• Sonuç bulunamadı

Suriyeli sığınmacıların, toplumsal entegrasyon sürecinde sosyal medya araçlarını kullanım alışkanlıkları: Şanlıurfa örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suriyeli sığınmacıların, toplumsal entegrasyon sürecinde sosyal medya araçlarını kullanım alışkanlıkları: Şanlıurfa örneği"

Copied!
225
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

RADYO TELEVĠZYON VE SĠNEMA ANABĠLĠM DALI RADYO VE TELEVĠZYON BĠLĠM DALI

SURĠYELĠ SIĞINMACILARIN, TOPLUMSAL ENTEGRASYON SÜRECĠNDE SOSYAL MEDYA ARAÇLARINI KULLANIM ALIġKANLIKLARI:

ġANLIURFA ÖRNEĞĠ

Gökhan KUZUCANLI

DOKTORA TEZĠ

DanıĢman Prof. Dr. Aytekin CAN

(2)

i BĠLĠMSEL ETĠK SAYFASI

(3)

ii YÜKSEK LĠSANS TEZ KABUL FORMU

(4)

iii T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö ğr en cin in

Adı Soyadı Gökhan KUZUCANLI

Numarası 154123022001

Ana Bilim / Bilim Dalı Radyo Televizyon ve Sinema, Radyo ve Televizyon Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Aytekin CAN

Tezin Adı Suriyeli Sığınmacıların, Toplumsal Entegrasyon Sürecinde Sosyal Medya Araçlarını Kullanım Alışkanlıkları: Şanlıurfa Örneği.

ÖZET

Sosyal bir varlık olan insan, toplumla uyum içerisinde yaşamını devam ettirmek için bazı gereksinimler duymaktadır. Söz konusu gereksinimleri yerine getirmek için ise diğer bireylerle iş birliğinde bulunması, toplumda yaşayan bireylere entegre olması gerekmektedir. Topluma dâhil olan bireyler, yeni hayatlarına entegre olmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır.

Türkiye‘ye gelen Suriyeli sığınmacıların Türk toplumunu anlamasının ve bu toplumun gelenek, göreneklerini bireylerin kendi iç dünyasıyla bütünleştirmenin en önemli yollarından birisinin de toplumda var olan medya organlarından faydalanmalarından geçmektedir. Entegrasyon sürecinde geleneksel medya organlarının sağladığı imkânlar oldukça kısıtlı görülmektedir. Sosyal medya mecraları ile sosyalleşmeye fırsat bulan bireyler, duygularını, düşüncelerini, fikirlerini, yaşadıklarını ve beklentilerini diğer insanlarla paylaşabilmekte ve fikir alış-verişinde bulunabilmektedir. Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımının kuramsal çerçevesinden yararlanarak oluşturulan bu çalışma Şanlıurfa‘da bulunan Suriyeli sığınmacıların entegrasyon sürecinde sosyal medyayı ne amaçla kullandığını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Bu çalışmada Şanlıurfa‘da yaşayan Suriyeli sığınmacıların entegrasyon sürecinde sosyal medya platformlarının kullanım boyutları ve etkisi araştırılmaktadır. Araştırmada veri toplama tekniği olarak sığınmacılara anket uygulanmış olup, Suriyeli sığınmacıların entegrasyon sürecinde sosyal medya platformlarından yararlanması değerlendirilmiştir. Yapılan araştırmanın sonucunda ise; entegrasyon sürecinde Suriyeli sığınmacıların sosyal medya platformlarından oldukça fazla yararlandıkları gerçeği ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Entegrasyon, Geleneksel Medya, Sosyal Medya, Kullanımlar ve Doyumlar, Sığınmacı, Facebook.

(5)

iv T. C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö ğr en cin in

Adı Soyadı Gökhan KUZUCANLI

Numarası 154123022001

Ana Bilim / Bilim Dalı Radyo Televizyon ve Sinema, Radyo ve Televizyon Programı Tezli Yüksek Lisans Doktora Tez Danışmanı Prof. Dr. Aytekin CAN

Tezin İngilizce Adı Syrian Asylum-Seeker’s Habits of Using Social Media Tools in The Social Integration Process:Example of Şanlıurfa

SUMMARY

As a social being, human has some necessities to keep their lives in harmony with the society. In order to fulfil these requirements, it is necessary for human to cooperate with other individuals and to be integrated with the individuals living in the community. Individuals in the community are engaged in various activities to integrate into their new lives.

One of the most important ways of Syrian Asylum Seekers in Turkey to understand this community's traditions, customs, and to integrate these with their inner world is to benefit from the existing media in the society. During the integration process, the opportunities provided by the traditional media organs seem very limited. Individuals who have the opportunity to socialize with social media elements can share their feelings, thoughts, ideas, experiences and expectations with other people and exchange ideas. This study, which is based on the theoretical framework of the uses gratification approach, aims to reveal the purpose of using the social media in the integration process of the Syrian Asylum Seekers in Şanlıurfa.

In this study, the dimensions and effects of social media use of Syrian Asylum Seekers in Şanlıurfa in the integration process are investigated. As a data collection technique, a questionnaire was applied to asylum seekers and the use of social media platforms in the integration process of Syrian Asylum Seekers was evaluated. As a result of the research, the fact that the Syrian Asylum Seekers benefited greatly from social media platforms was emerged.

Key Words: Integration, Traditional Media, Social Media, Uses and Gratification, Asylum-Seeker,

(6)

v ÖNSÖZ ve TEġEKKÜR

Doktora tez çalışmamda, Şanlıurfa‘da yaşayan Suriyeli sığınmacıların sosyal medya araçlarını kullanımını ve sosyal medyanın entegrasyon sürecine katkısını inceledim. Bu süreçte birçok Suriyeli sığınmacıyı tanıma ve yaşadıklarını ilk ağızdan dinleme fırsatı buldum.

Öncelikle sadece bu çalışmada değil, lisans eğitimine başladığım ilk günden beri desteğini esirgemeyen, elini üzerimden çekmeyen danışmanım Prof. Dr. Aytekin CAN‘a teşekkürü borç bilirim. Ayrıca çalışmam boyunca yol gösterici olan hocalarım Prof. Dr. Süleyman KARAÇOR ve Doç. Dr. Mete KAZAZ‘a teşekkür ederim. Yine çalışmamın yöntem kısmının oluşmasına yardım eden değerli hocam Prof. Dr. Birol GÜLNAR‘a ve hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Dr. Öğr. Üyesi Ekrem ÇELİKİZ‘e teşekkür ederim.

Bu güne kadar maddi manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen babama, anneme, ablama, kendisi de akademisyen olan ve çalışmam boyunca bana karşı sabır ve yol gösterip, her zaman destek olan eşime çok teşekkür ederim. Son olarak, eğitim hayatım boyunca üzerimde emeği olan tüm hocalarıma şükranlarımı sunarım.

(7)

vi ĠÇĠNDEKĠLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

TEZ KABUL FORMU ... ii

ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR ... iii

İÇİNDEKİLER ... vi

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xi

TABLOLAR LİSTESİ ... xii

ÖZET ... iii

SUMMARY ... iv

GİRİŞ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM SOSYAL MEDYA 1.1 Geleneksel Medya‘dan Sosyal Medya‘ya ... 4

1.2 Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı ve Sosyal Medya ... 8

1.3 Web 2.0 İle Teknolojik Gelişmeler ... 12

1.4 Sosyal Medya Kavramı ... 16

1.5 Sosyal Medya‘nın Tarihsel Gelişimi... 19

1.6 Sosyal Medyanın Önemi ... 24

1.7 Sosyal Medya Platformları ... 28

1.8 Sosyal Ağ Siteleri ... 33

1.8.1 Fotoğraf ve Video Paylaşım Siteleri ... 34

1.8.2 Bloglar ... 35

1.8.3 Mikrobloglar ... 36

1.8.4 Sanal Yaşam Simülasyonları... 36

(8)

vii

1.8.6 Wikiler ... 37

1.9 Facebook ... 37

1.9.1 Facebook‘ta Profil ... 43

1.9.2 Facebook‘ta Mesajlar... 45

1.9.3 Facebook‘ta Sayfalar ve Etkinlikler ... 46

1.9.4 Facebook‘ta Reklamlar ... 47

1.9.5 Facebook‘ta Gruplar ... 48

1.9.6 Facebook‘ta Fotoğraf ve Video Paylaşımı ... 49

1.10 Sosyal Medya Araçları ile Entegrasyon ... 50

ĠKĠNCĠ BÖLÜM GÖÇ, MÜLTECĠLĠK, SIĞINMACILIK ve ENTEGRASYON 2.1 Göç Kavramı... 54 2.2 Göç Çeşitleri ... 55 2.3 Göç Nedenleri ... 61 2.4 Göçmen Sorunları ... 62 2.5 Dünya‘da Göç ... 65 2.6 Türkiye‘ de Göç ... 71

2.7 Göçmen, Mülteci ve Sığınmacı Kavramları ... 80

2.8 Mültecilik ve Sığınmacılık Üzerine Yapılan Çalışmalar ... 82

2.9 Entegrasyon ve Entegrasyon Çeşitleri ... 85

2.9.1 Ekonomik Entegrasyon ... 91

2.9.2 Sosyal Entegrasyon... 92

2.9.3 Siyasal Entegrasyon ... 93

(9)

viii ÜÇÜNCÜ BÖLÜM METODOLOJĠ 3.1 Araştırmanın Problemi ... 102 3.2 Araştırmanın Amacı ... 102 3.3 Araştırmanın Önemi ... 103 3.4 Varsayımlar (Sayıltılar) ... 104

3.5 Araştırmanın Örneklemi (Sınırlılıklar) ... 104

3.6 Tanımlar ... 105

3.7 Araştırmada Kullanılan Anket Formunun Geliştirilmesi ve Uygulanması .... 106

3.8 Şanlıurfa‘da Yaşayan Suriyeli Sığınmacıların Kültürleşme ve Toplumsal Entegrasyonları Üzerine Gerçekleştirilen Alan Araştırması Bulguları ... 107

3.8.1 Araştırma Soruları ve Araştırma Hipotezleri ... 107

3.8.2 Metodoloji ... 112

3.8.3 Araştırmanın Şekillenmesi ve Uygulanması ... 112

3.8.4 Örneklem Seçimi ... 112

3.8.5 Anket Formu ve Ölçüm Araçları ... 113

3.8.5.1 Bireysel Farklılıklar... 114

3.8.5.2 Kültürel Tutumlar... 114

3.8.5.3 Bireylerarası İletişim ... 115

3.8.5.4 Türkçe Sosyal Medya Kullanımı ve Motivasyonları ... 116

3.8.5.5 Tercih Edilen Kitle İletişim Araçlarının Türü ve Sıklığı... 116

3.8.5.6 Toplumsal Entegrasyon ... 117

3.8.6 Kullanılan İstatiksel Analizler ... 117

3.8.6.1 Bağımsız Örneklem T Testi ... 118

3.8.6.2 Eşleştirilmiş Örneklem T Testi ... 118

(10)

ix

3.8.6.4. Korelasyon Analizi ... 119

3.9 Şanlıurfa‘da Yaşayan Suriyeli Sığınmacıların Sosyal Medya Kullanım Motivasyonlarına Ait Alan Araştırması Bulguları ... 119

3.9.1 Çalışmaya Katılan Sığınmacıların Sosyo-Demografik Özellikleri ... 120

3.9.1.1 Katılımcıların Cinsiyet Dağılımı ... 120

3.9.1.2 Katılımcıların Yaş Dağılımı ... 121

3.9.1.3 Katılımcıların Türkiye‘de Kalma Süreleri ... 122

3.9.1.4 Katılımcıların İnandıkları Din ... 123

3.9.1.5 Katılımcıların İkâmet Şekilleri ... 123

3.9.1.6 Katılımcıların Eğitim ve İş Durumu... 124

3.9.1.7 Katılımcıların Vatandaşlık Durumları ... 124

3.10 Suriyeli Sığınmacıların Toplumsal Entegrasyon Düzeylerine Ait Alan Araştırması Bulguları ... 125

3.11 Toplumsal Entegrasyonu Etkileyen Etmenlere Ait Alan Araştırması Bulguları ... 130

3.11.1 Kültürel Tutumlar ve Entegrasyon ... 130

3.11.1.1 Kültürleşme Tutumları ve Toplumsal Entegrasyon ... 130

3.11.1.2 Kültürel Kimlik ve Türk Kültürüne Entegrasyon ... 133

3.11.2 İletişim ve Adaptasyon ... 134

3.11.2.1 Bireylerarası İletişim ve Toplumsal Entegrasyon ... 135

3.11.2.2 Kitle İletişim Araçları ve Toplumsal Entegrasyon... 136

3.11.2.3 Sosyal Medya Kullanım Motivasyonları Kültürleşme ve Toplumsal Entegrasyon ... 139

3.11.3 Bireysel Farklılıklar ve Toplumsal Entegrasyon ... 143

3.11.3.1 Demografik Değişkenler... 144

(11)

x

3.11.3.1b Yaş ve Entegrasyon ... 144

3.11.3.1c Türkiye‘de Bulunma Süresi ve Entegrasyon ... 145

3.11.3.1d Türkçe Yetkinliği ve Toplumsal Entegrasyon İlişkisi ... 145

3.11.3.1e İş/Eğitim Durumu ve Toplumsal Entegrasyon ... 146

3.11.3.2 Kültürleşme Öncesi ve Türkiye‘ye Uyum ... 147

3.11.3.2a Türkiye‘ye Gelmeden Önce Türkiye‘de Tanınan Arkadaş Sayısı ve Entegrasyon Arasındaki İlişki ... 147

3.11.3.2b Türkiye‘ye Yapılan Ziyaret Sayısı ve Entegrasyon... 149

3.11.3.2c Türkiye Dışında Ziyaret Edilen Ülke Sayısı ve Entegrasyon .. 150

SONUÇ VE ÖNERİLER... 161

KAYNAKÇA ... 165

(12)

xi ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil- 1: Yeni Medya Kümesi... 7

Şekil- 2: Kullanımlar ve Doyumlar Modelinin Öğeleri ... 10

Şekil- 3: Web‘in Gelişimi ... 15

Şekil- 4: Önemli Sosyal Medya Sitelerinin Kuruluş Zaman Çizelgesi ... 22

Şekil- 5: Dünya‘nın En Büyük Sosyal Ağları ... 29

Şekil- 6: Sosyal Medya Siteleri Kullanıcı Sayısı ... 31

Şekil- 7: Facebook Giriş Sayfası ... 38

Şekil- 8: Facebook Kişisel Bilgiler Bölümü ... 39

Şekil- 9: Facebook‘ta Profil ... 44

Şekil- 10: Facebook‘ta Mesaj ... 45

Şekil- 11: Facebook‘ta Etkinlik Sayfaları ... 46

Şekil- 12: Facebook‘ta Reklam ... 47

Şekil- 13: Facebook‘ta Gruplar ... 48

Şekil- 14: Facebook‘ta Paylaşım ... 49

Şekil- 15: Bulgaristan‘da Dış Göç ... 56

Şekil- 16: TÜRKSAM Göç / Göç Bülteni ... 56

Şekil- 17: Çalışma hayatında yeni uygulama: Turkuvaz kart! ... 59

Şekil- 18: Pamuğun İşlenmeden Önce Dezenfekte Edildiği Süreç ... 60

Şekil- 19: Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyelilerin İlk On İle Göre Dağılımı... 77

Şekil- 20: Yıllara Göre Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeliler ... 78

Şekil- 21: Sınırda Bekleyen Binlerce Suriyelinin Türkiye‘ye Alınması Bekleniyor . 81 Şekil- 22: Suriyelilerin Türkiye‘deki Sosyal Hayata Ne Derecede Uyum Sağlayabildiklerine İlişkin Görüşleri... 95

Şekil- 23: Suriyeli Kampı ... 96

Şekil- 24: Suriyelilerin Türkiye‘ye Uyum Sağlamasının Önünde Engel Teşkil Eden Unsurlara İlişkin Görüşleri ... 97

(13)

xii TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1.1. Çeşitli Sosyal Medya Biçimleri ... 31

Tablo 2.1. 2018 Tarihi İtibariyle Yıllara Göre Türkiye‘de Geçici Koruma Kapsamında Bulunan Suriyeliler ... 75

Tablo 2.2. Türkiye‘deki Suriyeli Sayısı Aralık 2018 ... 76

Tablo 2.3. İllere Göre Suriyelilerin Sayısı ... 77

Tablo 2.4. Geçici koruma Kapsamındaki Suriyelilerin Geçici Barınma Merkezlerine ... 79

Tablo 3. 1. Ölçekler, Soru Sayıları ve Genel Ölçekteki Numara Sıralaması... 113

Tablo 3. 2. Katılımcıların Cinsiyete Göre Dağılımı ... 120

Tablo 3. 3. Katılımcıların Yaş Dağılımı ... 121

Tablo 3. 4. Yaşa İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 121

Tablo 3. 5. Katılımcıların Türkiye‘de Bulunma Sürelerinin Dağılımı ... 122

Tablo 3. 6. Sığınmacıların Türkiye‘de Bulunma Sürelerine İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 122

Tablo 3. 7.Katılımcıların Mensubu Olduğu Dine Göre Dağılımları ... 123

Tablo 3. 8. Katılımcıların İkamet Etme Şekillerine Göre Dağılımı ... 123

Tablo 3. 9. Katılımcıların Eğitim ve İş Durumuna Göre Dağılımı ... 124

Tablo 3. 10. Katılımcıların Vatandaşı Olduğu Ülkelere Göre Dağılımı ... 124

Tablo 3. 11. Katılımcıların Toplumsal Entegrasyonlarının Yüzdelik Dağılımı ... 126

Tablo 3. 12. Katılımcıların Türkiye‘deki Toplumsal Entegrasyonunun Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 128

Tablo 3. 13. Suriyeli Sığınmacıların Entegrayon Düzeylerine İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 129

Tablo 3. 14. Şanlıurfa‘da Yaşayan Suriyeli Sığınmacıların Entegrasyon Düzeyleri Frekans Dağılımı ... 129

Tablo 3. 15. Toplumsal Entegrasyon Tutumlarına İlişkin Merkezi Eğilim İstatistik Sonuçları ... 130

Tablo 3. 16.Kültürleşme Tutumlarına Yönelik Tek Örneklem T Testi Sonuçları ... 132

Tablo 3. 17. Suriyeli Sığınmacıların Kültürleşme Tutumları ve Toplumsal Entegrasyon İlişkisi Korelasyon Analizi Sonuçları ... 132

(14)

xiii Tablo 3. 18. Suriyeli Sığınmacıların Kültürel Kimlik Düzeyleri ... 133 Tablo 3. 19. Suriyeli Sığınmacıların Kültürel Kimlik Düzeylerine İlişkin Eşleştirilmiş Örneklem T Testi Sonuçları ... 133 Tablo 3. 20. Suriyeli Sığınmacıların Kültürel Kimlik Aidiyetleri ve Toplumsal Entegrasyon İlişkisi Korelasyon Analizi Sonuçları ... 134 Tablo 3. 21. Sığınmacıların Bireylerarası İletişim Davranışlarına İlişkin Eşleştirilmiş Örneklem T Testi Sonuçları ... 135 Tablo 3. 22. Sığınmacıların Bireylerarası İletişim Davranışları ile Toplumsal

Entegrasyonları Arasında Korelasyon Analizi Sonuçları ... 136 Tablo 3. 23. Katılımcıların Haftalık Türk Medyası ve Etnik Medya Kullanım

Sıklıkları ... 136 Tablo 3. 24. Katılımcıların Haftalık Türk Medyası ve Etnik Medya Kullanımları Arasındaki Farkların Belirlenmesine Yönelik Eşleştirilmiş Örneklem t-testi Sonuçları ... 138 Tablo 3. 25. Suriyeli Sığınmacıların Kullandıkları Kitle İletişim Araç Türleri ve Toplumsal Entegrasyon İlişkisi Korelasyon Analizi Sonuçları ... 138 Tablo 3. 26. Sosyal Medya Kullanım Motivasyonlarına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Sonuçları ... 139 Tablo 3. 27. Cinsiyete Göre Sosyal Medya Kullanım Motivasyonlarındaki Farklılık ... 141 Tablo 3. 28. Sosyal Medya Kullanım Motivasyonları ve Adaptasyon, Dil Becerisi, Bireylerarası İletişim Davranışları Arasındaki Korelasyon Analizi Bulguları ... 142 Tablo 3. 29. Sosyal Medya Kullanım Motivasyonları ve Kültürleşme Tutumları Arasındaki Korelasyon Analizi Bulguları (Pearson r) ... 143 Tablo 3. 30. Cinsiyet ve Toplumsal Entegrasyon İçin Bağımsız Örneklem T Testi 144 Tablo 3. 31. Sığınmacıların Türkçe Düzeylerine İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 145 Tablo 3. 32. Türkçe Yetkinliği ve Toplumsal Entegrasyon İlişkisine Yönelik

Korelasyon Analizi Sonuçları ... 146 Tablo 3. 33. İş/Eğitim Durumu ve Toplumsal Entegrasyon Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları ... 146 Tablo 3. 34. Katılımcıların Türkiye‘ye Gelmeden Önce Tanıdığı Arkadaş Sayısı.. 147

(15)

xiv Tablo 3. 35. Katılımcıların Türkiye‘ye Gelmeden Önce Tanıdığı Arkadaş Sayısına İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 148 Tablo 3. 36. Türkiye‘ye Gelmeden Önce Türkiye‘de Tanınan Arkadaş Sayısı

Toplumsal Entegrasyon Arasındaki İlişki ... 148 Tablo 3. 37. Katılımcıların Türkiye‘ye Sığınmadan Önce Türkiye‘ye Yaptığı Ziyaret Sayısı ... 149 Tablo 3. 38. Katılımcıların Sığınmacı Olmadan Önce Türkiye‘ye Yaptıkları Ziyaret Sayısına İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 149 Tablo 3. 39. Sığınmacı Olmadan Önce Türkiye‘ye Yapılan Ziyaret Sayısı ile

Toplumsal Entegrasyon Arasındaki İlişki ... 150 Tablo 3. 40. Katılımcıların Türkiye Dışındaki Farklı Ülkelere Yaptığı Ziyaret Sayısı ... 150 Tablo 3. 41. Katılımcıların Türkiye Dışındaki Farklı Ülkelere Yaptığı Ziyaret

Sayısına İlişkin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 151 Tablo 3. 42. Katılımcıların Türkiye Dışındaki Farklı Ülkelere Yaptığı Ziyaret Sayısı ile Toplumsal Entegrasyon Arasındaki İlişki... 151

(16)

1 GĠRĠġ

Bir kavram olarak küreselleşme, hem dünyanın küçülmesine hem de bir bütün olarak dünya bilincinin güçlenmesine gönderme yapar. Küreselleşme çok bariz şekilde son zamanlardaki gelişmeleri açıkça ele alır (Robertson, 1999: 21).

Teknoloji çağının başlaması ve gelişimiyle, internet ve sosyal medya özellikle 21. yy.‘da insan yaşamının önemli bir parçası haline gelmiştir. Bugün gelişen teknoloji ile küreselleşen dünya birçok imkân sunmaktadır. Bu gelişmelerin en önemlilerinden birisi de, milyarlarca insan tarafından kabul görmüş internetin gelişimidir. Gelişen internet teknolojileri ve internetin kolay erişilebilirlik özelliği sayesinde insanlar tüm dünyadan anında haber alabilmektedir.

İnternetin, geleneksel medya organlarına göre, (gazete, radyo, televizyon) çok daha hızlı haber verme özelliğine sahip olduğu bilinmektedir. Geleneksel medya organları haber aldıktan sonra hazırlık sürecine girdiği için hız konusunda internet ile rekabet edemediği bilinen bir gerçektir. Bu sonuçlar ve internetin sağladığı birçok imkân sosyal medya platformlarını önemli kılmaktadır.

Toplumsal ve psikolojik kökenli gereksinimlerin oluşturduğu beklentiler bireyleri kitle iletişim araçlarına, çeşitli kaynaklara, farklı medya unsurlarına götürmektedir (Katz, Blumler ve Gurevitch, 1974: 510). Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre medya tüketicileri aktif konumdadır ve belirli ihtiyaçlarını karşılamak için medya içeriklerini tüketirler. Bizler medya içeriklerini sadece bilgi almak amacıyla tüketmiyoruz. Medya bizlere eğlence, yeni insanlar ile konuşma, tanışma, bilgi alışverişinde bulunma, farklı kültürler ve farklı görüşler hakkında bilgi alışverişinde bulunma vb. birçok imkânı beraberinde sunmaktadır. Birçok insanın amaçları doğrultusunda, çeşitli internet ağları aracılığıyla sosyal medya platformlarından yararlandığı bilinmektedir. Sosyal medya platformlarına bakıldığında bugün uluslararası sosyal medya haline gelmiş platformlar (Twitter, Facebook, İnstagram vd.) ve yerel olarak kullanımı mümkün kılan sosyal medya platformlarına rastlamak mümkündür. Yerel veya uluslararası olmasına bakılmaksızın her sosyal medya platformunun karşılıklı iletişi mümkün kılmak üzere

(17)

2 kurulduğu bilinmektedir. Uluslararası sosyal medya platformlarının yerellerden farklı olarak diğer toplumlar ile iletişimi mümkün kıldığı bilinmektedir.

Günümüz dünyasında teknolojide gelinen nokta, buna bağlı olarak internet alanında yaşanan gelişmeler, iletişim alanına fazlasıyla yansımış, buna bağlı olarak sosyal medya ağları genişlemiş insanlığın ortak enformasyon kaynağı haline gelmiştir. Sosyal medyanın, özellikle uzaktaki insanları tanımak, farklı kültürleri öğrenmek veya gideceği bir yer için önceden enformasyon toplamak açısından büyük önem arz ettiği bilinmektedir. Günümüzde, sosyal medya kapsadığı geniş ağlarla, her kültürden ve bölgeden insanların sosyal ihtiyaçlarına karşılık verdiği bilinen bir gerçektir. Sosyal medya siteleri aracılığıyla kullanıcılar istediği konu hakkında, bilgi, fotoğraflar, videolar ve yorumlarını geniş bir yelpazede paylaşabilmekte ve diğer paylaşımlara ulaşabilmektedir. Kısa bir zaman içerisinde hızla hayatımıza dâhil olan cep telefonları ve çeşitli kitle iletişim araçlarının maliyetlerinin düşük olması, toplumun her kesiminden insanın kolaylıkla sosyal medyaya ulaşımını mümkün kılmıştır.

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre kişi medyadan ihtiyacı olanı alır. İhtiyaç duyduğu medya unsurunu aldıktan sonra doyuma ulaşır ve başka bir davranışa eğilim gösterir. Çeşitli nedenler ile başka bir ülkeye göç etmiş bireylerin toplumun dinamiklerini anlamak ve entegre olmak için medya araçlarını tükettiği bilinen bir yoldur. Sosyal medya üzerinden yapılan enformasyon paylaşımına kaynak sahibi izin verdiği sürece tüm insanlar ulaşabilmektedir. Günümüzde insanlar sosyal medya ağları sayesinde, istedikleri konuda ön fikir edinebilme imkânına sahip konuma gelmiştir. İki yönlü iletişimi mümkün kılan sosyal medya ağları sayesinde hızlı bilgi alışverişinde bulunulduğu bilinmektedir. Gelişen internet teknolojileri ile birlikte hayatımıza dâhil olan sosyal medya platformlarının sığınmacıların entegrasyon sürecine katkı sağladığı düşünülmektedir.

Günümüzde çok sık ve farklı amaçlar ile tüketilen sosyal medya platformları üzerine bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada sosyal medya platformlarından ―Facebook‖ detayı örneklem olarak alınmıştır. Paylaşım yapma, beğenide bulunma, bir başkasının duvarına yazma, reklam, kişiler arası ve grup sohbeti gibi sosyalleşmek için birçok imkân tanıyan, 2004 yılında kurulan Facebook‘un sağladığı olanaklar detaylı olarak incelenmiştir. Entegrasyon sürecinde

(18)

3 sığınmacılar tarafından kullanılan sosyal medya platformları ise, Şanlıurfa‘da hayatına devam eden Suriye uyruklu insanlar üzerinden ele alınmıştır.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, internet ve sosyal medyada yaşanan gelişmeler, sosyal medyada iletişim süreçleri, sosyal medya platformları ve kapsamlı olarak 2004 yılında kurulan Facebook‘un kullanıcılarına sağladığı olanaklar ele alınacaktır. İkinci bölümde göç ve toplumsal entegrasyon kavramı üzerine durulacaktır. Göç çeşitleri, süreçleri, dünyada ve Türkiye üzerinde göç problemleri ele alınacak, entegrasyon kavramı üzerinde durulacak entegrasyon süreci, entegrasyon çeşitleri, amacına yer verilecektir. Özelde ise Türkiye‘de yaşayan Suriyeli sığınmacılar ele alınacaktır. Üçüncü bölümde, araştırmanın yöntemi ve araştırma esnasında izlenen yol değerlendirilecek, bu araştırma analiz edilirken kullanılan teknikler üzerinde durulacaktır. Son olarak entegrasyon sürecinde sosyal medya kullanımı üzerine elde edilen sonuçlar değerlendirilerek bu alanda yapılacak çalışmalar için önerilere yer verilecektir.

(19)

4 BĠRĠNCĠ BÖLÜM

SOSYAL MEDYA

1.1 Geleneksel Medya’dan Sosyal Medya’ya

Bu bölümde, medyanın günümüzdeki yerini anlayarak medya araçlarının gelişimi incelenmiş olup, geleneksel ve yeni medya organlarının farklılıklarına değinilmiştir. Geleneksel medya ve yeni medya ayrımı için geleneksel medya olarak adlandırılan medya organları, radyo, televizyon, gazete ve dergi gibi yıllardır süre gelen medya teknolojilerinden oluşurken, geleneksel medyanın modernize edilmiş ve kitlelerin kullanımına sunulmuş yeni medya organlarına web uygulamaları, sosyal ağlar, interaktif yayınlardan oluşmaktadır denebilir (Gündüz, 2017: 134). Geleneksel medya kişiler arası tek yönlü iletişimi sağlayan, geri bildirimin mümkün olmadığı yayın organlarından oluşmaktadır (Bayrak, 2015: 448).

Teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkan online medya araçları, getirdiği birçok yenilikler ile geleneksel medya araçlarından ayrılmaktadır. Geleneksel medyaya oranla yeni medyanın daha serbest ve yenilikçi yapısı bilginin üretilmesine, dağıtılmasına katkı sağlamaktadır (Aktan, 2017: 39).

Bununla beraber yeni medya araçlarının toplumsal yaşama girmesiyle insanların zaman anlayışının daraldığı görülmektedir. Elektronik kitle iletişim araçları ile günlük hayatın işleyişi değişime uğramış ve dünya eskisinden daha küçük bir yer haline gelmiştir (Stevenson, 2008: 195).

Sosyal medyadan önce, kullanıcıya geri bildirim imkânı tanımayan geleneksel medya organları medya tüketicileri ile iletişim kurmakta güçlük çekmeydi. Günümüzde geleneksel medya organları da sosyal medya araçlarını kullanarak izleyicisi, okuyucusu veya dinleyicisi ile rahatça iletişime geçebilmektedir. Bugün hemen hemen her geleneksel medya organı bir sosyal medya hesabına sahiptir. Bir televizyon kanalı veya radyo sosyal ağlar üzerinden canlı yayında iken bile izleyicisi ile iletişime geçebilmektedir.

(20)

5 Geleneksel medya kullanıcıları sosyal medya platformları üzerinden yaptığı yorumlarla karşılıklı iletişimi başlatmaktadır. Geleneksel medyayı takip edenlerin sosyal medya üzerinden yaptığı yorumlar, beğeniler, eleştiriler içerik üreticilerine geri dönüş sağlamakta, yapımcıların yapıtlarını gelen eleştirilere göre yönlendirme imkânı tanımaktadır (Sarı, 2015: 78).

Yeni medya teknolojileri pahalı ve sınırlı iletişimi sonlandırmakla beraber kültürler, ülkeler, topluluklar arasında daha gerçek ve hızlı bir iletişim sağlamıştır. Toplumu daha da özgürleştiren yeni medya organlarıyla toplumlar arası entegrasyon daha kolay hale gelmiştir (Balle ve Eymery, 1991: 95). Teknolojik gelişmeler ve beraberinde internet ortamının sağladığı yeni iletişim ortamları, Marshall Mcluhan‘ın zaman, mekân, sınır ve kimlik tanımayan ―global köy‖ teorisinde olduğu gibi internet ortamı ile işlerlik kazanmış durumdadır ve mekân fark etmeksizin yeni medya araçları ile insanlar iletişim kurabilir duruma gelmiştir (Akyol, 2015: 35).

Günümüzde internet, enformasyon oluşturan geleneksel medya ile sosyal ağlarını birleştirmektedir ve artık internet sayesinde karşılıklı etkileşime olanak tanıyan iletişim biçimleri ortaya çıkmıştır (Moreno, 2013: 153).

Bugün sosyal medya platformları sayesinde kişiler, herhangi bir konu üzerindeki görüş ve eleştirilerini tüm dünyaya anında duyurabilmekte, anında dünyanın her yerinden destekçi bulabilmekte veya tartışma ortamı oluşturabilmektedir.

Gündemin hızlı değişmesi, gündeme gelen konuların çok hızlı bir şekilde tüketilmesi, sosyal medyayı geleneksel medya araçlarından daha güçlü kılmıştır. Sosyal medyaya konu olan olaylar herhangi bir editör, süzgeç, yayın veya baskı sürecinden geçmeden anında aktarılabilmektedir (Irak ve Yazıcıoğlu, 2012: 42).

Geleneksel medya araçları ile kitlelere ulaşmak için haberin medya organına iletilmesi, medya organının haberi değerlendirmesi ve haberin yayına verilmesi gibi süreçler için belirli bir zaman gerekmektedir. Oysa bugün sosyal medya araçları ile dünyanın neresinde olursanız olun canlı yayın yapma, bilgi akışı sağlama gibi olanaklar mevcuttur.

Sosyal medyanın ayırt edici özellikleri:

(21)

6  Geleneksel medya içeriği oluşturan ve tüketen farklıdır. Sosyal medyada ise içerikler

kullanıcılar tarafından oluşturulur ve tüketilir.

 Sosyal medyanın geleneksel medyadan en önemli farkı, eş zamanlı ve çift yönlü iletişime olanak sağlamasıdır.

 Sosyal medya platformlarında her kullanıcının içerik oluşturma, paylaşma, söz söyleme imkânı vardır. Doğru kullanıldığında birçok imkânından yararlanılabilen sosyal medya bireyleri olumlu ve olumsuz yönde etkileme özelliğine sahiptir.

 Sosyal medyada bir şeyler üretmek maliyetsizdir ve platformlar üzerinden kısa sürede çok geniş kitlelere ulaşılabilir.

 Hızlıdır. Geleneksel medyaya oranla bilgi çok kısa zamanda oluşturulur ve iletilir. Geleneksel medyaya oranla çok daha kolay erişim imkânına sahiptir.

 İnternetin yaygınlaşması ve mobil cihazların gelişmesi gibi çeşitli gelişmeler ile sosyal medya platformlarında zaman ve mekâna bağlılık yok olmuştur.

 Sosyal medya ile çok daha geniş kitlelere ulaşmak mümkündür.

 Sosyal medyada normal olan durumlarda herhangi bir sansür ve engel söz konusu değildir. Geleneksel medyaya oranla çok daha özgür bir alana sahiptir.

 Sosyal medyada yerleşik kurallar yoktur.

 Sosyal medyada çok ciddi güvenlik açığı vardır. Kullanıcılar sosyal medyada istedikleri gibi hesap açıp yönetebilmektedir.

 Geleneksel medyaya oranla sosyal medya çok daha fazla bağımlılık oluşturma özelliğine sahiptir (Özutku vd., 2014: 83-84).

Sosyal medyanın geleneksel medyadan ayrılan birçok yönü kullanıcılarını cezbetmektedir. Sosyal medya platformlarında, bilgi akışının hızlı olması özellikle sosyal yaşamdan uzak kalıp yine de gündemden haberdar olmak isteyen insanların sosyal medyada fazlaca zaman geçirmesine neden olmaktadır. Ayrıca sosyal medyanın eğlence, sosyalleşme gibi özellikleri kullanıcılarının sosyal medyada oldukça fazla zaman geçirmesine neden olmaktadır. Kısaca sosyal medyada gelinen son noktada kullanıcılar birçok ihtiyacını bu platformlar üzerinden karşılayabilmektedir.

(22)

7 ġekil- 1: Yeni Medya Kümesi

Kaynak : Yengin, 2012: 88.

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi yeni medya, geleneksel medyadan bağımsız değildir. Yeni medyanın yeni olmasının sebebi dijital, hipermetin, sanal, ağ bağlantı ve etkileşim özelliğinin olmasındandır (Yengin, 2012: 89).

Gerek geleneksel medya yoluyla olsun gerek yeni medya ile olsun medyanın günümüzde beş temel görevi vardır. ―Birincisi sanat, tiyatro, müzik, spor vb. programlarda izleyicilerinin hoşça vakit geçirmesini sağlamak. İkincisi; gerçekleşen olaylardan haberler üreterek toplumu bilgilendirmek, üçüncüsü; kültürel programlar yaparak toplumun kimliğinin oluşmasına yardımcı olmak, toplumu farklı kültürlere hazırlamak ve kültürel değişimleri hızlandırmaktır. Dördüncü görevi ise, farklı gruplar arasındaki etkileşimi gerçekleştirerek gruplar arası entegrasyonu sağlamak, toplumda ortak değerler oluşturmak, beşinci görev ise, siyasi olarak farklı görüşlerin temsilini sağlamak, siyasilere eleştiri yöneltmek ve denetlemektir‖ (Çamdereli, 2008: 107-108).

Bugün global bir köyde yaşarken, yeni dünyamızda her şey bir anda gerçekleşmekte zaman minik minik parçalara ayrılmakta, uzam yok olmaktadır. Her şey anında oluyor ve bitiyor. Bugün kabile hissiyatını yeniden yaşamaktayız (Mcluhan ve Fiore, 2005: 63).

(23)

8 1.2 Kullanımlar ve Doyumlar YaklaĢımı ve Sosyal Medya

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre bireyler her türlü medya organından belirli ihtiyaçlarını karşılamak üzere faydalanırlar. Temel olarak bu ihtiyaçlar haber alma, eğlence, spor, entegrasyon, içerik oluşturma ve içerikleri takip etme vb. olarak sıralanabilir. Bireyler bahsedilen ihtiyaçlarını karşıladıklarında, yeni ihtiyaçları doğana kadar medya organlarıyla iletişimini kesmektedir. Bireylerin sosyal medyadan elde ettikleri doyum ve sosyal medyanın kullanım amacı ele alındığında, kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı bu tez için önem arz etmektedir.

Bireysel gereksinimlerimiz kullanımlar ve doyumlar yaklaşımıyla ilişkilendirilmektedir. Bu gereksinimler doğal yaşamda bireylerin yolunu aydınlatmaktadır (Lewis, 2010: 352). Temel gereksinimler giderildikten sonra insanoğlunun en önemli ihtiyaçları arasında yaşamaya başladığı topluma entegre olması gelmektedir. Bu ihtiyacını gidermek için ise çeşitli sosyalleşme yollarına başvurmaktadır. Bunların başında ise çeşitli medya araçlarını kullanma gelmektedir. Kişilerin medya araçları ile entegre olma işlemi sonucunda doyuma ulaşması, kısaca medya araçlarından istediğini alması oldukça önemlidir. Bu sebeple bu bölüme yer verilmiştir.

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımının temelleri, 1959 yılında Elihu Katz‘ın ―Medya insanlara ne yapıyor?‖ sorusunun yerine ―İnsanlar medya ile ne yapıyor?‖ sorusunu sormasıyla atılmıştır. Bu yaklaşım ortaya çıkana kadar izleyici medya karşısında pasif olarak görülmüş, izleyiciyi medyanın yönlendirdiği üzerinde durulmuştur. İlk defa bu yaklaşımla izleyicinin pasif olmadığı, izleyicinin medyadan bir doyum sağladığı gündeme gelmiştir (Küçükkurt vd., 2009: 38). Aktif medya kullanıcıları içerikleri doğrudan almak yerine bu içerikleri değerlendirmekte ve tartışmaktadır (Roscoe vd., 2005: 230).

Geleneksel medyanın hâkim olduğu dönemden bugüne kadar medya organlarının kişilerin seçimi üzerinde hükmedici bir yaptırımı olduğu söylenemez. Medya tüketicileri, bireysel katılıma izin veren ya da vermeyen medya araçlarından faydalanıp faydalanmama özgürlüğüne sahiptir.

Katz‘a göre bireyler toplumsal ve psikolojik bazı ihtiyaçlar duymaktadır. İnsanların bu ihtiyaçları gidermesi için ise bazı beklentileri vardır (Yaylagül, 2014:

(24)

9 71). Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında medyadan çok izleyicinin tepkileri üzerinde durulmuştur. Bu kurama göre izleyici ne izleyeceğini kendi seçer ve sonuçlarına da katlanmak zorundadır (Tekinalp ve Uzun, 2013: 119).

Bireyler toplumsal ve psikolojik nedenlerle haber alma, eğlenme, iletişim kurma, iletişimde olma gibi beklentilerini gidermek için kitle iletişim araçlarını kullanırlar. Kitle iletişim araçlarını kişiler farklı sebepler ile kullandıktan sonra bu beklentileri doğrultusunda farklı oranlarda tatmin olurlar (Erdoğan ve Alemdar, 2002: 191).

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı, medya içeriklerinin seçerek izleme yoluyla bireysel doyum yarattıkları üzerinde durmaktadır (Mc Quail ve Windahl 1993: 110). Yaklaşıma göre medyayı kendi ihtiyaçları doğrultusunda kullanan izleyici, ihtiyacının karşılanması halinde medya organını terk etmektedir. Daha öncede belirtildiği gibi, haber almak, eğlenmek, insanlar ile iletişim kurmak ve çeşitli paylaşımlarda bulunmak gibi ihtiyaçlar, kişiye, kişinin sosyal-psikolojik geçmişine göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre kitle iletişim araçları enformasyonu gönderir fakat bu enformasyonu almak ve kullanmak tamamen izleyicinin elindedir. Bu nedenle kitle iletişim kurumlarında çalışanları suçlamak ve iyi ya da kötü eleştirmek onlara karşı yapılan haksızlıktır. Onlar sadece paylaşımda bulunur, her şey izleyicinin kontrolündedir (Tekinalp ve Uzun, 2009: 119). İzleyiciyi aktif bir konuma yerleştiren kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına göre iletişim sadece bir kaynaktan enformasyon seçildiği zaman gerçekleşmektedir. Çünkü izleyicinin içinde bulunduğu durumlar ve eğitim seviyesiyle verilen enformasyonu yorumlaması doğru orantılıdır (Erdoğan ve Alemdar 2002: 189). Bu kuram asıl bilginin, kitle iletişim araçları ile gönderenin neyi amaçladığını değil, alıcının anlamlandırdığı şey olduğunu savunmaktadır (Fiske, 1996: 195).

Medya organlarında yayınlanan içerikleri her kullanıcı kendine göre yorumlamaktadır. Bu yorumlamayı bireyin içerisinde bulunduğu yaşam koşulları, eğitim düzeyi, ihtiyaçlar, beklentiler gibi faktörler etkilemektedir.

(25)

10 ġekil- 2: Kullanımlar ve Doyumlar Modelinin Öğeleri

Kaynak : Mc Quail ve Sven Windahl, 1993: 111.

Günümüzde birçok araştırma geleneksel medyanın hâkimiyetini yok eden sosyal medyanın toplum açısından kullanım sebeplerini ve sonucunda eriştikleri doyumu araştırmaktadır.

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı kapsamında yeni medyanın sunduğu doyumları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür.

Gerçeklik: Yeni medya araçlarının sundukları gerçek hayattaki deneyimlere benzemektedir.

Çekicilik: Benzeri yoktur. Farklı ve kendine göre bir tarzı vardır. Yenilik: Yenilikçi ve farklı alışılmamış bir deneyime sahiptir.

Orada olmak: Orada olmamızın imkânsız olduğu yerlerde, yeni medya teknolojisiyle oradaymış gibi hissedebilmekteyiz.

Topluluk oluĢturma: Başka insanlarla her daim iletişim kurabilme imkânı sağlamaktadır.

Çoğunluğa katılma: Sosyal medya platformları sayesinde, herhangi bir konuda karar vermeden önce başkalarının fikirlerine danışılır.

Filtreleme ya da uygun hale getirme: Paylaşılan bilgilerden görmek istediklerimizi görmemize, önceliklerimizi belirlememize, istemediğimiz içerikleri engellememizi sağlamaktadır.

EtkileĢim: İhtiyaçlar ve öncelikler belirlenerek birçok görev ve sorumluluklar yeni medya araçlarıyla yerine getirilebilir.

Etkinlik: Yeni medya platformları üzerinden birçok etkinliğe dahil olarak etkinliklerin içinde bulunabilir.

(26)

11 Cevap verebilirlik: Gereksinimlere göre istediklerimize bu platformlar aracılığıyla cevap verebiliriz.

Gözden geçirme ya da çeĢit arama: Birçok bilgiye yeni medya araçlarıyla erişilir. Farklı bilgiler karşılaştırılabilir.

Navigasyon yardımları: Aracımızı daha pratik ve kolay kullanmak için birçok imkân sunulmaktadır.

Oyun ve eğlence: Bu platformlar üzerinden birçok oyuna ve eğlenceye erişmek mümkündür (Sundar ve Limperos‘tan aktaran Demir, 2015: 151-152-153).

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı bağlamında kişiler, sevilen şarkıları dinlemek, yeni jargonları öğrenmek, öne çıkan videoları izlemek, yeni markaları giyim tarzlarını takip etmek ve sürekli değişen bu yeni kavramını beğenmek, takip etmek bu yol ile ihtiyaçlarını gidermek amacı ile sosyal medyadaki yerini alır (Altan, 2015: 94).

Geleneksel medyadan farklı olarak sosyal medya platformlarının içerikleri kullanıcılar tarafından oluşturulmaktadır. Geleneksel medya araçlarından herhangi birine ulaşıp, konuyla alakalı bilgi alışverişinde bulunmak çok uzun zaman alırken, sosyal medya platformları herkese eşit mesafede durarak, insanlara anında cevap verme ve paylaşım yapma imkânı sunmaktadır. Sosyal medya platformlarının zaman mekân sınırının olmaması, fazla sansüre maruz kalmaması ve her kullanıcıya eşit söz hakkı vermesiyle doyum noktasında oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir (Altan, 2015: 90-91).

Medyanın popüler olmasının nedeni insanların medyayı istedikleri gibi kullanabilmeleriyle ilgilidir. Medya organları insanlar üzerinde bir fikri, bir bilgiyi empoze etmekten ziyade, kişilerin kendi deneyimleri doğrultusunda anlamlandırmalarına olanak tanır (Fiske, 2012: 193).

Kullanımlar doyumlar yaklaşımının varsayımları şu şekilde sıralanabilir: 1- İzleyici, medya tarafından yayınlanan içeriği seçip kullanan etkin bir yapıya sahiptir. 2- İzleyiciler gereksinimlerine göre kendi doyumlarını sağlayacak programları

istedikleri gibi seçebilirler. Televizyon yapımcıları izleyicinin kullanım tarzının farkında olmayabilir veya aynı programı farklı izleyiciler farklı ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kullanabilir.

(27)

12 3- Doyumun tek kaynağı medya organları değildir. Tatile gitmek, spor yapmak vb.

kullanıcıların doyuma ulaşması için kullanılmaktadır.

4- İnsanlar belli durumlar karşısında bireysel çıkarlarının farkındadır veya medya, farkında olmalarına olanak sağlayabilir.

5- Medya kültür konusunda değer yargılarını göz ardı etmek zorundadır. Bir yayın milyonlarca insanın gereksinimini karşılıyorsa bu yayının kültür gerçeğine saldırması önem taşımamaktadır (Fiske, 2012: 193).

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımına sosyal medya açısından bakıldığında, sosyal medya kullanımıyla bireyler, kendini anlama, sosyal mecralarda yer edinme, eğlenme, sohbet etme, kendini ifade etme, güven kazanma, fikir alışverişinde bulunma gibi bazı ihtiyaçlarını sanal ortamlarda diğer insanlarla rahatça giderebilmektedir (Yeniçıktı, 2017: 100).

1.3 Web 2.0 Ġle Teknolojik GeliĢmeler

Web 1.0 teknolojisi ile, uzmanlar tarafından oluşturulan içerikleri kullanıcılar izin verilen ölçüde ziyaret edip okuyor, oluşturulan bu içeriklere müdahale edemiyor, yorum yapamıyor veya ek bir katkı sağlayamıyorlardı. Bu teknolojinin yetersizliği ve kullanıcının aktif bir konuma geçme isteği ile iki taraflı iletişimi mümkün kılan Web 2.0 teknolojisinin doğumu başlamıştır (Bayrak 2015: 451). Web 2.0‘ın hayatımıza girmesi ile sosyal medya platformları gelişme göstermeye başlamıştır. Sosyal medya platformlarına erişimin nasıl sağlandığı hakkında bilgi vermek amacıyla Web 2.0 başlığına yer verilmiştir.

İnternetin ve web 2.0‘ın gelişim sürecini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür

1969 internetin doğuşu ilk bilgisayar ağ bağlantısı ARPANET ile yapıldı. 1973 ARPANET Londra Üniversitesi‘nde ilk uluslararası internet bağlantısını kurdu.

1979 Usenet haber grupları üniversiteler arası bilgi alış-verişi ve tartışma platformlarının oluşturması amacı ile oluşturulmuştur.

1991 Tim Berners-Leo dünyanın her yerinden bilgi edinile bilinecek bir web sistemi oluşturmuştur.

(28)

13 1997 Jorn Barger tarafından blog olarak tanımlanan kişisel günlükler oluşturuldu.

1999 RSS (Relly Simple Syndication) olarak adlandırılan bloglardaki ve postcatslardaki içerikleri ilgi alanlarımıza göre takip etmeye yarayan sistem oluşturuldu.

2001 Jimmy Wales ve Larry Sanger tarafından kullanıcılarına içerik hazırlayabildikleri konularda düşüncelerini yazarak kullanıcılarla paylaşmaya olanak sağlayan wikipedia oluşturulmuştur.

2003 arkadaş edinmeye izin veren aynı zamanda video, fotoğraf, resim, metin gibi paylaşımlar yapılabilen MySpace paylaşım platformları oluşturulmuştur.

2004 yılında Stewart Butterfield ve Caterina Fake tarafından Flickr fotoğraf paylaşım sitesi oluşturulmuştur. Harvard Üniversitesi öğrencilerinden Mark Zuckerberg tarafından Facebook oluşturulmuştur ve O‘Reilly Media Şirketi tarafından web 2.0‘ın haberi verilmiştir.

2005 Chad Hurley, Steve Chen ve Javed Karim tarafından bir video paylaşım sitesi YouTube oluşturulmuştur.

2006 ücretsiz bir microblog olarak Twitter kullanıma açılmıştır. Facebook tüm kullanıcılar tarafından erişilebilir hale dönüştürülmüştür (Güçdemir, 2012: 31-32-33).

İletişim alanında gelişme gösteren yeni teknolojilerin, iletişime yeni biçimler kazandırdığı bilinen bir gerçektir. Günümüzde internet aracılığıyla video ve fotoğraf paylaşım, haber paylaşım, sosyal paylaşım, tartışma siteleri, bloglar, wikiler, sosyal tartışma siteleri, iletişim kurma amaçlı sosyal platformalar vb. şeklinde sıralanabilecek birçok İnternet tabanlı platformlar oluşmuştur ve her geçen gün yeni platformlar oluşmaya devam etmektedir. İnsanların kendilerini ifade etmek için bir yol olarak gördüğü bu platformların kullanıcı sayısı her gün biraz daha artmaktadır (Başaran, 2010: 260). Basit bir şekilde içerik oluşturup paylaşma konusunda en önemli gelişme, Web 2.0. teknolojisinin hayatımıza girmesiyle kazanılan bir yeniliktir. Web 2.0 sistemiyle İnternet, kendi içeriğimizi oluşturup paylaşabildiğimiz, geniş kitlelere erişebildiğimiz bir sanal dünyaya dönüşmüştür (Dağıtmaç, 2015: 17).

Web 2.0 geniş kitleleri bir araya getirme özelliğine sahip, eski tasarımlardan farklı, kullanıcılarını aktif hale dönüştüren, %100 kullanıcı odaklı olan ve bizlerde

(29)

14 var olan internet kavramını tamamen değişime uğratacak yeni bir oluşumdur (Mestçi, 2009: 589).

Web 2.0 yazılım veya herhangi bir programla aracı değildir. Tamamen yeniliklerle donatılmış bir konsepttir. Birçok tekniğin bir arada kullanılmasını amaçlayan internete yeni bir bakış açısıdır. Şüphesiz geçmişten bu zamana kadar biriken bilgilerimiz ile web 2.0 oluşmuştur (Aslan, 2007: 351). Önceleri tek bir kullanıcı tarafından oluşturulan içerikleri, katılım gösteremeden sadece izliyorken Web 2.0‘ın kazandırdığı yeniliklerle, her bir internet kullanıcısı aktif olma özelliğine kavuşmuştur.

Web 2.0 kullanıcılarına birçok imkân sağlamaktadır. Bu teknolojiyle çeşitli içerikleri kullanmanın yanı sıra içerik oluşturma ve paylaşma imkânı doğmuştur. Veri ve içerik paylaşımı, sosyal yazılım çeşitleri web tabanlı uygulamalar ile etkileşimin yeni yolları olan web 2.0 içerik üretmek, yeniden keşfetmek ve tüketmek için kullanılan bir platformdur (Franklin ve Harmelen, 2007: 4).

Web 2.0 dan önce sadece ciddi bütçelere sahip şirketlerin veya profesyonel internet kullanıcılarının paylaşım yapmasına ve iş birliğinde bulunmasına olanak sağlanırken web 2.0 ile tüm bireylere bu imkânları kullanma fırsatı verildi. Web 2.0 tüm kullanıcılarına çevrimiçi iş birliği yapma ve bilgi paylaşımında bulunma imkânı tanımaktadır (Cooke ve Buckley, 2008: 277).

Web 2.0 ile sadece izleyici ve okuyucu konumunda olan kullanıcılar pasif olmaktan çıkmıştır (bloglar, video ve fotoğraf paylaşım siteleri vb.), iletişim kurma (sosyal ağlar, anlık mesajlar, skype vb.) iş birliği (wikiler vb.) topluluk oluşturma ve sohbet gibi özelliklere her birey kolaylıkla erişebilmektedir (Pool‘dan aktaran Eryılmaz, 2008: 139). Web 2.0‘dan önce etkin kullanılan, maliyet ve tecrübe gerektiren kişisel web siteleri günümüzde yerini hızla karşılıklı iletişime izin veren sosyal medya platformlarına bırakmıştır.

(30)

15 ġekil- 3: Web‘in Gelişimi

Kaynak : Aslan, 2007:351.

Web 2.0‘ın oluşmasının nedeni tamamen Web 1.0‘ın eksik kalan yanlarıdır (Kınay, 2015: 418). Web 2.0 teknolojisinin kullanılmaya başlanması, internet ağlarıyla yapılan iletişimde kullanıcıların egemenliğini ilan etmesi yönünde, büyük bir adım olarak görülmektedir (Naik ve Shivalingaiah, 2008:500). Kullanıcıların egemenliğini ilan etmesiyle başlayan süreç, Web 3.0‘ın yeni kazandırdıkları ile, hayatımızı çok daha kolay hale getirecek gibi görünmektedir. Web 3.0 teknolojisi ile, sanal bir zekâ oluşturma çabaları devam etmektedir. Bu yeni teknoloji, kullanıcıların davranışlarından ders çıkararak sanal bir zekâ ile günlük hayatımıza müdahale edebilecektir. Bu teknolojiye geçildiğinde, acıktım dediğinizde sizin damak tadınıza uygun restoranlar listelenecek, arabaya bindiğinizde o günkü ruh halinize göre otomatik müzik ayarlaması yapılacaktır (Özutku vd., 2014: 45).

Web 3.0 ile hayatımıza girecek olan yapay zekâ sayesinde, bilgi kirliliğinin de yok olması bekleniyor. Mevcut web 2.0 teknoloji ile kaynaktan bilgi geliyor ve bu bilgiler kullanıcılar tarafından yorumlanıyor. Yapay zekânın hayatımıza girmesiyle kaynaktan alınan bilgiler, bu yapay zekâlar ile yorumlanacak kullanıcılar zaman

(31)

16 kaybından kurtulurken, gereksiz bilgiler ile de uğraşmayacaktır. Var olan arama motorları tamamen değişime uğrayacaktır. Erişmek istediğimiz bilgiyi arama motoruna yazdığınızda yazıyla ile bir sürü kaynak gelmeyecek, yapay zekâ sayesinde sadece aradığınız bilgi önünüze gelecektir.

1.4 Sosyal Medya Kavramı

World Wide Web (www) olarak tanımlanan ve kullanıcılarına içerik oluşturma ve paylaşma imkânı veren sistem olarak tanımlanan Web 2.0‘ın hayatımıza dahil olması ile sosyal medya platformları oluşmaya başlamıştır (Akyüz, 2017: 286). Bu yeni iletişim teknolojileriyle bilgiye daha hızlı ve geniş bir alandan kolay bir şekilde ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Sosyal medya platformlarının genişlemesi ile insanların okuma, paylaşma, meraklarını giderme ve bir habere ulaşma tarzlarında büyük değişimler yaşanmıştır (Alioğlu, 2017: 253).

Sosyal ağ sitelerini:

 Bireylerin sınırlı bir sistem içinde bir kamu ya da yarı-kamu kuruluşu kurabilmelerine izin veren, web tabanlı hizmetler olarak tanımlamak mümkündür.  İçerik oluşturup diğer kullanıcılarla paylaşabildikleri sanal ortamlar olarak

tanımlayabiliriz.

 Başkaları tarafından oluşturulan içerikleri ve paylaşılan bağlantıları görebildiğimiz bir platform olarak tanımlayabiliriz. Bu bağlantıların yapısı siteden siteye değişebilir (Boyd ve Ellison, 2008: 211).

―Sosyal medya platformları, birçok potansiyel tüketicinin bir arada bulunduğu ve kişisel bilgilerini kendi istekleriyle paylaştığı verimli bir pazarlama alanıdır‖ (Kara,2015:470).

Sosyal medya, herhangi bir konuda görüşlerimizi, düşüncelerimizi hızlı bir şekilde aktarmamızı sağlarken beğeniler ve yorumlar ile geri bildirim almamızı da sağlayan web tabanlı platformlardır (Aksakal,2015:177).

Sosyal ağ sitelerini, bireylerin sınırlı bir sistem içinde bir kamu ya da yarı-kamu hizmeti oluşturmasına izin veren web tabanlı hizmetler olarak tanımlayabiliriz (Boyd ve Ellison, 2007: 211).

(32)

17 Sosyal medya, kullanıcıların "içerik" paylaşmak için kullandıkları çevrimiçi kaynaklar olarak tanımlanır: Video, fotoğraf, resim, metin, fikir, iç görü, mizah, fikir, dedikodu, haberler vb. şeklinde bireylerin ilgi alanlarına göre listeyi sıralamak mümkündür. Bu kaynakları bloglar, vloglar, sosyal ağlar, mesaj panoları, podcast'ler, genel yer imi ve wiki'ler olarak sıralamak mümkündür. Sosyal medya uygulamalarına popüler örnekler olarak: Flickr (online photosharing), Wikipedia (referans), Bebo, Facebook ve MySpace (ağ), del.icio.us (bookmarking) ve World of Warcraft (online oyun) gibi kurumlar gösterilebilir (Drury, 2008: 275).

Sosyal medya platformları günümüzde evrensel olarak nitelendirilmektedir. Farklı inanış, farklı kültürdeki insanlara ulaşmanın, dünyada olup bitenleri takip etmenin, başka toplumların bireyleri ile iletişime geçmenin en kolay yolu olarak bilinmektedir.

Sosyal medyada söylenecekler, sesler ve görseller internet aracılığıyla aktarılan dijital nitelikli görsellerdir. Sosyal medyanın en önemli özelliği farklı ülkelerden milyonlarca kişinin bunu kullanıyor olmasıdır. Bu özelliğinden dolayı sosyal medyada paylaştığımız içerikler, sosyal ağlar aracılığıyla farklı kültürlere sahip insanlara ulaşmaktadır. Bu sebeple, sosyal medyada paylaşılacak olan içeriklerin iyi hazırlanmış olması, farklı kültüre sahip insanların anlaması açısından önem arz etmektedir (Küçükerdoğan, 2015: 440).

Medyanın sosyalleşmesiyle insanların pasif olarak izlediği bir platform olma özelliğinden kurtulmuş, insanlar tarafından oluşturulan bir platform haline gelmiştir (Akyazı, 2015: 315). Sosyal medya olarak adlandırılan yeni medya geleneksel medyanın şekil değiştirmiş halidir. Geleneksel medyadan ayıran en temel özellik kullanıcıyı aktif hale dönüştürmesidir. Sosyal medya araçlarının birbirleriyle hızlı iletişim sağlama özelliği bu medya türünün getirdiği önemli yeniliklerdendir (Bayrak 2015: 448). Web 2.0 kullanılarak oluşturulan bu sistem içerinde bireyler tek yönlü bilgi paylaşımında kurtulmuş, çok yönlü bilgi ağlarını kullanmaya başlamışlardır (Özutku vd., 2014: 29).

―Sosyal medyayı; kullanıcıların bilgilerini, görgülerini, ilgi alanlarını internet ya da mobil sistem aracılığı ile paylaştıkları sosyal platformlar olarak tanımlamak mümkündür. Bu sosyal platformlar genel olarak; sohbet odaları, tartışma forumları, lokasyona dayalı hizmetler, sosyal ağ hizmetleri, sosyal rehberler, sosyal imleme,

(33)

18 sosyal itibar ağları, webloglar, bloglar, podcastler, videocastler, wikiler, facebook, tweeter gibi uygulamaları kapsamaktadır‖ (Eröz ve Doğdubay, 2012: 134). ―Yüzyüze iletişimin yerini sosyal medya iletişimine bırakmasıyla bireysel ve toplumsal değişiklikler meydana gelmiştir. Kişisel olarak sosyal ortamda kimlik oluşturma ve sosyal ortamlarda yer edinme kaygısı oluşmuştur. Toplumsal olarak ise bireylerde olup bitenlerden haberdar olma kaygısı oluşmuştur‖ (Gencer, 2018: 23) Haberdar olmak için ―eşe dosta‖ sorma günleri yavaş yavaş eskide kalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; sıradan bir konuda bilgi almak için ―eşe dosta‖ soranların oranı %41,1 internetten bilgi alanların oranı %38,1 olarak belirlenmiştir. 2012 yılında ise %54,7 ile danışılan internet olmuştur. ―Eşe dosta‖ soranların oranı ise %26.8‘de kalmıştır (Özutku vd., 2014: 101).

Bugün sosyal medya hayatımızın merkezine yerleşmiş durumdadır. Sosyal medya platformları sayesinde hayat tarzımız, yaşama biçimimiz, sohbet biçimimiz hatta kültürümüz bile değişim yaşamaktadır. Sosyal medya platformlarından uzak kalan bireyler bugün popüler kültür ürünlerinden uzak kalmakta, bireyler arasında konuşulan bazı topluma mal olmuş sosyal medya terimlerini anlayamamaktadır. Bir iş yapmadan önce bilen birine veya büyüklere danışma dönemi yavaş yavaş bitmekte, yapılacak işle alakalı sosyal medya yorumları, beğeniler ve platform üzerinden konu ile ilgili yapılan forumlar dikkate alınmaktadır.

Hayatımızda gittikçe önemli yerlere taşınan sosyal medya kendine özgü bazı özelliklere sahiptir. Danah‘a göre, sosyal medyanın temel özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

Süreklilik: Sosyal medyada oluşturulan her içerik, kayıtlı kalmaktadır. Yasak olan bir paylaşım yapmadığınız sürece herhangi bir içerik oluşturduğunuzda veya paylaştığınızda istediğiniz zaman içeriği görüntüleyebilme imkânı vardır.

 Tekrarlanabilirlik: Sosyal medya platformları bir konuşmayı, görseli veya müziği kopyalayıp saklayabilme veya paylaşma imkânı tanımaktadır. İçerikleri kopyalamak veya paylaşmak basit olmakla beraber herhangi bir maliyet de gerektirmez.

 Aranabilirlik: Sosyal medyada birini veya bir bilgiyi aramak bulmak oldukça kolay bir iştir. Günümüzde çoğu internet ağları arama bölümüne sahip olmasıyla birlikte web siteleri üzerinden de arama yapmak mümkün hale gelmiştir.

(34)

19  Ölçeklenebilirlik: Sosyal medya yeni bir ölçeklendirme aracıdır. Sosyal medya platformları üzerinden oluşturulan çeşitli ölçme yöntemleriyle çeşitli ölçümler yapılabilmekte ve ölçüm sonuçlarına göre stratejiler geliştirilebilmektedir.

 Konumsuzluk: Günümüzde özellikle cep telefonlarının hayatımıza girmesi ve mobil cihazların geliştirilmesi ile internetin olduğu her noktadan sosyal medya platformlarına ulaşım mümkün hale gelmiştir (www.danah.com.)

Sosyal medya platformları ayakta kalabilmek için kendilerine yönelik araştırma-geliştirme çalışmalarına büyük önem vermelidir. Örneğin sosyal medya platformlarında dil seçeneğinin olması hem küresel ölçekte kullanımını hem de yaygınlığını artıracaktır (Eraslan ve Eser 2015: 89).

1.5 Sosyal Medya’nın Tarihsel GeliĢimi

Milyonlarca kullanıcıya ulaşmış olan sosyal medya mecralarının gelişimine bakmak, bizlere bugün gelinen noktayı göstermenin yanı sıra, ihtiyaçları karşılama bağlamında daha fazla ne yapılabilir? Sorusuna cevap vermemize de yardımcı olacaktır. Bu amaçla belirli bir kullanıcı sayısına ulaşmış sosyal medya platformları gelişim sırasına göre verilmiştir.

İlk sosyal medya oluşturma girişimlerine bakacak olursak;

Ward Christensen ve Randy Suess isimli iki arkadaş birbirleriyle iletişim kurmak amacıyla 1970‘li yıllarda BBS isimli bir yazılım oluşturdular. Bu yazılım ile iki arkadaş karşılıklı veri gönderiminde bulunabiliyorlardı (Sanlav, 2014: 20). 1977‘de New Jersey Teknoloji Enstitüsü tarafından kurulan ―değiş-tokuş‖ (Electronic İnformation Exchange System, EIES) adlı platform kullanıcılarına ortak bir sayfadan birbirlerinin yazdıklarını görme ve mail atmaya izin veriyordu (Acar ve Polansky‘den aktaran Taşdemir ve Aslan, 2017: 16). Bu çalışmalar kaynaklar tarafından sosyal medya alanındaki ilk girişimler olarak değerlendirilmektedir.

İlk denilebilecek bu sosyal medya çalışmalarından sonra, bir iletişim aracı olarak 1995 yılında İsviçre‘de MIRC isimli program üretildi. Bu program sayesinde insanlar tanımadıkları kişilerle iletişim kurabiliyorlardı. Fazla güven sağlamadığını düşünen kullanıcılar, kendileri hakkında doğru bilgi vermekten kaçınıyordu. Bu sebeple iletişim kurdukları kişilerden de tam doğru bilgi alamıyorlardı. Ardından

(35)

20 kurulan ICQ programı ile kullanıcılar isim kullanmak zorunda değillerdi. ICQ‘nun kişiye özel verdiği kullanıcı kodları programı kullananların kimliklerini oluşturuyordu. Microsoft tarafından 1999‘da sunulan Messenger programı ile ise kullanıcıların gerçek isimlerini kullanabilecekleri bir ortam oluşturuldu. Fakat eski alışkanlıklardan kurtulmak kolay olmadı ve kullanıcılar uzun bir süre takma isim ile iletişim kurmaya devam etti. 2003 yılında kurulan Linkedln ise iş hayatını sosyal medya üzerinden canlandırmayı amaçlıyordu. Sadece gerçek bilgiler ile erişime izin veriyordu. Uzun bir süre eski alışkanlıklarından kurtulmayan kullanıcılar Linkedln‘ den uzak kalsa da zamanla önem kazanan sosyal medya ile Linkedln 2006 yıllarında büyük ilgi odağı olmayı başarmıştır (Sanlav, 2014: 21).

Sosyal medya platformu oluşturmak ve bu platformlar üzerinden kişisel bilgilerini paylaşmak uzun yıllar sosyal medya kullanıcılarına güvensiz gelmiştir. Kişiler uzun yıllar sosyal medya kullanmaktan kaçınmıştır. Sosyal medyayı kullananlar ise platformlar üzerinden doğru bilgi vermeden, kendilerine ait profil resmi yüklemeden sosyal medya platformlarından yararlanmışlardır. Zamanla sosyal medya kullanıcıları gerçek bilgileri ile profil oluşturmaya başladılar. Fakat günümüzde hâlâ sosyal medya platformlarının güvenlik açığı devam etmektedir. Başkalarının bilgileriyle, fotoğraflarıyla sahte profil oluşturma işleminin önüne geçilememiştir.

Bugünkü haliyle düşünüldüğünde, profesyonel anlamda ilk sosyal ağ sitesi kullanıcılarına profil ekleme, listede arkadaş tutma ve arkadaşlarının listesinde gezinme imkânı tanıyan 1997 yılında kurulan SixDegrees.com‘ dur. 2001 yılına kadar profesyonel profil oluşturmaya olanak sağlayan AsianAvenue, BlackPlanet, MiGente isimli siteler ise bu süreci takip ettirmiştir. Ayrıca 2001 yılında insanların iş bağlantısı kurmasını sağlayan ryze.com adlı site kurulmuştur. 2002 yılına gelindiğinde karşılıklı bağlanabilme imkânı sağlayan Friendster adlı site kurulmuş ve çok kısa sürede milyonlarca kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Sosyal medya sitelerini 2003 yılında Myspace, Linkedln, Netlog gibi siteler takip etmiştir. 2004 yılına gelindiğinde dünyada en çok en fazla kullanıcı sayısına ulaşan Facebook kurulmuştur. 2006 yılında kurulan Twitter da bugün en fazla tercih edilen sosyal medya platformları arasında yerini almıştır (Erkayhan, 2013: 17-18).

(36)

21 Ve günümüzde… ―Dijital ortam ile zaman ve mekân kavramları dönüşüme uğrarken, artık gözetleyen ve gözetlenen ayrımları ortadan kalkmış, birey eşzamanlı olarak hem gözetleyen hem de gözetlenen varlık konumuna gelmiştir‖ (Uluç ve Yarcı, 2017: 91).

(37)

22 ġekil- 4: Önemli Sosyal Medya Sitelerinin Kuruluş Zaman Çizelgesi

(38)

23 Boyd ve Ellison tarafından oluşturulan çizelgede, dünyada önemli sayıda kullanıcıya ulaşmış olan sosyal medya platformlarının kuruluş tarihleri verilmiştir. Kısa süre içerisinde hızlı bir şekilde gelişme gösteren sosyal medya platformları ihtiyaçlar doğrultusunda her geçen gün yenilenmiştir.

Sosyal medya platformlarının hızlı büyümesi ile birlikte, mevcut ve yeni bilgi şirketleri kendilerine sosyal medya platformları oluşturmaya başlamıştır. Mühendisler, bilgiyi kodlama yolunu bularak sosyal medya platformlarını, çevrimiçi pazarda kar elde edilen marka ve üretilen içeriği pazarlamayı sağlayan değerli bir kaynak haline dönüştürmüştür. Kâr amacı gütmeyen bazı sitelerin yanında Facebook, Twitter, YouTube ve Linkedln gibi uygulamalar kısa zamanda kullanıcılar tarafından oldukça fazla ilgi görmüştür. Platformlar üzerinden birbirine bağlanmanın başlamasıyla on yıldan kısa bir zaman diliminde katılımcı bir kültür oluşmuştur (Dıjck, 2013: 4).

İnsanlar bugün internet sayesinde ihtiyaç duyduğumuz herhangi bir bilgiye dünyanın neresinde olursa olsun anında ulaşabilmektedir. Ayrıca internetin sağladığı interaktif iletişim sayesinde insanlar istedikleri gibi internette zaman geçirebilmekte ve alışveriş yapabilmektedir (Morris ve Ogan‘dan aktaran Gülnar ve Balcı, 2004: 141). Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle, ülkeler, topluluklar, kültürler hızlı bir şekilde birleşmeye başlamıştır. Bu şekilde yeni medya araçlarıyla hızlı bir şekilde küreselleşen dünyada homojen bir kültür oluşmasının önü de açılmıştır (Söğüt, 2015: 143).

Sosyal medya platformların her geçen gün büyümesi ve sürekli yeni platformların hayatımıza girmesi kullanıcıların talepleri ile doğru orantılıdır. Sosyal medya hesabına sahip milyarlarca insanın olduğu düşünüldüğünde, kullanıcıların günlük yapması gereken işlerinin ve sosyal ihtiyaçlarının bir bölümünü sosyal medya platformlarına yüklediğini söylemek mümkündür.

Her geçen gün sosyal medya kullanıcısı sayısı artmaktadır. Sosyal medya kullanıcısının sayısındaki artış ve sosyal medya paylaşımlarında ki artış kullanıcıların teknolojiye olan ilgisi ile paraleldir (Akyazı, 2015: 54).

Günümüze gelindiğinde en çok tercih edilen ilk üç sıradaki sosyal medya platformları sırasıyla 2.167 milyar kullanıcıyla Facebook, 1.500 milyar kullanıcıyla Youtube ve 1.300 miyar kullanıcıyla Whatsapp olmuştur.

(39)

24 1.6 Sosyal Medyanın Önemi

Sosyal medya kullanıcılarının hayatını kolaylaştırdığı gibi, her kullanıcının sosyal medya platformlarından beklentisi de farklılık göstermektedir. Bireylerin içinde bulundukları yaşam şartları bu beklentileri etkilemektedir. Günümüzde oldukça geniş bir alanda hizmet veren sosyal medya platformlarından her birey ihtiyacı doğrultusunda faydalanmaktadır. Sosyal medyanın, kullanıcıların hayatındaki yerini anlamak amacıyla bu başlığa yer verilmiştir.

Sosyal medya önemlidir, çünkü Facebook, MySpace ve YouTube gibi sosyal medya kanalları sosyal medya kullanıcılarının bilgiyi anında edinip paylaşmasına izin verir. Ayrıca sosyal medya Twitter gibi sitelerle haberlere ulaşmamıza olanak sağlarken wikiler, podcastlar, anlık IP üzerinden mesajlaşma platformları, müzik paylaşma ve ses paylaşma imkânı tanımaktadır (Hensel ve Dais, 2010: 88).

Friendster, CyWorld ve MySpace gibi sosyal ağ siteleri (SNS'ler), bireylerin kendilerini tanıtmalarını, sosyal ağlar üzerinden kendilerini ifade etmelerini ve başkalarıyla bağlantı kurmalarını sağlamaktadır. Bu siteler kategorize edilmektedir. Örneğin; İşle ilgili içeriklere LinkedIn.com‘ dan, arkadaş edinmek için Friendster.com‘ dan, müzik veya politika içerikli sitelere erişmek için MySpace.com‘ dan veya ortak ilgi alanlarına sahip kişilerle bağlantı kurabilmek için Facebook.com‘ dan yaralanmak mümkündür. Katılımcılar, bu siteleri ilgi alanlarına göre kişilerle etkileşimde bulunmak ve yeni insanlarla tanışmak için kullanabilir (Ellison vd., 2007: 1143).

Varoluştan itibaren belirli oranlarda paylaşımlarda bulunarak yaşamını devam ettiren insanoğlu için iletişim, 21. yy‘da hızlı değişen gündemi takip etme açısından çok daha önemli hale gelmiştir. Gelinen noktada dünyada gündem gün içerisinde dahi defalarca değişime uğrayabilmektedir. Bu değişimler karşısında sosyal medya platformlarıyla oldukça hızlı haber alan kullanıcılar tüm dünyadan bilgi alabilmekte ve bu bilgiler doğrultusunda yaşamına şekil verebilmektedir.

Sosyal medya platformları sayesinde, farklı kültürlerde yaşayan insanlar, dünyanın neresinde olursa olsun ortak bir platform üzerinden bir araya gelebilmekte ve bilgi alışverişi yapabilmektedir (Kırık, 2017: 71).

Şekil

Tablo 1.1. ÇeĢitli Sosyal Medya Biçimleri
Şekil  7‘de  görüldüğü  gibi  e-posta  adresi  veya  kullanıcı  adıyla  Facebook‘a  giriş  yapılabilmektedir
Tablo 2.3. Ġllere Göre Suriyelilerin Sayısı
Tablo 3. 1. Ölçekler, Soru Sayıları ve Genel Ölçekteki Numara Sıralaması  DeğiĢken
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan deneysel bir çalışmada (14) bilateral segmental ulnar defektlerin onarımında DBM ve otojen kansellöz kemik grefti kullanılmış, DBM’nin otojen

Erken Çocukluk Çalışmaları Dergisi / Journal of Early Childhood Studies Cilt 1 Sayı 1 Nisan - 2017 - Volume 1 Issue 1 April.. Dear researchers, teachers and

Tablo 3’te görüldüğü üzere evlilik uyum ölçeği puanları, psikolojik iyi oluş ölçeği puanları ve toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği puanları

sınıfta uygulanmakta olan İngilizce dersi öğretim programının (kazanımlar, içerik, eğitim durumları ve ölçme ve değerlendirme boyutlarında) ilk elden kullanıcıları

2011 yılında başlayan ve uluslararası düzeyde Arap Baharı olarak adlandırılan Suriyeli mülteci hareketleri ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal olarak ülkemizi

Türk toplumu ve Suriyeli insanlar arasında yaşam ve kültür tarzı açısından farklılıklar olmasına rağmen Suriyeli mülteciler için toplumsal uyum ve kabul

Geçici eğitim merkezi müdürleri ile yapılan görüşmelerde; öğrencilerinin Türkiye’ye uyum sürecinde karşılaştıkları başat sorunlar, mültecilerin Türk

Bu çalışma sonuçları değerlendirildiğinde yerel yönetimlerin, sığınmacıların uyum sürecini kolaylaştırmak amacıyla yerel halk ile bir araya