 7 tanedir. Ve Ayvat, Büyük, Paşaderesi, Karanlık Topuz, Kirazlı, Sultan Mahmut ve Valide bendi adlarıyla anılmaktadır. Buradaki ilk inşaatın I. Konstantin tarafından başlattırıldığı tahmin edil­ mektedir.

«Ayvat Bendi», Burgaz'ın 7 kilomet­ re, aynı ismi taşıyan derenin üze­ rine kurulmuştur. 1766 yılında III. Mustafa tarafından hemen hemen yeniden inşa ettirilmiştir.

Büyük bend, Bizans devrindeki ismi Petra olan, bilâhara Kanunî Sultan Süleyman'ın Belgrad'ı fethettikten sonra Sırp esirlerini buraya iskân etmesi yüzünden Belgrad Köyü adıy­ la anılan köyün 1 kilometre kadar kuzeyindedir. İmparator I. Konstan­ tin tarafından yaptırtılan bu bent gerek Bizans, gerekse Osmanlı de­ virlerinde çeşitli onarımlar görmüş­ tür. Fatih Sultan Mehmet, Kanun! Sultan Süleyman ve I. Mahmut de­ virlerinde restore edilen bu bendde biriken suların Eğrikemer vasıtasıy­ la Ayasofya'ya ulaştırıldığı bilinmek­ tedir.

Küçük bend, diye de anılan «Paşa­ deresi bendi» ormanın içindedir ve Bizans devrinden kalmadır. Aynı şe­ kilde Karanlık Topuz bendi de Bi­ zans ve muhtemelen I. Konstantin devrinden kalmadır. Bu da çeşitli devirlerde restorasyon görmüştür. Bizans devrinden kalma bir bend en­ kazının üzerine, Sultan Mahmud ta­ rafından yeni baştan inşa ettirilen ve bu yüzden kurucusunun adıyla anılan Sultan Mahmud Bendi, 88 metre uzunluğunda muhteşem bir yapıdır. Mermer kaplı bu bendin su­ ları yine Sultan Mahmud'un adını taşıyan kemer yoluyla Beyoğlu ve Boğaziçi'nin Rumeli yakasına ve­ rilmekteydi.

Yine eski bir Bizans bendinin yıkın­ tısı üzerine III. Selim'in annesi Mih- rişah Valide Sultan tarafından 1796 yılında tamamen mermerden inşa ettirilmiş bulunan Valide Bendi de en güzel ve en önemli bir benddir. Bu bendin suları yine aynı Sultan tarafından yaptırtılmış bulunan ke­ mer yoluyla Beyoğlu ve Boğaziçi ta­ rafına gider.

EĞRİKEMER

Burgaz vâdisinin içinde, aynı adı ta­ şıyan köyün güneyinde, Barbidez adını taşıyan bugünkü Kâğıthane deresinin üzerine inşâ efiilmiştir. Bel­ grad ormanlarındaki Büyük Bend'in suyunu 126 ve 216 metrelik iki kıs­ mı yoluyla Ayasofya'ya ulaştırır.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

However, the meaning nuances in imperative sentences may also be addressed to the first person singular or plural or even third person through a special subtype of the imperative

çeşmesi Galatada saray kapısı yakınında Darüssaade ağası çeşmesi Mevlane ka- pısında Vezirkâhyası Mehmed ağa çeş- mesi Maçkada miri bahçeye.. Tophane

Osmanlı hükümdarı Ġran ġahı olarak tanıdığı Nâdir ġah‟ın hükümdarlığını tasdik için Mustafa PaĢa‟yı gönderdikten baĢka müsalahadan sonra Rumeli

[r]

Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, bahçe bitkileri alan›nda kamu ve özel sektörde çal›flan bilim insanlar›n›, özel sektör temsilcileri- ni ve üreticileri biraraya

Ullınay diyor ki: "Mahmut Yesari romancılıkta kuvvetini iki sahada top lar, hattâ muvatfakıyetinin sırn bun­ lardır: Üslûp ve tasvir...” İüvet.. Uln-

Ziya Paşa, yanına gazeteci Ebuz- ziya Tevfik Beyi de alarak Ahmet Rıza Bey’e gider.. Hünkâr adı­ na parayı vermek istediğinde Rıza

Üniversite bünyesindeki binalar›n hemen hemen hepsinde oldu¤u gibi ‹‹BF binas› için de, bina ve yerleflkenin di¤er bölgeleri ve yaya yollar› aras›ndaki dolafl›ma