+
G
ündem
____________ rrrtrmraı______________ _____ ~
BOŞANAN KADININ MANEVİ TAAHHÜDÜ KALIR MI
5ÖYLE bir soruyla başlayayım.
Boşandığınız kadın veya erkek, yıl- 1ar sonra bir gün size ait malları satmaya başlarsa ne hissedersiniz? Ne bileyim mesela, sevdiğiniz bir insanın size hediye ettiği eşyayı, bir gün bir müza yede salonunun kataloğunda gördüğünüz an kafanızdan neler geçer, neler düşünür sünüz?
Ağzınızdan çıkan ilk kelime veya cümle bir küfür mü olur?
Yoksa “Artık ayrıldık, o ne isterse yapar mı dersiniz?”
Bakın bu som nereden aklıma geldi söy leyeyim.
★ ★ ★
Geçen cuma günü Anadolu Ajansında küçük bir haber yayınlandı.
Aslında haber değil, ünlü bir şairimizin açıklamasıydı.
Büyük, çok büyük bir şairin derin üzün tüsünü ve özür dilemelerini dile getiren bir açıklama.
Bu açıklama dünkü gazetelerde pek yer bulamadı.
Bunda benim de hatam var, ama ne ya parsınız, pespaye bir terörün patlamaları kulaklarımızı sağır, gözlerimizi kör ettiğin den bunu göremedik.
Olay şu...
“Librairie de Pera” önümüzdeki çar
şamba günü bir müzayede düzenliyor. Bu müzayedede, nadir kitaplar satışa su nulacak.
Bunlar arasında, ünlü kimselere imza lanmış kitaplar da bulunacak.
Müzayede için hazırlanan kataloğun 155'inci sayfasında, Melih Cevdet
An-Ertuğrul ÖZKÖK
day'a imzalanmış epeyce kitap var.
Kitaplannı imzalayıp, Melih Bey'e gön
deren kişilerin hemen hepsi tanınmış sima lar.
Aralarında, Azra Erhat, Sabahattin
Eyüboğlu, Bülent Ecevit, Fakir Baykurt, İlhan Berk, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav, A. Kadir, Bedri Rahmi, Ahmet
Muhip Dıranas, Aziz Nesin, Selim İleri, Yaşar Kemal, Cahit Külebi, Behçet Ne- catigil, Ülkü Tamer, Orhan Veli, Can
Yücel, Mina Urgan, Adalet Ağaoğlu, Çe tin Altan, Salah Birsel ve daha birçok ya
zar. ..
★ ★ ★
Öğretim üyeliğim yıllarında bazen eski kitap satan yerlerde böyle imzalı kitaplara rastlayınca, hem en onun arkasındaki hikâyeleri düşünürdüm.
Kendi kendime senaryolar yazardım. O yüzden Melih Bey'e imzalanmış ki
tapların müzayedede satılacağını okudu ğum zaman da içim burkulmuştu.
Melih Bey çok zor durumda mıydı?
Sağlığı mı onu buna zorlamıştı?
Ama olayın altından hiç beklemediğim bir şey çıktı.
Melih Cevdet Anday, gazetelerde
müzayede haberini okuyunca hemen Ana dolu Ajansına bir açıklama yapmış.
Aynen aktarıyorum:
“Söz konusu kitapları, yıllar önce ayrıldığım eski eşim ile çocuğumuza bırakmak zorunda kalmıştım. Ne ya zık ki, aradan uzun bir süre geçtikten sonra bu kitaplar açık artırmayla sa tılmak üzere bir ticari kuruluşa veril miştir.
Bütün bunlar bilgim ve onayım dı şında olmuştur. Düzenlenecek müza yede ile hiçbir ilgim bulunmamakta dır. Bu haksız davranış karşısında duyduğum sonsuz üzüntü ve utancı, kırgınlığımı tüm ozan, yazar, gazeteci meslektaşlarıma ve okurlarıma açık lar, bu yanlış ve yersiz davranıştan dolayı herkesten özür dilerim.”
★ ★ ★
Bir yandan sevindim. Melih Bey için
kurduğum o acıklı senaryo doğru çıkmamış tı.
Bir yandan onun kadar üzüldüm. Onu çok iyi anladım.
Düşünün bir yazar, bir şair sizi önemse miş, kitabını imzalayıp göndermiş ve o ki tap şimdi bir müzayedede satışa çıkıyor.
Sonra bu konuda kendi kendime derin bir tartışmaya girdim.
Sessiz ve sadece kendimin işitebildiği bir tartışmaya.
Bir insandan ayrılıyorsunuz ve bir jest yaparak her şeyinizi ona bırakıyorsunuz.
Bunlar arasında böyle kitaplar da var. Acaba bu kitapları satmak onun hakkı mıdır? Hukuken belki, ama manen...
Tabii arkasından bir som daha.
Ayrılık bir bitiş olduğu, çoğu kez de geri de burukluklar, kızgınlıklar, hatta derin öf keler bıraktığına göre böyle manevi bir
“taahhüt” söz konusu olur mu?
Tabii boşanan kadın çok zor durumda kalmamışsa.
-★ -★ -★
Bana sorsaydınız cevabım şu olurdu: En kötü aynlıklardan bile geriye, “altı na inilmeyecek taahhütler kalır” .
Kalmalıdır.
Yani “Ben olsam satmazdım” diyo
rum.
★ ★ ★
Tam yazımı bitirirken aklıma şeytanca bir ihtimal daha geldi.
İmzalı kitaplann satılması ille de ayıp bir şey midir?
Sonunda onu alacak kişi, üstündeki her iki isme de saygı duyan, önem veren bir in san olacaktır.
Hem kitabı yazıp imzalayana, hem de adına imzalanan kişiye saygı duyan biri.
Yani işin bir de bu yanı var.
Sadece, Melih Bey çok üzülmüşse, onu
biraz olsun teselli edeyim diye bu ihtima' de yazıyorum.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi